Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3MAYIS1996CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
' M e l B r o o k s ' t a n k a n a k a n b i r f i l m ! '
ÖKi ama son derece ıııııthı bîr Drakula
KEDIGOZU
VECDI SAYAR
1
912'de ölen yazar Bram Stoker,
1897 "de yayımlanan vampir roma-
nının. 100 yaşını gende bırakan ye-
dinci sanatın "korku sineması'"türünün
en popüler \e demirbaş kahramanların-
dan birine kaynakhkedeceğini sağlığın-
da bilemezdi tabii: Dracula. Büyüye. do-
ğaüstü ve gızemli olaylarakafayı takmış
lngiliz yazar Bram (Abraham'ın kısaltıl-
mışı) S'oker'ın. "yükselme döneminde
Viyana'nın kapılanna dayanmış Osman-
lılara kök söktürmüş. kan içiciliği ve za-
limliğiyle efsaneleşmiş. tarihimizde de
"Kazıklı Yoyvoda* lakabıyla (düşmanla-
nnı kazıklara oturtmayı pek sevdigin-
den layık görülmüş bu unvana. hazret)
geçmiş Eflak (Romanya) Beyi VTad'dan
esinlenerek yarattığı Kont Drakula (Ro-
mencede Drak şeytan anlamına geliyor-
muş) üstüne. 100 yıllık sinema tarihin-
de. Guinness Rekorlar Kitabı'na geçe-
cek (160) kadar çok sayıda filmin çekil-
mesiyle çağımızın mitoslarmdan biri
doğmuş. oldu, zaman içinde.
1922'de Murnau'nun "Nosferatu"
klasiğiyle başlayıp en son Coppola'nın
w
Bram Stoker's Dracula*'sına U 992) ka-
dar uzayan, beyazperdedeki Drakula
uyarlamaları zincirinin şimdilik izlediği-
miz son halkası. Mel Brooks ve ekibinin
imzasını taşıyan ve bugün gösterine gi-
ren "Draeula, Dead and Loving it"gül-
dürüsü.
En son iki mevsim önce. Shervvood
ormanının zenginden alıp yoksula veren
ünlü hırsızlar prensiyle adamlanna tayt-
lar giydirerek Robin Hood efsanesiyle
dalgasını geçtiği "Robin Hood: Men in
Tights-Robin Hood'un Çılgın Dünyasr
filmıni seyrettiğımız Mel Brooks. sine-
ma çevrelerini yerip eleştiren. 1968 ya-
pımı ilk filmi T h e ProducervYapımcı-
lar"la Amerikan güldürüsüne anarşistce
kıvılcimlar da içeren. taze bir soluk ge-
tirmiştı. 30 yılı aşkın meslek yaşamında
hemen hemen herriirün parodisini yapan
Mel Brooks, Yahudi kökenli, dört kol
çengi. hinoğluhin vehınzırbiryergi us-
tası olarak ün salmıştı.
Ustanın 19701i yıllarda korku filmin-
den vvesterne değişık türleri ele alarak
alabildiğine 'taşladığT. kaba saba. deli
dolu, taşkın bir mizahı banndıran pardo-
güldürüleri hâlâ hatırlardadır. NVestern
türünün ıcığını cıcığını çıkardığı *Bla-
züıgSaddles"! izleyen "Yougn Frankens-
teiıT da (1974) Mel Brooks güldürüsü-
nün doruklanndan. gırgır bir korku fil-
mi parodisiydi. Sessiz sinema dönemini
o eski, siyah beyaz ve gri tonlardaki bur-
lesque'lerin tadında anlatan "TheSilent
Mövie-Deüdolın 1976) \ e unutulmaz bir
Hitchcock parodisi nıteliğındekı "Hing
Anxiety-Yükseklik Korkusu" (1977) gı-
bi, bizde de çok tutulmuş. filmleriyle
1970"li yıllann güldürü şampiyonu ke-
silip \Vöody Allen'a alternatif komedi us-
tası olarak değerlendinlen, yoğun ilgi ve
kabul gören, yazar. yönetmen, yapımcı
ve oyuncu Mel Brooks, 1980'lerdeyse
düşüşe geçti. Ve artık üçer beşer yıl aray-
la yapabildiği güldürü-yergileri, hayran-
lannı. ele^tırmenleri. genelde bütün se-
yirci kitlesini. eskisi kadar heyecanlan-
dınp eğlendirmez, dahası pek de güldür-
mez oldu giderek.
Korku filmi parodisi
Kalabalık Yahudi ailelerinin cümbür
cemaat ucuz apartmanlara tıkılarak ya-
şadığı Brooklyn'den kaynaklanan Yahu-
di mizahından nasibini alarak yetişen
Mel Brooks'un kural. sınır tanımaz. la-
fını esırgemez. abuk sabıık. keskin. pal-
dır kültür ve sivri dilli. ze\ksizlikle ka-
basabalığı harmanlayan komedi anlayı-
şı giderek tazeliğini yitirip kendıni tek-
rarlamaya yöneldi son y ıllarda. Artık öz-
günlüğü tekdüzeleşmış. 'miadını doldur-
muş'.giderek çaptan ve formdan düşnuiîj
görünen. 1926 Nevv York doğumlu bu
parodi ustası. 70 yaşına karşm ışının da-
Dracula
Dead and Loving
it Yönetnîen:
Mel Brooks
Senaryo: Rudy
De Luca, Steve
Haberman, M.
Brooks Kamera:
Michael
D.O'Shea
Müzik: Hummie
Mann
Oyuncular: Leslie
Nielsen, Peter
MacNicol, Steven
NVeber, Amy
Yasbeck, Lysette
Anthon\, Harvev
Korman. Mel
Brooks, Clive
Re\ill. Megan
Cavanagh 1996
ABD(Umut
Sanat).
ha bitmemiş olduğunu örneklemek is-
tercesine. Coppola'nın Dracula versiyo-
nunun başan kazanmaMiıın da itkisiyle.
"Young Frankenstein*'dan 20 yıl kadar
sonra. yenı bir korku t'ılmi parodisıne so-
yunmuş *Dracula Dead and Loving it~le.
Stoker'ın romanından uyarlanan. epey
titizlenılmiş dekor-mekânlardan kılık-
kıyafetlere kadar ünlü korku edebiyatı
klasiğinin görsel bakımdan hakkını ve-
ren ve özgün zamanında (1893) geçen
filmde. Transilvanya'daki örümcek bağ-
lamiş. kas\ etli şatosunu bırakıp hipnoti-
ze ertiğı yardakçısı. Oxford mezunu avu-
kal Renfield (Peter MacNicol) aracılı-
ğıyla. tabutu içinde denizler aşarak Mc-
toriadöneminin sisli Londrası'na yolla-
nan sempatik \ e sakar \ ampir kontumuz
(Leslie Nielsenı. Mına \e Lucy (Mmy
Yasbeck, Lysette Anthony) gibi seksi ley-
-Los Angeles, 30 Aralık 1999.
V'ep>eni bir yüzyılın ve >eni bir bin
yılın arifesi. Şiddet \e kaosla dolu
bu kentin «iderek dijitalleşen \craltı
dünyasında. yepşeni bir yasadışı
eğlence biçimi ortaya çıkmıştır.
İnsanlann yaşadıkiarı tecrübeler
alınıp satılabilmektedir. Eski bir
polis olan Lenny Nero (Ralph
Fiennes) da bu 'çalınan hayalier'in
disketlere çekilmiş halde. satışını
>apan sokak satıcılarından
biridir.
Bu disketlere insanlann
yaşamlanndan kesitler. gördükleri,
du>dukları, hissettikleri her şey
kaydedilmiştir. (Distlere kısaca 'hat"
adı \erilmektedir).
Bu hayal disketleri. hem fıziksel
hem duNgusal anlamda giiçlü \e
gerçektir. Adeta bir çeşit
uyuşturucu, daha doğrusu ke>if
verici gibidir. Birlikte çalıştığı kızın
vahşke öldürülmesini ka>detmesiy!e Lenny de, bir
ölüm-kalım mücadelesinin göbeğinde bulacaktır
kendini. \e aynı gece o tarihe kadar düzenlenmiş
tüm \ilbaşı partilerinin en görkemlisi olan yeni yıl
partisi, bir anda tam anlamıyla çatışmaya
dönüşecektir. Lenm'nin bu tuhaf günlerde
gü\enebileceği sadece iki kişi vardır. Birisi gizli
kadın ajan Mace (Angela Bassett), ötekiyse bir
önıür boyu güvenilebilecek türden arkadaşı
Tuhaf Günler
Strange Da>s /
Yönetmen: Kathnn
Bigckm / Senarvo: Janıes
Cameron, Ja> Cocks /
Kamera: Matthevv F.
Leonetti/Müzık. Grame
Revell/O\uncular:
Ralph Fiennes. Angela
Bassetl Juliclte l.evvis.
Tom Sizemore, Michael
N\incott, Mncent
D'Onofrio/1945 ABD
(L'lP)Be\oglıı Fıtaş.
Istanbul Pnncess. Etıler
Akmerkez. Altunızadc
Capitol. Kadıköy \loda.
Bakırkö> Incirli \e
Carouseİ sınemalannda.
Max"tır (Tom Sizemore). 1999'un Los Angeles'ı,
dümanın sonuna gidişi gösteren bir kargaşayı
sergilemektedir. Caddeler polis ve askerlerle
doludur. Art arda patlayan molotofkokte> lleri, ateş
açmalar sıradan ola\ lardır sadece. Şiddet,
yoksulluk. sınıfsal \e ırksal çatışmalar had
saflıadadır. Los Angeles artık şiddetin işgal cttigi bir
kent halinc gelmiştir. Bu arada Jericho One adlı, çok
scvikn bir rap yıldızi \c askeri e>k>mcinin (Glenn
Plumnıer), adeta infaz edilircesine
katledilmesi>le ırksal çatışmalar
artık patlama noktasına ulaşmıştır.
N'e dünya, hir \ ü/.\ ılın son gece
yansına doğru hı/la yaklaşırken
Lenny ölmckle \asamak arasındaki
inee çizgidedir..." Geçen aralıkta
Londra film fesli\alinin açılışını
yapan. Amerikan sinemasının adeta
gövde gösterisine çıktığı, son derece
görkemli. mahşerimsi. süriikleyici.
bilimkurgasal bir actıon niteliğındeki
"Tuhaf Günler". yer yer etkileyici
(hatta soluk kesici), şiddet \e
kargas.anın ayyuka çıktığı parlak bir
spektakl "Terminatör". "Aliens".
"TrueLies" gibi bilimkurgu ağırlıklı.
hareketli. hızlı ve popüler heyecan \e
serüven filmleriyle ünlenen James
Cameron un senaryosunu yazıp
teknik danış.manl\ğını üstlendiği.
erkek elinden çıktığı izlenimı veren
"BlueSteeT. "Point Break" gibi scrt
filmleriyle kendini Holly\vood'a kabul ettiren,
1953 San Francisco doğamlu kadın yönetmen
Kathnn Bigekw'un yönettiği. polisiye gerilim
türünden. şiddet dozu yüksek tutulmuş, fütüristik
heyecan türüne doğru dümen kıran bu mahşeri ve
çok renkli seyirliğe ilgisiz kalmak pek olası değil.
Teknolojiyi emn"" koşmuş Kathryn Bigelo\v"un
kendi tüKinde şir"diden klasik olmaya aday "Tuhaf
Günler"ınin oysncu kadrosu da müthiş!
S
on tstanbul festivalinin ilgi gören fil-
lerinden. 1996 Berlin Festivali'nde
Alman sinemasını temsil ederek man-
siyon kazanmış "Stille Nacht-Sesiz Gece",
iki erkekle bir kadın arasındaki. telefon ko-
nuşmalan ağırlıklı. tutkulu ilişkileri hikâye
eden. değişik bir aşk üçgeni çeşitlemesi.
Duygulann sınıra itildiği. giderek kont-
rolden çıktığı, çok uçlarda seyreden. noel
arifesi bir gecede geçen öykünün. birbirle-
rinin varlığından haberli. ama hiç bir araya
gelmeyen üç
k a h r a m a n ı
\ar: Julia
(MariaSchra-
der), Chnsti-
an (Mark
Schlkhter) \ e
Frank(Jürgen
Vogel). Pa-
ris'te. Pigal-
le"deki bir otel
odasından.
Berlin"deki
evinde. ger-
çek bir zama-
ne çocuğu.
hızlı \e azgın
âşık Frank'la
beraber olan
Julia'ya tele-
fon açarak bir
trafik kazası
geçirip kaldı-
nldığı hasta-
neden aradığı
yalanıyla ken-
dini acındın-
yor Christian.
Kendi yatak-
larında. baş-
kalanyla se-
vişmemesini istiyor Julia'dan.
Otuzuna merdiven dayamış, resimle, sa-
natla ilgili. uzun süredir Christian'la bera-
ber olan \e genç âşığı Frank'tan da vazgeç-
mek istemeyen. vicdan azabıyla suçluluk
duygusu arasında gidip gelen. değişken bir
du\gular girdabında dalgalanan kadın. so-
nunda Christian'ı yeğliyor. Juliayla unu-
tulmaz anlan yaşadığı. aşklarının başladığı
Paris'teki otel odasında. kıskançlık krizini
atlatan Christian. telefona sarılıp Julia'yı
yeniden elde etmek uğruna her yolu deni-
yor.
Her fırsatta tatmin ettiûi Julia üzerindeki
Sessiz Gece
StiileNacht/Yönetmen: Dani Le\y/Senaryo: Klaus
Chatten, D.Le\>, M.Schrader/ Kamera: Carl Koschnick
/Müzık: NikiReiser/Oyuncular: MariaSchrader,Mark
Schlkhter.Jürgen Vogel, IngridCaven/1995 Almanya-
Isviçre (Belge Film) Beyoglu Alkazar Sinemasf nda.
etkisinin farkındaki. genç ve yakışıklı se\-
gili Frank ise Julia'nın yanlış kadın olduğu-
nu kabullenmek istemiyor ve beklenmedik
biçimde kendi kınlcanlıâıyla sarsılıyor...
"Rob> Kalte Paul", "Ben Merih'teyken"
gibi ilginç filmleriyle geçmiş İstanbul Fes-
tivalleri'nden tanıdığımız, Isviçre-Basel
1957 doğumlu. Berlinli oyuncu. yazar. yö-
netmen Dani Levy ile on yıllık aşkı ve göz-
de oyuncusu Maria Schrader beraberliğinin
son ürünü "Sessiz Gece", z\rt p\rt çalan te-
lefon konuş-
malanyla geli-
şip açılan bir
aşk üçgeninin
karmaşık iliş-
kilerine çeki-
verdiği seyirci-
sini. aşk. şeh-
\et. nefret. he-
yecan. kıs-
kançlık. ihtiras,
vb. gibi duygu-
lann labirentle-
rine sokuyor
1.5 saatliğine.
Gece boyunca
konuşup tart\-
şıp çekişen
striptiz ya da
mastürbasyon
y apan, aglayan
zırlayan bu üç
karakterin duy-
gulannı. ilişki-
lerini açıp ya-
yarak görüntü-
leyen y önet-
men Dani
Levy. Ameri-
kan sineması-
nın becerikli
olduğu romantik komedi çizgisiyle. aşk ve
sevgililerarası iletişim sorunlannı ele alan.
A\ rupai, modern bir duygusal film tarzı ara-
sında dengelenmış. usta işi. gerçek bir
"Kammerspier denemesı ortaya koymuş.
Sınırlı mekânlarda, her çeşit duyguyu sonu-
na dek yaşayan üç kahramanı arasındaki ih-
tiraslı. çılgın aşkı görüntülerken, kışkırtıcı
\e tedirgin edici de olabilen, geniş seyirci
kitlesine de ulaşabilecek. anlatımı ve oyun-
culuğuyla ilgiye ve seyredeğer. modern bir
film gerçekleştirmiş Yahudi asıllı Dani
Levy. Festivalde bu filmi es geçen sinema-
severlere salık verilebilir "SessizGece."
dıleribaştançıkarmayakoyuluyor. daya-
nılmaz taze kan şelnet arayışlan peşjn-
de.
Filmde Londra sosyetesine dadanan.
karşı konulmaz gücüyle insanüstü özel-
likleri belirgin. kana susamış Karanlık-
lar Prensi'nin değişmez düşmanı. dünya-
ca tanınan vampir a\cısı. bir otopsi se-
ansında gencecik tıp öğrencilerini ba\ ıl-
tırken tanıdığımız profesör Abraham
\on Helsingrolünüde üstlenen Mel Bro-
oks. Alman aksanının kulak tırmaladığı.
anasının gözü, uyanık bir vampirolojı
uzmanı kompozisyonu çiziyor. Daha ilk
karşılaşmalarında, Romencu birtakım
sövgülerle birbirleriyle çekışmeye giri-
şiyorlarprofesörlekont. Von Helsing'm.
güçlü. soylu \e çekici vampiri açığa çı-
karak köşeye sıkıştırmayı hedefleyen
planını adım adım uygulamasına, Mi-
na'ya elini değdirmemiş nişanlısı Jonat-
han Harker'la (Steven ^eber). önceleri
vampirlere filan inanmayan tımarhane
müdürü, kızın da babası olan doktor Se-
vvard (Mel Brooks takımının gedikli
oyunculanndan Harve> Korman) da y ar-
dımcı olu>orlar tabıı. Kalbe kazık çak-
mak. haç. gün ışığı. sarmısak \ b. gibi en-
gellerle ancak hakkından geiinen. alı^ıl-
mış. bildik vampir (olon) muhabbetımi-
zi. gırgırla kanşık yineleyerek. paçasi si-
kıştığında yarasaya dönüşüp uçarak ki-
nşi kıran Karanlıklar Prensi mitosuna.
Mel Brooks'vari eğlencelikli. gülünçlü.
yenibirçeşnı \etatkatı\or "DraculaDe-
ad and Loving it" sonuçta. Tümü tam
anlamıyla hedefini vurmasa.dayanılmaz
boyutlara ulaşmasa da. Mel Brooks'a öz-
gü. renkli birespri ve gag bombardıma-
nı nıteliğindekibu vampir güldürüsü. her
an patlak veren küçük gülümsemeler eş-
liğindetüketili\eriyor. Gençliğinde. biz-
de Üç Ahbab Cavuşlar olarak tanınan
Marx Biraderler'in uçuk kaçık. çilgınca
humoruyla. halım >>elim Lorel-Hardi nıı-
zahındanetkılenmış Mel Brooks'un. söz
durum komiğindekı b'lınen ustahğını
fîlmın. vasattan çarpıcıya se\ reden. yük-
lü espri ve gag trafiğı. ver yer yoğunla-
şıp tenhalaşıyor. güldürü katsayısı ıniv
ler. çıkışlar gösteriyor. Yine de. arsız. uç-
kuru düşük ve sonunda onu terk edıp ka-
çan gölgesiyle ba^ı dertte kontumuzun.
fena halde romantik bir gönül ilişkisini
koyulttuğıı. sonradan da kaçıracağı Mi-
na'yla. acayip döktüre döktüre dans
ederken. vampiri teşlıir ederek yakalay ıp
yok etmeye azimli. kararlı von Hel-
sing'in salona yerle^tirdiği kocaman ay-
naya görüntüsünün yansımadığı balo
sahnesi ya da Lucy'yi. ruhunu azaptan
kurtarıp artık huzur içinde uyumasinı
sağlayacak kalbc kazık çakma ev lemi sı-
rasında, nazenin v e bâkirjön Jonathan' ın
adeta kan banyosu yaptığı. von Hel-
singin verdiği. sıkıp sıkıp suyunu (ka-
nını demek daha doğru olur) çıkaracağı
ufacık mendılle sılindıği o grotesk bö-
lüm vb. gibi. ustanın e>kı parlak günle-
rini çağnştıran bazı çarpıcı sekanslar
epey keyifveriyormerakliMna. Uzunka-
riyesinın sonunda. ZAZ yapımı "Çıplak
Silah" güldürüleriyle s,öhret kuşunu ya-
kalayıpyıllar sonra ikinci sınıfrollerden
kurtularak starlığa terfi eden Leslie Ni-
elsen'in. Bela Lugosi, Christopher Lee,
Garv Oldman'lann kompozısyonlarının
yanına konabilecek oy ununa öteki oyun-
culann da ayak uvdurduğu "Dracula,
ölii, ama son derece mutlu".bcylik vam-
pir öy küsüne Mel Brooks hicv inı katan.
gotik. grotesk ve sev imli güldürü say ıla-
bilir. Mel Brooks yapımı bu 'kana kan'
Dracula çeşitlemesi. öncelikle meraklı-
sını hoşnut edebilecek bir korku filmi
parodisi olarak salık verilebilir...
Kopya cinayetler
Copvcat N'önetmen: Jon Amiel
Senaryo: Ann Biderman, David Madsen
Kamera: Laszlo Kovacs Müzik:
Christopher Young Ovuncular:
Sigournev Ueaver, Holly Hunter.
Dermot Mulronev. \\ ilüam McNamara,
\Vill Patton, Harr> Connick Jr.. John
Rothman 1996 ÂBD (WB) Beyoğlu
Fitaş. Harbiye As.Etiler Akmerkez,
İstanbul Princess. Çemberlitaş
Safak.Bakırköy Avşar. Altunizade Capitol.
Kadıköy Ocak.Erenköy Apollon. Ortaköy
Princess. Pendık Oscar sinemalarında.
M
uoloııden fırlamış Yunan tan-
nçaları gibi güzel. sağlıklı.
boylu poslu. fizığı kadar oy un
gücüyle de yıldızlık mertebesine ulaş-
mış. İ 949 doğumlu Sigournev VYeaver"i
çok beğenirim şahsen. Annesı eski bir
tiyatrocu. babasıysa I956'ya kadar
\BC"nınbaşındakıünlübırtelevızyon-
cu olan. hukukla tıp arasında mekık do-
kurken sonunda aile mirası oyunculuk-
ta karar kılan. Yale School of Drama'da
Meryl Streep'lerle filan beraber oku-
yup tıyatrolarda epeyi sahne tozu yuta-
rak I979'da unutulmaz 'Alien-Yaratık"
fılmiyle sınemaya başarılı bir siftah ya-
pan ve bütün dünyada genış bir havran
kitlesi edinen Sigourney Weaver, eşleş-
tiği erkek oyunculan da ezergeçer Fılm-
lerinde genelde.
Coen karde?lerin 'ArizonaJunior'uy-
la on yıl kadar önce mımlediğımiz. ço-
cuksu kadın Holh Hunter ise Oscar ka-
zandığı. \'enı Zelandalı yönetmen Jane
Campion'un başyapıtı 'Piyano'daki
muhteşem performansıyla tüm eleştir-
menlerin \e seyırcının gönlünde taht
kurmuş. bücür boyunu fersah fersah ge-
çen bir oyunculuk potansiyeline sahip.
her kalıba g\ren.günümüzün önde ge-
len. usta yorumcularından biri kuşku-
suz.
Çağdaş sinemanın bu iki kadın oy un-
cusunu biraraya getıren Jon Amiel'ın
yönettiği 'Copvcat-Kopya Cina\etler"ı
iki haftadır ıskaladığımız Geena Da-
vis'li 'Korsan'ı yıne erteleyerek gıdıp
seyrettik.'Her dakikası heyecanlı^oke
edici, sürüklo ici. tansivonu çok> üksek.
yıUneni>igerilimfilnii!' gibisinden ok-
kalı tanıtım sloganlarıyla reklaın edılen
•KopyaCinayetler" ba^roldekı bu iki us-
ta ve ünlü oyuncusunun da kurtarama-
dığı. göstenşlı amakof. beylık ve klışe
bir "deja vu' gerilim denemesı çıktı ne
vazık ki.
Bırini acı çektıre çektıre öldürmekten
büv ük zev k alan. son dönemde hayli ses
getirmi^ kınıi popüler Hollyvvood ya-
pımlarına konu edilen. tek başına ya da
çift olarak korkunç cinayetler ışleyen
seriy al katı ller hakkında kitaplar yazan.
konferanslar veren. teşhis ettigı. iflah
olmaz katilin ölümcül saldınsına ugra-
yıp asılarak ölmekten son anda kurtul-
muş. hafif kafayı üşüterek ev ıne kapan-
mıs. dış dünvayla iletişimını ancak tn-
ternet'le sağlayan, sinirleri bozul-
muş.agorafobı'den muzdarıp.uzman
kriminal psikolog Helen Hudson rolün-
de Sigourney Wea\er'ımız.
Genç v e y akışıklı y ardımcısıv la( Der-
mot Mulroney). San Francisco"dakı. iş-
leni^ tarzları bir garıp cınayetleri soruş-
turmakla görevlı. hırslı kadın polis
M.J.Monahan rolünde de Holly Hunter
var. Yaşadığı dehşetengız saldınnın şo-
kuvla evınden dışarı adımını atmayıp.
tutuklu olmasına karşın hâlâ korkuyla
peşindekı manyağın (Harry Connnick
Jr.)ayak seslerıni bekleyen. bu arada
amırıyle romantik bir ilişkinın başlan-
gıcındaki genç polisle de kırıştıran ve
cınayetleri başta ünlü Boston canavarı
olnıak üzere eski ünlü katilleri aynen
taklıt eden. yeni bırının ışlediğini anla-
van uzman Helenle yakınlasıp dost
olan polis Monahan sonunda bu agora-
fobık ama ak.il11 kadının yardımıııı sag-
lıyor. Sonrasinda ıkı kadının dayanış-
ması ve çeşitlı malum sinir bozucu he-
yecan klişelerinın peş peşe sökün etnıe-
sinın ardından tüm cinavetienn. serival
katillerin ilahesı halıne bürünmü} He-
len'i boğmaya kalkişmış manyağın ye-
ni müridlerınden bir başka sapığın. ze-
ki. cın gibi. atak. gözü kara.genç bir
kopvacı katilin esen olduğu ortaya çı-
kacaktır. Şımdıve dek benzerlerini sey-
rettiğimız türden. bev lık polisiye heye-
can ve bayat gerilim kalıplarını yinele-
yerek tezgâhlanmı> "Kop\a Cinayet-
ler', serıyal katilleri. havlı vavan tara-
fından kategorize etmeye kalkışan so-
runlu senaryosunun kurbanı oluyor.
Ünlü 'KuzulannSessHİiği"nden "Ca-
lifornia'ya kadar. vakın tarıhlı bir dizi
filmin pompaladığı beylık gerilim ve
heyecan klişelenni. alışılmiş korkutma-
ca trüklerinı hannanlayarak önümüze
süren "Copycat'ın. "Seven" gıbı bu ko-
nuda yapılmış okkalı \e oturaklı bir
filmle kıyaslandığındakı halı melaiı
açıkseçıkortada. Bırkaçyılöncesinden
'Sommersbv'gibı nısbeten ilginç bir fil-
miyle anımsadığımız vönetmen Jon
Amiel"ın bu cılalı ama aşın klişe filmi
yıne de sempatik oyuncu kadrosuv la çe-
kilebıliyor. Sigournev \Veaver-Holly
Hunter ıkilisının vanı sıra geçen hafta
'LivinginOblivion-ManikDepresif'de-
kı acemi kameraman rolüyle ilgi çeken
Dermot Mulronev'le. sesı ve fızıgıyle
yenı Frank Sinatra olarak lanse edıl-
miş. şarkıcılıgmın. bestecilığmin dışın-
da oyunculuk da v apan. üşütük »e ürkü-
tücü bir serıyal katıl portresı çızen Har-
ry Connick Jr.. geçmişteki korkunç ka-
tilleri ve cinayetlennı kopya etiTK ent-
rikasına dayanan ve kesinlikle' vılının
iyi gerilim filmi' nneiemesını hak etme-
yen bu yavan polisiye dehşet serüveni-
ni ızlcnebılir kılmaya uğra^ıyorlar bo-
şu boşuna.
1 Mayıs
Paris'te 1 Mayıs sabahı. Herkes sevdiğine küçük
müge buketleri veriyor. Milyonlarca müge elden
ele dolaşıyor. Elysee Sarayı'nda bıle müge verme
töreni varmış bugün. Kedılerı düşunen yok tabii!
Bastille. Eski komünistler sabah kahvelerınde
buluştular. Gözlerinde sevinç mı desem. hüzün
mü... Yoksa nostalji mı? Duvarları afişler kaplamış.
Emeğın en yüce değer olduğundan, dayanışma-
dan söz açan.
Cafe Bastille'de turistler yer bulmakta güçlük çe-
kiyor. Pazar sabahıymışçasına "brunch"a gelmiş
Parisliler. Kimi, Operanın merdıvenlerine oturuver-
miş, alandaki hazırlıklan seyrediyor.
"Özgürlük Meleği" de bu güne hazırlanmış. Ma-
vi-beyaz-kırmızı bayraklarla süslenmış, beklıyor.
1830 ihtilalinde verilen şehitlerin anısına 28 Tem-
muz 1840'ta açılmış bu anıt. 52 metre 33 santim-
lik uzunluğu ile o zamanın en yüksek anıtı. Bu bronz
kulenin tepesine altından bir "Özgürlük Meleği"
yerleştirmiş anıtın miman Dumont. Zincirlerinden
kurtulmuş meleğın elindekı meşaleyle uygarlık ate-
şini yakmasını simgelemiş. Anıtın açılışında Yaşa-
sın Cumhuriyet" sedaları ile çınlamış Bastille Mey-
danı. Meydanı çevreleyen evlerın pencerelerinden
çiçekler atılmış. Bu gün de aynı evler yerlı yerinde.
Pekı, ya o heyecan. o coşkuya ne olmuş?
Rue de I'Appe'ın akşamdan kalma barlarında te-
mizlik sürüyor. Gece. gençler gelecek gene. Burun-
ları Halkalı kızlar, kulaklan küpelı oğlanlar. motosık-
letlerinden inip barlara dağılacaklar. Korkunç yal-
nızlıklarını yanlarında getırecekler. Hiçbir şeyi umur-
samıyormuş gibi yapacaklar. Tezgâhtar kızlar. tez-
gâhtarlıklarını unutturmak içın çaba gösterecek-
ler... Oysa, ne boş bir çaba. kımsenin onları anla-
mak gibi bir niyeti yok ki.
Bir tekir kedi, mağrur. pencereden sarkmış ba-
kıyor. Nasıl mağrur olmasın, burada o kadar azlar
ki. Ve nasıl pencereden sarkmasın? Sokağa çıka-
maz ki yalnız başına. hemen götürürler. Boynunda
tasması, 1 Mayıs geçıdinı seyretmeye hazırlanıyor
pencerede.
Bastille Meydanfnda polis son hazırlıklarını ya-
pıyor. Ortada ^azla görunmeden, her şeye hâkım
olmakta üstlerine yok. Operanın önündekı sahne-
nin hazırlıklan da tamam. Anlaşılan bir rock müzı-
ğı ziyafetı var 1 Mayıs'ın şerefıne.
Bastılle'm yakınlannda Place de Vosges'u çev-
releyen sokaklan Türkler doldurmuş. Kalabalık gu-
ruplar halinde dolaşıyorlar. Vitrinlerin önünde ha-
raretli tartışmalar yaptlıyor. "Vallaht, çok ucuz bu
dükknın mallan." Bayram tatilıni degerlendirmeye
gelmışler besbellı.
Meydanın bir köşesınde günlerdır hazırlıkları sü-
ren "Büyük Sanat Pazarı" bu sabah açılmış. Kapı-
dan ıçeri süzülüyorum hemen. İki büyük çadırı gez-
dikten sonra, Saınt-Martın kanalının ıkı yanındakı
açıkhava standlannın önünde buluyorum kendımi.
Yüzlerce sanatçı, küçücük standlara kendi dünya-
lannı sığdırmaya çalışmış. Kimi resimlennı, kımi
heykellerini, kimi de fotoğraflarını getirmiş. Bir ke-
di gravürünü satın alıyordiplomatın biri. Aferin ada-
ma. O kadar nü dururken, gidıp yalnız bir kedinin
resminı seçtı. Ben, en çok seramikten kedısinı yu-
muşacık bir mtndenn üstünde sergileyen sanatçı-
yı sevdim.
"Büyük Sanat Fuan"nın yedmcisıymış bu. Yüz
bin kişi ziyaret etmış bundan öncekı fuarları. iki bi-
nin üzerinde yapıt satılmış. Sanatçıyla alıcıyı bir
araya getıren. mütevazı ama son derece önemli bir
girışim. Hele, galerilerle çalışma olanağını bulama-
yan sanatçılar için bu beş günlük fuann anlamı bü-
yük. tıcari bıHuar bile sanatın demokratıkleşmesi-
ne katkıda bulunabiliyor demek ki. Fransızlar ka-
dar yabancılar da ilgiyle izliyor "pazar"\. Parıs vit-
rinlerini ezberleyen Türk gruplanna ise pek rastlan-
mıyor.
Saat dördü bulmuş Sanat Pazarı'nı gezerken.
Meydan lyıce hareketlenmış. Republique Meyda-
nı'nda başlayan yürüyüşün bir ucu meydana ulaş-
mak üzere.
Tam iki buçuk saat surüyor yürüyüşe katılanların
geçmesı. CGT'nın düzenlediğı yürüyüşün sloganı:
"Özgürlük, eşıtlık ve ış". Coşkusuz, âdet yenni bul-
sun diye yapılmış bir gösteri. Zaten. CGT dışında-
ki sendikalar katılmıyor yürüyüşe. Onlar da başka
mekânlarda toplanıyorlar. Concordeda ise Le
Pen'in adamları toplanmış. inşallah olay çıkmaz.
Sanat fuarında görünmeyen Türkler ve Kürtler
burada ön planda. Kübalılar. iranlılar ve Snlan-
ka'daki katliamdan kaçan Tamıller'den çok daha
kalabalıklar. Her zaman olduğu gibi farkh bayrak-
lar, farklı sloganlar altında geçiyorlar. Ve Bastille'e
geldiklennde anıtın üzerıne çıkıp bayraklarını. slo-
ganlarını dalgalandırmayı ıhmal etmıyorlar. Fransız-
lar hayretle izliyorlar. Çünkü o kadar millet arasın-
dan hiçbiri orak-çekiçli, Marx'lı, L'enın'li, Stalin'li ve
de Mao'lu bayraklarla gelmeyi akıl edememiş.
Yarın akşam, televizyonda (tabii ki ARTEde) Yu-
goslavya ustune dört saatlık bir beigesel var: "Bir
Ulusun İntiharı"? Kaçırmamaya çahşacağım.
YEM BAŞLAY4NL\R...
Para Treni
John (\\esle> Snipes) ve Charlie (V\ood> Harrelson)
Nevv Mırk metrosunda transit polis olarak görev yapan
süt kardeşlerdir. Metrolardaki suç oranını azaltırlar v e ay-
nı zamanda 'ParaTreni'ni korurlar. Mılvonlarca dolarpa-
rayla dolu "ParaTreni'.Nevv York metrostıboy unca uzun
birvolculuk vapar. Güçlü güvenlik sıstenıi ve silahlı ko-
rumalan sayesindetren hiç soyulmamıstır John ve Char-
lie. görev leri bu treni korumak olmasına ıağmen onu bir
gün sovnıa düşünü göriirler. Joseph Ruben'in yönettiği
filmde VVesley Snipes. \Voody l larreKon. Jennifer Lopez,
Rohert Blakeve ChrisCooperbaşrollerı payla>ıyoriar.
GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİ
* * Aşk ve Yaşam / Ang Lee
* * •*• Casino / Martin Scorsese
• • Dracula / Mel Brooks
• Fırlama Kızlar/Amy Heckerling
• * Kardeşler ve Sevgililer
* Kopya Cinayetler / Jon Amiel
• * • Manik Depresif / Tom DiCillo
• • Oyuncak Hikâyesi / J. Lasseter
• • Seremonı / Claude Chabrol
* * Sessiz Gece/ Dani Levy
•k -k Tuhaf Günler / Kathryn Bigelovv