25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURJYET 17 MART1996 PAZAR 10 PAZAR YAZILARI Robert'in dokunaklı ilkokul hatıralan LONDRA İlkokul yıllanna ılişkin arulanrruzı gözlenmizin önûne getırdiğınıızde "ortahma" bir insanın en "ortakma" anılan herhalde şöyledır: -Brgünöğretrnensuufa girip 'Çocuklar yann pikruğe gidiyoruz' detniştL Hepimiz o gece çantalanmızı bir başka keyifle haarlayıp ertesi sabah çiçekli çayıriann yolunu tutmuş. akşama kadar cûnenİerde yuvarlanmıştık_. Ya da bir başka gün, şöyle bır anımız canlanır gözlerimizde: - Karneier dağıtiDyordu. Heyecandan yûreğini kıptr kıpırdi— Oğretmen, ismitni okuyup karae>i bana uzattığında "Pekiyılen görup havalara uçmuştum sevincten.. Yıllar öncesine gidip, bir başka gün de şöyle bir sahneyı anımsanz. - Aynı sırayı paylaşüğımız bir çocuk vardL Adı neydi şimdi hatjriamıyorum.. Bir gün derste sıkışmış, öğretmenden de izin almaya utanmış, altma edivermişti_ îskoçya'nın kiiçük kasabası Dunbtane'deki ilkokulun toplu katliama ugrayan birinci sınıf öğrencilerinden hayatta kalan 5 yaşındaki Robert P u m s ise büyüyünce bir gün dostlanna şunlan anlatacak: - Soğuk bir mart günü>dü_ O gün hepimiz beden eğitimi dersi içûi eşofmanlannu/Ja geuniştik okula.. Öğretmenimiz Bayan Mayor, biri spor salonutıa götürdüğünde, önce ısnma hareketierine başladık.. Derken, bir anda kapıda orta yaşu. kel kafalı bir adam betirdi.. Elinde ve beünde tabancalar vardı- Suufı kurşun yagmunına tuttu- Herkes. birer birer vurulup diişüyordu- ZAFER ARAPKİRLİ Oğretmen. bir ktsım arkadaşımızuı üzerine kendini siper etmiş, katile vaivanyordu- 'Dur. ne olur ateş etme!..' Bir yandan da hepimize, 'Kaçın çocuklar" diye kapıyı gösteriyordiL- Her şey üç dakika sürdiL Geriye, 16 arkadaştmın ve öğretmeniınin cesedi ile, yarah, inleyen arkadaslanmın kıvranan vücutlan kalnuşo- Beo de kolumdan ve bacağundan aldığım kurşun yaralannın etkishk' bayılmışım.. Ambulanslann ve potis arabalannın siren seslcri ile kendime geküm- Sıra arkadaşım Charkıtte'u aradım.. Kanlar içinde, az ötede yabyordu- Onunla bir daha doğum günü partik-rinde şakalaşamayacaktıkl. Joanna ik bahçede birbirimizi kovalamak aruk hayaldL Köşedeki kasabın oğlu Kevin'i bilgisayar oyununda bir daha yenemeyecek, komşumu/un kızı Melissa'nın çilİeri ik arük aJay edeme>ecektim_ Her şev o soğuk mart sabahı 931) ik 933 arasında olup bJtmiştL." Göz göre göre gelen ölümü adeta davet eden, dengesiz. çocuklara zararlı olacağı bilinen ve toplumun hep kuşku ile baktığı bır adama sılah ruhsatı veren yetkilılerden, o gün hâlâ hayatta olan varsa bu öyküyü utanç içinde dinleyecektir.. Ve Dunblane'ın pub'ında, yine bir soğuk mart akşamı, yandaki masada 1996'ın küçük Robert Purves'inın. gözleri dolarak anlattığı bu "ilkokul aıus"nı dinleyen herkesin yüzü kızaracaktır.. Bıralannı bır an önce bitinp, Robert'la göz göze gelmemeye çalışıp pubdan aynlacaklardır... Batılılann kılıçlı kalkanlı Türkiye kâbusu PARIS Bugünlerde en azmdan yaklaşık 50 kişinin siyaset alanında keyfi yerine gelmiştir herhalde. Problem, ashnda aynı zamanda hem iç hem de dış politıka çerçevesınde ele alınabilecek türden. Elli kişi neküCiddiolsak, çekip yolumuzu sürdüreceğiz. Ama ne gezer. Takıldık kaldık işte... Durum mademki böyle. şu "keyifli hava"nm nedenini, kuşkusuz, izah etmek şart. Sözü geçen adamlar, bır tek saniye bıle tereddüte kapılmadan toplantıya gelmiş sadık ve çalışkan birer "taban miütanı". Hiç homurdanmadan varmışlar toplantı salonuna. Avrupa Birliği'ne (AB) bağlı çeşidi sorunlann tartışılmasını bekliyorlar. Kim bunlar? Işte, az önce dedik ya, sıradan militan. lş miş demeden, salonda yerinı alıp. pek de sevmedikleri AB hakkında îcendilerine partı yöneticilerinden birinin vereceği bilgileri kafalanna doldurmaya hazırlanıyorlar. Şimdi, gayet rahat bir şekilde açıklayahm size. Bunlann hepsi de, AB'ye hiçbir zaman pek sıcak bakmamış. fakat Avrupa yolunu sürdürmüş, ıktıdardakı DeGauflecü, Cumhuriyet Için Birlik (RPR) partısının üyeleri. Ileride olası bir falsonun meydana gelmemesi için parti üst düzey yöneticileri düşünmüş taşınmış, 6 Avrupa milletvekilini görevlendırmiş. Gidin, ülkemizin dört köşesindeki militanlanmızı Avrupa konusunda aydınlatın, diyerek. Dogrusunu söylemek en iyisi: Biz RPR'nın düzenledıği ve bır tür seçim kampanyasını andıran toplantılann hiçbirine gitmedık. Yüz kadar toplantı yapılmış bugüne dek. Bunlardan kimilerine yönetici olarak katılan MİŞEL PERLMAN bır hanım var ki, Allah razı olsun, vatan kurtanrcasına taban mılitanlannm da moralini güçlendirerek AB konusundakı görüşlennı de şöyle iyıce bır ayarlayıvermiş. Hoş, biz bu toplantılara gitmedik. — " ^ — — ^ — Fakat gazete de mı vok ülkede! Sayfalannı çevirirken Liberation gazetesının, bır de baktık kı, RPR partisinin Avrupa mılletvekillerinden bir hanım, ağzından alevler çıkıyormuşçasına durumu anlatıp rahatlatıyor karşısındakileri. Hiç de şaka etmeden, mılıtanlara armağan dağıtırcasına, önceden ve son derece güçlü bir sesle şu "011100" haberi veriyor. Türkiye Avrupa'ya htçbir zaman gtremeyecektk. Peki nıye giremeyecektır? Ekonomik durumu engel mı olmaktadır? Ne münasebet! "İslamcT olduğu içın. Breh be. RPR partisi Avrupa milletvekillerinden bayan Anne-Marie Schaffner, vermış olduğu bu "müjde" ile, 0 ana dek Avrupa konulannda dıkleşen taban militanlanna güven aşılamayı başarmış oldu. Bayan Schaffner'ın, Liberation gazetesıne göre. tam olarak söylediklen şöyle: "Sizleri temin ederim, Türkiye, hiçbir zaman Avrupa'ya giremeyecektir. Çünkü Islamcı bir ülkedir. Fransa'nuı da biraz böyle oMuğunu biöyorum, ama neyse_" Kim bılır, 0 gece rüyalannda neler gördü, Orleans kentindeki toplantıdan sonra RPRnın yaklaşık 50 "taban militanı." Herhalde, palabıyıkh, kılıçlı kalkanlı dehşetengiz savaşçılar karşısında göğüs geren ve Avrupa'nın kapılannı, yani AB'yı Türkiye'ye karşı koruyan kahramanlan. BILGISAYAR DESTEKLI TASARIM f • Cetvel yerine bilgi • CAD'in kullanım ala • Çizim için yaratıl yazılımiar BİLGİSAYABA • Acil servis öncesi teşhis ve tedavi • Küçük müdahaJelerle büyük sorunlardan kurtulmarun yollan MODEMLER ÇLUB İ Ç HİZMETE GİRDİ 25 modemin testinden çıkan sonuç: Uygun fiyata kalitelisini bulmak mümkün CHkPUCU: Grafik kartı. video kartı ve monitörlerln doğru seçimi ve doğru kullanıını Y a p a y S i n i r A ğ l a r ı S A t o m B o m b a s ı B i l g i s a y a r d a . CHIP OKURUN HİZMETİNDE Acımasız bir bahar gecesiYaklaşık biryıl önceydi. Kanla biten gece, yıldızlı berrak bir gökyüzüyle başlamıştı. Hafta sonuydu. Şehirde her zamankinden daha fazla içki içiliyor ve daha sık kahkaha atılıyordu. Eve dönerken yolumu ıızattım ve adına kültür evi denileh görece ucuz kulüplerden birinin bulunduğu sokağa gırdim. Hafta sonlan müzik ve kahkaha sesleriyle çınlardı bu sokak. Şarkılargenellikle Batılı, gülüşmeler ve naralar Rusça olurdu. Ben tam kulübün önünden geçerken kapıda kumral güzelı bir kız belırdi. Kısa süre düşündükten sonra sokaga doğru yürüdü. O zaman sarhoş olduğunu anladım. Dengesını koruyamıyordu. Yola düşmemek ıçın büyük çaba sarfedıyordu. Ona yardımcı olmaya karar verdim. Burnum, ucuz votka kokusunu yanp ucuz parfüm kokusuna ulaştığında kızın az önce ağlamış olduğunu fark ettim. Kulübün önündeki kanapede oturmasını sağlamaya çalıştım. Önce uysal davrandı, sonra birdenbire bana kızmaya ve sövmeye başladı. Bütün erkeklerin aynı olduğu görüşünü kadın dudaklanndan daha önce de duymuştum; ama bu kez ifadeler oldükça sıkıydı. Tartışmadım. Tersine ona hak verdim. llk kez yumuşayıp bana dikkatle baktı. Nefretle andığı bazı erkek adlannın ara.sında kendine göre bir plan kurarak bana bırlikte olmayı önerdı. Onu kırmamaya özen göstererek reddettım. Bu kez taksı parası istedi. Verdim. Daha fazla yardıma ihtıyacı olmadığını söyleyerek yine sövmeye başladı. Beklenmedik bir çeviklikle benden uzaklaşarak yola fırladı. O anda karşıdan iki far göründü. Önce heyecanlandım. Sonra arabanın pek de hızlı gıtmediğini MOSKOVA görerek biraz rahatladım. Kız artık benden epeyce uzaktaydı ve yolun ortasına taşmıştı. Upuzun birkaç saniye yaşandı. ŞofÖriin kızı gördüğü kesındi. Ama anlaşılan yavaşça üzerine sürerek onu korkutma yolunu seçmişti.Belkı bir tür oyundu bu. Korkunç bir gürültü duyuldu. Bunun ne kadan arabanın metaline, ne kadan kızm kemiklerine aitti, bilmiyorum. Kız yerdeydı. Ön camı kınlan araba donnıuş gibiydi. Sokaktakı belki de tek tanık bendim. \ Koştum. Kızın durumuna baktım. Ölmemışti. lnliyordu. Arabanın içinde üç sevimsiz genç vardı. Şoför indi. Ağlamakhydı. Kızı suçlamaya çalışıyordu. Ona karşı tüm tepkimı erteleyip yoldan geçen arabalan durdunmayı denedim. Ya durmuyorlar ya da kanlar ıçindeki kızı almak istemiyorlardı. Sonra polis ekibi geldi ve miskin hareketlerle durumu incelemeye koyuldu. Ben onlara kızın hemen hastaneye götürülmesi gerektığini anımsattığımda, kaygısızca usulün böyle olduğunu söylediler. Yavaşlığıyla ünlü sözümona cankurtaranı beklemekten başka çare bırakmıyorlardı. Kız ınlemeye devam ediyordu. Arabadan inen öteki iki genç, kızın aniden önlerine çıktığını, üstelik ön camın parasını da ondan alacaklannı bağınyorlardı. Biriken insanlar arasında kimı onları destekliyor, kımi kızın arabadan ındiğıni, kimi de kalp krizi geçırdığinı anlatıyordu. Kulüpten çıkan bazı gençlerin kızı eskiden beri tanıdığı ortaya çıktı. Üzülmek yerine, kızın zaten ne kadar geçimsiz ve ayyaş olduğunu anlarmaya koyuldular. Bir ara bazı yalancılarla tartışma> a, tanıklık yapmaya çalıştım. Arabadan inen gençler söverek, polisler ise böyle şeylerin olağan sayıldığına ve zaten kızın sarhoş olduğuna dikkat çekerek karşılık verdiler. Acaba rüşvet alışverişi bu kadar hızlı mı gerçekleşiyordu? Az sonra nihayet ortaya çıkan sağlık görevlileri kızla, polisler de gençlerle uzaklaştılar. Oiayı şaşılacak kadar coşkulu bır heyecanla izleyip durmadan fikir üreten kalabahk da dağıldı. Bilinci yerine gelmeye başlayan kızla ilgili son anımsadığım, bacaklannda korkunç bir ağn olduğunu söyleyerek ağlamasıydı. Ve yumruk olmuş sol elinde benden aldığı taksı parası vardı. İskoçya'da kafatası avı Okuldan çıkmanın dayanılmaz mutluluğu Tayvan hükümeti, Ç inin uvanlanna, tatbikatlanna, burnunun dibine firlattıgı fü/elere kulak 0- ka\ıp, herşeye rağmen seçim haariıkJannı sürdürur. diinva Pasifik'te giderck tırmanan gergin- ligi gözierken, tüm bunlar Tayvanlı ufaklıklara vız gcliyor. Cin'in tatbikatlannı gerçekleşrirdiği bölge yakınlanndaki Penghu adasında yaşa>an üç çocuk okul çıkışı, dünvanın dört bir vanında- ki diger yaşıtlan gibi "*Oh be! Düma \armış" diyerek sokaklara firhyor. (REUTERS) 1835 yılında, Xhosa (Koza diye okunuyor) kabilesi kralı Hintsa. başma isabet eden bir lngiliz kurşunuyla can verir. Başı, İngiliz askerleri tarafindan savaş ganımeti olarak Ingiltere'ye götürülür Kabilesi, onca üzüntüsüne karşın ona törelere uygun bir cenaze löreni düzenlemez. Baş ve beden bırleşmeden tören yapamazlar. 160 yıl sonra bir gün, Kral Hhintsa'nın ruhu. içlennden binne görünür ve başının nerede gömülü olduğunu söyler. Büyük gün gelmiştir. Baş ve beden sonunda birleşecektir. Düşünda Kral Hintsa'yı gördüğünü söyleyen ŞefGcaleka, lskoç>a'ya doğru yola çıkar. Kutsal baş, lnvemess'de, bır Iskoç ailesine ait topraklarda gömülüdür. Xhosalar, şeflennı büyük umutlarla kutsal görevine uğurlar. Kendisı de bir Xhosa olan Nebon Mandeia bile iyı dıleklennı bıldinr. Bir süre sonra Iskoçyaüan gelen haber, umutlannı boşa çıkarmaz. Kafatası bulunmuştur. İskoçya'da bulunan kafatası olayı, dcgişen zamanın. Afrıka kabılefen üzerindeki etkisini çok iyi örnekliyor. Xhosalann hepsı kuşku duymayı, sorgulamayı. modern insan gibi düşünmeyı öğrenmiş; söylence ve düşlere değıl, bılımsel kanıtlara ınanıyor Geleneğe karşı olsa bile. Zaman yitirmeden toplanan Xhosa Kralıyet Meclisı, bilimsel olarak kamtlanmadan, kafatasının krallanna aıt olduğunu kabul etmeyeceklennı açıkladı. Şımdikı Xhosa Kralı Sigcau, kafatasını reddetmelerinin nedenlennden bınnin tarihsel bır gerçek olduğunu belirtti: "Kral Hintsa, çok yakın mesafeden vurulmuştu. Kafatasının tek parça haiinde kalması mümkün değiL" Böylece bilimsel araştırmalar başladı. Günümüzde, antropolojıstler, insan kalıntılannı inceleyıp geçmişi aydınlatma çalışmalannı sanatçı titizliğiyle yürütüyor, gerçeğı yüzde yuze yakın bir doğruluk oranıyla ortaya çıkanyorlarsa da tskocya'da bulunan kafatası olayında şans onlardan yana görünmüyor. Pretona Ünıversıtesrnden Maryna Steyn'e göre, iskeletin dığer kısımlan olmadığı için bulunan kafatası hakkında ancak sınırlı bir bilgi elde JOHANNESBURC AYSU ÖNEN edılebılecek. Ellennde bır kafatası ve bir söylenceden başka bır şey olmayan antropolojistler, bu kez kafatası kemıklerinden ipuçlan çıkarmak durumundalar. Cınsıyet tespiti için, alın kemıklen ve gö? boşluklan inceleniyor. Ölüm anındaki yaşm saptanması için, kafatası kemıklerinin ek yerleri arasındaki genişlik ölçülüyor. Yaş saptamada önemli ipuçlanndan biri de dişler. Kafatasının hangı ırka aıt olduğu saptanırsa, pek çok soru yanıtlanmış olacak. Bunun için siyah ve beyaz ırkın burun kemıklen arasındaki banz farktan yararlanılıyor. Bilim ölçtü, bıçti ve karannı verdi. Afrika, Iskoçya'ya düzenlediği kafatası avından eli boş dönmüş oldu. Kral Hintsa ıçin planlanan cenaze törenı bir kez daha belırsız bir zamana ertelendı. Bılim, gerçekleri ortaya çıkardı; tanhi rivayete, geleneği batıl inanca çevirdi. Xhosalar. gerçekleri büyük bir sessızlıkle kabul ettiler. Belli kı hayal kınklığına uğramışlardı. Yakın t geçmışte toprakJanru işgal eden --MJ mgılizier'den kendilenne ait son hazıneyı gen almayı öyle çok istemışlerdı kı. Yürekleri, krallannm başıyla bedeninı birleştırmeyı arzularken beyinlen, modern dünyanın sorgulayan, araştıran gücüyle büyülenmiştı. Kafatasına ne mi oldu? Polıs, olaya çözülmemiş bir cinayet davası gıbı yaklaştı. Kafatasına çeşitlı teknıkler yardımıyla bır yüz yaratıldı. Sonunda, kafatası, kurşun yarasıyla ölmüş genç bır papaza götürdü polısi. Zavallı kafatası, kraliyet törenıyle gömülme şansını kıl payı kaçınp polis kayıtlanna sıradan bir cinayet davası kurbanı olarak geçti. ltiraz eden bir tek ŞefGcaleka oldu: "Majesteleri, onu Ban büvücülerinin efine bırakogınız için mutlaka öcünü alacak!" Motosiklet çeteleri dehşet saçıyorPazargünü Kopenhag havaalanı Kastrup'da bir kışınin ölümü, üç kişinin ağır yaralanması ve Oslo havaalanı Fornebu'da da hemen hemen avnı dakıkalarda iki grup arasında karşılıklı ateş açılması sonucu bır kişinin hafıf yaralanması olaylan. Iskandinavya'yı sarstı. Danimarka, Norveç ve lsveç'te yaygın olarak bulunan motosiklet klübü flVIQ Hefls Angeh ile son zamanlara f daha çok Danimarka'da pazardan kendine pay kapmakta olan rakibı Bandidos arasındaki gergınlik patlama noktasına geldı. Bir gün önce Helsinki'de ayn ayn toplantı düzenleyen iki grubun üyelen, Fin polisinin sıkı güvenlık önlemlen alması sonucu olay çımadan atlatılmıştı. Gemıye gidıp uçakla dönen motosikletlı. çoğu sabıkalı çete üyeleri, pazar günü sılahlan konuşturdular. STOCKHOLM GÜRHAN UÇKA.N Kastrup'da bir otomobıli park yerinde ortaya alan iki araçtan açılan yaylım ateşı, yüzlerce turistin gözlen önünde bır film gibi gerçekleşti. Gerçek suçlularkimler, bılinmıyor. Her iki çete de ABD'den yönetiliyor. _^_^__^^^__ Hells Angels'a yapacaklan "işler" Oakland'dan, ötekilere ise Teksas'tan bildinlıyor. Isveç'te ve Danimarka'da resnıen karargâh olan çetelerin yaptıklan "ışler" şöyle sıralanabilir: Uyuşrurucu ticareti, fuhuş. yasadışı kumar ve yeraltı dünyasında borçludan borcunu ödetme ışi olan •'torpidoluk.'' Örnegın Hells Angels Amsterdam'da yine "motor düşkünü, kabasaba Amerikana - vedşjvin gençkr" pozuyla yerleştıkten bir-bir buçuk yıl sonra. kenttekı fuhuş piyasasının yansını ele geçirdı. Şimdı Iskandıvan>a'ya jatınm yapmasının temel nedeni; _ _ _ ^ ^ ı _ ^ Baltık ülkelen. Rusya ve Polonya'dakı mafya ile işbırliğı yapmak istemeleri. Bu sırada ortaya çıkan Bandidos. hiç kuşkusuz Hells Angels'ın fena halde canını sıktı. Isveç polisinin açıkladığına göre her iki çetenin üyelerinin % 55'i sabıkalı. Adam dövme, yaralama, tehdit etme ve ırkçı saldınlar yapma. yaş ortalaması 33 olan bu ha>dutlann günlük işleri arasında. Cinayet, son 10 yıldır gündemde. En az 13 kişinin bu tür hesaplaşma sonucu yaşamını yitirdiği, bir o kadar faalı meçhul cinayette de bu çetelerin parmağı olduğu bılıniyor. Geçen yılın temmuz ayında Bendidos'un başkanının şehırler arası yolda bir keskın nışancı tarafindan öldürülmesinden sonra yeraltında sürdürülen savaş, artık yeryüzüne çıkmış oldu. Elektronık cihazlarla ve silahla korunan merkezlere polis baskın yapıyor, ama çoğu kez önceden haberii olan haydutlar ılginç hiçbir şeyi el altında tutmuyorlar. Nazi bayraklan, 'an ırk' övgüsünü tasıjan aft^er ve boş içki şışeleri, Helsıngborg ve Melmö polisinin bulduklan 'kanıtiar' oluyor. Şurası açık ki. mafyanın motosıkletli yüzü Kuzey'de daha çok can alacak, kan akıtacak... Türk erkeği hızla küreselleşiyorTürk erkeği küreselleşiyor. Gözünüz aydın. bir üniü gelınimiz daha oldu. Ünlü model. sinema sanatçısı. pop müzik şarkıcısı Grace Jonesda(42) artık ulusal gelimmiz. Hani smemanm "erkek güzeB'" Arnold Schwarzenegger'ı bıle " 4 Conan"filmının çekimınde pes ettıren, fasulye sınğı gibi upuzun. zenci sanatçı Grace Jones var ya. . İşte bu sanatçı geçenlerde Rıo'da bır Türk ile evlendi. Brezılya basını. damadın adını Aüia Altunba>' (21) olarak açıkladı Ancak damadın kimliği ve ne iş yaptığı hakkında bilgi vermedi. llk kez ev lenen damat. üçüncü evliliğini yapan gelinin yan yaşındaydı Grace Jones, son yıllarda Amenkan modacılarca "sert fizUd" görünümünden ötürü defilelere çıkanlmayınca, Avrupa podyumlannda boy gösteriyor ve dıskolarda masa üstlennde şarkı söyleyerek ününü sürdürmeye çalışıyordu. Son CD'lenndcn biri olan IsJand I ife da La Vle En Rose adlı ünlü Fransız şarkısını ilginç bır yorumla yeniden gözde yapmıştı. Aynı CD'deki Love \s The Dnıg (Aşk Bir llacbr) şarkısı da dıkkatı çekmışti. Brezılya gazetelennde çıkan haberlerde çiftın balaylannı geçırmek üzere Nevv York'a gelecekleri bildinlıyor. Bır NEW YORK ÖZGEN ACAR gazetede ise şu haber yeralıyordu: "Bayan Jones, RM» Karnavah boyunca bir kulüpte üç hafta sürevk şarkı sövlemek ü/cre bura>a gelmişti. Bu süre içinde Sambadrome adlı tiyatronun resmi T-shirt''unu giymesi gerekiyurdu. Bayan Jones bunu reddedince bir tarûşma çıktL Bavan Jones 'Eğer bunu bana gıydırmeye kalkarsanız. sahncnin tam ortasmda şarkı söylerken stnp-tease yapanm" diye kulüp yönetıcilerini tehdit etti." Evlilik açıklamasmı önce Jones'un yakın arkada^ı J>udu Comes şoyle yaptı: "Grace, Rio Kama\alı'na gittiğinde 'Ne yapıp yapıp bu delık ınlı ıleevlenmeliyim. Herne paha<.ına olursa olsun Atıla ile evlenmeliyim' dfyordu. Dedigıni de yapO. Presbiteryen rahip Ruben Pıres.özel bir evde 50 davefü önünde çiftûı nikâhını kıjdıT Jones. nikâha beyaz dantelden bir büstier ve bacaklanna 2ar gibi yapısmış bır beyaz pantolonla gelmişti. Çıft, nıkahtan sonra bır cımnastık salonuna giderek "vücut çahşmasT yapmışlardı. "Vücut çalışmasr deyince aklıma bır başka ulusal gelınimiz daha geldi. Fransa'nın ünlü sinema sanatçılanndan Jacqueline Bissetde (54) geçen yıl "erkek vücut güzeü" Türk Erain Boztepe (36) ile ev lenmiştı. Bısset, "Aradığım erkeği nihayet buldum" demişti. Aradığı tadı Türk erkeğinde bulanlardan biri de 90 kilo ağırlığındaki tngılız Leigh BresKn (26) ıdi. Breslin ünlü bir sinema sanatçısı değildı, ama onun da sevgilsi bir Türk idi. Ramazan Aydın (21) adındakı bu Türk, üstelik alıştlmışın dışında birerkekti! Kendisinden beş yaş büyük sevgilisi uğruna uçak kaçıracak kadar gözü pek bir erkekti. Ramazan Almanya'da hapse girmışti, ama Breslin "Ramazan'ı beldiyorum. Sevgilimk evleneceğim" diyordu ya, bu ona yeterdı. Bence, şu anda bir "yerli filme" de öyküsü konu olan Sarah (13) önemli bır hata yaptı. Kendisinden 2 yaş büyük bir Türk erkeği olan Musa Kömeağaç (15) yerine, ablalan gibi kendınden birkaç yaş küçük "Türk erkeği''ni seçseydi, belki de başına bu ışler hiç gelmezdi. Ne dersenız deyin, artık Türk erkeği uluslararası ask arenasında erkekliğini tüm gücüyle kanıtlıyor. Türk erkeği küreselleşiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle