Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SSYK CUMHURİYET 24 OCAK1997 CUMA
10 DIŞ HABERLER
UdVasaUn
' İLCN'DRA(AA)-Irak
liceri Saddırr Hüseyin'in
oglu Uday a karşı geçen
anlılcE girşilen silahlı
sa.dırrın bir uzak akraba
tarafıtdan düzenlendigı öne
sürülct. The tndependent
gazeusi, kımiiğini
açıklamadtğı bir Irak
kaynaâna ia>anarak
Uday ıı ağır yaralandığı
5a.dının arkasında. 1990
vı ındı idaüi edilen amcası
OmerEl Hazaa'nın öcünü
almal steyen eski subay
Raad El Hazaa'nın
büunJuğunu öne sürdü.
Uday a saldınyı. Islam
Davaa adlı muhalif Şii
örgütü ile Duleymi adlı
isyancı kabilenin bir üyesi
ayn ayn üstlenmişlerdi. The
Independent, lslam
Davası'nın suikast
girişimine katılmış
olabiliceğıni. ancak beynin
El Hazaa olduğunu yazdı.
Kazak basıronda
Rus îüzelepi
• ALMATI(AA)-
Rusya'nın Kıbns Rum
Kesimı'ne S-300 füze satışı
ile ilgıli olarak
Kazakıstan'ın Jas Alaş
gazetesinde yer alan
makalede, Ruslann bir taşla
ikı kuş vurmak istediğine
dikkat çekildı. Rusya'nın,
Ortodoks kardeşleri olan
Kjbnslı Rumlara füze
satarak yalnızca cebini
doldurmakla kalmayıp ezeli
rakibı olan Türkler için de
sürekli başağnsı yarattığmı
belirten yazar S.Smayıl,
Rusya"nın geçen yıl 3
milyar dolarlık silah
sattığını belirtti. Makalede,
Rus silahlannın halen
dünyamn birçok ülkesinde
bulunduğu anımsatılırken
Hint ordusundaki silahlann
yüzde 60'mın Rus silah
fabrikalanndan alındığına
dikkat çekildi.
Çin-Tayvan
• TAIPEI(AA)-
Tayvan'ın, Çin'e karşı
savunmasını güçlendirmek
için geliştırilmiş füzeler
üreteceğı bıldirildi. Tayvan
televizyonunun haberinde,
Gök Kılıcı 11 adı venlen
Tayvan yapımı orta menzilli
havadan havaya füzelerin
kitlesel üretımine karar
venldıği belirtildi. Haberde,
üretilecek füzelerin sayısı ve
üretirrun ne zaman
başlayacağma ilişkin bilgi
verilmedi. Tayvan'da iç
savaştaki yenılgilerinden
sonra kıta Çini'nden kaçan
milliyetçilerin kurduğu
rejim, Pekin hükümetı
tarafından tanınmıyor.
Tayvan'ı bağımsız bir ülke
olarak kabul etmeyen Çin
Halk Cumhuriyeti, adayı
Çin'e bağlı asi bir eyalet
olarak görüyor.
Nükleer
silahlarda indirim
• NVASHINGTON (AA) -
ABD yönetiminin, stratejik
nûkleer silahlarda yeni
indirimlere gidılmesini
öngören yeni bir anlaşmanın
Rusya'yla yapılması
olasılıklan ûzerinde
çahşmalar yaptığı öne
süriildü. VV'ashington Post
gazetesinin adlan
açıklanmayan üst düzey
ABD'li yetkililere
dayanarak dün verdiği
habere göre ABD yönetimi,
stratejik nükleer silahlann,
Rusyaile 1993yılında
imzalanan ve 10 yıl içinde
nükleer silahlarda yüzde 50
ındinmi öngören
anlaşmadan daha fazla
indirim yapılmasını istiyor.
Habere göre Savunma
Bakanhğrnda, 1993
anlaşmasına ek olarak 1000
ila 1.500 nükleer savaş
başlığının daha her ikı
tarafca indirilmesinin
sonuçlan ûzerinde gizli
çalışma yapılıyor.
Albright
yemin etti
• VVASHINGTON
(Cumhuriyet) - ABD
Dışişleri BakanlığYna yeni
atanan Madeleine Albright,
dün Beyaz Saray'da
düzenlenen törende yemin
ederek görevıne başladı.
Albright, ABD tarihinin ilk
kadın Dışişlen Bakanı
oldu.
Rus füzelerine kimyasal başlık takılma olasılığı Genelkurmay'da rahatsızlık yarattı
S-3001ere kfanyasal başhkLALE SARIİBRAHİMOĞLU
ANKARA - Kıbrıs'ın Girne ve
Magosa limanlanna "bayrak gös-
termek" amacıylabugün savaş ge-
mileri göndermeye hazırlanan
Türk Silahlı Kuvvetleri. Rusya'nın
Kıbns Rum kesimine satma kara-
n aldığı S-300 füzelerine kimyasal
başlık takılması olasılığmı "ta-
harnmüledflemez" olarak nitelen-
dirdi. TSK'nin bu yöndeki kaygı-
sı, Genelkurmay BaşkanhğVndaki
brifingte Cumhurbaşkanı Süley-
man DemireTe de iletilirken Anka-
ra'nın, S-300 fuzelerinin ne denli
tehlikelı olduğu bilinmesine kar-
şın ABD ve ıngiltere'nin, Yuna-
nistan ve Rum kesimi ûzerinde ka-
rarlı bir tavır sergilememesinden
ciddi ölçüde rahatsız olduğu belir-
tildi. Dışişleri Bakanı Tansu Çfl-
ler'ın gelecek günlerde ekonomik
ağırhklı temaslar için Kıbns" a git-
mesi bekleniyor.
ABD'nin. füze krizini yatıştır-
mak için birkaç hafta önce başlat-
tığı diplomatik girişim sırasında
Rumlar'ın bu füzelerin 16 aydan
önce gelmeyeceğı yolundaki gü-
vencelerini olumlubirgelışme ola-
• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Genekurmay Başkanlığı'nda
verilen brifingte "Bu füzelere ne tahammül edebiliriz, ne de kabul
edebiliriz" görüşü iletildi
• Ankara, Türkiye'nin Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ile
yayımladığı ortak deklarasyonu eleştiren İngiltere'ye kızgm.
rak yansıtması ve tngiltere'nin
Rumlar ûzerinde etkinolmayan tu-
tumu sürerken Ankara'nın füzele-
re ilişkin endişelerinin bir temel
nedeni de bu füzelere istendiğinde
kimyasal başlık takılması oldu.
Cumhuriyet"in asken ve diplo-
matik kaynaklardan aldığı bilgiye
göre, S-300 füzeleri, ABD ve In-
giltere'nin yansıtmak istediğinin
tersine ciddi tehdit oluşturuyor.
Genelkurmay Başkanlığı'nın,
400 ila 500 milyon dolara satın
alrnması öngörülen S-300 füzele-
rine diğer fuzeler gibi gerektiğin-
de kimyasal başlık takılması olası-
lığından ciddi ölçüde rahatsız ol-
duğuna dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş ile 20 ocak pazarte-
si günü bir ortak deklarasyonu ya-
yımlaması öncesinde zıyaret etti-
ği Genelkurmay Başkanlığı karar-
gahında kendisine. füzelerin yete-
neklen konusunda harita ûzerinde
aynntı bilgi veren üst düzey asker-
lerin "Bu füzelere tahammül ede-
meyiz, Rum kesimine konuşlandı-
nlmasını kabul edemeyiz. Bu füze-
lereistendiğinde kim>asal başhk da
takılabilir" dedıklen öğrenıldi.
160 kilometreye kadar çıkan
menzili ile Türkiye topraklannı da
vurma yetenegine sahip S-300 fü-
zelerine istendiğinde takılabilecek
kimyasal silahlar kitle imha silah-
lan arasına giriyor ve taşıdığı ze-
hirli madde ile bedeflerine öldürü-
cü tahribat yapabılıyor.
'İngütere gûya dengelT
Türkiye, bir yandan Ankara'nın
KKTC ile yayımladığı ortak dek-
larasyonu Kıbns'ta gerginliğı tır-
mandıncı olarak nitelendirirken
diğer yandan Rum kesiminin çö-
züm olmadan Avrupa Birliği ile
tam üyelik müzakerelerine başla-
mayacağı yolunda göriiş belirten
Ingiltere'nin tutumunu "sözüm
ona dengeli bir tutum" olarak de-
ğerlendirdi. lngiltere, Türkiye ve
Yunanistan ile birlikte Kjbns'ın
garantör ülkeleri arasında yer ah-
yor.
Bir diplomatik kaynak, Cum-
huriyet'e şu görüşleri dile getirdi:
" lngiltere güya dengeli ama şu-
nu gözden kaçınyor. Kim çıkan-
vor krizi?. Bu füzelerin ne kadar
vahim, tehlikeli silahlar olduğunu
bilmiyorlar mı? Kimyasal silah
kullanabilecek fuzeler bunlar. Yu-
nanistan ve Rum kesimi çok ciddi
bir kriz yaratü ve Rusya'yı da böl-
geyesoktu."
Rum kesiminin Yunanistan'ın
desteğinde Türkiye ve KKTC'yi
Akdeniz'de kuşatma altına alma
planı çerçevesinde bu ay başında
Rusya'dan S-300 uçaksavar füze
sistemleri satın alma karan ile or-
taya çıkan bunalım sürerken An-
kara, KKTC ile geçen hafta ya-
yımlanan ortak deklarasyonda yer
alan unsurlan uygulama sürecine
girdi.
Deniz Kuvvetleri'ne bağlı bir
firkateyn ile 2 hücüumbot savaş
uçaklannı eşliğinde bugün Mar-
maris'in Aksaz deniz üssünden
Kıbns'a doğru yola çıkacak. Lef-
koşa yakınlanndaki Geçitkale'nin
askeri üsse dönüştürülmesi çalış-
malanmn ise çok yakında başla-
ması bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Tansu Çiller' in
gelecek günlerde Kıbns'a gitme-
ye hazırlandığı ve KKTC ile eko-
nomik işbirliği alanmda somut
önlemleri içeren bir programı
açıklamasanın beklendiği kayde-
dildi.
Çiller'in Kıbns'a giderken be-
raberinde kalabalık bir işadamı
heyetini götürmesi ve burada
Türk girişimcilerinin KKTC'de
yapmayı öngördükleri somut pro-
jeleri açıklamalan da bekleniyor.
ABD'de gerginlik
On binlerce
kişi kürtajı
protesto etti
Dış Haberter Servisi - ABD'de *kür-
taj krizi" giderek büyüyor. Geçen haf-
tadan beri kürtaj yapılan 3 sağlık mer-
kezinde peş peşe meydana gelen olay-
lardan sonra öncekı gün de kürtaj aleyh-
tan on binlerce kişi kürtajın yasallaştı-
nlmasının 24. yıldönümü nedeniyle pro-
testo yürüyüşü gerçekleştirdiler. Was-
hington'da kent merkezinde toplanan
göstericiler "Kiirtaja havv" pankartla-
n taşıyarak kürtajın yasallaşma karan-
nın çıktığı Yüksek Mahkeme binasırun
önüne kadar yürüdüler.
Göstenciler olaysız bir şekilde dağı-
hrlarken yürüyüşün gerçekleştiği yol-
lardan bırinde oradan geçen birisi tara-
fından bulunan ve patlayan bir bomba
bir kişinin yaralanmasına yol açtı. Polis
önce bombanın göstericilerden birisi ta-
rafından yerleştirildiğini sandı, ancak
daha sonra olayın kürtaj karşıtı gösteri-
cilerle ilgisi olmadığı tespit edildi.
ABD'nin Atlanta kentinde bir sağlık
merkezinde meydana gelen ve 6 kişinin
yaralanmasına yol açan patlamadan son-
ra kürtaj karşıtı eylemcilerin saldınlan
sürmüş ve Tulsa bölgesinde bir klinikte
de peş peşe 2 patlama meydana gelmiş-
tı.
VİETNAM
Yolsuzluğa
karşı savaş
açıldı
Dış Haberler Servisi - Vietnam'da
devlet hesaplannda 40 milyon
dolarlık açığı araştıran ülkenin en
büyük yolsuzluk davası Ho Şi Min
kentinde görülmeye başlandı. 20
kişinin yargılanacağı mahkemenin 10
gün sürmesi bekleniyor. Yolsuzluk
davası, Komünist Parti'nin bir birimi
tarafından işletilen ve daha sonra
kapatılan Tamexo Firması hakkmda
açıldı. 1994 yılında yolsuzluğun
ortaya çıkmasıyla patlak veren
skandal. gazete sayfalannı uzun
süredir meşgul edıyor. 1994 yılında
iflas eden Tamexo'nun eski müdürü
Pam Huy Puok, bankalardan yüksek
oranda borç almakla suçlanıyor.
Viemam'da özellikle son birkaç yıldır
ortaya büyük yolsuzluklar çıktı.
Kamu kunıluşlannın yöneticileri
kendi firmalannı dolandınp yüz
binlerce dolan yurtdışına kaçırdı.
Güney Kore'de işçiler grev ve gösterileri haftada bir gıine indirmeye karar verdiler.
G. Kore'de hükümet
muhalefeti uyardıDış Haberler Servisi - Güney Kore hükümeri, iş-
çi sendikalan tarafından haftada bir gün yapılan
grevlerin yasadışı olduğunu açıklarken tutuklanan
sendika liderlerinden Kim Ü - Şik ise serbest bıra-
kıldı.
Güney Kore Çalışma Bakanı Cin Nyum, dün
yaptığı açıklamada yerel işadamlanna çağnda bu-
lunarak ekonomiye zarar veren grevlenn durdurul-
ması için önlem alınmasını istedi. Güney Kore Baş-
bakanı Kim YoungSam, geçen salı günü yeni iş ya-
sanın tekrar tartışılması için parlamentoya gönde-
rilmesıni kabul etmişti. Sendika liderleri, bu tekh-
fî önceki gün reddetmiş ve ancak yasa kaldınlırsa
görüşmelere katılacaklannı ilan etmişlerdi. Hükü-
met. dün yaptığı açıklamada görüşme önerisini ka-
bul etmeyen muhalefeti uyardı. Hükümetten gelen
bu açıklamaya karşılık yasadışı Kore îşçi Sendika-
lan Konfederasyonu (KCTU)ışi durdurma ve en-
düstriyel faaliyeti haftada bir güne indirme çağnsı
yaptı. Çalışma Bakanlığı'nın bir yetkilisi ise ülke
çapındaki fabrika ve işyerlerinde çahşmalann nor-
mal seyTİnde devam ettiğinı açıkladı. Hükümet, ta-
raflar arasında uzlaşma zeminı yaratmak amacıyla
yasadışı KCTU üyesi 20 sendika liden hakkında çı-
kanlan tutuklama emrinin askıya almmasına karar
vermişti.
AFGANİSTA1N
Taleban
kuzeyde
üertiyor
• Kâbirin
kuzeyindeki iki
kasaba Taleban
milislerin eline geçti.
Dtş Haberter Servisi -
Afganistan'da radikal
Islamcı Taleban milislerinin
dün sabaha karşı başkent
Kâbil'in kuzeyindeki Cebil
Sirac ve Gülbahar
kasabalannı ele geçirdiği
bildirildi. Taleban "ın basın
sözcüsü Kari Rahmetullah,
çok sayıda esır aldıklannı
ve yollann düşmanlannın
cesetleriyle dolu olduğunu
söyledi. Afganıstan Haber
Ajansı, Taleban milislerinm
devrik hükümet
askerlerinden ll'ini
öldürdüklerini, 80'ni esir
aldıklannı ve 20 tank ele
geçirdiklerini öne sürdü.
Ajansa göre Taleban 6 kayıp
verdi. Taleban'ın ele
geçirdiği Gülbahar kasabası,
devrik hükümetin askeri
komutanı Ahmed Şah
Mesud'un kalesı olarak
bilinen Penşir vadisinin
kenannda bulunuyor. Cebil
Sirac ve Gülbahar
kasabalannın Taleban
milislerinin eline geçmesi,
Özbek lider Raşid Dostum
ve Ahmed Şah Mesud'un
lıderliğindeki Taleban
karşıtı ittifak güçleri
açısından önemli bir yenilgi
olarak kabul ediliyor.
Gülbahar kasabasından
sonra birkaç kilometre
ilerleyen Taleban milisleri,
Şah Mesud'a bağlı güçlerin
Sirac"ı geri almak için
başlattığı karşı saldmyla
geri püskürtüldü.
Bu arada Türkmenistan'ın
başkenti Aşkabat'ta yapılan
Afganistan'a Uluslararası
Yardım Forumu bir uzlaşma
bildirisiyle sona erdi.
Forumun kapanış
konuşmasını yapan çeşitli
ülke temsilcileri, 1997
yılında Afganistan'a
yapacaklan yardımlan
belirtirken îran hükümeti
Afganistan'da savaşan
taraflann banş göriişmeleri
yapmak üzere 25 ocakta
Tahran'a davet edildiğini
duyurdu.
ÖR ÜŞ/ Dr. EMİN GÜRSES (tstanbul Üniversitesi, SBF Uluslararası tlişkiler Bölümü)
-2-
Türkiye'nin güvenlik şemsıyesi kalk-
tıktan sonra ise ABD Türkiye'ye adil bir
öneri sunduğunu iddia ederek ve Türki-
ye'yi uluslararası alanda köşeye sıkıştı-
np tavizkâr bir tutum izlemesi konusun-
da zoriayacaktır. Eğer bu gerçekleşirse,
kısadönemde Rusya NATO'nun güney
kanadındaki gerilimden yararlı çıkacak-
tır, çünkü Ankara normal koşuiîarda bu
öneriye karşı çıkacak ve NATO içi ilişki-
ler gerginleşecektir. Fakat orta ve uzun
dönemde NATO Batı Akdeniz'de birtür-
lü oluşturamadığı kendi arzu ettiği uzun
dönemli bir istikran sağlama çabalann-
dan vazgeçmeyecektir. Birçok sorunla
boğuşan Rusya ise 1970'li yıllarda bağ-
lantısızlar hareketindeki rttifaklan ve Ma-
karios ile olan yakın ilişkilerine rağmen
başaramadığı Doğu Akdeniz'de etkin
olma deneyiminın sonunda olduğu gibi
bu dönemde deyine bölgeden dışlana-
caktır.
ABD gibi uzun dönemde dünya hege-
monyasını nasıl devam ettirebileceğinin
hesaplan içinde olan bir süper güç ile
Rusya gibi dünyada yeni yerini tayin et-
mekle meşgul olan ikı ülke arasındaki
Kıbns'taki krizin yeni boyutlan (mı)?
Doğu Avrupa'nın NATO'ya alınıp alın-
maması sorunu yeni bir tür yanşa dö-
nüşmüş ve bir ifadesinde Kıbrıs soru-
nunda bulmuştur. 1974'teki gibi bugün
de Rusya yine ABD ileetki alanlannı ge-
nişletme (veya Rusya'nın yaptığı gibi ko-
ruma) yanşı içerisindediıier. Rusya özel-
likle NATO'nun genişlemesine karşı na-
sıl durulacağı hesaplan peşinde iken,
ABD Batı Akdeniz'deki ttikrar için kendi
müttefiklerini hizaya sokmak amacıyla
askeri alanda bir çatışmaya girmemek
koşuluyla, karşı karşıyagetirmekten ka-
çınmamaktadır. Fakat, VVashington şu-
nu da biliyor ki, Türkiye'yi dışlamak ve
kaybetmek Ortadoğu'daki ne olduğu
belirsiz 'düzensizbir düzen'm istikrarsız-
lığını(kendinebağımlı 'ikincibirlsrail'\ş-
levini görebilecek bir Kürdistan kurma
hesaplan şimdilik ertelenince) son dere-
ce arttıracaktır. Türkiye açısından önce-
likli olarakyapılması gereken şey ise ön-
celikle Dışişleri Bakanlığı'nın geleneksel
ciddiyetine kavuşturulması ve bakanlık
yetkililerinin ürertikleri politikalann yete-
rince ciddiye alınmasıdır. Aksi taktirde
Türkiye'nin aleyhine sonuçlanabilecek,
bir 1974 rövanşıyla her zaman karşıla-
şılabilir. Hükümet, bir an önce dış poli-
tikadaki geleneksel bilgi alış-veriş siste-
mıni işler hale getirmeli ve ihtimal plan-
lanna uygun bir yol takip ederek diplo-
matik girişimlerini zamanında yapmalı-
dır.
Sonuca bağlavacak
ABD, Kıbns sorununu hemangi bir şe-
kilde bir sonuca bağlayacaktır. Bu tür
bir girişim. dünyaya liderlik etmenin de
bir koşuludur. Zamanın NATO Güney
Avrupa Kuvvetleri Komutanı Amiral
Harold E.Shear 1978'de şöyle diyor-
du: "Türkiye ve Yunanistan arasındaki
sorun NATO için en önemli sorunu
oluşturmaktadır. Bu sorun çözülme-
den gerçek anlamda güney kanatta
bir ittifakın varlığının devamından söz
edilemez". (3) Bu tespit halen geçerli-
dir. 1974'teki dumm yeniden yaşanı-
yor. Johnson'un Temmuz 1964'te
yaptığı yazılı uyansı, bugünkü Dışişleri
Bakanı'nın yanlış ve zamansız yaptığı
bir açıklama yüzünden ABD Dışişle-
ri'nin sözlü uyansı olarak yeni bir biçi-
mi ile karşımıza gelmiştir. Dışişleri ve
Savunma Bakanlan böyle bir uyanya
zemin hazırtamışlardır. Bilmeden Tür-
kiye'yi uluslararası arenada zor duru-
ma sokmuşlardır. Büyükelçi Şükrü
Elekdağ'ın da belirttiği gibi "maceracı
girişimler tehlike yaratır". (4) Prof. Er-
dal inönü, bir konuşmasında "Dış po-
litikada koşarak karar almak doğru
değildir. Yalnızca yeri geldiğinde yapı-
lır" (5) diyerek sorumlulukları olan gö-
revlileri adeta önceden uyarmışlardır.
Bir Ingiliz atasözü şöyle der: 'Sadece
aptallar kendi deneyimlerinden öğre-
nirier'. Geçmişte yaşanmışlan tekrar
etmeyip onlardan bir nebze de olsa
ders alabilmeyi bilen liderlere razıyız.
BITTI
(3) New Yo/k Tımes. 2H Nısan 1978.
(4) Seminer, 9 Marî 1990, SOAS, Londra.
(5) Açıkoturum, TRT. 28 Şubat 1992.
Le Monde
Rusya Yeltsin'i
gözden çıkanyor
HAKANAKSAY
MOSKOVA - Rusya, Baş-
kan BorisYeltsiıı'ın hastalığına
alıştı. Başkan'ın uzun süredir
tam kapasite çalışamaması, ön-
celeri tartışmalar yaratıyordu;
iktıdar sözcüleri muhalefete
karşı çıkarken Yeltsin'ın duru-
ma hakim olduğunu ve yakın-
dan sapasağlam olarak iktida-
ra döneceğinı savunuyordu.
Ancak Rusya lıden. kalp ame-
lıyatı sonrasında bir de zatürre-
eye yakalanınca, artık Yelt-
sin'in hiçbır zaman 1996 ön-
cesinde olduğu gi-
bi etkin faaliyette
bulunamayacağı
kanısı yaygmlaştı.
tktidara yakın sı-
yasal çevreler ve
yayın organlan bı-
le Başkan'ın çahş-
masının, onun faz-
la yorulmayacağı
biçımde düzen-
lenmesı gerektiğı-
nı söyler oldular; hattabir son-
raki başkanlık seçimlerine ka-
darki 3.5 yıllık surede Yelt-
sin' in günde birkaç saat çalışa-
rak "durumu idare etmesinin"
normal sayılması geTektiğini
vurgulayanlar çoğaFdı.
Başkanlık seçimlerinden bu
yana yalnızca 1 ay geçmesine
karşın Rusya'nınVeni liderinin
kim olacağı üzenne anketler
yaygınlaşıyor. Liderlıâe oyna-
yan General Aleksandr Lebed,
Moskova Belediye Başkam
Yuriy Lujkov. Komünist Parti-
si Başkam Gennadh Z\ugan«v
ve Liberal Demokratik Parti
Başkam Vladimir Jirinovski
yaratıyorlar Parlamentonun alt
kanadı Duma'da komünistlerin
öncülüğünde ve Jirinov ski yan-
daşlannm desteğiyle Yeltsin'in
sağlık nedenleriyle görev inden
alınması için yasal girişimler-
de bulunuluyor.
Suskun
Bütün bunlara karşı iktidar
temsilcilen çoğunlukla suskun
kalıyor, ya da silik açıklamalar
yapıyor. Bu durum, ıktıdann
• Yeltsin,
hem politik
çevrelerde
hemde
halkın
gözünde
Hasta Adam
da Yeltsin'i gözden çıkarmaya
başladığı yolunda söylentiler
doğmasına. çevresinin Baş-
kan'ı bilinçli olarak "harcadV
ğı" yolunda iddialar yayımla-
nıyor.
Ağırhasta Yeltsin'in seçim-
lere sokulması. hatta kampan-
ya sırasında dans ettirme de
dahıl aşın derecede zOTİanma-
sı, geçen arahk ayında henüz
tam iyıleşmeden yoğun bir ça-
hşma temposuyla Kremlin'e
döndürülmesi buna kanıt ola-
rak gösteriliyor. (Önceki gün
Duma, Başkan'ın sağlık ne-
denleriyle görev-
den alınması öne-
risini görüşürken
henüz tümüyle
ıyileşmemiş olan
Rusya liderinin
Kremlin'e geie-»
rek yanm saatlik
bir toplantı yap-
masıdamedyaor-
ganlannda Yelt-
sin'ın istediği so-
nucu çıkarmaktan çok, sağlık
durumunu bozabilecek "risk-
li bir gösteri" olarak algılanı-
yor.)
Kamuoyu araşürmalan, hal-
kın Yeltsin'den fazla beklenti-
si kalmadığını gösteriyor. Ar-
tık hemen hemen hiç kimse
Yeltsin'in tümüyle iyıleşip
ekonomik sorunlan çözeceği,
sıyaset arenasına kesin olarak
hakım olacağı ve uluslararası
alanda büyük hamleler yapa-
cağı kanısında değil.
Ürktitüyor
Bu arada 1993 sonunda
Yeltsin'e göre hazırlanmış
olan yeni anayasa uyannca
devlet başkanırun sahip oldu-
ğu geniş yetkilerin, yakın za-
manda diktatörlük eğilimi
içındeki başka bir lidcrin etine
geçmeşı ihtimalibauvCvrell-
ri ürkütüyor. Kimilen. örne-
ğin. parlamento üst kanadı li-
deri Yegor Stroyev, bugunden
anayasada değışiklikler yapı-
larak başkanın yetkilerinin bir
kısmının parlamentoya devre-
dilmesinı öneriyor.
IŞ BASIN
Türkiye'ye haksızhk
AvrupaBırüğılAB)
genişlemeye hazırlanırken
yaşamsal öneme sahıp bır
ülke dışanda bırakılıyor. Bu
ülke Türkıye'dir. Türkıye'nin
stratejik önemı ıyı bılınır.
Ama buna reğmen Batı'nın bu
eski dostu dışanda bırakılma
tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu arada Yunanistan da
Gümrük Birlığı çerçevesinde
Türkiye'ye verilmesi
öngörülen yüzlerce mıryon
dolarlık mali yardımı bloke
edıvor. AB şırketlen
Türkiye'ye yaptıklan ıhracatla
kazançlannı katlarken
Türkiye Atına'nın vetosu
nedenivle kendisine taahhüt
edilen fonlardan
yararlanamıyor. Bu arada,
Avrupa Parlamentosu da insan
haklan saplantısıyla
Türkiye'ye venlecek diğer
fonlan dondurmuş durumda.
Avrupa'nın politıkalan
Türkiye'yi Batı'dan
uzaklaşnrma hedefme yönelık
olduğu izlenimmi \eriyor.
Washıngton"un da ılgisiz
davrandığı ortamda bu
politikalar Islamcı Başbakan
Necmettin Erbakanm
ekmeğıne yağ süreT.
Kıbns'taki son kriz AB'nin
Türkiye sorununun ortadan
kalkmadığını. aksıne AB'nin
kâbusu halıne geldiğıni
gösteriyor. Bu arada,
Yunanistan'ın baskılanyla
AB, Kıbns"ın tam üyelik
görüşmelenne de bir y\l
içinde başlayacak. Diger AB
üyelen. Kıbns'ın AB'ye
kabul edılmesıyle Kıbns
sorununa bir çözüm
bulunabıleceğini umuyorlar
Ama adanın bölünmüşjüğüne
ılışkın sorunlar ve Türkiye'nin
AB ile ilişkilerinde yaşanan
sorunlar çözümlenmedikçe
AB'nin Kıbns'ı kabul etmesı
delıhk olur. lşler daha da
körüleşebılır. Yunanistan,
Kıbns'ın AB'ye alınmasının
geciktırilmesi durumunda
Doğu Avrupa ülkelerinin
AB'ye alınmasım veto erme
tehdidınde bulunmuştu.
Brüksel, Türkiye'nin de
NATO'nun genişlemesıni vet(j
etmesınden korkuyor.
Türklerin büyük bir bölümü,
Türkıye Müslüman bir ülke
olduğu için AB ülkeleri
tarafından Avrupa ülkesi
sayılmadıklannı ve
dışlandıklannı düşünüyor.
Brüksel'deki yetkililer bu
görüşü kesinlikle reddetseler
de AB - Türkiye ilişkilerinin
tarihıne bakıldığında
Türklerin neden böyle
düşündüğü anlaşılabilİT. Artık
AB Türkıye'nin üyeligini
kabul ermelidir. 10 yıl önce
Türkiye'ye çok büyük ve
yoksul bir ülke olduğu için,
demokrasiye ve insan
haklanna yeterlı saygıyı
göstermediği için AB'ye
kabul edilmeyeceği
söylenmişri. Artık Türkiye'ye
ekonomi ve insan haklan
alanlanndaki sorunlannı
çözdükleri zaman AB'ye
kabul edıleceklen
söylenmelidir. Kuzey
Denizi'nden Karadeniz'e
genişlemekte olan AB, yakın
bır gelecekte Bosnalı
Müslümanlar dahil eski
Yugoslavya ile de işbirliği
yapacaktır. AB. eski dost
Türkiye'ye de yer açmalıdır.
(21 Ocak 1997)