Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edirne
Çanakkale
Kocaeli
İzmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
B
Y
B
B
B
B
28
30
32
35
35
35
35
Y 28 Sinop Y 29
Zonguldak Y 25 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
Y
B
B
Y
B
B
B
30
29
30
31
33
30
32
B 31 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
B
33
31
40
41
39
40
26
29
B 34
Yurdur kuze* kesımten
parçalı buUtkı. Trakya.
Marmara'nın doğusu, Ku-
zey Ege nın ıç kesımfen Iç
Anadolu'rnjn kuzeybatısı ıle
Batı ve Orta Karadenız sa-
Cjanak ve gok gurultufü sa-
ğanak yağıştı. dıger yerler
parçalı ve az buiutiu geçe-
cek. Hava sıcakiığr yurdun
kuzeyöatı kes>mlennde
azalacak, d;ger yerlerde de-
ğışmeyecek Ruzgâr kuzey
- e batı yomerden cyta Kuv-
^etle. yuröun kuzeybati ke-
-ır^lennde kuvjetiı ve vağış
anında ve' yer kısa surelı f ır-
.a şeklır>de esecek
Londra
Paris
Roma
Berlın
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
B
B
B
B
B
B
B
24
28
30
20
18
32
25
23
Budapeşte B 26 Münih
Atına
Milano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
Y
Y
B
B
B
B
B
B
29
25
16
15
19
25
27
21
{Ş'.ockhjlm '
B 26
Moskova Y 20
Aşkabat B 32
Almatı 33
Taşkent 37
Bakü B 34
Bişkek 32
Tiflis B 32
Kahire B 32
Şam B 30
0Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutt H k Yağmurlu c
P
^ K a r 1 ı (C^Sulukar
vVAaS... .
Gok gurultûlü
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Daha yayımlanmamış bir haberin kamunun düze-
nini bozacağı saptanıyor. Radyo Televizyon Üst Ku-
rulu'na (RTÜK) sadece bilgi veriliyor. Cumhuriyet ta-
rihimize altın harflerle yazılacak bir icraat gerçekle-
şiyor.
Başbakan bizzat bir televizyon kanalındaki habe-
rin yayımını durduruyor.
Erbakan sürekli. "Biz yeni bir dönem başlatacağız.
Buna alışmanız zaman alacak ama, alışacaksınız"
diyordu.
Yeni düzeni adım adım tanıyoruz. Gerçekten de
alışmamız zaman alacak.
Görünen o ki hemen alışacaklar da çıkacak. Baş-
ta medya olmak üzere dümeni Refah'a kıranlann sa-
yısı hiçde az değil.
Erbakan daha güvenoyu almadan Meclis kürsü-
sünden haykırmıştı:
"Güvenoyu alınca hepsi lehimize yazmaya başla-
yacak. Hele biryazmasınlar da görelim..."
Hoca işin ayırdında. Türkiye'de medya diye bir güç
yok artık, güçlerin medyası var. Onlar da hükümet-
lere göbekten bağlı olunca, gazetecilik bir amaç de-
ğil, başka amaçları tamamlayan bir araç haline geli-
yor.
1980'li yıllarda Ozal'la birlikte özel gazeteciler be-
lirmişti. Tek özellikleri Özai'a yakın durmalarıydı. Ge-
ceyansı onunla yarım dakika telefon görüşmesi yap-
maları, üç günlük yazının doğrultulması anlamına ge-
liyordu.
Yakında yazıya şöyle başlayan büyük gazeteciler
.görürsek şaşmamak gerekir:
"Hocayla geçen gün cuma namazından çıkıyoruz.
Biraz düşünceli bir hali var.
'Mehmet' dedi... 'Emret' dedim. Bir süre sustu.
'Düşüncelisiniz' dedim... Gözünü ufka dikti. Bakışı
sanki çelikti. Hafifçe omzuma dokundu. Kararlı bir
adamın ellerini sezdim. Türkiye'nin nurlu ufuklara
doğru giden yolda aldığı mesafeyi ölçer gibiydi.
Yüzündeki anlamın derinliklerinde gezinirken, di-
lim sürçer gibi oldu. Şaşkınlığımı hemen anladı.
'Mehmet' dedi. 'Emret' dedim... 'Sabret' dedi...
Şükrettim..."
Gazeteciler günü...
Sansür tepeden başlarsa, doğal olarak polis copu
da tepeye iner. Önceki gün Istanbul Valiligi önünde,
tutuklu ve hükümlü yakınlarının eylemlerini izleyen
gazetecilerin filmi alındı, kimi dövüldü. Gazeteciler
Cemiyeti'ne sığınanlar da "terörist" olarak polisçe
götürüldü.
izmir Emniyet Müdürtüğü, gazetecilerin bu türdu-
rumlarda dayak yememesi için, onlara özel polisler
görevlendireceğini açıklamıştı.
Bu uygulama Istanbul'da tersine dönmüş görünü-
yor. Anlaşılan o ki gazetecileri dövecek polisler ön-
ceden hazırlıklarını yapmışlar. Bundan sonra bu tür
olaylarda polise yeni görev alarHarı görunüyor.
Fotoğraf makınesinden film alma tımi, kamera-
manları etkisiz hale getirme timi, filmi vermeyenlerin
haddini bildirme timi...
23 Temmuz 1908'de Ikinci Meşrutiyet'in ilanıyla
birlikte basında sansürün kaldırılışı "bayram" olarak
kutlanıyor.
Dün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail
Güreli'nin davetiyesi geldi:
"Sansürün kaldınlışının 88. yıldönümü ve gelenek-
se/ gazeteciler günü nedeniyle TBMM Başkanı Mus-
tafa Kalemli 'nin huzurlarıyla düzenlenen töreni
onurlandırmanızı saygıyla rica ederler..."
Basına yönelik saldırılara karşı son derece duyar-
lı olan Güreli, sanırım bu bayramı kutlamakta güçlük
çekeçektir.
Basına sansürün kaldınldığı haftaya giriyoruz. Ho-
ca, televizyonların haberlerine el koyuyor; polis, ga-
zetecilerin fılmlerine...
Sansürün türlü türiü yolları var. Otosansür, gizli
sansür, örtülü sansür, yasaya dayalı devlet sansürü,
tekelleşmeye dayalı sansür...
Ömekler arttınlabilir. Tabii en tehlikelisi insanların
kendi kendilerine koyduklan sansür. Insan içindeki
sansürü tümüyle atabilse, pek çok sorun çözülür. Bu
yanını geçelim...
Bütün bunların yanında, hiçbir kural kurum
tanımayan, keyfe dayalı bir sansür daha gelişti:
- Hocasansür...
Sistenıin ilk affi çıktı
• Baştarafı 1. Sayfada
ortaokul öğrencılerine de
ikinci bir kurul hakkı tanın-
dığını açıkladı. Sağlam, ka-
rann haşansız öğrenci> i ba-
şanlı yapmak anlamına gel-
medigini savunarak "Başa-
nsız öğrenci vttktur. Yalnızca
başansıratamasındaöndeve
arkada olan öğrenciler \ar-
dır" dedi.
Sımf geçme ite ders geç-
me ve kredili sistemde başa-
nsız olan öğrencilere "şart-
sız kurul" \e "yoğunlaştınl-
mış kredi tamamlama prog-
ramı" ile sayısız hak \eren
Millı Egitini Bakanlığı. bu
yıl uygulamaya konulan ye-
ni sistemde de geleneği böz-
madı.
Milli Eğıtım Bakanı Meh-
met Sağlam. dün düzenledi-
ğı basın loplantısında. yeni
sistemde sınıf geçmek için
önkoşul olan 2.5 not ortala-
ması nedeniyle başansız
olan birincı sınıf öğrencileri
için ortalamanın 2.00*ye dü-
şüriildüğünü, ortaokul öğ-
rencilerine de ıkinci kurul
hakkı tanındığını belirtti.
Not ortalamasının düşürül-
mesıne ilişkin kararın yeni
çıkarılacak yönetmelikte
> er alacağını kaydeden Sag-
lanı. 2.50 olan not ortalama-
sının ise öğrencılenn ikinci
sınıftan ıtibaren seçeceklerı
alan derslerinde geçerliliği-
ni koruyacağını söyledi. Ye-
ni sistemin oluşturulması sı-
rasındabazı konulardaçeliş-
kiler yaşanması nedeniyle
sıkıntılarbulunduğunuanla-
tan Sağlam. "Öğrencaer,bir
derstcn 2.00 alması duru-
munda geçiyor. Ama sınıf
geçmek için 2.50 not ortala-
masını getirmişsiniz. Bu da
ba/ı çeiişküeri beraberinde
getirmiş" dedi.
Sağlam. bırinci sınıflarda
öğrencilerin başan oranının
yüzde 50 dolayında kaldığı-
nı. ortalama yükseltme sı-
navlarıyla da bu oranın an-
cak yüzde 64'e çıkanlabil-
dığini anımsatarak. dünya
ülkelerinde bu oranın başan
olarak kabul edilmediğini
kaydetti. Son 10 yıl içerisin-
de şartsız kurul hakkının \e-
rildiği yıllar dışında aynı
oranda sevrettiğini anlatan
Sağlam. başansız öğrencı
olmadığını yalnızca başan
sıralamasında önde \ a da ar-
kada olan öğrenci olduğunu
savundu. Sağlam. sözlerinı
şöyle sürdürdü:
"Başan sıralamasında ye-
teneğine göre başansı bulu-
*nan öğrenci olduğu kabul
edilir ve hiç kimse sistenı d>
şına çıkanlamaz. Sınavdan
daha iyi bir yöntem olmadı-
ğı için öğrencilerin başansı
ancak sınavla tespitedUebili-
yor. Başansızlığın genel ka>-
nağı yalnızca öğrencklen ve-
ya veliden kaynaklanmaz.
uygulanan srstem de öğrenci-
yi başansız kılabilir."
Gazetecilerin sorularını
da yanıtlayan Sağlam. eği-
timde sık sık sistem değışik-
lığine karşı olduğunu. bir
sistemin sonuçlarının tam
olarak alınmadan değiştiril-
mesinin yanlış olacağını
kaydederek. eğitimde başa-
nsız öğrenciyi\abul edeme-
yeceğini bildirdi.
^Halkın temsflcfleriyle ateşkes'• Baştarafı 1. Sayfada
partilerin katılması öngörülen. ancak İRA
yeni bir ateşkes ilan edene kadar Sinn Fe-
in'in alınmadığı görüşmelerin haberini te-
!e\ izvondan izleyen Sinn Fein liderleri. top-
lu halde karşımıza çıkınca. sözü Parti Ge-
nel Başkanı Mitchell McLaughlin'e veri-
yorlar.
Binaya gelirken duvarlarda "taze" slo-
ganlar görüyoruz. Son olayların ışığında
"güncelleştirilmiş" sloganlar. En çarpıcısı
da "Birlik yanlılannın son eylemleri saye-
sinde Cumhuriyetçiler her zamankinden da-
ha güçlü..~ şekîinde. Sinn Fein Genel Baş-
kanı McLaughlin ile görüşmemizde, önce.
son bir haftanın olaylan sonrasında durumu
değerlendırmesinı isıedik:
- Kuzey İıiandalı milliyetçilerin, hep bir
ağı/dan. aynı mesajı vermesi bizim için çok
önemli. Bu mesaj da. toplumumuzdaki ça-
tışmaların demokratik yollardan çö/ülmesi
gerekliliği. Bunu yapmanın yolu da görüş-
meler olmalı..
- Ama bu aşamada, İRA hâlâ yeni bir ateş-
kes ilan etmemi^ken \e yeni şiddet eylem-
leri gerçekleştirme tehdidi sürerken sizi ne-
den demokratik görüşme sürecine katsınlar?
-IR.Vnın bir ateşkes ilan etmcsi. bizim eli-
mizde ve bizim sorumlulugumuzda değil.
Barış sürecine dahil olan herkesin sorumlu-
luğu. barış sürecinin üerleınesidir. Silahlı
mücadeleye \eçatışmalara yol açan konula-
nn çözümlenmesi siyasi siireç ile sağlanabi-
lirse, o zaman bu çatişma sona erer. Bir de
tabii. Sinn Fein'in seçmenden aldığı ovlara
saygı gösterilmeli. 30 mayısta Kuzey frlan-
da çapında seçimleryapıldı \e biz bu toprak-
lardaki milüyetçi niifusun y üzde 44'üne ya-
kın bir kısmının oy larını aldık. Bütün bu in-
sanlar İRA iiyesi mi? Bu insanların oyu hi-
çe sayılıyor. Ve bu insanlann temsilcilerini
barış görüşmelerine almazsanız, banş süre-
cine yaran yoktur. Eğer si>asi süreç başla-
yacaksa. halkın oyunu almış herkesin katı-
İımını ve bu söreçte tüm sorunlann ele alın-
masını sağlamak gerekivor. I RVnın ateşkes
ilan etmesini sağlayacak faktörier işte bun-
lar..
Sinn Fein partisi. Mitchell McLaugh-
lin'in söylediği gibi 30 mayısta vapılan se-
çinıde toplam seçmenin >ü/de 14"üne ya-
kın oy aldı ve Kuzey İrlanda Forumu'na 17
üye seçtirmeyi başardı. Bu da gerçekten.
cumhuriyetçi cemaatin yüzde 44'ünü oluş-
turuyor. Ancak Sinn Fein. foruma seçtirdi-
ği üyeleri toplantılara göndermiyor. Bunun
yerine "tüm partilerin katılacağı görüşme-
lere kadlmayı" istiyor. Sinn Fein lıderine
bunun nedenini sorduğumuzda yanıtı şu ol-
du: "Bu seçime belli bir programla katıkhk
ve oy lan bu program ile aldık. Biz görüşme-
lerde temsil edilmek için yetki aldık. Kuzey
İrlanda için yeni bir y önetinı oluşturulması-
nın yollannı müzakere edeceğimiz göriişme-
lere katılmak için yetki aldık. Belfasfta, bir
forum yani bir meclis oluşturulması fikrini
başından beri reddediyoruz. Bizim seçime
katılma gerekçemiz, görüşmeler için yetki
almaktı."
Sinn Fein. her ne kadar inkâr etse de
IRA'nın siyasi kanadı olma niteliği birger-
çek. Mitchell McLaughlin ile ılgili olarak.
zaman zaman Ingilizbasınında yer alan ya-
zılarda. "IRVnınkomutakademesindegö-
rev aldığı" bılesö>leni\or. Sinn Fein liderı-
ne. "Belli ki sizin şiddet eylemcileri ile görüş-
me kanallannız var. Pekionların yeniden bir
ateşkes ilan etmesi için yeteri kadar çaba
gösteriyor musunuz" sorumuza ise şu yanı-
tı verdi:
"Si\asi şiddete başvuranlar üzerinde, bi-
zim kadar herkesin nüfuzu var- Geçen haf-
ta UbterBirlik Partisi (lııgiltere'ye bağlı ka-
lınmasından yana olan en büyük Protestan
Partisi-Z.A.) lideri Da\ id Trimble'ı gördü-
nuz, Birlik yanhsı şiddet eylemcileri üzerin-
de nüfuzu var. Beraber barikatlar kurdular.
Katoliklerin evlerini yaktılar. kiliseleri yak-
tılar. Aynı adam bugün görüşmelerde masa-
ya oturuyor. Yani, herkesin, değişik kanat-
lardaki şiddet eylemcilerine bir şekilde sözü
geçiyor. Dolavısıyla herkes, nereden gelirse
gelsin. bu kişiîeri siyasi sürece katmanın yol-
lan var."
Peki. bugün gelınen noktada \e Kuzey ir-
landa banş sürecinin. bizzat en yetkili ağız-
lardan dıle getirildigi gibi yıkılma noktası-
na geldiği bir ortamda ne yapılabilır? Mitc-
hell McLaughlin. bunun yanıtını da şöyle
\erdi: "İngiliz hükümeti bize diyor ki, seçi-
me katıldığınız için foruma girebilirsiniz. A-
ma görüşmelere katılamazsınız. Bu, bir çe-
h'şkidir. Bu çelişkiyi, hem İngiliz hükümeti-
nin hem de bölgenin İngiltere"ye bağlı kal-
masından \ ana birlikçi partilerin izah etme-
si gerekiyor."
Mitchell McLaughlin, IRA'nın gerçek-
leştirdiği iddia edilen son bombalı eylemin
de kesinlikle IR.Vnın sorumluluğunda ger-
çekleşmediğini. bunun zaten ingiliz yetki-
lıler taratından da kabul edildiğini söyledi
ve sözlerinı şöyle tamamladı:
"Toplumun önemli bir kesiminin banş sü-
recinin dışuıa itilmediği \e insanlann oyla-
nna değer \ erildiği, demokratik süreç çalış-
tığı zaman, IRVnın da yeniden bir ateşkes
ilan edeceğine inanıyorum. Bu konuda gö-
rev, bi/i görüşmelere almayanlara düşüyor.
Halkın temsilcileri masaya oturtulmazsa,
ateşkes de zor gelir.."
w
O^oııoıııiııiıı ipleri benim elimde'ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Maliye Bakanı RPİi Abdül-
latif Şener'in pıyasalarda dalga-
lanmava yol açan açıklamalan
üzerine ekonominin yönetiminde
ağırlığın kendilerinde olduğu me-
sajını \erme\eçalışan DYPGenel
Başkanı, Başbakan Yardımcısı \e
Dışişlen Bakanı Tansu Çiller,
"Ekonomi sahipsiz değildir. Gü-
venoyu alınan program geçertidir"
dedi. Pıyasa ekonomisi kurallan-
nın işleyeceğini ve kamu arazile-
riyle lojmanlann satışından 300
trilyon lırahk kaynak hedeflendi-
ğini belırten Çiller, "havali değil,
sağlam kaynak" bulunacagını sa-
\ undu. KDV \e diğer vergi oran-
lannın arttınlmayacağını açıkla-
yan Çiller, PTT'nin T'sinın satışı-
nın hızla gerçekleştirileceğini bil-
dirdi. Memur ve emekli maaşla-
nnda artış yaptıktan sonra kaynak
arayışına yönelen REFAHYOL
hükümetinde. ekonomi yönetimi
gerginliği yaşandı. Maliye Bakanı
Abdüllatif Şener'in, faizoranlan-
nın sınırlanacağını ve faiz gelirle-
rinin vergilendirileceğini açıkla-
ması üzerine devreye giren Tansu
Çiller ile DYP'li Devlet Bakanı
İ'fukSöylemez. ekonomide iplerin
kendilerinde olduğu mesajını ver-
me\e çalıştılar. Ekonomik Kurul.
dün Başbakan Necmettin Erbakan
başkanlığında yaklaşık 1 saat 45
dakika süren bir toplantı yaptı.
Toplantının ardından gazeteci-
ler ile DYP grubunda milletvekil-
lenne açıklamalarda bulunan Çil-
ler, hükümetin piyasa ekonomisi
çerçevesinde açıkları kapatmak
için seferber olacağını belirterek
şunları söyledi: "DPT, Hazine ve
Dış Ticaret müsteşarhklan gibi bi-
rimlerin bağlı olduğu bakanlıkla-
nn DYP'deolduğu birdönüşümde,
ekonominin sahipsi/olmayacağını
ve her iki partinin programlarını
bırakarak güvenovu alınan prog-
ramın geçerii olacağını vurgula-
mak isthorum. Piyasa ekonomisi
geçerii olacaktır. Fiyatlara, faizlere
müdahale yoktur. Gerçekçi döviz
kuru uygulanacaktır. Tasarrufa
özen gösterilecektir. Vergi politika-
lannda yeni oran artişlannı günde-
me getirmeyen düzenlemelere gidi-
lecektir. Üst sınırolan y üzde 22'de-
ki KDV'de artış olmayacaktır. İç ve
dış borçlanmada söylenenler yeri-
ne getirüecektir."
Çiller'in, "gerçekçi kur politi-
kası" izleneceğine ilişkin sözleri.
Türk Lirasf nın, değerinin üzerin-
de tutulduğunu öne süren ihracat-
çıların istemlerine koşut olarak,
normal kur aıiışlarının üzerinde
birdevalüasyonagidilebileceği id-
dialanna neden oldu.
Kaynak programının pazartesi
günü açıklanacağını sö> leyen Çil-
ler, "Çok ciddi bir program orta-
ya çıkacak" dedi. "Sağlam kay-
nak" bulunacagını belirten Çiller,
daha önceki dönemlerde Cumhur-
başkanı Süleyman Demirei tarafın-
dan \eto edilen kamu arazilerinin
ve lojmanlann satışına ilişkin dü-
zenlemelerin yeniden gündeme
getirileceğini bildirdi. Onceliğin
içinde oturanlara verılmesı koşu-
luyla hızla lojmanlann satışına gi-
dileceğını bildiren Çiller. Güney-
doğu bölgesındekiler. öğretmen-
ler \e güvenlik güçlerinin kullan-
dığı lojmanlann satış kapsamına
alınmayacagını kaydetti. Çiller.
320binlojmandan 100 bininin sa-
tışından 124 trilyon lira, 370 kamu
kampının satışından 60 trilyon li-
ra, Hazine arazilerinin satışından
da 116 trilyon lira olmak üzere.
toplam 300 trilyon liralık kaynağın
hazır olduğunu savundu.
Haksız rekabete neden olan ba-
zı ithalat olanaklannın azaltılma-
sı \e bunun ihracata yönlendiril-
mesıne çalışacaklarını bildiren
Çiller, özelleştirme uygulamaları-
na da hız venleceğinı belirtti. Çil-
ler, "Özellikle PTT'nin T'sinin
önümüzdeki hafta hemen bir ka-
rarnameyle Bakanlar Kurulu'n-
dan geçirilerek, önümüzdeki yıl
mart ayından iribaren bir kaynağın
yaratılması gibi, vergi ve mali poli-
tikaların da önümüzdeki hafta Ba-
kanlar Kurulu'na getirileceğini
müjdelemek isterim" diye konu^-
tu. Çiller. "Devlet hesabını kitabı-
nı yapacaktır. Kaynağı olmayan,
havali meselelerie yola çıkmaya-
caktır"dedi.
Çiller, Maliye Bakanı Şener'in
açıklamalanna ilişkin olarak da
şunlan söyledi: "Biz hep söylüyo-
ruz. Bizi bağlayan protokolümüz-
dür. Bu protokol her iki partiyi de
bağlar. O çerçevede hareket edile-
cektir. Bu bakımdan bütün piyasa-
nın çok rahat ohnası lazım. Ekono-
mi sahipsiz değildir. O protokolü
okuduklarında ne görüyorlarsa
harfiven devam ettirilecektir."
Adfl düzen fake yeniidi
6
Po
]is, demokrasiyi tehdit ediyor'
ANK.ARA (Cumhurivet let Planma Teskilatı'nın son ^ •' •'ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliyeti 900 tril-
yon lirayı bulan ilk aşama-
daki vaatlerinin yani sıra yıl
sonuna kadar ayda ortalama
300 trilyon lira düzeyinde iç
borç, ortalama 70 trilyon li-
ra maaş ödemesi yükümlü-
lüğü olan, destekleme alım-
ları ile esnaf için planlanan
faizsiz krediyi dağıtmak için
kaynak aravan RP de. "ha-
ram" saydığı faizleri yüksel-
terek iç borçlanma yapmak
zorundakaldı. Maliye Baka-
nı RP'lı AbdüUatifŞener, ön-
ceki gün düzenlenen Hazine
ihalesinde, faız oranının 10
puana yakın yükseltilmesine
karşın ancak 16 trilyon lira-
lık kâğıt satılması üzerine
çark etti. Şener. piyasalarda
telaş yaratan ve faiz oranlan
ile kuriann yükselmesıne ne-
den olan iç borç faiz oranla-
nna sınırlama getireceği. fa-
iz gelirlerine ek vergiler ko-
nacağı yönündeki açıklama-
lannın yanlış anlaşıldığını
savundu.
Kendisınden önceki hükü-
metlerı "rantiyelerin uşagr
sayan ve "haram" olduğu ıd-
dasıyla faizleri kaldıracağı-
nı vaat eden RP. iktidara ge-
lince. kaynak gereksinimini
karşılamak için > üksek faize
katlanmaya mahkûm oldu.
TMBB'de geçen hafta
yaptığı konuşmada. faiz
oranlanna sınırlama getirile-
ceği, faiz gelirlerine ek ver-
giler konacağını söyleyen
RP"li Maliye Bakanı Şe-
ner'in açıklamalan piyasa-
larda ters tepti. Şener'in
açıklamalarının ardından.
Hazine önceki gün düzenle-
diği iç borçlanma ihalesinde
faiz oranını, 10 puan arttıra-
rak yılhk yüzde 112 oranına
kadar yükseltmesine karşın
ancak İ 6 trilyon lira düzeyin-
de borçlanabildi. Hazine,
borçlanmakta zorlanırken.
kurlarda ani birçıkış gerçek-
leşti.
Şener. ihalenin ardından
dün. gazetecilerin soruları
üzerine şöyle konuştu: "Ga-
zeteciler geç uyandılar. Ben
açıklamayı geçen hafta yap-
tım. Onlar şimdi gündeme
getirdiler. Ancakyanlış getir-
diler. Sozlerinıi çarptırdüar.
Sözlerim yanlış anlaşıldı."
RP. faiz oranlanna sınırla-
ma getireceğini belirttrken
Hazine, iç borçlanma dışın-
da kaynak bulamıyor. Dev-
let Planma Teskilatı'nın son
hesaplamalanna göre borç-
lanmayla karşılanacak bütçe
açığının 1996 sonunda 1.2
katrilyon liraya ulaşması
beklenisor. Her ay ortalama
300 trilyon liralık iç borç ge-
ri ödemesi, 70 trilyon liralık
maaş yükümlülüğü bulunan
REFAHYOL hükümeti.
uluslararası piyasalardan
kredi alamadığı için yılın son
5 ayında yapacağı 3.5 milyar
dolarlık dış borç yükümlülü-
ğü için de kaşnagı iç piyasa-
dan bulmak zorunda kala-
cak.
Hükümetin. kısa \adede
geri ödemesini yapmak zo-
runda olduğu 2 katrilyon li-
ralık iç. yıl sonuna kadar kar-
şılayacağı 3.5 milyar dolarlık
dış borç yükümlülüklerinin
yani sıra 1996 Yılı Bütçe Ya-
sası çerçevesinde de, kamu-
nun maaş. destekleme alım-
ları. cari harcamalar gibi di-
ğer giderleri için yaklaşık 2.5
katrilyon liralık kavnak bul-
ması gerekiyor.
Hükümetin 5 katrilyon h-
raya ulaşan bu kaynak gerek-
sinimı karşıhğmda. bu yıl
toplamayı hedeflediği vergi
miktan ise 2 katrihon 250
trilyon lira düzeyinde kalı-
yor
İç piyasadan ancak yüksek
faizle borçlanabılen Hazine,
Merkez Bankası'ndan çeke-
bileceği avans miktannın da
sınınna geldi. Bu yıl Merkez
Bankası "ndan ancak 326 tn1-
yon lira düzeyinde a\ansçe-
kebilecek olan Hazine'nin.
önceki hafta 119 trilyon lira
olan kullanım miktarını ge-
çen hafta 203 trilyon liraya
çıkardığı bildirildi. Hazi-
ne'nin. Merkez Banka-
sı'ndan yıl sonuna kadar kul-
lanabileceği avans miktan-
nın 123 trilyon liraya indiği-
ne dikkat çekildı.
Uluslararası piyasalardan
borçlanamayan hükümetin,
kaynak gereksinimini karşı-
lamak için yüksek faizle iç
borçlanmaya gitmekten baş-
ka çaresi olmadığma işaret
edildi. Kısa vadeîı iç borç-
lanmayı sürdüren Hazi-
ne'nin bugün itibanyla ağus-
tos-kasım döneminde yapa-
cağı iç borç geri ödemeleri
şöyle:
Ağustos: 220.5 trilyon lira.
Eylül: 250.6 trilyon lira
Ekim: 359.3 trityon lira.
Kasım: 331.9 trilyon lira.
ANKARA/ İSTANBUL(Cumhuri-
yet)- Güvenlik güçlerinin. tutuklu ya-
kınlannın Istanbul Valiligi önünde yap-
tığı eylemi izleyen gazetecileri dövme-
si ve Gazeteciler Cemiyeti'ni basarak
bazı gazetecileri gözaltına alması kı-
nandı. Olay. demokratik kıtle örgütle-
rince. "Polisin. yasa tanımaz davranıs-
lan ile demokrasi için tehlike oluşturdu-
ğu ve ülkenin giderek polis dev letine dö-
nüştüğü" bıçimınde değerlendirildi.
TBMM Insan Hakları Inceleme Ko-
mis\onuSözcüsü\e DSP İzmir Mıllet-
vekıli Hakan Tartan. Başbakan Nec-
mettin Erbakan ve Dışişlcri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'e
telgraf çekerek şiddete engel olunma-
sını isterken. Emniyet Genel Müdürü
Alaaddin Yüksel. Istanbul'daki olaylar-
la ilgilı sorusturma açıldığını bildirdi.
Emniyet Genel Müdürü Alaaddin
Yüksel. yazılı açıklamasında. Basın
Konsev i Başkanı Oktay Ekşi ve Türki-
ye Gazeteciler Cemiveti Başkanı Nail
Güreli'ye bir yazı göndererek. yaşanan
olaylardan büvük üzüntü duyduğunu
bildirdiğini kavdetti. Yüksel. hizmet-
lerin yerine getirilmesi sırasında kamu-
oyunu bilgilendirmek gibi çok önemli
bir görev i üstlenenbaMn mensupları>-
la birlikte çalışmaktan son derece mut-
luluk duyduklarını belirterek. göreve
başladığından beri sık sık genelgeler
yayımlayarak basın mensuplanna her
türlü koİaylığın sağlanmasını istediğı-
nı söyledi.
Yapılan tüm uyarılara karçın gerekli
hassasıveti göstermeyenler hakkında
yasal işlemyapıldığını \e\aşananolay-
İarla ilgili sorusturma açıldığını bildi-
ren Yüksel. "Arzu edilmeyen bu ve ben-
zeri durumların bir daha yaşanmama-
sı için gerekli tüm tedbirler alınacaktır"
dedi.
Gü\enlik güçlennın. cezaevlerinde
ölüm orucunda bulunan tutuklu \e hü-
kümlü yakınlarına uyguladığı şiddeti.
eylemleri izleyen gazetecilere yönelt-
mesi, yoğun tepkilere yol açtı. TBMM
Insan Haklannı Inceleme Komisyonu
Sözcüsü ve DSP izmir Milletvekili Ha-
kan Tartan. Başbakan Necmettin Erba-
kan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'e telgraf çeke-
rek, son günlerde tırmanış gösteren şid-
det ve baskıya engel olunmasını ıstedi.
Gazetecileri döven. Gazeteciler Cemi-
yeti'ni basan polislerin en kısa zaman-
da \argı önüne çıkanlması gerektiğini
\ urgulayarak yeni hükümetin kuruluşu
ile başlayan gerginlik ve şiddet uygu-
lamasının adım adım demokrasiyi teh-
dit eder bir görünüme büründüğünü
söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali
Topuz. polisin kaba kııvvet kullanımı
ve antidemokratik yaklaşımının vatan-
daşın polise olan gü\ enini ortadan kal-
dırdığına dikkat çekti.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi
Bilgin, basın mensuplanna yönelik sal-
dınlann demokrasiye yapılan saldırı-
lar olduğunu vurgulayarak, çetin koşul-
larda halkın özgürce haber alması için
çalışan basın mensuplannın bu gibi sal-
dırılar karşısında yılmayacaklarını bil-
dirdi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara
Şubesi Yönetim Kurulu'ndan yapılan
açtklamada. kimsenin gazetecileri her-
hangi bir yanda görmeye hakkı olma-
dıgı vurgulanarak "Bugün kafamıza i-
nen coplar, bu böyle gittikçe gün gelir
demokrasiv i de linç eder" denildi. Eko-
nomi Muhabirlerı Derneğı fcenel Baş-
kanı Zülfıkar Doğan. kamuoyunun bil-
gilendırılmesi. doğrulann ve gerçekle-
rin halka iletılmesi için görev yapan ga-
zetecilere son günlerde özellikle emni-
yet güçleri tarafından yöneltilen şidde-
tin gözler önünde olduğuna dikkat çek-
ti. Ankara Barosu Başkanı Tuncay
Alemdaroğlu da polisin giderek artan
hukuk ve yasa tanımaz davranışlannın
demokrasi için çok ciddi tehlike oluş-
turduğunu vurgulayarak. devletin gü-
cünü kendi gücü zanneden çarpık an-
layışın giderek poliste egemen olduğu-
nu belirtti.
Türkive Mühendis ve Mimar Odala-
rı Birliği Genel Sekreteri Alpaslan Er-
türk ve Türk Eczacılar Birliği Genel
Başkanı Mehmet Domaç. yaptıklan
açıklamalarla polisin tutumunu kınadı-
lar.
Istanbul'da da Istanbul Barosu Yöne-
tim Kurulu ile ÖDP yöneticileri. saldı-
rava uğrayan Türkiye Gazeteciler Ce-
miyeti'ni ^ e gazetemizi ziyaret ederek
geçmiş olsun dileklerinde bulundular.
TGC Başkanı Nail Güreli. yaptığı
v azılı açıklamada. "Demokrasiye sahip
çıkıldığı gösterilmekve emniy et teşkila-
tı aklanmak isteniyorsa, yetkililer, hu-
kuk ve yasa tanımaz polisleri görev lerin-
den uzaklaşnnp sanıklan adalete bir an
önceteslim etmeüdir" dedi. Olayın \a-
him olduğuna dikkat çeken TGC Baş-
kanı Güreli. Emniyet Müdürü ve Istan-
bul Valisi'nin buna sessiz kalmaması-
nı istedi.
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi
de basına yönelik saldırıları kınayarak
"RP-DYP koalisyon hükümeti,' TB-
MM'den güvenoyu almasını izleyen bi-
rinci hafta dolmadan, basına karşı sis-
temli ve şiddetli bir \ ıldırma kampan-
yası başlatmış bulunmaktadır" dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendıkası Genel
Başkanı Ziya Sonay. tçişleri Bakanı.
Emniyet Genel Müdürü. Istanbul Vali-
si ile Emniyet Müdürü'nü göreve çağı-
rarak suçlu polislerin adalete teslim
edijmesini istedi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Sanı-
han Oluç da, bır süredir sistemlı olarak
gerçekleştirilen gazetecilere yönelik
saldırıların REFAHYOL hükümetinde
doruk noktasına uiaştığına dikkat çek-
ti. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ya-
şar Okuyan. polisin gazetecilere sal-
dırmasını ve Türkiye Gazeteciler Ce-
miyeti'nin polis tarafından basılmasını
kınayarak "gazetecilerin saçlanndan
sürüklenmesini, cemiyetin basılmasını
ilginç ve ibret verici" olarak nitelendır-
di. ÇHP Istanbul II Başkanı Mehmet
AUÖzpolatda, MetinGöktepe'nin kat-
ledilmesinden sonra suçluların bulun-
ması konusunda basının gösterdıği ka-
rarlılık üzerine. polisin her olayda bir
punduna getırip gazeteci dövmeyi ge-
İenek haline getirdiğini söyledi.
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS)
adına bir açıklama yapan TYS Genel
Başkanı Ataol Behramoğlu, "Polisin
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ndeki
baskını, ancak Hitler rejimindegörüle-
bilecek bir olaydır. Demokrasi adı veri-
len bugünkü yönetim adına yüz karası-
dır" dedi. Behramoğlu. TGC Başkanı
Güreli'ye bir mesaj gönderdı. Mesajda.
"Sayın Başkan, Istanbul polisinin cemi-
yetimize ve gazeteci arkadaşlanmıza u-
tanç verici saldırısını nefretle kınıyor.
şahsınızda tüm arkadaşlanmıza daya-
nışma duygulanmın iletiyoruz" denil-
di.
PEN Yazarlar Derneği Genel Sekre-
teri Alpay Kabacah. yazılı açıklama-
sında polisı kınarken Sakarya Kapalı
Cezaev i'nde hükümlü bulunan Gazete-
ci Işık Yurtçu gönderdiği "geçmiş ol-
sun" faksında olay ı televizyonda tık-
sinti ile izledığinı ve bu durumun bası-
nın ne kadar özgür olduğunun önemli
bir göstergesi olduğunu belirtti.
Atatürkçü Düşünce Derneği Istan-
bul Şube Başkanı Bilge Bilgiç. Cağdaş
Gazeteciler Derneği Istanbul Şubesi
Yönetim Kurulu, Antalya Gazeteciler
Cemiyeti. Çukurov a Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı Tamer C'nal. Türk Ecza-
cılar Birliği. Lastik-tş Sendıkası. Rize
Gazeteciler Cemiyeti. Eğit-Sen İstan-
bul 2No.'lu Şube Yönetim Kurulu.
Best FM çalışanları. Fatma Girik ve
"SözFato'da" ekibı çalışanlan. yaptık-
lan açıklamalarda ve gazetemize gön-
derdikleri "geçmiş olsun" mesajlannda
polislerin saldırgan tutumunu kınadı-
lar.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
İsmail Srvri. Mersin Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı Ali Adalıoğlu. Zonguldak
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Yusuf
Günaydın, Doğu Anadolu Gazeteciler
Cemiyeti Başkanı KadirSabuncuoğlu.
Fırat Havzası Gazetecüer Cemiyeti
Başkanı EşrefTuran. Gaziantep Gaze-
teciler Cemiyeti Başkanı HalilZor. Er-
zıncan Milletvekili Mustafa Kulve Ba-
sisen Sendikası Ankara Şube Başkanı
Yaşar Seymen olaydan duyduklan tep-
kiyi dile getirdiler.
Merkezi Nevv York'ta bulunan "Ga-
zetecileri Koruma Komitesi". Başbakan
Erbakan'a bir mektup göndererek
gazetecilere yönelik saldırıları kınadı.
OLAYLARIN
ARDEVDAKf
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
çıktı. Piyasalar açıklama-
yı Çiller'den değil, Erba-
kan 'dan bekliyordu.
Hükümetin ilk aşamada
verdiği sözlerin maliyeti
900 trilyon lirayı buluyor.
Yıl sonuna dek ayda orta-
lama 300 trilyon lira iç
borç ödenecek, yine aylık
maaş ödemelerinin tutan
da 70 trilyon lira.
Koalisyon ortakları ilk
vaatleri gerçekleştirip ar-
dından seçime gitmek isti-
yorsa ekonominin zaten
sarsılmış olan dengelerine
yazık ediyorlar. Değilse,
hasarlı devraldıkları eko-
nomiyi enkaza çeviriyor-
lar.
Çiller'in güvenilirliğini
yitirmesinin, RP'nin parti
programıyla hükümet
programı arasında boeala-
masının faturası çok kaba-
rık olacak. Bunu gb'rmek
için kâhin olmaya gerek
yok.
RP, biryandan tabanına
selam göndermeye çaltşa-
cak, bir yandan piyusalaru
değişen bir dıırum olma-
dığını anlatmaya çalışa-
cak. Şimdiden, "iki cami
(irasıncia bevnamu: " kal-
dılar.
Dileyelim ki, ekonomi-
miz de bu gidişin altmda
kalmasın. * * *
Erbakan'a
Israil
kredisi
• Baştarafı 1. Sayfada
rına nsk güvencesi vermeyi
kabul ettiği bildirildi. Şimon
Perez başkanlığındaki eski
hükümet döneminde Israil
parlamentosu F-4 moderni-
zasyonu projesi için gerekli
toplam 650 milyon dolann
yalnızca 410 milyon dolarlık
bölümü için bankalanna risk
güvencesi vermeyi kabul et-
miş ve kalan miktar için gü-
vence alınamamıştı.
Israil'ın. Türk F-4'lerinin
modernizasyonu için gerek-
li 650 milyon dolan verecek
Israil bankalarına Türk hü-
kümeti adına güvence ver-
diği haben israil bankaların-
dan geldi.
Israil'in uluslararası fı-
nansman bankası olan
"Bank Leumi"nin liderli-
ğindeki bankalar konsorsi-
yumu Tel Aviv'den yaptığı
açıklamada, Türk Hava
Kuvvetleri'ninenvanterinde
bulunan 54 adet F-4 uçağı-
nın modernızasyonu için ge-
reken 650 milyon dolarlık
yatırımı gerçekleştirmek
için gerekli tüm hazırlıklann
tamamlandığını bildirdi.
Bank Leumi'nin başkanı
Ehud Shapira tarafından y a-
pılan açıklamaya göre. Isra-
il parlamentosu Knesset, ge-
rekli olan finansmanın sağ-
lanması için yapımcı fırma
İsrail Uçak Sanayileri (İA!)
yetkililerine ve ilgili banka-
lara güvence verdi.
Bir İsrail heyetinin,
F-4'lere ilişkin modernizas-
yon çalışmalarının finans-
manını da içeren proje pake-
tini Başbakan Erbakan'a
iletmek üzere gelecek hafta
Ankara' ya »elebileceâi kav-
dedıldi.'
Türkiye. tsrail hükümeti-
nın verdiği risk garantisi çer-
çevesinde. İsrail bankalan-
na, projenin başlamasından
2 yıl sonra geri ödeme yap-
may a başlayacak.
F^'lere Phantom
standardı
Israil'in üstlendıği moder-
nizasyon projesi çerçevesin-
de. 54 Türk F-4 savaş uçağı
"Phantom 2000" standardı-
na çıkarılacak. Uçakların
26'sı Eskışehir'deki Hava
Kuvvetleri Komutanlığı Ba-
kım ve İkmal Merkezi'nde,
kalanı da İsrail'de moderni-
ze edilecek.
Türkiye'nin ısrarları so-
nucu. yapımcı firma IAI,
F-4'lere "havadan yer he-
deflerini belirieme" yetene-
ğinı de kazandıracak radar-
lartakmayı kabul etti. Bu ra-
darlarla. Türk F-4"leri. Tür-
kiye sınırlan dı^ına çıkma-
dan. belirlı bir menzille sı-
nırlı olmak üzere. sınır ötesi
operasyonlarda da fiize ata-
bilecek.