Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 1997 CUMARTESİ
4 HABERLER
Şahin can
güvenliği istedi
• İstanbul Haber Servisi -
Aczmendi Müslüm Gündüz
ile Kadıköy'de bir evde
bulunan Fadime Şahin.
Kadıköy Cumhuriyet
Savcısı'na ifade verdi.
Avukatı Nuran Atahan ile
birlikte dün adliyeye gelen
Fadime Şahin. Kadıköy
Cumhuriyet Savcısı Celal
Çavuşlu'ya verdiği
ifadesınde, Müslüm
Gündüz hakkındaki
iddialannı yineledi. Şahin,
dün babasıyla beraber
Gayrettep>e Asayiş Şube
Müdürlüğü'ne gelerek
koruma istedi. Şahin"in,
ola> lardan sonra can
güvenliğinin olmadığını
söyleyerek Koruma Şube
Müdürlüğü'nden koruma
talebinde bulunduğu
öğrenildi.
Kalkancı
cezaevinde
I İstanbul Haber Servisi -
Aczmendi lideri Müslüm
Gündüz ile Kadıköy "deki
bir evde basılan Fadime
Şahin'in, kendisini ilk
tuzağa düşüren kişi
olduğunu ileri sürdüğü Alı
Kalkancı. çıkanldığı Fatih
Adliyesi'nde tutuklanarak
cezaevine gönderildi.
Kalkancı. "manevi cebir
kullanarak kızlık bozmak",
"tehdit", "tecavüz" ve
"dolandıncılık"
suçlanndan hâkim
karşısına çıkanldı.
Duruşmaya. Fadime Şahin
ile Kalkancı arasında
kıyıldığı öne sürülen imam
nikâhına şahitlik yaptığı
iddia edilen Hakan
Akdeniz de katıldı.
Kalkancı, tutuklanarak
Metris Cezaevi"ne konuldu.
Petlasın
özelleştirmesi
• İstanbul Haber Servisi -
Türk-lş"e bağlı Türkiye
Petrol, Kimya ve Lastik
Işçileri Sendikası (Petrol-
tş) Genel Başkanı Bayram
Yıldınm. özelleştirilecek
olan Petlas'ta 400
üyelerinin işini
kaybedeceğini anımsatarak.
özelleştirmeye izin
vermemekte kararlı
olduklannı söyledi.
Yıldınm, "Petrol-Iş olarak
Petlas için yapılan ihaleyi
mahkemeye verdik. Kendi
yandaşlanna kamu
kuruluşlannı parselleyen
REFAHYOL'un tüm kırli
ilişkilerini halka
duyuracağız \e Petlas'ı
özelleştirmemek için
elimizden geleni
yapacağız" dedi.
'Tarikatlar halkı
sömürüyor'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Toplumdaki
yetersiz din bilgisini
kullanan bazı kesimlerin.
"tarikat adı altında yaldızlı
kelimelerle" halkı
sömürdükJerini belirten
Diyanet tşleri Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz.
yurttaşlann dinlerinin
gereklerini yerine getirmek
için tarikatlara girmeye
gereksinimlerinin
bulunmadığını vurguladı.
Başbakan'a
'bagış' sorusu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPAydın
Milletvekih Fatih Atay.
Başbakan Necmettin
Erbakan'a ikinci lıg play-
off"a çıkan Erzunımspor
dışındaki takımlara da
bağışta bulunup
bulunmayacağını sordu.
Başbakan'ın bir televizyon
kanalından Erzurumspor'a
play-off'a çıktığı için 10
milyar lira verdiğini
açıİdadığını belirterek,
Başbakan'a, "İkinci lig
play-off"a çıkan takım
sayısı 10'dur. Diğerdokuz
takıma Erzurumspor'a
yaptığı bağışın aynı
miktannı yapmayı
düşünüyor musunuz?
Düşünüyorsanız bunu ne
zaman
gerçekleştireceksiniz" diye
sordu.
Çillerden
'mevsim' gafı
• ANKARA (ANKA)-
Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller, gaflanna, ramazan
ayı dolayısıyla yayımladığı
mesajda bir yenisini daha
ekledi. Çiller, mesajında
vatandaşlann ramazanını
tebrik ederken. "Bu yüce
mevsimin hayırlara vesile
olmasını niyaz ediyorum"
dedi. Ramazan ayına
girerken imamı
bulunmayan camilere 3 bin
100 kadro için atama izni
verildığini belirten Çiller,
diğer boş kadrolar için de
bu yıl yeni kadrolann
açılacağını kaydetti.
Sayman, dini nikâhla evlenen kadınla erkeğin hiçbir evlilik bağmın olamayacağını söyledi
'Medeni nıkâh kacbnı korur'• Prof. Dr. Türkan Saylan, Medeni Kanun ile
kadınlann dinsel, cinsel ve parasal sömürüden
anndınldıklannı \urgularken Prof. Dr. Necla Arat
"Medeni nikâh olmadan hiçbir şekilde dini nikâh
kıvılmasına izin verilmemelidir" dedi.
İstanbul Haber Servisi - İstan-
bul Barosu Başkanı Yiicel Say-
man. medeni nikâh tan önce ya-
pılan dini nikâhın suç olduğunu
belirterek. "Hukuk açısından di-
ni nikâhla evlenen kadınla erkek
arasında hiçbirevlilik bağı yoktur.
Dini nikâh hukuken yok sayTİıyor"
dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme
DerneğilÇYDD) Genel Başkanı
Prof. Dr. Türkan Saylan ise me-
deni kanun ile kadınlann dinsel,
cinsel v e parasal sömürüden ann-
dınldıklannı vurgularken. IÜ Ka-
dın Sorunlan Araştırma ve Uygu-
lama Merkezi Başkanı Prof. Dr.
.Necla Arat da "Medeni nikâh ol-
madan hiçbir şekilde dini nikâh
kıvılmasına izin verilmemesi ge-
rektiğinrbelırtti.
Aczmendi lideri Müslüm Gün-
düz'ün, Fadime Şahin adlı bir ka-
dınla medyatik bir şekilde basıl-
masıyla kamuoyu gündemine ge-
len tarikatlar. imam nikâhı ve Me-
deni Kanun'un tartışılması konu-
sunda görüşlerini açıkJayan İstan-
bul Barosu Başkanı Yücel Say-
man, Medeni Kanun'a göre yapı-
lan evlilikten sonra isterlerse eş-
lerin dini nikâh da yaptırabilece-
ğini vurguladı \ e dini nikâhın me-
deni nikâh tan sonra olması koşu-
lunun bulunduğuna dikkat çekti.
"Medeni nikâhtan önce yapılan
dini nikâhin suç" olduğuna dikkat
çeken Yücel Sayman. şunlan söy-
ledi: "Kadın, hukuk çerçevesinde
korumasız kalıyor. Burada kadı-
nın korunması önemli. Medeni ni-
kâh yaptırmayan kadın. dini ni-
kâhla evlendiğinde hiçbir haktan
yararlanamıyor. Medeni nikâh
yaptırmaksızın evlenme, erkekle-
rin kadınlar ü/erinde kurduğu bir
otorite çeşidi. Kadın evliliğin bü-
tün gereklerini yerine getiriyor. A-
ma hiçbir haktan fay dalanamıyor.
Bu da bir erkek aldatmacası hali-
ne geliyor."
Prof. Necla Arat. resmi nikâhı
getiren Medeni Kanun'u. Türk
toplumunda kız çocuklann ve ka-
dınlann haklannın korunması için
çıkanlan bir "devrim yasası" ola-
rak gördüklerini belirtti. Yasalann
dini nikâha öncelik vermeyi ya-
sakladığını kaydeden Prof. Arat.
"Genç kızlar >e aileleri, medeni ni-
kâh olmadan dini nikâha razı ol-
mamalılar" dedi. Yaygın bir \an-
lış inanış yüzünden medeni nikâh
olmadan dini nikâh yaptınldığını
kaydeden Arat. şöyle devam ettı:
"Eşlerin anne ve babalannca di-
ni nikâh isteniyorsa. medeni ni-
kâhtan sonra dini nikâh kıyılma-
sında hiçbir engel yoktur. Amaç,
kadınlann haklannın korunma-
sıdır. Medeni Kanun 1926yılında
kabul edilmiştir ve bir devrün ya-
sasıdır. Fadime Şahin olayında, bir
devrim yasası ve o genç kızın hak-
lan çiğnenmiştir.'"
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr.
Türkan Saylan da. 1926 yılında
yürürlüğe giren Medeni Ka-
nun'un kadınlan ilk kez yasa
önünde eşıtlediğini belirterek. ya-
sanın kadınlara tek eşlilik, karşı-
Iık.lı kararla boşanma. eşit miras
ve eşit tanıklık hakkı getirdiğinı
ifade etti. Prof. Saylan. "Böylece
kadınlanmı/ dinsel, cinsel \e para-
sal sömürüden anndınlmıştır. Son
olavlarda, "dinsel" dhe vorumla-
nan nikâhın ne kadar saçma ve ka-
dını aşağılayicı okluğu açığa çık-
mıştır" dedi. Saylan. anne ve ba-
balara şu uyanlarda bulundu:
"Türkiyemiz. Atatürk devrim
ve ilkeleriy le hem dini, hem de ka-
dın sömürüsünü önlemiştir. Kızla-
nnızı cumhuriyet yasalarına göre
evlendirin, törelerin kötülerine,
din adına gizli olan her şeye, Tan-
n adına aracı olanlara uzak du-
run. Namus başörtüsünde değil,
kafadadır. Kızlanmıza örtünme
propagandasının ne amaçla >apıl-
dığını acı şekilde öğrendik. Kızla-
nnızı okutun, onlaria dost olun, se-
vin. dertlerini dinleyin. CinseUik
onlann çok tnasum bir yanıdır, gö-
zünüzün önünde yaşıtlanyla ar-
kadaşlık etmelerine izin verin.
Yoksa, böy le akıl almaz acı sonuç-
lar veren. gizlilik içeren, başta on-
lara 'hiç olmazsa günah iş-
lemiyorum' dedirten tuzaklara
düşmeleri kaçınılmazdır.'*
CHP'den DGM'deki sanklı duruşmalar ve tarikat etkinliklerine tepki
6
Devrim yasalam hiçe sayJıyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Grup Başkanvekili Önder Sav, toplumda ta-
rikat etkinliğinin artmasına karşı önlem alın-
madığını belirterek devnm yasalarının çiğ-
nenmesinin olağan hale gelmesine tepki gös-
terdi. Sav. Aczmendilenn yasalara aykın kı-
yafetle davaya alınmasına değinirken "Ba-
ğımsız yargmın. yasalara aykın kıvafetlerle
duruşmaya çıkılmasına göz yummuş olması
üzüntü vericidir" dedi. Anavasa Mahkemesi
Başkanı Yekta Güngör Özden de Türkiye y i
karanhga götürmek isteyenlerin. y argı kurum-
larıni kendılerine elvenşli ortam halıne getir-
melerine izin verilmemesıni istedi.
Aczmendi sanıklannın sank ve cüppeleriy-
le mahkeme salonuna alınarak yargılanmala-
nna devam edilmesi tepkılere neden oldu. Ön-
der Sav. parlamentoda düzenlediği basın top-
lantısında REFAHYOL hükümeti döneminde
cumhuriyetin temel niteliklerinin sık sık çiğ-
nendiğini. demokratik. laik. hukuk devletinin
zedelendiğini söyledi. Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller'in de laikliğin güvencesi olduğu-
nu söylemesine rağmen. "birelindetespih,bir
elinde Kuran'la bu tehükeli ve anlamsız yan-
şa katıldığım" ıleri süren Sav. bu şekilde ha-
reket eden siyasetçilerden yüz bulan teokra-
tik devlet yandaşlannın. hareketlenmeye ve
eylemlerini sergılemeye başladığını belirtti.
TBMM'nin olumsuz gidışe dur demekte ge-
ciktiğine dikkat çeken Sav. anayasanın 174.
maddesi ile korunandevnm yasalannın çig-
nendiğıni. devlet organlannın da buna göz
yumduğunu belirtti.
Tarikatlar suç işliyor
Yasaya rağmen her gün gözle görülür şekil-
de tarikatlar, şeyhlik, müritlik, dedelik. seyit-
lik. büyücülük. üfürükçülük ile ılgılı suçlar
işlendiğini vurgulayan Önder Sav şunlan söy-
ledi:
u
Cumhurivetin laikdüzenini değjştirme-
ye çalışhklan için suçlanan ve vargılanmakta
olan Aczmendiler, DGM'de suçlannı inkâr et-
memekte ve 'Anayasal laik düzenı kabul etmı-
yorum. Şeriatın gelmesini bütün bedenim ve
nıhumla ıstiyorum' diyebilmektedir. 'Demok-
ratik. laik düzen Türkiye'nin ırz düşmanıdır"
diyen Aczmendi şev hi ise Islam dinini istismar
ederek genç kızların ırzına düşman kesilmiş-
tir. \asaklanmış bulunan imam nikâhı ile genç
kızlar avlanmakta. iflet ve namuslan kirtetü-
mekte. bu çirkinlikler tarikat buynıklan ile
gerçekleştirilmektedir. Cumhuriyet savcılan-
nın gözü önünde dergâhlarda, sokaklarda tek-
keve zavivelerie ilgili 677 sayılı yasa Ue bazı kis-
velerin givilemeyeceğine ilişkin 2569 savılı ya-
sanın çiğnenmesi olağan karşılanır hale gel-
miştir. Bağımsız yargının \asalara aykın kı-
vafetlerle duruşmaya çıkümasına göz >ummuş
olması üzüntü vericidir.''
Yasama ve yürütme organlan kadar yargı
organının da cumhuriyetin temel niteliklerini
korumakla yükümlü olduğuna dikkati çeken
Önder Sav. "Ulus adına karar veren bir mah-
kemenin hukukun üstünlüğünü bir kenara bı-
rakması. hangi nedenle olursa olsun dini istis-
mar edenlere hoşgörülü dav ranması. bağım-
sız yargı ve cumhuriyetin temel nitelikleri ile
bağdaşünlamaz" dıye konuştu.
Yekta Güngör Özden de Aczmendilerin
özel kıv afetleriy le mahkemede savunma yap-
malanna izin verilmesinin. laik anayasal dü-
zene aykın olduğunu belirtti. Bu nedenle da-
vadan çekilmek isteyen. ancak bu istemi red-
dedilen DGM'nin askeri üyesi yargıç Erman
Başol ile sa\cı !Nuh Mete Yükselin tutumunu
paylaşan Özden, şöyle devam etti:
"Devrim yasalan anavasanın güvencesine
bağh olup fürkive'nin her yerinde, her du-
rumda. her koşulda ve her zaman savıınulur
ve uv gulanır. Bunu savıınacak ve uygulav acak
olanlann başında da Türk hukukçulan gelir.
BLa karanhga götürme çabalannı açıkça söy
leyenlerin yargı kunımlannı kendilerine elve-
rişli ortam dunımunagetirmelerinegözyumu-
lamaz. buna asla izin verilemezr
Izmır Büromuzun habenne göre Türkiye
Barolar Birlığı Başkanlığı. Aczmendilerin
yargılamasındakı tutumundan ötürü Anka-
ra 1 No'lu DGM Başkanı'na tepki göster-
di. Türkiye Barolar Birlığı Yönetım Kuru-
lu karanyla yapılan açıklamada şu görüşle-
re yer verildi: "Kamuoyunda Aczmendiler
diye anılan sanıklann. 8 Ocak 1997 günlü
duruşmasında. Anayasa tarafuıdan devrim
yasalan arasında sayılan Bazı Kıyafetlerin
Givilemeyeceğine Dair kanun'a aykın bir
kıyafetle gelmesi ve bu kıyafetleri ile duruş-
malara Mahkeme Başkanı tarafuıdan kabul
edilmesi, Anayasa ve yasalara gösterilmesi
gereken saygıyla bağdaştınlmamaktadır."
CHP'li kadınlar Cumlıurivet'te
CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu (soldan ikin-
ci). tarihi sorumluluklannı yerine getirerek her alanda kadının
sesini yükseltecfklerini söyledi. İstanbul İl Kadın Kolu Başkanı
Muazzez Çelebi (soldan üçiincü) ve Başkan Yardımcısı Sünter
Özyürek'le (en sağda) birlikte gazetemizi ziyaret eden Okuducu,
Genel Yayın Koordinatörümüz Hikmet Çetinkaya. Yazıişleri Mü-
dürümüz İbrahim Yıldızve Haber Merkezi Müdürümüz Hakan
Kara'v lagöriiştü. Türkiye'nin içinde bulunduğu dıırum hakkın-
daki görüşlerini anlatan ve kadın komisyonunun çalışmalan hak-
kında bilgi veren Okuducu. sol değerlerin yeniden kazanılması
açısından yoğun bir çalışma temposu içine girdiklerini anlattı.
Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin'le birlikte yeniden gündeme
gelen tarikatlar konusunda ciddi bir çalışma başlattıklannı söv-
leyen Okuducu. 15-16 şubatta yapılacak olan İl Kadın Kollan top-
lantısına bir rapor sunacaklannı bildirdi. Mahkemede sank ve
cüppelerini çıkamıayan Aczmendileri eleştiren Okuducu, Tür-
kiye genelinde rüm il kadın komisy onlannın çarşamba günü Acz-
mendiler hakkında suç duyurusunda bulunacaklanm belirtti.
Hedeflerinden birisinin de örgütlerde kadınlara danışmanlık ve
ücretsiz avukatlık hizmeti verecek hukuk bürosu açmak olduğu-
nu söyleyen Okuducu. sendikalı işçi kadınlara yönelik politika-
lara da ağırlık vereceklerini sözlerine ekledi. Heyet. daha sonra
DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak'ı ziyaret ederek çalışma-
larında destek istedi. (Fotoğraf: SAADET USLU)
DGM'de sai'ikiı duruşmaya son
Mahkeme heyeti, sanklannı çıkaran iki sanığın tahliyesine karar verdi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara 1 No'lu
Devlet Güvenlık Mahkemesi
(DGM). Aczmendilerin ilk
sorgulannın tamamlanmasının
ardından sank ve cüppeyle
duruşmaya katılmalannı
yasakladı. Duruşmaya sank ve
cüppeleriyle gelmekte ısrar
eden 125 sanık duruşma
salonundan çıkanldı.
Mahkeme heyeti. sanıklan
sanklanyia gönderen cezaev i
yönetimi hakkında suç
duyurusunda bulunmayı
kararlaştınrken. sanklannı
çıkaran iki sanık tahliye
edildi.
Ankara 1 No'lu DGM'de
görülen ve tutuklu 127 sanık
ile avukatlannın katıldığı
davanın dünkü duruşmasında.
Mahkeme Başkanı Orhan
Karadeniz, dosyadaki yazılı
delilleri okudu. Sanıklann
sorgularının tamamlandığını
belirten Karadeniz.
"Sanıklardan Gazi Topaloğlu
ve Hasan Erdihan dışındaki
125 sanığın. mahkememizi
hiçe sayarak ortaçağ yaşayan
insanlarm kılık ve kıyafetierini
gjyerek duruşmaya geldikleri,
bunca uyanya rağmen kılık ve
kıyafetierini çıkarmadıklan
anlaşıldığından. Erdihan ve
Topaloğlu dışındaki sanıklann
duruşmadan çıkanlmalanna
mahkeme başkanı olarak
karar verdim" dedi.
Duruşmanın öğleden sonraki
bölümünde. mahkemenin
uyanlanyla başlanndaki
sanklan çıkararak duruşmaya
katılan 2 sanık tahliye edildi.
Sanık avukatlan. mahkeme
başkanının. sanıklann
giysilerine ilişkin olarak
kavıtlara geçen "ortaçağ
kıyafetleri" sözlerinin
tutanaktan çıkanlmasını
istediler. Karadeniz'in bu
istemi reddetmesı üzerine
sanık avukatlan. başkanı
protesto ederek duruşma
salonunu terk ettiler.
Savcı Nuh Mete Yüksel'in
isteği üzerine Mahkeme
Heyeti, Eskişehir E Tipi
Cezaev i yöneticileri ile
görevlileri hakkında suç
duyurusunda bulunulmasını
ve sanıklann bir daha sankla
geldikleri takdirde duruşma
salonuna alınmamasını
kararlaştırdı. Duruşma,
30 Ocak 1997tarihine
ertelendi.
NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Televizyonlarda her gece sa-
kallı, sakalsız ulema (!) görmek-
tenfenalıkgeldi. KiminegöreAI-
lah; Müslüman erkeklere dört
kadını uygun görmüş, kimine gö-
re ise erkeğın bir kadın alması
yetermiş. Bir tarafta Arapça
ayetler okunuyor, karşı taraf ise
hadislere başvuruyor. Bizler de
heyecanla bu tartışmanın sonu-
nu bekliyoruz.
Komik ve sinir bozucu olan;
"Biz de elhamdülillah Müslüma-
nız, sizce hangisi doğru hocam"
diye soran TV sunuculan. Bun-
ların arasında kadın da var. erkek
de. Merak ediyorum, ulema diye
ortalıkta dolaşan zevat oybırli-
ğiyle; "Hey Müslümanlar! Araş-
tırdık, Islam kaynaklanna göre
erkeklerin dört kadın alması uy-
gundur. Bunun toplumsal, psi-
kolojik, sosyolojık derın yararta-
n olduğunu saptadık" deseler ne
yapacaklar?
Demezler demeyin, sevgili TV
yöneticisi erkekler ve sunucu ka-
dınlar. Derler, dıyebilırler. Bu ko-
nuda öylesine çok örnek var ki...
Son dönemde bol bol TV ekran-
Dört mü Olsun, Tek mi Olsun?
larında gördüğümüz imam Ali
Rıza Demircan. çok satan "is-
lam'a Göre Cinsel Hayat" kita-
bında şunlan yazıyor: "Mümin
erkek gibi, mümin kadın da ta-
addüd'ü zevcat (çok kadınla ev-
lenmek) kurumunun hak oldu-
ğuna inanmak mecbunyetinde-
dir. inanmayan kâfir olur. Kâfirler
ise ebedi Cehennemlik'tir."
Bakırköy Ruh ve Sinir Hasta-
lıkları Hastanesi'nin kurucusu
profesör Mazhar Osman da Ali
Rıza Demircan'ı doğrulayan bir
anlayış içinde. islamcı kesimin
tanınmış öğretim üyelerinden
profesör Bekir Topaloğlu'nun
"Islam'da Kadın" kitabındaki
alıntısına göre Mazhar Osman,
dört kadın alma anlayışını şöyle
savunuyor:
"Çok karılı evliliğin nüfus üze-
rinde inkâr kabul etmez iyilikle-
rinden bahsetmek ıstemem.
Ben her şeyden evvel çok karılı
evliliğin bir kusur değıl, birkemal
(olgunluk) eseri olduğuna yürek-
ten inanıyorum." İslamcı Topa-
loğlu, Mazhar Osman'dan bu
alıntılan acaba neden yapıyor
dersiniz?
Sizlere burada yalnızca bir kaç
ömekten söz ettim. ^Islam'da
Kadın ve Cinsellık" kitabında ay-
nntılı şekilde çok kadınla evliliğin
kimler tarafından savunulduğu-
nu ve hangi gerekçelenn öne sü-
rüldüğünü aktardım. Benım bu-
rada anlamadığım. laikliğı savun-
duğunu söyleyen TV kanallannın
bu işten hiç anlamayan sunucu
ve yöneticilerinın, "Tek mi, dört
mü doğru" diye sorarak nereye
varmak ıstedikleri?
Sıyasi islamcılar, islamı gün-
delik yaşamımızın içine sokarak
bütün yaşamımızı yönlendirmek
istiyorlar. Bunuyaparken, "Hepi-
mız Müslümanız nasıl olsa" tezi-
ne sanlmaları. islamiyet; Hıristi-
yanlık, Yahudilik gibı bir inanç.
İsteyen istediğine, kendi anlayı-
şına göre inanır. İnanmayan da
inanmaz. Herkesin ınancı kendi-
nı ilgilendirir. TV kanalında kimin
Müslüman olup olmadığı tartış-
masıyla bir yere varılamaz. Sa-
kallı veya sakalsız ulema (!) kim-
senin Müslümanlığını sorgulaya-
maz. Böyle bir soruyla karşıla-
şan TV sunucusu, "Bu sorunun
yeri burası değildir" diyebılmeli.
Ama işın üzerine bu kadar bılir
bilmez gıdilirse, birıleri size Müs-
lüman olduğunuzu kabul ettirir
ve sonra da Allah'ın emırlerini
kendi anlayışlarına göre sırala-
maya başlar.
Adam. kadınla yatağa girebil-
mek için Islamiyeti bir koz olarak
kullanmış. Bu İslamiyet olmayıp
muskacılık da olabilirdi. Veya
modern dünyada olduğu gibi,
yatak ortaklığı özgür ilişki olarak
da sunulabılirdi. Bir TV yönetici-
si, "Ben Müslümanım" dedıkten
sonra, Müslüm Gündüz'ün na-
sıl yolsuz bir nikâh kıydığını ka-
nıtlamaya gayret ediyordu. Biri-
sı de kalkıp ona, "Sen nasıl Müs-
lumansın, nikâhsız yaşıyorsun"
deseydi, nasıl bircevap verecek-
tı doğrusu merak ediyorum.
Bütun bu tartışma saçmalık-
tan ıbaret. Herkes İslamıyetı ken-
di anladığına göre yorumluyor ve
kendi çıkarı için kullanmak isti-
yor. Onun için en iyisi, inançları
siyasi yaşamımızın dışına çıkara-
lım.
Herkes kendi bohçasında ne
varsa onu ortaya döksün. Müs-
lüm Gündüz, "Çıkınca dördün-
cüyü de alacağım Allah'ın ıznıy-
le" dıyor. Kendi müritleri de onu
destekliyor. Dört kadınla evlen-
me isteklisi ve inançlısı, Müslüm
Gündüz gibi düşünen islamcıla-
rın sayısının çok yüksek olduğu-
nu biliyoruz.
İslamcılar arasında dört kadın-
la evlıliğe karşı çıkabilecek olan
ise parmaklasayılacak kadar az.
islamcılara o kadar kızmıyo-
rum. Benim kızdığım, Islama gö-
re dört mü doğru, tek mi doğru
diye ekranlan ulemalarla doldur-
maya kalkanlar.
Üç kuruşluk reytıng uğruna,
ekranlan kuklatiyatrosunaçevir-
dıler.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Çalınmış Güzellikler
Bernardo Bertolucci'nın sinemalarımızdagös-
terilen son filmine 'Çalınmış Güzellik' adı yakıştırıl-
mış. 'Stealing Beauty' çalınmış güzellik anlamına
gelmiyor. Filmde böyle bir kavramı çağrıştıracak bir
imge ya da öykü ayrıntısı bulabilmek de güç. Söz
konusu fiil, 'çalmak'm yanı sıra 'sessizce, sezdir-
meden gitrnek', 'bir yere sessizce, sezdirmeden
girmek' anlamlarını da içeriyor kı filmin imgesi ben-
ce asıl bu sonuncu anlamla örtüşüyor. (Yabancı
film adlarının dilimize çevrilmesi ya da uyarlanma-
sı apayrı bir konu. Attila Dorsay, Ingilizce çekilmış
bu filmin, yönetmenin kendi ülkesi italya'da 'Tek
Başına Dans etmek' adıyla gösterildiğini söyledi.
Demek ki, benzer sorunlar her yerde var.)
Bertolucci'nin yeni filmini izlerken. her an, 'Pa-
ris'te Son Tango'nun bir başka versiyonuyla kar-
şılaşabilecek olmanın tedirginliği içindeydim. Ter-
sine, film, seksüel şiddetın, salt bedensel seksüel
ilişkinin (tümüyle reddi olmasa bile) çok net bireleş-
tirisi; aşkın, saf ve sağlıklı birleşmenin övgüsü ola-
rak sonuçlandı...
'Çalınmış Güzellik' adıyla gösterilen filmde ille
de bir 'çalınmış'lık ilişkisi aranacaksa, bu filmin ba-
şoyuncusu Liv Tyler'le izleyici arasındaydı dene-
bilir... Kendi payıma ben, onun kırılgan, ergen gü-
zelliğini (biraz da bu güzelliği yontuya dökmeye ça-
lışan heykeltıraşınkine benzeyen bir tutumla) hay-
ran bir güzellik hırsızı gibi izledim...
• • •
Geçen hafta gördüğüm bu gerçekten izlenmeye
değer filmin ardından bir tiyatro şöleni bekliyordu
beni. Salı gecesi. 'YediTepeOyunculan'nm Nişan-
taşı'ndaki salonunda, Peter Shaffer'ın ünlü oyu-
nu 'Küheylan'tn ilk gösterimindeydim. Konu yine
çok genç bir insanın, bu kez bir ergen delikaniının
öyküsüydü. Shaffer'ın oyununun sorunsalı Ameri-
ka'ya fazlaca özgü ayrıntılar taşıyor olsa da evren-
sel olmaktan uzak değil. Fakat bence daha da
önemlisi (yönetmen Şakir Gürzumar'ın, tüm tek-
nik kadronun başarılı yorumu, başta usta oyuncu
Hadi Çaman olmak üzere bu yıl 15. kuruluş yıldö-
nümlerinı kutlayan 'Yedi Tepe Oyunculan' kadro-
sunun başarılı kompozisyonlarının yanı sıra) genç
oyuncu Tolga Çevik'in tutkulu, etkileyicı oyuncu-
luk yeteneğiyle tanışmamızdı...
'Çalınmış Güzellik' bence asıl bu oyunun öykü-
sünde, oyunun genç kahramanının kişiliğinde sim-
geleşmişti. Çalınmışlıktan da öte, tutucu bir top-
lumsal ortamın elbirliğıyle kırdığı, küstürdüğü bir
güzellik. sakatladığı bir gençlik ve yaşama sevin-
ciydi anlatılan. {'Küheylan', bu tiyatro döneminin
mutlaka izlenmesı gereken bir oyunu.)
• • •
İki sanat ürününden sonra yine 'çalınmış güzel-
lik' kavramıyla ilgili olarak bir başka 'gösteri'den,
fakat bu kez gerçek bir olaydan ve bu olayın yine
çok genç kahramanından, Fadime Şahin'den ve
dramından söz etmek isteyişim, bilmem yadırga-
nacak mı?
Fadime Şahin. film ya da oyun kahramanı değil.
Günlük yaşamlanmızda yüzlercesiyle karşılaştığı-
mız sıradan bir genç kız, onlardan sadece bir ta-
nesı... Rastlantıylaortayaçıkanlmışdramında, 'Kü-
heylan'dakini geride bırakan 'kaotik' bir ortamda,
'çalınmış', çalınmıştan da öte, yağmalanmış güzel-
liğinin hesabını sormaya çalışıyor.
Fadime Şahin'in, Fadime'lerin. böyle bir ortam-
da başarıya ulaşma şansı var mı? Onu, çevresin-
deki dayanışmayı, kuşkusuz ki alkışlamak, güçlen-
dirmek gerekiyor. Fakat durmaksızın (türbanlı ya da
türbansız) yeni Fadime'ler üreten çirkin, çarpık,
sağlıksız sistem bütün kurumlarıyla temellerinden
eleştirilip sarsılamadıkça. yeni Fadime'lerin çıkma-
sı engellenemedikçe, bu çalınmış, yağmalanmış
güzellik kurbanlarını giderek ucuzlaşan senaryola-
rın kahramanları olmaktan, ürkütülerek, bıktırılarak
en fazla da 'fiyat'lan ödenerek susturulmaktan öte,
nasıl bir gelecek bekleyebilir?
MHP'li kardeşi, ağabeyini savundu
6
Ercan Kartal
hedef gösteriliyor'
İstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa Cezaevinde
kalan DHKP-C üyesi Er-
can Kartal'ın MHP'li kar-
deşi Erdal Kartal. ağabeyi-
nın birkaç iftiracının attığı
çamur yüzünden hedef
adam haline geldiğini be-
lirtti.
Erdal Kartal, eşi Leyla.
çocuklan Eda (6) v e Hüse-
yin (9) ile birlikte İHD'de
basın açıklaması yaptı.
BayTampaşa Cezaevı ve Er-
can Kartal üzerinde oyun
oynandığını söyleyen Erdal
Kartal. "Ağabeyimi bir se-
naryoya kurban etmek isti-
yorlar. Ağabeyimlezıt fikir-
leresahip »Isak da onun suç-
suz bir insan olduğunu bili-
yorum. Bir gün bile olsun
beni eleştirmedi, tehdit et-
medi. Samandıra'ya gidip
herhangi bir insana ağabe-
yim Ercan'ı sorun. size ne
kadar mükemmel bir kişi
olduğunu anlatsın. Ağabe-
yim 1984 yılından yakalan-
dığı güne kadar geçen süre
içinde Samandıra'da bulu-
nan yeminli nıali müşavir-
likteçahşıyordu"dedi. Kar-
tal ailesinın çoğunluğunun
MHP'li olduğunu vurgula-
yan Erdal Kartal. şunlan
söyledi: "Babamdevleteis-
tihbaratçı-polis olarak30 y ıl
hizmet etti. Babanı. ben ve
bir ağabeyim MHP'li, bir
diğer ağabeyim DSP'li. Er-
can ağabeyim, gecekondu
yıkımına karşı kurulan Sa-
mandıra Kültür ve Dayanış-
ma Derneği'nin başkanhği-
nı y aparken Yeni Günaydm
gazetesi "Devlete başkaldı-
ran pervasız başkan' başuk-
lı bir haber yaptı. O haber-
den sonra ağabeyime y öne
lik baskılararttı. Ağabeyim,
üzerinde sahte kimlik çıktı-
ğı gerekçesiyle eezaevine
gönderildi. 3.5 yıldır ceza-
evinde bulunan ağabeyimi
suçlayacak bir şey bulama-
dıklan için Mustafa Duyar
gibi iftiracılan kullanarak
çamur atıyoriar."
Metin Narin
'Tutuklama
karan
komplodur'
İstanbul Haber Servi-
si - Sabancı suikastı sa-
nığı Mustafa Duyar'ın
ifadesi üzerine DGM ta-
rafından kuryelik yap-
mak suçundan tutukla-
nan avukat MetinNarin,
-Sabancrya yakışır bir
operasyon için kompto
dahil her yol kullanılıyor.
Duyar gibi her şeyi yap-
maya hazır bir kişi. dev-
letin, Susuriuk olayını
kapatmak amaa için
bulunmaz bir ftrsatOr"
dedi. HalkmHukuk Bü-
rosu avukatlarmdan Me-
tin Narin, tutuklanma
olayıyla ilgili olarak ga-
zetelere bir açıklama
gönderdi. Narin. açıkla-
masmda komploya kur-
ban gittiğini belirterek,
" Devlet bir yandan Sa-
bana'ya 'Bakın suçlula-
n yakalıyoruz' mesajı
verirken, ötcki tarafian
Susurlukkazasrylaorta-
ya çıkan gündemi san-
sasyonel kurguUuia oya-
lama arayışı içindedir"
dedi.