05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SSYK CUMHURİYET 24 OCAK1997 CUMA 10 DIŞ HABERLER UdVasaUn ' İLCN'DRA(AA)-Irak liceri Saddırr Hüseyin'in oglu Uday a karşı geçen anlılcE girşilen silahlı sa.dırrın bir uzak akraba tarafıtdan düzenlendigı öne sürülct. The tndependent gazeusi, kımiiğini açıklamadtğı bir Irak kaynaâna ia>anarak Uday ıı ağır yaralandığı 5a.dının arkasında. 1990 vı ındı idaüi edilen amcası OmerEl Hazaa'nın öcünü almal steyen eski subay Raad El Hazaa'nın büunJuğunu öne sürdü. Uday a saldınyı. Islam Davaa adlı muhalif Şii örgütü ile Duleymi adlı isyancı kabilenin bir üyesi ayn ayn üstlenmişlerdi. The Independent, lslam Davası'nın suikast girişimine katılmış olabiliceğıni. ancak beynin El Hazaa olduğunu yazdı. Kazak basıronda Rus îüzelepi • ALMATI(AA)- Rusya'nın Kıbns Rum Kesimı'ne S-300 füze satışı ile ilgıli olarak Kazakıstan'ın Jas Alaş gazetesinde yer alan makalede, Ruslann bir taşla ikı kuş vurmak istediğine dikkat çekildı. Rusya'nın, Ortodoks kardeşleri olan Kjbnslı Rumlara füze satarak yalnızca cebini doldurmakla kalmayıp ezeli rakibı olan Türkler için de sürekli başağnsı yarattığmı belirten yazar S.Smayıl, Rusya"nın geçen yıl 3 milyar dolarlık silah sattığını belirtti. Makalede, Rus silahlannın halen dünyamn birçok ülkesinde bulunduğu anımsatılırken Hint ordusundaki silahlann yüzde 60'mın Rus silah fabrikalanndan alındığına dikkat çekildi. Çin-Tayvan • TAIPEI(AA)- Tayvan'ın, Çin'e karşı savunmasını güçlendirmek için geliştırilmiş füzeler üreteceğı bıldirildi. Tayvan televizyonunun haberinde, Gök Kılıcı 11 adı venlen Tayvan yapımı orta menzilli havadan havaya füzelerin kitlesel üretımine karar venldıği belirtildi. Haberde, üretilecek füzelerin sayısı ve üretirrun ne zaman başlayacağma ilişkin bilgi verilmedi. Tayvan'da iç savaştaki yenılgilerinden sonra kıta Çini'nden kaçan milliyetçilerin kurduğu rejim, Pekin hükümetı tarafından tanınmıyor. Tayvan'ı bağımsız bir ülke olarak kabul etmeyen Çin Halk Cumhuriyeti, adayı Çin'e bağlı asi bir eyalet olarak görüyor. Nükleer silahlarda indirim • NVASHINGTON (AA) - ABD yönetiminin, stratejik nûkleer silahlarda yeni indirimlere gidılmesini öngören yeni bir anlaşmanın Rusya'yla yapılması olasılıklan ûzerinde çahşmalar yaptığı öne süriildü. VV'ashington Post gazetesinin adlan açıklanmayan üst düzey ABD'li yetkililere dayanarak dün verdiği habere göre ABD yönetimi, stratejik nükleer silahlann, Rusyaile 1993yılında imzalanan ve 10 yıl içinde nükleer silahlarda yüzde 50 ındinmi öngören anlaşmadan daha fazla indirim yapılmasını istiyor. Habere göre Savunma Bakanhğrnda, 1993 anlaşmasına ek olarak 1000 ila 1.500 nükleer savaş başlığının daha her ikı tarafca indirilmesinin sonuçlan ûzerinde gizli çalışma yapılıyor. Albright yemin etti • VVASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD Dışişleri BakanlığYna yeni atanan Madeleine Albright, dün Beyaz Saray'da düzenlenen törende yemin ederek görevıne başladı. Albright, ABD tarihinin ilk kadın Dışişlen Bakanı oldu. Rus füzelerine kimyasal başlık takılma olasılığı Genelkurmay'da rahatsızlık yarattı S-3001ere kfanyasal başhkLALE SARIİBRAHİMOĞLU ANKARA - Kıbrıs'ın Girne ve Magosa limanlanna "bayrak gös- termek" amacıylabugün savaş ge- mileri göndermeye hazırlanan Türk Silahlı Kuvvetleri. Rusya'nın Kıbns Rum kesimine satma kara- n aldığı S-300 füzelerine kimyasal başlık takılması olasılığmı "ta- harnmüledflemez" olarak nitelen- dirdi. TSK'nin bu yöndeki kaygı- sı, Genelkurmay BaşkanhğVndaki brifingte Cumhurbaşkanı Süley- man DemireTe de iletilirken Anka- ra'nın, S-300 fuzelerinin ne denli tehlikelı olduğu bilinmesine kar- şın ABD ve ıngiltere'nin, Yuna- nistan ve Rum kesimi ûzerinde ka- rarlı bir tavır sergilememesinden ciddi ölçüde rahatsız olduğu belir- tildi. Dışişleri Bakanı Tansu Çfl- ler'ın gelecek günlerde ekonomik ağırhklı temaslar için Kıbns" a git- mesi bekleniyor. ABD'nin. füze krizini yatıştır- mak için birkaç hafta önce başlat- tığı diplomatik girişim sırasında Rumlar'ın bu füzelerin 16 aydan önce gelmeyeceğı yolundaki gü- vencelerini olumlubirgelışme ola- • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e Genekurmay Başkanlığı'nda verilen brifingte "Bu füzelere ne tahammül edebiliriz, ne de kabul edebiliriz" görüşü iletildi • Ankara, Türkiye'nin Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ile yayımladığı ortak deklarasyonu eleştiren İngiltere'ye kızgm. rak yansıtması ve tngiltere'nin Rumlar ûzerinde etkinolmayan tu- tumu sürerken Ankara'nın füzele- re ilişkin endişelerinin bir temel nedeni de bu füzelere istendiğinde kimyasal başlık takılması oldu. Cumhuriyet"in asken ve diplo- matik kaynaklardan aldığı bilgiye göre, S-300 füzeleri, ABD ve In- giltere'nin yansıtmak istediğinin tersine ciddi tehdit oluşturuyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın, 400 ila 500 milyon dolara satın alrnması öngörülen S-300 füzele- rine diğer fuzeler gibi gerektiğin- de kimyasal başlık takılması olası- lığından ciddi ölçüde rahatsız ol- duğuna dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel'in KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile 20 ocak pazarte- si günü bir ortak deklarasyonu ya- yımlaması öncesinde zıyaret etti- ği Genelkurmay Başkanlığı karar- gahında kendisine. füzelerin yete- neklen konusunda harita ûzerinde aynntı bilgi veren üst düzey asker- lerin "Bu füzelere tahammül ede- meyiz, Rum kesimine konuşlandı- nlmasını kabul edemeyiz. Bu füze- lereistendiğinde kim>asal başhk da takılabilir" dedıklen öğrenıldi. 160 kilometreye kadar çıkan menzili ile Türkiye topraklannı da vurma yetenegine sahip S-300 fü- zelerine istendiğinde takılabilecek kimyasal silahlar kitle imha silah- lan arasına giriyor ve taşıdığı ze- hirli madde ile bedeflerine öldürü- cü tahribat yapabılıyor. 'İngütere gûya dengelT Türkiye, bir yandan Ankara'nın KKTC ile yayımladığı ortak dek- larasyonu Kıbns'ta gerginliğı tır- mandıncı olarak nitelendirirken diğer yandan Rum kesiminin çö- züm olmadan Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başla- mayacağı yolunda göriiş belirten Ingiltere'nin tutumunu "sözüm ona dengeli bir tutum" olarak de- ğerlendirdi. lngiltere, Türkiye ve Yunanistan ile birlikte Kjbns'ın garantör ülkeleri arasında yer ah- yor. Bir diplomatik kaynak, Cum- huriyet'e şu görüşleri dile getirdi: " lngiltere güya dengeli ama şu- nu gözden kaçınyor. Kim çıkan- vor krizi?. Bu füzelerin ne kadar vahim, tehlikeli silahlar olduğunu bilmiyorlar mı? Kimyasal silah kullanabilecek fuzeler bunlar. Yu- nanistan ve Rum kesimi çok ciddi bir kriz yaratü ve Rusya'yı da böl- geyesoktu." Rum kesiminin Yunanistan'ın desteğinde Türkiye ve KKTC'yi Akdeniz'de kuşatma altına alma planı çerçevesinde bu ay başında Rusya'dan S-300 uçaksavar füze sistemleri satın alma karan ile or- taya çıkan bunalım sürerken An- kara, KKTC ile geçen hafta ya- yımlanan ortak deklarasyonda yer alan unsurlan uygulama sürecine girdi. Deniz Kuvvetleri'ne bağlı bir firkateyn ile 2 hücüumbot savaş uçaklannı eşliğinde bugün Mar- maris'in Aksaz deniz üssünden Kıbns'a doğru yola çıkacak. Lef- koşa yakınlanndaki Geçitkale'nin askeri üsse dönüştürülmesi çalış- malanmn ise çok yakında başla- ması bekleniyor. Dışişleri Bakanı Tansu Çiller' in gelecek günlerde Kıbns'a gitme- ye hazırlandığı ve KKTC ile eko- nomik işbirliği alanmda somut önlemleri içeren bir programı açıklamasanın beklendiği kayde- dildi. Çiller'in Kıbns'a giderken be- raberinde kalabalık bir işadamı heyetini götürmesi ve burada Türk girişimcilerinin KKTC'de yapmayı öngördükleri somut pro- jeleri açıklamalan da bekleniyor. ABD'de gerginlik On binlerce kişi kürtajı protesto etti Dış Haberter Servisi - ABD'de *kür- taj krizi" giderek büyüyor. Geçen haf- tadan beri kürtaj yapılan 3 sağlık mer- kezinde peş peşe meydana gelen olay- lardan sonra öncekı gün de kürtaj aleyh- tan on binlerce kişi kürtajın yasallaştı- nlmasının 24. yıldönümü nedeniyle pro- testo yürüyüşü gerçekleştirdiler. Was- hington'da kent merkezinde toplanan göstericiler "Kiirtaja havv" pankartla- n taşıyarak kürtajın yasallaşma karan- nın çıktığı Yüksek Mahkeme binasırun önüne kadar yürüdüler. Göstenciler olaysız bir şekilde dağı- hrlarken yürüyüşün gerçekleştiği yol- lardan bırinde oradan geçen birisi tara- fından bulunan ve patlayan bir bomba bir kişinin yaralanmasına yol açtı. Polis önce bombanın göstericilerden birisi ta- rafından yerleştirildiğini sandı, ancak daha sonra olayın kürtaj karşıtı gösteri- cilerle ilgisi olmadığı tespit edildi. ABD'nin Atlanta kentinde bir sağlık merkezinde meydana gelen ve 6 kişinin yaralanmasına yol açan patlamadan son- ra kürtaj karşıtı eylemcilerin saldınlan sürmüş ve Tulsa bölgesinde bir klinikte de peş peşe 2 patlama meydana gelmiş- tı. VİETNAM Yolsuzluğa karşı savaş açıldı Dış Haberler Servisi - Vietnam'da devlet hesaplannda 40 milyon dolarlık açığı araştıran ülkenin en büyük yolsuzluk davası Ho Şi Min kentinde görülmeye başlandı. 20 kişinin yargılanacağı mahkemenin 10 gün sürmesi bekleniyor. Yolsuzluk davası, Komünist Parti'nin bir birimi tarafından işletilen ve daha sonra kapatılan Tamexo Firması hakkmda açıldı. 1994 yılında yolsuzluğun ortaya çıkmasıyla patlak veren skandal. gazete sayfalannı uzun süredir meşgul edıyor. 1994 yılında iflas eden Tamexo'nun eski müdürü Pam Huy Puok, bankalardan yüksek oranda borç almakla suçlanıyor. Viemam'da özellikle son birkaç yıldır ortaya büyük yolsuzluklar çıktı. Kamu kunıluşlannın yöneticileri kendi firmalannı dolandınp yüz binlerce dolan yurtdışına kaçırdı. Güney Kore'de işçiler grev ve gösterileri haftada bir gıine indirmeye karar verdiler. G. Kore'de hükümet muhalefeti uyardıDış Haberler Servisi - Güney Kore hükümeri, iş- çi sendikalan tarafından haftada bir gün yapılan grevlerin yasadışı olduğunu açıklarken tutuklanan sendika liderlerinden Kim Ü - Şik ise serbest bıra- kıldı. Güney Kore Çalışma Bakanı Cin Nyum, dün yaptığı açıklamada yerel işadamlanna çağnda bu- lunarak ekonomiye zarar veren grevlenn durdurul- ması için önlem alınmasını istedi. Güney Kore Baş- bakanı Kim YoungSam, geçen salı günü yeni iş ya- sanın tekrar tartışılması için parlamentoya gönde- rilmesıni kabul etmişti. Sendika liderleri, bu tekh- fî önceki gün reddetmiş ve ancak yasa kaldınlırsa görüşmelere katılacaklannı ilan etmişlerdi. Hükü- met. dün yaptığı açıklamada görüşme önerisini ka- bul etmeyen muhalefeti uyardı. Hükümetten gelen bu açıklamaya karşılık yasadışı Kore îşçi Sendika- lan Konfederasyonu (KCTU)ışi durdurma ve en- düstriyel faaliyeti haftada bir güne indirme çağnsı yaptı. Çalışma Bakanlığı'nın bir yetkilisi ise ülke çapındaki fabrika ve işyerlerinde çahşmalann nor- mal seyTİnde devam ettiğinı açıkladı. Hükümet, ta- raflar arasında uzlaşma zeminı yaratmak amacıyla yasadışı KCTU üyesi 20 sendika liden hakkında çı- kanlan tutuklama emrinin askıya almmasına karar vermişti. AFGANİSTA1N Taleban kuzeyde üertiyor • Kâbirin kuzeyindeki iki kasaba Taleban milislerin eline geçti. Dtş Haberter Servisi - Afganistan'da radikal Islamcı Taleban milislerinin dün sabaha karşı başkent Kâbil'in kuzeyindeki Cebil Sirac ve Gülbahar kasabalannı ele geçirdiği bildirildi. Taleban "ın basın sözcüsü Kari Rahmetullah, çok sayıda esır aldıklannı ve yollann düşmanlannın cesetleriyle dolu olduğunu söyledi. Afganıstan Haber Ajansı, Taleban milislerinm devrik hükümet askerlerinden ll'ini öldürdüklerini, 80'ni esir aldıklannı ve 20 tank ele geçirdiklerini öne sürdü. Ajansa göre Taleban 6 kayıp verdi. Taleban'ın ele geçirdiği Gülbahar kasabası, devrik hükümetin askeri komutanı Ahmed Şah Mesud'un kalesı olarak bilinen Penşir vadisinin kenannda bulunuyor. Cebil Sirac ve Gülbahar kasabalannın Taleban milislerinin eline geçmesi, Özbek lider Raşid Dostum ve Ahmed Şah Mesud'un lıderliğindeki Taleban karşıtı ittifak güçleri açısından önemli bir yenilgi olarak kabul ediliyor. Gülbahar kasabasından sonra birkaç kilometre ilerleyen Taleban milisleri, Şah Mesud'a bağlı güçlerin Sirac"ı geri almak için başlattığı karşı saldmyla geri püskürtüldü. Bu arada Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'ta yapılan Afganistan'a Uluslararası Yardım Forumu bir uzlaşma bildirisiyle sona erdi. Forumun kapanış konuşmasını yapan çeşitli ülke temsilcileri, 1997 yılında Afganistan'a yapacaklan yardımlan belirtirken îran hükümeti Afganistan'da savaşan taraflann banş göriişmeleri yapmak üzere 25 ocakta Tahran'a davet edildiğini duyurdu. ÖR ÜŞ/ Dr. EMİN GÜRSES (tstanbul Üniversitesi, SBF Uluslararası tlişkiler Bölümü) -2- Türkiye'nin güvenlik şemsıyesi kalk- tıktan sonra ise ABD Türkiye'ye adil bir öneri sunduğunu iddia ederek ve Türki- ye'yi uluslararası alanda köşeye sıkıştı- np tavizkâr bir tutum izlemesi konusun- da zoriayacaktır. Eğer bu gerçekleşirse, kısadönemde Rusya NATO'nun güney kanadındaki gerilimden yararlı çıkacak- tır, çünkü Ankara normal koşuiîarda bu öneriye karşı çıkacak ve NATO içi ilişki- ler gerginleşecektir. Fakat orta ve uzun dönemde NATO Batı Akdeniz'de birtür- lü oluşturamadığı kendi arzu ettiği uzun dönemli bir istikran sağlama çabalann- dan vazgeçmeyecektir. Birçok sorunla boğuşan Rusya ise 1970'li yıllarda bağ- lantısızlar hareketindeki rttifaklan ve Ma- karios ile olan yakın ilişkilerine rağmen başaramadığı Doğu Akdeniz'de etkin olma deneyiminın sonunda olduğu gibi bu dönemde deyine bölgeden dışlana- caktır. ABD gibi uzun dönemde dünya hege- monyasını nasıl devam ettirebileceğinin hesaplan içinde olan bir süper güç ile Rusya gibi dünyada yeni yerini tayin et- mekle meşgul olan ikı ülke arasındaki Kıbns'taki krizin yeni boyutlan (mı)? Doğu Avrupa'nın NATO'ya alınıp alın- maması sorunu yeni bir tür yanşa dö- nüşmüş ve bir ifadesinde Kıbrıs soru- nunda bulmuştur. 1974'teki gibi bugün de Rusya yine ABD ileetki alanlannı ge- nişletme (veya Rusya'nın yaptığı gibi ko- ruma) yanşı içerisindediıier. Rusya özel- likle NATO'nun genişlemesine karşı na- sıl durulacağı hesaplan peşinde iken, ABD Batı Akdeniz'deki ttikrar için kendi müttefiklerini hizaya sokmak amacıyla askeri alanda bir çatışmaya girmemek koşuluyla, karşı karşıyagetirmekten ka- çınmamaktadır. Fakat, VVashington şu- nu da biliyor ki, Türkiye'yi dışlamak ve kaybetmek Ortadoğu'daki ne olduğu belirsiz 'düzensizbir düzen'm istikrarsız- lığını(kendinebağımlı 'ikincibirlsrail'\ş- levini görebilecek bir Kürdistan kurma hesaplan şimdilik ertelenince) son dere- ce arttıracaktır. Türkiye açısından önce- likli olarakyapılması gereken şey ise ön- celikle Dışişleri Bakanlığı'nın geleneksel ciddiyetine kavuşturulması ve bakanlık yetkililerinin ürertikleri politikalann yete- rince ciddiye alınmasıdır. Aksi taktirde Türkiye'nin aleyhine sonuçlanabilecek, bir 1974 rövanşıyla her zaman karşıla- şılabilir. Hükümet, bir an önce dış poli- tikadaki geleneksel bilgi alış-veriş siste- mıni işler hale getirmeli ve ihtimal plan- lanna uygun bir yol takip ederek diplo- matik girişimlerini zamanında yapmalı- dır. Sonuca bağlavacak ABD, Kıbns sorununu hemangi bir şe- kilde bir sonuca bağlayacaktır. Bu tür bir girişim. dünyaya liderlik etmenin de bir koşuludur. Zamanın NATO Güney Avrupa Kuvvetleri Komutanı Amiral Harold E.Shear 1978'de şöyle diyor- du: "Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorun NATO için en önemli sorunu oluşturmaktadır. Bu sorun çözülme- den gerçek anlamda güney kanatta bir ittifakın varlığının devamından söz edilemez". (3) Bu tespit halen geçerli- dir. 1974'teki dumm yeniden yaşanı- yor. Johnson'un Temmuz 1964'te yaptığı yazılı uyansı, bugünkü Dışişleri Bakanı'nın yanlış ve zamansız yaptığı bir açıklama yüzünden ABD Dışişle- ri'nin sözlü uyansı olarak yeni bir biçi- mi ile karşımıza gelmiştir. Dışişleri ve Savunma Bakanlan böyle bir uyanya zemin hazırtamışlardır. Bilmeden Tür- kiye'yi uluslararası arenada zor duru- ma sokmuşlardır. Büyükelçi Şükrü Elekdağ'ın da belirttiği gibi "maceracı girişimler tehlike yaratır". (4) Prof. Er- dal inönü, bir konuşmasında "Dış po- litikada koşarak karar almak doğru değildir. Yalnızca yeri geldiğinde yapı- lır" (5) diyerek sorumlulukları olan gö- revlileri adeta önceden uyarmışlardır. Bir Ingiliz atasözü şöyle der: 'Sadece aptallar kendi deneyimlerinden öğre- nirier'. Geçmişte yaşanmışlan tekrar etmeyip onlardan bir nebze de olsa ders alabilmeyi bilen liderlere razıyız. BITTI (3) New Yo/k Tımes. 2H Nısan 1978. (4) Seminer, 9 Marî 1990, SOAS, Londra. (5) Açıkoturum, TRT. 28 Şubat 1992. Le Monde Rusya Yeltsin'i gözden çıkanyor HAKANAKSAY MOSKOVA - Rusya, Baş- kan BorisYeltsiıı'ın hastalığına alıştı. Başkan'ın uzun süredir tam kapasite çalışamaması, ön- celeri tartışmalar yaratıyordu; iktıdar sözcüleri muhalefete karşı çıkarken Yeltsin'ın duru- ma hakim olduğunu ve yakın- dan sapasağlam olarak iktida- ra döneceğinı savunuyordu. Ancak Rusya lıden. kalp ame- lıyatı sonrasında bir de zatürre- eye yakalanınca, artık Yelt- sin'in hiçbır zaman 1996 ön- cesinde olduğu gi- bi etkin faaliyette bulunamayacağı kanısı yaygmlaştı. tktidara yakın sı- yasal çevreler ve yayın organlan bı- le Başkan'ın çahş- masının, onun faz- la yorulmayacağı biçımde düzen- lenmesı gerektiğı- nı söyler oldular; hattabir son- raki başkanlık seçimlerine ka- darki 3.5 yıllık surede Yelt- sin' in günde birkaç saat çalışa- rak "durumu idare etmesinin" normal sayılması geTektiğini vurgulayanlar çoğaFdı. Başkanlık seçimlerinden bu yana yalnızca 1 ay geçmesine karşın Rusya'nınVeni liderinin kim olacağı üzenne anketler yaygınlaşıyor. Liderlıâe oyna- yan General Aleksandr Lebed, Moskova Belediye Başkam Yuriy Lujkov. Komünist Parti- si Başkam Gennadh Z\ugan«v ve Liberal Demokratik Parti Başkam Vladimir Jirinovski yaratıyorlar Parlamentonun alt kanadı Duma'da komünistlerin öncülüğünde ve Jirinov ski yan- daşlannm desteğiyle Yeltsin'in sağlık nedenleriyle görev inden alınması için yasal girişimler- de bulunuluyor. Suskun Bütün bunlara karşı iktidar temsilcilen çoğunlukla suskun kalıyor, ya da silik açıklamalar yapıyor. Bu durum, ıktıdann • Yeltsin, hem politik çevrelerde hemde halkın gözünde Hasta Adam da Yeltsin'i gözden çıkarmaya başladığı yolunda söylentiler doğmasına. çevresinin Baş- kan'ı bilinçli olarak "harcadV ğı" yolunda iddialar yayımla- nıyor. Ağırhasta Yeltsin'in seçim- lere sokulması. hatta kampan- ya sırasında dans ettirme de dahıl aşın derecede zOTİanma- sı, geçen arahk ayında henüz tam iyıleşmeden yoğun bir ça- hşma temposuyla Kremlin'e döndürülmesi buna kanıt ola- rak gösteriliyor. (Önceki gün Duma, Başkan'ın sağlık ne- denleriyle görev- den alınması öne- risini görüşürken henüz tümüyle ıyileşmemiş olan Rusya liderinin Kremlin'e geie-» rek yanm saatlik bir toplantı yap- masıdamedyaor- ganlannda Yelt- sin'ın istediği so- nucu çıkarmaktan çok, sağlık durumunu bozabilecek "risk- li bir gösteri" olarak algılanı- yor.) Kamuoyu araşürmalan, hal- kın Yeltsin'den fazla beklenti- si kalmadığını gösteriyor. Ar- tık hemen hemen hiç kimse Yeltsin'in tümüyle iyıleşip ekonomik sorunlan çözeceği, sıyaset arenasına kesin olarak hakım olacağı ve uluslararası alanda büyük hamleler yapa- cağı kanısında değil. Ürktitüyor Bu arada 1993 sonunda Yeltsin'e göre hazırlanmış olan yeni anayasa uyannca devlet başkanırun sahip oldu- ğu geniş yetkilerin, yakın za- manda diktatörlük eğilimi içındeki başka bir lidcrin etine geçmeşı ihtimalibauvCvrell- ri ürkütüyor. Kimilen. örne- ğin. parlamento üst kanadı li- deri Yegor Stroyev, bugunden anayasada değışiklikler yapı- larak başkanın yetkilerinin bir kısmının parlamentoya devre- dilmesinı öneriyor. IŞ BASIN Türkiye'ye haksızhk AvrupaBırüğılAB) genişlemeye hazırlanırken yaşamsal öneme sahıp bır ülke dışanda bırakılıyor. Bu ülke Türkıye'dir. Türkıye'nin stratejik önemı ıyı bılınır. Ama buna reğmen Batı'nın bu eski dostu dışanda bırakılma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu arada Yunanistan da Gümrük Birlığı çerçevesinde Türkiye'ye verilmesi öngörülen yüzlerce mıryon dolarlık mali yardımı bloke edıvor. AB şırketlen Türkiye'ye yaptıklan ıhracatla kazançlannı katlarken Türkiye Atına'nın vetosu nedenivle kendisine taahhüt edilen fonlardan yararlanamıyor. Bu arada, Avrupa Parlamentosu da insan haklan saplantısıyla Türkiye'ye venlecek diğer fonlan dondurmuş durumda. Avrupa'nın politıkalan Türkiye'yi Batı'dan uzaklaşnrma hedefme yönelık olduğu izlenimmi \eriyor. Washıngton"un da ılgisiz davrandığı ortamda bu politikalar Islamcı Başbakan Necmettin Erbakanm ekmeğıne yağ süreT. Kıbns'taki son kriz AB'nin Türkiye sorununun ortadan kalkmadığını. aksıne AB'nin kâbusu halıne geldiğıni gösteriyor. Bu arada, Yunanistan'ın baskılanyla AB, Kıbns"ın tam üyelik görüşmelenne de bir y\l içinde başlayacak. Diger AB üyelen. Kıbns'ın AB'ye kabul edılmesıyle Kıbns sorununa bir çözüm bulunabıleceğini umuyorlar Ama adanın bölünmüşjüğüne ılışkın sorunlar ve Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde yaşanan sorunlar çözümlenmedikçe AB'nin Kıbns'ı kabul etmesı delıhk olur. lşler daha da körüleşebılır. Yunanistan, Kıbns'ın AB'ye alınmasının geciktırilmesi durumunda Doğu Avrupa ülkelerinin AB'ye alınmasım veto erme tehdidınde bulunmuştu. Brüksel, Türkiye'nin de NATO'nun genişlemesıni vet(j etmesınden korkuyor. Türklerin büyük bir bölümü, Türkıye Müslüman bir ülke olduğu için AB ülkeleri tarafından Avrupa ülkesi sayılmadıklannı ve dışlandıklannı düşünüyor. Brüksel'deki yetkililer bu görüşü kesinlikle reddetseler de AB - Türkiye ilişkilerinin tarihıne bakıldığında Türklerin neden böyle düşündüğü anlaşılabilİT. Artık AB Türkıye'nin üyeligini kabul ermelidir. 10 yıl önce Türkiye'ye çok büyük ve yoksul bir ülke olduğu için, demokrasiye ve insan haklanna yeterlı saygıyı göstermediği için AB'ye kabul edilmeyeceği söylenmişri. Artık Türkiye'ye ekonomi ve insan haklan alanlanndaki sorunlannı çözdükleri zaman AB'ye kabul edıleceklen söylenmelidir. Kuzey Denizi'nden Karadeniz'e genişlemekte olan AB, yakın bır gelecekte Bosnalı Müslümanlar dahil eski Yugoslavya ile de işbirliği yapacaktır. AB. eski dost Türkiye'ye de yer açmalıdır. (21 Ocak 1997)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle