06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 NİSAN 1996 CUMA HABERLER KKTC'de Demirel skandalı • LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Demirel. bankacılık işini beceremedi ve yüzlerce Kıbnslıyı perişan etti. Annesi Şefika Demirel'in adına Kıbns Yatınm Bankası Ltd. adı altında bir banka kuran ve iddialara göre Şekerbank'tan, yatınma düşük faizli kredi sağlayan Demirel, geçen aylarda bankanın faaliyetlenni dondurdu. Demirerin bankasının sadece dev lete olan borcunun 90 milyara yaklaştığı, mudilere olan borç miİüarının ise 30 milvar lira dolayında olduğu büdirildı RTÜK, Kanal D'yi uyai'dı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televiz>on Üst Kurulu (RTÜK). eski Çevre Bakanı ve Çanakkale Milletvekili Hamdi Cçpınarlar'ın aşk ilişkisini kamuoyuna "hem zınacı hem pişkin". "milletin parasıyla uçkur çözdü" biçiminde aktaran Kanal DTelevizvonu'na uyan cezası verdi. Üst kurul. özel TV kuruluşlanndan kişilik haklarına gerekli özen ve dikkatin gösterilmesini istedi. Mustafa Kalemli 'teessüf etti • ANKARA (Cumhuriyef Bürosu)-TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. Danimarka Meclis Başkanı Erling Olsen'e bir mektup göndererek "Danimarka'nın. Türkiye'nin bütünlüğünü ortadan kaldırmak isteyen terör örgütüne ve yan kuruluşlanna karşı çok daha duyarlı olmasını beklerdık" dedi. Partilerin yaşam savaşımı • ANKARA (ANKA) - 24 Aralık seçimlerinde başanlı bir sonuç alabilmek için tütün parasını kampanyaya >atıran ve seçimden borçlu çıkan CHP'nin yanı sıra ÖDP gıbi yeni kurulan küçük partiler de politika yapabilmek için kaynak arayışına girdi. CHP arabalannı satarak, DSP seçim bildirgesi gibi dokümanlan satarak, YDH tuvaletleri kullananlardan para toplayarak. ÖDP tüzük, bayrak ve afış satarak, YDP de parti binasını kiraya vererek politik çalışmalan sürdürebilmek için yeni gelir kaynaklan yaratmanın mücadelesini \eriyor. ÖDP'ye engelleme • ANKARA (ANKA) - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP)Genel Başkanı Ufuk Uras, Türkiye genelinde başlattıklan "Sokakta Işsiz, Savaşıa Ölü, Siyasette Yasaklı Olmayalım. Katıl Degiştirelim" adlı kampanyanın emniyet güçleri tarafından engellendiğini söyledi. Siyasi partilerin anayasa güvencesi altında çalıştıklannı. partilerle iigili davalara sadece Anayasa Mahkemesi'nin bakabileceğini belirtti. Uras, "ÖDP kendisine yönelen her türlü hukuksuzluk ve baskıyı geri püskürtmeye kararlıdır. Hükümetten ÖDP'nin siyasi faaliyetlerinin engellenmesine yönelik girişimleri derhal durdurmasını istiyoruz" dedi. Ege'de tatbikat • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Kuvvetleri Bakanlığı'nın Ege Denizi'nde gerçekleştirdiği 1996yılı pianh eğitimlerinden olan 'Siyah Balina-96' tatbikatı, donanmaya ait gemilerin ana üs ve limanlanndan hareket etmesiyle başladı. Hükümet Sözcüsü Agâh Oktay Güner. dün Bakanlar Kurulu sonrasında. Türk donanmasının Ege'ye açıldığı yolundaki haberlerin anımsatılması üzerine. "'tnsanlar rüyalannı haber haline getirirse donanmanın havaya açıldığını da söylemeleri mümkündür"' dedi. Yolsuzluğa ilişkin müfettiş raporu, ihalede bilgi sızdınldığı yönünde TEDAŞ'ta bekeler sahteANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye Elektrık Dağıtım AŞ (TEDAŞ) Teftiş Ku- rulu, şirketin 32 şehir şebekesi elektrik yapım işini içeren ve tahmini keşif bedeli 3 trilyon 344 milyar 693 milyon lira olan ihalesinde yol- suzluk ve usulsüzlük yapıldığını bildirdi. Teftiş kurulu başmüfettişleri Arslan Kar- bdağile AbdülkadirErviğit tarafından hazır- lanan 29 Aralık 1995 tarihli raporda, 32 iha- le kapsamuıda keşifbedeli 60 milyar lirayı aşan ilk 18'ı için alınmasi gereken yönetim kuru- lu karannm alınmadığı ve işlemlerde yetki- sizligin söz konusu olduğu vurgulandı. Raporda, ıhale komısyonunun puanlama- ya dayanak oluşturan belgeler üzerinde her- hangı bir inceleme ve değerlendirme yap- mak yerine, isteklilerin puanlama formunda- ki bildirimine "itibar'" ettığı \urgulandı. Ihaleye katılan Madenı lnşaat Işleri TAŞ adı- na Enerji Bakanlığı'na. Enerji Inşaat'ın "32 grup" şehir şebekeleri işlenne yetersiz bel- gelerle başvurduğu yolunda yazı gönderildi- ğı saptamasına yer verilen raporda, Seyhun Enm lnşaat Taahhüt Sanayı ve Tıcaret Lımı- ted Şırketı"nce gönderilen yazıda da Abdül- kadir Yüksel. firmasının iş bıtirme belgesi- nın yetersiz oldugunun bildirildiği kaydedil- di. ' Teklif isteme şartnamesinde işlerin belirlı firmalarda bırikmesini önlemek amacıyla is- teklilere ihaleye katıldıklan işlerden en faz- la 2 adet venlmesi gerektiğıne işaret edilen raporda. "İsteklilerin alacaklan iş miktan sı- nıiiandığından. ihalesine katılınacak işlerden en büvük 2 işin toplanıı kadar geçici teminat isteniltnesi şeklinde değiştirmek için de yöne- PKK'nin yayın organı MED-TV yayın için yer arıyor SERKAN DEMİRTAŞ T e f t i ş k u r u l u r a p o r u n d a n O- Sahte belgelerle ihale kazandınldı. ©- İhalede bilgi sızdınldı. ©- Sahte belgeli müteahhitlere göz yurnuldu. 0- Ihalelerde yönetim kuruiu karan ahnmadı. ©- Enerji AŞ korundu. ®- îhaleler iptal edilsin, soruşturma açüsın. tim kurulu karan alınmamış, 10 Ağustos 1995 tarih. 56 sa>ılı genel müdürlük oluru ile veti- nilmiştir" dendı. Raporda. Enerji lnşaat AŞ'nin dışzarf için- de sunduğu 1995 yılının ilk dönemine ait 4 aylık SSK prim bordrosunda SSK onayının bulunmadığı ve ait komisyonca aslının geti- rilmesınin ıstendiği. ancak daha sonra getı- nlen belgede bulunan SSK onayının "mon- taj"landığı saptamasınayerverildi. Firmanın SSK Çankaya Sigorta Müdürlüğü'ne başvu- rarak ek SSK pnm bordrosu verdığı ve prım borçlannı cezalı ödediği belirtilen raporda. şöy- le devanvedildi: "Tesekküle teknik eleman olarak beyan et- tiği kişileri geçmişe dönük sigortalı vaptırdı- ğı, ancak iki belge arasındaki farklıîığı tespit edeıı ait komisvonun. SSK Çankaya Sigorta Müdürlüğü'nden firmanın t. ve 2. dönem SSK prim bordrosunun ona> lı suretlerini is- tediği, adı geçen müdürlükçe verilen 1995/1. dönem SSK prim bordrosunda,firmanınça- lıştırdığı kişiler arasında Hüseyın Nadır. Be- kır Ulusaler. Ahmet Yanıkömeroğlu'nunbu- lunmadığı ve isteklinin ihaie dosyasındaki ev- raklar arasında verdiği ve teşekkülün talebı üzenne ıbraz ettıği bordronun gerçeğe aykı- rı olduğu. ah komisyonun gerçekdışı belge ve- ren bu finnanın sadece teknik personel pu- anını diişürdügü', böyleceAJanya elektrik te- sisi işini bu firmanın kazandığı saptanmtştır." 'İddialar doğruiandT Raporda, ayrıca Enerji lnşaat AŞ'nin "his- sedevirsözleşmelerrnin onaylandığı 14 Ey- lül 1995 tarihi yerine. sahte belgelerle 4 Ağus- tos 1995 tarıhini bildirdigi ve böylece belge- lerdeki kayıtlann ihale öncesinde yapıldığı gö- rüntüsünü vermeye çalıştığı anlatıldı.Rapo- run sonunda. belirlenen veriler çerçevesinde 32 yerleşim birimindeki elektrik şebekeleri- ne ait ihalenin ıptal edilmesi ve Teklif İste- me Şarmamesı'nin de yenıden düzenlenme- sııstendi. ResmiGazete'nın 18 Ağustos 1995 tarihli sayısında yayımlanan ıhale ılanında. elektnk şebekesi yaptırılacak yerleşim bırım- lerı ile 1995 yılı binm fiyatlan da şöyle be- lırlenmıştı: ANKARA - Ingıltere'den yayın yapan, ancak Londra hükümetinin sözleşmesini iptal etme eğilimıne girdiği PKK yanhsı MEp-TV'nm. yayınlarını sürdürebilmek amacıyla Avrupa'da uygun bir ülke aradığına dikkat çe- kildi. Fransa MED-TVnin yayın izni başvurusuna olum- suz yanıt \erirken. Belçı- ka'nın kararsızlığını sürdür- düğü bıldirildi. Türkiye. "Av- rupa başkentlerinin konuv la iigili olarak bilgilendirildiği- ni" kaydetti. Fransa. MED-TV'nin ken- di topraklan üzerinden ya- yın yapmasının "olanaksız" olduğunu: lsvıçre de "MED- TY'nin bizim topraklanmız- dan yayın yaptığına ilişkin hiçbir bulgu yok" görüşünü ilenı. MED-TVnin Isviç- re'den korsan yay ın yaptığı da öne sürüldü. Ingıltere. MED- TVnin halen topraklan üze- rinden yayın yaptığını: an- cak engellenmesi için çalış- malann sürdürüldüğünü bil- dirdi. MED-TV'nın önce Fransa ve Belçika'dan yayın yapmaya çalıştığı; ancak bu ülkelerden olumlu yanıt ala- maması üzerine tsviçre'ye yöneldiği belirtildi. MED- TVnin yayın yapmaya ça- lıştığı ülkeİerin Ankara'daki temsilcilikleri Cumhuriyet'e şu bilgilerı verdiler: Belçika: MED-TVnin bir ülkede sorunu olunca. bir başka ülkeye kaymaya çalı- şıyor. Çok iyı avukatlan var ve alternatif çözümler ürete- biliyorlar. Özel uydulardabır biriınaşarlayabılıyorlar. Bel- çika'da ıse durum şöyle: Fe- deral hükümet ile eyaletler arasında tartışma yaşanıyor. Belçika yasalan. bu yayın- lara izin vermiyor. Ancak Flemish eyaleti yasalarına göre bir şeyler yapabiliyor- lar. MED-TV. programlannı bu eyalette hazırlıyor. Tele-' komünıkal sinyalleri çözül- mek üzere lngiltere'ye gön- deriyorlar. Bu sinyallere bir müdahalede bulunamıyoruz. Belçika. MED-TV'den hoş- lanmıyor. A\Tupa'da kendile- rine yer bulmaları zor gibi görünüyor. Belçika Dışişle- ri Bakanlığı'nda, Kürt kuru- luşlannın durumlarıyla ilgi- lenen bir masa vardı. "Kür- distan" konularını elealıyor- du bu masa. Yeni gelen bir de- Iegasyon kendisini. PKK'nin temsilcısi olarak tanıtınca. bir daha bu kuruluşlarla ilış- kiye geçilmedı. Belçika. PKK'nin bir terör örgütü ol- duğunu belırtir. Fransa: MED-TV'nin Fransa'dan yayın yapması olanaksızdır. Öncelikle Fran- sa'dan yayın yapmalanna uy- gun uydu yoktur. Daha önem- lisi Fransa'nın. Türkive'deki Radyo Televizyon Üst Ku- rulu benzeri kuruluşundan ızin alınması gerekmektedir. Ancak Fransız hükümetince "terör örgütü" olarak anılan PKK'nin yayın organının top- raklarımızdan yayın yapma- sı olanaksızdır. MED-TV'nin Fransa'dan yayın yaptığına ilişkin haberler "rasyonel" değildir. Isviçre: Basında çıkan. "MEEİ-TV; İsviçre'den yayın yapıjflr" haberlerinin üzen- ne hemen araştırmalar başla- tıldı. Şu ana kadar inceleme- len sürdüren teknik uzman- lar. MED-TVnin fsviçre'den yayın yaptığına yönelik bir bulgu bulamadılar. MED- TVnin yayınlarına Isviç- re'nin izin verip vermeyece- ği, ancak bu televizyonun bi- zim topraklanmızdan yayın yaptığınm ortaya çıkmasının ardından ele alınacak birdu- rumdur. Ingiltere: MED-TV, halen Ingıltere'den yayın yapmak- tadır. Ingıltere'den yayın yap- malannı sağlayan süresiz bir lisanslan var. Ancakkontrat. 5 yıl ıçinvapıldı. lngiltere'de anayasa ile sağlanan genış bir ıfade özgürlüğü var. MED-TVnin yayır>'~ nın terör örgütü PKK ile cağlan- tısı kanıtlanırsa, lisanslan ip- tal edilir. Ancak bunun dı- şında da MED-TV'nin ya- yınlannın durdurulması için bireğilim var. Bunun için el- den ne geliyorsa yapılıyor. Sabancı'nınAnkam turuANKAR4 (Çumhuriyet Bürosu) - Ankara turuna çıkan Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve RP lideri Necmettin Erbakan'ı ziyaret etti. Erbakan, "Mücadelemiz rantiyeciler ve ürvtimciler arasında" derken. Sabancı da. "•Rantiyeciler birbirine benzemez. Ranriveciler konıpartımanında asıl suçluyu bulmak lazım" dedi. =* Sakıp Sabancı. kardeşi Ozdemir Sabancı ııın ölümü nedeniyle başsağlığı dilemek üzere Sabancı'lan ziyaret eden Erbakan'a teşekkür ederek. RP tstanbul Milletvekili Aydui Menderes'in geçirdiği trafik kazasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Sabancı. "Yüreğimiz yandı. Kardeşim gibi o da en verimli dönemindeydi. İnşallab ABD'den gelişinde iyi haberler duyacağız" dedi. Sabancı. Erbakan ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOB'B) verımliliğin nasıl arrtınlacağına ilişkin çalışmalar >aptıklarını anlattı. RP lideri Erbakan da. " I ürkive'nin en büyiik sanavicisi Sabancı'nın ziyareti şereftir" diyerek şöyle devam etti: "Bugün >aptığımız mücadele Odalar Birliği'nde yaptığımız mücadelenin devamıdır. Kota dağıtma yetkisi TOBB'den alınıp hükümete verilinee, si>asete geçrik. Biz o günden beri sanayileşmeyi iki cümleyle özetliyoruz. Milli görüş ve adil düzen." Sakıp Sabancı. aynca CHP lideri Deniz Baykal veTBMM Başkanı Mustafa Kalemli'v i de ziyaret etti. İVOTLAR / ORAL ÇALIŞLAR "Zonguldak merkez 288 milyar lira. Alan- ya 244 miKar lira. Fethiye 213 milyar lira, Bafra 208 milyar lira, Yan 201 milyar lira, Tavsanlı 199 mihar lira, Diyarbakır 196 mil- var lira, Kütahya 189 miKar lira. Mardin 174 milyar lira. Afyon 155 mihar lira. Giresun 152 mihar lira, Sinop 131 mihar lira. Doğu- bcvazıt 95 mihar lira, Vıranşehir 83 mihar li- ra, Adilcevaz 81 mihar lira Hakkâri 77 mil- yar lira Bursa-Demirtaş 64 mihar lira, Eski- şehir 4. kısım 61 mihar lira, Avsallar-Alauya 57 milyar lira, İspir-Erzurum 56 mihar lira. Kepez^-Çanakkale 51 mihar lira. Erbaa-To- kat 49 mihar lira. ^enice-Zonguldak 47 mil- yar lira. Bahçeli-Niğde 44 mih ar lira. Hınıs43 mih ar lira, Göcek41 mih ar lira. Taşlıcay -Ağ- n 27 milyar lira, Göreme 26 mihar lira, Çat 22 mihar lira, Boğazevci-Kırsehir 20 mihar lira, Aralık-Iğdır 20 milyar lira, Geyikli-Ça- nakkale 18 milyar lira." 27 Ekim 1995 tarih ve 156 sayılı satınal- ma ve ihale komisyonu protokolü ile Alanya elektrik tesisi işınin yüzde 32.5 indirimle 164 milyar lira ıhale bedeli ile Enerji lnşaat AŞ'ye. Fethiye elektrik tesisi işinın yüzde 32.85 in- dirimle ve 143 milyar 463 milyon lıraya Em- ta AŞ'ye. Bafra elektrik tesisi işinin yüzde 34.85 indirimle ve 135 milyar 545 milyon li- raya Emta AŞ'ye. Van elektrik tesisi işinin yüz- de 28.5 indirimle 143 milyar 715 milyon lı- raya Güngör Limited Şirketı'ne, Tavsanlı elektrik tesisi işinin yüzde 33.8 indinmle 131 milyar 746 milyon lıraya Çağn Limited Şir- keti'ne, Kütahya elektrik tesisi işinin yüzde 33.35 indirimle 126 milyar lıraya Çağrı Li- mited Şırketi'ne, Afyon elektrik tesisi işinin yüzde 32.58 indirimle 104 milyar 949 milyon liraya De- mircan Kolektif Şirkeri'ne, Si- nop elektnk tesisi işinin yüz- de 32.7 indirimle 51 milyar 453 milyon lıraya ESTAŞ'a. Doğubeyazıt elektrik tesisi işı- nın yüzde 25.91 indirimle 70 milyar 724 milyon liraya Akay Limited Şirketı'ne. Vıranşehir elektnk tesisi işinin vüzde 32.12 indinmle 56 milyar 679 milyon liraya Örnek Limited Şirketi'ne. Adilcevaz elektrik tesisi işinin 31.85 indirimle 55 milyar 785 mılvon liraya Örnek Limited Şirketı'ne. Hakkâri elektrik tesisi işinin v üzde 27.17 indinmle 56 mil- var38l milyon lıraya Demir- can Limited Şırketı'ne. De- mirtaş elektrik tesisi ışının yüzde 37.9 indirimle 40 mil- yar 21 I milyon lıraya Galde- san AŞ'ye. Eskişehir4. kısım elektrik tesisi işinin yüzde 37.81 indirimle 38 milyar li- raya Galdesan AŞ'ye. Avsal- larelektrik tesisi ışınınyüzde 34.84 indirimle 37 milyar 557 milyon liraya Aksoy Enerji Limited Şirketı'ne, Ispir elekt- nk tesisi işinin yüzde 32.25 in- dirimle 38 milyar 304 milyon liraya Emitaş Limited Şirke- tı'ne. Kepez elektrik tesisi işi- nin yüzde 31.96 indirimle 34 milyar 892 milyon liraya El- So AŞ'ye. Erbaa elektrik te- sisi işinin yüzde 37.25 indirim- le 30 milyar 773 milyon lira- ya Leba Ltd. Şti.'ye. Bahçeli elektrik tesisi işinin yüzde 38.55 indirimle 27 milyar 519 milyon lıraya Görür Ltd. Şti.'ye. Hınıs elektrik tesisi işinin yüzde 32.50 indirimle 29 mılvar 295 milyon lıraya Sebil tnşaat Ltd. Şti.'ye. Gö- cek elektnk tesisi işinin yüz- de 36.23 indirimle 26 milyar 645 milyon liraya Met-Ka Ltd. Şti.'ye. Taşhçay elektnk tesı- sı işinin yüzde 32 indirimle 18 milyar 656 milyon liraya YTY Ltd. Şti.'ye. Göreme elektrik tesisi işinin yüzde 45 indinmle 14 milyar liraya İm- tes Ltd. Şti.'ye. Çat elektnk tesisi işinin yüzde 32 indirim- le 15 milyar 21 milyon liraya Şahap Bucuğa firmasına, Bo- ğazevcı elektrik tesisi işinin yüzde 38.33 indirimle 12 mil- yar 656 milyon liraya Murat Ortaç firmasına. .Aralık elekt- rik tesisi işinin yüzde 30.50 in- dinmle 13 milyar 900 milyon lirava Saçarlar Ltd. Şti.'ye, Geyikli elektrik tesisi işinin yüzde 35.99indirimle 11 mil- yar 679 milyon liraya Özkal Ltd. Şti.'ye verılmesi uygun görülmüştü. 1 2 Eylül askeri darbesinden sonra tu- tukevine dönüştürülen Merkez Komu- tanlığına bağlı Ordu Dil ve İstihba- rat Okulu'nda tutukluyduk. MHP'li- ler. MSP'liler \e CHP'liler de burada kalı- yorlardı. Dil ve Istihbarat Okulu'na bitişik bir binada gözaltına alınan askeri öğrenci- lere DAL gnıbuna bağlı polisler işkence yapıyorlardı. Günümüzün ANAP milletvekili ve yöne- ticisi Yaşar Okuyan da MHP Genel Sek- reter Yardımcısı olduğu için Dil Okulu'nda tutukluydu. Tutukevinin havalandırmasın- da bir gün birlikte yürürken. şunlan anlat- mıştı: "Biz ülkücüler, devleti korumak adı altında solcularla savaşa girdik. So- nunda onları da bizi de devlet cezaevine tıktı. Bitişiğimizdeki binada solcu aske- ri öğrencilere işkence vapan polislerin içinde çok sayıda ülkücü var. Bazılarını tanıyorum. Biz niye devleti koruma adı- na solcularla savaştık ki. Çok saçma." 12 Eylül'den sonra bir çok cezaevinde ülkücülerle bir arada kaldık. Bazıları ciddi ciddi devlet korumak adına giriştikleri ey- lemlerden utanıyorlar ve yaptıklannın saç- ma olduğunu söylüyorlardı. Böyle düşû- nünlerin bir kısmı daha sonra Türkeş'i terk ettiler, daha orta sağakımlara katıldılar. Bir kısmı ise devleti savunma çizgisini Tür- keş'in yanında sürdürüyorlar. Universite öğrencileri, harçlara ve üniver- sitedeki anti-demokratik uygulamalara t "-- Ülkücü gençlere çağnşı protestolannı yükseltince. ülkücüler po- lis desteğinde yeniden devreye sokulmaya başlandı. Önceki gün Istanbul Ünhersite- sı Avcılar Kampusu'nda da benzer olayla- nn yaşandığını gençler anlattılar. Gençle- re bıçak ve sopalarla saldıran ülkücüler. bu eylemlerini polisin koruması altında gerçek- leştiriyorlar. Istanbul polisi içinde sayısız ülkücü ol- duğunu hükümeti yönetenler dışında he- men herkes biliyor. Çoğunlugu ülkücüler- den oluşan polis örgütünün desteğindeki ülkücü komandolarsaldırılannı yoğunlaş- tınrlarsa şaşmamak gerek. Geçmişte bu kış- kırtmalar sonucu cinayetler işlenmiş, bu ci- nayetler gençliğin büyük çoğunluğunu iyi- ce öfkelendirmiş ve olaylar çığnndan çık- mış, sağ-sol çatışması adı verilen çatışma- larçokcanamal olmuştu. 12 Martve 12 Ey- lül askeri darbelerinin en büyük gerekçele- rinden birisi de bu çatışmalardı. Bunlann canlı bir tanığı olduğum için benzer senaryolann yeniden gündeme gel- diği endişesi içindeyinı. Yine her şey eski- si gibi başlıyor. Biravuç iktidarsahibi, ken- di iktidarlannı sürdürmek ve gençliğin hak- lı isyanını saptırabilmek amacıyla ülkücü- leri gençlerin üzerine sürüyorlar. Ülkücü- leri polis kolluyor ve gençler çileden çıkı- yorlar. Sonunda olan gençlere oluyor. 12 Ey- lül askeri darbesinden sonra askeri cezaev in- de ülkücü-solcu av nnıı gözetmeden herke- se ağır eziyetler ve ışkenceler yapıldı. O zamanlar ülkücüler çok ah-vah ettiler ve bir daha böyle kışkırtmalara gelmeyecek- lerini anlattılar. Ne yazık ki tarih tekrarediyor. Yine genç- lerin üzerine ülkücüler sürülüyor. Bundan > arar uman iktidar sahipleri de bir çok kez kendi kuyulannı kazdıklannı fark etmiyor- lar. Ülkücülere "Yürüyün komünistlerin üzerine" diyen Türkeş de. "Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz" diyen Demi- rel de askeri darbeyle tutuklandılar, yasak- landılar. Ülkücüler üzerine yaptıklan hesap- lar Türkeş'i de, Demirel'i de askeri darbe- nin hedefi olmaktan kurtaramadı. Ceza- evinde birlikte kaldığımız günlerde Türkeş sınırsız bir demokrat kesilmiş ve solcular- la cuntacılara karşı ittifak yapmayı savunu- yordu. Bu olaylann üzerinden yıllar geçti. Üt- kücüler uzunca bir süre bu tür kışkırtmala- ra alet olmamaya çaba sarf ettiler. Ama ta- rihten ders çıkarmasını bilmeyen önderle- ri onlan yine bir iç çatışmanın içine sürü- yor. Öğrenci olaylannın patlak vermesinin hemen ardından üniversitelerde ülkücü sal- dınlan yoğunlaştı. Yine iç gerilim tırman- dınldı. Gençliğin çoğunlugu bu kışkırtmalara karşı dikkatli olmalı ve olaylann kendi kont- rollerinden çıkmasını engellemeye çalış- malıdırlar. Çünkü bu oyun eski oyundur ve hepetkili olmuştur. Tabii. ülkücüler dedü- şünmeli ve kimin aleti olduklannın hesabı- nı yapmalıdırlar. Kendi okul arkadaşlarına saldırarak ve gençlik içinde çatışmalan tır- mandırarak kimin ekmeğıne yağ sürecek- lerini bir tarih dersi olarak kendilerine sor- malıdırlar. 12 Eylül 1980 çok eski bir tarih değil. Mamak cezaevinin eziyetlerini gör- müş eski ülkücü ağabeylerine sorsunlar, o yaptıklan sonunda kimin işine yaramıştı? Ulkücüsü de tslamcısı da. solcusu da bu ülkenin gençleri. Bazı ihtiyar politikacıla- nn ve darbecilerin çıkarlan uğruna özel- likle ülkücü gençler kullanılıyor ve genç- lerin haklı istekleri iç çatışmalarla hedefın- den saptınlmak isteniyor. Gençler bu oyu- na gelmemeli. İhtiyarpolitikacılar. gençler- den ellerini bir an önce çekmeliler. Not: Dünkü yazımda Engin Civan'ın cezasının yüzde 40'ını yatarak serbest kaldığını yaz- mıştım. Bunu yürürlükteki Infaz Yasası'nı düşünerek hesaplamıştım. Ancak Engin Cı- van. 1991 yılında çıkanlan Terörle Müca- dele Yasası'nın geçici l.maddesi uyarınca cezasının beşte birini yatarak serbest bırakıl- mış. Yani 7.5 yıllık cezanın yalnızca 1.5 vılını vatmış. Düzeltirim. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Bir Dünyalı Yazarın Denemeleri Televizyon kanalında karşınıza çıkan ya da düğme- sini çevirdiğiniz radyoda dinledığiniz şu sanatçı as- lında neyi anlatıyor size şakırken? Ya sizi onca saran şu okuduğunuz romanın vermek istediği nedir ger- çekte? Ya da pek ilginç bulduğunuz şu magazin, ne- leri, nasıl koyuyor önünüze? Dünyayı bir başka tüdü gösteriyorlar size ve onlar- la daha mutlu olduğunuzu söylüyorsunuz. Güzel de, olan biten ne aslında? Folk kültüründen haberlisiniz, üst kültür eserlerine de yabancı değilsiniz; ama şu dinledığiniz şarkıcı, ya da okuduğunuz romanla sayfalannı kanştırdığınız ma- gazinde bulduğunuz başkalık, onlardan hiçbirinde yok. Yok, çünkü başka bir kültür türü bu! Orta karmaşıklıkta, kültürel değerleri ve gelenekle- ri yeni formüller içinde yansıtan, parayla ama olduk- ça da ucuza elde edilen bu kültüre "popüler kültür" deniyor. Asıl özelliği de, gündelik yaşamın kültürü ol- ması. dolayısıyla "gerçekliğin olumsuz yanlanndan kur- tulmaya yarayan ve yapay mutluluklar üreten bir kül- tür" niteliğini taşıması. Bir "fantazya", öyle olduğu için de "aldatan" bir ya- nı var. Dile getirdiği sosyal ya da bıreysel beklentiler ne olursa olsun, büyük ölçüde egemen kültür bağla- mında, onunla biçimlendirilerek üretildiği için, biryer- de, gerçekliğin görülmesini engelliyor. Günümüz dünyasında, bu arada kapitalist sistemin "periferisinde" kapitalistleşmeye çalışan Türkiye'de, dikkatle üzerinde durulması gereken bir olay, Konu, pek ciddi bir incelemecisini de bulmuş du- rumda: Ahmet Oktay'ın, Yapı Kredi Yayınlan'nda çı- kan Türkiye'de Popüler Kültür adlı eserı, bu olayı an- latıyor. Ama nasıl da bir titizlikle! Yazar, Cumhuriyet'in ilk yıllarından günümüze de- ğin, magazin dünyasında, romanda. ideolojik yayın- larda, gazetecilikte, müzikte, konusunun nasıl ete-ke- miğe büründüğünü -büyük bir hünerle- gözler önü- ne seriyor. Kıtap, kültür tarihimizin bir yüzü aynı zamanda. Ve günümüzü anlamak için vazgeçilmez bir araç. Son yıllarda ülkemizde yayımlanan önemli birkaç eserden biri, hiç kuşkusuz bu çalışmadır. En başta da gençlere ögütlerim. Başka kalemlerce de üzerinde durulan bu ciddi ki- tabı okuyucularıma duyurma görevını bir de ben ye- rine getirirken, yazann şu son aylarda yayımlanan bir öteki eserınden de söz etmek isterim. Ahmet Oktay, çeşitli dergilerde yazarken Milliyet ga- zetesınde de köşe sahibidir; ve orada, çağımızın ve toplumumuzun kültür ve sanat olaylan, bu arada po- litik gelişmeleri üzenne değerlendırmelerıni yayımlar. Bir tür "laboratuvar"dır o köşe. Ahmet Oktay, Ark Yayınevi'nde çıkan Insan, Yazar. Kitap adlı eserinde, kimi dergilerde yayımlanan yazı ve söyleşilerinin yanı sıra, daha da çok. gazetedeki köşesinde kaleme aldığı yazılarından bir derteme yap- mış. Nasıl da zengin bir çeşitliiik! • - • ..ı/. Köşe yazılarını bekleyen bir tehlike, güncelin sınır- ları içine sığışıp ertesi gün kaybolup gitmeleri; onu aş- mak yazann bir hüneridir. Ahmet Oktay'ın derlemesi bu hünerin ürünleri. Her biri, "deneme" türüne örnek çalışmalar. Yalnız kendi kültürümüz değil, hemen hemen bü- tün bir dünya kültürü parmaklarının ucunda yazarı- mızın. Yazılardaki çeşitliiik ve zenginlik, elbette bir görü- şün, kültüre geniş bir ufuktan bakışın sonucu. Nıte- kim, Avrupalı, Daha da Ötesınde Dünyalı Olmak ad- lı denemesinde, bu görüşü açıkça dile getiriyor ya- zar: "Kimiz biz ve ne olmalıyız?" sorusuna, Avrupa kavramını temel ilke olarak alıp yaklaşan bir yazara şu yanıtı veriyor: "Ben, kimizaman sakıncalı olabile- ceğini düşündüğümden bu Avrupa- merkezliliğe kar- şı dünyalı olmayı önermekten yanayım" diyor. Bağnazlığın ve kısır-döngünün aşılmasında, bıryol da bu ona göre. Elimizdeki deriemenin çeşitliliği ve zenginliği de, an- cak "dünyalı" bir kalemin eseri olabilirdi. Okuyunuz o denemeleri, daha da yakından tanıya- caksınız Ahmet Oktay'ı... Hollanda ve Belçika'ya vize zorunluluğu ANKARA (Çumhuriyet Bürosu)-Hollanda ve Bel- çika hükümetlerinin. "harç muafiyeti" uvgulamasına Schengen Anlaşması uya- nnca bugünden geçerli ol- mak üzere son v ermesi ne- deniyle Türkiye de bugün- den itibaren iki ülke yurttas,- lanndan vize harcı alınma- sını kararlaştırdı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. Hol- landa ve Belçika'nın "urou- ma mahsus pasaport hami- li Türk yurttaşlarına vize uyguladığı. ancak harçtan muaf tuttuklan", ancak bir süre önce bu ülkelenn Türk yurttaşlarına uyguladıklan harç muafiyetini. Schengen Anlaşması uyannca 5 nisan tarihinden itibaren sona er- dirmeye karar verdikleri anımsatıldı. Açıklamada, "karşıhklılık ilkesi" uyann- ca, Türk hükümetinin "umu- ma mahsus pasaport hami- li Hollanda ve Belçika vurt- taş lannın vizevc tabi tutul- malanna \e aynı miktarda vize harcı alınmasına karar veriktigi~bildirildı. Konuya ilişkin Bakanlar Kurulu İcararı Resmi Gaze- te'nin dünkü sayısında ya- yımlandı. Türkiye ile Hol- landa arasında 27 Ekim 1980de "Vize Harçların- dan Muafıyet Anlaşnıası"nın sona ermesi nedeniyle alı- nan karara göre, umuma mahsus pasaport hamili Hol- landa ve Belçika vurttaşla- n. Türkiye'ye yapacakları ziyaretlerde. harca tabi ola- rak Türk dış temsılciliklerin- den önceden \ ize alacaklar. Resmi pasaport hamili Hol- landa ve Belçika vurttaşla- n ise, önceden olduğu gibi vizeden muaf tutulmaya de- vamedilecek. Türkiye'ye yapılacak 3 aya kadar ikamet süreli tu- ristik seyahatler için vizeler. turizmi kolaylaştıncı birun- sur olarak. sınırkapılanndan bandrol karşılığında da venlebilecek. KlSA... KlSA... • Etibank'ta işçi olan Erhan Inanoglu'nun. kimliği belirsiz kişilerce kaçırılarak MlT'e "muhbirlik" yapmaya zorlandığı, muhbirliği kabul ermeyince. psikolojik işkence uygulandığı öne sürüldü. Bandırma Çumhuriyet Savcılığı'na başvurarak suç du>urusunda bulunan Inanoğlu. kendisini kaçıranlann yakalanmasını istedi. • Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Siyami Erdem ve yönetim kurulu üyeteri, dün CHP lideri Deniz Baykal'ı ziyaret etti. Zİvarette konuşan BaykaL kamu çaltşanlannın ücretlerine 1995'in son aylannda yapılan zammın. 19%'nın ilk zanımı olarak kabul edûeıneyeceğini söyledi • Yasadışı Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP.C) örgütüne üye oldukian ve birçok yasadışı eylem düzenledikleri öne sürülen 22 kişi yakalandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle