Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cezaevlerindeki açlık grevi 59. gününe girerken eylemcilerin sayısı 217'ye yükseldi
Genelgeye iptal başvıınısuHaber Merkezi - Cezaevlerinde tutuk-
lu ve hükümlülerin sürdürdügü süresiz aç-
lık grevi ve ölüm orucu eylemi 59. güne
girerken bugün 13 kişilik son ekibin katı-
lımıyla direnişçilenn sayısı 2l7'ye ulaş-
tı. Buca Cezaevi Yenı Bölümde kalan tüm
siyasi tutuklu ve hükümlülerin maltalara
çıkarak koğuşlara girmemeleri üzerine
avukatlar ve ailelere görüş yasağı getiril-
di. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. önce-
ki gün Eskişefıir Ozel Tip Cezaevi'nde
yaptığı incelemelersırasında, Istanbul'da
yargılanmalanna karşın Eskişehir'e nak-
ledilen tutuklulann mahkemeye sevkleri-
nin zorluğunu anladıgı. ancak demokra-
tik kitle örgütü temsilcilerinden bir hafta-
lık süre istediği bildirildi. Çağdaş Hukuk-
çular Derneği (ÇHD). Kazan'ın 9 tem-
muzda yayımladığı genelgenin iptali için
Danıştay'a başvurdu.
Ankara Büromuzun haberine göre
Adalet Bakanı Şevket Kazan, dün önce
Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral,
DtSK Genel Başkanı Rıdvân Budak ve
Hak-lş Genel Başkanı Salim Lslu'dan olu-
• Adalet Bakanı Şevket Kazan, dün Bayram Meral, Rıdvan Budak ve Salim Uslu'dan
oluşan bir heyetle görüştü. Konfederasyon genel başkanları. bakanın sorunun çözümü
konusunda çaba gösterdiğini savundu.
şan bir heyetle görüştü. Basına kapalı ger-
çekleşen görüşmenin ardından açıklama
yapan konfederasyon genel başkanları.
bakanın sorunun çözümü konusunda ça-
ba gösterdiğini sa\ unarak. tutuklu \e hü-
kümlülerden ölüm orucu eyleminı sona
erdirmelerini istediler.
DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak.
bir gazetecinin sorusu üzerine, tutuklu ya-
kınlarının kendilerini zıyaret ederek. so-
runun çözümü için girişimde bulunmala-
nnı istediklerini belirtti. Tutuklu ve hü-
kümlülerin "bedenJerine" eziyet etmekten
vazgeçmeleri çağnsında bulunan Budak.
"Bedenlerinize ve ailelerinize yaptığınız
ezhetten vazgeçin. Bu eylemi bitirin. l nut-
mayın ki, ölü insanlar hiçbir işe varamaz"
dedi. Budak. görüşmesırasındaEskışehır
Cezaevi'ninkapatılmasınıngündemegel-
mediğini de söyledi. Konfederasyon yö-
netıcılerinin ziyaretinin ardından ÇHD
Genel Başkanı Şanal Saruhan. İnsan Hak-
lan Derneğı (İHD) (ienel Başkanı Akın
Birdai ve a\ukatlardan oluşan bir heyet.
Adalet Bakanı Kazanı makamında ziva-
ret etti. Ziyaretın ardından gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Saruhan. bakanın
kendilenne Eskışehir'den Istanbul'a sevk-
lenn zorluğunu kabul ettığinı açıkladığı-
nı, ancak sorunun çözümü ıçın süreye ge-
reksinimi bulunduğunu anlattığını kay-
detti. Saruhan. Kazandan hukuka aykırı
düzenlemelerı ortadan kaldırınası ıste-
minde bulunduklarını söyledi.
ÇHD, dün Danıştaya bir dilekçe ile
başvurarak. Adalet Bakanı Kazan'ın
"Ağar gertelgeJeri"ni ortadan kaldıran 9-
temmuzgenelgesının sevkleri düzenleyen
maddelennın iptali ısteminde bulundu.
ÇHD Genel Başkanı Şenal Saruhan tara-
fından hazırlanandilekçede.cezae\ leri ile
tutukevlennın mahkeme bulunan verle-
>im merkezlerinde bulunması gerektiğine
dıkkat çekti. Dilekçede. genelgenin "adil
yargılama hakkı, eşith'k ilkesi ve masum-
lukkarinesi"neaykın olduğu savunuldu.
İstanbul Haber Sen isimizin haberine
göre Cmraniye Cezaev ı'nde ölüm orucu-
nu sürdüren Seyit Külekci, Aygün L'ğur,
Cengiz Polat Sadık Eroğlu, Hüseyin Çu-
kurluöz,Sezgiıı Çelik, Cahit Bedir v e C mit
Günger ile süresız açlık grevinde bulu-
nan Hasan V ükseL, Osman Akgün, Adem
Budak, Köksal Aldoğaa İdris Yiğit v e Ca-
ferOralın durumunun kötü olduğu bildi-
rildi.
Eylemcilerin görmebozukluğu.yoğun
titreme krizleri, kan kusnıa, soğuk terle-
nıe ve sıvı aJamama gibi sağlık problem-
leriyle karşı karşıya kaldıklan açıklandı.
Ankara Merkez Kapalı Cezaev i'nde ölüm
orucunda olan Hüseyin Demircioğlu vc
Hatice Güden'in u\ukatı Keleş Oztürk
müvekkilerinin durumunun körü olduğu-
nıı. v ürüyemediklerini v e şuur kaybın? uğ-
radıklarını belirtti.
İzmir Büromuzun haberıne göre Bu-
ca. BergamaÖzel Tipve Aydın ETıpiCe-
zaev i lerinde ölüm orucuna başlayanlann
say ısı 8 kişinın de katılımıyla 32'ye çıktı.
Buca Gezaev i yetkilileri. cezaev inde ölüm
orucu. dönüşümlü\e süresiz açlık grevin-
de bulunanlann toplam sav ısının 180 ol-
duğunu, ölüm orucunu sürdürenlerin te-
davı kabul etmedıklerini söylediler.
Almanya'nın Köln kentindeki ünlü kat-
edralın bir bölümünün. önceki gün ögle
saaılennde yasadışı örgüt yandaşı bırgrup
tarafından Türkıye'deki cezaevlerinde
yapılan açlık grev lenni desteklemek için
işgal edıldiği bildirildi. Olavsız geçen
ışgal eyleminden sonra gözaltına ahnan
30 Türk'ün, kimlik tespıtinin ardından
serbest bırakıldıklan belirtildı. Hollan-
da'nın liman kenti Rotterdam'da bulunan
turistik kule Euromast"ın en üst katının,
yasadışı örgüt yandaşı yaklaşık 40 kişi
tarafından işgal edıldiği ögrenıldi.
RP'li Okcu
'Ölüme
meydan
okuyorlar'
BATMAN (Cumhuriyet) - Batman
Çezaevfne giderek tutuklu ve
hükümlülerle görüşen RP milletvekili
ve TBMM însan Hak/an Komisyonu
üyesi Musa Okçu, tutuklulann "Sac
levhaJar hava almamızı engellhor,
öJümle burun buruna gelivoruz"
dediklerıni aktardı. Cumhunyet
Daşsavcısı ve Batman Barosu'ndan iki
avukatla birlikte Batman Cezaev fnde
incelemelerde bulunan RP"li
milletvekili Musa Okçu,
hükümetlerinin ilk icraat olarak
cezaevlerindeki sorunlann üzerine
gittiğini belirterek şunları söyledi:
"Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın
yayımladığı genelgeye uyulup
uyulmadığını denetlemek ve cezaevi
sorunlannı bir rapor haline getirmek
için Batman'a geldim.
Cezaevlerindeki açlık grevleri nonmak
döndü. Tutuklular en çok
koridoriardaki sac levhalardan
şikâyetçi oldular. Sac le\ halann hava
almalanna engel olduğunu ve ölümle
burun buruna geldiklerini sövlüyoriar.
Aynea haberleşme sorunlannın
oÜduğunu da ilcrtiler. duvarlı olmamızı
istedUer." RP Batman Nİılletvekili
Musa Okçu, sac levha konusunda
yetkililerle görüştügünü. mahkûmlar
arasında çıkan kavga nedeniyle
camlann kınldığını anlattıklannı
söyledi. Okçu. "Geçki olan bu
uygulama önümüzdeki günlerde
çözümlenecek'" dedi. Musa Okçu,
Adalet Bakanı Şev ket Kazan
tarafından ahnan karar gereğince ülke
genelinde olduğu gibi Batman
Cezaevi'nin de bir milletvekili heyeti
tarafından ziyaret edilecegini söyledi.
Okçu. izlenimleriyle ilgili olarak
hazırlayacağı bir raporu Adalet
Bakanlığı'na üeteceğini de belirtti.
Tutuklu yakınları
'Çocuklanmız
vasiyetini
yazdı'
ÖZKANGÜVEN
Cezaevlerinde her an"ölünı'*
beklenirken tutuklu ve hükümlüler
ziyaretlenne giden yakınlanna
yasiyetlerini ilettiler, gömülmelenni
istedikleri mezarlan da açıkladılar.
Olüm orucundaki tutuklu ve
tükümlülerin durumunun çok kötü
fclduğunu belirten tutuklu yakınlan
tocuklannın ölümleri halinde "devleti
•ffetmej'ecekleriııi'' söylediler.
feavrampaşa Cezaevi'nde bulunan ve
olüm orucu direşine katılan Mahmut
JTop, Cafer Gürbûz, Refik Cnal ve
%hsin Yılmaz'ı dün ziyarete giden
yakınlan. çocuklannın artık ölümü
bekledigini belırttiler. Cafer Gürbüz'ün
ablası Zarife Kurt. görüş günü
olmasına rağmen kardeşıyle zorlukla
görüşebıldiğini ve durumunun çok agır
olduğunu söyledi. Cafer Gürbüz'ün
artık sıvı bile alamadığını. görme
fonksiyoıüannı yitirdiği için gözlerinin
bantlandıgını anlatan Zarife Kurt şöyle
konuştu "Güçlükle konuşabildim
onunla.. Bana, "Insanca yaşavabilmek
ıçın. öne sürdüğümüz taleplerimiz için
ölümü aöze aldım. Ölüme çok yakın
oldugumu biliyorum. Eğer ölürsem ki
öleceğım. benı İstanbul'a. Silıvnkapı
Mezarhgı'na gömün. Şimdiye kadar
bize destek çıkan analanmız.
yakmlanmız ile gerçek sevgi ve
sahiplenmeyi gösteren. taleplerimiz
için yanımızda olanlar bizi gömsün...'
dedt" Cafer Gürbüz'ün eniştesi Salih
Kurt. çocuklannın durumunun çok
kötü olduğunu. ölüm için saatleri
beklediklerini anlattı. Oglunun ölüm .
orucuna >attığının haberini
vıırtdışından alan ve görüş gününe
giden Mahmut Top'un annesi ise.
oglunun M) kilo verdiğini görünce çok
şaşırdıgmı söyledi. Cezaevlerindeki
şartlarmbır an önce iyişleştirilmesini
ısıevec hükümlü yakınlan. ölümler
halinde devleti affetmeyeceklerini
ifade ettiler.
Anneler de ölmek istiyor
ECE
TEMELKURA.N
ANKARA - Ço-
cuklar. insanca yaşa-
mak için. anneleri.
babaları çocukları
için "yav'aş yavaş"
ölüyor. NadireÇeliL
60 yaşında. Güzel
Şahin 55. Ali Rıza
Eroğlu 56.15gündür
ölüm orucundalar.
Siyasilerin "kararlı-
Iıklan" onları öldü-
rüyor.
"Kendileri vatanı
sattıklan için Ameri-
kan mandasına kar-
şı çıkan çocuklanmı-
n öMüriivorlar" dı-
yorlar! Insanlann,
özgürlükleri ellerin-
den alındıktan sonra
hücrelere kapatıla-
rak, birbirleriyle gö-
rüşmeleri yasaklana-
rak. onurlan kırıla-
rak onlarca kez ceza-
landırılmalanna kar-
şı çıkıyorlar. Suçlannı bile öğrenemeden
ölebilecek "hükümlü" değiî, "tutuklu"
çocuklan için anneleri de ölüme yatıyor.
Onlar, Adalet Bakanlığı'nın kapısmda öl-
mek istiyorlar. herkesin gözü önünde ve
duyarsızlıja karşı.
FatmaOzçelik. 4 yıldır açlık grev lerin-
de. sokaklarda. insan hakları derneklerin-
de. gazete bürolannda çocuklan için sa-
vaşıyor. Saçlan üç yılda bembeyaz oldu.
İki oğlu da içerı alındığında ne solculuğu
ne de açlık grevini biliyordu. Oğulları
alındığı gün. "Benim çocuklanmı niye gö-
türdüJer?
rl
demışti. Şimdi niye götürül-
düklerinı biliyor. ama hâlâ kabul edemi-
yor. Artık. insan haklanndan. demokra-
tikleşmeden. ölüm orucundan. aflardan
söz ediyor ve bütün sloganları öğrendi.
Banş 18 yaşındaalındı.Sa>aş21. Şim-
di ikisi de açlık grev inde. "ölnıesi bekle-
nenier" arasında. Fatma Özçelik. ilk kez
Nadire Çelik ve Güzel Şahin, açlık grevindeki çocuklarına destek vermek için 15 gündür ölüm orucunda. (Fotoğraf: TARIK TINAZAY)
bu kadar kötü, ölüm ona ilk kez bu kadar
yakın.Çankın'dayatıyorlar. Barış'ıngöz-
leri görmüyormuş. bellegi zayıflamış.
Gittiğinde dayanamayıp bayılmış Fatma
anne.
Barış. "TaMr" dergısi okuduğu için tu-
tuklandığında lise 2. sınıftaydı. Annesine
-Büfelerde satılan dergivi okudum diye
nhe beni aldılar?" diye sormuştu. Artık.
biİiyor ve bu yüzdenölüm orucunda. Fat-
ma annenin gırtlagına çok engellenmiş
bir iç dökme takılıvor:
"Benim çocugum nevin ne olduğunu,
haksızlığı içeride öğrendi. DGM'deki sav-
a, 'Nevse kı yetışmışız. Örgüt üyeliğıne
geçış sürecındevmış' demişti. Bu vüzden
aldılar çocuğumu, şimdi öldürüvorlar.
tçerde haksı/lığa karşı gelnıek zorunda
kaldılar. En son konuştuğumu/da' Ben ne
vaptım annc ''dedi. Savaş'ı ehlivet alnıa-
va gittiğinde aldılar. Suçlu olan çocuk eh-
livet almava gider mi?"
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP)
Ankara II Merkezi'ndeki bir odanın ka-
pısında. üzerinde "ölüm orucu" yazılı bir
kâğıtasılı. Diğerodalar, tele\ izyon haber-
leri, birbirlerini avutan anneler ve gitgide
bir sızıntıya dönüşen saz sesiyle dolu. Her
cümlenin ölüme uzandığı bir uğultu, kor-
kulu ve giderek umutsuzlaşan bekleyişin
üzerini örtüyor. Oruç odasının dışında.
kan kusanlar. yitirilen gözler, ölümü ke-
sınleşenlerden konuşuluyor. odanın içi
kolonya kokusuyla da işaretlenen bekle-
yiş.
Nadire Çelik, sözü kanla açıyor:
"Kan istemiyonız. Can istiyorlarsa. iş-
te can! Ölmeve yattık. Kendimizi çocuk-
lanmızın ölümüne adadık. Eskişehir ka-
panmadan dönmeyeceğiz. Çocuklarırm-
an hakkı verilmedikçe ölmeye karariıyu.
Bizi sedyelerin üzerine kovsunlar, Adalet
Bakanlığı'nın önünde öleceğiz. Can isfi-
vorlarsa, işte can, biz haanz. Yeter ki kan-
lı elleriniçocuklanmızın üzerinden çeksin-
ler!"
Nadire annenin iki çocugu var, ikisi de
ölüm orucunda. Zeynel 23'ünde. Gire-
sun'da; Fedai 25 yaşında. Bayrampaşa'da.
t
Herke&>
her şeyi biliyor'
Güzel Şahin, artık neredeyse çıkmayan
sesiyle, bütün anneler için, kırık dökiik
konuşuyor:
"Herkes çocuklanmızı suçluyor. Ço-
cuklanmızı PKK'liierie kanşhmorlar. Bi-
zim kapımıza davananlar, vann sizin de
kapınıza davanacaklar. Bizim çocuklan-
mızdan biri ölürse, bu memleketteki her-
kessuçludur. Evlatacısınıbilnıivormubu
insanlar? Bilivorlarsa. neden bir şej demi-
\orlar? Artık herkes her şeyi biliyor. Öy-
İe>se neden susuvoriar?"
îstanbul Valisi Yenişen ve Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu, TGC'yi ziyaret etti
TGC'den başsavcılığa suç duyurusu
İstanbul Haber Servisi -
TürkıyeGazetecılerCemıve-
ti'nin (TGC) polıs tarafından
basılarak görev y apan gazete-
cilerin dövülmesi ve gözaltı-
na alınması olayına tepkıler
sürerken istanbul \alisi Rıd-
\iuı Yenişen. istanbul Emni-
yet Müdürü Kemal Yaacıoğ-
lu, eskı Mıllı Savunma ve
Milli Eğitım Bakanı Nevzat
Ayaz ve istanbul Barosu Baş-
kanı Turgut Kazan. Türkiye
GazetecılerCemiyeti Başka-
nı Nail Güreli ile Genel Sek-
reter LevlaTavşanoğlu nu zi-
yaret ederek olav dan duy duk-
İan üzüntüyü dıle getırdıler
TGC yönetimı. İstanbul
Cumhunyet Başsavcılığına
giderek polisler hakkındı >uç
duyurusunda bulundu.
istanbul
Polis,
Evrensel
ii
\ali Yenişen, Emnivet Müdürü Yazıcıoğlu,eski Milli Savunma Bakanı \vazve Baro Başkanı Kazan
Türkiye Gazeteciler Cemijeti Başkanı IVail Güreli'yi ziyaret ederek ü/iintülerini dile getirdiler.
TGC'nıngınşimlenüzenneçokyönlüsoruş-
turma açıldı. Ziyaret sırasında Türkive Gaze-
teciler Cemıyeti Başkanı Naıl Güreli ile istan-
bul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu arasın-
da sert tartışmalar yaşandı. TGC Başkanı Naıl
Güreli. polisin hukuk tanımaz saldırganlığı kar-
şısında vali ve enınivet müdüründen ne gibi ış-
lem yapacaklannı sordu. Suçlulann bugün teş-
his edilmesinı beklediklerini belirten Naıl Gü-
reli'ye İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazı-
cıoğlu'nun. "Siz prosedüru bilivor musunuz"
diye üç kez soru vöneltemesi üzerine Güreli
şunları söyledi:
"Sorun. bu Hir olaylann üzerine gidilmeme-
sinden kav naklanıv or. Olay larm gelişimi prose-
düre bırakıldıgı takdirde sonuç alınamıvor. Dün
burada hangi polislerin görev vaptığını siz em-
niyet müdürü olarak büiyorsumız. Bunu tespit
etmek zor değil. Televizyon filmleri meydanda.
Siz filmlerde tespit edilen bu polislerin kimliği-
ni tespit etme ihtiyacı hissetmez misiniz?"
Vali Rıdvan Yenışen'ın Güreh'nın bu sözle-
rinden sonra "Gereken vapılacaktır" deınesı
üzerine Naıl Güreli. "Bir gazeteci arkadaşımız
polisler tarafından öldürüldü ve gereken vapıl-
dı. 7 ay geçti polisler hâlâ >argı öniine cıkarıla-
madı. Yine 'gerekenı yaparız" sözünün bana
çağnşhrdığı bunlar oluyor maalesef. Lütfen
bunlan takip edin" dıyerek ııyanda bulundu.
Güreli'nın sert üslubu karşısında İstanbul
Emniyet Müdürü Yazıcıoğlu. "Biz burayaniçin
geldik? Sizin isteğiniz üzerine gelmedik. Olay-
dan duyduğumuz üzüntüyü belirtmek için gel-
dik. Anlıyorum olay lar nedeniy le sizin siniıieri-
niz bozulmuş. Bizim de sinirkrimiz bozulmuş"
dedi.
Ziyaret sırasında polisin tutumundan yakı-
nan TGC Başkanı Naıl Güreh'nın. polısm top-
lum.sa) olaylarda ı^ledıği suçları görüntüleyen
gazetecılere saldımıasi \e fılmlerinin alınma-
sı emrinın. bizzat bir emniyet miidür vardımeı-
sı tarafından \erildiûini söylemesi ve basııı top-
lantısmı ızleyen bir gazetecinin de "Bu yetkili
Resat Alta>~ diye isim \cnnesı Emniyet Mü-
dürü Kemal Yazıcıoğlu'nu sinırlendırdi. Gaze-
tecilerin polıse karşı önyargılı ve şartlanmışol-
duğunu birkaç kez üzerine basa basa vurgula-
y an Yazıcıoğlu. "Basın mensuplanmn bize kar-
şı bakışlan bile, şartlanmış oiduklannı gösteri-
yor. Demin kapıdan girerken bize bakan gaze-
tecilerin bakışlan bunu kanıtlıyordu"diye ko-
nuştu.
Suç işleyen polislerin tespit edilerek gereke-
nın yapılacağını söyleyen İstanbul Emniyet
Müdürü Kemal Yazıcıoğlu. "Biz buraya bastn
toplantısı yapmaya gelmedik" dedi ve ıçerıde
bulunan gazeteeilenııdışarıyaçıkarılmasını ıs-
tedı. Yazıcıoğlu'nun bu konuda üç kez uyanda
bulunması üzerine Nail Güreli. "Kamuoyunun
haber alma üzgüriüğü var. Dün birtakım üzü-
cü olay lar yaşanmış ve gazetecik-rin can güven-
liği ti'iıdit ıdilmiş. Doğal olarak bu ilin en bü-
yük mülki amirlerinin verecegi yanıtı basında-
ki arkadaşlanmız öğrenmek istiyorlar" dıye-
rek basının görü^meyı izlemesını savundu.
Bir süre daha görüşnıey ı ızleyen basın men-
supları daha sonra cemıyetyönetıcılerının nca-
M üzerine dişarıy a çıkanIdı. Dışarıçıkarkenbır
gazetecinin "Cemiyette bile polis basının görev
yapmasınıengellenıeyeçalışıyor"demesiıie Ya-
zıcıağlu. tekrar >ınıriendı ve "Bakın bakın gö-
rüvorsunuz nasıl şarilandığım" dıyerek tepkı-
sını dıle getırdı.
\'ali ve emniyet müdürünün ziyaretinden
sonra İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ve
Yönetim Kurulu üyeleri de Türkiye Gazeteci-
ler Cemıyetıne geîerek Naıl Güreh'ye geçmış
olsun dileklerini ilettiler.
Baro Başkanı Turgut Kazan ve yönetim ku-
rulu üyelen daha sonra gazetemızı ziyaret etti.
Bir süre yönetıeılerimızle görüşen İstanbul Ba-
rosu Yönetim Kurulu üyeleri "geçnıişolsun" zı-
yaretınde bulundular.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti. gazetecileri
döven polisler hakkında suç duyurusunda bu-
lundu. TGC'nın MIÇ duyuru>unda "cemiyetin
merkezbinasınıbasmak. gazetecilerin haberal-
ma özgürlüğünü. toplantı ve gösteri y ürüy üşü
hakkını engellemek. işkence ile kötü muamele
yaparak gazetecılere hakarette bulunnıak" MIÇ-
"lannıışlediklerıgerekçesıvleibtanbul Emnıvet
Müdürü Kemal Yazıcıoğlu ile Türkiye Gazete-
ciler Cemıyeti binasını ışgal eden üç polis \e
gazeteeılen döven polisler hakkındagerekli so-
ruştunnanın yapılması ve dava açılnıası ısten-
dı.
gazetesini
aradı
İstanbul HaberServisi - Ye-
nıbosna'da bulunan Evrensel
gazetesının merkez bınasına
gelen İstanbul Terörle Müca-
dele Şubesi'ne bağlı bir grup
polis. "şüphelibirkişiningaze-
teye girdiği ihbarını" gerekçe
göstererek uzun namlulusilah-
larla aradı.
Evrensel gazetesıne dün sa-
at 13.00 sıralannda gelen İs-
tanbul Terörle MücadeleŞube-
si'ne bağlı bir grup polıs. da-
nışmadan ızin almadan güven-
lik şubesıne bağlı basın bürosu
polıslerinin yol gösterıcılığın-
de uzun namlulu silahlarla üst
kataçıktı. Arama ızni olmadan
bına içerisinde silahlarla dola-
şan polı.->lere gazete avukatı ve
yönetıciler tepki gösterdiler.
Polislerı>e "Şüphelihirininga-
zetcye girdiği ihbarı aldıklan-
nı" belirterek aramadan sonra
tutanak tutulacağını ıfade etti-
ler. Polisler. tutanak aşamasın-
da kendi aralannda ımza tartış-
ması yaptılar. Güvenlık şube
pohslerının tutanağı ımzala-
mak ıstememcsı üzerine daha
önce arama tutanağı hazırlamış
olan TEM şubesıne bağlı polis-
ler. hazırlanan metni ıınzala-
mayıp. gazete yöneticılerıne
\ermekten vazaeçerek 34 KS
490plakah mımbüs. 34 PNJ 26
ve34 RC843plakalıotomobıl-
lerle gazeteden ayrıldılar
Evrensel Gazetesi Imtıyaz
Sahıbı \edat Korkıııaz. pa gü-
venlik şubesıne baglı babin bü-
ro>u polıslerinin yol gösterici
olarak alınmı^ olmalannın gi-
rişimin bütünüyleplanlı oldu-
ğunu gösterdiğini vıırguladı.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ehlileşmeyecek At Yoktur!
Herkesin her yerde tartıştığı soruların yanıtları as-
lında çok açık.
RP demokrasiye son verebilir mı?
Hayır!
RP şeriat düzenini getirebilir mi?
Hayır!
Atatürk'ün partisi 1977 seçimlerinde yüzde 42 oy
almıştı. Düzeni -hem de Kemalizmin özü ve anayasa
doğrultusunda- değiştirmesine izin verifmedi... Erba-
kan'ın partisi son genel seçimlerde yüzde 21 oy al-
dı. Düzeni -hem de tüm anayasal ilkeleri ve Kemalist
devrimin kazanımlarını yıkarak- değiştirmesine ola-
nak yok!
Türkiye bir Iran olabilir mi?
Hayır!
Defalarca ve kanıtlarıyla yazdım: Benzemezlerden
benzer sonuçlar çıkmaz. Türkiye'de bir Humeyni ol-
maz; olsa olsa Erbakan olur!
Peki RP, devletin laik-demokratik niteliğine zarar
verebilir mi?
Evet!
• • •
Ikinci Dünya Savaşı sonrasında, bütün Avrupa'yı ve
hattadünyayı "komümzm korkusu" sarmıştı. Komü-
nist partileri Italya'da, Fransa'da dev güçlere dönüş-
müşlerdi.
Marksizmin keskin sloganlanndan ödün vermiyor-
lardı.
Ama aradan yıllar geçtıkçe yumuşadılar. "Prole-
tarya diktatöriüğü "nü açıktan yadsıdılar. "Avrupa ko-
münizmi" diye çoğulcu demokrasınin hemen tüm
kurum ve kurallarını kabul eden bir kavramda çıkış
yolu aramaya başladılar.
Ne oldu da temelden değiştiler? Ne oldu da, "re-
jim dışı" bir güç iken, "rejiminparçası" durumunagel-
diler?
Bir... Savaşın olumsuz etkileri giderek yok oldu.
Kıtlık, yoksulluk yok oldu. Toplumsal adaletsizlik gi-
derek azaldı.
iki... Oyları bizim RP'ninkinden çok daha yüksek
çıktığı zaman bile; kimse onlarla hükümet ortakhğı
yapmayı düşünmedi. Çoğulcu demokrasinin erdem-
lerini kabul etmedikleri sürece, "ebedimuhalefet" ol-
maktan kurtulamayacaklarını anladılar!
Bugün ise Türkiye'de durum tam tersine.
Ekonomi giderek daha bozuluyor... Toplumsal ba-
rış giderek daha bozuluyor... Toplumsal haksızlıklar
giderek artıyor... Yeşil bayrak açıp şeriat isteyenlere
hoşgörü gösteren devlet, evlat acısı içindeki analara
karşı coplarını çalıştırıyor...
Ve sağın ve solun acizliği. Erbakan'a iktidarı altın
tabak içinde sunuyor.
• • *
Iktidarolmanın uysallaştırıcı, "terbiyeedicı" birya-
nı yok mu?
Elbette var.
Uzun süre muhalefette kalanlar sivrileşirler. iktidar
ise insanları gerçekçi olmaya, ılımlılaşmaya zorlar.
Söylemek kolaydır, yapmak ise zor.
Ama bu, "rejim kar$ıtı" ideolojiye sahip bir parti ik-
tidarının, rejime zarar vermesıni "tek başına" önleye-
mez!
RP'nin ideolojik kadrolaşmasını önlemez! Eğitimin
içini'biraz daha derinden oymasını önlemez!
Türkeş'in 12 Eylül döneminde söyledıği gibi: Ken-
dileri "içerde"olsalar bile, düşünceleri iktidarda olur!
Öyleyse ne yapmalı?
Sokaktakı adamından Cumhurbaşkanı'na kadar...
Basından yargıya. üniversiteden sivil toplum örgüt-
lerine kadar... RP'nin en ufak kadrolaşma ve temiz-
lik çabalannın, laik devleti en ufak kemirme girişim-
lerinin bile karşısına dikilmelü
Demokrasinin. sokaktaki her beş kişiden dördünün
karşı olduğu bir dünya görüşünün keyfi yönetimi"
olamayacağı -her fırsatta- "yü/(se/(ses/e"anımsatıl-
malı!
Hukuk devletinin tüm olanakları kullanılmalı!
• • •
RP içinde de kanatlar var.
Kimisi, "Islam, demokrasi ile bağdaşmaz" görü-
şünde.
Kimisi içtenlikle "Islam, demokrasi ile bağdaşır"
kanısını savunuyor.
Tayyip Erdoğan ve benzerleri ise; demokrasiyi "/s-
lami düzeni kurmak için bir araç" saydıklarını sakla-
mıyorlar. Yani bir "atlama taşı"...
RP'nin ehlileşmesi, laiklik yanlısı toplumsal ve si-
yasal muhalefetin tutumuna ve etkı düzeyıne bağlı.
Zayıf muhalefet, RP'dekı sivrilerın cüretinı arttınr. Güç-
lü muhalefet. demokrasiye inananları öne çıkarır.
Ehlileşmeyecek at yoktur!
Ama seyisin kendinden çekindiğinı hıssedıp eh-
lileşen at da yoktur!
Cezaevleri
Bilanço: 25 ölü
ALPERTLRGUT
12 Eylül askeri darbesın-
den günümüze kadar Türkı-
ve'deki cezaev lerinde 25 kı-
şi açlık grevi. ölüm orucu
ve güvenlik güçlerince ger-
çekleştirilen operasyonlar
sonucu yaşaınlarını yitirdı.
Ölümlerin 14'ü açlık grev-
leri. 7'si dövülme. 4'ü ken-
dini yakma sonucu gerçek-
leştı.
Diyarbakır Cezaevi'nde
PKK davası nedeniyle tu-
tuklu bulunan Ferhat Kur-
ta>'. !Necmi Öner. Mahmut
Zengin v e Eşref Anyık ce-
zaev ındekı baskıları protes-
to etmek amacıyla. 17 Ma-
yıs 1982 tarihınde önce
üzerlenne benzin döktüler.
sonrada kendilerini yaktı-
lar. PKK Merkez Komite
üyesi Kemal Pir. açlık gre-
vınin 56. günününde 7 ey-
lülde öldü. Ardından diğer
ölümler geldi. M. Hayri
Durmuş İ2 eylülde. Akif
\ ılmaz 15 eyfülde Ali Çi-
çek ise 17 eylül tarinde ya-
şamını yitirdi. İstanbul ce-
zaev lerındeki tutuklu ve
hükümlüler. I984"te "tek
tip elbise" giymeyi ve bas-
kıları protesto etmek ama-
cıyla 75 gün sürecek ölüm
orucuna başladılar. Dev-
rimci Sol lıderlerinden An-
dullah Meral 63. günde. li-
derlerındeıı HaydarBaşbağ
veTİKBIıderıM.FatihÖk-
tülmüş 66. günde öldü.
Devrimcı Sol dava^ı sanık-
lanndan Hasan Teki ise 72.
günde öldü.
Adalet Bakanı Mehmet
Topaçdöneın inde çı kan lan
I ağustos genelgeNİy le bas-
kılar artınca 198S>yılında
açlık grev leri yenıden baş-
ladı. Eskışelıır Cezaev inde
açlık grevinin 35. giiniinde
koğuşlara jandarma tarafın-
dan operasyonlar düzenlen-
dı. Operasyonlar sonucu
yaralanan tutııklulardan
Hüseyin Hüsnü Eroğlu \e
Mehmet ^alçınkaya Aydın
Cezaevin'e nakledilırken
yaşamlannı y itirdiler.
Yozgat Cezaevi'nde aç-
lık grevi yapan PKK'li Fe-
sih Beyazçiçek 23 teınmuz
|995'te mide kanama>ı ge-
çırmesine rağmen hastane-
ye kaldınlmay ınca öldü.
Buca Cezaev fnde 60 ki-
şilık bir koğuşta kalan tu-
tuklu ve hükümlülerden
Turan Kılıç, Vüsuf Bağ \ e
Iğur Sanaslan. pnlis bas-
kını sırasında barikat kura-
rak direnmeye çalıştıysa da
Turan Kılıç, Vüsuf Bağ ve
LğurSanaslan polıs baskı-
nı sırasında dövülerek öl-
düriildü.