23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
S*YFA CUMHURİYET 27 MART 1996 ÇARŞAMBA 14 KULTUR 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü yurt çapırida çeşitli etkinliklerle kutlanıyor Çoculdara on gün ücretsiz tîyatroKültür Servisi- 27 Mart Dünya Tiyat- rolar Günü. yurt çapında düzenlenecek tiyatrogösterileri, panellervesöyleşiler- letutlanacak. lstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir riyatrolan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sainesi'nde **Bir Atın Öyküsü". Kadı- i.ö.- Haldun Taner Sahnesi'nde "Mika- doaunÇöpleri". Fatih Reşat Nuri Sahne- »inde "Çatıdaki Çatlak". Üsküdar Mu- sahipzade Sahnesi'nde 'Aslolan Hayat- nr" adlı oyunlan; İstanbul Devlet Tiyat- roljn ise Oda Tiyarrosu'nda "Kıyamet Sulan". Aziz Nesin Sahnesi'nde ise "IMayımın Davası" adlı oyunlan ücretsiz olarak sahneleyeeek. DevletTiyatrolan'nınönderliğiniyap- tığı bir uygulamayla. bu yıl ilk kez Dün- va Tiyatrolar Günü'nden başlayarak I fıafta süreyle Ankara'daki 10 tiyatroda ücretsiz olarak çocuk oyunları sergile- necek. Ankara Devlet Tiyatrosu'nun ya- nı sıra Diyarbakır. Bursa, Antalya. Ada- na, Trabzon, İzmir Dev let Tiyatrolan'nın tiyatro gruplan, bugünden başlayarak 4 nisan da dahil olmak üzere bır hafta bo- yunca 12 ayrı oyun sahneleyecek. Dün- yada ilk kez gerçekleştirilecek olan bu uygulama 'Ankara Çoctık Oyunlan Şen- liği' adıylaanılıyor. Şcnliğin ilk günü düzenlenecek göste- riler Internet aracılığıyla tüm dünyaya duyurulacak. DevletTiyatrolarınmger- çekleştireceği 'ÇocukOyunlan Şenliği'. çocukların tiyatro scvgisinı pckıştirme- lerine vedünyayı sanatyoluyla kavram- lanna yardımcı olmak için önemli bir ilk adım niteliği taşıyor. Dümbüllü ödülü Metin SerczU'nin Bu yıl I7'incisi \enlen 'İsmail Dünı- bıillü Ödülü'nü ise Metin Serezli alacak. Serezh'ye ödülü. Capitol Müjdat Ge/en Tiyatrosu'nda bugün saat 13.00'te dü- zenlenecek törenle. aynı ödülü geçen yıl alan sanatçı Demet Akbağtarafından ve- rilecek. Müjdat Gezen Sanat Merkezi Oyuncuları, ödül töreninden sonra Gü- nerSümer'in anısına Savaş Dinçcl'ın yö- nettiği 'Bozuk Düzen' adlı oyunu sahne- leyecek. Oyunu Ciüner Sümer'in karde- şi yazar Adalet Ağaoğlu da izleyeeek. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü. çeşit- li kültürmerkezlerinde düzenlenecek et- kinliklerle de kutlanacak. Galatasaray Lisesi 4. Tiyatro Günleri kapsamtnda Galatasaray Lisesi Tiyatro Toplulu- ğu'nun Tevfik Fikret Salonu'nda gerçek- leştirecegi etkinliklerden ilki. saat 13.00'te SezaiGülşen'in katılacağı 'Dün- ya Tiyatro Tarihi' konulu söyleşi. Mimar Sinan Ünivcrsitesi Tivatro Kulübü saat 15.00'te Erdal Türkmen'in yönettiği Bu yıl 17'incisiverilen İsmail Dümbüllü Ödülü'nü Metin Serezli alacak (solda). 9 Eyliil İiniversitcsi'nindü/enlediği"14. Tiyatro Haftası" kapsanıuula Gü/el Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatlan Böiümü "Eşek Arılan'nı (iistte) sergileyecek. Ankara Çocuk Oyunlan Şenliği "nde ise Antalya Dev let Tiyatrosu 'Celin Yanşalım" adlı oyunu sahneleyecek (sağda). Tam Sayfa Ölüm İlanı' adlı oy unu sah- neleyeeek. Prof. Dr. Rauf Altınok'un "GelenekselTürkTiyatrosu* başlıklı söy- leşi vedıagösterisı ise saat 16.3O'da ger- çekleştirilecek. Orhan Aydın'ın ' Dünya Tiyatrolar Gününde Tiyatro: İki kalas Bir He>es mi?' başlıklı söyleşisi ise saat l5.OÜ"te Kadıköy BEKSAVda. Söyleşiye Orhan Aydın, Füsun Demirel ve Yılmaz Onay konuşmacı olarak katılıyor. BEKSAVda gerçekleştirilecek bir başka etkinlik ise 'KısaOyunlar-Tiratlar' başlığını taşıyor. Saat 17.00-19.00 arasında düzenlenecek etkinlikte 'Beni Babam Öldürdü" 'Ke- şanlı Ali Destanı*. 'DelT. 'Kumandan- lar'. 'Sevgi' \e 'General' adlı ON unlardaıı bölünılcr sunulacak. Dünya Tiyatrolar Ciünü. Sahaf C'ale Kültür Merkezi "nde çeşitli göstenlerle kutlanacak. Saat 11 OO'dc 'Masal Geze- geni' adlı kukla tiyatrosu. 14.00'te Tom- risKarakartal'ınyazıpoynadığı 'Kadın- ca Karannca'. saat 15.00'te Dario Fo'nun 'Tecavüz'. 16.00'da yine Dario Fo'dan "Yalnız Kadın'. 17.00'de ise Sa- haf Kumpanya'dan •Vluhteşem Taham- müTadlı oyunlar sahnelenccek. Beyoğ- lu Mumammer Karaca Tiyatrosu'nda ise saat 2().(X)'de düzenlenecek gecede dia gösterileri. monolog. meddah gibi sahnc etkinlıkleri sunulacak. İzmir Dokuz Eylül ünıversitesı Güzel Sanallar Fakültesi Sahne Sanatlan Bölü- mü ise "14. Tiyatro Haftası" adı altında 25 mart-2 nısan tarihlcn arasında bır di- zi söyleşi. kont'erans. sergı \e kısa oyun- lardan oluşan bir etkinlik programıyla Dünya Tiyatrolar (iünü'nü kutluyor. Bu çerçevede 27 mart günü saat 10.00'da AKM'de açılacak "Dekor-l.skiz-Maket Sergisi"' hafta boyunca görülebilecek. Güzel Sanatlar hıkültesının hazırladığı 4 kısa oyun hafta süresınce herakşam sa- at 2O.3O'da GSF Tivatro Salonu'nda ser- gilenecek. "'14. Tiyatro Haftası" kapsa- mında düzenlenen konferansların ilki "Seyirci Olmak-Seyirci Kalmak*" başlı- ğını taşıyor. Prof.MuratTuncay'ın suna- caöı konferans 28 mart uünü saat l4AX)'te AKM'de. Yard. Doç."Dr. Hülya Nutku'nun "Yazarlık Eğitiminde Temel İlkeler" konulu konferansı ise saat 15.00"te AKM'de gerçekleştinlecek. 29 mart günü saat 14.00'te AKM'de Araş.Gör. A. Can Özcan, "Anadolu'nun AntikTiyatnnaKatkısı"; Prof.Dr. İhsan Turgut ise "J.RSartre'ın Oyun Yazarlı- ğı**konularında konuşacaklar. GSF'nin -Gölge Tiy atrosu"\ e "Eşck Anlan" ad- lı oyunlan 17.00 ve 20.30'da tiyatrose- \erlerle buluşacak. Etkinliğin son günü olan 2 nisanda Güzel Sanatlar Fakülte- sınde "Ödiillü Va/ariarla Söyleşi" başlı- ğı altında bir söyleşi gerçekleştirilecek. Antalva'da etkinliklerini sürdüren Ebenezer Sanatevı de 'üünya Tiyatrolar Günü'nedcnıyle bırdızı tiyatro etkınli- ği düzenliyor. Bu çerçevede Kültür Ba- kanlığı katkılanylagerçekleştinlen. Ko- caeli Bölge Tiyatrosu tarafından sahne- lenen 'Teneke ŞövaKeler' adlı müzikal çocuk oyunu çocuklara. "Aslan Asker !j\ayk' ise Antalyalı tüm tiyatroseverle- re ulaşacak Kocaeli'nde hafta bq\unca etkinlik Kocaeli Bölge Tivatrovu ise 27 Mart Dünya Tivatrolar Günü dolayısıyla I hafta sürccck bırdizi etkinlik gerçekleş- tirccek. Bugün İzmıt'te ıki sahnede bil- dirilerokunupoyunlaroynanarak kutla- nacak. 27 Mart Dünya Tiyatrolaj (Jünü kapsamında saat 13.30-14.30 arasın Iz- mitözcl Kocaeli Koleji'ndc Burhan Ak- çin'in katılacağı bir söyleşi. perşembc günü de Kocaeli Yüksek Öğrenim Der- neği'nin Dünya Tiyatrolar Günü dolayı- sıyla düzenlediği panel gerçekleştirile- cek. Kocaeli Bölge Tiyatrosu ise Kadir Yüksel'ın sahneye koyduğu "Hayal Per- desi" adlı oyunu Oda Tiyatrosunda sa- at 20. 00'de sahneleyecek. 29 mart cuma günü KBT'nin "Dünya Tiyatrolar Günü Haftası** nedeniyle dü- /enledığı "2000Y Doğru Kocaeii'de Sa- nat \e Sanat Mekanlan" paneline Hik- met Ercnkaya, Krtugrul Akalın, Muham- nıtlJjengÖA IanjuCıluoğlu.BurhanAk- çin katılıyor. Cumartesi günü ise KBT ()zgün F.ğitim D Grubu öğrencilerinin hazırladığı "Yaşasın Tiyatro" adlı oyun Sanat Sokağı'nda saat 17. 30'da sergile- necek. "Dünya Tiyatrolar Günü Hafta- sı" kutlamalannın son günü olan pazar günü saat 16.00'da Kadir Yüksel'in yö- ncttiği "Hayal Perdesi" adlı oyun sah- nelenecek. Perdelerini umuda, barışa, sevgiye açan tiyatro • Dünya Tiyatro Günü bildirisini bu yıl, lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı hazırladı. Kültür Senisi- Merkezi Parıs'te bulunan ve 1948 yılı hazıran ayında kurulmuş olan Ulus- lararası Tiyatro Enstıtüsü'nün(ITT)girişimiv- le 1962 yılından bu yana her yılın 27 martın- da bu enstitüye üve ülkelerde kutlanan Dünya Tiyatrolar Günü'nde sahnelerde okunmak üze- re. dünyaca tanınmış sanat ve tiyatro adamla- rınca bir metin hazırlanıyor, uluslararası nite- lıkteki bu metin üve ülkelerin dılineçevriliyor- du. 1977 yılında Stockholm'de toplanan 1TT kongresi. Dünya Tiyatro Günü'nde okunması gelenek halıne gelmış bu bildinlerın her ülke- nin kendi sanat ve tiyatro adamlarınca kaleme alınmasını uvgun gördü ve 1978 vılının 27 martında ilk kez ulusal düzeyde yayımlanan bildinyı tüm yaşumını Türk tıyarrosuna adamış olan Nİuhsin Ertuğrul yazdı. 1996yılının Dün- va Tiyatro Günü bildirisini ise lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıbaşı kale- me aldı. Eczacıbaşı, tivatroya gönül vermiş herkesin Tiyatro Günü'nü şöyle kutluyor: •*Her geceyüzlerce ülkede, binJerce perde açan tiyatro... İnsanlığı, insanlarla insanlara anlatan ti- vatro... Insanlar arası sınırları tanımayan tiyatro... İnsanın iç dünyasının derinliklerini araştı- ran. insanı insan yapan duyguları açıkla- yan tiyatro... İnsanın toplumsal ve siyasal davranışlarını sorgulayan tiyatro... Bağnazlığa, tutuculuğa, gericiliğe, durgun- luğa karşı çıkan tiyatro... Zaman aşımına uğramayan gerçekleri dile getiren, çağlar üstü tivatro... Sözü, düşüncevi, inancı yücelten tiyatro... İnsanın dal.a yüksek aşamalara erişeceğine inanan tiyatro... Insanlığın en karanlık günlerinde bile per- delerini umuda. barışa, sevgiye açan tiyat- ro... Tiyatro Günü, tiyatroculara. tiyatro yazar- larına. tivatroseverlere kutlu oİsun..." Piyanonun büyük ustası Chick Corea, fstâıîlnîlaa'beşînci konserini Verdı Çok yönlü 'aktör'den piyano şöleni • Kendini bır aktöre benzeterek değişik zamanlarda değişik roller üstlendiğini. çok fazla şcyc ilgi duyduğunu belirten C'hick Corea, dünyada büyük bir mutluluk potansiycli olduğunu v ıırgulayarak. demokrasiye ula.ştnak ve daha özgür yaşayabilmek için herkesin teker teker çaba harcaması gerektiğini düşünüyor. O da. bu düşünceyi yaptığı müzikle savunuyor. Kültür Senisi - C'emal Reşi' Rey Konser Salonu'ndakı caz ve blues kon- serleri dizisı. dünvanın en önemli tuşlu çalgılar ustası kabul edilen ChickCorea ve grubu Acoustk Quartet konserı ile sürdü. Pazar gecesi verdiği konser. Ce- mal Reşit Rey Konser Salonu'nun sıra- larını ve merdivenlerini dolduran kala- balık bir izleyici topluluğu tarafından izlenen Chick Corea'nın Istanbul'daki beşinci konseri oldu. Konserde, Corea'ya. davulda Gary Novak. saksofonda Bob Berg ve son an- dakı bır değışıklikle ünlü basçı John Pat- ritucci rıın yenne. basta James Genus eş- lik etti. Corea. son albümünden kendi bestelerini ve Thelemonius Monk gıbi ustaların caz standartlannı seslendirdi- ği konserde. son dönemlerde üzerinde çalıştığı Bela Bartok'un bestelerinden vaptığı uyarlamaları da izleyiciye sun- du Istanbul'da beşinci konserini veren. dinleyicisini artık tanıyan Corea. Istan- bul'atekrargelmektenmutlu olduğunu, buradaki insanlarla güzel bir iletişim kurduğunu belirttikten sonra "Imanm 10.15. kezdegelirim"dileğinde bulun- du. Otuz yıllık nıüzik kariyeri, caz mü- zığınin tarihinde önemli bir yer tutan Corea. 1941. Massachussetsdoğumlu. 4 yaşında piyano dersleri almaya başla- yan müzisyen, Charlie Parker, Dizzy Gil- İespie gibı dev leri dinleyerek geçirdiği çocukluğunun ardından ilk bestelerini üç yıl birlikte çalıştıfiı Trompetçi Bluc Mitchell'le birlikte 1964-65 vıllarında Chick Corea'nın konserini Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nu dolduran kalabalık bir i/Jeyiıi topluğu izledi. vaptı. Genç yaşta \Villie Bobo, Herbie Mann gibi sanatçılarla yaptığı çalışma- lar. Corea'nın Latin müzigine sev gi duy- masına yol açtı ve ilk çalışmalarında bu etki görüldü. Sarah Vaughan'a da eşlik eden Corea. müzık dünyasındakı saygın konumuna ise Miles Davis m grubunda clektrikli piyano çalmaya başladıktan sonra ulaştı. Daha sonra kendi avangard doğaçlama grubu "Circle**ı kuran Co- rea. bu grupla üç yıl süren birlikteliğin ardından, 70'lerin ortalarında fusion akımının başını çeken. ca? dünyasının unutulmazgruplanndan birini. "Return To Forever" grubunu kurdu. Daha son- raları Joe Henderson. Freddie Hubbard, Hubert Laws, Chaka Khan. Nancy VVil- son gibi müzısyenlerle çalı^an Co- rea'nın son çalışması ıse •4 Expressions" adlı solo piyano eseri. Son caüşmalar hayaJ gücüne da>alı Çeşitli dönemlen olan, herdönemin- de farklı alanlarda yapıtlar veren Co- rea'nın son dönemdekı çalışmalan ise t;eniş haval uücüne davalı. Klasık mü- zikle de ilgilenen, klasik müzikten etki- lenen sanatçı, son zamanlarda. bir yan- dan grubu Acoustic Quartet ıle birlikte Bela Bartok'un yapıtları ü/erinde çalı- şırken bir yandan da bır başka ünlü caz müzisyenı Bobby Mc Ferrinyönetımın- dcki St. Paul Oda Orkestrası'yla birlik- te Mozart'ın konçcrtolannı seslendıri- yor. Corea'nın St. Paul Oda Orkestra- sı'yla birlikte hazırladığı albüm bu yaz yayımlanacak. "ABD'den çok uzaktaki Türkiye'de çok değişik şevler yapıyorum gibi görü- nebilir, ama ben aynı /amanda birden fazla şey yapmıyorum" diyen sanatçı, bunun ardından kendisini biraktöre ben- zeterek değişik zamanlarda değişik rol- ler üstlendiğini, çok fazla şeye ilgı duy- duğunu belirtiyor. Özgürlüğü mü/iğivle savunuyor Cazın. her zaman içın küçük birgru- bun ınüziği olduğunu. hiçbir zaman po- püler oimayacağını belirten Corea. bu durumu olduğu gibı kabul ettiğini. de- ğıştirmek için pek bir şey yapılamava- cağını söylüyor. Değişik çalışmalarya- parak farklı kitlelere ulaşmak için çalış- malar yaptığını. yapabileceği tek şeyin de bu olduğunu söv leyen Corea'nın bir şeylen değiştırme gıbi bir mısyonu da yok zaten. ama "Herkes dünyayı kendi çapında değiştirebilir." Bu görüşünü sırf müzik değil. politik alanda da sav unan Corea, mutlu, özgür. düşüncelerıni ifade edebileceği ve ken- di olabileceği bir dünyayı savunuyor. Dünyayı. bu düşünceleri savunmayan küçük bir grubun yönettigi göriişünde olan Corea, bunlarla mücadele etmek gerektiğini be'irttikten sonra "Biz ise uyuyorgibiyiz. İnsaniar bir şey yapama- yacağını sanıyor. Oysa dünyada büyük hir mutiuluk potansiycli var ve bi/ bu konuda bir şey ler yapabiliriz"diyor. Co- rea'nın aklındakı demokrasiye, yani ABD'nin ilk kuruluş. yıllarındakı katı- lımcı demokrasiye ulaşmak için ve da- ha özgür yaşayabilmek için herkesin te- ker teker çaba harcaması gerekiyor. O da. bu düşünceyi yaptığı müzikle savu- nuvor. Bilkent Senfoni'den 'Oistrakh Şöleni' Kültür Servisi - Bilkent Sen- foni Orkestrası bugün ve 2 - 4 nisan tarihlerinde vereceği üç konserle müzikseverlere gerçek anlamda bir "Oistrakh Şöleni" yaşatacak Igor Oistrakh'ın bugün e^i piyanist Natalia Zertsahna ile vereceği keman-piyano resitali Bilkent Konser Salonu'nda sa- at 21,00'de başlayacak. Resitalde. Beethoven'tn ke- man - piyano sonatlan seslendi- nlecek. Sanatçı vecşi. 1960 yı- lından bu yana başarılı bır ikili oluşturarak. Bach. Vlozart, Be- ethoven ve Brahms'ın tüm so- natlannın kaydını yaptıklan için Beethoven Derneği ile Mozart Akademisi tarafından şeref üye- liğine layık görüldüler. Natalia Zertaslova'ya aynca Rus Hükümeti'nce "llonorab- le Artist" unvanı \erildı. Klem- perer, Reiner, Herbert von Ka- rajan, Ormandy, Glulini, Solti, Maazel,Ozawa vebdbası David Oistrakh gibi tanınmış şeflerle çalışan Igor Oistrakh ise Pahlo Casals vc \ehudi Menııhin ılc aynı sahnevı paylaştı. 27 vıl bovunca babası ile bır ikili olusluran Oistrakh. 1976'da babasının ölümünden sonda. v ı- ne ödül sahibi birkemuncı olan oğlu Valery Oistrakh ilc birlik- te çalışmalannı sürdürüyor. Bikent Senfoni Orkcstra- si'nın 2 nisan salı günü saat 21.OO'dc vereceği "Oislrakh Sölenf'nin ikinci konserındc ise Igor Oistrakh, "Cnlü ke- mancı Oistrakh" \e "Orkestra şefi Oistrakh" olarak sanatse- verlerle buluşacak Koııserin dı- ğcr solisiı ısc Valcrl Oistrakh I9KI ıie Almanyj'da yapılan Mrknoııkırehcn Kenıan Yarı- ması'dn ödül kazanan Valery Oistrakh ilk bırincıliğini 1985 yılında "Rusya Kenıan Yanş- ması"nda aldı. Sanatçı. eskı Sov yetler Bırlıği. Avrupa, Ame- rika. Kanada \e Avustralya'da Yehııdı Mentıhın. Martin Lo- «elt, l'ibor \arga gıbi seçkin müzısyenlerle çeşitli konserler verdi. "Oısrrakh Şölem"nın .son re- sitali ise 4 nısan persembc gü- ııii saal 21,00'de başlayacak. Bu kı.-m.ın - piyanoresıtalinın solıstlen \aler> Oistrakh(ke- ıııaıı) ve Ale\andcr Markovich Ipiyano). 1983 vılında Mosko- va'ila Rahmaminof Yanşma- sı'nda ödül alan Markovich, I.ondra Filarmoni, İsrail Filar- moni. Lausanne Oda gibi bir çok ünlü orkestra ile bırçok ün- lü topluluğun konserlerine so- lıst olarak katıldı. Bilkent Konser Salonu'nda iierçekleştırılecek konserlerin bilctleri Bilkent MSSF Gişesi. Bilkent Bookstore. Cizgı Kır- kasıve, ODTİJ Alışveriş Mer- ke/ı. İnlorium Kitabevi veCar- si Cankaya Mağazası'ndan sağ- lanabılır. Biz ve dünya TURGAY FİŞKKÇİ EnisBatur'un 24.3.1996 günlü u Cumhuriyet*'te ya- yımlanan "Japonlann Fe- tih Felsefesi" adlı: biz Türk- lerin dünyayı gezme. tanı- ma ve bu yolla fethetme konusunda ne denli isteksiz olduğumuzu konu edinen yazısı pek çok haklı gözle- me dayanıyordu. Enis Batur. yaşıtı Anka- ralı bir şairin -45 yaşlann- da- Bursa'yı bu yıl ilk kez görmesi örneğinden yola çıkarak; gezmeyen bir ulus olduğumuz saptamasıyla bitiriyordu yazısını. Gezmeyen bir ulus oldu- ğumuz saptamasına katıl- mıyorum. "80'den bu yana dış dünyaya açılma politi- kalan izleyen Türkiye'de en azından sanayi ve tica- retle uğraşanların, ticari amaçlarla da olsa dünyayı dört döndüklerinı biliyo- ruz. Türkiye'den yılda beş milyon kişinin yurtdışma çıktığı da geçen günlerde gazete haberleri arasında resmi birsayı olarak yer al- dı. Bu sayı. yurtdışına gi- denlerin, işadamlarının sa- yısının da epey üzerinde ol- duğunu gösteriyor. \ alnız- ca gezip görme amacıyla biraz parası olan pek çok insanın kendini yurtdışına attığını da en azından çev - remde göruyorum. Bu konuda "para" ilc başlayan itirazlann pek de geçerli olduğunu söyleye- meyeceğım. Istanbul'a An- kara kadar uzaklıkta olan Yunanistan'ın Batı Trakya ya da Makedonya bölgesı- ne gitmek -hiç değilse ıki ülkenin kıyılannı kıyasla- ma olanağı tanıyacağından vc Ankara'ya gitmekten daha da pahalı olmadığın- dan- kaç kişinin aklından gcçmıştir acaba? (jezme konusunda bır başka ölçüt de geçen yıl Milliyet Sanat dercisinın düzenlediği Abdi Ipekçi Gezi Yazıları yanşmasına olan olaganüstü katılım olabüir. Seçıci kurul üye- lerinden Orhan Dunı'nun yanşmaya ilişkin gözlem- leri şunlar: "...yarışmaya gönderilcn yazılara baktı- ğımı/da Türklerin dünya- den.. Çin'den. Japon- va'dan, Hindistan'dan esin- tiler var. Belki biraz bilinen şey leri anlatıyorlar. ama ol- sun. Kimi Hollanda'da ka- nallar içinde ilginç bir gezi yapıyor. Bir başkası Fran- sa'dan yola çıkıp kamping yaparak Pireneler'i aşıyor, Portekiz'e kadar dağlarda dolaşıyor. kanada'da vaşa- yan bir grup I ürk kalkıp Arizona çöllerine iniyor ve Apaçiierin yaşamını ve çöl görüntülerini inceliyor. Dağcılann hı/landığmı gü- rüyorum. Kaçkar İ)ağla- n'nda Fırat'ın kaynaklan- na, Nepal'de Everest'in ya- maçlarına, Ağrı Dağı'nın zirvesine tırmananlar i/le- nimlerini kaleme alıyor. \f- rika ve Somali deneyimleri- ni Tiirk gözüy le sergileyen- leri görüyoruz. Adını bilip de gerçekte bilmediğinıiz Tunus \v Kas gibi ülkeieri tüm boyutlanyla ve basın- da görmediğimiz bilgilerle yüklü vazılarla karşılıyo- ruz. Orta Asya'daki Türk dünyası iseaynı bir serü ven. Bu serüvene atılanlar bam- başka, değişik boyutlarda- ki deneyimlerini taşıyoriar yazılarında. Birbirinden değerli bilgiler taşıyan yazı- lar. Örneğin Çin Türkista- nı'na, Taklamakan çölleri- ne uzanan bir yolculuğun hüyüsünü ve heyecanım buluyoruz kimi anlahlarda. Komşu ülkeler Mısır, Irak. İsrail, Yunanistan ayn ilgi konusu." (Milliyet Sanat Derası, I Şubat 1995. Sa- yı: 353. s. 18) Bu yanşmada dikkati çc- ken bir başka nokta, yanş- mada ödül kazananlar ara- sında adı edebiyatçı olarak duyulmuş bir kimsenin ol- maması. Oysa eumhuriyc- tin ilk yıllanndan 1960"la- rın sonuna de edebiyatımız gezi türünde yazılmış zen- gın ürünlerle doludur. O zaman soruyu belki de şöyle sormak gerekiyor: Yeni kuşak sayılabilecek cdebiyatçılar, ülkelerini ve dünyayı tanımakta neden bu denli isteksizler1 .' Benım bu soruya kişisel yanıtım. '60'lardan bu ya- na edebiyat alanına gıren- lerin çoğunluğunun edebi- yatı kâğıt. kalem ve kendi aralannda bir sorun olarak görmeleri. N'azmaklaişleri- nin bittiğini. kendilerinin dünyayla değil. dünvanın kendıleriv le ilgilenmesinin gerektığinı düşünmeleri. Bu denli kendi kendine yaşamak. onları dünyadan soyutladığı gıbi. dünyayla birlikte harekct etınc lıeye- canı taşıyan kendi toplum- lanndan da uzaklaştınyor. "Merak"ı olmayan yazar olur mu? Bu "meraksızlık" konu- sunda gördüklcnm. duy- duklarım \c okuduklarım beni hep şaşkınlığa düşür- dü. ()rneğin. Adana'da ya- yımlanan "Söylem" adlı kültür ve sanat dcrgisinin Aralık I99S tarilıli 9. sayı- sında dokuz şiir kitabı ya- yımlamış bır şaır. Hollan- daya çağrılı olarak yaptı- ûı biraeziv ı anlatırken şöy- k di\w. "20 Aralık 1994. Gündii/ hiç dışarıya çık- madık. Akşam kaldığım ev- de çiğ köfte >e halık partisi vardı." Bu ıki cümle içine pek çok sev sığıyor: Kısa bir süre için bulunduğu ya- bancı bir iilkcde. bir günü- çirebılrfWc son"dWWÇ do- ğalgeliyorşairimıze. Bıınu yadırgamıyor. O iilke onu ilgılendirmiyorçünkü. l'ek başına dolaşma isteği de duynıuyor Oraya kendisi- ni çağıranlarona ne göste- rirse onu görecek. Nitekim gezi boyunca ne Hollanda'nın benzersiz do- ğa göriinümlerine ve ınsan- lanna ilişkin. gözleme da- yalı canlı bir cümle var. ne dünvanın en önemli müze- lerinden biri olan Amstcr- dam'dakı \an Gogh Müze- si'ne ilişkin birsatır. Nalnız bir gün Rembrandt Müze- sı'ni gczmek istcmışler, ama anlaşılan müzeyi gez- mek bir gün sürer diye on- dan da vazgeçmişler. Geri- ye çiğköfte yemck için Hollanda'ya gitmiş olmak kalıyor. Berlin'de on beş gün geçirip kaldıklan ev- den zorunluluklar dıştnda hiç çıkmayan. bu on beş günlük sürcdc ülkclerinden birparça olan Bergama Su- nağı'nı görmeyi bileakılla- rından geçirmeyen şair ar- kadaşlanmla aynı dünyada ve aynı ülkede yaşadığıma inanamıyorum. K U L T U R Ç İ Z İ K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle