Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yonetmeni Orhan Erinç#
Genel Yavın Koord/natoru HiKmt't
Çetinkaja • Yazıışlerı Muûurlen
Ibrahim \ ıldız. Dinç Ta>anç (Sorumlu)
# Haber Merkezı Muduru Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dı$ Haberler Ergun Balcı
Yıldırım 9 fckonomı
stıhbarat Ceneiz
Büjent kı/anlık
Kultur Handan Senköken 9 Spor.
Abdûjkadir Yöcelman • Makaleler Sami
Karaören 9 Dıizcltmtf Abdullah V azıcı
9 Fotcmraf Erdoğan Köseoğlu #Bılgı-Belge
Edibe Buğra • ^^urt Haberlen Mehmet Faraç
'ijymKundu
Orhan Erinç. Okta\ Kıırtfoöke.
Hikmet Çetinkaya. Nakran Soner.
Ergun Bafcı. Dinç Taı anç. İbrahim
>ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
Ankara TeniMİciM Mustafa Balba\ •HatvrMuduru Doğan
Akın <\tatuıkBulvan\o 125. Kal 4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (" hat), Faks 4195027 • Izmır Temsılcısı
Serdar Kızık. H Zı\a BK 1352 S 2 3 Tel 4411220.
Faks 44191 P • Adana Temsılcısı Çelin \ iğenoğlu.
inönüCd I10S \ o I Kat I.Tel 3522550. Faks 3522570
Muessese Mıiduru Erol Erkut •
Koordınatör Ahmet Korulsan 9
Muhasebe Büknt \ ener • Idare
Hüst\in Gûrer 9 Işletme Önder
ÇeUk • Bılgı-Mem. Nail tnal •
Bılgjsa>arSi'>tem Mörüvet ÇiJer
MEDVA C: • Vonetını Kurulu
Başkanı - Gensl Mudür Cülbin
Erduran 9 Koordmator Reha
Işıtman 9 Genel Mudür Yardımcısı:
VJine \kdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5I3SJ6O-6I.Faks 5118466
Yatımtoun »e Basan: > ens üun Haber AıanM. Basın ve Ya\ıncılık A S
Turkocagı Cad 39 41 Cagaloğlu 34334 Ut P k 246 lsıanbul fet (0 212} 512 05 05 ı20 haiı Faks 10 212ı «13 85 95 30MAYIS1996 tmsak: 3.33 Güneş. 5.28 Öğle. 13.09 Ikindi: 17.05 Akşam 20.35 Yatsı: 22.21
Yüksek
kolesterol için
sempozyum
• İstanbul Haber Servisi -
"'Yiıksek Kolesterol
Tedavısınde Fluvastatın'in
Etkinliğı \e Güvenirlılığı"
konulu sempozyum dün
Holıday Inn Oteli'nde
gerçekİeştırildi.
Sempozyuma katılan
yetkililer. günde tek doz
alınan etken maddesi
fluvastatin olan Lescol ile
yüksek kan kolesterolünün
etkin bir şekılde düştüğünü
belirîtiler. Uzmanlar
fluvastatının aynca, böbrek
hastalıklannda da etkili
olduğunu söylediler.
THY, seferleri
arttırdı
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Ha\a Yollan (THY).
1996 yaz sezonunun
başlaması nedenıyle artan
>olcu talebını karşılamak
amacıyla bazı uçuş
güzergâhlanna ek seferler
koydu. THY Tanitma
Halkla llişkiler
Başkanlığfndan yapılan
yazılı açıklamaya göre yeni
seferler şöy le. "19 May ıs
1996-20 Ekim 1996
tarihleri arasındaki pazar
günleri kalkış saatleri
itibanyla Istanbul'dan
Denizlfye saat 19.50.
Denizli'den İstanbuPa ise
saat 21.45"te, 5 Haziran
1996-23 Ekim 1996
tarihleri arasındaki
çarşamba günleri kalkış
saatleri Istanbul'dan Kiev'e
saat 11.40. Kıev "den
Istanbul'a saat 14.50'de,
aynı tanhler arasında yine
kalkış saatleri itibanyla
lstanbul'dan Tiran'a saat
13.00. Tıran'dan lstanbul'a
da saat l4.50"de. 10 Haziran
1996-7 Ekim 1996 tarihleri
arasındaki pazarteM günleri
ıse kalkış saatleri
Antalya'dan Roma'ya saat
12.25. Roma'dan Mılano"ya
saat 15.35, Milano'dan
Antalya'ya da saat 17.35"
olmak üzere seferler
gerçekleştinlecek
Çatalhöyük
sponsoru
• tstanbul Haber Servisi -
Bugüne kadar bulunmuş en
büyük ve en eski neolitik
kentsel merkez olan
Çatalhöyük "ün 1996
kazılarının ana sponsoru
Visa International oldu.
Visa Türkişe Genel Müdürü
Gareth Hılî. konuyla ilgili
olarak yaptığı açıklamada.
'"Çatalhöyük, dönemıne
kıyasla sahıp olduğu son
derece ilerı uygarlık düzeyi
açısından ınsanlık tarihinde
çok önemlı bir dönüm
noktasıdır" dedı.
Diyanerten
genelge
• AN KAR.A (Cumhuriyet
Bürosu) - Dıyanet îşleri
Başkam Mehmet Nuri
Yılmaz. BM Insan
Yerleşımlen Konferansı
(HABITAT-II)KentZirvesi
nedenıyle Istanbul'a
gelecek ziyaretçilerin cami
önlerinde hoş olmayan
manzaralarla karşılaşmasını
önlemek amacıyla bir
eenelge yayımladı. Yılmaz,
Istanbul Valiliği ile
müftülüklere gönderdiği
genelgede. camilerin bakım
\e temızlığınin yeniden
gözden geçirilmesini
ısteyerek. "Cami çevresinde
ve avlusunda kötii görünüm
arz eden hususlar
giderilmeli ve bu konuda
eereken tedbir alınmalf'
dedi.
Yetişkin insanlar, bebekler ve hayvanlar hep kendi kültürlerine göre güzel olanı tercih ediyoriar
Yaşam,güzelliğinbir parçası
GÜZELLİK ÖLÇÜLERİ
Ortalamanın -
bıraz ustünde
U2un boy
Belırgin elmacık
kemiklerı
Geniş çene
kemığı
Genış alın
Buyuk gözler ~»
Ufak burun
Dolgun dudaklar
Sert, sımetrık
goğusler
Narıı
çene
kemığı^
Küçuk çene
Kaslı göğüs
Bel ölçüsü kalça
ölçusunun
yüzde doksanı
Kol bıleğı ve ayak
bıleğı arasında
sımetri
Bel olçusü
kalca
ölçusunun
yuzde yetmışı
Çeviri Servisi -1 ş. eş seçmeye ge-
lince dışi penguen. önüne ilk çıkan
yakışıklı delikanhy lagıtmez. Bula-
bileceği en uygun talibı bekler. Bu
da Antarktıkada. açlıktan ölmeden
haftalarca y umurtalann ü;.tünde otu-
rabılecek kadar tombul bir erkek
penguen olmak demektir. Asya or-
manlannın kuşu gallus da çok seçi-
cidir. Bu kuşun erkeğinın parlak tüy-
lcri ve ibıği \ardır \e eğer kuşta pa-
razıtvarsa. tüylen canlıfıgını yitirir.
Parlak tüylü ve ibıkli erkeği seçen
dışı. böylece hastalıklara dayanıklı
birkocayı ve yavrulan garantilemiş
olur. Dişi akrep sineğı. kanatlan güç-
lü erkeği seçer. Çünkü güçlü kanat-
lar iyi bir avcı olmanın göstergesi-
dir. '
Insanlaragelince. güzellik, evren-
selbirtakıntı. Insanilışkılerindegü-
zellıgın önemi tartışılmaz. Araştır-
malar çekici olarak değerlendinlen
insanlann. öğretmenlerı ve aileleri
tarafından daha çok sevildıgini. da-
ha çok arkadaşları olduğunu, daha
çok para kazandıklannı. güzel eşler-
Ie iyi bir cinsel yaşamlan olduğunu
gösteriyor. Her yıl, 48 bini erkek
400 bin Amerikalı. estetik cerrahla-
ra koşuyor. Başka bölgelerde insan-
lar kendilerini yaralar. dudak halka-
lan \e tüylerle süslüyor Her kültü-
riin bir "güzellik kültürü" \ar.
Güzellik kavramının dönemden
döneme. kültürden kültüre farklılık
gösterdiği düşünülürdü. Oysa yeni
biraraştırma ortava bambaşka sonuç-
• Güzellik. e\Tensel bir takıntı.
Insan ilişkilerinde güzelliğin
önemi tartışılmaz. Araştırmalar.
çekici olarak değerlendirilen
insanlann. öğretmenleri ve aileleri
tarafından daha çok sevildiğini,
daha çok arkadaşları olduğunu.
daha çok para kazandıklannı.
güzel eşlerle iyi cinsel yaşamlan
olduğunu gösteriyor.
lar çıkartıyor. Son çalışmalar, dün-
yadaki bütün insanlann. hangi ırk-
tan, sınıftan ya da yaştan olurlarsa
olsunlar. ortak bir çekicilik duygu-
su paylaştığını gösteriyor. Birbiri-
mizı bilincinde olmadığımız kural-
lara göre yargılıyoruz. Bilınçli ola-
rak KateMossun bacaklannı ve Ar-
nold'un kaslarını beğenebıliriz. ama
yüz kemıklerinın boyutlan ve oran-
tılanndaki küçük farklılıklara \e be-
densel oranlara karşı da farkında ol-
madan duvarhvız.
Ama bütün bunlar tercıhlerimı-
zın tamamen doğuştan olduğu ya da
güzelliğin yaşamımızdaki en önem-
lı şey olduğu anlamına gelmiyor.
Pek çoğumuz bedensel kusurlanmı-
za karşın iş ve eş bulabiliyoruz, ço-
cuk sahıbı olabılı\oruz
Farklı güzellik ölçütleri
Hiç kimse güzellik ölçütlerinin
asla farklılık göstermedığını söyle-
yemez. Yağ katmanlan, yoksul bir
toplumda >üksek statü göstergesi
olabilırkenzengınbırtoplumdadü-
şük statü göstergesi olabilir. Dudak
halkaları Kalahari Çölü'nde. Kan-
sas'ta olduğundan daha fazla beğe-
ni toplayabilir. Ama yine de tercih-
lerimızin ortak bir noktası olduğu
söylenebılir. Ingilız araştıımacılar;
îngılız, Çınlı \e Hıntli kadınlara Yu-
nan erkeklennın resımlerini göste-
np bunlan değerlendırmelerini iste-
dıklerinde hemen hemen aynı tep-
kılen almışlar. Beyazlar, Asyalılarve
Latınler de kendilerine gösterilen
resimlere aynı tepkıleri vermişler.
Deneklerin etnik kökenleri, tercih-
lennı etkilememiş.
Kuşkucular bu bulgulan, dünya-
yı ele geçirmış olan Batılı dergılere
vefilmlerebağlayabılir. Amabılım
adamlan bu eğilime maruz kalma-
mışbirgrupbulmuşlar: Bebekler...
Üç - altı aylık bebeklere, yetişkın-
ler tarafından güzel veçirkın olarak
değerlendınlmiş olan resımler gös-
tenlmiş. Bebekler. güzel yüzlere da-
ha uzun süre bakmışlar. Kitle ileti-
şim araçlannın bombardımanına ma-
ruz kalmamış olan bebekler de ye-
tişkinlerleaynı yargılanpaylaşıyor.
O halde, güzellik nedir? Birbiri-
mizi hangi kurallara göre değerlen-
dinyoruz'1
Kesin olan bir şey var ki
sağlıklı birgöriinüşü zayıf birgörü-
nüşe yeğliyoruz Bütün hayvanlar
sağlıkJı. kendi ölçütlerine göre temiz
\e rekabetçi hayvanlara yöneliyor.
Orantıyı se\ iyoruz. Ortalama ni-
telikleri olağandışı niteliklere yeğ-
liyoruz ve aşın güzel bulduğumuz
insanlar bazı ender niteliklen pay-
laşıyor. Araştumalar, orantının ge-
nel güzellik ölçütlerinin en önemli
nıteliğı olduğunu göstenyor. Beden-
leri orantılı olan erkeklerin cinsel
y aşamları. orantısız yaşıtlanna oran-
İa üç dört yıl erken başlıyor. Beden-
leri orantılı olan kadınlar ve erkek-
ler daha fazla sevgilı buluyor. Ka-
dınlar orantılı erkeklenn cinsel açı-
dan daha çekici olduğunu düşünü-
yor. 86çiftüzenndeyapılan biraraş-
tırma, eşleri orantılı olan kadınlann
cinsel ılışkide daha kolay orgazma
ulaştığını göstermi!}.
Ama güzelliğin tek ölçütü orantı
değil. Birbırimızı ıncelerken güzel-
lik radarlarımız pek çok sinyal alı-
yor. Tuhafgelebilirama çekici insan-
lann paylaştığı özelliklerden bırı de
olağanlıklan. Olağan yüzleri çekici
bulurken, çok güzel olduğunu düşün-
düğümüz yüzler ise olağan değil.
Onlann dostlan, kuşlar, böcekler, güneş, rüzgâr, yağmur, su, ağaçlar ve otlar
Eko-çiftlikte nefes ahnak daha rahat
SERPİLGLNDİZ
Onlann düşünceleri ve düş-
len ortak.
"•Tele>iz>on, radyo, araba.
bilgi işlem makineleri. asan-
sörier, kat kat beton \ ığınla-
nndan oluşan apartmanlar.
klimalarvebacalannıntürrü-
rülmeye çabşıldığı termik sant-
rallann ürettiği enerji\i" bı-
rakıp kırlenmemış bir loprak
parçasında ekip-biçmek ve
yaşamak. ArilJa Sevilmiş, Be-
ti Ceron Minkin ve Bilge Fri-
edlaender, Kaş'ın 12 kmya-
kınında Çukurbağ Köyü'nün
Düdenağzı bölgesınde düşün-
celerinı ve düşlerini bırleşti-
rerek "Yaşamı kutiuyorlar.
1
"
Edindikleri doğal dostlan v ar.
Kuş, böcek. güneş. rüzgâr.
yağmur. su, aSaçlar ve otlar
Atilla Seviîmiş. "Ben 40
\ıl bu olumsuzluklar içinde
yaşadıktan sonra kafamda \e
jiiregimde \aptıgım bir de\ -
rimle bu vazgeçiİmezlerden
\-azgecerek Tohum eko-çıft-
1ık'i kurdum.3. yitımızda dik-
tiğimiz fîdanlar mey»e \er-
me\e başladı. Ekili alanları-
nnza zarar veren böcekler bu-
rava > u\*a yapan kuş dosrlanm tarafından te-
mizlenivor. Aynca her gün onlann konserle-
rini dinİiyorum. Çünkü dinlediğimi hissedi-
TOrlar* dıyor. Buğdayı su değırmeninde öğü-
tüyor Atilla Sevilmiş. O undan yaptığı ek-
mek. kokusu ve tadıyla ona mutluluk veri-
yor. Yemeği toprak kaplarda veodun ateşin-
de kendi ürettiği malzemelerle pişiriyor. Se-
vilmiş'in en büyük düşü "Tohum eko-çift-
fik" in gelişerek "Eko-köy" yani çocuklar için
uygulamalı doğa okulu oîması Tıpkı birza-
manlar Anadolu'nun tohumlan ~Kö> Ens-
titüJeri" gibi.
Beti Geron Minkin. 20 yıldır Amerika'da
yaşıyor. istanbul'u 18 yaşında terk etmiş.
Londra'da dengeli beslenme ve Japon şiat-
su masajı üzerine eğitim görmüş. "Bu, bir
çeşit Japon akapunkruru" dıyor. Amerı-
ka'dan lstanbul"a dönünce bakmış ki bura-
da sağJıklı olmak ımkânsız.
u
Benim aldı-
ğım eğitim dengeli beslenme ile hastalıklara
vardınıcı olmak. Japonlardan ögrendim bu-
Bilge Friedlaender, *'Ben 1986'dan beri kendi sanatımda şunıı soruyorum: Sanat. dünyanın ekolojik ivileşmesi \c
insan vasamı için nasıl bir vaklaşım yapabilir?" diyor (solda). Beti Ğeron Minkin'e göre ha\a temi/se, su temizse,
düşünce şekli güzelse, zihni kontrol edip güzel bir enerjive doğru yöneltebilirsck her şe> güzel olur (sağda). Atilla
Sevilmiş'in en büyük düşü. Tohum eko-çiftliği geliştirerek eko-köy haline dönüştürebilmek.
nu. Makrobiyotik denilen bir şifa sanatı. Ya-
ni geniş anlamda yaşam demek bu. Kayna-
ğı Izakdoğu felsefesi. Dengeli beslenmeyi
ilaç olarak kullanmak. \üze bakarak iç or-
ganlann durumunu tanımak." Betı'ye göre
dış dünyayla, insanın iç dünyası birbirine
benzıyor. Dışta manzaralar varsa, iç dünya-
mızın da manzaralan var.
Her taraf yeşerdi
"Kaş'a yerleştiğimizde çöl gibi bir yerdi.
Her şey bırakürruşn. Biz doğa> a dokununca
fazlasıy la geri \erdi. Kuşlargeri geldi. Her ta-
raf >eşerdi. Cennet gibi bir yer oldu. V'ücut
da öyle. İnsanlar da övk. Ha\a temizse, su
temizse. düşünce şekli güzelse, zihni kontrol
edip güzel bir enerjiye doğru >öneltebüirsek
her şey güzel olur."
"Tohum''un 30-40 dönümlük bir arazi ol-
duğunu aniatıyor Beti Geron Minkin. 7 ar-
kadaş güneye gidip yer aramışlar öncelen.
Atilla Sevilmiş ise Adıyamaniı, İstanbul'da
pkumuş \e Fethıye'de yerleşmış. Orada so-
ya fasulyesi yetiştirmeyi planlıyor. Çocuk-
luğu köyde bolluk içinde geçmiş. Stres al-
tında hastalanınca beslenme ile kendini iyi-
leştirmiş.
AtiIla'nınvarlığınıduyanBeti vearkadaş-
lan gidip onunla tanışmışlar. Sonradan bir-
likte bir şeyler yapmayı planlamışlar. "Bi-
zim niyetimiz Anadolu'nun geleneksel ürün-
lerini tekrar ortaya çıkarmak. Anadolu'da-
ki ka\ bolmak üzere olan ürünler >eyapılma
şekiüerini korumak. Bir de geleneksel beslen-
me türleri var. En önemli beslenme üriinü ta-
hıldır, pirinçtir. Yetiştirdiğimiz doğal üriin-
lerimizi Amerika'ya gönderdik. Buradaki
köylere bir pazar açmış durumdayiz. Ame-
rikalılar. su enerjisinden geçerek yapılan ta-
hinitanıdrdıyorlar.
Vejetanen kahvalfı
Köyün taş ustası. taş ev y apar onlara. Oda-
larda güzel kokan sedirağacı kullanır. 8oda-
lan olur. Gelen Amerikalı tu-
ristlere yoga ve folklor öğre-
tilır. Atnerıka'dakı yoga ens-
tıtüleri 'Tohum'a turîar dü-
zenlerler. Horozların ve kuş-
lann seslen ile uyanılır. Eg-
zersiz ve vejetaryen bir kah-
valtı yapılır.
"Tohum'da hayvansal hiç-
birşey kullanmamava çalışı-
yonız. Onun yerini tanıllar
alıyor'"diyorBeti Geron Min-
kin. Konuklara antık kentler
gezdirılır. 14günlükturlarda
Dalyan ve 3 günlük ma\ i tur-
lardüzenlenir. Isteyenyemek
kursu aiabılir.
Yogayla uğraşıyor
"Tohum eko-çiftlik"e do-
ğal tanm yapıldığı ıçın Al-
man fırmalaryeşıl damga ve-
rir. Tohum'un yoga hocası Bil-
ge Friedlaender 25 yıldır yo-
gayla uğraşıyor. Aslında bir
heykel sanatçısı. 35 yıldan
berı Amerika'da yaşıyor.
"Yaşamdabirbütünlükya-
ratmak benim amacım. Yo-
gayı bir jimnastik gibi değil
de daha çok bir hayat felsefe-
siolarak yapmak. Sanat yaşa-
ma bir bütün olarak bakıyorsa yoga da bu-
nun içine çok kolay girivor. Ben üç bovurlu
hey kel \ e grav ürle meşguloluyorum. EÛeya-
püımş kâğıl sanatının öncülerinden btriyim.
Türkiye'ye ilk kez elle yapılmış kâğıt hey ke-
li getiren kişiyim. Ben '86'dan beri kendi sa-
natımda sunu soruyordum: Sanat,dünyanın
ekolojik ivileşrnesi >e insan yaşanu için nasıl
bir yaklaşım yapabilirdiye... Voga enstitüsün-
de çeşitli kurslardan geçtim. Pennsvlvania
l niv ersitesi'ndehocahk>aptım. Omegaens-
titüsü bütün bilim bolümlcrinde iyiliğe doğ-
ru gidiş vönünü aravan insanlann verdiği
kurslarİa dolu. Ben orada 4 yıldır hoca> ım
ve Tohum"u onlara tanırtım. Bunu kabul et-
tiler. .\merika'da yoga veyaratıcılık kursu \e-
riyorum. Herzaman Türkiye'de böj le bir şe-
yin olmasını hayai ederdim. Tesadüfen Beti
beni buldu. Düşüncelerimtz ve hayallerimiz
bir olduğu için kaynaştuV
Onlar ıçın her şey bıraz nefes almak vedo-
ğayla ilişkı kurmak için..
Avni Akyol'un yasa önerisî
Kuran kurslan
komisyona takıldı
• TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı
Mehmet Sağlam, ANAP'lı Avni Akyol'un
Kuran kurslan ile imam-hatip ortaokullarının
zorunlu eğitim kapsamında
değerlendirilmesine ilişkin yasa önerisinin,
komisyonda gündeme alınmayacağını söyledi.
ANK.AR\ (Cumhuriyet
Bürosu)-ANAP'lı eskı Mıl-
lı Eğitim Bakanı Avni Ak-
yolve arkadaşları, Kuran
kurslarının 8 yıllık zorun-
lu eğitim kapsamına alınma-
sına ilişkin yasaönensı ve-
rirken TBMM Milli Eğitim
Komisyonu Başkanı Meh-
met Sağlam. önerinin ko-
misyonda gündeme alın-
mayacağını söyledi Sağ-
lam, 15. Milli Eğitim Şûra-
sı'nda bütün ortaokullann
ılköğretime devredilmesi
koşuluyla 8 yıllık zorunlu
eğıtıme geçilmesi yönün-
de tavsıye karan alındığını
anımsatarak "Birdelaikge-
çinirier.Olacakişdeğü" de-
dı.
ANAPBoluMilletveki-
lı ve eskı Milli Eğitim Ba-
kanı Avni Akyol v e arkadaş-
ları tarafından \erilen Ku-
ran kurslan ve imam-hatip
ortaokullannın 8 yıllık zo-
runlu eğitim kapsamında
değerlendirilmesine ilişkin
yasa önerisi. TBMM Milli
Eöitim Komisyonu'na ta-
kıidı.
'Göriişülmevecek1
DYP'li Mıllı Eğitim Ko-
misyonu Başkanı Mehmet
Sağlam. Av ni Aky ol' un ba-
kanlığı dönemınde hazırla-
dığı yasa tasansını 3 yıl ara-
dan sonra yeniden gündeme
getırdiğini anımsatarak öne-
nnin komisyonda görüşül-
mesinin söz konusu olma-
dığını söyledi. Sağlam. 15.
Milli Eğitim Şûrasf nda bü-
tün ortaokullann ilköğretı-
medevredilmesi koşuluyla
kesintisızolarak 8 yıllık zo-
runlu eğıtımin uygulanma-
sı yönünde tavsıye karan
alındığını anımsatarak şöy-
lededi:
"Bunun dışında getirilen
herhangi bir yasa önerisini
kabul etmemiz mümkün de-
ğil. Şûrada alınan tavsive
kararına göre hükünıetin
hazırladığı yasa tasansını
görüşürüz. Bunlar bir de
laik geçinirier. Olacak iş de-
Avni Akyol ve Köksal
Toptan'ın Milli Eğitim Ba-
kanlığı yaptığı dönemler-
de aynı yasa önerisi günde-
me getirilmiş, ancak y oğun
tepkıler üzerine geri çekil-
mişti. Avni Akyol'un 3 yıl
aradan sonra yeniden gün-
deme getirdiği yasa öneri-
si. ilköğretim okullannın 5
yıllık ilkokul ve3 yıllıkor-
taokul bölümlerinden oluş-
tuğunu v e bu öğretimın zo-
runlu olduğunu hükme bağ-
lıvor. Jlkokulun bitiriime-
sinden sonra öğrencilere
"sertifika'* venlecegini hük-
me bağlayan öneri. ilkokul
sonrası verilecek 3 yıllık
Kuran kurslan ve çıraklık
eğitim merkezlennde veri-
len eğitimin de zorunlu eğı-
timden sayılmasını öngö-
rüyor. Önen ile ortaokul dı-
şandan bitirme sınavlann-
dan mezun olan Kuran kurs-
lan öğrencilerine lıseeğiti-
mine devam etme oianağı
setirilivor.
RASGELE/ RAİFERTEM
Alanya'da yaz
• Haber Merkezi - Yaz
ayının yaklaşmasıyla
turistik beldelerimizde
hareketlenme başladı.
Özellikle Almanya ve
Iskandınav ülkelerinden
gelen birçok turıst
Antalya'nın Alanya
ilçesine akın ettı. Deniz ve
kumun tüm nımetlerinden
yararlanan tunstler, ailece
güneşlenebılecekleri rahat
bir ortam buldular.
Kitapla Okuyucuyu Buluşturalım
K
itapları mı kaçırıyorlar. Sevenler arkasından
yetişemıyor. Sevgılıler mi ilgisiz? Kitaplar
yalnız. Araya girenler mi var? Kitapla
okuyucuyu ayıranlar...
Ankara Kitap Fuarı'nda aklıma takıldı bu
düşünceler. Okşayacak eller bekledi durdu raflarda
kitaplar.
Bekleneni veremedi Ankara Kitap Fuarı. Bunda
birçok etken vardı. Fuarın yeri, zamanı, ulaşım,
duyuru...
AJtın Park'taydı fuarın yeri. Merkezin oldukça
dışında. Göç insanı yöreyi doldurmuşsa da.
Kitap alıcısına uzakta.
Zamanı da uygun değildi. Mayıs ayı sınav ayı.
Öğrenciler ders kitaplarının başında. Sınav
korkusu, heyecanı. Ders dışı ilgiler geri planda
kaldı.
Bir de gidiş dönüşün, yanm günü aldığı
düşünülürse. Öğrenciler zaman ayıramadı.
Ulaşım bir dertti. Otobüsler kilometre uzaktan
geçiyordu. Belediye belli saatlerde otobüs
koyabilirdi.
Ama nerde o belediye...
Özel arabası olmayan ya da bir özel arabaya
takılamayan. Taksiyle gitmek zorundaydı. Taksiye
ödeyeceği parayla birkaç kitap alabilirdi...
Duyuru da yeterti değildi. Ulus'a, Kızılay'a birer bez
afiş asılabilirdi. Duyduğumuz kadarıyla.
Bu da belediyenin engeli.
Araya girenler belli olmuyor mu?
Bütün bu olgulara karşın yine de fuar boş değildi.
Gençler, öğrenciler. Sevgililerini okşar gibi
okşuyorlardı kitapları. Ama arkasını çevırıp de
fiyatına bakınca!
Elleri yantyordu.
imzalar oldukça hareketliydi. Hele ünlü yazarlann
imzalarında kuyruklar oluştu. llhan Selçuk yorgun
düştü. Hikmet Çetinkaya kavgayı sürdürenlerin,
Necati Cumalı da genç kızların ilgi odağıydı...
Kitaplı günler yaşadı Ankara. TÜYAP yaşattı. Bu
kitap fuarları sürmeli. Yalnızca istanbul. Ankara,
izmir'de değil. Tüm ıllerimize yayılmalı.
Bir de ilçelere uzandığını düşünelim.
Şimdilik hayal de.
Neden olmasın?..
Kitapla okurun ilişkisinde yalnızca okur kusurlu
değil. Okura ulaşamıyor kitaplar. Dağıtım, dağıtıcı
diye konuşup duruyoruz.
Kaç ile ulaşabiliyor kitaplar?
istanbul, Ankara, izmir. Biraz da Adana, Bursa
dışında.
Kaç ile dağıtılıyor kitaplar?
Yayıncılar. dağıtıcılar birleşmeli. Ülke çapında
dağıtım ağını kurmalı. Yapamazlarsa bu atılımı.
Yakınmaları boşuna. Hiç de okuyucu
suçlanmamalı.
Kitapla okuyucu arasına girenler.
Bilinmelı, unutulmamalı. Rasgele...