Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 1996 CUMA
4 HABERLER
Sevigen'in
önergesî
• A>K\RA (Cumhuriyet
Bün»u)-CHP İstanbul '
Mılietvekili Mehmet
Sevıgen. Dışişleri Bakanı
\e Ba>bakan Vardımcısı
Tansu Çiller'ın.
Başbakanlık Tarntma
FonL *eya Başbakanhk
Idan\e Mali İ^ler
Başkanhğrndan 65
mıNjrlira çektığrî ve bu
para>ı. KKTC'ye giden
MHP'nin vandaşlarına
\erdiğme ilişkın
önergesinin. bazı
çevrelerce çarpttıidığını
bildirerek. "Soru
önergemin ülkemın dış
politikasıyla uzaktan
yakından ilgisi yoktur"
dedi. Se\igen, yaptığı
yazılıaçıklamada.
önergesinin gerek fanatik
Rum-Vunan basını ve
Yunanistan hükümeti.
gerekse Türkiye'deki
bazı basın organlan
tarafından zorlama bir
yorumla
değerlendirilmesinden
üzüntüduyduğunu
belirtti.
Arzık toprağa
verildi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Geçirdıği
rahatsızlık sonucu ölen.
;» Türkiye'nin Londra
Büyükelçiliüi Basın
Ataşesi. gazeteci Fatma
Nimet Arzık. Cebeci
Asri Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Arzık için.
Basın Yayın \e
Enformasyon Genel
Müdürlüğü önünde tören
düzenlendi. Törene.
Arzık'ın ailesı ve
yakınlan. Devlet Bakanı
Namık Kemal Zeybek
ve Basın Yavın Genel
Müdür Vekilı Nuray
Altan katıldı. Altan.
Arzık'ı kaybetmenin
üzüntüsünü dile getırerek.
çalıs,ma arkadaşlarına
başsağlıgı diledı. 42
yaşında ölen Fatma
NimeiArzık'ın
cenazesi. Hacıbayram
Camii'nde öğlen kılman
namazdan sonra. Cebeci
Asri Mezarlığı'nda
toprağa verildi.
THY Yönetim
Kurulu
• İstanbul Haber Servisi -
TürkHavaYolları(THY)
Yönetim Kurulunda
değişiklik yapıldı.
THY'den yapılan'yazılı
açtklamaya göre.
Özelleştirme Idaresi
Başkanhğı'nın 19 Ağustos
1996 tarihli yazısıvla.
Sühan Özkan, Sibel
Çarmıklı, Ahmet Ertuğrul.
Engin Aras ile denetım
kurulu üyeleri Kemal
Köprülü ve Mehmet Önal
görev lerinden alındı. Nail
Kurt. Semih Öztürk. Atav
Şevkatoğlu ve Şeref Has.
yönetim kurulu
üyeliklerine. Kemal Yalçın
ise denetim kurulu
üyeliğine atandı.
Yurtdışındaki
hükümlülen
• ANKARA (AA)-
Adalet Bakanı Şevket
Kazan. İran. Sunye, Mısır.
Libya ve Suudi
Arabistan'daki
cezaev lerinde bulunan
Türk hükümlülerin
Türkiye'ye iadesi
konusunda çalışma
başlatıldığını bildirdi.
ICazan. adli müessesenin
iade konusunda
hükümlünün kendi isteğini
gerekli kılmasmdan
dolayı. bakanlığının
bugüne kadar hep bireysel
başvurular üzerıne hareket
ettiğini belirtti.
Hükümlünün kendi istemi
dışında ülkesine ıadesinin
söz konusu olamavacağına
dikkatı çeken Kazan. "Bu
nedenle mekanizma bu
güne kadar hep bu yönde
çalışmış. daha zıvade
bireysel neticeler ortaya
çıkmış" dedi.
Ekmek fiyatları
• ANKARA (Cumhuri>et
Bürosu) - Toprak
MahsulleriOfisi(TMO)
ekmek fiy atlannın
yılın ilk 7 ayında
ortalama yüzde 44.9
oranmda arttığını bildirdi.
TMO'dan dün yapılan
acıklamada.
ocak-temmuz
döneminde, 1 kılogram
unur. fiyatının yüzde
26.8.ekmek fiyatının da
yüzde 44.9 oranmda
arttığını bildirdi.
Açıklamada. geçen yıl
arah'&ayında 33 bin 108
lira olan ekmeğin
kilogram fiyatının bu yıl
temmuz ay ında 47 bin 971
liraya yükseldiği
kaydsdıldi.
Laik savcı ve yargıçlar Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın soruşturma kıskacına alındı B İ R BAKIMA
Iııtikaııı soruşturması
SERVER TANİLLİ
Kazan- Soruşturma silahını kullarmor.
ANKARA (ANKA)-Adalet Bakanı Şe\-
ket Kazan, yargıda büyük çalkantılara ne-
den olan sürgün kararnamesinin ardından.
laiktutumlanyla tanınan yargıç ve savcıla-
ra karşı bu kez de "soruşturma silahınr
doğrulrtu.
Edinilen bılgiye göre. bakanlık müfetiş-
leri. Kazan'ın talimatıyla. laik çıkışlan ne-
deniyle Mersın'e sürgüne gönderilmek is-
tenen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Naz-
mi Sarvan, Kayseri'de sünnet olacak çocuk-
lan şeriatçı marş eşliğinde yürüten Kayse-
rıli imam Aydın Ajdın'ı tutuklayan yargıç
kahraman Altıntaş, ilk serbest bırakma ka-
ranna itıraz eden sav cı MehmetÇahşkan hak-
kında ınceleme başlattı.
Kazan. ayrıca. türbanlıstajyerlerhakkın-
da "Kıhk kıvafetleri nedenivle hâkim-sa\cı
olanıazlar" şeklınde rapor hazırlayan Hâ-
kimler Savcılar Eğitim Merkezi başkan yar-
dımcılan Ahmet Akgül \e Kadri Söğütlü-
oğlu ıle 37 kişinin öldürüldüğü Sıvas katli-
amı davasıyla ilgili soruşturmada sanıklar
lehinevalancı tanıklıklasuçlananlantutuk-
latarakhaklartndadavaaçan Sı\as Başsav-
cısı İbrahimGürseshakkmda "hâkimsav-
cıların gittiği lokalde içki içilmesine izin \er-
diği" gerekçesiyle müfettiş görevlendırdi.
Tepkiye soruşturma
Geçen temmuzay mdaçıkanlan ve yoğun
tepki üzerine görüşülmesi e> lül ay ına bıra-
kılan ve kamuoyunda "laik hâkim-saveıla-
ra sürgün kararnamesi" olarak adlandırılan
taslakta Mersin Ba^savcılığı'na atanması
önerilen Ankara Cumhuriyet Başsavcisi
Muhafazakâr serhat Cürpınar, Adli Tıp Kurumu'na atanacak
Kazan, Kolusaym'ı görevden alıyor
ANKARA (ANKA) - Adalet
Bakanı Şe\ket Kazan'ın Adli Tıp
Kurumu Başkanı Ozdemir
Kolusaym'ı görevden alarak.
yerine ıki yıl önce doçent olan ve
muhafazakâr çev relere yakınltğı
ile tanınan Serhat Gürpınar'ı
getirmeyı planladığı iddia edildi.
Edinilen bilgiye göre. Adalet
Bakanı Şevket Kazan. Adli Tıp
Kurumu'nda yeni bir
kadrolaşmaya gidecek.
Kazan'ın halen Adli Tıp
Kurumu Başkanlığı görevini
sürdüren Ozdemir Kolusaytn'ın
yerine 2 sene önce doçent
olan ve muhafazakâr çev relere
yakınlığı ile tanınan
Karadeniz Teknik Üniversitesi
Anabilim Dalı Başkanı Serhat
Gürpınar'ı getireceği öne
sürüldü.
Uyar hakkmda rapor
Mehmet Ağar döneminde Fizik
İncelemeler Ihtisas Dairesi
Başkanlığı'na getirilen İsnıail
Hakkı Uyar hakkında müfettisler
tarafından hazırlanan raporlann
da Kazan'a sunulduğu. ancak
Kazan'ın bununla ilgili herhangi
bir işlem yapmadığı belirtildi.
İstanbul Tabip OdasJ ve Baro
Başkanlığı tarafından uysal
hakkında hazırlanan ve
dönemin Adalet Bakanı Mehmet
Ağar'a sunulan mektupta.
Uysal'ın 1978'de ışlenen bir
cinayetin sanığı olduğu
belirtilerek. "Lysal beraat
etmiştir. Ancak gerekçeyi
okuduğumuz zaman
ülkücülüğünü bir kez daha
saptıvoruz. sonra bakıyoruz
Antalya'dan iki kez
MHP adavı oluyor. Sivasal kimliği
çok belli olan bir insana bu
dairenin emanet edilmesi
tehlikelidir" görüşlerine yer
verilmi^tir. Bu arada
Adli Tıp Kurumu'nda çalışan ve
üçlü kararname ile atanan
öğretim görevlilerinin bir
kısmının da Kazan tarafından
görevden alınmak istendiğı
ifade edildi. Adli Tıp
Kurumu'ndaki kadrolaşmadan
>ıkıııtı duvan öğretim
görevlıleri de önümüzdeki
günlerde Cumhurbaşkanı
Süleyman Demircl'den randevu
ısteyerek. duydukları
rahatsızlıkları dile
üetirecekler.
Nazmi Sanan. sorusturmaya hedef oldu.
Sarvan'ınbasınaaçıklamalannda"Meyda-
nı üç-beş takkeliye teslim etmeyiz" dediğı,
kendisinin Parsadan ve Mercümek sorusj-
tumialan nedeniyle sürgüne gönderilmek is-
tenildiğini belirttiği gerekçesi>le harekete
geçen bakanlık müfeti^ien Sarvan'dan ya-
zılı savunma aldı.
Müfettişler, ayrıca olayla ilgili haber ya-
pan bazı muhabirleri de adeta soru yağmu-
runa tuttu.
• Adalet Bakanı Şevket Kazan. sünnet şö-
leni öncesinde 50 kadar Kuran kursu öğren-
cisıçocuğucaddelerde~Atatürk'ünheyke-
line hakyol İslanı vazacağız" sözlenni de içe-
ren marş söy leterek y ürüten ımam Ay dııı Av -
dın'la ilgili soruşturmayada yakın ilgı gös-
terdi. İmam hakkındatutuklamaisteyen sav-
cı ile tutuklama kararı veren
yargıç hakkında "tefahhuz
suretiyle soruşturma" açıl-
masını sağlayan Adalet
Bakanı Şev ket Kazan'ın ilde-
ki başsavcı vekiliyle görüş-
tüğü ve imamla ilgili tutuk-
lama karannda "Takdir hak-
kı yanlış mı kullanıldr söz-
leriyle dolaylı müdahalede
bulundufiu öûrenildi.
Tutuklamada direnen
Kesebir
'Ihraç
suçu
işlemedim'
A>KAR\ / EDİRNE
(Cumhuriyet)- Kendilen-
nı "çile çiçekleri" olarak
adlandıran grubun öncü-
lüöünü yapan DSP Edir-
ne"Mille'tvekıli Erdal Ke-
sebir. partiden ihraç edil-
me suçu işlemedığini. an-
cak uzaklaştınlması duru-
nıunda siyaseti bırakacağı-
nı söyiedi Başlattıklan ha-
reketin Ecev it çiftine yöne-
lik olmadığını v urgulayan
Kesebir. "Bizekimse par-
tidf Rahşan Hanım soru-
nu var dedirtemez" diye
konuştu. Kesebir.
"DSP'nin Mercümeği" de-
diği genel sayman Vaşar
Mengi'nın usulsüzlükleri-
nin belgelerle açıklanaca-
ğını kavdettı. Parti içinde-
ki huzursıızluk ıse sürü-
yor. Kayseri İl Başkanı
Kubilav Sönmez istifa
ederken. Ke^ın İlçe Başka-
nı Av. Sami Erken'ın ise
Rahşan Ece\it'in isteğı
üzenne görevden alındığı
ilen sürüldü.
Erdal Kesebir \ekurul-
tay delegelerı. dün Best
Otel'de ortak bir basın top-
lantısı düzenlediler. Ko-
nuşmasına "Çağnmız ge-
nel başkanlıkla ilgili değil-
dir. DSP'de genel başkan-
lık sorunu yoktur" sözle-
rivie ba^lay an Kesebir. ola-
ğanüstü kurultay istemle-
ri ile tüzük deâişikliği ko-
nulannda >srarlı oldukla-
nnı bildirdi.
Kazan'ın görevlendirdiği
iki teftis, kurulu müfettişinin
ilk tutuklama îsteminin red-
dedilmesinden sonra tutukla-
ma isteminde direnen savcı
Mehmet Çalışkan ile imamı
tutuklav an yargıç Kahraman
Altıntaş'ın çevresinde yap-
tıkları soruşturma üzerine
Ankara'ya döndükleri ögre-
nildi.
Müfetti^lerin çahşmaları
sırasında verilen tutuklama
karanv la "şeriatçı propagan-
da yapormakla suclanan ima-
mın mağduredilip edilmedi-
ği" sorusuna yanıt aradıkla-
n belirtildi. Kamuoyunda bü-
yük tepki alan yürüyüşün mi-
marı imam Aydın. karara iti-
raz üzenne ilk tutuklama ta-
lebini reddeden hâkim Fariz
Ozsoy tarafından tahliye edıl-
mi>ti. Olay imam hakkında
söylertiği nıarş içınde jeralan
"Ordunun miğferine hakyol
İslam yazacağız~ dizelerin-
de ordunun manev ı şahsiye-
tini küçük düşürdüğü gerek-
çesiyle Adalet Bakanlı-
ğı'ndan yasa gereği soruş-
turma izni istendi. Ancak
Bakan Kazan'ın soruşturul-
ması izne bağlı suçlardan olan
\e ağır cezalık suçlar arasın-
da ver alan bu soruşturma
için olur vermediği ortaya
çıktı.
Cumhurbaşkanı Sülev man DemireL, GATA'daki diploma törenini F.rbakan geeikince başlattı. (Fotoğraf: AA) TÜrbait mİSİllemesİ
'Konutfan'dan lcaktikdem
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan'ın
gecikmesi üzerine Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel tarafından
başlatılan Gülhane Askeri Tıp
Akademisi (GATA) Askeri Tıp
Fakültesi'nin diploma töreninde
komutan ve öğrenciler "laiklik"
mesajlan verdi. GATA Komutanı
Prof. Dr. Tümgeneral Fahrettin
Vlpaslan. bılimin. ancak laik
ortamda uygulanabileceğini
belirterek "Laiklik olmadan Batı'ya
ulaşmak çabası ancak düş olarak
kahr" dedi. Diplomalannı alan
doktor \e yüksek hemşire
teğmenlerin de kısa konuşmalannda
laiklik duyarlılığmı vurgulamaya
özen göstermeleri dikkat çekti.
GATA'daki diploma törenine
Demirel. TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli. Başbakan Necmettin
Erbakan. Anayasa Mahkemesı
Başkanı V'ektâ Güngör Özden.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İsmail Hakkı Karadayı. Milli
Sav unnıa Bakanı Turhan Tayan ve
kuvvet komutanlan katıldı. Erbakan.
Başbakan olduktan sonra ilk kez
katılacağt törene geeikince program
önceden belirtilen saat olan 10.30'da
Demirel tarafından başlatıldı.
Başbakan Erbakan. törene ancak
İstiklal Marşı okunurken yeti^ti.
Tümgeneral Alpaslan. yaptığı
konuşmada. askeri akademıdeki
bilimsel gelışmelere dikkat çekerek
şunlan söyiedi: "Laikliğin olmadığı
bir ortamda. Batı'ya ulaşmak çabası
ancak bir düş olarak kalır. Çünkü
bilim. mantığa uygun düşünce
yöntemidir. Bu niteliği ile bilim.
ancak laik ortamda uygulanabilir.
Gerçekçi olmak. ancak laik diinya
anlayışı içinde gerçekleşebilir." Tabip
teğmenler adına konuşan dönem
birineisi Yıldınm Karslıoğlu.
Atatürk'ün. laik cumhuriyetin
kurucusu olduğunu v urguladı.
Yüksek hemşire teğmenler adına
konuşan dönem birincisi Avsun Dağ
da "LaikTürkiyeCumhuriyeti'nde
Atatürk ilke \e inkılapları
doğrultusunda milli ve askeri
değeriere bağlı, görev ve
Mirumluluklarını bilen hemşireler
olarak çalışacağız" diye konuştu.
Kazan'ın "intikam" ola-
rak gösterilen bir diğer so-
ruşturması ve ceza tehdidi
türban nedenivle gündeme
geldı. Kazan. geçen temmuz
ayında altı aylık eğitımlerini
tamamlayan hâkim-savcı
adaylanndan türbanlı olan
Hülya Gerçeker ve Emine
Uçar hakkında tüzüğe aykı-
n kıyafetleri nedenivle "hâ-
kim-savcıolamazlar" şeklın-
de rapor düzenleyen Hâkim-
ler ve Savcılar Eğitim Mer-
kezi Başkan Yardımcıian .Ah-
met Akgül v e KadriSögütlü-
oğlu hakkında inceleme yap-
ması için adalet müfettişlerin-
den Fikret Özkut'u görev -
lendirdi. Akgün~ün sürgün
kararnamestnde Bakırköy
Hâkimliği'ne. Söğütlüoğ-
lu'nun ise Şişli Savcılığı'na
atanması önerilivor.
ÜZYAZII ORH.4N BİRGİT
Gökte Neler Oluyor?
Üstünde yaşadığımız yerküre, güneş sisteminde or-
ta halli bir gezegen. Güneş bir yıldız; onunla beraber
milyarlarca yıldız, yıldızlararası maddeler ve gökada-
ları, evreni oluşturuyor. Evren. sonsuz büyüklüklerin
alanı ve orada olup biten, daha baştan ilgilendirmiş
insanoğlunu, inançlannı ve düşüncelerini yönlendir-
miş. Felsefenın de ilk ve temel sorulanndan biri onun-
la ilgili: Nereden geliyor evren ve insanın yeri ne ora-
da?
ilkel insan, yıldızların kendisine yakın olduğunu sa-
nıyordu. Yağmur1adolu,yıldırımlagökgürültüsüvefır-
tınalar da gökten geliyordu. Buradan kalkıp yıldızlar-
la bir bağ kurulur; yıldızlar insanüstü varlıklardır. On-
lann lütfunu çekebilmek için. insan önlerinde eğilir ve
yakarır: Dinlerin kökeni bir yerde budur.
0 kadarla kalmaz: Yıldızların belli bir andaki konum-
larının yeryüzündeki olayları ve insanları etkilediğine
de inanılır olur. "Müneccimlik" bunun sonucudur.
Onunla kanşık olarak, yıldızların düzenli hareketle-
rine bakıp zamanı ölçmek ve mevsimlerin gelişini he-
saplamak öğrenilir. Gökbilimin ilk adımlarıdır da bun-
lar ve takvim bu hesaplamalardan doğar.
Buradan kalkıp dünya. giderek insan, merkezinde-
dir olan bitenin denir. Yeryüzündeki mertebeli düzen,
göğe de yansıtılır: kat kattır o ve en yukarı katta da
Tann oturmaktadır. Tanrı ve çevresi: Melekler. şeytan-
lar. cinler, periler. Nasıl ki yeryüzünde de hükümdar-
lar ve yamakları vardır: Kölenin, serfin, köylünün,
emekçinin tepesinde saltanat sürerler.
Göğün dünya çevresinde değil de. dünyanın -öte-
ki gezegenlerle beraber- güneşin çevresinde. şaşmaz
doğa yasalarına göre döndüğünün anlaşılması; ora-
dan evrenın derınliklerine gözlerin çevrilmesi ve onun
yasallıklarını arayıp buima; kısacası "kapalı" bir ev-
renden "açık" bir evrene çıkış, bilimin en büyük ve
insan soyuna en çok onur verecek serüvenlerinden
biridir.
Acılar ve gözyaşlarıyla da dolu bir serüven...
Mertebeli bir evren anlayışının yıkılışıyla, yeryüzün-
de mertebeli birtoplum anlayışının çökmesinin -aşa-
ğı yukarı- aynı zamana rastlaması. hiç de rastlantı de-
gildir. Göktekı saltanat çökerken, elbet dünyadaki
saltanatlar da sallanmaya, giderek yıkılmaya başla-
yacaktı.
Ancak, ınsanoğlunun yıkmaya gökten başlamış ol-
ması pek ilgınçtir.
Gökönemli...
Bugün -karmaşık da olsa- sonsuz büyüklüklerin yer
aldığı bir evrende yaşıyoruz. Ufkumuzu artık uzay
oluşturuyor. Insanoğlu, yalnız bilime, tekniğe ve ak-
la dayanarak. o uzayı, milyarlarca ışık yılı boyutların-
da arayıp tarıyor. Bulduğu büyük şeyler vardır, daha
da olacak.
Ve biz o yıldızlarla aynı yapıdayız.
Böylesi bir ortamda. irilı ufaklı dinlerin evren üzeri-
ne söyledikleri olsa olsa çocukça şeylerdir bugün; da-
hası, yanlışlarla doludur. O yanılgı kaynaklarına sa-
hiplik edenlerin, günümüzde, insan zekâsının uzay-
daki fetihlerıni görüp, ikiyüzlülük içinde, "Zaren kita-
bımızda da yeri var" demelerine bakmayın, bir tedir-
ginliği de yaşıyorlar.
Dayandıkları zemin büyük bir deprem geçiriyor.
Bilim veakıl, hayligecikerekdeolsa, bizdede, bhn-
lerce yılın metafiziğinın üstüne olanca gücüyle yürü-
yor.
Yalnız bilim değil, sanat da...
• • •
Karikatür sanatımızın büyük ustalarından Turhan
Selçuk'un Milliyet'\e, birkaç haftadır sürdürdüğü
Uzay Katlannda Gez/'yi. bilmiyorum izliyor musunuz?
ilmine irfanına derinden inandığımız Karanfil Hoca,
bir uzay gemisini. "Sefine-i Kebir"'\ yapmayı sonun-
da başarmış; ve yanına, akla. bilime ve devrime bağ-
lı Abdülcanbaz'la, o gözüpek Tarzan'ı da alarak, uzay
katlannda bir geziye çıkmıştır. Şu anda beşinci kat-
tadırlar ve anlaşıldığı kadarıyla yedinci kata değin çı-
kacaklar: bu sonuncu katta. cehennemi ve cenneti,
oradaki yaşamı. özellikle hurileri, küpeli oğlanlan ya-
kından görüp tanıyacağız. Kafilenin, aynı katta, Tan-
n'nın makamı olan "Sidre-tül-münteha"ya kadar ge-
lip dayanacağından kuşkumuz yok.
Karanfil Hoca inatçıdır; Abdülcanbaz'la Tarzan da
korkusuz.
Gezinin bugüne değin izlediğim bölümünde, serü-
vene. nasıl güçlü bir mizah ve güldürünün eşlik etti-
ğini anlatmama kalemim yetersiz kalır. Şu kadannı söy-
leyebilirim, söylemeliyim de: Turhan Selçuk, bu gezi
vesilesiyle. çizgisinin, imgelem ve mizahının doru-
ğundadır.
Özetle. gök katlannda büyük şeyler oluyor.
Yakında yeryüzüne "Arş-ı Âlâ"öan dev molozların
düştüğünü görür ya da duyarsanız, hiç kuşkunuz ol-
masın. o büyük gezinin alaşağı ettiği gökteki -o köh-
ne- saltanatın yıkıntılarıdır onlar.
Izleyiniz o geziyi sevgili okurlarım...
Adnan Keskin
Refah Partisi'nin Van Milletve-
kili Fethullah Erbaş, gençlik yıl-
larında Deniz Gezmiş, Celal
Doğan gıbı 1968 kuşağının ey-
lemlerınin içinde bulunduğunu.
daha sonra Ecevit'in 'ortanın
solu' hareketini destekleyen,
"Toprak işleyenin; su kullana-
nın" ilkesini alkışladığını söyler.
12 Mart müdahalesi, 1968'li ku-
şakla ilişkilerini keser; kendi de-
yişi ile Ecevit'in söylemlerini de
yeterlı görmediği için boşlukta
kalır. O günlerde arkadaşlan ile
Miili Selamet Partisi lideri Erba-
kan'ın bir toplantısını izler. izle-
yış o izleyiştir.
Erbaş, 'hoca 'nın sadık bir öğ-
rencısı olur.
iki dönemdir RP'nin Van Mil-
letvekilliği'ni yapan Erbaş'ın. ge-
nel başkanına yakın bir politika-
cı olduğu biliniyor. Bu yakınlık.
onun bugün Refah'ın söylemle-
rini sadakatle yinelemesi kadar,
eskı bir devrimci-solcu olmasın-
dan da ileri geliyor olmalı. Bu iki
yönlü niteliği, simsiyah sünnetli
sakalı ile bu otuzundan sonraki
islamcı politikacının yeri geldi-
ğinde 68 kuşağından edındiği
deneyimlerden yararlanmasına
yardım ediyor.
Refah, 62 gün önce ıktidara
gelir gelmez. ülkenin tüm sorun-
lannı bir çırpıda ve elbette 'adıl
düzen' çerçevesinde çozeceği
ortamını yaratmaya yönelik giri-
şimler başlattı.
Türkiye'dedoğmuş. büyumüş.
ancak ayaklan yere basmayan
Duhok Seferi
bazı kimseler, Erbakan ve arka-
daşlarının yıllardır 'o köy senin,
bu kasaba benim' dolaşıp bütün
dertleri çözmek için hocanın baş-
bakanlığının yeterli olacağına
inanmışlardı. Kısacası, RP'yi Tür-
kiye'nin iç ve dış sorunalannı çö-
zebilecek bir ekip ve programın
sahibi olarak görüyor, gösteri-
yorlardı.
Altmış günü geride bıraktık.
Bu görünüm içinde kaç arpa bo-
yu ilerlendiğini birlikte yaşıyoruz.
Bugün onları bir yana bırakıp,
sadece bu ayın ilk haftasında.
kuşkusuz hocanın bilgisi içinde
ve onun istemi üzerine terör ör-
gütu PKK ile masaya oturmaya
yönelik girisimleri anımsayınız.
Gazeteci İsmail Nacar'ın Baş-
bakan'lagörüşmesını. bu görüş-
meleri yürüten Fehim Adak ve
Fethullah Erbaş'ın girişimlerini,
Demirel'in tepkisini gözünüzün
önüne getiriniz.
Cumhurbaşkanı'nın tepkisi,
Refah Partisi lideriiği ve hükü-
met ölçüsünde bu girişimi don-
durmuştu. Ama Erbaş. karşılıklı
diyalog ile sorunun çözüleceği
ınancını yınelemekten vazgeç-
medi ve kuşkusuz genel başka-
nının bilgisi içerisinde, eşkıya ör-
gütünün elinde bulunan yedi as-
kerimizin özgürlüklerini sağla-
mak ıçın adımlar attı.
Bu adımlardan somut bir ye-
re ulaşacağını da görmüş olma-
lı kı. RP'nin Van Milletvekili. te-
rör örgütünün elindekı rehın ye-
di askenn ailelenne kendi sekre-
taryası aracılığı ile ulaştı. PKK'nin
askerleri bırakacağını. ancak bı-
rakılanları teslim alacak kimse-
lerin olmasını istediğini söyleye-
rek kendisiyle birlikte Kuzey Irak'a
gelmelerini istedi.
Rehin askerlerımizden ikisınin
tedavı için Suriye'ye gönderil-
dikleri anlaşılıyordu. Geride ka-
lan beş askerin ailesinden tem-
silciler. insan Haklan ve Mazium-
Der başkanlan. gazeteciler. Er-
baş'ın başkanlığında rehin as-
kerleri almak üzere gittiler. Te-
maslarını. bekleyışlerinı haber-
lerden izliyorduk.
Doğrusu, örgüt elinde tuttuğu
askerlerimizi, basın ve televiz-
yon muhabirleri ile yan yana ge-
tiriyor, 1 Eylül Dünya Barış Gü-
nü'nün seçilmiş olmasının altı çı-
ziliyordu. Yer yer, ayağı toprağa
basmayan kimselerden. örgü-
tün asıl muhatabının bir devlet ya
da hükümet temsilcisı olmayı-
şından şikâyet eden demeçleri-
ne arka çıkanlar da oluyordu!
Özellikle son günlerde Refah
yanlısı medya. 7. Kanal televiz-
yonu ile Yeni Şafak. Zaman. Mil-
li Gazete ve hele Akit gazeteleri
ile bu tür sızlanmalara arka çıkan
yayımlara yer veriyordu.
Ama örgüte dolaylı olarak söy-
lenmek ıstenen, önce 'sivıl top-
lunn örgütlen"\\e ilışkı kurulması
ve kapıların aranılmasının sağlan-
ması idı.
Dün, Türkıye Büyük Millet Mec-
lısi'nde Olağanüstü Hal ile ilgili ye-
ni yasa tasarılarının konuşuldu-
ğu ve o arada RP'nin cumhuri-
yet kurumlarını yıpratma çaba-
larına ortağı DYP'nın niçin göz
yumduğunun anlaşılamadığının.
DSP içel Milletvekili İstemihan
Talay tarafından kürsüden dile
getirildiği saatlerde, Kuzey Irak'ın
Duhok kentinden gelen bir ha-
ber. terör örgütunden anlayış
bekleyenlerin umutlarını karartı-
cı ıdi.
PKK. basının önüne çıkarttığı,
mektuplarını yayımlattığı beş re-
hin askeri teslim almak içın ge-
len Fethullah Erbaş'a. Akın Bir-
dal'a. Yılmaz Ensarioğlu'na.
Mustafa Erdoğan'a ve daha
önemlisi, çocukları. eş ve kar-
deşleri ile kavuşacaklarırn düş-
leyen beş aile temsilcilerine ka-
pıyı kapatmıştı. Gerekçe bir eş-
kıya kurşunu kadar sertti ve 'ka-
muoyunda yeterh tepki oluşma-
dığı' iktidar partisinin yan resmi
temsilcisı konumundaki millet-
vekılinin başkanlık ettıği kurula bil-
dirilmış geri dönmelerı ıstenıl-
miştı!
Demek kı. terör örgütü insan-
cıl bir söylemi gerçekleştirmeyi
değil, kendisini 'haklı çıkartacak'
bir kamuoyu tepkisini oluştur-
manın peşindeydi ve yedi rehini
bu amaçla kullanmaya kararlıy-
dı. Bunun böyle olacağını. eşkı-
ya yasalarının gereği bilmekten
kaçınanlar. PKK'nin elindeki re-
hin askerlerin sayısının yediden
fazla, galiba otuz dolayında ol-
duğunu görmezden gelip yedi
kobay evladımızın duygularını
da. onların ülkedeki yakınlarının
acılarını da kaşımaktan geri dur-
mamışlardı.
Ölçmemiş, biçmemiş, hesap
kıtap yapmamış. kulaktan kula-
ğa duydukları ile bir Irak seferi-
ne kalkışmışlardı.
• • •
Sonuç. iki yanı ile acıdır:
Beş askerin ailesi, kabuk bağ-
lamış yaralannı iktidar partisi kay-
naklarından esen umut havaları
ile tazeleyip yola çıkmışlardır. Yo-
la çıkmakla kalmayarak "Bura-
ya kadargelmişken, evlatlarımı-
zı almadan dönmeyelim" düşün-
cesi ile Duhok'ta kalmaya karar
vermişlerdir.
Hükümetin ana gövdesi RP'nin
etkili üyesi Van Milletvekili Erbaş
ve arkadaşlan ise bu yazıyı yaz-
dığım sırada Habur kapısından
Türkiye'ye geçmek ıçın Du-
hok'tan tam bir 'W dönüşü
yapıyordu.
Doğrusu çok merak ediyorum:
Kamuoyuna neler söyleyecek
ve başbakanına neler söy-
letecek?
dinci6
Gökçek
vakıflara çalışıyor'
A\K\R\ (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Sekreten
Adnan Keskin. Ankara Ana-
kent Beledı\ e Başkanı Melih
Gökçek'in. RP'nin van kuru-
luşuolaraknıtelendinlen Mu-
radıve KültürYakfı ıle işbırlı-
ğı vaparak. haksız kazanç el-
de ettığını sövledı.
Keskin. Gökçek'ın icraat-
lannı sert bir dille ele^tirdi.
Keskin. "RP-DYP genel baş-
kanlan. kirli servetlerinin he-
sabını vermemek için birieşn-
ler. \eni \onetimin uzantılan
da vakıf adı altında halkı soya-
rak. vandaslannı zengin etme-
veçalışıyorlar" diye konuştu.
RP'nin van kuruluş.u olarak
nitelendırıkn Muradive Kül-
tür \ akfı'nın "hemtkaret.hem
desiyaset"\aptığını kaydeden
Keskin. şunlan sö> ledı
"Ankara Anakent Beledi>ts
a.bu vakıfile iç içeçaüşıvor. Va-
kıf. rınansnıaııını oluşturmak
için belediveilcortakçalışıvor.
Şirketlerle işinivüriitüv or. Be-
ledi\o içindtki ihalelerin çoğu
dabunlaraverilivor, 1994-1995
>ılında 239 iş ihalesi vapılmış,
bunun \ü/dt 70"i Muradive
Nakfi'na verilmiş. AŞTİ'deki
dükkânlannda buşirketlere\ı>-
rilmesi wı ardı editemez."
Keskin. Gökçek'm, doğal-
gaz sav acınıri bağlantı ücreti ile
birlikte 300 dolar almasını da
eleştirerek "Karth sayaç siste-
minegeçilmesiiçin neteknik ne
de idari imkân vardır. Abone
parası olarak alınan 300 dola-
nn 214 dolansavaç bedefi ola-
rak şirirfteveriByor" dedi. Kart-
lı savaç ıhalesinı alan Alfagas
Elek'tronik Ölçü Aletlen Sa-
nay i v e Ticaret Limited Şirke-
tı'nin ihaleden birkaç gün ön-
ce kurulduğuna dikkat çeken
Keskin. "Bu şirket, 1 miKar
sermaye ile kuruluyor. Ancak,
bunun sadece 250 nühon lira-
sınıvannyor. Arkasından mil-
>arlarca liradeğerindeki sayaç
ihalesini alıyor"dıye konuştu.
Gökçek ıse Adnan Keskin'i
•provokatöriükk" suçlayarak,
"Keskin. Genel-İş Sendikası
ile beraber Ankaray gösterile-
rine nasıl provokasyon hadise-
leri kanştınr vegöige diişürü-
rii/ dive çalışmalar >apıvor"
dedi. Keskin"ın Anakent Be-
lediyesi hakkındaki açıklama-
lannı yalanlayan Gökçek.
"Keskin saminıiyse, söyledik-
lerini sav unabilttek güce sa-
hipse. hodri meydan. Gelsin.
istediği lelevizvon kanalında
tartışalım" dıve konuştu.