25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edirne Çanakkale Kocaeli İzmir Manisa Aydın Denizli Y B Y B B B B 28 30 32 35 35 35 35 Y 28 Sinop Y 29 Zonguldak Y 25 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Konya Eskişehir Sıvas Y B B Y B B B 30 29 30 31 33 30 32 B 31 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B B 33 31 40 41 39 40 26 29 B 34 Yurdur kuze* kesımten parçalı buUtkı. Trakya. Marmara'nın doğusu, Ku- zey Ege nın ıç kesımfen Iç Anadolu'rnjn kuzeybatısı ıle Batı ve Orta Karadenız sa- Cjanak ve gok gurultufü sa- ğanak yağıştı. dıger yerler parçalı ve az buiutiu geçe- cek. Hava sıcakiığr yurdun kuzeyöatı kes>mlennde azalacak, d;ger yerlerde de- ğışmeyecek Ruzgâr kuzey - e batı yomerden cyta Kuv- ^etle. yuröun kuzeybati ke- -ır^lennde kuvjetiı ve vağış anında ve' yer kısa surelı f ır- .a şeklır>de esecek Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel B B B B B B B B 24 28 30 20 18 32 25 23 Budapeşte B 26 Münih Atına Milano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Y Y B B B B B B 29 25 16 15 19 25 27 21 {Ş'.ockhjlm ' B 26 Moskova Y 20 Aşkabat B 32 Almatı 33 Taşkent 37 Bakü B 34 Bişkek 32 Tiflis B 32 Kahire B 32 Şam B 30 0Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutt H k Yağmurlu c P ^ K a r 1 ı (C^Sulukar vVAaS... . Gok gurultûlü G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Daha yayımlanmamış bir haberin kamunun düze- nini bozacağı saptanıyor. Radyo Televizyon Üst Ku- rulu'na (RTÜK) sadece bilgi veriliyor. Cumhuriyet ta- rihimize altın harflerle yazılacak bir icraat gerçekle- şiyor. Başbakan bizzat bir televizyon kanalındaki habe- rin yayımını durduruyor. Erbakan sürekli. "Biz yeni bir dönem başlatacağız. Buna alışmanız zaman alacak ama, alışacaksınız" diyordu. Yeni düzeni adım adım tanıyoruz. Gerçekten de alışmamız zaman alacak. Görünen o ki hemen alışacaklar da çıkacak. Baş- ta medya olmak üzere dümeni Refah'a kıranlann sa- yısı hiçde az değil. Erbakan daha güvenoyu almadan Meclis kürsü- sünden haykırmıştı: "Güvenoyu alınca hepsi lehimize yazmaya başla- yacak. Hele biryazmasınlar da görelim..." Hoca işin ayırdında. Türkiye'de medya diye bir güç yok artık, güçlerin medyası var. Onlar da hükümet- lere göbekten bağlı olunca, gazetecilik bir amaç de- ğil, başka amaçları tamamlayan bir araç haline geli- yor. 1980'li yıllarda Ozal'la birlikte özel gazeteciler be- lirmişti. Tek özellikleri Özai'a yakın durmalarıydı. Ge- ceyansı onunla yarım dakika telefon görüşmesi yap- maları, üç günlük yazının doğrultulması anlamına ge- liyordu. Yakında yazıya şöyle başlayan büyük gazeteciler .görürsek şaşmamak gerekir: "Hocayla geçen gün cuma namazından çıkıyoruz. Biraz düşünceli bir hali var. 'Mehmet' dedi... 'Emret' dedim. Bir süre sustu. 'Düşüncelisiniz' dedim... Gözünü ufka dikti. Bakışı sanki çelikti. Hafifçe omzuma dokundu. Kararlı bir adamın ellerini sezdim. Türkiye'nin nurlu ufuklara doğru giden yolda aldığı mesafeyi ölçer gibiydi. Yüzündeki anlamın derinliklerinde gezinirken, di- lim sürçer gibi oldu. Şaşkınlığımı hemen anladı. 'Mehmet' dedi. 'Emret' dedim... 'Sabret' dedi... Şükrettim..." Gazeteciler günü... Sansür tepeden başlarsa, doğal olarak polis copu da tepeye iner. Önceki gün Istanbul Valiligi önünde, tutuklu ve hükümlü yakınlarının eylemlerini izleyen gazetecilerin filmi alındı, kimi dövüldü. Gazeteciler Cemiyeti'ne sığınanlar da "terörist" olarak polisçe götürüldü. izmir Emniyet Müdürtüğü, gazetecilerin bu türdu- rumlarda dayak yememesi için, onlara özel polisler görevlendireceğini açıklamıştı. Bu uygulama Istanbul'da tersine dönmüş görünü- yor. Anlaşılan o ki gazetecileri dövecek polisler ön- ceden hazırlıklarını yapmışlar. Bundan sonra bu tür olaylarda polise yeni görev alarHarı görunüyor. Fotoğraf makınesinden film alma tımi, kamera- manları etkisiz hale getirme timi, filmi vermeyenlerin haddini bildirme timi... 23 Temmuz 1908'de Ikinci Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte basında sansürün kaldırılışı "bayram" olarak kutlanıyor. Dün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli'nin davetiyesi geldi: "Sansürün kaldınlışının 88. yıldönümü ve gelenek- se/ gazeteciler günü nedeniyle TBMM Başkanı Mus- tafa Kalemli 'nin huzurlarıyla düzenlenen töreni onurlandırmanızı saygıyla rica ederler..." Basına yönelik saldırılara karşı son derece duyar- lı olan Güreli, sanırım bu bayramı kutlamakta güçlük çekeçektir. Basına sansürün kaldınldığı haftaya giriyoruz. Ho- ca, televizyonların haberlerine el koyuyor; polis, ga- zetecilerin fılmlerine... Sansürün türlü türiü yolları var. Otosansür, gizli sansür, örtülü sansür, yasaya dayalı devlet sansürü, tekelleşmeye dayalı sansür... Ömekler arttınlabilir. Tabii en tehlikelisi insanların kendi kendilerine koyduklan sansür. Insan içindeki sansürü tümüyle atabilse, pek çok sorun çözülür. Bu yanını geçelim... Bütün bunların yanında, hiçbir kural kurum tanımayan, keyfe dayalı bir sansür daha gelişti: - Hocasansür... Sistenıin ilk affi çıktı • Baştarafı 1. Sayfada ortaokul öğrencılerine de ikinci bir kurul hakkı tanın- dığını açıkladı. Sağlam, ka- rann haşansız öğrenci> i ba- şanlı yapmak anlamına gel- medigini savunarak "Başa- nsız öğrenci vttktur. Yalnızca başansıratamasındaöndeve arkada olan öğrenciler \ar- dır" dedi. Sımf geçme ite ders geç- me ve kredili sistemde başa- nsız olan öğrencilere "şart- sız kurul" \e "yoğunlaştınl- mış kredi tamamlama prog- ramı" ile sayısız hak \eren Millı Egitini Bakanlığı. bu yıl uygulamaya konulan ye- ni sistemde de geleneği böz- madı. Milli Eğıtım Bakanı Meh- met Sağlam. dün düzenledi- ğı basın loplantısında. yeni sistemde sınıf geçmek için önkoşul olan 2.5 not ortala- ması nedeniyle başansız olan birincı sınıf öğrencileri için ortalamanın 2.00*ye dü- şüriildüğünü, ortaokul öğ- rencilerine de ıkinci kurul hakkı tanındığını belirtti. Not ortalamasının düşürül- mesıne ilişkin kararın yeni çıkarılacak yönetmelikte > er alacağını kaydeden Sag- lanı. 2.50 olan not ortalama- sının ise öğrencılenn ikinci sınıftan ıtibaren seçeceklerı alan derslerinde geçerliliği- ni koruyacağını söyledi. Ye- ni sistemin oluşturulması sı- rasındabazı konulardaçeliş- kiler yaşanması nedeniyle sıkıntılarbulunduğunuanla- tan Sağlam. "Öğrencaer,bir derstcn 2.00 alması duru- munda geçiyor. Ama sınıf geçmek için 2.50 not ortala- masını getirmişsiniz. Bu da ba/ı çeiişküeri beraberinde getirmiş" dedi. Sağlam. bırinci sınıflarda öğrencilerin başan oranının yüzde 50 dolayında kaldığı- nı. ortalama yükseltme sı- navlarıyla da bu oranın an- cak yüzde 64'e çıkanlabil- dığini anımsatarak. dünya ülkelerinde bu oranın başan olarak kabul edilmediğini kaydetti. Son 10 yıl içerisin- de şartsız kurul hakkının \e- rildiği yıllar dışında aynı oranda sevrettiğini anlatan Sağlam. başansız öğrencı olmadığını yalnızca başan sıralamasında önde \ a da ar- kada olan öğrenci olduğunu savundu. Sağlam. sözlerinı şöyle sürdürdü: "Başan sıralamasında ye- teneğine göre başansı bulu- *nan öğrenci olduğu kabul edilir ve hiç kimse sistenı d> şına çıkanlamaz. Sınavdan daha iyi bir yöntem olmadı- ğı için öğrencilerin başansı ancak sınavla tespitedUebili- yor. Başansızlığın genel ka>- nağı yalnızca öğrencklen ve- ya veliden kaynaklanmaz. uygulanan srstem de öğrenci- yi başansız kılabilir." Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Sağlam. eği- timde sık sık sistem değışik- lığine karşı olduğunu. bir sistemin sonuçlarının tam olarak alınmadan değiştiril- mesinin yanlış olacağını kaydederek. eğitimde başa- nsız öğrenciyi\abul edeme- yeceğini bildirdi. ^Halkın temsflcfleriyle ateşkes'• Baştarafı 1. Sayfada partilerin katılması öngörülen. ancak İRA yeni bir ateşkes ilan edene kadar Sinn Fe- in'in alınmadığı görüşmelerin haberini te- !e\ izvondan izleyen Sinn Fein liderleri. top- lu halde karşımıza çıkınca. sözü Parti Ge- nel Başkanı Mitchell McLaughlin'e veri- yorlar. Binaya gelirken duvarlarda "taze" slo- ganlar görüyoruz. Son olayların ışığında "güncelleştirilmiş" sloganlar. En çarpıcısı da "Birlik yanlılannın son eylemleri saye- sinde Cumhuriyetçiler her zamankinden da- ha güçlü..~ şekîinde. Sinn Fein Genel Baş- kanı McLaughlin ile görüşmemizde, önce. son bir haftanın olaylan sonrasında durumu değerlendırmesinı isıedik: - Kuzey İıiandalı milliyetçilerin, hep bir ağı/dan. aynı mesajı vermesi bizim için çok önemli. Bu mesaj da. toplumumuzdaki ça- tışmaların demokratik yollardan çö/ülmesi gerekliliği. Bunu yapmanın yolu da görüş- meler olmalı.. - Ama bu aşamada, İRA hâlâ yeni bir ateş- kes ilan etmemi^ken \e yeni şiddet eylem- leri gerçekleştirme tehdidi sürerken sizi ne- den demokratik görüşme sürecine katsınlar? -IR.Vnın bir ateşkes ilan etmcsi. bizim eli- mizde ve bizim sorumlulugumuzda değil. Barış sürecine dahil olan herkesin sorumlu- luğu. barış sürecinin üerleınesidir. Silahlı mücadeleye \eçatışmalara yol açan konula- nn çözümlenmesi siyasi siireç ile sağlanabi- lirse, o zaman bu çatişma sona erer. Bir de tabii. Sinn Fein'in seçmenden aldığı ovlara saygı gösterilmeli. 30 mayısta Kuzey frlan- da çapında seçimleryapıldı \e biz bu toprak- lardaki milüyetçi niifusun y üzde 44'üne ya- kın bir kısmının oy larını aldık. Bütün bu in- sanlar İRA iiyesi mi? Bu insanların oyu hi- çe sayılıyor. Ve bu insanlann temsilcilerini barış görüşmelerine almazsanız, banş süre- cine yaran yoktur. Eğer si>asi süreç başla- yacaksa. halkın oyunu almış herkesin katı- İımını ve bu söreçte tüm sorunlann ele alın- masını sağlamak gerekivor. I RVnın ateşkes ilan etmesini sağlayacak faktörier işte bun- lar.. Sinn Fein partisi. Mitchell McLaugh- lin'in söylediği gibi 30 mayısta vapılan se- çinıde toplam seçmenin >ü/de 14"üne ya- kın oy aldı ve Kuzey İrlanda Forumu'na 17 üye seçtirmeyi başardı. Bu da gerçekten. cumhuriyetçi cemaatin yüzde 44'ünü oluş- turuyor. Ancak Sinn Fein. foruma seçtirdi- ği üyeleri toplantılara göndermiyor. Bunun yerine "tüm partilerin katılacağı görüşme- lere kadlmayı" istiyor. Sinn Fein lıderine bunun nedenini sorduğumuzda yanıtı şu ol- du: "Bu seçime belli bir programla katıkhk ve oy lan bu program ile aldık. Biz görüşme- lerde temsil edilmek için yetki aldık. Kuzey İrlanda için yeni bir y önetinı oluşturulması- nın yollannı müzakere edeceğimiz göriişme- lere katılmak için yetki aldık. Belfasfta, bir forum yani bir meclis oluşturulması fikrini başından beri reddediyoruz. Bizim seçime katılma gerekçemiz, görüşmeler için yetki almaktı." Sinn Fein. her ne kadar inkâr etse de IRA'nın siyasi kanadı olma niteliği birger- çek. Mitchell McLaughlin ile ılgili olarak. zaman zaman Ingilizbasınında yer alan ya- zılarda. "IRVnınkomutakademesindegö- rev aldığı" bılesö>leni\or. Sinn Fein liderı- ne. "Belli ki sizin şiddet eylemcileri ile görüş- me kanallannız var. Pekionların yeniden bir ateşkes ilan etmesi için yeteri kadar çaba gösteriyor musunuz" sorumuza ise şu yanı- tı verdi: "Si\asi şiddete başvuranlar üzerinde, bi- zim kadar herkesin nüfuzu var- Geçen haf- ta UbterBirlik Partisi (lııgiltere'ye bağlı ka- lınmasından yana olan en büyük Protestan Partisi-Z.A.) lideri Da\ id Trimble'ı gördü- nuz, Birlik yanhsı şiddet eylemcileri üzerin- de nüfuzu var. Beraber barikatlar kurdular. Katoliklerin evlerini yaktılar. kiliseleri yak- tılar. Aynı adam bugün görüşmelerde masa- ya oturuyor. Yani, herkesin, değişik kanat- lardaki şiddet eylemcilerine bir şekilde sözü geçiyor. Dolavısıyla herkes, nereden gelirse gelsin. bu kişiîeri siyasi sürece katmanın yol- lan var." Peki. bugün gelınen noktada \e Kuzey ir- landa banş sürecinin. bizzat en yetkili ağız- lardan dıle getirildigi gibi yıkılma noktası- na geldiği bir ortamda ne yapılabilır? Mitc- hell McLaughlin. bunun yanıtını da şöyle \erdi: "İngiliz hükümeti bize diyor ki, seçi- me katıldığınız için foruma girebilirsiniz. A- ma görüşmelere katılamazsınız. Bu, bir çe- h'şkidir. Bu çelişkiyi, hem İngiliz hükümeti- nin hem de bölgenin İngiltere"ye bağlı kal- masından \ ana birlikçi partilerin izah etme- si gerekiyor." Mitchell McLaughlin, IRA'nın gerçek- leştirdiği iddia edilen son bombalı eylemin de kesinlikle IR.Vnın sorumluluğunda ger- çekleşmediğini. bunun zaten ingiliz yetki- lıler taratından da kabul edildiğini söyledi ve sözlerinı şöyle tamamladı: "Toplumun önemli bir kesiminin banş sü- recinin dışuıa itilmediği \e insanlann oyla- nna değer \ erildiği, demokratik süreç çalış- tığı zaman, IRVnın da yeniden bir ateşkes ilan edeceğine inanıyorum. Bu konuda gö- rev, bi/i görüşmelere almayanlara düşüyor. Halkın temsilcileri masaya oturtulmazsa, ateşkes de zor gelir.." w O^oııoıııiııiıı ipleri benim elimde'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Maliye Bakanı RPİi Abdül- latif Şener'in pıyasalarda dalga- lanmava yol açan açıklamalan üzerine ekonominin yönetiminde ağırlığın kendilerinde olduğu me- sajını \erme\eçalışan DYPGenel Başkanı, Başbakan Yardımcısı \e Dışişlen Bakanı Tansu Çiller, "Ekonomi sahipsiz değildir. Gü- venoyu alınan program geçertidir" dedi. Pıyasa ekonomisi kurallan- nın işleyeceğini ve kamu arazile- riyle lojmanlann satışından 300 trilyon lırahk kaynak hedeflendi- ğini belırten Çiller, "havali değil, sağlam kaynak" bulunacagını sa- \ undu. KDV \e diğer vergi oran- lannın arttınlmayacağını açıkla- yan Çiller, PTT'nin T'sinın satışı- nın hızla gerçekleştirileceğini bil- dirdi. Memur ve emekli maaşla- nnda artış yaptıktan sonra kaynak arayışına yönelen REFAHYOL hükümetinde. ekonomi yönetimi gerginliği yaşandı. Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'in, faizoranlan- nın sınırlanacağını ve faiz gelirle- rinin vergilendirileceğini açıkla- ması üzerine devreye giren Tansu Çiller ile DYP'li Devlet Bakanı İ'fukSöylemez. ekonomide iplerin kendilerinde olduğu mesajını ver- me\e çalıştılar. Ekonomik Kurul. dün Başbakan Necmettin Erbakan başkanlığında yaklaşık 1 saat 45 dakika süren bir toplantı yaptı. Toplantının ardından gazeteci- ler ile DYP grubunda milletvekil- lenne açıklamalarda bulunan Çil- ler, hükümetin piyasa ekonomisi çerçevesinde açıkları kapatmak için seferber olacağını belirterek şunları söyledi: "DPT, Hazine ve Dış Ticaret müsteşarhklan gibi bi- rimlerin bağlı olduğu bakanlıkla- nn DYP'deolduğu birdönüşümde, ekonominin sahipsi/olmayacağını ve her iki partinin programlarını bırakarak güvenovu alınan prog- ramın geçerii olacağını vurgula- mak isthorum. Piyasa ekonomisi geçerii olacaktır. Fiyatlara, faizlere müdahale yoktur. Gerçekçi döviz kuru uygulanacaktır. Tasarrufa özen gösterilecektir. Vergi politika- lannda yeni oran artişlannı günde- me getirmeyen düzenlemelere gidi- lecektir. Üst sınırolan y üzde 22'de- ki KDV'de artış olmayacaktır. İç ve dış borçlanmada söylenenler yeri- ne getirüecektir." Çiller'in, "gerçekçi kur politi- kası" izleneceğine ilişkin sözleri. Türk Lirasf nın, değerinin üzerin- de tutulduğunu öne süren ihracat- çıların istemlerine koşut olarak, normal kur aıiışlarının üzerinde birdevalüasyonagidilebileceği id- dialanna neden oldu. Kaynak programının pazartesi günü açıklanacağını sö> leyen Çil- ler, "Çok ciddi bir program orta- ya çıkacak" dedi. "Sağlam kay- nak" bulunacagını belirten Çiller, daha önceki dönemlerde Cumhur- başkanı Süleyman Demirei tarafın- dan \eto edilen kamu arazilerinin ve lojmanlann satışına ilişkin dü- zenlemelerin yeniden gündeme getirileceğini bildirdi. Onceliğin içinde oturanlara verılmesı koşu- luyla hızla lojmanlann satışına gi- dileceğını bildiren Çiller. Güney- doğu bölgesındekiler. öğretmen- ler \e güvenlik güçlerinin kullan- dığı lojmanlann satış kapsamına alınmayacagını kaydetti. Çiller. 320binlojmandan 100 bininin sa- tışından 124 trilyon lira, 370 kamu kampının satışından 60 trilyon li- ra, Hazine arazilerinin satışından da 116 trilyon lira olmak üzere. toplam 300 trilyon liralık kaynağın hazır olduğunu savundu. Haksız rekabete neden olan ba- zı ithalat olanaklannın azaltılma- sı \e bunun ihracata yönlendiril- mesıne çalışacaklarını bildiren Çiller, özelleştirme uygulamaları- na da hız venleceğinı belirtti. Çil- ler, "Özellikle PTT'nin T'sinin önümüzdeki hafta hemen bir ka- rarnameyle Bakanlar Kurulu'n- dan geçirilerek, önümüzdeki yıl mart ayından iribaren bir kaynağın yaratılması gibi, vergi ve mali poli- tikaların da önümüzdeki hafta Ba- kanlar Kurulu'na getirileceğini müjdelemek isterim" diye konu^- tu. Çiller. "Devlet hesabını kitabı- nı yapacaktır. Kaynağı olmayan, havali meselelerie yola çıkmaya- caktır"dedi. Çiller, Maliye Bakanı Şener'in açıklamalanna ilişkin olarak da şunlan söyledi: "Biz hep söylüyo- ruz. Bizi bağlayan protokolümüz- dür. Bu protokol her iki partiyi de bağlar. O çerçevede hareket edile- cektir. Bu bakımdan bütün piyasa- nın çok rahat ohnası lazım. Ekono- mi sahipsiz değildir. O protokolü okuduklarında ne görüyorlarsa harfiven devam ettirilecektir." Adfl düzen fake yeniidi 6 Po ]is, demokrasiyi tehdit ediyor' ANK.ARA (Cumhurivet let Planma Teskilatı'nın son ^ •' •'ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliyeti 900 tril- yon lirayı bulan ilk aşama- daki vaatlerinin yani sıra yıl sonuna kadar ayda ortalama 300 trilyon lira düzeyinde iç borç, ortalama 70 trilyon li- ra maaş ödemesi yükümlü- lüğü olan, destekleme alım- ları ile esnaf için planlanan faizsiz krediyi dağıtmak için kaynak aravan RP de. "ha- ram" saydığı faizleri yüksel- terek iç borçlanma yapmak zorundakaldı. Maliye Baka- nı RP'lı AbdüUatifŞener, ön- ceki gün düzenlenen Hazine ihalesinde, faız oranının 10 puana yakın yükseltilmesine karşın ancak 16 trilyon lira- lık kâğıt satılması üzerine çark etti. Şener. piyasalarda telaş yaratan ve faiz oranlan ile kuriann yükselmesıne ne- den olan iç borç faiz oranla- nna sınırlama getireceği. fa- iz gelirlerine ek vergiler ko- nacağı yönündeki açıklama- lannın yanlış anlaşıldığını savundu. Kendisınden önceki hükü- metlerı "rantiyelerin uşagr sayan ve "haram" olduğu ıd- dasıyla faizleri kaldıracağı- nı vaat eden RP. iktidara ge- lince. kaynak gereksinimini karşılamak için > üksek faize katlanmaya mahkûm oldu. TMBB'de geçen hafta yaptığı konuşmada. faiz oranlanna sınırlama getirile- ceği, faiz gelirlerine ek ver- giler konacağını söyleyen RP"li Maliye Bakanı Şe- ner'in açıklamalan piyasa- larda ters tepti. Şener'in açıklamalarının ardından. Hazine önceki gün düzenle- diği iç borçlanma ihalesinde faiz oranını, 10 puan arttıra- rak yılhk yüzde 112 oranına kadar yükseltmesine karşın ancak İ 6 trilyon lira düzeyin- de borçlanabildi. Hazine, borçlanmakta zorlanırken. kurlarda ani birçıkış gerçek- leşti. Şener. ihalenin ardından dün. gazetecilerin soruları üzerine şöyle konuştu: "Ga- zeteciler geç uyandılar. Ben açıklamayı geçen hafta yap- tım. Onlar şimdi gündeme getirdiler. Ancakyanlış getir- diler. Sozlerinıi çarptırdüar. Sözlerim yanlış anlaşıldı." RP. faiz oranlanna sınırla- ma getireceğini belirttrken Hazine, iç borçlanma dışın- da kaynak bulamıyor. Dev- let Planma Teskilatı'nın son hesaplamalanna göre borç- lanmayla karşılanacak bütçe açığının 1996 sonunda 1.2 katrilyon liraya ulaşması beklenisor. Her ay ortalama 300 trilyon liralık iç borç ge- ri ödemesi, 70 trilyon liralık maaş yükümlülüğü bulunan REFAHYOL hükümeti. uluslararası piyasalardan kredi alamadığı için yılın son 5 ayında yapacağı 3.5 milyar dolarlık dış borç yükümlülü- ğü için de kaşnagı iç piyasa- dan bulmak zorunda kala- cak. Hükümetin. kısa \adede geri ödemesini yapmak zo- runda olduğu 2 katrilyon li- ralık iç. yıl sonuna kadar kar- şılayacağı 3.5 milyar dolarlık dış borç yükümlülüklerinin yani sıra 1996 Yılı Bütçe Ya- sası çerçevesinde de, kamu- nun maaş. destekleme alım- ları. cari harcamalar gibi di- ğer giderleri için yaklaşık 2.5 katrilyon liralık kavnak bul- ması gerekiyor. Hükümetin 5 katrilyon h- raya ulaşan bu kaynak gerek- sinimı karşıhğmda. bu yıl toplamayı hedeflediği vergi miktan ise 2 katrihon 250 trilyon lira düzeyinde kalı- yor İç piyasadan ancak yüksek faizle borçlanabılen Hazine, Merkez Bankası'ndan çeke- bileceği avans miktannın da sınınna geldi. Bu yıl Merkez Bankası "ndan ancak 326 tn1- yon lira düzeyinde a\ansçe- kebilecek olan Hazine'nin. önceki hafta 119 trilyon lira olan kullanım miktarını ge- çen hafta 203 trilyon liraya çıkardığı bildirildi. Hazi- ne'nin. Merkez Banka- sı'ndan yıl sonuna kadar kul- lanabileceği avans miktan- nın 123 trilyon liraya indiği- ne dikkat çekildı. Uluslararası piyasalardan borçlanamayan hükümetin, kaynak gereksinimini karşı- lamak için yüksek faizle iç borçlanmaya gitmekten baş- ka çaresi olmadığma işaret edildi. Kısa vadeîı iç borç- lanmayı sürdüren Hazi- ne'nin bugün itibanyla ağus- tos-kasım döneminde yapa- cağı iç borç geri ödemeleri şöyle: Ağustos: 220.5 trilyon lira. Eylül: 250.6 trilyon lira Ekim: 359.3 trityon lira. Kasım: 331.9 trilyon lira. ANKARA/ İSTANBUL(Cumhuri- yet)- Güvenlik güçlerinin. tutuklu ya- kınlannın Istanbul Valiligi önünde yap- tığı eylemi izleyen gazetecileri dövme- si ve Gazeteciler Cemiyeti'ni basarak bazı gazetecileri gözaltına alması kı- nandı. Olay. demokratik kıtle örgütle- rince. "Polisin. yasa tanımaz davranıs- lan ile demokrasi için tehlike oluşturdu- ğu ve ülkenin giderek polis dev letine dö- nüştüğü" bıçimınde değerlendirildi. TBMM Insan Hakları Inceleme Ko- mis\onuSözcüsü\e DSP İzmir Mıllet- vekıli Hakan Tartan. Başbakan Nec- mettin Erbakan ve Dışişlcri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e telgraf çekerek şiddete engel olunma- sını isterken. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel. Istanbul'daki olaylar- la ilgilı sorusturma açıldığını bildirdi. Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel. yazılı açıklamasında. Basın Konsev i Başkanı Oktay Ekşi ve Türki- ye Gazeteciler Cemiveti Başkanı Nail Güreli'ye bir yazı göndererek. yaşanan olaylardan büvük üzüntü duyduğunu bildirdiğini kavdetti. Yüksel. hizmet- lerin yerine getirilmesi sırasında kamu- oyunu bilgilendirmek gibi çok önemli bir görev i üstlenenbaMn mensupları>- la birlikte çalışmaktan son derece mut- luluk duyduklarını belirterek. göreve başladığından beri sık sık genelgeler yayımlayarak basın mensuplanna her türlü koİaylığın sağlanmasını istediğı- nı söyledi. Yapılan tüm uyarılara karçın gerekli hassasıveti göstermeyenler hakkında yasal işlemyapıldığını \e\aşananolay- İarla ilgili sorusturma açıldığını bildi- ren Yüksel. "Arzu edilmeyen bu ve ben- zeri durumların bir daha yaşanmama- sı için gerekli tüm tedbirler alınacaktır" dedi. Gü\enlik güçlennın. cezaevlerinde ölüm orucunda bulunan tutuklu \e hü- kümlü yakınlarına uyguladığı şiddeti. eylemleri izleyen gazetecilere yönelt- mesi, yoğun tepkilere yol açtı. TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyonu Sözcüsü ve DSP izmir Milletvekili Ha- kan Tartan. Başbakan Necmettin Erba- kan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e telgraf çeke- rek, son günlerde tırmanış gösteren şid- det ve baskıya engel olunmasını ıstedi. Gazetecileri döven. Gazeteciler Cemi- yeti'ni basan polislerin en kısa zaman- da \argı önüne çıkanlması gerektiğini \ urgulayarak yeni hükümetin kuruluşu ile başlayan gerginlik ve şiddet uygu- lamasının adım adım demokrasiyi teh- dit eder bir görünüme büründüğünü söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz. polisin kaba kııvvet kullanımı ve antidemokratik yaklaşımının vatan- daşın polise olan gü\ enini ortadan kal- dırdığına dikkat çekti. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, basın mensuplanna yönelik sal- dınlann demokrasiye yapılan saldırı- lar olduğunu vurgulayarak, çetin koşul- larda halkın özgürce haber alması için çalışan basın mensuplannın bu gibi sal- dırılar karşısında yılmayacaklarını bil- dirdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu'ndan yapılan açtklamada. kimsenin gazetecileri her- hangi bir yanda görmeye hakkı olma- dıgı vurgulanarak "Bugün kafamıza i- nen coplar, bu böyle gittikçe gün gelir demokrasiv i de linç eder" denildi. Eko- nomi Muhabirlerı Derneğı fcenel Baş- kanı Zülfıkar Doğan. kamuoyunun bil- gilendırılmesi. doğrulann ve gerçekle- rin halka iletılmesi için görev yapan ga- zetecilere son günlerde özellikle emni- yet güçleri tarafından yöneltilen şidde- tin gözler önünde olduğuna dikkat çek- ti. Ankara Barosu Başkanı Tuncay Alemdaroğlu da polisin giderek artan hukuk ve yasa tanımaz davranışlannın demokrasi için çok ciddi tehlike oluş- turduğunu vurgulayarak. devletin gü- cünü kendi gücü zanneden çarpık an- layışın giderek poliste egemen olduğu- nu belirtti. Türkive Mühendis ve Mimar Odala- rı Birliği Genel Sekreteri Alpaslan Er- türk ve Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Mehmet Domaç. yaptıklan açıklamalarla polisin tutumunu kınadı- lar. Istanbul'da da Istanbul Barosu Yöne- tim Kurulu ile ÖDP yöneticileri. saldı- rava uğrayan Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti'ni ^ e gazetemizi ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundular. TGC Başkanı Nail Güreli. yaptığı v azılı açıklamada. "Demokrasiye sahip çıkıldığı gösterilmekve emniy et teşkila- tı aklanmak isteniyorsa, yetkililer, hu- kuk ve yasa tanımaz polisleri görev lerin- den uzaklaşnnp sanıklan adalete bir an önceteslim etmeüdir" dedi. Olayın \a- him olduğuna dikkat çeken TGC Baş- kanı Güreli. Emniyet Müdürü ve Istan- bul Valisi'nin buna sessiz kalmaması- nı istedi. Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de basına yönelik saldırıları kınayarak "RP-DYP koalisyon hükümeti,' TB- MM'den güvenoyu almasını izleyen bi- rinci hafta dolmadan, basına karşı sis- temli ve şiddetli bir \ ıldırma kampan- yası başlatmış bulunmaktadır" dedi. Türkiye Gazeteciler Sendıkası Genel Başkanı Ziya Sonay. tçişleri Bakanı. Emniyet Genel Müdürü. Istanbul Vali- si ile Emniyet Müdürü'nü göreve çağı- rarak suçlu polislerin adalete teslim edijmesini istedi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Sanı- han Oluç da, bır süredir sistemlı olarak gerçekleştirilen gazetecilere yönelik saldırıların REFAHYOL hükümetinde doruk noktasına uiaştığına dikkat çek- ti. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ya- şar Okuyan. polisin gazetecilere sal- dırmasını ve Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti'nin polis tarafından basılmasını kınayarak "gazetecilerin saçlanndan sürüklenmesini, cemiyetin basılmasını ilginç ve ibret verici" olarak nitelendır- di. ÇHP Istanbul II Başkanı Mehmet AUÖzpolatda, MetinGöktepe'nin kat- ledilmesinden sonra suçluların bulun- ması konusunda basının gösterdıği ka- rarlılık üzerine. polisin her olayda bir punduna getırip gazeteci dövmeyi ge- İenek haline getirdiğini söyledi. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) adına bir açıklama yapan TYS Genel Başkanı Ataol Behramoğlu, "Polisin Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ndeki baskını, ancak Hitler rejimindegörüle- bilecek bir olaydır. Demokrasi adı veri- len bugünkü yönetim adına yüz karası- dır" dedi. Behramoğlu. TGC Başkanı Güreli'ye bir mesaj gönderdı. Mesajda. "Sayın Başkan, Istanbul polisinin cemi- yetimize ve gazeteci arkadaşlanmıza u- tanç verici saldırısını nefretle kınıyor. şahsınızda tüm arkadaşlanmıza daya- nışma duygulanmın iletiyoruz" denil- di. PEN Yazarlar Derneği Genel Sekre- teri Alpay Kabacah. yazılı açıklama- sında polisı kınarken Sakarya Kapalı Cezaev i'nde hükümlü bulunan Gazete- ci Işık Yurtçu gönderdiği "geçmiş ol- sun" faksında olay ı televizyonda tık- sinti ile izledığinı ve bu durumun bası- nın ne kadar özgür olduğunun önemli bir göstergesi olduğunu belirtti. Atatürkçü Düşünce Derneği Istan- bul Şube Başkanı Bilge Bilgiç. Cağdaş Gazeteciler Derneği Istanbul Şubesi Yönetim Kurulu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti. Çukurov a Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Tamer C'nal. Türk Ecza- cılar Birliği. Lastik-tş Sendıkası. Rize Gazeteciler Cemiyeti. Eğit-Sen İstan- bul 2No.'lu Şube Yönetim Kurulu. Best FM çalışanları. Fatma Girik ve "SözFato'da" ekibı çalışanlan. yaptık- lan açıklamalarda ve gazetemize gön- derdikleri "geçmiş olsun" mesajlannda polislerin saldırgan tutumunu kınadı- lar. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Srvri. Mersin Gazeteciler Cemi- yeti Başkanı Ali Adalıoğlu. Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf Günaydın, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı KadirSabuncuoğlu. Fırat Havzası Gazetecüer Cemiyeti Başkanı EşrefTuran. Gaziantep Gaze- teciler Cemiyeti Başkanı HalilZor. Er- zıncan Milletvekili Mustafa Kulve Ba- sisen Sendikası Ankara Şube Başkanı Yaşar Seymen olaydan duyduklan tep- kiyi dile getirdiler. Merkezi Nevv York'ta bulunan "Ga- zetecileri Koruma Komitesi". Başbakan Erbakan'a bir mektup göndererek gazetecilere yönelik saldırıları kınadı. OLAYLARIN ARDEVDAKf GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada çıktı. Piyasalar açıklama- yı Çiller'den değil, Erba- kan 'dan bekliyordu. Hükümetin ilk aşamada verdiği sözlerin maliyeti 900 trilyon lirayı buluyor. Yıl sonuna dek ayda orta- lama 300 trilyon lira iç borç ödenecek, yine aylık maaş ödemelerinin tutan da 70 trilyon lira. Koalisyon ortakları ilk vaatleri gerçekleştirip ar- dından seçime gitmek isti- yorsa ekonominin zaten sarsılmış olan dengelerine yazık ediyorlar. Değilse, hasarlı devraldıkları eko- nomiyi enkaza çeviriyor- lar. Çiller'in güvenilirliğini yitirmesinin, RP'nin parti programıyla hükümet programı arasında boeala- masının faturası çok kaba- rık olacak. Bunu gb'rmek için kâhin olmaya gerek yok. RP, biryandan tabanına selam göndermeye çaltşa- cak, bir yandan piyusalaru değişen bir dıırum olma- dığını anlatmaya çalışa- cak. Şimdiden, "iki cami (irasıncia bevnamu: " kal- dılar. Dileyelim ki, ekonomi- miz de bu gidişin altmda kalmasın. * * * Erbakan'a Israil kredisi • Baştarafı 1. Sayfada rına nsk güvencesi vermeyi kabul ettiği bildirildi. Şimon Perez başkanlığındaki eski hükümet döneminde Israil parlamentosu F-4 moderni- zasyonu projesi için gerekli toplam 650 milyon dolann yalnızca 410 milyon dolarlık bölümü için bankalanna risk güvencesi vermeyi kabul et- miş ve kalan miktar için gü- vence alınamamıştı. Israil'ın. Türk F-4'lerinin modernizasyonu için gerek- li 650 milyon dolan verecek Israil bankalarına Türk hü- kümeti adına güvence ver- diği haben israil bankaların- dan geldi. Israil'in uluslararası fı- nansman bankası olan "Bank Leumi"nin liderli- ğindeki bankalar konsorsi- yumu Tel Aviv'den yaptığı açıklamada, Türk Hava Kuvvetleri'ninenvanterinde bulunan 54 adet F-4 uçağı- nın modernızasyonu için ge- reken 650 milyon dolarlık yatırımı gerçekleştirmek için gerekli tüm hazırlıklann tamamlandığını bildirdi. Bank Leumi'nin başkanı Ehud Shapira tarafından y a- pılan açıklamaya göre. Isra- il parlamentosu Knesset, ge- rekli olan finansmanın sağ- lanması için yapımcı fırma İsrail Uçak Sanayileri (İA!) yetkililerine ve ilgili banka- lara güvence verdi. Bir İsrail heyetinin, F-4'lere ilişkin modernizas- yon çalışmalarının finans- manını da içeren proje pake- tini Başbakan Erbakan'a iletmek üzere gelecek hafta Ankara' ya »elebileceâi kav- dedıldi.' Türkiye. tsrail hükümeti- nın verdiği risk garantisi çer- çevesinde. İsrail bankalan- na, projenin başlamasından 2 yıl sonra geri ödeme yap- may a başlayacak. F^'lere Phantom standardı Israil'in üstlendıği moder- nizasyon projesi çerçevesin- de. 54 Türk F-4 savaş uçağı "Phantom 2000" standardı- na çıkarılacak. Uçakların 26'sı Eskışehir'deki Hava Kuvvetleri Komutanlığı Ba- kım ve İkmal Merkezi'nde, kalanı da İsrail'de moderni- ze edilecek. Türkiye'nin ısrarları so- nucu. yapımcı firma IAI, F-4'lere "havadan yer he- deflerini belirieme" yetene- ğinı de kazandıracak radar- lartakmayı kabul etti. Bu ra- darlarla. Türk F-4"leri. Tür- kiye sınırlan dı^ına çıkma- dan. belirlı bir menzille sı- nırlı olmak üzere. sınır ötesi operasyonlarda da fiize ata- bilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle