07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER "DİSK'in mücadele çagrısı • İSTANBL L (ANKA) - DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. çalışanlann ,karşı karşıya bulunduğu ,,sorunlann çözümüne yönelik oiarak Türk-Jş ve KESK'le birlikte mücadele etmenin devamından yana oltiuklannı belirterek "Bu beceriyi gösterelim. birlikten kuvvet doğar" dedi. Rıdvan Budak, yaptığı açıklamada, şunlan söyledi: "Bu biraraya ^geliş sadece kamu sendikaları ve işçi sendikalan ile değil. demokrasi, eğitim. sağlık. eşitlik. özgürlük diyen, bunlardan sorunlu ve şikâyeti olan herkesle, bütün toplumsal örgütlerle . olmalıdır. Bunu becerebildiğimiz, bu beraber mücadeleyi saglayabildiğimiz ölçüde ulkemizde demokratik "gelişmeye katkı "verebiliriz." Türkiye'den umudu kestilen • ANKARA(ANKA)- Yeni Demokrasi Hareketi'nden(YDH) Genel Başkan Cem -'Boyner'in istifasıyla -yaşanan şok. yerini umutsuzluğa bırakıyor. -.YDH Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Sever. "Ben Türkiye'den Lumutlu değilim. Birkaç tane güç var ve bu güçler hiçbir şeye izin vermiyor" dedi. Sever, Boyner'in "silah zoruyla da olsa" partinin başında ~tutulmayacak kararlıhkta ? olduğunu söyledi. Sever, rı yaptığı açıklamada. - Boyner'in karannın ^ardından partinin siyasi faaliyetini devam -ettirmesinin koşullannın . büyük oranda azaldığını söyledi. Milletvekillerine denetim • ANKARA(UBA)- Milletvekillerinin TBMM'de yasama ve "denetleme faaliyetlerinin _bilgisayarla izlenmesini Jayacak "yasama bilgı .enjrjtûruluyof.",,. «; 5M\f Bîfgi Işfem • ^ " '•"• Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışma ile TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa önerisi, KHK. tezkere. gensoru, Meclis araştırması ve sonışturması. yazılı ve sözlü soru önergesi ile genel görüşme önerilerinin sonuçlandınlıncaya kadar , izlenmesi hedefleniyor. Yeni kurulacak sistemle hem Meclis bürokrasisi hem de eski yeni tüm parlamenterler, Meclis gündemini ellerinin altındaki bilgisayarlardan izleme imkânına kavuşacak. Bu sistemle hangi miletvekilinin ne kadar çalışma yaptığı da izlenebilecek. Emlakbank'a gözaltı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz'ın, Emlak Bankası'nın geçen rtonemdeki işlemlerinin incelenmesi için bir müfettiş görevlendirilmesini istediği öğrenildi. Müfettişin göre\'e başladığı ve bankanın 1993 yılından bu yana tüm işlemlerini inceleyeceği belirtildi. Edinilen bilgiye göre bankanın geçen dönemde kredi işlemlerinde bazı kişi ve kurumlara "ayncalık" tanındığı iddialan artınca Yılmaz. "Hiçbir ihbann karanlıkta kalmasını 'istemiyorum. Bu iddialar araştırılsın ve gereken yapılsın" talimatını verdi. Ögretim üyelerî eylem yapacak • ANKARA(.ANKA)- Öğretim üyeleri, Yükseköğretim Yasa Tasansı için eylem yapacak. Öğretim Elemanlan Sendikası Başkanı Prof. Dr. Atilla Erden. Yükseköğretim rKlurulu Başkanlığı'nca hazırlanan tasannın - yasalaşmaması için J beyramdan sonra basın J açıklamaları ve salon .toplantılannı içeren bir dizi aktivite gerçekleştireceklerini Lbildirdi. Erden. taslakta yapılan değişiklikleri de \eter!i bulmayarak "Bir (cümle değiştirip getıriyorlar. Biz maddelere değil. taslağın tümüne |-"karsıyız" dedi. Çiller, soruşturma önergeleri konusunda ortağı ANAP'ı işbirlikçilikle suçladı 'Refah'a çanak tutuyorlar'•DYP lideri Çiller. İstanbul ll Merkezi'ndeki bayramlaşma töreninde koalisyon ortağı ANAP'ı topa tuttu. Eleştirilerinde isim vermeyen Çiller'in hedefi Başbakan Yılmaz'dı. İstanbul Haber Servisi - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. Meclis'e verilen soruşturma önergelerinin. başbakanlığını engellemek için yapıldığına hiç şüphesi olmadığını söyledi. Meclis'in tıkandığını ve koalisyon ortağının. "RP'nin uzattığı yeme çanak rutnıak"tan başka icraatta bulunmadığını belirten Çiller. Yeniköy'de satın aldığı son gayrimenkulü de "yalı falan değil, 50 metrekarelik > ıkık bir yer" oiarak nitelendirdi. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. tstanbul ll Merkezi'nde partililerle bayramlaştı. Daha sonra gazetecilere açıklama vapan ve sorulan yanıtlayan Çiller. Başbakan Mesut Yılmaz'la TOFAŞ önergesinin görüşüleceği 9 mayısa kadar Çiller. İstanbul'daki bayramlaşma töreninde RP'niıı başbakanlıgını önlemeye calı^tığıııı söyledi ve son aldıgı yalı falan olmadıgını, 59 metrekarelik metruk bir bina olduğunu öne siirdü. (Fotoğraf: HATlCE TUNCER) konuşmayacagı duyumlarına yolsuzluklarla mücadeleyi ilişkin olarak şöyle dedi: ısrarla ben ko>durdunı. Ama siz "Sayın Yılmaz 'Bir araya yolsuzlukların üzcrine gitmekle gelelim' dedi. Ona. 'Üzgünüm. çamuratmak arasında bir çünkü koalisyon protokolüne kanştırma yaptınız. Ve Refah Partisi'nin komplosuna alet oldunuz. Bu bızim tabanımızda bir infial varatmıştır. Ben arkadaşlarımı zorlukla ».abra davetettim K.urdu2umuz hükümete güven unsuru sarsılmıştır. Ve önümüzde TOFAŞ önergesinde Refah'a tekrar destek vereceksiniz. Bizim bu konuda hiçbir talebimiz yoktur sizden' dedim. TOFAŞ önergesinden önee bizim konuşmamız. belki yanlış anlaşılabilir." TOFAŞ davasının bir hukuki ayıp olacağını öne süren Çiller. " 'TOFAŞ üzerinde fesat \ar" iddiası üzerine açılan davada yargı "Hayır fesat yoktur' kararını verdi" dedi. Vatandaşa söz verdiğı iki anahtar sözlerinin "bir simge" olduğunu da söyleyen Çiller. "Mesut Yılmaz, 'Koalisyondan umudumu kestim' diyor, siz de diyor musunuz" sorusu üzenne şu yanıtı verdı: "Şu ana kadar gö'rüyoruz ki icraat tutuktur. Sadece RP'ııin verdiği önergelere veva benim parri içimin birtakım meselelerine el atılıp gün geçirilmektedir. Bi/imle değil, memleketin sorunlanvla uğraşılnıası lazını. Ama bizimle mi uğraşmak istivorlar? Buyrun uğraşın." DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. daha sonra partisinin Bakırköv Belediye Başkan Adavı Gürol.AsIan'ı basına tanırtı. venn DYP'nin koalisyonu bozma şantajı bile Başbakan Yılmaz'a geri adım attıramadı 'Hükümetten gölge kalkmalı'BÜLENTSAR1OĞHJ A.NTALYA - DYP'nin koalisyonu boz- ma tehdıtlerine karşın soruşturma önerge- leri konusundaki tavnndan geri adım atma- yan Başbakan Mesut Yılmaz. usulsüzlük sav lan nedeniyle hükümetin üzerine düşen gölgenin kalkması için her türlü iddianın araştınlmasından yana olduklarını söyle- di . u Bunlann muhatabı bizde olahiliriz, or- tağumzda" diyerek DYP'nin gündeme ge- tirmek istediği Emlakbank soruşturması- nadaNOğuk bakmadığını imaeden Yılmaz. "Meclis"in denetim yetkisine en azından ge- fişmiş ülkelerdeki kadar sav gı gösterileceğV neinannorum" sözlerivie DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller'i üstü kapalı olarak eleş- tirdi. Kurban Bayramı tatilini önceki gün açı- lan Antalya Merit Arcadia Oteli'nde geçi- ren Başbakan Mesut Yılmaz. dün DYP'li Dı- şişleri Bakanı EmreGönensay ve Turizm Ba- kanı IşılaySaygın ile birlikte önce DYP. da- ha sonra ANAP il başkanlıkJannı ziyaret et- ti. Yılmaz. D\'P il başkanlığında gazeteci- •"Meclis'in denetim yetkisine en azından gelişmiş iilkelerdeki kadar saygı gösterileceğine inanıyorum" diyen Yılmaz. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i üstü kapalı olarak eleştirdi. lerin sorulannı yanıtlarken yolsuzluk iddi- alanna ilişkin soruşturmalara onay verîl- mesinin koali.syonu bozma ncdenı olama- yacağını söyledi. Her ıki partinin de ko- alisyon protokolüne baglı kalması duru- munda hükümetin sürmemesi için bir ne- den bulunmadığını belirten Yılmaz. "Bizü/e- rimize düşen görevi yapmava kararlı>ız"* dedi. Yılmaz, >abancıba.sın organlanndako- alısyonun bitmek üzere olduğu yorumları Aapıldıgmın anımsatılması üzerine. "Ö>le kötümseryorumlara inannıavın. Dış kaynak- lı vorumlan daha ihtiv atlı karşılanıak gere- kir" görüşünü dile getirdi. DYP-ANAP or- taklığının >eçimin ardından ortaya çıkan tabloda Türkiye'nin siyasi istikrara kavıış- ması için büyük bir fırsat olduğunu belir- ten Yılmaz. şunian söyledi: "Birlikteliğin şartlan betlidir. İki parti de buna bağiı kaldığı siirece hükümet devam eder. Denetim ayndır. icraat av ndır. tkisini birbirine kanştırmamak lazını. Hükümetin görvv i icraattır. Meclis'inkidenetimdir. Hü- kümet kendi işini vapar. Meclis kendi işini vapar. Bu konuiann basında olması gereken- den daha fazla abartıldığı görüşündevim. Meclis'in denetim görevine hiç olmazsa ge- lişmiş ülkelerdeki kadar sav gı gösterileceği- ne inanıyorum. Bundan dolav ı koalisyonun sona ermesi zaten izah edilemez." ^'ılmaz. ANAP ıl başkanlığında DYP'li bakanları sağ ve sol yanına oturttu. Yıl- maz. buradaki sorular üzerine yolsuzluk sav larının araştırılmasının koalisvon proto- kolünde de hükme baglandığım anımsata- rak "Açık ve şeffaf rejim istivorsak ortava atılan bürün iddiaların araştınlması gerekir. Yapılan da budur. Bunun muhatabı biz de olabiliriz. başkalan da olabilir. koalisvon ortağınıız da olabiiir. Önemli olan bu iddi- alann hükümetin üzerindekigölgesinin kalk- masıdır" dedi Yılmaz. "Güven bunalımı ka- bine çalışmalannı olumsuz etkiler mi" so- rusıına. "Etkilememesi lazını. En azından bizim için etkilemez" vanıtını \erdi. Başba- kan Yılmaz. D>'P lideri Çiller'in hükümet çalışmalan için dile getirdiğieleştirilennin anımsatılması üzerine. hükümetin bazı ya- sa tasanlannı Meclis'e sunduğunu. 300 mil- von dolarlık Özelleştirme çalışması gerçek- leştirdigini ka>dederek bu icraatın gelecek dönem için altyapı oluşturduğunu sövledi. Yılmaz, Falez Otel "de yazar \ aşar Kemal ve sanatçı Zülfij Livaneli ile yaptığı görüş- menin içerigiyle ilgıli birsoru üzerine. yurt- dıştna gidecek olan Yaşar Kemal'e uçağı- nı vemıeyi önerdiğini, ancak vazann bunu kabul etmediğini söyledi. Yılmaz. dün akşam Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel ve Dışişleri Bakanı Emre Gönensav "la yaptığı yemekli toplantıda Yu- nanistan konusunun da gündeme geldiğini belirterek Atına'ya ilettikleri banşçağnsına olumlu karşılık bulmaktan memnun olduk- lannı söyledi. 'Amaç DYP'yi parçalamak' tZMİR (A.A) - DYP, DSP ve MHP Izmir il başkanlıklannda bayramlaşma töreni yapıldı. DYP tzmir II Başkanı Metin Tekin Özker. bayramlaşma töreninden önce gazetecilere yaptığı açıklamada. TEDAŞ ve TOFAŞ soruşturmalannda. Tansu Çiller'in hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını söyledi. Özker. şövle dedi: "Siyasi komplo başlamış ve Meclis'teki oy çoğunluklanyla soruşturmalar açılmava başlamıştır. Bütün amaç 1 Ocak 1997"de Savın Çiller'i başbakan yapmamak ve DYP'yi parçalamaktır. Sav ın Çiller. halkın çıkarlarını savunan tek liderdir. Bu da birtakım menfaat gruplanmn çıkaıiaruıı büyük ölçüde zedelemiş ve rahatsız etmiştir." DSP İzmır İl Başkanlığf ndaki bayramlaşma töreninde konuşan ll Başkanı Rdat Mutlu. koalisyon ortağı partilerin anlaşamamaları halinde erken seçimin kaçınılmaz olacağını, kendilerinin de buna hazır oldukJannı söyledi. Ecevit, hüküıneti uyardı 'Koalisyon neredeyse çökme noktasına geldi. Aklınızı başmıza alın' Ecevit DSP'nin Bakırköv 'de düzenlediği mitingde Tür- kiye'nin erken seçime gidebileceğini sövledi. İstanbul Haber Servisi- DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit. hükümetin neredeyse çökme noktasına geldiğini belirterek. "Eğer hiikümeti kuran koalisvon ortaklan akıllarını başlanna toplamazlarsa Türkive veni bir erken seçime gitmek zorunda kalabilir" dedi Bülent Ece\it. dün Bakırköv sahilınde düzenlenen mitingde. 2 haziranda vapılacak olan ara yerel seçimlerde DSP'nin Bakırköy Belediye Başkan adayı Mehmet Başaran'ı halka tanıttı. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı toplantıda Ecevit. inşaat mühendisi olan Mehmet Başaran'ın kooperatifçı özellığını vurguladı. Solun birinci partisi durumuna geldiklerini. amaçlannın Türkiye'nin birinci partisi haliııe gelmek olduğunu belirten Ecevit. halkı soyanlara hiçbir diyet borcu olmadıgını söy iedi. Konuşması sık sık "Başbakan Ecevit" sloganı ile kesilen Ecevit. "Bizhükümete destek sözü vermiş değiliz. Biz sadece hükümet olmalannı sağladık" dedi. Yıırttaşların. anahtann DSP'de olduöunu sövlediklerıni belirten Ecevit. "Anahtar DSP'dedirdivorlar. O kadar da değil. Gerçi elimizde bir anahtar var, ama henüz her kapıyı açmıvor"di>e konuştu. Kamu çalışanlarının gelirlerinin yan \anya azaldığını. dev letin taşeronculuğa öncülük ettiğini vurgulayan Ecevit. hükümetle ilgiii olarak da şunlan sö>ledi: "Hükümeti çökerten biz olmavacağız, başka muhalefet parrileri de olmavacak. Çökerse kendi içindeki kavgalar, koalisvon ortaklan arasındaki kav galar yüzünden bu hükümet çöker demişrik. Nitekim şimdi ncredevse çökme noktasına geldi. Tabii bunu önlevebilmek bizim elimizde değil. Ancak ontarı uvarıyoruz. Kendi aranızdaki kavgalan ne kadar sürdüriirseniz sürdürün. ama dev letin işlerini ilımal etmevin. Deviet işlerinde birbirinizi çelmeleverek engeller çıkarmayın. .Ama eğer iç çekişmelerini dev let sorunlarına. ülke sorunlanna yansıtacak olurlarsa biz istesek bile millet artık bu iktidarın daha fazla devam etmesini istemez. Hükümeti uvarmavı görev bilivorum." SlFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR ANTALYA-BELEK - Antal- ya'ya bayram geldi. Bayramla birlikte deviet de geldi. Antalya Belek'in onbinlerce insanı ağır- layacak kapasitedeki tesisîeri Türkiye'deki bir değişimi sergi- liyor. Bu değişimin olumlu olup ol- madığı tabii ki tartışmalı. Bayramda açılışı yapılan Ar- cadia Oteli'nde Başbakan Me- sut Yılmaz kalıyor. Besim Ti- buk'un yönetimindeki Merit Otellerzinciri bu otelin işletme- sini de üstlenmiş. Tibuk'la bir ge- ce Türkiye'deki turizm üzerine konuştuk. Hürriyet'ten Yalçın Bayer, Milliyet'ten Oktay Ak- bal ve işadamı Üzeyir Garih de Tibuk'a sorular sordular. Ti- buk, liberalizmin katı ve saf sa- vunuculanndan. Türkiye'nin bü- yük bir değişim ve büyüme po- Deviet Antalya'ya Gelince... tansiyeline sahip olduğunu an- lattı. Tibuk'un işaret ettiği değişim potansiyelini Antalya'daki büyük yatınmlarda da gözlemek müm- kün. inanılmaz bir zenginlik ve tüketım bütün sahillerde orta- ya çıkmış. Milyonlarca dolarlık tesisler büyük birzenginliğe işa- ret ediyor. Buzenginliği izlerken çok kez dikkat çektığimiz iki Türkiye iyi- ce ortaya çıkıyor. Türkiye'de bir kesim, Hollan- dalı gibi yaşıyor, büyük bir ço- ğunluk ise Bangladeşli gibi... Lüks otellerde farkı daha çok hissediyorsunuz. Yatırımlann bir başka sonucu ıse doğanın gıderek çarçur edil- mesi. Beton yığınlan. sahilleri birer birer teslim alıyor. Turistik gelişmenin yoksul ülkelere ne getirip ne götürdüğü çok tartış- malı. Ülkenin bütün zenginlik- lerini. zengin ülkelerin turistle- rine sunuyorsunuz. Her türlü hizmet, temizlikten, mutfağa kadar her şey turistlerin emri- ne haz/r hale getiriliyor. Karşılı- ğında ne kazanılıyor? Son yıllarda büyük globalleş- me projesine bağlı olarak, tu- rizmden kazanılan parantn önemli birkısmı da yabancı tu- rizm şirketlerine akıyor. Evet, çok modern ve gelişmiş binlerce tesis kuruluyor. Kalite yükseliyor. Bu gerçeği kabul et- mek gerekiyor. Ama ne karşılı- ğında? En önemlisi de insan kalite- si... Ne kadar yükseliyof? işte bu da tartışmalı. Hele de Baş- bakanla aynı otelde geçirdiği- miz üç gün birçok gerçeği ye- niden gözler önüne serdi. Sıkıntı, otele girişimizde baş- ladı. Bizi havaalanından otele getiren otobüs otele giremedi. Başbakan'a eşlik eden koruma araçlan park yerine konulmamış ve otelrn kapısına bırakılmış, dı- ğeraraçların geçmesi de müm- kün değil. Başbakan birkaç adım atma- yagörsün, bir kalabalık dalga- lanıyor. Hertarafı korumalarsa- nyor. Kendisini görmek, izleye- bilmek imkânı yok. Mesut Yılmaz'ı izlerken, Is- veç'te gördüklerimi anımsadım. Orada da mutlaka çok ciddi gü- venlik önlemleri alınıyordu. Fa- kat bunu hiç hissetmiyorsunuz. Ticaret Bakanı sokakta pazar çantasıyla dolaşabiliyor. Kim- senin makam arabası yok. Bir de bize bakın. Bir deviet yetkilisi herhangi bir yere daha ulaşmadan yer yerinden oynu- yor. Arabesk bir koruma man- tığı çevrenin altını üstüne geti- riyor. Isveç'le, Türk politikacıları arasındaki en önemli farklardan birisi de korunma biçimi. Bu fark, aradaki uygariık farkına da işaret ediyor. POLİTİKA GÜINLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kepiman Halis... Kurban Bayramı'nın dün ikinci günüydü... Bayram. baharı değil, sanki yazı getirmişti... Şeriatçı vakıflar sabah sabah kurban derisi topla- maya başlamışlardı... Bu yıl yaklaşık 10 trilyonluk kurban derisi, zekât ve fitre toplanacaktı. O nedenle vakıflar ne zamandır' te- tikte'yüi ve sessiz sedasız 10 trilyonluk 'kurban pas- tası 'ndan kendilerine düşecek payı almak için yolla- ra koyulmuştu... Gün onların günüydü. ANAYOL iktidarı şeriatçıla- ra el altından haber salmıştı: "Güriıltü çıkarmayın, derileri toplayın..." Kurban Bayramı'na bir hafta kala şeriatçı vakıflar bu yıl ilk kez değişik bir yöntem izlemişti. Kimi şeri- atçı vakıflar şehit ailelerine yardım yapmışlar, bu ara- da 'Mehmetçik Vakfı'na da para bağışında bulun- muşlardı... Şeriatçı vakıfların bu yardım ve bağışları 10 milya- rı bile bulmuyordu. Ama kurban derisinden kendile- rine düşecek pay ıse bir hayli yüklüydü. Bu şeriatçı vakıfların en 'babası' olanı. başında 'tarikat baronu' bulunanıydı. Işin ilginç yanı, vakfın genel müdürlüğü- nü yapan kişinin de emekli albay oluşuydu. Acaba 'tarikat baronu'nun başında bulunduğu, emekli albayın genel müdürlüğünü yaptığı şeriatçı vakıf, 1995 yılında ne kadar kurban derisi toplamış- tı? Hemen açıklayalım: 2 trilyonun üzerinde... Askeri liselere sahte sağlık raporuyla öğrenci so- kan vakfın, son yıllarda 'dokunulmazlığı' olduğu bir gerçekti. Okulları çoğalmış, yurtları, dershaneleri, hastaneleri Türkiye'nin sınırlannı aşmıştı. Şirketleri Ege'den başlayarak İstanbul. Ankara gibi kentlere yayılmıştı. Gaziantep'ten Van'a, Bursa'dan Edirne'ye dek fabrikaları, inşaat, tekstil, gıda sektöründeki ya- tırımlarıyla 'Anadolu'yu kuşatmıştı. işler tıkır tıkır yürüyordu... Okulların, yurtların, dershanelerin girişinde Atatürk büstleri vardı. Heryurdun, herdershanenin, heroku- lun her salonunda Atatürk büstleri. köşeleri bulunu- yordu. Yani oyun kuralına göre oynanıyor. Ancak Ata- türk büstlerine sabah akşam tükürülüyordu... Son yıllarda vakıfların genel müdüriüğüne atanan kişilerin 'emekli asker' olmaları, gerçekten hayli dü- şündürücüydü. Askerlerle arasını bir türlü düzelteme- yen 'tarikat baronu' emekli yargıç ve savcıları vakıf- lara yerleştirdıkten sonra şimdilerde emekli askerle- ri vakıflarına genel müdür yapıyordu. • • • Tarikat baronu, 'medya 'yla da arayı düzeltmişti. Ar- tık kimse onun aleyhine haber yapmıyor, yazı yazmı- yordu. Tarikat baronu en kızdıgı, mahkemeye verdi- ği kimi gazetecilere bile bayram kartı gönderiyor. on- lara 'aydın' diye sesleniyordu. Eh, hilenin böylesi görülmemişti doğrusu... Tüm bunlar olup biterken şeriatçılar, bir 'iç hesap- laşma'run içine girmişlerdi. Milli Gazete 'tarikat şey- hi'ne 'din baronu' olarak yükleniyor, işıkçılar'm ya- yın organı Türkiye gazetesi 'Patriğe gizliziyaret' baş- lığını atıp 'İlk hedef Ruhban Okulu 'nu açmak' diyor- du. Fener Rum Patriği Bartholomeos'un fotoğrafı- nın altında ıse 'Kin kustu' yazıyordu. Oysa bir süre önce kamuoyunun Fethullah Hoca olarak tanıdığı Fethullah Gülen. Fener Rum Patnği'yie buluşmamış mıydı? Bu buluşma sırasında hoşgörü adı altında Heybeliada Ruhban Okulu ve Batı Trak- ya'da kurulması düşünülen Türk okulu konuşulma- mış mıydı? Acaba Fethullah Hoca'yla Fener Rum Patriği da- ha neler konuşmuştu, hangi konuları gündeme ge- tirmişlerdi? Türkiye - Zaman, TGRT - Samanyolu TV arasında'/o- yasıya birrekabet' vardı. Enver Ören ile Fethullah Ho- ca 'siyaset - ticaret - cemaat' üçgeninde 'sermaye- nin dili, kulağı' olma yolunda birbirferiyle yanş ediyor- lardı... Fethullah Hoca Fener Rum Patriği'yle görüşürken sesini çıkarmayanlar, Avrupa Partamentosu Hıristiyan Demokrat Grubu üyeleri Bartholomeos'u ziyaret edin- ce neden 'Kin kustu' diyorlardı? • • • Müslüman kişı insanları aldatır mı? Murat Bardakçı Hümyet'teyazdı. Yazısının başlı- ğı şuydu: 'Keriman Halis'i televızyonda aldattılar...' Murat Bardakçı bu aldatılma öyküsünü anlatırken şöyle diyordu: "Dünya güzellik tacını giymiş tek Türk kızıydı Ke- riman Halis... 1932'de dünya güzeli seçilmiş, Tür- kiye'yi bütün cihana duyurmuştu... Bu yazı 'milliyet- çi ve mukaddesatçf olmakla övünen TVkanalının, şim- di BO'lerinin bahannı süren Keriman Halis'e yaptık- larının öyküsüdür..." Milliyetçi ve mukaddesatçı televizyon kanalı, Fet- hullah Hoca'yı sık sık gördüğümüz Samanyolu'dur. Program bir aldatmaca üzerinde kurulmuştur. Aynı te- levizyon kanalı, Hasan Tahsin için de düzmece bir program hazırlamıştı. Spa'da 64 yıl önce güzellik yarışmasının jüri baş- kanı şöyle demiş: "Bir Türk kadınını sahnede çıplak mayoyla teşhir edeceğiz. Bu bizim için en büyük başarıdır." Yani güzellik yanşmalan, Hıristiyan dünyasının ter- tiplediği bir oyunun parçasıymış. Murat Bardakçı ya- zısını şöyle noktalıyor: "Onlara göre başta Keriman Halis olmak üzere ya- nşmalara katılan herkes alet olmuştu bu oyuna... Sonra, iş dönüp dolaşıp Atatürk Türkiyesi'ne getiril- di. Keriman Halis 'in habersiz çekilmiş konuşmalan ke- silip işlerine gelecek şekilde monte edilip verildi ve memleketin ismini cihan âleme duyurmuş kim var- sa, bir bir karalandı... Bu TV kanalının piri 'Hoca Efendi', müridlerini 'is- lami terbiye ve edep' vadilerinde irşad ederken, 'edep' adı altında, 80'ini geride bırakmış hanımları aldatıp onlara ekrandan hakaretler yağdırma dersi vermiş olacak..." Evet, öykü böyle... Demek ki 'hilenin', yani 'takıyye'nin sının yok... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR TYS UYELERİNE DUYURU 1 Mayıs Çarşamba günü saat 10.00'da, Kadıköy Belediyesi giriş kapısı önünde, sendikamızın flaması altında buluşuyoruz. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle