Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1996 PAZARTESİ
HABERLER
Uluslararası
ajanslap
• ANKARA(AA)-
Hükümeti kurmakla
görevlendirilen ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz ile DYP Genel
Başkanı ve Başbakan
Tansu Çiller'in dün
azınlık hükümeri
protokolünü imzalamalan,
dünya ajanslan tarafından
"acil" koduyla verildi.
Ingiliz Reuter ajansı,
protokolün imzalanmasını
acil haber kodlan içinde,
üçüncü önem sırasındaki
"acil" kodundan önemli
olan iki numaralı alarm
"bülten" koduyla, tek
cümleyle "Türkiye'nin
muhafazakârlan. azınlık
hûkümeti kurmak ıçin
koalisyon protokolünü
imzaladılar" şeklinde
verdi. Amerikan
Associated Press (AP)
ajansı ile Fransız Ulusal
Ajansı AFP de protokolün
imzalanmasını, Reuter
gibi "bülten" acil koduyla
geçtiler. AP, bülteni,
"Türkiye'nin iki merkez
sağ partisı, tslami partiyi
iktidar dışında bırakarak
koalisyon anlaşmasını
imzaladılar" ıfadesiyle
geçti.
Kozlugrizu
faciası
• ZONGULDAK
(Cumhuriyet) - Türkiye
Taşkömürü Kunımu
(TTK) Kozlu kömür
üretim bölgesinde 3 Mart
1992 tarihinde meydana
gelen grizu faciasının 4.
yıldönümünde, olayda
hayatını kaybeden 263
maden işçisi, dün
Madenci Anıtı'nda
düzenlenen törenle anıldı.
Genel Maden-Iş Sendikası
Genel Başkan Yardımcısı
Selahattin Ataman.
facianın üzennden 4 yıl
geçmesine rağmen,
yetkililerin verdikleri
sözleri tutmadıklannı ve
maden ocaklanna gerekli
yattnmlann yapılmadığını
söyledi. Aynca, Kozlu
Belediye Parkı'ndaki
Madenci Anıtı'nda da
Kozlu Belediyesi ile
Disk'e bağh Yeraltı
Maden-Iş Sendikasf nca
ayn ayn anma toplantılan
düzenlendi.
BBP'liler
partilerine
döndiiler
• ANKARA(AA)-
ANAP'dan aynlan Sıvas
Millervekıli ve eski BBP
Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu ile altı
milletvekili, düzenlenen
törenle partilerine geri
döndüler. Geri dönüş için
Dedeman Ote 1i' nde
düzenlenen törende
konuşan Muhsin
Yazıcıoğlu, "24 Aralık
seçimlerinin hemen
ardından, yemin
töreninden sonra hemen
bu eylemi yapabilirdik,
ancak Yılmaz ve Çiller
arasındaki dengeyi
dikkate alarak beraber
yola çıktığımız insanlan
zor duruma düşürmemek
için aynlışımızı
geciktirdJk" dedi.
Sökmen anıldı
• İstanbul Haber Servisi -
Hatay Cumhuriyeri'nin ilk
ve tek Cumhurbaşkanı
Tayfur Sökmen,
ölümünün 16.
yıldönümünde anıldı.
Zincirülcuyu
Mezarlığı'nda kabri
başında yapılan anma
törenine, Tayfur
Sökmen'in oğlu, eski
milletvekili Murat
Sökmenoğlu ve yakınlan
ile Istanbul Vali Vekıli
Rıdvan Yenişen,
Bakırköy Belediye
Başkan Vekili Ahmet
Bahadırlı katıldı.
Bahadırlı, törende yaptığı
konuşmada. Sökmen'in
Atatürk'ün yakın arkadaşı
olduğunu belirtti.
Cezaevinde olay
• ANKARA(AA)-
Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'nin çocuk
tutuklulann kaldığı
bölümünde çıkan olayda,
bir yatağın yakıldığı,
itfaiyenin müdahalesi ile
yangının büyumeden
söndürüldüğü bildirildi.
Edinilen bilgiye göre,
Ankara Merkez Kapalı
Cezaevi'nin çocuklar
koğuşunda, sabaha karşı
kavga çıktı. Daha sonra
cezaevi görevlileri, olaya
müdahale ederek bir
tutuklu çocuğu başka
koğuşa nakletmek istedi.
Bunu protesto eden
tutuklu çocuklar, koğuşta
bulunan yataklardan birini
yakü.
Köy, işkenceden geçti
Polis, Manisa'daki olayda öğrencilerden birinin işkence altmda
verdiği ifadeden sonra Kınık'ın Taşpmar Köyü'nde baskı uyguluyor
NECATt AYGEV
IZMİR-Manisa'daki liseli öğrencilere
yapılan işkence bir köyün günlük
yaşamını altüst etti. Ögrencilerden birinin
işkence altında ailesinin ısimlerini
vermesi üzerine Jzmir'in Kjnık İlçesi'ne
bağh Taşpmar Köyü'nde "Göktaş "
ailesinin hemen hemen tüm bireyleri
gözaltına alındı. Muharrem Göktaş.
gözaltında kaldığı süre içinde çocuklanna
gözü önünde işkence yapıldığını ve
işkencenin şokunu hâlâ üzennden
atamadığını söyledi.
Taşpınarlılar'ın yaşamını işkence altüst
etti. Sinan Göktaş, yeğeni M.G.'nin
işkence altında verdiği isimler üzerine
hemen hemen ailesinin tüm bireylerinin
gözaltına alındıgını belirtti. Taşpınar
Köyü'nde gözaltına alınan Muharrem
Göktaş, başlanna gelenlere bir anlam
veremediklerini belirtip. "o günleri"
anlattı:
" 28 Aralık 1995'te 14 yaşındaki oğium
M.G. ile 18 yaşmdaki Levent Göktaş
gözaltına alındı. Çocuklanmın sağlık
durumuyla ilgili bilgi almak için Manisa
Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdum,
olumlu >anıt alamadım. Daha sonra CHP
İzmir Milletvekili Sabri Ergül'ün girişimi
ile Manisa Emniyet Müdüıiüğü'nde
oglumu gördüm. Çok perişandı. Ona
işkence görüp görmediğini sordum.
yanında polisler olduğu için önce bir şey
sövlevemedi. daha sonra işkence
gördüğünü söyledi. Bunıın üzerine
oğlumun işkence gördüğünü bastna
duyurdum. Ocak a\ı başlannda Manisa
Emniyet Müdürlüğii beni İzmir'de basın
açıkiaması vaptığun için gözaltına aldı.
GÖzalbnda kaldığım süre içinde bana da
işkence yaptılar. OğJuma da gözümün
önünde çınlcıplak soyarak işkence
yaptılar. İşkence bittikteıı sonra dinknme
için bizi hücrelerv atıyorlardu Hikreierde,
bulunduğumuz sırada b'uden sonra
işkence görenlerin çığlıklannı
duyuyorduk. Bu beni çok etküedi.
Çocuklanma işkence yapanlaruı
cezalandınlmalannı istiyorum."
Göktaş aılesine yönelik operasyonlann,
baskı altındaki bir çocuğun verdiği
isimler üzenne genişletildiğini belirten
Sinan Göktaş ise olayla ilgili şunlan
söyledi:
"14 yaşmdaki yeğenim M.G'nin gözaltına
alınmasının ardından. Soma'da kömür
ocaklannda çalışan >egenim Yaşar
Göktaş, ardından Manisa'da bulunan
öğretmen kardeşim Ali Göktaş, çocuklan
Ulaş ve İsa Göktaş gözaltına alındtlar.
Bunlann herhangi bir e> leme kaülıp
kabimadıklannı bilmiyorum. Ogrendiğim
kadanyla, polis gözaltına aldığu M.G.'den
ailenin tüm isimlerini sormuş, onun
verdiği isimler doğrultusunda, kardeşim
ve çocuklan gözaltına alınmış. Evimiz
didik didik arandu ancak hiçbir şey
bulunmadı. Köyümüz 28 arahktan sonra
polis tarafindan sürekli gözaltında
tutuluyor ve birkaç kez bazı e\lerde
aramalar \apıldı. ancak yapılan
aramalarda herhangi bir şey bulunmadı.1
'
Taşpınar Köyü'nde oturan Âbidin
Apaydın da köyde yapılan aramalarda
yasadışı herhangi bir bulgu
edinilmemesine karşın keyfi gözaltılann
sürdüğünü söyledi. Kendisinin de haklı
bir gerekçe gösterilmeden gözaltına
almanlar arasında olduğunu belirten
Apaydın şöyle konuştu:
"9 şubat günü Kınık'tan pazar
aiışverişinden döndüğümde köv ün, polis
çemberi altında olduğunu gördüm. Eve
geMiğimde beni gözaltına aldılar. Evde
\apilan aramalarda hiçbir şey
bulamadılar. Ancak >ine beni Manisa
Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler.
Burada bana örgüt üyesi olup nlmadığımı
sordular. Ben örgüt üyesi olmadığmıı
söykdim, ancak işkence yapma> a devam
ettiler. Beni üpkı Nazi kamplarındaki gibi
soydular, üzerime soguk su döktüler, daha
sonra bir battaniye\e sanp ayaklanma
elektrik verdiler. Bir süre bu işkence
sürdü. Bu seans bittikten sonra hücreye
dinlenmeye attılar.
Bu işkence türü birkaç gün sürdü. DGM
Savcılığı'na çıkanlacağım günden üç gün
önce \üzümdeki moriuklann gftmesi için
sıcak su pansumanı ve kremle tedavi
ettiler. Bana savcüığa çıkmadan önce
gözlerim bağlı bir ifade tutanağı
imzalattılar.
Ancak savcüıkta bu tutanağjn bana ait
olmadığını. polisin hazırladıgını ve bana
zorla imzalattıklannı sövledim. DGM
savcısı beni serbest bıraktL."
Göktepeiçin 'can lokmosı'Geçen ocak ayında haber peşindeyken
polis tarafından gözaltına alındıktan
sonra öldürülen Evrensel gazetesi
muhabin Metin Göktepe anısına dün
Şahkulu Dergâhı'nda yemek verildi.
Metın Göktepe'nin ölümünün 52. günü
nedenıyle Evrensel gazetesi ve Şahkulu
Dergâhf nın ortaklaşa düzenlediği
yemekte etlı bulgur pilavı yenildi ve
ayran ıçildı. Alevi geleneğinde "can
lokması" dıye adlandınlan yemeğin
dağıtılmasından sonra Şahkulu
Cemevi'nde Göktepe anısına yapılan '
cem törenine 3 binı aşkın bir kalabalık
katıldı. Metin Göktepe'nin annesı
Fadime Göktepe, Evrensel gazetesi
yöneticileri, eski Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı ıN'urettin Sözen'in de
bulunduğu törende Alevi dedeleri dualar
okudu Şahkulu Vakfı Başkanı Mehmet
Çamur ise törende yaptığı konuşmada
"Hz. Aii, 'Haksızlığa boyun eğenler
yalnız haklannı değil onurlannı da
kaybederler' demişti Metin Göktepe
haksızhk karşısında suskun kalmadığı
için kattedildi" dedi.
(Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
'Eğitime katkı soygımuna son9
İstanbul Haber Servisi - Öğ-
renci harçlarına yapılan zarnlan
protesto etmek için Istanbul Üni-
versitesi'nde yapılan işgal eyle-
minden sonra, polis tarafından
gözaltına alınan öğrencilerin ai-
leleri çocuklannın bir an önce
serbest bırakılmasmı istedi.
Insan Hakları Derneği'nde
(İHD) dün bir basın açıklaması
yapan aileler. çocuklannm gerçek-
leştirdiği eylemi sonuna kadar
desteklediklerini söylediler. Harç-
lara yapılan zamlann ve eğitime
katkı payı adı altında toplanan
paraların kendilerini doğrudan
etkiledığini belirten aileler, şun-
• Aileler, harç zamlanm protesto eyleminde
gözaltına alınan çocuklannın serbest bırakılmasmı
istediler ve üniversite kapılannın gençlere kapatılmak
istendiğini savundular.
lan söylediler: "Üniversite kapı-
lan bizim çocuklanmıza kapa-
tılmak istenmektedir. Eğitim, sağ-
hk hizmetleri için vergiler bizim
maaşımızdan peşin olarak alın-
makta ve bize hizmet olarak dö-
necefi söylenmekte, fakat bu
kaynaklar kirli savaşa aktanla-
rak harçlaria, eğitime katkı pay-
lanyla soygun daha da pervasız-
laşmaktadır."
Gözaltında bulunan 46 öğren-
cinin açlık grevı yapmaya başla-
dıklannı açıklayan aileler, olay-
larda sorumlu bulduklan lstanbul
Üniversitesi Rektörü Bülent Ber-
karda'yı istifaya çağırdılar.
Gözaltında bulunan Bircan
Sonbahar'ın babası Haydar Son-
bahar ise yaptığı konuşmada.
"Dekan, olaylarda kimsenin
burnunun kanamayacağını söy-
ledi, ama polisin çocuklanmı-
zı coplamasına seyirci kaldı"
dedi.
Çocuklannın sağlık durumla-
nndan endişe duyduklannı be-
lirten aileler. "'Çocııklanmızen kı-
sa sürede Deviet Güvenlik Mah-
kemesi'ne çıkanlmalıdır" diye
konuştular.
Aileler, gözaltında bulunan ço-
cuklannı ziyaret etmek için git-
tikleri karakollarda ve emniyet
müdürlüklerinde hakarete uğra-
dıklannı öne sürdüler. Açıkla-
mada. tüm duyarlı kesimin bu
konuya karşı duyarlı olması ge-
rektiği belirtildi.
•
Işkenceye
karşı
mücadele
çağrısıADANA (Cumhuriyet Güney İl-
leriBürosu)-Istanbul Üniversitesi
Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Se-
mih Gemalmaz, işkence uygula-
malannın Türkiye için uluslarara-
sı alanda önemli tahribata ve zara-
ra yol açtığını belirterek bu tür uy-
gulamalara karşı bırlıkte mücade-
le edilmesi çağnsı yaptı. Hekimle-
re seslenen Gemalmaz, "Bu bir
ayıpsa, bu ayıbın sorumlulugunu
ortak pavlaşahm" dedi.
Türk Tabiplen Bırliğı ve Adana
Tabip Odasf nca düzenlenen 'Tıp
ve Insan Haklan' sempozyumuna
katılan Semih Gemalmaz, "Ulusal
Hukuk, l'luslariistü İnsan Hakla-
n Hukuku, Uluslararası İnsancıl
Hukukta Sağlık Hizmetlerinin Su-
numuna İlişkin Düzenlemeler veSt-
nıriamalar" konulu bir konferans
verdı. İşkence yapan polisin. ülke-
sini sevdigi için böyle davrandığı-
nı söyleyeceğini, oysa ulusalüstü
ortamda bu uygulamasının ülkeye
zarar vereceğini kaydeden Gemal-
maz şöyle konuştu:
'Işkenceci devlet''
"Bu durumda devletin işkenceci
bir devlet olduğu sö> lenecektir. Bir
mahalledc bir polisin bir vatanda-
şa arbğı en yumuşak şapiak bile dev-
leti, daha da ötesi, o de* letin \atan-
daşuıı >ük altında bırakacaknr. Ka-
mu göre\ lisinin insan haklanna ay-
kın her tasarrufu, de\ letacısından,
o kamu göre\ lisinin aklına bile gcl-
meyen tahribata yol açıyor. Türki-
ye'nin işkenceci devlet olarak dek-
lareedilntesineyol açntır. İnsan hak-
lan ihlalleri konusunda uluslarara-
sı alanda en ağır vapürunlar Tür-
kiye'ye uygulandL' Gemalmaz, bir-
takım örnek olaylara da yer verdi-
ği konuşmasında şunlan söyledi:
"Hukukun temel kurabdır. Suç-
lu olduğu kanıtJanana kadar herkes
masunıdur. Herhangi bir tereddüt
varsa sanık aleyhine değil lehine yo-
rumlanır. Belge. kanıt olmadığı za-
man, işkenceyapüğı savlanan görev-
li masunı sayıtır. Bu anlamda. dü-
zenlenen adîi tıp raporlannda ber
şey belirtiünelidir..''
Sempozyum, dün yapılan "ADe İçi
Şiddet' ve 'Tıbbi Etik\e İnsan Hak-
lan Eğitimi' konulu grup çalış-
malannın ardından sona erdi.
Şişli DYP'ye
sanatçı
transferiİstanbul Haber Servisi -DYP Şişli ilçe
teşkilatının yenı başkan ve yönetim
kurulunun tanıtılması ve yeni
üyelerin partiye katılımlan nedeniyle
Şişli'deki DYP il merkezinde bir toplantı
düzenlendi. Yeni Başkan Rafet Ayık'ın 9
şubatta göreve gelmesinden bu yana,
aralannda ses sanatçısı Gökhan Güney'in
de bulunduğu, çoğunluğu
RP ve DSP'den olmak üzere bin kişinin
Şişli ilçe teşkilatına üye olduklan
belirtildi.
DYP îstanbul Millervekili Yıldınm Aktuna
ve DYP 11 Başkanı Celal Adan'ın da
katıldığı toplantı, kalabalık bir katılımla
gerçekleşti. Başbakan ve DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller'in toplantıya katılan
Şişli ilçe Kadın Kolu üyelerine göndermiş
olduğu 200 eşarp. üyelerce kapışıldı.
"Milliyetçi başkan, milliyetci Şişli"
sloganlannın atıldığı ve halaylann çekildiği
toplantıda söz alan Aktuna, RP'ye yönelik
olarak. "Gelişen dünyada Türkiye'nin
yerinin Avrupa ülkelerinin yanı olduğunu
hiç Idmse reddedemez" dedi.
BKBIZE
ERDAL ATABEK
Can Güvenliği Kimin
Sorunu?..
Siyasal iktidar sorumluluğu iki parti arasında pay-
laşılıyor. ANAYOL gerçekleşirken ekonominin yöne-
timi kimde olacak, dış politika nasıl yönetilecek, eği-
tim nasıl düzenlenecek diye görüşülüyor. Bakanlık-
lar paylaşılıyor, çeşitli yetki alanları bölüşülüyor. Bü-
tün bunlar "normal". Bir koalisyon kurulurken yetki-
ler ve sorumluluklar belli bir dengeye oturacak.
Bakalım "Metin Göktepe cinayeti"n\r\ aydınlatıl-
masını hangi parti üstlenecek? Manisa Emniyeti'nde
çocuklukla gençlik arasındaki yaşlarda işkence gö-
ren çocuklarımızın yaşadığı dehşeti azaltma görevi-
ne hangi parti sahıp çıkacak? Bakalım "düşünce su-
çu" ayıbından kurtulma niyeti bu iki partiden hangi-
sinin sonjmluluk alanına girecek?
Hepimizin düşündüğü gibi, bu konulann sözü bile
edilmeyecektir. Siyasal iktidarı oluşturan iki partinin
yönetim felsefesinde bu gibi konular "sıradan asayiş
işleri"dir. "Düşünce suçu" gibi bir uygariık ayıbı da
pek önem taşımayacaktır. Olsa olsa Avrupa TopluluJ
ğu'na girmenin engeli sayılmayacak sınırda "düzelt-
meler", pek zorda kalınırsa, söz konusu olabilir.
Bakalım, bu konular, siyasal iktidann oluşması için
gereken "sol" partinin destek koşulları içinde yerala-
cak mıdır? Bu soruyu gönül rahatlığıyla "elbette" di-
ye yanıtlayamamak bile yeterince üzüntü verici değil
midir?
Bakalım, "laik ve demokratikeğitim" için bu iki par-
tinin siyasal iktidarı oluşturması nasıl bir güvence ve-
recektir? Refah Partisi'nin iktidar dışında bırakjlmasi
neyi değiştirmiş olacaktır?
Yoksul kesimlerin çocuklannın liselerden üniversi-
telere kadar uzanan eğitim zincirinde durdurulması,
"sorun" olarak görülecek midır? Bu "sorvn "un çö-
zümüne hangi parti sahip çıkmak isteyecektir?
Bütün bunlar "sorun" olarak bile görülmezken
"20O0'li yıllar"a başanyla girmekten nasıl söz edile-
cektir?
•••
Hiç merak etmeyelim, "2000'liyıllar"dan büyük bir
rahatlıkla söz edilecektir. Siyasal iktidann yetkilileri,
"bilgisayahı eğitim"öen, "dünya ekonomisineenteg-
re olmak"tan, "gençliğe çok önem verdikleri"nden
rahatlıkla söz edeceklerdir.
Ama "can güvenliği "nden, "hak güvenliği'nden,
"emek güvenliği"nden söz etmeyeceklerdir. "Metin
Göktepi" konusunda sus pus, Manisa'daki işkence
olayında sessiz soluksuz kalacaklardır. "Düşünce su-
çu" için düşünüyor gibi yapacaklardır.
Oysa, "2000'liyıllar", insanın yeniden keşfedildiği
yeni bir binyıl olacaktır. "Bilgi toplumu", insanın ye-
niden keşfidir. Tarım toplumunun "toprak"ta, endüst-
ri toplumunun "makine'de bulduğu üretim gücü, bil-
gi toplumunda "insan beyni"ne geçmektedir. Önü-
müzdeki "2000'li yıllar"da "insan beyni" üretici gü-
cü temsil edecektir. Onun için de bunun ayrımına va-
ran ülkeler "insan'a ve "insan beyni'ne önem ver-
mekte, yatınmlannı buraya yapmaktadırlar.
Gelecek, dolarla değil insanla uğraşan toplumla-
rındır.
Gelecek, özgür düşüncelerle yetişen insanlarındır.
Gelecek, güven içinde yaşayan insanlarındır.
Gelecek, aydın beyınlerin, bılınçle çalışan beden-
lerin geleceğidir. ^ '
Gelecek ınsanındır. •
• • •
Kendi toplumunun insanlannı korkuyla, baskıyla
sindirerek yöneten iktidarlann gelecekten bekleyecek-
leri de bunlardır, "korku, baskı, sindirme."
Bu yolla "2000'liyıllar"ın uygarlığına gidilemez.
Değişecek olan da sadece takvimin yapraklan olur.
Açlık grevi sona erdi
Okmeydanj Pir Suhan Abdal Derneği'nde 22. gününde
bitirilen açlık grevinde vapılan açıklamada, eylemlerin
devamedeceğiİjetirt!dL(Fotoğraf: HATtCETUNCER)
Sıvas olaylan
protesto edildi
• Mersin'deki demolcratik kitle örgütleri, Mersin
Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak Sıvas'taki'
insan hakJan ihlallerine son \erilmesini istediler.
İSTANBUL /MERSİN şiddetekarşı koymazsakya-
(Cumhuriyet) - Pir Sultan
Abdal Derneği Mersin Şu-
besi öncülüğündeki demok-
ratik kitle örgütleri, büyük-
şehir belediyesi önünde top-
lanarak Sıvas'ta yaşanan
olaylan protesto ettiler. Is-
tanbul'da Okmeydanı Pir
Sultan Abdal Canlar Der-
neği'nde 22 gündür sürdü-
rülen açlık gTevi dün sona
erdi.
Mersin Büyükşehir Be-
lediyesi önünde toplanan
demokratik kitle örgütleri,
Sıvas'ta yaşanan olaylan al-
kışlarla protesto etti. Daha
sonra topluluğa bir konuş-
ma yapan Pir Sultan Abdal
Derneği Mersin Şube Baş-
kanı Mustafa Kaplan, in-
san haklan ihlallerini kına-
maktan aıtık utanmaya baş-
ladıklannı söyledi. Kaplan,
"Bider utanırken onlar >ap-
maktan utanmamaktadır-
lar. Güneydoğu'da halka uv-
gulanan yöntemlerin şimdi
de Sıvas'ta uygulamaya ko-
nulduğunugörüyoruz, Biz-
ler tüm gücümuzle terör ve
nn buralarda da aynı oiay-
laria karşılaşabOiriz. Şark-
hsu Garplısı, Karadcnizlisi,
Çukurovalısı, Egelisi, Trak-,
yahsı olarak bu uygulama-
ya karşı çıkmalıyız" dedi.
Açlık grevi sona erdi
Bu arada Sıvas'ta güven«
lik kuvvetlerinin köy bo-^
şaltma ve operasyonlannı
protesto amacıyla Okmey-^
danı Pır Sultan Abdal Can-
1
;
lar Derneği'nde 22 gündür
sürdürülen açlık grevi düik
sona erdi. "Sıvas'tan Ga-,
zi'yeDayanışma Platformu"
adına Pir Sultan Abdal Der-
neği'nde yapılan basın açık-
lamasında. egemen sınıfla-'
nn Alevi-Sünni, Türk-Kürt
aynmı yaratarak emekçi hal-
kı karşı karşıya getirmek is-
teği belirtildi. Sıvas'ta uy-
gulanan baskılan protesto
için 22 gündür açlık grevi
yapıldığı kaydedilen açıkla-
mada, eylemin amacına
ulaştığı ıfade edilerek bas-
kılara karşı eylemlerin sür-
dürüleceği bildirildi.