Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmıthaz Sahibi: Berin ISadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatörü Hikınet
Çetinka\a9 Yazıı^lerı Müdürlen
fbrahim Yıldız DinçTa\anç (Sorumlu).
# Haber Merkezı Müdüru. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dij Habterler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbarat:
CengizN ıldırım • F.konomı. Şiilent Kızanlık
# KuUür Handan Şenköken 0 Spor
Abdülkadir ^ ücclman 0 Mjkaleler Sami
Karaören 0 Dıızeltme Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf- Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge:
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlerr Mehmet Faraç
YayınKurulu İlhanSelçıık(Ba$kanl. Ajıkara Temsılcısı Mustafa Balba> • Haber Müdürü Doğan Müesses* Müdürü: Erol Erkut I
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke.
Hikmet Çefinka> a. Şükran Soner,
ErgunBakı.DuiçTa\anç, İbrahim
\ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
Akın Atatürk Bul\an No. 125. Kat:4. Bakanhklar-AnkaraTel:
4195020 f hatl. Faks. 4195027 0 İzmır Temsılcısı:
Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S. 2 3 Tel 4411220.
Koordınatör: Ahmet Korulsan
Muhasebe Bülent Yener 0 tdare.
MEDVA C: • Yonetım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran • Koordmator Reha
Faks 4419117 4 Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu, Çelik 0 Bılgı-işlem: .Nall tnai l
InonuCd. I19S No.l Kaf I. Tel. 3522550. Faks 3522570 BılgısavarSıstem. Mürû\et Çiler
Hüsıyin Gürer 0 Işjetme Önder Işırman • Genel Mûdür YardımciM
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
513 95 80-513 8460-61. Faks. 5118466
^ a m m l ^ j n *e B a v a n : Y . m ı İ L - Ha->er \ | a n M . Ba^ın \ e Ya>ıncılık A Ş
T u r k o c i i C ı : 5»»il C a i . k v J u ' 4 î . " 4 1-; P K 246 Ulanbul Tel (0 212ı 5 1 2 0 5 115 (20 hatl F a U t<l 212i 51? S5 V5 14EYLÜL1996 lmsak:5.10 Güneş: 6.37 Öğle: 13.07 İkindi: 16.36 Akşam: 19.23 Yatsı: 20.44
Prenses AstPid
ülkesine döndii
• İstanbul Haber Servisi -
"Vfaz tatılini Türkiye ce
g«çireıı Belçika Prensesi
/Vstrid. eşı Avusturya Prensi
Loorenz ilebirlikte Sabena
Hlava Yolları'na ar bır
u«;akla ülkesine dcndü.
E^e'de mavi tura eıkan
PTen*e> Astrıd ve eşı Prens
L*orenz. dönüşlenrde
Mleryem Ana Kıli^esi'ni
gezerek hacı olduljr.
Askeri öğrenciye
şartsız kurul
• AMvARA(ANKA)-
Milli Savunma Bakanlığı,
Silahlı Kuvvetler
Oırtaöğretım Okullan'nda
öğrenim gören \e başansız
derslerı bulunan öğrenciler
içsn şartsız kurul hakkı
\erdi. Başansız dersleri
bulunan öğrencilenn
durumları. bütünleme
sınav lanna girmış olmak
şartıv la öğretmenler
kurulunda yenıden
görüşülecek. Hazırlık Mnıfı
öğrencılerı ise şartsız
kuruldan vararlanamayacak.
Soyguncu nineye
3 yıl gözaltı
• LOSANGELES(AA)-
ABD'de vergı borçlannı
ödcyebilmek için birbenzm
istasvonunu soyma
girişimınde bulunan 7
1
yaşmdaki Mary Ruth
Blanco adlı nine mahkeme
tarafından 3 yıl gözaltı
cezasına çarptırıldı 4ma>ıs
tarıhinde basına örme bir
başlık geçırerek vüzünü
gizleven Blanco. benzin
istasyonundaki memura
silahını doğrultarak kasayı
boşaltmasını «.öylemiş,
ancak memurun bunu
reddetmesi üzerine benzin
istasyonunu terk etmişti.
Benzin istasyonunu terk
ederken vanİışlıklaehliyet
numarasinı düşüren nıne
böylece yakalanmıştı.
Greenpeace'in
gemisi gelîyor
• ANKARA(AA)-
Uluslararası yeşil eylemci
örgüt Greenpeaceın (Yeşil
Barış) yeni gemisi "Arctic
Sunnse'. 23 eylül pazartesı
günü tzmir Limam'na demir
atacak. Greenpeace'in
gemisinin Izmir Lımanı'nda
3 gün kalacağı, bu arada
halkın ziyaretine de
açılacağı belirtildi. Geminin
Izmir'e geliş nedeni
açıklanmadı. Ancak
Greenpeace evlemcilennin,
Izmir ve yöresinde bir
etkinlik düzenleyeceği
belirtiliyor.
Turistik tesise
denetim
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Turizm Bakanlığı.
turistik tesislerde denetımini
sürdürüyor. Bakaniık, ocak-
ağustos döneminde 2 bin 41
tesisi denetleyerek 179
tesise para. 27 tesise de
uyan cezası \erdi. Bakaniık,
çevreye duyarlılık
çalışmaları çerçevesinde
doğaya uyumlu
konaklama tesislerinden
I6'sına "çam simgesi" verdi.
İnternet'te
kolaylık
• Haber Merkezi -
Bilgisayar şirketi Microsoft.
Internet'te dolaşmayı
kolaylaştırdığı. eğlenceli ve
güvenl'ı hale döniiştürdüğü
iddiasıyla piyasaya çıkardığı
yeni bro\vser (tarayıcı)
yazılımı Internet Explorer
3.0"ın Türkçe \ersiyonunu
da kullanıma sundu.
Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın basma kapalı 'koruma zirvesinde' gerilimli konuşmalar yapıldı
Başkanlardaıı şikâyet hocalardatı ders
• Burhan Özfatura: Koruma Kurulları seçilmişlere
engel oluyor.
• Prof. Semavi Eyice: Ben 1948'den beri bu işin
içindeyim. tarihi yıkan birçok seçilmiş gördüm.
• Melih Gökçek: Kurullar belediyeye bağlanmalı.
Biz korumayı daha iyi biliriz.
• Prof. Gönül Tankut: Kültür mirasını korumak
bilimsel kararlarla olur. Seçilerek bilim adamı olunmaz.
İstanbul Haber Ser\isi - Kültür Ba-
kanı İsmail Kahraman'ınbaşkanlığın-
da "basına kapalı" olarak Istanbufda
salı günü gerçekleştirilen "Bihükkent-
lerimizdeki Koruma Sorunlan" konu-
lu toplantıda belediye başkanları. SİT
kararlan ık koruma kurullanndan şı-
kâyetçi olurken. koruma kurulu başkan-
lannın da belediyecilere kızarak "ders
verici" konuşmalar yaptıklan belirlen-
di.
Kültür \e Tabiat Varlıklarını Koru-
ma Genel Müdürlüğü'nünbirmultiviz-
yon gösterisi ile başlayan toplantının
basına kapalı de\amedenbölümünde
ilk söz belediye başkanlarına verıldı.
Konak meydanındaki SİT kararın-
dan "'mağdur olduğu" bilinen Izmir
Bü\üksehır Belediye Başkanı Burhan
Özfatura. "KuruilarseçilmişlerinhLz-
metlerine engel oluyor. Kurul başkan-
lan beledh eden seçilmeli ve bu durum
düzeltilmeli" görüşünü savundu. Öz-
tatura'nın bu görüşüne katılarak "Bur-
han abi haklıdır" şeklinde söze başla-
\an Ankara Büyükşehır Belediye Baş-
kanı Melih Gökçek de ~Bi/ bu işi da-
ha iyi biliriz, koruma) ı bize bıraksın-
lar'dedi
Gökçek'in eleşririsi
Kurullann ve merkezi hükümetin bu
konuda beledivelere hep "hırsız" gö-
züvlebaktığını vegü\enmediğinı söy-
leyen Melih Gökçek. Ankara"daki he\-
kellenn bile "kendisinekızılanak" kül-
Ba/ı beledivc başkanları, taıihsel mirasın tek \apı ölçeğinde ve "mabetkr-
le" sınırlandınlarak korunmasından vanalar. Bu göriiş koruma kurullann-
da da "ikridar" olursa. eski sokak dokulan hemen gözden çıkanlacak.
tür \ arlığı şeklinde tescil lenmesinı eleş-
tirerek. şunlan söyledi: "Kurullarbe-
ledi>e>e bağlanmaİu ne korunacaksa se-
çilmişler en iyi şekilde korumasını bi-
lirier..."
Ankara ve İzmir belediye başkanla-
nnın bu konuşmalanna paralel olarak
görüş bildiren Beykoz Belediye Baş-
kanı VücelÇelikbilekde "Pulenezköy'e
canıi yapacaktık, SİT ilan ettiler, elimi-
zj kolumuzu bağladılar" dedi. Kadıköy
Belediye Başkanı SelamiÖzrürkadı-
na toplantıya katılan belediye temsıl-
cisı mimar Hiise>1n Büyükise "konı-
ma kurullannı ve SİT kararlannı sa-
vunan tek belediyeci" olarak dikkat
çekti. Hüse\in Büyük, "MimariarOda-
sı \e diğer ilgili kuruluşların da neden
çağrılmadığınr* sorarak, eleştirilerini
şöyle sürdürdü: "Bilinı reddedilerek
yerellçşme olmaz. Seçilmişler önce si-
vil toplum kuruluşlanyla birlikte ha-
reket etmesini öğrenmeli. Biz, kimi be-
ledhe başkanlanmn tarihi eserler için
bu bizim kültüriimüzdeğildiyerekon-
lan yıküklarını da biliyoruz. Âsıl sorun
kültür mirasını sahiplenme bilinci-
dir..."
Hocalar 'saMinmada''
Toplantıda belediye temsilcilerin-
den sonra söz alıp "yanıt veren" koru-
ma kurulu başkanları ise hem kızgın
hem de "dersverici" konuşmalar yap-
tılar.
tstanbul I. Numaralı Koruma Kuru-
lu Başkanı Prof. Dr. Semavi Eyice
"Ben 1948'lerden bu yana bu işin için-
deyim" diyerek, "Elli yıl içinde tarihi
yıkan çok seçilmiş insan gördüm" şek-
linde konuştu. Özellikle Melih Gök-
çek'e yanıt veren Ankara Koruma Ku-
rulu Başkanı Prof. Dr. Gönül Tankut
ise "Seçilerek bilim adamı olunmaz"
dediği konuşmasında. Konya Beledi-
yesi 'nin "tramvaya SİT engel oluyor"
şeklindeki şikâyetini de şöyle değer-
lendirdi: "Alaaddin tepesi bir hövük-
tür. Höyük ise tarihsel yerleşme de-
mektir. Bunu bilmeyen, korumayı da bi-
lemez..."
Beykoz Belediye Başkanı'nın SlT'i
eleştiren konuşmasını ise bölgeye ba-
kan İstanbul III Numaralı Kurul Baş-
kanı Prof. Dr. HakkıÖnel>anıtladı. Ku-
rullann görevinin "korumak" oldu-
ğunu v urgulayan Önel. "Be\koz'dado-
ğayı koruyarak imar uygulaması >ap-
mak ancak SİT kurallarıv la olur. Be-
ledhenin de bunu sa\ unması ve bize des-
tek olması gerekir" dedi.
Yıldız Sarayı Dış Karakol Bina-
sı'ndaki toplantının, Kültür Bakanı İs-
mail Kahraman'ın "değeriendirmeko-
nuşmasıyla"sona erdiği ögrenıldi. Kah-
raman bu sorunlann çözümü için "be-
lediyelerle u> umlu çalışmalar yapma-
sı >önünde" gerekirse koruma kurul-
lanna ait yönetmelik değişikliğine gi-
dilebileceöini sövledi.
Fransa 'da
besicilerin
inekli
gösterisi
Fransa'nın Ferrand
kenti, dün besicilerin 10
bin kişinin katılımıyla
gerçekleştirdikleri
gösteriye sahne oldu.
"Deli inek" hastalığı>la
orta>a çıkan
ha\vancılık krizinden
sonra düşen satışlara
bir çözüm bulunmasını
isteven besiciler.
düzenledikleri yürü\ üşe
gecim kaynaidan olan
inekleri de getirdiler.
Besiciler, özellikle
gelecek hafta
Brüksel'de toplanacak
Avrupa Birliği Tarım
Bakanlan Toplantısı'na
katılacak temsilcilerin
dikkatini çekmek
istiyoriar.
(Fotorğraf:
REÜTERS)
KAPALI GERÇEKLEŞTİRİLEN ZİRVEDEN İZLENİMLER
Toplantıda 'açığa çıkanlar'
OKTAY EKİNCİ
* Kültür Bakanı İsmaı] Kahraman.bü-
yükşehir belediye başkanlan ile koru-
ma kurulları başkanlarını çağırdığı
bövlesi bir zirve için neden Mimariar
Odası'nın kullandığı bu binayı seçti?"
Toplantı öncesinde bana bunu soran
genç gazeteci>i "dikkatinden ötürü"
kutlarken. gözüm ister istemez açış ko-
nuşması yapmaya hazırlanan Koruma
Genel Müdürü Altan .\kat'a iliştı.
ANAYOL'un bakanı AgâhOktav Gü-
nerdöneminden beri MimariarOdası'nı
bu bınadan çıkarmaya çalışan Altan
Akat. şimdi de "devlet zoruyla" ba-
kaniık toplantılarını vine burada dü-
zenlemeye başlamıştı.
Ne var kı toplantıya katılan kimi be-
lediye başkanları da Mimariar Oda-
sfnın "yağmaya karşı bir ileri kara-
kol" olarak tanımladığı Yıldız Sarayı
Dış Karakol Binasf nın "anlam veöne-
mini* pek fark etmeden görüşlerini bil-
dirdiler.
Çünkü kapalı toplantıda söz alan he-
men tüm başkanlar. "temel sonınun"
tarihin ve doğanın korunması değil.
"yağmaya engel oluşturan Koruma Ku-
rulları" olduğu konusunda geniş bir
• Kültür Bakanı, kimi
belediye başkanlanmn
koruma konusundaki
şikâyetlerine çok önem
veriyor. Peki, aynı konuda
kurullann ve korumacıların
politikacılara ve yağmacılara
yönelik şikâyetlerini acaba
kim dinleyecek?..
görüş birliği içindeydiler...
Acaba Kültür Bakanı İsmail Kahra-
man,böyıesıne "önemli" bir toplantı-
ya neden sadece belediye başkanlan-
nı çağırdı? Yine yıllardır ülkenın tarih
ve doğa değerlerini korumak için ça-
bagösteren diğer kuruluşların. örneğin
meslek odalannın yanı sıra üniversite-
lerin, çev reci kurumlann. v akıfların ve
"korumaya gönül vermiş" kesimlerin
görüşleri "önemsiz" miydi?..
Toplantının içyüzünün anlaşılabil-
mesi için çok daha önem taşıyan bu so-
runun yanıtını ise yıne Kültür Baka-
nı'nın "kendisi" \erdi:
"Belcdivclerimizin koruma konu-
sunda şikâyetleri var. Bu toplantıda,
onların şikâyetlerini değerlendirece-
ğiz..."
Koruma kurullarmda şimdi de 'REFAHYOL operasyonu' başladı
Tatildeyken görevden aldılar
İstanbulHaberServisi -Eskı Kül-
tür Bakanı Agâh Oktav Güner dö-
neminde "ANA^'OL operasyonu"
olarak gerçekleştirilen Koruma Ku-
rulu değişiklikleri şimdi de REFAH-
YOL yönetimince sürdürülüyor.
İstanbul 3 nolu Kültür ve Tabiat
Varlıklan Koruma Kurulu"na Agâh
Oktay Güner tarafından atanan Prof.
Zekâi Görgiilü, RPli bakan İsmail
Kahraman'ın onayıyla "Koruma
Kurulu tatildeyken" aörevden alın-
dı.
Henüz görevden alınma yazısı
eline bile geçmeyen Prof. Görgülü.
iki ay süren kurul üyeliğinın sona er-
diğini toplantı gününü sormak için
tatil dönüşü müdürlüğe telefon açın-
ca öğrendi. Prof. Görgülü'den boşa-
lan üyeliğe Yıldız Üniversıtesi'nde
öğretim göre\ lisi olan Lütfü \'azı-
cıoğlu'nun getırildiği öğrenildi.
Özellikle Sanyerve Beykoz ılçe-
lerini 1995 yılı sonlannda "doğal
SİT" ilan ettikten sonra RPli ilçe
beledivelerinin, arazi sahiplerinin
ve siyasi çevrelerin tepkisini çeken
3 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklan-
nı Koruma Kurulu'nda. Kültür Ba-
• ANAYOL dönemindeki değişiklikler sırasında İstanbul 3
Numaralı Koruma Kurulu'na getirilen Prof. Zekâi Görgülü,
kurulun eski üyelerince 1995'te alınan Sanyer \e Beykoz SİT
kararlarına destek verip sahip çıkınca. bu kez RP'li Kültür
Bakanı İsmail Kahraman'ın onayıyla "iki ay içinde"
görevden alındı. Prof. Görgülü. üyelikten alındığını tatil
dönüşünde toplantı gününü sorunca öğrendi...
kanlığf nca son 4 ay da yapılan üve bölgesine bakan 3 nolu Kurul'daki
bu değişiklikten sonra yeni kurul
üyelerinin de Sanyerve Bey koz SİT
kararlannı "savunmalanveuygula-
maları" üzenne. RP'li ilçe beledi-
ye başkanlannın bu kez REFAH-
YOL'un Kültür Bakanı RP'li İsma-
il Kahraman'a "kurulu şikâyet et-
tikleri" bilgisi alındı.
Bu gelişmeler üzerine de ANA-
YOL döneminde atanmasına rağ-
men StT kararlanna sahip çıkan
Yıldız Üniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Zekâi Görgülü'nün kurul
üyeliöine "iki ay içinde" son veril-
di.
İstanbul 3 nolu Koruma Kurulu.
halen önceki yıllarda YÖK'ün ata-
dığı iki üye olan Prof. Hakkı Önel
ve Prof. Suran Zeren Gülerso\'la
değişiklikleri 'rekora' doğnı gidivor.
Görevlerine son verilmişti
Daha önce. ANAYOL hükümeti
kurulur kurulmaz. eski Kültür Ba-
kanı Auâh Oktav Güner'inonavıv-
la ProfAfife Ba'tur, Prof \y la Öd'e-
kan ve yüksek mimar Oktay Ekin-
ci'nin bu kuruldaki görev lerine son
verilmiş ve yerlerine Prof. Turgut
Ögünç, Prof. Dr. Oktay Arslanağa
ve Prof. Zekâi Görgülü getinlmiş-
tı. Ayrıca 3 Nolu kurulun müdürü
Yıldız Toker de görevden alınarak
yerine 1992 önce"sindeki ANAP ık-
tidan döneminde a> nı kurulun mü-
dürlüğünü vapan Bülent Bilginatan-
mıştı.
tstanbul'un Boğaziçi ve Adalar
birlikte Kültür Bakanlığı "nca ANA-
YOL döneminde atanan Prof. Tur-
gut Öğünç, Prof. Oktay Arslanağa
ve REFAHYOUun atadığı öğretim
görev lisi Lütfü Yazıcıoğlu'ndan olu-
ş.uyor. Kurulun. bu kadrosuy la da ön-
ceki kurul döneminde alınan koru-
ma ve StT kararlannı "benimseye-
rek" çalıştığı ve bu yüzden yakın-
da "yeni bir operasyonla" daha kar-
şılaşacağına dair yaygın söy lentiler
bulunuyor.
Nitekim, Kültür Bakanı İsmail
Kahraman'ın 10 Eylül 1996 günü
Yıldız Sarayı Dış Karakol binasın-
da "belediye başkanları ile Koruma
Kurulu üyelerini buluşturduğu" top-
lantıdaki konuşmalan da bu söy-
lentileri giiçlendiriyor. RP'li bakan
bu toplantıda "kurullann belediye-
lerie iyi geçinmelerini" istemiş. ba-
kanlıkça da kurullan oluştururken.
"buna dikkat edileceğini" ima et-
miştı. Aynı toplantıda kurullardan
en fazla "şikâyetçi"olan ise 3 nolu
Kurııl'un SİT uygulamasına tepki
gösteren RP'li Beykoz Belediye
Başkanı Yücel Çelikbilek olmuştu.
e-posta : tan f« vol. com. tr
Beledive başkanlanmn şikâyetleri
ise kamuoyunca zaten yeterince bilini-
yordu. Örneğin Melih Gökçek, Anka-
ra da "göz diktiği hey kelleri" onun hış-
mından koru>an Ankara Kurulu'naya
da Burhan Özfatura Izmir'deki yıkım
projelerine engel olan SİT kararlanna,
benzer şekilde İstanbul'daki kimi baş-
kanlar da Boğaziçi'nde. Beyoğlu'nda
ve kuzeydeki ormanlarda "imar öz-
gürlüğünü kısıtlayan" kurul üyelerine
zaten hep veryansın edıyorlardı. Bu
nedenle toplantının "basına kapalı" ol-
ması. aslında çok da önemli değildı.
Tartışma yerine 'azarlama'
Öyle görünüyor ki bu ülkenin Kül-
tür Bakanı. kendi "himayesi" altında-
ki Koruma Kurulu üyelerini koruması
gerekirken. bu kurullara neden saldır-
dıklan çok iyi bilinen politikacılara
"serbest atış ortamı" hazırlamayı çok
seviyor.
Oysa toplantıda kurul üyeleri yalnız
bırakılmayıp diğer korumadan yana
olan kurumlarda katılabilseydi. bupo-
litikacı başkanlar böylesine "yüz bul-
mazlar"vekonuşmalannı "azarlama"
biçiminde değıl. bilime ve duyarlılığa
karşı "daha saygıh" bir şekilde yapar-
lardı... Hadi bakan neyse ama.
hiç değilse Koruma Gene!
Müdürü'nün asıl görev i. ön-
celikle koruma kurullarının
ve hatta tüm korumacıların
politikacılardan. yöneticiler-
den ve yağmacılardan kay-
naklanan "şikâyetlerine" eğil-
mek ve çözmeve çalışmak
değil midir? Kendilerini bu
ülkenin kültür ve doğa de-
ğerlerine adamış bu özverili
kadrolar, rant uğruna kendı-
lerine yönelen saldırılarda
Kültür Bakanlığfnı vanla-
rında değil de "karşılann-
da" görürlerse. acaba nereye
kadar aynı özveriyle çalışa-
bilirler?..
Sayın Bakan, toplantıdan
sonra ertesi günü dağıtılan
yazılı değerlendirmesinde,
yine "şikâyetçi diğer beledi-
yeleıiede aynıtoplannlann sü-
receğini" duyuruyor.
Bana kalırsa korumacılar
da tez elden "nakanlıktan,
duyarsız belediyelerden ve
yağmaya çanak tutan politi-
kacılardan şikâyetlerini dile
getirecekleri" alternatif top-
lantılardüzenlemeli.
Yoksa, uygarlıklar beşığı
olan Türkiye. imar rantına
sevdalı bu sözde korumacı-
lığın elinde "3. BinyıTa ula-
şamadan" yok olup gidecek...
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
O u "salaklık" meselesi oldum bit-
1J tim insanları pek uğraştırmıştır.
Nedense "salak olmak" kötü bir şey
kabul edılmiş. insanlar hep salak ol-
madıklarını kanıtlamak için yırtınıp
durmuşlardır. "Salak" sözü de ne ya-
zık ki insanlann birbırini incitmek
için kullandıkları olumsuz bir nitelik
yerine konmuştur. Elimize yeni geçen
"Salaklık El Kitabı" ise bu yanlışlı-
ğı düzeltmek için vapılmış derin ça-
lışmaları bize iletmektedir. Bu çalış-
madan anlıyoruz ki "salak olmak"
öyle sanıldığı gibi kötü bir şe> olma-
yıp tam tersine şu karışık dünyada
rahat v e huzurlu yaşamanın garanti-
li yollanndan binsidir. Çoğu kez va-
pıldığı gıbi "salaklık" başka nitelik-
lerle karıştınlmakta. kimi kez "ah-
maklık", kimi kez de "budalalık",
"safdillik", "aptallık" gibi durumlar-
la karıştınlmaktadır. Ovsa bu iş hiç
de öyle sanıldığı kadar basit değilmiş.
Üstelik salaklığın çeşitleri bile varmış.
Bakınız nasıl...
Safsalak...
< Ç» afsalak'lar son derece iyi ni-
LJ yetli olurlarmış. Bunlar, her şe-
v in kendilerinin iy iliği için yapıldığı-
na inanır. bu i\ iliklere karşıhk vernıek
için çırpınırlarmış. Sıkıntı çektikleri
durumları bile "Şimdi sıkıntı çeke-
yim ki ilerde rahat edeyim" diye kar-
şı lar. bu "ilerde"nin de ne zaman ol-
duğunu düşünmek zahmetine bile kat-
lanmazlaımış. Söylenen herşeye ına-
nır. bunların olmadığını gördükleri
zaman da söv le\enlere kızmayı aklın-
dan geçirmez. "Söylediklerini yapa-
madığı için kimbilir ne kadar üzülü-
yordur" diyerek onlar için acı çeker-
İermiş. Akıl erdiremediklerı pek çok
konu olduğu için de "Ben kinıim ki
Salaklık El Kitabı...
bunları düşüney im. nasılsa bunlan
düşünenler vardır" diye huzur için-
de vaşarlannış. Salaklığın bövle hu-
zur verici bir şey olduğunun anlaşıl-
ması üzerine ruh sağlığı uzmanlan
yeni birtedav i yöntemı olarak "salak-
lık psikoterapisi" konusunda çalış-
malar başlatmışlardır. Dünyada olup
bitenlerden huzuru kaçan. u>ku tut-
mayan. kavgılarla yaşayan sinirli ın-
sanlara "salaklık psikoterapisi" uy-
gulanması ciddi olarak gündeme gel-
mış durumdadır.
Yapılan ilk denemelerden olumlu
sonuçlar alınmış olması da umut ve-
rıci bulunmuştur.
"Salaklık teda\isi" gören huzursuz
birkişi "Amançokrahatladım,ev\el-
ce her şey i kendime dert eder, üzülür
dururdum. şimdi her şey i farklı görü-
yorum. Bana neymiş onlardan, ben
kendi işime bakıyor, rahat ediyorum"
dıverek tedavinın başarılı olduğunu
gö>termi^tır. Ama bu konuda tedavı
yöntemi tek değil. Çünkü kitapta "sa-
lak"lığın çeşitleri olduğu da belirti-
livor.
Sarsalak...
u tipler "sarsak salak" olu\or-
muş. Kısaltılarak "sarsalak" de-
nen bu salaklık tıpmde "istemeden
yanuş şey leryapma"en önemli belir-
tiymiş. Ne yapsalar mutlaka bir yan-
lışlık da birlikte yapıldığı işin bir sü-
re sonra kusurlarına bakılmazmış.
Aslında bunlar da pek iyi niyetli olur-
larmış ama sarsaklıkları yüzünden
konuştukları sözleri. yaptıkları işleri
birbirine kanştırır. olmadık işlere yol
açarlarmış. Üç kazı gütmeye kalkış-
salarbirini mutlaka kavbeder. "kazın
birinin neredeolduğu" sorulduğu za-
man da "Belki akrabalanna gitmiş-
tir" diye gülüm^erleımiş. Hiç kiınse
de onlara kızamaz. kalplerinin temiz
olduğunu bildiklen için verdikleri za-
rarı sineve çekerlermiş. Bunlardan
ötürü ış bulamadıklannı. hiçbır yer-
de çalışamayacaklarını sanmamak
gerekirmiş. Çünkü bu "sarsalak" tip-
ler açıkgözlertarafından rakip firma-
lara hararetle tavsiye edilir. birileri-
nin işlerinin altını üstüne getirmek
için el üstünde tutulurmuş. Hatta uya-
nık Batı ülkelerinin bu tipleri bulup
keşfederek ellerine birer de diploma
verip kendi memleketlerine gönder-
dikleri, oralarda önemli işlerin başı-
na getirip o ülkeyi içinden çıkılmaz
duruma getirdikleri bile iddia edil-
mıştir. Bazı ülkelerin durumuna ba-
kılırsa bu iddianın doğru olacağı ak-
la gelirse de kanıtlanması olanaksız
olduğundan durum aydınlatılamamış-
tır.
Tamsalaklar...
< T^amsalak'lar süzme salak olup
J. dört dörtlük salak olduklann-
dan hiç kuşku duyulmamaktadır. De-
vekuşu gibi kafalannı kuma gömüp
yaşadıkları için hayatlan huzur için-
de geçermiş. Hiçbir şeye kafa yor-
maz. be> inlerine hiç zahrnet vermez-
lermiş. Her şeyi olduğu gibi görüp
olduğu gibi kabul ederlermiş. Birisi
"Neden öyle?" diye sorarsa hiç durak-
samadan "Öyle olduğu için" diye ya-
nıt verir. sonra da keyifle gülümser-
miş. Yapılan çalışmalar, **tamsalak"ın
kendilerine güvenlerinin yerinde ol-
duğunu. her şeyi "siyah-beyaz" diye
ikiye ayırdıklannı. siyah olana "kö-
tü" beyaz olana "iyi" dediklerini. böy-
lece pek rahat ettiklerini ortaya koyu-
yor. Öteki salak tiplerinin aksine bun-
lar çok aktif oluyorlarmış. Çevrele-
rindeki salak sayısı da epeyce oldu-
ğundan bu "tamsalak"lar önemli ki-
şi sayılıyor, yerine başkası konmaz
kabul ediliyormuş. Hiçbir işlennde
başan sağlayamadığı halde bu sonuç-
lar hep "kötü koşullara", "başkalan-
nın kıskançlığına", "kaderin kötü oyu-
nuna", bağlanıyor. böylece "tamsa-
lak"zayıflamak şöyle dursun.güçle-
niyormuş. Duruma dışardan bakıp da
" Yahu bunlar salak mı yoksa?" diyen-
ler oluyorsa da onlan dinlemek iste-
yenbileolmuyormuş. Salaklarhalle-
rinden pek memnunmuş.
Alan razı. veren razı. el ne karışır?