27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26MART1996SAU 4 HABERLER 'Ranîvekillik' savunması • ANKARA (ANKA)- Erken genel seçımden önee ANAP a geçen eski L'laştırma Bakam. Sinop Millet\ekili Yaşar Topçu. mılietvekillerinin ıkıncı ış vapmalannı sav uııdu Millct\ckıllcrının ıkıncı bir ıif vapnıasinın engellenmesııun oııları ••memıır" haliııe getıreeeğmı .sa\unan Topçu. ıııillet\ekillcrının görev ınııı Mcclis'in vasaına \e denetıni faalivetlerine katıhnak olduğuıııı. icrai görev lcrıııın bulunmadığını \ urguladı. Topçıı. bankalarda vönetim kıııulu üvesi olaıılaıa kar.şı çıkılmasi halınde kcndi isini vapaıı mılletvekıllerme de kar.şı çıkılma.M ve onlarııı da isverleıını kapatmalannın istenmesi yerekiıyını sovledi. Topçıı. konunun Meclis'te bir genel gorüşme açılarak avrmtılı bir şekılde tartişilmasi üerektiğını behrtti. Gökçek'e 'mason' cezası • ANKARA (AA)- Ankara 3. Aslıve Hııkuk Mahkemesi, Başbakan Mesııl Yılmaz'a "ınason" diverek kişilık haklarıııa hakaıet cttığı gerekçesivle Ankara Bii> ük^chir Beledive Başkanı Melih Gökçek'ı 300 nıilyon lira tazmınat ödemeve mahkûnı ettı. Mahkeme. Gökçek'ın da\a dilekçesinde kullanılan ıbareler ıle kişılik haklarıııa hakarcı cdıldıği gerekçesiv le açtığı 400 ınilvon lıralık karşı davayı isc rcddetn. Taraf avukatlarmın katıldığı duı uşiııada. nıahkcme hâkımı. da\alı MelıhGökçek'ın. 300 mılvon lıra ıııane\ ı tazmınatı ola> tarihinden itıbaren uvgulanacak viizde 30 \a>al fjızı ıle bırlıkte da\acı Başbakan Mesut Yılmaz'a öticmc^ınc karar \erdi Rodos seferleri başlıyor • MARMARİS(LBA)- Ocak avının von günlcrınde patlak \cren Kardak krızışle bırlıkle kesilen. Türk kıvıları ıle Yunan adalan ara.sindakı feribot seferleri >az .sezonunun açılma.siyla venıden başlavacak. Bu seferlerin en önemli olanı Marmaris-Rodos lıatiı içın bugiin Rodos'ta ıki taraf arasiııda resnıi vetkılilerin katılacağı bir toplantı \apılması bekleıııvor. Her iki taraftaki feribot firınalannııı kesin göziiv le baktığı anlaşnıa konusiında lıınan vetkilılerı "Hcnüz birşev bellı değıl' dıverek tıçıklanıa vapmaktan kaçınıyorlar. Turiste tecavüz davası • NEYS.EHİR (Cunıhurivet)- \ev şehır Ağır C eza Mahkemesı'nde geçen v ıl Ingilız turist C arolıııe Jane Gues'e erkek arkadaşinın yanında teeav Ü7 eden AkmeıGündoğan ile Bülenı karahan 35"er vıl 5'erav hapis eezasina çarptırıldılar. Turi>tlcnn paralannı da gasp eden ıkı sanıkla ilgili karar Yargıtav tarafından da ona> landı ODP kapatıldı • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Anava^a Mahkemesi. Demokrasi ve Deği^ım Partisi'nın (DDP) programında. Ana>asa"nın \e Sıvasi Partilcr Yasasinııı bazı maddelcrıne avkın hükümler bulundıığu gerekçesiv le Lıpatılmasma karar \erdi. Yarmtay Cumhuııvet Ba.şsaveılığı. DDP progranıında. Anavasa'nın 3. maddesivle diizenlenen "Türkıve de\ letı ulkesı ve milletıvle bölünmez bir bütünd'iir. Dilı Türkçe'dir" hükmüne aykırı hıısiislar bulunduğunu bclirtcrck. kapattlmaM isteminde bıılıınmuştu. Yüksek Mahkeme. kapatnıa kararı> la birlikte DDP'nın malvarlığının da Hazıne ve de\ rcdilnıe.Miıı hiiküm altına aldı CmdoruksahnedeGenel başkanlık yanşı nedeniyle tartışmalar yaşamaya başlayan muhalifler önceki gece yaptıklan toplantıda, Hüsamettin Cindoruk'u "sözcü" seçti OSMAN A\ DOĞAN ANKARA - D'S'Ptic olağanüstü kongrevı toplama gırı>ım»ıı olgunla^tıran rtuıhalıfleri perde arka>ından \önlendıren eskı TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk. 18 nı>an ola- rakongörülen kongre tarihinden 1 a\ öncesah- ne\eçıktı. Muhalif kurucular \e eskı ınıllet- \ekıllerı. Cindoruk'u haıeketin sözcülüğüne getınrken. per^eıııbe günü > apılacak olan ola- ğanüstü kongre ba^urusunun ardından ızle- necek ^lrate|l>ıbelıı'ledıler. DYP\önetımıde. olaöanÜNtü kongre oteyen delegelere yönelik cavdırma harekatı ba^lattı. D^P'de Tan.su ÇilJeryönctımı ıle IX nisan- da olağanü>ttü kongreşı toplamaya çalışan muhalifleraraMiıdaki mücadelehızlandı. Mu- halıf kurucular \e anılarında bazı Genel Ida- re Kurulu(GİK) inelerınınde bulunduğıı es- kı mıllet\ekıllerının vüriittüklen olağanüstü kongre hareketı Hüsamettin Cındoruk'un ön plana çıkmasi\la bırlestı. Muhaliflerın önce- kıgeee Ankara"davaptıkları toplantıda. kamıı- o\ıma \e D\'P tabaııına yönelik açıklamala- rın tek ağızdan v apılması ve Hüsamettin Cın- doruk'un "sözcülük" \apması benimsendi. Cindoruk. ınuhahflerin karargâhı olarak be- lırlenenCınnahCaddesı'ndekıofıstedünden ıtibaren çahsmaları yürütmeye başladı. Mu- halıfler. "Hüsanıertin Cindoruk. D\'P'de es- ki nıillervekillerinin, kuruculann. parti >öne- Hüsamettin Cindoruk • Muhaliflerin olağanüstü kongre çabalarını engellemeye çalışan DYP yönetimi ise imza veren delegelere yönelik caydırma harekatı başlattı. DYP yönetiminin, delegeleri imzalannı çekmeleri karşılığında para yardimı ve göre\ e iade gibi ödüllendirmelerin yanı sıra görevden almakla da tehdit ettiği bildirildi. ticilerinden rahafsı/oJan tüm partililerin, de- legelerin \e 1946'dan bugiine kâdargelen mis- yonumuzun tenısilcisidir" dedıler. Muhalif- ler. toplantıda. 29 mart cuma günü Çankava llçeSeçim Kurulıı Baskanlıgı'nayapılacak baş- \ urunun ardından. kongre tarıhi olarak öngö- rülen 18 nısan günüııe kadar Anadolu'vada- ğılarak imza \eren \e vernıeyen delegelerın Ankara'ya gelmesinı sağlamak için çalısma karanaldılar. DYP yönetiminin ıneeleıneyeal- dıgı ımzalara ıtiraza hazırlanmasınıdikkatealan nıuhalıfler, imza toplaına çalısmasmın 29 mar- ta kadar sürdürülmesinı \e bas\ urunun müm- kün olduğunca fazla ımzayla >apılmasını ka- rarla^tırdılar. Olağanüstü kongrevı. aralarında tüziik de- ğişiklikleri ve ıhraç edılenlerm affedılmesini öngören maddelenn de bııltmdıığu bırgündem- le toplama\ı planlasan muhalifler arasinda genel başkanlık seçımıne ıhskın nıadde nede- niyle tartışma \aşanma\a basladı. Bazı mu- halifler. Hüsamettin Cmdoruk'un dığer ihraç edılenlerle bırlıkte affedılmesinin ardından genel baskan adayı olması \e Tansu Çiller'e karşı mücadeleedılmesını savunurken. bazı- ları genel başkanlık yarışınagirilmesinı "tak- tik hata" olarak değerlendırdıler. Cindoruk" un kongre karamla affedılse bıle ada> olabil- mesinin hukuki engeller nedenıj le mümkün olma>abileceğıni belırten muhalıtlerın bırbö- lümü, "Cenel başkanlık >any\la hedffimtzi bü\üttük. Tansu Çiller'in genel başkanlığını istemiyoruz, ama bunu sonraki kongre>e bı- rakmalıyız. Genel başkanlık seçiminde Tan- su Çiller'den >ana olmalı\ız >eGenel İdare Ku- rulu'na akıllı, hadiseleri doğru tespit ederek. doğru hareket edebilen bir he_\eti seçmeli)iz~ dedıler. Izmır \fıllet\ekılı Rıfat Serdarog- Iu'nun5l delegenındcsteğı\legenel başkan- lıgaaday olduğımıı \eCa*itÇa|lar'ın da mü- cadeleşe basladığını sö> leyen muhalifler. bu isımlerin de sürenın kisa olması nedeniyle sarısa gırmemelerını isterlerken. aksı halde. tümkazanımlarına kar^ın Çiller'in genel baş- kanlık seçuninı kazanmasinın ön plana çıka- cağını \eyenılmi^görüneceklerını bıldırdıler. \tuhaliflerin olağanüstü kongre gırışımını tüzüğe da\anarak engeMeyeıneyen D\'P Ge- nel Merkezı de. kongre istemıne ımzalarıyla destek veren delegelere karşı ca>dırma hare- katı başlattı. Muhaliflerin imza lıstesını elege- çıren DYP vönetimının. ımzalarını çekmele- ri karşıhgında beledıye baskanlanna para yar- dımı.görevdenalınanörgüt vönetıcılennede af vaat ederken. halen görevde bulunanların bir bölümünü de partiden ıhraçla tehdit ettı- ği bildirildi. Komîsyonlarda ANAYOL azmlıkta • Gazeteci Metin Göktepe'nin ölümü, Sait Halim Paşa Yalısı yangını ve SSK'nin batış nedenini araştıracak komisyonların üyeleri belirlendi. ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - TBMM'nın 20. vasama dönenıı çalisıııalanna başlamasının he- men ardından kurulan 4 ara^tırma komisvonunun üvelerı belirlendi. DYP'nın iiye bıldırmemesi nede- niyle gecıken ve aralarında Evrensel Gazetesi nıu- habiri Metin Göktepe'nin öldürülnıesi olayıyla il- gili komisvonun da bulundugu arastırma komis- yonlan. üve isımlerınin TBMM Genel Kurulu'nda okunma.sının ardından ealışmalarına başlayacaklar. 9'ar kişılik komisyonlarda DYP ve ÂNAP'ın üyeleri azmlıkta kalıvor. ANAYOL'un üye sayısı dört. buna karşihk DSP. CHP ve RP'nin üyesayıları top- lamı beş oluyor ve iktidar temsilcilerinin sayısını geçıvor. TBMM'de. Petrol Ofisi ve SSK ile Sait Halim Pa»a Yalısı yangını veTURBAN Genel Mü- diirlüğii ndeki volsuzluk ıddıalannı ara^tırnıakama- cıv la kurulması kararla^tınlan komisyonlara tüm par- tılerüvelerım bıldirdıler. Istanbul'dacezaevlerınde- kı olavlarla ılgılı eylemı izlerken polis tarafından gözaltına alındıktan sonra öldürülen gazeteci Me- tin Göktepe cinayetınin açıklıga kav u^turulması ve faillenninonay a çıkanlmasıamacıyla kurulan Mec- lis Arastırma Komisvonuda. DYP'nin I aydan faz- la bekledikten sonra iiye adlannı TBMM Başkan- lığı'na bıldırmesiyle olustu. Göktepe cinayetiyle ilgıli arastırma komisyonunda şu milletvekillen görev aldılar Giircan Dağdaş. Göksal Küçükali, Mehmet Ali Şahini RP). Ce\ her Ce\ heri. Mahmut ^ ılbaş (DY P). Vaşar Okuyan. Metin Öne>( ANAP). Hakan Tar- tan<DSP). Ö>aAraslı(CHP). Genel Kurul'da üye isimlerininokunmasının ar- dından vöııeıieilerini seçerek görev e ba^layacak olan diğer arastırma komisvonları ve üye milletve- killeri de^övle: Sosya! GiivenlikveSosyal SigortalarKurıımu ile llgilı Sorunlann Araşfırılarak Gereken Tedbirlerin Tespit Edilmesı ile llgili Meclis Ara^tınna Komis- > onıı: Zhaettin Tokar. Ahmet Fe\~a İnceöz, Şeref Mak- koç(RP). Ne\zat Kiise. Nusuf Bacanlıı DYP). Mus- tafa Balcılar, Erkan Mumcu ı A\.AP). Bekir Vur- daşül(DSP). Bekir KumbullCHP) Sait Halim Paşa Yalısi Yangını ve TL RBAN Ge- nel Müdiirlüğii ile Ilgılı Yolsuzluk ve Usülsüzlük İddıalarıvla İİgıli Meclis Arastırma Komisvonu: Metin Işık. Azmi Ateş, Bahri Zengin (RP). De- nıir Berberoğlu. Bahattin \ ücel (DYP). Halit Du- ıııankava. Abdulkadir Baş (A\AP). Ahmet Ay- dınıDSP). Ahmet Giinüz Ketenci(CHP). Petrol Ofisi Genel Müdürlüûü'nde Meydana Ge- len Nolsıızluk ve Lsulsüzlük Tddiaları Araştırmak ve Alınmasi Gereken Tedbirlerin Belirlenmesiyle Ilgılı Meclis Arastırma Koınisyonu: ErtuğrulYalçınbayır.OsnıanPepe, Ahmet Derin IRP). Halil \ ıldız. Ahsin I rmak (DY P). Levent M B - tıkoğlu. Nabi Po>raz (ANAP). Cevdet Selvi(DSP). \ah>aŞimşek<CHP). İstiklâl Caddesrnin güvercinleri S ? . l 5 ^ f ! I ^ ° ndıronlar. Beteşyemlcnnpeşındanko- şarlar bütün gün. \brulunca da elektrik tellerinde, pencere önlerinde dinlenirler. İn- sanlara tepeden bakarlar. Zaman zaman fısıldaşırlar aralarında, caddenin tüm sırla- nnı bilirler. Ağızlan sıkıdır kimsevesovlemczlcr. Gündüzteri Galatasamv Listsi önün- de takılırlar «enelde. Karanlık çöktüğiinde ortadan kavbolurlar. Tüvlerinin rengi ge- ce>le uyum içindedir. Kötii ni>erli değildirier. Kimseye zararlan voktur. Güvercinltr İstiklâl Caddesi'nin olmazsa olma/ güzelKkkridir. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) RP'nin önerisi Anayasa değişikliği imzaya açıldı ANKARA (ANKA)-RP Kocaeli Milletvekili Vecati Çelik, Anayasanın X2'nci maddesinde değisiklik yaparak millelvekillerinin özel sektör kuruluşlarında görev almalarını yasaklayan Anayasa değisiklik teklifini imzaya açtı. Necati Çelik yaptığı >azılı açıklamada. milletvekillerine özel sektörde yönetici olarak çalışma vasaöı uetirecek teklifin.TBNİM Ba^kanlığı'na sunulması için gereken imzanın kolaylıkla sağlanabileceğini umduğunu söyledi. RP Kocaeli Milletvekili Necati Çelik. parlamenterlerin büyük sermaye kurulusjarında görev almalarının kamu \icdanını rahatsız edecek ve politikacılara gölge diişürecek bir konu olduğunu kaydedti. Batı ülkelennin bir çoğunda miîlenekillerinin özel sektör kurulusjarınm yönetim kurullarında göre\ almalarının engellendiğini anlatan Necati Çelik. "Seçilerek bütün bir millctin \ekili sıfatıyla onlann hak ve menfaatlerini korumak üzere TBMM'de bulunan kişilerin hangi gerekçe ile olıırsa olsun bir özel sektör kuruluşu yönetim kurulu iivesi olmalarını demokrasimizin işkyişi açısından sakıncalı bulu\oruz"dedi. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Kültiir Üstüne Büyük sanat adamımız Muhsin Ertuğrurun bütün yazılan "Dr. NejatF. Eczacıbaşı Vakfı Yayımlan"ara- sında yayımlanmıştı. "Gerçeklerin Düşleri" adlı kahn bir cilt. Hep elimin altındadır, açıp açıp okurum. Bu- gün okurlarıma, o kitabın "Ikıncı Kurban" başlıklı ya- zısından söz etmek istıyorum. Bu yazı. gazetemizin 8 Mart 1978 tarihli sayısında çıkmıştı. Şimdi "Atatürk Kültür Merkezi" dediğimiz ekinevı- nin ilk adı "KültürSarayı" idi. işte Muhsin Bey bu ada karşı çıkıyor o yazısında, diyor ki: "Taksim'dekiilkkurbana verilen 'KültürSarayı'ad/- na karşı çıkmıştım. Çünkü 'kültür' yabancı kökenli, kav- ram sınırı bellrlenmemış bir sözcüktü. Bütün dünya- da saraylar halk yararına kapanırken, bizim saray di- ye böbürlenmemizı yersiz bulmuştum. Neyse ki Ata- türk imdada yetışti, ama kültür sözcüğünden kurtu- lamadık. Ustüne üstlük şimdi bir de bu ad altında ba- kanlık kurduk. Oysa kikapsamı kesinlikle saptanama- yan bu kültür anlamı ve kavramının tartışması sürüp gitmekte." Muhsin Bey'in bu saptamasına katılırım; kültür söz- cüğü bizde gereğince anlaşılmamıştır. herkes ona kendince bir anlam vermeğe kalkar. Aynca "kültür"ün Batı'da da çeşitli biçimde yorumlandığını biliyoruz. Bü- tün güçlük, onun "uygarlık" ıle karıştırılmasından doğ- maktadtr. Nitekim bizde de Ziya Gökalp bu ilişki üzerinde önemle durmuş ve kültürü ulusal, uygarlığı evrensel sayarak işin içinden çıkmaya çalışmıştır. Bereket bu yanlışı Atatürk düzeltmiştır. Kimi Batı ülkesinde kül- tür evrensel olarak bilinir. Muhsin Ertuğrul da yazısın- da bu ikilik üzerinde durmuş, UNESCO'nun 14. ge- nel konferansına katılan ünlü romancı Pierre Mo- inot'nun şu sözlerini anıyor: "Haberleşme teknığinin akıl almaz gelışmesi önün- de yaşam düzeninin tam değişmesı karşısında, za- man mekân akımıyla sürüklenip gelen yenı bir anla- yış çağında, yüz mılyonlarca ınsan bu makineleşmış uygarlıktan kendilerinde duydukları esrarlı açlığın ya- tıştınlması için 'uygarhk'sözcüğünün kesinlikle kap- sayamadığı bir eksiklik türünü tamamlayacak başka bir şey ıstıyorlar, ki bız buna ayn bir sözcük bulama- dığımız için 'kültür' demek zorunda kalıyoruz." Bu toplantıya katılan Eugene lonesco'nun bir ya- zısını da anıyor Muhsin Ertuğrul: "Kültür nedir? Hiç kimse bunun gerçek anlamını ve kavramını bulup sınırlayamadığı için konuşmalar bırbirinin tersı, ateşli ve karmakarışık tartışmalarla geçtı." Görüldüğü gibi, yalnız bizde degil, dünyada datam olarak aydınlığa kavuşturulmuş değıl kültür sözcüğü. Ben kültür"ü, insanın doğaya kattığı, yaşama ge- çirdığı her şey için kullanıyorum. Sanırım doğrusu da budur. insanın yaratıcılığını gösterir kültür ve toplumlar ya- ratıcılıklan ile değerlendirilirler. Biz bu yabancı sözcük için epeydir "ekin" karşılı- ğını kullanıyoruz. "Atatürk Kültür Merkezı" yerine, "Atatürk Ekinevi" desek lyi olur sanıyorum. Hem böylece o "mer- kez"sözcüğünden de kurtulmuş oluruz. 1957den ben* 5 kuruş Sinop gazetesi 39 yıldır zam yapmadı SİNOP (ANKA)-Basm- da yasanan amansız pro- mos>on yanşı sonucunda günlük gazete fiyatları 75 bın lirava kadar tırmanır- ken. Sinop'ta yayımlanan bir yerel gazete. 39 yıldır 5 kuruşa satılı\or. 1957 yilında vayın yaşa- mına başlayan haftalık. De- mokratSinop gazetesi. 3O'lıı ya^lardakı okuyuculan için bile anılarda kalan 5 kurıış- luk fi\atını. aradan geçen 39 yılda hiç arttıımadı. Sembolık fiyatına karşııı yayınını aksarmadan sürdü- ren Demokrat Sinop gaze- tesinin salıibi ve basyazan Ayhan A>\ıldız, gazetenin yayın yaşamına başladığı I957'de 5 kuruşun önemli bir alım gücüne sahip oldu- ğunu. 39 yıldır her türlü gir- di malivetlerinevüzlerce kat zam vapılmasına karsın. fı- yaiarttınmını hiçdüşiinme- dıklerinı bıldırdi. Ilkelenni "Anıacımı/ hizmet. fîyatt- mız sembolik" biçıminde özetle>en A\vıldız. büyük gazetelerin kıran kırana sür- dürdiikleri promosyon \ an- sinı ve basının durumunu söv le değerlendinvor: "Şimdiki gazete >e okur profiline baktığımı/da. in- san kendisini bir konfeksKnn atölvesinde gibi hissedi\or. Ne yazık ki günümüzde ne gazete kaldı. ne de ok ur: şim- di herkesin elinde bir ma- kas, kupon kesivor. Sonra da o gazete> i >a soba hıtuş- turmak va da bir şe> ler sar- makiçin kullanıvor. Biz haf- talık birgazeteyiz.Çoğunda 500, zaman zaman da bini bulan baskı savımızla yayın havatımı/ı sürdürü\oruz. Sinop köylerine \e abonde- rimize dağıtı>oruz. Alabil- diğimiz ilanlarla da yaşamı- mızı sürdürme\e çabalno- ruA Va>ın lavabildiğimiz sü- rece de fi>atımız asla değiş- me>ecektir." Günlük hıçbir gazetenin olmadığı. haftalık iki gaze- tenin vayımlandığı Sinop'ta yerel bir televizyon. iki de radvo vayını yapılıyor. Mihri Belli, Cumhuriyet'te yayımlanan 'Demokrasiye İndirilen Balyoz' dizisindeki iddialan yanıtladı 4 9 Mart başanya ulaşsaydı, faşist darbeye dönüşecekti' HaberMerkezi-Eski Türkive Emek- çi Partisı Genel Başkaıiı Mihri BelK. 9 mart darbesinin başarılı olsaydı bile. 12 martta faşist bir darbevedönüsece- ğini ilerı sürdü. Belli. "Ogünlerinko- şullarında egemen güçler \e arkalann- daki dış odaklar. df\ let ve özellikle or- du içinde ö>lesine sağlam me^zilere \erleşmişlerdi ki herhangi bir darbe girişiminin halktan>anasonuç\erme- sincolanak voktu" dedi. Mıhn Befli. 12 Man darbesinin 25. v ıl dönümü nedeniyle gazetemizde ya- v ınılanan "Demokrashe İndirilen Bal- yoz" adlı vazı dizisi ve söylesjlerde veralan bazı ıddialarla ilgili bıraçık- İama vaptı. Bu yazılardan. darbe ari- fesınde cııntacılığa sovunanların bir hayli kabarık olduğunu öğrendiğını beİirten Bellı. açıkîamasinda ^u gö- rüslerever verdi: Sağ cuntacisi var. 'SoP cuntaeılar \ar. Faruk Gürier, Muhsin Batur gibi *sol' eunta liderliginden sağ cunta li- derliğine atlayanlar var. 'Sol' sözcüğünü tırnak içinde yazı- vorıız. DoğanA\cıo0u.MadanoğJugi- bılerın ginsimlerınde samımi olarak enıper. alızme kars.ı v e halkian > ana he- detİergiıttüklerıne ınanmadığimızdan deüil. Ama onlann 9 mart darbesi e^er ba^anlı olsaydı bile. budarbeiin arka- sındakiaskersivil odaklar oniteliktey- di ki darbede rol alaıı yurtsever. anti- emperyalist unsurlar en kısa bir za- man içinde tasfiyeedilecek ve 9 Mart 12 Mart"a. yani bir faşist darbeye dö- nüşecekti. Ogünlerin koşullannda ege- men güçler ve arkalarındakı dış odak- lar. dev let ve özellikle ordu içinde öy- lesine sağlam mevzilerev erleşmişler- di ki herhangi bir darbe girişiminiıı halktan yana sonuç vermesine olanak yoktu. Devrimci güçler açısından yapılacak şey. gençliğin başı çektiği parlamen- to dışı muhalefeti yaratıcı birtutumla örgütleyipgüçlendirmekve Meclis gi- bi işbirlikçi sermayenin kalelerini yı- ğınsal direnişlerle sarsmaktı. Bu. sos- yalizm hedefini gözden ırak tutma- makla birlikte. toplumdaki bütün mu- halefet güçlerini örgütle>ip harekete ge- çirebilen açık seçik bir milli denıok- ratik prograınla. yani bağımsızlık ve demokrasi uğruna mücadeleprogramı ile sokağa ağırlık kazandırmak. grev- leri. toprak işgallerini ülkc düzcvine yaymak anlamına geliyordıı. Bu. Kürt halkına ııvgulanmakta olan zorla asi- milas)on politikasına karşı yığınsal ve etkin mücadele anlamına sıelivordu. Bu. besbelli ne denli sivil takviveli olıırsa olsun. esinini 27 Mayıs'tan alaıı subayların biraskeri darbesiyle başa- rılacak iş değildi. Bu gerçekleri Marksizm- Leniniz- mı eylem kılav uzu bilen ve yanm \ üz- yıllık Marksist hareket ile bağlan bu- lunan gençlik liderleri. Denizler, Ma- hirkrpek iyi bilivorlardı. Bu gençlik liderlerinin darbe hazırhğı içinde olan bazı 27 Mayısçı sııbaylar tarafından 'kullanıkJıkJan'yolundaki ıddialar ke- sinlikle gerçek dışıdır. Bu iddialar. ge- rici propagandanın 'aldatılmış genç- lik' temasınm tekranndan başka şey de- ğildir. Denizler. Mahirlerülkeyi temelleri- ne kadar sarsan anti- empery alist v e an- ti-taşist şahlanışııi öncüleri durumuna rastlantı olarak gelmediler. O yere ulaşmak için birteorik for- nıasyon gerek. lideryetenekleri gerek. yiirek gerek. O düzeyde devnmciler. çok daha alt düze>deki bazı kimsele- rin kendilerini cunta \e darbe hesap- lannda piyon durumuna düşürmeleri- ne izin vermezler. Biran içingafilav- lansalarbile. onlan uyaracak ba.şkala- rı eksik değildi. Mihri Belli nın sözkonusıı'sol'eun- ta ile ilişkisi olduğıı, giderek cııntanın akıl hocasi olduğu iddiasına gelince: (Cankocak'ıiı demeci. 13 $ub;ıt) Demeçte özetle şöyle deniyor: "Bu ekipte en önemli isim. perde arkasın- dan ideologolan Mihri Belli'dir. Her şe- vin silahla halledilebileceğini, nerede hareket orada bereket olacağını düşü- nen Belli, bu asker sivil zinde kuv vet- ler ekibinin tlkir babasıdır. (...) Genç- liği TİP'ten soğutmak. harekete itmek bunlann işidir. (...) TİP stratejisi çö- kertilmek istenmiştir. (...)" Ben "zinde kuvvetler' sözeüklerıni hiç kullanmadını. 'Asker-sivil avdın zümre'içindeyurtseverunsurlarınba- ğımsizlık ve demokrasi cephesinde şerleri olduğunu hep sav undum. TlP'i çökerten bizzat TİPyönetimidir. Teh- ditle kanşık öğütlere boyun eğertk el- li yıllık devrimci geçmiş ile bağlannı kopamıaya kalkıştılar. Gerçek birbtırjııva demokra.sisi hiç- bir zaman tanımamış olan bu ülkede demokratik dev rimi olmuş bitmiş san- dılar. Çizgilerini ona göre belirlediler. Örgütii çökertmeye bu kadarı yerti. Gelelim cuntacıların fikir babalığı is- nadına: Gerçekierin tahrifine dayanan mak- satlı propagandanın özetidir bu satır- lar. Nladanoüludavasının zabıtlanna ko- layca ulaşılabilir. Bunlann incelenme- sinden çıkan sonuç şudurki bızim 'soP cuntaeılar toplantılannda alt etmeye nıvetlendıkleri iktidardan çok Mihri Belli ile uğraşmişlar. "Gençliği Mihri Belli'nin etkisinden nasıl kurtarabili- riz" sorusu önde gelen tartışma konu- lan. Oçevre içinde yakınılışkiler kurdu- ğumtek kişı Doğan Avcıoğlu'dur. Oda uzun sürmedi. Avcıoğlu, Marksist de- ğildi. ama sapına kadar anti eınperv a- lıst idı. Biradamyunseversekorkma. mutlaka ortak > anlannız bulıınur. Çev - resindekilerden başka idi. Çap farkı vardı. yürekli idı. O günlerin koşullannda baskı kuv - vetlerinin boy hedefi olan bir sivasi sabıkalıya 'Yön'ün sütunlarını açmış olması bunu gösterir. k Yön*. yayınını durdurduktan sonra ilışkilerimiz azaldı. Avcıoğlu ve eev- resinin 'sol" cuntacılıöa soyunmaları bundan sonradır. "Devrim'i çıkarma- ya başladılar. 'Devrim'in sayfaları bi- ze kapalıvdı. Üstelik "Devrim'bizden a>rılan PDA grubunu. kendi çatisi al- tında barındırmakla ve hiçbir etkınlı- ğı olmayan o daracık çevreden bazı kımseleri -Devrimci Gençlik'in tem- silcisi"olarak lanse etmeve kalkişmak- la tavrını açığa vuruvordu. Bunıınla birlikte Av cıoğlu ile aramız- da divalog sürdü. Geçmişe göre daha mesafeli bir ilişki idi bu. Kisacası 'sol' cııntanın bo> hedef- lerinden biri Mihri Belli idi. Burada son karşıla^mamızın kısa övküsünü anlatmam eerek. Anlam- lıdır: 1981 yazı. yani 12 Eylül dönemi. Kır- lık bırverderaslantı olarak karşılaştık. Eşi ile birlikte vüriiyiişe çıkmışlardı. Selam sabahtan sonra avaküstii bazı güııcel konulan da konu^tuk. Ben kaçak ıdım. Cııntanın onu rahat bıraktığını sovledı. "Köşesinde kitap vazan ciddi bir adanı' savıvorlarmış onu. Bu durumda yakalananlar. işkence gören- ler. zindanlarıdolduranlarvadabenim gibiarananlaı. gayri-cıddi kimselerol- muvorlar mıvdı. AvrıJırkeıı keııdisine şövle dedim: "Bak, seninle biıiik olduğumuz zaman biz ilerlnorduk, karşımızdaki güçler gerilKurdu. De.ken sen ne kadaromuzu kalabalık paşayı sat'ına a/rrsan o denli başanlı olaeağını sandın ve bizden uzak durdun. O giin bugün onlar ilerlivor, bizler gerilivoruz,"' Avcıoğlu'nun bir karşılığ) olmadı. Olamazdı da.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle