04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMU2 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAP'tan RP'ye: 'Varan'lar nerede? • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ANAP. Başbakan Necmettın Erbakan'a. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller hakkında daha önce RP"nin açıklanacağını duyurduğu 13 dosyadan sadece TEDAŞ. TOFAŞ ve malvarlıkları ile ilgili olanlann TBMM gündemine getirildiğini anımsatarak. diğer 10 dosyanın akıbetiııi sordu. ANAP Rıze Milletvekili Ahmet Kabil larafından Meclis Başkanlıği'na sunulan soru önergesinde. RP'nin "Varan-1. varan-2. varan-3 diye TEDAŞ. TOFAŞ ve malvarlığıyla ilgili olarak Çiller hakkındaki soruşturma önergelerini TBMM Başkanlığı'na tek tek sevk etttiği ve toplam "varan-13' yolsuzluk dosyasından bahsetrtiği" anımsatılarak kalan 10 'vanan'ın içeriği soruldu. RP'ye, DYP çelmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-REFAHYOL hükümetinin kurulmasından sonra paylaşılan TBMM komisyon başkanlıklannın seçiminde koalisyon protokolüdelindi. DYP'li bazı üyeler, TBMM Insan Haklan Komisyonu'nda, koalisyon protokolüne aykın biçimde muhalefet partileriyle işbirligi yaparak. RP adayı lstanbul Milletvekıli Bahri Zengin'in yerine, DYP'li muhaliflerden Eskişehir Milletvekili Demir Berberoglu"nu seçtirdiler. DYP Çevre Komisyonu Başkanlığı'na da ANAP'lı Feridun Pehlivan'ın seçilmesi sağladı. Parsadan ağır cezada • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan YardımciM Tansu Çiller'i başbakan olduğu dönemde dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Selçuk Parsadan hakkında emekli orgeneral Necdet Üruğ ve gazetemiz yazan Ahmet Taner (Cışlairnın adını kullanarak Bayındır Holding'i de 287 milyon 500 bin lira dolandırdıgı gerekçesiyle açılan davada görevsizlik kararı \enldi. Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi nde görülen davanın dünkü duruşmasında yargıç, dava dosyasının ağır ceza mahkemesine göndenleceğini açıkladı. Uluengin tazminat ödeyecek • ANKXRA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, Hürriyet gazetesi yazarlarından Hadi Uluengin'i. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e 75 milyon lıra tazminat ödemeye mahkûm etti. Uluengin, 3 Mayıs 1995'teyayımlanan vazısında "Doğu Perinçek'e Maocu partinin meczup lideri" suçlamasında bulunmuştu. Çelik'e ziyaretler • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- RP'ü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necatı Çelik, hükümetin kaynak bulmak için zam yapma ve yeni vergi toplama yöntemlerine başvurmayacağını açıklayarak "Allah'ın verdiği nimetlerın. servete çevrileceğinı" söyledi. Çalışma Bakanı Çelik. dün TİSK (Türkiye tşveren Sendikalan Konfederasyonu) ile DlSK (De\rimci İşçı Sendikalan Konfederasyonu) yönetıcilerini kabulü sırasında. Çalışma Bakanı olarak. işçi ve işverenlere eşıt uzaklıkta olacağını yinedi. İHD10 yaşında • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- İnsan Haklan Derneği (IHD) Genel Başkanı Akın Birdal, Tiirkne'de bugüne kadar insan haklan ihlali nedenıyle hiçbir devlet görevlisinin ceza almadığını soyledi. İHD bugün kuruluşunun 10. vıldönümünü kutluyor. İHD Genel Başkanı Birdal. 1986 vıhnda 98 aydın tarafından kurulan ve üye sayısı 20 bine. ?ube sayısı da 58'e tlaşan derneğin, kurulduğu çünden bu yana baskılara fıedef olduğunu bildirdi. Türkiye, Rusya'ya Kıbns sorununda dışlanmadığı konusunda güvence verdi Kıbrıs sorunu ve Çeldç Güç masada ÖZGENACAR A1NKAR4-Türkiye. yüksek düzeyde bir Ame- rikan heyetinin cuma günü Ankara'ya gelişi ari- fesinde alıngan Rusya'ya "Kıbnssorununda dış- lanmadığı konusunda güvence" \erdi. Dışiileri Bakanlığr Müsteşar Yardımcısı Büyükelçı İnalBa- tu, "güvenceyi" geçen hafta ıçinde Moskova'da Rus Dışişlerı Bakan Yardımcısı Sergei Krikn'a ıletti. Türkiye. aynca günde 2 milyon dolarlık si- lahlanmayı gerçekleştiren Rumlara en çok siJa- hı satan Rusya'nm dikkatini de çekti. Amerikan heyeti. ABD kabinesinde "bakan" düzeyindeki BM Baştemsilcisi Büyükelçi Made- lene Albright ve başkanın Kıbrıs Ozel Temsilci- si RichardBeattieve Pentagon'dan bazı askerler- den oluşuyor. Atina ve Lefkoşa'daki temaslanndan sonra An- kara'da beklenen Amerikan heyeti, cuma günü cumhurbaşkanı \e başbakan tarafından kabul edıldikten sonra. Dışişlerı Bakanlığı \e aynca Genelkurmay Başkanlıgı'nda görüşmeler yapa- cak. "Kıbns sorunu"na çözüm aray ışlannm Ame- rikan başkanlık seçimlerinden sonra alevienme- • Atina ve Lefkoşa'daki temaslanndan sonra Ankara'da beklenen Amerikan heyeti, cuma günü cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından kabul edıldikten sonra, Dışişleri Bakanlığı ve ayrıca Genelkurmay Başkanlıgı'nda görüşmeler yapacak."Kıbrıs sorunu"na çözüm arayışlannın Amerikan başkanlık seçimlerinden sonra alevlenmesi bekleniyor. Kıbrıs sorununa "dengeli çözüm" arayışının başkanlık seçiminden önce yapılamayacağına inanılıyor. Dengeli çözümün Amerika'daki Yunan ve Rum kökenli seçmenlerin oylannı Başkan Bill Clinton'a kaybettireceği biliniyor. si bekleniyor. Kıbrıs sorununa "•dengeli çözüm" arayışının başkanlık seçımınden önce>apılama- yacağına inanılıyor. Dengeli çözümün Ameri- ka'daki Yunan ve Rum kökenli seçmenlerin oy- lannı Başkan BiU Clinton'a kaybettireceği bili- niyor. Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Kıbrıs ko- nusunda barış sürecıni etkile>en diplomatik ge- lişmeleri şöyle özetlıvorlar: Birteşmiş Milletler Türkiye. başlangıçtan ben Kıbns sorununun çö- züm yerinin BM olduğunu kabul etmektedir. BM çatısı altında genel sekreterin "iyiniyetnıisyonu" çerçevesinde yürütülen göriişmelerin "ensağlık- lı süreç" olduğuna ınanmaktadır. Sorumm eözümüne katkıda bulunacak nite- likte. BM'de bugüne değin Makarios - Denktaş - Kiprivanuzırvekararları. 1986 belgesi. "fikir- ler diasi*", "gü>en arttıncı önlemler paketi" gibi bazı soınut gclışmeler \e birikimler ortaya çık- ınıştır. Birleşmiş Mılletler Genel Sekreterliği'nin (BMGS). Kıbrıs konusunda birbıkkınlık içinde olduğu sezinlenmektey se de yürümekte olan bir süreci sonuca ulaştırmak amacıyla Koreli dıplo- mat HangSung Joo, BM Kıbm Özel Temsilcisı olarak atanınış \e çalışmalarına başlamıştır. Türkive.özel temsilcınin görüşmelerini önko- şulsuz sürdürmesini öngörmektedir. Yunanistan.eski Kanada Başkanı Joe Klark'ın üç> ıl sonra boşalttığı bu göreve bir Avrupalının, eski Portekiz Dışişleri Bakanı Jose Manuel Du- rao Barruso'nun gelmesini istiyordu. Atina. An- kara'nın bu öneriye karşı çıkması üzerine Güney Koreli dıplomaiı protesto ile kanşık kabul etmek zorundakalmıştı. ABD ABD. dünya çapındakı dev sorunların çözüme kav uştuğu bir dönemde Kıbrıs'ın çözümlenme- yen bir sorun olarak kalmasından rahatsızlık duy- maktadır. Dünyada tek üstün güç olarak kalan ABD'nin, Avrupa'nın becenksizliği üzerine Bov na-Hersek sorununu çözüme kavuşturması. Was- Ankaramn MEDA ikilemi Türkiye Kardak'ta suçkuıdıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-A\Tupa Birliği'nin (AB). Türkiye ve diğer Ak- deniz ülkeleri için işlerlik kazandırdığı MEDA pro- jesini, Yunanistan'ın istek- leri doğrultusunda hazırla- nan ve Ankara'yı Kardak'ta suçlayan deklarasyon ko- şuluna baglaması Dışişle- ri'ni zora soktu. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Ba- kanı Tansu Çilter'in irlan- da'yı ziyareti öncesinde bu sabah yapacagı basın top- lantısında, deklarasyon ile MEDA arasında baglantı kurmaktan kaçınarak ko- nuyu geçiştiren biraçıkla- ma yapması bekleniyor. Ankara ile AB arasında, MEDA projesi ile dekla- rasyon arasında bir baglan- tı kurulmaması yönünde ortak eğilim belirdigi de kaydediliyor. Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Büyükelçi Ömer Ak- bel MEDA ile deklarasyon arasında baglantı kurma- maya özen gösteren. ancak Türkiye'yi suçlayıcı bazı ifadeler taşıyan deklaras- yonun "incelendiğini" söy- lemekle yetindiği yazılı bir açıklama vaptı. Bu açıkla- manın. Çiller'in. "İrlanda zharetim öncesi konu\a iüş- kin açıklama>ı bizzat ha- vaaianında ben vapacağım* yolundaki talimatı üzerine kısa tutulduğu ve aynntıya girilmediği ögrenildi. Çiller'in yapacagı açık- lamada. büyük olasılıkla deklarasyon ile MEDA pro- jesi arasında baglantı ku- racak ıfadeler kullanmak- tan kaçınarak deklarasyon- da yer alan Türkiye aleyh- tan unsurlan eleştirmekle yetinmesi bekleniyor. AB Konseyi'nin önceki gün yaptığı toplantıda. Yu- nanistan "ın vetosunu kal- dırması üzerine MEDA projesini serbest bırakma- sı. Ankara da, "doğruyön- de atılmış bir adım"olarak değerlendirildi. Ömer Ak- bel. dün bir soruya yanıt olarak yaptığı açıklamada. AB Konseyi kararının. AB'nin Türkiye'ye karşı yükümlülükleri yönünden uyum içerisınde olduğunu belirtti. AB'nin Türkiye Büyükelçisi Mkhael Lake de. Cumhuriyefe. dekla- rasyon ile MEDA arasında bir bağıntı bulunmadığını belirtti. Deklaras>on Çiller'e sunuiacak Deklarasyonun. Çiller'e, AB Dönem Başkanlıgı'nı yürüten Irianda'ya yapaca- ğı gezi sırasında sunulaca- ğı kaydedildi. Çiller'in Ir- landalı yetkil i lerle yapaca- gı temaslarda. Yunanis- tan'ın engellemeleri nede- niyle işletilemeyen ve güm- rük birliğinin deönemli pa- ketleri arasında yer alan mali işbirliği protokolünün çalıştınlması için Atina'ya daha fazla baskı yapılma- sı istemini gündeme getire- cegi belirtildi. Deklarasyonda, "AvTupa Birliği'nin Ege'deki Kar- dak adasına ilişkin olarak Türkiye tarafından günde- me getirilensorunun sonu- cu olarak orta> a çıkan du- rumu kaygıyla i/Jedigi" gö- rüşüne yer verilmişti. Ay- nı deklarasyonda, Ege'de- ki gerginliğetarafolan ül- kelerden birinın. "AB'nin doğal bir dayanışmasının varolduğu biriik üyesi Yu- nanistan*'. dığerinin de. •Birliğin gümrük birliğin- den doğan tüm alanlarda iş- birliği ve diyaloğu geliştir- mek istediği komşu ülke Türkiye"olduğu belirtildi. AB'nin bölgedeki tüm ül- keler arasında iyi komşu- luk ilişkilerinin geliştirilme- sine yönelik bağlılığın da v urgulandığı deklarasyon- da, bu kapsamda. Türki- ye-AB ilişkilerinin. "ulus- İararası hukuk ve üye ülke- lerileTürkiye'ninegemen- lik ve toprak bütünlüğüne ilişkin uygun anlaşmalara savgı ilkesine bağlıuğa da- yaholmasT gerekliliği ile- ri sürüldü. hington'ü ister i>'e m e z Kıbns'ta da etkin olma- ya zorlamaktadıf Türkive ile Yuıı a n 's t a n arasındaki sıyasal ger- "inliüin Kardak jdaları ve ardından Kıbrıs'takı fatbikatlarla bir .'s k e n tırmanma\a >ol açması VVashington'da te%lırginhk yaratmaktadır. Bu ara- da Kard'ak bunalım ı n ı n ^ Avrupalı müttefıkler yerine v ıne ABD'' 'J 'r diplomat I Holbrook) ta- rafından çözümlet>mı $°'ma:>l Kıbns'tadaABD'ye bir öncelik sa5laı"'$ olmaktadır. Bu amaçla ABD- Dışişlerı Kıbrıs Ozel Koor- dinatörü James\\ifliams'tan başka başkanın Kıb- ns Özel Temsilci>i Richard Beattie'vı de devre- ye sokmuştur. Cuma aünü Ankara "ya gelecek oian bayan bü- yükelçi Madelent' Albright'ın ıki şapkası bulu- nuyor. Biri BMck1 A B D baştemsilcisi oluşudur. Bu unvanı ile ABD kabinesinde o> hakkı olma- yan bir "bakan™ ^onumundadır. Bayan Albright. Atina - Letlcoşa - Ankara temaslannı "bakan" şapkası ileyapmaktavedolayısıyla Dışişleri Ba- kanı WarrenChristopherinyetkilerineyakın bir diplomatik donanımla dolaşmaktadır. Bayan Albrighı'm Ankara temaslannda "ağır- lığnı"Kıbrıs oimasıy la birlık- te "önceliğin" -beraberindeki Pentagon vetkihlerinin bulun- masından dolayı- "ÇekiçGüç" ve Berlin'den çekılecek nük- leer füzelerin Türkiye'de ko- nuşlandırılması konusunda olacağı anlaşılıyor. Aynca gün- deminde Bosna-Hersek, Irak boru hattı. İsrail seçimlerinden sonra Ortadoğu banş sürecin- de >eni oluşan dengeler gibi konuların da yer alacağı sanı- lıyor. Ankara"daki bir Amerikan kaynağı, Bayan Albright'ın üç başkenae "Ege'de ve Kıb- rıs'ta askeri talbikatlarla va- ranlan gergjnüğin ortadan kal- dınlması" volunda bazı tel- kinlerde bulunabileceğıni söy- lüyor. Anımsaııacagı üzere ölen eski Yunanistan Başba- kanı Andreas Papandreu. Rum yönetimı ile "ortak askeri doktrin" çerçevesinde bir iş- birliği başlatmıştı. Bunun so- nucunda da Yunan birlikleri Doğu Akdeniz'de Kıbns bağ- lantılı iki tatbikat uygulayın- ca Türk Silahlı Kuvvetleri de hava kuvvetinın desteginde bir tatbikat gerçekleştirmişti. ABD bu tür tatbikatlara son verilmesini isterken bir başka konuvu da öne çıkanyor. Ame- rika. Kıbrıs'ta "önce güven- lik" önlemlerine agırlık vere- rek güvenlik kaygılarının gi- derilmesini önerivor. Istanbul'un en önemli sorunu haline gelen ulaşım. yaz tatili için yurttaşların kent dışına çık- ması ve okullann kapalı olmasına karşın en büyük sorun. İstanbul Büyüksehir Beledhe Baş- kanı Tayyip Krdoğan, önümüzdeki bir vıl içinde bu sorunun belini kıracaklarını sövicrken. sorunun kökünden halledilmesinin de olanaklı olnıadığını belirtmeden geçemiyor. Ulaşım sorununun bütün dünyada olduğunu, kentlere bö> lesine yo- ğun bir oranda göçün devam etmesi karşısında sorunun çözülemeveceğini \urgulavan Erdoğan, metro, tramvay.kavşak düıenlemeleri.geçitler vesin- yalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesi gibi çalışmalarla ulaşımı rahatlatmaya çalıştıklannı anlatıvor. ( Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Trafikyaz kış aynı RP iran'a da gizli heyet gönderdi Diplomaside çifte by-pass ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Suriye'nin ardından İran'a da giz- li bir heyet gönderen RP. lıem Dı- şişleri Bakanlığı'na hem de bu ba- kanlığın yönetimini elinde bulundu- ran koalisyon ortağı DYP'ye by- pass uyguladı. RP'nin. Türkıve'nin sorunlu kom- şusu Suriye'nın ardından Iran'a gön- derdiği heyetin de Dışişleri Bakan- lığı'nın bilgisi dışında olduğu kay- dedildi. iran'da vayımlanan "Ah- bar" gazetesi. Başbakan Necmettin Erbakan ile Suriye Devlet Başka- nı Hafız Esad arasında diyalog ku- rulduğunu öne sürdü. RP-DYP hükümet programında yer alan "İslam ülkeleri ile ilişkile- rin geliştirilmesinin sağlanması" maddesine yönelik olarak. RP'nin. Türkiye'nin teröre destek vermesi nedeniyle suçladığı Suriye ile Tür- kiye'deki bazı faili meçhul cinayet- lerin arkasında olduğu savlanan İran'a gizli heyetler göndermesi. "Dışişleri Bakanlığı ve DYP'ye by- pass uygulaması" olarak yorumlan- dı. RP'nin partide ve kamuoyunda fazla tanınmamış üvelerinden olu- şan bir heyetin geçen hafta içinde İran'da temaslarda bulunduğu öğre- nildi. Heyetin Tahran'daki temaslann- da. iki ülke arasındaki ilişkilerin ge- liştirilmesi konusunun ele alındığı kavdedildi. Bir başka RP heyeti de yıne temmuz ayı içinde Suriye'de te- maslarda bulunmuştu. Şam'da Suriyeli vetkililerle bir araya gelen hevefte. Abdullah Ku- vaz, Mustafa Ötbek, Mürşh Akfen, Ahmet Karmış ve Zeynel Abidin Güneş'in bulunduğu kaydedilmiş- ti. Dışişleri: Haberimiz yok Cumhuriyet'in sorulannı yanıtla- yan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü- vükelçi Ömer Akbel. RP heyetinin Iran temat.lanndan Dışişleri Bakan- lığı'nın bilgisi olnıadığını söyledi. Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği yetkilileri de Tahran'da bir Türk he- yetinin varlığından habersizolduk- lannı bildirdiler. Sözcü Akbel. önceki gün düzen- ledigi basın toplantısındadaRP'nın Suri>e gezisinden haberdarolmadık- larını belirterek, siyasi partilerin yurtdışında yapacaklan geziler hak- kında bakanlıöa başv urmalan gerek- ınediğini, bakanlığın "istenildiği takdirde" devreye girdiğini bildir- mişti. RP'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan habersiz olarak. özellikle iiişkile- rin "hassas" olduğu ülkelere gezi dü- zenlemesinin Dışişleri'nce olumlu karşılanmadıgı kaydedildi. Türki- ye, Suriye'nin PKK terör örgütüne destek verdiğini ve örgüt liderini topraklannda banndırdığını beline- rek. iki ülke arasındaki olası birdi- valoğun, ancak Şam'ın teröre ver- diği desteği kesmesi durumunda başlayacağını belırtıyor. Suriye. teröre destek vermediği- ni savunurken. Türkiye'yi Fırat'ın sulanndan kendisineyeterli pay ver- memekle suçluyor. Türkiye. Suri- >e'nin. dikkatleri teröre verdiği des- tekten uzaklaştırmak için su soru- nunu ortaya çıkardığını belirtirken. Şam'ın "teröre karşı su"denklemi- ne karşı çıkıvor. Erbakan-Esad diyaloğu İran'da vayımlanan Ahbar gaze- tesi. dünkü sayısında. Suriye Dev- let Başkanı Esad ile Başbakan Er- bakan arasında ikili ilişkilerin düzel- tilmesine yönelik diyalog bulundu- ğunu savladı. Haberde, Suriye'nin Başbakan Erbakan ile geniş ve kap- samlı bir ılişki kurma konusunda umutlu oiduğunu öne sürülerek "İki ülke liderleri arasında sürekli bir di- yalog" olduğu bildirildi. Gazetenin Şam'daki güv enilir kaynaklara daya- narak \ erdiği haberde. bu görüşme- lerde Fırat Nehri'nin sulan konu- sundakı sorunlarvebölücü örgüt li- deri Abdullah Öcalan'ın geleceği konusunun ele alındığı belirtildi. I BEDRİ BAYKAM REFAHYOL koalisyonunun güve- noyu alması tüm Türkiye'de demok- rat, ilerici ve aydın kamuoyunda cid- di bir tedirginlik ve hayal kırıkhğı ya- ratmıştır. Türkiye'de, her fırsatta bu cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe ve Atatürkçülüğe düşman olduğunu söyleyen kesimin açık desteğini ala- rak ilerleyen bir partinin iktidara gel- mesi, gerek ülkenin ve aydınlann ge- leceği açısından, gerek Türkiye'nin uluslararası dünyadaki konumu açı- sından üzüntü ve kaygı vericidir. Şeriatçı olduğunu açık açık söyle- yerek, demokrasiye olan inançsızhk- lannı böylece kanıtlayanlara karşı. demokratik sistemin tüm diğer par- tilerinin ve kurumlarının saflık ve gaf- let içinde bulunmaya haklan yoktur. Refah Partisi'nin üzerine toz kondur- madığı ve her türlü karşılıklı ilişkiyi geliştireceğini üzerine basa basa vur- guladığı iran İslam Cumhuriyeti mo- delinin her türiü muhalefete, özgür- lüklere, insan haklarına olan inançsız- lıkları apaçık ortadadır. 8 Temmuz 1996 günü parlamen- toda bir düşünce dolandıncılığı tez- gâhı tescillenmiştir. Erbakan'a karşı en büyük direnci, DSP'lilere Solda Biriik Çağnsı karşı koymayı yalnızca kendisinin be- cereceğini anlatarak halktan oy iste- yen bir kadın, merkez sağın şeriatçı- lığa karşı koyma kapasitesi olmadı- ğını bilmedikleri için, kendisineinan- magafletinde bulunan milyonlan kan- dırmıştır. 8 temmuz günü, DYP sıra- lanndan kalkan "evet" oylan bu yüz kızartıcı halk aldatmacasının ürünü- dür. Ama bizim, yani sol düşünceye gönül vermiş insanların bu noktada oturup bir değerlendirme yapmalan lazımdır. Neden, Türkiye'de Kemalist oldu- ğunu vurgulayan insanlar, cumhuri- yetin temel ilkelerini korumak için DYP gibi ideolojisi çelişkili ve tartış- malı bir partiye muhtaç konuma düş- müşlerdir? Bunun nedeni, tabii ki soldaki ya- pay bölünmedir. Son seçimlere ayrı girmelerine karşın DSP ve CHP oy- lann yüzde 25'ini almışlardır. Türki- ye'de sağ/sol demeden insanların yüzde 70'inin RP'ye karşı ileride ol- duğunu tahmin ettikleri güçlü bir par- tiye oy verme peşinde olduklan bir dö- nemde, DSP ve CHP beraber girse- lerdi, tabii ki bu oran yüzde 35'lere kadar kolayca tırmanabilecekti. Bu- nu tahmin etmek hiç de zor değildir. DSP'nin CHP'ye karşı "muhatap ol- mama"ya varacak kadar ileri götür- düğü olumsuz tavır. ortaya Erbakan'ın başbakan olduğu ve solun merkez sağdan medet umduğu trajik birtab- lo çıkarmıştır. Bugün, CHP ve DSP arasında var olduğu iddia edilen farklardan han- gisi rejimi RP'ye teslim etmeye de- ğecek kadar keskin ve uzlaşılmaz bir farktır? Lütfen, elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim: Bu ıki partinin birleşme- mesi, seçım ittifakı yapmaması ve seçim sonrası bir "solblok" hüküme- ti önerisini geliştirmemeleri, Türki- ye'yi küstah şeriatçılann, bölücülerin, terörün, demokrasi düşmanlarının, faşistlerin rahatça at koşturdukları bir ülke haline getirmıştir. Bu ülkede yobazlar ve gericiler ya- zar öldürmeyi. aydın yakmayı, ana dövmeyi, solcuya işkence yapmayı bir yaşam tarzı haline getirmişlerse bu- rada suç. onlann önlerinde bulduk- ları boş sahayı yaratanlarındır. Türki- ye'de. Atatürk'ün kurduğu parti hak ettiği güçte olsa, devletin polis güç- leri gerçekten rejim düşmanlan ve canıleri onları bulana kadar kovala- sa. Muammer Aksoy'lar, Asım Be- zirci'ler, Uğur Mumcu'lar, Metin Göktepe'ler, Irfan Ağdaş'lar bu ka- dar kolay yok edilebilir miydi? Üç yıl önce solda biriik için "Taban Operasyonu" isimli hareketi başlat- tığımızda, ülkede şeriatçılann rejimi tehdit edecek bir ivmeyle yükseldik- lerini vurgulamış ve bunun önünü ke- sebilecek tek gücün solda biriik ol- duğunu söylemiştik. Gerek 27 Mart, gerek 24 Aralık se- çimleri söylediklerimizi teyit ettiyse bunda ne falcılık ne de büyük bir po- litik zekâ aramak lazımdır. Türkiye'de aklı ve vicdanını objek- tif olarak devreye sokan herkes, bu- nu zaten aşağı yukan öngörebilmiş- tir. Cumhuriyeti kuran, demokrasiyi ge- tiren Atatürk'ün partisi CHP'de bir araya gelerek bu tehlikeli kaymaya dur demek. her vatanseverin kaçınılmaz ödevidir. Bugün iddia edilenlerin aksine, CHP ve DSP arasında hiçbir büyük görüş ayrılığı yoktur. DSP'nin savun- duğu milliyetçilikte ırkçılık ve faşizm yoktur. CHP'nin vurguladığı insan haklan öğeleri ve faşizmle mücadele hiçbir zaman ülke bütünlüğünden ve Ata- türk ilkelerinden taviz vermez. Gerek geçmış dönemlerde inönü, Karayalçın, Çetin olsun, gerek bu- gün Baykal olsun, CHP kapılarını DSP'ye hep sonuna kadar açmış, hatta Ecevit'in başkanlığı bile ken- disine defalarca teklif edilmiştir. Iş işten geçmeden. demokrasimiz ve iç banşımız onanlmaz yaralar al- madan tüm DSP milletvekillerini, ör- gütlerini ve seçmenlerini bu kritik dö- nemde CHP ile el ele vermeye çağır- mak. aklın seçeceği tek yoldur. Bu, aynı zamanda çağdaş Türkiye'nin Mustafa Kemal'e olan borcudur. Ingiltere Kıbrıs anlaşmalanna taraf, garantör ve bağımsız üsleri bulunan Ingiltere: sorunun çö- zümüne artan biçimde ağır- lık verdiğini en önemli diplo- matlarından birini bu konuda "temsild" olarak atayarak gös- terdi. Daha önce Avrupa Bir- liği'nde ve BM'de baştemsil- ci olarak bulunmuş olan Sir David Hanna> bu göreve ge- tirilerek çalışmalarına başla- dı. Ingiliz temsilci. Ankara'da eski bakan Emre Cönensav. Müsteşar Büyükelçi OnurÖ>- men ve Kıbns konusundan so- rumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi İnal Batu ile gö- rüşmeleryaptı. İki kez Kıbns'a gitti. AB'nin üyesı olan tngil- tere. konuya bir de Rum yö- netiminin AB üyeliği açısın- dan da yaklaşmaya çalışıyor. Fransa Kıbrıs'ta bir Anglo-Ame- rikan çözünıle kendisinin dı- şarıda kalıp "prestij" kaybın- dan kaygılanan Fransa son ay- larda konuya önem vermeye başladı. , Bu amaçla. Dışişleri Ba- kanlığı sivasal dırektörlerden ClaudeMartin'ı Kıbns konu- sunda özel temsilci atadı. Fran- sa, kısa bir süre önce Türk -. Yunan - Kıbns siyasetçilerinin katılımı iledebırseminerdü- zenledı. Fransa. önümüzdeki günlerde KKTÇ Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş ile Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides'ı Paris'e davet ede- rek sorunun çözüınünde Fran- sa'nın ağırlıgını duyurmaya hazırlanıyor. Fransa. Avnıpa Birliğı şem- sıyesi altında bir Av rupalı çö- züm peşinde koşmakla kal- madı. 27 haziranda BM Gü- venlik Konseyi'nde(BMGK) Kıbrıs'taki barış gücününsü- resinin uzatılması kararına bir madde de koydurdu. Karar Mjretmin 13. maddesinde. "Av- rupa Birliği'nin Kıbns'ın ka- tılımı ile ilgili müzakerelere başlama karannın topvekûn hir çözümü kolaylaştiracak önemli yeni bir gelişme oMu- ğuna" ilişkin bir eümle yer aldı. Türkiye. 1062 sayılı bu ka- rardaki 13. maddeden duydu- ğu rahatsızhğı BMGK ile AB üyelerine bildirdi. Kısa bir süre önce Ingilte- re Başbakanı John Major da ABD Başkanı Bill Clınton gi- bi Kıbns konusuna "bizzat ağırlık vereceğini"* açıkladık- tan sonra. "Uzun süredirçö- 2Ümlenme>en ve pek de çözü- mü kolav görünmeven Kıbns sorununa veniden el atma za- manıgelmiştir"dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle