Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 TEMMU2 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ANAP'tan RP'ye:
'Varan'lar
nerede?
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - ANAP. Başbakan
Necmettın Erbakan'a. DYP
Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller
hakkında daha önce RP"nin
açıklanacağını duyurduğu
13 dosyadan sadece
TEDAŞ. TOFAŞ ve
malvarlıkları ile ilgili
olanlann TBMM
gündemine getirildiğini
anımsatarak. diğer 10
dosyanın akıbetiııi sordu.
ANAP Rıze Milletvekili
Ahmet Kabil larafından
Meclis Başkanlıği'na
sunulan soru önergesinde.
RP'nin "Varan-1. varan-2.
varan-3 diye TEDAŞ.
TOFAŞ ve malvarlığıyla
ilgili olarak Çiller
hakkındaki soruşturma
önergelerini TBMM
Başkanlığı'na tek tek sevk
etttiği ve toplam "varan-13'
yolsuzluk dosyasından
bahsetrtiği" anımsatılarak
kalan 10 'vanan'ın içeriği
soruldu.
RP'ye, DYP
çelmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-REFAHYOL
hükümetinin kurulmasından
sonra paylaşılan TBMM
komisyon başkanlıklannın
seçiminde koalisyon
protokolüdelindi. DYP'li
bazı üyeler, TBMM Insan
Haklan Komisyonu'nda,
koalisyon protokolüne aykın
biçimde muhalefet
partileriyle işbirligi yaparak.
RP adayı lstanbul
Milletvekıli Bahri Zengin'in
yerine, DYP'li
muhaliflerden Eskişehir
Milletvekili Demir
Berberoglu"nu seçtirdiler.
DYP Çevre Komisyonu
Başkanlığı'na da ANAP'lı
Feridun Pehlivan'ın
seçilmesi sağladı.
Parsadan ağır
cezada
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Başbakan
YardımciM Tansu Çiller'i
başbakan olduğu dönemde
dolandırdığı iddiasıyla
yargılanan Selçuk Parsadan
hakkında emekli orgeneral
Necdet Üruğ ve gazetemiz
yazan Ahmet Taner
(Cışlairnın adını kullanarak
Bayındır Holding'i de 287
milyon 500 bin lira
dolandırdıgı gerekçesiyle
açılan davada görevsizlik
kararı \enldi. Ankara 8.
Asliye Ceza
Mahkemesi nde görülen
davanın dünkü
duruşmasında yargıç, dava
dosyasının ağır ceza
mahkemesine
göndenleceğini açıkladı.
Uluengin tazminat
ödeyecek
• ANKXRA (Cumhuriyet
Biirosu) - Ankara 22. Asliye
Hukuk Mahkemesi,
Hürriyet gazetesi
yazarlarından Hadi
Uluengin'i. İşçi Partisi
Genel Başkanı Doğu
Perinçek'e 75 milyon lıra
tazminat ödemeye mahkûm
etti. Uluengin, 3 Mayıs
1995'teyayımlanan
vazısında "Doğu Perinçek'e
Maocu partinin meczup
lideri" suçlamasında
bulunmuştu.
Çelik'e ziyaretler
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- RP'ü Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necatı Çelik, hükümetin
kaynak bulmak için zam
yapma ve yeni vergi
toplama yöntemlerine
başvurmayacağını
açıklayarak "Allah'ın
verdiği nimetlerın. servete
çevrileceğinı" söyledi.
Çalışma Bakanı Çelik. dün
TİSK (Türkiye tşveren
Sendikalan
Konfederasyonu) ile DlSK
(De\rimci İşçı Sendikalan
Konfederasyonu)
yönetıcilerini kabulü
sırasında. Çalışma Bakanı
olarak. işçi ve işverenlere
eşıt uzaklıkta olacağını
yinedi.
İHD10 yaşında
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- İnsan Haklan
Derneği (IHD) Genel
Başkanı Akın Birdal,
Tiirkne'de bugüne kadar
insan haklan ihlali
nedenıyle hiçbir devlet
görevlisinin ceza almadığını
soyledi. İHD bugün
kuruluşunun 10.
vıldönümünü kutluyor. İHD
Genel Başkanı Birdal. 1986
vıhnda 98 aydın tarafından
kurulan ve üye sayısı 20
bine. ?ube sayısı da 58'e
tlaşan derneğin, kurulduğu
çünden bu yana baskılara
fıedef olduğunu bildirdi.
Türkiye, Rusya'ya Kıbns sorununda dışlanmadığı konusunda güvence verdi
Kıbrıs sorunu ve Çeldç Güç masada
ÖZGENACAR
A1NKAR4-Türkiye. yüksek düzeyde bir Ame-
rikan heyetinin cuma günü Ankara'ya gelişi ari-
fesinde alıngan Rusya'ya "Kıbnssorununda dış-
lanmadığı konusunda güvence" \erdi. Dışiileri
Bakanlığr Müsteşar Yardımcısı Büyükelçı İnalBa-
tu, "güvenceyi" geçen hafta ıçinde Moskova'da
Rus Dışişlerı Bakan Yardımcısı Sergei Krikn'a
ıletti. Türkiye. aynca günde 2 milyon dolarlık si-
lahlanmayı gerçekleştiren Rumlara en çok siJa-
hı satan Rusya'nm dikkatini de çekti.
Amerikan heyeti. ABD kabinesinde "bakan"
düzeyindeki BM Baştemsilcisi Büyükelçi Made-
lene Albright ve başkanın Kıbrıs Ozel Temsilci-
si RichardBeattieve Pentagon'dan bazı askerler-
den oluşuyor.
Atina ve Lefkoşa'daki temaslanndan sonra An-
kara'da beklenen Amerikan heyeti, cuma günü
cumhurbaşkanı \e başbakan tarafından kabul
edıldikten sonra. Dışişlerı Bakanlığı \e aynca
Genelkurmay Başkanlıgı'nda görüşmeler yapa-
cak. "Kıbns sorunu"na çözüm aray ışlannm Ame-
rikan başkanlık seçimlerinden sonra alevienme-
• Atina ve Lefkoşa'daki temaslanndan sonra Ankara'da beklenen Amerikan heyeti, cuma günü
cumhurbaşkanı ve başbakan tarafından kabul edıldikten sonra, Dışişleri Bakanlığı ve ayrıca
Genelkurmay Başkanlıgı'nda görüşmeler yapacak."Kıbrıs sorunu"na çözüm arayışlannın Amerikan
başkanlık seçimlerinden sonra alevlenmesi bekleniyor. Kıbrıs sorununa "dengeli çözüm" arayışının
başkanlık seçiminden önce yapılamayacağına inanılıyor. Dengeli çözümün Amerika'daki Yunan ve
Rum kökenli seçmenlerin oylannı Başkan Bill Clinton'a kaybettireceği biliniyor.
si bekleniyor. Kıbrıs sorununa "•dengeli çözüm"
arayışının başkanlık seçımınden önce>apılama-
yacağına inanılıyor. Dengeli çözümün Ameri-
ka'daki Yunan ve Rum kökenli seçmenlerin oy-
lannı Başkan BiU Clinton'a kaybettireceği bili-
niyor.
Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Kıbrıs ko-
nusunda barış sürecıni etkile>en diplomatik ge-
lişmeleri şöyle özetlıvorlar:
Birteşmiş Milletler
Türkiye. başlangıçtan ben Kıbns sorununun çö-
züm yerinin BM olduğunu kabul etmektedir. BM
çatısı altında genel sekreterin "iyiniyetnıisyonu"
çerçevesinde yürütülen göriişmelerin "ensağlık-
lı süreç" olduğuna ınanmaktadır.
Sorumm eözümüne katkıda bulunacak nite-
likte. BM'de bugüne değin Makarios - Denktaş
- Kiprivanuzırvekararları. 1986 belgesi. "fikir-
ler diasi*", "gü>en arttıncı önlemler paketi" gibi
bazı soınut gclışmeler \e birikimler ortaya çık-
ınıştır.
Birleşmiş Mılletler Genel Sekreterliği'nin
(BMGS). Kıbrıs konusunda birbıkkınlık içinde
olduğu sezinlenmektey se de yürümekte olan bir
süreci sonuca ulaştırmak amacıyla Koreli dıplo-
mat HangSung Joo, BM Kıbm Özel Temsilcisı
olarak atanınış \e çalışmalarına başlamıştır.
Türkive.özel temsilcınin görüşmelerini önko-
şulsuz sürdürmesini öngörmektedir.
Yunanistan.eski Kanada Başkanı Joe Klark'ın
üç> ıl sonra boşalttığı bu göreve bir Avrupalının,
eski Portekiz Dışişleri Bakanı Jose Manuel Du-
rao Barruso'nun gelmesini istiyordu. Atina. An-
kara'nın bu öneriye karşı çıkması üzerine Güney
Koreli dıplomaiı protesto ile kanşık kabul etmek
zorundakalmıştı.
ABD
ABD. dünya çapındakı dev sorunların çözüme
kav uştuğu bir dönemde Kıbrıs'ın çözümlenme-
yen bir sorun olarak kalmasından rahatsızlık duy-
maktadır. Dünyada tek üstün güç olarak kalan
ABD'nin, Avrupa'nın becenksizliği üzerine Bov
na-Hersek sorununu çözüme kavuşturması. Was-
Ankaramn MEDA ikilemi
Türkiye
Kardak'ta
suçkuıdıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-A\Tupa Birliği'nin
(AB). Türkiye ve diğer Ak-
deniz ülkeleri için işlerlik
kazandırdığı MEDA pro-
jesini, Yunanistan'ın istek-
leri doğrultusunda hazırla-
nan ve Ankara'yı Kardak'ta
suçlayan deklarasyon ko-
şuluna baglaması Dışişle-
ri'ni zora soktu. Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri Ba-
kanı Tansu Çilter'in irlan-
da'yı ziyareti öncesinde bu
sabah yapacagı basın top-
lantısında, deklarasyon ile
MEDA arasında baglantı
kurmaktan kaçınarak ko-
nuyu geçiştiren biraçıkla-
ma yapması bekleniyor.
Ankara ile AB arasında,
MEDA projesi ile dekla-
rasyon arasında bir baglan-
tı kurulmaması yönünde
ortak eğilim belirdigi de
kaydediliyor.
Dışişleri Bakanlığı Söz-
cüsü Büyükelçi Ömer Ak-
bel MEDA ile deklarasyon
arasında baglantı kurma-
maya özen gösteren. ancak
Türkiye'yi suçlayıcı bazı
ifadeler taşıyan deklaras-
yonun "incelendiğini" söy-
lemekle yetindiği yazılı bir
açıklama vaptı. Bu açıkla-
manın. Çiller'in. "İrlanda
zharetim öncesi konu\a iüş-
kin açıklama>ı bizzat ha-
vaaianında ben vapacağım*
yolundaki talimatı üzerine
kısa tutulduğu ve aynntıya
girilmediği ögrenildi.
Çiller'in yapacagı açık-
lamada. büyük olasılıkla
deklarasyon ile MEDA pro-
jesi arasında baglantı ku-
racak ıfadeler kullanmak-
tan kaçınarak deklarasyon-
da yer alan Türkiye aleyh-
tan unsurlan eleştirmekle
yetinmesi bekleniyor.
AB Konseyi'nin önceki
gün yaptığı toplantıda. Yu-
nanistan "ın vetosunu kal-
dırması üzerine MEDA
projesini serbest bırakma-
sı. Ankara da, "doğruyön-
de atılmış bir adım"olarak
değerlendirildi. Ömer Ak-
bel. dün bir soruya yanıt
olarak yaptığı açıklamada.
AB Konseyi kararının.
AB'nin Türkiye'ye karşı
yükümlülükleri yönünden
uyum içerisınde olduğunu
belirtti. AB'nin Türkiye
Büyükelçisi Mkhael Lake
de. Cumhuriyefe. dekla-
rasyon ile MEDA arasında
bir bağıntı bulunmadığını
belirtti.
Deklaras>on Çiller'e
sunuiacak
Deklarasyonun. Çiller'e,
AB Dönem Başkanlıgı'nı
yürüten Irianda'ya yapaca-
ğı gezi sırasında sunulaca-
ğı kaydedildi. Çiller'in Ir-
landalı yetkil i lerle yapaca-
gı temaslarda. Yunanis-
tan'ın engellemeleri nede-
niyle işletilemeyen ve güm-
rük birliğinin deönemli pa-
ketleri arasında yer alan
mali işbirliği protokolünün
çalıştınlması için Atina'ya
daha fazla baskı yapılma-
sı istemini gündeme getire-
cegi belirtildi.
Deklarasyonda, "AvTupa
Birliği'nin Ege'deki Kar-
dak adasına ilişkin olarak
Türkiye tarafından günde-
me getirilensorunun sonu-
cu olarak orta> a çıkan du-
rumu kaygıyla i/Jedigi" gö-
rüşüne yer verilmişti. Ay-
nı deklarasyonda, Ege'de-
ki gerginliğetarafolan ül-
kelerden birinın. "AB'nin
doğal bir dayanışmasının
varolduğu biriik üyesi Yu-
nanistan*'. dığerinin de.
•Birliğin gümrük birliğin-
den doğan tüm alanlarda iş-
birliği ve diyaloğu geliştir-
mek istediği komşu ülke
Türkiye"olduğu belirtildi.
AB'nin bölgedeki tüm ül-
keler arasında iyi komşu-
luk ilişkilerinin geliştirilme-
sine yönelik bağlılığın da
v urgulandığı deklarasyon-
da, bu kapsamda. Türki-
ye-AB ilişkilerinin. "ulus-
İararası hukuk ve üye ülke-
lerileTürkiye'ninegemen-
lik ve toprak bütünlüğüne
ilişkin uygun anlaşmalara
savgı ilkesine bağlıuğa da-
yaholmasT gerekliliği ile-
ri sürüldü.
hington'ü ister i>'e m e z
Kıbns'ta da etkin olma-
ya zorlamaktadıf
Türkive ile Yuıı a n
's t a n
arasındaki sıyasal ger-
"inliüin Kardak jdaları ve ardından Kıbrıs'takı
fatbikatlarla bir .'s k e n
tırmanma\a >ol açması
VVashington'da te%lırginhk yaratmaktadır. Bu ara-
da Kard'ak bunalım ı n ı n
^ Avrupalı müttefıkler
yerine v ıne ABD'' 'J
'r
diplomat I Holbrook) ta-
rafından çözümlet>mı
$°'ma:>l
Kıbns'tadaABD'ye
bir öncelik sa5laı"'$ olmaktadır.
Bu amaçla ABD- Dışişlerı Kıbrıs Ozel Koor-
dinatörü James\\ifliams'tan başka başkanın Kıb-
ns Özel Temsilci>i Richard Beattie'vı de devre-
ye sokmuştur.
Cuma aünü Ankara "ya gelecek oian bayan bü-
yükelçi Madelent' Albright'ın ıki şapkası bulu-
nuyor. Biri BMck1 A B
D baştemsilcisi oluşudur.
Bu unvanı ile ABD kabinesinde o> hakkı olma-
yan bir "bakan™ ^onumundadır. Bayan Albright.
Atina - Letlcoşa - Ankara temaslannı "bakan"
şapkası ileyapmaktavedolayısıyla Dışişleri Ba-
kanı WarrenChristopherinyetkilerineyakın bir
diplomatik donanımla dolaşmaktadır.
Bayan Albrighı'm Ankara temaslannda "ağır-
lığnı"Kıbrıs oimasıy la birlık-
te "önceliğin" -beraberindeki
Pentagon vetkihlerinin bulun-
masından dolayı- "ÇekiçGüç"
ve Berlin'den çekılecek nük-
leer füzelerin Türkiye'de ko-
nuşlandırılması konusunda
olacağı anlaşılıyor. Aynca gün-
deminde Bosna-Hersek, Irak
boru hattı. İsrail seçimlerinden
sonra Ortadoğu banş sürecin-
de >eni oluşan dengeler gibi
konuların da yer alacağı sanı-
lıyor.
Ankara"daki bir Amerikan
kaynağı, Bayan Albright'ın
üç başkenae "Ege'de ve Kıb-
rıs'ta askeri talbikatlarla va-
ranlan gergjnüğin ortadan kal-
dınlması" volunda bazı tel-
kinlerde bulunabileceğıni söy-
lüyor. Anımsaııacagı üzere
ölen eski Yunanistan Başba-
kanı Andreas Papandreu. Rum
yönetimı ile "ortak askeri
doktrin" çerçevesinde bir iş-
birliği başlatmıştı. Bunun so-
nucunda da Yunan birlikleri
Doğu Akdeniz'de Kıbns bağ-
lantılı iki tatbikat uygulayın-
ca Türk Silahlı Kuvvetleri de
hava kuvvetinın desteginde
bir tatbikat gerçekleştirmişti.
ABD bu tür tatbikatlara son
verilmesini isterken bir başka
konuvu da öne çıkanyor. Ame-
rika. Kıbrıs'ta "önce güven-
lik" önlemlerine agırlık vere-
rek güvenlik kaygılarının gi-
derilmesini önerivor.
Istanbul'un en önemli sorunu haline gelen ulaşım. yaz tatili için yurttaşların kent dışına çık-
ması ve okullann kapalı olmasına karşın en büyük sorun. İstanbul Büyüksehir Beledhe Baş-
kanı Tayyip Krdoğan, önümüzdeki bir vıl içinde bu sorunun belini kıracaklarını sövicrken.
sorunun kökünden halledilmesinin de olanaklı olnıadığını belirtmeden geçemiyor. Ulaşım sorununun bütün dünyada olduğunu, kentlere bö> lesine yo-
ğun bir oranda göçün devam etmesi karşısında sorunun çözülemeveceğini \urgulavan Erdoğan, metro, tramvay.kavşak düıenlemeleri.geçitler vesin-
yalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesi gibi çalışmalarla ulaşımı rahatlatmaya çalıştıklannı anlatıvor. ( Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA)
Trafikyaz kış aynı
RP iran'a da gizli heyet gönderdi
Diplomaside çifte by-pass
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Suriye'nin ardından İran'a da giz-
li bir heyet gönderen RP. lıem Dı-
şişleri Bakanlığı'na hem de bu ba-
kanlığın yönetimini elinde bulundu-
ran koalisyon ortağı DYP'ye by-
pass uyguladı.
RP'nin. Türkıve'nin sorunlu kom-
şusu Suriye'nın ardından Iran'a gön-
derdiği heyetin de Dışişleri Bakan-
lığı'nın bilgisi dışında olduğu kay-
dedildi. iran'da vayımlanan "Ah-
bar" gazetesi. Başbakan Necmettin
Erbakan ile Suriye Devlet Başka-
nı Hafız Esad arasında diyalog ku-
rulduğunu öne sürdü.
RP-DYP hükümet programında
yer alan "İslam ülkeleri ile ilişkile-
rin geliştirilmesinin sağlanması"
maddesine yönelik olarak. RP'nin.
Türkiye'nin teröre destek vermesi
nedeniyle suçladığı Suriye ile Tür-
kiye'deki bazı faili meçhul cinayet-
lerin arkasında olduğu savlanan
İran'a gizli heyetler göndermesi.
"Dışişleri Bakanlığı ve DYP'ye by-
pass uygulaması" olarak yorumlan-
dı. RP'nin partide ve kamuoyunda
fazla tanınmamış üvelerinden olu-
şan bir heyetin geçen hafta içinde
İran'da temaslarda bulunduğu öğre-
nildi.
Heyetin Tahran'daki temaslann-
da. iki ülke arasındaki ilişkilerin ge-
liştirilmesi konusunun ele alındığı
kavdedildi. Bir başka RP heyeti de
yıne temmuz ayı içinde Suriye'de te-
maslarda bulunmuştu.
Şam'da Suriyeli vetkililerle bir
araya gelen hevefte. Abdullah Ku-
vaz, Mustafa Ötbek, Mürşh Akfen,
Ahmet Karmış ve Zeynel Abidin
Güneş'in bulunduğu kaydedilmiş-
ti.
Dışişleri: Haberimiz yok
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtla-
yan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bü-
vükelçi Ömer Akbel. RP heyetinin
Iran temat.lanndan Dışişleri Bakan-
lığı'nın bilgisi olnıadığını söyledi.
Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği
yetkilileri de Tahran'da bir Türk he-
yetinin varlığından habersizolduk-
lannı bildirdiler.
Sözcü Akbel. önceki gün düzen-
ledigi basın toplantısındadaRP'nın
Suri>e gezisinden haberdarolmadık-
larını belirterek, siyasi partilerin
yurtdışında yapacaklan geziler hak-
kında bakanlıöa başv urmalan gerek-
ınediğini, bakanlığın "istenildiği
takdirde" devreye girdiğini bildir-
mişti.
RP'nin Dışişleri Bakanlığı'ndan
habersiz olarak. özellikle iiişkile-
rin "hassas" olduğu ülkelere gezi dü-
zenlemesinin Dışişleri'nce olumlu
karşılanmadıgı kaydedildi. Türki-
ye, Suriye'nin PKK terör örgütüne
destek verdiğini ve örgüt liderini
topraklannda banndırdığını beline-
rek. iki ülke arasındaki olası birdi-
valoğun, ancak Şam'ın teröre ver-
diği desteği kesmesi durumunda
başlayacağını belırtıyor.
Suriye. teröre destek vermediği-
ni savunurken. Türkiye'yi Fırat'ın
sulanndan kendisineyeterli pay ver-
memekle suçluyor. Türkiye. Suri-
>e'nin. dikkatleri teröre verdiği des-
tekten uzaklaştırmak için su soru-
nunu ortaya çıkardığını belirtirken.
Şam'ın "teröre karşı su"denklemi-
ne karşı çıkıvor.
Erbakan-Esad diyaloğu
İran'da vayımlanan Ahbar gaze-
tesi. dünkü sayısında. Suriye Dev-
let Başkanı Esad ile Başbakan Er-
bakan arasında ikili ilişkilerin düzel-
tilmesine yönelik diyalog bulundu-
ğunu savladı. Haberde, Suriye'nin
Başbakan Erbakan ile geniş ve kap-
samlı bir ılişki kurma konusunda
umutlu oiduğunu öne sürülerek "İki
ülke liderleri arasında sürekli bir di-
yalog" olduğu bildirildi. Gazetenin
Şam'daki güv enilir kaynaklara daya-
narak \ erdiği haberde. bu görüşme-
lerde Fırat Nehri'nin sulan konu-
sundakı sorunlarvebölücü örgüt li-
deri Abdullah Öcalan'ın geleceği
konusunun ele alındığı belirtildi.
I BEDRİ BAYKAM
REFAHYOL koalisyonunun güve-
noyu alması tüm Türkiye'de demok-
rat, ilerici ve aydın kamuoyunda cid-
di bir tedirginlik ve hayal kırıkhğı ya-
ratmıştır. Türkiye'de, her fırsatta bu
cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe
ve Atatürkçülüğe düşman olduğunu
söyleyen kesimin açık desteğini ala-
rak ilerleyen bir partinin iktidara gel-
mesi, gerek ülkenin ve aydınlann ge-
leceği açısından, gerek Türkiye'nin
uluslararası dünyadaki konumu açı-
sından üzüntü ve kaygı vericidir.
Şeriatçı olduğunu açık açık söyle-
yerek, demokrasiye olan inançsızhk-
lannı böylece kanıtlayanlara karşı.
demokratik sistemin tüm diğer par-
tilerinin ve kurumlarının saflık ve gaf-
let içinde bulunmaya haklan yoktur.
Refah Partisi'nin üzerine toz kondur-
madığı ve her türlü karşılıklı ilişkiyi
geliştireceğini üzerine basa basa vur-
guladığı iran İslam Cumhuriyeti mo-
delinin her türiü muhalefete, özgür-
lüklere, insan haklarına olan inançsız-
lıkları apaçık ortadadır.
8 Temmuz 1996 günü parlamen-
toda bir düşünce dolandıncılığı tez-
gâhı tescillenmiştir.
Erbakan'a karşı en büyük direnci,
DSP'lilere Solda Biriik Çağnsı
karşı koymayı yalnızca kendisinin be-
cereceğini anlatarak halktan oy iste-
yen bir kadın, merkez sağın şeriatçı-
lığa karşı koyma kapasitesi olmadı-
ğını bilmedikleri için, kendisineinan-
magafletinde bulunan milyonlan kan-
dırmıştır. 8 temmuz günü, DYP sıra-
lanndan kalkan "evet" oylan bu yüz
kızartıcı halk aldatmacasının ürünü-
dür. Ama bizim, yani sol düşünceye
gönül vermiş insanların bu noktada
oturup bir değerlendirme yapmalan
lazımdır.
Neden, Türkiye'de Kemalist oldu-
ğunu vurgulayan insanlar, cumhuri-
yetin temel ilkelerini korumak için
DYP gibi ideolojisi çelişkili ve tartış-
malı bir partiye muhtaç konuma düş-
müşlerdir?
Bunun nedeni, tabii ki soldaki ya-
pay bölünmedir. Son seçimlere ayrı
girmelerine karşın DSP ve CHP oy-
lann yüzde 25'ini almışlardır. Türki-
ye'de sağ/sol demeden insanların
yüzde 70'inin RP'ye karşı ileride ol-
duğunu tahmin ettikleri güçlü bir par-
tiye oy verme peşinde olduklan bir dö-
nemde, DSP ve CHP beraber girse-
lerdi, tabii ki bu oran yüzde 35'lere
kadar kolayca tırmanabilecekti. Bu-
nu tahmin etmek hiç de zor değildir.
DSP'nin CHP'ye karşı "muhatap ol-
mama"ya varacak kadar ileri götür-
düğü olumsuz tavır. ortaya Erbakan'ın
başbakan olduğu ve solun merkez
sağdan medet umduğu trajik birtab-
lo çıkarmıştır.
Bugün, CHP ve DSP arasında var
olduğu iddia edilen farklardan han-
gisi rejimi RP'ye teslim etmeye de-
ğecek kadar keskin ve uzlaşılmaz bir
farktır?
Lütfen, elimizi vicdanımıza koyarak
düşünelim: Bu ıki partinin birleşme-
mesi, seçım ittifakı yapmaması ve
seçim sonrası bir "solblok" hüküme-
ti önerisini geliştirmemeleri, Türki-
ye'yi küstah şeriatçılann, bölücülerin,
terörün, demokrasi düşmanlarının,
faşistlerin rahatça at koşturdukları
bir ülke haline getirmıştir.
Bu ülkede yobazlar ve gericiler ya-
zar öldürmeyi. aydın yakmayı, ana
dövmeyi, solcuya işkence yapmayı
bir yaşam tarzı haline getirmişlerse bu-
rada suç. onlann önlerinde bulduk-
ları boş sahayı yaratanlarındır. Türki-
ye'de. Atatürk'ün kurduğu parti hak
ettiği güçte olsa, devletin polis güç-
leri gerçekten rejim düşmanlan ve
canıleri onları bulana kadar kovala-
sa. Muammer Aksoy'lar, Asım Be-
zirci'ler, Uğur Mumcu'lar, Metin
Göktepe'ler, Irfan Ağdaş'lar bu ka-
dar kolay yok edilebilir miydi?
Üç yıl önce solda biriik için "Taban
Operasyonu" isimli hareketi başlat-
tığımızda, ülkede şeriatçılann rejimi
tehdit edecek bir ivmeyle yükseldik-
lerini vurgulamış ve bunun önünü ke-
sebilecek tek gücün solda biriik ol-
duğunu söylemiştik.
Gerek 27 Mart, gerek 24 Aralık se-
çimleri söylediklerimizi teyit ettiyse
bunda ne falcılık ne de büyük bir po-
litik zekâ aramak lazımdır.
Türkiye'de aklı ve vicdanını objek-
tif olarak devreye sokan herkes, bu-
nu zaten aşağı yukan öngörebilmiş-
tir. Cumhuriyeti kuran, demokrasiyi ge-
tiren Atatürk'ün partisi CHP'de bir
araya gelerek bu tehlikeli kaymaya dur
demek. her vatanseverin kaçınılmaz
ödevidir.
Bugün iddia edilenlerin aksine,
CHP ve DSP arasında hiçbir büyük
görüş ayrılığı yoktur. DSP'nin savun-
duğu milliyetçilikte ırkçılık ve faşizm
yoktur.
CHP'nin vurguladığı insan haklan
öğeleri ve faşizmle mücadele hiçbir
zaman ülke bütünlüğünden ve Ata-
türk ilkelerinden taviz vermez.
Gerek geçmış dönemlerde inönü,
Karayalçın, Çetin olsun, gerek bu-
gün Baykal olsun, CHP kapılarını
DSP'ye hep sonuna kadar açmış,
hatta Ecevit'in başkanlığı bile ken-
disine defalarca teklif edilmiştir.
Iş işten geçmeden. demokrasimiz
ve iç banşımız onanlmaz yaralar al-
madan tüm DSP milletvekillerini, ör-
gütlerini ve seçmenlerini bu kritik dö-
nemde CHP ile el ele vermeye çağır-
mak. aklın seçeceği tek yoldur. Bu,
aynı zamanda çağdaş Türkiye'nin
Mustafa Kemal'e olan borcudur.
Ingiltere
Kıbrıs anlaşmalanna taraf,
garantör ve bağımsız üsleri
bulunan Ingiltere: sorunun çö-
zümüne artan biçimde ağır-
lık verdiğini en önemli diplo-
matlarından birini bu konuda
"temsild" olarak atayarak gös-
terdi. Daha önce Avrupa Bir-
liği'nde ve BM'de baştemsil-
ci olarak bulunmuş olan Sir
David Hanna> bu göreve ge-
tirilerek çalışmalarına başla-
dı.
Ingiliz temsilci. Ankara'da
eski bakan Emre Cönensav.
Müsteşar Büyükelçi OnurÖ>-
men ve Kıbns konusundan so-
rumlu Müsteşar Yardımcısı
Büyükelçi İnal Batu ile gö-
rüşmeleryaptı. İki kez Kıbns'a
gitti. AB'nin üyesı olan tngil-
tere. konuya bir de Rum yö-
netiminin AB üyeliği açısın-
dan da yaklaşmaya çalışıyor.
Fransa
Kıbrıs'ta bir Anglo-Ame-
rikan çözünıle kendisinin dı-
şarıda kalıp "prestij" kaybın-
dan kaygılanan Fransa son ay-
larda konuya önem vermeye
başladı. ,
Bu amaçla. Dışişleri Ba-
kanlığı sivasal dırektörlerden
ClaudeMartin'ı Kıbns konu-
sunda özel temsilci atadı. Fran-
sa, kısa bir süre önce Türk -.
Yunan - Kıbns siyasetçilerinin
katılımı iledebırseminerdü-
zenledı. Fransa. önümüzdeki
günlerde KKTÇ Cumhurbaş-
kanı Rauf Denktaş ile Rum
Yönetimi Başkanı Glafkos
Klerides'ı Paris'e davet ede-
rek sorunun çözüınünde Fran-
sa'nın ağırlıgını duyurmaya
hazırlanıyor.
Fransa. Avnıpa Birliğı şem-
sıyesi altında bir Av rupalı çö-
züm peşinde koşmakla kal-
madı. 27 haziranda BM Gü-
venlik Konseyi'nde(BMGK)
Kıbrıs'taki barış gücününsü-
resinin uzatılması kararına bir
madde de koydurdu. Karar
Mjretmin 13. maddesinde. "Av-
rupa Birliği'nin Kıbns'ın ka-
tılımı ile ilgili müzakerelere
başlama karannın topvekûn
hir çözümü kolaylaştiracak
önemli yeni bir gelişme oMu-
ğuna" ilişkin bir eümle yer
aldı.
Türkiye. 1062 sayılı bu ka-
rardaki 13. maddeden duydu-
ğu rahatsızhğı BMGK ile AB
üyelerine bildirdi.
Kısa bir süre önce Ingilte-
re Başbakanı John Major da
ABD Başkanı Bill Clınton gi-
bi Kıbns konusuna "bizzat
ağırlık vereceğini"* açıkladık-
tan sonra. "Uzun süredirçö-
2Ümlenme>en ve pek de çözü-
mü kolav görünmeven Kıbns
sorununa veniden el atma za-
manıgelmiştir"dedi.