Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 MART 1996 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER Papandreu hastaneden çıkıyor I ATfcVA (Cumhuriyet) - ^unanisıan'da, dört aydan bu yana tedavi altında tutulan Andreas Papandreu, bugün hastaneden çıkıyor. Geçen yıl 20 kasımda zatürree teşhisi ile Atina'daki Onasis Kalp Merkezi'nde tedavi altına alinan Papandreu. o tarihten bu yana yogun bakım altında bulunuyordu. Papandreu geçen ocak ayında başbakanlık görevinden istifa etmiş, ancak kurucusu olduğu parti başkanlığından istifa etmeyi dûşünmediğini açıklamıştı. Bob Dole'un önseçimzaferi • thş Haberier Servisi - ABD Senato lideri Bob Dole'un, önceki gün dört eyalette gerçekleştirilen önseçimleri ezici bir çoğunlukla kazandıgı bildirildi. AFP, Dole'un salı günkü önseçimlerde Ohio'da 67, Michigan'da 57, Ilhnois'de 59 ve Wisconsin'de 36 delege çıkartarak Devlet Başkanlığı seçimlerinde Cumhuriyetçilerden aday göstenlmeyi garantilediğini belirtti. Buna rağmen salı günü yapılan iki kamuoyu yoklamasına göre, Dole'un Başkanlık seçimlerinde Clinton'a karşı şansının düşük olduğu kaydedildi. Çeçenya'da kMialanvahşet İGROZNİ(AA)-Rus birliklerinin Çeçenya'nın batısındaki Samaşki köyûne yönelik son gûnlerdeki bombardımanı ve bölgede meydana gelen çatışmalar sonucu 600'den fazla sivilin yaşamını kaybettiği bildirildi. Görgü tanıkJan, Rus gûçlerin hava ve topçu bombardımanının ilk gûnleri olan 15-16 mart tarihlerinde 600'den fazla sivilin öldüğünü belirterek gömebıldikJeri kadar cesetleri evlerin avlulanna gömdüklerini, ancak birçoğunun da yollarda kaldığını söylediler. Christopher Prag'da • PRAG (AA) - ABD Dişişleri Bakanı NVarren Christopher, NATO'ya bağlı uluslararası gücün Bosna'da konuşlanmasından 90 gün sonra "ölümlerin artık sona erdiğini" söyledi. Christopher, NATO'ya üye olmak isteyen 12 Orta ve Doğu Avnıpa ülkesinin dışişleri bakanlanyla Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da yaptığı toplantıda, eski Yugoslavya'da banşın sağlanmasında ABD'nin öncülük yaptığını kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı Christopher "Dün, Bosna'da NATO askerlerinin konuşlanmasının 90'ıncı günüydü. Ölümler, öldürülmeler sona erdi. Ordular geri çekildi" diye konuştu. Ortadoğu'ya açılım politikasına hız kazandıran Ankara, bu yıl zirve toplantılan ve yakın temaslara öncelik verecek Türidye'den Ortadoğuatağı Türkiye-Mısır işbirliği Teröre karşı etkin mücadeleANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)-Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel ile Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek. iki ülke- nin terörle mücadelede iş- birliği için somut adımlar atması ve ikili ekonomik ilişkilenn geliştirilmesi üzerinde görüş birligi sağ- ladıklannı açıkladılar. Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) yaşama geçirilmesinden önce Or- tadoğu'nun en büyûk ba- rajının bulunduğu Asuan kentinde önceki gün görii- şen Demirel ve Müba- rek'in yayımladıkJan or- tak basın bildirisinde, şu unsurlaröneçıktı: - İki ülkenin özel sektör- leri, Türkiye, Mısır ya da üçüncü ülkelerde ortak projeler için teşvik edile- cek. İşbirliğinin yasal çer- çevesinin bü> ük ölçüde ta- mamlanması nedeniyle ti- caret ile yatınmlann teşvi- ki ve korunmasına yönetik anlaşmalann invalanması için başlatılan görüşmeler hızia sonuçiandınlacak. - Güvenlik konulannda da, iki ülkenin benzer so- runlarla karşı karşıya bu- lunduklarını ifade eden cumhurbaşkanlan, Türki- ye-Mısır arasında uyuştu- rucu kaçakçılığı, terörizm ve örgütlü suçla mücade- lede işbiriiğini öngören bir anlaşma için de yürütülen görüşmeleri hızlandırma karan aldılar. - Taraflar, 13 Mart 19%'da Şarm el-Şeyh'de yapılan terörle mücadele rirvesinde kabul edüen fl- kcier çerçevesinde bölgede güvenlik ve istikrann öne- minin altmı çizdiler. - Taraflann, terorizmin en büyük insan haklan ih- lali olduğu ve terorizmin, kaynaklan ve amaçlan ne olursa olsun hıçbir şekılde haklı çıkanlamayacağı ko- nusunda ortak anlayış içinde olduklan vurgulan- dı. Türkiye ve Mısır, yasa- dışı faalıyetlerle mücadele için etkın bir uluslararası mekanizma oluşturmanın gerekJiliğinin alünı çizdi- ler. • Teröre karşı uluslararası düzeyde bağlayıcılık taşıyan bir sözleşme hazırlanması için çaba harcayan Cumhurbaşkanı Demirel, Mısır'da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'den sözleşme çahşmalanna destek olmasını istedi. LALE SARltBRAHİMOĞLU ANKARA - Türkiye, Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde gerçekleşen terör zirvesine sunduğu ve teröre kanşan ülkelere ekonomik yaptınmlar uygulanmasını öngören bildirgenin, bağlayıcılık taşıyan bir uluslararası sözleşmeye dönüşmesı için kollan sıvadı. Cumhurbaşkanı Süieyman Demirel de bu çerçevede, 1 günlük çalışma ziyareti için gittigi Mısır'da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'den sözleşme çahşmalanna destek olmasını istedi. lsrail ve Araplar arasında Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle ABD'nin öncülüğündc başlatılan banş sürecinin bölgeye getireceği siyasi ve ekonomik gelişmelere aktif katılım politikası izleyen Türkiye ile Ortadoğu bölgesinde lider olma politikası güden Mısır, uzlaşma içinde olduklan konulan ön plana çıkartarak yakınlaşma politikalanna hız verdiler. Türkiye'nin bu yıl Ortadoğu'ya açılım politikasını hızlandırma çabası içine girdiğine de işaret Demirel ve Mübarek birçok konuda işbirliğine gidileceğini açıkladılar. (Fotoğraf: R1ZA LZhR) edildi. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir diplomatik kaynak, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, şu görüşleri dile getırdi: "Geçen sene, son birkaç a> ı gümriik büiiğine giriş hazııiıklan nedenivle Avrupa ülkelerine üst düze> temaslara ayırdık. Bu yıl Ortadogu'va açılım politikasına rvme kazandırmak istivoruz. Cumhurbaşkanı DemireTin Mısr'a yaptığı ziyaret, Ürdün Krab Veliaht Prens Hasan'ın ocak ayında Ankara'yı ziyareti Türkiye'ııin Ortadoğu'ya açılım politikalannın bir parçası. Amacımız, banş sürecinin canlı tutulması ve bölge ülkeieri ile itişkilere ekonomik boyut kazandınlmasıdır." Demirel ve Mübarek arasında önceki yapılan görüşme sonunda yayımlanan ortak bildiride terörle mücadelede bir uluslararası mekanizma oluşturulması ifadesine yer verildi. Washington'da bu ay sonunda yapılması planlanan ve Şarm El Şeyh konferansının devamı niteliğindeki terör zirvesinde, Cumhurbaşkanı Demirel'in, terörle mücadele ilkelerinin uluslararası sözleşmeye dönüştürülmesi görüşünü taraflara iletmesinin beklendiği kaydedildi. Demirel ve Mübarek'in, Washington toplantısında ele alınacak terörle mücadele belgesine, Ankara'nm önereceği terör propagandasının da suç sayılacağı şeklinde bir maddenin eklenmesi için işbirliği yapmayı kararlaştırdıklan da öğrenildi. Demirelin Mübarek ile gerçekleştirdiği görüşmelerin bir diğer ağırlıklı konusunu Arap Birliği'nin, Türkiye'yi, Güneydoğu Anadolu Projesi'ni (GAP) durdurarak Suriye ve Irak ile Fırat ve Dicle sulan konusunda diyaloğa çağıran, müdahale niteliğindeki karan oldu. Demirel, Arap Birliği'ne sert çıkarak Türkiye'nin barajlanna kımsenin kanşamayacağını açıklarken Mübarek'e de, Türkiye'nin su konusunda teknik görüşmeler yapılması ve diyalogdan yana tutum içinde olduğu görüşünü iletti Mübarek, Türk gazetecilerine yaptığı açıkJamada, bizzat Suriye Devlet Başkanı Hanz Esat'a Türkiye'nin sü ve terör konusundaki sikâyetlerini aktardığını belirtti. Israil'in aşamalı bir şekilde Ortadoğu bölgesindeki diğer ülkelerle banş anlaşması yapmasıyla birlikte bölgedeki öncülük rolü kaybolmaya başlayan Mısır'ın, Türkiye ile Suriye arasında arubuluculuğe soyunduğu yorumlan yapıldı. Demirel ise Ankara'ya dönerken uçakta yöneltilen, Mısır Cumhurbaşkanı 'nın bir arabuluculuk rolünü üstlenıp üstlenmediği sorusu üzerine, Türkiye'nin bir arabuluculuk isteminin söz konusu olmadığının altını çizdi. LÖNDRA l GÜNLÜĞÜ Z =irp Y.\(W f Basından saygı gösterisi Iskoçya'nın Dunblane kasabasın- da geçen hafta yaşanan ve 16 öğ- renci ile 1 öğretmenin öldüğü katli- am ertesinde, basın adeta kasabayı istila etmişti. Günlerce buradan nak- len yayın yapan radyo ve tetevizyon- lara, yabancı basın yayın organlan da eklenince, 7 bin 500 kişilik kasa- bada neredeyse, her 10 kişiye bir gazeteci düşüyordu. Olayın sıcaklı- ğı geçtikçe, acıları daha da derinle- şen kasaba halkı, basına dokunak- lı bir duyuru yaynmlayarak, "Artık bi- zi acılanmızla başbaşa bırakın" de- di. Bunun üzerine öncelikle ülkenin üç ana yayıncılık kunjluşu BBC, ITV ve SKY televizyonlan, Dunbla- ne'den ricat ederken, tabloid gaze- teler, az sayıda muhabirle olayı iz- lemeye karar verdiler. Ve örnek bir davranışla, ailelenn ricasına uyup, cenazelere hiçbir muhabir gönder- 'Kerbela' Adaları Güvercin avıLondra'nın en popüler tarihi ve turistik yerlerinden biri olan Trafalgar Meydanı'na son aylarda "bir şeyler" oluyordu. Eminönü Meydanı'nı anımsatan ve turistlerin yem verdikleri binlerce güvercinin bazıları, esrarengiz biçimde yok olurken, bunun sorumlusunun kim ya da kimler olduğu araştırılmaya başlandı. Görgü tanıklan, genç bir adamın elinde karton kutularla gelip güvercinleri "götürdüğünü" anlatırken, bir rivayete göre zavallı hayvanlar kentin ucuz lokantalannda müşterilerin tabaklanna doğru yol alıyorlardı. Belediye yetkililerinin bu esrarengiz güvercin avcıstnı yakalamak için verdikleri çabaya en büyük destek de Trafalgar meydanının emektar "yem satıcısı"nden geliyor.. "Yakalarsa çok kötü yapacağını" söylüyor.. 1995 yılı yaz aylannda son 300 yılın en sıcak mevsimini geçiren Brrtanya Adalan'nı bu yıl da büyük bir kuraktık felaketinin beklediği yolundaki tahminlerin ardı arkası kesilmiyor. Geçen yıl Akdeniz ülkelerini de geçip neredeyse tropikal sıcaklan yasayan Ingiltere, yani Brrtanya Adalan'nın güneyin- deki halk, sıcak yetmiyormuş gibi bir de beceriksiz sular idarelerinin elinde neredeyse kavruldu. Hükümetin büyük tartışmalar sonucu ve "daha iyi çalışacaklar" diyerek özelleştirdiği böîgesel su isletmeleri, kuraklık karşısında hal- ka dönüp "kaynaklar yeterli degil" demekten başka bir şey yap- mayınca, üstelik "az su kullanın" deyip bir de üstüne suya zam yapınca, büyük tepki uyandırdı. Bu yılki kuraklığa karşı düşünülen çarelerden biri de, Manş Tüneli içinde boru döşeyip Fransa'dan su getirmek. Hatta tankerlerle Norveç'ten su taşımak. Ozelleştirme bilmecesi Iktidardaki Muhafazakâr Parti Ingiltere'nin gözbebeği olan demiryolları işletmesini özelleştirmek için ne kadar çırpınıyorsa, muhalefetteki işçi Partisi de bu konuda kesin bir politika belirlemek içrn o kadar zorlanıyor. Birkaç ay öncesine kadar "Özelleştirilmiş demiryolu işletmelerini, iktidara gelince, yeniden devletleştireceğiz" diyen İşçi Partisi, şimdi köklü biçimde ağız değiştirmeye hazırtanıyor. Tony Blair öncülüğündeki "yeni sol"un yakın bir gelecekteki polftikasının şöyle şekiileneceği belirtilmekte: "Biraz devletleştirebiliriz... Birazj da kalabilir". Yani Türkçesi, "azıcık, ucundan." ABD-Türkiye Ointon'dan dış yardım şoku FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - Clin- ton yönetimi, her fırsatta "özd ülke" konumuna oturt- tuğu Türkıye'ye sağladıgı dış yardım ve kredilen yakın bir gelecekte sona erdireceğınin en ciddi sinyalini verdi. ABD Başkanı, Kongre'ye vererek. 1997'de yapmayı planladığı askeri ve ekonomik destegi 1996'ya göre yandan fazla bir oranda kesti. ABD Başkanı BaCBnton. Kongre'ye sunduğu l .6 tnl- yon dolarlık 1997 malı yılı bütçesi çerçevesinde Türki- ye'ye 175 milyonluk dilimi "Askeri Saüş KmtUeri" (FMS), 60 milyon dolarlık böiümü de "Ekonomik Des- tek Fonu" (ESF) olmak ûze- re toplam 235 milyon dolar verilmesini istedi. Böylece 1996 mali yılında Türkı- ye'ye 550 milyon dolar yar- dım teklif eden Clinton, 1997 yılı önerisınde yandan fazla biroranda kesintiye gıt- miş oldu. Beyaz Saray, Kongre'ye sunduğu bütçe paketinde, Yunanistan'a da kesintılı yardım önerisinde bulundu. Müttefıki iki kom- şu ülke arasında 7'ye 10 ora- nını koruyan ABD, Yunanis- tan için de 122.5 milyon do- laraskeri satışkredısi (FMS) venlmesini önerdı. Washıng- ton, Yunanistan'a Ekonomik Destek Fonu'ndan (ESF) yardımda bulunmuyor. Bu arada Ortadoğu banş sürecinin geleceğıyle Muse- vi lobisinin baskısından kay- gı duyan Clinton yönetimi, kasımdaki başkanlık seçim- lerinı de gözönüne aldı ve ts- rail ile Mısır'a askeri ve eko- nomik yardımlann miktannı 1997'de de korudu. Bill Clin- ton, ABD'dekı en güçlü lobi- ye sahıp lsrail'e 3 milyarâor lar. Mısır'a da 2 milyar dolar dolayında yardım yapılması- nı öngördü. Yardımlann son yıllarda "nitelik ve nicelik" açısından değişım gösterdi- fını hatırlatan Türkiye ile il- gili gözlemciler ve diploma- tik kaynaklar, "Amerikan yardımı deftcrinin kapandı- ğmı görmek gerektiği" görü- şünü dıle getırdıler. Clın- ton'ın 1995ve 1996 malı yı- lı bütçesi çerçevesinde Tür- kiye'ye verilmesini talep et- tiği rakamlara bakıldığında "olaganüsrii oranda "endıği görülen ABD yardımlanyla ılgılı olarak Cumhuriyet'e görüşlerinı açıklayan bir Türk yetkıli, şu değerlendır- meyi yaptı: "Sürpriz degil, ancak beklendiği gibi de de- ğiL Kesinti oranı çok vüksek. Başkan Clinton'ın önerdiği 235 milyon dolar Kongre'nin ilgili kunıllannda daha da azaltdacaknr.T ürkhe alev b- tan lobiler, seçim >ıh olniası dolayTsrvla bu süreci de yar- dımlann kesilmesi yönünde kullanacaklardır. Ozetle, ABD-Türkrve ilişkilerinde dış yardımlarla ilgili >eni btr dönem başlav'acaknr" NEPTUN VILUGE RESEPSİYON ŞEFİ ARIYOR Dinamik, başarılı ve enternasyonel bir ekip için, bilgisayar konusunda deneyimli, tercihan Fransızca • ve/veya Almanca bilen, müşterilerimize iyi bir hizmet sunmayı amaçlayan bir resepsiyon şefi aranmaktadır. Müracaatlann aşağıdaki telefondan randevu alarak şahsen, Neptun Vıllage Büyük Akkum No: 5 Seferihisar/İZMİR adresimize yapılması rica olunur. Tel.: 745 74 55 veya 745 74 56 (pÇAĞDAŞ YAYINLARI Ahmet Taner Kışlalı SEÇİMSİZ DEMOKRASİ Her seçim demokratik değildir. 12 Eyfüf seçmene benzerler arasında seçim yapma hakkı tanıdı. Ahmet Taner Kışlalı bu kitabında okuyucuya kendi köşesinden farklı perspektifler sunuyor. MIZAH PANELI "Ya riasrettin Hocalar Olmasaydı?" Yöneten: MERT ALİ BAŞARIR Konuşmacılar: MEHMET ÇAĞÇAĞ ERGİN GÜLEN HASAN KAÇAN KANDEMİR RONDUK GAIHİ MÜJDE METİN ÜSTÜNDAĞ Tarih : 22 Mart 1996 Cuma Saat Yer 00: 17 : Akgün Otel - Aksaray Duzeltmen Üniversite mezunu. Türkçe'ye tüm yazım kurallarıyla hâkim, Reklam sektöründe en az 3 yıl deneyimli, Sorumluluk gerektiren, yoğun ış temposunda çalışabilecek, A R A N I Y 0 R CENAJANS GREY Erkek adaylann askeriıkle ıiışkıiennın oimaması gerekmektedır llgjteoentenn, 251 74 84 rro'fu îetefonda^ Bırgül Çakmakçitar ı en geç 25 03 1996 tanhıne kad» aramaian nca cMunur Başvuruidr gıztı tutulacaktır SATILIK Ford TAUNUS GTS 2.0 93 model, 67.000 km. 51205 05/492 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. TİMURİKİZLER T.C. AFŞİN KADASTRO MAHKEMESİ Sayı: 199544 Davact Hatice Güneş tarafindan davalılar Nıhal Güneş ve Orhan Güneş aleyhine açtığı tespite itiraz davasının yapılan açık yargılamalan sırasında verilen ara karan gereğince; Davalılar Nıhal Güneş ve Orhan Güneş'in bıldınlen adresten aynldıklan ve tüm arama- lara rağmen adreslerinin tespıt edilemedığinden ılanen teblıgat yapfilmasına karar venlmış- tir. Davalılann mahkememizin 995/44 esas sayılı dava dosyasının duruşmasının 16.4.1996 günü saat 9.00'da yapılacağından mahkememizde hazır bulunmaları ve delillerini bildırme- leri veya kendilerini bir vekille temsil ettırmeleri aksi takdırde yargılamanın yokluklannda yapılacağı ve karar verileceği davetiye ve dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere ilanen teblığ olunur. Basın: 75846 T.C. FATİH 1. SULH HUKUK HÂMMLİĞİ'NDEN 1995/1090 Mahkememizın 1995/1090 esas, 1996/124 karar, 6.3.1996 tarihli karan ile Bursa. Osmangazi, Hüseyin Alan köyü, cılt: 014/01, sayfa: 6, kütük: 2'de nüfusa ka- yıtlı bulunan Süleyman ve Hatice kızı 10 Mart 1330 doğ. Fatma Durmaz'ın hasta olması sebebiyle, kısıtlanarak, Istanbul, Bayrampaşa, Altıntepsi, cilt: 001/14 sayfa: 98, kütük: 782'de nüfusa kayıtlı bulunan kızı Mustafa ve Fat- ma kızı 26.7.1938 doğ. Ergül Kumanovah'nın vası olarak tayinıne karar venlmış olup, ilan olunur. 15.3.1996 Basın: 76303