07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER ANAYOL hükümeti, devlet okullanndan önce özel okullan destekleme karan aldı Eğitimde 'özel okuP önceüğiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlete bağiı ortaöğretim ve yükseköğ- retim kurumlan ödenek yetersizliği ne- deniyle eğitim-öğretim için zorunlu olan derslik, kütüphane veöğretmen gereksi- nimini bile karşılayamazken ANAP- DYP koalisyon hükümeti, öncelikli ola- rak özel okul ve üniversitelerin destek- lenmesini programına aldı. Buna göre, özel üniversitelerin kurulması için yasa değişikliğine gidilecek. Hükümet, "Pa- ra yok" gerekçesıyle kamu okullanna aynlan ödeneği azaltma yoluna giderken "destek" adı altında özel okul v e üniver- sitelere milyarlarca liralık kaynak akta- racak. Eğitim sisteminde son yıllarda ortaya çıkan "Özel okullar eğitim yükünü pay- laşmalı. özel okul sayısı artarsa devlet okullanndaki öğrenciler bu okullara ka- variarve devlet okullannın viikü hafîfler. Böyletikle her iki sektörde de eğitinı ka- • Program çerçevesinde, 2547 sayılı YÖK Yasası'nda değişikliğe gidilerek özel üniversite kurulmasına olanak tanınacak. Hükümet, "para yok" gerekçesiyle okullara aynlan ödeneği azaltma yoluna giderken özel okul ve üniversitelere milyarlarca liralık kaynak aktaracak. Ihesj artar" görüşüne, ANAYOL hükü- meti resmiyet kazandırdı. Devlet okulla- n ödenek yetersizliği ve tasarruf önlem- leri nedeniyle sıkıntı çekerken hükümet programında, eğitimde yaşanan sorunla- nn çözümüne yönelik öneriler yerine, özel okul ve üniversitelerin desteklen- mesine yer verildi. Programda, "Vakıf üniversitelerinin kurubnası teşvik edüe- cektir. Özel sektörün okul açması ve va- kıflann özel üniversite kurmalan teş\ik edilecek; eğitim, teknik yöntem ve tekno- lojilerinin geliştirilmesinde,eğitim araç ve gereçlerinin üretiminde bu kesimin daha fazla rol alması özendirilecek ve destek- lenecektir" denildi. Programın uygulanması durumunda, YÖK Yasası'nda değişikliğe gidilerek özel sektörün üniversite açmasına olanak taninacak. Özel üniversitelerin açılabil- mesi için de bir dızi destek uygulaması gündeme gelecek. Vakıf üniversiteleri- nin giderlerinin yüzde 15 ile yüzde 45'i arasında değişik oranlannı karşılayan devlet, bu üniversitelere milyarlarca li- ralık kaynak aktanrken H para yok" ge- rekçesiyle devlet üniversitelerine aynlan ödenekleri azaltma yoluna gidecek. Dev- let üniversitelerinde daha önceki yıllar- da olduğu gibi, ödeneklerin yetersizliği nedeniyle bina ve derslik inşaatlan ya- nm kalacak. Kütüphanelerde süreli ya- yınlann alınması sınırlandınlacak. Ulus- lararası bilimsel yayınlann aboneliği ke- silecek. Devlet, kendi üniversitelerinden esirgediği trilyonlarca liralık kaynağı. Bilkent Üniversitesi. Başkent Üniversi- tesi, Koç Üniversitesi, Galatasaray Üni- versitesi ve kurulma yasaları TBMM Genel Kurul gündemmde bekleyen Sa- bancı Üniversitesi, Işık Üniversitesi, Fa- tih Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi gibi vakıf üniversite- lerine aktaracak. Vakjf üniversiteleri, devletten aldıkla- n yardım ve öğrencilerden aldıklan yük- sek ücretlerle altyapılarını tamamlaya- rak eğitim kalitelerini arttınrken öğre- tim üyelerini yüksek ücretler veren bu üniversitelere kaptıran devlet, üniversi- teleri de "kalitesiz eğitim vermeye" mah- kûm edilecek. Hükümet, 625 sayılı Özel Öğretim Kurumlan Yasası'nda da değışiklik ya- parak, özel okullann açılmasını destek- leyicihükümlergetirecek. İlkveortade- receli okullarda öğrencilerden her ay "eğitimekatkı payı" alınması uygulama- sını başlatan Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan yasa tasansı taslağında, özel okullara şu kolaylıklann getirilmesi ön- görüjdü: "Özel okullara uygulanan KD\ oranı- nın yüzde 8'den yüzde 2'ye düşüriilmesi ya da tamamen kaldınlmasu yeni açılan özel öğretim kurumlanna gelir ve ku- rumlar vergisi muafiyetinin getirilmesi, kalkmmada öncelikli illerde özel okul açacak kişilere uzun \adeli düşük faizli kredi verilmesi, özel okul öğrenci velile- rine düşük faizli eğitim kredisi verilmesi, PTT, DMO ve kömür işletmelerinden özel okullann da devlet okullan gibi ya- rarlanabilmesi ve özel okul girişim- cilerine düşük ücretlerle arsa tahsisi vapılmasL" Ömerli'den sonra en büyük içme suyu kaynağı Terkos, turizm alanma dönüşüyor t Terkos Gölü, havza içerisineyapılan turistikotel ve tesisleri Ueyine aynı arazi içerisine yapılması planlanan villalann yol açacağı kaçakyapılaşmanın tehdidi albnda. (Fotoğraf: MEHMET DEMtRKAYA) Terkos için tehlike çardan çalıyorlstanbul Haber Servisi- Istanbul'un, Ömer- li'den sonra en büyük ıçme suyu kaynağı olan Ter- kos Su Havzası tunzm alanma dönüşüyor. Terkos Gölü, havza içerisine yapılan turistik otel ve tesis- leri ile yine aynı arazi içerisine yapılması planla- nan villalann yol açacağı kaçak yapılaşmanın teh- didi altında. Havza içerisine yapılan Durusu Park Resort Ho- tel insanlan Terkos'a çağmyor. "Durusutia dftrt mevsim doğa, dört mevsim yaşam" sloganıyla, Is- tanbul'un stresinden sıkılan gelır düzeyi yüksek olanlan cezbetmeye çalışan otel işletmecileri, bas- tırdıklan broşürde şöyle sesleniyor: u Bir tatlı huzur almak için' ne Kalamış ka- dı, ne 'kahkahalar yükselirken' evlerden san- dalla geçtiğimiz Boğaziçi, ne de şarkılaıia uzan- dığımız Göksu..." Binlerce dönümlük arazi içerisinde 65 odalı tu- nstik bir otel ve aynca kır kulübü, masal evı, genç- lik evı, şarap evi gibi yan binalan da bulunuyor. Bu tür turistik tesislerin baraj havzalanna yapıl- masının yaratacağı en büyük tehlikenin, insanla- nn gelip gitmesiyle baraj çevresinde meydana ge- lecek olan dığer yapılaşmanın olacağına dıkkat çekilıyor. . . , . . Otelin bulunduğu arazıye aynca çok sayıda vıl- la yapılacak olması dahası bu villann yapımına izin verilmiş olması. şımdiden çevrede bir hareket- Ienme başlatmış durumda. Eski köy evleri ve sa- manlıklann bozularak göl manzaralı v illalaryapıl- dığı gözlenıyor. 1SKİ yetkılilen, yapılan bazı bınalann eski ev- lerin yenılenmesi olduğunu belirtirken. kaçak ya- pıldıkian tespit edılenlenn de yıkılması ıçın ılgılı belediyeye başvurulduğunu söyledi. Su havzalannda yeni yapılaşmalara olanak ta- nıyan ve 1988'den önce yapılan kaçak binalara da biranlamdaafgetiren yeni İSKİ yönetmeliğine gö- re, otel ve ek binalan aynca yapılacak olan villa- lar bir tehdit oluşturmuyor. İSKİ Atıksu Antma Ruhsat Dairesi yetkılileri, bu tür yapılaşmanın hiç hır zaman bir SuÜaftbeylı gıbı "kaçak gehir" y,Sh. ratmayacağını, aksine öylesi bir oluşumu önleye- ceğıni ıddia ediyor. Su havzalanndaki yapılaşmalar üzerine yaptığı araştırmalarla bilinen yüksek mühendis mimar Yü- dız liysaL kentin yaşam kaynak lannın yer aldığı kuzeydeki yeşil kuşağa doğru büyümesinin, kent- leşmenin en büyük handikaplanndan bin olduğu- nu vurguluyor. Havza içerisinde bulunan bazı yerleşmelenn 1985'ten sonra belediye yapılmasının, buralarda- ki kaçak yapılaşmaya bıranlamda afgetirdığıni sa- vunan Yıldız Uysal şu değerlendırmeyı yapıyor: "1985-1990 yülan arasındaki dönemde Omerli havzasında Suİtanbevli, Alibeykö>, \e Saziıbosna havzalannda Amavutköv. Terkos havzasında Du- rusu ve Binkılıç ile \e Büvükçekmece hav/asında da Tepecik'in belediye ilan edildiklerini göriiyo- ruz." 1990'dan sonra da ayıiı politikalann devam ettiğini ve havzalar içerisinde bir çok belediye i- lan edildiğini belirten Uysal, Terkos'ta da 1990'dan sonra Çıftlikköy ve Karacaköy'ün belediye statü- süne kavuşturulduğunu söyledi. lnşaat Mühendisleri Odası ve Mımarlar Oda- sı'nın iptal edilmesi ıçın dava açtıklan yeni İSKİ yönetmeliği ile ilgıli idare mahkemesi henüz bir karar vermedı. Artık 'kupon pa&m'nuz oldıı Eksiği olanlar, Rüzgârlı Sokak'ta kurulan 'kupon pazan'ndan tamamlıyor ANKARA (AA) - Gazetelerin dü- zenledikleri promosyon kapsamında, dağıttıklan eşya için kupon vermeye başlamalanyla, yeni bir 'pazar' ve bir 'meslek'ortaya çıktı. Gazetelerin ver- diği eşya kuponlannj tamamlayama- yanlar, Ulus'a, Rüzgârlı Sokak"taolu- şan 'kupon pazan'ndan. eksik kupon- lannı tamamlayabiliyor, çok fazla ek- sik kuponlan varsa veya ürünü almak için beklemek istemıyorlarsa. kupon- lannı 'toptancılara' yan fiyatına sata- biliyorlar. Gazetelerin verdiği eşya ku- ponlannı biriktiren, eksik kuponu ol- ması veya başka nedenlerle eşyayı ala- mayan bazı kişilerin, kuponlannı ek- sik kuponu olanlara satmaya başlama- sıyla oluşan 'kupon pazan' yaklaşık 3 ay önce faaliyete geçtı. Genelde ev ka- dınlannın faaliyet gösterdiği, 5-6 ta- ne erkek satıcının ise konuşmaya ve bılgi vermeye yanaşmadığı pazardaki ilk 'kupon saöcılanndan' Nurten la- tar (44 yaşında ev kadını), bir gazete- nın verdiği eşyayı, kuponlannın eksik olması nedeniyle alamadığını belirte- rek. şunlan söyledi: "Kuponlannu getirdim, ama eksik olduğu için eşvavı alamadım. Bunun üzerine, bazı kişiler kuponlan istedL Ben de para karşılığı verdim. Bir ak- rabam bu işi sürekli v-apmaya başlayin- ca, ben de bu işe gjrdim." Satıcıların verdiği bilgıye göre, günde ortalama 10-15 kişinın faaliyet gösterdiği pazara, satıcı olarak girip- çıkmak serbest. lsterseniz, kendi ku- ponlannızı her birini bir gazete fiya- tına satabiliyorsunuz ya da uzun süre- dir bu işi yapan toptancılara, tanesi 20-25 bin liradan toptan verebiliyor- sunuz. Genelde. her bir kupon bir ga- zete fiyatına, 40 bin liradan satılıyor. Venlecek eşyanın değerine göre, ku- ponun değeri artıyor. Örneğin, bor- noz, nevresim gibi eşyalann kuponla- nnın tanesinı 20-30 bin liraya almak mümkün. Buzdolabı, müzıksetı, tele- vızyon gibi eşyalann kuponlannın her bıri, gazetenin fiyatına göre 40-50 bin liraya satılıyor. Âncak, 20-30 kupon alınması durumunda ıse fiyatta indi- rim yapılıyor, 30-35 bin liraya verili- yor. 32 yaşındaki ev kadını Hatice Kınk, bırakrabasının yardımı ile bu işe baş- ladığını. kuponlan halktan, eksiğini tamamlayamayan ya da kupon bırik- tirmekten vazgeçenlerden aldığını be- lırterek, venlecek eşyava göre 50 ku- pona 800 bin lıra-bir mılyon 200 bin lira ödediğini söyledi. Kupon satışı için önünde durduklan mağazalann işleticilerinin kendilerine kötü davran- dığını ve mağazanın önünden kovdu- ğunu anlatan Kınk. "Verdiğimi/ hiz- merten halk çok memnun. Belediye, bize bir vcr göstersin, halka daha iyi hizmet veretim"dedı. Satıcılar, günde ortalama 700-800 bin lıra kazandıkla- nnı belirttiler. Pazardan kupon alanlar ise genelde bu hizmetten memnun ol- malanna karşın. kupon bıriktırme iş<- ne gırmekten pişman olduklannı ve bundan sonra sadece kupon için gaze- te almayacaklannı söylüyorlar. 4 Mevsimin Hujurla Yaşanacağı MEKÂNLAR SON 8 VİL SÜPERLUX Seçkin ve say^ınfaırortamm güzeflâderine, stenaa gmrlüğünüzrle karar vereceksnriz. ZEYTtNALANI URLA'da tzmir'e 18 km, (sadece 15 fiakika) Tripiex 5 oda 1 sakm. şöınine, barbekü vs. Müracaat: 0.232.766 25 55 - 0.232.365 9714 CRR'deki konserdesanatçıiki kez bb >aparak havranlannı kıntıadj. (DEVRİM BARAN) Ortaçgil hayranlannı coşturdu Kültür Servisi- Cemal Reşit Rey Kon- ser Salonu, önceki akşam çok özel bir bu- luşmaya tanık oldu. Tam üç yıllık bir sus- kunluktan sonra 1994'ün sonlannda bırgün 'Bu Şarkılar Adam Olmaz' deyiveren Bü- lent Ortaçgil, hayranlan ile bir araya geldı. Ortaçgil konserine. genciyle yaşlısıyla salonu tıklım tıklım dolduran kalabalığa "Benimle oynar mısın?"la merhaba diye- rek başladı. Konsennde "Benimle Oynar mısın?", 'Pencere Önü Çıçeğı'. '2. Perde', 'Oyuna Devam' ve 'Bu Şarkılar Adam Olmaz' ad- lı albümlerindeki parçalara yer veren Or- taçgil'in ilk kez önceki akşam seslendırdir- diği iki yeni parçası 'Adı yok1 ve "Yok ol- maz' da dinleyicilerin büyük beğenisini ka- zandı. Hayranlan. 2 saat süren konser sıra- sında sanatçının 22 yıllık müzik serüvenin- de yolculuk etme şansını elde ederken Or- taçgil de memnuniyctinı iki kere bis ya- parak hayranlannı kırmadı. Konser sırasında Ortaçgil'e perdesiz gi- tarda Erkan Oğur, basta Gürol Ağırbaş, da- vuldaCem Aksel, vurmalılarda Bırol Ağır- baş \e pıyanoda Ergun Pekakçan eşlik et- ti. Ortaçgil, rahatsızlığı nedeniyle konsere katılamayan Hakan Beşer için de "Yolcu- luk" adlı parçasını seslendırdi. Sanatçı mü- zikscverlere usta müzisyenler Erkan Oğur ve Gürol Ağırbaş'ın da yakında konserler düzenleyeceğı müjdesıni verdi CIMHURIYET ? TEN OKURLARA ORHAN ERtNÇ En Güvenilip Ulusal Gazete Gazetecilik anlayışını başarıh promosyon kampan- yalarına ve okura ulaşmak yerine gazete müşterisi sağlamaya indirgeyen medyamızda, her gün birbiri ile çelişen satış sayılannı izlemeye artık alıştık. Bu anlayış değişikliğine ve çok satma konusunda iddialaşmaya karşın, basının uluslararası kurallarının ülkemizde geçerliğini korumakta olduğunu gösteren ciddi göstergeler var. Çok satmanın değil, etkili ve güvenılir olmanın da- ha değeıii olduğunu, Anadolu Üniversitesi lletişim Bi- limleri Enstitüsü'nün 130 bin TV izleyicısine gönderip 72 bin 658 yanrt aldığı anket uygulaması bir kez daha kanrtladı. Sonuçlann değerlendirilmesinde "En güvenilirgün- lük ulusal gazete"nin yüzde 13.9'la Cumhuriyet oldu- ğu ortaya çıktı. Güvenilirlik sırası ve oranlar şöyle sı- ralanıyor: Milliyet: Yüzde 13.6, Zaman: Yüzde 12.1, Hürriyet: Yüzde 10.4, Türkiye: Yüzde 9.8, Sabah: Yüzde 7.1, Ye- ni Yüzyıl: Yüzde 2.1. Cumhuriyet'in güvenilirliğinin büyük bölümünü; ha- berlere, yazılı-çizili yoruma, kültür, sanat ve bilime ver- diği onem ile okurlannın duyariığı oluşturuyor. Bir başka gösterge de Cumhuriyet gazetesinin ger- çek sahibi olan Cumhunyet Vakfı'nın çeşitli bilim ve sa- nat dallannda koyduğu ödüllere olan başvurular. Bu yıl 50'ncisı verilecek Yunus Nadi Ödullen, geleneksel başan çizgisini sürdüreceğini şimdiden gösteriyor. İlk, orta, lise ve dengı okullararası resim, şiir ve korn- pozisyon yarışmasına her düzeydeki öğrencinin gös- terdiği ilgi, çok sayıda ödül adayının gazetemize ulaş- tırdığı yapıtlanndan anlaşıhyor. Cumhunyet Vakfı ile TÜRSAK'ın (Türkiye Sinema ve Audiovısuel Küftür Vakfı) işbirliğinde düzenlenen "Bir Dakikalık Kısa Film Yanşması "nın katılım süresi ise Cumhuriyet Vakfı'na ulaşan yoğun istek üzerine 15 ni- san pazartesı akşamına kadar uzatılmış durumda. Konusu "Insan Yerieşimleri ve Kentleşme Sorunla- n" olan yarışma bir yönüyle tecimsel şânsı olmayan kısa film yapımını destekleme amacını güderken, bir yandan da hazıran ayında yapılacak HABITAT II çer- çevesinde gündeme gelecek konulara farklı bakış açı- lan getırebılecek sınematografık çalışmalara gösterim olanağı sağlamayı öngöruyor. Cumhuriyet, HABITAT konusuna verdiği önemi, toplantıya ilişkin haber ve yorumları yansıtmanın yanı sıra özel bir sayfa.oluştur- masıyla da kanıtlıyor. Medyanın tekellerin eline geçtiğı bir ortamda serma- ye gücü yerine çalışanlannın özverisıne ve okurunun dirençii bağlılığına dayanıp bağımsız bir yayın organı olarak kalma ılkesını sürdüren Cumhuriyet, kendisine gösterilen guvenı, koruması gereken saygınlığının da bir simgesı olarak algılamaktadır. • Avrupa Birliği'nin, Ankara'da yapılacak olan Bosna konferansına sıcak bakmadığını, Ingıltere ve Fran- sa'nın katılmadığı organizasyonda, Almanya, Belçıka ve Hollanda'nın da düşük düzeyde temsıl edileceğını Lale Sanibrahimoğlu yazdı. • 1995 yılında bütçeden 59 trilyon lira kaynak alan SSK'nin, 45 trilyon 745 milyar liralık prim alacaklannı tahsil edemediğıni ve özel sektördeki birçok kurumun, çalıştırdığı ışçiden aldığı pnm payını kuruma yansıtma- dığını Esra Yener haberleştırdi. , - ANAP'ın Guneydoğu milletvekillerine hazjrJattığj, bölgeye ilişkin raporu Dürdane Kocaoğlu yazdı. Ra- porda, onuru kınlan ve bezgınlik ıçine gıren halkın son umudunu yeni iktidara bağladığı, köylerinden göç et- tırilenlerin kentlerde sefalet ıçınde yaşadıklan ve "çöp bulamayanların da bulunduğu" belirtildi. • Dünya ülkelen 2000 yılında herkese sağlık hizmetı- ne yönelik emin adımlarla ilerlerken, 14 Mart Tıp Bay- rarnı; ülkemizde henüz bir türlü oluşturamadığı sağlık politikası ve sorunlan bir kez daha tartışarak geçırıldi. Tıp Bayramı kapsamında hekim -hasta- öğrenci ve ça- lışanlann sorunlannı ve çözüm önerilerini Gündüz Im- şir ve Saadet Uslu haberleştırdi. 14 Mart Sağlık Haftası kapsamında İştanbul Tabıp Odası'nın Basında Röportaj Ödülü'nü "Özüriü çocuk- lann eğitim ve sağlık konusunda yaşadığı sıkıntı ve çık- mazları" konulu haberiyle Figen Atalay aldı. • Geçen yıl Gazi ve Umraniye'de 22 yurttaşın ölümü- ne neden olan olaylann yıldönumundeki gösterilen, Zafer Aknar, Yahya Koçoğlu haberleştırdi, Hatice Tuncer ve Kubilay Tüntül fotoğrafladı. • 16 Mart 1978'de I.Ü. Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin ölümü ve 41 öğrencinin yaralanmasıyla so- nuçlanan olayın yıldönumundeki gösterileri, Zafer Ak- nar, Figen Atalay, Hü|ya Topcu ızledı, Hatice Tuncer ve Kubilay Tüntül görüntüledi. Katliamla ilgili açılan da- vanın gelişmesinı ve bugünku durumunu ıse Yahya Ko- çoğlu haberleştirdi. • izmir Büromuz kentte ilk kez gerçekleştirilen TÜYAP Kitap Fuan'nı izledi. Fuardakı kültür sanat etkinlikleri- ne geniş yer verildi. Bu kapsamda Yaşar Kemal için aydınlann, gazetecilerin, yayıncılann ve yazarlann açık- ladıklan görüşler de yer aldı. • Altı yaşındaki çocuklara kaçak bir yuvada din eğrti- mi verildiğıni yansıtan haberi Merih Ak yazdı. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir haf- ta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. Sorunlarımızı bizden dinleyin 1 Kadınlar, Erdoğan'ı geneleve çağırdı HÜLYATOPÇU tstanbul Büyükşehır Be- lediyesi'nın genelevlerin kapatılmasını istemesi, ge- nelev kadınlannın örgütlen- diği Genel-tş Sendikası Ko- nut Işçileri Şubesi ile bele- diyeyı karşı karşıya getirdı. Sendikaya üye genelev ka- dınlan, sorunlanna duyarlı olunmasını isteyen bir di- lekçeyi valüiğe sunmaya ha- zırlanıyor. Belediyenin genelev ka- dınlannı düşünmediğını söyleyen sendika şube baş- kanı Muzaffer Cnlü "Bu ka- dıniara is. ve kalacak vcr bu- lunsun. Onlar da bu işi bı- raksınlar'"dedı. Genel-lş Sendikası Konut Işçileri Şube Başkanı Mu- zaffer Ünlü, genelevlere dü- zenlenen baskınlarda RP'lı Büyükşehır Belediyesi'nın etkısi olduğunu savundu. RP'li belediyenin göreve geldiğı ilk günden beri ge- nelev lere baskı uyguladığı- nı söyleyen Muzaffer Ünlü, "Beledhenin burada çalışan kadınlan diişündüğü vok. Genelevlerin kapatılmasını istiyor ancak bu kadınlann durumunun ne olacağını sö>1emi>or"dedi. Geneîevde çalışan kadın- lar Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ı sorunlannı dınlenıesi için geneleve davetedıyorlar. 17 yıldır geneîevde çalışan Beikıs K., lstanbul Üniver- sitesi Kımya Bölümü'nden ayrılarak bu ışı yapmaya başlamış. Genelev kadınla- nnın devlet tarafından vesı- ka alarak çalıştığını söyle- yen, Beikıs K. "Belediye belki de uğraşacak iş bula- madı ve bize kafayı taktı. Onlann aslında bizim iv i- liğimi/i düşündüğü yok. Amaçları siyasi şov vap- mak" dıye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle