Katalog

1EYLÜL1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tüpk-İş "* Kupuhi • LEFKOŞA(AA)- Gırne'de toplanan Türk-lş Başkanlar Kurulu'nda konuşan Başkan Bayram Meral. Kıbns'ta iki devlet olduğunu belirterek, "Bunun birini görmezlikten gelerek Güney Kıbns'ı Avrupa Birliği'ne kabul etmek, banş iimıtlerinı ve adada iki toplumun kardeşçe. birlikte yaşama imkânını tümüyle ortadan ka/dıracaktır" dedi. Meral. savaşı kazananlann sadece silah tüccarlan olduğunu vurguladı. Meral, KKTC ile dayanışmayı göstermek içın, toplantıyı Girne'de gerçekJeştirdiklerini söyledi. OHAL'de sürgün • DÎYARBAKIR (Cumhuriyet) - Olağanüstü hal uygulamasının 16 yıldır sürdüğü Diyarbakır'da özellikle öğretmenlere yönelik gözaltı \e sürgün olaylan bitmiyor. Egıt-Sen DiyarbakırŞubesi'nin 11 üyesınin bölge dışına sürgün edildigi, dört üyenin de gözaltına alındıgı bıldirildi. Eğit-Sen Dıyarbakır Şubesi'nce yapılan açıklamada, Olağanüstü Hal Bölgesi'nde, kamu çalışanlannın sendıkal hak mücadelesinin baskı, sürgün ve benzeri cezalarla engellendiği öne sürüldü. Eğit-Sen yönetimi, son olarak sendika üyelerinden Halim Kaçmaz, Ahmet Özmen. Jehat Yalçın, Kutbertin Ayyıldız. Sinan Çelik. Abdülkadir Tekdemır. Serdar Yalçın, Recaı Büyükbaş, Metin Gündüz. Şirin Alış ve Necla Mahmutoğlu'nun sendikal mücadele içinde olduklan için, gerekçe gösterilmeden bölge dışındaki kentlere sürgün edildiğini açikladı. Polisler de terffi edecek • ANKARA (AA)- Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan müdürlerin terfi ve tayinlennin, Silahlı Kuvvetler'deki sistemle yapılması için çalışmalara başlandı. Emniyet Genel Müdürii Alaattin Yüksel, çalışmalann tamamlanmasıyla tayin ve terfilerin Yüksek Emniyet Şûrası'nda belirleneceğini bildirdi. Emniyet Genel Müdürii Yüksel, poüs teşkilatının dünyadaki gelişmeieri yakından takip ederek ön sıralara çıkması gerektiğini, bunun için de yeniden yapılanma çalışmalan yürüttüklerini söyledi. Zeybek ve Gül • İSTANBUL(AA)- De\ let Bakanı Namık Kemal Zeybek ile Devlet Bakanı Abdullah Gül, Türk müteahhitlerinin Libya'da bulunan 320 milvon dolarlık alacaklanyla ilgili sorunu çözmek amacıyla Libya'ya gıtti. Bakan Zeybek, "Gezinın siyasi bir yönü yokrur. kimse de bunu siyasi bir yöne çekmeye çalışmasın" dedı. Türk müteahhitlennin. ilk yurtdışı tecrübeyı Libya'da kazandığına dikkati çeken Zeybek, ancak son yıllarda ortaya çıkan problemler nedeniyle, müteahhitlerin 320 milyon dolarlık alacağı bulunduğunu söyledi. Zeybek, bu alacaklarının alınabilmesi amacıyla bu geziyi gerçekleştirdiklerini belırtti. Bolucu opgut operasyonu • ADIYAMAN(AA)- Adıyaman'da. PKK'li teröristlere yardım ve yataklık ettikleri gerekçesiyle 4 kişi tutuklandı. Valilikten yapılan açıklamaya göre, 15ağustostakentin Gölbaşı çıkışındaki polis noktasına uzun namlulu silahlarla ateş açan ve polis memunı Murat Alpaslan'ı yaralayan. teröristlere yardım ve yataklık ettikleri belirlenen Abuzer Aslan, Abuzer Dalmış, Mahmut Özkan ve lmam Özçelik yakalandı. Buarada Mersin'de. polisle silahlı çatışmaya girmek isteyen bölücü örgüt üyesi bir kişi öldürüldü. DSP Genel Başkanı'na karşı yürütülen muhalefetin başı Kesebir, grupta yalnız kaldı Kesebir'e ihraç uyarısıANKARA (Cumhurhet Büro- su) - DSP Genel Merkezi'ne kar- şı muhalefet yüriiten Edirne Mil- letvekili Erdal Kesebir, parti gru- bunda kendisine destek açıklama- sı yapılmaması nedeniyle yalnız kaldı. DSP grup başkamekilleri. "haksız iftirada bulundugu" gerek- çesiyle Kesebir'ın ihraç edilebi- leceğini ima ettiler. DSP Grup BaşkanvekilijVIiim- taz Soysal ile Hüsamettin Özkan. grup adına yaptıkları açıklamada, genel başkan Biilent Ecevit'e kar- şı muhalefet bayrağı açan Edirne Milletvekili Erdal Kesebir'e tep- ki gösterdiler. Kesebir ve Bülent Ecevit dışındaki tüm DSP millet- Partİden kOVUİabİlîr DSP Grup Başkanvekili Mümtaz Soysal ile Hüsamettin Özkan, Ecevit'e muhalefet bayrağı açan Edirne Milletvekili Erdal Kesebir'e tepki gösterdiler. Kesebir'in haksız iftirada bulunduğu gerekçesiyle ihraç edilebileceği bildirildi. vekıllerinin hazırladiğı açıklama- yı kamuoyuna duyurduklannı be- lirten grup başkanvekılleri. Erdal Kesebir'in, genel sayman Yaşar Mengfye yönelik usulsüzlük suç- lamalannı reddettiler. Kesebir'in, açıklamalan nedeniyle kınandığı bildiride. "Sayın milletvekili, bu açıklamalan ve bu dogrultudaki davranışlarıv la partinıizi eski ve yeni üveler dive avırmakta ve bir hizip hareketi sonucunda parti bü- tünlüğünü parçaiamayı hedefle- mektedir" denildi. Açıklamada. şu görüşlere yer venldı: "Bu çirkin tutumu, siyasi ahlak- la, parti hukukuv la \e arkasına sı- ğuınıak istediği parti içi demokra- si sö> lemleriv le bağdaştırmak da mümkün değildir. DSP'nin geliş- mesi. söz konusu milletU'kilinin bu haksız ve yalan isnatlam la engel- lenmek istenmektedir. Bu sayın nıillenekilinin,demokratik sol ha- reketi >ıpratnıasına ve partimizi iftiralaria suçlamasına i/in verme- yeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunanz." Kesebir'in olağanüstü kongre girişimine, Içel'deki kurultay de- legelerindendestekgeldi. Içel'de- ki 18delegeden 10'u. noteraracı- lığıyla Ankara'ya gönderdiklerdi- lekçelerde kendilerini "Çileçiçek- leri" diye adlandırdılar. Delege- ler, Genel Başkan Yardımcısı Rah- şan Ecevit ile Genel Sayman Ya- şar Mengi'nin partıdekı ağırlıkla- nnın sona erdirilmesi görüşünü savundular. Girişimin Içel öncülü- ğünü yapan eski ilçe başkanlann- dan Mehmet Ali Buldum. 10 ku- rultay delegesinin desteğini aldık- larını. iki delegenin de kurultay salonunda destek vereceğini söy- ledi. Delegelere baskı ve telkınde bulunulduğunu ilerı süren Bul- dum, partinin fçel'deki yöneticile- rinin, imzalann geri alınması için yoğun uğraş verdiklerini söyledi. Kurultay delegesi MehmetCanbaz da kendisine baskı yapıldığını an- cak imzasını geri almayacağını bildirdi. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART Demokratik Banş Hareketi, kuruluşunu 19 Mayıs Stadyumu'nda şenlikle kutladı Veziroğlu boş sıralara konuştu EMİNE KAPLAN ANKARA-DBH kuruluşu, 19 Mayıs Stadyumu'nda düzenlenen şenlikle kutladı. DBH Geçici Yü- rütme Kurulu Başkanı AJi Haydar Veziroğlu'nun konuşması sırasında stadyumun boşaldığı gözlendi. "Solda yeni bir parti" adayı ola- rak 9 aydırçalışmalannı sürdüren ve kurulması için yaklaşık 2 trilyon 520 milyarlira harcanan DBH'nîn, dün 19 Mayıs Stadyumu'nda yapı- lan şöleni, parti yetkılilerinin amaç- ladığından daha düşük bir katılım- la gerçekleşti. Katılımcılann tüm masraflannı karşılayan DBH. mı- safirlerinin Ankara'ya gelebilme- len için 1221 otobüs. 209 midibüs, 256 minibüs ve 79 taksi kiraladı. DBH yetkililerinin Ankara'da 500 bin kişinin toplanacagını açıkla- malanna karşın,' 20 bin kişilik 19 Mayıs Stadyumu bile tam olarak doldurulamadı. Şenliğin organizasyonunu Ah- met San, stadyum içi düzenlemeyi ise kapatılan SHP'nin MYK üyesı Nilgün Siier üstlendi. Sağlık çadırı içinde 10 doktor. 20 hemşire ve çok sayıda ambu- lans hazırbulundu. Sunuculuğunu Tuna Huş'un >ap- Cenel Başkan Rıdvan Budak: REFAHYOL'un yaptığı kan emiciliktir DISK'ten nemalariçin kampanyaİstanbulHaberServisi-DlSK. Ta- sarrufu Teşvik Fonu'nda biriken pa- ralann geri ödenmesı için kampan- ya başlattı. Hükümetin emekçinin zorunlu tasarrufunun ödenmesi için kaynak yok demesine karşın eylül ayında iç borç faizlerinin ödenecek olmasını eleştıren DİSK Genel Baş- kanı Rıdvan Budak, "Bunun adı kan emiciliktir. tktidarlar emekçinin aünterine zoria el koymakla kalma- mış tümüyle talan etmiştir" dedı. TBMM Genel Kurulu'nda zorun- lu tasarrufun kaldırılarak fonda bi- riken paraiann geri ödenmesi için herhangi bir takvim belirlenmeme- sini eleştıren Budak. dün DİSK Ge- nel Merkezi'nde düzenlediğı basın toplantısında, bu olayın hükümetin iyi niyetli olmadığının bir gösterge- si olduğunu vurguladı. Budak, "15 vıldır uzerimize ölü toprağı serpildi. Artık bu rehaveti üzerimizden kaldırmalıvız. DİSK bundan sonra kaytarma> acak, diğer işçi ve memursendikalan da kaytar- mamair dı>e konuştu. Budak, RP ve DYP'nin oluştur- duğu koalisyonun gerek verdigi söz- ler gerekse yaptığı icraatlar bakımın- dan tam anlamıyla bir çelişki içinde bulunduğunu vurgulayarak şöyle de- vam etti: "Hükümetin ana sloganı 'biz ka- şıkla verip kepçeyle geri almayaca- ğız. Bizgarson devlet olacağız, mut- fakta pişirip halka sunacağız' oldu. Bu sözlerin ardından çalışan dar ge- Brli kesimlere,emeklilere, kamu emek- çilerine ve asgari ücrete yönelik birta- kım ivileştirnıelcr gündeme geldi. Ancak tüm bu iyileştirmeler kısa sü- re içinde yapılan vüksek zamlar ve vükselen enflasyon karşısında değe- rini vitirdi." 1 Budak, eylül ayında ödenmesi ge- reken ıç borç faizlerinin ertelenme- sini, bunun yerine çalışanların para- larının verılmesıni ıstedi. Budak, "zorunlu tasarnıf ve nemalann bir an önce ödenmesi, ücret hesabında maliyet unsuru olan yüzde 3'lük iş- veren kesintilerinin ücrete eklenme- si ve \\ İdaresi Vasası'ndaki değişik- liğin geri alınması^olarak sıraladık- lan istekleri kabul edilene kadargüç- birliğı içinde birdızi eylem gerçek- leştireceklennı söyledi. Budak, ey- lem planını şöyle açıkladı: **' Yağma Yok' sloganı taşıyan ve te- mel taleplerimizi içeren afişlerimiz- le tüm ülke çapında halkımız ve hak sahipleri uv arılacak. Bu ev leme çar- şamba günü Bakırköy Ozgürlük Mev- danı"nda saat 11.00'de flilen başlana- cak." tığı şölene gelen telgratlann okun- ması sırasında Başbakan Necmet- tin Erbakan, Adalet Bakanı Şevket Kazanve Içişleri Bakanı Mehmet Ağar yuhalandı. DYP'li TBMM Başkanvekili KamerGençdestad- yuma girdiğinde yuhalandı ancak. Tuna Huş'un "Biz banştan ve sev- giden yanayız. Sayın Genç'i alkışlı- yoruz" anonsu üzerine yuh sesleri alkışadöndü. DBH Geçici Yürütme Ku- rulu Başkanı Ali Haydar Ve- ziroğlu'nun stadyuma girişi sırasında yaşanan coşku, Ve- ziroğlu'nun konuşması sıra- sında söndü. Veziroğlu'nun konuşması sırasında katılım- cılann stadyumu terk etmeye başlaması dikkat çekerken, konuşmamn bitimındede stad- yumun hemen hemen boşal- dığı gözlendi. Şölen sırasında DBH yö- neticileri, kamuoyunda "Bu değirmenin suyu nereden ge- liyor?" sorulan doğduğunu belirterek, kaynağı anons ede- rek açıkladılar. DBH'nintüm giderlerinın Ali Haydar Ve- ziroğlu tarafından karşılandı- ğı. şu ana kadar 1 trilyon 500 milyarlira harcamayapıldığı belirtildi. Veziroğlu'nun par- tiye katkısının 2 trilyon 520 milyar lıra olduğu bildirildi. DBH'nin 825 milyar tutann- da varlığı bulunduğu da açık- landı. DYP îstifacıları oluşum lider anyor OSMAN AYDOĞAN A.NKARA - Merkez sağı bırleştirmek amacıyla DYP'den kopan milletvekıl- leri, partileşme ve Meclis'te grup oluşturma çabalarını sürdürürken kurulacak par- ti için aralannda gizli bir Ii- derlik yarışına girdiler. TBMM'de en az 20 kişilik bir grup oluşrurmaya yöne- lik partileşme çalışmalannın yanı sıra perde arkasında yü- rütülen lıderlik mücadelesi milletvekillerı ara«ında sı- kıntı yarattı Bazı eski mıl- lervekilleri Hüsamettin Cin- doruk'u ön plana çıkarmaya çalışırken daha önce Tansu Çiller'e karşı ada\ olan Kök- saiToptan ve İsmetSezgin'ın de liderliğe hazırlandıklan- na dikkat çekildi. "Buhare- ket rayına oturduktan sonra içinden liderini seçecektir" diyen Izmir Milletvekili Meh- met Köstepen, "Bizde her- kes potansiyel lider" değer- lendırmesini yaptı. DYP'den istifaeden millet- vekilleri.yeni parti kurmaya ve bu partinin liderini bul- maya yönelik çalışmalannı sessizlik içinde sürdürüyor- lar. DYP ve ANAP kongre- lerini izleyen ve her iki par- tide taşların yerine oturması- nı bekleyen ıstifacılar, doğa- cak rahatsızlıklann. bu par- tilerdeki milletvekillerini. "merkez sağın birleştirilme- si" görüşiine verdikleri des- tekle istifaya götüreceğini sa- vundular. 10 milletvekiliyle parti kurmalannın bir yaran olmadığını ve "küskünler parti kurdu" denılerek hare- ketlerının küçümseneceğini söyleyen Köstepen, ilk he- deflerinin grup oluşturacak sayıya ulaşmak olduğunu bil- dirdi. CHP ve DSPden de destek beklediklerini ifade eden Köstepen, şunlan söy- ledi: "Diğer partilerdeki arka- daşlanmızla sürekli göriişü- voruz. Hükümetin tutarsızic- raattan ve parti içindeki çal- kalanmalar görüldükçe bize gelecekler. I5eylüldensonra Ankara'da siyaset kızışacak. Mecfe açılacak. Rahatsızoian çok arkadaşımız \ar. Bunlar seslerinivükseltecek. Hepbe- raber oturup. partimizi prog- ramınıızı oluşturacağız." IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr Biri yetmezmiş gibi bir fef- hullah'\m\z daha oldu. Birinci malum, Fethuflah Gülen. Öte- ki yeni ünleniyor: Fethullah Er- baş. İki Fethullah'ın karşılaştınlma- sı ilginç olacak. Önce ikincisi: Fethullah Erbaş adı son PKK seferi ile gündeme geldi. Yüzü de (evet. evet sakalına rağmen yüzü de), davranışları da ama en önemlisi siyaseti kavrayışı da çocuksu. Şu Frenklerin naiv dedikleri türden. Fethullah Erbaş, Re- fah'ın en azından bir kesimini iyi yansıtıyor. Sosyal demokrat- lar dahil öteki partilerin ideolo- jik çürümelerinden kaynaklanan düşünsel boşlukta kendilerini sahiden de ideoloji sahibi sanan Refahçıların prototipi. ideoloji en kestirme tanımı ile dünya görüşü demek. Dünya- yı, olguları, politik, ekonomik, kültürel gelişmeieri, sorunları bir ideolojiye sahipseniz bir bütün- lük içinde açıklar, çözümler üre- tirsiniz. İdeoloji, sahibine sözlerinde, tutumunda, davranışlannda, ter- cihlerinde, çözüm önerilerinde Fethullah Var, Fethullah Var bir tutartılık sağlar. Ama tutarlılık her zaman doğ- ru ya da haklı olmaya yetmez. Örneğin Hitlerfaşizm denen bir ideolojiye sımsıkı bağlıydı. Yap- tığı her şey kendi içinde tutar- lıydı. Yahudileri topluca yok et- mesi de, Polonya'ya, Sovyet ül- kesine, Fransa'ya saldırması da, ülke içinde sendikaları yasakla- ması, komünistleri, sosyal de- mokratları tutuklaması, ülkeyi bir polis devletine dönüştürme- si de, Arien ırkın en üstün ırk ol- duğunu savunması da, felsefe- de Nietszche'ye, müzikte Wag- ner'e yakın durması da... Kısa- cası bütün yapıp ettikleriyle Hit- ler kendi içinde pek tutarlıydı. Ama ne haklıydı ne de doğ- ru. • • • Fethullah Erbaş adlı genç Re- fahlı da kendini bir ideoloji sa- hibi olarak görüyor. Öteki siya- sal güçlerin çürümüşlüğü, ide- olojik kimliklerini yitirmişlikleri onun kendıne güvenıni arttırı- yor. Yamalı bohça düşünce kı- rıntılarından oluşan siyasal, kül- türel, ekonomik tercihlerini bir ideoloji sanıyor. Yani köpeksiz köyde değnek- siz dolanıyor. Ama biraz i\eri gi- dince de ayakları birbirine do- lanıyor. Kürt sorununun çözümünü hümanist bir söylemle çözüve- receğinı sandı. Ortadoğu'daki karmaşık ilişkiler yumağından habersiz. Yanına üç beş TV ka- merası, iki üç gazeteci. dört beş esir asker anababası alıp. Irak sınınndan çıkış yapıp, PKK kam- pına gidip esir askerleri kapıp gelmeyi hesapladı. Ama iyi ni- yetle, ama saflıkla ama kurnaz- lıkla siyaset sahnesinde prim yapacağını umdu. "Kürt soru- r?L/"nun tarihsel, siyasal boyut- larından habersiz. Bunları de- rinlemesine çözümleyebilecek bir ideolojik zengınliğı yok. Kürt sorununda Erbaş'ın yü- rekler acısı saflığı, Refah'ın baş- ka alanlardaki tutumunda, çö- züm önerilerinde de kolayca se- çiliyor. "Bir iktidara gelsek ev- vel Allah 'ın izniyle her şeyi çö- zeriz" umuduyla kolları sıvadı- lar, ama bir ülke yönetiminin en sıradan gereklerınden habersiz oldukları birkaç hafta içinde or- taya çıkıverdi. Nemalar, kaynak arayıp bulma palavralan, Israil'le yapılan askeri işbirliği anlaşma- nın hemen yırtılıp atılıvereceği id- diaları, islam dünyasının Refah iktidarına destek vermek için birbirini ite kaka koşuşacağı umutları, Çekiç Güç'ün derhal dağıtılması kararfılığı, asgari üc- retin vergi dışı bırakılması vaat- leri, faksla başvuran fakirfuka- ranın yoksulluktan kurtuluvere- ceğidüşleri... • • • Hıristiyan Batı'nm teknoloji- sini, islam dünyasının parasını, militan seçmenlerin duasını ala- rak ülkeyi bir anda refaha, var- lığa, servet-i sâmâna ve düzlü- ğe çıkarıvereceklerini sanan Er- başgiller, şimdi sanklannı önle- rine koyup düşünüyorlar. Ko- layca üstesınden geleceklerini sandıkları ülke sorunlarını daha da derinleştirmekten öte bir hü- ner gösteremedikleri onlann da bilincine kazınmaya başladı. Refah'ı dolaylı ya da dolaysız, gönüllü ya da gönülsüz destek- leyen Islamcı basını izleyin. Sa- tır aralarındaki itirazların, düş kı- rıklıklarının en azından parag- raf aralarına taşındığını göre- ceksiniz. • • • Eğer ideoloji kavramını hak ettiği içerikle alırsak koalisyo- nun Refah kanadının, sanılanın tam tersine bir ideolojik fukara- lıkla sakat olduğu sıntıverecek- tir. Parça buçuk düşünce kırın- tılanyla, ordan burdan apartılmış çözüm önerileriyle ortaya çıkan bir ideoloji filan değil, bir yama- lı bohçadır. Refah'ın sakallı delikanlısı Fet- hullah Erbaş için söyledikleri- mizin handiyse tam tersini Nur- cuların sakalsız ama akıllı hoca- sı Fethullah Gülen için söyleye- ceğiz. Ama yerimiz kalmadı. Onümüzdeki günlere bırakalım mı? POLMKA GLONLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Dilsiz Sevişme... Güneş bulutların arasında kayboldu... Tatlı bir serinlik yalıyordu bedenini. Gri göz/erin- de yaşamaya hazır bir sevdanın izleri vardı. O an- da ellerinden tutmak ıstedi... Birden vazgeçti ve karşıki dağlara baktı. Kendi ço- cukluğundan sararmış fotoğraflarçıkardı. Babaan- nesinin anlattığı akıl aîmaz masalları anımsadı. B/linmez loşluklarda, gecelerin o kolsuz kanatsız sevişmelerini yaşar gibiydi. O gri gözlü kadın, An- na Ahmatova'nın derin Neva sularına fırlattıgı bir yüreğe benziyordu. Dedi ki: "insanların yakınlığında gizli bir sınır varI Ne tut- ku aşabilir onu, ne delice sevmek; I Varsın, tüyler ürpertici sessizlikte birleşsin dudaklar/ Varsın aşk- tan parça parça olsun yürek..." Sınıra ulaşmak, doyasıya bir çılgınlığı yaşamak is- tiyordu... Şehvetin ağırkanlı yorgunluğu içinde uyur gibi dolaşıyordu. Yüce ve ateşli mutlulukları düşündü birden. Yü- reğinin derinliğinde yatan sevdanın sesıni hissetmek istedi. Gözlerini yumdu. Ogri gözlü kadının saçlarına do- kundu... Bir sesle irkildi birden... O ses çok uzaklardan geliyordu: "Yine gülüyor bana onun gözleri I Şimdi on altı bahanyla, neyleyim. I Neyleyim! Yarıgece meleğı I Söyleşiyor benimie şafağa değin..." Felaketin kara fısıltısını unuttu o anda... Ellerini tuttu kadının; gri gözlerinde yolculuğa çık- tı... Artık dilsiz sevişme vakti gelip çatmıştı... Yaprak dökümü asfaltı boyunca artık beklemeye- cektı uzun uzun... Dedi ki: "Seninle Vivaldi'n/n Adacio 'sunda karşılaşaca- ğız uykuyla büyülenmiş san ışıklı birgecede..." • • • O bilinmez loşluklarda kalan sevişmeleri yaşar gi- bi oldu. Bir delice sevmenin dilsiz bakışını tadar gi- bi oldu... Güneş bulutların arasında kayboldu... Ahmet Cemal'in dizelerinde gecikmiş yazların son vurgularını aradı... Dedi ki: "Ben, uzatmalı yalnızlıkların gece bekçisiyim..." Gri gözlü kadının koluna girdi ve yürüdü... Kadın her iyonyalı gibi uzun boylu ve dar kalça- lıydı. Yüzüyse bakıryanığı... Kadın sevişmeyi çok iyi biliyordu... Saçlarını okşadı kadının, kirpiklerinden öptü... O şiiri ilk kez okudu: "Hiç olmayacak bir gece için I koştuğumuzda bir- birimize /yazıpyaşayamamaktı biliyorduk I artık öz- lemleri bile I hak etmediğimizi..." Andre Breton bilmem kaç yıl önce Louis Ara- gon'a nedemişti: - - "Geceyansından önce iskelenin yanında. Saçı başı dağınık bir kadın izlerse seni önem ver- me." Birden serinlik çıktı... Rüzgârın vuruşunda, kuş seslerinde bir şeyler aradı. Eşi görülmemiş bir acıyı yüreğinde hissetti. Gri gözlü kadına baktı ardından. Kadının gözleri dilsiz sevişmelere hazırdı. En büyük yalanları söyleyerek soydu kadını, en büyüksevdalarayakalandığını utanmadan anlattı... Bir eski şarkıyı çalıyordu gramofon, onlar bir be- yaz yatağa girip kaybolurlarken... • • • Güneş bulutlann arasından sıyrılmıştı... MavidağlargeçiyorduyukarıdaAnneSexton'un sağ kulağını çıntalarak... Frenk soğanlan gibi diken diken ve sertti çimen. Pansilvanya orada bitimsiz bir kamburdu... Onun 'cümle kapısı'nda bulutlardan kemeri ve çam ağaçlarından sütunu vardı ama görünmüyor- du. Gösta Agren belki de akşamın siyah, sallanan ağaçları arasında kayboluyor, Orfe son şarkısını söylüyordu... Kimse işitmiyordu Neva sularında çarpan yüre- ği... Işteo saatlerde ağlıyordu gri gözlü İyonyalı kadın... O saatlerde tüm denizler susmuş, gökyüzü karar- mıştı... Birden F. Garcia Lorca'nın sesi duyuldu: "Sen binşık kemanı donmuş, kaskatı I gezdin ge- zeli gök kayalarını, I bir ses hançeresiz, karartılı, I heryerde çınlayan yokken bir çınıltı..." Aklın fikrin kar olup kaydı... Yüzünde bitip tükenmez bir yangı, yüreğine bir gü- vencin bıraklıdı... Gri gözlü kadın birden yok oldu... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR HİKMET CETİNKAYA BARONUNUN K4ZLARI 250.000 TL. (KDV dahıl) Çağ Pazartama A.Ş. Yerebatan Caddesi Saikımsöğüt Sokak No: 9/B Cağatoğtu Istanbul Tel:514 01 96/95 Posta çefcino.: 666322 j