Katalog

25MART 1996 PA2ARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI G U N D E M MUSTAFA BALBAY OLAYLARIN Şampiyonada son gün müsabakalanna ilgi büvüktü. ABDUenaÜın madafyahunyeti'nden Lu Chen ikin- ciliğı. kısa programda da üçüncü durumda bulunan Rus İrina Slutskaya üçüncü- lüğü elde etti. 24 sporcunun katıldığı yanşmanın fa\ori isimlerinden, kısa program- da düşerek 7. sırada kalan Fransız Surya Bonah. ser- best programdaki perfor- mansıyla yanşmayı ancak 5. sırada bitirebildi. Şampiyonada. Rus>a 2 al- tın, 2 gümüş ve I bronz. ABD de 2 altın ve 2 bronz madalyayla en başanlı ülke- ler olurken Çin Halk Cum- huriyeti ve Almanya birer gümüş. Kanada da 1 bronz madalva elde etti EDMONTON(Cumhuri- yet) - Dünya Artistik Buz Pa- teni Şampiyonasfnda son yanşma olan bayanlarda. al- tın madalyayı ABD"lı Mic- heUe Kvvan kazandı. Kana- da"nın Edmonton kentinde düzenlenen ve dün sona eren şampiyonada. bayanlar kısa program sonunda ilk sırada yer alan ABD'li 15 yaşında- ki sporcu Michelle Kvvan. serbest programda da 2 ha- kemden 6 tam puan alarak altın madalyava ulaştı. Dünya Gençler Şampiyo- nu ve geçen yılın büyükler dünya dördüncüsü Kvvan'ın ardından, geçen vılın dünya şampiyonu Çin Halk Cum- Voleybol Finalisti 3. maç belirleyecek Eczacıbaşı: 3 Emlakbank: 2 HAKEMLER: L'ğıır Karakaş (7). Ali Özarhoy (7) ECZACIBAŞI: Didem (6). Mesude (7), Sıbe'l (7). Özlem (7), Zetova (8). Marita (7). K. Özlem (5ı EMLAKBASK: Jhna (7). Tatiana (7).Güzin (7). Yictoha (7). Özlem 16). Pelin (5). Başak (5). Fulya (5). Nihal (?) SETLER: 12'15. 1315, 15 4. 15,10, 15 9 ALEV ANAKÖK 1. Türkıye Bayanlar Voleybol Ligi play-ofFyan final 2. maçında Eczacıbaşı Emlakbank"ı 3-2 vendi. Böylece ilk maçı Emlakbank kazandıgı için finalisti çarşamba günü Sakarya'da saat 17.00'de oynanacak 3. maç belirleyecek. Bayanlar: Beşiktaş-Yakıtbank: 1-3 Türkiye Kupası / Bayanlar: Yeşilyurt-Yurt-Kur: 3-0 (\e- şilyurt van finalde). 2. LÎGI Erkekler: Marmara Koleji-Beşiktaş: 3-0, Yeni- köy-lstanbul Denizgücü: 3-0,Maltepe-Pertevnıyal: 3-0,OY- AK Renault-D.Y. Ankara D.S.: 2-3, Eskişehir DSt Bents- por-AntalyaDSt:3-0,SamsunDSi-!zmırHa\agücü: 2-3, Er- demir Eregli-Bursa Emniyetspor: 3-1, Sakarya Sümerler Meşelispor-Karşıyaka: 0-3,Elazıg DSt-Erciyes Üniversite- si: 3-1 2. LİG / Bayanlar: Izmirspor-GENTAŞ: 3-0, Çukurova C'niversitesi-Ânkara Karayollan: 0-3. G.Saray, Ülkerspor'u • Baştarafı 18. Sayfada na karşılık fast-breaklerle bulduklan 28 sayı. zone "da- ki etkinliklerini dogrular ni- telikte. Ülker de Galatasa- ray'ın kurduğu tuzağa düşüp hiç içeriye top geçiremeden dış şuta mahkûm kaldı ve ta- kım oyununu iyi uygulayan rakibine karşı bireysel yete- neklerie sonuca gitmek iste- di, bunda da başanlı olama- dı. Ayhan Şahenk'in çember- lerinde dış şutla maç kazan- mak imkânsız gibi. Kısaca- sı bunu bilen G. Sara>, Ül- ker'i çember altından uzak tutup rakibi içeri top geçir- meye uğraşırken çaldığı top- lar ve hızlı hücum sayılany- la çok ihtiyacı olan bir gali- biset aldı. Haftalardır uyur- gezergibi dolaşan Ömer Bü- yükaycan'ın. ilk yanda din- lenip 2. yanda klasını ortaya koyan Leventve takımı ku- sursız organize eden Ga- ines'ın performansı hem ga- libiyeti getirdi hem de hafta içinde Ulker ile olan kupa maçına moral kazandırdı. Sarıyer liderligi • Baştarafı 18. Sayfada lü yememek için savunmayı ön plana alıp oynadi. Ancak Dardanelspordefansının bir anlık hatasını iyi değerlendi- ren Sadettin. takımını zorda olsa öne geçirmesini bildi. Ikinci yanda Dardanels- por. beraberlik golü için ça- ba harcadı. Sanyer ise Ah- mefle ikinci gole yaklaşma- sına karşın skoru arttırama- dı. Herkes "Maç bu sonuçla bitecek" diye düşünürken Sanyer ceza alanına ortala- nan topa çıkan İsmaiJters bir vuruşla topu kendi kalenise gönderdi ve takımını galibi- yetten etti. Heyecana dayanamadı İstanbul'da da takımlannı yalnız bırakmayan iki bine yakın Çanakkale Dardanels- porlu taraftarlardan 17 ya- şındaki Büient Sezer maçın ilk yansında geçirdigi kalp krizi sonucu hayatını kay- betti. Çanakkale doğumiu genç futbolsever maç sıra- sında baygınlık geçirdi. Se- zer, Hastaneye kaldınlmak- ta gecikilince yolda yaşamı- nı yitirdi. Doktorlar. Büient Se- zer'in stattan hastaneye ge- tirelene kadar kaybedilen zaman nedeniyle kurtanla- madığınıbelirttiler. Buola- >ın hemen ardından da 40 yaşındaki bir başka Darda- nelspor taraftarı kalp krizi geçirerek hastaneye yetışti- rildi.Bu taraftar tedav i edil- dikten sonra taburcu oldu. Toplu sonuçlar Balıkesirspor - Divarba- kırspor: 2-1, Siirt Köy Hizm. - Sakaryaspor: 0-1, Konyas- por- D.Ç. Karabükspor: 1-0, Sanyer- Çan. Dardanelspor: 1-1 Bayanlar liginde dün Ba>anlar/1. LİG: Mersin Camspor-Acarlarspor: 0-9, Alta>-Bursaspor: 0-l,Özbostancı-Dostlukspor: (E) Bayanlar/2. LİG: Çanakkale Bld.-Kütahya Çinispor: 4-1, BursaDelphi Packard-Balıkesir Bld.: 12-1, Halitpaşa-Eskişehir Gençlik: 0-8, K.ayseri Yolspor-Adana Çukurova: Çukurovaspor çekildi. Adana Id. Y.-Hatay Tavla Bld.: 9-0. Baştarafı 1. Sayfada Afganistan'da dinci örgütlerin bazıla- n silah almak için uyuşturucu hammad- desi üretirler ve satarlar. Asya'nın bu yakasında üretilen uyuş- turucu hammadesinin Batı'ya ulaşma- sı için iki yol var: Eski Sovyetler Birliği toprakları ve Türkiye... Türkiye'ye giren uyuşturucu ham- maddesi, birim değeri on kat artarak Batı'ya ulaşıyor. Batı'da da "değer" yüz kat artıyor. Bu olağanüstü kârlı "ticaret", terör örgütlerinin de önemli bir kazanç kapı- sı. Türkiye, uyuşturucu yollarının tam or- tasında yer alınca uyuşturucu kullanımı da gündeme geliyor. Yapılan araştırmalar, özellikle büyük kentlerimizde uyuşturucu kullanma ya- şının da giderek düştüğünü ortaya ko- yuyor. Batı'daki kadar kaygı verici olmama- sına karşın Türkiye'de de uyuşturucu- dan yaşamını yitirenler var. Orneğin, ABD'de de her yıl ortalama yedi bin ki- şi, Almanya'da 1800-2000 kişi, italya'da 800-1200 kişi, Fransa'da 350-450 kişi, Ispanya'da 600-800 kişi uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle yaşamını yi- tiriyor. Bu rakam Türkiye'de 1992'de üç. 1993'te iki, 1994'te de beş kişiydi. Türkiye trafiğin ortasında olduğu için uyuşturucu bulmak "kolay"ve "ucuz"... ABD'nin Metadon'u...Orneğin, ABD'de bir gram eroının fiya- tı 600 doları bulabiliyor: Türkiye'de 30- 40 dolar. Bu rakam Almanya'da 150- 200. Ingiltere'de 130-150, lta)ya'da90- 100 dolar... Bu durum, Türkiye'de uyuşturucu kullanımının artmasında önemli etken- lerden birisi. Kullanımı azaltmak ve kul- lananları tedavi etmek üzere de çeşitli kurumlarca önlemler alınıyor. Önlemlerden biri de "ilaçla" tedavi. Biz Türkler, "hapı yutmayı" severiz. Bir hastalıkta elimizin altındaki ilaçla- rı kullanınz. Komşulara da soranz "Siz- de başka var mı?" diye. Onların öner- diğini de deneriz. Heralanda "müttefikimiz" ABD, bizim bu özelliğimizi biliyor olmalı ki kendi ül- kesinde bilim adamlarının giderek da- ha az tercih etmeye başladığı bir ilacı Türkiye'ye getirtme hazırfığında. ilacınadı. "Metadon". Son beş altı ay içindeki gelişimi akta- ralım. Efendim, Bakırköy Ruh ve Sinir Has- talıkları Hastanesi Alkol ve Madde Ba- ğımlılığı Araştırma ve Tedavi Merkezi'nin (AMATEM) şefi Doç. Dr. Mansur Be- yazyürek ABD'ye gider. Bilgisi görgü- sü arttınlır. Bunun hemen ardından, AMATEM'in araştırma görevlilerinden Dr. Ümit Yaz- man, "Liselerde uyuşturucu kulanımın- dakiyaygınlaşma" konulu bir uzmanlık tezı hazırlar... Yok, öyle hemen "Hazırladıysa hazır- ladı. Türkiye'de tezmiyok?" demeyin. Bu tez başka tez. Basın tanıtımına, has- tane başhekimi ve ABD'nin Istanbul Başkonsolosu Jerrold Mark Dion da katılır. Belki de "konsolos destekli" ilk bilimsel tez, tez elden kamuoyuna su- nulur. Sağlık Bakanlığı'ndan destek Tezi hazırlayan Dr. Yazman, birden bir burs kazanır. Metadon'un nasıl uygu- landığına öğrenmek üzere ABD'ye gi- der. Eğitim devam ediyor. Dr. Yazman eğitim görürken, işin Sağ- lık Bakanlığı yanı da ihmale gelmez. Bu- rada işler fazla aksamaz. ama hazırlıklı olmakta da tabii ki yarar var. Sağhk Bakanlığı Yüksek Sağlık Şûra- sı, Metadon'un Türkiye'de uygulanma- sı konusunda bir karar alır... Bu arada küçük bir terslik olur. AMA- TEM'in şefi Doç. Beyazyürekayrılır. Ba- lıklı Rum Hastanesi'nde alkol ve uyuş- turucu biliminde çalışmaya başlar. Doç. Beyazyürek, Metadon'u çok iyi tanıdı. Yakında kendisini bu ilacın Türkiye tem- silcisi olarak görürsek de şaşmamak gerekir. Şimdi gelelim işin taçlandırılmasına... ABD Başkanı Bill Clinton'ın her şe- ye maydonoz eşi Hillary Clinton, mart sonunda Türkiye'ye geliyor. Ziyaret programında Bakırköy de var. Buranın tarihi ve turıstik yerlerini gezme- yecek, AMATEM'İ dolaşacak. Bu birim şimdiden Hillary Hanım'a hazır. Boyan- dı.temizlendi.BirterslikoİTiazsa 27-28 mart gibi gelecek. AMATEM'e uğrayıp takdirlerini iletecek. Ardından.. karton karton Metadon... Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde çalışan psikiyatristler, bu kampanyaya karşı çıkıyorlar. Gerekçe- leri ana hatlarıyla şu: - ABD bile bu ilaçtan vazgeçmeye başlamışken Türkiye'debaşlatılan giri- şim, söz konusu fiımanın pazar arama çabasından başka bir şey değildir. - Metadon kullanan kişilerin, gizlice eroin de kullandığı yapılan deneylerle ortaya çıkmıştır. - Metadon da bir süre sonra bağım- lılık yapmaktadır. Bu kez, msanlar ero- in bağımlısı olmak yerine ilaç bağımlısı haline gelecektir. İlacı Türkiye'ye getirmek isteyen kişi- lerle ilgili farklı iddıalar var. Bunları bir sonraki yazıya bırakalım. Görünen o ki, ABD firması. devletinin desteğini de arkasına alıp yenı bir pa- zar yaratmak istiyor. Bu ilaç yararlı mı, zararlı mı? Tabii ki uzmanlan karar verecek. Ancak, Bakır- köy'deki doktorlann önemli bir dilimi buna karşı çıkıp imza kampanyası baş- latmışsa Sağlık Bakanlığı'nın. firma yö- neticilerinegösterdiği ilgi kadar doktor- lara da kulak vermesi gerekiyor. ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada kilde, Türkiye Cumhurıye- ti'ne saldırılıyor, Osman- h'ya övgüler yağdırılıyor. Bir süredir devam eden bu tartışmalara RP de ka- tıldı. Bu partinin Genel Sekreteri Oğuzhan Asil- türk, genelgeyi din düş- manlığı olarak yorumladı. Asiltürk'ün açıklamasında, bu hareket sanki "halka" yapılmış havası yer alıyor. Bu kampanya, adım adım, halkla devletin kurumlarını karşı karşıya getirme giri- şimine doğru gidiyor. Bu bir provokasyondur. Olayın boyuttan, "dini vecibeleri yerine getirme" kaygısını aşmakta, "dini inançlara dayalı yaşam bi- çimini zorla toplumun tüm kesimlerine yayma" pro- vasına dönüşmektedir. Şeriatçı basın. RP'nin de desteğiyle "arkasında halk olan yenılmez bir güç" ol- ma havasına girmektedir. Bu tür düzeysiz saldırıların ve meydan okumaların demokrasilerde yeri yok- tur. • • • Başbakan Mesut Yılmaz, öğrencileri suçladı • Baştarafı 1. Sayfada tap bulamadıklannı söylediler. Gözaltına alınan yaklaşık 300 öğrencinin, yann DGM'ye çıkanlması bekleniyor. Yılmaz, dün düzenlediği basın toplantısının ardından. gazetecilerin öğrenci olaylan sırasında dövülüp filmlerinin alınmasına ilişkin sorulan yanıtladı. Yaşanan olaylardan üzüntü duyduğunu. lçişleri Bakanı'nı arayıp bu konuda aynntılı bilgi alacağını belirten Yılmaz. şunlan söyledi: "Ama şunu sö>leve>im, ortada göz ardı edilmemesi gereken yasadışı bir eylem var. Devletin bir üniversite binası, zorla işgal edilmiştir. Bö>k bir vasadışu haksız bir olayın yaşandığı yerde, potisin seyirci kalnıası beklenemez. Güvenlik güçleri, görevini vaparken maalesef bazen böylc istenmeven sonuçlar doğabilivor. Bunlan üzüntüv le karşıladığımı tekrar söylüyonnn." Bir gazeteci. Yılmaz'a. "Aeaba Türkiye'de hür basının hayat bulamayacağı bir basın mı _ öngörülü\or? Değilse gazetecilerin sebepsiz dövülmesinin izahı ne olacak? Gazetecilerin zararlarının tazmini, demokratik ülkelcrdeki gibi mümkiin olacak mı" sorusunu yöneltti. Konuyu incelettiğini, bu konuda kesin bilgiler almadan biraçıklama yapmasının yanlış olacağını belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bu tür olaylarda basının konumııyla ilgili olarak Türkiye\le bir demokratik tartışma ihrivacı olduğuna inanıyorum. Bizim basınımızın da bu konuda mutlaka dikkate alnıası gereken bazı hususlar var. Eğer güvenlik güçleri, basının görev yapmasını bilinçli olarak engellemişlerse bunun gereği vapılır. Ama basının da bu konuda bir özeleştiri yapması gereği var." Gazetelerde dün yayımlanan haberlerde çocuklannın gözaltına alındığını ögrenen aileler. yurdun dört bir tarafından Ankara'ya gelmeye başlarken bazı aileler de sürekli olarak telefonla Ankara'yı arayıp ilgili yerlerden bilgi almaya çalıştılar. Ankara'ya gelen aileler. dün sabah emniyet müdürlüğüne giderek çocuklarıyla görüşmek istediler. Beraberlerinde avukatlan olduğu halde emniyete giden ailelere hiçbir yetkili. •bilgi vermedi. Dün akşam gazetemizin Ankara bürosuna gelen öğrenci aileleri, gözaltında 18 yaşından küçük çocuklann da bulunduğunu ifade ederek sorunlannı anlatacak bir makam bulamadıklannı, bütün başvurulannın sonuçsuz kaldığını söylediler. Aileler, bugün saat 09.30"da Terörle Mücadele Şubesi önünde bir araya geleceklerini belirttiler. Ailelerin bildirdiğine göre, gözaltında bulunan 18 yaşından küçük çocuklann adlan şöyle: Köksal Kaysı, Devrim Erdem. L'mut Erdem, Ünal Akyürek, Necibe Savaşkan, Halil Can Doğan ve Tuba Birkan. Banu Mert. Fatma Çetintaş ve Ankara^da jayın yapan Mozaik . .t ffaîfyo hun muhabirı Hasan Harmancf nın halen daha tedavi gördüğünü bildiren aileler. görüşecek bir ilgili bulamamaktan yakındılar. Ankara Emniyet Müdürfüğü'ne bir dilekçeyle başvuran öğrenci ailelerinin avukatlan. gözaltına alınan öğrencilerle görüştürülmemelerinin Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'na (CML'K) aykın olduğunu bildirdiler. Öğrenciler sorguda Olaylardan sonra gözaltına alınan öğrencilerin. Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü'nde sorgulamalanna devam ediliyor. 300'e yakın olduklan belirlenen öğrencilerin, dün sabahtan itibaren tek tek ifadelerinin alınmasına başlandığını belirten TEM yetkilileri, öğrencilerin yann DGM'ye sevk edileceklerini söylediler. Olay sırasında yaralanan öğrencilerin büyük bölümünün ayakta tedavi gördüğü ve sonra gözaltına aiındıklan öğrenildi. Halen hastanelerde tedavi gören öğrencilerin, yakınlanyla görüşmelerine izin verilmediği bıldınldı. Olaylar sırasında iç kanama geçirdigi için Numune Hastanesi'nde ameliyat edilen Eda Saraç adlı kız öğrencinin sağlık durumunun iyiye gittiği beîirtildi. Olaya el koyan DGM Savcılığı, dün günboyu DCTF'de hasar tespit çalışması >aptırdı. 'Bu gençlere yazık olacak' DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, düzenlediği basın toplantısında. öğrenci hareketlerinin yasal sınırları aştığını belirterek "Bu gençlere vazık olacak" dedi. 1995 bütçesinden üniversıtelere 45 trilyon lira aktanldığını. öğrencilerin ödediği katkı payının ise 2 trilyon olduğunu vurgulayan Gölhan, harç eylemlerinin haksız olduğunu savundu. "Kışkırtıcı ajanlar" arasında masum gençlerin de zarargörebileceğini belirten Gölhan, i k E j i i i Ü geüştirmeye harcayınız; vakıp yıkmava harcamav ınız. Bu tahriplere alet olnıavınız" çağnsında bulundu. Gölhan. öğrencilere karşı şiddet kullanan polislerin. tahrik üzerine kendilerini savunduğunu ve görev lerini yaptıklannı öne sürdü. CHP Genel Sekreten Adnan Keskin, dün düzenlediği basın toplantısında, "Yaşanan olaylar. siyasal iktidann ikivüzlülüğünü ve çıkarcılığını bir kez daha tescil etmistir. Hükümet programının mürekkebi kurumadan bu hükümerin toplumsal olaylarda nasıl bir tavır takınacağı, güvenlik güçlerini hangi hedeflere ydnelteceği anlaşılmıştir" dedi. Tepkiler insan Haklan Derneği (İHD), İnsan Haklan Vakfı (İHV), Eğitim-Sen. Tüm Yargı-Sen, KESK. Kültür-Sen, Maden-Sen, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi ve Sos>al Hizmet-Sen tarafından dün yapılan ortak açıklamada, eğitimde özelleştirme çabalanyla ve arttınlan harçlarla üniversitelerin "halk çocuklanna" kapatılmaya çalışıldığı savunuldu. Açıklamada. "Haklı mücadelelerinde üniversiteli gençliğin vanında olduğumuzu bir kere daha ifade edivor ve gö/altına alınan öğrencilerin hemen serbest bırakılmasını istivoruz. Parasız. demokratik, özerk üniversite mücadelesi veren üniversiteli öğrencilere yapılan saldırıvı şiddetii kınıvoru/. Bu insanlık dışı saldınnın sorumlulan hakkında somşturma açılarak cezalandınlmalan için İçişleri Bakanfnı göreve çağınyoruz" dendi. İHD yetkilileri, gözaltında bulunan 300e yakın öğrencinin adlannın kamuoyuna açıklanmasını istediler. DTCF'de önceki gün yaşanan olaylar sırasında polisler tarafından döv ülerek makineleri kınlan ve filmleri alınan gazetecilerden Burhan Özbilici, J^er)(j|lerinin döjıührıe^jndeadg^Jet ve mikümet yetkililerîni sorumlu tuttu Gazetecilerin meydana gelen toplumsal her olay sırasında polis tarafından döyülmesinden cıddi endişe duyduğunu kaydeden Özbilici. "Yoksa biz de fotoğraf makinelerimizi, kameralarımızı ve filmlerimizi satıp silah mı alalım?" dedi. CHP Içel Milletvekili FikriSaglarda polisin takındığı tavrı "vahşet" dive niteledi. "Gençler ve halk her zaman suçludur" anlayışıyla hareket edilmesinin hükümetin ömrünün uzun olmayacağını gösterdiğini belirten Sağlar. şunları söyledi: "Birsavaş hükümeri kuruldu diyenleri adeta polis haklı çıkarmaya çahşıvor. Demek ki halkımız banş hükümetini en kısa zamanda kuracaktır." Istanbul"da da Özgürlük ve Dayanışma Partisi üyesi birgrup. Ankara"da polislerin öğrencilere müdahalesini protesto gösterisiyle kınadı. Istanbul Ünıversitesı'nın Beyazıt'takı binası önünde toplanarak açıklama >apan ÖDP'liler. "Polis copu değil. özgür eğitim". "Öğrenciler, yalnız değilsiniz" diye sloganlar attılar ve "Vurguncuya değiL eğitime teşv ik". "Holding degiL, üniversite; müşteri değil, öğrenci" yazılı döv izler taşidılar. Parti adına açıklamasını okuyan ÖDP VfKYK. üvesı Filız Karakuş. suskun, haklan için mücadele etmeyen. boyun eğen bir toplum yaratma hedefınin ilk adımının gençleri susturmak olduğunu sö> ledi. Eğitime yatırım yapılacağına silaha, savaşa ve polise vatırım yapıldığını savunan Karakuş, "Bu ülkevi vönetenler, geleceği devletin güvenlik güçleri ile kuracakiarını sanıyorlar" diye konuştu. Birgrup ünıvesite öğrencisi ise gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılması için Galatasaray'da basın açıklaması yaptı. "Istanbul Öğrenei İnisiyatifleri". "Palis üniversitede, öğrenci cezaevinde" vazılı pankartlarla istiklal Caddesı 'nde v ürüyüş yapan : öğrencileı. "Vaşasın iş. bilim,özgürlük mücadefemiz". "Arkadaşlanmız serbest bırakılsın" dive slogan attılar. Öğrenciler. Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları açıklamada. Cumhurbaşkanı'nın rektörlerle vaptığı toplantıda "eğitimin özellestirilmesi, özel ve vakıf üniversitelerininin yasallaştınlmasr konulannın ele alındığını belirtiler Öğrenciler. arkadaşlarının bunu protesto etmek için gösteri yaptıklannı ve güvenlik giiçlerinin öğrencilere sopa. cop. demir çubuklarla saldırdığını söylediler. Türkiye GazetecilerCemıyeti Başkanı N'ail Ğüreli de dün bir açıklama vaparak Ankara da önceki gün yaşanan olaylar sırasında polisin bazı gazetecilerin çalışmasını engellemesini veyaralanıasını kınadı. Ericsson dışındaki haberleşme şekilleri Türkiye Yetkili Distribütörleri: GEN-PA Tel: (0212) 287 17 17 ( 20 Hat) • K.V.K. Tel: (0216) 410 85 00 (Pbx) Ericsson dışındaki haberleşme şekilleri arük tarih oldu. Haber gpverani KflUF... \ydjt IfVJ herkes biliyor ki, dünyada Ericsson teknotojisi, avantsylan, teknik üstünlükleri sadece Ericsson'da var. m ERICSSON ^ »riyor. c o kcellkartının,Turicsso LLt V •g •o onuntelefCep