07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 1996 SALI 12 KULTUR \ Sinema, Shakespeare'i keşfettiKültürServisi-Hollyvvood sonunda çok yeteneklı ve yetenekh olduğu ka- dar dayazdıklan karşılığında milyon- larcadolarpara talebinde bulunmayan bırsenaryoyazarı keşfetti. Üstelık.pek çok ünlü oyuncu bu yetenekli yazarın kaleme aldığı her senaryoyu sev ınçle kabul edıp büyük bır ıstekle rol alırken. senaryosu onun elınden çıkmış her fılm buyük bır ızleyıcı kıtlesiyle kar- şılaşıyor. Bu vetenekli. müte\azı yazarımız kim mı'1 VVılliam Shakespeare! Yakla- şık bır asırdır. sinema ve tıyatro dün- >ası bu usta yazann yapıtlarını sunu- yor sevırcıye. 1899 yılında sınemacı Herbert Beerbohm Tree'nın sessiz olarak çektığı 'Kral John" \e 1900'de Sarah Bernardt'ın •Hamlet'iy- lebeyazperdeyetavndı Shakes- peare. 1930 've 401ı yıllarda LawrenceOlhier'in yönetip rol aldığı -5.Henry\ Hamlet'. III. Richard'. 'Begendiğiniz Gibi" ile doruöa çıkan bu eüılıtn. *zü- Shakespeare Company'nın sanat yö- netmenı Adrian Noble tarafından si- nema) a aktarılacak. . Kısacası 199O'lı yıllar. Shakespeare uyarlanıalannın re- vaçta olduğu 1940 ve 50'leri sılıp sü- püreceğebenziyor. İngilizler degiL, Amerikalılar fınanse edİYor Bırmıngham Ünıversitesi Shakes- peare Ensıtıtüsu Başkanı Prof. Stanley \\ells. sinemaendustrisınınbueğilimı- nı Shakespeare yapıtlarının getireceği yüksek gişe hasılatına bağlarken yö- netmen lan McKellen"e göre Holly- \sood sınemasının Shakespeare'e yö- nelişmdeki en önemli neden. BBC \e ITY'nınyayınlanndaürtlü yazann ya- 1 990'lı yıllar, Shakespeare uyarlamalannın revaçta olduğu 1940 ve 50'leri silip süpüreceğe benziyor. Yeni Shakespeare filmlerinin önemli bir Branagh ımzasını taşıyan '5. ÖZellİğİ de gÜnÜmÜZ İZİeyİCİSİnİ yakalamak amacıyla sinema ve •sınderoi aidığı-Ku- tiyatronun olanaklannı birlikte kullanmaya başlaması. ne'un 'Othello'su ıle 'altın ça- """~~ ğYnı yaşıyor 1995 yılı beyazperdede- kı Shakespeare uyarlamalan açısından verimlı bır yıl oldu. Sir lan MeKel- len'ın III.Rİchard'ı.OüverParkerın. gelecekyılınOscaradaylanarasınagı- receğine kesın gözüy le bakılan 'Othel- lo'su ıle birlikte önümüzdekı günlerde Avrupa ve Amenkan sinemalannda göstenme gınyor Shakespeare fılmle- ri arasında en düşük bütçeye sahıp ol- ması ıle dıkkat çeken Trevor Nunn'ın yönetmenliğını üstlendiğı '12. Ge- ce'nm(ABD-lngılızortakyapımıolan filmın kadrostı Nigel Hawthorne, Ben Kingsley, Helena-Bonham Carter, İmelda Staunton gıbi ağırlıklı olarak ingılızoyunculardanoluşuyor)çekım- lerı de 1996 sonbahannda tamamlana- cak. 'Bir\azGecesi Rüvası' ıse Royal pıtlarından uyarlanan sinema fılmı. TV dızısı ya da tıyatro oyunlarına yer vermıyoroluşu. "EğerBBC, "111. Rıc- hard'ı finanse etseydi ben de filmimi Amerikalılaria ortaklaşa çekmezdim. Holl>»ood. bövle prestijli filmleri dii- şük bir malivetİeçekebiliyor." Kenneth Branagh'ın 12 mılyon dotarlık bütçe- ye sahıp tilmı 'Hamlet1 de Amerıkalı 'Castle Rock' film şırketi tarafından finanse edilıyor. Branaghın oyuncu kadrosu bır hay li renkli isinılerden olu- s.uy or Charlton Heston. Robin \\ illi- ams. BilK Crystal, Gerard Depardieu, Ken Dood. JulieChristie ve DerekJa- cobi. FrancoZafirelü'nın 1990"da Mel Gibson'lı 'Hamlet'ıvle seyıreıyı sine- maya çekmesı gıbı Branagh da ünlü bırovuneukadrosunun sevırcı üzerin- de en az Shakespeare kadar etkili ol- duğunu düşünüyor. Thatrodan çok, sinemaya yakın bir yazar Yenı Shakespeare filmlennın önem- li birözelliği de günümüz ızleyicisini yakalamak amacıyla sinema ve tiyat- ronun olanaklarını birlikte kullanma- ya başlaması. Adrian Noble'un 'Bir Vaz Gecesi Rüyası". Peter Brook'un 1960'larda sahneye koyduğu yapıtla benzerlıkler ta^ırken «.enneth Bra- nagh"ın 'Hamlet'ı. Lavvrence Olivı- er'ın yorumundan kınıı etkılenmeler taşıyor. Adrian Noble ıse. 'BirYazGe- cesi Rüvası'nı teatral bır bıçimle sunu- yor sinema ızleyıcısıne. Branagh'ın filmı ıçin Ingıl- tere'de bugüne dek görülme- mış büyüklükte bır stüd\o ku- ruldu. 19. yüzvıl atmosferinı bütünüyle yansıtmayı amaçla- yan film ıçın neden bu denli büyük bır masrafın altına gir- dığinı !;oy le açıklı\or Branagh "Avrupa'nın sınırlannın hızla degiştiği o müthiş çalkantılı dö- nemin ruhunu ancak bö>le \ansitabilirdik." Hamlet'ın günümüze ılışkın önemli mesajlar taşıdığını \e aslında bu \üz\ıla uygun düşen bir "~"^™ \apıt olduğunu düşünen Branagh. aıle yaşantısı. kıskançlık. ailedeki o baba fıgürü ve bireyler arasındakı ıletişimsızlık üzerine müt- hış bir gözlem gücünün ürünü olarak tanımladığı yapıtın: Shakespeare'in ınsan doğası üzerine gözlemlennin yüzşıllar sonra da geçerliliğinı ko- ruduğunu söşlüşor. Adrian Noble'a göre Shakespeare. tıyatrodan çok sınemaya \akın bir yazar. "Geçişler çok ani, çok sarsıtı Shakespeare'de. \atak odası sahnesini anlatırken birdenbirecephedesa\aşan askerlerin \anında bulu\orsunu/ ken- dinizi. Soyluların malikânesinden sokaktaki yoksul insanların arasına in- diriveriyor sizi. Eğer hâlâ yaşı>or ol- sa> dı eminim tiyatro değiL,film\apı\or olurdu." Şehir Tiyatrolan 'mn düzenlediği tt.Gençlik Günleri 2-13 mayıs tarihleh arasında yapılacakBu ydm teması 4 kent ve mizah' Kültür Senisi - Istanbul Büvükşehır Beledı\esı $ehırTı\atrolarrnıngelenek- selleşen "GençlikĞünleri'nın on ıkıncı- si bu v ıl 2-13 ma> is tarıhlerı arasında ya- pılıyor. Filmlerin. konserlerın. söyle^i \e ser- gilerin. tiyatro oyunlannın. dıa \e dans gösterilerinın. atölye çalışmalannın ya- nı sıra Pera gezisi \e Hür FM 92.6'nın yapacağı "Tiy atro Radyosu *,' 12.Gençlik Günleri'nın etkınlıklerinı olusturu>or. 12. Gençlık Günlerfnin 1996 >ılındakı ana teması HABITAT 11 ve' UNES- CO'nun I996vılını 'Nasrettin Hoca Yı- h' ilan etmesı nedenış le 'kent \e mizah" olarak saptandı. Gençlik Günlerfnin bu yılki hazırla- yıcısı olan Hilmi ZaferŞahin. etkınlık- lerde çıkış noktalarının kentsel vaşama %e ınsana gülmece ıle bakmak olduğunu belırtıvor. "GençlikGünleribirŞehirTt- vatroları klasiğidir. Şehir Ti\atroları bir Utanbul klasiğidir. Istanbul, bir dünva klasiğidir" sloganıyla vola çıkılan 12 gün sürecek etkınliklerde 50've vakın ovun. 6 sergi. 3 atölye çalışması. 20"yi aşkın film. bır tiyatro radyosu. 7 söyleşi. 10 konser, bır gezi. 4 dans \e 11 dia göste- nsı >er alıyor. Değı^ık ünıversıte ve gençlik toplu- luklannın oyunlan Şehir Tiyatrolan'nın altı sahnesinde seyırcı ıle bulu>acak. ls- tanbul'dakı topluluklann yanı sıra OD- TÜ. Doğu Akdenız Üniversitesi. Hayra- bolu Meslek \'üksek Okulu. Havrabolu BelediyeTıyatrosu. Bartın BolgeTıvat- rosu. Ereğli Erdemır Musıkı Folklor Der- neğı Tiyatro Topluluğu. İzmır Bölge Ti- yatrosu. Gençlik Günlen"ndelstanbullu tivatroseverlerle buluşacak. Yeşil Üzümler, K.umpanya Bale Türk. Christine Brodbeck ile Ozgür Kemer- taş'ınNecmiAydın'ınsaksofonueşlığın- de gerçekleştıreceği dans gösterileri Har- biye Muhsin Ertuğrul Sahnesi"nde su- nulacak. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesı fu- ayesinde ve Cep Tıyatrosu'nda Stephen Frears. Peter Greenawa>, Martin Scorse- se.Msconti^ Mike Leigh, Leos Carax, Er- den Kıral. Louis Malle. David l.vnch. \\ im \Venders, Kutluğ Ataman. Metin Erksan gıbı vönetmenlerden seçilmış filmler gösterilecek. V ılmaz Erdoğan. Giirdal Tosun. Ser- hat Ozcan, Leman Dergisi'nden Vedat Özdemiroğlu, Kaan Ertem. Erdil Yaşa- roğlu, Bahadır Bo\sal. Aslan Özdemir. Cem \ ılmaz. De\ let Tıvatrolan sanatçı- Grup Dost V ürek F ilmlerin, konserlerin. söyleşi ve sergilerin, tiyatro oyunlannın. dia ve dans gösterilerinin, atölye çalışmalarının yer aldığı 12. Gençlik Günleri'nin bu yılki ana teması, HABITAT II ve UNESCO'nun 1996 yılını'Nasrettin Hoca Yılı" ilan etmesi nedeniyle "kent ve mizah" olarak saptandı. lan Ali Sürmeli v e Zafer Alagöz. mizah ustalarından Kandemir Konduk. Gani Miijde ve Necati Abacı'nın katılacağı söyleşılerde ıse mizah ve kentsel yaşam konu edılecek. 2 maşıs perşembe günü saat 19.00'da Ayşegül Yeşilnil ve Caz Kuartet, 12. Gençlik Günleri'nın açılışını. 13 mayıs pazartesı günü saat 19.00'da Istanbul Bü- yükşehırBelediyesi KentOrkestrası'nın vereceği konser de kapanışını yapacak. Etkınlıkler süresınce. Müjdat Gezen Sa- nat Merkezı Hafıf Müzık Bölümü. Fer- hat- Asur Caz Dörtlüsü. Istanbul Oda Korosu. Melih Güzel ve öğrencıleri. Grup Dost Yürek. Ruhi Su Dostlar Ko- rosu. MSM Gitar İkilisi \usuf Sezer-Mu- ratOpus.GrupGüleryüzıle Irlandamü- zığı yapan Earth Lnion. konserleriyle müzikseverleri Gençlik Günleri ne ta^ı- yacaklar. Atölye çalışmalannda üç uygulama Bu yıl gerçekleştırilen atölye çalışma- larında üç uygulama yer alıvor. 4-8 ma- y ıs tarıhleri arasında Marietta İpekka>a 60 kişivle 'Nefes-Hareket Bağlantısı ve Bedende Örtüşümü* adlı çalışmayı ger- çekles.tırecek. 1 l-12mayısta AylaAlgan. 'Gösterim Sanatında O> uncunun Yara- tıcılığı' adıvla yapacağı atölvede. ovun- cunun varatıcı öğelerı üzerine kuramsal ve uy gulamalı bir çalışma gerçekles,tire- cek. 20 kişilik bır grupla v ürütülecek ça- lışmada. katılımcılann uğraşalanlarının plastik sanatlar. müzik. sinema, şıir \e dans olması gerekiyor. Atölve çalışmasına katılmak isteyen- ler. 6 mavısadekbaşvurudabulunabılır. Vira Kr\t»lan G M BH' nın 9-10 may ıs ta- nhlennde kuramsal ve uvgulamalı 'Ti- yatro Makyajr çalışması ise 60 kişinin katılımıyla Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin stüdyolannda yapılacak. Dia gösterileri ve sergiler Her yıl olduğu gıbı dia gösterileri de etkinliklerde önemli bir >ertutuyor. De- ğis.ikkonularınbulunduğudiagösterile- rine Aras Neftçi, Erhan Saraloğlu. Tolu- nay Timuçin. Emre İkiden Firdevs Sayı- lan. Doç. Dr Semra Aydınlı, Sinem Tu- ran. Herman Akşahin \e İbrahim Za- man katılacaklar. Sanat tarihçisı ve rehber Sezai Giil- Ayla Algan şen'in yapacağı Pera Gezisi ise bu yılın ilklerinden. 12 mavıspazar günü yapıla- cak 40 kışılik bu gezıye katılmak isteyen- lerin 2-10 mav ıs tanhleri arasında Genç- lik Günlen Komitesi'ne ba^vurmaları gerekıvor Etkınlik süresince Kadıköv Haldun Taner Sahnesf nde Ahmet Ese resim ser- gisi. CsküdarMusahıpzadeCelal Sahne- si'nde Anadolu Yakası Ressamlar Gru- bu'nun sergısi. Fatıh Resat Nurı Sahne- si'nde Rabia-Ahmet Yirtnibeş'ın "Şiir- lerle Fotoğraflar' sergısi. Harbıye Muh- sin Ertuğrul Sahnesı nde ise İFSAK 1986-96 'A\ın Fotograflan Sergisi' ve İTÜ G.S.F "Öğrenci Fotograflan Sergi- si" ile Kadriye Türkmen ıle \aşar N. E\üboğİu'nun 'Performance Art' baş- lıklı sergısi ızlenebilecek. Ayrıca. Harbi- ye Muhsin Ertuğrul"daki standlardan İs- tanbul Büyük^ehır Beledıyesi pek çok yavınevının Istanbul'u konu alan kıtap- İan ındırımlı olarak satışa sunulacak. 12. Gençlik Günleri'nın 12 günlük et- kınlik programını hazırlayan çalışma grubu, amaçlarının Istanbul'da olup bı- tenlere duvarlı birbakış sağlamak. baş- ta gençlik olmak üzere İstanbul'da yaşa- yan herkesin gelecek adına sorumluluk üstlenmesinın kapısını aralamak oldu- ğunu. belırterek "On miKon İstanbullu GençlikGünleri'nekatılmah.kentesahip çıkmalı, çünkii başka bir dünva klasiği kent varatmak için üç bin vıl beklemek gerekecek" dıvorlar. 'İstanbullu, kentine sahip çıkmalı' Şehir Tıvatroları'nın düzenlediği '12. Gençlik Günleri'nın bu yılki ha- zırlayıcisi Hilmi ZaferŞahin. etkınlik programını oluştururken. 'genç' ve 'gençlik' kavramlannı sınırlı bir an- lamda ele almadıklannı; gençliğın dö- nüştürücü. varatıcı bır güç olarak ta- şıdığı önemi öne çıkarnıayı amaçla- dıklarını belirtıyor. "Bir Şehir Thatrolan klasiği' duru- mundaki Gençlik Günlen'nın bu yıl- ki teması olan 'kent ve mizah'ın . "İs- tanbullu kentine nasıl bakıyor, Şehir Tivatroları sanatçıları olarak biz nasıl bakıyoruz" gıbı sorulardan hareketle oluşturulduğunu belırten Şahin. yapı- lacak etkinliklerle. bir kent kültürü bı- lıncı v aratmak konusunda daha olum- lu adımlar atılmasını dilıvor "Bütün bu etkinliklerimizie insanîarda hoşgö- rü vc kentine sahip çıkma bilinci varat- mavı amaçlnoruz. On milyonu aşkın İstanbullu gençlik günlerine katılma- lı, kente sahip çıkmalı. Aksi halde. böv - le bir bilinç ve dünva klasiği bir kent varatmak için 3 bin > ıl daha beklemek gerekecek. Bu kadar hızlı bir değişimin ve küresel v apılanmanın > aşandığı gü- nümüzde kimsenin 3 bin v ıl daha bek- leyebileceğini sanmıyoruz. Bu > üzden, hiç olmazsa elimizdekini yitirmeve- lim..." dıyen Şahin. Istanbulluların bu şenliğe katılmasını bir 'zorunlu- luk'olarak gordüklennı soyluvor. Haziran av ı içensınde uerçekleştıri- lecek HABITM-II zırvesiyle 1996 Nasreddın Hoca Yılı'nın 'kent \e mi- zah' temasında bağdaştırıldığını be- lırten Şahin. kent ınsan\n\n etkınhkle- re birer tüketicı olarak değil: üretıcı. dönüştürücü bir yaklaşımla katılması gerektiğıne dıkkat çekerek "Kendisin- de genç bir şeyler gören herkesi bu et- kinliklere bekliyoruz" çağnsını yıne- liyor. Şahin. sergi. sövle^i. atölye ça- lişmalan. konser ve dia göstenlennın yer aldıği. her y ıl gıderek zengınleşen etkınlik programıvla. hedeflerinın bu y ıl daha çok sav ıda Istanbulluya ulaş- nıak olduâunu belirtivor. Anburnu Ödülleri, sahiplerini buldu F.rbaş'a ödülünü Abdülkadir Budak verdi. Kültür Servisi- Şair, sinemacı Orhon Murat Anburnu anısına bu yıl altı dalda. 7.'si düzenlenen "Anburnu Ödülleri*. SESAM Lokalf nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Okta> Akbal. Abdülkadir Budak Turgay Fişekçi, Kemal Özer v e Hilmi Y'avuz'dan oluşan şıır kıtabı seçici-kurulu. 'Yavımlanmıs, Şiir Kitabı" dalında Şükrü Erbaş'ın "Dicle Üstü A\ Bulanık' adlı kitabını oy çokluğuy la ödüle değer buldu. "Yayımlanmamış Şiir Kitabı'dalında ise ödül, Ali Asker Barut, Gültekin Emre ve En\er Ercan'dan olusan seçici kurut tarafından yıne ov çokluğuy la Yelda Karataş'ın 'LJrperme' adlı dosyasına verıldi. Seçici kurulunu Küçük İskender, Meral Oğuz, Zuhal Olcav. Perihan Savaş v e Cemal Şan'ın o l u ş t u r d u ğ u v e ılki b u yıl verilen 'lizun Metrajlı Film' dalında ödül. Kadir Sözen'ın yönettığı 'Soğuk Geceler'ın oldu 'Yılmaz Zafer En İ>i Film Jüri Özel Odülü" Ümit Elçinın 'Böcek' adlı filmine; 'Kadir Savun En l> i Film Jüri Özel Ödülü'. Biket İlhan'ın 'Sokaktaki Adam' adlı filmine ve 'Özcan Özgür En İyi Film Jüri Özel Ödülü' de Canan Gerede'nın 'Aşk Ölümden Soğuktur' adlı filmine verıldi. Serap Aksoy. İbrahim Karaoğlu, Macit Koper, Orhan Oğuz ve Ya\ uz Özkan'dan oluşan film öyküsü seçici kurulu. 'Film Öyküsü" dalında ödülü Özcan Karabulut'un 'Yüzünde HepO İnce Gülüşünle' ve Sabri Kaliç'ın "Yoğurtlu Spagetti' adlı öykülerı arasında paylaştırdı Seçici kurulunu Tank Akan, Tunç Başarao, Cevat Çapan.Şerif Sezer ve Atıf Yıknaz'ın oluşturduğu "Kısa Metrajlı Film' dalında bırinctlik ödülü. 'Kovbovlarve Melekler* adlı çalışması ile Gürcan Keltek. ikıncılık ödülü 'Düefadlı filnıiyle PınarÇağlayan, üçüncülük ödülü ise 'Biri Zeliha Diğeri A\da' adlı çalışması ıle Sezgin Türk'e verildi. 'Jüri Özel Ödülü" Mehmet Emlmaz'ın 'Tuncel Kurtiz, Sinemada Bir Dolunay' adlı filmine. 'Sinema Dalı Ödülü' ise Sezgin Türk'ün 'KirahkEv'ine verildi. Menh Akoğul. Şahin Alparslan, Rıza Baloğlu. Murat Düzgünoğlu ve Gül Ezen'den oluşan fotoğraf dalı seçici kurulu. Abdülkadir Kaçar'ın 'KaleÖnünde Çocuklar' adlı fotoğrafını 'Arıburnu Fotoğraf Ödülü'ne değer buldu. YAZI ODASI SELtM İLERİ Kültür Mezarlığı Sevgili Zeki Coşkun'un gözünden kaçmayacağı- nı tahmin etmeliydim. Her pazar 'Işaret Fişeği' yazılarını hayranlıkla oku- yorum. Zeki. geçen hafta Dede Efendi'den Cumhur- başkanı'na, Sabah gazetesindeki Suna Kan röpor- tajına yıne bir buz revüsüne altp götürdü bizi. Buz revüsü diyorum, iki anlamda: Zeki Coşkun'un kıvnmlı, iyıce zikzaklı, oynak yazışı dolayısıyla oldu- ğu kadar. ırdelediği sorunun ancak revülere yaraş- ması sebebıyle de. Suna Kan, kendısine yöneltilen Dede Efendi, Itri, Hafız Post sevgisi sorularını -Zeki'nin de alıntıladı- ğı gibı- "O kadar bılmediğım şey var ki, Itri ve Dede Efendi hakkında da bilgili olmasam olur" diye yanıt- lıyor. Bu yanıt gerçekten çarpıcı. Olay yaratabılecek. Suna Kan çevresinde bir 'Doğu kültürü - Batı kültü- rü', ya da 'kültür mirasımız', 'tek sesli musiki - çok- sesli müzik' fırtınası kopartılabilecek. Günlerce sü- rebılecek bu tartışmadan geriye bir şey kalmayacak, ama Suna Kan'ın başı iyice ağrıyacak. Oysa dünya çapında bir keman virtüözünden ög- renilecek onca deneyim, savaşım, emek ve başan çi- zelgesı varken... Bunları öğrenmıyoruz, öğrenmek istemiyoruz. Olay-yanıt yeter. Bunları öğrenmiyoruz da, Dede'yi, Itrî'yi, Hafız Post'u mu öğreniyoruz? Öğrenmek. tatmak. kavra- mak istesek hangi kaynaklara başvuracağız? Zeki Coşkun, Halide Edib Adıvar gibisınden bır romancının bile bırtakım dedelerimızi karıştırdığını yazıyor. Göstergedır. Ekınsel konulara, sorunlara ekin adamı niteliğiyle yaklaşamamanın derin kâbusu bugün doruk nokta- sında bence. Doğruyu söylemek gerekirse, ne Suna Kan'ın çabası anlaşılabiliyor, ne dedelerin müziğı se- viliyor. Bir yalan çemberinde herkes kendi kartviziti- nin armaları peşinde. Halide Edıb dedeleri karıştırıyordu. Bizlerse değil dedeleri, az gerimizdeki Sadettin Kaynak'la Selâ- hattin Pınar'ı bilmiyoruz. Adların, günün ınsanında heıtıangı bir çağnşım yaratmadığını gönül rahatlığıy- la ıleri sürüyorum. Çocukken hep merak ederdım: Batı müziğınden söz açılırken 'müzik' denirdi de. sonra dönüp dola- şıp Türk 'musiki's'möe karar kılınırdı. Müzik ve musi- kiyle sözcüklerde bıle vurgulanan yapay ıkılık şimdi büsbütün cehaletın eline teslım edilmış olmalı. Çocukluğumda demın andığım bestecilerin, son- ra Neveser Kökteş'in, Yesari Asım Arsoy'un falan "asıl Türk musikisinı", "asıl alaturkayı" bozdukları pek bılgiççe bir edayla tekrarlanır dururdu. Neyı boz- muşlardı? Bu hiç konuşulmaz, açıklanmaz, anlatıl- mazdı. Sonuçta geldiğimiz yere bakalım: Hangi müzik beğenisi Bir müzik beğenımiz var mı? Ancak kendi adıma yanıtlayabilirim: Benim yok. Müzikten anlamam. Ne- yi niçin sevdiğimi bılmem. Suna Kan'ı dinlemekten büyük haz duydum. Sahnedeydi; kemanıyla ılışkisi öylesıne göjsal esteiik janlacplarla yüklüydü ki,^o- rumla'dığı rrîüzıRdebanâbüyüleyîcfgeldı. Dahaofe- sıne bilgim el vermıyor. Utanarak ıtiraf edeyim: Okulda mandolin dersleri almış, notaları sökememiş, bir gün de derste kıkır kı- kır gülmüş, müzık öğretmenimızden okkalı dayak ye- miştim. Ben utanıyorum. ama o derslerin içeriğini kota- ranlar da utanmalı. Bir kepazelikti müzik dersi müf- redatımız. Notaları hıçbır zaman sökemedım, yalnız şekillerını sonradan şıirsel buldum, kendi kendıme, kendi başıma okuduklarımın kılavuzluğuyla. Opera severim. Dostum Doğan Hızlan, Avrupa gezılerinde yıllar yılı opera plaklan taşımıştır bana. Güzelım plaklan çızmeye hazır, sesyükseltıcılerı te- davülden kalktı kalkacak eski bir pikapta nice za- manlar, kendi kendıme operalar dınledim. Okul kitabımızda operanın 'o'su dile getıriliyordu yalnızca. 'P'ler, 'e'ler unutulmuştu. 'R'ye, 'a'ya ge- rek duyulmamıştı. Şu 'Türk musikısi' için de durum farklı değil: Tan- pınar okudum, Huzur'da müziğe aynlmış sayfalann tılsımına kapıldım. hepsi bu kadar. Ben bilgisizım de, Dede Efendi konserinde boy gösterenler mi bilgılı? Onların Huzur'u bile okuma- dıklarını adım gibı biliyorum. İyi pikap niye mi almadım? İyi pikaba ayrılacak paraya bu kültür mezarlığında bir yazar enşemıyor da ondan... tki hafta önceki 'Vaz/ Odası' yazısı dolayısıyla Sa- yınSelnurGülerÖzler'denbirmektupaldım: "Söz^ lükte (nafıa) ve (nafıa) vardı. Nafıa, bayındırlık işleri; nafia ise yarariı, kârtı anlamındaydı. Oysa s/z/'n yazı- nızda nafia olarak yazılmıştı. Sözünü ettiğiniz Arif Bey sanıyorum istanbul Bayındırlık işleri Müdürü idi. O halde nafıa yanlışlıkla V harfiyle yazılıp 'nafıa' ol- muştu dıye düşünüyorum. Bu sanırım sizin dışınız- da olan bır yanlışlık. Doğrusu nafıa mı?" Yanlışlık bende. Sözlüğe bakmama karşın ilk 7'yi sileceğim yerde. sonraki '/'lara da bir nokta kondurmuştum. Düzeltir, özür dilerim. BUGUN SEMİNER-DİNLETİ Belgesel görüntülereşlığınde "Kitle Gösterileri" başlıklı semıner saat 15I)0'da. Kutup Yıldızı'nın müzik dınletısi ıse saat 17.00'de \apı Sanatevi'nde serçekleştinlıyor. (235 72 45) TİYATRO Tıyatropatı "Küskün Kahvenin Türküsü" adlı oyununu saat 20.30'da Yunus Emre Kültür Merkezi'nde sahneliyor. Amerikalı yazar Carson McCulers'in aynı adlı romanından Engin Alkan'ın uyarladığı ve yönettığı oyun. üçlü bır ılışki çerçevesinde aşk ve S}tddet temalannı birlikte işliyor.(661 38 95) SÖYLEŞİ Sahaf Cafe Kültür Merkezi'nde haftanın salı günleri saat 18 30'da gerçekleştırilen Ömer Ateş'ın yönetımindeki "Roman ve Öykü Işligı" kapsamında Reşat Nuri'nın "Ateş Gecesi' adlı romanı tartışılıyor. (414 42 06) Devecioğlu İlköğretim Okulu öğpencilerinden pesim sergisi Kültür Senisi-Uşak Llubey llçesı H. Remzı Devecıoğlu İlköğretim Okulu ortaokul öğrencilerinin resım sergisi. Marmara Üniversıtesı Atatürk Eğitim Fakültesi Resim İş Eğıtimı Bölümü'nde (Göztepe Kampusu) sergilenıyor. 6 mayıs pazartesı gününe kadar sürecek sergi. daha sonra 27 mayıs-30 haziran tanhleri arasında Kadıköy Belediye Binasf nda sergilenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle