Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.11 OCAK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ÇaUı'nın ölümii
MHP'ye yaradı
• ERZURLM (AA)-
Erzurum MHP İl
Başkanı Murat
"Evliyaoğlu, Susurluk
kazasının MHP'ye puan
kazandırdığım ileri
sürerek. "Abdullah Çatlı,
"MHP'nin oy oranını
•yüzde I4'lere taşımıştır"
•dedi. Evliyaoğlu, yaptıği
•açıklamada. Susurluk
kazası öncesinde
partilerinin oy oranının
.yüzde 8 olduğunu
hatırlatarak. bu olaydan
sonra oylannın hızla
arttiğım \e yüzde 14'lere
yükseldiğini iddia etti.
Evliyaoğlu. bu
.gelişmenin MHP ile
devlet ilışkilerinin
anlaşılmasından
kaynaklandığım söyiedi.
ABD'den vize
lotaryası
• ANKARA (ANKA) -
ABD vönetımı. önceki
yıllarda oidugu gibi
1997 vıhndada bir vize
lotaryası düzenleyecek.
•ABD'nin Ankara
Büyükelçilığı tarafından
yapılan açıklamada.
îotaryaya başv uru
süresının 3 Şubat
1997'de başlayacağı ve
5 Mart 1997'de sona
erecegi belinıldi.
Açıklamada. başv uruda
buiunmak ısteyen Türk
vatandaşlannın lise veya
eş degerindeki bir
eğitim görmüş olmaları
ya da iki yıllık eğitim
gerektiren bır işte son
beş yıl içinde en az iki
yıllık bir iş deneyimine
sahip olmalan gerektiği
kaydedıldi.
Parasız
eğitime destek
• ANKARA (ANKA) -
Eğitim Hakkinı
Savunma Komıtesi'nce
başlatılan "Paralı eğitim
ve eğitimde
özelleştirmeye hayır"
kampanyasına. siyasiler.
kıtle örgütleri
temsilciliklen ve
gazetecilerden sonra
öğretım üyeleri de
katıldı. Komite
tarafından yapılan
açıjdamada. dev letın,
kefidi.okullarının
irniyaçlanm karşılamak
yerine, öze! okullara
kaynak aktarmaya
çaîıştıgı kaydedilerek.
"Eğitimin her kademede
v e esas olarak parasız
olması. sosyal devlet
ılkesinin birgereğidir"
denildi.
'Yöneticilere
dava açın'
• tZMİR(AA)-CHP
Izmir II Başkanı Osman
Özgüven. İzmir'de
önceki gün meydana
gelen şiddetli
yağışlardan zarar
görenlerden. şehir
yöneticilerini dava
etmelerıni istedi. Bazı
CHP ilçe başkanları ile
Bornova Ergene
Mahallesı'nde evleri
yağıştan zarar gören
v atandaşları ziyaret
eden Özgüven.
yönetim in kendinden
önce gelen >öneticileri
suçlamaktan
vazgeçmesni
gerektiğini
v urgulayara»;. bu
zararlardan dolayı kendi
sorumlulukanna düşen
payın hesahnı vermek
ye tazmin emek
durumunda olduklannı
kaydetti.
Meczup
gözaltında
• ANKAR\
i(Cumhuri><t Biirosu) -
Genelkurrruy Başkanı
Drgeneral Lmail Hakkı
Karadayı'nn
otomobilint önceki gün
poşet fırlatnaya
kalkışırken akalanan ve
dürı akşam aatlerinde
malıkemeyt çıkanlan
Hüseyin Bei Dızdar'ın
Numune H.stanesi'nde
3 hafta göz^tında
rurulmasın£karar verildi.
Di^dar. Anıara DGM
Curr.hunye
Ba^savcılığnca eylemin
DC3M kapsımına
ginrredigi şrekçesiyle
ilk «nce .Vrkara
Cmmhunye
Başsavcılığ na. daha
sornra Nöbeçi Sulh Ceza
Miahkemes ne
göwıderildi.
;
hafta
gö^ziltında utulmak
üzere. NuiTine
Ha^'ünesi Kıkiyatri
Bc*lümü'nc>evk edilen
Di jzdar hakında
ha stanenin ereceği
raps>cra gortjereken
işlt^min \ajiacağı
bil*dırildı.
Başbakanlık Teftiş Kurulu 35 kişiyi suçlarken "organize" hareket bulamadı
Başbakanlığm telefonu siliıııııis.ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu)-Başbakanlık Teftiş Kuru-
lu'nca hazırlanan Susurluk so-
ruşturma raporunun özetını
açıklayan Adalet Bakanı Şevket
Kazan. aralannda sıyasetçi \e
bürokratlann da bulunduğu 35
kişi hakkında adli soruşturma
ıstendığıni bıldırdı. Kazan. Ka-
nada bağlanlılı uyuşturucu ka-
çakçılığı soruşturmasında sa-
nıklann bırısınin verdıği Baş-
bakanlık telefonuna ilişkin taki-
batın noktalandığını. -Telekom
Genel Müdürlüğü, o tarihteki
kavıtların silinmiş olduğunu...
ifade etmiş olduğundan soruş-
turmaya gerek görülmemiştir"
sözlerıv le açıkladı. DYP Genel
Başkanı Tansu Çüler'ın başba-
kanlığı dönemınde. uyuşturucu
trafiğı haberleşmesinde kulla-
nıldığı savlanan Başbakanlığa ait
"312/417 04 76" numaralı telefonun
kavıtlarının sılındıği açıklaması kuş-
ku yarattı.
Kazan. dün düzenlediği basın top-
lantısında. Başbakanlık Tefhs. Kurulu
müfettışlerince hazırlanan 4132 sav-
falık eki bulunan 57 sayfalık Susurluk
raporu hakkında bilgi \erdı. Raporda
haklarında adlı mercılerce soruştur-
ması ıstenenlenn 35. tanık olarak dın-
lenmesı ıstenenlenn de 85 kışi oldu-
ğunu kaydeden Kazan. bu rakamlara
yargılanmalan sürenlerin dahıl olma-
dığını bıldırdı.
Kazan. toplam 21 olayda haklann-
da soruşturmaya gerek görülenlen tek
teksayarakaçıkladı. Kazan'ınaçıkla-
masına gore Içışlen Bakanlığı'ndan
ıstıfa ermek zorunda kalan DYP Ela-
REFAHYOL dokunulmazhçjın kaldırılmasına itiraz yolu arıyor
42 milletvekilinin fezlekesi sıradaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakan-
lığı'tidan istifa etmek zorundakalan DYP Elazıg Mil-
letvekili Mehmet Ağaı ile Susurluk'taki trafık kaza-
smda yaralanan DYP Şardıurfa Milletvekiii Sedat
Edip Bucak'm dokunulmazlıklanmn kaldınlmasına
ilişkin fezlekelerin TBMM'ye gelmesi beklenirken
REFAHYOL, dokunulmaziığı kâikan veya milletve-
killiği düşenlerin Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yolu-
nunaçıimasmı öngören yasa tasansını Meclis'e gön-
derdi. 42 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldınl-
ması için hazırlanan 64 fezleke TBV1M 'de beklerken.
hakkındaki 7 dosya ile Başbakan Necmettin Erba-
kan'm ilk sırada yer aldığına dikkat çekildi.
Dosyalan TBMM'de bekleyen milletvekilleri şun-
lanRP: Necmettin Erbakan (Konyat, tbrahim Halil
Çelik (Şanlıurfa), Ahmet Derin (Kütahya). .\hmet
Cemil Tunç (Elazığ). Hasan Hüsevin Ce>1an (Anka-
ra). Yasin Ilatipoğlu (Çorum), Beİdr Sobacı (Tokat),
Ajdm Vf*nderes(Tstanbul), Ş«1d Yılmaz(Rize), Hö-
sejin An (Konya). Avni Doğan (Kahramanmaraş (. Ab-
diilillah Fırat (Erzurum). Omer Vfehbi Hatiboğlu (Dı-
yarbakır),KemalAlb»Tak(Kınkkkale).ANAP:Me-
sut Yılmaz (Rızet. Yücel Seçkiner (Ankara), Süley-
manHatinoğlu(Art\ın). IşınÇelebi(Izmir). Ihrahim
Yaşar Dedetek (Eskişehır). Hasan Korkmazcan (De-
nizli), Ekrem PakdemirH(Mamsa). AüTaBpÖzdeıiHr
(tstanbul). Ataullah llamidi (Batman). Rasim Za-
imoğiu (Gıresun). İbrahim Gürdal (Antalya).DYP:
İsmet Attfla (Afyon), trfan Demiralp (Samsun), Ha-
a Fffiz(Kjnkkale), ErgunÖzdemir (Gıresun}, Bahat-
tin YuceJ((stanbuîh, AB RızaGönül(Aydm). Y'ddınm
Aktuna (Istanbul). CHP: Deniz Baykal (Antatya).
Ha>darO>mak (Amasya), Sabri Ergül (Izmir), Mu-
rat Karayaiçın (Samsun), Bekir Kumbul i Antal-
ya).DSP:Sema Pişkinsüt(Aydın). BTP: RıfatSerda-
roğlu (Izmir). BBP: Muhsin Yanooğlu (Sıv^s).
zığ Mılletvekilı Mehmet Ağar hak-
kında: me^zuata aykın silah ta^ıma
belgesi düzenlediği. Ömer Lötfü To-
pal cınayetınde suçlanan polıslen An-
kara'va getırttiğı. \IİT hesabına çalı-
şan TankCmit'ın ka;ırılması olavına
adı kanştığı \e uvu^turucu kacakçılı-
ğı ıie suçlanan YaşarOz'ü gözaltında
bulunduğu L-.tanbul'dan Ankara'şa
yargıyı devredışı bırakmak amacıyla
getırerek göre\ını kotüye kullandığı
gerekçelenyle 4 av n koldan soruştur-
ma açıîması ıstendı.
Raporda. katlıamsanığı ülkücü Ab-
dullah ÇarJı">ı. emnıvetçe aranması-
na karşın sakladığı \e 6I36 sayılı
Ateşlı Silahlar Yasası'na muhalefet
ettığı gerekçesnle Susurluk"tavarala-
nan DYP Şanlıurfa Mıllenekıli Sedat
Bucak hakkında da ılsılı makamlarca
sonıştunna vapılması ıstendı.
Kazan. silah ruhsatı venrken araş-
tırmadan gerçeğe aykın belge düzen-
leyenemnıyetgörevlılerı Doğan Şim-
şek \ e Dinçer Sanboğa. pasaport dü-
zenlcmede göre\ını ıhnıal eden emnı-
vet görevlılen Mehmet Koca. Ömer
Karaahmetoğlu ile Efra>im ALsakal
haklarında da >oru:?turma vapılması-
nın ıstendığıni bildirdı.
Raporda. bır ihbar sonucu evınde
silah \e belgelerle bırlıkte yakalanan
N'aşarÖzkonusuııadeğınılırken. hak-
kında takıbat istenenler şo> le söz ko-
nusu edıldı: "Adıgeçenin İstanbul'da-
ki e\inde bulunan silah \e belgelerin
Bakırköv Cunıhuriut Bassavcılığı'na
inrikal crririlmesini önlemek anıacıv-
la. Ankara>a genel miidüriüğe celbi-
ni islf>erek görevini kötü>e kullanan
Mehmet Ağar, 6136 savılı \asa\a mu-
halefet >e sahte pasaport. hü\i>et bu-
lundurmakfiilidola>ısı>la Vasar Öz.
Mİ/ konusu e\de bulunan silah ve bel-
geleri ilgili cumhurivet savcılığına in-
tikal ertirmeyerek Ankara'daki Genel
Müdür'eLe\ent Sevınçadlıkur>eile
göndermeleri suretiyle görev lerini kö-
rüve kullanan eski İstanbul Emni\et
Müdürü Necdet \leanr. Müdür Var-
dınıcısı \lestan Şener, Başkomiser
Nahıt \ ürüten, \sa>iş Şube Müdür
>ardınıcısı Osnıan \ıldınm Özkara-
ca haklarında gerekli soruşturmala-
nn ilgili makamlarca vapılması gere-
kir."
Kazan'ın verdığı bılgıve göre Su-
surluk soruşturma raporunda. "Çiller
Özel Örgütü"adıyla bır örgütün \ar-
lığının saptanamadığı. "MITraponı"
adıyia Aydmlık gazetesinde yayımia-
nan yazının MİT Müsteşarlığı ile ıl-
gisinin bulunmadığı. MlT \ e Emniyet
teşkilatı ıçınde ıllegal bır örgütün ol-
madığı kavdedildi. Raporda. Çiller'ın
başbakanlığı döneminde Başbakanlı-
ğa ait bır telefonun da uluslararası
uvusturueu trafiğı haberleşmesinde
kullanıldığı bulgusu konusunun ka-
patılması. şu gerekçelere dayandınl-
dı. "Kanada'dan Da\idson isimlişah-
sın irtibat kurduğu ileri sürükn Baş-
bakanlık telefonu konusunda Başba-
kanlık Müsteşarlığı bövle bir konuş-
manın >apılmadıgınu Telekom Genel
Müdürlüğü o tarihteki kayıtlann silin-
miş olduğunu, Kanada'da >akalanan
kişi ise bu numarava telefon ermediğini
ifade etmiş olduğundan av nca soruş-
rurmava gerek göriilmemiştir."
Ufuk uras
'Yeni
anayasa
gerekli'
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-Özgürlük ve Daya-
nışma Partısı (ÖDP) Genel
Başkanı L'fukl'ras, Susurluk
kazasının üstünün örtiilmeye
çalışıldığmı ka>dederek, "d'e-
lilleriyokettiğTni ileri sürdü-
ğü DYP Genel Başkanı, Dı-
şişlerı Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu ÇUIer'ı is-
tifaya çağırdı.
ÖDP tarafından hazırlanan
"Demokratikleşme Pake-
ti"nde. "diniinanışadayalıgi-
yim ve vaşanı tarzında tam
serbesdik" önerilirken tari-
katlara yasal dayanak kazan-
dınlmasınayönelik düzenle-
me örtülü biçimde ıstendi.
ÖDP Genel Başkanı Uras,
dün düzenlediği basın toplan-
tısında. partisince hazırlanan
"Demokratikleşme Paketi
>1
ni
açıkladı.
Türkiye'yi yol avnmına
getiren Susurluk olayının.
yıllardır sürdürülen devlet
politikalannın yarattığı so-
nuçları bütün çıplaklığıyla
gözlerönüne serdiğinı vurgu-
layan Uras. bu sonuçların
Türkiye'nin hızla demokra-
tikleşme sürecine girmesinin
gerekhliğıne işaret etti. Uras,
şu görüşleri dile getirdi:
"Türkive'de halen 12 E>-
lül'ün anayasası. j asalan ku-
rumlan ve yargılamalannın
sonuçlan varüğını sürdürü-
vor. Kendi gecmişinin karan-
lığıyla yüzleşmeven hiçbir iil-
kededemükrasinin kurulabil-
mesi münıkün olmamıştır. \a
şimdi demokratikleşme >olu-
na gidilecek, baskıcı ve vasa-
dışı uvgulamalann önü kesi-
leeek ya da Susurluk kazası-
nın yarattığı sonuçlann bu-
günlerde olduğu gibi iistü ör-
tülecek \eantidemokratik u\-
gulamalann devamının yoİu
açılacak. yargısız infazlar. fa-
ili meçhul cinayetler. yolsuz-
luklar sıradan ve aİışılmış
olaylar olarak yaşanacak. Bu
ise toplumda vaşanmakta
olan çürümenin derinleşmesi-
ne yol açacak."
İstanbul'daki memuıiar dün saat 12.00 sıralannda toplanarak hükümeti protesto etti. (KADER TLĞLA)
Memur ek zam için sokakta
Habar Merkezi - Kamu Emekçi-
len Sendikaları Konfederasyonu
(KESK) üyesi memurlar hükümetin
"memurlara farklı ücret /ammı u\-
gulanıasını" protesto etti. Ek zanı is-
teyen memurlar iş bırakma uyansın-
da bulundular.
REFAHYOL"un Türk Silahlı Kuv-
\etleri (TSK) personeline süzde
72"ye varan oranda zam vermesinin
ardından güvenlik göre\lilerine de
bu orana ulaşacak düzevde ek zam
hazırlığına karşı. memurlar da ek
zam istemlerıni dıle getirmeye de-
vam edivor. KESK Ankara Şubeler
Platformu'na ü>e memurlar. dün Sa-
karyaUa toplanarak herkese ek zam
istediler. Memurlar. "Ekzam herke-
se*". "Sadaka değil toplusözleşme".
"Savaşa değil. emekçiye biitçe".
•*Emekçilerelelegenelgre\e~ slogan-
lanyla kitlesel bir basın açıklaması
düzenlediler. KESK Ankara Şubeler
Platformu Sözcüsü Nâam Alkaya.
hükümetin kamuemekçilerine "yok-
suüukvezulüm™ dayatmasını sürdür-
düğünü belinerek "Sivasiiktidar.ge-
lişen toplumsal muhaiefeti bastırma
aracı olarak kullandığı polis v e asker-
lere iji geçinme olanağı sağlamaya
çalışmakta, 1 mihon 560 bin sivil ka-
mu emekçisini gözden çıkardığuıı ilan
ermektedir" dedı. Silahlı olanlarla ol-
• REFAHYOL"un Türk
Silahlı Kuvvetlen (TSK)
personeline yüzde 72'ye
varan oranda zam vermesinin
ardından güvenlik
görevlilerine de bu orana
ulaşacak düzeyde ek zam
hazırlığına karşı. memurlar
da ek zam istemlerini dile
getirmeye devam ediyor.
mavanlarara.Mnda ücret uçıırumu >a-
ratıldığına dikkat çeken Alkaya. bu
avrımın Susurluk skandalı sonrasına
denk geterilmesinin w
tesadüf" olma-
dığını sövledi. Alkaya, vüzde 42'lik
ekartışıntüm kamuemekçilerineve-
rilmesini. en düşük memur maaşının
asgari geçim düzeyi olan 63 milyon
liravaçıkanlmasını istedi.
Memur-Sen de. Malive 3akanı
Abdüllatif Şener'i zivaret ederek ek
zam isteklerini dile getirdi. Basına
kapalı görüşmenın ardından bır açık-
lama yapan Memur-Sen Genel Baş-
kanı Akif İnan. "Elinde silah varsa
daha fazla. \oksa daha az zam alıyor-
sa. hi/hunu adaletsizlikie veeşitsizlik-
le açıklarız" dedi
Istanbul'dakı memurlar dün saat
12.00 sıralannda Kadıköv Postanesi
önünde toplanarak hükümetin uygu-
lamalannı protesto ettiler. Basın açık-
laması vapan memurlar "Yaşasın de-
mokrasi mücadelemiz". "Zam. zu-
lüm.karakoL işte REFAHYOL". -Sa-
vaşa değil. eğitime bütçe". "Emekçi-
yiz. haklıviA kazanaeağız". "Susma.
sustukça sıra sana gelecek" dıye slo-
gan attılar. Tüm Malive-Sen 3 N'o'lu
Şube Başkanı Ahmet Acar. hüküme-
tin. ızledıği politika ile sosyal devlet
anlayıştnı reddettığıni bir kez daha
ortava kovduğunu belırtti.
Adana Büvükşehır Belediyesı bi-
tişiğındeki Abidin Dino Parkf nda bir
araya gelen kamu çalı^anları genış
güvenlik önlemlen altında basın
açıklaması yaptılar. Kamuçalışanla-
n, 'Yaşasıniş.ekmek. özgürlük'. "Me-
muruz, haklıv ız, kazanaeağız' \ e •Sa-
vaşa değil, emekçiye bütçe' dive slo-
ganlar attılar. KESK Adana Şubeler
Platformu Dönetn Sözcüsü ve Eği-
tim-Sen Adana Şubesi Başkanı Gü-
labi Köseoğlu. siyasi iktıdann aklınt
başına toplayarak kamu emekçıleri
arasındaki aynmcılığa son vermele-
rini istedi.
KESK Kırklareli Şubeler Platfor-
mu üvesi memurlar dün topluca ba-
sın açıklaması yapatılar. Sivasal ikti-
dardan ek zam isteven memurlar
sloean attıktan sonra daâıldılar.
Cumhurbaşkanı Demirel Çalışan Gazeteciler Günü için mesaj gönderdi
'Basın kendisi için güç kazanmamah
9
Haber Merkezi - Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel. 10 Ocak Ça-
lışan Gazeteciler Günü nedenıyle
yayımladığı mesajda. basının ama-
cının kendisi için güç kazanmak ve
toplumu sabıt bır çerçevede yön-
lendinnek değil. olaylar hakkında
tarafsız ve en iyi biçimde toplumu
bileilendirmek olduğunu vurgula-
dı.'
-10 Ocak Çalışan Gazeteciler
Günü". dün düzenlenen bir dizi et-
kinlikle kutlandı. Siyasiler, yayım-
ladıkian mesajlarda. basın çalışan-
larının ekonomik ve sosyal hakla-
nnı güvence altına alan 212 sayılı
yasanın yürürlüğe girişinin 36. yıl-
dönümü olan Gazeteciler Günü"nü
kutljıken. basın örgütleri ise ıçiıı-
de bulundukları sorunlan dıle getır-
diler. Cumhurbaşkanı Sülevman
DemireFi ziyaret eden Türkiye Ga-
zeteciler Sendikasi (TGS) Genel
Başkant ZiyaSona> ve yönetim ku-
rulu üyeleri. basın çalışanlannm so-
runlarına ilşkin bır rapor sundular.
Raporda. taşeronlaşmanın tüm
basın kuruluşlarının tercih ettikleri
genel biruygulama alanına dönüş-
türüldüğü. gazetecilerin 212 sayılı
yasa yerine 1475 sayılı Genel İş S'a-
sası 'nın hükümlerine göre çalışma-
ya zorlandığı kavdedildi. Ücret
dengesizlığine dikkat çekilen ra-
porda. telif haklan uygulamasinın
da kötüye kullanıldığı vurgulandı.
Raporda. 212 sayılı yasayla değişik
Basın MesleğindeÇalışanlarla Ça-
lıştıranlar Arasındaki Münasebetin
Tanzimi Hakkındaki 5953 savılı ya-
s.ıva jsgarı vezorunkı kadroları bc-
lırlevenbirmuddenineklenmesı ıs-
tenıldi. TGS, gazetelerin günlük or-
talama satışına göre en az 15. en
çok 250 asgari ve zorunlu kadronun
belirlenmesini de önerdi.
Türkive Gazeteciler Cemiye-
ti'nden (TGC) yapılan açıklamada
da 212 sayılı yasanın yürürlüğe gir-
mesinden bu vana geçen sürede ba-
sının çalışma yaşanıında bazı olum-
suz gelişmelerin yaşandığı vurgu-
landı. Açıklamada. "Basında çalı-
şanlaria çaiıştıranlar arasındaki iliş-
kilerin vasal çerçevede sürdürülme-
si günümüzde daha çok önem taşı-
maktadır. Nasa ile ka/anılmış hak-
ların vitirilmesine yol açacak giri-
şimlerden gerek basın çaiıştıranlan
gerek sivasal iktidarlar uzak dur-
malıdır" denildi.
Demirel. yayımladığı mesajda.
demoknisinm \azgeçılnıez uıısurıı
olan özeür basının 16 ulusal, 108
bölgeseL 228 yerel TV kanalı, 1054
radyo ve 329 günlük gazete ve yüz-
lerce dergi ile ülke sorunlanna sa-
hip çıkma duvarlılığını gösterdiği-
nı belirtti. Demirel. basının amacı-
nın "kendisi için güç kazanmak ve
toplumu sabitbirçerçevedevönlen-
dirmek" olmaması gerektiğini v ur-
gulayarak "Basınm anıacı. kamu-
ovunu gelişme ve olaylar hakkında
tarafsız ve en iv i bir şekilde bilgilen-
dirmek ve toplumu güçlü kılmak-
rır"dedi.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çil-
ler de basına vönelik saldınlann ön-
ce demokrasiye zarar vereceğini
kaydederek. halkın haber alma öz-
gürlüğünün kısıtlanması ya da en-
gellenmesinin demokrasiye agır
darbe vuracağını belirtti. Devlet
Bakanı Naniık KemalZeybek. ba-
sının özgürlükçü ve katılınıcı dc-
mokrasinın vazgeçilmez unsurla-
nndan olduğunu vurguladı.
Mesut Yılmaz
'Kazan
işgüzarlık
yapıyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz. Susurluk
olayıyla ilgili Başbakanlık
Teftiş Kurulu raporunun yar-
gıya ıntikal ettiği gerekçesiy-
le artık bu konuda kimsenin
konuşmamasını isteven Baş-
bakan Necmettin Erbakan'ın
tavnnı. "olavıörtbasetmekis-
teyenlerin sergikyecekleri bir
yöntem" olarak yorurnladı.
Yılmaz. Başbakan'ın önerdi-
ği gibi susmayacaklannı be-
lirtti ve Adalet Bakanı Şevket
Kazan' ın tutumunu da "işgü-
zarlık'' olarak nitelendirdi.
Yılmaz, partisinin Genış-
letilmış Başkanlık Divanı
üyelerine iftar yemeği verdı.
ANAP Genel Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Keçeciler"in
dualanyla son bulan iftar ve-
meğinin ardından Genışletil-
miş Başkanlık Divanı toplan-
dı. Yılmaz. toplantı öncesin-
de gazetecilerin sorulannı ya-
nıtladı. Başbakan Erbakan'ın,
Susurluk olavının ardından
hazırlanan Başbakanlık Teftiş
Kurulu raporunun ilgili ma-
kamlara ulaştığı gerekçesiyle
bundan sonra kimsenin ko-
nuşmaması gerektiğıne iliş-
kin sözlerının anımsatılarak
"Siz susacak mısınız?" soru-
sunun yöneltilmesi üzerine
şöyle dedi:
-Bu konunun açığa çıkma-
SL, kamuoyunun ilgisinin de-
vam etmesine bağlıdır. .Mese-
lenin yargıya intikal etmesi,
bizim bu konudaki tutumu-
muzu değiştirmemizi gerek-
tirmez. İtalva'da bu mesele
ancak 2 senede ortava çıkan-
labilmiştir. İki sene boyunca
yargı süresi içinde de kanıu-
o\ u sivil toplum örgüflerinin
çok voğun baskısıvla sonuç
abnabilmiştir. Başbakan'ın
önerdiği vöntem, olav ı örtbas
etmek istevenlerin sergileve-
ceği bü-yöntemdir. Bizim bu-
na itibar etmemizi hiç kinıse
beklemesin."
Mesut Yılmaz. Çiller'in
beyaz sayfa açmak istediğine
ilişkin sözlerinin anımsatıl-
masından sonra DYP'nin di-
valog grubunun ziyaretiyle
bir uzlaşma noktasına gelinip
gehnemeveceği sorusuna da
şu yanıtı \erdi:
"Bizim kimsey le bir kav ga-
nuz yok. Türkiye'de genel bir
kavga var. Bu kavga da temiz
sivaset. temiz toplum, temiz
yönetim, temiz dev let isteven-
İerle bunu istemeyenler ara-
sındaki mücadeledir. Eğerbu
mücadelede DV P doğru tav ır
alırsa bizim yanımızda olur.
Biz bütün partikri bu konu-
da v anııruzda tav ır almav a ça-
ğırıyomz. Bunun dışında kişi-
sel kavgalarla kavbedecek
vaktimi/ voktur."
Y'ılmaz.birbaşkasoruüze-
rine de. Başbakanlık Teftiş
Kurulu raporunun kendıien-
ne gelmedığıni. kamuoyuna
da henüz açıklanmadığını be-
lirterek Adalet Bakam'nın bu
konudaki girişimini -işgüzar-
lık" olarak gördüğünü söyie-
di. Yılmaz. -Eğer mesele ha-
kikaten vetkili kurullar tara-
ftndan araştınlıvorsa bakan-
ların bu kadar burunlarını
sokmaması lazjm" dedi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Seyyan Hanım...
Bu sesi ilk kez Yüksekkaldırım'daki taş plakçılann
sergilerinin önünde duymuştum. O zamanlar akşa-
ma kadar olan Sangt Georg'da okurken, öğlen te-
neffüslerinde Karaköy-Kuledibi, ya daTünel'de aya-
küstü bir şeyler atıştırdıktan sonra en keyifle dolaş-
tığımız yerler, işte o taş plakçılann sergileri olurdu.
Seyyan Hanım'ın sesıyle ilk kez orada tanıştım; Ha-
fız Burhan vb. çağdaşlan gibi...
Daha sonralan, taş plak meraklısı kimi arkadaşla-
rımın kollu gramofonlannda sık sık dınlemiştım Sey-
yan Hanım'ı. inanılmaz güzellikteki lirik soprano se-
siyle şarkısına başlamadan önce. bır erkek sesı, oku-
yacağı şarkının tanıtımını yapardı çoğu kez. Taş plak
biriktirmeye çok niyetlendim. Fakat bır türlü başla-
yamadım. Kimbilir belki tembellığimden, belki de
saklama zorluğundan.
Son zamanlarda taş plaklardaki klasiklerı CD ola-
rak yayımlamaya başladılar. Münir Nurettin'lerden.
Hafız Burhan'lardan sonra sıra Seyyan Hanım'a da
geldi. Bu işi yapanlar. bence Türk kültur yaşamına
büyük bir hizmette bulunuyorlar.
Seyyan Hanım'ın "Tangolar" başlıklı CD'sinin çık-
tığını, bir haber olarak bır gazete ya da dergide gör-
düm. Aynı dergide bir de kısa yaşamöyküsü vardı.
Büyük bır ılgiyle okudum.
Seyyan Hanım ününün zirvesindeyken. gönül ver-
diği bir subayla evlenerek Doğu'ya gitmış ve kendi-
ni unutturmuştu. (Ama biz bunları yazdığımıza göre
demek ki unutturamamış...) Parlak bır biçimde gır-
diği Türk müzik yaşamında. bir kuyrukluyıldız gibi
akıp geçmişti.
Seyyan Hanım'ın CD'sini hemen aldım. Günümüz
teknolojisi, o taş plakların hışırtısını hemen hemen sı-
fırlıyor. Fakat bu CD'yi hazırlayanlar bilmem bılinçli,
bilmem bilinçsiz "hışırtılan" temızlememişler. O es-
kiden "aşinası" ve hayranı olduğum sesi, ilk dinledi-
ğim zamanlardaki lezzetiyle dınledim.
Seyyan Hanım'ın şarkı ve tangolarını üst üste din-
lerken, yaşamını düşündüm. Ununün doruğunda
olan ve ender rastlanan sesiyle her kapıyı açabile-
cek genç bir hanımın. Anadolu'nun yokluklarla dolu
yaşamına kanat açmasının ardındaki duygu ve he-
yecanı anlamaya çalıştım. Kendimce senaryolar uy-
durdum. Bilmıyorum. ne kadarı gerçektır. Ama Sey-
yan Hanım'ın "yaşam macerasında" genç cumhuri-
yetimizin umudunu, inancını. mutluluğunu ve karar-
hlığını buldum. Ve bu uydurma senaryoyu. sizleıie
paylaşmak ıstedım.
Seyyan Hanım'ı Istanbul'un parlak ışıklanndan ko-
partıp koluna takarak Doğu Anadolu'nun elektriği
olmayan ufak bir kentine kaçıran genç subay. mut-
laka yağız va yakışıklı bir subaydı. Ayrıca inançlı ve
umutlu. Cumhuriyet ulkusüyle bırlıkte kendi rüyala-
nnın da gerçekleşeceğine emin olan. bir genç subay.
Zaten böyle bir inancı olmasa, Seyyan Hanım'ı alıp
götürecek cesareti de olmazdı.
Eminim ki Seyyan Hanım da bu duyguları içtenlik-
le paylaşıyordu. Yoksa bu "sıçramayı" yapmaya gü-
cü yeter mıydi?
Onun annesi, teyzeleri çarşaflarına bürünmeden
sokağa çıkamazlardı. Sahneye çıkan ilk Türk kızının
nasıl hırpalanmak istendiğini de anımsıyor olabilirdi.
Sahneye çıkan ve şarkı söyleyen Müslüman kadın-
lara kötü gözle bakıldığı için, genellikle azınlıkların ad-
lanyla sahneye çıktıklannı elbette biliyordu.
Ve birdenbire topluma sihirli bir değnek değmış gi-
bi. tüm bu olumsuzlukların gerıde kaldığmı görmüş
veyaşamıştı. Mustafa Kemal'in devriminin Türk ka-
dınını nereden nereye taşıdığını. Türk kadınının top-
lumdaki yerinin nasıl ve ne kadar hızla değiştiğıni gör-
müştü. Ve belki de karşısına çıkan yağız subayda,
tüm bu değişimlerin heyecan ve etkileşimini bulmuş
ve kendini onun kollarına atmıştı. Büyük kentlerde
başlayan kıpırdanışı ve uyanışı, sevdiği adamla omuz
omuza, Anadolu'nun karanlık yörelerine de taşımak
istemişti. Kendini yakıp kavuran devrim ateşini' gö-
türmenin kavgasına girmişti. Kim bilir?..
Dar gelirli bir subayın eşi olarak çocuklanna elbi-
se dikerken, mutlaka o doyulmaz sesiyle tangolar
söylemeye devam etmişti.
Belki de Cumhuriyet Bayramı balolarında ve ço-
ğu kez birbırinin aynı olan orduevi bahçelerınde. 'ko-
mutanlarının eşinden' birkaç şarkı soylemesinı rica
eden genç subaylar ve onların inançlı eşlerinın ha-
tırlannı kırmamış, onlar için de söylemişti.
Kocasının atamasının çıktığı yerlerdeki okullarda
müzik öğretmeni yoksa, belki oralarda öğretmenlık
de yapmıştı. "istanbul'da ünlü birşarkıcıymış" diye
arkasından konuşanlar da olmuştu mutlaka. Kimi
zaman yergi olarak, kımı zaman övgü olarak...
Ama Seyyan Hanım hep kendi kaderini yaşamış-
tı. Belki kimi zaman pışmanlıklar duysa bile, onur ve
mutlulukla.
Kaç evlat yetiştirdi bilmıyorum. Ama inanç ve ül-
küsünü paylaştırdığı çocuklan olduğuna eminim. Ve
onlann daaynı inançlan kendi çocuklanna benimset-
tiklerine hiç kuşku duymuyorum.
Toplumun böylesine kırfendiği ve yozlaştığı bir Tür-
kiye'de Seyyan Hanım'ın (kafamda uydurmuş olsam
bile) 'macerası' insana umut veriyor ve inançlarını ta-
zeliyor. Çağdaşlık, özgürlük ve bağımsızlık konula-
rında ne kadar geri adımlar atılmış olursa olunsun ve
ne kadar tehditler olursa olsun, bu tür msanların var-
lıklarına duyduğum güven beni iyimser ve hoşgöru-
lü kılıyor.
Seyyan Hanım'a ve Seyyan Hanımlara duyduğum
sevgi ve saygı beni 'nostaljik özlemlere' değil, cum-
huriyetimizin geleceğiyle ilgili umutlara taşıyor.
Demirel umutlu
'Kirli ilişkiler
aydmlatılacaktır
9
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Sülevman Demirel. Susurluk
kazası ile ortava çıkan "dev-
let-mafva-aşiret" üçgeninde-
kı kirli ilişkilerin aydınlatıl-
ması konusunda "umutluol-
duğunu" bildirdı.
Demirel, dün TBMM
Başkanı Mustafa Kalemli') ı,
Demokraside Bırlık Yakfı
yöneticilerini. daha sonra da
ÖDP Genel Başkanı Lfuk
L'ras'ıkabulettı. Lfuk Lras.
Cumhurbaşkanf nın da ken-
dilenne. Susurluk olayı ko-
nusundaki gelişmeleri ya-
kından izlediğinı ve karam-
sarlıga kapılmamalan gerek-
tiğini belırterek -Susurluk
sonrası ortava çıkan ilişkile-
rin a>dınlatılnıası konusun-
da umutluv um" dedığinı ak-
tardı.
Cumhurbaşkanlığı ve
Başbakanlık Muhabirleri
Derneği > öneticileriv le yap-
tığı görüşmede de. Köşk'te
v apılan Susurluk zır\ esinde-
kı ıddialann sonuçlandığını
\ e suçlananlann v argı önüne
gıttığini sövleyen Demirel,
Demokraside Bırlik \"akfı
yöneticilerini kabulünde,
topiumun önvargılarla infaz
\apmamasi gerektiğini be-
îırtti.
Demirei. •'Herkesin dü-
şüncesini ortava kovması
doğrudur. Ama bir verden
sonra onu mereüne bırak-
mak la/.ım. Sistem bir tane"
uyansinda bulundu. Demi-
rel. Anavasa \lahkemesi"n-
de aleşhıne kapatma da\asi
açılan Demokratik Barış Ha-
reketı'nin Genel Başkanı
Turgut İnal'ı da kabul etti.