Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MART 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özel Dershaneler Birliği üyesi dershaneler burs kontenjanını arttıracak ve yurtlar açacak
Şeriatçı dershanelerle mücadele
MERİHAK
FİGEN ATALAY
Özel Dershaneler Birliği
Derneği (Öz-De-Bir) üyesi
dershaneler, dini ideolojile-
rini yay gınlaştırmak amacıy-
la açılan dershanelerle müca-
dele karan aldı. Demokrat ni-
telikteki bu dershaneler, din-
ci dershanelerin öğrencileri-
ni çekebilmek amacıyla üc-
retsiz kitap dağıtacak, burslu
öğrenci sayisını arttıracak ve
yurtlar açacak.
Uyguladıkları çeşitli yön-
temlerle öğrencileri kendi
politikalan doğrultusunda
yetiştirmeyi amaçlayan ders-
haneler, özellikle Anadolu'da
"imamlandan da destek" gö-
rüyor. Küçük yerlerde ima-
mın. "Çoeuklannızı dersha-
neye gönderecekseniz, dini
bütün dershaneye gönderin"
uyansı, çoğu kez yeterli olu-
yor. Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nda da ctkili olan bu çev-
reler. kimi okullara istedikle-
ri müdürlerin atanmasını sağ-
lıyor ve bu müdürler de öğ-
rencilerini bu dershanelere
gitnıeleri için yönlendiriyor.
Bazı okullarda. bu dershanelerden gelen
temsilcilenn yatakhaneye kadar çıkarak
reklamlannı yapmalanna izin verildiği
belirtiliyor.
Dinci dershaneler. toplumun her kesi-
minden öğrenci çekebilmek için farklı
adlar altında faaliyet gösteriyot lar. tstan-
bul'da, Fırat Hğitim Merkezi (FEM).
Kültür Dershaneleri. güneyde Final
Dershaneleri bunlara örnek oluşturuyor.
Bu dershaneler, öğrencilerin aileleriyle
ilişkilerini uzun bir süre için kesiyorlar.
Öğrencileri. yurtlanndabanndinyor.be-
Su. elektrik ve telefon borçları için öğrencilerden para toplanıyor
îlk ve orta dereceli okullar borç batağında
tZMİR - Milli Eğitim
Bakanhğt'nın ilk ve orta dereceli
okullara ayırdığı elektrik, su ve
telefon ödeneklerinin kesilmesi,
okullan borç batağına soktu.
Camilerin su ve elektrik paralan
devlet tarafından karşılamrken
okullar, su, elektrik ve telefoB
borçlannı ödemek için
öğrencilerden aylık para
toplamaya başladı. Eğit- Der
Genel Başkanı Mustafa GazakL
eğitiınin özelleştirilmesi için
"yıkürma ve bıkUrma*
politikalanna başlandığını
söyledi.
İlk ve orta dereceli okullar borç
batağında. Okullann en büyük
giderlerinden elektrik, su ve
telefon paralannın kesilmesi,
özellikle dargelirli ailelerin
çocuklannın devam ettiği
okullarda öğrencileri zor duruma
soktu. Birçok okul da kaynak
sıkmtısı yuzünden su paralannı
ödeyemiyor. Kış aylannda da
gönderilen yakttlann yetmetnesi
yuzünden öğrencilerden toplanan
paralarla eğitim ve öğretim
sürdürûlmeye çalışılıyor.
tsminin açıklanmasını istemeyen
bir okul yöneticisi, elektrik ve
telefon paralannın uzun süredir
okullarca karşılanmaya
çahşıldığıni belirtti.
Eğit-Der Getıel Başkaru Mustafa
Gazalcı, devletin eğitimin
özelleştirilmesi sürecinde
sorunlar yarattığınt dile getirdi.
Gazalcı, temel bir insan hakkı
olan eğitimin, devlet tarafından
caydıncı bir biçimde öğrencilere
yansıtıldığmı dile getirdi.
Devletin, özellikle zorunlu
eğitimde öğrenciye yük olmadan
eğitim ortamını hazirlaması
gerektiğini vurgulayan Gazalcı.
" Yerel yönedmterin de devreye
sokulınası lazım. Yeni kaynaklar
bularak eğitim daha rahat hate
getirümeu. Ancak uygulamaya
bakttğıınızda eğitim,
özelleştirmeye doğru götürülmek
isteniyor. Buna karşı çıkmak
gerekir. Eğitim. ülkenin
geleeeğidir. Türkiye'nin eğrtimi
para>a dökmesi, özeUestirmesi,
kendi geteceğini karartmak
demektir**dedi.
Devlet okullannın niteliğinın
sürekli düşürüldüğünü, araç gereç
verilmediğini. yakacak parası
gönderilmediğini belirten
Gazalcı, şöyle konuştu:
"Bu, devletin güçsü/Jüğü değil,
özellestirmeye ortam
haztriamaktır. Bu, bir tuzakbr.
Eğhime daha çok pay. arttınlacak
kaynak bulunacakken bağtştarta
yürütülmesi, çocuklardan para
alınınasıyla aslında eğitimin
özelleştirilmesine ortam
hazırianıyor. Cumhurbaşkam
bütçesi yüzde 500 artürüryor.
silaha yahnm yapüryor; ama
eğhime belli bir vatınm yok.
Fırsat eşitliği, eğitim paralı
yapıhrsa kalkar."
Gazalcı, camilerin, su ve elektrik
paralannın devlet tarafından
karşılanmasına karşın okullardaki
uygulamamn yanhş olduğunu
belirterek "İbadet her yerde
yapfbr. Ama eğitim, insanın
yaşama hakkından sonra en temel
hakkı. En büyük ibadcttir. Ama
burada bir kasıt var. kasıt, devlet
okullannın nhetikkrini
düşürmek, insanlan bıkbrmak,
caydırmak" diye konuştu.
dava kitap ve burs veriyorlar. Başanları-
nı suni biçimde şişiren bu dershanelerin
yöntemlerinden biri. İstanbul'da öğre-
nim gören \e Türkiye sıralamasında 500.
olabilecekbiröğrenciyi sonbirkaç ayda.
örneğin Kars'a götürürerck öğrencinin
Kars birincisi olmasını sağlamak.
Bu dershaneler, Özel Dershaneler Bir-
liği Derneği Öz-De-Bir'in kendilenne
sıcak bakmaması üzerine Güven-Der'i
kurarak dernekleştiler. Türkiye çapında
yaklaşık bın üyesi bulunan Öz-De-Bir,
bu dershanelere karşı mücadele karan
aldı. Dernek Başkanı İbrahim Ankan'ın
verdiği bilgiyc göre, öncelıkle öğrenci-
lere ücretsiz kitap sağlamak amacıyla
üye dershanelerin ortak olduklan bir ya-
yın şirketi kuruldu.
Anadolu liseleri. fen liscleri ve üniver-
sıteye giriş sınavlannahazırlayıcı nitelik-
tcki toplam 16 kitap, cn gcç ağustos ayın-
da basılmış olacak.
Oz-De-Birv
ın önkırüeri
Öz-De-Bir' in ikıncı adımı ise özellik-
le İstanbul dışından gelecek öğrencilerin
barınma sorununu çözmeyi amaçlayan
yurtlann hızmete açılması olacak. Yurt
yapımı ile ilgili çalışmalara önümüzde-
ki yıl başlanması planlanıyor.
Burs verilen öğrenci sayısı da arttın-
lacak. Öz-De-Bir'e üye tüm dershane-
lerde burslu öğrencilerin öğrenim gördü-
ğünü. buna ck olarak geçen öğretim yı-
lında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne-
ği'nden gönderilen bin öğrenciye burs
verildiğini belirten İbrahim Ankan. "Ka-
pımua getip de parası/lıktan dönen öğ-
renci olmamalı.
Parası olmadığı için kayıt
ettirilmeyen öğrenci Ö/-De-
Bir'e müracaat etsin. Kcndi-
sini üye dershanelerimizden
birineyerleştirelim'" çağnsın-
da bulundu.
Arıkan, Öz-De-Bır üyesi
dershanelerin kay ıt odalann-
da buna ilişkin bir yazının
asılı bulunduğuna dikkat çe-
kerek dershaneye gitmek is-
teyenlere buna dikkat ermele-
rini önerdi.
Özel dershane sahip ve yö-
neticileri de eğitimi politika-
ya araç olarak kullanan ders-
hanelerden çok rahatsız ol-
duklannı ve bu kurumlara
karşv hiçbir yaptınm uygu-
lanmadığını belirttiler. Bir
dershane yöneticisi, Milli
Eğitim Bakanlığfnın bu
dershanelere çok hoşgörülü
yaklaştığını belirterek şu ör-
nekleri verdi:
"Bakanlıktan bize gelen
müfettişler, Atatürk resmi 2
santim sağa kaymış diye so-
run çıkarabiliyor, bu dersha-
nelerde ise Atatürk düşman-
lığı öğretiliyor, ama bakanhk
hiçbir şcy yapmıyor. Bir solcu dershane
açılsa ve politik propaganda yapmaya
kalksay dı şimdiye kadar çoktan kapısına
kilit vurulmuştu" dedi.
Ilkc Dcrshanesi yöneticilerinden Ah-
met Doğrul. özel dershanelerin bazı ki-
şiler tarafından siyasi platforma çekil-
mesini, "'dershanelerin en büyük açma-
zı" olarak değerlendirdi.
Ahmet Doğrul. "Eğitimiamaçolmak-
tan çıkanp kendi siyasi görüşleri doğrul-
tusunda araç olarak kullanmak isteyen-
leri şiddetle kınıyoruz" diye konuştu.
Harç protestolannın yanı sıra farklı görüşlerden kaynaklanan sağ-sol çatışmalan başladı
Üniversiteler yeni olaylara gebeHaber Merkezi - Üniversıtelerde
harç protestolarının yanı sıra görüş
aynlığmdan kaynaklanan sağ-sol ça-
tışmalan başladı. Gazi Üniversite-
si'nde sağ ve sol görüşlü öğrencilenn
karşı karşıya geldığı gösteriler olay-
sız sona erdı. Balıkesir Ünıversıte-
si'nde ıkı karşıt grup arasında çıkan
kavgada 5 öğrenci yaralandı. Öğren-
ciler. İstanbul ve Izmir'de de protes-
to gösterileri düzenlediler.
Ankara Büromuzun haberine gö-
re, Gazı Üniversıtcsı Özgürlük Giri-
şimi'ni oluşturan yaklaşık 200 öğren-
ci, dün Beşevler'de toplanarak harç-
ları protesto etmek amacıyla slogan-
laratarak Gazı Lni\ersıtesi Rektörlü-
ğü'ne doğru yürüyüşe geçtıler. 21
Mart Nevruz Bayramı'nda MHPbay-
raklan ve bozkurt işaretleri eşliğinde
Gazi Cniversıtesi Rektörlüğü'ne yü-
riiyen ülkücü öğrencilerin yolu kapat-
masına izın \eren güvenlik güçleri-
ııin. harçlan protesto eden öğrencile-
ri kaldınmdan yürümeleri ıçın zorla-
malan nedeniyle sık sık tartışma ya-
şandı.
Kampusa kadar polis kordonunda
yürüyen öğreneıler, girişte durdurul-
du. kampusta toplanan ülkücü öğren-
eıler. "KomünistJer dışan. bilim içe-
ri". "Allahsız komiinistler. >atan siz-
den ne bekler". "Ülkücü harekel en-
geUeneme/", "Poöse kalkan cller kı-
nlır". "Bu bayrak inmez, vatan bö- r,Kadıköy Belediyesiönündeniskele mevdamna kadar yürüdü. (KUBİLAY TÜNTÜL)
lünmez" sloganlan atıp sık sık tekbir getirerek diğer öğren-g p g ğ ğ
cilenn kampusa sokulmasına ızin vermeyeceklenni bildir-
di. Emniyet yetkilileriniru harçlan protesto eden öğrencile-
rin rektörlükte basın açıklaması yaptıktan sonra dağılacak-
lannı bildirmelerine karşın. ülkücü öğrenciler ikna edileme-
di. Clkücü gruba karşı çok ıhmlı davranan güvenlik güçle-
ri, Gazi Üniversitesi Ozgürlük Girişimi adına 3 öğrencinin
Gazi Üni\ersitesi Rektörü Prof. Dr. EnverHasanoğlu ile gö-
rüşmelerine izin verdi. Görüşme süresinde eylemci öğrenci-
ler polıs çemberinde tutulurken çe\ rede toplanan ülkücü öğ-
rencilerin çembere kadar gelerek tahrik edici sözler söyle-
diklen ve çemberin kaldınlmasmı ıstedıklerı gözlendi.
Rektörle vapılan görüşmenın ardından açıklama yapan
öğrenciler. harç paralannı üdemediği gerekçesıyle kayıtlan
yapılmayan 20 öğrencinin kayıtlarının yapılması vc okulda
2 parti tarafından örgütlenen öğrencilere karşı mücadele edi-
leceği sözü aldıklannı söyledıler.
K.onuşmalann ardından tekrar polis kordonunda Beşev-
ler'c doğru yürüyüşe geçen öğrenci-
ler, burada olaysız dağıldılar. Göste-
ri sırasında güvenlik güçlerinin öğ-
rcncilerlc diyalogkurmayaözen gös-
tcrdikleri dikkat çekti.
Balıkesır'de Necatıbey Eğitim Fa-
kültesı'nden geldığı belırlenen 40 ka-
dar öğrenci ile meslek yüksekokulu
kantınindeki sağ görüşlü öğrenciler
arasında çrkan tartışma krsa sürede
kavgaya dönûştü. Olaylar sırasında 5
öğrenci yaralanırken kantındckı nıa-
sa ve sandalyelerle camlar kırıldı.
Olayla ılgılı 15 öğrenci güvenlik ku\-
vetlennce gözaltına alındı.
Bursa Uludağ Üniversitesi Görük-
ie Kampusu'nda karşıt görüşlü iki öğ-
rcncı grubu arasında başlayan tartış-
ma kavgaya dönüştüğü sırada jandar-
ma olaya müdahalc ederek grupları
a\ ırdı. Olaydan sonra bazı öğrenciler
gözaltına alınarak şehir merkezıne
götürüldüler.
İstanbul Haber Servisimizin habe-
nnc görc İstanbul Üniversitc Öğren-
cileri Koordınasyonu'nundündüzen-
lediği yürüyüşe yaklaşık 2 bin ünı-
versıtc ve lise öğrencısi katıldı. Öğ-
rencilerin. Kadıköy Belediyesi önün-
de toplandıkları öğle saatlerinde çok
sayıda polis de aynı yerde yerini aldı.
Öğrencıleje polis müdahalc etmcdi.
ızmır Büromuzun bildirdiğine gö-
re Bornova'daki Ege Üniversitesi
Kampusu Edebiyat Fakültesi önünde
öğle saatlerinde toplanan 'Demokratik Üniversite Platfor-
mu'na üye bir grup öğrenci. Ankaratiakı gösteriler sırasın-
da arkadaşlarının polis tarafından dövülerek gözaltına alın-
malarını protesto ettiler. "Yaşasın demokrattk ünKersite",
"Gözaltındakiöğrencilerserbestbırakılsın" sloganlannı ata-
rak kampusta v ürüyüşe geçen öğrenciler, eylemlerini edebi-
yat fakültesi önünde bitırdikten sonra dağıldılar. Eylem sı-
rasında kendısıni gazetecı olarak tanıtıp fotoğraf çekmeye
çalışan bir polıs. öğrencüer tarafından dövülmek ıstendi.
TISK
eğitimden
memnun
değil
• TİSKYönetim
Kurulu Başkanı Rcfik
Baydur, ""mesleki
eğitimin, dini eğitim
haline geldiğini" söyledi.
Haber Merkezi - Türkiye
Işveren Sedıkaları (TİSİC)
\önctim Kurulu Başkanı Re-
fik Baydur. Türkiye"deki top-
lam mesleki vc teknik orta-
okul öğrencilerınin yüzde
88"inin din öğretimi veren
okullarda eğitim gördüğünü
belirterek "Mesleki eğitim,
dini eğitim halinegetdi" dedi.
TİSK tarafından düzenlenen
'Çalışan Çocuklara N onelik
Küçük Ölçekli Metal Sanayii
İşverenlerinin Duyarlılıklan-
nı Artturmak' konulu semı-
ner dün İstanbul'da Conrad
lnternational Oteli'ndeyapıl-
dı. Seminerdc konuşan TİSK
Yönetım Kurulu Başkanı Re-
fik Baydur. mesleki ve tek-
nik eğitimin çocuk işçiliğinin
önlenmesinde en güvenılir ve
doğru yol olduğunu vurgula-
dı.
Baydur, Türkiye'nin gü-
nümüz koşullannda mesleki
ve teknik öğretime daha çok
önem verilmesi gerektiğini
kaydederek "Çünkü bugün
Türkiye'nin mesleki se tek-
nik eğitim almış nitelikli işgû-
cüne ihtiyacı >ardır. Konfede-
rasyon olarak işsLdik sonınu-
nun çözümünü bü\ükölçüde
burada görmekteyiz" dedi.
Ml) TEK1NİK EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM LTESİ DOÇ. DR. SEMRA l'NAL'IN DOKTORA TEZİNİN ALINT1 OLDL ĞL SAPTA!\DI
Tez sahtekârlığı bilime darbe vuruyorİstanbul Haber Servisi -
Yüksek lısans \e doktora
tezlerinde kaynak gösteril-
meden alıntıiar yapılmast,
jürilerin tezleri ciddi biçim-
de incelememesi sonucu bu
tezlerle unvanlar kazanılma-
sı. bilim yaşamına darbe vu-
ruyor. Çoğu ortaya çıkarıla-
mayan bu bilime aykın uy-
gulamalara son örnek. Mar-
mara Üniversitesinde (MÜ)
ortaya çıktı.
MÜ Teknik Eğitim Fakül-
tesi öğretim üyesi Doç. Dr. ~ ~ - — —
Semra İ'nal'ın. Nisan 1987'de basılmış
"Eğitim Fakültelerinde Okuyan Öğren-
cilerin(îeleceğeYönelik Beklentileri" ad-
lı doktora tezinde, Safiye Akbulufun Ey-
lül 1986'dabasılmış "AtatürkEğitimFa-
kültesi'nde Okumakta Olan Öğrencile-
rin İleriye Dönük Beklentileri" adlı yük-
sek lisans tezinden kaynak göstermeden
alıntıiar yaptığı ortaya çıktı.
Bilim çevrelennde usulsüz aktanm an-
lamma gelen "intihal" kelimesinin kul-
lanıldığı durumlara örnek olan bu olay-
da. Akbulut'un. kaynak gösterilen bir ya-
z:ann soyadında ve kitap sayfası numa-
rasında yaptığı hataları bile aynen tezi-
ne aktaran Ünal. "Çalışmalar aym dö-
nemlere rastlamış. Doktora tezi, mastır
tednin genişlctümişidir. O tezin sahibi kü-
tüphane memurudur. Aynı kütüphane-
den yararlandık. Kaynaklardan aynı bi-
çimde yararlanmış. olabiliriz" dedi.
Safive Akbulut. vüksek lisans tezini
• Ünarın, Nisan 1987'de basılmış "Eğitim Fakültelerinde
Okuyan Öğrencilerin Geleceğe Yönelik Beklentileri" adlı
doktora tezinde, Safiye Akbulut'un Eylül 1986"da basılmış
"Atatürk Eğitim Fakühesi'nde Okumakta Olan
Öğrencilerin tleriye Dönük Beklentileri" adlı yüksek lisans
tezinden kaynak göstermeden alıntıiar yaptığı ortaya çıktı.
Kaynak gösterilen bir yazann soyadında ve kitap sayfası
numarasmda yaptığı hataları bile aynen tezine aktaran
Ünal. "Çahşmalar aynı dönemlere rastlamış. O tezin sahibi
kütüphane memurudur. Aynı kütüphaneden yararlandık.
Kaynaklardan aynı biçimde yararlanmış olabilinz" dedi.
bir yılda hazırlamış. Tez. 1°86 yılının
Eylül ayındabasılmış. Semra Ünal'ın ay-
nı konudaki doktora tezinin basım tarihi
ise Nisan 1987. Ancak Ünal tezine. "ül-
kemizde bugüne kadar bu konuda araş-
tırma yapümamışür"diye başlamış.
Bu konudaki sorulanrmzı yanıtlayan
Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi
kütüphanesinde uzman kütüphaneci ola-
rak görev yapan Safiye Akbulut, tezinin
bir bölümünü bir seminerde dinleyen
Semra Ünal'ın kendısine gelerek bu ko-
nuda doktora tezi hazırlamak istediğini
söylediğini ve tezini ödünç aldığını an-
lattı.
Semra Ünal'a göre ise "Safiye Akbu-
lut, tezine kendisinden sonra başladı."
Aynı cümleler, aynı kaynaklar...
İki tez elbette başından sonuna kadar
aynı değil. Ancak Semra Ünal. büyük bir
rastlantı sonucu. Safiye Akbulut'la aynı
kitapların aynı bölümlerinden alıntıiar
yapmış. İşın garip yanı. hatalar da aynı
olmuş. Akbulut kaynak gösterirken ya-
zann soyadı olan Ka\ car yerine yanlış-
lıkla "Kavgar" yazmış. Ünal da aynı ha-
tayı yinelemiş. Akbulut. birkitaptan alın-
tı yaptıği bölümün sayfa numarasını yan-
lış yazmış.
Unal da aynı hatayı yapmış. Kaynak
gösterilerek yapılan alıntıiar, inanılmaz
bir rastlantı sonucu aynı olmuş diyelim.
Ancak bu kez de kaynak gösterilmeden
yapılan alıntıiar soru işaretleri uyandın-
yor. Örneğin. Akbulut'un tezinin 7. sa\-
fasından bir eümle:
"Ülkemizde, orta öğretim düzcyinde
bulunan öğrencilerin yüksek tahsile de-
vam etmek için yeterince yönlendirilme-
diği, yeteneklerine uygun mesleklcre he-
veslendirilmcdiklcri gerçeğini. bu konu-
da arastırma yapan pek çuk araştırmacı
\ urgulamaktadır."
ünal'ın tczmin 10. sayfasından bir
cümle: "Ülkemizde, orta öğretim düze-
yinde bulunan öğrencilerin yüksek öğre-
nimedevam etmek için yeterince yönlen-
dirilmediği, yeteneklerine uygun meslek-
lere heveslendirihnedikleri gerçeğint, bu
konuda arastırma yapan pek çok araştır-
macı belirtmektedirr
Kaynak gösterilmeden, l-2kelimede-
ğişikliği dışında aynen aktanlmış bu ör-
nekleri çoğaltmak mümkün. Safiye Ak-
bulut, tezinde İletişim Fakültesi öğTetim
üyesi Doç. Dr. Suna Tevruz'un henüz
basılmamış bir dcrs notunu da kullandı-
ğını ve Ünal'ın bu bölümü de tezine ak-
tardığını söyledi.
Tezlerin bir de anket bölümü var. Ak-
bulut'un, bu bülümün girişinde öğrenci-
ye hitabcn yazdığt eümle de Ünal'ın te-
zine aynen aktanlmış. Sorular da yerle-
ri değiştirilmek kaydıyla hcmcn hemen
aynı. Bu konuda Akbulut, "Sorulan İle-
tişim Fakültesi'nde görevli
Doç. Dr. Tülay Bozkurt ile
haflrladık" derken Semra Ü-
nal. "İki tezde de sorular ay-
nı kişi tarafından. Hasan Tan
tarafından geliştirildi" dedi.
Safiye Akbulut. Semra Ü-
nal'ın tezini gördükten son-
ra MÜ Atatürk Eğitim Fakül-
tesi Dekanlığı'na. YÖK'e ve
Ünal'ın tezini gerçekleştirdi-
ği İstanbul Üniversitesi Sos-
yal Bilimler Enstitüsü'ne
başvuruda bulunmuş, ancak
YÖK'ten ve enstitüden bu-
güne kadar yanıt alamamış. Dekan Prof.
Dr. İnciEnginün'ün Akbulut'abu konu-
da gönderdiği yazıda ise "Dr. Semra Ü-
nal, tezinin basılması halinde kaynakça-
da tezinizi gösterebileceğini ifade ettniş-
tir"dcniliyor.
Doçentliği de kuşkulu
Buarada. Eğitim Bölüm Başkanı Doç.
Dr. Ülkü l-lzunçarşdı. MÜ Teknik Eğitim
Fakültesi Dekanlığı'na2 Kasım 1995 ta-
rihinde göndcrdiği yazıda şöyle diyor:
"Doç. Dr.Semra Ünarın şu veyabuşe-
kilde mevzuat hükümlerine av kın olarak
basılan -aslında ncrede ve nc şekiMe ba-
sıkiığı belli olmayan- çalış,malannı fakül-
te yayını olarak aksettirmiş \e dolavısıv-
la doçentlik bilim jürisini de yamltmıştir.
İI0likuralve>önetmcliklerinçiğnenme-
sinden de ötc bilim ahlakı ile çelişcn bu
durumun incelenmesini bilgi ve değer-
lendirıııelerinıy.e an ederim."
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Ereğli'den Banaz'a...
Nereden nereye?
ADD şube sayısı 100'ü aştığında çok sevinmiştik. Bu
gûzel haberı okurlarımla paylaşmıştım... Oysa hafta-
lar önce 200 de aşıldı. Üye sayısı ise 20 binin üzerin-
de.
Ama artık kanıksadık galiba... Çok doğal saymaya
başlamış olmalıyım ki, toplumsal duyarlılığın bu anlam-
lı göstergesini, aynı ülküyü paylaşanlara duyurmakta
epeyce geciktim.
ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytrakı, örgütlen-
meden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tevfîk Kız-
gınkaya'yı ve diğer Genel Başkan Yardımcısı Prof.
Clnsal Yavuz'u özellikle kutlamalı...
• • •
Bir hafta önce Karadeniz Ereğlisi'nde, bir hafta son-
ra Uşak Banaz'daydım.
ADD'ler, Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernekleri ço-
ğaldıkça, "sivil toplum" geliştikçe, istemlen karşılamak
giderek daha da zortaşıyor.
Ereğli'de de Banaz'da da ADD'ler daha çok yeni...
ilk etkinliklerinin konuşmacısı olmak bir onurdu.
Ereğli'de, tesislerin 550 kişilik sinema salonunda en
az 700 kişi vardı... Kaymakam, DSP milletvekili, Ku-
zey Deniz Saha Komutanı, yargı organlarının üyeleri,
subaylar, denizcı erler ve çok sayıda kadın... Çok sa-
yıda genç... Çok sayıda çiçek.
Beş aylık derneğin dinamik başkanı Akın Çamcı
mutluydu. Ama o ortamı bir başka heyecanla seyre-
den yaşlı bir delikanlı oturuyordu ön sıralarda... Sayın
Selahattin Canbay; Muammer Aksoy'un önculük
ettiği ADD kurucularındandı.
Şöyle diyordu:
- Küçük bir yere sıkışmış, birkaç yaşlı, ortayaşlı in-
sandık. Demeğe gün/erce gelip giden olmazdı. Hele
bir genç kapımızı çalınca çok mutlu olurduk... Şimdi
salonu dolduran, saatlerce ayakta bekleyen, coşku ile
alkışlayan şu gençlere bakınca gözlerim yaşarıyor...
Aksoy Hoca yaşayıp da görebilseydı bu günleri!
• • •
Otobüs Banaz'a girerken, karayollarının tabelasına
baktım. Nüfusun 14 binden biraz fazla olduğu yazılıy-
dı. Ama bu ufak kentin soğuk bir salonunda, yaklaşık
400 kişi vardı. Bir kısmı uzun süre ayakta beklemeyi
göze alan ınsanlardt bunlar...
Bir tatil gününde, sıcak evlerinde TV karşısında otur-
mak varken, Atatürk ve Kemalizm heyecanı ağır ba-
sanlar... Kimısı, bu heyecanı yıllar sonra yenıden duy-
maya başlamış olanlar... Kimisi de çok sayıdaki genç
gibi. bu heyecanı ilk kez duyanlar.
• • •
Karadeniz Ereğlisi'nde de Banaz'da da RP'nin gü-
cü yok.
Ama RR Ereğli'de bu kez 5 bin kadar oy toplamış.
Kentin kenar mahallelerinde oturan, düzenın dışladı-
ğı, umut veremediği kesimlerden... Bırzamanlar Ece-
vit'e oy vermiş olanlardan.
Çünkü "Bu düzeni değiştireceğiz!" diyen, bir za-
manlar CHP'ydi. Şimdi ise RP dıyor aynı şeyi... Ve
RP'nin ılçe başkanı, ADD'nın toplantısına geliyor. Ke-
malizmın laiklik ve demokrasi anlayışını dinliyor. Not-
laralıyor...
Banaz'da da toplum sağlıklı. Ama eğitim sağlıksız.
Gençler, "Atatürk ilke ve devrımleri" dersini bile na-
sıl karşı-deyrimci. Atatürk karşıtı kişilerin verdiğini an-
latıyorlar. Öğretmenler, okul yönetimlerinin genelde
MHP ya da RP eğilimlilerinin elinde olduğunun ömek-
lerini veriyorlar.
Orada da Atatürk karşıtlığı devlet eliyle besleniyor...
• • •
Devlet Atatürk'ü terk edeli çok oldu. Ama toplum bu-
nu yeni yeni anlıyor.
Ve devletten umudunu kestikçe de kendisı Atatürk'e
ve Kemalizme sahip çıkıyor.
Benzer bir gelişimin, CHP içinde de bazı belirtileri
var.
Partiyi yok olmaktan kurtarmanm tek yolunun, Ke-
malizmden.. Kemalizmi 21. yüzyıla taşımaya talip ol-
maktan geçtiğini.. görenler artıyor.
Bedri Baykam parti meclisinde haykınyor:
- Altıok'un ikisıni atalım. üçünü atalım' diye vitrine
çıkanlar, CHP'ye zarar vermektedırler!
Bunları söylemek güzel de önemli olan gereğini ye-
rine getirmek!
Ok kırma meraklılarını vitrine çıkaran kim? Atatürk
düşmanı Said-i Nursi'nin kitaplannın okunması için
gazetelere ilan veren bakanlan baş tacı yapan kim?
Taban Ereğli'de, Banaz'da, Anadolu'nun her yerin-
de... Kemalizmin tartışılmasına artık dar gelen salon-
larda... Taban büyük... Tavan ise Ankara'da, kişisel
hesaplar içinde, giderek daha küçük.
Bu çelişki giderılmeden esenliğe çıkılabilır mi?
244'ü serbest bırakıldı
Z(y ogrencı
tutuldandı
A>'1C\RA (Cumhuriyet
Bürosu)- Harçlardaki artışı
protesto etmek ve demokra-
tik üniversite ıstemlerini di-
le getirmek amacıyla 23
martta gerçekleştirilen ve
olayU sona eren eylemın ar-
dından gözaltına alınan 270
öğrenciden 26'sı tutuklana-
rak cezaevine götürüldü.
Öğrencilerden 244'ü tutuk-
suz yargılanmak üzere ser-
best bırakıldı.
Öğrenciler. Ankara Adh-
ye Sarayındaki Adliye Kü-
tüphanesi'nde 10 savcı tara-
fından yaklaşık 7 saat sürey-
le sorgulandılar. Sorguları-
nın tamamlanmasınm ardın-
dan ifadeleri değerlendiren
Ankara Cumhuriyet Basın
Savcılığı. gözaltındaki öğ-
rencileri 30'unun tutuklan-
ması istemiyle nöbetçi sulh
ceza mahkemesine gönde-
rirken 236'sını da serbest bı-
raktı.
Sorguların yapılmasının
ardından gazetecilerin soru-
larını yanıtlayan Ankara
Cumhuriyet Başsavcısı
Nazmi Şar\an. gözaltına
alınan 270 öğrenciden 42'si-
nın öğrenci olmadığını söy-
ledi. DTCF'nın işgal edil-
mesini "büyük bir provo-
kasyon" olarak nıtelenleyen
Şarvan. öğrencilerin "Polis
kovalavınca fakülteye gir-
mek /orunda kaldık" yö-
nündeki ifadelerinı samimi
bulmadığını belirtti.
Tutuklanma istemiyle
Ankara 13. Sulh Ceza Mah-
kemesi'ne çıkarılan İ'lkü
Gündoğdu,Ali Güzd,Altuğ
İnderen. Zafer Beysüngü.
Deni/ l fuk Yümaz. SerpU
Çıplak. Dilek Gündüz. Ser-
kan Erdoğan, Mehmet Gen-
çav, DenizÇelik.Serset Pak-
soy, Necibe Savaşkan (Atı-
lım Gazetesi muhabiri),
Cev her Özbek, Levent Ka-
ratak, Hakan Günaslan,
Köksal Kaysı. Devrim Kr-
dem, Abdülkadir Tekin, Gü-
SSK Gürter, Faruk Rasim \'e-
lioğlu, Mahmut Dablan, Hü-
seyin Pala, \olkan Kılıç,
Mehmet Akagündüz, Ah-
met Akyüz, Hüseyin Dur-
muş. Abdurrahman Abat,
Tukan Kocabaş. Ali Durda-
ğı ve Mehmet Taşkın adlı
öğrencilerden Dilek Gün-
düz. Necibe Savaşkan. Fa-
ruk Rasim Velioğlu ve Hü-
se\in Durmuş serbest bıra-
kıldılar. Ankara Numune
Hastanesi'nde bulunan 4
öğrencinin de serbest bıra-
kıldıkları öğrenildi. Hakla-
rında tutuklama karan veri-
len 4 kız öğrenci Ankara
Mcrkez Kapalı Cezaevi'nc
22 erkek öğrenci de Elma-
dağ Cezaevine götürüldü-
ler,.
Öte yandan öğrenim har-
cı ödemedıgi için kayıtları
>ilinen 13 İTÜ öğrcncisi,
bugün Danıştay'a dava aça-
cak.