Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1996 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Çağdışı Görünümler
Bır CSO konsennde, bır sergıde, bılımsel bır toplantıda
görulmeyen sıyasetçılerm cuma namazı, turbe, şeyh zıyaretlen,
gıderek nerelere sürüklenmekte olduğumuzun behrtılen,
somürunün acı örneklendır
ÖZGÜN TÜZECAN Hukukçu
Seçım sonuçlannın çocukça yorumla-
nışı, sıyasal duzeyımızın ornek bır gos-
tergesıdır Partı lıderlen herdurumu ken-
dı yararlannasay"mışlar yıtırdıklennı ka-
zanç gostererek kamuoy unu kandırmaya
çalışmışlardır Demokrasininolmazsaoi-
maz koşullanndan bınsı sayılan seçımın
Anayasa Mahkemesı'nın karanyla ola-
bıldığınce anayasaya (hukuka değıl) uy-
gun duruma getınlen yetersız bır Seçım
Yasası'yla yapılması. kuşkulan doğrula-
mıştır TBMM'nınoluşumu, neyazıkkı,
sağlıklı bır hukumet kurulmasına elvenş-
lı gözukmuyor Gunlerdır surdurulen ça-
balar bunun kanıtıdır Kurulan hukume-
tın olumlu gelışmeler sağlayacağına
umut azdır
Elbette başanlar dılıyoruz, ama bır er-
dem düzenı olan demokrasının, çoğul-
cu-katılımcı, kurallar \ e kurumlar yapı-
lanması nıtelıgıyle benımsendığının be-
lırtılen yoktur
Belirtaer
Ilkelerde bırlıktelığı, ıçtenlıklı ışbırlı-
ğı, ınandıncı yaklaşımı ne yazık kı sıya-
sal partılenmızın soz konusu değıldır
Daha ılenye değıl, yennde saymaya, hat-
tagenyegitmeyeeğılımlıkışılennyöne-
tımde egemenlığı gundemdedır
Seçım oncesınde \e sırasında oldugu
gıbı seçım sonrasında da ınsan haklan,
hukuk devletı, Ataturk ı Ikelen konusun-
da genelde suskun kalınmış, karşılıklı
suçlamalar ve karalamalarla. mılletvekı-
lı transferlenyle ustunluk sağlanmaya ça-
lışılmıştır
Sorular yanıtsız kalmış, sorunlar ve
çozumlen yetennce ele alınmamıştır tf-
tar yemeklen, TBM M \ e kımı yargı yer-
lenyle bırlıkte devlet kuruluşlannın kı-
mınde cuma namazı ıçın çalışmalara ara
vermeler, kımı oğrenım yerlennde "tur-
ban" adıyla genışletılen "başortusu"
kullanımı, anatomı dersıne katılmayan
kız oğrencıler, erkek hastalara bakmayan
bayan hekımler, yenne getınlmeyen yar-
gı kararlan. TBMM'nın duayla açılma-
sı, onun tatılıyle anayasanın 24 madde-
sını değıştırme, 4 maddcsını kaldırma
onenlen Başortulu hemşıre, oğretmen
ve avukatlar Gorevını yaparak kar>ı çı-
kanlann gorevden alınıpcezalandınlma-
sı, yasalara aykın davrananlann odullen-
dınhrcesıne hıçbır ışleme bağlı tutulma-
ması Kadın elı sıkmayan kaymakamlar.
eşlen başortulu sıyaset adamlan yanın-
da ust duzey yönetıcıler ve kımı askerler
Devlet olanaklanyla, yurtdışında yuksek
lısans ve doktora öğrenımı yapanlardan
kımılennın şenat çığlıklan armalan "Es-
seiamün aleyküm!" dıye telefon açan ve
bellı gazetelen okuyup bellı TV kanalla-
nnı ızleyen devlet görevlılen Anayasal
güvenceye baglanmış devnm yasalanna
karşın çağdışı gıysıler ve yasalara aykın
davranışlara ılgısız kımı yonetıcıler, em
nıyet görevlılen, kımı savcı ve yargıçlar
Dev lete, ılkelenne ve kuruculanna saldı-
ran medyanın bır kesımı
Cuma namazı saatınde kapanan ecza-
nelerle, ramazanda kapanan lokantalar
Kımılennde gereksız ve sakıncalı konuş-
malann yapıldığı, seçımlerde görevlıler-
den kımılennın partı mılıtanı gıbı çalış-
tığı camıler Kuran kurslan, kımı öğren-
cı yurtlan Hastanelerde hastalar ıçın ye-
nı ımam uygulaması ve ımam yazısıyla
tamamlanan toprağa \ erme ışlemlen, bu-
yucülük, cın çıkartmak ıçın çocuk oldur-
meler Hangısınısayalımvedahaneol-
sun9
Sömürfi hep sömûrû
Kımse ınanca karşı değıl Kımsenın
ınancının gereklennı yenne getırmesı en-
gellenmıyor Cumhunyet gazetesı bu ko-
nuda bılımsel ıçenklı, aynntılı yazılan
sureklı yayımlamakta, hakJı eleştınlen
de kamuoyuna dayanakJanyla bırlıkte ve
en yureklı bıçımde sunmaktadır "Dun-
yada Müslümanlığı en ozgur, en doyuru-
cu yaşavan ve vaşatan ulke Türki\e"dır
Ataturk ve cumhunyet, ezan dınleme,
namaz kılma olanağını vermış, mutlulu-
ğunu tattırmıştır Laıklık ozgurluklenn
kaynağıdır Gerçekten, ınsan olmayan
yerde dın. dın olmayan yerde de laıklık
olmaz Vatanı olmayanın dını, aklı olma-
yanın Allahı olmaz Dın akla guç vepr,
sınır koymaz (Sayın Yekta Gungor Öz-
den'den) Laıklığı kötulemek ıçın söyle-
nen "zulüırTyalanlan ınsana yakışmaz
kı dındara vakışsın
1950 sonrası anayasa değişiküği, ezanın
Arapcaya çev rilmesi, Saıd-î Nursî ve Ne-
cıp Fazıl olay lanyla sırtı sıvazlanan geri-
cilik, daha sonra dindarlık, Turkçdlük,
millivetçilik. gelenekçilik, muhafazakâr-
lık gorunumu ve savunmasıv la hızlanmış-
tır. L stelık Ataturk'e saidıniarak, eserle-
ri kotulenerek, bınbır çeşıt \ alanlar uvdu-
rularak,Toprağına suyuna, havasınaka-
nşmış, Türkıye'yle ozdeşleşmış Ataturk
adı caddelerden parkiardan çıkanlarak
tnanç adına ınsanlaryakılıp oldurulerek
Hi/buttahrir ve İBDA-C gibi yasadışı or-
gutlerie teror destekknip vatan ve ulus
kavTamlanna a> kın eylernler ürmandın-
larak. Bır dev let bakanına ozel tımden kı-
mılen "nanik" yaparak gözdağı verme-
ye, valıye hakarete yetlenmış, şenatçı
klıkler etkınlıklennı kanıtlama yanşına
gımıışlerdır Yargı organlannda dıncı
uyelerden, bunlann radıkallennden soz
edılıyor Sılahlı Kuvvetler'e sızanlann
Yuksek Asken Şûra karanyla ılışkılen
kesılmek zorunda kalındığı duyuluyor
Kımı lıselerde dıncı oğretmenler. kımı
kuruluşlarda Ataturk'e soven devlet gö-
revlılen bulunabılıyor, 10 Kasım Anma
Törenlen ve tstıklal Marşı skandallan
yaşanabıhyor "Din"den ve "ar"dan ha-
bersız kımılen Islam dınan peşınde ko-
şuyor Kurban densı toplamada THIC'yı
dışlayıcı tutum, kımı vakıflann ağırlığı,
dınsel vakıf kurmada artış, dınsel egıtım
yerlennın açılışında (ıçte ve dışta) hızlan-
ma Anıtlara saldın, kımı toplantılan su-
dan bahanelerle engelleme, ayırmalar,
kayırmalar, ayncalıklar
Bır CSO konsennde, bır sergıde, bı-
lımsel bırtoplantıda görulmeyen sıyaset-
çılenn cuma namazı, türbe, şeyh zıyaret-
len, gıderek nerelere sunıklenmekte ol-
duğumuzun behrtılen, sömurunun acı ör-
neklendır Boyle bır ortamda, bu tür an-
layış ve tutumlarla anayasa değışse ne
olur, değışmese ne olur'' Yûzsuzluğu, do-
neklığı, şımanklık ve şırretlığı ılencılık
sayan kımılen utanmadan Lozan'ı kötü-
leyıp Sevr'ı övebılıyor Inanç sömurü-
suyle, devlet kesesınden olanaklarla oy
avcılığı, halk dalkavukluğu yaparak bır
yere vardığımızı sanıyornz Aklımızı
başımıza alalım
ARADA BIR
RECEP BtLGtNER
Konuş Ey Milletvekili!
Şarkıda ne dıyor benım gıbı yureğı yanık, âşık gıbı
seçmen "Ben senı unutmak ıçın sevmedım " Ben
de yureğı yanık demokrası âşığı bır seçmenım
Ben senı, bır taş parçası gıbı, Buyuk Mıllet Meclı-
sı'nın çatısı altında suskun oturasın dıye seçmedım
Sozde benım vekılımsınız Sana orada, gozum, ku-
lağım, konuşan dılım olasın dıye vekâlet verdım Oy-
sa sen, benım ısteklerımı, sorunlanmı, yakınmalarımı
dıle getıreceğın yerde, bır taş parçası gıbı suskunsun
Akltnı, bılgını vıcdanını uyesı olduğun partının lıde-
nne emanet etmışsın Lıdenn sultası altında, sankı
onun emır ensın Sankı masaldakı gıbı, uç maymun-
lar rolu oynuyorsun Gormuyor, duymuyor, konuş-
muyorsun
1
Oysa, Ronesans donemının unlu yontucusu Mic-
helangelo, mermerden oyduğu Musa heykelının bı-
le konuşmasını ıstemıştı İHeykel bıtıp Roma'dakı kj-
lısede açılış torenı yapılırken uzenndekı ortu kaldınl-
dığında heykel o kadar canlı gorunmuş kı gozune, dı-
zıne elındekı çekıçle vurarak "Konuş ya Musa!" dıye
bağırmıştı Şımdı ben de sana seslenıyorum "Konuş
ey milletvekili'" Neyleyım kı sesımı duymuyorsun
Belkı duymak bıle ıstemıyorsun Kendı kendıne, se-
çıme daha beş yıl var dıyorsun
Ulke sahıpsız, gormuyorsun Butun seçmenler gı-
bı ben de sahıpsız kaldım, aldırmıyorsun
Dış mallara ulkenın butun kapılannı açan, kımıten-
nı yenıden "zengınlerzengını" yapma olanağı hazır-
layan gumruk bıriığı yağması gıbı hakkı, adaletı, dev-
let ılgısını dışarıdan getırebılsem onu da yapacağım
Sen ey mılletvekılım, orada kukla mısın, yoksa ul-
ke çapında oynanan demokrası komedısının figura-
nı mısın' Neden bu suskunluğun? Sankı hdennın em-
n altında, uygun adım yurumek zorundakı nızamıye
boluğu askensın Oysa "Muhtaç olduğun kuvvet, se-
nı seçen benden, yanı mılletten gelmektedır" Eskı-
den padışahlara bıle "Mağrur olma padışahım, sen-
den buyuk Allah var" dıye bağınrlarmış
Sen nıye, lıderıne "Mağrur olma lıdenm, senden
buyuk mıllet var" dıye bağıramıyorsun Koltuk ıçtn mı,
aldığın o buyuk aylık ıçın mı? Korkma, arkanda mıl-
let olunca, sen yenıden de seçılırsın
Sen demokrası kurallan ıçınde ve benım oyumla o
bınada oturuyorsun Ben olmazsam demokrası ol-
maz, demokrası olmazsa lıder de olmaz, olsa olsa
dıktator olur Tanhten bır kuçuk ornek
Fransız Ihtılalı sırasında, ıhtılal bırer bırer kendı ev-
latlannı gıyotıne gonderır Danton'dan sonra, sıra
adeta Robespierre'dedır Ama Robespıerre, ıktıdar
saıtıoşluğu ıçınde, fırtına gıbı esmektedır
Ihtılal kadrosundan bır kadın, hapse atılmıştır Huc-
resınden kocasına yazdığı mektupta, "Sen o dıkta-
torun karşısında suskun otururken, ben hucremde
olumu beklıyorum" der Kocası, cebınde karısının
mektubu, ıhtılal meclısınde sessız oturmaktadır Ama
mektuptakı sozler cebınde hışırdayıp dururken bır
hançer gıbı vıcdanına saplanır Bırden ayağa kalkar,
kursudekı Robeşpıerre'e ofkeyle bağınr "Kahrolsun
dıktatoher1
"
Salon elektrıklenır ve herkes kursudekı Robespı-
erre'e saldırır
Ve Robespıerre alaşağı edılır Sonra gıyotın
Son donemlerde, demokrasımızde, partılenn dı-
sıphn kurulları gıyotının yennı aldı Ağzını açanı, ozel-
lıkle lıdenn yanlışlannı dıle getırenı, partıden atıyorlar
Ktmı partılerde, kurucuları, eskı genel başkanlan bı-
le, dısıplın kurulu denılen gıyotınden kurtaramadı ken-
dını
Bunun adı demokrası mı, yoksa lıder dıktatoryası
mı? Yanıtını sen ver verebılırsen, ey milletvekili1
Necla Seyhun
GELMEMİŞ BAHARLAR
GELMEMİŞ YAZLAR
• Çıktı Butun kıtapçılarda
• Genel Dağıtım a-b Dağıtım
Cağaloğlu Yokuşu. Evren Han Kat 3
Cağaloğlu-Istanbul
Tel (0212)526 84 40-512 97 42
• Hasat Yayınlan PK 1384 Sırkecı-lstanbul
Dergi... Rektam...
Bir dergının rehber bölümü ıçin reklam
konusunda full-tıme çalışacak eleman
ve prezentabl sekreter aranıyor.
Tel: (0 212) 243 09 37
Mur Ozlem Unlu
Biz Hastalar Orgütlenmedikçe...
ÖNDERGÜMÜŞ Tıp 1 ŞekerHastası
9 nsanlar hayatın anlamını kavradıkça, ya-
I
şamı sevdıkçe, yaşamı guzelleştırdıİcçe
daha fazla yaşamanın yollannı anyorlar
Daha uzun sürecek bu ömrun de sağlıklı
bır bedenle yaşanılması en buyuk arzusu-
nu oluşturmaktadır ınsanlann
Ancak bız hastalar, yaşamakta olduğumuz her
anımızı Azraıl'le dans ederek geçırmekteyız
Bundan sonra mezara kadar yaşayacağımız her
anımızı da Azraıl'le dans ederek geçırmek zorun-
dayız AzraıPle dans ederken, ıçınde bulunduğu-
muz sıkıntılan ve duyumsadıklanmızı da ancak
bız bılınz Bu sıkıntılanmızın ve duygulanmızın
anlamını sozcüklere yüklemek ve hasta olmayan
ınsanlara anlatabılmek, ınanın çok zor Hele Tur-
kıve gıbı, en ucuz şeyin insan havab oMuğu bir
ulkede bız hastalann kendı gerçeklenmızı, ken-
dı haklanmızı kendı kamuoyumuza aktarmaya
çalışmamız kadar zor bır ış yoktur bızım ıçın
UNlCEF'ın ıstatıstıklenne gore, Turkıye'nın
sağlık konusunda Tanzanya, Cezayır, Iran gıbı
ulkelenn de gensınde kaldığı ve son 7 yılda sağ-
lık hızmetlennde 11 katgenledığı belırtılmekte-
dır
Antıdemokratık bır anlayışın kökleştınldığı
1980 yılından ıtıbaren, saglık harcamalanna but-
çeden aynlan payın büyûk ölçüde duşurülduğü-
nü göruyoruz 1979'da Türkıye butçesınden sağ-
lık harcamalanna aynlan pay yüzde 4 28 ıken,
1988'de bu oran yüzde 2 73'e kadardüşurulmuş-
tur Burada her türlu ınsan haklannda olduğu gı-
bı hasta haklannda da aslında, demokrasıyle be-
raber ele almakta bır zorunluluğun olduğunu go-
ruyoruz
Denıokratık ulkelerde ulusal gelırden sağlık
gıderlenne aynlan kamu payı büyütülmeye çalı-
şılırken, bugûn ulkemızde devlet, sağlık hızmet-
lennın yûkünu omuzundan atmaya çalışmaktadır
Bu da ulkemızın kendı ınsanlannın sağlığına ver-
dığı onemın denıokratık yaşayış bıçımı açısından
ne kadar sakat olduğunu gözler onune sermekte-
dır Bılınmelıdır kı nufusumuzun azınsanmaya-
cak bır bolumunu şeker, kanser, kalp vs organık
ve çeşıtlı ruhsal kaynaklı hastalıklara maruz olan-
lar oluşturmaktadır Henüzoluolmadığımıza go-
re, bu ulkenın toplumsal yaşamı ıçınde, obur nor-
mal ınsanlardan farklı olarak kendımıze ozgu,
hastalığımızdan kaynaklanan çeşıtlı sorunlanmız
bulunmaktadır
Bu sorunlanmızın bızım lehımıze olarak çeşıt-
lı yasal, toplumsal ve teknolojık duzenlemelerle
çozume kavuşturulması hakkını her an kendımız-
de buluyoruz İştc bu çozum arayışlan, berabe-
nnde "hasta haklan" denılen bır kavram ortaya
koymuştur 1994 Martı'nda Dunya Sağlık Orgu-
tu'nun Amsterdam'da toplanarak hasta haklannı
7 ana başlık altında toplaması ve bunlann gelış-
tınlmesının gereklılığını açıklaması, boylelıkle
hasta haklannı ete kemığe burundurmuştur Ney-
lersınız kı bu haklann açıklanması yetmıyor Asıl
onemlısı, hasta haklan temelınde ısteklenmızın
sağlık hızmetı alantnda uygulama şansı bulabıl-
mesıdır
Doktorlann ve sağlık personelının olduğu gı-
bı bız hastalann da kendı çıkarlanmtzın nerede
olduğunu, sorunlanmızın tespıtını ve bunlann
çozum yollan ve yontemlennın neler olabılece-
ğı konusunda ülke genelınde örgutlenmemızın
zamanı gelmıştır Doktorlarla, sağlık personelıy-
le, hastane yonetımıyle, yasalarla, kısacası tum
ılgılı kışı, kurum ve kuruluşlarla olan ılışkılen-
mızı, kendı çıkarlanmız doğrultusunda ancak ve
ancak bızım örgütlenmız, yanı bızım dernekle-
nmız duzenleyebılır Bız hastalar ve sağlık hız-
metınde çalışaniar sıvıl toplum örgütlenmız ara-
cılığıyla gostereceğımız karşılıklı ozven, anlayış
ve mücadele sayesınde, yaşanmakta olan sıkıntı-
lann çozüm yollannı da bulacağımıza ınanıyoruz
Hasta haklannın ılk söz konusu edıldığı yer
gene Avrupa'dır Dayanağı da ınsan haklannın
ve ınsanı değerlenn sağlık hızmetlen alanında
da kendını ıfade edebılme arzusudur Avrupa'da
hasta haklannın parlamentolar tarafından yasal
güvencelere kavuşturulduğu haberlennı almak-
tayız Turkıye'de şu aşamada hasta haklannın ya-
sal guvence altına alınacağını sanmıyonız An-
cak, en azından sıvıl toplum orgütlenmızı oluş-
turabılır, haklanmızın ve değerlenmızın onemı
hakkında bılgı sahıbı olabılınz "Lizbon Hasta
Haklan BıMırgesi"bızım de hedefimız olmalıdır
Bu bıldırgenın ozu, ılende sahıp olmamız gere-
ken tum haklanmızın çekırdeğını oluşturmakta-
dır En buyuk hedefimız, bu çekırdeğın amacına
uygun bır şekılde gelışmesı, olgunlaşması \e
meyvesını vermesıdır Bu olgunlaşma surecının
en etkılı faktöru, gene bız hastalann ve sağlık ça-
lışanlannın sıvıl toplum orgutlen olacaktır Her
an ıçımızden bın hastalanabılır Onun ıçın bız
hastalar da örgutlenmek zorundayız Hastalığı-
mızla beraber yaşamaya mahkûm olduğumuza
gore, onu çok ıyı tanımak. yanı hastalığımız ko-
nusunda bılgı sahıbı olmak ve onun bıze vereceğı
zaran en duşuk duzeyde rurmak zorundayız Boy-
lece Azraıl'le olan dansımızı mumkun olduğun-
ca uzatmaya çalışacağız
Sonuç olarak kısaca yıneleyelım Her ne ne-
denle olursa olsun bız hastalar, ulkemızde sağlık
alanındakı uygulamalarda, bireysel çıkışlardan
ve ıstemlerden hıçbır sonuç alamayacağımızın
bılıncındeyız Kendı derneklenmız kanalıyla.
hasta haklannın korunmas\ s e sav unulması ama-
cıyla örgutlenmış, ulke ıçındekı ve dışındakı sı-
vıl toplum orgutlenyle ılışkı ıçınde olacağız An-
cak bu konumuyla soranlanmızın ustesınden ge-
lebılecek ve haklanmızı yasal güvencelere kavuş-
turmuş olacağız
TARTIŞMA
PENCEB^l
ÇYDD'ye Sitem ve Sol
5
Ocak 1996tanhlı
Cumhunyet'ın 2
sayfasinda
**Çağdaş Vasamı
Destekleme
Derneği Gene»
Merkez vıe Tum Şubcleri"
ımzalı, "Merkez Sağve
Merkez Sola Lyan" başlıklı
yazıda "24 Aralık'ta yapılan
seçımler sonucunda
ulusumuz vuzde 40 oranında
merkez sağ, y uzde 25
oranında merkez sol ve
yüzde 21 oranında radikal
dıncı partılere oy vererek bir
demükrabk toplum ornegı
gostermiştır" denılmekteydı
Ayrıca "tek bır merkez sağ"
ve "tek bır merkez sol"
partıve gıdılmesı. sonunda
da ".. kişisel hırs ve
beklentiİerden uzak, ortak
pavdası ulke yaran olacak
bir hukümet" kurulmısı
önenlmektedır
Bunu okuyunca, akla hemen
şu sorular takılıyor
Her alanda görulen yoğun
kırlenmeye duyarsız kalan,
duyarlı olanlann ıse yok
edılmesıne goz yuman bır
toplum, merkez solun
"sol''unu boş bıraktı,
demokrasının engelı olan bır
gucu 1 yaptı dıye
"demokratik toplum" mu
olmuş oluyor9
Aydmlanma devnmımızın
kazanımlannı tankat ve
cemaatlerle ılışkı ıçınde yok
edenlenn, demokrası engelı
guçlen besleyenlenn
oylannın eşıt çıkması
olgusunu "demokratik
toplum"un yansıması olarak
mı göreceğız7
Lıberal bıle
olamayan bugünkü merkez
sağ bırleşınce "ulke varannı
temd alacak bır hükumet"ın
kurulabıleceğıne gerçekten
ınanıyor musunuz'
"KişiHakve
Ozgûrlükleri
n
nın ıhlalıne
karşı kılı kıpırdamayanlann
"ulusal ırade"yenne "ilahi
irade"yı egemen kılmak
çabalanna demokrasının
gereğı dıye omuz verenlenn,
partı sayısınm artmasını "46
ruhu", "demokrasi ruhu"
dıye Ataturk donemının
karşısına koyaniann.
"aydınlanma de\nmi"mızın
demokrasının altyapısını
oluşturan kazanımlanna ellı
yıldır sıvıl ve asken
yonetım desteklı, son
yıllarda da medya desteklı
yoğun saldınlannın yarattıği
kırlenmenın ve yılgınlığın
tum toplum kesımlennı az
ya da çok etkılememış
olması düşunulemez Ancak
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği gıbı bır sıvıl toplum
örgutünun de yoğun şekılde
etkılenerek "sag saptama"
ve "sağçözüm" önennesı
sanınm bırçok demokrat
ınsanı şaşırtmıştır
Pekı, çözum nası! olacak'
Bana öyle gelıyor kı
"sol'
>
guçlenmeden ulkemız
sorunlan sağlıklı
çözümlenemez
Çünku her şeyden önce
"sol''un endığı bır toplumda
merkez sağ, lıberal
kimlığmden koparak aşın
sağ yapılanmaya
kaymaktadır
Demokrasının doğal olarak
kışı hak ve ozgurlüklennın
kullanımının zorunlu olduğu
bır ülkede aşın sağ
ANMA
BEDIA TARAN
1920 - 1995
Vefatının birinci yılında
rahmetle anıyoruz
AILESİ / ARKADAŞLARI
yapılanmaya kaymış bır
merkez sagdan sağlıklı
çözüm beklemek olası mı
9
Bu saptamadan sonra da şu
soru sorulmalıdır
Sol nasıl güçlenır
9
Sol partiler sağın ıktıdar
payandası olmaktan
bütunüyle uzaklaşmalıdır
Aralanndakı gorûş
farklılıklannı gen plana
ıterek şıddetı, teröru
reddeden tüm solla,
demokratik kıtle
orgutlenyle, sendıkalarla
demokrasının gerçekten
ışledığı "demokratik
platform" oluşturulmalıdır
Sol, hem kendını hem
Türkıye'yı bu platformda
masaya yatınp bılımsel
yöntemlerle ırdelemelı,
kendını tanımayı, ulkemızın
sorunlannı, nedenlennı ve
aşma yöntemlennı bılımsel
venler üzenne ınşa etmelıdır
Bu yapılırken platform
yukandan aşağıya, aşağıdan
yukanya her bınmı
bağımsızlığını koruyarak
ama süreklı etkıleşım ve
ortak devınım ıçınde
olmalıdır
Kıtleler bu çalışmanın
ıçıne çekılerek ızleyıcı
değıl "sorunlann" sahıbı ve
çozümleyıcısı durumuna
getınlmelıdır Böylece de
platform dıkey ve yatak
oyarak buyuyecektır
Yenı bırtaİcım sorunlar
çıksa bıle yoğunlaşacak ve
yaygınlaşacak bılınç bu
sorunlan aştığı gıbı
"aydınlanma devnmi"mızın
kazanımlanna karşı
50 yıldır yapılan gencı
saldın lan puskurtecek ve
"Kuvayı Mılliye ruhur
'nu
yenıden canlandıracaktır
Işte o noktada sorunlar
sağlıklı şekılde
çözümlenebılecektır Sol
bunu başarma yenne sağın
payandası olmaya
soyundukça, çıkar
çatışmalan lle "sag"laştıkça
daha çok acılar ve sıkıntılar
yaşanz
MuhammetÇEKİÇ
Emeklı Tanh
Oğretmenı
Karabük
Dünde Bugîin,
Bugünde Dün...
"Der Yayınlan", Prof Bülent Tanör'un "Kurtuluş
Uzenne 10 Konferans" adlı kıtabının "ıkıncı tıpkı ba-
sımı "nıyayımladı
Ikıncı başlığı "Türkıye 1918-1923" olan kıtabı ye-
nı okudum
Okunması gereken bır kıtap1
•
Tanor, ne yapmak 'ıStedığını kıtabın başında şoyle
anlatıyor
". Ele alınacak donemde (1918-1923) bu alan-
larda yaşanan olaylann (asken ve sıyası tanh) arka
planı nedır? Bunlann bır 'gızlı mantığı' var mıdır?
Işın olaylar dızısı ıle ılgılı yönlennı ben zaman zaman
hatırlatmaya çalışacağım Ama bıze duşen, bunla-
nn gensındekı anlamı yakalamaya çalışmaktır Bu
açıdan, derslerımı.zın konusunu ve amacını 'tanhte
sıyaset sosyolojısı ve felsefesı' olarak tanıtmak mum-
kundur"
Unıversıtede venlen dersler kapsamındakı on kon-
feranstan oluşan kıtabın guncel yanı da var; çunku
ele alınan çeşıtlı konular, gunluk polıtıka kavgaların-
da çarpıtılarak 1996 yılında kullanılıyor
Tanhı, yansızlık neştenyle açarak ozundekı ger-
çeklığı yakalamsık, bılımın ıçınde yaşadığımız karga-
şaya son verme hızmetı olacaktır
•
Bugun gazeto sayfalarını açtığımız zaman koşe
yazılannda neler göruyoruz'' Daha geçenlerde is-
tanbul Anakent Beledıyesı, Darulaceze'nın on duva-
nna dev bır Abdülhamit afışı astı, olaylar çıktı, Ab-
dulhamıt gunc«lleştı Çunku Abdülhamit, ıçınde ya-
şadığımız sıyaîjal kavganın malzemesıdır
Sevr mı, Lozan mı9
Damat Ferit kımdı, neydı9
Vahdettın vatan haını değıl mıydı? Ulusal Kurtuluş
Savaşı antıemperyalıst mıdır? Mustafa Kemal'ı.
Vahdettın neden Anadolu'ya gonderdı? Istanbul'un
Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndakı konumu ve benzen ko-
nular bugun gazetelerın her koşesınde tartışma mal-
zemesı değıl mı? Tanhımızı guncel ıç polıtıka kav-
gasına taşıyan bır sureç yaşıyoruz, medyada en çok
pıyasaya surulen mal, tanhsel olaylar
•
Bulent Tanor, 200 sayfalık kıtabında tanhsel ger-
çeklenn damıtılmış anlamlannı, vurgulayıcı bır dılle ele
alıyor, sozcuklerde ozenlı bır seçım goruluyor; kuçuk
kıtabın arkasında genış bırokuma, ınceleme, duşun-
me, sorgulama ve areıştırmanın varlığı hemen sez'lı-
yor, tanhsel olaylara yaklaşımda saydamlığa ve du-
ruluğa dönukluk çabası olağanustu
Tanör'un kıtabından bır alıntıyla yazıyı bıtırmeyı
yeğlıyorum
"Turk Kurtuluş Savaşı, tanhın ılk bağımsızlık sa-
vaşı değıldır Ingılız, Ispanyol ve Portekız somurge-
cılığıne karşı Kuzey ve Guney Amenka halklanntn ba-
ğımsızlık mucadelesını hatıhatmak yeter Fakat kla-
sık somurgecılık çağından çok sonra doğan tekelcı
kapıtalızm, emperyalızm ve emperyalıst yenıden
paylaşım savaşlan aşamasında venlen ılk ve başa-
nlı kurtuluş savaşı, ışte bu topraklar uzennde yenı-
den venlendır Bunu, daha sonrakı donemlerde baş-
kalan ızleyecektır Turkıye'nınkı dığer 'mazlum mıl-
letler'/n vereceklen bağımsızlık savaşlanna da ışık
tutmuştur "
Tanhımızın anlamını bılımsel gerçeklığm bıleytaşı
na vurduğumuz zaman 'kurtuluş' ve 'kuruluş'umu-
zun değerıne paha bıçebılınz
•
Guncel sıyasal savaşıma baktığımızda tanhımızın
guncelleştığını ve yenıden sorgulandığını göruyoruz
Bu da savaşımın surduğunu vurgulayan bır goster-
geden başka bır anlam taşımıyor
JJc»
ACI KAYIP
Yakalandığı amansız
hastalık sonucu
MEHMET
KAPLAN'I
(1956-1996)
genç yaşında Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa verdık.
Acımız büyük.
Bızi yalnız bırakmayan dostlarımız
sağolsun.
ANNESİ, EŞİ ve KARDEŞLERİ
GENEL KLRUL TOPLANTISI
tstanbul Gureş Ihtısas Kulubü nun Olağan Genel Kurul top-
lantısı 30 Mart 1996 Cumartesı gunu saat 10 00 da Aksaray
Çıngıraklı Bostan Sokak No 39'dakı kulûp lokalınde yapıla-
caktır Eksenyet olmadıği takdırde ertelenecek ıkıncı toplantı 6
Nısan Cumartesı günu aynı yer ve aynı saatte eksenyete bakıl-
maksızm yapılacaktır
YÖNETİM KURULt
GUNDEM:
1- Genel kurul toplanbsının açılması ve saygı duruşu
2- Genel kurulu ıdare etmek uzere bır başkan bır başkan
vekılı ve üç kâtıp seçımı
3- Yonetım kurulu ve denetleme kurulu raporlannm okun-
ması ve muzakeresı
4- Yonetım kurulunun ıbrası
5- Tüzuk tadılı
6- Yonetım kurulu denetleme kurulu haysıyet dıvanı ve
uye kayıt sıcıl kurullannın seçımı
7 Dılek ve temennıler
RADYO AKTİF
İZMİR 103.5 FM
* Komple satın almak,
* Veya ortak olmak ısteyenler;
Ayrıntılı bılgı ıçın,
AHMET BURAK: 0.232 339 99 78
FADIL KOCAGÖZ: 0.232 285 64 56