Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1996 CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Mitoloji ve Tarih
MELİH CEVDET ANDAY
B
urada "Tarihin Gidişi"
başlıklı vazımın çıktığı
aeçen hafta cunıa gunku
gazetemızde dostum Ser-
\er Tanilli'nın "İlerieme,
Olmuş Bir Diışunce mi-
dir?" başlıklı v azMnı oku> unca hem se-
\ındım hemşa^ırdım ıkımızdeaynıko-
nuvuelealmı^tık Tanh ılenve doğru mu
gıdı\ or' Bov lev se guı.unu nerden alı>or7
Benımvazımbırsovleşı ıdı.GaniGir-
giıTIekonuşuvordum. SenerTanılIı ıse.
sorunu duşunce tanhı ıçınde değerlendı-
nvor herzamanolduğugıbı bıîımselve-
nlere davıvordu Çokvararlandım
Oradan oğrendığıme gore Le Monde
gazetesı de bir ara^tırma başlatmış a>-
dınlararasinda
Gerçı tanhı tannlaştırmak eğılımı es-
kıden ben benı uğraştıran bir konudur
anıa geçen hafta yavımlanan "Tarihin
Gidişi" başlıklı vazımı daha çok. guncel
ıç polıtıka olavlannın etkısınde kaleme
almıştım Le Monde gazetesı konm u so-
v ut olarak değerlendırme gereksemesını
neden duvdu, bılmıjorum Gerçı tanhe
bakı^açılan herzaman ıçın ılgınçolmuş-
tur, ama bugun dun>anın dort bıryanın-
da geçmekte olan toplumsal-polıtık olav -
lann bırtakımı. konuy u tazeleme gereğı-
nı duvurmuş olabılır Le Monde gazete-
sıne
Tanh sankı tersıne çalışıyor
Şaşmıcı ve duşundurucu bir durum
bu'
Gazetenın araştırmasına katılanlardan
Jacques Artali'nın şu sozlen ne ılgınç
" Tarih nerede iJerlemenin. nerede ge-
rilemenin belli olmadığı bir labirent: iler-
leme, gerileme kavramlan anlamsız kav-
ramlardır. o > uzden de, tarih için bir baş-
kaj*eometri, bir başka felsde gerek."
0>le>a, tanhın ılenyedonuk bırama-
cı \ar ıse sormakta haklı olmaz mıvız
Ona bu amacı kım \erdi7
Av nca tanhı bo> le bir guçle donanmış
savmak bız ınsanlan tembelleştırmıvor
Şuracıkta aklıma gelmışken vazıvere-
>ım Bırmılletvekılı. kaç >ıl oldu bıle-
mıyorum, \feclis kursusunden goğsune
\ ura \ ura. "Ben, Ulah'tan başka kimse-
\e hesap \ermem" demıştı Bızım. kımı
sıvasetçılen. "Tarihe hesap \ereceksin!"
dı>e korkutmava kalkmamız da buna
benzemnormu1
"\eririm"derhenf Ta-
nhle nerde karşılaşacaklar da hesap so-
rulacak7
Ancak burada ılgınç olan. Tanh'ın
Tann ıle benzeştmlmesıdır l^te sıze mis-
tik bir tarih \orumu'
Dostum Server Tanıllı bu araştırma-
da Pascal Bruckner'ın duşuncesıne katıl-
dığını belırttığıne gore bir deonungoru-
şunebakalım
"Ne umutsuz olalım, ne de ke>fimize
bakalım. Felaket çanlanna kapılıp akıl ve
irademizi elden bırakmavalım. En azın-
dan demokratik değerleri rehber edin-
meli. Kendi ilerlememiz kendimizin ese-
ri olacak, voksa gorunmez bir eün, ya da
Tann'nın değiL Son sozu bizim sö>le\e-
ceğimize asla inannıadan birçok cephede
birden savaşmava bakmalı."
Işte umutla umutsuzluğu bağdaştıran,
rahatlık \encı bırsoz Ben de SenerTa-
nılIı gıbı Bruckner'ın goruşune katılıyo-
rum
Tanh vuzy ıllardır yazılıvor ama ger-
çekte çok >enı bir bılımdır. boyle oldu-
ğu ıçın onda bırtakım buvuk guçler bu-
lunduğu a\untusuna kendımızı kaptır-
mavalım
Gerçı Tarıh'ıjazj ıle başlatmakyaygın
biralışkanlık olmuştur ama bence bunu
"mitolojiden tarihegeçiş" dıverek dızge-
leştırmek daha doğru olur Iİkel toplum-
da tanh yoktu, valnızca mitoloji vardı ve
mitoloji ınandırıcı ıdı
Istanbul Beledı>e Konservatuvan Tı-
vatro Bolumu'ndeyıllarca fonetık-dıksı-
yon dersı \erdım, bu arada hazırlık sını-
tında da mitoloji okutuyordum
Bir >ıl ılk derslenmden bınnde, Ze-
us'un zampara bir tanrı olduğunu karısı
(ve kızkardeşı) Hera'nın daonu çok kıs-
kandığını cıddı cıddı anJatırken (başka
nasıl anlatabılırdım') bir ogrencının kıs
kıs gulduğunu gordum gormezlıkten
geldım
V ıl sonundakı dersımde "ÇocukJar.si-
ze bu derste anlaffıklanm masaldır" de-
vınce. o ılk derste gulen çocuk. "'Vlasal
olur mu hocam, bunlan kitaplar \azı\or"
demez mı°
Mıtolojıyeınanmıştıçunkubıryıl ıçın-
de
Bız de tanhe ınartıyoruz
Kanada'dakı bıryerlı oymaktan okur-
>azar bın vetışmış. "Bizim oymağın ta-
rihini bir insanbilimci beyaz yazacağına
ben yazayım" dıye du^unerek oturmuş,
bu konuda bir kıtap yazmı>
<\ma o ne'
Bir mitoloji ımış o kıtap
>ukarıda ılkel toplumun tanhı olama-
yacağını soylerken, o toplumda değışık-
lık olmadığını anlatmak ıstemıştım Çun-
ku ılkel topium sınıfsızdı
Ben bu vazıda bir şe> daha soylemek
ıstıyordum. ama unuttum
ARADA BİR
HULUSİ METİN
htanbııl Baıosıı n\ ııkaılurııulan
Okul Öncesi Eğitim
Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nca hazırlanan "Okul Önce-
sı Eğıtım Kurumlan Yonetmelığı", 21 Temmuz 1996
tanh ve 22703 sayılı RG de yayımlanmıştır Yonet-
melığın amacı Mıllı Eğıtım Bakanlıgı na bağlı resmı
ve ozel okul oncesı eğıtım kurumlarının, yonetım,
eğıtım, kuruluş gorev ve ışleyışı ıle ılgılı esas ve usul-
lerı duzenlemektır (m 1)
Yonetmelık, 1739 sayılı Mıllı Eğıtım Temel Kanu-
nu, 222 sayılı llkoğretım ve Eğıtım Kanunu 3797 sa-
yılı Mıllı Eğıtım Bakanlıgı nın Teşkılat ve Gorevlen
Hakkında Kanun ıle 2916 sayılı Ozel Eğıtıme Muh-
taç Çocuklar Kanunu 625 sayılı Ozel Oğretım Ku-
rumlan Kanunu'na dayanılarak hazırlanmıştır (m 3)
"Çocuklann mıllı, manevı, ahlakı, kulturel ve ınsanı
değerlere bağlılıgının gelışmesıne yardımcı" olmak
(Yonetmelık m 5-a) ve çocuklara "toplumun sosyal
ve kulturel degerlennı" (m 6-ğ) benımsetmek, yonet-
melıkte yer alan amaç ve ılkelerdendır
"Toplumun sosyal ve kulturel (ekınsel) değerle-
n"n\n ne olduğu tartışmasına gırmeden anılan de-
ğerler kumesı merkezlı bir sınıflandırma yapılması,
kanımızca bıreyı ve gıderek toplumu daha lyı tanıya-
bılmenın bir yoludur
Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış olan-
lar, toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almamış
olanlar Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını al-
mış, aldıgı gıbı korumuş ve aynı koşulla devretmek
ısteyenler Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını
almış gozden geçırmış korunrnayadegerbulduğu-
nu korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyenler
Toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış, al-
dığı gıbı korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyen-
lerle, toplumun sosyal ve kulturel degerlerını almış,
gozden geçırmış ancak korunmaya değer bulduğu-
nu korumuş ve aynı koşulla devretmek ısteyenlerın,
değerlerın değışmezlığı ıle değışebılırlığı tartışma-
sında taraf olanlar ve olmayanlar
"Değerlerın değışmezlığı ıle değışebılırlığı" tartış-
masında taraf olanlara karşı olanlar "Değertenn de-
ğışmezlığı ıle değışebılırlığı" tartışmasında taraf
olanlara karşı olanlara karşı çıkanlar "Değerlerın
değışmezlığı ıle değışebılırlığı" tartışmasını somut-
laştıranlarla soyut kalmasını ısteyenler Toplumun
evrensel değerlerfe bağdaşan sosyal ve kulturel de-
gerlerını almış olanlar Toplumun evrensel değerler-
le bagdaşmasa da sosyal ve kulturel degerlerını al-
mış olanlar
Toplumun evrensel değerlerle bağdaşmayan. sos-
yal ve kulturel degerlerını değıştırme kararını almış
olanlar Toplumun evrensel değerlerle bağdaşma-
yan sosyal ve kulturel degerlerını değıştırme kararı-
nı almış olanlarla savaşmak kararını almış olanlar
Toplumun evrensel değerlerle bağdaşmayan sos-
yal ve kulturel degerlerını değıştırme kararını almış
olanlarla onlara karşı olanlar hakkında "bol-yonet"
kararını almış olanlar Toplumun evrensel değerler-
le bağdaşmayan sosyal ve kulturel degerlerını de-
ğıştırme kararını almış olanlarla onlara karşı olanlar
hakkında "uzlaştır - bırleştır" kararını almış olanlar
Toplumun evrensel değerlerle bağdaşmayan sos-
yal ve kulturel degerlerını değıştırme kararını almış
olanlarla onlara karşı olanlar hakkında "bol - yonet"
kararını almış olanlara karşı olanlar Bu goruşlerı
daha epeyce uretmek olası Onemlı olanı şu
Okul oncesı çocuklara "mıllı, manevı, ahlakı, kul-
turel ve ınsanı değerleri" ve "toplumun sosyal ve kul-
turel degerlen"nı benımsetecek olanlar çoğunlukla
yukarıdakı hangı sınıflandırmaya gırmekte ıse Turkı-
ye'nın geleceğını bugunden gormek olasıdır
"Çocuklann mıllı, manevı, ahlakı, kulturel ve ınsa-
nı değerlere bağlılıgının gelışmesıne yardımcı" ola-
cak (yonetmelık m 5-a) ve "toplumun sosyal ve kul-
turel değerleri" (m 6-ğ) benımsetecek oğretmenler
başoğretmen Atatürk'un seslendığı ve onların ye-
tıştırdığı oğretmenlerden olup oğretmen kıyımından
kurtulabılmış oğretmenlerın yetıştırdığı oğretmenle-
nn ogrencılerı olan oğretmen mıdır? Oyle ıse Ataturk
Turkıyesı yaşayacak demektır
Oral Çalışlar
İSLAMİYET
SÖYLEŞtLER
Cemalettin Hoca, İsmail Nacar,
Mehmet Metiner, Ali Yüksel, Salah
Jaber, Alain Krivine,
Abdurrahman Dilipak,
Abdülkerim Suruş
AfaYayıncılıkA Ş IstıklalCad BekarSok No 17
TateımıISTANBUL
Tel (0212) 245 39 67
(0212)244 43 62
Göl Masallan
Prof. Dr. CENGİZ KUDAV
0 kı masal anlatmak ı*tı\orum. bın çok uzak-
I
lardan \e çok eskı zamanlardan oburu bu-
ralardan ve bu zamandan bın elden obu-
ru bızden ıkı masal Japon vazar Akutaga-
va. Ra:>omon adlı kitabının ılk hıkâvesın-
de("Ejderha"da)>aşlı bırçomlekçıyı an-
ldtmaktadır Çok eskı gunlerde Tokugşo adında
bırrahıpvaşarmı^ Nara'da (Ko\ "un adı) kosko-
caman ve kırmızı burnu> la ala> edılır. "Kocabu-
run" dıve anılırmış Bir gece Kocaburun rahıp.
gol kıyısına gelmış bir başına salkımsoğutlerın
onune koyduf u bir karatahtaya "Bu martın üçiın-
cü günü gölden bir ejderha çıkacaknr" dıj e > az-
mış Çevrede Kocaburun'la ala> etmek. alışkan-
lıktan savılırmış ya, bu alavlara ıçerleven rahıp
de ıstemış kı oburlenne ovun o>na>ın ve bu kez
de o gulsun geçıp kar^ılanna
Ertesı gun bir soylentı kulaktan kulağa vayıl-
maya başlamış Golde va^avan ejderha. martın
uçundu goğe \ukselecek Kımılen ınanmamış
once duzmecedır. ovundur dıve Sovlentılerva-
yıldıkça yavılmı^. Nara"da her evde her verde
avnı^ev konu^ulur olmuş Sovlentı çevrekentle-
re kadarulaşırken bıre bın katılmiş kımılen goz-
lerıv le gormuşejderha> ı kımının deduşlenne gı-
rıpdılegelmış.şıırler.ezgılervazılmış Kuçucuk
golden bir ejderhanın pevdahldiımavacağını bı-
len akıllı kı^ılenn bıle ınadı kınlmı> "Neden ol-
masın" kuşkulanv la
O\unu duzenlerken Kocaburun'un tek amacı
çevre halkına bir o\un oynamakken ve oncelen
ıçten ıçten sev ınırken. dalga dalga ya> ılıp herya-
nı saran bovlentının birçok kentın ınsanını etkı-
ledığını gorup uzulur sovleme>e veltenıp urker
olmu^ Martın uçugeldıgınde. akınakın Nara'va
gelen ınsanlar doldurmuş golu ku^bakışı goren
butun tepelen
Gokvuzunde tek bulutun olmadığı pınl pınl
bir gun vesuslenıppuslenıp tepelen dolduran ın-
sanlarla ba> ram yenne benzemış ortalık Herkev
le bırlıkte ejderhavı gormeye (') gelen kocabu-
run. karatahtaya yazdığı bırtumcenın bu kadarın-
sanı na;>ıl surukledığıne akıl erdıremezken. gun
ılerledıkçe ovunun kendısını de çekıp sardığını
fark etmış
Saatlenn ılerlevışıne aldırmakb.ızın merakla
beklıyormuş kalabalık Kuçuk gol, çepeçev re ku-
şatıldığı bu kalabalıgın ortasında ly ıcene ufalmış
ve kalabalığa baktıkça Kocaburun'un aklı gıde-
rek kanşmış, kendı valanına ınanabılır mı7
Bu
coşku onu da etkılemeye başlamış sonunda Ne-
den olmasın11
Ejderhanın golden çıkıvermesını
dılemeve başlamış ıçınden. yalanının ezıklığı,
suçluluk duygusu da vıtıp gıtmış
Gunun yansı gende kaldığında. once bir bulut
kumesı gorulmuş gok> uzunde. sonra buyuy uver-
mış. hava kararmış. ruzgâr başlamış gol dalga-
lanmış ve bırden bastıran saganakla kalabalık bir
anda dağılmaya başlamış Kocaburun'un gozle-
rınde. golden gok>uzune \ukselen bir karartı be-
lırmış Eıderha çıkacak dıve vazan kendısı. ama
gormuş ışte' \ağmur dındığınde vanındakı >aş-
lı rahıbeve donmuş "Gordun nni?" "Gördum
va! Her vanı kapkara idL altın pençeleri parlıvor-
du)alnızca"demiş rahıbe Golden çıkıpgokvu-
zune y ukselen ejderhay ı gorenler gıderek artmış
Davanamamış Kocaburun bir gun anlatmış bu
hıkâveyı kendısının uydurduğunu. ama kımse
ınanmamış
Ev vel zaman karanlıklar ıçınde. bu zaman ay-
dınlanmamışvınede kalburdavokmuşvasaman
ıçınde Guzel ^nadolu'nundogubolgesındebır
gol varmış. doğan her gunun. sulanndan ışıklar-
la yukseldığı \an Golu ışıklary ukselmesıne yuk-
selmış de. sankı arka^ını doner gıdermış, \oru-
lup yıpranıp gelırmış gun batımında yenıden su-
lara gomulme>e
Hersesın her>erden duyulabıldığı. heryuzun
herverdengorulebıldığı zamanlaımış Dunvanın
kuçulduğunden sozedılırmiş bu vuzden Işte bu
kuçulen dunvada kendı bujukluğunde, gurultu-
nun ortasında kendı sebsızlığındeymış gol
Bırsabah voreden bınsı gol kıyısından geçer-
ken sabahın alacakaranlıgında pınl pırıl parlavan
bir halkanın genı^leverek >arı avdınlanmış su-
vun \ uzunde dağıldığını bu sırada sulann ka-
bardığını gormuş Sanmış kı bir varlık çıkıvere-
cek su yuzune
Sonra bir bakmış kabaran sular ışıklı halkalar-
la beraberçekılıp yok olmuş kıyılarda
Gun batımında kahvede anlatıyormuşgorduk-
lennı. bırkışı daha once aynı olava tanık olduğu-
nu soylemış. hatta kabaran dalgalann arasından
bir karartının once gorunup sonra vok olduğunu
eklemış
Sonralan başkalan da eklenmış. golde zaman
zaman bir tuhafM olduğunu sov leyen, daha son-
ralan bıryaratığın veşıl başının. hatta testeredış-
lı bovnunun bir an gorunup vok olduğunu gor-
duklennı -hem de gozlen ıle gorduklerını- sov-
leyenler çıkmış Soylentıler bıçım değıştırerek
va>ıldıkça. gorulene de canavarlık yakıştınlmış
sonunda Gun doğarken gol kıvısında merakla
bekleyenler oluvormuş artık
Once yerel basına konu olmuş goldekı bılınme-
ven yaratık. çok geçmeden tum ulke birçok TV
kanalından ve gazetelerden ogrenmış \'an Go-
lu'nde bir canavann yaşadığını Hayalı resımle-
rı çızılmış yeşıl başlı hınzır suratlı Yore halkı.
"TıpkTdemış. "görduğiimüzgibi*' Telefonhat-
ları tahsısedılmış "Canavanmızınadıneolsun?"
dıve, demokratik yontemlerle \an Dam adında
karar kılınmış Bu arada bılım adamlan da boş
durmuyormuş. verbılımcıler. gokbılımcılerkonu-
ya ılışkın çeşıtlı varsay ımlar. vorumlarve açıkla-
malarda bulunuyorlarmış
Yabanıl otların ekınlerı. y ukselen değerlenn
erdemlen kuşattığı. kemırıp tukettıgı ıstemler
artarken verecek bir şevlenn ıse artık kalmadıgı
unutulmuşbırsure Bugunun umutlan.geçmışın
sırlarında, geleceğın fallarında aran/rken "Bizim
cana*anmızVanDam"benımsenmış. sahıplenıl-
mış hemen
Golu bılme>enlergol canavannı bıiır olmuş,
Van'ı bılmeyenlerde Van Dam'ı
Varmı>mış. vok muymu^, masal mı>mış,ger-
çek mıymış, kıme ne
1
B12 çevırememışız yûzur
muzu yannın aydınlığına. bugunumuz alacaka-
ranlıklar ıçınde'
Jupon \azcır Rvımosıtte 4kıttaga\a Japonede-
bn atının ) emhkc, ı hareketı denen bir akımın ılk
ı uzurlanmlan olup 1920 leule \ azdıgt bu hıkaıe
ılk eserlerınden bırıdıı
TARTIŞMA
Herkes Yanlı...
M
emleketımızde
medvadenen
ınsanlanmızı
ıstedığı duşuncelere sevk
edıvor Bılıvor musunuz,
bazen neyın doğru
olduğuna, neyın yanlış
olduguna gazetelen
okurken \e televızyon
ızlerken karar
veremıvorum. karar versem
bıle. hep bu karar ve
çogunlukta olduğu vargı,
medvanın doğrultusunda
oluyor Işınen vahım tarafı.
bir de etrafımdakı
ınsanlann da avm şekılde.
benım kanaatıme gore
karar veremev ıp v ıllarca
bir "ideoloji"'> ı
savunduklan ve kendılenne
"soku" \ a da "sağcı"
kımlıgı verdıklen ıçın hep
aynı "soP >a da "sağ"
medvanın çızdığı volda
gıtmelerı \azık kı hıç bın.
ben dahıl. kendı kendımıze
şu soruvu sormuyoruz
Yahu burada ınsanlar
oluvor. bın haın
teronstlerın pususuna
duşerek can venvor bir
başkası orgutun mensubu
olarak v e bir ıdeolojı
savunduğu. bellı hakların
verınegetınlmesı ıçın
protesto edıp olum orucu
tutarak Her bınnın bir
amacı var dişandakı
ınsanlann da oyle. onun
ıçın yalnız amaç
dağrultusunda hareket
edılıyorve hukum
venlıvor Aslında medyada
bunu buv uk bir olçude
yapıyor. artık tarafsız
kalınamıyor Insan unsuru
tamamıyla yok edılıyor.
olen ınsan değıl,
hapıshanede bulunan
yasadışı bir orgutun
mensubu ya da pusuya
duşurulen bir asker ya da
polıs oluvor Bov le olduğu
ıçın de ınsanlarolaya
taraflı gozle bakıyorlar
Ne var kı şımdı yalnız bir
tarafın sesı çıkıyor.
sokaklara dokuluyor. evlem
>apılıvor protestolar
>ağdınlıyor ve gostenler
duzenlenılıvor Bunlann
arkasında elbette
so>lendığı gıbı sanatçılar.
>azarlar \e tabıı kı medva
da var Bırde tabıı. çok
onemlı. vabancı
mıllervekıllen, teronst
avukatlığına soyunan ınsan
hakları derneklen var
Kavbolan ınsanlar ıçın
protestolar duzenelendığı
zaman bu kadar ınsan ve
medva destek gostermedı
bırkaç kışı. sanatçı ve
vazarlardışında
televızvona çıkılmadı ve
Turkıye'nın avıbı dıve
demeç verılmedı bu
yaşanan hapıshane olav lan
Turkıve'nın avıbıvsa otekı
olaylar da Turkıve'nın
ayıbı"
•\caba obur hapıshane
mahkûmlannın haklarını
savunacak ınsan medya,
yerlı ve vabancı ınsan
haklan koruma orgutlen
var mı
7
'
Hapıshanelenmız eskıden
ben vabancı basına, ınsan
hakları koruma
derneklenne ve hatta fılm
vonetmenlenne ve
senanstlere bıle konu
olmuştu ve hıç gundemden
duşmemıştı Şımdı burada
vabancıların hapıshane
mahkûmlannı savunması
yenı bırolay değıl vanı
1
Şımdı bu merak neyın
urunuçok merak
edıyorum. neden şımdı bu
kadar ılgı gostenlıyor"'
Nıve daha once ılgı
gostenlmedı" Şımdı hepsı
bırleşıyor ve bu olay
Turkıve'nın buvuk rezaletı
ve dunvanın yuzkarası
olarak yajılıvor. vıne kotu
olan bız oluvoruz. kendı ıç
sorunlarımızı kendımız
halledemedığımız ıçın
"kotu çocuk orneği
mevdana çıkanlıvoruz ve
Av rupa tarafindan
"vargılanıyor" onun için
onlann vardımlarına \e
desteklerine lav ık
olamıvoruz!"
Bız de valnız kendimizin
ozeleştınsını yapanz ve
unuturuz kı buna benzer
olay lar obur ulkelerde de
ya^anmaktadır Aslında bu
hıçbır hatayı meşru kılmaz.
ama bızım buradakı
gorev ımız kendımızı,
hıçbır ulkeyle
kı>aslanmaksızın kendı
olçulerımıze göre
ele^tırmemız. kendı
değerlenmızı bılmemız.
aksı takdırde her zaman
kendımızı kıyasladığımız
ulkelere bağımlı ve onlann
yargı ve hukum olçulenne
muhtaç oluruz
Medvanın. taraflı
gruplann. yazarlann ve
»anatçılann televızyonda
verdıklen demeçlen de
ağzımızda gev elev ıp
duruyoruz Gormedığımız
bıroîav hakkında
yazarlann. sanatçıların ve
başka fıkır ve demeç veren
ınsanlann ıtıbarlarına ve
bılgılenne ınanarak
çabucak hıç duşunmeden
hukum verıvoruz, bu
Turkıve'de her olay ıçın
geçerl'ı
Bir de bu vuzden ınsanlann
olaylar uzenndekı tepkılen
fark]ı oluvor. adeta tepkıler
vonlendınlıvor Haberlerde
bırkaç asker olmuş ko>
bombalanmış ve masum
ınsanlara kıyılmış, bu
olay lara valnız sessız
bıçımde ofkemızı dıle
getınyoruz tlle bızı
bınlerının durtuklemesı mı
lazım" Mılletımızeo
zaman mı sahıp çıkacagız
ve sokaklara dokulecegız'
Bız kendı vatandaşımıza
başka turlu sahıp çıkamıvor
muyuz' Utanmamız
gereken bızlenz. ınsanlann
yuzkarası bızız Hep
bugune kadar sessız kaldık
ve bu savaşı normal saydık
Televızyondakı ve
gazetedekı kuçuk sutunlan
okuyarak karşısında
kahvelenmızı
yudumlayarak sadece bir
kuçuk ofke. bir uzulme
gosterdık. sırf vıcdanımızı
rahatlatmak ıçın
Haksızlığa uğrayan
herkese, hapıshanelerde
suçsuz vere tutuklandıklan
ve ışkence gorduklen
ınsanlan. masum ve
savunmasız oldurulen
ınsanlara sahıp çıkılmasını
ıstıvorum. >alnız olüm
orucunda vatan
mahkûmlara değıl
Medyadakı ve dış basının
haber mekanızması adeta
bir propaganda makınesı
gıbı çalışıyordu ve halen
çalışıvor
YEŞİM KOÇER
PENCERE
SİLİFKE ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosva \o 199^ 6^8 Esas 1994 888 Karar
Davacı Ismet Dogan \ekılı \\ -V^e Dogan taratından davalı Fatma Doğan ale_\hıne açı-
ian tapu ıptalı \e tescıl davabinın mahkememızde vapılan açık vargılamasi sonunda dava ko-
nuvu Sılıfke ılçesı \lukaddem Mah Bozdoğan Deresı mevkıı ^92 ada 1 parsel sa>ılı ta^ın-
mazın malık sutununun ıptalı ıle 1 2 hissesinın tlker Dogan 1 2 hissesinın Kevser Doğan
adma tapuva kavıt \e tescılıne karar venlmiş ancak davalı Mezıtlı kasabasi postane arka-
binda oturan (Mersınl Fatma Doğan (Gocen) adına karar teblıgı vapılamamış olduğundan
davalı adına ılanen teblığıne tlan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçensınde kararı temvız etme-
dığı takdırde ılamın kesınle^mı* olacağı hususu ılan olunur Basin 104456
\fUĞLA ASLİYE HLîKLK \IAHKEMESİ
Savı 1995 598
Davacı Ibrahım Ergun vekılı taratından davalı Oğuz \blanoğlualevhmeaçılanalacakda-
vabinın vapılan duruşmalan sırasında Marmaris Çoban Işhanı 5 "> adresınde ıkamet eden
davalı Oğuz ^slanoğlu adına ıjkanlan dava dılekçesı bıla teblığ lade edılmış zabıta man-
fetıv le v apılan tahkıkatta da adı geçenın sanh adresının tespıt edılemedığı bıldınlmış olmak-
la davalı Oğuz''ıslanoğlu nun H VRK. nun2n-3" maddelengereğınceduruşmanınbı-
rakıldıgı 11 10 1996 gunu saat 10 0^ te Mugla Aslıve Hukuk Mahkemesı duruîma salonun-
da hazır bulunması \e\a kendısını bir vekılle temsıl ettırmebi aksı halde duru^manın vok-
fufiunda devam ederek karar venleceâı ılanen teblıö olunur 1 4 1996
Basın 8i(T2~
Baecılar'da
SATILIK
sahıbınden 100 metrekare
511 70 19
daıre
VIERSİN ASLİYE 4. HUKÜK
MAHKEMESİ
EsasNo 1994 359
Davacı SSKGenel Mudurluğu vekılı \\ GulserenDe-
mırhan tarafindan davalı Fevzı Oral alevhıne açılan ala-
cak davasının vapılan duruşmasında venlen ara karan
gereşınce Davalı Fevzı Oral ale>hıneaçılan ve halen ha-
kımlığımızde devam eden tazmınat davasında adı geçen
dav alıya duruşma gunu ıle dav a dılekçesı teblığ edıTeme-
mış \e adreslerı de tespıt edılemedığınden ılanen teblı-
gat vapılmasına karar venlmış olmakla. Karar gereğınce
yukarıda adı vazılı davalı Fevzı Oral'ın duruşmanm bı-
rakıldığı 21 10 1996 gunu saat 9 OO'da Mersın 4 A.slı>e
Hukuk Mahkemesı duru^ma salonunda hazır bulunması
vev a kendısını bir vekılle temsılettırmesı. aksı halde >ar-
gılamaya vokluğunda devam edıleceğı hususu davetıve
verıne geçerlı olmak uzere dava dılekçesı ve duru;?ma
gunu ılanen teblıg olunur 28 3 1996 Basın 83741
Epik ŞiiP
Ya da Destan
Tarih kımı donemde destanlaşır, şııre donuşur da-
yanılamazbırçekımgucuneenşır, 'geçmışzaman'hk-
tan kurtulur, geleceğe donukleşır, kuşaktan kuşağa,
dılden dıle, bılınçten bılınce, dalga dalga yansır, olum-
le yaşamı butunleştırıp olumsuzleşır, sanata donuşur,
tarıhçılerın malı olmaktan çıkar, şaırlere esın venr
isa'dan once 9'uncu yuzyılda yaşadığı soylenen
Homeros, Troya savaşını şıırleştırdı Vergilius (İO
1 'ıncı Yuzyıl) Roma'nın kuruluşunu dıle getırdı, Fir-
devsi (İS 10'uncu Yuzyıl) Şehnamesı'nde iran - Tu-
ran savaşını anlattı
20'ncı Yuzyılda bızım Ulusal Kurtuluş Savaşımızın
destanı yazıldı Nâzım Hikmet'ın şıırınde olumsuz-
leştı yenıden varoluşumuz
•
30 Ağustos'u, yalnız bir askerı zafer saymak sığlı-
ğına duşmeden anmak gerek1
Anadolu'nun bınler-
ce yıllık yazgısında verılen karar gunudur 30 Ağus-
tos
Son gunlerde Ulusal Kurtuluş Savaşımızı azımsa-
mak ısteyenlerın ortaklığı pekışıyor Buna karşın va-
roluşumuzun bılıncını taşıması gerekenlerın dağınık-
lığı, edılgınlığı bolunmuşluğu huzun venyor
Oyleyse huznu gorkemlı bir sevıncın onuruna çe-
vırmek ıçın şaıre başvurmalı
Şaır kım?
"Uç ŞehıtlerDestanı''nda Fazıl Hüsnü Dağlarca:
Bir muhabbet sarmıştı her yonu,
Vatanı ve bızı seven,
Çoğalmıştık bir uçtan bir uca ruya gıbı,
Buyuyordu ova kendılığınden
Neydı damarlanmızda çoğalan, çoğalan?
Neydı bu tepenın ardP
Içımızde sadece vatan değıl,
Yeryuzu kadar bir şey vardı.
Ateş mı gelırmış yel mı esermış?
Akıyoruz, hayatımız nerde pek bellı değıl
Kurtulmuşuz bedenden artık,
Kımse ayaklı, ellı değıl
Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Aydınlanma Devrımı ol-
masaydı Dağlarca olur muydu?
Olmazdı
30 Ağustos'un anlamı, bugun ıçımızde yaşayan Fa-
zıl Husnu Dağlarca'nın sanatının ve kımlığının de an-
lamıdır
•
30 Ağustos tarıhte ılk kez bir mazlum ulusun em-
peryalızme karşı yengısını vurguluyor, yıne tarıhte ılk
kez fslam dunyasında 'Aydınlanma Devnmı'gerçek-
leşecektır 20'ncı Yuzyılda Anadolu, uç kıtayı bırleş-
tıren uygarlık beşığı goçleryolu, ınançlarkarması, kat
kat ıstıflenmış tarıhsel zamanlann toprağı, bir halkın
yenıden varoluşunu yaşıyor
Kolay mı?
Değıl
Guç mu'
Evet
Bugun, nufus patlamasıyla goçlerle sıyasal kav-
ga>ar\a, sermaye bırıkımının sancılarıyla. etnık çatış-<
malaıia, dınsel ve mezhepsel çelışkılerın kârmaşasın-
da yaşayan Anadolu varoluşunun tarıhsel bılıncıne
yakışır onurlu çozumu bulacaktır Guncel halımıze
bakıp ne dostlar huzunlensın ne duşmanlar umuda
kapıisın
1
Ne etnık bolunmenın tuzağına duşeceğız,
ne şerıatın karanhgına yuvarlanacağız
Dıbe vurduğumuz anda doğacak tepkının gucunu
şımdıden hesap edemeyenler, şaşıracaklardır
Tanhımız kımlığımızdır
Yok edılmek ıstenmıştık
30 Ağustos, varoluşumuzun yengısınden gayrı bir
şey değıl
Bana (nanmıyorysanız şaırlere sorun*
Dağlarca ya sorun
Nâzım'a sorun
1
• ÇELIK • HALUK LEVENT
• VEDAISAKMAN • AYKUT-HAKAN-AYŞE
• MUZAFFERÖZOEMİR •KUBAJ
• GRUP MASK • HAKKI ÇOPUROGLU
ATATÖRK VE BARIŞ
KONSERİ
HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU
31 AĞUSTOS SAAT 2 0 . 0 0
DUZENLEYEN
ATATURKÇU OUŞUNCE DERNEĞI
ISTANBUL MERKEZ ŞUBESI
DÜNYA BARIŞ GÜNÜ
j , DAVETIYETEMINYERLEfJİ
t ADD İsf Mrk. Şb (0212) 272 6218 • Kadıköy Şb (0216) 418 36 46
• Bakırköy Şb (0212) 570 29 22 • Kartal Şb (0216) 395 99 95
• Vaktorama Gışeten (Taksm Nışantaşı, Suadıye, Galenaj
ILAN
T.C.
ASLHT 2. HUKUK
MAHKEMESİ
Savı 1996 60
Hıdavet Yıldırım taratından Hasan Kaçar alevhıne açı-
lan menfı tespıt davasımn vapılan vargılamasında
Davacı dav a dılekçesinde davalıdan660kgÇavkurça-
vı almak uzere anlaijtıâını karşılıfiında Pamukbank şu-
besının 30 1 1996 tanh 9415079 nolu 100 000 000 - h-
ralık çek verdığını. davalının anla^mava uvmavarak çayı
teslım etmedığını davalının kav ıplara kan^tığını ılen su-
rerekçek uzenneıhtıvatı tedbırkonularak ıptalı ıleborç-
lu bulunmadığının te^pıtıne karar v enlmesını talep etmış-
tır
Davalı Hasan kaçar ın adresi zabıtaca vapılan araıtıa-
lara rağmen bulunamadığından ılanen teblığıne karar ve-
nlmış olmakla davalının duru^ma gunu olan 8 10 1996
gunu tum delıllenvle bırlıkte mahkememızde hazır bu-
lunması veva kendısını bir vekılle temsıl ettıımesı aksı
takdırde yargılama>a vokluğunda devam olunarak karar
verıleceğı. dava dılekçeM teblıgı verıne kaım olmak uze-
re ılanen teblıâ olunur 5 " 1996
Basın 98993