Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MART1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Vleclis içindeki lobilerin haksız rekabet ve imtiyaza yol açabileceğinden endişe duyuyorlar
Isadaım da rantvekflinden rahatsız
CANAJVSOYSAL
Milletvekillerinin banka ve
holding yönetimlerinde yer
ahnası işdünyasını da rahatsız
«ti. Sanayici ve işadamJan,
milletvekillerinin özellikle
banka yönetimlerinde yer al-
malannı doğru bulmazken,
bunun hem milletvekili kım-
lığijıı hem de parlementoyu
zedeleyecegini ifade ettiler.
Isadamlan, kamuoyunda olu-
şan tepkinin hakJı olduğunu,
başta bankalar olmak üzere
çeşitlı kuruluşlann yönetim-
lermde yer alan milletvekille-
rinûn, görev aldıklan kuruluş-
lann çıkarlan dogrultusunda
Meclıs'te lobi faaliyetinde bu-
lunabilecekJeri tehlikesine dik-
kat çektiler.
Istanbul Ticaret Odası (ÎID)
Meclis Başkanı ve Toprak
Holding Genel Koordinatörü
AtabyŞahinoğhı da milletve-
killigi ıle işadamliğı kimliği-
ni birlıkte taşımanın doğru olmadığını
söyledi. Şahinoğlu, "Ben btı konuda çok
hassasun. Bu nedenle de milletvekili olan
Itişilerin banka ve holding vönetfmlerin-
deyerabnalannı uygun görİOOmüvoruın.
Ancak bu benim şahsi fîkrim. Genelde
döıryada olan bir olay bu" dedi.
if 0 Yönetim Kurulu Başkanı Meh-
met Yıkhnm, politikacılann ve KİT yö-
netimlerinde bulunanlann özel teşebbüs
yönetimlerinde yer almasının doğru bul-
madıgını belirterek, bu durumun Mec-
lis'te çıkan kanunlara gölge düşüreceği-
ni ifade etti. Parlamento içinde lobicilik
de oluşabileceğini söyleyen Yıldınm,
MEHMET
YILDIRIM
(İTOBşk.)
Meclis'te çıkan
kanunlara gölge
düşmesinden endişe
ediyoruz. Parlamento
içinde lobi
faaliyetleri oluşabilir.
ATALAY
AHİNOĞLU
(ÎTO Meclis Bşk.)
Milletvekili
kimliğiyle işadamlığı
kimliği birlikte
yürümez. Dünyada
da genellikle böyle
oluyor.
MURAT BEKDİK
(TÜGtAD Bşk.)
Türkiye henüz hazır
değil. Bu yüzden
milletvekilleri özel
sektör
yoneticiliğinden
aynlmalıdır.
Spekülasyonlar gayet
haklıdır.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı BüJent Ecevit,
milletvekılliğinin "çıkar bağımhhğı
doğurabilecek görevlerle bağdaşmayacağuıT
belirterek, holding ve banka yönetim
kuruilannda görev alan milletvekillerini
eleştirdi. Ecevit, saün aldığı tnterbank'ta
DYP milletvekilleri Necdet Menzir, Hayri
Kozakçıoğhıve Mehmet Sağlam'a yönetim
kurulu üyelikleri veren DYP Bursa
Milletvekili CavitÇağlar'ı kastederek, "Hele
hek. bir milletvekilinin ulufe dağıtır gibi diğer
mifletvekillerine görevler dağıtması çok
üzücü" dedı. TİSK ve Hak-Fş genel
başkanlan da, bu görevleri kabu! eden
milletvekillerini eleştirdiler. DSP lideri
Ecevit, partisinin grup toplantısında, öncekı
gün "rantiyeci" milletvekilleri konusunda
gündem dışı konuşma yapan Kütahya
Milletvekili Emin Karaa'yı ve grubunu
kutladı. Ecevit, konunun çok önemli
olduğunu belirterek,1
*Bazı moral kurallara
milletvekilk'ri kendiliklerinden uymalı" dedi.
Sendika yönetıcileri ve avukatlannın
milletvekili olamadığını anımsatan Ecevit,
"Ama holding ve şirkctlcrin yöneticileri
milletvekili olabiliyor. Örgütlü toplum
kesinılerinin temsilciierinin milletvekiliği
önlenmiş oluyor, holding temsilcileri için bir
engd yok" dedi.
"Eğer millervekillerimizin maaşlan yet-
miyorsa, orursunlar maaşlannı arttirsın-
lar" şeklinde konuştu.
tshak Alaton milletvekillerinin fînans
kesimi yönetiminde yer almamalannın
daha saygın olmalan açısından gerekli
olduğunu vurgulayarak işadamlan kim-
liğiyle Meclis'e gırenlerin ise bütün mal
ifade etti. Bunun yurtdışındaki örnekle-
ri olduğunu da hatırlatan Bekdik, ancak
Türkiye'nin henüz buna hazır olmadığı-
nı söyledi.
ANAP Istanbul Milletvekili Refik Aras,
milletvekillerinin banka ve holdinglerde
görev almasını doğru bulmadığıni belirt-
ri. Aras, Dışbank'taki görevinden yakla-
varlıklannı tarafsız bir kayyuma devret- şık 2 ay önce millervekili seçilmesiyle
meleri gerektiğinı dile getirdi.
Türkiye Genç İşadamlan Derneği (TÜ-
GlAD) Genel Başkanı Murat Bekdik ise
kamuoyunda oluşan spekülasyonlann ga-
yet doğal olduğunu belirterek, dernek
olarak buna olumlu yaklaşmadıklannı
birlikte istifa ettiğini, Altematifbank'ta-
ki görevinin ise bankanın satışıyla bir-
likte sona erdiğini kaydettı. Doğan Hol-
ding'den de aynlacağını kaydeden Aras,
"Ancak esas üzücü olan miJtetvekfli o\-
duktan sonra banka ve holding yönetim-
lerine giren milletvekillerinin durumu.
Esas tepki gösterilmesi gereken bu* dedı.
Seçimden önce Ihlas Finans Yönetim
Kurulu Başkaniığı görev inden adayiığı-
nm kesinleşmesiyle istifa eden ANAP Is-
tanbul Milletvekili AliCoşkunda. hisse-
si olmadığı halde banka ve holdinglenn
yönetim kurullanna gıren milletvekille-
rinin durumunun sıyasi ahlaka uygun düş-
mediğinı kaydetti. Coşkun, bu tıp görev-
lerde bulunanlann Meclis çatısı altında
bağlı bulunduklan grubun menfaatlerini
koruma yönünde kararlar alınmasına ön-
cülük edebileceklerine dc dikkat çekti.
ANAP Istanbul Millervekili Cavit Ka-
vak da Iktisat Bankası'ndakı görevinden
seçimlerden 3 ay önce istifa ettığını be-
lirterek. görevinden aynlmasının millet-
vekili seçilmesiyle bir ilgısi olmadığını ifa-
de etti. Kavak, banka yönetimindeki bir
kişinin milletvekilliği yapmasıylabirga-
zetecinın ya da eski bir kuvvet komuta-
nının milletvekilliği yapması arasında bir
fark olmadığını söyledi.
Tekstilbank Yönetim Kurulu üyesi ve
ANAP tstanbul Millervekili YılmazKa-
rakoyunlu ise milletvekillerinin banka
yönetiminde yer almasının sakıncası ol-
madığını, bu konudaki tepkileri gereksiz
bulduğunu söyledi.
'Emekli ve Mutlu' raporuna savunma
TÜSİAD: Yanlıs anlasıldıkEkonomi Servisi- Türkiye Sanayici
ve tşadamlan Derneği (TÜSİAD)
"Türk Sosyal Güvenlik Sisteminin
Sorunlan, Çözüm Önerileri ve Özel
Sigortacıhk Girişimi" raporunu
savundu. Raporun görevıni yerine
getırerek önemli bir tartısma
başlattığını belirten TÜSİAD
Başkanı Halis Komili dun
düzenlenen toplantıda yaptığı
konuşmada. "Ancak bu
çafaşmalardan birtakım sonuçlar
alınması için yapıcı ve uzJaşmacı
ohınması gerekirken kimileri sorunu
ideolojik olarak algılamav u kimileri
de demagoji vapmavı çözüm
üretmeye tercih etti" dedi.
Raporun sosyal güvenlik sisteminin
özelteştirilmesini ve devletin sigorta
sisteminin tasfiyesını savunmadığını
dile getiren Komili, özelleştirmeyle
ilgili olarak yer verilen tek
paragrafın sosyal güvenlik
sisteminin özelleştirilmesinın
neredeyse imkânsız olduğunu ortaya
koyduğuna dikkat çekti.
'Karşı çıkanz*
Komili, "Kaldı ki varhkJanyla
yükûmlfijükJeri arasında uçurum
olan iflas ctmiş bir sosval güvenlik
sLstemini kim alır. kim satar?
Hükümet özcUeştirmeye kalkışn-sa
buna ilk karşı çıkan biz oluruz"
dedi. "TUSİAD, ŞiH modelini mi
önerryor" iddilannı da yanıtlayan
Komili, kendilerinın hiçbir konuda
Türkiye'nın şu ya da bu modeli
almasını önermediklerini belirtti.
Türkiye'nin her konuda kendi
modelini yaratacak kapasitede
olduğunu belirten Komili, "Başanb
örneklerin incelenmesi bu rür
çabşmalann doğası geregıdir" diye
konuştu. Komili emekli maaşlan
konusunda ise şöyle konuştu:
"Tûrkhe'de genç emekli oJanlar Ue
yaşh emekliler avnı oranda maaş
zammı alnor. Raponda gelecek
dönemierde genç emekliler için
düşük, v'aşh emekliler için yüksek
oranda zam yapılması öneriüvor.
Adaletsizliğin giderilmesinin bir yolu
olarak da sadece erken emekli
olanlann maaşlanna. \ ükseltilecek
emekli yaşma ulaşana kadar bir süre
zam yapıhnaması önerinyor." Halis Komili, sosyai güvenliğin özeileştirilmesine karşı.
Yabancı
sigaraya
zam
Ekonomi Servisi -
PrnlipMorns(Philsa)ve
RJJ Reynolds, sigara fi-
yatlarına yüzde 7.1 ile
yüzde 7.7 arasında deği-
şenoranlarda zamyaptı.
Marlboro 100's, Marlbo-
ro Lıghts 100's, Parli-
.amentlOO's,CamellOO's
veSalem 100 s yüzde 7.1
artışla 70 bın liradan 75
bın lıraya, Marlboro Box,
Camel Box ve kısa Camel
ise yüzde 7.7 artışla 65
bin liradan 70 bin liraya
çıktı. LM. Wınston,
Monte Carlo ve Ege'ye
ise zam yapılmadı.
IŞÇEVEV EVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Başka Nazmiye'lep
Öldıirülmesin
Yıllannı çağdaş yaşam, kadın haklan savaşımına adamış,
başta Üniversiteli Kadınlar, çok sayıda sivil toplum, kadın ör-
gütlenmesinde aktif görev almış, hukukçu Fatma Semiha
Uçuk'tangelen "BaşkaNazmiye'lerÖldünJlmesin"başlığı ile
gelen mektuptan kimi alıntılan sizeaynen aktarmak ıstryorum:
"Cumuhuriyet'in 20 şubat tanhlı sayısının 2, sayfasındaki
tartısma sütunundayayımlanan "Coşkun Tunçtan"/n "Naz-
mıye'ye mektup" başlıklı yazısı. okuduğumdan beri içımde
kanıayan biryara. 3u kez de 28 şubat tanhlı Cumhunyet'ın
3.sayfasındaki "Aile meclısı karar verdi, evden kaçan kızın
meydanda boğazı kesildı" başlığıyla, Şanlıurfa'dan verilen
habeıie büsbütün yıkıldım.
Evınden kaçan 75 yaşında bir genç kız, üç ay sonra ken-
diliğinden döndüğü halde, aile meclisi karan ile mahallenin
meydanına sürüklenerekherkesin gözü önünde, saat 16.00
sıralannda, pazar yerinde, akrabalan tarafından kollan tutu-
larak 14 yaşındaki bir yakını tarafından boğazı kesılerek öl-
dürülmüştür. Bu vahşeti tepkısız, belki de onaylayarak sey-
redenlerin katillere engel olmak için hiçbirgirişimde bulun-
mayışlan, bu çevrede, bu gibi olaylann yinnelenebileceğini
gösteren bir ipucu değıl mi? (Aynen Nazmiye gibi)
En acısı da çoğuna üye olduğum kadın demekleri ile Türk
Hukukçu KadınlarDerneği, Çağdaş HukukçularDemeği'nden
de hiçbirtepkı gelmedi. Hepsihanlhanl8 Mart'takikutlama-
lariçin hazıriandıklanndan, böylesine ınsanı çıldırtıcı birha-
berigözden kaçınvışlardır herhalde.
Bütün vicdan sahibi yurttaşlann bekledığı gıbı açılacak
davanın gidişatından, sonucuna kadar, gazetemizin okuyu-
culanna bilgi vermesini, çağdaş hukukçulann da bu zayallı
15 yaşındaki çocuğun yaşam hakkını elinden alan cahil ve
beyni yıkanmış katiller ile onlan bu vahşete azrnettırenlerin
en ağırcezalara çarptınlmalan ıçın üzerlerine düşenıyapma-
iannı bekliyorum.
Kamu adına başta Savcılık gerekh hukukı işlemlerin ıvedi-
likle sonuçlanması, adaletın gerçeklesmesı için yapacağıntz
çağnnın etkili olacağına ınanıyorum. llgılı bütun kadın ve hu-
kuk kurumlan, basın, güçlü bır tepki kampanyası oluştura-
rak bu gözü dönmüş canavariara gözdağı verebilırsek, baş-
ka Nazmiye'lerin öldürülmesını engelleyebilıriz ancak.'
Urfa'da pazar yerinde evden kaçtığı ıçın aile meclisi tara-
fından cezalandmlıp 14 yaşındaki akrabası M.T tarafından,
herkesin gözü önünde boğazı kesılerek öldürülen 15 yaşın-
daki S.G ile ilgili gerçekten 28 şubatta gazetemızde çıkan ha-
ber dışında kamuoyuna yansıtılmış bır gelişme yok.
Yazıda sözü geçen 15 yaşındaki Nazmiye'nin öyküsünege-
lince:
Fransa'nın Colmur kentınde, 3 Ağustos 1993 tanhınde
Ağabeyı Aptullah tarafından babası Mustafa ve amcaoğlu
Lütfi'nin ayaklannı tutmalan ıle bogazlanarak öldürülüyor. Ai-
le meclisi karan ile ışlenen cınayette anne Elife de yanlann-
da ve azmettiren olarak yanlannda. Nazmiye'nin bağışlana-
maz son suçu; ailesinin baskılanna karşı çıkmak, okul yöne-
tımıne şıkâyetçı olarak kız yurduna yerleştirilmek uzere baş-
vuruda bulunmak.
Fransa'da büyük gürültü koparan cınayetın yargılanması
sonucundaağabey müebbet, aı\enın dığerbıreyten 20'şer yı-
la mahkûm oluyor. Yargılama boyunca radikal dıncı gruplar
aile lehine ve Fransız yargılaması aleyhine büyük gösteriler
düzenliyorlar. Karan "Türk-lslamiyet düşmanlığı"olarakşkJ-
detle protesto edryorlar.
Fatma Semiha Uçuk mektupla yetınmeyerek benı telefon-
la da uyardı. lleri yaşı ve sağlığı nedeni ite dogrudan içinde
yer alamadıgı bir uyan kampanyası için bir şeyler yapılması-
nı ıstedı.
Evet, sağlıklı ve genç olanlar, kadın ve ınsan haklanndan
yana sivil toplum örgütleri, 15 yaşındaki S.G'nın yaşama hak-
kını elinden alanlara karşı, bu büyük ınsan hakkı vahşetıne,
bağnaz, geri düşünceye karşı ne yaptık, ne yapıyoruz?
Başka Nazm^e'lenn ökJürülmerriesı için ne yapacağız? Baş-
ka Nazmiye'lerin öldürülmemesıni nasıl engelleyebiliriz?
ÇIFTÇİ DOSTU /SADULLAH USUMI -
Süt üreticileri eyleme geçiyor
T
ürkiye Süt Endüstrisi (SEK)
parça parça satıldıktan son-
ra özel sektöre karşı koruma-
sız kalan süt üreticileri, birça-
tı altında toplanarak ortaklaşa harefcet
etme karan aldılari...
Marmara, Trakya ve Orta Anado-
lu'da bulunan 21 il ve ilçe menkezine
bağlı 250 bin üreticinin temsilcileri, ön-
cekı gün Sakarya'da vali yardımcısı
Orhan Alpdoğan'ın yönetiminde ya-
pılan bir toplantıya katıldılar ve Türi<i-
ye'de ilk defa süte taban fıyat tespit
ettiler...
Toplantıya, süt biriiklerinin yönetici-
leri ile birlikte bazı ıl ve ikpelerin ziraat
odası başkanlan, tanm il ve ilçe mü-
dürleri ve kaymakamlar katıldı. He-
men bütün yöneticı ve temsilcıler SEK,
özel sektöre satıldıktan sonra yem fi-
yatlan ıkı veya üç kat artarken süt fı-
yatlannın birden bire 18 bin liradan 10
bin liraya kadar düşürüldüğünü ıleri
sürdüler!... Ve... Sorunlarını yana ya-
kıla dile getirdikten son-
ra oybirliği ile süte ta-
ban fiyat biçtiler... Artık
21 merkezde görev ya-
pan birliklere kayıtlı 200
bin süt üreticisi nisan ayı
başından itibanen sütü-
nün litresini 20 bin lira-
nın altında satamaya-
caklar... Satmak isteyen
olursa biriiklerden ihraç
edilecek!...
Eğer herhangi bir böl-
gede sanayici veya
mandıracı da 20 bin li-
rayı kabul etmezse, 21
merkezdeki biriiklerden
hiçbiri o sanayici veya
mandıracıya süt verme-
yecek. Vermeye kalkan
olursa da birliklerle iliş-
süt sanayicilerıne ve mandıracılara
tepki olarak başlattığı çalışmalara hay-
ran!...L)st birliğin merkezı de Malkara'da
olacak... Büyük bir ihtimalle üst birli-
ğin yönetimine deTuran Eren getinle-
cek...
Turan Eren, gerçekten önemli avan-
tajlan ve tecrübesi olan bir ıdareci...
1987 yılmda Malkara ılçesi hudutlan
içinde büyük sanayicilere ve mandıra-
cılara kafa tutan küçük bir hareketin bir
gün gelip il ve bölge dışına taşabile-
ceği kimsenin aklına gelmemiştı.. ge-
lemezdi de!...
8 yıl önce bir tek kuruş sermayesi
olmaksızın başlayan bir hareket, sade-
ce Malkara'da kurulan tesislerletrilyon-
luk servete ulaştı... Şu anda süt soğut-
matesisleri, kamyonlan, TIR'lan, yem
fabrikalan var... En önemlisi birtrilyon
lira değer biçilen günlük 950 ton süt
işleme kapasiteli bir süt sanayii 2 aya
kadar hızmete gırmek üzere... Birliğin
1995 yılı bütçesı 500 milyar lira...
Sakarya'da yapılan toplantıda süt üreticilerini özel
sektöre karşı korumak için öniemler alınması istendi.
kisi kesilecek. Bu anlaşmaya süt üre-
ticileri de uymak zorundalar. Karara
uymayan üreticiler, tek başına kala-
caklar ve bir daha birliklere kabul edi-
lemeyecekler!...
Ust birlik oluşturuldu
21 bırlıktemsılcilerinin aldığı karar-
lan uygulamak için bir "üstkunjl" oluş-
turuldu... Adıdakondu: MAR-BİR... An-
cak MAR-BİR'in kapılan başka böl-
gelerdeki birliklere de kapatılmadı...
Hatta biraz da aralandı. 21 birliğin dı-
şında kalan süt birlikleri de istedikleri
zaman MAR- BlR'e katılabilecekler...
Toplantıda, üst birlik yöneticilerinin
MAR-BİR'İ Manisa, Izmir, Afyon, Kas-
tamonu, Zonguldak, Burdur, Konya il-
lerinde de örgütlemeye çalışmaları
önerildi...Birlik temsilcileri, örgütlen-
me konusunda çok kararlı ve ısrarlı
görünüyorlar... Milyonlarcasüt üretici-
si o kadar yanık ki işi sıkı tutarlarsa
MAR-BİR'in Türkiye çapında örgüt-
lenmesi işten bile değil...
MAR-BİR'in çalışma sıstemi de tes-
pit edildi. Malkara Köy Hizmet Birliği
ömekalınacak... Toplantıya katılan bir-
likyöneticilerinin tamamı Malkara Kay-
makamı Turan Eren'in 1987 yılında
Hizmet birliği, sadece süt ile ilgili
sanayii geliştirmekle kalmamış... Ay-
nı zamanda Malkara'nın birçok köy
yoluna asfalt da döşemiş... İlçe mer-
kezinde son derece modem bir kültür
merkezinin yapımına önemli ölçüde
katkıda bulunmuş. Bütün tesıs ve sis-
temler, hanl hanl çalışıyor... Malkara,
kısa süre sonra belki de Türkiye'nin en
gözde kentlerinden biri olacak!...
Işte... 1987 yılında başlayan bir ha-
reket, şimdi Türkiye'nin üç bölgesine
örnek olmuş... Yüz binlerce süt üreti-
cisine güven verecek noktaya ulaş-
mış!...
Sakarya toplantısında izlediğim ka-
darıyla Türkiye'nin son derece değer-
li yönetim kadrolan var... Vali Yardım-
cısı Orhan Afpdoğan, Tanm İl Müdü-
rü Abdurrahman Çakar, Bolu, Ko-
caeli tanm müdürieri, Malkara, Hayra-
bolu, Uzunköprü, Söğütlü, Felizli kay-
makamlan, tanm ilçe müdürteri, Ada-
pazan ve Balıkesir Ziraat Odası baş-
kanlan ve süt birlikleri yöneticileri...
Hepsi üreticiden yana tavır koydular ve
gurur verici bir tablo sergılediler!
Başbakan Mesut Yılmaz'ın, eski
başbakanların, parti liderierinin, hatta
bakan ve milletvekillerinin böylesine btr
toplantıya katılıp Türkiye'nin gerçek-
lerinı dinlemelerini isterdim... Eğer bu
toplantrya katlmış olsalardı, Türkjye'de
hayyancılığın gerileme nedenlenni din-
lemişolacaklardı!...
Başbakan Mesut Yılmaz'a bir öne-
rim var... Eğer Sakarya toplantısı hak-
kında ilgililerden bilgi alırsa ve alınan
kararlan ülke çapında desteklerse,
hayvancılığı ve parasızlıktan kıvranan,
süt sanayıcilerinin oyuncağı haline ge-
len üreticileri kurtaracaktır...
Sakarya Vali Yardımcısı Alpdoğan'ın
toplantıyı kapatırken yaptığı konuşma
da çok dikkat çekicıydi. Vali yardım-
cısı, devlet kadrolan tarafından yürü-
tülen biriiklerin demokratik olmadığı-
nı biliyordu. Bu nedenle hareketin şım-
dilik böyle yürütülmesinı, ama en kısa
zamanda üreticilere devredilmesi ge-
rektiğini vurguladı... Aynca üreticilen de
bir an önce kendi sorunlanna sahip çık-
maya davet etti... Tanm il ve ilçe mü-
dürteri ile kaymakamlar da vali yar-
dımcısının görüşlerini
paylaştıklannı birkaç kez
tekrarladılari...
Sakarya toplantısında
alınan kararlar açıklan-
dığı zaman Trakya, Mar-
mara ve Orta Anadolu
bölgelerinde adeta dep-
rem yaratacak... Süt üre-
ticileri şapkalannı hava-
ya fıriatacak... Şimdifik
250 bin süt üreticisi ile-
riye güvenle bakacak...
Eğer bu hareket başan-
ya ulaşırsa bu sevinç ve
güven duygulan, dalga
dalga bütün Türkiye'yi
saracak... SEK satıldık-
tan sonra süt fryatlannı
sanayiciler ve mandıra-
cılar tespit etmeye baş-
lamışlardı... Süt fryatlannı birden bire
18 bin liradan 10 bin liraya kadar çe-
kerek "ister ver ister verme.." demiş-
lerdi...
Eğer birlik bütünlüğünü koruyabi-
lirse, hele Türkiye çapında yaygınlaşa-
bilirse süt fiyatlannı bundan sonra Sa-
karya toplantısında olduğu gibi üreti-
ciler tespit edecek... Sanayiciler de
uymakzorunda kalacaklar... Ancak bu
bütünleşme hareketı süt üreticileri için
de birsınav niteliğindedir. Süt sanayi-
cileri ve mandıracılar işlerine gelmedi-
ği için süt üreticılerinin birleşmesine tep-
ki koyacaklardır. Birliğin dağılması için
çeşitli tuzaklar hazırlayacaklardır... Ba-
zı üreticilere çeşitli çıkarfar sağlaya-
rak biriikten koparmaya çalışacaklar-
dır.
Aman dikkat... Süt üreticileri geçici
üç beş kuruşluk çıkar uğruna birliğe za-
rarverici davranışlardan kesınlikle ka-
çınrhalıdır... Sanayici ve mandıracılan
çok iyi tanıyoruz... Sıkıştıkları zaman
üreticilerin önünde diz çöker, fırsat el-
lerine geçince de aslan kesilirier...
Süt üreticileri iik defa ellerine geçen
böylesine bir fırsatı kaçırmamalıdır.
Hükümet de hiç olmazsa bu konuda
süt üreticilerine arka çıkmalıdır!..^
Konuşmak
konuşamamak
TURKCELLCep telefonunuz varsa, kartınız TURKCELL olmalı.
(Lütfen tiyatro. sinema ve benzeri topiu gösterim salonlarında
cep telefonunuzu kapatıp. telesekreter servisinden yararlanınız...)
TURKCELL
532
T U R K I Y E " N I N C E P K A R T I TURKCELL