27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MART 1996 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI tsveç Dışişleri Bakanlığı 'ndan bir hafialık tsveç daveti aldığımda, nasıl bir program istediğim de sorulmuştu. Ben de tsveç 'telti kadın hareketine ilişkin görüşmeler ve araştırmalar yapmak istediğirni belirttim. Isveç, dünyada kadın özgürlüğünün en geliştiği ülkelerden birisiydi. Hükümetin yansı, parlamentonun da yarısına yakını kadmlardan oluşuyordu. ts\'eçli kadınların bu aşamaya nasıl geldiklerini, şu anda hangi hedefler için mücadele ettiklerini doğrusu çok merak ediyordum. tsveç, dünyanın en gelişmiş demokratik sistemlerinden birisine sahipti. Kadınların etkinliğiyle, demokrasinin gelişmişliği arasında bire bir paralellik bulunduğu görülüyordu. Diğer hkandinav ülkelerinde de kadınlar çok etkiliydiler, uygarlık ve demokrasi konusunda çok mesafe almışlardı. Türkiye de ise, bashcı bir sistem hüküm sûrüyor. Bu sistem, kadınlan da baskı altında tutuyor. Kadınların gündelik yaşamımızdaki etkilerinin artmastnın, banş ve demokrasiye ulaşmamızda önemli bir adım olacağım düşünüyordum. lsveç 'teki deneyi öğrenmek ve ülkemiz açısından bu deneyden dersler çıkarmak ve bunları aktarmak istiyordum. îsveç Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi, benim bu talebime uygun düşen bir program düzenledi. Ülkedeİü kadın hareketinin önde gelenleriyle görüşme ve uzun uzun konuşma olanağı buldum. Eşitlik Sorunları Bakanı Bayan Marita Ulvskog, Fırsat Eşitliği Ombudsman 'ı direktörü Bayan Eva Nikell, ülkenin ilk kadın papazı Bayan Margit Sahlin, Kvinnor Kan(Kadın Yapabilir) Vakfı Müdürü Bayan UHa Lindvall, Baltık Yazarlar ve Çevirmenler Merkezi direktörü Bayan Gunilla Forsen, tsveç Pariamentosu 'nun Türkiye 'den göç etmiş Kürt kökenli tek kadın milletvekili Nalin Baksı, tsveçlilerin ünlü Gotland Adası Belediyesi 'nin personel işleri müdürü bayan Seja Gottleben, Gotland Eyalet Yönetimi Eşitlik tşleri uzmanı Bayan Birgitta Svensk, adada bir baharat bitkileri bahçesi kurarak ilginç bir merkez oluşturan Bayan Lena Blomauist 'le tsveç 'teki eşitlik mücadelesi ve kadın hareketi üzerine uzun ve yararlı görüşmeler yaptım. Kendilerinden çok şeyler öğrendiğimi itiraf ediyor ve bir kez Kadınların daha teşekkürlerimi yolluyorum. Görüştüğüm kadın liderlerin bir kısmının devlet yetkilisi olması kafalarda soru işaretlerine neden olabilir. Kadın da olsa devlet yetkilisi bir kişimn, kadın hareketiyle nasıl bir ilgisi var sorusu akla gelebilir. tsveç 'te resmi görevlerdeki kadınlar da, kadın özgürlüğü mücadelesinin önemli unsurianndan birisi. Biçok ülkedeki kadın yetkiliden farklı olarak, tsveçli yetkili kadınlar, kadın hareketinin sivil birparçası olarak görevlerini yerine getiriyorlar. Bugezinin hoş yanlanndan birisi, Türkiye'nin tsveç Büyükelçisi 'nin de bir kadın olmasıydı. Solmaz Ünaydın 'ın gösterdiği yakm ilgi ve dostluğu hep hatıriayacağım. Stockholm 'de aynca tsveç Dışişleri Bakanlığı siyaset planlaması özel danışmam büyükelçi Ingvar Carlsson, tsveç 'in eski Türkiye Büyükelçisi Erik Kornell, tsveç 'in tstanbul eski başkonsolosu Büyükelçi Caj Falkman, tsveç Yazarlar Birliği eski Başkanı Peter Curman, lsveç Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Lars Erik Blomquist 'le de Türkiye, Ortadoğu ve tslamiyet dahil olmak üzere biçok konuda konuşma olanağı buldum. Bu arada lsveç Uluslararası tlişkiler Enstitüsü 'nde 8 ülkenin büyükelçisinin, lsveç eski Dışişleri Bakanı, Genel Kurmay eski Başkanı 'nin ve çok sayıda görsel ve yazılı basın mensubunun izlediği Türkiye üzerine bir konferans verdim. lsveç gezim sırasında, bu gezinin organizasyonunu üstlenen ve her şeyin tıhr tıkır yürümesini sağlayan lsveç Dışişleri Bakanlığı Basın Merkezi Müdürü Kjell Holm 'e, yardımcısı Bayan Tnga-May Leander 'e özel teşekkürlerimi yoluyorum. Bütün gezi ve görüşmeler boyunca tamamen gönüllü olarak fotoğrafları çeken sevgili Mustafa Sönmez 'e aynca teşekkûr ediyorum. Buyazı dizisini tsveç muhabirim'ız Gürhan Uçkan'la birlikte hazıriadık. Uçkan, tsveç 'le ilgili bütün temel bilgileri araştırdı ve içeriden bir göz olarak rehberlik etti. tsveç 'teki kadınların bizim açımızdan oldukça ilginç olan serüvenini keyifle okuyacağınızı umuyorum. Oral Çahşlar Her alandaeşitlikmücadelesitockholm, uçaktan buzlar içinde görünüyordu, şehrin çevresindeki deniz bile donmuştu. Böyle soğuk bir mevsimde ve bu derece soğuk bir havada dolaşmanın güçlüğü korkusuyla çevreyi havadan ızlerken uçak havaalanına ıniverdi. lsveç, son 50-60 yilın en soğuk kışlanndan birisini yaşıyordu. Sıcaklık -5 ile -20 arasında inip çıkıyordu. lCorktuğum başıma gelmedi. fsveç'in soğuk havasi içinde, sıcak, samimi ve dost bir hafta geçirdim. Isveçli kadınlann on yıllara yayılan mücadelesini dinlemek ve kazandıklan onca mevziye karşın hâlâ yapmalan gereken çok şeyleri olduğunu öğrenmek bu geziye ayn bir renk kattı. Kamu Yönetimi ve Eşitlik Hişkilerinden Sorumlu Bakan Bayan Marita Ulvskog'a, "Siz dünya kadınlannın öncüsüsünüz, bu nedenle neler yaptığınızın bilinmesi ve deneylerinizin aktanlması çok önemlidir" dediğimde yüzüme giilerek baktı ve sunlan söyledi: "Haklısınız, ama bizim de çok büyük sorunlanmız var, lsveç her şeye rağmen erkek egemen bir ülke olma özelliğini henüz yitirmiş değil. Evet mukayese içinde bakılırsa bizim daha iyi olduğumuzu söyleyebiliriz. Fakat bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Kadınlann tüm dünyada orîak sorunlan olduğunu da biliyoruz.'" Marita Ulvskog, lsveç hükümetindeki 10 kadın bakandan birisiydi \e oldukça kritik konulardan sorumluydu. Örneğin kendisi ateist olduğu halde kiliseler ona bağlıydı. Aslında Isveç hükümetinde kadın bakan sayısı kısa bir süre öncesine kadar 11 'di. Yani Başbakan dahil 22 kişilik hükümetin tam yansıydı. Ancak bu kadın bakanlardan birisi ve 14 ülkede 1993'te pariamentoda kadın-erkek temsili Kadmlar Uike Beiçika Dantmarka Fıniandiya Almanya Ispanya Fransa (talya HoJianda bgittere Isvçre ABD Kanada YeniZelanda lsveç (1 % 9 33 39 20 16 6 8 29 9 17 11 13 16 33 41 Erkekter 91 67 61 80 34 94 92 71 91 83 89 87 84 67 59 Kadınlara oyhakkı(yıl) 1919-48* 1915 1906 1918 1931 1944 1945 1919 1918-28* 1971 1920 1918-18-50* 1893 1919 1994 0 Bkden fazla yılverilen üfkeiente, kaĞnlarm erkekterte eşit olarak seçme ve seçihne hakkmm son haüni ahnasmm aşamalı olarak gerçekleştiği antattmaktadtr. Yıl 1971 1974 1977 1980 1983 1986 1989 1991 1994 Riksdagen'de (Parlamento) Kadın Parfamenterlerin Oranı Kadınlar 49 74 79 97 103 108 131 115 144 Erkekler 301 276 270 252 246 241 218 243 205 Kadınlann oranı (%) 14 21 23 28 30 31 38 33 41 Kadınlar, ağırlıklı olarak özel sektörde çok büyük bir eşitsizlik olduğu inancındalar. Nüfusun yüzde 5I 'ini oluşturan kadınlar, işyerlerinde ve özellikle yönetim mekanizmalannda dışlandıklannı belirtiyorlar. En temel iki sorundan söz ediyorlar, birisi artan işsizlik nedeniyle kadınların öncelikle işlerini yitirmeleri ve aynı işi yaptıklan halde kadınlara erkeklerden daha az ücret ödenmesi en etkilisi olan Mona Sahlin geçen aylarda istifa etmek zorunda kaldı. Mona Sahlin'in istifasına giden yol 1995 eylül ayı içinde iktidardaki Sosyal Demokrat Parti'nin Başkanı ve Başbakan Ingvar Carlsson'un özel nedenlerle istifa edeceğini açıklamasıyla başladı. Carlsson'un istifa edeceğini açıkladığı tarihte Partinin Genel Sekreten \ e Başbakan yardımcısı olan Mona Sahlin Başbakanlığın en güçlü adayı idi. Çünkü biri erkek, bin kadın olan ıki aday Sahlin'e karşı adaylıklannı koymayacaklannı açıklamışlardı. Isveç'in tarihinde ilk kez bir kadın Başbakan artık gündemdeydi. Kazanılmış onca mevziye bir de Başbakanhk eklenecekti. Bu sırada olan oldu ve Sahlin hakkında bir kredi kartı skandah patlak verdi. Medyantn üzenne acımasızca gittiği skandal, Sahlin'in Bakanlık'taki masraflan için kullanması gereken kredi kartını. bazı kişisel işlerinde kullandığı şeklinde ortalığa çıktı. tsveç'te Bakanlann makam otosu yoktu. Ve Mona Sahlin elindeki kredi kartıyla. taksıye binmiş ve bazı özel işleri için de bu kartı kullanmıştı. ( Ne kadar şaşırtıcı değil mi? Türkiye'de genel müdürlerin aşçılannın bile neredeyse makam otosu varken tsveç gibi zengin bir ülkenin Başbakan yardımcısının makam otosu yoktu. Isveçli bakanlar sokaklarda ellerinde pazarçaıftaftinyla sade vatandaş olarak dolaşıyorlardı. Isveç'in ana caddelerinden birisinde yürürken, yanın".daki arkadaşım kadın bakanlardan birisini işaret etti. Ticaret Bakanı. elinde çanta sade bir vatandaş gibi yürüyordu. Ne çevTesinde sirenler ne genel müdürler ne de yol açıcılar vardı. Türkiye ıle karşılaştınlınca Kadın lideıin dönmekiizıivgidişi osyal Demokrat Parti'nin 1992 'den beri genel sekreteri olan, 1994'te kurulan kabinede dev- let bakanlığı ve başbakan yardımcılığı göre- vıne getirilen Mona Sahlin, 1957 doğumlu, çekırdekten yetişme bir sosyal demokrat. 1973 'ten beri parti üyesı. Öğrencilik yıllannda çeşit- li gençlik kollannda görev aldı. 1982'de ilk kez parla- mentoya girdiğinde, parlamenterlerin en genciydi. 1990-9l'de işçi bakanı olarak görev yaptı. Mona Sahlin, 100 yılhk tsveç sosyal demokrat işçi hareketi geleneğini sürdüren yeni kuşaklar için örnek bir politikacı. Son seçimlerden sonra Başbakan Ingvar Carlsson'un sağ kolu olarak kendini kabul ettirdi. Za- ten seçim kampanyası sırasında rahat tavırlanyla, so- rulara hiç çekinmeden yanıt vermesiyle beğeni kazan- mıştı. Ustelik, toplumu ilgilendiren konularda içinden gel- diği gibi yanıt veren az sayıda politikacı arasındaydı. Şu anda evli ve üç çocuğu olan bir kadın bakanın, genç- lerin cinsel konularda bilgilendirilmesiyle ilgili birte- levizyon programında çıkıp u Ben de bilgisiz bir genç kızken 5 kez kürtaj yapnrdım" diyebilmek. her politi- kacının harcı olmasa gerek. Geçen eylül ayında, parti başkanı ve Başbakan Ing- var Carlsson, özel nedenlerle her iki görevinden de martta yapılacak olan olağandışı kongre nedeniyle ayn- lacağını söyleyince Sahlin, otomatik olarak tek aday du- rumuna geldi. Partinin güçlü adlanndan Tanm Bakanı Margareta Winberg ve Maliye Bakanı Göran Persson,başkanlığa aday olmayacaklannı hemen açıkladılar. Mona Sahlin, zirveye çıkan yolda tek başma kalmıştı... Ta ki kredi kartı skandah kopana dek. Mona Sahlin, bütün bakanlara verilen ve resmi hizmetler sırasında kullanılması amaçlanan kredi kartını, çok az miktarlar- daki özel alışverişleri için de kullanmıştı; örneğin kü- çük çocuğuna bez, dığerlerine çikolata almak gibi. Ay- nca, makam arabası olmayan bir başbakan yardımcısı olarak. görev için kiraladığı otomobille özel işlerini de yapmıştı. Bu tür bütün masraflan derhal hesaba öde- diği halde, basının gazabını üzerine çekti. Eski bir sevgilisinden tutun, sürekli olarak gölgede kalmayı yeğleyen eşi Bo Sahlin'e dek çevresindeki her- kes, ticari medyanın tacizine uğradı. Sonunda Mona Sahlin, parlamenterlik dışında bütün görevlerinden is- tifa etti. Kısa bir tartışma süresınin ardından, partinin seçim komisyonu, Maliye Bakanı Göran Persson'u li- derliğe aday olarak gösterdi. Persson, defalarca hayır dediği öneriyi sonunda kabul etti. Mona Sahlin ise hakkında yapılan suçlamalann savcılık taratından-soruşturmay^ gerek kalma- dığı" şeklinde geri çevrilmesin- den sonra, sessiz kalmayı yeğ- ledi. Ne var ki, bu genç ve et-1 kin kadın politikacının sahne- yi terk etmediği açık. Sanınz yeni başbakanın kabınesinde bir kez daha önemli bir görev e geti- \ rilecek ve sosyal demokrat gelene- ği savunmayı sürdürecek. Mona Sahlin, 100 yıllık İsveç sosyal demokrat işçi hareketi geleneğini sürdüren yeni kuşaklar için ör- nek bir politikacı. Son seçimlerden sonra Başbakan Ingvar Carlsson'un sağ kolu olarak kendini ka- bul ettirdi. Ancak skandalın patlak vermesiyle birlikte görevi Maliye Bakam'na devretti. şaşırtıcı bir tabloydu. Zaten on yıl önce öldürülen Başbakan Olof Palme de, bir sinema dönüşü belediye otobüsüyle evine gitmek üzere durakta beklerken öldürülmemiş miydi? Palme'nin öldürüldüğü yere büyük anıtlar da dikilmemişti. Yalnızca düştüğü yere bir metal plaket çakılmıştı o kadar. Insanlar bu plaketin üzerinden yürüyüp gıdiyorlardı.) Aynca küçük çocuğuna bez ve çikolata almak gibi önemsiz alışverişleri de bu kartla yapmıştı. Aleyhinde açılan soruşturma sonucu Sahlin aklandı. Ama medya aleyhinde öylesine etkilı bir kampanya yürütmüştü ki. Mona Sahlin bu kampanyadan derin bir üzüntüye kapılmış, milletvekilliği dışındaki bütün görevlerinden istifa etmişti. Isveli kadınlar, eşitlik mücadelesini hayatın bütün alanına yaymışlar. Şu anda en etkili olduklan yer siyasi yaşam. Çünkü, kadınlar seçmen olarak bilinçli oy kullanıyorlar ve listelerine yeteri kadar kadın almayan partilere itibar etmiyorlar. Son seçimler öncesi bazı önde gelen kadınlar, eğer partiler yeteri kadar kadını listelerine almazlarsa, ayn bir kadın partisi kurarak seçimlere gireceklerini açıkladılar Bu çıkışı yapanlardan birisi ünlü araştırmacı ve kadın haklan savunucusu, Maria Pia Boethius'du. Boethius. 1994 Eylül ayında yapılan genel seçimlerden önce partileri, seç'irntere"blf ' " ' ' Kvinnolistan'la yani kadın listesiyle girmekle tehdit etti. Partilerin aday listelerinde kadın üyelerine az yer vermesini ve yönetim kurullannm büyük çoğunluğunun erkeklerden oluşmasını ve parlamentodaki kadın sayısının erkeklerden az olmasını eleştıriyordu. Boethius ve arkadaşlannın girişimi partileri etkiledi ve bütün partiler listelerini yeniden gözden geçirdiler. Kadınlar bir seçmen olarak oy haklannı iyi kullandılar ve önemli adımlar attılar. Ancak kadınlar, ağırlıklı olarak özel sektörde çok büyük bir eşitsizlik olduğu inancındalar. Nüfusun yüzde 51'ini oluşturan kadmlar, işyerlerinde ve özellikle yönetim mekanizmalannda dışlandıklannı belirtiyorlar En temel iki sorundan söz ediyorlar, binsi artan işsizlik nedeniyle kadınlann öncelikle işlenni yıtirmeleri ve aynı işi yaptıklan halde kadınlara erkeklerden daha az ücret ödenmesi. Bu sorunlann hükümet düzeyinde ele alınabilmesi amacıyla, çeşitli örgütsel önlemlere başvurulmuş. Hükümet içinde Başbakan'a bağlı bir komisyon, alınan her hükümet karannı kadmlar ve eşitlik açısından denetliyor. Aynca bir Bakanlık. sırf eşitlik konusunu düzenlemek amacıyla örgütlenmiş ve başma da en etkili kadın milletvekiHennden Marita Ulvskog'u getirmiş. Aynca hükümet tarafından fınanse edilen bir Eşitlik Ombudsman'ı 1980 yıhnda kurulmuş. 1991 yılı başında çıkanlan bir kanunla bu kurumun neler yapabileceği de düzene sokulmuş. Kısa adı JAMO olan bu kurumun görevi. eşitlikle ilgili çıkanlan kanunun uygulanmasını denetlemek ve kanuna işlerlik kazandırmak. Kanun işyerlerinde, cinsel ayınmcılığa ve cinsel farklılık nedeniyle eşitsizliğe yol açan uygulamalan reddediyor ve bu konuda önlemler getiriyor. Ombudsman, işyerlerinde, ücret ve cinsel ayıncılığı önlemek konusunda ciddi adımlar atmış. Bir çok eşitsizlik konusu Eşitlik Ombudsmanı tarafindan Eşitlik Komisyonu'na getirilmiş ve kadınlar aleyhine uygulanan kararlar geri aldınlmış. Başbakanlık'tan aşağı inilerek dört aşamada resmi düzeyde eşitlik denetimi yapılıyor. Bu kademeler, önce Başbakanlığa bağlı Eşitlik Komisyonu'nda başlıyor. Bu komisyon kadın erkek eşitliğini bütün bakanlıklar düzeyinde koordine ediyor. Hükümetin aldığı kararlan ve uygulamalann kanuna uygunluğunu denetlemek ve örgütlemek eşitlikten sorumlu Bakanlığa ait bir görev. Bunu Eşitlik Ombudsmanı ve eşitlik konusundaki sorunlan ele alıp kararlar veren kuruluşlar izliyor. Bu kuruluşlar devlet tarafindan finanse edilmesine karşın tamamen özerk şekilde hareket ediyorlar ve kimse onlann işlerine kanşmıyor. SÜRECH POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Bir Sağlık Sarayı... Baltalimanı'ndaki Kemik Hastanesi'nin Damat Fe- rit Paşa'nın sarayı olduğunu bilir misiniz? Damat Fe- rit Paşa, imparatorluğu batıran son Osmanlı Padişa- hı Vahdettin'in eniştesidir. Imparatorluğun batış ka- rarlanndan çoğu bu sarayda verilmişti. Boğaz'daki böyle sarayların çoğuna "feriye saray- lan" denir, cumhuriyetin ilanından sonra pek çok sa- ray vardır. Göz kamaştıran bu saraylan cumhuriyet- ten sonra "neyapacağız?" diye çok düşünmüşlerdir. Sonunda "egemenlik ulusun" olduğuna göre Meclis Başkanlığı'na verilmiştir. Meclis, sırasına göre türiü hizmetlerde kullanmıştır. Örneğin Dolmabahçe mü- ze olmuş, kimi de akademi, fakülte, hastane olmuş- tur. Damat Ferit Paşa'nın sarayı da bu dağıtım sıra- sında hastaneye ayrılmıştır. Bu sarayın hastane oluşu 1944 yılına rastlar. Milli saraylann içinde bu saray da Kemik Hastanesi olmuş- tur. Adı sonra Kemik Verem Hastanesi'ne çevrilmiş- tir. Baltalimanı Kemik Verem Hastanesi olarak anıl- mıştır. Sonradan adı "Kemik Hastanesi", "Güneş 7e- dayi Enstitüsü" olarak değiştirilmiştir. Ülkemizde üç kemik hastanesi vardır. Bunlar, "Eğir- dir Kemik Hastanesi", "Trabzon Yavuz Selim Hasta- nesi", "Baltalimanı Kemik Hastanesi"dir. Bu güzel saray, hastane olarak Boğaz'da kendini kurtarmış. Böyle güzel biryapının Bedrettin Dalan'ın elinden kurtulması mucizedir. Dalan'ın gözüne çarpsaydı, şimdi kaç yıldızh otel- lerden biri olurdu. Hastane olmuş da canını kurtar- mış. Mezoterapi yöntemi, ilaçlann hastaya en yakın yol- dan verilmesi yöntemidir. Ağız ve kan yoluyla verilen ilaçlann çok küçük bir yüzdesi hastaya ulaşıyor. Bu da gereğinden çok ilacın kullanılması oluyor. Yan et- kilerin artması da bundan. Mezoterapide amaç, has- taya ilacın kılcal damarlar yoluyla verilmesini sağla- maktır. llaç hastaya en kısa yoldan ulaşıyor. llaç sey- rek aralıklarla kullanılıyor. Bizde bu yoldan yapılan bir tedaviyi Ortopedi ve Travmatolojı Uzmanı Op. Dr. Nurettin Ümrt Özak yapıyor. Terapide iğne 2-4 ya da 6 mm.'dir. Mezoterapiden amaç, en az ve seyrek aralıklaria hastaya ilaç verilmesi. llaçlar yerlidir, normal şınn- gayla verilir. Bizim hanım, yazlıkta omuz üstüne düştü. Hemen alınan röntgende kınk çıkık yoktu. Omuzdaki incin- me ve eziklik çok acı venyordu. Yeniden alınan rönt- gende de kınk çıkığa rastlanmadı. Ama boyunda ağ- nlar gene vardı. Yer yer ağnlar sürdü, gene de sürü- yor. Dr. Nurettin Ümit özak'la, geçen yıl, arkadaşımız Gündüz Imşir bir konuşma yapmış, (Cumhuriyet, 4 Nisan 1995) kireçlenme ve selüliti deri altı tedaviyi se- kiz yıldır yapıyormuş. Başan oranının yüzde 90-95 ol- duğunu söylüyor. Dr. Nurettin Ümit Özak, bir yandan yeni çalışma- larla hastalannı sağaltırken, bir yandan Baltalimanı Hastanesi'ni onanyor. Doktoru bundan birkaç yıl ön- ce rahmetli Hıfzı Oğuz Bekata'nın evinde bir akşam yemeğinde tanımıştım. Bir gün hastaneye gelmemi söylemişti. Hanımın hastalığı buna vesile oldu. Has- taneyi dolaştık, yapılan ekleri gördük. Poliklinik bö- lümü genişletilrrtiş. "Kemik YoğurUUğu ölçûm Ciha- zı" alınmış. Sosyal Yardım Vakfı'nın katkısı olmuş, bağış olarak 5 tane suit oda yaptınlmış. Karşımızda Damat Ferit'in sarayından halka hizmet eden bir hastaneyi görüyorduk. Buna sağlık sarayı di- yelim mi? BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 SOLDAN SAĞA: 1/ Komisyon, encümen. 2/ As- 1 ya'da bir ırmak... „ Bir yapıta ek ola- rak katılan parça. 3 3/ Gemilerde mi- zana direğinin gerisindekı yel- ken... Yünden dövülerek yapı- lan kalın ve kaba kumaş. 4/ Sı- vas'ın bir ilçesi. 8 5/"tstekler,emel- ler" anlammda ° eski sözcük... Birkaç kişinin oturmasına yarayan tahtadan oturak. 6/ Bakınn simgesi... ABD Başkanı Eisenhower'ın la- kabı. 7/Keklik. bıldırcm gi- bi kuşlan avlamak için kul- lanılan iki renkli bez... Ka- dınlann omuzlannı örtmek için kullandıklan geniş atkı. 8/Harekete hazır, tetikte. 9/ Tırnak boyası... Tahılın ta- şını ayıklamaya yarayan elek. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Halk dilınde boğmacaya verilen ad. 2/Abakan Türkleri boyuna giren küçük bir oy- mak... Terzilerin parron çıkarmak için kullandıklan bir çeşit saydam kâğıt. 3/Uskumru iriliğinde birbalık... ln- giltere'de çok sevilen birbira çeşidi. 4/Yabani zeytin. 51 AJgılanan nesnelerin temel niteliği... Hindistan'da halkın aynlmış olduğu birbirine karşı kapalı sınıflann adı. 6/Bir nota... Fınn temizliğinde kullanılan, ucuna bez sanlı sı- nk... Bir cervel türü. II tkaz... Ince kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası. 8/Afrika'da bir ülke. 9/ Uzakdoğu'da yetişen bazı ağaçlardan elde edilen ve eş- yalan süslemeye yarayan reçine... Birtürtaze ve tuzsuz beyazpeynir. İLAN T.C. GÜMÜŞHAOKÖY KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN 1989/1 Davacısı Gümüşhacıköy ilçesi Gümüş nahıyesın- den Kafiye Eren vs. davalısı Hazıne \e Gümüş Bele- diye Başkanlığı aleyhine açılan tescil davasının yapı- lan yargılaması sonunda: Mahkememizın 10.5.1994 gün ve 1989/1 esas 1994'22 sayılı karan ile davanın kabulüne, Gümüş Ba- demlik mevkiindekı 641 ve 642 numaralı taşınmazla- nn tsmail Eren mirasçılan adına tapuya tescılıne ka- rar verilmiş ve karar, davacılardan Selime Alkan tara- findan temyız edılmış; temyiz dilekçesı. davacılardan Zeynep kızı Ayhan Kalefi, Nacıye oğlu Burhan Ünal, Mesuda çocuklan Halıl Eren, Emine Eren ve Fatıma Eren'e adresleri tespıt edilemediğinden teblığ edıleme- miş olup ılanen teblığme karar vermek gerekmıştir. Yukanda tarih ve numarası venlmiş olan ve Selime Alkan tarafindan temyız edilen karann temyiz dilek- çesının davacılardan Zeynep kızı Ayhan Kalelı, Bur- han Ünal, Halil Eren, Emine Eren ve Fatıma Eren'e i- lan tarihinden ıtıbaren 15 gün sonra teblığ edilmiş sayılacağı ilanen teblığ olunur. Basın: 72893
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle