Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26MART1996SAU
4 HABERLER
'Ranîvekillik'
savunması
• ANKARA (ANKA)-
Erken genel seçımden
önee ANAP a geçen eski
L'laştırma Bakam. Sinop
Millet\ekili Yaşar
Topçu. mılietvekillerinin
ıkıncı ış vapmalannı
sav uııdu
Millct\ckıllcrının ıkıncı
bir ıif vapnıasinın
engellenmesııun oııları
••memıır" haliııe
getıreeeğmı .sa\unan
Topçu. ıııillet\ekillcrının
görev ınııı Mcclis'in
vasaına \e denetıni
faalivetlerine katıhnak
olduğuıııı. icrai
görev lcrıııın
bulunmadığını \ urguladı.
Topçıı. bankalarda
vönetim kıııulu üvesi
olaıılaıa kar.şı çıkılmasi
halınde kcndi isini vapaıı
mılletvekıllerme de
kar.şı çıkılma.M ve onlarııı
da isverleıını
kapatmalannın istenmesi
yerekiıyını sovledi.
Topçıı. konunun Meclis'te
bir genel gorüşme açılarak
avrmtılı bir şekılde
tartişilmasi üerektiğını
behrtti.
Gökçek'e
'mason' cezası
• ANKARA (AA)-
Ankara 3. Aslıve Hııkuk
Mahkemesi, Başbakan
Mesııl Yılmaz'a "ınason"
diverek kişilık haklarıııa
hakaıet cttığı gerekçesivle
Ankara Bii> ük^chir
Beledive Başkanı Melih
Gökçek'ı 300 nıilyon lira
tazmınat ödemeve
mahkûnı ettı. Mahkeme.
Gökçek'ın da\a
dilekçesinde kullanılan
ıbareler ıle kişılik
haklarıııa hakarcı cdıldıği
gerekçesiv le açtığı 400
ınilvon lıralık karşı davayı
isc rcddetn. Taraf
avukatlarmın katıldığı
duı uşiııada. nıahkcme
hâkımı. da\alı
MelıhGökçek'ın. 300
mılvon lıra ıııane\ ı
tazmınatı ola> tarihinden
itıbaren uvgulanacak
viizde 30 \a>al
fjızı ıle bırlıkte da\acı
Başbakan Mesut Yılmaz'a
öticmc^ınc karar \erdi
Rodos seferleri
başlıyor
• MARMARİS(LBA)-
Ocak avının von
günlcrınde patlak \cren
Kardak krızışle bırlıkle
kesilen. Türk kıvıları ıle
Yunan adalan ara.sindakı
feribot seferleri >az
.sezonunun açılma.siyla
venıden başlavacak.
Bu seferlerin en önemli
olanı Marmaris-Rodos
lıatiı içın bugiin Rodos'ta
ıki taraf arasiııda resnıi
vetkılilerin katılacağı bir
toplantı \apılması
bekleıııvor.
Her iki taraftaki feribot
firınalannııı kesin göziiv le
baktığı anlaşnıa
konusiında lıınan
vetkilılerı "Hcnüz birşev
bellı değıl' dıverek
tıçıklanıa vapmaktan
kaçınıyorlar.
Turiste tecavüz
davası
• NEYS.EHİR
(Cunıhurivet)- \ev şehır
Ağır C eza
Mahkemesı'nde geçen v ıl
Ingilız turist C arolıııe Jane
Gues'e erkek arkadaşinın
yanında teeav Ü7 eden
AkmeıGündoğan ile
Bülenı karahan 35"er vıl
5'erav hapis eezasina
çarptırıldılar.
Turi>tlcnn paralannı da
gasp eden ıkı sanıkla ilgili
karar Yargıtav tarafından
da ona> landı
ODP kapatıldı
• ANKARA
(Cumhurivet Bürosu)-
Anava^a Mahkemesi.
Demokrasi ve Deği^ım
Partisi'nın (DDP)
programında. Ana>asa"nın
\e Sıvasi Partilcr
Yasasinııı bazı
maddelcrıne avkın
hükümler bulundıığu
gerekçesiv le
Lıpatılmasma karar \erdi.
Yarmtay Cumhuııvet
Ba.şsaveılığı. DDP
progranıında. Anavasa'nın
3. maddesivle diizenlenen
"Türkıve de\ letı ulkesı ve
milletıvle bölünmez bir
bütünd'iir. Dilı Türkçe'dir"
hükmüne aykırı hıısiislar
bulunduğunu bclirtcrck.
kapattlmaM isteminde
bıılıınmuştu.
Yüksek Mahkeme.
kapatnıa kararı> la birlikte
DDP'nın malvarlığının da
Hazıne ve de\ rcdilnıe.Miıı
hiiküm altına aldı
CmdoruksahnedeGenel başkanlık yanşı nedeniyle tartışmalar yaşamaya başlayan muhalifler
önceki gece yaptıklan toplantıda, Hüsamettin Cindoruk'u "sözcü" seçti
OSMAN A\ DOĞAN
ANKARA - D'S'Ptic olağanüstü kongrevı
toplama gırı>ım»ıı olgunla^tıran rtuıhalıfleri
perde arka>ından \önlendıren eskı TBMM
Başkanı Hüsamettin Cindoruk. 18 nı>an ola-
rakongörülen kongre tarihinden 1 a\ öncesah-
ne\eçıktı. Muhalif kurucular \e eskı ınıllet-
\ekıllerı. Cindoruk'u haıeketin sözcülüğüne
getınrken. per^eıııbe günü > apılacak olan ola-
ğanüstü kongre ba^urusunun ardından ızle-
necek ^lrate|l>ıbelıı'ledıler. DYP\önetımıde.
olaöanÜNtü kongre oteyen delegelere yönelik
cavdırma harekatı ba^lattı.
D^P'de Tan.su ÇilJeryönctımı ıle IX nisan-
da olağanü>ttü kongreşı toplamaya çalışan
muhalifleraraMiıdaki mücadelehızlandı. Mu-
halıf kurucular \e anılarında bazı Genel Ida-
re Kurulu(GİK) inelerınınde bulunduğıı es-
kı mıllet\ekıllerının vüriittüklen olağanüstü
kongre hareketı Hüsamettin Cındoruk'un ön
plana çıkmasi\la bırlestı. Muhaliflerın önce-
kıgeee Ankara"davaptıkları toplantıda. kamıı-
o\ıma \e D\'P tabaııına yönelik açıklamala-
rın tek ağızdan v apılması ve Hüsamettin Cın-
doruk'un "sözcülük" \apması benimsendi.
Cindoruk. ınuhahflerin karargâhı olarak be-
lırlenenCınnahCaddesı'ndekıofıstedünden
ıtibaren çahsmaları yürütmeye başladı. Mu-
halıfler. "Hüsanıertin Cindoruk. D\'P'de es-
ki nıillervekillerinin, kuruculann. parti >öne-
Hüsamettin Cindoruk
• Muhaliflerin olağanüstü
kongre çabalarını engellemeye
çalışan DYP yönetimi ise imza
veren delegelere yönelik
caydırma harekatı başlattı. DYP
yönetiminin, delegeleri
imzalannı çekmeleri karşılığında
para yardimı ve göre\ e iade gibi
ödüllendirmelerin yanı sıra
görevden almakla da tehdit ettiği
bildirildi.
ticilerinden rahafsı/oJan tüm partililerin, de-
legelerin \e 1946'dan bugiine kâdargelen mis-
yonumuzun tenısilcisidir" dedıler. Muhalif-
ler. toplantıda. 29 mart cuma günü Çankava
llçeSeçim Kurulıı Baskanlıgı'nayapılacak baş-
\ urunun ardından. kongre tarıhi olarak öngö-
rülen 18 nısan günüııe kadar Anadolu'vada-
ğılarak imza \eren \e vernıeyen delegelerın
Ankara'ya gelmesinı sağlamak için çalısma
karanaldılar. DYP yönetiminin ıneeleıneyeal-
dıgı ımzalara ıtiraza hazırlanmasınıdikkatealan
nıuhalıfler, imza toplaına çalısmasmın 29 mar-
ta kadar sürdürülmesinı \e bas\ urunun müm-
kün olduğunca fazla ımzayla >apılmasını ka-
rarla^tırdılar.
Olağanüstü kongrevı. aralarında tüziik de-
ğişiklikleri ve ıhraç edılenlerm affedılmesini
öngören maddelenn de bııltmdıığu bırgündem-
le toplama\ı planlasan muhalifler arasinda
genel başkanlık seçımıne ıhskın nıadde nede-
niyle tartışma \aşanma\a basladı. Bazı mu-
halifler. Hüsamettin Cmdoruk'un dığer ihraç
edılenlerle bırlıkte affedılmesinin ardından
genel baskan adayı olması \e Tansu Çiller'e
karşı mücadeleedılmesını savunurken. bazı-
ları genel başkanlık yarışınagirilmesinı "tak-
tik hata" olarak değerlendırdıler. Cindoruk" un
kongre karamla affedılse bıle ada> olabil-
mesinin hukuki engeller nedenıj le mümkün
olma>abileceğıni belırten muhalıtlerın bırbö-
lümü, "Cenel başkanlık >any\la hedffimtzi
bü\üttük. Tansu Çiller'in genel başkanlığını
istemiyoruz, ama bunu sonraki kongre>e bı-
rakmalıyız. Genel başkanlık seçiminde Tan-
su Çiller'den >ana olmalı\ız >eGenel İdare Ku-
rulu'na akıllı, hadiseleri doğru tespit ederek.
doğru hareket edebilen bir he_\eti seçmeli)iz~
dedıler. Izmır \fıllet\ekılı Rıfat Serdarog-
Iu'nun5l delegenındcsteğı\legenel başkan-
lıgaaday olduğımıı \eCa*itÇa|lar'ın da mü-
cadeleşe basladığını sö> leyen muhalifler. bu
isımlerin de sürenın kisa olması nedeniyle
sarısa gırmemelerını isterlerken. aksı halde.
tümkazanımlarına kar^ın Çiller'in genel baş-
kanlık seçuninı kazanmasinın ön plana çıka-
cağını \eyenılmi^görüneceklerını bıldırdıler.
\tuhaliflerin olağanüstü kongre gırışımını
tüzüğe da\anarak engeMeyeıneyen D\'P Ge-
nel Merkezı de. kongre istemıne ımzalarıyla
destek veren delegelere karşı ca>dırma hare-
katı başlattı. Muhaliflerin imza lıstesını elege-
çıren DYP vönetimının. ımzalarını çekmele-
ri karşıhgında beledıye baskanlanna para yar-
dımı.görevdenalınanörgüt vönetıcılennede
af vaat ederken. halen görevde bulunanların
bir bölümünü de partiden ıhraçla tehdit ettı-
ği bildirildi.
Komîsyonlarda
ANAYOL azmlıkta
• Gazeteci Metin Göktepe'nin
ölümü, Sait Halim Paşa Yalısı
yangını ve SSK'nin batış nedenini
araştıracak komisyonların üyeleri
belirlendi.
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - TBMM'nın
20. vasama dönenıı çalisıııalanna başlamasının he-
men ardından kurulan 4 ara^tırma komisvonunun
üvelerı belirlendi. DYP'nın iiye bıldırmemesi nede-
niyle gecıken ve aralarında Evrensel Gazetesi nıu-
habiri Metin Göktepe'nin öldürülnıesi olayıyla il-
gili komisvonun da bulundugu arastırma komis-
yonlan. üve isımlerınin TBMM Genel Kurulu'nda
okunma.sının ardından ealışmalarına başlayacaklar.
9'ar kişılik komisyonlarda DYP ve ÂNAP'ın
üyeleri azmlıkta kalıvor. ANAYOL'un üye sayısı dört.
buna karşihk DSP. CHP ve RP'nin üyesayıları top-
lamı beş oluyor ve iktidar temsilcilerinin sayısını
geçıvor. TBMM'de. Petrol Ofisi ve SSK ile Sait
Halim Pa»a Yalısı yangını veTURBAN Genel Mü-
diirlüğii ndeki volsuzluk ıddıalannı ara^tırnıakama-
cıv la kurulması kararla^tınlan komisyonlara tüm par-
tılerüvelerım bıldirdıler. Istanbul'dacezaevlerınde-
kı olavlarla ılgılı eylemı izlerken polis tarafından
gözaltına alındıktan sonra öldürülen gazeteci Me-
tin Göktepe cinayetınin açıklıga kav u^turulması ve
faillenninonay a çıkanlmasıamacıyla kurulan Mec-
lis Arastırma Komisvonuda. DYP'nin I aydan faz-
la bekledikten sonra iiye adlannı TBMM Başkan-
lığı'na bıldırmesiyle olustu. Göktepe cinayetiyle
ilgıli arastırma komisyonunda şu milletvekillen
görev aldılar
Giircan Dağdaş. Göksal Küçükali, Mehmet Ali
Şahini RP). Ce\ her Ce\ heri. Mahmut ^ ılbaş (DY P).
Vaşar Okuyan. Metin Öne>( ANAP). Hakan Tar-
tan<DSP). Ö>aAraslı(CHP).
Genel Kurul'da üye isimlerininokunmasının ar-
dından vöııeıieilerini seçerek görev e ba^layacak
olan diğer arastırma komisvonları ve üye milletve-
killeri de^övle:
Sosya! GiivenlikveSosyal SigortalarKurıımu ile
llgilı Sorunlann Araşfırılarak Gereken Tedbirlerin
Tespit Edilmesı ile llgili Meclis Ara^tınna Komis-
> onıı: Zhaettin Tokar. Ahmet Fe\~a İnceöz, Şeref Mak-
koç(RP). Ne\zat Kiise. Nusuf Bacanlıı DYP). Mus-
tafa Balcılar, Erkan Mumcu ı A\.AP). Bekir Vur-
daşül(DSP). Bekir KumbullCHP)
Sait Halim Paşa Yalısi Yangını ve TL RBAN Ge-
nel Müdiirlüğii ile Ilgılı Yolsuzluk ve Usülsüzlük
İddıalarıvla İİgıli Meclis Arastırma Komisvonu:
Metin Işık. Azmi Ateş, Bahri Zengin (RP). De-
nıir Berberoğlu. Bahattin \ ücel (DYP). Halit Du-
ıııankava. Abdulkadir Baş (A\AP). Ahmet Ay-
dınıDSP). Ahmet Giinüz Ketenci(CHP).
Petrol Ofisi Genel Müdürlüûü'nde Meydana Ge-
len Nolsıızluk ve Lsulsüzlük Tddiaları Araştırmak
ve Alınmasi Gereken Tedbirlerin Belirlenmesiyle
Ilgılı Meclis Arastırma Koınisyonu:
ErtuğrulYalçınbayır.OsnıanPepe, Ahmet Derin
IRP). Halil \ ıldız. Ahsin I rmak (DY P). Levent M B -
tıkoğlu. Nabi Po>raz (ANAP). Cevdet Selvi(DSP).
\ah>aŞimşek<CHP).
İstiklâl Caddesrnin güvercinleri S ? . l
5 ^ f ! I
^
° ndıronlar. Beteşyemlcnnpeşındanko-
şarlar bütün gün. \brulunca da elektrik tellerinde, pencere önlerinde dinlenirler. İn-
sanlara tepeden bakarlar. Zaman zaman fısıldaşırlar aralarında, caddenin tüm sırla-
nnı bilirler. Ağızlan sıkıdır kimsevesovlemczlcr. Gündüzteri Galatasamv Listsi önün-
de takılırlar «enelde. Karanlık çöktüğiinde ortadan kavbolurlar. Tüvlerinin rengi ge-
ce>le uyum içindedir. Kötii ni>erli değildirier. Kimseye zararlan voktur. Güvercinltr
İstiklâl Caddesi'nin olmazsa olma/ güzelKkkridir. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR)
RP'nin önerisi
Anayasa
değişikliği
imzaya
açıldı
ANKARA (ANKA)-RP
Kocaeli Milletvekili
Vecati Çelik,
Anayasanın X2'nci
maddesinde değisiklik
yaparak millelvekillerinin
özel sektör
kuruluşlarında
görev almalarını
yasaklayan Anayasa
değisiklik teklifini
imzaya açtı.
Necati Çelik yaptığı
>azılı açıklamada.
milletvekillerine özel
sektörde yönetici olarak
çalışma vasaöı uetirecek
teklifin.TBNİM
Ba^kanlığı'na sunulması
için gereken imzanın
kolaylıkla
sağlanabileceğini
umduğunu söyledi. RP
Kocaeli Milletvekili
Necati Çelik.
parlamenterlerin büyük
sermaye kurulusjarında
görev almalarının
kamu \icdanını rahatsız
edecek ve politikacılara
gölge diişürecek
bir konu olduğunu
kaydedti.
Batı ülkelennin bir
çoğunda
miîlenekillerinin özel
sektör kurulusjarınm
yönetim kurullarında
göre\ almalarının
engellendiğini anlatan
Necati Çelik. "Seçilerek
bütün bir millctin \ekili
sıfatıyla onlann hak ve
menfaatlerini korumak
üzere TBMM'de
bulunan kişilerin hangi
gerekçe ile olıırsa olsun
bir özel sektör kuruluşu
yönetim kurulu iivesi
olmalarını
demokrasimizin işkyişi
açısından sakıncalı
bulu\oruz"dedi.
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Kültiir Üstüne
Büyük sanat adamımız Muhsin Ertuğrurun bütün
yazılan "Dr. NejatF. Eczacıbaşı Vakfı Yayımlan"ara-
sında yayımlanmıştı. "Gerçeklerin Düşleri" adlı kahn
bir cilt. Hep elimin altındadır, açıp açıp okurum. Bu-
gün okurlarıma, o kitabın "Ikıncı Kurban" başlıklı ya-
zısından söz etmek istıyorum. Bu yazı. gazetemizin
8 Mart 1978 tarihli sayısında çıkmıştı.
Şimdi "Atatürk Kültür Merkezi" dediğimiz ekinevı-
nin ilk adı "KültürSarayı" idi. işte Muhsin Bey bu ada
karşı çıkıyor o yazısında, diyor ki:
"Taksim'dekiilkkurbana verilen 'KültürSarayı'ad/-
na karşı çıkmıştım. Çünkü 'kültür' yabancı kökenli, kav-
ram sınırı bellrlenmemış bir sözcüktü. Bütün dünya-
da saraylar halk yararına kapanırken, bizim saray di-
ye böbürlenmemizı yersiz bulmuştum. Neyse ki Ata-
türk imdada yetışti, ama kültür sözcüğünden kurtu-
lamadık. Ustüne üstlük şimdi bir de bu ad altında ba-
kanlık kurduk. Oysa kikapsamı kesinlikle saptanama-
yan bu kültür anlamı ve kavramının tartışması sürüp
gitmekte."
Muhsin Bey'in bu saptamasına katılırım; kültür söz-
cüğü bizde gereğince anlaşılmamıştır. herkes ona
kendince bir anlam vermeğe kalkar. Aynca "kültür"ün
Batı'da da çeşitli biçimde yorumlandığını biliyoruz. Bü-
tün güçlük, onun "uygarlık" ıle karıştırılmasından doğ-
maktadtr.
Nitekim bizde de Ziya Gökalp bu ilişki üzerinde
önemle durmuş ve kültürü ulusal, uygarlığı evrensel
sayarak işin içinden çıkmaya çalışmıştır. Bereket bu
yanlışı Atatürk düzeltmiştır. Kimi Batı ülkesinde kül-
tür evrensel olarak bilinir. Muhsin Ertuğrul da yazısın-
da bu ikilik üzerinde durmuş, UNESCO'nun 14. ge-
nel konferansına katılan ünlü romancı Pierre Mo-
inot'nun şu sözlerini anıyor:
"Haberleşme teknığinin akıl almaz gelışmesi önün-
de yaşam düzeninin tam değişmesı karşısında, za-
man mekân akımıyla sürüklenip gelen yenı bir anla-
yış çağında, yüz mılyonlarca ınsan bu makineleşmış
uygarlıktan kendilerinde duydukları esrarlı açlığın ya-
tıştınlması için 'uygarhk'sözcüğünün kesinlikle kap-
sayamadığı bir eksiklik türünü tamamlayacak başka
bir şey ıstıyorlar, ki bız buna ayn bir sözcük bulama-
dığımız için 'kültür' demek zorunda kalıyoruz."
Bu toplantıya katılan Eugene lonesco'nun bir ya-
zısını da anıyor Muhsin Ertuğrul:
"Kültür nedir? Hiç kimse bunun gerçek anlamını
ve kavramını bulup sınırlayamadığı için konuşmalar
bırbirinin tersı, ateşli ve karmakarışık tartışmalarla
geçtı."
Görüldüğü gibi, yalnız bizde degil, dünyada datam
olarak aydınlığa kavuşturulmuş değıl kültür sözcüğü.
Ben kültür"ü, insanın doğaya kattığı, yaşama ge-
çirdığı her şey için kullanıyorum. Sanırım doğrusu da
budur.
insanın yaratıcılığını gösterir kültür ve toplumlar ya-
ratıcılıklan ile değerlendirilirler.
Biz bu yabancı sözcük için epeydir "ekin" karşılı-
ğını kullanıyoruz.
"Atatürk Kültür Merkezı" yerine, "Atatürk Ekinevi"
desek lyi olur sanıyorum. Hem böylece o "mer-
kez"sözcüğünden de kurtulmuş oluruz.
1957den ben* 5 kuruş
Sinop gazetesi 39
yıldır zam yapmadı
SİNOP (ANKA)-Basm-
da yasanan amansız pro-
mos>on yanşı sonucunda
günlük gazete fiyatları 75
bın lirava kadar tırmanır-
ken. Sinop'ta yayımlanan
bir yerel gazete. 39 yıldır 5
kuruşa satılı\or.
1957 yilında vayın yaşa-
mına başlayan haftalık. De-
mokratSinop gazetesi. 3O'lıı
ya^lardakı okuyuculan için
bile anılarda kalan 5 kurıış-
luk fi\atını. aradan geçen
39 yılda hiç arttıımadı.
Sembolık fiyatına karşııı
yayınını aksarmadan sürdü-
ren Demokrat Sinop gaze-
tesinin salıibi ve basyazan
Ayhan A>\ıldız, gazetenin
yayın yaşamına başladığı
I957'de 5 kuruşun önemli
bir alım gücüne sahip oldu-
ğunu. 39 yıldır her türlü gir-
di malivetlerinevüzlerce kat
zam vapılmasına karsın. fı-
yaiarttınmını hiçdüşiinme-
dıklerinı bıldırdi. Ilkelenni
"Anıacımı/ hizmet. fîyatt-
mız sembolik" biçıminde
özetle>en A\vıldız. büyük
gazetelerin kıran kırana sür-
dürdiikleri promosyon \ an-
sinı ve basının durumunu
söv le değerlendinvor:
"Şimdiki gazete >e okur
profiline baktığımı/da. in-
san kendisini bir konfeksKnn
atölvesinde gibi hissedi\or.
Ne yazık ki günümüzde ne
gazete kaldı. ne de ok ur: şim-
di herkesin elinde bir ma-
kas, kupon kesivor. Sonra
da o gazete> i >a soba hıtuş-
turmak va da bir şe> ler sar-
makiçin kullanıvor. Biz haf-
talık birgazeteyiz.Çoğunda
500, zaman zaman da bini
bulan baskı savımızla yayın
havatımı/ı sürdürü\oruz.
Sinop köylerine \e abonde-
rimize dağıtı>oruz. Alabil-
diğimiz ilanlarla da yaşamı-
mızı sürdürme\e çabalno-
ruA Va>ın lavabildiğimiz sü-
rece de fi>atımız asla değiş-
me>ecektir."
Günlük hıçbir gazetenin
olmadığı. haftalık iki gaze-
tenin vayımlandığı Sinop'ta
yerel bir televizyon. iki de
radvo vayını yapılıyor.
Mihri Belli, Cumhuriyet'te yayımlanan 'Demokrasiye İndirilen Balyoz' dizisindeki iddialan yanıtladı
4
9 Mart başanya ulaşsaydı, faşist darbeye dönüşecekti'
HaberMerkezi-Eski Türkive Emek-
çi Partisı Genel Başkaıiı Mihri BelK. 9
mart darbesinin başarılı olsaydı bile.
12 martta faşist bir darbevedönüsece-
ğini ilerı sürdü. Belli. "Ogünlerinko-
şullarında egemen güçler \e arkalann-
daki dış odaklar. df\ let ve özellikle or-
du içinde ö>lesine sağlam me^zilere
\erleşmişlerdi ki herhangi bir darbe
girişiminin halktan>anasonuç\erme-
sincolanak voktu" dedi.
Mıhn Befli. 12 Man darbesinin 25.
v ıl dönümü nedeniyle gazetemizde ya-
v ınılanan "Demokrashe İndirilen Bal-
yoz" adlı vazı dizisi ve söylesjlerde
veralan bazı ıddialarla ilgili bıraçık-
İama vaptı. Bu yazılardan. darbe ari-
fesınde cııntacılığa sovunanların bir
hayli kabarık olduğunu öğrendiğını
beİirten Bellı. açıkîamasinda ^u gö-
rüslerever verdi:
Sağ cuntacisi var. 'SoP cuntaeılar
\ar. Faruk Gürier, Muhsin Batur gibi
*sol' eunta liderliginden sağ cunta li-
derliğine atlayanlar var.
'Sol' sözcüğünü tırnak içinde yazı-
vorıız. DoğanA\cıo0u.MadanoğJugi-
bılerın ginsimlerınde samımi olarak
enıper. alızme kars.ı v e halkian > ana he-
detİergiıttüklerıne ınanmadığimızdan
deüil. Ama onlann 9 mart darbesi e^er
ba^anlı olsaydı bile. budarbeiin arka-
sındakiaskersivil odaklar oniteliktey-
di ki darbede rol alaıı yurtsever. anti-
emperyalist unsurlar en kısa bir za-
man içinde tasfiyeedilecek ve 9 Mart
12 Mart"a. yani bir faşist darbeye dö-
nüşecekti. Ogünlerin koşullannda ege-
men güçler ve arkalarındakı dış odak-
lar. dev let ve özellikle ordu içinde öy-
lesine sağlam mevzilerev erleşmişler-
di ki herhangi bir darbe girişiminiıı
halktan yana sonuç vermesine olanak
yoktu.
Devrimci güçler açısından yapılacak
şey. gençliğin başı çektiği parlamen-
to dışı muhalefeti yaratıcı birtutumla
örgütleyipgüçlendirmekve Meclis gi-
bi işbirlikçi sermayenin kalelerini yı-
ğınsal direnişlerle sarsmaktı. Bu. sos-
yalizm hedefini gözden ırak tutma-
makla birlikte. toplumdaki bütün mu-
halefet güçlerini örgütle>ip harekete ge-
çirebilen açık seçik bir milli denıok-
ratik prograınla. yani bağımsızlık ve
demokrasi uğruna mücadeleprogramı
ile sokağa ağırlık kazandırmak. grev-
leri. toprak işgallerini ülkc düzcvine
yaymak anlamına geliyordıı. Bu. Kürt
halkına ııvgulanmakta olan zorla asi-
milas)on politikasına karşı yığınsal ve
etkin mücadele anlamına sıelivordu.
Bu. besbelli ne denli sivil takviveli
olıırsa olsun. esinini 27 Mayıs'tan alaıı
subayların biraskeri darbesiyle başa-
rılacak iş değildi.
Bu gerçekleri Marksizm- Leniniz-
mı eylem kılav uzu bilen ve yanm \ üz-
yıllık Marksist hareket ile bağlan bu-
lunan gençlik liderleri. Denizler, Ma-
hirkrpek iyi bilivorlardı. Bu gençlik
liderlerinin darbe hazırhğı içinde olan
bazı 27 Mayısçı sııbaylar tarafından
'kullanıkJıkJan'yolundaki ıddialar ke-
sinlikle gerçek dışıdır. Bu iddialar. ge-
rici propagandanın 'aldatılmış genç-
lik' temasınm tekranndan başka şey de-
ğildir.
Denizler. Mahirlerülkeyi temelleri-
ne kadar sarsan anti- empery alist v e an-
ti-taşist şahlanışııi öncüleri durumuna
rastlantı olarak gelmediler.
O yere ulaşmak için birteorik for-
nıasyon gerek. lideryetenekleri gerek.
yiirek gerek. O düzeyde devnmciler.
çok daha alt düze>deki bazı kimsele-
rin kendilerini cunta \e darbe hesap-
lannda piyon durumuna düşürmeleri-
ne izin vermezler. Biran içingafilav-
lansalarbile. onlan uyaracak ba.şkala-
rı eksik değildi.
Mihri Belli nın sözkonusıı'sol'eun-
ta ile ilişkisi olduğıı, giderek cııntanın
akıl hocasi olduğu iddiasına gelince:
(Cankocak'ıiı demeci. 13 $ub;ıt)
Demeçte özetle şöyle deniyor: "Bu
ekipte en önemli isim. perde arkasın-
dan ideologolan Mihri Belli'dir. Her şe-
vin silahla halledilebileceğini, nerede
hareket orada bereket olacağını düşü-
nen Belli, bu asker sivil zinde kuv vet-
ler ekibinin tlkir babasıdır. (...) Genç-
liği TİP'ten soğutmak. harekete itmek
bunlann işidir. (...) TİP stratejisi çö-
kertilmek istenmiştir. (...)"
Ben "zinde kuvvetler' sözeüklerıni
hiç kullanmadını. 'Asker-sivil avdın
zümre'içindeyurtseverunsurlarınba-
ğımsizlık ve demokrasi cephesinde
şerleri olduğunu hep sav undum. TlP'i
çökerten bizzat TİPyönetimidir. Teh-
ditle kanşık öğütlere boyun eğertk el-
li yıllık devrimci geçmiş ile bağlannı
kopamıaya kalkıştılar.
Gerçek birbtırjııva demokra.sisi hiç-
bir zaman tanımamış olan bu ülkede
demokratik dev rimi olmuş bitmiş san-
dılar. Çizgilerini ona göre belirlediler.
Örgütii çökertmeye bu kadarı yerti.
Gelelim cuntacıların fikir babalığı is-
nadına:
Gerçekierin tahrifine dayanan mak-
satlı propagandanın özetidir bu satır-
lar. Nladanoüludavasının zabıtlanna ko-
layca ulaşılabilir. Bunlann incelenme-
sinden çıkan sonuç şudurki bızim 'soP
cuntaeılar toplantılannda alt etmeye
nıvetlendıkleri iktidardan çok Mihri
Belli ile uğraşmişlar. "Gençliği Mihri
Belli'nin etkisinden nasıl kurtarabili-
riz" sorusu önde gelen tartışma konu-
lan.
Oçevre içinde yakınılışkiler kurdu-
ğumtek kişı Doğan Avcıoğlu'dur. Oda
uzun sürmedi. Avcıoğlu, Marksist de-
ğildi. ama sapına kadar anti eınperv a-
lıst idı. Biradamyunseversekorkma.
mutlaka ortak > anlannız bulıınur. Çev -
resindekilerden başka idi. Çap farkı
vardı. yürekli idı.
O günlerin koşullannda baskı kuv -
vetlerinin boy hedefi olan bir sivasi
sabıkalıya 'Yön'ün sütunlarını açmış
olması bunu gösterir.
k
Yön*. yayınını durdurduktan sonra
ilışkilerimiz azaldı. Avcıoğlu ve eev-
resinin 'sol" cuntacılıöa soyunmaları
bundan sonradır. "Devrim'i çıkarma-
ya başladılar. 'Devrim'in sayfaları bi-
ze kapalıvdı. Üstelik "Devrim'bizden
a>rılan PDA grubunu. kendi çatisi al-
tında barındırmakla ve hiçbir etkınlı-
ğı olmayan o daracık çevreden bazı
kımseleri -Devrimci Gençlik'in tem-
silcisi"olarak lanse etmeve kalkişmak-
la tavrını açığa vuruvordu.
Bunıınla birlikte Av cıoğlu ile aramız-
da divalog sürdü. Geçmişe göre daha
mesafeli bir ilişki idi bu.
Kisacası 'sol' cııntanın bo> hedef-
lerinden biri Mihri Belli idi.
Burada son karşıla^mamızın kısa
övküsünü anlatmam eerek. Anlam-
lıdır:
1981 yazı. yani 12 Eylül dönemi. Kır-
lık bırverderaslantı olarak karşılaştık.
Eşi ile birlikte vüriiyiişe çıkmışlardı.
Selam sabahtan sonra avaküstii bazı
güııcel konulan da konu^tuk. Ben kaçak
ıdım. Cııntanın onu rahat bıraktığını
sovledı. "Köşesinde kitap vazan ciddi
bir adanı' savıvorlarmış onu. Bu
durumda yakalananlar. işkence gören-
ler. zindanlarıdolduranlarvadabenim
gibiarananlaı. gayri-cıddi kimselerol-
muvorlar mıvdı.
AvrıJırkeıı keııdisine şövle dedim:
"Bak, seninle biıiik olduğumuz zaman
biz ilerlnorduk, karşımızdaki güçler
gerilKurdu. De.ken sen ne kadaromuzu
kalabalık paşayı sat'ına a/rrsan o denli
başanlı olaeağını sandın ve bizden uzak
durdun. O giin bugün onlar ilerlivor,
bizler gerilivoruz,"'
Avcıoğlu'nun bir karşılığ) olmadı.
Olamazdı da.