02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1996 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Mitoloji ve Tarih MELİH CEVDET ANDAY B urada "Tarihin Gidişi" başlıklı vazımın çıktığı aeçen hafta cunıa gunku gazetemızde dostum Ser- \er Tanilli'nın "İlerieme, Olmuş Bir Diışunce mi- dir?" başlıklı v azMnı oku> unca hem se- \ındım hemşa^ırdım ıkımızdeaynıko- nuvuelealmı^tık Tanh ılenve doğru mu gıdı\ or' Bov lev se guı.unu nerden alı>or7 Benımvazımbırsovleşı ıdı.GaniGir- giıTIekonuşuvordum. SenerTanılIı ıse. sorunu duşunce tanhı ıçınde değerlendı- nvor herzamanolduğugıbı bıîımselve- nlere davıvordu Çokvararlandım Oradan oğrendığıme gore Le Monde gazetesı de bir ara^tırma başlatmış a>- dınlararasinda Gerçı tanhı tannlaştırmak eğılımı es- kıden ben benı uğraştıran bir konudur anıa geçen hafta yavımlanan "Tarihin Gidişi" başlıklı vazımı daha çok. guncel ıç polıtıka olavlannın etkısınde kaleme almıştım Le Monde gazetesı konm u so- v ut olarak değerlendırme gereksemesını neden duvdu, bılmıjorum Gerçı tanhe bakı^açılan herzaman ıçın ılgınçolmuş- tur, ama bugun dun>anın dort bıryanın- da geçmekte olan toplumsal-polıtık olav - lann bırtakımı. konuy u tazeleme gereğı- nı duvurmuş olabılır Le Monde gazete- sıne Tanh sankı tersıne çalışıyor Şaşmıcı ve duşundurucu bir durum bu' Gazetenın araştırmasına katılanlardan Jacques Artali'nın şu sozlen ne ılgınç " Tarih nerede iJerlemenin. nerede ge- rilemenin belli olmadığı bir labirent: iler- leme, gerileme kavramlan anlamsız kav- ramlardır. o > uzden de, tarih için bir baş- kaj*eometri, bir başka felsde gerek." 0>le>a, tanhın ılenyedonuk bırama- cı \ar ıse sormakta haklı olmaz mıvız Ona bu amacı kım \erdi7 Av nca tanhı bo> le bir guçle donanmış savmak bız ınsanlan tembelleştırmıvor Şuracıkta aklıma gelmışken vazıvere- >ım Bırmılletvekılı. kaç >ıl oldu bıle- mıyorum, \feclis kursusunden goğsune \ ura \ ura. "Ben, Ulah'tan başka kimse- \e hesap \ermem" demıştı Bızım. kımı sıvasetçılen. "Tarihe hesap \ereceksin!" dı>e korkutmava kalkmamız da buna benzemnormu1 "\eririm"derhenf Ta- nhle nerde karşılaşacaklar da hesap so- rulacak7 Ancak burada ılgınç olan. Tanh'ın Tann ıle benzeştmlmesıdır l^te sıze mis- tik bir tarih \orumu' Dostum Server Tanıllı bu araştırma- da Pascal Bruckner'ın duşuncesıne katıl- dığını belırttığıne gore bir deonungoru- şunebakalım "Ne umutsuz olalım, ne de ke>fimize bakalım. Felaket çanlanna kapılıp akıl ve irademizi elden bırakmavalım. En azın- dan demokratik değerleri rehber edin- meli. Kendi ilerlememiz kendimizin ese- ri olacak, voksa gorunmez bir eün, ya da Tann'nın değiL Son sozu bizim sö>le\e- ceğimize asla inannıadan birçok cephede birden savaşmava bakmalı." Işte umutla umutsuzluğu bağdaştıran, rahatlık \encı bırsoz Ben de SenerTa- nılIı gıbı Bruckner'ın goruşune katılıyo- rum Tanh vuzy ıllardır yazılıvor ama ger- çekte çok >enı bir bılımdır. boyle oldu- ğu ıçın onda bırtakım buvuk guçler bu- lunduğu a\untusuna kendımızı kaptır- mavalım Gerçı Tarıh'ıjazj ıle başlatmakyaygın biralışkanlık olmuştur ama bence bunu "mitolojiden tarihegeçiş" dıverek dızge- leştırmek daha doğru olur Iİkel toplum- da tanh yoktu, valnızca mitoloji vardı ve mitoloji ınandırıcı ıdı Istanbul Beledı>e Konservatuvan Tı- vatro Bolumu'ndeyıllarca fonetık-dıksı- yon dersı \erdım, bu arada hazırlık sını- tında da mitoloji okutuyordum Bir >ıl ılk derslenmden bınnde, Ze- us'un zampara bir tanrı olduğunu karısı (ve kızkardeşı) Hera'nın daonu çok kıs- kandığını cıddı cıddı anJatırken (başka nasıl anlatabılırdım') bir ogrencının kıs kıs gulduğunu gordum gormezlıkten geldım V ıl sonundakı dersımde "ÇocukJar.si- ze bu derste anlaffıklanm masaldır" de- vınce. o ılk derste gulen çocuk. "'Vlasal olur mu hocam, bunlan kitaplar \azı\or" demez mı° Mıtolojıyeınanmıştıçunkubıryıl ıçın- de Bız de tanhe ınartıyoruz Kanada'dakı bıryerlı oymaktan okur- >azar bın vetışmış. "Bizim oymağın ta- rihini bir insanbilimci beyaz yazacağına ben yazayım" dıye du^unerek oturmuş, bu konuda bir kıtap yazmı> <\ma o ne' Bir mitoloji ımış o kıtap >ukarıda ılkel toplumun tanhı olama- yacağını soylerken, o toplumda değışık- lık olmadığını anlatmak ıstemıştım Çun- ku ılkel topium sınıfsızdı Ben bu vazıda bir şe> daha soylemek ıstıyordum. ama unuttum ARADA BİR HULUSİ METİN htanbııl Baıosıı n\ ııkaılurııulan Okul Öncesi Eğitim Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nca hazırlanan "Okul Önce- sı Eğıtım Kurumlan Yonetmelığı", 21 Temmuz 1996 tanh ve 22703 sayılı RG de yayımlanmıştır Yonet- melığın amacı Mıllı Eğıtım Bakanlıgı na bağlı resmı ve ozel okul oncesı eğıtım kurumlarının, yonetım, eğıtım, kuruluş gorev ve ışleyışı ıle ılgılı esas ve usul- lerı duzenlemektır (m 1) Yonetmelık, 1739 sayılı Mıllı Eğıtım Temel Kanu- nu, 222 sayılı llkoğretım ve Eğıtım Kanunu 3797 sa- yılı Mıllı Eğıtım Bakanlıgı nın Teşkılat ve Gorevlen Hakkında Kanun ıle 2916 sayılı Ozel Eğıtıme Muh- taç Çocuklar Kanunu 625 sayılı Ozel Oğretım Ku- rumlan Kanunu'na dayanılarak hazırlanmıştır (m 3) "Çocuklann mıllı, manevı, ahlakı, kulturel ve ınsanı değerlere bağlılıgının gelışmesıne yardımcı" olmak (Yonetmelık m 5-a) ve çocuklara "toplumun sosyal ve kulturel degerlennı" (m 6-ğ) benımsetmek, yonet- melıkte yer alan amaç ve ılkelerdendır "Toplumun sosyal ve kulturel (ekınsel) değerle- n"n\n ne olduğu tartışmasına gırmeden anılan de- ğerler kumesı merkezlı bir sınıflandırma yapılması, kanımızca bıreyı ve gıderek toplumu daha lyı tanıya- bılmenın bir yoludur Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış olan- lar, toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almamış olanlar Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını al- mış, aldıgı gıbı korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyenler Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış gozden geçırmış korunrnayadegerbulduğu- nu korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyenler Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış, al- dığı gıbı korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyen- lerle, toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış, gozden geçırmış ancak korunmaya değer bulduğu- nu korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyenlerın, değerlerın değışmezlığı ıle değışebılırlığı tartışma- sında taraf olanlar ve olmayanlar "Değerlerın değışmezlığı ıle değışebılırlığı" tartış- masında taraf olanlara karşı olanlar "Değertenn de- ğışmezlığı ıle değışebılırlığı" tartışmasında taraf olanlara karşı olanlara karşı çıkanlar "Değerlerın değışmezlığı ıle değışebılırlığı" tartışmasını somut- laştıranlarla soyut kalmasını ısteyenler Toplumun evrensel değerlerfe bağdaşan sosyal ve kulturel de- gerlerını almış olanlar Toplumun evrensel değerler- le bagdaşmasa da sosyal ve kulturel degerlerını al- mış olanlar Toplumun evrensel değerlerle bağdaşmayan. sos- yal ve kulturel degerlerını değıştırme kararını almış olanlar Toplumun evrensel değerlerle bağdaşma- yan sosyal ve kulturel degerlerını değıştırme kararı- nı almış olanlarla savaşmak kararını almış olanlar Toplumun evrensel değerlerle bağdaşmayan sos- yal ve kulturel degerlerını değıştırme kararını almış olanlarla onlara karşı olanlar hakkında "bol-yonet" kararını almış olanlar Toplumun evrensel değerler- le bağdaşmayan sosyal ve kulturel degerlerını de- ğıştırme kararını almış olanlarla onlara karşı olanlar hakkında "uzlaştır - bırleştır" kararını almış olanlar Toplumun evrensel değerlerle bağdaşmayan sos- yal ve kulturel degerlerını değıştırme kararını almış olanlarla onlara karşı olanlar hakkında "bol - yonet" kararını almış olanlara karşı olanlar Bu goruşlerı daha epeyce uretmek olası Onemlı olanı şu Okul oncesı çocuklara "mıllı, manevı, ahlakı, kul- turel ve ınsanı değerleri" ve "toplumun sosyal ve kul- turel degerlen"nı benımsetecek olanlar çoğunlukla yukarıdakı hangı sınıflandırmaya gırmekte ıse Turkı- ye'nın geleceğını bugunden gormek olasıdır "Çocuklann mıllı, manevı, ahlakı, kulturel ve ınsa- nı değerlere bağlılıgının gelışmesıne yardımcı" ola- cak (yonetmelık m 5-a) ve "toplumun sosyal ve kul- turel değerleri" (m 6-ğ) benımsetecek oğretmenler başoğretmen Atatürk'un seslendığı ve onların ye- tıştırdığı oğretmenlerden olup oğretmen kıyımından kurtulabılmış oğretmenlerın yetıştırdığı oğretmenle- nn ogrencılerı olan oğretmen mıdır? Oyle ıse Ataturk Turkıyesı yaşayacak demektır Oral Çalışlar İSLAMİYET SÖYLEŞtLER Cemalettin Hoca, İsmail Nacar, Mehmet Metiner, Ali Yüksel, Salah Jaber, Alain Krivine, Abdurrahman Dilipak, Abdülkerim Suruş AfaYayıncılıkA Ş IstıklalCad BekarSok No 17 TateımıISTANBUL Tel (0212) 245 39 67 (0212)244 43 62 Göl Masallan Prof. Dr. CENGİZ KUDAV 0 kı masal anlatmak ı*tı\orum. bın çok uzak- I lardan \e çok eskı zamanlardan oburu bu- ralardan ve bu zamandan bın elden obu- ru bızden ıkı masal Japon vazar Akutaga- va. Ra:>omon adlı kitabının ılk hıkâvesın- de("Ejderha"da)>aşlı bırçomlekçıyı an- ldtmaktadır Çok eskı gunlerde Tokugşo adında bırrahıpvaşarmı^ Nara'da (Ko\ "un adı) kosko- caman ve kırmızı burnu> la ala> edılır. "Kocabu- run" dıve anılırmış Bir gece Kocaburun rahıp. gol kıyısına gelmış bir başına salkımsoğutlerın onune koyduf u bir karatahtaya "Bu martın üçiın- cü günü gölden bir ejderha çıkacaknr" dıj e > az- mış Çevrede Kocaburun'la ala> etmek. alışkan- lıktan savılırmış ya, bu alavlara ıçerleven rahıp de ıstemış kı oburlenne ovun o>na>ın ve bu kez de o gulsun geçıp kar^ılanna Ertesı gun bir soylentı kulaktan kulağa vayıl- maya başlamış Golde va^avan ejderha. martın uçundu goğe \ukselecek Kımılen ınanmamış once duzmecedır. ovundur dıve Sovlentılerva- yıldıkça yavılmı^. Nara"da her evde her verde avnı^ev konu^ulur olmuş Sovlentı çevrekentle- re kadarulaşırken bıre bın katılmiş kımılen goz- lerıv le gormuşejderha> ı kımının deduşlenne gı- rıpdılegelmış.şıırler.ezgılervazılmış Kuçucuk golden bir ejderhanın pevdahldiımavacağını bı- len akıllı kı^ılenn bıle ınadı kınlmı> "Neden ol- masın" kuşkulanv la O\unu duzenlerken Kocaburun'un tek amacı çevre halkına bir o\un oynamakken ve oncelen ıçten ıçten sev ınırken. dalga dalga ya> ılıp herya- nı saran bovlentının birçok kentın ınsanını etkı- ledığını gorup uzulur sovleme>e veltenıp urker olmu^ Martın uçugeldıgınde. akınakın Nara'va gelen ınsanlar doldurmuş golu ku^bakışı goren butun tepelen Gokvuzunde tek bulutun olmadığı pınl pınl bir gun vesuslenıppuslenıp tepelen dolduran ın- sanlarla ba> ram yenne benzemış ortalık Herkev le bırlıkte ejderhavı gormeye (') gelen kocabu- run. karatahtaya yazdığı bırtumcenın bu kadarın- sanı na;>ıl surukledığıne akıl erdıremezken. gun ılerledıkçe ovunun kendısını de çekıp sardığını fark etmış Saatlenn ılerlevışıne aldırmakb.ızın merakla beklıyormuş kalabalık Kuçuk gol, çepeçev re ku- şatıldığı bu kalabalıgın ortasında ly ıcene ufalmış ve kalabalığa baktıkça Kocaburun'un aklı gıde- rek kanşmış, kendı valanına ınanabılır mı7 Bu coşku onu da etkılemeye başlamış sonunda Ne- den olmasın11 Ejderhanın golden çıkıvermesını dılemeve başlamış ıçınden. yalanının ezıklığı, suçluluk duygusu da vıtıp gıtmış Gunun yansı gende kaldığında. once bir bulut kumesı gorulmuş gok> uzunde. sonra buyuy uver- mış. hava kararmış. ruzgâr başlamış gol dalga- lanmış ve bırden bastıran saganakla kalabalık bir anda dağılmaya başlamış Kocaburun'un gozle- rınde. golden gok>uzune \ukselen bir karartı be- lırmış Eıderha çıkacak dıve vazan kendısı. ama gormuş ışte' \ağmur dındığınde vanındakı >aş- lı rahıbeve donmuş "Gordun nni?" "Gördum va! Her vanı kapkara idL altın pençeleri parlıvor- du)alnızca"demiş rahıbe Golden çıkıpgokvu- zune y ukselen ejderhay ı gorenler gıderek artmış Davanamamış Kocaburun bir gun anlatmış bu hıkâveyı kendısının uydurduğunu. ama kımse ınanmamış Ev vel zaman karanlıklar ıçınde. bu zaman ay- dınlanmamışvınede kalburdavokmuşvasaman ıçınde Guzel ^nadolu'nundogubolgesındebır gol varmış. doğan her gunun. sulanndan ışıklar- la yukseldığı \an Golu ışıklary ukselmesıne yuk- selmış de. sankı arka^ını doner gıdermış, \oru- lup yıpranıp gelırmış gun batımında yenıden su- lara gomulme>e Hersesın her>erden duyulabıldığı. heryuzun herverdengorulebıldığı zamanlaımış Dunvanın kuçulduğunden sozedılırmiş bu vuzden Işte bu kuçulen dunvada kendı bujukluğunde, gurultu- nun ortasında kendı sebsızlığındeymış gol Bırsabah voreden bınsı gol kıyısından geçer- ken sabahın alacakaranlıgında pınl pırıl parlavan bir halkanın genı^leverek >arı avdınlanmış su- vun \ uzunde dağıldığını bu sırada sulann ka- bardığını gormuş Sanmış kı bir varlık çıkıvere- cek su yuzune Sonra bir bakmış kabaran sular ışıklı halkalar- la beraberçekılıp yok olmuş kıyılarda Gun batımında kahvede anlatıyormuşgorduk- lennı. bırkışı daha once aynı olava tanık olduğu- nu soylemış. hatta kabaran dalgalann arasından bir karartının once gorunup sonra vok olduğunu eklemış Sonralan başkalan da eklenmış. golde zaman zaman bir tuhafM olduğunu sov leyen, daha son- ralan bıryaratığın veşıl başının. hatta testeredış- lı bovnunun bir an gorunup vok olduğunu gor- duklennı -hem de gozlen ıle gorduklerını- sov- leyenler çıkmış Soylentıler bıçım değıştırerek va>ıldıkça. gorulene de canavarlık yakıştınlmış sonunda Gun doğarken gol kıvısında merakla bekleyenler oluvormuş artık Once yerel basına konu olmuş goldekı bılınme- ven yaratık. çok geçmeden tum ulke birçok TV kanalından ve gazetelerden ogrenmış \'an Go- lu'nde bir canavann yaşadığını Hayalı resımle- rı çızılmış yeşıl başlı hınzır suratlı Yore halkı. "TıpkTdemış. "görduğiimüzgibi*' Telefonhat- ları tahsısedılmış "Canavanmızınadıneolsun?" dıve, demokratik yontemlerle \an Dam adında karar kılınmış Bu arada bılım adamlan da boş durmuyormuş. verbılımcıler. gokbılımcılerkonu- ya ılışkın çeşıtlı varsay ımlar. vorumlarve açıkla- malarda bulunuyorlarmış Yabanıl otların ekınlerı. y ukselen değerlenn erdemlen kuşattığı. kemırıp tukettıgı ıstemler artarken verecek bir şevlenn ıse artık kalmadıgı unutulmuşbırsure Bugunun umutlan.geçmışın sırlarında, geleceğın fallarında aran/rken "Bizim cana*anmızVanDam"benımsenmış. sahıplenıl- mış hemen Golu bılme>enlergol canavannı bıiır olmuş, Van'ı bılmeyenlerde Van Dam'ı Varmı>mış. vok muymu^, masal mı>mış,ger- çek mıymış, kıme ne 1 B12 çevırememışız yûzur muzu yannın aydınlığına. bugunumuz alacaka- ranlıklar ıçınde' Jupon \azcır Rvımosıtte 4kıttaga\a Japonede- bn atının ) emhkc, ı hareketı denen bir akımın ılk ı uzurlanmlan olup 1920 leule \ azdıgt bu hıkaıe ılk eserlerınden bırıdıı TARTIŞMA Herkes Yanlı... M emleketımızde medvadenen ınsanlanmızı ıstedığı duşuncelere sevk edıvor Bılıvor musunuz, bazen neyın doğru olduğuna, neyın yanlış olduguna gazetelen okurken \e televızyon ızlerken karar veremıvorum. karar versem bıle. hep bu karar ve çogunlukta olduğu vargı, medvanın doğrultusunda oluyor Işınen vahım tarafı. bir de etrafımdakı ınsanlann da avm şekılde. benım kanaatıme gore karar veremev ıp v ıllarca bir "ideoloji"'> ı savunduklan ve kendılenne "soku" \ a da "sağcı" kımlıgı verdıklen ıçın hep aynı "soP >a da "sağ" medvanın çızdığı volda gıtmelerı \azık kı hıç bın. ben dahıl. kendı kendımıze şu soruvu sormuyoruz Yahu burada ınsanlar oluvor. bın haın teronstlerın pususuna duşerek can venvor bir başkası orgutun mensubu olarak v e bir ıdeolojı savunduğu. bellı hakların verınegetınlmesı ıçın protesto edıp olum orucu tutarak Her bınnın bir amacı var dişandakı ınsanlann da oyle. onun ıçın yalnız amaç dağrultusunda hareket edılıyorve hukum venlıvor Aslında medyada bunu buv uk bir olçude yapıyor. artık tarafsız kalınamıyor Insan unsuru tamamıyla yok edılıyor. olen ınsan değıl, hapıshanede bulunan yasadışı bir orgutun mensubu ya da pusuya duşurulen bir asker ya da polıs oluvor Bov le olduğu ıçın de ınsanlarolaya taraflı gozle bakıyorlar Ne var kı şımdı yalnız bir tarafın sesı çıkıyor. sokaklara dokuluyor. evlem >apılıvor protestolar >ağdınlıyor ve gostenler duzenlenılıvor Bunlann arkasında elbette so>lendığı gıbı sanatçılar. >azarlar \e tabıı kı medva da var Bırde tabıı. çok onemlı. vabancı mıllervekıllen, teronst avukatlığına soyunan ınsan hakları derneklen var Kavbolan ınsanlar ıçın protestolar duzenelendığı zaman bu kadar ınsan ve medva destek gostermedı bırkaç kışı. sanatçı ve vazarlardışında televızvona çıkılmadı ve Turkıye'nın avıbı dıve demeç verılmedı bu yaşanan hapıshane olav lan Turkıve'nın avıbıvsa otekı olaylar da Turkıve'nın ayıbı" •\caba obur hapıshane mahkûmlannın haklarını savunacak ınsan medya, yerlı ve vabancı ınsan haklan koruma orgutlen var mı 7 ' Hapıshanelenmız eskıden ben vabancı basına, ınsan hakları koruma derneklenne ve hatta fılm vonetmenlenne ve senanstlere bıle konu olmuştu ve hıç gundemden duşmemıştı Şımdı burada vabancıların hapıshane mahkûmlannı savunması yenı bırolay değıl vanı 1 Şımdı bu merak neyın urunuçok merak edıyorum. neden şımdı bu kadar ılgı gostenlıyor"' Nıve daha once ılgı gostenlmedı" Şımdı hepsı bırleşıyor ve bu olay Turkıve'nın buvuk rezaletı ve dunvanın yuzkarası olarak yajılıvor. vıne kotu olan bız oluvoruz. kendı ıç sorunlarımızı kendımız halledemedığımız ıçın "kotu çocuk orneği mevdana çıkanlıvoruz ve Av rupa tarafindan "vargılanıyor" onun için onlann vardımlarına \e desteklerine lav ık olamıvoruz!" Bız de valnız kendimizin ozeleştınsını yapanz ve unuturuz kı buna benzer olay lar obur ulkelerde de ya^anmaktadır Aslında bu hıçbır hatayı meşru kılmaz. ama bızım buradakı gorev ımız kendımızı, hıçbır ulkeyle kı>aslanmaksızın kendı olçulerımıze göre ele^tırmemız. kendı değerlenmızı bılmemız. aksı takdırde her zaman kendımızı kıyasladığımız ulkelere bağımlı ve onlann yargı ve hukum olçulenne muhtaç oluruz Medvanın. taraflı gruplann. yazarlann ve »anatçılann televızyonda verdıklen demeçlen de ağzımızda gev elev ıp duruyoruz Gormedığımız bıroîav hakkında yazarlann. sanatçıların ve başka fıkır ve demeç veren ınsanlann ıtıbarlarına ve bılgılenne ınanarak çabucak hıç duşunmeden hukum verıvoruz, bu Turkıve'de her olay ıçın geçerl'ı Bir de bu vuzden ınsanlann olaylar uzenndekı tepkılen fark]ı oluvor. adeta tepkıler vonlendınlıvor Haberlerde bırkaç asker olmuş ko> bombalanmış ve masum ınsanlara kıyılmış, bu olay lara valnız sessız bıçımde ofkemızı dıle getınyoruz tlle bızı bınlerının durtuklemesı mı lazım" Mılletımızeo zaman mı sahıp çıkacagız ve sokaklara dokulecegız' Bız kendı vatandaşımıza başka turlu sahıp çıkamıvor muyuz' Utanmamız gereken bızlenz. ınsanlann yuzkarası bızız Hep bugune kadar sessız kaldık ve bu savaşı normal saydık Televızyondakı ve gazetedekı kuçuk sutunlan okuyarak karşısında kahvelenmızı yudumlayarak sadece bir kuçuk ofke. bir uzulme gosterdık. sırf vıcdanımızı rahatlatmak ıçın Haksızlığa uğrayan herkese, hapıshanelerde suçsuz vere tutuklandıklan ve ışkence gorduklen ınsanlan. masum ve savunmasız oldurulen ınsanlara sahıp çıkılmasını ıstıvorum. >alnız olüm orucunda vatan mahkûmlara değıl Medyadakı ve dış basının haber mekanızması adeta bir propaganda makınesı gıbı çalışıyordu ve halen çalışıvor YEŞİM KOÇER PENCERE SİLİFKE ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosva \o 199^ 6^8 Esas 1994 888 Karar Davacı Ismet Dogan \ekılı \\ -V^e Dogan taratından davalı Fatma Doğan ale_\hıne açı- ian tapu ıptalı \e tescıl davabinın mahkememızde vapılan açık vargılamasi sonunda dava ko- nuvu Sılıfke ılçesı \lukaddem Mah Bozdoğan Deresı mevkıı ^92 ada 1 parsel sa>ılı ta^ın- mazın malık sutununun ıptalı ıle 1 2 hissesinın tlker Dogan 1 2 hissesinın Kevser Doğan adma tapuva kavıt \e tescılıne karar venlmiş ancak davalı Mezıtlı kasabasi postane arka- binda oturan (Mersınl Fatma Doğan (Gocen) adına karar teblıgı vapılamamış olduğundan davalı adına ılanen teblığıne tlan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçensınde kararı temvız etme- dığı takdırde ılamın kesınle^mı* olacağı hususu ılan olunur Basin 104456 \fUĞLA ASLİYE HLîKLK \IAHKEMESİ Savı 1995 598 Davacı Ibrahım Ergun vekılı taratından davalı Oğuz \blanoğlualevhmeaçılanalacakda- vabinın vapılan duruşmalan sırasında Marmaris Çoban Işhanı 5 "> adresınde ıkamet eden davalı Oğuz ^slanoğlu adına ıjkanlan dava dılekçesı bıla teblığ lade edılmış zabıta man- fetıv le v apılan tahkıkatta da adı geçenın sanh adresının tespıt edılemedığı bıldınlmış olmak- la davalı Oğuz''ıslanoğlu nun H VRK. nun2n-3" maddelengereğınceduruşmanınbı- rakıldıgı 11 10 1996 gunu saat 10 0^ te Mugla Aslıve Hukuk Mahkemesı duruîma salonun- da hazır bulunması \e\a kendısını bir vekılle temsıl ettırmebi aksı halde duru^manın vok- fufiunda devam ederek karar venleceâı ılanen teblıö olunur 1 4 1996 Basın 8i(T2~ Baecılar'da SATILIK sahıbınden 100 metrekare 511 70 19 daıre VIERSİN ASLİYE 4. HUKÜK MAHKEMESİ EsasNo 1994 359 Davacı SSKGenel Mudurluğu vekılı \\ GulserenDe- mırhan tarafindan davalı Fevzı Oral alevhıne açılan ala- cak davasının vapılan duruşmasında venlen ara karan gereşınce Davalı Fevzı Oral ale>hıneaçılan ve halen ha- kımlığımızde devam eden tazmınat davasında adı geçen dav alıya duruşma gunu ıle dav a dılekçesı teblığ edıTeme- mış \e adreslerı de tespıt edılemedığınden ılanen teblı- gat vapılmasına karar venlmış olmakla. Karar gereğınce yukarıda adı vazılı davalı Fevzı Oral'ın duruşmanm bı- rakıldığı 21 10 1996 gunu saat 9 OO'da Mersın 4 A.slı>e Hukuk Mahkemesı duru^ma salonunda hazır bulunması vev a kendısını bir vekılle temsılettırmesı. aksı halde >ar- gılamaya vokluğunda devam edıleceğı hususu davetıve verıne geçerlı olmak uzere dava dılekçesı ve duru;?ma gunu ılanen teblıg olunur 28 3 1996 Basın 83741 Epik ŞiiP Ya da Destan Tarih kımı donemde destanlaşır, şııre donuşur da- yanılamazbırçekımgucuneenşır, 'geçmışzaman'hk- tan kurtulur, geleceğe donukleşır, kuşaktan kuşağa, dılden dıle, bılınçten bılınce, dalga dalga yansır, olum- le yaşamı butunleştırıp olumsuzleşır, sanata donuşur, tarıhçılerın malı olmaktan çıkar, şaırlere esın venr isa'dan once 9'uncu yuzyılda yaşadığı soylenen Homeros, Troya savaşını şıırleştırdı Vergilius (İO 1 'ıncı Yuzyıl) Roma'nın kuruluşunu dıle getırdı, Fir- devsi (İS 10'uncu Yuzyıl) Şehnamesı'nde iran - Tu- ran savaşını anlattı 20'ncı Yuzyılda bızım Ulusal Kurtuluş Savaşımızın destanı yazıldı Nâzım Hikmet'ın şıırınde olumsuz- leştı yenıden varoluşumuz • 30 Ağustos'u, yalnız bir askerı zafer saymak sığlı- ğına duşmeden anmak gerek1 Anadolu'nun bınler- ce yıllık yazgısında verılen karar gunudur 30 Ağus- tos Son gunlerde Ulusal Kurtuluş Savaşımızı azımsa- mak ısteyenlerın ortaklığı pekışıyor Buna karşın va- roluşumuzun bılıncını taşıması gerekenlerın dağınık- lığı, edılgınlığı bolunmuşluğu huzun venyor Oyleyse huznu gorkemlı bir sevıncın onuruna çe- vırmek ıçın şaıre başvurmalı Şaır kım? "Uç ŞehıtlerDestanı''nda Fazıl Hüsnü Dağlarca: Bir muhabbet sarmıştı her yonu, Vatanı ve bızı seven, Çoğalmıştık bir uçtan bir uca ruya gıbı, Buyuyordu ova kendılığınden Neydı damarlanmızda çoğalan, çoğalan? Neydı bu tepenın ardP Içımızde sadece vatan değıl, Yeryuzu kadar bir şey vardı. Ateş mı gelırmış yel mı esermış? Akıyoruz, hayatımız nerde pek bellı değıl Kurtulmuşuz bedenden artık, Kımse ayaklı, ellı değıl Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Aydınlanma Devrımı ol- masaydı Dağlarca olur muydu? Olmazdı 30 Ağustos'un anlamı, bugun ıçımızde yaşayan Fa- zıl Husnu Dağlarca'nın sanatının ve kımlığının de an- lamıdır • 30 Ağustos tarıhte ılk kez bir mazlum ulusun em- peryalızme karşı yengısını vurguluyor, yıne tarıhte ılk kez fslam dunyasında 'Aydınlanma Devnmı'gerçek- leşecektır 20'ncı Yuzyılda Anadolu, uç kıtayı bırleş- tıren uygarlık beşığı goçleryolu, ınançlarkarması, kat kat ıstıflenmış tarıhsel zamanlann toprağı, bir halkın yenıden varoluşunu yaşıyor Kolay mı? Değıl Guç mu' Evet Bugun, nufus patlamasıyla goçlerle sıyasal kav- ga>ar\a, sermaye bırıkımının sancılarıyla. etnık çatış-< malaıia, dınsel ve mezhepsel çelışkılerın kârmaşasın- da yaşayan Anadolu varoluşunun tarıhsel bılıncıne yakışır onurlu çozumu bulacaktır Guncel halımıze bakıp ne dostlar huzunlensın ne duşmanlar umuda kapıisın 1 Ne etnık bolunmenın tuzağına duşeceğız, ne şerıatın karanhgına yuvarlanacağız Dıbe vurduğumuz anda doğacak tepkının gucunu şımdıden hesap edemeyenler, şaşıracaklardır Tanhımız kımlığımızdır Yok edılmek ıstenmıştık 30 Ağustos, varoluşumuzun yengısınden gayrı bir şey değıl Bana (nanmıyorysanız şaırlere sorun* Dağlarca ya sorun Nâzım'a sorun 1 • ÇELIK • HALUK LEVENT • VEDAISAKMAN • AYKUT-HAKAN-AYŞE • MUZAFFERÖZOEMİR •KUBAJ • GRUP MASK • HAKKI ÇOPUROGLU ATATÖRK VE BARIŞ KONSERİ HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU 31 AĞUSTOS SAAT 2 0 . 0 0 DUZENLEYEN ATATURKÇU OUŞUNCE DERNEĞI ISTANBUL MERKEZ ŞUBESI DÜNYA BARIŞ GÜNÜ j , DAVETIYETEMINYERLEfJİ t ADD İsf Mrk. Şb (0212) 272 6218 • Kadıköy Şb (0216) 418 36 46 • Bakırköy Şb (0212) 570 29 22 • Kartal Şb (0216) 395 99 95 • Vaktorama Gışeten (Taksm Nışantaşı, Suadıye, Galenaj ILAN T.C. ASLHT 2. HUKUK MAHKEMESİ Savı 1996 60 Hıdavet Yıldırım taratından Hasan Kaçar alevhıne açı- lan menfı tespıt davasımn vapılan vargılamasında Davacı dav a dılekçesinde davalıdan660kgÇavkurça- vı almak uzere anlaijtıâını karşılıfiında Pamukbank şu- besının 30 1 1996 tanh 9415079 nolu 100 000 000 - h- ralık çek verdığını. davalının anla^mava uvmavarak çayı teslım etmedığını davalının kav ıplara kan^tığını ılen su- rerekçek uzenneıhtıvatı tedbırkonularak ıptalı ıleborç- lu bulunmadığının te^pıtıne karar v enlmesını talep etmış- tır Davalı Hasan kaçar ın adresi zabıtaca vapılan araıtıa- lara rağmen bulunamadığından ılanen teblığıne karar ve- nlmış olmakla davalının duru^ma gunu olan 8 10 1996 gunu tum delıllenvle bırlıkte mahkememızde hazır bu- lunması veva kendısını bir vekılle temsıl ettıımesı aksı takdırde yargılama>a vokluğunda devam olunarak karar verıleceğı. dava dılekçeM teblıgı verıne kaım olmak uze- re ılanen teblıâ olunur 5 " 1996 Basın 98993
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle