08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26MART1996SALI CUMHURİYET SAYFA Sımr ötesi nüdahaleler " • ANKARA (AA)- Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel. Türk.Silahlı Kuvvetleri'nin Huzey Irak'taki operasyonunun boyutu ıle r ilgili haberlerin gerçeği vansıtmadığını söyledi. -Akbel. düzenlediği basın toplantısında. konuyla ilgili bir soru üzerine. bölgedeki askeri müdahalelerin, saldınya uğrayan güvenlik _güçleri tarafından "sıcak ^takip' ilkesi çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti. OECDheyeti Türkiye'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomik IşbirliSi \e Kalkınma Örgütü(OECD) Türkiye „ Masası Şefi Yutka Imai başkanlığındaki 4 kişilik bir heyet. Türkiye'ye geldi. " Hazine Müsteşarlığf nın *" yaptığı açıklamaya göre ' Ekonomi \e Kalkınma - lnceleme Komitesi'nden -(EDRC). 8Temmuz 19% tarihinde yapılacak olağan i Türkiye fncelemesi I Toplantısfna hazırlık .. yapmak amaciv la gelen heyet, Ankara \e Istanbul'da kamu ve özel sektörden yetkililerle görüşerek . Türkiye ekonomisi hakkında bilgi alacak. 2 cezaevi kapatıldı • NEVŞEHİR (Cumhurijet) - Nev şehir'in , Gülşehir ve Avanos ilçelennde bulunan cezaevleri kapatıldı. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Metin Yücel. kent merkezindeki cezaevlerinın kapatılması yönündc ba^tatılan çalışmalar kapsamında geçen yıl Derinkuyu Kapalı Cezaevi "nin kapatılmasından sonra bu iki cezaevinin de kapatıldığını bildirdi. Bu cezaevlerindekı 40 tutuklu ve hükümlünün Nevşehir E Tipi Cezae\i"ne gönderildiklerini belirten Yücel. cezaevi binalannın bundan sonra nasıl değerlendirileceğine Adalet Bakanlığı'nın karar vereceğini söyledi. ABKPKKyok olmalıdır • UASHİNGTON (Cumhuriyet)-ABD Dişişleri Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns. "PKK yok olmalıdır" dedi. Burns. dünkü basın brifingi sırasında. bölücü başının, "Türkiye"de intihar eylemleri yapacaklarına" ilişkin olarak savurduğu tehditler \e Almanya ile ABD'yi tehdit eden sözleriyle ilgili bir soruyu yanıtlarken şöyle konuştu: "Bu tür haberleri gördük. Öcalan. daha akıllı davranmasını öğrenmeli. PKK, kınanması ve tecrit edilmesi gereTcen terörist bir örgüttür. Biz de aynen ö> le yapıyoruz. Kınıyoruz ve tecrit ediyoruz. Bu davranışımızı da sürdüreceğiz. Bu sözler, Öcalan'a acık bir mesaj olsun. Örgütünün yok olması gerekir ve kendisinin de Ortadoğu'da hiçbir rolünün bulunmaması için çabalanmıza de\am edeceğiz." Sendikaların birleşmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ener-Sen ve Yapı Yol-Sen. 23 martta yaptıklan genel kurullannda Enerji-Yapı Yol Sen'le birleşme karan aldılar. Enerji - Yapı Ybl Sen"den yapılan acıklamada. Ener- Sen'in 19 bin. Yapı Yol- Sen 'in de 15 bin 500 üyesi bulunduğu bildirildi. Acıklamada, "Ücretlerin reel olarak geriletildiği, özelleştirmenin hızla uygulamaya konduğu koşullarda, emek güçlerinin herdüzeydeki birliğınin önemi ortadadır" dendi. Bakanlıkta eylem • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sana> i ve Ticaret Bakanlığı'nda çalışan bir grup. bakanlığın bazı bırimlerinin Eskişehrr Yolu üzerindeki Çitosan binasına taşınması karannı protesto etîi. Bakanlık çalışanlan. Sınayi ve Ticaret Bakanlığı Nüsteşar Yardımcısı IVehmet Altun ile yaptıklan girüşmede. binanın t&jinmasının kendilen için liaşım, çocukJan için de ocul sorunu yaratacağını vargulayarak ""Taşınma 3?rine mev cut binanın İMİeştınlmesini istiyoruz" ctdiler. HABERLER DSP lideri Ecevit'în Cumhuriyet'e demeci 'Şeriatçı tehükevar' 'Silahlı kuvvetlerin iç politikaya kanşmaması gerekir, ama bu dış kökenli aşın dinci akımlar doğrudan cumhuriyeti tehdit eder hale geldi' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. şeriatçı akımlann Türkıye'nin ulusal birliğini tehdit ettiğini belirterek "Türk Silahlı KuvvetlerTnin iç politikaya kanşmaması gerekir, ancak bu bir iç politika malzemesinin çok ötesine taşan bir sorun oldu" dedı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. Cumhurivet'e verdiği demeçte. ibadete yönelık yeni düzenlemeler getiren genelge nedeniyle şeriatçı basın ve RP'nin orduya yönelik tepkisini değerlendirdi. Ecevit. Türkiye'nin doğrudan doğruya cumhuriyeti hedef alan birtehditle karşı karşıya olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Silahlı Kuvvefler'in iç politikaya kanşmaması gerekir, ama bu dış kökenli aşın dinci akımlar Türkiye'nin ulusal birliğini tehdit eder hale geldi. \ani bazı sokaklarda. sanki iki avrı millet dolaşıyor gibi. Bu bir iç politika malzemesinin çok ötesine taşan bir sorun oldu. İç politika açısından bir tehlike olarak görmeviz, ama doğrudan doğruva cumhuriyetin temellerine \e ulusal birliğe yönelik bir tehdit karşısındayız." Ecevit. şeriatçı terörü Iran'ın desteklediği yolunda hükümet tarafından somut kanıtlaraçıklanmadığını belirterek şöyle devam etti: "O konuda hükümet henüz somut deliller açıklamadığı için ben de ihtiyatlı konuşma gereğini duyuyorum. Tabii İran'ın kendi devrimini ihraç etme gayreti içinde olduğu belli. Yürkive'nin laik demokratik bir rejiminden rahatsu olduğu da belli. Çünkii bu rejim başanlı olursa kendi halkını da özendirmiş olacak, ama birtakım cinayetlerde ne kadar doğrudan rolleri vardır. kesin deliller açıklanmadan o yönüyle bir şey sövle\emem.' Soysal 'AB'ye bacadan giremeyiz' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DSP Grup Başkan Vekili Mümtaz Soysal,gıimrük birliğini " kapısından giremediğimiz A\ rupa Birliği'ne (AB) ba- cadan girme uğraşısı" ola- rak nıteledi. Ankara Ünıversıtesı Av - rupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin temel eğitım programın- da bir konuşma y apan Sov - sal. ekonomik bütünleş- menin. sadece sermaye do- laşımına dayanmadığını da vurgulayarak. hizmet ve ışgücünün serbest do- laşımının Türkıye için çok önemlı olduğunu belirtti. Soy sal. "AB ise, bize açık- ça hizmet \v işgücünün ser- best dolaşım hakkını unut- mamızı sö> lemiştir. Oluşumuna katılama- dıkları dış ticaret polika- lannı benimsemesi bekle- nen ilk ve tek ülke Türki- ye'dir ve bundan sonra bir başkası da olacağını san- mnorum. Tanı dışında tu- tulduğumu/ ve kapısından alınmadığımız AB've ba- cadan girmeye çalışıvo- ruz" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART BU KOZAKÇt AB/M DSP'nin Çekiç Güç'e evet şarü DSP, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması ile Kuzey Irak'taki Türk ve Kürtlerin güvenliğinin sağlanması konusundaki önergesi kabul edilmezse, hayır oyu verecek ANK.\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Çekiç GüçTın Türkiye"deki görev süresinin 3 ay daha uzatılmasına ilişkin hükümet tezkeresı, TBMM Genel Kurulu'nda 28 martta ele alınacak. DSP. tezkerede Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasına ilişkin ifadelenn yer alması durumunda çekimser kalarak hükümete dolaylı destek verme kararı alırken BBP. uzatmaya *ha\ır" ovu kullanacağını açıkladı DYP lideri Tansu Çiller'in. Mesut \'ılmaz ve Ecevit'in uzlaştığı formüle sıcak bakmadığı v e lrak'ın toprak bütünlüğü konusunun Çekiç Güç karamamesinde yer almasına gerek olmadığı görüşünü savunduğu öğrenildi. RP"nin Güneydoğu kökenli milletvekilleri. uzatma konusunda kararsız olduklannı bildirdiler. Çekiç Güç"ün görev süresinin 31 mart gününden başlayarak 3 ay daha uzatılması istemi. TBMM'de bu hafta ele alınacak. Hükümet tezkeresinde lrak"ta toprak bütünlüğünün sağlanmasına ilişkin ifadelerin bulunması durumunda DSP çekimser kalacak. Aksı halde. DSP tezkereve 'Irak'ta toprak bütünlüğünün: Kuzev Irak'taki Türk ve Kürtlerin güvenliğinin Kazan - Oyumuz ret sağlanması; Türkiye'nin sınır güve.nliği endişelerinin giderilmesi* itadelerinin eklenmesi için bir önerge verecek. Bu önergenin kabul edilmemesi durumunda DSP milletvekilleri uzatmava 'ha\ır' diyecekler. Önerge kabul edilirse DSP'liler çekimser kalacaklar. DSP lideri Bülent Eeevit daha önce tezkerede 'son kez'ifadesınin bulunması koşulunu öne sürerken daha sonra bu şartını geri çekerek hükümetı rahatlattı. Hükümet tezkeresinde Ecevit'in istemi doürultusunda ifadelere ver Vazjcıoglu-Hajır verilerek sorunun aşılması bekleniyor. OylamâdaRP. CHPveBBP milletvekilierinin *ha>ır' oyu kullanmaları bekleniyor. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu uzatmaya karşı oy kullanacaklarını açıkladı. RP içinde de başta Divarbakır Mılletvekili Haşim Haşimi olmak üzere Kürt kökenli milletvekilierinin Çekiç Güç'ün göre\ süresinin uzatılması konusunda kararsız olduklan bildirildi. RP'nin Çekiç Güç ile ilgili katı tutumu ile ters düşen Güneydoğulu milletvekilleri. Çekiç Güç'ün kaldırılması halinde Saddam Hüscvin ın Kürtlere vönelık kutlima girişebileceğini savunarak 'Çekiç Güç Kürtleri ve Türkmenleri Saddam"dan koruyor" dedi ler. TBNIM'de dün bir basın toplantısı düzenleven RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan. Çekiç Güç konusunn değınerek kendilen dı^ındaki partilerın muhalefette başka iktidarda başka politika ızlediklerıni savundu. Kazan. şunları söviedi: -DYPveeskiSHP. 1991de muhalefette iken Çekiç Güç'e karşıvdılar. Çekiç Güç'ü bir işgal ordusu gihi tanımlıvorlardı. Daha sonra iktidara geldiler. Çekiç Güç vandaşı oldular. ANAP da iktidarda Çekiç Güç vandaşı idi. daha sonra muhaiefete düştü, Çekiç Güç konusuna biraz daha esnek yaklaşmava başladı. 24 Aralık seçimleri öncesi ise bu oluşuma tam karşı oldu. Şinıdi ANAP koalisyon ortağı. iktidara geldi Çekiç Güç'e >ine vandaş. DSP ise parlamentoda 7 nıillervekiliv ken şiddetle karşıydı. Şimdi 75 milteftekiline ulaştılar, iktidara destek verivoriar ve onlar da Çekiç Güç'e vandaş oldular." Toplantı İzmir iş dünyasınm Ankara çıkarması İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İzmir işdünvası lo- bisi. Ankara'da hükümet yet- kilileri ve bölge milletvekil- leriylebiraravageliyor. Ege Menkul Kıvmetler Borsa- sı'nın açılması. Ege Kalkın- ma Bankasfnın kurulması. EXPO fuarlarından birinin Izmir'de düzenlenmesi. Ak- denız Olımpiyatı organizas- yonunun Izmir'e verilmesi. doğalgazın kente getirilmesi. Ege'dekı özelleştinnenin hız- landırılmasi ve Izmir-lstan- bul-Ankara'nın birotoyollar zinciri ile birbırlerine bağ- lanması gibi istemler. Anka- ra "da vetkililere iletılecek. Ege Sanayici ve İşadamla- rı Derneğı ile Ege Genç İşa- damları Derneği tarafından geçen vıl başlatılan "Anka- ra çıkarması" sürüyor. İzmir Ticaret Odasi, Ege Bölgesi Sanayi Odası. izmir Ticaret Borsası ve Ege İhracatçı Bir- likleri'nın ortaklaşa düzen- lediği "Egeli Bakanlar ve İz- mir Milletvekilleriyle İstişare Toplantısı"nda hükümet yet- kililerine ve bölge milletve- kıllenne sorunlaranlatılacak. çözünı önerileri sunulacak. Kalabalık toplantı Hilton Oteli Çankaya Sa- lonu'ndasaat 10.00'dabaşla- vacak toplantıya: Başbakan Mesut Vılmaz DYP Genel Başkanı ransuÇiller. RP Ge- nel Başkanı Necmettin Er- bakan. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Baş- bakan Yardımnsı NahitMen- tese. Sanav i ve Ticaret Baka- nı Yalım Erez. Tarım ve Kö- yişleri Bakaııı İsmet Attila. Dev let bakanlan Rüştü Sara- coğlu. l fuk Sövlemez, Ya- manTörüner. Tunzm Baka- nı Işuay Saygm ile İzmir mil- letvekileri ve çok sayıda bü- rokrat çağnldı. Bu organizas>ona; İzmir Ziraat Odası. Esnaf Birliği. Deniz Ticaret Odası. ESjAD. EGİAD. MÜSİAD. İZSİAD. EGS. EGEV temsücileri ile üniversite rektörleri. beledi- ye başkanlan ve İzmir Vali- si Kutlu Aktaş da katılıvor. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan ile İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ek- rem Demirtaş'ın ortak açık- lamasında, yenı kurulan hü- kümetle ülke gündemini uzun süredir meşgul eden sivasi belirsizliğin çözümlendiği belirtildi. OTLAR /ORAL ÇALIŞLAR G azetecılık. sorumluluk iste>en bir iştir. Sövle- diğinızhersözün. orta- v a attığınız her iddianın sonuçlannı v e etkilerini de düşün- meniz gerekir. Özellikle ajanlık gibi nitelemeler çok dıkkatli kul- lanılmak zorundadır. Çünkü ajan- lık iddıası.eğer somut bir bilgi ve görgüye dayanmazsa küfür v e ha- karete dönüşürve karşı tarafın bu- nun tersini kanıtlaması çok zor- dur. Posta gazetesinin dünkü manşe- ti şöylevdi: "Yılmaz Güney ajan- dı." Bugün >aşamayan ve politik muhalifkimliği nedeniv le başka ül- kelerde yaşamak zorunda kalan bir sinema vıldızına "ajan" de- mek ciddi bir ıddiadır. Böyle bir iddiayı ortaya atarken düşünmek. taşınmak. bilgi ve belgeleri araş- tırmak gerekir. \ ılmazGünev ya- şamıvor. onun, politik kişilığine çok ciddi bir hakaret sayılan bu nitelemeye cevap vermesı müm- kün değil. Posta gazetesine bu manşeti atan meslektaşımız. sırf sansasyonel birgazetecilikvapmak içinmıbu iddiayı öne sürmüştür? >bksa. Vıl- maz Güney 'in siyası kişiliğinden intikam mı almak ıstemiştir? Bir Yılmaz Güney'e hakaretdevnnıci insan için ajanlık suçla- masi ağır bir suçlamadır ve bu manşeti atan sonımlu kımse. sanı- nm bunu bılmevecek kadaravanak değildir. En azından çok satan bir gazetenın başına geçtiği için böy- ledir. Mahir Kaynak'ın zaten çok tar- tışmalı ve birçoğu şüpheli iddiala- nndan yola çıkarak Kaynak'ın bi- le öne sürmediği bir iddiav ı man- şete çıkarmak. en azından sorum- suzluktur. ciddiyetsizlıktir. bu mes- leğı küçültmektir. Mahir Kavnak. "Şöhretli bir fîlm artistivle teşki- latın bir ilişkisi olduğundan haber- dardım" diyor. Bir MİT ajanınm bu artistle teması olduğunu duv- duğuııu belirtivor. Bu MlT ajanı. Kavnak'ın anlattığına göre artis- tin kontrolüne giriyor ve solcula- ra MlT'ten bilgıler sızdınyor. Ope- rasyonlardan önceden haberdar olanMahir Ça\an ve arkadaşlan- nın bu bilgileri artist yoluvla öğ- rendıklen düşünülüyor. Bu neden- le MlT ajanı görevden alınıvor. bir süre sonra bu ajan banyoda ölü bulunuvor. Kavnak'ın anlattığı hikâve bu kadar. Buradan Yılmaz Güney'ın ajan olduğu sonucunu çıkarmak mümkün değil. Ama Posta gaze- tesinin sorumsuz sorumlusu atı- >or manşeti. Yılmaz Güney i ta- nıyan vemücadelesinı yakından iz- leven ve onu seven binsi olarak. Posta'nın manşetinden öt\eye ka- pıldım. Birgazeteci olarak ise utan- dım. Mesleği bu kadar ucuzlatma- sak ne olur? Ucuz hesaplarla. bu saldırı lara cev ap v eremeyecek du- rumdaki insanlara en azından say- gılı dav ranmasak bile bok atmasak olmaz mı? Bu meslek neden bu hale geldi diye düşünüp duruvoruz. İşte bu nedenle geldi. Insanların onuru- nu. üç kuruşluk satış uğruna çiğ- neyivermek ne kadar kolay, değil mi? Ama böyle davranmak. bu mesleğe olan güveni ve saygıyı ortadan kaldınyor. Sizleri böyle bir saygı ve güven ilgılendıriyor mu' Evet, rating uğruna J\ kanal- ları kanla ve pespayeliklerle dol- du. Gazeteler satış uğruna ucuz manşetlere başvuruvorlar. Ama Yılmaz Güney e ajan demek artık bütün bu sınırları zorluyor. ınsanı isyan ettiriyor. Yılmaz Güney. Türkiye'nin ye- tiştırdiği büyük bir sinema ada- mıy dı. Bunun da ötesinde bir dev - rinıciydı. İkeleri olan ve bu ilke- leri uğruna ölünıü göze almaktan korkmayan yiğit bir ııısandı. Ne- ler yaptığı ve nelerı savunduğu herkesin bilebıleceği kadar açık- tır. Çok fazla söze gerek yok. Onun yurtdışındaki ölümü ve inançlan uğruna çektiği acılar. kim oldu- ğunun da kanıtıdır. Bütün bunları bugün bu saldınlara cevap verecek durumda olmadığı için yazmak ıhtiyacını hissediyorum. Yoksa Yılmaz Güney. eserlerfyle ve dü- şünceleriyle benim kendisini sa- vunmama ihtiyacı olmayan bir devrımcidir Ben mesieğimızadı- na utanıyorum. üzüiiiyorum. kah- roluyorum. Yılmaz Güney "e ajan demek Yılmaz'a pek zarar veremez, ama mesleği batırır. gazeteciliği güve- nılmez kılar. Mahir Kaynakın anılarından söz açılmışken. beni de ilgilendi- ren bir konuya değinmek istiyorum. Yeni Yüzyıl'daki anıların birgün- kü manşeti şöylevdi: "Maoculuğun ardında CIA'nın parmağı vardı." ^azıyı bütünüyle okuduğumuzda. Kaynak'ın böy le bir iddiada bıılun- madığı anlaşılıyordu. Ancak dizi- nin hazırlayıcısı. herhalde sansas- yonel olsun diye bu başlığı atmış- tı. Bunun üzerine Aydınlık'ta bir- likte çalıştığımız arkadaşım Ke- rem Çalışkan'ı aradım. Ona şaka yollu şöyle sordum, "Bizim bil- mediğimiz CIA Uişkisini yoksa sen mi bilhordun?" Kerem. Yeni \üz- yıl'ın yazı işleri müdürüydü ve o gazetede Maoculara CI A ajanı de- niyordtı. Ikimiz de 'Maocu'yduk ve bu suçlama bizi de ilgilendiri- yordu. Kerem güldü ve 'Boşver' de- di. Ben bunun boşverilecek bir dıı- rum olmadığı inacındayım. CI A id- dialannı ise bir bok atma olarak de- ğerlendiriyorum. Yeniden YılmazGüney'edönii- yor ve gazetecilik mesleği adına kendisınden özür dıliyorum. POLİTİKA GU1NLUGU HtKMET ÇETİNKAYA • ••Güneydoğu Notları Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Hüseyin Tayfun"Su anlatacağım olay biryılı doldurmadı" deyip ekliyor: "Bölgedeki uygulamalardan çarpıcı olanlardan bi- ri ile konuşmamı bitirmek istiyorum: Daha bir sene- sidolmadı. 55 yaşlanndaki birköylü, üzüm bağını bu- damak üzere, bir elinde tahra tabir edilen demirden yapılı orağa benzeyen biralet, diğer elinde içinde ek- mek, salatalık ve domates bulunan birpoşetle üzüm bağına giderken yörede nöbet tutan birgörevli 'Ben bu köylüyü G-3 silahımla bin metreden vurabilirim' diyor ve silahını ateşliyor. Üçüncü atışta köylü kan re- van içinde devriliyor. Ekmek, domates vesaır neva- lesi kan gölü içinde kalıyor, köylü kan kaybından ölü- yor. Bu olay Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ağar'/n memleketi Elazığ'da meydana geliyor. Olay Diyarba- kır-Elazığ devlet yoluna 100 metre mesafede cere- yan ediyor." Av. Hüseyin Tayfun bu konuşmayı Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'nda yaptı. Nedense gazeteleri- miz Tayfun'un bu görüşlerine fazla yer vermedi. NeleroluyorGüneydoğu'da? Şırnak'ta, Batman'da. Sason'da, Van'da, Hakkâri'de neleryaşanıyor? insan- lar köyleri neden boşaltıyor, Van'da, Hakkâri'de nay- lon çadırlar neden kuruluyor? Diyarbakır Barosu Başkanı Hüseyin Tayfun devam ediyor konuşmaya: "Barolar Birliği'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu 'da- ki uygulamalan yerinde incelemesi, araştırması ge- rekiyor. Yasal olmayanın durdurulması için ciddi bir baskı mekanizması kurması gerekiyor. En basitinden bölge cezaevlerinde tutuklu ve mahkûmlar, istediği günlük gazeteyi okuyamıyor. Ama yetkililer, işkence- de öldürmede olduğu gibi bunu da resmiyette inkâr- la cevaplıyor. Inkâr politikası çözüm için yeterli olsaydı, şimdiye kadar problem kalmazdı. Bakınız geçen sene Diyarbakır'da cezaev/erine, müvekkilleriyle görüşmeye giden avukat arkadaşla- rımızın üst-baş ve evrakları aranıyordu. Sonradan buna vekâletname ibraz etme mecburiyeti de eklen- di. llgililere yazdık. Barolar Birliği'ne, Adalet Bakanlı- ğı'na, cumhuriyet başsavcılıklannayazdık. Dört-beş ay bu uygulama devam etti, sonradan kesıldı. Bu uygulamanın bitişinden sonra Içışleri Bakanlığı 'nın il- gili birimınden bir vali imzasıyla bize verilen cevapta 'Böyle bir uygulama yoktur' gibi inkâra yönelik ce- vap verildi. Diğer taraftan, bazılannın övünerek ileri sürdüğü gi- bi bölgede sulh ve sükûn temin edilmiş değildir. Böy- le olsaydı, yöreye gelen bakanlar 500 'lerle ifade edi- lebjlecek korumalarla dolaşmazlardı. Ünal Erkan dahi öğrenci, memur, korucu ve po- lisleri bir araya getırerek yaptığı toplantılarda, hava- dan, karadan ve yol güzergâhlarında yüzlerce mu- hafız bulundurmak zorunda kalıyordu." • • • Yasadışı şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın boy ver- diği Batman'da neler oluyor son aylarda? Batman Belediyesi'nın aylıkyayın organı 'Batman'ın Ses/'nin başyazısını okuyalım önce: "Demokratik, laik ve çağdaş polıtikacılar, medya- cılar, vurguncu, talancı, peşkeşçiler buyuruyohar ki (sevgi, barış, kardeşlik adına) eğerbiz varisek, bizim çıkar ve menfaatlerimiz korunacak ise biz her şeye hazırız ve nitekim geçen zamanlarda hep bunun kav- gasını verdik ve hep de biz kazandık ve bundan böy- le kazanacağız ne pahasına olursa olsun. RP'yi tek hedef ve tek düşman ilan eden bu zihniyet elbette hak etiğı şamarı halktan yiyecektir..." Yazın hatalanyla dofu 'Başyazı 'nın bir bölümünde şöyle denıliyor: "Rus'un (komünizm adına) 70 yıl halkını sersefil edip kanını iliğini emip dünyaya maskara etiği apoletli, sır- malı kıracatlı eşkiyalan vasıtasıyla hem parçaladılar hem de bu alçaklık laiklik ve Kemalizm adına daya- tılıyor..." Batman Belediye Başkanı Refah Partıli Salih Gök. laik. demokratik cumhuriyete ve onun kurucusu Mus- tafa Kemal Atatürk e açık seçik saldırırken cumhu- riyet savcılan ne yapıyor dersiniz? Bılmiyoruz... Ama bildiğimiz şeyler de var Gök hakkında.... Uzun yıllar Hollanda'da işçi olarak çalışan Salih Gök'ün oğlu Kudbettin Gök. Hizbullah kökenli Isla- mi HareketÖrgütü'nün kurucuları arasındayeralıyor. 1984 yılında 'şûra üyesi'olan Kudbettin, aynca 'ame- liyat timi' yani 'infaz timı' üyesi. Şu anda İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 'silahlı eylemlere' ka- tılmaktan yargılanan Kudbettin, örgütün irfan Çağı- rıcı gibi en önemli adlarından birisi. Aynca Çetin Emeç'ten Turan Dursun'a dek pek çok öldürme, soy- gun olaylarında da kilit adam kimliğinde... Batman Belediye Başkanı Salih Gök, oğlu hakkın- da neler söylüyor acaba? Şunu: "Ben Kudbettin 'le gurur duyuyorum..." • • • Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Hüseyin Tayfun 'Gü- neydoğu fotoğrafı'ru ortaya koyarken insanın tüyle- rini diken diken eden iddialar ortaya atıyor. Diyor ki: "Hemen her gün kenarda, derede başlarına. vü- cutlarına, şurasına burasına kurşunlarsıkılmış ceset- ler bulunuyor. Bunların üzerinden kimlikleh alındığı için çok defa adi cinayet kurbanları olarak ve tanın- madıkları belirtilerek gömülüyorlar. Doğuda savaşın varlığından söz edenler bazı çevrelerce vatan hain- liği gibi ucuzluklarla suçlansalar bile bölgede gerçek- tensavaş vardı..." Ve gelelim yeniden Batman'a... RP'Iİ Belediye Başkanı Salih Gök'ün 'icraatlarının' başında sokak adlarını değiştirmek geliyor. işte yeni sokak adlan: "Said Nursi, Fethi Şikaki, Surtan Abdülhamit, Sey- yit Kırtup..." Mahalle adları: "Hilal, Şafak, Fatih..." Güneydoğu'da PKK ile mücadete eden güvenlik güç- leri, Hizbullah'ı, Islami Hareket'i, şeriatçı örgütlen- meyi neden görmemezlikten geliyor, onları niçin koruyup kolluyor? Haydi yanıt verin!. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya <<ı Planet.com. TR Tatile Çıkmadan Kalbinizi Kontrol Ettirin... Pazar dahil her gün gece. gündüz hizmetinizdeyiz. TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 275 1244(7 Hat) Faks: 266 47 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle