07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART 1996 PAZARTESİ HABERLER Demirel, Basırı Konseyi'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen yemeğe katıldı 'Basnı bağmısız olmalT SAYFA SSK Genel Müdürü kNiıışabilecek • ANKARA (ANKA)- SSK. Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu hakJanda kendisinden ızinsiz konuştuğu için soruşturma baslatan Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanı Mustafa Kul'un giderayak genel müdöre "konuşma serbestısi" getiren bir tüzük degişiklığı yaptığı ve genel mûdür hakkındaki sonışturmayı geri çektiği belırîendi. Af Ocak I İstanbul Haber Servisi - Geçen yıl mart ayında gözaltına alındıktan ikı ay sonra ölü olarak bulunan Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak gözaltına alındı. 15 mart cuma gece yansı Kartal-Rahman1ar'daki evinden terörle mücadele ekipleri tarafmdan gözaltına alınan Ali Ocak'ın ailesine nereye götürüldüğü konusunda bilgi verilmedi. Ali OcaJc'ın Terörle Mücadele Şubesi'de olduğu, dün akşam saatlerinde ailesine bildirildı. İbrahimov'un bıçaklanması • tSTANBUL(AA)- Beyoğlu"nda önceki akşam uğradığı bıçaklı saldın sonucu >aralanan eski Çeçenistan lnsan Haklan ve Ulaştırma Bakanı, lnsan Haklan Komitesı Başkanı Said Emin Ibrahımov, kendısine yönelik bu saldınnın siyasi amaçlı olduğunu öne sürdü. Mum yakma eylemi • İSTANBUL(AA)- Kadtköy - Altıyol'daki havuzun önünde toplanan 20-25 kişilik bır grup, Gazi Mahallesı olaylannın birinci yıldönümü nedeniyle ölenlerin anısına mum yakarak yere karanfıl bıraktı. Eylemciler, yaptıklan açıklamada, haftalık Atılım dergisinin sahibi ve muhabirlerinin gözaltına alınması ve öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin katıllerinin bujunmamasını da pcotesto ettilçr ÖDP Parti Meclisi toplantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'deki sol eğüimleri bünyesinde toplamayı amaçlayan Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) ikinci parti meclisi (PM) dûn yapıldı. Iki gün süren toplantıda Türkiye'deki son siyasi gelişmeler değerlendirildı. Parti merkez yürütme kurulunun son iki aylık süreçteki çalişmalarının ele alındığı toplantıda, üye kampanyasının hızlandınlmasına karar verildi. Eskişehir'de harç ppotestosu • Haber Merkezi - Eskişehir'de ünıversite öğrencilerinin harçlan protesto ermek için düzenlediği yürüyüşe polisin müdahale etmesi sonucu 150'ye yakın öğrenci gözaltına alındı. Bunun üzerine 50 kadar öğrenci, Eskişenir CHP il binasını işgal etti. Arkadaşlan serbest bırakılıncaya kadar açlık grevi yapacaklannı belirten öğrenciler, içeride barikat kurarak olası bir saldınyı karşılamaya kararlı olduklannı bildirdiler. Güney'in iztenimi • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Içışleri Bakanı Ülkü Güney. iki günlük Diyarbakır gezisini tamamlayarak Ankara'ya döndü. Güney, Diyarbakır'ın anarşi dolu günleri geride bıraktığını söyledı. Güney, gezisini dün sabah kent üzerinde yaptığı helikopter turuyla tamamladı. Bakan Güney, bölgenin eksiklerini yerinde görme imkânı bulduğunu belirtti. Atama kararları • ANKARA (AA) - îçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı'na Merkez Valisi Erol Çakır, Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı Müsteşarlığı'na Özer Altan atandı. Denizcilik Müsteşarlnjı 'na ise Prof. Dr. 1. Reşat Ozkan getinldi. Nüfus cüzdanunı, ehliyetimi, pasomu, MSÜ öğrenci kımliğimi kaybettım. Hükümsüzdür. SELDA OYMAK İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. baMn özgürlüğünün kötüye kullanılmasını önlemenin, siyasi iktidarlann müdahale gerekçelerini ortadan kaldıracağını belırterek "Haberîeri ve gelişmeleri yansıtırken çıkar gruplanndan bağımsız hareket edebilmeüdir" dedi. Basinın genellikle karamsar bir tablo çizdiğini ifade eden Demirel, bunun "en kötü senaryonun ve en kötü ihtimallerin peşinden koşma tutkusu" şekhnde ortaya çıktığını söyledı. Curnhurbaşkanı Demirel, dün Kocaeli ve Istanbul'da yoğun bir program uyguladı. Demirel, sabah Kocaeli- Yanmca'da Türk her zaman en kötü senaryonun ve en kötü ihtinıalierin peşinden koşma tutkusu şeklinde ortaya çıkmaktadır. Gerçek, her zaman buna oturmayabilir." Haberlerle özel kanaat ve düşüncelerin birbirine kanştınlmaması gerektiğıne dikkat çeken Demirel, şöyle devam etti: "Çıkar gnıplannuı yönlendirme teşebbüslerine kapalı olunmalıdır. Özellikle yazüı ve görsel basın, çıkar gruplannın eline gec,memelidir." Basının haberîeri en genış görüş açılanyla verebilmesi gerektiğini kavdeden Demirel, "Bilhassa televizyonların anarşi ve terörü teşvik edici, ülkeleri parçalayıcı, birbirine Demirel, yapüacakikigemininomurgasmın kızağa konulması için ilk kaynağıyaptı.(Fotoğraf: HATlCE TUNCER) tersanelerinde inşa edilen en büyük konteyner gemisi "M/V Hasafın denize indirilme törenıne katıldı. Daha sonra Acıbadem'deki Özel Doğuş Okullan'nın ve Bakırköy'deki Adile Mermerci Anadolu Otelcilik Okulu'nun açılış törenlerine katılan Demirei. özel okullann devletın yükünü almaya çalıştığını ve özel okullardan korkmamak gerektiğini söyledı.Demırel, akşam da Basın Konseyi'nin sekizinci kuruluş yıldönümü nedeniyle Dünya Basın Konseyleri Birlıği ile Türk Basın Konseyı'nin birlikte düzenledikleri seminerin sonunda verilen >emeğe katıldı. Demirel, yemekte yaptığı konuşmada, hür basının demokratik bir toplumu tanımlayan diğer unsurlann varlığına varlık kattığını belirterek "Ancak tecrit edilmiş de değildir. Zira hürriyetçi nizamı sağlayan unsuıiardan birini öne sürüp diğerini geri çekemezsiniz, biri hilafina diğerini güçlendiremezsiniz" dedı. Hür basının, gelişmeleri hem doğru bir şekilde hem de habere konu olan taraflann haklannı gözeten bıçımde yansıtabilmesi gerektiğini vurgulayan Demirel. "Haberleri ve gelişmeleri yansıtırken çıkar gruplanndan bağımsız hareket edebilmelidir" dıye konuştu. Basının amacının güç kazanmak ya da toplumu yönlendirmek olmadığını ifade eden Demırel, basının binncı görevinın kamuoyunun haklannı korumak olduğunu söyledi. Basının çok karamsar bır tablo çizdiğini belirten Demırel, şöyle devam etti: "Basın, bir eleştiri gücüdiir. Ancak benim karamsarhktan kastettiğim. gelmiştir'" dıye konuştu. Demırel, basın mensuplan arasında dayanışma sağlanmasının yolunun otokontrol olduğunu hatırlatarak "Basın hürriyetinin kötüye kullanılmasını önlemek, siyasi iktidarlann müdahale fırsat ve gerekçelerini ortadan katöıracaktır" dedi. Dünya Basın Konseyleri Birlıği Başkanı Lord McGregor, ise konuşmasında, bir Reuters muhabirinin DGM'de yargılandığını hatırlatarak "Reuters Genel Yayın Yönetmeni, 'Muhabirimizın arkasındayız' dedi" şeklinde konuştu. DYP'den Arap Birlıği 'ne tepki Türkiye, suyu silah olarak kullanmaz' • DYP Genel Başkan Yardımcısı Gölhan, Arap Birliği Bakanlar Konseyi kararlannın yakışıksız olduğunu söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Mehmet Gölhan, Arap Birlıği Ba- kanlar Konseyi'nin karar- lannı, "yakışıksız" olarak niteienduTrken Fırat ve Dic- le sularının kullanımı için ortak ve objektıf kriterlen savunduklarını bıldırdi. Gölhan, GAP'ın durdurul- ması istemini de içeren ka- rarlan eleştınrken "Türki- ye diyaJogdan yanadır. Tür- kiy e, bu nehirlerin sularuu komşulanna karşı silah ola- rak kuUanmamıştır, kul- lanmayacaknr" dedı. Göl- han, fürkiye'nın, "emri- valdlere veya santajlara" boyun eğmeyeceğıni bil- dirdi. GAP'ın durdurulması Mehmet Gölhan. DYP Genel Merkezi'nde düzen- lediği basın toplantısında, Arap Birliği Bakanlar Kon- seyi'nin Kahire'de yaptığı toplantıda alınan kararlan eleştırdı. Konsey kararla- nnda, Turkiye'nin diyalog- dan yana değilmış gibi gös- terilerek Suriye ve Irak'la diyaloğa çağnldığına dik- kat çeken Gölhan, GAP'ın durdurulması ıstemine de tepki gösterdi. Gölhan, "GAP, Turkiye'nin, hatta dünyanın gurur duyduğu projelerden biridü-" dedı. Arap dünyasının, Fırat ve Dicle'nin sulannı, "ulus- lararası su* kavxamıyla ka- nştırdığım belirten Gölhan, "Bu sular, Türkiye için sı- nır aşan sulardır" görüşü- nü yineledi. "Müslüman kardeşlerimizin temsilcile- ri, kendilerini Lahey Ada- letDivanı yerine mi koydu- lar?" diyen Gölhan, karar- larda Lübnan'da doğan, Su- riye'yi aşarak Türkiye'ye gelen Asi Nehri'ne yer ve- rilmemesıne dikkat çeke- rek kararlan "yakışıksız" bulduğunu bildirdı. Suri- ye'nin Fırat sulanna göster- diği hassasıyeti Asi için göstermediğinı kaydeden Gölhan. şöyle konuştu: "Asi'nin 1.2 milyarmrt- reküplük debisi var. Bunun yüzde 9O'ı Türkiye'ye gele- ne kadar kullanıiıyor. Şim- di bu nehir üzerine iki ba- raj daha yapmayı düşünü- yorlar. Türkiye'ye gelen su miktan 25 milyon metre- küpe düşecek. Âynı hassa- siyeti Asi için de gösterme- leri gerekir, ama Asi .Nehri tarüşmasına yanaşmak is- temiyorlar.'' Atatürk Barajı için pro- tokol yapıldığını anımsa- tan Gölhan, saniyede 500 metreküp su verildiğini bil- dirdi. Gölhan, şu görüşle- ridile getirdi: "Taahhütterimize sadık kaldık. Komşulanmızsu SH kınbsı çektikleri için eliıniz- den gelen gayreti gösteriyo- ruz, göstermeye devam ede- cegiz. Türkiye, Fıratve Dic- le'nin sulannut hakça kul- lanunı için objektif veortak kriterierin gerekhJiğiıü sa- vunmaktadır. Bu konuda önerilen üç aşamah bir plan var. Her iki havzada mete- omlojik istasyonlar kurula- rak bilgilerin teati edilme- si, toprak kaynaklan için envanter çahşması yapıl- ması ve bu verilere göre de toprak vesu kaynaklannın dağılmıının beraberce yapıl- ması hedefleniyor. Türki- ye, Fırat ve Dicle havzasının sulannı komşu ülkeiere kar- şı silah olarak kullanma- mıştır, kullanmayacaktır. Türkiye taahhüderini ye- rine getirecektir." Gölhan, Türkiye'nin ih- tiyacı vermeye hazır oldu- ğunu, ancak bir kayırmaya "evefdiyemeyeceğini be- lırtti. Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan, Manisa'da işkence gören liseliler olayının okul dışında meydana geldiğini söyledL Tayan, temel eğitimde hedefin.unanı^^ı11pkr.gküiıcUğıru«uü>iedi,, Erbakan 'tn kafasıdeğişmez9 İstanbul Haber Servisi - Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan. lise öğrencilerine işkence yapıldığı şeklındeki iddialann bır yana bırakılıp somut olaylann yargıya intikal ettirilmesı gerektiğı söyledı. Tayan, "Manisa'dakiolav okul dışında obnuştur" dedi. Milli Eğiıim Bakanı Turhan Tayan. dün DYP İstanbul II Başkanı Celal Adan'a nezaket ziyareti yaparak çalışmalar hakkında bilgi aldı. Sorular üzerine liselerdeki işkence ıddıalannı değerlendiren Bakan Tayan, ülkede olacak şiddetten devletin zarar göreceğini belirterek "BUegi, arkası kuvvetli diye bir aynm yapamazsuıo. Kkinı ayından beri ortaokul öğrencilerinin şiddet olaylannın içinc çekilmesini önlemek için emniyeti, aileleri ve öğretmenleri uyanyoru/" dıye konuştu. Tayan, tstanbul'un çevresınden merkeze doğru yoğun bır okullaşma faaliyeti içınde bulunduklannı \e hedeflennın temel eğitımı sekız >ıla çıkarmak olduğunu vıırguladı Bakan Tayan, RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın temel eğitimin sekiz yıla çıkanlmaMnı imam-hatip liselerini ortadan kaldırmaya yönelik bır çalışma olarak görmesını de şöyle değerlendırdı. "Gerçek hedef 12 yıllık temel eğitim. Dünyada temel eğitim sürt'si beş yıl olan sadece sekiz ülke kaldı. Bizim çalışnıamız ideolojik değiU ilmi ve bilimseldir. Gayem'u okullan (asviye etmek, dağıtmak değil kaliteyi arttırmak. Erbakan'ın, kafasını ve görüşlerini bizim değjştirmemiz nıümkün değil. Erbakan'ın yolunu Allah açık etsin. Bizim yolumuz doğru yol. Olayın imam-hatip liseleriy le bir alakası yok. Kimse bu yöne çekmeye çalışmasın. Üstelik imam-hatip liseleri ne zamandan beri şu veya bu partinin mah olmuştur." Alman doktor^ teşhisi onayladı Felç olan Menderes'in durumunda değişiklik yok. RP'li Rıza Ulucak, kaza ile ilgili akla birtakım kuşkulann geldiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut Yılmaz, geçirdiği trafik kazasında omurilığindeki zede- lenme nedeniyle felç olan RP İstanbul Milletvekili Aydın Menderes'i ziya- ret ederek acil şifalar diledi. Mende- res'i muayene eden Almanya Gizen Üniversitesi Travmatoloji Bölümü Baş- kanı Prof. Schenetleng de Türk dok- torlannın tanısını onayladı. RP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak, Men- deres'in kazasıyla ilgili akla birtakım kuşkulann geldiğini belirterek emni- yet örgütünün gerekli çalışmalan ya- parak durumu aydınlatacağından emin olduğunu söyledi. Afyon'un Sandıklı ilçesı yakınında geçirdiği trafık kazası sonucu ağırya- ralanan ve omuriliğinde oluşan zede- lenme nedeniyle felç olan Aydın Men- deres'in tedavi altına alındığı Bayın- dır Tıp Merkezi, dün de ziyaretçi akı- nına uğradı. Sabahın erken saatlerin- den itibaren tçişleri Bakanı Ülkü Gü- ney. RP'lı yöneticiler, milletvekilleri ve Menderes'in yakınlan hastaneye gelerek bilgi aldılar. Başbakan Mesut Yılmaz da Menderes'i ziyaret ederek acil şifalar diledi. Doç. Dr. Yaman Zorlutuna. yapı- lan tetkık ve muayenelerde Mende- res'in bilincınin açık ve yaşam bulgu- lannın nonnal olduğunun belirlendi- ğini ve yaşam tehlikesinin büyük oran- da ortadan kalktığını belirrti. Zorlutu- na, tedavının sürdüğünü. ancak nöro- lojik durumunda olumlu bir gelişme- nin gözlenmediğinı kaydederek "Bu- gün de yoğun bakım tedavisine de- vam edilecek, daha sonraki duru- mu tekrar değerlendirilerek yoğun bakımdan çıkması konusuna karar verilecektir" dedi Menderes'i mu- ayene etmek üzere dün Ankara'ya ge- len Almanya Gizen Üniversitesi Trav- matoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Schenetleng'in de Türk doktorlann ta- nısını onayladığı belirtildi. POLİTİKA GUMIIGU HİKMET ÇETtNKAYA Çifte Ölçüt... Uzun saçlı, sakallı genç bir adam, sağ elinin baş parmağını kaidırmış konuşuyor. Yakasında ise bağ- lı olduğu yasadışı örgütün işaretini içeren bir ya- ka resmi dikkati çekiyor... Genç adamın yanında başörtülü bir kadın. Elle- rini birleştirmiş, donuk gözlerie bakıyor. Arkada ise bir jandarma eri gözüküyor. Burası istanbul Beş Nolu DGM salonu... Genç adamın adı Mehmet Fırat, kadının ise Ipek Fırat. Mehmet Fırat tutuklu, eşi ipek Fırat tutuksuz yargılanıyor... Bu kişiler yasadışı Islami Büyük Doğu Akıncılar Cephesi (İBDA-C) örgütü üyesi. Suçları da şu: De- ğişik tarihlerde banka şubelerine, birahanelere molotofkokteyli atmak... Bir önceki duruşmada olay çıkardıklan için di- ğer sanıklar salona alınmamışlar. Bu kez sadece Mehmet ve ipek Fırat yargılanıyor. Sanık Mehmet İpek duruşma salonuna İBDA- C'nin simgesi'kokart' yani 'yaka resm/'yle geliyor ve şov yapıyor. işin ilginç yanı DGM yargıçlan, İBDA-C'nin simgesi 'kokartı' Mehmet İpek'in ya- kasından çıkarttırmıyortar. Yargılanan kişi ya da kişiler, PKK ya da bir baş- ka yasadışı sol örgüt üyesi olsalardı, sanıklar da yakalanna örgütlerinin kokartlarını taksalardı, aca- ba DGM yargıçlan nasıl bir tavır alırlardı? İBDA-C örgütü üyesi 'şeriatçı tosuncuklar'm 'iyi halli terörist' olduklannı Avrasya feribotunun ka- çırılışından sonra öğrendik. Başta özel televizyon- larımız, 'kuponlu çok satışlı gazetelerimiz' Avras- ya feribotunu kaçıran ve İBDA-C ışareti yapan 'şe- riatçı tosuncuklar'a 'terörist' diyemedi. Ya ne dedi? Eylemcı, direnişçi!.. Türkiye'de yasadışı şeriatçı örgütiere neden hoş- görüyle yaklaşılıyor? işte asıl sorun burada. Devleti yönetenler 'şeri- atçı teröristler'e babalık yapıyor, onlan koruyup, kolluyor. Yaptıkları eylemleri görmemezlikten ge- liyor. Tıpkı Çetin Emeç ve Turan Dursun'un ka- tili irfan Çağırıcı'nın içinde bulunduğu Islami Ha- reket Örgütü'ne yapıldığı gibi "Onlann Islamla il- gileri yok" deniliyor. Oysa Irfan'ın babası bakın ne diyor: "Oğlum adam öldürmüşse idealiiçin öldürmüş- tür..." • • • Emin Çölaşan ın Hürriyet'\e yazdığı olaya ne di- yorsunuz? Çölaşan'ın yazdığı gibi 'asker-sivil' top- lumun tüm kesimlerinin bu olaydan ders alması ge- rekmiyor mu? İşte resmi tutanak ve insanın tüylerini diken di- ken eden olayın özeti: "...31 Aralık 1995 günü saat 14.30 o'olaytarın- da kaymakam, savcı ve hâkimler adliyede iken polis tarafmdan telsiz anonsu yapıldı. Ilçe girişin- de 250-300 kişilik silahlı bir kalabalık toplandığı, bunlann hükümet konağına doğru geimekte ot 1 duklan bildirildi. Kaymakam bey, asker ve polis- ten yardım istedi. Kalaşnikof ve roketatarlarla donatılmış kalaba- lık, hükümet konağını kuşattı ve zorla içeriye gir- meye çalıştı. Polis müdahale etti, ancak yardım istendigi halde asker gelmedi. Kalabalık, mezra beldesinden sabah saat 11.00 'de yaya olarakyola çıktığını daha sonra öğ- rendiğimiz koruculardan oluşuyordu. Yol boyun- daki karakollann durumu kaymakamlığa bildirme- diği sonradan öğrenildi. Bu kuşatma yaklaşık iki saat sürdü. Tecavüzkâr davranışlardevam ediyor, tutuklunun salıverilme- si isteniyordu. llçedeki polis gücünün yeterli ol- mayacağı tahmin edildiğinden ve son derece üzu- cü olaylann meydana gelmesikuvvetle muhtemel olduğundan, saat 16.10 dolaylannda tutuklunun (cezaevinden) bırakılmasına mecbur kalındı..." • • • Işık Yurtçu'yu tanır mısınız? O bir gazeteci. Dürüst ve onurlu kişiliği olan bir meslektaş. Ben önce Çoban Yurtçu'yu, ardından Işık'ı ta- nıdım. Baba Çoban Yurtçu o yıllar Cumhuriyet'in Adana temsilcisiydi. Işık'la Ankara'da tanıştık. Işık Yurtçu, birkaç yıldırAdapazan Cezaevi'nde yatıyor. Suçu ise 'Sorumlu Yazıişleri Müdürü' ol- mak. Cezası 'şimdilik' 16 yıl. Yeni açılan davalarla 50 yılı bulacaktı Işık'a ve- rilecek hapis cezası. Ya para cezaları ne kadardı? O da milyarlarca li- raydı. Işık Yurtçu, 'medyatik' olmadığı için onu kimse tanımıyor. Dürüst ve onurlu meslektaşımız Adapa- zan Cezaevi'nde çile dolduruyor... Bu köşeden Işık'a yeniden bir 'merhaba' diyo- ruz. Suçu haber ve yazı yayımlamak olan 'sorum- lu müdürü,' sevgiyle kucaklıyoruz... Kendine iyi bak sevgili Işık... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR DSP Genel Başkanı Ecevit, ANAYOL hükümetini eleştirdi ^Zaıııla bir yere vanlamaz' • Ecevit, Manisa'da işkence gördükleri savlanan Öğrencileri kastederek "Bu insanlık ayıbından toplumu bir an önce kurtaralım. Bu. onlann yüreklerinde ömür boyu sürecek yaralar açacaktır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) birlikte Nevşehirıl veılçeörgütünü. Ecevit, sadece RP'siz bir hükümet kurulmasına yardımcı olduklannı, kimseye destekwrmediklerini söyledL - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, ANAYOL hükümetinın, kurulması- nın hemen ardından uygulamaya gi- ren KİT ürün fıyatlanna yapılan zam- lan eleştirerek "AailaçreçetesiOebir yene vanlamaz" dedi. DSP lideri Ecevit, Manisa'da ya- sadışı siyasi örgüt üyesi olduklan gerekçesiyle yargılanan ve işkence gördüklen savlanan öğrencılerle ıl- gılı olarak da "Bu insanlık ayıbından toplumu bir an önce kurtaralım. Bu, onlann yüreklerinde ömür boyu sü- recek yaralar açacaknr" diye konuş- tu. DSP Genel Başkanı Ecev it, Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'le parti genel merkezınde kabul etti. Ecevit, kabulde yaptığı konuşmada "Oylannızı ziyan etmeyin. DSP'nin ülkeyi yönetecek kadrosu yok. İl ve üçe örğütleri yeterince oturmamış" kampanyalannın doğru olmadığını kanıtladıklarını söyledı. Ecevit, "Kadroiannuzı Mecİis'te göz önüne serdiğimizde bu iddialann doğru ol- madığını görecekler" dedı ANAYOL hükümetinın "icraanna destek olma sözü vcrmcdiklerini. RP'siz bir hükümetkurulmasına des- tek olduklannı" ifade eden Ecevit. "Büyük zorluklardan sonra ülke ni- hayet bir hükümete kavuştu. RP'li bir hükümete muhtaç kalmasuı istedik. Bizim borcumuz hükümete değil. millete" dıye konuştu. DSP lideri Ecevit, Manisa'da ya- sadışı siyasi örgüt üyesi olduklan gerekçesiyle yargılanan ve işkence gördüklen öne sürülen öğrencileri kastederek "Çocuk yaştaki vatan- daşlanmıza uygulanan muameleler acı vvrici. 14-15yaşındaki kişiler ya- sadışı örgüt üyesi olduklan gerekçe- siyle göz altına aünıyor. Bu kişilerin onurunu incitmeden yargılamak ge- rekir. Bu,onlann yüreklerinde ömür boy u bitmeyecek yaralar açacaknr" dıye konuştu. işkence savlannı orta- dan kaldıracak tedbırlenn alınrnası- nın zorunlu olduğunu ifade eden Ecevit. "Bu insanlık ayıbından top- lumu bir an önce kurtaralım. İşken- ce yapılan kişi kadar,yapan da has- ta kalıvor" dedi. CHP Cenel Sekreter Yardımcısı Yetenc: Ecevit genel başkanlıktan aynlmadan sol birleşemez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Yetenç. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in solun birleşmesini engelledığini belirterek "Ecevit genel başkanlıktan aynlmadan Türk solunun birleşme olanağı yoktur" dedı. Yetenç dün düzenlediği basın toplantısında, Bülent Ecevit'in "CHP- DSP birleşmesinin sağa y^rayacağı" savını yanıtladı. Bülent Ecevıtin genel başkanlıktan aynlmasının ardından solda birliğın gerçekleşebileceğinı savunan Yetenç, "Ecevit'in Türk solunu bölme misyonu en kısa zamandan sona erecektir'" dıye konuştu.CHP Genel Sekreter Yardımcısı Yetenç. t;.i7ctccilcnn "Ecevit, ne zaman aynlacak" sorusuna. "En kısa zamanda" karşılığını verirken. bu konuda parlamento grubu içinde rahatsızlık duyanların çabasının belirleyici olacağını ve Bülent Ecevit'in yerine yeni bir ismin genel başkanlığa geleceğini söyledı. Solun oy kaybında DSP'nin büyük rolü bulunduğunu ifade eden Yetenç, "Solun toplam oy oranı yüzde 40'lardan düşmüştür. Bu son bölünüştür, bir daha gerçekleşmcyecek" dedı. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Yetenç, Başbakan Mesut Yılmaz'ın, yazar Yaşar Kemal ile olan dostluğuna değinırken, Yılmaz'ın antıdemokratık yasalann kaldınlması için çahşması gerektiğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle