07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 1996 PERŞEMBE 14 KULTUR Hiçbir zaman doğmayan, her zaman var olan Sun Ra, tam üç yıl önce Alabama'da boyut değiştirmişti 'Rııhunıızım göziiyle dinleym! CEM \TGIX "Muziğimlesonsuzluk tablolan boyuyo- rum gerçekten. Bu y uzden pek çoklan mu- dğinıi anlavamaz. kendilerine neden anla- \amadıklannı anlatmaya çalıştığımda. ba- na inanmaK isteme/ler. Eğer bu muziğı din- leme zahnıetıne katlansalar. bu mıı/ikte di- ğer muzıklerden farklı bir şeyler olduğunu goreceklerdir. başka dunvalara ait bir şey- ler." Baska dun\alara aıt ıpuçlannı verebıl- mek ancak bu ba^ka duny alaı a dokunmak- \d mumkun olabılırdı Sun Ra'va bakacak olursanız Sun Ra vasamı bovunca bızım tarafaaçılankapıvı hıçaralamadı Sonsuz- luk tablolanndan başka galaksılerden ca- mı mınarelerınden % ukseien. sadeee kendı- sının duyduğu SL \ RA nıdalarından Nıl'den Ra'dan Satum'dan disiplmden bahsettı durdu Bu dun\ ay a aıt sev lerden de soz ettı Acıdan orneğın siyah rengın ru- hıınun pasindan Bır keresınde Be\az Sa- rav ın tam onunde kendısine kenetlenmis bir kamerav a (mıkrotona) soy le seslenmiş- tı "Bu ulke benim huzur içınde bir ba>a- ribiz olmanıa bıle ı/ın vermedı." Sonıa da ekledı "Siyah Sara\ olmadan BeyazSaray olabılir mı?" Gozlerını dunvava Uabama da açisının bir soy lentı olduğunu ıddıa ettı durdu Sun Ra Hıç doğmanuştı her zaman \ardı \n- cak. bundan tam 3 vıl once. 30 Mayıs 1993 tedoğdugu verolan ^labama'da bo- yut değistırdığının bir sovlentı olmadığını bılıvoruz Son vıllannı Phıladelphıa'da 526 Morton Street'tekı sıra-e\ lerden bınn- de geçırdı Yalnız değıldı E\ı Arkest- ra'nın ıskeletını olu^turan muzisyenlerle (muntlerıylel pavlaşıvordu \rkestra nın mabedınde vasam genelde zordu \luzis- yen murıtieııne bıranlamda askerlerı gıbı davranıvordu Sun Ra Muntlerı de dığeı dunyaytıkapılannıkapatmışlardı Çokzen- gın a\ricalik.li bırokuldaolduklaıının far- kında\dılar Her bırının nıuzığı duyması epe\ vaknaldı JohnGilmore, \rkestra'ya katıldıktan6a> sonra duydusesı vebırda- hadaSunRa nın vanındanayrılmadı John Gılmore JohnColtrane ı derınden etkıle- yen \e "Chasing The Train"ın ardındakı ıtıcı gııç olan John Gılmore dan bankası de- gildı Morton Street te bazı geceler. saba- ha karşı 3 sulannda kalkılır \e 4-s saat su- recek bir pro\a ayıne yavaş vavas ısinılır- dı Bu vaşam muzisyenlerın heı an hazır veaçıkolmdlannıgeıekunvordu Buokul. baska okullara benzemıyordu \luzisyen- lenn çoğu bir mısvonlaı ı olduğunun tarkın- daydı Sun Ra her şeyı vapılmasi gerektı- ğı ıçın yapıyordu. pek tazla soıgulamadan Tereddutsuz bıryaşamı olduğu sovlenebı- hr ' Müziği, bir hayat biçimiydi Sun Ra"y ı \ e muzığını anlay abılmek ıçın bıraz da pro\alannın nıtelıkkrıne bir goz atmak gerekebıhr Provalar daha önce de bahsettığımız gıbı gerçek bırerayın nıtelı- ğındeydı Sun Ra pro\alardan once uzun felsef ı konuşmalar vapar ve muzısyenlen- nı daha aydınlık yukseklıklere çekerdı Duygu yuklu ve garıp tıtreşımlerle dolu bılgelığı murıt muzısvenlennı geıçekten sarj eder ve karmasık muzıgı bırden. çok dahakolay algılanabılırbırkurevedonusu- \erırdı Arkestra'vı gerçekten de bir ordu gıbı yonetıyoıdu aslında \luzıs\enlerın mabede kadınarkadaslarını getımıelerı ya- saktı \lkol \e uvus.turiu.uyu da kesinlık- le tolere etmezdı "Imkânsız olan beni çekıyor. Çunku her şe\ denendi \e duma değişnıcdi." Bugune kadaı \rkestra \labirhkte çal- mis Arro-^merıkalı olma\an tek muzıs- yen olduğu ıddıa edılen Salah Ragab ba- kın nasıl bahsedıvor Sun Ra \ la olan bır- lıktelığınden "Sun RaMabiriikteçalmak yaşamımın en unutulma/ ve ruhani tecru- belennden bın\ dı. ^ uz y uze gelmek ve \ a- şamak /orunda ulduğunı alın ya/ınıdı bu. Siyah nıuzıği anlamamda \e yaşamamda hayatı rolu olan iki nıuzisyen tanıdını yaşa- mım boyunca: O^man Kareem \e Sun Ra Sun Ra buy uk bir ustaydı: bir lider, herke- sin anlamakta /orlıık çektığı ağır bir filo- zoftu. Anlattıklannın derın bir gerçeklıği vardı. Insanlar so\ kdikltnni \a reddcrriler \adakaçnlarso\ledıklerinden. Çunku gor- mekten acızdıler Guneş gibi parla\an gerçeği. Guneşireddedebiürmisinu.'... O Duyacaksınız!..' un Ra müzığın, Şeytan- Insan'ın materyal dün\a tarafından kırletılmış ruhuyla sa\aşabılmek ıçın çok kuv\'etlı bir sılah olduğuna ınanırdı. Afrıka. Nıl. Mısır. mıtolojı, astrolojı, bebop. swıng, blues, standartlar, asımetn, kaos, dısıplın. özgürlük \e tüm bu unsurların kendınde-şeyı Sun Ra'nın müzık/felsefesının temel taşlanydı. A fnka, bılım-kuıgu ıle ıç /\ ıçeydı bu MX. müzıLfelsefede Başka dünyalar, başka boyutlar; Afrıka'dan çıkan, Afnka'ya dönen Tann-lnsan-Uzay üçgenı.. Tanrı, Insanoğlu'nu değıl İnsanoğlu Tann'yı yaratmıştı Sun Ra, ruhanı, ., , meselelerden \e dısıphnden (özgürlük dısıplınınden) bahseden ılk çağdaş müzısyendı. Sun Ra, disıplının. ozgurluğün temelı olduğuna ınanırdı. halde niye acı gerçeği reddetmeye yelteni- yorsunuz?" Sun Ra. Salah Ragab'a caz pa- baportunu\ermeklekalmadı Ragab ınya- ^amını kokten değı^tırdı Özgurbıradam- dı Sun Ra Burada kelımelerle anlatılama- yacakbırozgurluktenbahbedıvoruz Garıp gelebılır ama Sun Ra \ a hakdcak olursa- nızdısıplın ozguıluğunharcıydı Evrenoz- güıdu. ama armonı n,ın akıl almaz bir ka- nun hukum -.urmekteydı Ra'nın muzığın- dekı armonı de kut^al sıhırlı bir sistem ta- rafından dıza\nedılmı>tisankı Sun Ra nın muzıgı bir ha\at bıçımıydı aslında Bura- da ozgurluğu bir başka bovutta ele almak gerekır Ozgurolabılmek ıçın hayatın cıd- dıyealınnıasıgerektığınıdusunuyorduSun Ra kuçuk mutlulukîardan buvuk kaleler ınsaedebılmektı mesele Bu korkunç y uk- seklık hissı varatırken kapılarını aralıyor- du Sun Ra'va Sun Ramuzığın Şeytan-lnsarTın nıater- val duny a tarafından kırletılmış ruhuy la sa- va^abılmek ıçın çok ku\\etlı bir sılah ol- duğuna ınanırdı \fnka. \ıl Mısır, mıto- L lojı astrolojı. bebop. svung. blues, stan- dartlar. asımetn kaos. dısıplın. ozgurluk \e tum bu unsurların kendınde-seyı Sun Ra"nınmuzık telsetesinın temel taşlanydı Atnka. bılım-kurgu ıle ıç ıçeydı bu mu- zık telsefede Baska dunvalar. başka bo- yutlar, \fnka dan çıkan, \thka'ya donen Tann-lnsan-Lza% uçgenı Tann. Insanoğ- lu'nu değıl insanoğlu Tann yı yaratmıştı Sun Ra. ruhanı meselelerden \edısıphnden (ozgurluk dısıplınınden) bahseden ılk çağ- da$ muzisvendı Muzisyenlen uzerındekı etkısı o kadar bu\uktu kı. zaman zaman Arkestra elemanlannm kendılennı degıl de Sun Ra M ılade ettıklcrı hıssine kapılırdı- nız Sun Ra disiplının. ozgurluğün temelı olduğuna ınanırdı Eger a\ angard caz dıye bir şeyden bah- sedeceksek soze Sun Ra dan başlamak ol- dukça verınde olur sanırım Sun Ra bu se- natonun kanun kovucusuvdu Buyuk sak- soton ustası MarlonBrowngıbı bırakade- misyene bakacak olursanız -kı Bro\vn bu konuda hemfıkır olan pek çok otonteden sadece bir tanesidır- Sun Ra. Bartok'tan da. Stra\insky den de çok daha bu\uktu Kımılerıne gore de Cago ve Stockha- usen'den çok daha \aratıcı\dı Sun Ra'nm repertuvarı, ulastıgı tonlar, yakaladıgırenklervemuzıkal vız\onunun genışlığı cdz tarıhınde sadece Duke Elling- tonılekıvaslanabılır 1950 lerın ortaların- dan gununıuze dek vapıtları ıncelendığın- de EÎIıngton ın Sun Ra uzenndekı etkısı de açıkça gorulur 1950 yapıını plaklarda. Sun Ra'nın pı- yano teknığı oldukça kon\aıisiyonel hatta soğuktu bıle denılebılır Daha sonralan, çok daha suratlı tempolarda teknığı armo- nık olarak ozgur bir vapıva ka\ uştu Son- ra. gıderek elektronık tusluları daha çok kullanmaya bo\lecemuzıgıne bir sonsuz- luk boyutu kazandırnıaya ba^ladı İşe. pı- yanoyla aynı anda çaldığı bir "celeste" ıle başladı. ellennın altından çok savıda org. elektnkpıyano ve "kla\iolin~geçtı Temel seslen ekoTandırabılen. gezegenler arası sevahat ıle bagdastırabıleceğımız seslen de vokabülennde taşıyan Moog synthesı- zer sankı Sun Ra ıçın dızayn edılmıstı Sun Ra'nın Moog'a yakla^ımı çok ozgun (bıl- dığımız ozgun değıl') \e hayat doluydu Sun Ra, Jimnıy Smith'ın org Charlie Christan'ın da elektnk gıtar ıçın vaptığını. svnthesızer ıçın yapmiştır Fıkırlerı hem pek çok rock topluluğunu hem de elektro- nık muzığın ses menzılı ıle ılgılı olanları dennden etkılemistır Sun Ra'nın muzığının kalbmde bas var- dır Ancak Sun Ra basın armonık degıl rıt- mık oğelerını kullanır muzığınde Perkus- yon aletlennın genış bir bıçımde kullanıl- masi da Sun Ra ıle başlamıştır Bası da. vurmalı biraletı andınrcasına kullanır Bır- den fazla da\ ulcuy u (dav ul setını) ılk kul- lanan da v ıne Sun Ra'dır -\rkestra kımı za- man ıkı. kımı zaman uç davulcu ıle çalar- dı A.rkestra'dakı tum muzısyenlerın vur- malı bir enstruman çalmasını isterdı Sun Ra Ancak davul setının başına yalnızca dav ulcu olanlaı oturabılırdı Buna tek ıstıs- na John Gılmore'du Perkusyon enstruman- larının bu derece yoğun kullanılması \e parçalan susleven sarkılar Dızzy Gılles- pıe'nın Afro-Cuban donemınden bu yana. muzığın ustune çıkan ılk bılınçlı Afrıka- nızm ışaretıydı Zamanında "^eni Muzik" olarak adlan- dırılan hareketın içınde olup da Sun Ra akademısınden geçmemış muzısyenlenn sayısı çok fazla değıldı Marshall AUen. Pat Patrick.JohnGilmore, Ronnie Boykins, Julian Priester. Marion Brm» n. Charles Da- \is. James Sapsulding. Pharoah Sanders. Richard Da\is, Rıchard E\ans. VVHbur \Va- rebu muzısyenlerden ılk akla gelenlerdır Nevv York ta çaldığı sıralarda. Arkest- ra'yla çalmaya gelen mudavımlerden bın deBilly Higgins tı Dahasonra Arkestra'ya katılmış olan John Ore, ^es Montgotnen veBobCunninghamda Vkestrajam'len- ne katılırlardı Sonsuzluk tablolan Sun Ra pek çok çağdaşinın aksıne "gos- pel"muzıgını butunuyledişladı OysaGu- neylı sıyahların tamamına yakını (cazcı- lar) bu muzıgı şu va da bu şekılde muzık- lenne geçırmişlerdı Sun Ra sirtını kılıse- ve dondu ve dının acı dındırıcı etkısını la- netledı Sıyah ınsanlann acı durumlannı kabullenmelen ıçtn bir alettı dın, Sun Ra'va gore Sıvah ınsanlann uyanmaları gerektığıne karar vennce de Chıcago'nun Dogu Yakasrndaknaazlannabaşladı Sun Ra'nın "okulda kahn" mesajı James Brown'ınkınden bıron yıl daha eskıdır Sun Ra'nın buv uduğu ev de pek çok caz plağıvardı ancak Sun Ra nın hatınnda ka- lanlar. muzıgını de derınden etkıleyen Fletcher Henderson'ın plaklanydı Fletc- her Henderson. daha sonra Benm Good- man'ın une kavuşturduğu "svving" stılının temellerını atmıstı Sun Ra. 1946'da Hen- derson'ın sahnesmden bir sandalve kap- mayı başardı 1948 Kasımı'nda. Duces of Swing ıle ılk kaydım gerçekleştırdı O sı- ralarda. Coleman Havvkins ve StuffSınith de Chıcago'da vaşivordu ve Sun Ra şehrın Kuzey Vakasi'nda tam bir ay bu ıkılıyle çaldı VeHavvkıns'ınkanyenboyuncaçal- mayı basaramadıgı tek aranjmanı da Sun Ra y apmıstı 1950'lerde Chıcago'da Bırdland ve Ro- bert's Lounge'da çaldı 1953'te yıne Chıca- go da bir kulupte Rkhard E\ans\e Robert Barry den oluşan uçlusuy le çalarken. John Gılmore kendilerine katılmak îstedı. bıldı- ğımız gıb\ bu caz tanhının en uzun bera- berlıklerınden bırının başlangıcıydı John Gılmore o sıralarda. Art Blakey, Freddie Hubbard v e Miles Davis le çalıyordu Sun Ra nın farklı bir dıl konuştuğunu hemen anladı Ancak neler olup bıttıgını kavra- masi, y ukarıda da bahsettığımız gıbı bir al- tı ayını aldı Daha sonraları Nevv Vork. Phıladelphıa. Mısır. Turkıye. dunyanın dort bir yanı Hı- kây e oldukça uzun buray a sığacak gıbı de- ğıl Muzıgı dınleyın Sun Ra'nın sonsuz- luk tablolanna kulak venn Sureklı degisen polırıtmık bir temel uzerıne oturtulan kat kat dokusal bir yogunluğu banndıran bu tablolar bıze aşına olmadığımız dunyalar- dan sesler taşıyor ve bu tablolar sayesınde bız de. zaman zaman farklı bir gerçeğın bı- ze kapılarını araladığını goruyoruz -Ruhunuzun gozuy ledinky in! Duvacak- sınu!" Türkiye'nin en genç ressamı 15 yaşındaki Filiz Berk Doğutürk, 16. sergisiyle Yapı Kredi Bankası Şişli Şubesi'nde jPicasso'nun 60 ydjbk uğraşı ve büyüyen bir 'çocıık ressam' \HU \\TMEN Ilk seıgismı dort vaşinda dçân Filiz Berk Doğutürk.gende bıraktıgı 11 vıl 1> sergı ve kuçuk vdsinın uyandırdığı sdşkınlıkla basinda t, ıkan bir dosy a dolusu sansasy onel haberle bugune geldı 'Sapı kredı Bankası Şışh Şubesi'nde son yıllarda yaptıgı tuval uzennevağlıbova resimlerını seıgı- leyen Fılız Berk Dogururk buaun 15 vaşinda Oy 1 bırvaşkıbu. Fı'i BerkbuyukolüN lıkladoıt beş a tı vaşlarındayken gordugu ılgının belkı çevreğını gorecek genç sa- natçılara zaten yetennee duyarlı olmavanbırsanat ortamında henuz tam dnlamıvla genç kategonsine gırmedığı ıçın de arada bir verde. bir ara mev sım gıbı duracak Oy sa artık bir 'çocuk ressam' değıl. ama ressam olduğunu du\ u- ıuyor son sergısındekı resimlerıyle Ya da belkı o hep ressamdı' S,aır-yazar Enis Batur. Fılız Berk henuz yedı yaşindayken Sanat Dunyamız dergı- sınde yazdıgı bir vazıda Fılız Berk'ın res- samlığına dahd o gunlerde duvduğu ınancı dıle getıı mıştı "Bu resimlerde belli tanışık- lıklar. tadlar ve hısımlıklaıia karşı karsıva- vız -pek çok usta gozumuzun onunden 0t- mediği için belki de. Bınnde klee'nın. bir başkasında DubufTet'nin ya da C hagall ın parmak izlerini gorebılıriz. İvi de. Fi- Amemka'nın küçük yıldcı Nichita Butı du bugım aJıihlancn <,ok wz ettıren kıi(,uk ıvssam bundan 10 \donce Roınaınadan Uneııka \a polıtık nedenleı le gf\ tden Rvınen hıı uılenın ç<x ıtçtı olan Hhaşmdakı \le\andra 'Nichita Batı sanat pıyasasında '\eni moda' olan Nichita. sanat çevrelennde 'kubizmi baştan yaratacak' kışı olarak gomluvor' Resımlerı en az 100 bın dolardan alıu buluvor Nichita ıle ılgılı goruşler aslında ıkıve avnlmış durumda Kımı uzmanlar kuçuk ressamın şımdıden buyuk bir ressam olduğu göruşunde. kımısı îse şimdılık kesın bir yorumda bulunmanın olanaksız olduğunu vurgulavarak, sanat dunyasının sansasyon peşmde koştugunu ıddıa edıyor Nichita nın en sev dıgı ressamlar da tıpkı Fılız Berk Doğutürk gıbı Pıcassove Miro kuçuk ressamın resimlerıne yansiyan çok zengın bir hayalgucuvar aynca yaşıtlanna oranla oldukça bılınçlı ve kendıne guvenlı "\etışkınler çocuklan kuçuk goruyorlar. Benim tanıdığım butun arkadaşlanmm çok guçlu bir hayalgucu var. zaten onemli olan o hayaigucunu yeteneğe donuşturebilmek." Nichita nın toplumsal olaylara duyarlılığı da Fılız Berk ı getırıvorakla 10 \ aşındakı ressam haberlerı asla kaçırmıyor ve resımlennde toplumsal \e sıyasal olayları kendı bakış açısıyla yansıtıvor liz'in butun bunlardan haberi var mı? \ arsa. onların gızine nasıl olur da bu \aş- ta y aklaşır. y akınlaşnıış olabilır? ^oksa - Filiz'in resimlerını bir yana koyup Kiee vt DubufTet've nıi başka bir açıdan bak- mamızgerekır.'" Bugun belkı haberi var, Fılız Berk'ın Klecden. Dubuffetden. Chagall'dan (en sevdığı ressamlar. Picasso ıle Mim), ama yaratma durtusu henuz hâla onu çocukken yaratmayaıtenkavnaktan gelıyorsankı Ote vandan. \apı Kredı Bankasi'nın Şışlı Şube- sı nde seıgılenen ve uç vıllık bir zaman dı- lımıne sıgan 5()'ve yakın resmınde artık yağlıboyayla oynamaktan zorsunmadığını (1993 y ıl ında y aptığı bir soyleşıde v ağlıbo- yanın kendisine bııaz zor geldığını belırt- mış), tarklı teknık deneylere gınştığını. malzemesıy le (soy leşımız sırasında sordu- ğumuz bu soruy a utangaç bir gulumsemey - le 'mesleksırn' dıvebılecek denlı) sıkı bir ıhşkıye gırdıgını fnrklı anlatımlaı denedı- ğını gosternoı Fılız Berk Gelısımının bir başka noktasi da belkı başından ben ona yol gosteren babasının 'toplumsal olaylannın soyutlaması' dıve nıtelendırdıgı temaları "Kent ve Insan". "Ç ev re ve Insan". "Goç". "Kentin Naroşlan", "General ve \sker", "Ozanlar"."Savaşve Insanlar", "Prototip- ler~, "İşçiler", "Ataturk ve Halkı" \ e hatta "H \BITAT vc Kent Zinesi" resımlen Bunlann otesinde. en genç ressamımı- zın ku>kusuz zengın ıç duny asindakı gelgıt- len yansıtan daha kışısel boyuttakı resım- len var kı "DönuşuırT, "Sevgi", "Eylul", "Dans-."İkiİnSan".-tkiKadın"."İkİE\". "Aile ve Se\gi", "Anne ve Çocuk"" gıbı baş,- lıklar koyduğu bu resımlennde Fılız Berk yaşamı y aşıtlarından çok ötede bir anlay ış- la kav radığını. nasıl oluy orsa bu. resmınde- kı dokudan tırça darbesını vuruşundan. seçtığı renkten deibrme ettıgı fıgurden ız- leyıcıye aktanyor Oy sa y ıllar once \ aptığı resımlerdekı kendısını anlatmak ıçın seç- tığı -ya da seçemedığı- bazı sozcuklerdekı kadar safhâlâ Kuçuk vaşta yaratıcılığa soyunan ve bu- nu protesyonel bir yaşam bıçımıne donuş- turen çocukların ardında. genelde onlara ınanmış. kımı zaman kendı yaşammı da bu yolakoymuş btraıle buvuğubulunuyor Fı- lız Berk'ın arkasındakı ıtıcı guç babası, og- retmen-heykeltıraş Canip Doğutürk. Fılız Berk'ıne denlı yonlendırdığıyolundakıbır soruyu, "Belkivaşamımlaörnekolmuşum- dur ona. Bunun dışında onu kendi haline bı- rakıyorum" dıvor Fılız Berk. artık zoriu bir yolun başında Çocukluğunu gende bırakırken. once hse- y ı bıtırecek. derken belkı akademının yolu- nu tutacak "Harika Çocuk" buy udu Ge- nelde daha yırmı yaşına gelmeden bu yol- dan donen bırçok yeteneklı 'kuçıik res- sam'ın aksıne o \oluna devam edecekmiş gıbı gorunuyor Picasso ya kulak verecek olursak bu yolda ılerlerken çok da buyu- memesı belkı deen ıvısı "18yaşımageldi- ğimde.Mıkelanj gibi resim vapabikceğinıin bilincindeydim artık" demiştı Picasso "Ama bir çocuk gibi resim y apabilmey i oğ- renmek 60 v ılımı aldı~" IŞILDAKVEYELPAZE ATtLLA BİRKİYE 'Motlern' Padişahlar Etık nerde? 'Etık'\m\z kaldı mı9 Boyle bir sorunu- muz ulusça, devletçe, ulkece var mı'? 'Etık'ten habe- nmız var mı'? 'Etık'\n olmadığı yerde paranın tek değer olması çok doğal Paranın tek değer olduğu yerde de 'etık'ten soz edebılır mıyız'? Etık yanı ahlak felsefemız yok, belkı oncelerı bıraz vardı da şımdı hıç kalmadı 'Etık'ı ıkıye parçalasak bı- le yıne elde var sıfır Ne felsefemız kaldı ne ahlakımız • Spor bir moral ışıdır ozelhkle de futbol takımı tut- mak sızın moralınızle ılgılıdır O takımın renklerının sı- ze ulaşan sımgesı bu moralıteyle ortuşur Futbol da bir zamanlar spordu Sportmence oynanan bir spor- du Ama şımdılerde, bir pazar, bir sanayı, alabıldığıne medyatık bir arena ve şıddet, zaman zaman de te- ror Futbolun da guzelhğını bozdular Gunlerdır yalnız spor yazarlan değıl bırçok yazar Fenerbahçelı Oğuz ıle Aykut'un gonderılışını konu- şuyor, yazıyor, eleştırıyor "Futboldan hıç anlamam" dıyen Doğan Hızlan da bu ıkı sportmen oyuncunun kışılıklı davranışlarından dolayı yanlarında olduğunu, yaşamında hep rastlan- tılarla gıttığı futbol maçına bir uçuncu kez gıderse bu- nun, bu kışılıklı futbolcuları ızlemek ıçın olacağını be- lırtıyor Ama "modern padışah" Ali Şen, başkan olduğun- dan ben kulube verdığı zararları bırer ovunç kayna- ğı gıbı sunduğundan bu olayın da buyuk Fenerbah- çe'nın yararına olduğunu soylemekten gerı durmu- yor (Alı Şen, şızofrenık bir "ıktıdar" yotunda Oyle ya, herkesı Lefter Küçükandoniadis ıle Can Bartu'yu da "duşmanlıkla" suçlayınca ış. şızofrenık bir boyut kazanıyor) Fenerbahçe'nın şampıyonluğunda bu ıkı futbolcu- nun çok buyuk katkıları olduğunu soylemek bıle yer- sız Avrupa Şampıyonası fınallerıne katılan ulusal ta- kımın kaptanı Oguz Boliç ve Atkınson gıbı buyuk paralarla alınan ıkı forvetın arasından kendıne ılk on- bırde yer bulan ve en onemli maçlarda attığı gollerle takımını galıbıyete taşıyan da Aykut Ama sorun başka Alı Şen'ın dedığı olacak Ay- kut'un spor tarıhıne geçen Trabzon maçı sonrası de- mecını gostererek bir başkan olarak ovuneceğı yer- de, kızıyor, kınienıyor Çunku herkes, Alı Şen'ın saç- malıklarını değıl de Aykut'un aklıselım, sağduyulu ve sportmence açıklamasını alkışlıyor, ornek gosterryor Kaptan Oğuz ıse, elınden geldığınce medyadan uzak arkadaşlarını dısıplıne eden bir otorıte gorunu- munde Oynadığı futbolun estetık guzellığıne ve ta- kıma yararlarına zaten Parreira da ovguler duzuyor ve "Verdığı paslarla şampıyon olduk" dıyor Bu ıkı futbolcunun başanlanna soz etmek olanak- sız efendılıklerıne sportmenlıklerıne de Sorun, Do- ğan Hızlan'ın altını çızdıgı 'kışılık'te Şampıyonluk ' şolenınde" elınde mıkrofonuylaas- solıstler gıbı "şov çeken" Alı Şen'ın boylesıne kışılık- lı futbolcuları ıstememesı doğal Çunku o kendıne Berlusconi'nın alaturka versıyonunu ornek alıyor Hıç şaşırmayın, bir sure sonra polıtıkaya atılıp baş- bakan bıle olur Mutlak bir otorıte kurmak ısteyen Alı Şen, kaptan Oğuz'un takım uzerındekı dretplıne edıcı otoritesıne katlanamıyor Oysa Fatih Terim, ulusal takımda Oğuz'un takım uzerındekı "a^aöey"lık otorıtesını, motıvasyona doğru yonlendırıyor boylesıne bir oto- rıteyı olumluyor Alı Şen de Turgut Özal gıbı tam bir "çağdaş Mak- yavelıst" Onune gelenın uzerıne basarak çıkıyor, ama basarken bir yandan da kaçınılmaz olarak ken- dı sonunu hazırhyor Bence Fenerbahçe şampıyon olmuşsa Oğuz gı- bı, Aykut gıbı futbolculann motıvasyonuyla ve de ote- kı futbolcuların başarılarıyla olmuştur Hem de Alı Şen'e karşın olmuştur, kımı fanatık seyırcısıne karşın olmuştur Onumuzdekı yıl Fenerbahçe'nın bu anlayışıyla ba- şanlı olma şansı az Aynca tum kupalan toplasa ne olacak? Kupayı kaldırmak hoş ve guzeldır, bir yıl bek- lenen mutluluk ve sevınçtır, ama sporda onemli ol- ması gereken, sportmence mucadele etmek, ışınızı kendı kuralları içınde hakkını vererek yapmaktır. Tuttuğunuz takım şampıyon olur ya da olamaz, bu çok onemli değıl Onemli olan takımınızın renklerının sızı heyecanlandırması. moral vermesıdır Bu bir "ah- lak" sorunudur aslında, ama takımınızı boylesıne etık'ten yoksun seksen sonrası mantar gıbı bıten "modern padişahlar" yonetıyorsa o zaman o renk- ler babanızdan kalan aıle yadıgarı bir anı olarak bel- legınızın bir koşesınde duruvenr Yureğınızdekı ıse burukluktur • Doğan Hızlan ın Oğuz ıle Aykut'u ızleme çağrısına ve oğlum Arda'nın Istanbulspor'un onumuzdekı se- zon kombıne bıletlerını alma onerısıne katılmamak el- de değıl arkadaş YAYINEVİ NDEN KriAP DOSTLARJNA BUYUK BİR ARMAĞAN DAHA' UYGARL1ĞIN SEYİR DEFTERİ Doç. Dr. Çaglar TUNCAY 1. Hamur • 293 sayfa • 35O.OOO.- TL (Server Tanilli nin Önsözü Ue) Ni DEDILEK? TUrgut Özakmtui; tızan bıle yaptıgmm tam farkmda değıl galma Buyuk olay Son 10 yıldır okuduğum en yararlt, en neşeh eser Über Ortayh: Uygarlık tanhı sadece tanhçılerm kalemme bırakılamayacak kadar cok yonlu bir daldır Hemen her daldakı aydmm hukukçu, fmkçı ıtiısatçı, şehıra ve fılozof olarak bırer uygarlık tarıhı kaleme alma\ar\ gerekır (istelık uygarlık tanhfen tercumealıkle de halledıleb lecek bir ış değıldır, hatta tehlıkelıdır Çunku her halkm, her coğrafyada yasayan toplumlann, uygarlığı kendı açılanndan yargıya ç->kmelen gerekır Bu nedenle bir fizıkçı meslektaşımam yazdığı bu lygarlık tarıhını kutiuyona Server Tanilli: Kıtap buvuk dogrularm altmı çızerken msanoğlunun attığı dev adımlan sıcaak bir oyku havasında anlatıyor ttzanma fizıkçı yanı bir bıhmadamı bu sıfatmdan gelen cıddılık de var anlatımmda Anlatı" turune bir katkı olarak da bakabıhrsımz kıtaba tızar başlarda bir yerde "kevıf, zevk ve haz ıçmde yazıldı dıyor eserıyle ılgılı olarak, oyle de okunuyor doğnısu Okuyunuz sa de goreceksınız Halil Kırbıyık: Bir astronomı profesonı olarak astronomı de otekı bılımlenn bılımler ıle sanalın, sanat ıle yaşamın, yasam ıle de astronommm boylesıne ıçıçe anlatıldıgı bir kılabı basılmadan once okuduğum ıcm mutluluk duydum Ayfegül Yûksel: Dogabılımlen oğrencısme msanı, ınsanbılımlerı oğrenasıne dogayı sevdıren keyıflı bir anlatımla yazılmış mutlaka okunması gereken bir {alısma a r k a d a Ş YAYINEVt Mıthatpas» Cad. 2S *CD Yenışthir / ANKARA Tlf : 434 46 24 (4 H») . FikS : 435 60 57
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle