04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cezaevlerindeki açlık grevi 59. gününe girerken eylemcilerin sayısı 217'ye yükseldi Genelgeye iptal başvıınısuHaber Merkezi - Cezaevlerinde tutuk- lu ve hükümlülerin sürdürdügü süresiz aç- lık grevi ve ölüm orucu eylemi 59. güne girerken bugün 13 kişilik son ekibin katı- lımıyla direnişçilenn sayısı 2l7'ye ulaş- tı. Buca Cezaevi Yenı Bölümde kalan tüm siyasi tutuklu ve hükümlülerin maltalara çıkarak koğuşlara girmemeleri üzerine avukatlar ve ailelere görüş yasağı getiril- di. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. önce- ki gün Eskişefıir Ozel Tip Cezaevi'nde yaptığı incelemelersırasında, Istanbul'da yargılanmalanna karşın Eskişehir'e nak- ledilen tutuklulann mahkemeye sevkleri- nin zorluğunu anladıgı. ancak demokra- tik kitle örgütü temsilcilerinden bir hafta- lık süre istediği bildirildi. Çağdaş Hukuk- çular Derneği (ÇHD). Kazan'ın 9 tem- muzda yayımladığı genelgenin iptali için Danıştay'a başvurdu. Ankara Büromuzun haberine göre Adalet Bakanı Şevket Kazan, dün önce Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, DtSK Genel Başkanı Rıdvân Budak ve Hak-lş Genel Başkanı Salim Lslu'dan olu- • Adalet Bakanı Şevket Kazan, dün Bayram Meral, Rıdvan Budak ve Salim Uslu'dan oluşan bir heyetle görüştü. Konfederasyon genel başkanları. bakanın sorunun çözümü konusunda çaba gösterdiğini savundu. şan bir heyetle görüştü. Basına kapalı ger- çekleşen görüşmenin ardından açıklama yapan konfederasyon genel başkanları. bakanın sorunun çözümü konusunda ça- ba gösterdiğini sa\ unarak. tutuklu \e hü- kümlülerden ölüm orucu eyleminı sona erdirmelerini istediler. DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. bir gazetecinin sorusu üzerine, tutuklu ya- kınlarının kendilerini zıyaret ederek. so- runun çözümü için girişimde bulunmala- nnı istediklerini belirtti. Tutuklu ve hü- kümlülerin "bedenJerine" eziyet etmekten vazgeçmeleri çağnsında bulunan Budak. "Bedenlerinize ve ailelerinize yaptığınız ezhetten vazgeçin. Bu eylemi bitirin. l nut- mayın ki, ölü insanlar hiçbir işe varamaz" dedi. Budak. görüşmesırasındaEskışehır Cezaevi'ninkapatılmasınıngündemegel- mediğini de söyledi. Konfederasyon yö- netıcılerinin ziyaretinin ardından ÇHD Genel Başkanı Şanal Saruhan. İnsan Hak- lan Derneğı (İHD) (ienel Başkanı Akın Birdai ve a\ukatlardan oluşan bir heyet. Adalet Bakanı Kazanı makamında ziva- ret etti. Ziyaretın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Saruhan. bakanın kendilenne Eskışehir'den Istanbul'a sevk- lenn zorluğunu kabul ettığinı açıkladığı- nı, ancak sorunun çözümü ıçın süreye ge- reksinimi bulunduğunu anlattığını kay- detti. Saruhan. Kazandan hukuka aykırı düzenlemelerı ortadan kaldırınası ıste- minde bulunduklarını söyledi. ÇHD, dün Danıştaya bir dilekçe ile başvurarak. Adalet Bakanı Kazan'ın "Ağar gertelgeJeri"ni ortadan kaldıran 9- temmuzgenelgesının sevkleri düzenleyen maddelennın iptali ısteminde bulundu. ÇHD Genel Başkanı Şenal Saruhan tara- fından hazırlanandilekçede.cezae\ leri ile tutukevlennın mahkeme bulunan verle- >im merkezlerinde bulunması gerektiğine dıkkat çekti. Dilekçede. genelgenin "adil yargılama hakkı, eşith'k ilkesi ve masum- lukkarinesi"neaykın olduğu savunuldu. İstanbul Haber Sen isimizin haberine göre Cmraniye Cezaev ı'nde ölüm orucu- nu sürdüren Seyit Külekci, Aygün L'ğur, Cengiz Polat Sadık Eroğlu, Hüseyin Çu- kurluöz,Sezgiıı Çelik, Cahit Bedir v e C mit Günger ile süresız açlık grevinde bulu- nan Hasan V ükseL, Osman Akgün, Adem Budak, Köksal Aldoğaa İdris Yiğit v e Ca- ferOralın durumunun kötü olduğu bildi- rildi. Eylemcilerin görmebozukluğu.yoğun titreme krizleri, kan kusnıa, soğuk terle- nıe ve sıvı aJamama gibi sağlık problem- leriyle karşı karşıya kaldıklan açıklandı. Ankara Merkez Kapalı Cezaev i'nde ölüm orucunda olan Hüseyin Demircioğlu vc Hatice Güden'in u\ukatı Keleş Oztürk müvekkilerinin durumunun körü olduğu- nıı. v ürüyemediklerini v e şuur kaybın? uğ- radıklarını belirtti. İzmir Büromuzun haberıne göre Bu- ca. BergamaÖzel Tipve Aydın ETıpiCe- zaev i lerinde ölüm orucuna başlayanlann say ısı 8 kişinın de katılımıyla 32'ye çıktı. Buca Gezaev i yetkilileri. cezaev inde ölüm orucu. dönüşümlü\e süresiz açlık grevin- de bulunanlann toplam sav ısının 180 ol- duğunu, ölüm orucunu sürdürenlerin te- davı kabul etmedıklerini söylediler. Almanya'nın Köln kentindeki ünlü kat- edralın bir bölümünün. önceki gün ögle saaılennde yasadışı örgüt yandaşı bırgrup tarafından Türkıye'deki cezaevlerinde yapılan açlık grev lenni desteklemek için işgal edıldiği bildirildi. Olavsız geçen ışgal eyleminden sonra gözaltına ahnan 30 Türk'ün, kimlik tespıtinin ardından serbest bırakıldıklan belirtildı. Hollan- da'nın liman kenti Rotterdam'da bulunan turistik kule Euromast"ın en üst katının, yasadışı örgüt yandaşı yaklaşık 40 kişi tarafından işgal edıldiği ögrenıldi. RP'li Okcu 'Ölüme meydan okuyorlar' BATMAN (Cumhuriyet) - Batman Çezaevfne giderek tutuklu ve hükümlülerle görüşen RP milletvekili ve TBMM însan Hak/an Komisyonu üyesi Musa Okçu, tutuklulann "Sac levhaJar hava almamızı engellhor, öJümle burun buruna gelivoruz" dediklerıni aktardı. Cumhunyet Daşsavcısı ve Batman Barosu'ndan iki avukatla birlikte Batman Cezaev fnde incelemelerde bulunan RP"li milletvekili Musa Okçu, hükümetlerinin ilk icraat olarak cezaevlerindeki sorunlann üzerine gittiğini belirterek şunları söyledi: "Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yayımladığı genelgeye uyulup uyulmadığını denetlemek ve cezaevi sorunlannı bir rapor haline getirmek için Batman'a geldim. Cezaevlerindeki açlık grevleri nonmak döndü. Tutuklular en çok koridoriardaki sac levhalardan şikâyetçi oldular. Sac le\ halann hava almalanna engel olduğunu ve ölümle burun buruna geldiklerini sövlüyoriar. Aynea haberleşme sorunlannın oÜduğunu da ilcrtiler. duvarlı olmamızı istedUer." RP Batman Nİılletvekili Musa Okçu, sac levha konusunda yetkililerle görüştügünü. mahkûmlar arasında çıkan kavga nedeniyle camlann kınldığını anlattıklannı söyledi. Okçu. "Geçki olan bu uygulama önümüzdeki günlerde çözümlenecek'" dedi. Musa Okçu, Adalet Bakanı Şev ket Kazan tarafından ahnan karar gereğince ülke genelinde olduğu gibi Batman Cezaevi'nin de bir milletvekili heyeti tarafından ziyaret edilecegini söyledi. Okçu. izlenimleriyle ilgili olarak hazırlayacağı bir raporu Adalet Bakanlığı'na üeteceğini de belirtti. Tutuklu yakınları 'Çocuklanmız vasiyetini yazdı' ÖZKANGÜVEN Cezaevlerinde her an"ölünı'* beklenirken tutuklu ve hükümlüler ziyaretlenne giden yakınlanna yasiyetlerini ilettiler, gömülmelenni istedikleri mezarlan da açıkladılar. Olüm orucundaki tutuklu ve tükümlülerin durumunun çok kötü fclduğunu belirten tutuklu yakınlan tocuklannın ölümleri halinde "devleti •ffetmej'ecekleriııi'' söylediler. feavrampaşa Cezaevi'nde bulunan ve olüm orucu direşine katılan Mahmut JTop, Cafer Gürbûz, Refik Cnal ve %hsin Yılmaz'ı dün ziyarete giden yakınlan. çocuklannın artık ölümü bekledigini belırttiler. Cafer Gürbüz'ün ablası Zarife Kurt. görüş günü olmasına rağmen kardeşıyle zorlukla görüşebıldiğini ve durumunun çok agır olduğunu söyledi. Cafer Gürbüz'ün artık sıvı bile alamadığını. görme fonksiyoıüannı yitirdiği için gözlerinin bantlandıgını anlatan Zarife Kurt şöyle konuştu "Güçlükle konuşabildim onunla.. Bana, "Insanca yaşavabilmek ıçın. öne sürdüğümüz taleplerimiz için ölümü aöze aldım. Ölüme çok yakın oldugumu biliyorum. Eğer ölürsem ki öleceğım. benı İstanbul'a. Silıvnkapı Mezarhgı'na gömün. Şimdiye kadar bize destek çıkan analanmız. yakmlanmız ile gerçek sevgi ve sahiplenmeyi gösteren. taleplerimiz için yanımızda olanlar bizi gömsün...' dedt" Cafer Gürbüz'ün eniştesi Salih Kurt. çocuklannın durumunun çok kötü olduğunu. ölüm için saatleri beklediklerini anlattı. Oglunun ölüm . orucuna >attığının haberini vıırtdışından alan ve görüş gününe giden Mahmut Top'un annesi ise. oglunun M) kilo verdiğini görünce çok şaşırdıgmı söyledi. Cezaevlerindeki şartlarmbır an önce iyişleştirilmesini ısıevec hükümlü yakınlan. ölümler halinde devleti affetmeyeceklerini ifade ettiler. Anneler de ölmek istiyor ECE TEMELKURA.N ANKARA - Ço- cuklar. insanca yaşa- mak için. anneleri. babaları çocukları için "yav'aş yavaş" ölüyor. NadireÇeliL 60 yaşında. Güzel Şahin 55. Ali Rıza Eroğlu 56.15gündür ölüm orucundalar. Siyasilerin "kararlı- Iıklan" onları öldü- rüyor. "Kendileri vatanı sattıklan için Ameri- kan mandasına kar- şı çıkan çocuklanmı- n öMüriivorlar" dı- yorlar! Insanlann, özgürlükleri ellerin- den alındıktan sonra hücrelere kapatıla- rak, birbirleriyle gö- rüşmeleri yasaklana- rak. onurlan kırıla- rak onlarca kez ceza- landırılmalanna kar- şı çıkıyorlar. Suçlannı bile öğrenemeden ölebilecek "hükümlü" değiî, "tutuklu" çocuklan için anneleri de ölüme yatıyor. Onlar, Adalet Bakanlığı'nın kapısmda öl- mek istiyorlar. herkesin gözü önünde ve duyarsızlıja karşı. FatmaOzçelik. 4 yıldır açlık grev lerin- de. sokaklarda. insan hakları derneklerin- de. gazete bürolannda çocuklan için sa- vaşıyor. Saçlan üç yılda bembeyaz oldu. İki oğlu da içerı alındığında ne solculuğu ne de açlık grevini biliyordu. Oğulları alındığı gün. "Benim çocuklanmı niye gö- türdüJer? rl demışti. Şimdi niye götürül- düklerinı biliyor. ama hâlâ kabul edemi- yor. Artık. insan haklanndan. demokra- tikleşmeden. ölüm orucundan. aflardan söz ediyor ve bütün sloganları öğrendi. Banş 18 yaşındaalındı.Sa>aş21. Şim- di ikisi de açlık grev inde. "ölnıesi bekle- nenier" arasında. Fatma Özçelik. ilk kez Nadire Çelik ve Güzel Şahin, açlık grevindeki çocuklarına destek vermek için 15 gündür ölüm orucunda. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY) bu kadar kötü, ölüm ona ilk kez bu kadar yakın.Çankın'dayatıyorlar. Barış'ıngöz- leri görmüyormuş. bellegi zayıflamış. Gittiğinde dayanamayıp bayılmış Fatma anne. Barış. "TaMr" dergısi okuduğu için tu- tuklandığında lise 2. sınıftaydı. Annesine -Büfelerde satılan dergivi okudum diye nhe beni aldılar?" diye sormuştu. Artık. biİiyor ve bu yüzdenölüm orucunda. Fat- ma annenin gırtlagına çok engellenmiş bir iç dökme takılıvor: "Benim çocugum nevin ne olduğunu, haksızlığı içeride öğrendi. DGM'deki sav- a, 'Nevse kı yetışmışız. Örgüt üyeliğıne geçış sürecındevmış' demişti. Bu vüzden aldılar çocuğumu, şimdi öldürüvorlar. tçerde haksı/lığa karşı gelnıek zorunda kaldılar. En son konuştuğumu/da' Ben ne vaptım annc ''dedi. Savaş'ı ehlivet alnıa- va gittiğinde aldılar. Suçlu olan çocuk eh- livet almava gider mi?" Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Ankara II Merkezi'ndeki bir odanın ka- pısında. üzerinde "ölüm orucu" yazılı bir kâğıtasılı. Diğerodalar, tele\ izyon haber- leri, birbirlerini avutan anneler ve gitgide bir sızıntıya dönüşen saz sesiyle dolu. Her cümlenin ölüme uzandığı bir uğultu, kor- kulu ve giderek umutsuzlaşan bekleyişin üzerini örtüyor. Oruç odasının dışında. kan kusanlar. yitirilen gözler, ölümü ke- sınleşenlerden konuşuluyor. odanın içi kolonya kokusuyla da işaretlenen bekle- yiş. Nadire Çelik, sözü kanla açıyor: "Kan istemiyonız. Can istiyorlarsa. iş- te can! Ölmeve yattık. Kendimizi çocuk- lanmızın ölümüne adadık. Eskişehir ka- panmadan dönmeyeceğiz. Çocuklarırm- an hakkı verilmedikçe ölmeye karariıyu. Bizi sedyelerin üzerine kovsunlar, Adalet Bakanlığı'nın önünde öleceğiz. Can isfi- vorlarsa, işte can, biz haanz. Yeter ki kan- lı elleriniçocuklanmızın üzerinden çeksin- ler!" Nadire annenin iki çocugu var, ikisi de ölüm orucunda. Zeynel 23'ünde. Gire- sun'da; Fedai 25 yaşında. Bayrampaşa'da. t Herke&> her şeyi biliyor' Güzel Şahin, artık neredeyse çıkmayan sesiyle, bütün anneler için, kırık dökiik konuşuyor: "Herkes çocuklanmızı suçluyor. Ço- cuklanmızı PKK'liierie kanşhmorlar. Bi- zim kapımıza davananlar, vann sizin de kapınıza davanacaklar. Bizim çocuklan- mızdan biri ölürse, bu memleketteki her- kessuçludur. Evlatacısınıbilnıivormubu insanlar? Bilivorlarsa. neden bir şej demi- \orlar? Artık herkes her şeyi biliyor. Öy- İe>se neden susuvoriar?" îstanbul Valisi Yenişen ve Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu, TGC'yi ziyaret etti TGC'den başsavcılığa suç duyurusu İstanbul Haber Servisi - TürkıyeGazetecılerCemıve- ti'nin (TGC) polıs tarafından basılarak görev y apan gazete- cilerin dövülmesi ve gözaltı- na alınması olayına tepkıler sürerken istanbul \alisi Rıd- \iuı Yenişen. istanbul Emni- yet Müdürü Kemal Yaacıoğ- lu, eskı Mıllı Savunma ve Milli Eğitım Bakanı Nevzat Ayaz ve istanbul Barosu Baş- kanı Turgut Kazan. Türkiye GazetecılerCemiyeti Başka- nı Nail Güreli ile Genel Sek- reter LevlaTavşanoğlu nu zi- yaret ederek olav dan duy duk- İan üzüntüyü dıle getırdıler TGC yönetimı. İstanbul Cumhunyet Başsavcılığına giderek polisler hakkındı >uç duyurusunda bulundu. istanbul Polis, Evrensel ii \ali Yenişen, Emnivet Müdürü Yazıcıoğlu,eski Milli Savunma Bakanı \vazve Baro Başkanı Kazan Türkiye Gazeteciler Cemijeti Başkanı IVail Güreli'yi ziyaret ederek ü/iintülerini dile getirdiler. TGC'nıngınşimlenüzenneçokyönlüsoruş- turma açıldı. Ziyaret sırasında Türkive Gaze- teciler Cemıyeti Başkanı Naıl Güreli ile istan- bul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu arasın- da sert tartışmalar yaşandı. TGC Başkanı Naıl Güreli. polisin hukuk tanımaz saldırganlığı kar- şısında vali ve enınivet müdüründen ne gibi ış- lem yapacaklannı sordu. Suçlulann bugün teş- his edilmesinı beklediklerini belirten Naıl Gü- reli'ye İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazı- cıoğlu'nun. "Siz prosedüru bilivor musunuz" diye üç kez soru vöneltemesi üzerine Güreli şunları söyledi: "Sorun. bu Hir olaylann üzerine gidilmeme- sinden kav naklanıv or. Olay larm gelişimi prose- düre bırakıldıgı takdirde sonuç alınamıvor. Dün burada hangi polislerin görev vaptığını siz em- niyet müdürü olarak büiyorsumız. Bunu tespit etmek zor değil. Televizyon filmleri meydanda. Siz filmlerde tespit edilen bu polislerin kimliği- ni tespit etme ihtiyacı hissetmez misiniz?" Vali Rıdvan Yenışen'ın Güreh'nın bu sözle- rinden sonra "Gereken vapılacaktır" deınesı üzerine Naıl Güreli. "Bir gazeteci arkadaşımız polisler tarafından öldürüldü ve gereken vapıl- dı. 7 ay geçti polisler hâlâ >argı öniine cıkarıla- madı. Yine 'gerekenı yaparız" sözünün bana çağnşhrdığı bunlar oluyor maalesef. Lütfen bunlan takip edin" dıyerek ııyanda bulundu. Güreli'nın sert üslubu karşısında İstanbul Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu. "Biz burayaniçin geldik? Sizin isteğiniz üzerine gelmedik. Olay- dan duyduğumuz üzüntüyü belirtmek için gel- dik. Anlıyorum olay lar nedeniy le sizin siniıieri- niz bozulmuş. Bizim de sinirkrimiz bozulmuş" dedi. Ziyaret sırasında polisin tutumundan yakı- nan TGC Başkanı Naıl Güreh'nın. polısm top- lum.sa) olaylarda ı^ledıği suçları görüntüleyen gazetecılere saldımıasi \e fılmlerinin alınma- sı emrinın. bizzat bir emniyet miidür vardımeı- sı tarafından \erildiûini söylemesi ve basııı top- lantısmı ızleyen bir gazetecinin de "Bu yetkili Resat Alta>~ diye isim \cnnesı Emniyet Mü- dürü Kemal Yazıcıoğlu'nu sinırlendırdi. Gaze- tecilerin polıse karşı önyargılı ve şartlanmışol- duğunu birkaç kez üzerine basa basa vurgula- y an Yazıcıoğlu. "Basın mensuplanmn bize kar- şı bakışlan bile, şartlanmış oiduklannı gösteri- yor. Demin kapıdan girerken bize bakan gaze- tecilerin bakışlan bunu kanıtlıyordu"diye ko- nuştu. Suç işleyen polislerin tespit edilerek gereke- nın yapılacağını söyleyen İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu. "Biz buraya bastn toplantısı yapmaya gelmedik" dedi ve ıçerıde bulunan gazeteeilenııdışarıyaçıkarılmasını ıs- tedı. Yazıcıoğlu'nun bu konuda üç kez uyanda bulunması üzerine Nail Güreli. "Kamuoyunun haber alma üzgüriüğü var. Dün birtakım üzü- cü olay lar yaşanmış ve gazetecik-rin can güven- liği ti'iıdit ıdilmiş. Doğal olarak bu ilin en bü- yük mülki amirlerinin verecegi yanıtı basında- ki arkadaşlanmız öğrenmek istiyorlar" dıye- rek basının görü^meyı izlemesını savundu. Bir süre daha görüşnıey ı ızleyen basın men- supları daha sonra cemıyetyönetıcılerının nca- M üzerine dişarıy a çıkanIdı. Dışarıçıkarkenbır gazetecinin "Cemiyette bile polis basının görev yapmasınıengellenıeyeçalışıyor"demesiıie Ya- zıcıağlu. tekrar >ınıriendı ve "Bakın bakın gö- rüvorsunuz nasıl şarilandığım" dıyerek tepkı- sını dıle getırdı. \'ali ve emniyet müdürünün ziyaretinden sonra İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve Yönetim Kurulu üyeleri de Türkiye Gazeteci- ler Cemıyetıne geîerek Naıl Güreh'ye geçmış olsun dileklerini ilettiler. Baro Başkanı Turgut Kazan ve yönetim ku- rulu üyelen daha sonra gazetemızı ziyaret etti. Bir süre yönetıeılerimızle görüşen İstanbul Ba- rosu Yönetim Kurulu üyeleri "geçnıişolsun" zı- yaretınde bulundular. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. gazetecileri döven polisler hakkında suç duyurusunda bu- lundu. TGC'nın MIÇ duyuru>unda "cemiyetin merkezbinasınıbasmak. gazetecilerin haberal- ma özgürlüğünü. toplantı ve gösteri y ürüy üşü hakkını engellemek. işkence ile kötü muamele yaparak gazetecılere hakarette bulunnıak" MIÇ- "lannıışlediklerıgerekçesıvleibtanbul Emnıvet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu ile Türkiye Gazete- ciler Cemıyeti binasını ışgal eden üç polis \e gazeteeılen döven polisler hakkındagerekli so- ruştunnanın yapılması ve dava açılnıası ısten- dı. gazetesini aradı İstanbul HaberServisi - Ye- nıbosna'da bulunan Evrensel gazetesının merkez bınasına gelen İstanbul Terörle Müca- dele Şubesi'ne bağlı bir grup polis. "şüphelibirkişiningaze- teye girdiği ihbarını" gerekçe göstererek uzun namlulusilah- larla aradı. Evrensel gazetesıne dün sa- at 13.00 sıralannda gelen İs- tanbul Terörle MücadeleŞube- si'ne bağlı bir grup polıs. da- nışmadan ızin almadan güven- lik şubesıne bağlı basın bürosu polıslerinin yol gösterıcılığın- de uzun namlulu silahlarla üst kataçıktı. Arama ızni olmadan bına içerisinde silahlarla dola- şan polı.->lere gazete avukatı ve yönetıciler tepki gösterdiler. Polislerı>e "Şüphelihirininga- zetcye girdiği ihbarı aldıklan- nı" belirterek aramadan sonra tutanak tutulacağını ıfade etti- ler. Polisler. tutanak aşamasın- da kendi aralannda ımza tartış- ması yaptılar. Güvenlık şube pohslerının tutanağı ımzala- mak ıstememcsı üzerine daha önce arama tutanağı hazırlamış olan TEM şubesıne bağlı polis- ler. hazırlanan metni ıınzala- mayıp. gazete yöneticılerıne \ermekten vazaeçerek 34 KS 490plakah mımbüs. 34 PNJ 26 ve34 RC843plakalıotomobıl- lerle gazeteden ayrıldılar Evrensel Gazetesi Imtıyaz Sahıbı \edat Korkıııaz. pa gü- venlik şubesıne baglı babin bü- ro>u polıslerinin yol gösterici olarak alınmı^ olmalannın gi- rişimin bütünüyleplanlı oldu- ğunu gösterdiğini vıırguladı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Ehlileşmeyecek At Yoktur! Herkesin her yerde tartıştığı soruların yanıtları as- lında çok açık. RP demokrasiye son verebilir mı? Hayır! RP şeriat düzenini getirebilir mi? Hayır! Atatürk'ün partisi 1977 seçimlerinde yüzde 42 oy almıştı. Düzeni -hem de Kemalizmin özü ve anayasa doğrultusunda- değiştirmesine izin verifmedi... Erba- kan'ın partisi son genel seçimlerde yüzde 21 oy al- dı. Düzeni -hem de tüm anayasal ilkeleri ve Kemalist devrimin kazanımlarını yıkarak- değiştirmesine ola- nak yok! Türkiye bir Iran olabilir mi? Hayır! Defalarca ve kanıtlarıyla yazdım: Benzemezlerden benzer sonuçlar çıkmaz. Türkiye'de bir Humeyni ol- maz; olsa olsa Erbakan olur! Peki RP, devletin laik-demokratik niteliğine zarar verebilir mi? Evet! • • • Ikinci Dünya Savaşı sonrasında, bütün Avrupa'yı ve hattadünyayı "komümzm korkusu" sarmıştı. Komü- nist partileri Italya'da, Fransa'da dev güçlere dönüş- müşlerdi. Marksizmin keskin sloganlanndan ödün vermiyor- lardı. Ama aradan yıllar geçtıkçe yumuşadılar. "Prole- tarya diktatöriüğü "nü açıktan yadsıdılar. "Avrupa ko- münizmi" diye çoğulcu demokrasınin hemen tüm kurum ve kurallarını kabul eden bir kavramda çıkış yolu aramaya başladılar. Ne oldu da temelden değiştiler? Ne oldu da, "re- jim dışı" bir güç iken, "rejiminparçası" durumunagel- diler? Bir... Savaşın olumsuz etkileri giderek yok oldu. Kıtlık, yoksulluk yok oldu. Toplumsal adaletsizlik gi- derek azaldı. iki... Oyları bizim RP'ninkinden çok daha yüksek çıktığı zaman bile; kimse onlarla hükümet ortakhğı yapmayı düşünmedi. Çoğulcu demokrasinin erdem- lerini kabul etmedikleri sürece, "ebedimuhalefet" ol- maktan kurtulamayacaklarını anladılar! Bugün ise Türkiye'de durum tam tersine. Ekonomi giderek daha bozuluyor... Toplumsal ba- rış giderek daha bozuluyor... Toplumsal haksızlıklar giderek artıyor... Yeşil bayrak açıp şeriat isteyenlere hoşgörü gösteren devlet, evlat acısı içindeki analara karşı coplarını çalıştırıyor... Ve sağın ve solun acizliği. Erbakan'a iktidarı altın tabak içinde sunuyor. • • * Iktidarolmanın uysallaştırıcı, "terbiyeedicı" birya- nı yok mu? Elbette var. Uzun süre muhalefette kalanlar sivrileşirler. iktidar ise insanları gerçekçi olmaya, ılımlılaşmaya zorlar. Söylemek kolaydır, yapmak ise zor. Ama bu, "rejim kar$ıtı" ideolojiye sahip bir parti ik- tidarının, rejime zarar vermesıni "tek başına" önleye- mez! RP'nin ideolojik kadrolaşmasını önlemez! Eğitimin içini'biraz daha derinden oymasını önlemez! Türkeş'in 12 Eylül döneminde söyledıği gibi: Ken- dileri "içerde"olsalar bile, düşünceleri iktidarda olur! Öyleyse ne yapmalı? Sokaktakı adamından Cumhurbaşkanı'na kadar... Basından yargıya. üniversiteden sivil toplum örgüt- lerine kadar... RP'nin en ufak kadrolaşma ve temiz- lik çabalannın, laik devleti en ufak kemirme girişim- lerinin bile karşısına dikilmelü Demokrasinin. sokaktaki her beş kişiden dördünün karşı olduğu bir dünya görüşünün keyfi yönetimi" olamayacağı -her fırsatta- "yü/(se/(ses/e"anımsatıl- malı! Hukuk devletinin tüm olanakları kullanılmalı! • • • RP içinde de kanatlar var. Kimisi, "Islam, demokrasi ile bağdaşmaz" görü- şünde. Kimisi içtenlikle "Islam, demokrasi ile bağdaşır" kanısını savunuyor. Tayyip Erdoğan ve benzerleri ise; demokrasiyi "/s- lami düzeni kurmak için bir araç" saydıklarını sakla- mıyorlar. Yani bir "atlama taşı"... RP'nin ehlileşmesi, laiklik yanlısı toplumsal ve si- yasal muhalefetin tutumuna ve etkı düzeyıne bağlı. Zayıf muhalefet, RP'dekı sivrilerın cüretinı arttınr. Güç- lü muhalefet. demokrasiye inananları öne çıkarır. Ehlileşmeyecek at yoktur! Ama seyisin kendinden çekindiğinı hıssedıp eh- lileşen at da yoktur! Cezaevleri Bilanço: 25 ölü ALPERTLRGUT 12 Eylül askeri darbesın- den günümüze kadar Türkı- ve'deki cezaev lerinde 25 kı- şi açlık grevi. ölüm orucu ve güvenlik güçlerince ger- çekleştirilen operasyonlar sonucu yaşaınlarını yitirdı. Ölümlerin 14'ü açlık grev- leri. 7'si dövülme. 4'ü ken- dini yakma sonucu gerçek- leştı. Diyarbakır Cezaevi'nde PKK davası nedeniyle tu- tuklu bulunan Ferhat Kur- ta>'. !Necmi Öner. Mahmut Zengin v e Eşref Anyık ce- zaev ındekı baskıları protes- to etmek amacıyla. 17 Ma- yıs 1982 tarihınde önce üzerlenne benzin döktüler. sonrada kendilerini yaktı- lar. PKK Merkez Komite üyesi Kemal Pir. açlık gre- vınin 56. günününde 7 ey- lülde öldü. Ardından diğer ölümler geldi. M. Hayri Durmuş İ2 eylülde. Akif \ ılmaz 15 eyfülde Ali Çi- çek ise 17 eylül tarinde ya- şamını yitirdi. İstanbul ce- zaev lerındeki tutuklu ve hükümlüler. I984"te "tek tip elbise" giymeyi ve bas- kıları protesto etmek ama- cıyla 75 gün sürecek ölüm orucuna başladılar. Dev- rimci Sol lıderlerinden An- dullah Meral 63. günde. li- derlerındeıı HaydarBaşbağ veTİKBIıderıM.FatihÖk- tülmüş 66. günde öldü. Devrimcı Sol dava^ı sanık- lanndan Hasan Teki ise 72. günde öldü. Adalet Bakanı Mehmet Topaçdöneın inde çı kan lan I ağustos genelgeNİy le bas- kılar artınca 198S>yılında açlık grev leri yenıden baş- ladı. Eskışelıır Cezaev inde açlık grevinin 35. giiniinde koğuşlara jandarma tarafın- dan operasyonlar düzenlen- dı. Operasyonlar sonucu yaralanan tutııklulardan Hüseyin Hüsnü Eroğlu \e Mehmet ^alçınkaya Aydın Cezaevin'e nakledilırken yaşamlannı y itirdiler. Yozgat Cezaevi'nde aç- lık grevi yapan PKK'li Fe- sih Beyazçiçek 23 teınmuz |995'te mide kanama>ı ge- çırmesine rağmen hastane- ye kaldınlmay ınca öldü. Buca Cezaev fnde 60 ki- şilık bir koğuşta kalan tu- tuklu ve hükümlülerden Turan Kılıç, Vüsuf Bağ \ e Iğur Sanaslan. pnlis bas- kını sırasında barikat kura- rak direnmeye çalıştıysa da Turan Kılıç, Vüsuf Bağ ve LğurSanaslan polıs baskı- nı sırasında dövülerek öl- düriildü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle