02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 EYLÜL1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hükümet, Hazine arazisi ve lojman satışlanna ilişkin projeleri ikinci paket olarak tanıtacak Iknıcipaketiride içi bo Erbakan, ara/i satışlan için yapılacak dü- zenlemeleri ikinci ka>nak paketi olarak ta- nıtarak kamuov unu taıultmaya çalışıyor. ANKARA (Cumlıuriyet Bürosu) - Hü- kümet, Hazine arazilerinın satışı için ön- gördüğü değersiz arsalar için sertifika çı- kararak halka satma projesi ile kiyi ve or- man arazilerinin kiralanması konusunda- ki yasa tasansını ikinci paket olarak tanı- tacak. Pakette, yurtdışında çalışan işçile- re dövize endeksli bono satışı ile özelleş- tirme programı da yer alacak. REFAH- YOL hükümetinin, iç borçlann. özelleştir- meden saglanacak "köprü geliri" adı ve- rilen yeni bir kaynakla karşılanması üze- rinde çalıştıgı öğrenildi. Buna göre, özel- leştirilecek kuruluşlann satış öncesinde zaman kazanmak için "emaneten** satıl- ması düşünülüyor. Ilk açıkladığı paketteki projelerden hiç- birinden kısa zamanda kaynak bulamaya- cağını anlayan REFAHYOL hükümeti, arazi satışlan için yapılacak düzenleme- leri ikinci kaynak paketi olarak tanıtarak kamuovıınu yanıltmaya çalışıyor Başbakan Necmettin Erbakan. ikinci kaynak paketinin gelecek hafta açıklana- cağını belirtirken bürokratlar. büyük gelir getirecek herhangi birprojenin bulunma- dığını bildirdiler. Alınan bilgılere göre hü- kümet. şehirlerin yakınlanndaki kamu ara- zileri ile kıyı \e ormanlardaki arsalannı. ihale açarak pazarlamayı planlıyor. Bu çer- çevede. önce 10 bin hektarlık kamu ara- zisi için imarplanıçıkanlarak arsalar için ihale açılacak. Kıyı ve orınan arazilerinin satışının anayasaya aykın olduğuna dikkat çeken yetkililer, hükümetin bu değerli ar- salan ihale yöntemiyle 49 vıllığına kira- lamayı programladığını söylediler. Şehir- lerin içinde yer alan değerli orman ve kı- yı arazilerinin de ımar düzeninde yapıla- cak değişiklikle bu kapsamdan çıkanlaca- ğıbelirtildi. Buçerçevede özellikle. lstan- bul. Antalya ve tzmir'de şehre yakın, kı- yıdaki orman arazileri. imarplanında kap- samdan çıkanlıp doğal arsa durumuna ge- tirilerek satılacak. Aynca ikinci kaynak paketinde gelir varatmaya yönelik ofarak Akdeniz'e akan sulann satılmasının da yer aldığı bildirildi. Alınan bilgilere göre hükümet. yakla- şık 8 milyon metrekareye ulaşan. dağ-ba- yırlardaki değersiz Hazine arazilerini de 1-5 metrekarelik parsellere bölüp sertifi- ka olarak halka satmav ı planlıyor. Serfiti- kalar. arazi satışı olarak değil, yeni birta- sarruf aracı olarak kabul edilecek. Hükü- met, halka bu sertifikalan. her ay düzen- Ii değer arttınmına gidileceği büyük bir ta- sarruf olanağı olarak tanıtıp pazarlamaya çalışacak. Hükümetin diğer birplanının da bankalara satamadıgı 1 yıldan uzun vade- li dö\ i? tahvillerini yurtdışındaki işçilere satma projesi olduğu öğrenildi. Yetkililer, hükümetin bu satışlardan 4 milyar dolara yakın gelir beklediğini belirttiler. Malive Bakanlıgı tarafından yapılan ça- lışmalara göre de sigaraya satıştan sonra uygulanan vergileringeriyeçekilmesi prog- ramlanıyor. Hükümet bu kapsamda. siga- ra \e içkıye uyguladıgı ek vergileri erken alarak bütçeye kaynak yaratmayı planlıyor. Kuyumcular ve döviz bürolan gibi büyük vergi kaçağı olan birimlere de yeni dene- tim sistemi getirileceği bildirildi. Hükümet aynca, gelecek hafta içinde ya- pılacak özelleştirme takvimi ile. SSK'ye bağlı işçilerin emelkilik yaş sınınnı yü'k- selten tasarılan da pakette gelir kalemi olarak gösterecek. Programda ilk aşama- da, Et ve Balık Kurumu ve Sümer Hol- ding'in kalan toplam 10 milyon metreka- relik arsalannın satışı ile Ereğli Demir- Çelik Fabrikası, Etibank'ın bankacılık bö- lümü ve PTT'nin T'sinin özelleştirilmele- ri ver alacak. iTO'nun 4 aylık CB verileri Dış ticaret açığı tırmanışta Ekonomi Servisi - Is tanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım. bu yılın ilk 4 ayında. Avrupa Bir- ligi ülkelennden yapılan ithalatınyüzde65'ler. ihra- catın da yüzde 25 "ler sevi- yesinde arttıgının anlaşıl- dıgmı bildirdi. Yıldınm. sonbahar ay- lanna girilmiş olmasına rag- men. DlE'nin. ancak yılın ilk ayına ait dış ticaret is- tatıstiklerini yayınlamış ol- masının. iş âleminin ileri- ye dönük kararlar alması- nı imkânsız hale getirdigi- ni vurguladı. Türkiye'nin AB ülkele- ri ileyaptıgıdışticareti.bu ülkelerin kaynaklanndan ögrenme yönündeki çalış- malan sonucunda. yılın ilk 4 aylık rakamlannı elde ettiklerini bil- diren Yıldınm. şöy- le devam etti: "Devletin belir- leyemediği 1996 dış ti- caret verilerini çeşiMi ka> - naklardan tespit ederek, iş âleminin belirsizlik için- de kalmasını önleme yö- nündeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Verilere göre, Portekiz, İngiltere, Isveç, İrlanda, Danimar- ka ve İtalyadan, 1995in ilk 4 ayında, 1 milyar 367 mihon dolariık itbalat >a- pılmışken, bu yılın avnı döneminde yüzde 65.7"lik artışla. 2 milvar 264 mil- yon dolariık ithalat vapıl- mış. Buna göre, ithalat- ta reel bir sıçrama göz- lenmektedir." TGSD'ye göre ilk 6 aydaki belirsizlik hazır giyim ihracatmda yüzde 7 düşüşe yol açtı Ihracatın lokomotifi tekledîEkonomi Servisi - Ihracatın loko- motif sektöründen, üç haneli enflas- yona ve 20 milyar dolariık dış ticaret açıgına doğru gidildiği uyansı geldi. Türkiye Giyim Sanayjcileri Derneği (TGSD), siyasi ve ekonomik belirsiz- liğin sektörleri olumsuz etkiledigine dikkat çekerek, hazır giyim sanayi ih- racatmın > ılın altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7'lik bir azalma kaydettigini açıkladı. Türkiye Giyim Sanayicileri Deme- gi. "HazırGiyim Sanayi Vanyıl Du- rum Değerîendirmesi - Ağustos 1996" raporunda ocak-haziran ara- sındaki Türk ekonomisini ve hazırgi- yım sanayiinın durumunu degerlendi- rerek tahminlerde bulunuyor. Siyası be- lirsizlik nedeniyle saptanan hedefle- rin uzağında bir altı ay geçirildiginin vurgulandığı raporda.enflasyonun \ ıl sonuna dogru üç haneli rakamlan zor- layacagı ifade edildi. Döviz kurunun ilk altı ayda dolarda yüzde 30.7. mark- ta ise yüzde 27 artış düzeyiyle enflas- I Kur-enflasyon karşılaştırması 1 Ocak1996 Şubat 1996 Mart 1996 Nisant996 fî? Mayıs 1996 Haziran1996 Toplam değişim Dolar 62.500 TL 65.786 TL 70.574 TL ' 74.235 TL 78.086 TL 81.281 TL [% > *» J Mark 41.968 TL 44.851 TL 47.825 TL 48.457 TL 50.478 TL 53.383 TL îj ^ * « » « ? Enflasyon 9.8 5.8 . 7.0 8.1 4.1 -- 2.7 \on oranın altında kaldıgı ifade edi- İirken, kurun normal dalgalanma sey- rine bırakılıp, müdahale edilmemesi ıstendi. Dış ticaret rakamlannın, altı aylık dönemde gerçekleşen rakamlar- dan hareketle, > ıl sonu beklentİMnin ihracat için 25 milyar dolar. ithalat için 45 milyar dolar olacağı öngörü- lürken. dış ticaret açığının 20 milyar dolar olarak gerçekleşeceği ifade edil- di. Aynı dönemde ıç borçlanmanın yüzde 50 düzeyınde arttıgı. dış borç toplamında yaşanan yüzde 1.5 ora- nındaki azalmanın ise dış borç alım güçlügünden kaynaklandıgı belirtil- di. Faiz ödemeleri ve sosyal güvenlik harcamalan nedeniyle bütçe açığının ise 1.3 katrilyona ulaşacağı da açıklan- dı. Makro ekonomik dengelerdeki bo- zuklukların hazır giyim sanayiini de etkilediğinin belirtildigi degerlendir- mede, Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 30'unu gerçekleştiren bu sek- törde iv me düşüşü yaşandığı açıklan- dı. Geçen yıl 1 ocak ile 30 haziran arasında ihracatın birönceki yıla gö- re yüzde 56 arttıgı, bu yıl ise aynı dö- nem baz alındığında ihracatın yüzde 7'lık bir azalma kaydettigi bildirildi. Ihracattaki düşüşe siyasi \e ekono- mik belirsizlik v anında Avrupa Birli- gi'ndeveözellıkle Almanyacla yaşa- nan durgunlugun neden olduğu ifade edildi. Enflasyon - kur verilerine bakınca ciddi bir makastan söz etmenin müm- kün oldugu. bunun da ihracatı olum- suz etkilediği. yüksek faiz politikası nedeniyle yeni yatınmlann da yapıla- madığı açıklandı. Raporda sektörün kendi içinde de sorunlarının bulun- duğu ifade edilirken. makro ekono- mik dengesizliklerin ortadan kaldın- lıp. siyasi ve ekonomik istikrann sag- lanması yönünde hükümete öneriler- de bulunuldu. Gümrük birliği sonrası gümrüklerin sıfırlanması, ithal ve yerli beyaz eşya fiyatlan arasındaki uçurumu kapattı Beyaz eşyada talep ithal markalara yöneldi HCTVAGENÇ Beyaz eşyada yerli ve yabancı ürün fiyatlan- nın birbinne yakîaşması, tüketici talebinin ithal ürünlere kaymasına neden oldu. Özellikle çama- şır ve bulaşık makinelerinde yerli ve ithal ürün- ler arasındaki fiyat farkının kapandığını belir- ten piyasa çevreleri, ithal ürünlerde yedek parça ve serv is agı sorununun çözülmesiyle birlikte tüketicinin yabancı markalara yönelişinin hız- landıgını vurguluyorlar. Gümrük birliği sonrasındagümriikJerin sıfır- lanması ve son dönemde döviz kurlannda bü> ük dalgalanma yaşanmamasının ithal ürünlerin ca- zibesini arttırdığına değinen piyasa çevreleri, 1996 yılı sonunda ithal malların Türkiye"deki pazarpayını ikiye katlayacağını iddiaettiler. Dün- yanın en büyük üreticileri arasında yeralan Mer- İoni ve Electrolux markalannın da gümrük bir- liği arifesı ve sonrasında Türk pazanna girdiği- ne dikkat çeken beyaz eşyacılar, yabancı marka- lann Türkiye'deki girişimlerinin, gümrük birli- ği sonrası kazandıkîan avantajlarla en iyi şekil- de değerlendirmeye çalıştıklannın bir gösterge- si oldugunu ifade ettiler. Hazirandan itibaren yürürlüğe giren Satış Son- rası Serv is ve Yedek Parça Hizmetleri Tebliği'nin getirdiğı düzenlemelerçerçevesinde ithal marka- ların da her bölgede 30 servis istasyonu kurul- masını öngördüğünü hatırlatan beyaz eşyacılar, önceki dönemde ithal beyaz ve elektronik cihaz kullanan tüketicilerin yedek parça ve servis sı- kıntısı çektiklerini anımsatarak bu sıkıntının şu anda bittiğini dile getirdiler. Özellikle çamaşır ve bulaşık makinelerinde it- hal ve yerti ürünler arasındaki fiyat farkımn ka- pandığına dikkat çeken spot piyasa esnafı. "Bazı yerli ürünlerde düşük program ve güçte nıakine- îer var. Bu makineleri. ithalierin >üksek prog- ramlı makineleriyle karşılaştırdığınızda arada fark varmış gibi gözüküyor" dedıler. Türkiye'de beyaz ve elektronik eşya pazann- da yabancı markaya talebin gün geçtikçe arttığı- nı belirten Westinghause-Unimeks Dış Tica- ret "ten üst düzey biryetkili, gümrük birliği son- rasında fonlann sıfırlanması ve döv iz kurunda bü- yük dalgalanmalaryaşanmıyorolmasuıın ithal ürü- nün cazibesini arttırdığını vurguladı. 1994'te ya- şanan ekonomik kriz sonrasında ithal beyaz ve elektronik eşyaya olan talebin azaldığınt ileri sü- ren yetkili. 1995 yılında döv iz kurundaki artışın dengeyegirmesiyle birlikte yerli ve yabancı ürün- ler arasındaki fiyat farkı yelpazesinin birölçüde kapandığını ifade ederek "I9%vdıitibarr>la>er- li\ç\abana ürün arasındaki fhat farkı yüzde lÖ'la- ra kâdardüştü. Bazı ürün gruplannda ithal ürün- ler verlive göre daha ucuz konuma geldi~ dedi. (thal çamaşır ve bulaşık makınelerinin fiyat bakımından yerli ürünlere göre daha cazip duru- mageldiğini söyleyen Fngidaire-Frimak Dış Ti- caret'ten biryetkili, son iki aydır döviz kurlann- daki artışın düşük seyretmesinin fiyatlann tüke- tici lehine beiirlenmesine neden oldugunu dile ge- tirdi. Gümrüklerin beyaz ve elektronik eşya fi- yatlannı viizde 15 ucuzlatmasının ithal marka- lan rahatlattığına değindi. Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği 'ne göre 1995 ocak - temmuzdöneminde 33 bin 435 parça olan beyaz eşya ithalatı bu yılın aynı döneminde yüz- de'557 a'rtarak 219 bin 698'e yükseldı. YERLİ VE İTHAL FİYATLAR TELEVİZYON ELEKTRİK SÜPÛRGESf Çifî kasetçalar + Tek CD (551 MHC) BUZDOLABI Vfestinghouse General Etektrik Beko Fngidare Bosch AEG Vestel İki kaptlı Nofrost (16 ayak; lkikapılıNofrost(16ayak) İki kapılı Nofrost (5002) Ikıkapılı Nofrost (516 K) iki kapılı Nofrost (16 ayak) İki kapılı Nofrost (16 ayak) Ikıkapı/ı Nofrost (16 ayak) ı ı- I 46.7 55.4 70 103.5 70 65 70 Bosch Beko Frigidare Vestel AEG MıeJe I i' 'İ 1000 devtr lOOOdevir 1000devir 1000devır lOOOdevir HOOdevir 57 59.7 52 53 52 90 Fıyatlar milyon TL. ÇIFTÇl DOSTU /SADULLAHUSUMI Ayçiçeğinde kazanan yine tüccar olduKIRKLARELİ - Ayçıçeğınin amban olarak bili- nen Trakya'da milyonlarca üretici üzgün. Hüküme- tin talimatı ile açıklanan 35 bin lira alım fiyatını az bulan ayçiçeği üreticileri arasında tam bir 'karam- sar hava' esiyor... Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in Trakya'da yaptığı gezi sırasında her şeyi 'toz- pembe' gösterme gayreti bile kırgın üreticileri ikna etmeye yetmedı!.. Çeşitli kuruluşlar tarafından bir ay süre ile ayçiçeğinin maliyet hesaplan yapıldı. Bir kilo ayçiçeğinin maliyeti 40 bin liranın üstünde bu- lundu. Bu nedenle, üreticiler 50 bin lira fiyat iste- dıler. Hatta, 50 bin lira dünya piyasalarına göre faz- la olacaksa, sanayiciyi de güç durumda bırakma- mak için 40 bin lira alım fiyatı ile 5 bin lira prime ra- zı olacaklannı açıkladılar!.. Milyonlarca üretici i\e üretici kuruluşlan, bu ko- nuda büyük biranlayış gösterdi. Ancak haklı istek- lerinin hiçbirisi yerine getirilmedi. Gerçekler 'laf ve 'paıiak vaat'ierie saptınimak istendi. Sonuçta ge- nesanayicı vetüccarın istediği oldu... Aynca, tem- muz ayı sonlarında açıklanması gereken çiçek fi- yatlarının, 10 eylüle kadar sarkması da üreticilerin milyonlarca lira kaybına yol açtı. Hasat 20 ağus- tosta başladığı için peşin paraya ihtiyacı olan üre- ticiler bu yıl da ne fiyat açıklayacağı belli olmayan Trakya Birlik yerine tüccarın kapılarına koştular. 20 gün içinde gerek değeri 45 ila 50 bin lira olan ay- çiçeklerini 25 ıla 26 bin liradan satmak zorunda kal- dılar. Bu kısa süre içinde bile, sanayici ve tüccar açıktan mılyarlarca lira kazanmış oldu... Yalım Erez, fiyat açıklamadan önce, üreticilere hitaben yaptığı konuşmada, "Hakkınız olan fiyatı vereceğim. Ancak, siz de üretimi arttınn" demiş- ti. Konuşmasının ardından da Trakya Birlik Yöne- tim Kurulu Başkanı 35 bin lira alım fiyatı açıklamış- tı!.. Üretimin arttınlmasını isteyen hükümetlerve ba- kanlar üreticinin sesine kulak vermelidir. Sıkıntıla- rının nedenlerini iyi araştırmalıdır. Üreticiler 50 bin lira fiyat beklerken, 35 bin lira açıklandığı zaman, üretimin artmayacağını bilmelidir. Ayçiçeği üretimi 1990 yılında bir milyon 250 bin tona kadar çıkmıştı. Ancak, desteklemekten vaz- Kötü fiyat politikaları, tüccar ve sanayicinin sömürüsü üreticileri canından bezdirdi. geçilmesı, kötü fiyat politikaları, tüccar ve sanayi- cinin sömürüsü, kuraklığa birçözüm bulunamama- sı, üreticileri canından bezdirdi. Bir yıl sonra ekim azaldı ve rekolte 400 bin ton bırden düştü... Çeşit- li uyanlara rağmen hükümet ciddi bir önlem alma- dığı için 1995 yılında ise rekolte 630 bin tona ka- dar geriledi. Bu yıl da 550 bin ile 600 bin ton ara- sında ayçiçeği bekleniyor!.. 1980 yılından sonra yaşadığımız olayları ve son gelişmeleri incelediğimiz zaman kötü ve umut kı- ncı uygulamalann değişmediğini görüyoruz. Hemen ardından da insanın aklına "Zararedeceğinı bile bi- le üretici, neden daha fazla ekim yapsın" sorusu geliyor... Eğer, Sanayi ve Ticaret Bakanı gerçekten üretimin arttınlmasını isteseydi, teşvik edici bir fi- yat açıklatırdı. Bu rakam da en azından 50 bin lira olurdu!.. Böylece gelecek yıl Trakya ayçiçekten ge- çilemezdi... Tarlalar baharda yeşil, yaz aylarında da sarı renklerle donanırdı. Ayrıca, Türkiye'de çiçek ya- ğı için yabancı ülkelere trilyonlarca lira döviz ver- mekten kurtulurdu. Bu ımkân hâlâ kaçmış değıl. Sanayi Bakanı en çok bir hafta içinde alım fiyatlarına 5 bin lira fark ve 5 bin lira da prim verileceğini açıklasın... Gelecek yıl üretımde nasıl bir patlama olacağını hep bera- bergörürüz... Lafla peynir gemisı yürümez!.. Yeni bir facia yaşanabilir Fiyatta canı yanan üreticiler, prim sisteminde ıs- rarlı. 10 bin lira olmasa bile bu yıl için 5 bin lira ola- rak denenmesini istiyorlar. Eğer hükümet, bu hak- lı önerileri yerine getirmeyecekse Trakya Birlik'in pe- şin ödeme yaparak hızlı bir alım kampanyasına gi- rişmesini sağlamalıdır. Bunu yapabilmek için de Sanayi Bakanı'nın bu- lunduğunu söylediği mali kaynağın hiç gün geçir- meden Trakya Birlik emrine gönderılmesi gerekir. Aksi halde, piyasa gene sanayici ve tüccann insa- fına terk edilmiş olur ve 35 bin liralık taban fiyat, kı- sa süre içinde 25 bin liraya kadar çöker... Geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yıl da 'ayçiçeği faciası'ya- şanz. Üreticiler, daha önceki yıllarda da verilen sözler yerine getirilmediği için, artık hükümetlere güvene- miyor. Bu nedenle Yalım Erez'in vaatlerine de ina- namıyor ve gelişmeleri kuşku içinde bekliyor. Edirne'nin tecrübeli Ziraat Odası Başkanı is- mail Etolu da bu konuda duyduğu kuşkuyu şöy- le dile getiriyor: "35 bin lira fiyat yetehi değil. Hiç olmazsa 10 bin lira daprim verilmeliydi. SanayiBa- kanı ayçiçeği alımlan için Trakya Biriik'e yeterii kre- di bulunduğunu açıkladı. Senelerce verilen sözler tutulmadığı için para gelene kadarinanmayacağız. Eğerparanın gelmesi gecikirse veya yeterii olmaz- sa, 35 bin lira bile hayal olur. Tüccar. fiyatlan 25 bin liraya kadar çeker. Geçen yıl olduğu gibi 1996 yılında da yeni bir facia yaşanz..." Tekirdağ Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Önder de Ismail Bolu gibi düşünüyor: "Diğer ürünlere ve- rilen fiyatlara ve girdiierdeki artışlara bakınca, ay- çiçeğine verilen 35 bin lira az. Hiç olmazsa 40 bin lira olmalıydı ve 5 bin lira da prim verilmeliydi. Ba- kanlık dunımu bir kere daha gözden geçirmelidir. Aynca peşin ödeme şart. Hiç olmazsa Trakya Bir- iik'e verileceği söylenen düşük faizli kredi hemen gönderilmelidir. Trakya Birlik, geçen yılki gibi ye- terii odeme yapamazsa tüccar ve sanayici, üreti- cinin malını 25 bin lira kapatır. Zaten verimler dü- şük. Bir de fiyattan darbe yemiyelim..." Eski Babaeski Yağlı Tohumlar Kooperatifi Baş- kanı Vedat Dal da 35 bin lira fiyatı az buluyor: "Gir- diierdeki artışlaryüzde ıkı yüzleribuldu. Herşey ge- lecek yıl daha da artacak. Maliyeti geçen yılki fi- yatlara göre bile 40 bin lira olan ayçiçeğine 35 bin lira fiyat vermek üreticiye değil, sanayici ve tücca- rayarar... Ithalata fon koymak da aldatmacadan iba- rettir. Zira, sanayıcilerin elinde iki veya üç aylıkstok var. Yılbaşında da nasıl olsa fon kalkacak. Zaten İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Özel mi Özel Poru-Pak, İTO. Vitrin, Meydan Pasta ve Çikolata, Tat Yemek, Mabka Garaj, Darcan, Esma Sultan, Güf- can Otelcilik, Buz Ada, Suadiye Apat, Kurt Mak., Top- ko, Tatbal.. Bu isimler size bir çağrışım yapıyor mu? Hiç san- mıyorum. AmaTaksim'in göbeğinde The Marmara is- tanbul'u tabii ki biltyorsunuz. Yukanda saydıklarım da The Marmara'nın 575 çalışanının en son çalışıyor gö- ründükleri taşeron şirketlerin adları. Belki bir iki gün içinde arada kapanan ve yeni açı- lan şirketler de vardır. Fiilen 610 işçinin çalıştıgı, 575'inin kayıtlarda göründüğü işletmede, çalışanlar o taşeron şirketinden öbürüne olmak üzere bir tur daha attırıl- mışlardır. 3.5 yıldır otelde çalışan bir işçi işten çıkanlırken üç günlük yövmiyesi veriliyor. Çalıştıgı yıllar için kıdem ve ihbartazminatı hakkı, sürekli bir şirketten diğerine ak- tarıldığı için doğmamış görünüyor. Taşeron şirketlerin patronu görünen kimi isimler, ay- nı otelin yönetici konumundaki çalışanlan. Kimi şirket- lerin adres kaydına gidildiğinde kapısı kapalı bulunu- yor. Kimisi otele yakın bir işhanı adresinde, kimisi Ka- dıköy'de. Ankara'ya kayıtlı şirket bile var. Çamaşırha- ne çalışanlarının işyeri kayıtlarını inceliyorsunuz. Her biri bir başka taşeron şirketin işçisi görünüyorlar. The Marmara'dan, günümüz özel sektöründe. ta- şeronlaşma, işçilerin haklarının kullandırılmaması için geliştirilmiş modeli, gelinen boyutları sizlere somut bir örnekle anlatabilmek için söz ettik. Geçen hafta sendikalaşmayla bağlantılı 30 kadar işçinin işinden olduğu Hyatt Regency'den ise en son geçerli bilebildiğimiz Paksil. isbal, Sadoksan, isdem, Aslan Fid gibi taşeron şirket adlannı sayabiliriz. Şimdi siz gelin sendikacı olarak işçilerin bu koşul- larda çalıştırıldığı işyerlerinde sendikal örgütlenme ya- pın ve başanlı olabilin. Hangi işyerinde, hangi işçinin hangi taşeron şirket- te çalıştırıldığını siz saptayana kadar, onlar işletme içinde işveren değişimine uğratılıyorlar. Tabii ki her bir işletmede ayn ayn görünen işçilerin tümü için, ayrı ay- n ve tüm olarak çoğunluk üyeyi örgütleyene kadar, sen- dikalaşma girişimi duyulmuş ve işçilenn birböhjmü ken- dini sokakta bulmuş oluyor. Gördüğünüz gibi verdiğimiz örnekler Anadolu'ya da- ğılmış, kayıt dışı ekonomi, küçük ve orta boy işletme- leri değil. Istanbul'un göbeğinde uluslararası otellerzin- cirinin en ünlüleri. Onları özel hedef almadığımızı vur- gulamak için, medyamızda bu işlerin daha da çirkin- leştirildiğini, gene bilinen bütün önemli marka ve iş- letmelerde benzer yöntemlerin izlendiğini söyleyebi- liriz. Yeni dünya sömürü düzeni ideolojisinin dikte ettir- diği boyutlarda özelleştirmeyi gerçekleştiremediğimiz ülkemizde, özel sektör kendi içinde kademeli özelleş- tirmeyi başarı ile geliştiriyor. Özel mi özel oluyor. Ta- bii işçilik sömürüsü, kârlar da giızel mı güzel. DİSK üyesi Oleyis Sendikası'nın Hyatt Regency'de- ki örgütlenmeden sorumlu şube başkanı Ruhi Or- han, üyelerinin başlarını yakmamak için, örgütlenme aşamasında düzenlenen dosyalarda işletmelerin doğ- ru adlannı değil, rumuzlar kullanma yoluna gittiklerini anlatıyor. Bu yolla sendika üyesi olan işçilerin sonu- na kadar saklanması, işten atılmaktan kurtanlmasına çalışılıyor. Hyatt Regency özelinde çoğunluğu taşeron şirket- lerde yeni örgütlenme aşamasında olayın deşifre ol- ması ile, 30 kadar üyelerinin işten atılması ve çok da- ha büyük sayılarla da sendikadan istifa ettirilmeleri ol- gusu ile karşı karşıya kaldıklarını, sonuç olarak o iş- yerindeki bugüne kadar yapılmış örgütlenme çalışma- larının bitirildiğini açıklıyor. • • • Bugünlerde medyamızın gündeminde öne çıkmış kimi işçi-işveren, daha doğrusu işçi sendikası liderle- ri ile özel sektör örgütleri arasındaki dayanışma örnek- leri de var. Demokrasilerde olması gereken işçi-işveren-hü- kümet üçlü diyaloğunun bir ayağı, hükümet cephesi yok. Kimi sorunlarda TÜSİAD-Türk-iş dayanışması dikkat çekiyor. Özellikle de MESS- Türk Metal daya- nışması, son kullanılmış otomobil ithali kararnamesin- de, hükümete karşı ortak eylem politikalarına kadar uzanmış bulunuyor. Medyamızın yorumcularına göre. söz konusu ka- rarname, 100 bin işçinin işinin tehdit altında olması, MESS-Türk Metal'i öylesine bir dayanışmaya sok- muş gibi, geçen hafta "Bu iş karakolda biter" denilen toplusözleşme uyuşmazlığı hemen çözülüvermiş. Ta- raflar karşılıklı ödün, pardon özveri(!) ile anlaşarak, toplusözleşme masasında anlaşrnışlar. Şimdi hükümet özel sektör otomobil sanayiini ba- tıracak karannda diretirse, birlikte sokağa çıkmanın ve eylem yapmanın hazırlıklarına girişmişler. Şüphesiz, ideolojik, soyut anlamda Türkiye'de sa- nayileşmenin önünde ciddi engel oluşturacak her adı- mın karşısında olmak, en azından kendi çıkarlarının, ülke çıkadannın bilincinde olma sorumluluğu. Ancak otomobil sanayicilerimizin durumunu da pek anlayabilmiş değiliz. Bizim bildiğimiz ideolojik olarak dünyaya açılmayı savunan, yeni dünya sömürü dü- zeninin tek ideolojisi ve tek pazar modelinin bayrak- tarlığını yapan onlardı. Şimdi yeni üretim otomobille- rine karşı, kullanılmış otomobil ithalinin, sanayiienni yok edeceğini, yüzbinlerle işçinin kendilerini sokakta bu- lacaklarını söylüyorlar. Bir yandan da yüzde yüz yerli üretim teknolojisine ulaştıkları müjdesi, dünkü medyamızın baş haberi. Ül- keye ihracatla kazandırdıklan biiyük dövtzlerden, eko- nomiye çok önemli katkılanndan söz ediliyor. Öyle ise bu panik neyin nesi? 70 yılda gelebildik- leri nokta, montaj, çok pahaiı üretim, üretim için itha- lata ödenen büyük paylar, ihracattan gelen çok daha düşük pay ve ancak gümrük duvarlan arkasında var olmak mı? Ucuz işçiliğe, biyad etmiş sendikacılığa, on- ca teşvik ve krediye rağmen, kötü kaltte, pahaiı ürün mü? Özel sektörümüz özel mi özel, işçi sömürüsü kâr- ları güzel mi güzel... ŞİRKETLERDEN HABERLER • TL'RYAP Genel Müdürlüğü ve temsilcilerinin. isim, telefon ve faks numaraları internetten bulunabilir. • EYAP Sıhhi Tessiat ve Eczacıbaşı Karo Seramik Fabrikalan üretime başladı. • SPEKON Almanya'da paraşüt ve üniforma üretimine başladı. • POND'S'un cilt güçlendirici kapsülleri çıktı. • \\EİTNAUERTAG Heuer saatlerini Türkiye'ye eetırdı. M MNG Home Store markası ile sonbahar kooleksiyonunu getiriyor. • MARKS & SPENCER mağazalannda "Kalite & Fiyat" özel etiketıyle satılan ürünlerden alan müşteriler gelişmiş teknolojiyle üretilen ürünlere de sahip oluyorlar. • HEVVLETT PACKARD De;,ing Jet yazıcısı dünyanın en büyük bulmacasının çizımlerınde kullanıldı • BAAN COMPANY Türkiye ofisini açmaya hazırlanırken ilk büyük projesini de Otosan için aerçekleştiriyor. II DEVA Hölding. 500 büyük firma sıralamasında 209. sırava yükseldi. • VISA kartlanyla alışveriş yapanlar 18-22 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek Bilişim'% fuarlanna davetiyealacaklar. • TLRK NOKTA NET. Jntemet'te kurumsal ve bireysel kullanıcılar için her bütçeye uygun hizmet sunuvor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle