28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 1996 CUMA Dr. Levent Kutlu 'îşkence artık daha bilimser Turkı\e lıisan Hakları \aktı na(TİH\ )baş\uran ışkence kurbanhnnı tedavı surecını başlatan hekımlerden Levent Kutlu ışkente bulgulannı saptamada gelışen vontemlere karşılık ışkenı-ecılenn de artık "daha bilimsel vontemlerle çalıştıklarını" anlattı 3 \ ıldır kullandıkları yenı vontemlerın vardımıvla yıllaronce >apılan ışkeiKev ı de saptavabıldıklerını sovleven Kutlu Adlı Tıp Kurumu nda ışkeıue kurbanlanna rapor hazırlanııken "*Gi\in, swun" dcmekten oteve gıdılmedığınt sav undu Kutlu gozlemlerını \e îşkencenın saptanmasinda gelişen son vontemlerı aktardı - İşkencenin saptanmasında kullanılan veni \ontemleri anlatır mısınız? - lşkenı.enm uzerınden çok zaman geçınesine karşın bunu saptamava ba^ladık Ornegın aıadan 10 \ıl geçse bılc talaka\ ı kcmık sıntıgratiM \aparak anlavabılıvoruz Kemık travına sonrası bunu bır uvarı olaıak algıla\aıak kendını teda\ ıve başlıvor - Flektrik işkencesini saptamada \eni bir \ontem \ar mı. 1 - Deııden bıvopsı alarak patoloıık ınceleme ıle elektrığın spesıtık bulgulannı vakaiavabıhvoruz Bunu 3 senedır \apıvoruz Elektnklı ışkenı.emn dende varattığı lezvon I hafta ıçınde vok olu\or \ormal muavenede anlaşilmaz ve kanıtlanamaz duruma gelıvoı Aına derıden alınan bıvopsivle daha uzun zaman sonıa da bunu anlavabılıvoruz Demırle vapılınişsa bunu bıle anlavabılıvoruz - Adli Tıp Kurumu raporları nasıl dûzenleni\or? - Malıkemede geçerlı olan •\dlı Tıp raporları Anıa Fılistın askisina alınmiş bır ınsanın omuzlarındakı morluk bırkaç gun ıç'nde geçıvor Geçınce bunu Adlı Tıp ın vontenılcrı\le saptamak zoı Ama bız F\1G vaparak 1-4 hatta geçmış oKa bılc anlı\oıuz \vni_a teda\ının \e muavcnenın masraiını ustiendıgımız it,m mağdur masratı odemek zoıunda kalımvor Bızım raporlarımız bılıınsel vontemleıle \apıldığı ıçtn ukıslararası d'izevde daha geçerlı olu\or Adli Tıp'a alternatif - Bu vontemlerle rapor hazırlıvor musunu/.' - Adlı Tıp a alteınatıl rapor Izmırde duzenlemvor Mağdur TtH\ ve geldığınde eğer rapor ıstıvorsa Tabıp Odası'na dılekçe \en\or - Bu teda\i \e bulgulama yontemleri. işkence biçimlerini de etkilhor mu? - Işkencecılerde daha bılımsei çalışmava başladı Orneğın artık elektrık \enlenlerde daha az lezvona raatlıvoruz Hangı surede ve hangı akınıla lezvon oluştuğunu oğrendıler Askıda da ov le Eskıden daha uzun tutarlardı \e lezvon oluşuıdu Şımdı daha az tutuvor olmalılar Lez>on oluşturmadan ındırıvorlar Falakav ı da çok azalttılar. çunku çok kolav saptanabılıvor Sık kullandıkları bırvontem. araba lastıgının ıçıne oturur şekılde sokup elleıı avakları bağlamak ve gozunu kapatarak dov mek - Daha çok hangi işkence \akalangeli>or? - Elektrık verılmışse dığerlerı de vapılmiş oluvor Askı bıraz daha az uvgulanan bırvontem Kaba davak hepsmde var Klatnıa voğun Bazısinda vantılatoı tutuvoılar bazisinda soguk zemıne vatmvoılar Kurutup tekrar ıslatıvorlar Geçen vıl vaz av larında Tansu Çiller ın "\letleri kaklınn" açıklamasindan sonta elektrık çok azaldı Tek avak uzerınde durdurnıak. tek parmakla saatlerce duvara davandırnıak - En çok hangi işkence vontemi insanlan etkilivor? - Erkeklerde genellıkle penıse elektrık verılmesı Eıkekler bundan çok koıkuvorlar ve ılk sordukları şey. eıkeklıkleıını vıtırıp Mtırmeveceklerı oluvor HABERLER D ü n y a d a v e T i i r k i y e ' d e i ş k e n c e / 4 Zaliıııiıı ıııiDi\eti yokDünyada yapılan taramada Zaire'deki 'kahvaltı'nın kurbana kendi idrannı içirmek anlamına geldiği ve Şili'deki işkencecilerin kendilerine 'doktor' denilmesinde ısrar ettiği belirlendi ECETEMELKLRAN ANKARA-Kanada'dakı Ottavva Unıver- sıtesi Knmınolojı Profesoru Ronald Cre- linsten ın butun dunya ulkelerını kapsa>an araştırması nasıl ışkencecı olunduğunu ve ışkentecı eğıtımını ırdelerken işkence çe- şitlerı ve ışkence jargonu konusunda or- neklen de ortaya kovdu Hollanda Insan Hakları Enstıtusu'nun (SIM)Cumhuri>et'eaktardığıaraştınnaya gore Perulupolıs. "ikinciligdefiıtbolojna- mak" ıçın. Polonyalı polıs. -işyerie\ine>a- kın olsun" dı>e ışkencecı oldu Dunva işkencejargonunda vapılan tara- mada Brezıl\a"da "Özgürluk He>keli" dı- >e adlandırılan vontemde. çıvıler ıızerıne çıkarılan kurbanın elıne venlen ağırlıkları kaldırması ıstenıldığı ortaya çıktı Zaire'deki "•kah»altı"'nın kurbana kendı idrannı ıçırmekanlamınageldıği veŞılıde- kı işkencecilerin kendılenne "doktor" de- nılmesınde ısrar ettığı de arastırmada belir- lendi İşkence dilindeki kara mizah Arastırmada. nkence dılındekı kara mı- zah ve acımasız !?akalar ıçın Brezılyalı bır işkence kurbanının anlattıklan ornek verıl- dı "İşkenceciler elektrik şoklarını \erip darbelerini indirirken kendi aralarında şa- kalaşı>or ve atçılık ovnuvorlardı. Bir >an- dan da Biıieşnıiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi'niokuvorlardı. IştCjimdı bıldır- gev ı uvgulamanın zamant' dtrken benipa- pagan tunegine bağlıvor. bir vandan da be- denimdeki kabtolan sıkılaştımoriardı."' işkencenin. ulkelere gore tarklı takma adlannın sıralandıgı arastırmada **ça> par- tisi, tostlu çaj partisi" adlannın kulldiııldı- ğı ışkencecı jargonun genellıkle tıp. ye- mek va da tarıh gıbı alanlara gonderme >aptığı anlatıldı Zaire'deki işkence seans- larındakı aşamaların bujargona gore adla- rı >o>le sıralanıyor Türkiye însan Haklan Vakfı psikiyatristi Sezai Berber 'Işkenceci, otobüsteki adam' TİH\ ">ebaşvuran işkence kur- banlanna psıkolojık danışmanlık vapan ve psikıvatnk vardımda bu- iunan psıkıvatnst Sezai Berber. ın- Nanların ışkenceye "alışarak" kat- landıklarını anlattı Kadınlann ışkence>e daha dav a- nıklı olduklannı sovleven Berber. "Kadınlar. inandıkİarı konularda kararlı tutumlannı daha uzun za- mana \a\abili\orlar*1 dedı "Insa- nın o/de ijiolduğuna" guvenen kı- şılerın işkenceden çok daha fazla zarar gorduğuııu sovleven Berber. "Kendini işkence>e hazıriamak miımkun değir dıve konuştu Berbeı ışkenceden sonra psıko- lojık ve psıkıyatnk vardım ıstemıv- le yapılan başvurulardan edındıgı gozlem ve ızlenımlennı Cumhuri- >et e aktardı - Hiçbir işkenceci ile göruştunuz mu? - \akıf kanalıyla ya da bu kım- lıkle degıl Derın olmavan bır go- ruşmede. vaptıklarından rahatsız olduklannı belırttıler Sonuçta on- larda bu havatın ıçınde Işkencecı. Kafdağı'nın ardında yaşavan zeba- nı degıl. belkı otobuste \an vana durduğunuz adam - Kadınlarla erkeklerarasında iş- kenceden etkilenme duzeyi olarak bir karşılaştırma vapmak olanaklı mı? - Benım bırevsel gozlemım ka- dınlar sankı daha davanıklı Belkı yaşam bıçımlerınden dolavı Ka- dınlar bılımsel olarak bedenen da- ha davanıklı Kadınlann işkenceyıalgı|a>ışbı- çimlerı de tarklı Cınsel ıçenklı iş- kence tecavuz cop sokma. çıplak bırakılma kadınlan erkeklerden da- "Kahvaltu kurbana kendi idrarı içirilir; oğlen venieği. sistemli olarak kurbanın umuzlanna vurulur; shah rvjirıı, kurbana vemek \e su verilmez." Araştırmavagore. Kolombıva'nın işken- ce jargonunda "ıslak denizaltı" kurbanın başını suda tutmavı anlatırken "ızgara" kurbanın metal bırvatağa\atırılarake!ekt- rık verılmesını ıtade edıvor !>ılıdekı işkencecilerin "dokfor" olarak çağırılmakta "ısrar ettiklerinin"* sovlendı- ğı raporda. kurbanın varı yatardurumda ve korunmazsız bıçımde dovulduğu masava da **ameli\etmasasrdenıldığı kavdedıldı Şılı işkencejargonunun dd orneklendırıl- dıgı araştırmada Şılılı iş- kencecilerin ıslak eldıven- lerle kurbanın ıkı kulağına bırden v urduğu ve genellık- le sağırlığa yol açan teknığe "telefon" denıldığı belırlen- dı Brezılya'da vavgın ola- rak kullanılan "Ozgürluk He>kdi"adlı ışkenceyonte- mınde. kurbanın sıvrı çıvı- ler uzennde durdurulup elle- rıne ağır tısımler verıldığı ve bunları >ukarı kaldırma- sı istenıldıöı belirlendi ha çok rahatsız edıvor Ancak kj- dmlar. ırıandıklan konularda karar- lı tutumlannı daha uzun sureye ya- vabılı>orlar Belkı de işkencecilerin çoğu er- kek olduğu ıçın. kadınlann dunva- sinı anlanıak daha zor oluvor - İşkence> i nasıl anlatıyorlar? - İlen derecede sjşkınlık )aşı>or- lar Ilk donemden çıktıktan sonra ı- kı tarklı tutum gorunuyor Bazıları bu olayın değışık vonlerını tazlaca konuşuvorlar Bazıları da hıç konuşniınorljr Fazla konuşaıı kışide. işin duvgusal boyutunu yakalamak zanıanla sağ- lanıvor Daha az konuşan ve yal- nızca gonışmede ışkencev ı anlatan- da ıse daha fazla duygusal tepkı ve katılım bulabılıvoru7 Bır kısmın- da da "izolas\on" dedığımız bır sa- \ uııma nıekanızması oluşuvor Acı- larını ve sevınçleıını gostermeme veya koreltme gıbı 4 îşkence9 politik bir uygıılama 9 TIH\ Baskanı '\a\uzOnen. ış- kencenın Turkıve de polıtık bır uy- gıılamaolduğunubelırterek herşe- ve karşin işkence>ı engellemenın miımkun olduğunu so> ledı Onen. sorulamızı şov le vanıtladı - İşkence>i engellemek gerçekten olanaklı mı? -Olanaklı Bubırsıvasıprogram Dev let va da dev letın bazı organla- n y a da hukumet bır takım duşman- lar tanımlıvor ve oduşmanı vok et- meye yonelık progranılar vapıvor İşkence. faılı meçhul de bu progra- mın parçalan Dev lete duşman kav - ramını yaratanlar ve buna gore ha- reketedenler, buvaklaşımlarınıde- ğıştırarlerse işkence de bıter - Si>asi dengelerden bağımsız ola- rak dev let kav ramıv la işkence ara- sında bir nedensellik bağı var mı? - Işkencev ı varatan mekanızma bır butun Sıvasi partılerı. parla- mentovu vanzı sistemını. devletın dığer kurumlannı sorumlu olarak ılgılendıren bır şekılde bakmak ge- rek İşkence. Turkıve de. ozunde polıtıkbıruygulamadır Turkıve'de. dev let kendını korumak ıçın butun "kutsal" değerlerıvle her zaman karşımızdadır Devletyalnızişken- ce >apmaz. ınsanoldurebılır. insan- lan evınden edebılır. kovlen yaka- bılır ve sııreklı ve sistemli olarak ınsan oldurebılır Genelkurmav Başkanı İsmail Hakkı Karadavı. Gunevdoğu'da 30 şehıt vermev ı do- ğal karşılıvor orneğın "'Oleceğiz, çaresi vok. olmeden olrna/" dıyor Turkıve'de sıstem bır butun olarak ınsanı zaten teda etmış - İnsan hakları savunuculuğu vapmakoldukça guç. Si/in de kork- tuğunuz zamanlar oluvor mu? - Bır sabah kontak ahantannı çe- v ınrken arabanın patlayacağını ka- bul ettım Bunu kabul etmeden ol- muvor [şkencecinin işe giri^i Crelınsten'ın araştırma- sında işkencecilerin 4 vol- danyaratıldıgı anlatıldı Ra- porda bınncıyol orduyada polıs orgutu ıçınde "elit" bır bırım oluşturulmaM ıkıncı vol "dogrudan çağn" ola- rak olarak gosterıldı 2 yontemı besleyen kay- nağın aşağı sinıttan. eğıtım- sız ve rejıınle avnı ıdelojıvı pavlaşan aılelerın genç yaş- takı çocukları olduğunun soylendığı raporda. kaçırıl- maya benzer bır çağnya or- nek olarak Nıkaragualı ış- kencecının ışe başladığı do- neme ılışkın ıfadelerıne yer verıldı "Birçok kez oradan kaç- ma şansım olduğunu kabul edivorum. ama vapnıadım. Orada kalmak. ailenıin vanı- na donmekten daha eğlence- livdi. Beni kaçırdıkları doğ- ru, o zaman onlann gucunu hissedivorsun. Bu zaten bir izlenim veriyordu. Gerçek- ten heyecanlanmıştım." "Beklenmedik şeyler bul- ma he>ecanı" olarak tanım- lanan 3 volun -ironik" ola- rak nıtelendığı raporda şu •orneklerever verıldı "Honduraslı işkenceci, önceleri «o/altı memuru ola- rak çalışıvordu, ancak gece işi onu ailcsinden a> ınvordu. Bu nedenle bir gunduı işi ta- lep eden memur. işkence bi- rimine tavin edildi. Poloma- lı bir deminolları polisi de evine yakın bir iş istemesi üzerinee\ ine tek >akın çalış- ma >eri bir işkence merkezi olduğu için işkenceci olmav ı kabul etmişti. Bu ornekler içinde en ilginç olanı da Pe- rulu işkenceci. Perulu polis. 2. ligde futbol o\ nav abilnıek için gi/li senisin işkence bi- rimine geçti." BİTTİ YAZI /ORHAN BİRGİT Oncekı gun 1 Mayıs kutlama- larını yıne kan ve olumle orten, onune gelen ışyerıne. araca sal- dıran terorun ışçı sınıfıyla da emekle de uzaktan yakından ılışkısı yoktur Televızyonlar Kadıkoy Ala- nı'nda estırılen tedhışın ardın- dan, tum dunyadakı 1 Mayıs kutlamalarına da yer verdıler Sadece onlardakı ve bızdekı bu goruntuler farklı toplumlar- da 1 Mayıs ıçın alanlan kapla- yan etkınlıklet ıle Istanbul'da tezgâhlanan teror senaryoları- nın arasındakı genış uçurumu ortaya koyuyor En kapıtalıstınden, tekrar ayağa kalkmaya hazırlanan sosyalıst hareketlere kadar, 1 Mayıs ıçın alanlara çıkanlardan hıçbırısı maskelı değıl, sopalı degıl bozguncu ve terorıst hıç değıl Oysa, o ulkelerde radıkal goşıst orgutler de var, terorle ıç ıçe o'anlar da Ama o ulkelerde orgutlu halk kesımlerı de var, bılınçlı ışçı sı- nıfının temsılcısı olan sendıka- lar da Turkıye, 198O'lı yıllara dogru, bata çıka bır ışçı sınıfı bı- lıncını yerleştırıyordu 1960 Anayasası'nın getırdığı haklar- la sendıkalar, en solundan sa- ğa doğru ama yureklerındekı ışçı olmanın. emekten yana ol- manın ulusal gelırın adaletle dağılımının ne olduğunu bılme- nın gereklerı ıçerısınde yetışıp olgunlaşmak uzereydı 12Mart 1972 darbesını de, 12 Eylul 1980 baskınını da planlayan guçler buyuyup yetışmekte olan bu fıdanı kırıp atmak ıçın Terörü Üreten Ortam bır dızı provokator yetıştırdıler Sendıkaların, kooperatıflenn or- gutlenmış btr sosyal demokra- sı ıçın en onemlı guç olduğunu bılenler 1 Mayıs Bayramı'nı bı- le Turk ışçısı ıçın çok goren boyle bır bayramın kutlanması bılıncının gelenekleşmesınden apaçık korkan, urken kımseler- dı Bu kımselere en buyuk des- tek, sınıf bılıncıne ulaşmanın onemını kavramadan ışçı lıder- lığıne soyunan kımı sozde sen- dıkacı ıle onlara arka çıkan sah- te devrımcılerden geldı Bu ıkı grubu one surmeyı başaran ka- ranlık guçler 1 Mayıs 1977'de Taksım Alanı ndakı katlıamı oy- lesıne ınce aynntılarla planladı- lar kı aradan geçen bunca yıla karşın bu kathamın perde gerı- sını belgeleyeöılen olamadı Ama o tur karmaşalar ve kat- lıamlarda dokulen kanlar. 12 Eylul darbesının başlıca daya- nakları arasına gırdı Darbeden sonra başta Dev- rımcı işçı Sendıkaları Konfede- rasyonu'nun (DİSK) lıderlerı ol- mak uzere kımı sendıkacılar ve polıtıkacılar tutuklanıp işkence gorurken, onlann yargılandıgı salonlarda aıle bıreylerıyle go- revlı gazetecıler dışında hemen hemen bır tek ızleyıcı gorulme- dı Salt o goruntu bıle, orgutsuz toplum olmanın belgelı kanıtla- rından bırısıydı 12 Eylul Ana- yasası nı hazırlayanlar 1980 oncesı 1 Mayıs kutlamalarına bol bol gondermeler yapıp ışçı haklarının ıçlerını boşaltmayı, orgutlu sendıka modelı yerıne kâğıttan kaplan sendıkacılığı one surmeyı yeğledıler De- mokratık kooperatıfler yerıne gostermelık kuruluşları one çı- karttılar Taşeronlaşma toplu- sozleşmeye bındırdı Emegın en yuce değer olduğunu soy- leyenlerın karşısına "Safsatayı bırak, bılgı toplumu olmanın avantajina bak" sloganıyla çı- kıldı 1 Mayıs 1996 kutlamalarının Fransa'dan Japonya'ya, Rus- ya'dan Kuba'ya kadar buyuk kuçuk tum ulkelerde olaysız kutlanmasının karşısına dıktığı- mız kanlı Kadıkoy Iskele Ala- nı'ndakı goruntuler, sol adına, ışçıler adına o alanlara surulen maskelı, unıformalı, aslında korporatıf faşızmı çağrıştıran kı- mı goruntulerın bolucu orgut- lerın hazırlıklı ve bılınçlı provo- kasyonudur Bugun 3 Mayıs 1996 O provokasyonları tez- gâhlayanların ulaştıkları ılk so- nuç, Kadıkoy Alanı'nda olen yaralanan ınsanlarımızın, kırı- lan dokulenlerın, ulke gunde- mınden Tansu Çiller olayını ge- rıye ıttırmelerı olmuştur Taşı, sopayı kullanan kırıp dokenlerın onemlı bır bolumu ışsız, bır bolumu de 8 467 000 lıralık burut, 5 641 000 lıralık net asgarı ucretle bır ay geçınme- ye zorlanan ve her gun karşılaş- tıkları bunca olay ıle toplumda patlama çızgısıne ıtılen kımse- ierdır Devlet devletse, gozaltına alı- nanların meslek gruplarını yan- sız bır sosyal araştırmanın bu- yultecı altında değerlendırerek soruşturmayı değerlendırmelı- dır Bayram sonrasının polıtıka tartışmalarında Çiller aılesıne bu tıme-out'u sağlayanların kımlere hızmet ettıklerının tek orneğı de değıldır bu planlı olay Partıler arasındakı tartışmaların darbe getıreceğı soylemlerının gundeme surulduğu bır sırada, demokrası dışı çağrışımlan da yenıden başlatmaya yol aç- maktadır 1 Mayıs 1996'da Kadıkoy'de ıçlerı boşaltılmış sendıkalar ye- rıne bılınçlı ışçı orgutlerının tem- sılcılen çoğunluk sağlamış ol- saydı mıtıng kursusunu bu ka- dar ucuz ele geçırmeyı. kımı bo- lucu ve kışkırtıcılar ruyalarında bıle goremezlerdı Guçlu ve orgutlu sendıka mo- dellerınden korkanların bu tu- tumları suregelırse, bır gun ış- yerlerınde de bu tur kışkırtma- larla ışverenlerden avanta ko- partmayı meslek edınen radı- kal uçların mafya ıle ışbırlıgı et- mış çetelerı boy gosterecektır Istanbul'un yenı Valısı'nın de Emnıyet Muduru'nun de Içışle- rı Bakanı'nın ve hukumetın de bu olan bıtenden başarısız çık- tıklarını soylemelıyız Gerçı ılk bakışta bu olay ıle ıl- gılı goruntu, polısın 1 Mayıs kut- lamalannı hoşgoru ıle ızleyıp şıddete başvurmaktan kaçındı- ğı ızlenımını vermektedır Baş- bakan'ın da Istanbul olayını ya- kından ızleyıp devlet guçlerıne devamlı olarak serınkanlı dav- ranmalarını soyledığı bu ızlenı- mın pekıştırılmesı ıçın kamu- oyuna duyurulmaktadır Halkın elbette 1 Mayıs ıçın gosterıde bulunma hakkını kul- lanmasına, devlet serınkanlı bır yaklaşımla yardımcı olacaktır Ama o toren ıçın tıpkı 197O'lı yıllarm kanlı pazar olayı gıbı tor- nadan çıkmış bınlerce sopa ha- zırlanırken, kımı yasadışı orgut- ler faşıst bırlıkler gıbı, bır ornek gıysılerle gıydırılır uygun adım yurume egzersızlerı yaptırılır- ken bunca yasadışı dovız ha- zırlanıp kent varoşlarından Ka- dıkoy Alanı'na getırılırken, dev- let guçlerının habersız olmasını duşunmek mumkun değıldır Şayet sıyası ıktıdar 1 Mayıs kut- lamalarının ılla bır bela getırece- ğı duşuncesını yurttaşlarının bı- lınçaltına yerleştırmek ıstemı- yorsa, o alanda toren yapma hakkını kullanmak ıçın her turlu yasal ıznını alan, sılahsız ve sal- dırısız toplumları serserı guru- hundan korumasının kendısıne duşen gorev olduğunu unut- mamalıdır Oyle değıl mı parlamento- muzun sus çıçeğı olmaya ken- dılerını adamış gorunen sol par- tılen'? BIR BAKIMA [ SERVER TANİLLİ Kendi Adım Koymak... Simone de Beauvoir, olumunun 10 yılında anılı- yor Kıtaplarından çok once kışılığı ıle etkılemıştı bızle- rı Daha gencecık bır kızken, aılesının dayattığı katı kalıplara karşı çıktığını bılıyorduk, ona, Sartre'ın ar- kadaşı olması eklendı Ikıncı Dunya Savaşı ertesın- den başlayarak gozlerını kultur dunyasına çevıren genç kuşaklar arasında bır Tanrı gıbıydı Sartre, onun arkadaşı da -ıster ıstemez- ılgı odaklarından bırı ola- caktı 6O'lı yılların sonlarından kalkarak eserlerı çevrılme- ye başlandı Romanları, ozyaşamını anlatan kıtapla- rı, denemelerı O denemelerden en unlusu, Ikıncı C/ns'tır 1949 yılında yayımladığı bu tanınmış eserınde, ka- dınlan, onlann gerı plana ıtılışlennı anlatır Beauvoir Yazara gore, kadının doğasından değıl, tanhten ılen gelen bır durumdur bu Tarıh boyunca, "kozmolojı- ler, dınler, boşınançlar, ıdeolojıler, edebıyatlar", ya- rattıkları kadın ımgesıyle, boylesı bır ıtılışı hazırlayıp durmuşlardır Ve Beauvoir buyuk bır cesaretle yaptı- ğı çozumlemelerden yola koyulup, bu mıtosların kar- şısına. kadınlann ''yaşadıklarıdeneyımı", "bahtsızlık- lannı ve şanslannı, kaçışlarını ve gerçekleştırdıklen- nı" çıkanp ortaya koyar Yetmmezbununla "Kadınındoğası", "ebedıkadın" dıye adlandırılan şeye de karşı çıkar Cınsler arasın- dakı farklılıklar toplumun yarattıklarıdır, doğadan gel- mezler onun unlu formuluyle, "Kadın olarak doğul- maz, kadın olunur'" >_ Ne yapılacaktır pekı? Başta kadın kendısmı her an gozetleyen ve adım adım arkasından gelen "yabancılaşma" tehlıkesıne karşı mucadele etmek zorundadır. burjuva uygarlığı çerçev^sınde ozgurluğunu gerçekten kullanabılme- sı aklın alacağı bır şey olmasa da, kurtuluşu bu mu- cadeleye bağlıdır yıne de Kadın hareketının bugun de kutsal kıtaplanndan bı- rıdır bu eser Simone de Beauvoir ıse hele hele kadınlann unut- mamaları gereken ve unutmayacakları da bır ad Sız tarıhın cılvesıne bakınız, Turkıye'de kadınlar, kendı kurtuluşlarının onune gelıp dıkılmış yığınla en- gelle savaşırken, ozellıkle şu son yıllarda, dıncı ıde- olojının -aynı zamanda- "kadının doğası"na da getı- rıp bağladığı bır alay abuk sabuklukla karşı karşıya- lar Işın daha da uzucu yanı, hemen hemen butun Or- tadoğu dınlerı gıbı bır "erkeklerdını"olan Islam'ın ka- dına bıçtıgı "ıkıncı sınıf ınsan" statusunu, yığınla ka- dının "Cenab-ı Zulcelâl'ın emn" deyıp kabullenme- lerı ve ortalıga dokulmelerı Elbette "kadının doğası"ndan ılen gelmıyor bu ter- sıne bılınçlenme Ama gerçek şu kı, ulkemızde kadın- lann kurtuluşu hareketı daha da çetınleşmıştır şımdı Dun, "çokboyutlu" ıdı kavga, bugun dunkunden de fazla 1 Bu sureçte gerıcılığe karşı, kadının emeğıne, be- denıne ve geleceğıne sahıp çıkmasını destekleyıp susturucu yanıtlar getıren eserienn oynayacağı rolu de gozardı etmemelı , Onlardan bırı şu son aylarda yayımlandı Fatmagül Berktay'ın. Metıs Yayınlan'ndan çıkan Tektanrılı Dınler Karşısında Kadın adlı kıtabından soz etmek ıstıyorum Eser ataerkıl sıstemın ortaya çıkıp kurumlaşması surecınde, Ortadoğu'nun tektanrılı dınlennın, ozellık- le de Hırıstıyanlık ve Islam'ın, kadının ıkıncıllığını do- ğal gorup onun bedenı uzerınde toplumsal denetıme gıdılmesını ve bu denetımın en somut gostergesı ola- rak da ortunmeye zorlanmasını "meşrulaştırma" ça- basını pek cıddı bıçımde gozler onune setıyor Aydınlattığı başka onemlı sorunlar da var kıtabın Kadınlara duşen nedır bu ortamda"? Kendılenne dayatılan tanımlara karşı çıkmak, ya- zarın deyımıyle "kendı adım koymaya cesaret et- mek 1 " Gunumuz Islam dunyasında, kımı ınanan kadınla- nn dının daha eşıtlıkçı bır yorumu uğrunda verdıkle- rı mucadeleyı -kendı ıçınde- tutariı da gorse şunu ek- lıyor Berktay "Fanatık Islamcıları ve koktendıncılerı tutahı savlardan çok, şenata koşulsuz sadakat ılgı- lendırmektedır Laık topluma olan nefretlennın kay- nağı da ışte budur Çunku bır toplum derınden laık- leştıgınde bır cınsın otekı uzerındekı ıktıdan, en de- ğeıiı meşrulaştırma araçlarından bırım yıtırır Iktıda- rın tanrısal dayanağı ortadan kaldınldığında, erkeğın kadın uzerındekı 'doğal' ustunluğu efsanesının yıkıl- ması yolu da açılmış olur." Fatmagül Berktay, yazdığı kıtapla, bu yolu açan- lardan bırıdır bugun, "kendı adım koyma"da goster- dığı cesaretı ornek edıneceklerın sayısının hızla arta- cağına ınanıyorum Kadının kurtuluşuna dev bır katkıdır bu eser. KI SA KISA...KISA KISA...KISA.. • İzmir Kmnıvet Muduıiuğu'nde gorev li bir polis memuru. Borno\a'da kimliği belirlenemeven uç kişi tarafından kaçınldı. \sa>iş Şube Mudurlüğıi'ndc gorev li Celal kınmşakioğlu'nu kaçıranlann. polis memurunun uzerinde bulunan silah ve kimliğini aldıktan sonra kaçtıklan bildirildi. B Cankava Cınnah Caddesi nde geçırdığı trafık kazasında olen eskı > OK Başkanı Ihsan Doğramacı'nın kardeşı Sadıve Doğramacı Çelebı'nın cenazesi dun Ankara'da toprağa venldı • İzmir'in Tire ilçesinde ee/aevinden iki mahkûm flrar etti. Cezae\i gore\lileri, dun sabah yaptıkJan kontrollerde hırsızlık suçundan hukumlu Hacı Murat l ncu ile Erkan Diler adlı mahkûmların demir parmaklıkları keserek cezae\ inden kaçtiklannı belirlediler. H Posta Işletmelerı Genel Mudurluğu. kayıp mektup ve kolıler ıçın bu\uk tazmınatlar odu>or Genel mudurluk. bır >ıl ıçınde 8 mılvar lıra tazmınatı. kayıp posta malzemesı ıçın odedı , Eskı Mıllı Eğıtım Bakanı ve \N\P Bolu Mıllervekılı . \\n\ -\kvol venı kurulacak unıversıtelerde oğretım , uvelerınde vaş sınırı aranmaması ıçın vasa onensı v erdı # • lıirkivelş\eren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK). hukumet programında da yer alan ekonomik ve sosval konsevi. uluslararası du/evde katılımla gerçekleştireceği bir seminerle tartışmava açnor. Seminer. 14-15 mayıs tarihleri arasında Ankara'da vapılacak. • Karavolları Genel Muduru \aman Kok. mevcut otovollardakı tesıslenn çok ıvı hızmet verdığının soylenemeyeceğını vurgulavarak "Bu konuda herhalde bıraz denevımsiz davrandık Bazen aldığı tşı çok kısa siırede tamamlamavj ongoren teklıf. en uygun teklıf değıldır ' dedı • Devlet Bakanı İmren \vkut. çeşitli temas ve incelemelerde bulunmak uzere Umanva'va gitti. B Fran-^a nın kuzevındekı Lılle kentınde Ingıltere plakalı bır kamvonun vedek lastıgı ıçıne gızlenmış 22 kılogram eroın bulundu Ozel eğıtılmış kopeklerın yardımıyla ele geçırılen eroıııle ılgılı olarak kamyonun Turk şofbrunım gozaltına alıtıdığı bılıdınldı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle