08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Çağdışı Görünümler Bır CSO konsennde, bır sergıde, bılımsel bır toplantıda görulmeyen sıyasetçılerm cuma namazı, turbe, şeyh zıyaretlen, gıderek nerelere sürüklenmekte olduğumuzun behrtılen, somürunün acı örneklendır ÖZGÜN TÜZECAN Hukukçu Seçım sonuçlannın çocukça yorumla- nışı, sıyasal duzeyımızın ornek bır gos- tergesıdır Partı lıderlen herdurumu ken- dı yararlannasay"mışlar yıtırdıklennı ka- zanç gostererek kamuoy unu kandırmaya çalışmışlardır Demokrasininolmazsaoi- maz koşullanndan bınsı sayılan seçımın Anayasa Mahkemesı'nın karanyla ola- bıldığınce anayasaya (hukuka değıl) uy- gun duruma getınlen yetersız bır Seçım Yasası'yla yapılması. kuşkulan doğrula- mıştır TBMM'nınoluşumu, neyazıkkı, sağlıklı bır hukumet kurulmasına elvenş- lı gözukmuyor Gunlerdır surdurulen ça- balar bunun kanıtıdır Kurulan hukume- tın olumlu gelışmeler sağlayacağına umut azdır Elbette başanlar dılıyoruz, ama bır er- dem düzenı olan demokrasının, çoğul- cu-katılımcı, kurallar \ e kurumlar yapı- lanması nıtelıgıyle benımsendığının be- lırtılen yoktur Belirtaer Ilkelerde bırlıktelığı, ıçtenlıklı ışbırlı- ğı, ınandıncı yaklaşımı ne yazık kı sıya- sal partılenmızın soz konusu değıldır Daha ılenye değıl, yennde saymaya, hat- tagenyegitmeyeeğılımlıkışılennyöne- tımde egemenlığı gundemdedır Seçım oncesınde \e sırasında oldugu gıbı seçım sonrasında da ınsan haklan, hukuk devletı, Ataturk ı Ikelen konusun- da genelde suskun kalınmış, karşılıklı suçlamalar ve karalamalarla. mılletvekı- lı transferlenyle ustunluk sağlanmaya ça- lışılmıştır Sorular yanıtsız kalmış, sorunlar ve çozumlen yetennce ele alınmamıştır tf- tar yemeklen, TBM M \ e kımı yargı yer- lenyle bırlıkte devlet kuruluşlannın kı- mınde cuma namazı ıçın çalışmalara ara vermeler, kımı oğrenım yerlennde "tur- ban" adıyla genışletılen "başortusu" kullanımı, anatomı dersıne katılmayan kız oğrencıler, erkek hastalara bakmayan bayan hekımler, yenne getınlmeyen yar- gı kararlan. TBMM'nın duayla açılma- sı, onun tatılıyle anayasanın 24 madde- sını değıştırme, 4 maddcsını kaldırma onenlen Başortulu hemşıre, oğretmen ve avukatlar Gorevını yaparak kar>ı çı- kanlann gorevden alınıpcezalandınlma- sı, yasalara aykın davrananlann odullen- dınhrcesıne hıçbır ışleme bağlı tutulma- ması Kadın elı sıkmayan kaymakamlar. eşlen başortulu sıyaset adamlan yanın- da ust duzey yönetıcıler ve kımı askerler Devlet olanaklanyla, yurtdışında yuksek lısans ve doktora öğrenımı yapanlardan kımılennın şenat çığlıklan armalan "Es- seiamün aleyküm!" dıye telefon açan ve bellı gazetelen okuyup bellı TV kanalla- nnı ızleyen devlet görevlılen Anayasal güvenceye baglanmış devnm yasalanna karşın çağdışı gıysıler ve yasalara aykın davranışlara ılgısız kımı yonetıcıler, em nıyet görevlılen, kımı savcı ve yargıçlar Dev lete, ılkelenne ve kuruculanna saldı- ran medyanın bır kesımı Cuma namazı saatınde kapanan ecza- nelerle, ramazanda kapanan lokantalar Kımılennde gereksız ve sakıncalı konuş- malann yapıldığı, seçımlerde görevlıler- den kımılennın partı mılıtanı gıbı çalış- tığı camıler Kuran kurslan, kımı öğren- cı yurtlan Hastanelerde hastalar ıçın ye- nı ımam uygulaması ve ımam yazısıyla tamamlanan toprağa \ erme ışlemlen, bu- yucülük, cın çıkartmak ıçın çocuk oldur- meler Hangısınısayalımvedahaneol- sun9 Sömürfi hep sömûrû Kımse ınanca karşı değıl Kımsenın ınancının gereklennı yenne getırmesı en- gellenmıyor Cumhunyet gazetesı bu ko- nuda bılımsel ıçenklı, aynntılı yazılan sureklı yayımlamakta, hakJı eleştınlen de kamuoyuna dayanakJanyla bırlıkte ve en yureklı bıçımde sunmaktadır "Dun- yada Müslümanlığı en ozgur, en doyuru- cu yaşavan ve vaşatan ulke Türki\e"dır Ataturk ve cumhunyet, ezan dınleme, namaz kılma olanağını vermış, mutlulu- ğunu tattırmıştır Laıklık ozgurluklenn kaynağıdır Gerçekten, ınsan olmayan yerde dın. dın olmayan yerde de laıklık olmaz Vatanı olmayanın dını, aklı olma- yanın Allahı olmaz Dın akla guç vepr, sınır koymaz (Sayın Yekta Gungor Öz- den'den) Laıklığı kötulemek ıçın söyle- nen "zulüırTyalanlan ınsana yakışmaz kı dındara vakışsın 1950 sonrası anayasa değişiküği, ezanın Arapcaya çev rilmesi, Saıd-î Nursî ve Ne- cıp Fazıl olay lanyla sırtı sıvazlanan geri- cilik, daha sonra dindarlık, Turkçdlük, millivetçilik. gelenekçilik, muhafazakâr- lık gorunumu ve savunmasıv la hızlanmış- tır. L stelık Ataturk'e saidıniarak, eserle- ri kotulenerek, bınbır çeşıt \ alanlar uvdu- rularak,Toprağına suyuna, havasınaka- nşmış, Türkıye'yle ozdeşleşmış Ataturk adı caddelerden parkiardan çıkanlarak tnanç adına ınsanlaryakılıp oldurulerek Hi/buttahrir ve İBDA-C gibi yasadışı or- gutlerie teror destekknip vatan ve ulus kavTamlanna a> kın eylernler ürmandın- larak. Bır dev let bakanına ozel tımden kı- mılen "nanik" yaparak gözdağı verme- ye, valıye hakarete yetlenmış, şenatçı klıkler etkınlıklennı kanıtlama yanşına gımıışlerdır Yargı organlannda dıncı uyelerden, bunlann radıkallennden soz edılıyor Sılahlı Kuvvetler'e sızanlann Yuksek Asken Şûra karanyla ılışkılen kesılmek zorunda kalındığı duyuluyor Kımı lıselerde dıncı oğretmenler. kımı kuruluşlarda Ataturk'e soven devlet gö- revlılen bulunabılıyor, 10 Kasım Anma Törenlen ve tstıklal Marşı skandallan yaşanabıhyor "Din"den ve "ar"dan ha- bersız kımılen Islam dınan peşınde ko- şuyor Kurban densı toplamada THIC'yı dışlayıcı tutum, kımı vakıflann ağırlığı, dınsel vakıf kurmada artış, dınsel egıtım yerlennın açılışında (ıçte ve dışta) hızlan- ma Anıtlara saldın, kımı toplantılan su- dan bahanelerle engelleme, ayırmalar, kayırmalar, ayncalıklar Bır CSO konsennde, bır sergıde, bı- lımsel bırtoplantıda görulmeyen sıyaset- çılenn cuma namazı, türbe, şeyh zıyaret- len, gıderek nerelere sunıklenmekte ol- duğumuzun behrtılen, sömurunun acı ör- neklendır Boyle bır ortamda, bu tür an- layış ve tutumlarla anayasa değışse ne olur, değışmese ne olur'' Yûzsuzluğu, do- neklığı, şımanklık ve şırretlığı ılencılık sayan kımılen utanmadan Lozan'ı kötü- leyıp Sevr'ı övebılıyor Inanç sömurü- suyle, devlet kesesınden olanaklarla oy avcılığı, halk dalkavukluğu yaparak bır yere vardığımızı sanıyornz Aklımızı başımıza alalım ARADA BIR RECEP BtLGtNER Konuş Ey Milletvekili! Şarkıda ne dıyor benım gıbı yureğı yanık, âşık gıbı seçmen "Ben senı unutmak ıçın sevmedım " Ben de yureğı yanık demokrası âşığı bır seçmenım Ben senı, bır taş parçası gıbı, Buyuk Mıllet Meclı- sı'nın çatısı altında suskun oturasın dıye seçmedım Sozde benım vekılımsınız Sana orada, gozum, ku- lağım, konuşan dılım olasın dıye vekâlet verdım Oy- sa sen, benım ısteklerımı, sorunlanmı, yakınmalarımı dıle getıreceğın yerde, bır taş parçası gıbı suskunsun Akltnı, bılgını vıcdanını uyesı olduğun partının lıde- nne emanet etmışsın Lıdenn sultası altında, sankı onun emır ensın Sankı masaldakı gıbı, uç maymun- lar rolu oynuyorsun Gormuyor, duymuyor, konuş- muyorsun 1 Oysa, Ronesans donemının unlu yontucusu Mic- helangelo, mermerden oyduğu Musa heykelının bı- le konuşmasını ıstemıştı İHeykel bıtıp Roma'dakı kj- lısede açılış torenı yapılırken uzenndekı ortu kaldınl- dığında heykel o kadar canlı gorunmuş kı gozune, dı- zıne elındekı çekıçle vurarak "Konuş ya Musa!" dıye bağırmıştı Şımdı ben de sana seslenıyorum "Konuş ey milletvekili'" Neyleyım kı sesımı duymuyorsun Belkı duymak bıle ıstemıyorsun Kendı kendıne, se- çıme daha beş yıl var dıyorsun Ulke sahıpsız, gormuyorsun Butun seçmenler gı- bı ben de sahıpsız kaldım, aldırmıyorsun Dış mallara ulkenın butun kapılannı açan, kımıten- nı yenıden "zengınlerzengını" yapma olanağı hazır- layan gumruk bıriığı yağması gıbı hakkı, adaletı, dev- let ılgısını dışarıdan getırebılsem onu da yapacağım Sen ey mılletvekılım, orada kukla mısın, yoksa ul- ke çapında oynanan demokrası komedısının figura- nı mısın' Neden bu suskunluğun? Sankı hdennın em- n altında, uygun adım yurumek zorundakı nızamıye boluğu askensın Oysa "Muhtaç olduğun kuvvet, se- nı seçen benden, yanı mılletten gelmektedır" Eskı- den padışahlara bıle "Mağrur olma padışahım, sen- den buyuk Allah var" dıye bağınrlarmış Sen nıye, lıderıne "Mağrur olma lıdenm, senden buyuk mıllet var" dıye bağıramıyorsun Koltuk ıçtn mı, aldığın o buyuk aylık ıçın mı? Korkma, arkanda mıl- let olunca, sen yenıden de seçılırsın Sen demokrası kurallan ıçınde ve benım oyumla o bınada oturuyorsun Ben olmazsam demokrası ol- maz, demokrası olmazsa lıder de olmaz, olsa olsa dıktator olur Tanhten bır kuçuk ornek Fransız Ihtılalı sırasında, ıhtılal bırer bırer kendı ev- latlannı gıyotıne gonderır Danton'dan sonra, sıra adeta Robespierre'dedır Ama Robespıerre, ıktıdar saıtıoşluğu ıçınde, fırtına gıbı esmektedır Ihtılal kadrosundan bır kadın, hapse atılmıştır Huc- resınden kocasına yazdığı mektupta, "Sen o dıkta- torun karşısında suskun otururken, ben hucremde olumu beklıyorum" der Kocası, cebınde karısının mektubu, ıhtılal meclısınde sessız oturmaktadır Ama mektuptakı sozler cebınde hışırdayıp dururken bır hançer gıbı vıcdanına saplanır Bırden ayağa kalkar, kursudekı Robeşpıerre'e ofkeyle bağınr "Kahrolsun dıktatoher1 " Salon elektrıklenır ve herkes kursudekı Robespı- erre'e saldırır Ve Robespıerre alaşağı edılır Sonra gıyotın Son donemlerde, demokrasımızde, partılenn dı- sıphn kurulları gıyotının yennı aldı Ağzını açanı, ozel- lıkle lıdenn yanlışlannı dıle getırenı, partıden atıyorlar Ktmı partılerde, kurucuları, eskı genel başkanlan bı- le, dısıplın kurulu denılen gıyotınden kurtaramadı ken- dını Bunun adı demokrası mı, yoksa lıder dıktatoryası mı? Yanıtını sen ver verebılırsen, ey milletvekili1 Necla Seyhun GELMEMİŞ BAHARLAR GELMEMİŞ YAZLAR • Çıktı Butun kıtapçılarda • Genel Dağıtım a-b Dağıtım Cağaloğlu Yokuşu. Evren Han Kat 3 Cağaloğlu-Istanbul Tel (0212)526 84 40-512 97 42 • Hasat Yayınlan PK 1384 Sırkecı-lstanbul Dergi... Rektam... Bir dergının rehber bölümü ıçin reklam konusunda full-tıme çalışacak eleman ve prezentabl sekreter aranıyor. Tel: (0 212) 243 09 37 Mur Ozlem Unlu Biz Hastalar Orgütlenmedikçe... ÖNDERGÜMÜŞ Tıp 1 ŞekerHastası 9 nsanlar hayatın anlamını kavradıkça, ya- I şamı sevdıkçe, yaşamı guzelleştırdıİcçe daha fazla yaşamanın yollannı anyorlar Daha uzun sürecek bu ömrun de sağlıklı bır bedenle yaşanılması en buyuk arzusu- nu oluşturmaktadır ınsanlann Ancak bız hastalar, yaşamakta olduğumuz her anımızı Azraıl'le dans ederek geçırmekteyız Bundan sonra mezara kadar yaşayacağımız her anımızı da Azraıl'le dans ederek geçırmek zorun- dayız AzraıPle dans ederken, ıçınde bulunduğu- muz sıkıntılan ve duyumsadıklanmızı da ancak bız bılınz Bu sıkıntılanmızın ve duygulanmızın anlamını sozcüklere yüklemek ve hasta olmayan ınsanlara anlatabılmek, ınanın çok zor Hele Tur- kıve gıbı, en ucuz şeyin insan havab oMuğu bir ulkede bız hastalann kendı gerçeklenmızı, ken- dı haklanmızı kendı kamuoyumuza aktarmaya çalışmamız kadar zor bır ış yoktur bızım ıçın UNlCEF'ın ıstatıstıklenne gore, Turkıye'nın sağlık konusunda Tanzanya, Cezayır, Iran gıbı ulkelenn de gensınde kaldığı ve son 7 yılda sağ- lık hızmetlennde 11 katgenledığı belırtılmekte- dır Antıdemokratık bır anlayışın kökleştınldığı 1980 yılından ıtıbaren, saglık harcamalanna but- çeden aynlan payın büyûk ölçüde duşurülduğü- nü göruyoruz 1979'da Türkıye butçesınden sağ- lık harcamalanna aynlan pay yüzde 4 28 ıken, 1988'de bu oran yüzde 2 73'e kadardüşurulmuş- tur Burada her türlu ınsan haklannda olduğu gı- bı hasta haklannda da aslında, demokrasıyle be- raber ele almakta bır zorunluluğun olduğunu go- ruyoruz Denıokratık ulkelerde ulusal gelırden sağlık gıderlenne aynlan kamu payı büyütülmeye çalı- şılırken, bugûn ulkemızde devlet, sağlık hızmet- lennın yûkünu omuzundan atmaya çalışmaktadır Bu da ulkemızın kendı ınsanlannın sağlığına ver- dığı onemın denıokratık yaşayış bıçımı açısından ne kadar sakat olduğunu gözler onune sermekte- dır Bılınmelıdır kı nufusumuzun azınsanmaya- cak bır bolumunu şeker, kanser, kalp vs organık ve çeşıtlı ruhsal kaynaklı hastalıklara maruz olan- lar oluşturmaktadır Henüzoluolmadığımıza go- re, bu ulkenın toplumsal yaşamı ıçınde, obur nor- mal ınsanlardan farklı olarak kendımıze ozgu, hastalığımızdan kaynaklanan çeşıtlı sorunlanmız bulunmaktadır Bu sorunlanmızın bızım lehımıze olarak çeşıt- lı yasal, toplumsal ve teknolojık duzenlemelerle çozume kavuşturulması hakkını her an kendımız- de buluyoruz İştc bu çozum arayışlan, berabe- nnde "hasta haklan" denılen bır kavram ortaya koymuştur 1994 Martı'nda Dunya Sağlık Orgu- tu'nun Amsterdam'da toplanarak hasta haklannı 7 ana başlık altında toplaması ve bunlann gelış- tınlmesının gereklılığını açıklaması, boylelıkle hasta haklannı ete kemığe burundurmuştur Ney- lersınız kı bu haklann açıklanması yetmıyor Asıl onemlısı, hasta haklan temelınde ısteklenmızın sağlık hızmetı alantnda uygulama şansı bulabıl- mesıdır Doktorlann ve sağlık personelının olduğu gı- bı bız hastalann da kendı çıkarlanmtzın nerede olduğunu, sorunlanmızın tespıtını ve bunlann çozum yollan ve yontemlennın neler olabılece- ğı konusunda ülke genelınde örgutlenmemızın zamanı gelmıştır Doktorlarla, sağlık personelıy- le, hastane yonetımıyle, yasalarla, kısacası tum ılgılı kışı, kurum ve kuruluşlarla olan ılışkılen- mızı, kendı çıkarlanmız doğrultusunda ancak ve ancak bızım örgütlenmız, yanı bızım dernekle- nmız duzenleyebılır Bız hastalar ve sağlık hız- metınde çalışaniar sıvıl toplum örgütlenmız ara- cılığıyla gostereceğımız karşılıklı ozven, anlayış ve mücadele sayesınde, yaşanmakta olan sıkıntı- lann çozüm yollannı da bulacağımıza ınanıyoruz Hasta haklannın ılk söz konusu edıldığı yer gene Avrupa'dır Dayanağı da ınsan haklannın ve ınsanı değerlenn sağlık hızmetlen alanında da kendını ıfade edebılme arzusudur Avrupa'da hasta haklannın parlamentolar tarafından yasal güvencelere kavuşturulduğu haberlennı almak- tayız Turkıye'de şu aşamada hasta haklannın ya- sal guvence altına alınacağını sanmıyonız An- cak, en azından sıvıl toplum orgütlenmızı oluş- turabılır, haklanmızın ve değerlenmızın onemı hakkında bılgı sahıbı olabılınz "Lizbon Hasta Haklan BıMırgesi"bızım de hedefimız olmalıdır Bu bıldırgenın ozu, ılende sahıp olmamız gere- ken tum haklanmızın çekırdeğını oluşturmakta- dır En buyuk hedefimız, bu çekırdeğın amacına uygun bır şekılde gelışmesı, olgunlaşması \e meyvesını vermesıdır Bu olgunlaşma surecının en etkılı faktöru, gene bız hastalann ve sağlık ça- lışanlannın sıvıl toplum orgutlen olacaktır Her an ıçımızden bın hastalanabılır Onun ıçın bız hastalar da örgutlenmek zorundayız Hastalığı- mızla beraber yaşamaya mahkûm olduğumuza gore, onu çok ıyı tanımak. yanı hastalığımız ko- nusunda bılgı sahıbı olmak ve onun bıze vereceğı zaran en duşuk duzeyde rurmak zorundayız Boy- lece Azraıl'le olan dansımızı mumkun olduğun- ca uzatmaya çalışacağız Sonuç olarak kısaca yıneleyelım Her ne ne- denle olursa olsun bız hastalar, ulkemızde sağlık alanındakı uygulamalarda, bireysel çıkışlardan ve ıstemlerden hıçbır sonuç alamayacağımızın bılıncındeyız Kendı derneklenmız kanalıyla. hasta haklannın korunmas\ s e sav unulması ama- cıyla örgutlenmış, ulke ıçındekı ve dışındakı sı- vıl toplum orgutlenyle ılışkı ıçınde olacağız An- cak bu konumuyla soranlanmızın ustesınden ge- lebılecek ve haklanmızı yasal güvencelere kavuş- turmuş olacağız TARTIŞMA PENCEB^l ÇYDD'ye Sitem ve Sol 5 Ocak 1996tanhlı Cumhunyet'ın 2 sayfasinda **Çağdaş Vasamı Destekleme Derneği Gene» Merkez vıe Tum Şubcleri" ımzalı, "Merkez Sağve Merkez Sola Lyan" başlıklı yazıda "24 Aralık'ta yapılan seçımler sonucunda ulusumuz vuzde 40 oranında merkez sağ, y uzde 25 oranında merkez sol ve yüzde 21 oranında radikal dıncı partılere oy vererek bir demükrabk toplum ornegı gostermiştır" denılmekteydı Ayrıca "tek bır merkez sağ" ve "tek bır merkez sol" partıve gıdılmesı. sonunda da ".. kişisel hırs ve beklentiİerden uzak, ortak pavdası ulke yaran olacak bir hukümet" kurulmısı önenlmektedır Bunu okuyunca, akla hemen şu sorular takılıyor Her alanda görulen yoğun kırlenmeye duyarsız kalan, duyarlı olanlann ıse yok edılmesıne goz yuman bır toplum, merkez solun "sol''unu boş bıraktı, demokrasının engelı olan bır gucu 1 yaptı dıye "demokratik toplum" mu olmuş oluyor9 Aydmlanma devnmımızın kazanımlannı tankat ve cemaatlerle ılışkı ıçınde yok edenlenn, demokrası engelı guçlen besleyenlenn oylannın eşıt çıkması olgusunu "demokratik toplum"un yansıması olarak mı göreceğız7 Lıberal bıle olamayan bugünkü merkez sağ bırleşınce "ulke varannı temd alacak bır hükumet"ın kurulabıleceğıne gerçekten ınanıyor musunuz' "KişiHakve Ozgûrlükleri n nın ıhlalıne karşı kılı kıpırdamayanlann "ulusal ırade"yenne "ilahi irade"yı egemen kılmak çabalanna demokrasının gereğı dıye omuz verenlenn, partı sayısınm artmasını "46 ruhu", "demokrasi ruhu" dıye Ataturk donemının karşısına koyaniann. "aydınlanma de\nmi"mızın demokrasının altyapısını oluşturan kazanımlanna ellı yıldır sıvıl ve asken yonetım desteklı, son yıllarda da medya desteklı yoğun saldınlannın yarattıği kırlenmenın ve yılgınlığın tum toplum kesımlennı az ya da çok etkılememış olması düşunulemez Ancak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gıbı bır sıvıl toplum örgutünun de yoğun şekılde etkılenerek "sag saptama" ve "sağçözüm" önennesı sanınm bırçok demokrat ınsanı şaşırtmıştır Pekı, çözum nası! olacak' Bana öyle gelıyor kı "sol' > guçlenmeden ulkemız sorunlan sağlıklı çözümlenemez Çünku her şeyden önce "sol''un endığı bır toplumda merkez sağ, lıberal kimlığmden koparak aşın sağ yapılanmaya kaymaktadır Demokrasının doğal olarak kışı hak ve ozgurlüklennın kullanımının zorunlu olduğu bır ülkede aşın sağ ANMA BEDIA TARAN 1920 - 1995 Vefatının birinci yılında rahmetle anıyoruz AILESİ / ARKADAŞLARI yapılanmaya kaymış bır merkez sagdan sağlıklı çözüm beklemek olası mı 9 Bu saptamadan sonra da şu soru sorulmalıdır Sol nasıl güçlenır 9 Sol partiler sağın ıktıdar payandası olmaktan bütunüyle uzaklaşmalıdır Aralanndakı gorûş farklılıklannı gen plana ıterek şıddetı, teröru reddeden tüm solla, demokratik kıtle orgutlenyle, sendıkalarla demokrasının gerçekten ışledığı "demokratik platform" oluşturulmalıdır Sol, hem kendını hem Türkıye'yı bu platformda masaya yatınp bılımsel yöntemlerle ırdelemelı, kendını tanımayı, ulkemızın sorunlannı, nedenlennı ve aşma yöntemlennı bılımsel venler üzenne ınşa etmelıdır Bu yapılırken platform yukandan aşağıya, aşağıdan yukanya her bınmı bağımsızlığını koruyarak ama süreklı etkıleşım ve ortak devınım ıçınde olmalıdır Kıtleler bu çalışmanın ıçıne çekılerek ızleyıcı değıl "sorunlann" sahıbı ve çozümleyıcısı durumuna getınlmelıdır Böylece de platform dıkey ve yatak oyarak buyuyecektır Yenı bırtaİcım sorunlar çıksa bıle yoğunlaşacak ve yaygınlaşacak bılınç bu sorunlan aştığı gıbı "aydınlanma devnmi"mızın kazanımlanna karşı 50 yıldır yapılan gencı saldın lan puskurtecek ve "Kuvayı Mılliye ruhur 'nu yenıden canlandıracaktır Işte o noktada sorunlar sağlıklı şekılde çözümlenebılecektır Sol bunu başarma yenne sağın payandası olmaya soyundukça, çıkar çatışmalan lle "sag"laştıkça daha çok acılar ve sıkıntılar yaşanz MuhammetÇEKİÇ Emeklı Tanh Oğretmenı Karabük Dünde Bugîin, Bugünde Dün... "Der Yayınlan", Prof Bülent Tanör'un "Kurtuluş Uzenne 10 Konferans" adlı kıtabının "ıkıncı tıpkı ba- sımı "nıyayımladı Ikıncı başlığı "Türkıye 1918-1923" olan kıtabı ye- nı okudum Okunması gereken bır kıtap1 • Tanor, ne yapmak 'ıStedığını kıtabın başında şoyle anlatıyor ". Ele alınacak donemde (1918-1923) bu alan- larda yaşanan olaylann (asken ve sıyası tanh) arka planı nedır? Bunlann bır 'gızlı mantığı' var mıdır? Işın olaylar dızısı ıle ılgılı yönlennı ben zaman zaman hatırlatmaya çalışacağım Ama bıze duşen, bunla- nn gensındekı anlamı yakalamaya çalışmaktır Bu açıdan, derslerımı.zın konusunu ve amacını 'tanhte sıyaset sosyolojısı ve felsefesı' olarak tanıtmak mum- kundur" Unıversıtede venlen dersler kapsamındakı on kon- feranstan oluşan kıtabın guncel yanı da var; çunku ele alınan çeşıtlı konular, gunluk polıtıka kavgaların- da çarpıtılarak 1996 yılında kullanılıyor Tanhı, yansızlık neştenyle açarak ozundekı ger- çeklığı yakalamsık, bılımın ıçınde yaşadığımız karga- şaya son verme hızmetı olacaktır • Bugun gazeto sayfalarını açtığımız zaman koşe yazılannda neler göruyoruz'' Daha geçenlerde is- tanbul Anakent Beledıyesı, Darulaceze'nın on duva- nna dev bır Abdülhamit afışı astı, olaylar çıktı, Ab- dulhamıt gunc«lleştı Çunku Abdülhamit, ıçınde ya- şadığımız sıyaîjal kavganın malzemesıdır Sevr mı, Lozan mı9 Damat Ferit kımdı, neydı9 Vahdettın vatan haını değıl mıydı? Ulusal Kurtuluş Savaşı antıemperyalıst mıdır? Mustafa Kemal'ı. Vahdettın neden Anadolu'ya gonderdı? Istanbul'un Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndakı konumu ve benzen ko- nular bugun gazetelerın her koşesınde tartışma mal- zemesı değıl mı? Tanhımızı guncel ıç polıtıka kav- gasına taşıyan bır sureç yaşıyoruz, medyada en çok pıyasaya surulen mal, tanhsel olaylar • Bulent Tanor, 200 sayfalık kıtabında tanhsel ger- çeklenn damıtılmış anlamlannı, vurgulayıcı bır dılle ele alıyor, sozcuklerde ozenlı bır seçım goruluyor; kuçuk kıtabın arkasında genış bırokuma, ınceleme, duşun- me, sorgulama ve areıştırmanın varlığı hemen sez'lı- yor, tanhsel olaylara yaklaşımda saydamlığa ve du- ruluğa dönukluk çabası olağanustu Tanör'un kıtabından bır alıntıyla yazıyı bıtırmeyı yeğlıyorum "Turk Kurtuluş Savaşı, tanhın ılk bağımsızlık sa- vaşı değıldır Ingılız, Ispanyol ve Portekız somurge- cılığıne karşı Kuzey ve Guney Amenka halklanntn ba- ğımsızlık mucadelesını hatıhatmak yeter Fakat kla- sık somurgecılık çağından çok sonra doğan tekelcı kapıtalızm, emperyalızm ve emperyalıst yenıden paylaşım savaşlan aşamasında venlen ılk ve başa- nlı kurtuluş savaşı, ışte bu topraklar uzennde yenı- den venlendır Bunu, daha sonrakı donemlerde baş- kalan ızleyecektır Turkıye'nınkı dığer 'mazlum mıl- letler'/n vereceklen bağımsızlık savaşlanna da ışık tutmuştur " Tanhımızın anlamını bılımsel gerçeklığm bıleytaşı na vurduğumuz zaman 'kurtuluş' ve 'kuruluş'umu- zun değerıne paha bıçebılınz • Guncel sıyasal savaşıma baktığımızda tanhımızın guncelleştığını ve yenıden sorgulandığını göruyoruz Bu da savaşımın surduğunu vurgulayan bır goster- geden başka bır anlam taşımıyor JJc» ACI KAYIP Yakalandığı amansız hastalık sonucu MEHMET KAPLAN'I (1956-1996) genç yaşında Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verdık. Acımız büyük. Bızi yalnız bırakmayan dostlarımız sağolsun. ANNESİ, EŞİ ve KARDEŞLERİ GENEL KLRUL TOPLANTISI tstanbul Gureş Ihtısas Kulubü nun Olağan Genel Kurul top- lantısı 30 Mart 1996 Cumartesı gunu saat 10 00 da Aksaray Çıngıraklı Bostan Sokak No 39'dakı kulûp lokalınde yapıla- caktır Eksenyet olmadıği takdırde ertelenecek ıkıncı toplantı 6 Nısan Cumartesı günu aynı yer ve aynı saatte eksenyete bakıl- maksızm yapılacaktır YÖNETİM KURULt GUNDEM: 1- Genel kurul toplanbsının açılması ve saygı duruşu 2- Genel kurulu ıdare etmek uzere bır başkan bır başkan vekılı ve üç kâtıp seçımı 3- Yonetım kurulu ve denetleme kurulu raporlannm okun- ması ve muzakeresı 4- Yonetım kurulunun ıbrası 5- Tüzuk tadılı 6- Yonetım kurulu denetleme kurulu haysıyet dıvanı ve uye kayıt sıcıl kurullannın seçımı 7 Dılek ve temennıler RADYO AKTİF İZMİR 103.5 FM * Komple satın almak, * Veya ortak olmak ısteyenler; Ayrıntılı bılgı ıçın, AHMET BURAK: 0.232 339 99 78 FADIL KOCAGÖZ: 0.232 285 64 56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle