02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
' 30 AĞUSTOS 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM'de 30 Agustos mesaisi tartışması • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - ' TBMM Genel Kurulu'nun bugün de çalıştınlmasi. muhalefet partilerinin tepkisine yol açtı. TBMM Genel Kurulu'nda 'görüşmeler sürerken söz -alan ANAP Aydın -Mılletvekili Cengiz -Altınkaya. "30 Ağustos günü Meclis'i -çalıştınyoruz Bu, büyük savgısızlıktır. Törenlere katılamamaktan rahatsıziz" dedi. DSP Içel -Milletvekili İstemihan Talay da. "30 Ağustos'ta TBMM çalışmak zorunda .bırakılı>or. Böyle bırmilli "bayram günü çalışmakla çok çalışmış mı oluvoruz, 'yoksa milli birgüne "saygısızlık mı ediyoruz?" "dıye konuştu. Akademisyenler TBMM'de • A.NKARA (Cumhurivet Bürosu) - Avrupa Türk Akademisyenler Derneği üyelen. TBMM'yi ziyaret -etti. Batı Avrupa'daki "tkinci kuşak Türkler" "olarak nitelendirilen Avrupa Türk £Akademisyenler Derneği rüyeleri. Genel Sekreter Necdet Basa tarafından TBMM Tören Salonu'nda -kabul edıldı. TBMM -Genel Sekreteri Necdet _Basa. yaptığı konuşmada. ı Batı Avrupa"daki ikinci _kuşak olarak nitelenen genç neslin çok iyi yetiştiğinı söyledi. Avrupa'daki Türklerin çok geniş bır kavram olduğunu belirten Basa, "Bu geniş kavramı her konuda iyi v yetişen bu genç neslımiz en iyi şekılde dolduracaktır" dedi. Sahte bombanın faturası • SOF\'A (AA) - Airbus- 310 tıpi "Dalaman" yolcu uçağının. önceki gün Viyana-lstanbul seferini yaparken bomba ihban üzerine Bulgaristan"ın başkcnti Sofya'ya mecburi -fni$ yapması. Türk Hava Yoltan'na 50 bin dolara mal oldu. Sofya Havaalanı Müdürü Danyo Adanev, yaptıgı açıklamada uçagın Sofya Havaalanı'na ınmesinden kalkışına kadar geçen 5 saatlik süre içinde venlen hizmetlerin toplam faturasının 50 bın dolar olduğunu açıkladı. Adanev. söz konusu paranın ödenmesi için Türk Hava Yollan Genel Müdürlüğü'ne faturanın gönderileceğini bildirdi. DBH'nin kuruluş şöleni • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Demokratık Banş Hareketı (DBH)geçici Yürütme Kurulu Başkanı • Ali Haydar Veziroğlu. siyasette gençlere yetennce söz hakkı tanınmadığını belirterek, -DBH'nin yetkıli kurullannda gençler için kontenjan ayrılacağını söyledi. Veziroğlu. 31 ağustos cumartesi günü 19 Mayıs jStadyumu'nda yapılacak «turuluş şöleni öncesinde, partili gençlerle Sürmeli Otelı'nde birsohbet toplantısı düzenledi. Toplantıda. çeşitli illerden gelen partili gençlerin ülke sorunlanna yaklaşımlannı dınleyen Veziroğlu. daha sonra -yaptığı konuşmada, gençlerin, düşüncelenni en -ivı şekilde dıle •»getirdıklerinı söyledi. Hükümete Alman desteği M ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - .Almanya'nın Türkiye fjBüyükelçısi Hans-Joachim -,Vergau. "Türkiye'nin _£ikarlarını korumak için .komşularına doğru -adımlar atma hakkını ^anıyoruz" diyerek RP'ye Alman desteğini yineledi. ıBaşbakan Necmettin .Erbakan. Vergau'yu diin ımakamında kabul ederek -bir süre göniştü. -Vergau'nun "Bu konuyu -görüşmedık" açıklamasına "karşın Başbakan Erbakan, Çankaya Köşkü'nde -gazetecilerın sorulannı yanıtlarken Alman -Büyükelçisı'nın kendisini -zivaretı sırasında. -Almanya'ya yapacağı *gezinin gündeme geldiğini söyledi. REFAHYOL'un OHAL takıyyesi. Tüm ülkede örtülü OHAL'e geçiliyor 79 îlde'vur' emriANKARA Cumhurivet Bürosu) - Olağanüstü hal (OHAL) uygulamasının kaldınlması amacıyla hazırlandığı belirtilmesine karşın. "shil sıkıyönetim'" yorumlanna neden olan düzenlemeler getırerek tüm valilen genış yetkılerle donatan yasa tasansı. terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlarda, güvenlik güçlenne Türkiye genelınde *"ateş açma" yetkisı verilecek şekılde genışletilerek kabul edıldi. TBMM Genel Kurulu'ndakı göriişmeler sırasında. ateş açma yetkisının genışletılmesı sert eleştınlere yol açınca, hükümet ortaklannın verdiğı değışıklık önergesiyle metinde yer alan "kaçmaya ydteneıT sözleri çıkarılarak "silah kullanmaya teşebbüs edilmesi halinde" ıfadesı eklendı. Tasan. RP-DYP ve ANAP mılletvekıllerinın oylanyla kabul edılırken CHP sözcüleri. "srvilsıkıvönetimisûrekli hale getiren, tüm ülkede adı konmamış OHAL düzenlemesi" olarak ÖDP'li Saruhan Oluc değerlendirdiklerı yasanın Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi yollannı arayacaklannı söyledi ler. TBMM Genel Kurulu'nda dün ele alınan tasarı üzerindekı göriişmeler sırasında söz alan CHP Antalya Mılletvekili Yusuf Öztop. ıktidann "örtülü sKil sıkıvönerimi şürekli hale getirmek istediğini" söy ledı. Öztop. valılere olağanüstü yetkıler verilmesini eleştinrken kolluk kuvvetlerine ateş açma yetkısınin yaygınlaştırılmasıyla ılgıli olaraİc "Güneydogu'da eğitimsizlik nedenivle halk Türkçe bUmivor. Terörist oimadığı halde, Türkçe bilmediğinden 'dur' ihtanna uymayan, bölücü örgüte yataklık yapan ya da viyecek vermek zorunda kalan, korkanlara ateş edildiğinde bunun hesabını vermekte zorluk çekeriz" dedi. Öztop, "79 ilde adı olmayan OHAL, süresiz uygulanacak" dedi. DSP Içel Mılletvekili İstemihan Talay. "Valilerin yetkileri sıcak yetkilerdir. Kötü kullanıldığı zaman el yakan\«tkilerdir1 'dedi. İçişlerı Bakanı Mehmet Ağar ise hükümet adına yaptığı konuşmada. aslında bir kuşu bile incıtmek ıstemediklerini savunarak "Ama bölge gerçekleri \ar. Özellikle sınırlanmızda sistemli bir saldırı var. Ola> lar olmasa oraya askerlerimizi neden gönderetim?" dedi. Ağar, ısim vermeden demokratik kitle örgütlerını de eleştırdı. Ağar'ın, istihbarat birimlerınin aksi yöndeki raporlanna karşın Iran'm Türkiye'ye yönelik teröre destek vermedığıni öne ^üren Başbakan Necmettin Erbakan'ın tersıne. bu ülkenın teröristlere destek sağladığını açıklaması dikkat çektı 'Viır* emri tartışması Tasannın, güvenlik güçlerinin sılah kullanma yetkisini genişleten maddesi üzennde söz alan CHP Grup Başkanvekili Oya Arasü, yargısız infaz eleştirilerine yol açan düzenlemenin gelıştirildiğini, insanlann can güvenliğinin tehdit edildiğini ve maddenin anayasanın "idarenin yetkilerinde kanunilik" ilkesine ters düştüğünü söyledi. DSP'den ANAP'a geçen Igdır Milletvekili Adil Aşınm. "Sevgili güvenlik güçlerimiz, dikkat ediniz, provokatörler elierini ovTişturarak size bakıyor. Zaten fiiliyatta kullandığınız bu yetki, size büyük bir sorumluluk yüklüyor* dedi DSP Grup Başkanvekili Mümtaz Soysal da "Terör, öldürmekk çözülmez. Duyaıiı bir düzenleme olmalı. Rastgele ölümler olabilir izlenimi verilecektir. Silah kulianmada da bir ök;ü olması gerekir" diye konuştu. Göriişmeler sırasında. tasanya bir madde eklenerek Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sağladığı sılahlann bekçiler ıle Türk Sılahlı Kuvvetleri bünyesınde görev li subay, astsubay ve uzman çavuşiara satılması karara bağlandı. 'OHAL bütün yurdayayûtyor' tstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç. tller Idaresı Yasası'ndaya- pılacak değişiklerin Olağa- nüstü Hal Uygulaması'nı tüm ülkeye yayacağına dik- kat çekerek tasannın çok daha köklü sorunlan bera- berinde getireceğini savun- du. Tasan sayesinde valile- rin süper yetkilerle donatı- lacağını vurgulayan Oluç, tasanyla polise tanınan "\W yeddsrnin bütün ülkede ge- nişletıleceğıni ileri sürdü. Saruhan Oluç yaptığr ya- zılı açıklamada, Türkiye'de- ki demokrasi güçlerinin ye- ni ve uzun dönemli bir sal- dın altında olduğunu öne sürdü. Valilikle kaymakam- lık makamlannın bugüne değin ırkçı ve şeriatçı kad- rolaşmalara sahne olduğu- nu anımsatan Saruhan Oluç, Iller tdaresi Yasası'nın ta- sarlandığı şekilde degiştiril- mesı halinde ıl ve ılçelerin bu kadrolann siyasi tercih- lerine göre yönetileceğini bildirdi. Oluç, bu tasandan güç alınarak her türlü de- mokratik faaliyetin önüne dağ gibi engellerçıkanlaca- ğını v e dev let terörünün ar- dı arkasının kesilmeyece- ğini iddıaetti. Oluç. yasadaki bu deği- şikliğin tamamen MilliGü- \enhk Kurulu'nun ve Ge- nelkurmav *ın direktifleriy- le gerçekleştirildiğini öne sürdü. Oluç. gözaltı kayıp- lannın, SöylemezÇetesinın ve mafya babalanyla bir- likte çay içen Başbakan Yar- dımcısı korumalannın bu- lunduğu bir ülkede polise geniş yetki verilmesinin en- dişe verici oiduğunu kay- detti. Söz konusu değişik- lıklerin yapılmasından CHP ve DSP'nin büyük sorum- luluğu bulunacağını ifade eden Oluç açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Böylelikle artık Mec- lis'in sıkıvönetim uvgula- ması için karar vermesine gerek kaJmıyor. Kaybede- cek zaman kâlmamıştır. De- mokratik hak ve ö/güıiük- lere>önelik yoğun saldınla- nn önüne güçlü bir toplum- sal muhalefet duvarı dik- mek gerekivor." ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART VATANDAŞ POUS ELELE MEDYA NEREDE? UYDURUKKOY SAKINLERI OHAL tasarısına tepki 'Yargısız infazlar artacak' ANK.ARA (Cumhuriytt Bürosu)- Hükü- metin "olağanüstü haJ" uygulamasını kai- dırmak amacıyla hazırlamasına karşın "Si- vil sıkıvönetim düzeni öngörijlüyor" yo- rumlanna neden olan düzenlemelere tep- ki yağıyor. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Baş- kanı Avukat Şenal Sanhan. yeni düzenle- menin, polis ve askenn yargısız infazlan- na yenilerinin eklenmesine neden olacağı- nı belirtti. Sanhan. "Butasandaoperasyon sırasında 'teslim ol' çağrısına uymayan kuşkululara duraksamadan ateş etnıe em- ri verilivor. Bu hüküm. iç hukukumuzdaki diğeryasalara da av kındır. Bu hüküm,özel- likle olağanüstü hal bölgelerinde meydana gelen yargısız infaz olgusuna yeni olanak- lar tanıv acaktır. Bu da telafisi mümkün ol- mayan sonuçlar doguracaktır" dedi. Yeni düzenlemede yer alan personel de- ğiştirme formu düzenlemesinin. keyfi bir güvenlik soruşturması yaratmaya neden olacağını kaydeden Sanhan. mülki amir- lere arama yetkisinin tanınmasının da yet- ki gaspına yol açacağını bildirdi. Sanhan, "Çünkü mülki amirler yargıya ait yetkiyi kullanmışoluriar. Bu da hukuka aykın bir durumdur. Esas olan gerçek çözüm, OHAL'in tüm bölgelerden kaldınlmasıdır. Bu tür kısmi diizenlemelerle gerçek çözü- me >anlamaz"diye konuştu. Insan Haklan Derneğı Genel Sekreteri Avukat Hüsnü Öndül de OHAL'le ilgilı yeni düzenlemenin. Türkiye'de geleneksel olarak sürdürülen yargısız infazlan yasal- laştıracagını kaydefti. Öndül. şunlan söy- ledi: "12 Eylül döneminde tek dokunulma- yan yasa 5442 savılı İl İdaresi Vasası idi. Za- ten bu yasa ile valilere olağanüstü yetkiler veriliyordu. Son vasa değişikliği ile OHAL Bölgesi'nde valilerin sahip olduğu vetkiler tüm valilere dağıtılıvor. Tasannın en tehli- keii maddesi isevalilerin göreve çağırdığı as- kerleri geri gönderememeieri. Bu madde ile siv il idarenin üstünlüğü,askeriidarenin üs- tünlüğüne dönüşüyor." Öndül. güvenlik kuvvetlerini insan öldür- meye teşvik ettiğini vurguladığı tasannın yasalaşması halinde devletin baskıcı ve otoriteryapısının pekişeceğini belirtti. Ön- dül, şöyle devam etti: "Csas olan, yurttaşlann özgürlük alan- larının arttınlması ve bu özgürlüklerin gü- vence altına alınmasıdır. Demokratik bir ülkede vargı karan olmadan insanlann ev- leri aranamaz. Tasarıda insanlann fişlen- mesiney önelik uygulamalargetiriliyor. Gö- zaltı izleme birimleri kurulmuştu, ama şu anda gözaltında kaviplardevam ediyor. So- run teknolojinüı yenilenmesi değildir. So- run. konıculuk sistemine son vermektir." 87 tutuklu ve hükümlü Ümraniye Cezaevi'nde Eskişehir Cezaevi'nden nakillere başlandı ESKİŞEHİR / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Cezaev lerinde 69 gün süren ölüm orucu ey lem- lennın başlıca nedenlennden bin olan Eskişe- hirCezaevi'ndekı siyasi tutuklularnihayet nak- ledildiler. Adalet Bakanlıgı'yla yapılan anlaş- ma sonrasında Gebze Cezaev ı'ne gitmeyecek- lerini açıklavan 87 kişı Ümraniye Cezaevi'ne getirildi. Mehmet Ağar Adalet Bakanlığı dönemin- de lstanbul'daki olaylar nedenivle gözaltma alınanlann Eskişehir Cezaev Tne götürülmesi- ni ve terör suçlanndan yargılananlann hangi cezaev lerine gideceğini içeren bir genelge ya- yımlamıştı. Bu genelgeyi ve cezaevi koşulla- nnı protesto eden siyasi tutuklu ve hükümlü- ler de ölüm orucu ev lemlenne başlamışlardı. RP'lı Şevket Kazan Adalet Bakanı olma- sından sonra Ağar'ın genelgelerinı ıptal ermiş ancak ölüm orucu eylemleri devam etmıştı. 69 gün süren ve 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan ölüm orucu eylemi tutuklu ve hükümlülerle ba- kanlık arasında vanlan anlaşma sonucunda bi- tınlmişti. Bakanlık ile siyasi tutuklu ve hüküm- lüler temsilcilenyle yapılan anlaşmada Eski- şehir Cezaev ı'ndeki siyasi turuklulann yargı- landıklan illerdekı cezaev lerine göndenlme- leri konusunda anlaşmışlardı. Bakanlık DHK.P- C davasından yargılanan kişılen Gebze Ceza- evi'ne sevk etmek ısteyince burada gergınlik başlamıştı DevrimciSol örgütünün Bedri Ya- ğangrubunun bulunduğu Gebze Cezaevi"ne sev - ki kabul etmeyen DHKP-C davalan tutuklu- lan Ümranive Cezaevı'nde gönderiimeleri ko- nusunda ısrar etmişlerdi. Ümraniye Cezaevi "ne gitme konusunda ıs- rarcı oian DHKP-G davalannda yargıjanan 82 kışi ıle adli suçtan tutuklu üç kışı Ümrani- ye'ye, 5 kişi ise Gebze Cezaevi'ne göndenl- diler. Eskişehir Cezae\ i sav cısı Süleyman Ka- raca. sevklerin çarpıtılmamasını istedi. Sıvas'ta. 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteh'nin yakılarak 37 kişinin ölümüyle so- nuçlanan olaylarla ilgıli davada 3 ile 20 yıl arasında değışen hapis cezalanna çarptın- lan 22 hükümlünün. KırşehirCezaevi'nden Sıvas ETipı Kapalı Cezaevi'ne nakilleri de dün vapıldı. 3 kişi taburcu edildi 69 gün süren açlık grevı ve ölüm orucu son- rası Istanbul Tıp Fakultesıne kaldmlan tu- tuklu ve hükümlüierden 3 kışi daha dün tabur- cu edildi. Doktorlar. hastalarının durumları- nın ıv ive gıttiğini belırtirken. "hafizasonınu" olan bir kişinin de hastaneye yatınldığını söy- lediler. IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: [email protected] - Çürümüş bir şey var Dani- marka sarayında. Bu kalın du- varların ardında çürümüş bir şeyler var!.. Karanlıkentrikalann, siyasal ci- nayetlerin, taht kavgası ve çıkar pazarlıklarırKn sardığı Danimar- ka sarayında, öfkesi acıya dö- nüşmüş genç Hamlet'in çığlı- ğıdır bu. Türkiye ile karşılaştırıldığında "Danimarka sarayı" epey temiz kalırdı. Al Capone'lann, Dillin- ger'lerin at koşturduğu, içki ya- sağı dönemi Amerikası tertemiz kalırdı. Sicilya'da bile çürüme bu boyutlara ulaşmadı. Nedir çürüyen? Mafya diye anılan zorbalık çetelerinin per- vasızca boy göstermelerı ve handiyse kurumlaşmaları mı? Bu yalınkat bir açıklama olur. Çürümenin somutlanışı dev- letin mafyalaşmasında. Mafya ile devletin dizginlerini elinde tu- tanlann birbirleri içinde erime- lerinde. Zorbalığın tersi hukuk. Zorbalık düzenının tersi de hu- kuk devleti. Doğu despotizmin- Yükselen Değer: Zorbalık den derin ve kalıcı izlertaşıyan; miraslar, gelenekler devralmış Türkiye toprağında, şiddet eği- limlerinin kolayca yeşerebildiği Türkiye toplumunda zaten ya- ralı bereli doğmuş hukuk dev- leti kavramının son izleri de as- keri darbelerle, darbeleri izle- yen faşizan ya da yan faşizan dö- nemlerle hunharca yok edildi. Hukuk devletine, sadece yasa- lan çiğneyenlere karşı kullanma koşuluyla tanınan 'zorkullanım hakkı' farklı düşünenlere karşı bir devlet politikasına dönüşünce bugün gelinen nokta kaçınıl- maz. Mafya, örgütlü suç çetesı demek. Sinemasıyla, televizyo- nuyla, gazeteleriyle medya yıl- lardır sapık, ruh hastası mafya canilerini sevimlileştirdi, kahra- manlaştırdı. Handiyse çocukla- rımıza, "Büyüyünce ne olacak- sın" diye sorunca kimi çarşaf çarşaf anılan yayımlanan Selçuk Parsadan sahtekârına özenip "Büyüyünce dolandıncı olaca- ğım" diyecek; kimileri de düş- manlarını birer birertemizletişi- ne bakıp "Alaattin Çakıcı olaca- ğım" yanıtını verecekler. Selçuk Parsadan'da bir Ro- bin Hood, Alaattin Çakıcı'da bir Çakıcı Mehmet Efe, Uğur Kı- lıç'ta bir Calamity Jane aranıyor. Bulan buluyor da. Daha bu sa- bah taksi şoförü, Tevfik Ağan- soy'u kastedip sordu: - Ne biçim götürdüler dağ gi- bi delikanlıyı değil mi abi? O "dağ gibidelikanlı" arala- nnda Profesör Ümit Doğanay'ın da bulunduğu 13 yurtseverin katili olduğunu öğünerek belir- tip "Benim on üç leşim var. Ala- attin'in bir. O da kim oluyor?" diye şişinmişti. Çürüme bu boyutlara ulaşın- ca toplumsal bir şaşkınlık dal- gası patladı. Herkes birbirine soruyor: - N'olacak? Türkiye nereye gidiyor? Her şey üstüste bindi, art ar- da patladı. Başbakan eskileri yatlarının bakımını, yalılarının boyalannı bile devlet kesesinden ödetecek kadar düşkünleştı. Ör- tülü ödeneği çarpanlar medya kahramanı oldu. Kentin göbe- ğinde kıdemli ve müseccel bir katil, bir başka kıdemli ve mü- seccel katilin adamlarınca öl- dürüldü. Kumarhaneler kralı 'Bil- memne Topal'ın katilleri olarak özel harekât timinden üç polis gözaltma alındı. Söyler ya da Söylemez çetelerinin polise, or- duya uzanan kolları ortaya çık- tı. Özal - Edes - Kılıç - Çakıcı - Civan soyadlannın simgeledi- ği kirli ve kanlı yumağın izleri ise henüz belleklerde taze. ihale mafyası, çek-senet mafyası gi- bi terimler olağanlaştı, doğal- laştı, dilin günlük kullanımına girdi, irkilticı içeriklerini yitirdi. Örneklerı çoğaltmak müm- kün ve kolay. Ama pek de an- lamlı değil. Kabak tadı da verse, okuyu- cuda, "Ay biliyoruz. Durmadan bunlan yazıyorsunuz. Papağan gibi bellemişiniz ha bire tekrar ediyorsunuz" gibi tepkilere de yol açsa yineleyeceğiz. Tek çare var. Devletin say- damlaşması, hukuk devleti normlanna kesin ve kararlı bir dö- nüş. Zorbalık karanlığı sever. Çürüme gizlilikle bestenir. Say- damlaşmış, kalın duvarlar ardı- na saklanmamış bir toplumda ne mafya çeteleri rahatça kol ge- zebilir ne başbakan eskileri yat- yalı masraflannı bile devlete öde- tecek kadar düşkünleşir ne po- lis mafya ile iç içe geçebilir. Bir daha: Hukuk devleti norm- larına kesin ve kararlı bir dönüş ve saydamlaştınlmış bir devlet aygıtı. Siyasal terminolojide buna 'demokrasi' deniyor. POLİTtKA GU1NLÜGÜ HtKMET ÇETİNKAYA Hesaplaşma!.. Bebek'te sılahlar patlıyor, insanlar kendini denize atıp ölümden kurtulmaya çalışıyor, otomobıllerin cam- lan parçalanıyor, ortalık kan gölüne dönüşüyor. Sonuç: Dört ölü, beş yaralı... Bu bir mafya vuruşması mı yoksa devletin içine sız- mış kimi güçlerin hesaplaşması mı? Nurullah Tevfik Ağansoy ve Alaattin Çakıcı... ikisi de 12 Eylül 1980 öncesı elı silahlı ülkücü çete- lerin içinde yeralmış... Ağansoy, bır süre önce televizyon ekranlarında Ça- kıcı'ya meydan okurken, "Ölüm bana vız gelır" deyip ekliyordu: "Alaattin, hayatında ilk kez birini öldürttü. O da ka- nsı Uğur Çakıcı. Oysa benım 13 cinayetim var..." Doğruydu Ağansoy'un söylediklerı... 12 Eylül 1980 öncesi ülkücü çeteler 'devlet adına' cinayet işliyor; bilim adamlarını, şairlerı, öğrencılerı, yazarlan, politikacıları acımasızca öldürüyordu... Aradan 18-19 yıl geçmışti. Engin Ciyan'ın vurulma- sı, ardından Selim Edes'ten Ahmet Özal'a, Zeynep Özal'dan Semra Özal'a dek pek çok adın karıştığı olay- da önce Uğur Çakıcı konuştu, daha sonra Ağansoy. Gazeteler bu haberlerı manşet yapıyor. özel televiz- yonlardaki canlı yayınlarda 'hesaplaşma' tartışılıyor; bi- rileri, birilerine "2 ay sonra senı yok edeceğım" diyor- du. Eski ülkücü ve itırafçı Nurullah Tevfik Ağansoy her şeyi anlatıyordu. Ağansoy, daha önce de 13 kişiyi ne- den öldürdüğünü anlatmış, daha doğrusu 'itırafçı' o\- muştu. Ne demişti Ağansoy: "Biz devlet için, vatan için vurduk teraneleri yanlış- tır. Devleti korumak için değil kişilehn sadıst duygula- nnı tatmin için öldürme eylemleriyapılmıştı. Bunun için de yasal olarak Ülkücü Gençlik Derneği, Ülkü Ocak- ları ve gençlik örgütleri kurulmuş, Milliyetçı Hareket Partisi de karargâh olarak seçilmişti. Biz, devletin jan- darması, komandosu gibi sılahları kuşandık, bomba- lanmızı, zincirlerimizı, süngülerimizi taktık, eylemlere geçtik. Sol örgütler toplantı yaparken, duvarlara slo- gan yazarken bunlan polise ıhbar ettık. Polis, solcu- larla uğraşırken ülkücü gençlik rahat etti." Nurullah Tevfik Ağansoy. ülkücülükten itirafçılığage- çerken 'çuval cinayetlen'ne de açıklık getirıp şöyle dı- yordu: "Komünistleri cadde ortasında vurmak yerine, ka- çırarak parti binalarında sorgulayıp işkence yapıyor, daha sonra ıp ya da telle boğup çuvala koyarak ten- ha yerlere bırakıyorduk..." • • • Önceki gece Show TV'de Tank Tarcan, Nurullah Tev- fik Ağansoy'un eşi Hülya Ağansoy'a sordu: "Eşinız 13 kişiyi öldürmüş. Acaba hiç vicdan azabı çektinizmı, size bunu anlattı mı?" Hülya Hanım, "Evet" deyip yanrt verdi: "Çok üzülüyordu. Bazı geceler ağlardı.." Ağansoy'un öldürdükleri arasında Prof. Dr. Ümit Doğanay da bulunuyordu... Hülya Ağansoy, bu arada ılgınç bir şey de söyledi: "Kocam ıtirafçı oldu, daha sonra salıverildi. Bizoyıl- larsıkıntı içindeydik. Devletten tencerimizi kaynatma- sı için bir şeyler istedık, devlet kocama aş değil, silah verdi..." Acaba devlet Ağansoy'a aş değil de niçin silah ver- di? Ağansoy o silahı ne için kullanacaktı? Buna benzer daha bır dizi soru gehyor insanırvaMı- na... 1982 yılında Çakıcı, Beyrut'ta, Ermeni terör örgötü ASALA'nın kamplannı bastığını söylemedi mi? Olaylar, bir zincirin halkaları gıbı. Bırbırinı bağladık- ça bir şeyler ortaya çıkıyor... Evet aş yerine silah, ASALA kamplarına baskın, Özal ailesi, kimi bürokratlar, polis, mafya, eroın tıcareti, ka- çakçılık, çek-senet tahsıli bırbırıne bağlı olaylar... • • • Nurullah Tevfik Ağansoy'un ıtıraf dılekçesinde bazı bölümler dikkat çekicidir... Örnek: "1- Milliyetçi hareketin tarihi gelişımi, partileşme, teş- kilatlanma, devlet içinde örgütlenme, Turkıye'de bu- lunan ülkücü örgütler. 2- Devlet ve dın için mi adam öldürdükyoksa şahsi kompleksler için mi adam öldür- dük? 3- Gülşen Kavak'a nasıl işkence yapıldı, teca- vüz edildi, kazığa oturtularak komando düğümüyle (ip ve telleyapılıyor) nasıl öldurüldü? 4- Okmeydanı'nda bir büfe ve kırtasiyecidekı Darülaceze ıhtiyarları niçin öldurüldü? 5- Çuval cınayetlerı nasıl ışlendi? Koman- da düğümüyle komünistler nasıl öldurüldü? 6- llko- kul, ortaokul ve liselerde nasıl örgutlenildı? 7- Istan- bul'da ülkücüler hangi yıllar, hangi silahları kullandı- lar? 8- Ülkücülerin içinde son parçalanmalar, irtica gruplan, ülkücülerin anarşıye girış nedenlen ve bıçim- leri. 9- Bölge militanları, örgütün fikır yapısı, ülkücü- lerin emniyette suç kabul edış bıçımlerı, yurtdışı ça- lışmalan, eğitim, seminer ve kamplar." Ne Çakıcı ne Ağansoy tek başına değildir. Bu bir baş- ka hesaplaşmadır... Birıleri duvara bır omuz vursa o duvar yıkılacak. baş- ta Abdi ipekçi, Uğur Mumcu cinayetlerı olmak üze- re tüm faili meçhuller aydınlanacaktır... Ağansoy çok şey biliyordu. Belkı de itırafçılığının bedelini ödedi... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetınkaya «/ Planet.com. TR AĞDAŞ W l | Olaylar, anılar, işgaller, boykotfar, grevler, politikacılar HİKMET ÇlTİNKAYA SancılıYıllar [KuşatıîmışSokaklar 180.000 TL (KDV dahıl) an CaJdesı Salkjmsöğüt Sokafe Ho: 9/B Cağaloğ^ Istanbu! Teî:514 01 96/95 Posta çeki no.. 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle