Katalog

7 TEMMUZ 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 Intertief: http://www.pfawt.jom.tf/Xn Befctronifc posto: [email protected] fcfc 0.212.512 05 05 fab: 0.212.512 44 97 Abur cubur ve ıvır zıvır fiyatlan E skiden pazara çıkar küfe dol- dururlarmış... Sonra çarşıdan filedoldurulurolmuş... Şimdi- 1 lerde küfe de file de mazide kaldı, parasızlıktan bakkalda ya da markette naylon poşet ancak dolduru- luyor... Dolduruluyor da ne oluyor? Para ıvır zıvıra, abur cubura gidiyor! Para üstü çıkışmayınca. karşılığında bir ciklet ya da bir kutu kibrit verıiiyor... Bozuk para niyetine verilen cikleti kü- çümsemeyin... 3 bın liraya satılan 5 gram sakızın ki- losu tam 600 bin liraya geliyor... insanın bir kilo sakız çiğneyecek ha- li yok ama kilosu 600 bin lira! Ya kibrit? 10'lukkutuda paraylaalır- sanız 20 bin lira; kilosu 235 bin lira. Pa- ra üstü niyetine 5 bin liraya sayılırsa ki- losu 590 bin lira! Arkadaşımız Bertan Ağanoğlu, "araştırmacı-gazetecilik" yaptı; ıvır zı- vır ve abur cubur fiyatlarını gözler önü- ne serdi. işte "şok" eden tablo: Tuvalet kâğıdının kilosu 440 bin lira, kâğıt peçete ile kâğıt mendilin kilosu 400 bin lira... Gofretın kilosu 500 bin lira, galetanın kilosu 315 bin lira, krakerin kilosu 250 bin lira. Simitın kilosu 150 bin, açmanın 285 bin, poğaçanın 300 bin lira. Naylon çöp torbasının kilosu 330 bin lira. Parayı çöpe değil, resmen çöpü paraya atıyoruz! Kâğıt helva yerken özenli ısırmak, yere bir kırıntı bile düşürmemek gerek, çünkü kilosu 750 bin lira... Kâğıtlan birbirine tutuşturan ataşın kilosu 400 bın lira. Toplu iğnenin kutusu 15 bin lira... Pa- ra değil... Ama, kutunun içinden 15 gram toplu iğne çıkınca kilosu oluyor 1 milyon lira. Hesabı biraz daha büyü- telim; toplu iğnenin tonu 1 milyar lira- ya geliyor! Servet... Ne ki kürdan daha büyük servet... 20 gramlik kutudaki kürdanın fiyatı 25 bin lira. Kilosu tam tamına 1 milyon 250 bin lira. Tonu, 1 milyar 250 milyon lira. Odunun tonu 1 milyar 250 milyon li- ra olur mu demeyin... Ince ince kesip, milletin dişine göre yontarsanız, bal gibi oluyor ışte... Ama asıl sürpriz raptiyede... 10 gramlik bir kutu raptiyenin fiyatı 20 bin lira. Kilosu 2 milyon lira... Tonu 2 mil- yar lira... Fiyatlar karşısında hop oturup hop kalkarken dikkatli olmak gerek. özellik- le otururken; raptiye falan olmasın! SESSİZSEDASIZ NVRÎKÜRTCEBE a. Yumruk B oğaziçi Üniversitesi öğrencisi Kerem Eylem Evren, Mecidiyeköy'den Bostancı otobüsüne binmişti. İETT şoförü, pasosu olmadığı için Evren'i otobüsten inditmek istedi. Evren inmedi. Şoför, Evren'i polise şikâyet etti. Evren, polise durumu anlattı; polis Evren'e otobüsün arkasına geçmesini söyledi. Otobüs hareket edince, Evren şoförün yanına grtti; neden polise şikâyet ettiğini sordu. Şoför, Git başımdan' dedi. Evren üsteledi. Otobüs karakolun önüne geldiğinde şoför frene bastı ve durdu ve Evren'i yumruklamaya başladı. Ve Evren otobüsten indi çünkü yanağına üç dikiş attırmak üzere en yakın sağlık merkezine gitmesi gerekiyordu. Mert Ali Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Küçük hesaplı büyük adamlar gördüm; küçüle küçüle büyümüşleröi. Teni Dunya'ya Amerika adının verilişinde medya parmağı D ünyatarihinin ilk "basın/basım mağduru"nun Kristof Ko- lomb olduğunu bilıyor muy- ı 1 dunuz? Kolomb'un bilmeden keşfettiği ama Amerigo Vespucci'nin farkına vardığı kıtaya Amerika adının verılmesiyle dünya, "medya" gerçeğı ile de tanışmış oluyor... ODTÜ Fizik Bölümü öğretim üyele- rinden Doç.Dr. Çağlar Tuncay. "Uy- garlığın Seyir Defteri" kitabında anlatı- yor: "Kendisı aynmına varmış olsun ya da olmasın, ileride 'Yeni Dünya' adıyla da anılacak olan yeni bir kıtaya, Ame- rika'ya ayak basan ilk batılı Kolomb'du. Ama, keşfin kredisi. Vespucci'ye git- ti. Bunun nedeni de, Yunan mitlerinde ya da tüm masallardaki gibi ımgesel bir kahraman; matbaa idi. 1507 yılında yayımlanan. Alman coğrafyacı Martin vVeldseemüfler'in 'Cosmographiae Introducio' (Koz- mografyaya Gıriş) adlı yapıtında, söz konusu kıta ilk kez Amerigo Vespuc- ci'nin onuruna 'Amerika' adıyla anıl- mıştı. Bu yanlışlık da sonradan düzel- til(e)meden öylece kaldı. Öyle anlaşılıyor ki; VVeldseemüller, Kolomb'un gezilerinden türnüyle ha- bersizdi. Çünkü, Kolomb bu konuda tek satır bıle yazıp yayımlamamıştı. (Kolomb'un gezilerini anlatan ilk kitap, çok sonraları oğlu tarafından kaleme alınıp basılacaktı...) Vespucci ise, mek- tuplarını daha 1504 yılında yayımlamış ve bulduğu kıtadan 'Yeni Dünya' deyi- miyle söz etmişti. Görüldüğü gibi, insanlık matbaa ile, radyo ve televızyondan öncekı en et- kili kamuoyu oluşturma araçlanndan biri (ya da günümüz sözcüğü ile, med- yasıj olan yazıfı basınla da yüz yüze gelmiş oluyordu. Bu araç, o denli etkiliydi ki; tarihin (doğru ya da yanlış) biçımlenmesinde başrollerden birini yüklenişinin yanı sı- ra, 1789 Fransız Devrimi'ni hazırlayan en önemli unsurlardan biri olacaktı." Insanlığın bilinen tarihinden 20. yüz- yıiın başına dek uygarlığın serüvenini, bilimin ve sanatın gösterdiği gelişme- yi akıcı bir üslupla anlatan Doç.Dr. Çağlar Tuncay'a bu çalışması için bir tek şey söylenebilir: Kalemine sağlık... Atatürk'ten Fransız kadın gazeteciye L Cihcın Demirci'den T J A F O R I Z M A L A A . Arayan Hoca bir gün ••Bacfsını bulur. bunun "acısı" ise bize düşer usta! bızdıklar/ kadir cengiz ransızlarla "muhabbef'imiz şürüyor... Bu kez Gökhan Önce, babası Rauf Ön- ce'den dinlediği bir anıyı an- latıyor... Bınbaşı Rauf Önce, 1930 ların ortasında Trakya'da yapılan büyük tat- bikata katılıyor... Trakya Manevraları, Cumhurbaşka- nı Mustafa Kemal Atatürk'ün ızledi- ği son tatbikat... Tatbıkat büyük bir gövde gösterisi şeklinde sonuçlanıyor ve Atatürk'ün çevresini yabancı ülkelerin askeri ata- şeleri, yabancı gazeteciler sarıyor... Tatbikat alanında bir Fransız kadın ga- zeteci, Atatürk'e şu soruyu soruyor: - Askerierdeki kırmızı bantlarla. ma- vi bantlar ne anlama geliyor? Atatürk, kırmızı bantlann Türk kuv- vetlerini, mavi bantların düşman kuv- vetlerini temsıl ettiğini söylüyor. Fransız kadın gazetecı: - O zaman ben de dost sayılırım. Ba- kın ayakkabılanmın rengi kırmızı! Atatürk'ün gözlerinden şimşekler çakıyor... Ancak Büyük Öndernezaketini boz- muyor ve Fransızca olarak şu yanıtı ve- riyor: - Madam, dostluğumuz için ayakka- bılarınızın rengi değil dudaklannızın rengi çok daha uygun... Erbakan'ın Islami Banliyöler Projesi enüz iktıdara gelmemış ıken Necmettin Erbakan. büyük kentlerde "islami Banliyöler Projesi"nden sözetmişti... TMMOB Şehir Plancıları Odası istanbul Şubesi de hazırladığı bir raporla böyle bir projenin toplumsal barışa zarar vereceğıni dile getirmişti... Trabzon'dan "mımarmühendis" sıfatını kullanan ve adını İ.Hakkı Gündoğmuş olarak veren biri geçenlerde Şehir Plancıları Odası'na bir mektup göndermiş: "Her zamandan çok ıhtıyacımız olan toplumsal barış sizin zırvaladığınız gibi sağlanmaz. Sizin herhalde Islam'ın engin hoşgörüsünden haberiniz yok. Gerçekleri söylemekten utanıyorsanız. yahut da ateist damannıza dokunuyorsa, lütfen medeni bir insan gibi lütfen bari susun! Şehit kanlarıyla sulanmış, Ulubatlı Hasan'ın burçlarına bayrak diktiği, Evyüp el Ensari'nın bulunduğu çok mübarek bir beldede, Fener Patrikhanesi dimdik ayakta duruyorsa. bu hoşgörüyü nerede bulabilirsiniz? Siz nasıl ki Islami banliyölerden rahatsız oluyorsanız, bu milletin yüzde 9O'ı da Yahudi banliyölerinden, Hıristiyan banliyölerinden rahatsızdır." Milletimizin yüzde 9O'ı. Necmettin Erbakan'ın örtülü mercümek hükümetinden. Toplu Konut idaresı'nin adını Toplu islam Konutları Idaresı olarak değiştirmesini ve projenin hemen başlatılarak özellikle tstanbul'un Yahudi ve Hıristiyan banliyölerinden kurtarılmasını bekliyor. Hoşgörü icabı Fener Patrikhanesi kalsın ama! Suudi Arabistan'da viski fiyatı! apalı kutu Suudi Arabistan, ül- kesine gelen Türk bayraklı ge- milerin personelini rıntıma bi- le çıkartmıyor... Ama Suudi işçıler gemiye girebiliyor... Bizım gemicilerle kısa bir diyalogdan sonra işçılerin istediği ne oluyormuş biliyor musunuz? içki! Tercih sırası viskiyle başlıyor. rakı ile sürüyor, birayla noktalanıyormuş... Şi- şeyi tulumunun içine soktuğu gibi yal- lah! Yakalanırsa alımallah! Söylenen o kı, cuma günleri kimse içmezmış... Tabii içki kolay bulunmuyor; ama pa- ra her kapıyı açtığı gibi burada da ge- çerli oluyormuş. Piyasada bir şişe viski el altından 90 dolara satılıyormuş... HAYYANLAR tsmîL GLLGEÇ \—[ 7 SLt 6UW MA {T LAn-1 U W%*m - y ^ B M k MiM . ... KİM KİME DUM DUMA BEIIÎÇ AK fcfAH PAKfiyı bfiıne / b*hsedy<*. ÇİZGİLİK KİMİLMİSARİCI GADDAR DAVUT MRIKIRTCEBE BULUT BEBEK SIRUÇİFTÇİ duratajrın\ b'ûeceksin i TARİHTE BUGÜN MC.VTAZ .ARIKAS Temmuz BİR TİNI'S USTASl: BJORN BORG! 137-S 'DA BUGUfJ, ÜNLÜ TEAIİSÇİ BJORN SOH6 TEMlS niMA/UVASlUDA 4-.K£2 OU>U- 1334-, 1336, SİKlNCİ OLAN İK16İLÎ2 FZED P&HZy'V/H 42 Y AMERİKAL/ RAM/Bi #OSCO£ 7XA/M£»'/,F'*JAL MAÇINDA,SenSK.1^,^^^6-?, 6-1,3-6,6-3 VE 6-4 ALARAIC KüPAYI KUCA*UYOfZj>U.. £f?TESİ YIL (moyf^mİ/Jk __ BOR6, KUPA Y/ ~ ~ * " ŞlLMASI 6ÛÇ Bı'H SAH'P OCACAKT//