Katalog

CUMHURİYET 30 AGUSTOS 1996 CUMA 14 KULTUR ABye Rona'yı kaybettik Kültür Senisi - Türk sinemasının güçlü oyunculanndan sinema ve tiyat- ro sanatçısı Aliye Rona, geçirdiği be- yin kanaması sonucunda bakım gör- mekte olduğu Pendık Özel Sevgi Yuya- sı Huzurevi'nde yaşama veda etti. Ön- ceki gün gece yansı saat O2.3O'da ya- şamını yitiren Rona 75 yaşındaydı. Sevgi Yuvası yetkilileri. Rona'nın bazı aile üyelerinin yurtdışında bulun- duğunu belirterek. onlann gelmestn- den sonra cenaze töreni yapılacağını açıkladılar. Geçen aylarda yüksek tansiyon ra- hatsızlığı nedeniyle felç olan sanatçı. bir süre Bakırköy Fizik Teda\ i ve Re- habilitasyon Merkezi'nde tedavi gör- müş. sonra>ında Pendiktcki lıuzurevin- de bakıma alınmıştı. Son olarak 22 ağustosta Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı ıle bir grup Bakırköylü sanatçının ziyaret ettiği Rona"nın 50. Sanat Yılı kutlama- sı için hazırliklar yapılması kararlaştı- nlmıştı. 1921 yılında Suriye'de dünyaya ge- len Aliye Rona. tiyatro yaşamına 1940 başlannda Kadıköy Halkevi'nde kar- deşi Avni DiUigil ile başladı. 1947 yı- lında ise sinemaya yönelen sanatçı ye- di yıl boyunca Ülvi Uraz, Avni Dill»gil. Arena tiyatrolan ve İzmir Şehir Tiyat- rosu'nda çeşitii oyunlarda rol aldı. 'Ke- rim'in Çilesi' (1947) adlı müzikal gül- dürü ile ilk sinema deneyimini yaşayan Rona, 1969lardan itibaren artık bel- leklerde kemikleşmiş sert, töreci, güç- lü ve taviz vermez anne kimliğine bü- rünüyordu. 'Zehirii Şüphe' (1950), 'Hepimiz Kardeşiz' (1965), 'Zalimler' (1967), 'Son Gece' (1968). 'Kuyu' (1969) filmleriyle Altın Portakal ve Al- tın Koza gibi peş peşe gelen ödüller alan Rona, bu güçlü karakterin aranı- lan ve değişmez oyuncusuydu. Türk sı- nemasının önemli yapımlanndan 'Yı- lanlann Öcü' (1962) ve son olarak 1981 yılında çevrilen 'Yılanı Öldürse- ler' filmleriyle en başanlı oyunlannı ortaya koyan Aliye Rona, yaklaşık 55 yıllık sanat yaşamına yüzlerce film ve 38 ödül sığdırmıştı. Rona, son röportajlanndan birinde. son isteğımn Atatürk'ün annesi Zü- beyde Hanım'ın hayatını canlandırmak olduğunu belirtmiş ve karşılaştığı sı- kıntılardan söz ederek sinema dünya- sının ünlülerine ve SODER'e sitemde bulunmuştu. "Ömrüm kısakiı galiba. boyuna çekiyorum. Şu an 10 parasızım. memleketim utansın. SODER'e, Hülya Koçyigit'e çok teşekkür edivorum. Bir defa bile olsun gelmedi. SODER aslın- da hiç olınamalıydı. 30 vıldır bu işi >a- pıyorum. Ölmeden önce son olarak Ata- türk'ün annesini ovnamak istivorum." 'Onparasızım, memleket utansın'Yazanmız Zeki Coşkun'un, gazetemizde 21 Temmuz 1996 tarihinde yayımlanan 'Bırak Yakamı Aliye Rona' başlıklı yazısından "bir bölüm sunuyoruz: "Son durakta Aliye Rona var şimdi. Yarı felçli olduğu için, yeğeninin evinde kaldıgı, kimsesizliği bir iki ke: gazetelerin magazin eklerinde çıktı. Yine gazetelerden ögreniyomz. hastaneye kaldınlmış... Yesilçam'ın 'Aliye Anası'. her ne kadar. kartondanmıs gibi dıırsa da belli bir hayatiyel taşıyan Jilmlerin şaşınaz. otoriteı; kibirli. kişilikli. dedigim dedikçi ana "karakter"/ Aliye Rona, hastu yatağında. kendini ziyarete gelenler karşısında da 'roVünden ııslu taviz vermiyor... Gerçek vaşamında da /ilmlerindeki gibi katı ve drama yatkın. Gözlerini kısıvor konuşurken dili acılaşıvor. Kapısını çalmayanlara teşekkür ediyor. Kinci mi? Pek denemez, ol.sa olsa özellikle köv filmlerinde çizdigi karakter gibi töreci. Öcüm alınmalı, öcüm" diyor sanki. "kan yerde kalmamalı". Öyle bir damar var Aliye Rona'da. Olmasa. şublonlaşmış zengin oglan - yoksıtl kız. zalim aga - mazlum köylii senaryolarından iiretme filmlerde o dirayetli ana tipi olanca sahiciligi. olanca gerçekligiyle beynimize yerleştiremezdi. Öyle olmasa, felçli hasta vatagında sıııvtımıza liiküriircesine "On parasızun, memleket utansın" demezdi. ...Son durakta Alive Rona dııruyor şimdi. Felçli. tyileşme istegi duvmıtvor, çaba göstermivor. "Memleket utansın" diyor. Tıpkı Yılanlann Öcü ndeki Irazca rolünde, kendisine Altın Koza'da en iyi yardımcı kadın ödülünü getiren Kuyu da Yılanı Öldürselert/f olduğu gibi katı. hırslı. onurlu. direngen. hesap soruvor... Ünlü sinema oyuncusu Cary Grant'ın yaşamını konu alan yeni bir kitap, heyecanlı bir casusluk romanına benziyor HoflywoocPutı Ingfliz casıısları... Kültür Servisi- lngiliz tiyatrosu. Ame- rikalılann her zaman ilgi alanına girmiş- tir. Başkanlan Lincoln. lngiliz bir oyun yazannın, Ingiltere'de geçen komedisi "Our AmerieanCousin" (Amerikalı Ku- zenimiz) sırasında bir cinayete kurban gitmişti. Katili ise Shakespeareüzerine uzmanlaşan tiyatrocu bir aileden geli- yordu. Ingilizlerdebaşındanberi Holiy- vvood'la ilgilendiler: Eton ve Oxford gi- bi seçkin eğitim kurumlannda eğitim gö- ren oyuncu Donald Crisp. sinema kari- yerine 1915 yılında "Bir l'lusun Doğu- şu"nda ünlü yönetmen D.VV.Griffith'e asistanlık yaparak başlamış. aynı yıl Charlie Chaplin -TheTramp" filmiy- le dünyaya adını duyurmuştu. Ancak İn- gilizlerin Hollyvvood'da kurduklan "im- paratoriuk" özellikle 19301u. 19401ı yıllarda, savaş rüzgârlannın estiği dö- nemde asıl görkemine kavuşmuştu. ln- giliz sinema sanatçılannın casusluk yap- tıgı iddiaları da bu döneme rastlar. Gra- ham McCann'ın önümüzdeki günlerde ingihere'de yayımlanacak kitabı u Car>' Grant: a ClassApart"(Cary Grant: Ay- n Bir Sınıftan) adlı kitabı. ünlü sinema sanatçısı Cary Grant'ın yaşamını bu çer- çevede inceliyor. Kitapta. Cary Grant'ın lngiliz gizli servisinin ünlü siması. çalışmalannı New York'ta sürdüren Sir VVilliam Step- henson tarafından Hollyvsood'un sağ kanadını "vakın takibe' almak üzere 'gözlemci' olarak göre\ lendirildiği iddia ediliyor. Cary Grant'ın hedeflerinden bi- rinin. ünlü oyuncu Errol Flynn olduğu söyleniyor. McCann'ın kaynak olarak sık sık başvurduğu kitaplardan. Charles Higham'ın yazdığı "Errol Flynn'ın Anlatılmamış Hikayesi"nde. gerçekte Carv Grant *Car> Grant: Ayn Bir Sınıftan' başlıklı kitapta. Cary Grant'ın İngiliz gizli servisinin ünlü siması Sir \\ illiam Stephenson tarafından Holh\>ood'un sağ kanadını 'vakın takibe' almak üzere *gözlemci' olarak göre\ lendirildiği iddia ediliyor. Cary Grant'ın hedeflerinden birinin, ünlü oyuncu Errol Flynn olduğu söyleniyor. Bir başka kitapta ise oldukça zayıf kanıtlara dayanılarak Fly nn'ın S'azi ajanı olduğu belirtilivor. Errol Flvnn oldukça zayıf kanıtlara dayanarak Fly- nn'ın Nazi ajanı olduğu ve Japonlara Pe- arl Harbour baskınını hazırlamalannda yardımcı olarak bilgiler sızdırdığı belir- tiliyor. 1930'lu yıllarda. Hollywood'da olduk- ça kalabalık bir İngiliz nüfusu bulunu- yordu. Bu dönemde California'da 22 kri- ket kulübünün bulunması, oradaki lngi- lizlerin varlıgı konusunda bir ipucu ve- riyor! Aynı dönemde, lngiliz yanlısı filmler de yapılıyor ve çok sayıda izle- >ici çekiyordu. Bu filmleri lngiliz yö- netmenler yapıyor. filmlerde lngiliz oyuncularoynuyor, izleyicileri de genel- de tngiliz oluyordu. Ülkelerinden uzak bir köşede. kendi kiiçük Ingiltere'lerini yaratmışlardı Ingilizler. Ancak 1939 Eylül a\ındasa\aşınpat- lak vermesiyle. bu 'lüks hayat' büyüsü- nü yitirmeye başladı. Hollyvvoodiu In- gilizler. ülkelerinden çok uzakta olmala- nna karşin. savaşta bir vatani görev üst- lenmek istediler. Üstelik çoğu. savaşa katılmak için yaşını başını çoktan almış- tı. Kimisi. başka savaşlarda lngiltere">e hizmet etmişti. 1939 yılında VV'ashing- ton'ın lngiliz elçisi Lord Lothian. İngi- liz oyuncu ve yönetmenlerden oluşan bir delegasyona. Hollyvvood'daki Ingilizle- rin savaş sırasında ülkelerine verebile- cekleri en önemli hizmetin. tngiliz yan- lısı filmler yaparak mümkün olabilece- ğini söyledi. Bu açıklama, basında pek olumlu karşılanmadı. Hatta birdergide. Amerika'da yaşayan lngiliz sinemacıla- nn hemen *eve' dönmesi gerektiği söy- lendi. Bu tür tepkiler, Hollywood Ingilizle- rini çeşitii yönlerden etkiledi. Cary Grant, savaş boyunca üniforma giymeyi reddetti. 1939 yılında çevirdiği "Gunga Din"den. 1944 yılında çevirdiği "Desti- nationTokyo" filminedek. hiç üniforma giymedi. sözünü yerine getirdi. Bu ara- da Amerikan vatandaşlığına alınınca. ye- ni ülkesi adına savaşa katılmayı istedi ama reddedildi. Avustralyalı pasaportu taşıyan Errol Flynn da aynı sıralarda Amerikan \atandaşlığına alındı. O da tıpkı Grant gibi yeni ülkesine hizmet is- tedi ama. sağlık nedenleriyle geri çevril- di. Cary Grant'ın tersine, Errol Flynn sa- vaş sırasında pek çok savaş filminde rol almıstı. 1945 yılında çevirdiği "Objecti- ve Burma" ise tartışmalara yol açtı. Bur- ma'da yalnızca Amerikalılann savaştığı izlenimi veren ve lngiliz ordusunu gö- zardı eden film, Londra'da gösterime gir- dikten üç gün sonra gösterimden kaldı- rıldı. Basında çıkan bir karikatürde. Er- rol Flynn, elinde filmin senaryosuyla ln- giliz bir askenn hayaletinin önünde gös- teriliyordu. . . ... ^.. The Observer gazetesinde yer alan Philip French imzalı yazıda, Errol Fly- nn'ın Nazi casusu olduğu söylentileri- nin bu gibi olaylardan da kaynaklanmış olabileceği söyleniyor. Flynn'ın Alman gizü servisinde görev li Dr.Hermann F.Erben ile dostluğu da şüpheleri güç- lendirmişti. Flynn'ın vakın arkadaşı Da- vid Niven ise. bu iddialann asılsız oldu- ğunu belirterek. ünlü oyuncunun savaşı 'komik' bulduğunu anlatıyor. Niven. Flynn'ın şu sözlenni anımsıyor: "Neyse ki üç pasaportum var. Amerikan. Rus ve tngiliz. Onlar savaştan vazgeçene kadar ben işime geleni kullanacağım." Yıllardırtartışılanamabirtürlükanıt- lanamayan bu iddialar, gerilimli casus- luk filmlerini çok se\en Hollyvvood'un, kendi tarih çekmecelerinde belki bir iki tane de gerçek film öyküsü olabileceği- ni düşündürürken, Errol Flynn'ın Adolf Hitler ile komik bıyıklarından öte bir yakınlık taşıyıp taşımadıkları da hâlâ merak ediliyor! 27 yaşındaki Azeri sanatçısının bundan bövle konserk'rinde başta ustalarla işbiriiği yapmasının zamanının geldiğine inanıyoruz. Bin kişilik salonlardan beş bin kişilik mekanlara zıplavan Aziza. yenilik aramazsa yine o çaph konseıiere dönmek zorunda kalabilir. (Fotoğraf: DEVRİM BAR.AN) Açıkhava, Aziza 'ya yaramadı CUMHUR CANBAZOĞLL Önceki gece üçüncü kez lstanbullu müziksev erlerin karşısına çıkan "etno-cazın Doğulu Prensesi' .-\ziza Mustafa Zadeh. beş bin kişilik Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nun dörtte üçünü doldurarak Almanya'dan sonra Türkiye'de de hatın sayılır bir kitlenin beğenisini kazandığını gösterdi. Harbiye Açıkhava'da Aziza'yı dinlemeye gelenlerin büyük bölümü 20-35 yaş kuşağındandı. Israrlı ıslıklar altında siyah elbisesiyle sahneye süzülüp Türkçe iyi eeceler" dileyen. sonra Fngilizceyle devam eden Aziza. o ana kadar seyircilerinin gecesinden 25 dakika çalmıştı; ama bir buçuk saat boyunca ara vermeden on üç kompozisyon seslendirerek kendini affettirdi. Repertuvan Azeri parçalardan, tngilizce klasiklerden ve her konserde babası Vagıf Mustafa'ya adamayı âdet haline getirdiği parçadan oluşmuştu. Parçalar arasında en fazla alkışı bir Azeri halk ezgisi Aykızia aldı Aziza. Ancak, Aziza'mn konserdeki müzikal performansı albümlerdekinden daha üstün olsa da seyirciyi alıp götürecek. temponun düştüğü anda ritmik bir ezgiyle havayı değiştirecek karizmayı yakalayamadığı anlaşılıyordu: piyanodaki üstün yetenegini sergilemekle meşgulken sık sık dinleyenlerin dikkatini yitirme riskini yaşadı sahnede; tef ve kongayla folka geçtiği anlarda bile seyircisinin büyük bölümü ondan kopuktu. tam ki 'bis' bölümünün ilk parçasında bize çok yakın ritmik ezgilere girinceye kadar. Kendi adını verdiği Aziza Mustafa Zadeh, Ahvays, Danco of Fire, Seyenth Truth adlı dört albümü var Aziza'nın. Aldığı klasik müzik eğitimını. babadan gelen caz ruhuyla ve Azerbaycan'ın zengin halk müziğiyle birleştirerek sesini de iyi kullanarak etno-caz kulvanndan Avrupada tanınmaya başlayan 27 yaşındaki Azeri sanatçısının bundan böyle konserlerinde başka ustalarla işbiriiği yapmasının \aktinm geldiğine inanıyoruz. Aziza'yla ortak sahne alacak bir başka virtüözün onu gölgelemek yerine müziğine yeni yollar açabileceği. özellikle vurmalılarda Aziza'nın - düzenlemelerine bir renk geleceği ortada. Bin kişilik salonlardan beş bin kişilik mekanlara zıplayan Aziza. yenilik aramazsa yine o çaplı konserlere dönmek zorunda kalabilir. Y A Y I N E V L E R İ N Î N Y E N İ D Ö N E M İ . . . Psikoloji dizisinde çocuk HİLYAYNLARI Hıl Yavınlan'nın 1W6 yayın progra- mına aldığı kitaplardan ilki "Felsefe Dı- ais\" kapsamında yayımlanacak. Max NVeber'ın Protestan Ahlakı ve Kapıta- lızrıun Rıılııı'. "Tarih Dizisi'nde Ilber Ortaylı'nın 'Imparatorluğıın En L'zıın )üzyılı\ WilliamHale'in 'TürkiveOnlu ve Devlet- l7H9'dun Günümüze' \e ErnstGeller'ın Isiam 'da Tophıın ve Devlet'. Sinema Dizisi'nde Je- an-ClaudeCarriere'in Sınemanın Gizli Dili'. Sanaı Dizisi'nde Arnold Huııser'm 'Sanatın Toplumbılı- ım '(AhmetCemal'in çev irısiv le). LeonardoDa Vln- ci'nin 'Defierler'ı (2. baskı, turhan llgaz çev irısiy- le)ve.A.BülentAlaner'in SfiizikTahhineGihş'. Ed- «ardSaidm 'Kiilriir \ e Enıpeıycılizııı' t (Necmıye Al- pay çev irisiyle) yayımlanacak. Yıida iki kitap vavımlamak üzere başlayan Hil Kül- tür ve Toplum Dizisi'nın ikınci kitabı ise Meral Öz- bekedıtörlüğünde KaınusalAlan başlığıylayayım- lanıyor. CBVIYAYNEVİ Cem Yayınev ı önümüzdeki dönem de çok yönlü ya- yıncılık aniayışını sürdürüvor. Bir yandan edebiyat ağırlıklı kıtaplar, öte >andan tarih. psikoloji, sosyo- loji kitapları yayına hazırlanıyor. Edebivat kitapları arasında Ahmet Ümit'in yeni türden bir polisiye olan 'Sis ve Gece' adlı romanı ekim a>ında okurla buluşacak. L'staca oluşturulmuş bir entrikanın ıçinde günümüz Türkıyesı'nden port- relenn çizildiği Sis ve Gece', ülkemizde polisiye ro- man var mı. yok mu tartışmaîanna yeni bir boyut getirecek nitelikte bir kitap. Cem Yayınev i'nin başlattığı psiko- loji dizisi sürüyor. Alfred Adler'in Sonınlıı Okııl Çocıığıı' ile Çocuk Eğiıinu' adlı kitapları yayımlandı. Hans Zulliger'in 'Çocııkta Ruhsal Bozuklııklar Tedavisi'. Sııçlıı Çocıık- lar' ve 'Çocuk Mahkemeleri' ile Çocuk Vicdanı ve Biz'adlı yapıtlarıyla. GustavHansGraber'in Kadın Psikolojısi 'adlı kitabı ise basıma hazırlanıyor. Aynca. Muhittin Ünal'ın Türk Kurtulıış Sava- sı nda Çerkesler in (Kıızey Ka/kasyalılarj Rolii' ad- lı kitabı da önümüzdeki dönem Cem Yayınevi'nin programı içinde yer alıyor. Don Kişot karikatür yarışması somıçlandı Kültür Senisi - Genç Pamukbank Sanat Etkinlık- leri çerçevesinde düzenlenen 'Yaşasın Don Kişot Ka- rikatür Yanşm&sf nın sonuçlan Cıragan Q Jazz Bar'da düzenlenen. sanatçı ve karikatüristlerin de bulundu- ğu bir kokteylle açıklandı. 3-7 eylül tarihleri arasında Harbiye Açıkhava Ti- yatrosu'nda gerçekleştirilecek olan 'Don Kişot- Bir Delinin Düşleri' gösterisi kapsamında yapılan v e 'gü- nümiizde Don Kişot' temasının ışlendıği karıkatür ya- rışmasında 100 mılyon TL'lik birincilik ödülülü. >a- rışmaya Samsun'dan katılan kankatürist EnginSelcuk kazandı. Selçuk ödülünü. oyuncu ŞenerŞen'in elin- den aldı. Karikatürcüler Derneği Özel Ödülü. Ahmet Avkanat'ın olurken 3 başan ödülii Kadir Doğruer. IVİarek Brozowski ve Oğuz Demir arasında paylaştı- nldı. 175 karıkatüristın 324 vapıtla katıldığı yanşma- da. sergilenmeyedeğerbulunan 60yapıt. 3-7 eylül ta- rihleri arasında Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda sah- nelenecek 'Don Kişot - Bir Delinin Düşleri' gösterisi boyunca Harbiye Açıkhava Tıyatrosu'nda. ardından Sultanahmet'teki Karikatür Müzesı'nde sergilenecek. Ödül törenine katılarak söz alan. St. Petersburg Ba- le Ti>atrosu koreografı Boris Eifman. *Don Kişot'un klasik ve modern baleyi birleştiren en önemli örnek- lerden biri oldugunu belirtti. Bu gösterinin gerçek hayatın bir kopyası oldugu- nu söyleyen Eifman. öykünün ızleyenleri çılgınlık. yüreklilik ve aşk kavramlarını sorgulamaya çağırdı- gını belirtti. Tören Kerem Görsev Trio'nun verdigi küçük bir konserle sona erdi. Barış Karikatürleri Sergisi ^ — Kültür Senisi- Karikatürcüler Derneği. 1 Eylül Dünya Banş Günü'nde Istanbul, Ankara ve Yalova'da aynı anda "Banş Karikatürleri Sergisi" açıyor Karikatürcüler Derneği üyelerinin ortaklaşa düzenledikleri sergilerde, Banş Karikatürleri sergilerinden biri derneğin Yerebatan Sarnıcı çıkışındaki sanat galerisinde 1 Eylül pazar günü saat 15.00te açılacak. Açılışta Tayfun Sever ve arkadaşlannın müzik dinletisi de yer alıyor. Dernek üyeleri. sergi ile ilgili olarak yayımladıklanı mesajda. yetkilileri 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde banş için çaba göndermeleri konusunda uyanyor ve "Hemen Şimdi Barış Dolu Bir Ülke ve Dünya Istiyoruz" diyorlar. Kalimephaba' fotoğraf sergisi Kültür Senisi- 1 Eylül Banş Günü nedeniyle -' düzenlenen, Türkiye ve Yunanistan'da ıkişer fotoğrafçının yapıtlannın yeralacağı "Kalimerhaba" < isimli fotoğraf sergisi. 1-7 eylül tarihleri arasında Mimarlar Odası'nın Yıldız Dış Karakol Binası'ndaki i 'Kent ve Yaşam Galerisı'nde açık kalacak. ; Istanbul'daki 11 meslek odası ve Istanbul Barosu tarafından desteklenen sergı. Ege'nin iki yakasına bir banş çağrısı olmayı hedefliyor. Sinan Şanlıer. Yorgos Kousagiannidis. Aclan üraz ve Yorgos Theodoulidis. '. sergiye katılan sanatçılar Reşat Nuri Güntekin haftası 1 Kültür Senisi- Inkılap Kitabev i. Türk yazın yaşamına • damgasını vurmuş Reşat Nuri Güntekin'in ölümünün 40. yılı nedeniyle okullarda Reşat Nun Güntekin Haftasf nın kutlanması ve daha sonrakı yıllarda da bunun bir gelenek haline getirilmesi yönündeki talebini Milli Eğitim Bakanlığı'na biîdirdi. Güntekin'in bütün kitaplannı basan yayınevinin yetkilileri. talebe olumlu bir yanıt alındığı takdirde. böyle bir haftanın kutlanmasının Türk yazın vaşamına ve Güntekin'e olan ^av gının bir ifadesı olacağını ' belirttiler. Don Kişot'un biletleri tükendi Kültür Senisi-Genç Pamukbank Sanaı Etkinlikleri çerçevesinde. St. Petersburg Bale Tiyatrosu'nun 3-7 eylül tarihleri arasında sergileyeceği "Don Kişot. Bir Delinin Düsjleri' gösterisinin tüm biletleri tükendi. Grup Mask, Evrensel Kültür Merkezi'nde Kültür Servisi -Evrensel Kültür Merkezi'nin I Eylül Dünya Banş Günü dolayısıyla düzenlediği konserlere Grup Mask da katılıyor Topluluk. 1 Eylül ve 17 eylül , günlerinde saat 19.00'da Evrensel Kültür Merkezi'nde ? iki konser verecek. 1994 yılında Cem Canbay tarafından kurulan Grup Mask. rock-blues ezgileri taşıyan, evrensel bir sounda sahip parçalan ile dikkat ; çekiyor. Klavyeli çalgılar ve bas gitarda bazı değişikliklere uörayan grup elemanları Cem Canbay, Ebru Kayabaş. Özgür Sev inç. Selim Benba. Izzet Hiçkalmaz. Nezih Yeşilnil ve Ümit Kıvanç'tan oluşuyor. KÜSAV, İzmir Enternasyonel Fuarı'nda * Kültür Senisi - KÜSAV (Kültür ve Sanat Varlıklannı Korııma ve Tanıtma Vakfı). 26 ağustos-10 eylül tarihlerinde düzenlenen İzmir Enternasyonel Fuan kapsamındaki '2. Uluslararası Sanat Günleri'nde • Türkiye'yi temsil edıvor. 10 ülkenin katıldığı 2. Uluslararası Sanat Günleri'nde KÜSAV. geleneksel sanatlarımızı yaşatmayı amaçlıyor. Münev ver Üçer. ; Aydın Ergün. Ahmet Coktan. Ismail Yiğit. Kaya Üçer. Ayla Salman Görüney'in yapıtlarının yer aldığı sergiye • Türkiye'nin yanı sıra Isveç. Ingiltere. Almanya. Fransa. Pakistan. Azerbaycan. Özbekistan. Filipinler ve Bosna-Hersek katılıyor. Ipek Yolu'nun gizemi İnternet'te , Kültür Senisi - Efsanev ı Ipek Yolu'nu veniden katetmek üzere Çin'in Xian şehrınden istanbul'a doğru yola çıkan Arif Aşçı, Pa\ton \Vinters. Necat ' Nazaroğlu ve Murat Özbey'den oluşan ekibin yolculuöu tüm dünyadaki Internet kullanıcılanndan ve \ CNN gibi basm kuruluşlarından büyük ilgi görüyor. Turc.Net Genel Müdür Yardımcısı Pınar| Kapralı. İpck Yolu'nun vveb sitesine sadece yurtdışından günde ortalama 2-3 bin bağlantı gerçekleştiğini ve ekibe her hafta 300 üzerinde mesaj geldiğini belirtti. 18 avda ve deve üstünde tamamlanacağı tahmin edilen yolculuğa uluslararası dev basın kuruluşlan büyük ilgi gösteriyor. İpek Yolu ekibinin İnternet adresi: http://silkroad.turc.net Fotoğraf dergisinin fotoğraf yarışması Kültür Senisi - Fotoğraf dergisinin her sayıda ayn bir konunun ele alındığı dizı yanşmalannın dördüncüsü önümüzdeki ay yapılacak. Kodak'ın sponsorluğunda gerçekleşen. "Yarım Elma Gönül Alnıa" adlı fotoğraf yanşmalan dizisinın ağustos ayı savısının konusu 'kınlma' olarak belirlendi. >anşmaya katılmak isteyen fotoğrafseverler, çalışnıalarını 5 evlül tarıhine kadar Fotoğraf dergisine gönderebilecekler. Geçen ayki yanşmada dereceve girenlerin çalışmalan, Istanbul Altunizade'deki Kodak merkez binasında 9- 19 eylül tarihlerinde sergilenecek. "TEKERLEKLİ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA BULUNMAK BİR İNSANLIK GÖREVİDİR" Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5 Bedensel Eng. Dayanışma Der. Tel:(0216) 37081 66-441 08 34