Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 1996 PERŞEMBE
14 KULTUR
Hiçbir zaman doğmayan, her zaman var olan Sun Ra, tam üç yıl önce Alabama'da boyut değiştirmişti
'Rııhunıızım göziiyle dinleym!
CEM \TGIX
"Muziğimlesonsuzluk tablolan boyuyo-
rum gerçekten. Bu y uzden pek çoklan mu-
dğinıi anlavamaz. kendilerine neden anla-
\amadıklannı anlatmaya çalıştığımda. ba-
na inanmaK isteme/ler. Eğer bu muziğı din-
leme zahnıetıne katlansalar. bu mıı/ikte di-
ğer muzıklerden farklı bir şeyler olduğunu
goreceklerdir. başka dunvalara ait bir şey-
ler."
Baska dun\alara aıt ıpuçlannı verebıl-
mek ancak bu ba^ka duny alaı a dokunmak-
\d mumkun olabılırdı Sun Ra'va bakacak
olursanız Sun Ra vasamı bovunca bızım
tarafaaçılankapıvı hıçaralamadı Sonsuz-
luk tablolanndan başka galaksılerden ca-
mı mınarelerınden % ukseien. sadeee kendı-
sının duyduğu SL \ RA nıdalarından
Nıl'den Ra'dan Satum'dan disiplmden
bahsettı durdu Bu dun\ ay a aıt sev lerden de
soz ettı Acıdan orneğın siyah rengın ru-
hıınun pasindan Bır keresınde Be\az Sa-
rav ın tam onunde kendısine kenetlenmis
bir kamerav a (mıkrotona) soy le seslenmiş-
tı "Bu ulke benim huzur içınde bir ba>a-
ribiz olmanıa bıle ı/ın vermedı." Sonıa da
ekledı "Siyah Sara\ olmadan BeyazSaray
olabılir mı?"
Gozlerını dunvava Uabama da açisının
bir soy lentı olduğunu ıddıa ettı durdu Sun
Ra Hıç doğmanuştı her zaman \ardı \n-
cak. bundan tam 3 vıl once. 30 Mayıs
1993 tedoğdugu verolan ^labama'da bo-
yut değistırdığının bir sovlentı olmadığını
bılıvoruz Son vıllannı Phıladelphıa'da
526 Morton Street'tekı sıra-e\ lerden bınn-
de geçırdı Yalnız değıldı E\ı Arkest-
ra'nın ıskeletını olu^turan muzisyenlerle
(muntlerıylel pavlaşıvordu \rkestra nın
mabedınde vasam genelde zordu \luzis-
yen murıtieııne bıranlamda askerlerı gıbı
davranıvordu Sun Ra Muntlerı de dığeı
dunyaytıkapılannıkapatmışlardı Çokzen-
gın a\ricalik.li bırokuldaolduklaıının far-
kında\dılar Her bırının nıuzığı duyması
epe\ vaknaldı JohnGilmore, \rkestra'ya
katıldıktan6a> sonra duydusesı vebırda-
hadaSunRa nın vanındanayrılmadı John
Gılmore JohnColtrane ı derınden etkıle-
yen \e "Chasing The Train"ın ardındakı
ıtıcı gııç olan John Gılmore dan bankası de-
gildı Morton Street te bazı geceler. saba-
ha karşı 3 sulannda kalkılır \e 4-s saat su-
recek bir pro\a ayıne yavaş vavas ısinılır-
dı Bu vaşam muzisyenlerın heı an hazır
veaçıkolmdlannıgeıekunvordu Buokul.
baska okullara benzemıyordu \luzisyen-
lenn çoğu bir mısvonlaı ı olduğunun tarkın-
daydı Sun Ra her şeyı vapılmasi gerektı-
ğı ıçın yapıyordu. pek tazla soıgulamadan
Tereddutsuz bıryaşamı olduğu sovlenebı-
hr '
Müziği, bir hayat biçimiydi
Sun Ra"y ı \ e muzığını anlay abılmek ıçın
bıraz da pro\alannın nıtelıkkrıne bir goz
atmak gerekebıhr Provalar daha önce de
bahsettığımız gıbı gerçek bırerayın nıtelı-
ğındeydı Sun Ra pro\alardan once uzun
felsef ı konuşmalar vapar ve muzısyenlen-
nı daha aydınlık yukseklıklere çekerdı
Duygu yuklu ve garıp tıtreşımlerle dolu
bılgelığı murıt muzısvenlennı geıçekten
sarj eder ve karmasık muzıgı bırden. çok
dahakolay algılanabılırbırkurevedonusu-
\erırdı Arkestra'vı gerçekten de bir ordu
gıbı yonetıyoıdu aslında \luzıs\enlerın
mabede kadınarkadaslarını getımıelerı ya-
saktı \lkol \e uvus.turiu.uyu da kesinlık-
le tolere etmezdı
"Imkânsız olan beni çekıyor. Çunku her
şe\ denendi \e duma değişnıcdi."
Bugune kadaı \rkestra \labirhkte çal-
mis Arro-^merıkalı olma\an tek muzıs-
yen olduğu ıddıa edılen Salah Ragab ba-
kın nasıl bahsedıvor Sun Ra \ la olan bır-
lıktelığınden "Sun RaMabiriikteçalmak
yaşamımın en unutulma/ ve ruhani tecru-
belennden bın\ dı. ^ uz y uze gelmek ve \ a-
şamak /orunda ulduğunı alın ya/ınıdı bu.
Siyah nıuzıği anlamamda \e yaşamamda
hayatı rolu olan iki nıuzisyen tanıdını yaşa-
mım boyunca: O^man Kareem \e Sun Ra
Sun Ra buy uk bir ustaydı: bir lider, herke-
sin anlamakta /orlıık çektığı ağır bir filo-
zoftu. Anlattıklannın derın bir gerçeklıği
vardı. Insanlar so\ kdikltnni \a reddcrriler
\adakaçnlarso\ledıklerinden. Çunku gor-
mekten acızdıler Guneş gibi parla\an
gerçeği. Guneşireddedebiürmisinu.'... O
Duyacaksınız!..'
un Ra müzığın, Şeytan-
Insan'ın materyal dün\a
tarafından kırletılmış
ruhuyla sa\aşabılmek ıçın çok
kuv\'etlı bir sılah olduğuna
ınanırdı. Afrıka. Nıl. Mısır.
mıtolojı, astrolojı, bebop.
swıng, blues, standartlar,
asımetn, kaos, dısıplın.
özgürlük \e tüm bu unsurların
kendınde-şeyı Sun Ra'nın
müzık/felsefesının temel
taşlanydı.
A fnka, bılım-kuıgu ıle ıç
/\ ıçeydı bu
MX. müzıLfelsefede Başka
dünyalar, başka boyutlar;
Afrıka'dan çıkan, Afnka'ya
dönen Tann-lnsan-Uzay
üçgenı.. Tanrı, Insanoğlu'nu
değıl İnsanoğlu Tann'yı
yaratmıştı Sun Ra, ruhanı, ., ,
meselelerden \e dısıphnden
(özgürlük dısıplınınden)
bahseden ılk çağdaş
müzısyendı. Sun Ra, disıplının.
ozgurluğün temelı olduğuna
ınanırdı.
halde niye acı gerçeği reddetmeye yelteni-
yorsunuz?" Sun Ra. Salah Ragab'a caz pa-
baportunu\ermeklekalmadı Ragab ınya-
^amını kokten değı^tırdı Özgurbıradam-
dı Sun Ra Burada kelımelerle anlatılama-
yacakbırozgurluktenbahbedıvoruz Garıp
gelebılır ama Sun Ra \ a hakdcak olursa-
nızdısıplın ozguıluğunharcıydı Evrenoz-
güıdu. ama armonı n,ın akıl almaz bir ka-
nun hukum -.urmekteydı Ra'nın muzığın-
dekı armonı de kut^al sıhırlı bir sistem ta-
rafından dıza\nedılmı>tisankı Sun Ra nın
muzıgı bir ha\at bıçımıydı aslında Bura-
da ozgurluğu bir başka bovutta ele almak
gerekır Ozgurolabılmek ıçın hayatın cıd-
dıyealınnıasıgerektığınıdusunuyorduSun
Ra kuçuk mutlulukîardan buvuk kaleler
ınsaedebılmektı mesele Bu korkunç y uk-
seklık hissı varatırken kapılarını aralıyor-
du Sun Ra'va
Sun Ramuzığın Şeytan-lnsarTın nıater-
val duny a tarafından kırletılmış ruhuy la sa-
va^abılmek ıçın çok ku\\etlı bir sılah ol-
duğuna ınanırdı \fnka. \ıl Mısır, mıto-
L
lojı astrolojı. bebop. svung. blues, stan-
dartlar. asımetn kaos. dısıplın. ozgurluk \e
tum bu unsurların kendınde-seyı Sun
Ra"nınmuzık telsetesinın temel taşlanydı
Atnka. bılım-kurgu ıle ıç ıçeydı bu mu-
zık telsefede Baska dunvalar. başka bo-
yutlar, \fnka dan çıkan, \thka'ya donen
Tann-lnsan-Lza% uçgenı Tann. Insanoğ-
lu'nu değıl insanoğlu Tann yı yaratmıştı
Sun Ra. ruhanı meselelerden \edısıphnden
(ozgurluk dısıplınınden) bahseden ılk çağ-
da$ muzisvendı Muzisyenlen uzerındekı
etkısı o kadar bu\uktu kı. zaman zaman
Arkestra elemanlannm kendılennı degıl de
Sun Ra M ılade ettıklcrı hıssine kapılırdı-
nız Sun Ra disiplının. ozgurluğün temelı
olduğuna ınanırdı
Eger a\ angard caz dıye bir şeyden bah-
sedeceksek soze Sun Ra dan başlamak ol-
dukça verınde olur sanırım Sun Ra bu se-
natonun kanun kovucusuvdu Buyuk sak-
soton ustası MarlonBrowngıbı bırakade-
misyene bakacak olursanız -kı Bro\vn bu
konuda hemfıkır olan pek çok otonteden
sadece bir tanesidır- Sun Ra. Bartok'tan
da. Stra\insky den de çok daha bu\uktu
Kımılerıne gore de Cago ve Stockha-
usen'den çok daha \aratıcı\dı
Sun Ra'nm repertuvarı, ulastıgı tonlar,
yakaladıgırenklervemuzıkal vız\onunun
genışlığı cdz tarıhınde sadece Duke Elling-
tonılekıvaslanabılır 1950 lerın ortaların-
dan gununıuze dek vapıtları ıncelendığın-
de EÎIıngton ın Sun Ra uzenndekı etkısı de
açıkça gorulur
1950 yapıını plaklarda. Sun Ra'nın pı-
yano teknığı oldukça kon\aıisiyonel hatta
soğuktu bıle denılebılır Daha sonralan,
çok daha suratlı tempolarda teknığı armo-
nık olarak ozgur bir vapıva ka\ uştu Son-
ra. gıderek elektronık tusluları daha çok
kullanmaya bo\lecemuzıgıne bir sonsuz-
luk boyutu kazandırnıaya ba^ladı İşe. pı-
yanoyla aynı anda çaldığı bir "celeste" ıle
başladı. ellennın altından çok savıda org.
elektnkpıyano ve "kla\iolin~geçtı Temel
seslen ekoTandırabılen. gezegenler arası
sevahat ıle bagdastırabıleceğımız seslen
de vokabülennde taşıyan Moog synthesı-
zer sankı Sun Ra ıçın dızayn edılmıstı Sun
Ra'nın Moog'a yakla^ımı çok ozgun (bıl-
dığımız ozgun değıl') \e hayat doluydu
Sun Ra, Jimnıy Smith'ın org Charlie
Christan'ın da elektnk gıtar ıçın vaptığını.
svnthesızer ıçın yapmiştır Fıkırlerı hem
pek çok rock topluluğunu hem de elektro-
nık muzığın ses menzılı ıle ılgılı olanları
dennden etkılemistır
Sun Ra'nın muzığının kalbmde bas var-
dır Ancak Sun Ra basın armonık degıl rıt-
mık oğelerını kullanır muzığınde Perkus-
yon aletlennın genış bir bıçımde kullanıl-
masi da Sun Ra ıle başlamıştır Bası da.
vurmalı biraletı andınrcasına kullanır Bır-
den fazla da\ ulcuy u (dav ul setını) ılk kul-
lanan da v ıne Sun Ra'dır -\rkestra kımı za-
man ıkı. kımı zaman uç davulcu ıle çalar-
dı A.rkestra'dakı tum muzısyenlerın vur-
malı bir enstruman çalmasını isterdı Sun
Ra Ancak davul setının başına yalnızca
dav ulcu olanlaı oturabılırdı Buna tek ıstıs-
na John Gılmore'du Perkusyon enstruman-
larının bu derece yoğun kullanılması \e
parçalan susleven sarkılar Dızzy Gılles-
pıe'nın Afro-Cuban donemınden bu yana.
muzığın ustune çıkan ılk bılınçlı Afrıka-
nızm ışaretıydı
Zamanında "^eni Muzik" olarak adlan-
dırılan hareketın içınde olup da Sun Ra
akademısınden geçmemış muzısyenlenn
sayısı çok fazla değıldı Marshall AUen.
Pat Patrick.JohnGilmore, Ronnie Boykins,
Julian Priester. Marion Brm» n. Charles Da-
\is. James Sapsulding. Pharoah Sanders.
Richard Da\is, Rıchard E\ans. VVHbur \Va-
rebu muzısyenlerden ılk akla gelenlerdır
Nevv York ta çaldığı sıralarda. Arkest-
ra'yla çalmaya gelen mudavımlerden bın
deBilly Higgins tı Dahasonra Arkestra'ya
katılmış olan John Ore, ^es Montgotnen
veBobCunninghamda Vkestrajam'len-
ne katılırlardı
Sonsuzluk tablolan
Sun Ra pek çok çağdaşinın aksıne "gos-
pel"muzıgını butunuyledişladı OysaGu-
neylı sıyahların tamamına yakını (cazcı-
lar) bu muzıgı şu va da bu şekılde muzık-
lenne geçırmişlerdı Sun Ra sirtını kılıse-
ve dondu ve dının acı dındırıcı etkısını la-
netledı Sıyah ınsanlann acı durumlannı
kabullenmelen ıçtn bir alettı dın, Sun
Ra'va gore Sıvah ınsanlann uyanmaları
gerektığıne karar vennce de Chıcago'nun
Dogu Yakasrndaknaazlannabaşladı Sun
Ra'nın "okulda kahn" mesajı James
Brown'ınkınden bıron yıl daha eskıdır
Sun Ra'nın buv uduğu ev de pek çok caz
plağıvardı ancak Sun Ra nın hatınnda ka-
lanlar. muzıgını de derınden etkıleyen
Fletcher Henderson'ın plaklanydı Fletc-
her Henderson. daha sonra Benm Good-
man'ın une kavuşturduğu "svving" stılının
temellerını atmıstı Sun Ra. 1946'da Hen-
derson'ın sahnesmden bir sandalve kap-
mayı başardı 1948 Kasımı'nda. Duces of
Swing ıle ılk kaydım gerçekleştırdı O sı-
ralarda. Coleman Havvkins ve StuffSınith
de Chıcago'da vaşivordu ve Sun Ra şehrın
Kuzey Vakasi'nda tam bir ay bu ıkılıyle
çaldı VeHavvkıns'ınkanyenboyuncaçal-
mayı basaramadıgı tek aranjmanı da Sun
Ra y apmıstı
1950'lerde Chıcago'da Bırdland ve Ro-
bert's Lounge'da çaldı 1953'te yıne Chıca-
go da bir kulupte Rkhard E\ans\e Robert
Barry den oluşan uçlusuy le çalarken. John
Gılmore kendilerine katılmak îstedı. bıldı-
ğımız gıb\ bu caz tanhının en uzun bera-
berlıklerınden bırının başlangıcıydı John
Gılmore o sıralarda. Art Blakey, Freddie
Hubbard v e Miles Davis le çalıyordu Sun
Ra nın farklı bir dıl konuştuğunu hemen
anladı Ancak neler olup bıttıgını kavra-
masi, y ukarıda da bahsettığımız gıbı bir al-
tı ayını aldı
Daha sonraları Nevv Vork. Phıladelphıa.
Mısır. Turkıye. dunyanın dort bir yanı Hı-
kây e oldukça uzun buray a sığacak gıbı de-
ğıl Muzıgı dınleyın Sun Ra'nın sonsuz-
luk tablolanna kulak venn Sureklı degisen
polırıtmık bir temel uzerıne oturtulan kat
kat dokusal bir yogunluğu banndıran bu
tablolar bıze aşına olmadığımız dunyalar-
dan sesler taşıyor ve bu tablolar sayesınde
bız de. zaman zaman farklı bir gerçeğın bı-
ze kapılarını araladığını goruyoruz
-Ruhunuzun gozuy ledinky in! Duvacak-
sınu!"
Türkiye'nin en genç ressamı 15 yaşındaki Filiz Berk Doğutürk, 16. sergisiyle Yapı Kredi Bankası Şişli Şubesi'nde
jPicasso'nun 60 ydjbk uğraşı ve büyüyen bir 'çocıık ressam'
\HU \\TMEN
Ilk seıgismı dort vaşinda dçân Filiz Berk
Doğutürk.gende bıraktıgı 11 vıl 1> sergı
ve kuçuk vdsinın uyandırdığı sdşkınlıkla
basinda t, ıkan bir dosy a dolusu sansasy onel
haberle bugune geldı 'Sapı kredı Bankası
Şışh Şubesi'nde son yıllarda yaptıgı tuval
uzennevağlıbova
resimlerını seıgı-
leyen Fılız Berk
Dogururk buaun
15 vaşinda Oy 1
bırvaşkıbu. Fı'i
BerkbuyukolüN
lıkladoıt beş a
tı vaşlarındayken
gordugu ılgının
belkı çevreğını
gorecek genç sa-
natçılara zaten
yetennee duyarlı
olmavanbırsanat
ortamında henuz
tam dnlamıvla
genç kategonsine
gırmedığı ıçın de arada bir verde. bir ara
mev sım gıbı duracak Oy sa artık bir 'çocuk
ressam' değıl. ama ressam olduğunu du\ u-
ıuyor son sergısındekı resimlerıyle Ya da
belkı o hep ressamdı'
S,aır-yazar Enis Batur. Fılız Berk henuz
yedı yaşindayken Sanat Dunyamız dergı-
sınde yazdıgı bir vazıda Fılız Berk'ın res-
samlığına dahd o gunlerde duvduğu ınancı
dıle getıı mıştı "Bu resimlerde belli tanışık-
lıklar. tadlar ve hısımlıklaıia karşı karsıva-
vız -pek çok usta gozumuzun onunden 0t-
mediği için belki de. Bınnde klee'nın. bir
başkasında DubufTet'nin ya da C hagall ın
parmak izlerini gorebılıriz. İvi de. Fi-
Amemka'nın küçük yıldcı Nichita
Butı du bugım aJıihlancn
<,ok wz ettıren kıi(,uk ıvssam
bundan 10 \donce
Roınaınadan Uneııka \a
polıtık nedenleı le gf\ tden
Rvınen hıı uılenın ç<x ıtçtı
olan Hhaşmdakı
\le\andra 'Nichita Batı
sanat pıyasasında '\eni
moda' olan Nichita. sanat
çevrelennde 'kubizmi
baştan yaratacak' kışı
olarak gomluvor'
Resımlerı en az 100 bın
dolardan alıu buluvor
Nichita ıle ılgılı goruşler
aslında ıkıve avnlmış
durumda Kımı uzmanlar
kuçuk ressamın şımdıden
buyuk bir ressam olduğu
göruşunde. kımısı îse
şimdılık kesın bir yorumda
bulunmanın olanaksız
olduğunu vurgulavarak,
sanat dunyasının sansasyon
peşmde koştugunu ıddıa
edıyor Nichita nın en
sev dıgı ressamlar da tıpkı
Fılız Berk Doğutürk gıbı
Pıcassove Miro kuçuk
ressamın resimlerıne
yansiyan çok zengın bir
hayalgucuvar aynca
yaşıtlanna oranla oldukça
bılınçlı ve kendıne guvenlı
"\etışkınler çocuklan
kuçuk goruyorlar. Benim
tanıdığım butun
arkadaşlanmm çok guçlu
bir hayalgucu var. zaten
onemli olan o hayaigucunu
yeteneğe donuşturebilmek."
Nichita nın toplumsal
olaylara duyarlılığı da Fılız
Berk ı getırıvorakla 10
\ aşındakı ressam haberlerı
asla kaçırmıyor ve
resımlennde toplumsal \e
sıyasal olayları kendı bakış
açısıyla yansıtıvor
liz'in butun bunlardan haberi var mı?
\ arsa. onların gızine nasıl olur da bu \aş-
ta y aklaşır. y akınlaşnıış olabilır? ^oksa -
Filiz'in resimlerını bir yana koyup Kiee
vt DubufTet've nıi başka bir açıdan bak-
mamızgerekır.'"
Bugun belkı haberi var, Fılız Berk'ın
Klecden. Dubuffetden. Chagall'dan (en
sevdığı ressamlar. Picasso ıle Mim), ama
yaratma durtusu henuz hâla onu çocukken
yaratmayaıtenkavnaktan gelıyorsankı Ote
vandan. \apı Kredı Bankasi'nın Şışlı Şube-
sı nde seıgılenen ve uç vıllık bir zaman dı-
lımıne sıgan 5()'ve yakın resmınde artık
yağlıboyayla oynamaktan zorsunmadığını
(1993 y ıl ında y aptığı bir soyleşıde v ağlıbo-
yanın kendisine bııaz zor geldığını belırt-
mış), tarklı teknık deneylere gınştığını.
malzemesıy le (soy leşımız sırasında sordu-
ğumuz bu soruy a utangaç bir gulumsemey -
le 'mesleksırn' dıvebılecek denlı) sıkı bir
ıhşkıye gırdıgını fnrklı anlatımlaı denedı-
ğını gosternoı Fılız Berk Gelısımının bir
başka noktasi da belkı başından ben ona yol
gosteren babasının 'toplumsal olaylannın
soyutlaması' dıve nıtelendırdıgı temaları
"Kent ve Insan". "Ç ev re ve Insan". "Goç".
"Kentin Naroşlan", "General ve \sker",
"Ozanlar"."Savaşve Insanlar", "Prototip-
ler~, "İşçiler", "Ataturk ve Halkı" \ e hatta
"H \BITAT vc Kent Zinesi" resımlen
Bunlann otesinde. en genç ressamımı-
zın ku>kusuz zengın ıç duny asindakı gelgıt-
len yansıtan daha kışısel boyuttakı resım-
len var kı "DönuşuırT, "Sevgi", "Eylul",
"Dans-."İkiİnSan".-tkiKadın"."İkİE\".
"Aile ve Se\gi", "Anne ve Çocuk"" gıbı baş,-
lıklar koyduğu bu resımlennde Fılız Berk
yaşamı y aşıtlarından çok ötede bir anlay ış-
la kav radığını. nasıl oluy orsa bu. resmınde-
kı dokudan tırça darbesını vuruşundan.
seçtığı renkten deibrme ettıgı fıgurden ız-
leyıcıye aktanyor Oy sa y ıllar once \ aptığı
resımlerdekı kendısını anlatmak ıçın seç-
tığı -ya da seçemedığı- bazı sozcuklerdekı
kadar safhâlâ
Kuçuk vaşta yaratıcılığa soyunan ve bu-
nu protesyonel bir yaşam bıçımıne donuş-
turen çocukların ardında. genelde onlara
ınanmış. kımı zaman kendı yaşammı da bu
yolakoymuş btraıle buvuğubulunuyor Fı-
lız Berk'ın arkasındakı ıtıcı guç babası, og-
retmen-heykeltıraş Canip Doğutürk. Fılız
Berk'ıne denlı yonlendırdığıyolundakıbır
soruyu, "Belkivaşamımlaörnekolmuşum-
dur ona. Bunun dışında onu kendi haline bı-
rakıyorum" dıvor
Fılız Berk. artık zoriu bir yolun başında
Çocukluğunu gende bırakırken. once hse-
y ı bıtırecek. derken belkı akademının yolu-
nu tutacak "Harika Çocuk" buy udu Ge-
nelde daha yırmı yaşına gelmeden bu yol-
dan donen bırçok yeteneklı 'kuçıik res-
sam'ın aksıne o \oluna devam edecekmiş
gıbı gorunuyor Picasso ya kulak verecek
olursak bu yolda ılerlerken çok da buyu-
memesı belkı deen ıvısı "18yaşımageldi-
ğimde.Mıkelanj gibi resim vapabikceğinıin
bilincindeydim artık" demiştı Picasso
"Ama bir çocuk gibi resim y apabilmey i oğ-
renmek 60 v ılımı aldı~"
IŞILDAKVEYELPAZE
ATtLLA BİRKİYE
'Motlern' Padişahlar
Etık nerde? 'Etık'\m\z kaldı mı9
Boyle bir sorunu-
muz ulusça, devletçe, ulkece var mı'? 'Etık'ten habe-
nmız var mı'?
'Etık'\n olmadığı yerde paranın tek değer olması
çok doğal Paranın tek değer olduğu yerde de
'etık'ten soz edebılır mıyız'?
Etık yanı ahlak felsefemız yok, belkı oncelerı bıraz
vardı da şımdı hıç kalmadı 'Etık'ı ıkıye parçalasak bı-
le yıne elde var sıfır Ne felsefemız kaldı ne ahlakımız
•
Spor bir moral ışıdır ozelhkle de futbol takımı tut-
mak sızın moralınızle ılgılıdır O takımın renklerının sı-
ze ulaşan sımgesı bu moralıteyle ortuşur Futbol da
bir zamanlar spordu Sportmence oynanan bir spor-
du
Ama şımdılerde, bir pazar, bir sanayı, alabıldığıne
medyatık bir arena ve şıddet, zaman zaman de te-
ror Futbolun da guzelhğını bozdular
Gunlerdır yalnız spor yazarlan değıl bırçok yazar
Fenerbahçelı Oğuz ıle Aykut'un gonderılışını konu-
şuyor, yazıyor, eleştırıyor
"Futboldan hıç anlamam" dıyen Doğan Hızlan da
bu ıkı sportmen oyuncunun kışılıklı davranışlarından
dolayı yanlarında olduğunu, yaşamında hep rastlan-
tılarla gıttığı futbol maçına bir uçuncu kez gıderse bu-
nun, bu kışılıklı futbolcuları ızlemek ıçın olacağını be-
lırtıyor
Ama "modern padışah" Ali Şen, başkan olduğun-
dan ben kulube verdığı zararları bırer ovunç kayna-
ğı gıbı sunduğundan bu olayın da buyuk Fenerbah-
çe'nın yararına olduğunu soylemekten gerı durmu-
yor
(Alı Şen, şızofrenık bir "ıktıdar" yotunda Oyle ya,
herkesı Lefter Küçükandoniadis ıle Can Bartu'yu
da "duşmanlıkla" suçlayınca ış. şızofrenık bir boyut
kazanıyor)
Fenerbahçe'nın şampıyonluğunda bu ıkı futbolcu-
nun çok buyuk katkıları olduğunu soylemek bıle yer-
sız Avrupa Şampıyonası fınallerıne katılan ulusal ta-
kımın kaptanı Oguz Boliç ve Atkınson gıbı buyuk
paralarla alınan ıkı forvetın arasından kendıne ılk on-
bırde yer bulan ve en onemli maçlarda attığı gollerle
takımını galıbıyete taşıyan da Aykut
Ama sorun başka Alı Şen'ın dedığı olacak Ay-
kut'un spor tarıhıne geçen Trabzon maçı sonrası de-
mecını gostererek bir başkan olarak ovuneceğı yer-
de, kızıyor, kınienıyor Çunku herkes, Alı Şen'ın saç-
malıklarını değıl de Aykut'un aklıselım, sağduyulu ve
sportmence açıklamasını alkışlıyor, ornek gosterryor
Kaptan Oğuz ıse, elınden geldığınce medyadan
uzak arkadaşlarını dısıplıne eden bir otorıte gorunu-
munde Oynadığı futbolun estetık guzellığıne ve ta-
kıma yararlarına zaten Parreira da ovguler duzuyor
ve "Verdığı paslarla şampıyon olduk" dıyor
Bu ıkı futbolcunun başanlanna soz etmek olanak-
sız efendılıklerıne sportmenlıklerıne de Sorun, Do-
ğan Hızlan'ın altını çızdıgı 'kışılık'te
Şampıyonluk ' şolenınde" elınde mıkrofonuylaas-
solıstler gıbı "şov çeken" Alı Şen'ın boylesıne kışılık-
lı futbolcuları ıstememesı doğal Çunku o kendıne
Berlusconi'nın alaturka versıyonunu ornek alıyor
Hıç şaşırmayın, bir sure sonra polıtıkaya atılıp baş-
bakan bıle olur
Mutlak bir otorıte kurmak ısteyen Alı Şen, kaptan
Oğuz'un takım uzerındekı dretplıne edıcı otoritesıne
katlanamıyor Oysa Fatih Terim, ulusal takımda
Oğuz'un takım uzerındekı "a^aöey"lık otorıtesını,
motıvasyona doğru yonlendırıyor boylesıne bir oto-
rıteyı olumluyor
Alı Şen de Turgut Özal gıbı tam bir "çağdaş Mak-
yavelıst" Onune gelenın uzerıne basarak çıkıyor,
ama basarken bir yandan da kaçınılmaz olarak ken-
dı sonunu hazırhyor
Bence Fenerbahçe şampıyon olmuşsa Oğuz gı-
bı, Aykut gıbı futbolculann motıvasyonuyla ve de ote-
kı futbolcuların başarılarıyla olmuştur Hem de Alı
Şen'e karşın olmuştur, kımı fanatık seyırcısıne karşın
olmuştur
Onumuzdekı yıl Fenerbahçe'nın bu anlayışıyla ba-
şanlı olma şansı az Aynca tum kupalan toplasa ne
olacak? Kupayı kaldırmak hoş ve guzeldır, bir yıl bek-
lenen mutluluk ve sevınçtır, ama sporda onemli ol-
ması gereken, sportmence mucadele etmek, ışınızı
kendı kuralları içınde hakkını vererek yapmaktır.
Tuttuğunuz takım şampıyon olur ya da olamaz, bu
çok onemli değıl Onemli olan takımınızın renklerının
sızı heyecanlandırması. moral vermesıdır Bu bir "ah-
lak" sorunudur aslında, ama takımınızı boylesıne
etık'ten yoksun seksen sonrası mantar gıbı bıten
"modern padişahlar" yonetıyorsa o zaman o renk-
ler babanızdan kalan aıle yadıgarı bir anı olarak bel-
legınızın bir koşesınde duruvenr Yureğınızdekı ıse
burukluktur
•
Doğan Hızlan ın Oğuz ıle Aykut'u ızleme çağrısına
ve oğlum Arda'nın Istanbulspor'un onumuzdekı se-
zon kombıne bıletlerını alma onerısıne katılmamak el-
de değıl
arkadaş
YAYINEVİ NDEN
KriAP DOSTLARJNA BUYUK BİR ARMAĞAN DAHA'
UYGARL1ĞIN SEYİR DEFTERİ
Doç. Dr. Çaglar TUNCAY
1. Hamur • 293 sayfa • 35O.OOO.- TL
(Server Tanilli nin Önsözü Ue)
Ni DEDILEK?
TUrgut Özakmtui; tızan bıle yaptıgmm tam farkmda değıl
galma Buyuk olay Son 10 yıldır okuduğum en yararlt, en neşeh
eser
Über Ortayh: Uygarlık tanhı sadece tanhçılerm kalemme
bırakılamayacak kadar cok yonlu bir daldır Hemen her daldakı
aydmm hukukçu, fmkçı ıtiısatçı, şehıra ve fılozof olarak bırer
uygarlık tarıhı kaleme alma\ar\ gerekır (istelık uygarlık tanhfen
tercumealıkle de halledıleb lecek bir ış değıldır, hatta tehlıkelıdır
Çunku her halkm, her coğrafyada yasayan toplumlann, uygarlığı
kendı açılanndan yargıya ç->kmelen gerekır Bu nedenle bir fizıkçı
meslektaşımam yazdığı bu lygarlık tarıhını kutiuyona
Server Tanilli: Kıtap buvuk dogrularm altmı çızerken
msanoğlunun attığı dev adımlan sıcaak bir oyku havasında
anlatıyor ttzanma fizıkçı yanı bir bıhmadamı bu sıfatmdan
gelen cıddılık de var anlatımmda Anlatı" turune bir katkı olarak
da bakabıhrsımz kıtaba tızar başlarda bir yerde "kevıf, zevk
ve haz ıçmde yazıldı dıyor eserıyle ılgılı olarak, oyle de okunuyor
doğnısu Okuyunuz sa de goreceksınız
Halil Kırbıyık: Bir astronomı profesonı olarak astronomı de otekı
bılımlenn bılımler ıle sanalın, sanat ıle yaşamın, yasam ıle de
astronommm boylesıne ıçıçe anlatıldıgı bir kılabı basılmadan
once okuduğum ıcm mutluluk duydum
Ayfegül Yûksel: Dogabılımlen oğrencısme msanı, ınsanbılımlerı
oğrenasıne dogayı sevdıren keyıflı bir anlatımla yazılmış mutlaka
okunması gereken bir {alısma
a r k a d a Ş YAYINEVt Mıthatpas» Cad. 2S *CD Yenışthir / ANKARA
Tlf : 434 46 24 (4 H») . FikS : 435 60 57