29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1996 PAZARTESİ HABERLER Uluslararası ajanslap • ANKARA(AA)- Hükümeti kurmakla görevlendirilen ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller'in dün azınlık hükümeri protokolünü imzalamalan, dünya ajanslan tarafından "acil" koduyla verildi. Ingiliz Reuter ajansı, protokolün imzalanmasını acil haber kodlan içinde, üçüncü önem sırasındaki "acil" kodundan önemli olan iki numaralı alarm "bülten" koduyla, tek cümleyle "Türkiye'nin muhafazakârlan. azınlık hûkümeti kurmak ıçin koalisyon protokolünü imzaladılar" şeklinde verdi. Amerikan Associated Press (AP) ajansı ile Fransız Ulusal Ajansı AFP de protokolün imzalanmasını, Reuter gibi "bülten" acil koduyla geçtiler. AP, bülteni, "Türkiye'nin iki merkez sağ partisı, tslami partiyi iktidar dışında bırakarak koalisyon anlaşmasını imzaladılar" ıfadesiyle geçti. Kozlugrizu faciası • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Türkiye Taşkömürü Kunımu (TTK) Kozlu kömür üretim bölgesinde 3 Mart 1992 tarihinde meydana gelen grizu faciasının 4. yıldönümünde, olayda hayatını kaybeden 263 maden işçisi, dün Madenci Anıtı'nda düzenlenen törenle anıldı. Genel Maden-Iş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Ataman. facianın üzennden 4 yıl geçmesine rağmen, yetkililerin verdikleri sözleri tutmadıklannı ve maden ocaklanna gerekli yattnmlann yapılmadığını söyledi. Aynca, Kozlu Belediye Parkı'ndaki Madenci Anıtı'nda da Kozlu Belediyesi ile Disk'e bağh Yeraltı Maden-Iş Sendikasf nca ayn ayn anma toplantılan düzenlendi. BBP'liler partilerine döndiiler • ANKARA(AA)- ANAP'dan aynlan Sıvas Millervekıli ve eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile altı milletvekili, düzenlenen törenle partilerine geri döndüler. Geri dönüş için Dedeman Ote 1i' nde düzenlenen törende konuşan Muhsin Yazıcıoğlu, "24 Aralık seçimlerinin hemen ardından, yemin töreninden sonra hemen bu eylemi yapabilirdik, ancak Yılmaz ve Çiller arasındaki dengeyi dikkate alarak beraber yola çıktığımız insanlan zor duruma düşürmemek için aynlışımızı geciktirdJk" dedi. Sökmen anıldı • İstanbul Haber Servisi - Hatay Cumhuriyeri'nin ilk ve tek Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, ölümünün 16. yıldönümünde anıldı. Zincirülcuyu Mezarlığı'nda kabri başında yapılan anma törenine, Tayfur Sökmen'in oğlu, eski milletvekili Murat Sökmenoğlu ve yakınlan ile Istanbul Vali Vekıli Rıdvan Yenişen, Bakırköy Belediye Başkan Vekili Ahmet Bahadırlı katıldı. Bahadırlı, törende yaptığı konuşmada. Sökmen'in Atatürk'ün yakın arkadaşı olduğunu belirtti. Cezaevinde olay • ANKARA(AA)- Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nin çocuk tutuklulann kaldığı bölümünde çıkan olayda, bir yatağın yakıldığı, itfaiyenin müdahalesi ile yangının büyumeden söndürüldüğü bildirildi. Edinilen bilgiye göre, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nin çocuklar koğuşunda, sabaha karşı kavga çıktı. Daha sonra cezaevi görevlileri, olaya müdahale ederek bir tutuklu çocuğu başka koğuşa nakletmek istedi. Bunu protesto eden tutuklu çocuklar, koğuşta bulunan yataklardan birini yakü. Köy, işkenceden geçti Polis, Manisa'daki olayda öğrencilerden birinin işkence altmda verdiği ifadeden sonra Kınık'ın Taşpmar Köyü'nde baskı uyguluyor NECATt AYGEV IZMİR-Manisa'daki liseli öğrencilere yapılan işkence bir köyün günlük yaşamını altüst etti. Ögrencilerden birinin işkence altında ailesinin ısimlerini vermesi üzerine Jzmir'in Kjnık İlçesi'ne bağh Taşpmar Köyü'nde "Göktaş " ailesinin hemen hemen tüm bireyleri gözaltına alındı. Muharrem Göktaş. gözaltında kaldığı süre içinde çocuklanna gözü önünde işkence yapıldığını ve işkencenin şokunu hâlâ üzennden atamadığını söyledi. Taşpınarlılar'ın yaşamını işkence altüst etti. Sinan Göktaş, yeğeni M.G.'nin işkence altında verdiği isimler üzerine hemen hemen ailesinin tüm bireylerinin gözaltına alındıgını belirtti. Taşpınar Köyü'nde gözaltına alınan Muharrem Göktaş, başlanna gelenlere bir anlam veremediklerini belirtip. "o günleri" anlattı: " 28 Aralık 1995'te 14 yaşındaki oğium M.G. ile 18 yaşmdaki Levent Göktaş gözaltına alındı. Çocuklanmın sağlık durumuyla ilgili bilgi almak için Manisa Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdum, olumlu >anıt alamadım. Daha sonra CHP İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün girişimi ile Manisa Emniyet Müdüıiüğü'nde oglumu gördüm. Çok perişandı. Ona işkence görüp görmediğini sordum. yanında polisler olduğu için önce bir şey sövlevemedi. daha sonra işkence gördüğünü söyledi. Bunıın üzerine oğlumun işkence gördüğünü bastna duyurdum. Ocak a\ı başlannda Manisa Emniyet Müdürlüğii beni İzmir'de basın açıkiaması vaptığun için gözaltına aldı. GÖzalbnda kaldığım süre içinde bana da işkence yaptılar. OğJuma da gözümün önünde çınlcıplak soyarak işkence yaptılar. İşkence bittikteıı sonra dinknme için bizi hücrelerv atıyorlardu Hikreierde, bulunduğumuz sırada b'uden sonra işkence görenlerin çığlıklannı duyuyorduk. Bu beni çok etküedi. Çocuklanma işkence yapanlaruı cezalandınlmalannı istiyorum." Göktaş aılesine yönelik operasyonlann, baskı altındaki bir çocuğun verdiği isimler üzenne genişletildiğini belirten Sinan Göktaş ise olayla ilgili şunlan söyledi: "14 yaşmdaki yeğenim M.G'nin gözaltına alınmasının ardından. Soma'da kömür ocaklannda çalışan >egenim Yaşar Göktaş, ardından Manisa'da bulunan öğretmen kardeşim Ali Göktaş, çocuklan Ulaş ve İsa Göktaş gözaltına alındtlar. Bunlann herhangi bir e> leme kaülıp kabimadıklannı bilmiyorum. Ogrendiğim kadanyla, polis gözaltına aldığu M.G.'den ailenin tüm isimlerini sormuş, onun verdiği isimler doğrultusunda, kardeşim ve çocuklan gözaltına alınmış. Evimiz didik didik arandu ancak hiçbir şey bulunmadı. Köyümüz 28 arahktan sonra polis tarafindan sürekli gözaltında tutuluyor ve birkaç kez bazı e\lerde aramalar \apıldı. ancak yapılan aramalarda herhangi bir şey bulunmadı.1 ' Taşpınar Köyü'nde oturan Âbidin Apaydın da köyde yapılan aramalarda yasadışı herhangi bir bulgu edinilmemesine karşın keyfi gözaltılann sürdüğünü söyledi. Kendisinin de haklı bir gerekçe gösterilmeden gözaltına almanlar arasında olduğunu belirten Apaydın şöyle konuştu: "9 şubat günü Kınık'tan pazar aiışverişinden döndüğümde köv ün, polis çemberi altında olduğunu gördüm. Eve geMiğimde beni gözaltına aldılar. Evde \apilan aramalarda hiçbir şey bulamadılar. Ancak >ine beni Manisa Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler. Burada bana örgüt üyesi olup nlmadığımı sordular. Ben örgüt üyesi olmadığmıı söykdim, ancak işkence yapma> a devam ettiler. Beni üpkı Nazi kamplarındaki gibi soydular, üzerime soguk su döktüler, daha sonra bir battaniye\e sanp ayaklanma elektrik verdiler. Bir süre bu işkence sürdü. Bu seans bittikten sonra hücreye dinlenmeye attılar. Bu işkence türü birkaç gün sürdü. DGM Savcılığı'na çıkanlacağım günden üç gün önce \üzümdeki moriuklann gftmesi için sıcak su pansumanı ve kremle tedavi ettiler. Bana savcüığa çıkmadan önce gözlerim bağlı bir ifade tutanağı imzalattılar. Ancak savcüıkta bu tutanağjn bana ait olmadığını. polisin hazırladıgını ve bana zorla imzalattıklannı sövledim. DGM savcısı beni serbest bıraktL." Göktepeiçin 'can lokmosı'Geçen ocak ayında haber peşindeyken polis tarafından gözaltına alındıktan sonra öldürülen Evrensel gazetesi muhabin Metin Göktepe anısına dün Şahkulu Dergâhı'nda yemek verildi. Metın Göktepe'nin ölümünün 52. günü nedenıyle Evrensel gazetesi ve Şahkulu Dergâhf nın ortaklaşa düzenlediği yemekte etlı bulgur pilavı yenildi ve ayran ıçildı. Alevi geleneğinde "can lokması" dıye adlandınlan yemeğin dağıtılmasından sonra Şahkulu Cemevi'nde Göktepe anısına yapılan ' cem törenine 3 binı aşkın bir kalabalık katıldı. Metin Göktepe'nin annesı Fadime Göktepe, Evrensel gazetesi yöneticileri, eski Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ıN'urettin Sözen'in de bulunduğu törende Alevi dedeleri dualar okudu Şahkulu Vakfı Başkanı Mehmet Çamur ise törende yaptığı konuşmada "Hz. Aii, 'Haksızlığa boyun eğenler yalnız haklannı değil onurlannı da kaybederler' demişti Metin Göktepe haksızhk karşısında suskun kalmadığı için kattedildi" dedi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) 'Eğitime katkı soygımuna son9 İstanbul Haber Servisi - Öğ- renci harçlarına yapılan zarnlan protesto etmek için Istanbul Üni- versitesi'nde yapılan işgal eyle- minden sonra, polis tarafından gözaltına alınan öğrencilerin ai- leleri çocuklannın bir an önce serbest bırakılmasmı istedi. Insan Hakları Derneği'nde (İHD) dün bir basın açıklaması yapan aileler. çocuklannm gerçek- leştirdiği eylemi sonuna kadar desteklediklerini söylediler. Harç- lara yapılan zamlann ve eğitime katkı payı adı altında toplanan paraların kendilerini doğrudan etkiledığini belirten aileler, şun- • Aileler, harç zamlanm protesto eyleminde gözaltına alınan çocuklannın serbest bırakılmasmı istediler ve üniversite kapılannın gençlere kapatılmak istendiğini savundular. lan söylediler: "Üniversite kapı- lan bizim çocuklanmıza kapa- tılmak istenmektedir. Eğitim, sağ- hk hizmetleri için vergiler bizim maaşımızdan peşin olarak alın- makta ve bize hizmet olarak dö- necefi söylenmekte, fakat bu kaynaklar kirli savaşa aktanla- rak harçlaria, eğitime katkı pay- lanyla soygun daha da pervasız- laşmaktadır." Gözaltında bulunan 46 öğren- cinin açlık grevı yapmaya başla- dıklannı açıklayan aileler, olay- larda sorumlu bulduklan lstanbul Üniversitesi Rektörü Bülent Ber- karda'yı istifaya çağırdılar. Gözaltında bulunan Bircan Sonbahar'ın babası Haydar Son- bahar ise yaptığı konuşmada. "Dekan, olaylarda kimsenin burnunun kanamayacağını söy- ledi, ama polisin çocuklanmı- zı coplamasına seyirci kaldı" dedi. Çocuklannın sağlık durumla- nndan endişe duyduklannı be- lirten aileler. "'Çocııklanmızen kı- sa sürede Deviet Güvenlik Mah- kemesi'ne çıkanlmalıdır" diye konuştular. Aileler, gözaltında bulunan ço- cuklannı ziyaret etmek için git- tikleri karakollarda ve emniyet müdürlüklerinde hakarete uğra- dıklannı öne sürdüler. Açıkla- mada. tüm duyarlı kesimin bu konuya karşı duyarlı olması ge- rektiği belirtildi. • Işkenceye karşı mücadele çağrısıADANA (Cumhuriyet Güney İl- leriBürosu)-Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Se- mih Gemalmaz, işkence uygula- malannın Türkiye için uluslarara- sı alanda önemli tahribata ve zara- ra yol açtığını belirterek bu tür uy- gulamalara karşı bırlıkte mücade- le edilmesi çağnsı yaptı. Hekimle- re seslenen Gemalmaz, "Bu bir ayıpsa, bu ayıbın sorumlulugunu ortak pavlaşahm" dedi. Türk Tabiplen Bırliğı ve Adana Tabip Odasf nca düzenlenen 'Tıp ve Insan Haklan' sempozyumuna katılan Semih Gemalmaz, "Ulusal Hukuk, l'luslariistü İnsan Hakla- n Hukuku, Uluslararası İnsancıl Hukukta Sağlık Hizmetlerinin Su- numuna İlişkin Düzenlemeler veSt- nıriamalar" konulu bir konferans verdı. İşkence yapan polisin. ülke- sini sevdigi için böyle davrandığı- nı söyleyeceğini, oysa ulusalüstü ortamda bu uygulamasının ülkeye zarar vereceğini kaydeden Gemal- maz şöyle konuştu: 'Işkenceci devlet'' "Bu durumda devletin işkenceci bir devlet olduğu sö> lenecektir. Bir mahalledc bir polisin bir vatanda- şa arbğı en yumuşak şapiak bile dev- leti, daha da ötesi, o de* letin \atan- daşuıı >ük altında bırakacaknr. Ka- mu göre\ lisinin insan haklanna ay- kın her tasarrufu, de\ letacısından, o kamu göre\ lisinin aklına bile gcl- meyen tahribata yol açıyor. Türki- ye'nin işkenceci devlet olarak dek- lareedilntesineyol açntır. İnsan hak- lan ihlalleri konusunda uluslarara- sı alanda en ağır vapürunlar Tür- kiye'ye uygulandL' Gemalmaz, bir- takım örnek olaylara da yer verdi- ği konuşmasında şunlan söyledi: "Hukukun temel kurabdır. Suç- lu olduğu kanıtJanana kadar herkes masunıdur. Herhangi bir tereddüt varsa sanık aleyhine değil lehine yo- rumlanır. Belge. kanıt olmadığı za- man, işkenceyapüğı savlanan görev- li masunı sayıtır. Bu anlamda. dü- zenlenen adîi tıp raporlannda ber şey belirtiünelidir..'' Sempozyum, dün yapılan "ADe İçi Şiddet' ve 'Tıbbi Etik\e İnsan Hak- lan Eğitimi' konulu grup çalış- malannın ardından sona erdi. Şişli DYP'ye sanatçı transferiİstanbul Haber Servisi -DYP Şişli ilçe teşkilatının yenı başkan ve yönetim kurulunun tanıtılması ve yeni üyelerin partiye katılımlan nedeniyle Şişli'deki DYP il merkezinde bir toplantı düzenlendi. Yeni Başkan Rafet Ayık'ın 9 şubatta göreve gelmesinden bu yana, aralannda ses sanatçısı Gökhan Güney'in de bulunduğu, çoğunluğu RP ve DSP'den olmak üzere bin kişinin Şişli ilçe teşkilatına üye olduklan belirtildi. DYP îstanbul Millervekili Yıldınm Aktuna ve DYP 11 Başkanı Celal Adan'ın da katıldığı toplantı, kalabalık bir katılımla gerçekleşti. Başbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in toplantıya katılan Şişli ilçe Kadın Kolu üyelerine göndermiş olduğu 200 eşarp. üyelerce kapışıldı. "Milliyetçi başkan, milliyetci Şişli" sloganlannın atıldığı ve halaylann çekildiği toplantıda söz alan Aktuna, RP'ye yönelik olarak. "Gelişen dünyada Türkiye'nin yerinin Avrupa ülkelerinin yanı olduğunu hiç Idmse reddedemez" dedi. BKBIZE ERDAL ATABEK Can Güvenliği Kimin Sorunu?.. Siyasal iktidar sorumluluğu iki parti arasında pay- laşılıyor. ANAYOL gerçekleşirken ekonominin yöne- timi kimde olacak, dış politika nasıl yönetilecek, eği- tim nasıl düzenlenecek diye görüşülüyor. Bakanlık- lar paylaşılıyor, çeşitli yetki alanları bölüşülüyor. Bü- tün bunlar "normal". Bir koalisyon kurulurken yetki- ler ve sorumluluklar belli bir dengeye oturacak. Bakalım "Metin Göktepe cinayeti"n\r\ aydınlatıl- masını hangi parti üstlenecek? Manisa Emniyeti'nde çocuklukla gençlik arasındaki yaşlarda işkence gö- ren çocuklarımızın yaşadığı dehşeti azaltma görevi- ne hangi parti sahıp çıkacak? Bakalım "düşünce su- çu" ayıbından kurtulma niyeti bu iki partiden hangi- sinin sonjmluluk alanına girecek? Hepimizin düşündüğü gibi, bu konulann sözü bile edilmeyecektir. Siyasal iktidarı oluşturan iki partinin yönetim felsefesinde bu gibi konular "sıradan asayiş işleri"dir. "Düşünce suçu" gibi bir uygariık ayıbı da pek önem taşımayacaktır. Olsa olsa Avrupa TopluluJ ğu'na girmenin engeli sayılmayacak sınırda "düzelt- meler", pek zorda kalınırsa, söz konusu olabilir. Bakalım, bu konular, siyasal iktidann oluşması için gereken "sol" partinin destek koşulları içinde yerala- cak mıdır? Bu soruyu gönül rahatlığıyla "elbette" di- ye yanıtlayamamak bile yeterince üzüntü verici değil midir? Bakalım, "laik ve demokratikeğitim" için bu iki par- tinin siyasal iktidarı oluşturması nasıl bir güvence ve- recektir? Refah Partisi'nin iktidar dışında bırakjlmasi neyi değiştirmiş olacaktır? Yoksul kesimlerin çocuklannın liselerden üniversi- telere kadar uzanan eğitim zincirinde durdurulması, "sorun" olarak görülecek midır? Bu "sorvn "un çö- zümüne hangi parti sahip çıkmak isteyecektir? Bütün bunlar "sorun" olarak bile görülmezken "20O0'li yıllar"a başanyla girmekten nasıl söz edile- cektir? ••• Hiç merak etmeyelim, "2000'liyıllar"dan büyük bir rahatlıkla söz edilecektir. Siyasal iktidann yetkilileri, "bilgisayahı eğitim"öen, "dünya ekonomisineenteg- re olmak"tan, "gençliğe çok önem verdikleri"nden rahatlıkla söz edeceklerdir. Ama "can güvenliği "nden, "hak güvenliği'nden, "emek güvenliği"nden söz etmeyeceklerdir. "Metin Göktepi" konusunda sus pus, Manisa'daki işkence olayında sessiz soluksuz kalacaklardır. "Düşünce su- çu" için düşünüyor gibi yapacaklardır. Oysa, "2000'liyıllar", insanın yeniden keşfedildiği yeni bir binyıl olacaktır. "Bilgi toplumu", insanın ye- niden keşfidir. Tarım toplumunun "toprak"ta, endüst- ri toplumunun "makine'de bulduğu üretim gücü, bil- gi toplumunda "insan beyni"ne geçmektedir. Önü- müzdeki "2000'li yıllar"da "insan beyni" üretici gü- cü temsil edecektir. Onun için de bunun ayrımına va- ran ülkeler "insan'a ve "insan beyni'ne önem ver- mekte, yatınmlannı buraya yapmaktadırlar. Gelecek, dolarla değil insanla uğraşan toplumla- rındır. Gelecek, özgür düşüncelerle yetişen insanlarındır. Gelecek, güven içinde yaşayan insanlarındır. Gelecek, aydın beyınlerin, bılınçle çalışan beden- lerin geleceğidir. ^ ' Gelecek ınsanındır. • • • • Kendi toplumunun insanlannı korkuyla, baskıyla sindirerek yöneten iktidarlann gelecekten bekleyecek- leri de bunlardır, "korku, baskı, sindirme." Bu yolla "2000'liyıllar"ın uygarlığına gidilemez. Değişecek olan da sadece takvimin yapraklan olur. Açlık grevi sona erdi Okmeydanj Pir Suhan Abdal Derneği'nde 22. gününde bitirilen açlık grevinde vapılan açıklamada, eylemlerin devamedeceğiİjetirt!dL(Fotoğraf: HATtCETUNCER) Sıvas olaylan protesto edildi • Mersin'deki demolcratik kitle örgütleri, Mersin Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak Sıvas'taki' insan hakJan ihlallerine son \erilmesini istediler. İSTANBUL /MERSİN şiddetekarşı koymazsakya- (Cumhuriyet) - Pir Sultan Abdal Derneği Mersin Şu- besi öncülüğündeki demok- ratik kitle örgütleri, büyük- şehir belediyesi önünde top- lanarak Sıvas'ta yaşanan olaylan protesto ettiler. Is- tanbul'da Okmeydanı Pir Sultan Abdal Canlar Der- neği'nde 22 gündür sürdü- rülen açlık gTevi dün sona erdi. Mersin Büyükşehir Be- lediyesi önünde toplanan demokratik kitle örgütleri, Sıvas'ta yaşanan olaylan al- kışlarla protesto etti. Daha sonra topluluğa bir konuş- ma yapan Pir Sultan Abdal Derneği Mersin Şube Baş- kanı Mustafa Kaplan, in- san haklan ihlallerini kına- maktan aıtık utanmaya baş- ladıklannı söyledi. Kaplan, "Bider utanırken onlar >ap- maktan utanmamaktadır- lar. Güneydoğu'da halka uv- gulanan yöntemlerin şimdi de Sıvas'ta uygulamaya ko- nulduğunugörüyoruz, Biz- ler tüm gücümuzle terör ve nn buralarda da aynı oiay- laria karşılaşabOiriz. Şark- hsu Garplısı, Karadcnizlisi, Çukurovalısı, Egelisi, Trak-, yahsı olarak bu uygulama- ya karşı çıkmalıyız" dedi. Açlık grevi sona erdi Bu arada Sıvas'ta güven« lik kuvvetlerinin köy bo-^ şaltma ve operasyonlannı protesto amacıyla Okmey-^ danı Pır Sultan Abdal Can- 1 ; lar Derneği'nde 22 gündür sürdürülen açlık grevi düik sona erdi. "Sıvas'tan Ga-, zi'yeDayanışma Platformu" adına Pir Sultan Abdal Der- neği'nde yapılan basın açık- lamasında. egemen sınıfla-' nn Alevi-Sünni, Türk-Kürt aynmı yaratarak emekçi hal- kı karşı karşıya getirmek is- teği belirtildi. Sıvas'ta uy- gulanan baskılan protesto için 22 gündür açlık grevi yapıldığı kaydedilen açıkla- mada, eylemin amacına ulaştığı ıfade edilerek bas- kılara karşı eylemlerin sür- dürüleceği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle