Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1996 ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
AnkaKuşu, küUerinden doğarZümrüdüanka bır masal kuşu. Eski
Yunan 'da Phoenbc diye anılır.
Fıra\-unlar çağı Mısırı 'nda ona Anka
denmiş. Persler Simurg,
Mezopotamya kavimleri Ruh
demişler. Zümrüdüanka, uzun, epey
uzun yaşar. Sonu yaklaştığında
yuvasını güzel kokulu dallarla süsler.
Sonra bu yuvayı tutuşturur ve içinde
yanar. KüUerinden yeni bir
Zümrüdüanka doğar. Genç, umut
dolu bır Zümrüdüanka...
1989 sonbaharında komünist
partiler, "güzelkokulu dallarla"
süsledikleri yuvalarının alevlerinde
kül oldular. Önce duvar yıkıldı.
Ardmdan sosyalist sistemin kaleleri
bırer birer dağıldı. Sovyetler
Birlıği 'nin çözülmesiyle tarih yeni bir
dönemece girdi.
Kapitalizm "nihai zaferi"ni ilan etti.
Tarihin sonuna gelindigi söylendi.
Anka Kuşu, kiillerınde yanmış, yok
olmuş, tarih sahnesinden bir daha
dönmemeeesine çekilmişti.
Ya ıdealleri. ülküleri. ütopyası ? Daha
haklı, daha adil. daha özgür bir
dünyadan da mı vazgeçti insanlık?
Savaşların ve savaşları patlatan
nedenlerin yok olduğıt bir dünya
düşü de mi Anka Kuşuyla birlikte
yandı ?
1989 sonbahannı izleyen zafer
sarhoşluğu yıllarında bu konuda nice
ünlü kalemşor, nice namlı düşünür,
atıp tuttular. Meydan boştu. Boş
meydanda gönüllerınce at
koşturdular. Orta ve Doğu
Avrupa 'nın "eski" sosyalist
ülkelerinde özelleştirme türküleri
listebaşı oldu. Tariksel bir hata
düzeltiliyor, tarihin ırmağının bir
sapması onanhyor ve ırmak yeniden
yatağına, kapitalizme dönüyordu.
Kamu mah adı altında devlet ya da
parti mülkiyetine dönüştürülmüş
üretim araçlan, yeniden özel
mülkiyetin tapu kaydına işleniyordu.
Ancak bunun adına "kapitalizme
dönüş " denmedi. Bundan, neredeyse
içgüdüsel bir titizlikle uzak duruldu.
Yüzyılı aşkın süre ütopik ve Marksist
sosyalistlerin ağır eleştiri okları
altında yıpranan, itibarını yitirmiş
kapitalizm sözcüğü yerine serbest
piyasa ekonomisi ya da liberalizm
terimleri yeğlendi. Siyasal ahlaktan
iyice nasipsizlerse demokrasi
terimini kullandılar. Demokrasi,
kapitalizmle bir ve aynı anlamda
kullanılır oldu. Demokrasiye de,
insanhğa da ayıp oldu.
Şimdi demokrasi, ufaktan ufaktan
intikam alıyor. Sosyalizmden
kapitalizme "dönmüş" Orta ve Doğu
Avrupa ülkelerinde eski komünist
partilerin ardılı olan partiler,
seçimlerden çatır çatır zaferle
çılayor; ya tek başına hükümet
kuruyor, ya koalisyonun büyük ortağı
oluyor ya da ana muhalefet.
Polonya da, Romanya da,
Sırbistan 'da, Macaristan 'da,
Litvanya da, Bulgaristan da ve
Estonya da hükümeti ardıl partiler
kurdu. Bir, üç, beş derken, Batı
basınında "Komünistler geri
dönüyor! " başhklan atılmaya
başlandı. Gitgide bö'ylesi başlıklar
sıklaştı. Türkiye de de benzeri gazete
başlıklarına sıkça rastlanıyor.
Konuya ılgi duyan çevrelerde de kimi
kez "Komünistler geri mi dönüyor ? "
diye soruluyor ve çoğıt kez yalınkat
bir yanıtla yetiniliyor.
Kimileri öfkeyle, "Evet, seçim
sonuçlan komünistlerin geri
döndüğünü, yeniden iktidan ele
geçirdiklerini gösteriyor. Bu, aptalve
tembelliğe, devletin sırtmdan
geçinmeye aüşmış Orta ve Doğu
Avrupa halkları, seçimlerde kendi
ceüatlannı seçip işbaşına getiriyor"
deyip hayıflanıyorlar. Kimileri
sevinçle, "Evet, komünistler geri
dönüyor. Birkaç yıl içinde
kapitalizmin vahşetini tadan ve
bilinçlenen Orta ve Doğu Avrupa
halkları, Leninci partileri seçiyor ve
işbaşına getiriyor" deyıp adeta eski
günlere dönüşün bayramını kutluyor.
Kanımca yanıtların ikisi deyanhş.
Sorunun yanıtı "evetya da hayır"
indirgemeceliğine olanak vermeyecek
kadar çapraşık ve karmaşık. Anka
Kuşu, küUerinden doğduğu atasmın
bir ardılıdır elbet. Ama başka bir
Anka Kıışudur artık. Yepyeni, genç ve
bambaşka bir Anka Kuşu...
Yüzyıl kadar önce Marks ve
Engels 'in ortaklaşa kaleme aldıklan
ünlü Komünist Manifesto şöyle
başlar: "Avrupa 'nın üstünde bir
hayalet dolaşıyor, komünizm
hayaleti.."
Federal Almanya 'da yayımlanan
saygın Freitag Gazetesi de eski
sosyalist ülkelerdeki komünist
partilerin bugünkü ardıllarına
ayırdığı ve bu dizıde büyük ölçüde
kaynak olarakyararlandığımız ilginç
ve önemli bir araştırmayı
okuyucusuna şöyle sundu:
"Avrupa 'nın üstünde bir hayalet
dolaşıyor. Sosyal demokrat giysilere
bürünmüş bir
postkomünizm. Geçmişin gölgesi bu
yeni olgunun üstünepek seyrek
düşüyor..."
Bu yazı dizısı, okuyucunun kendi
yargısını kendısinin üretebilmesine
yardımcı olmak amacıyla hazırlandı.
Orta ve Doğu Avrupa 'da
birbiri ardına iktidara gelen
(iktidara dönen değil, gelen) ya da
seçimlerden başarıh çıkan "ardıl
(halefjpartüeri" tanıtmayı amaçhyor.
Bu partilerin seçmen tabanı nedir,
seçmenler bu partilere neden oy
veriyorlar ve bu partiler hangi
seçmen katmanlarından oy alıyorlar,
parti programlarındaki belli başlı
yönelimler nedır ve en önemlisi eski
sosyalist ülkelerin tümünde yürüyen
bir ve aynı süreç midir... gibi sorulara
yanıt vermeye çalışıyor. Kuskusuz bir
günlük gazete yazı dizisinin sınırlan
içinde... Ve bu sınırlar oldukça
ktsıtlayıcı.
Gene de yararlıdır... sanıyorum.
Rusya Federasyonu'nda her sol parti, SBKP'nin ardılı olduğu iddiasmda...
Kıpkızıldan tozpembeye• Rusya Federasyonu'nda "ortodoks
komünist çizgi"yi, Nina Andreyevas
liderliğindeki Bolşeviklerin Tüm Birlik
Partisi ile Viktor Anpiloy önderliğindeki
Rus Komünist Işçi Partisi temsil ediyor.
Ama SBKP'nin ardılları arasında en güçlü
parti Gennady Ziganov önderliğindeki
Rusya Federasyonu Komünist Partisi
(RFKP). Son söz
haziran seçimlerinde söylenecek.
Komünist Partiler
ve Zümri
•^••^^^ iziye büyüğünden.
M ^ ^ önemlisinden, karmaşı-
m I ğ'ndan ve... Ve evet, zo-
m U rundan başlayalım: Rus-
m ^w ya FederasyonıTndan.
- ^ ^ — ^ ^ ^ koskoca Sovyetler BirK-
ği Komünist Partisi'nin (SBKP'nin) bir
mirasçısı, bir ardılı (halefi) olacaksa, bu
eski Sovyet ülkesinin merkezinde, Rus-
ya'da olmalı.
Ancak Rusya Federasyonu'nda tekbir
mirasçıdan, tek bir ardü'dan söz etmek
pek mümkün değil.
Biraz gerilere gidelim:
Temmuz 1990'da SBKP'nin 28. ve so-
nuncukongresı toplandı. Kongrede yak-
laşık \ 2 gruplaşma ve fraksiyon ortaya
çıktı. Bu parçalanmışlık kongrede değil,
ama izleyen aylar ve yıllarda pek çok ge-
lişmenin belirleyicisi olacaktı. Birbirle-
nyle çekışen gruplar arasından, handiy-
se grupsuz ve tabansız MihaflGorbaçov,
parti içi iktidannı korumayı başardı. A-
ma ülkede genel bir parçalanmanın ve
çözülmenin süreçleri de ipuçlannı su yü-
züneçıkarmıştı.
Boris Yeltsin, Rusya Federasyonu Baş-
kanlığf na seçilmiş, SBKP'den protesto
içeren bir açıklamayla istifa etmiş ve
Rusya Federasyonu'nu alışılmadık ölçü-
de özerkliğe -fiilen- kavuşturmuştu. Uk-
rayna \ e Beyaz Rusya da, SBKP'nin ge-
leneksel merkezi otoritesini tanımadık-
lannı gösteren küçük, ama anlamlı siya-
sal jestlen art arda sıralıyorlar, Estonya,
Letonya ve Litvanya, Sovyetler Birli-
ği'nden kopuşun somut adımlannı atı-
yorlardı.
Dahası ülke bir ekonomik darboğaza
saplanmıştı. Ne Gorbaçov'un her derde
deva olarak sunduğu "serbestpiyasa eko-
nomisi" meyve veriyordu ne de "eski
dûzen" yürüyordu.
Ünlü Ruskışı bastırdığında Sovyet in-
sanı. soğuğun yanı sıra açlıkla da savaş-
mak zorundaydı artık. 1991 Noeli'nde
bir zamanlann süper gücü Sovyetler Bir-
lıği içın kapitalist Avrupa metropollerin-
de yardım paketleri toplanıyor, eski ce-
ket, palto. kazak, süttozu. tereyağı. mar-
garin, un. makarna, çikolata doldurul-
muş sadaka konvovlan. Rus steplerine
doğru yola çıkıyorlardı.
İktidara alışmış SBKP kadrolan çare-
sizdi. Üstelik partinin hantal ve kocaman
gövdesi, Gorbaçov'un perestroyka (ye-
niden yapılanma) ve giasnost (saydam-
laşma) politikasını taşıyabilecek esnek-
liği çoktan yitirmişti.
Sonun başlangıcı
1991 Ağustosu'nda SBKP içindeki
gelenekçi (tutucu) kanat, bir darbeye kal-
kıştı. Darbeyi parti değil, açıkça antiko-
müniznıi seçmiş olan Boris Yeltsin bas-
tırdı. Ardından da Rusya Federasyonu
içinde SBKP'nin tüm siyasal faaliyetle-
rini yasakladı. Bu, SBKP için sonun baş-
langıcıydı. Gorbaçov için de tabii.
Çok geçmedi. 1991 Kasımı'nda anlı
şanlı SBKP kesin olarak yasaklandı, ka-
patıldı ve mallanna el konuldu. Tam 74
yıllık bır mutlak iktidar böyle çökünce
siyasal bir kargaşanın patlaması kaçınıl-
mazdı.
Patladı da.
Siyasal yelpazenin hemen her dilimi,
kısa sürede dolduruldu. Faşıst siyasal ha-
reketlerden aşın dinci siyasal örgütlen-
melere, çarlar çağının özlemini çeken
çağdışı güçlerden kapitalizmin, hem de
en vahsisinden bir kapitalizmin düşleri-
ni görenlere kadar karmaş,ık ve karman
çorman bir yelpazc, si>aset sahnesınde
belırdi.
Rusya'da komünistler ve Yeltsin yandaşlan, haziran seçimlerinde kozlannı paylaşacaklar.
Bu siyasal altüstlükte Rusya Federas-
yonu'ndaki komünistlerin kendilerini to-
parlamalan ve yeniden siyasal arenaya
çıkmalan için tam bir yıl geçmesi gerek-
ti. 1992 Ekimı'nde Rusya Federasyonu
Komünist Partisi (RFKP) kuruldu.
Kurulur kurulmaz da -eğer üye sayısı
bir ölçütse- ülkenin en büyük partisi ol-
du: 530 bin üye. Yaklaşık 20 bin aktif
(kâğıt üzerinde olmayan) temel parti ör-
gütü ile ülke düzeyinde örgütlü bir siya-
sal güç.
Bu güçlü yapısına rağmen RFKP'yi,
SBKP'nin tek ardıh saymak ne doğru ne
de mümkün. Çünkü daha SBKP'nin son
kongresinde (1990) su yüzüne çıkan
grup ve fraksiyonlar ya kendi partilerini
kurdular, ya bağımsız siyasal grup ola-
rak varlıklannı sürdürmeyi yeğlediler ve
kendini "ardıl" parti olarak sunan, hatta
dayatan RFKP'ye "mesafeli" durmayı
seçtıler. Bu grup ve partiler de Rusya Fe-
derasyonu'nun politik arenasında halen
az ya da çok, ama önemli roller üstleni-
yorlar.
Paıtller arası farfclılıklar
Ziganov'un liderliğindeki RFKP de
dahil bu irili ufaklı "ardıl" partileri bir-
birlerinden ayıran, onlann idelojik çizgi-
leri ve programatik tercihleri.
Bugün Rusya Federasyonu'nda "or-
todoks komünist çizgTyi iki parti temsil
ediyor: Nina Andrejevas liderliğindeki
Bolşeviklerin Tüm Birlik Partisi ile Vik-
tor Anpilov önderliğindeki Rus Komü-
nist Işçi Partisi.
Bu iki siyasal örgüt, Marksizm-Leni-
nizmin Stalinci yorumuna sıkı sıkı bağ-
lılar. tkisi arasındaki çizgi farkı, handiy-
se ihmal edilebilir ölçüde. Nitekim ikisi
birlikte Bolşevik Platform adlı bir üst ör-
gütlenme oluşturuyorlar. Bir süre aynı
platformda yer alan ve gene SBKP için-
den doğmuş Çalışanlann Sosyalist Par-
Rusva Federasyonu
PaAamentosu nda (Duma)
iskemlelerin dağılımı:
Rusya'mn Seçimi (Gaidar
yönetimindeki reformcu blok): 96
Tarım Partisi: 32
Rus Birliği ve tttifakı: 27
Rusya Kadınlan: 25
Javlinski Seçim Bloku: 33
Liberal Demokrat Parti: 70
Çeşitli küçük partiler ve
gruplar (toplam): 80
Komünist Parti (RFKP): 65
• Yine SBKP içinden doğan Çalışanlann
Sosyalist Partisi ise, Leninciliği
reddediyor ve Marks'ın orijinaline dönme
gereğini vurguluyor. SBKP'nin ardılları
içinde bir başka gruplaşma, geleneksel
komünist parti çizgisini belli ölçüde
reddedenlerden oluşuyor. SBKP
yasaklanmadan önce sosyalist ideolojiyi
"reforme" etmeyi hedefleyen Özgür
Rusya Partisi bunlardan biri.
Bunda özellikle büyük parti, Rusya Fe-
derasyonu Komünist Partisi (RFKP) ıs-
rarlı.
Oysa bu partilerin tek bir çatı altında
bulusmalan neredeyse olanaksız. Prog-
ramlan arasındaki fark, kimi ödün ya da
uzlaşmalarla aşılacak gibi değil.
Örneğin RFKP "Geri durmak yok!
Tam tersine. sosyalizm yönünde Ueri!"
sloganını benimsıyor. "Sosyalist mülki-
yetin yeniden öncelik taşunasım, burju-
\a karsıdevrimciliğine karşı mücadele,
ö/clleştirmenin iptali" gibi hedeflen be-
nimsediğıni ilan ediyor. Buna karşılık
önemli bir siyasal gücü temsil eden öte-
ki partilerden Çalışanlann Sosyalist Par-
tisi, geleneksel komünist tezlerden en
önemlilerini, "proletarya diktatörlüğü,
demokratik merkeziyetçilik, sosyalist
üretim biçiminin belirleyici önceliği" gi-
bi kavramlan reddediyor.
Oysa Yeltsin'e karşı siyasal seçenek
yaratmak, muhalefet hareketinin temel
stratejisinı saptamak gibi güncel politik
hedefler bugün Rusya'daki sol hareketin
ana gündemini oluşturuyor. tdeolojik
çizgiler arasındaki derin aynlıklar sürek-
lı ikinci plana itilmeye çalışılıyor. Bun-
da, kendini sürekli SBKP'nin esas ardı-
lı olarak gören RFKP ve onun deneyim-
li lideri Ziganov etkili oluyor.
Yarışın flnali haziranda
Ancak görünen o ki Ziganov'un ön-
derliğindeki RFKP, "ardılhk yanşmı"
açık farkla önde götürüyor. Nitekim
1993'teki 2. kongresinde, o güne kadar
resmen değilse bile fıilen kabullendiği
"çifte parti üyelig" ilkesini reddetti.
Bugün için Rusya'da tek bir ardıl par-
tiden söz etmek doğru değil, dedik. A-
ma bir süre sonra, özellikle 1996 Hazi-
ranı'ndaki seçimlerden sonra galiba fı-
ilen tek bir ardıl partıden söz edilecek:
Rusya Federasyonu Komünist Partisi
Ocak ayındaki parti kongresinden son-
ra RFKP'nin amblemi değiştırildi: Gele-
neksel orak-çekiç'in yanına bir de kitap
eklendi. Parti bununla partisiz aydınlara
ve sol sosyalist grup ve parti üyelerine
mesaj ıletiyor. Buna ihtiyacı var, çünkü
bugün Rusya'da sanayi işçilerinin politi-
kayla ilgisizliği, hatta soğukluğu çok aşı-
n boyutlara ulaşmış dunımda. Şaşırtıcı-
dır ama bugünün Rusya'sında sanayi iş-
çilerinin politik örgütlülük düzeyi, köy-
lülerin gerisine düşmüş durumda. Özel-
likle maden ışçileri kendilerini "aldatıl-
mış ve hâlâ aklatılmak istenen" olarak
görüyor ve sol partilerden uzak, hem de
epey uzak duruyor.
Buna karşılık gitgide güçlenen ve bu
hazirandaki seçimlerden zaferle çıkma-
sı kimseyi şaşırtmayacak hale gelen R-
FKP'ye ordu ve devlet aygıtındaki eski
(ve imtiyazlı) parti kadrolan, gaziler, git-
gide artan oranda üye oluyorlar. Parti,
aynca kentlerdeki orta sınıflardan ve ay-
dınJardan büyük ölçüde yandaş buluyor.
Ama ocak sonundaki parti kongresin-
de konuşan bir delegenin. Jasov'un söz-
leri, anlamlı ve önemli. Jasov şöyle de-
di:
" Yoldaşlar, seçimi kazanabilir ve bir si-
yasal zafer elde edebiliriz. Ama sosyalist
ideallere sadık kalmanın somut içeriğini,
demokrasiyle sosyalizmin günlük yasam-
daki birliginu sosyalist mülkiyetin ne an-
lama geldiğini yamtlayamadan bir arpa
boyu bile yol alamayız. Umut saçıp, umut
kırıklıklan yesertmeye kimsenin hakkı
yok. Bizim hiç yok!"
tisi ise, kendini ötekilerden açık ve kesin
bir ideolojik çizgiyle ayınyor. Çalışanla-
nn Sosyalist Partisi, Leninciliği reddedi-
yor ve Marks'ın orijinaline dönme gere-
ğini vurguluyor, kendini "böylesi bir ara-
yışın partisi" olarak tanımlıyor.
SBKP'nin "ardıDan" içinde bir başka
gruplaşma ise, geleneksel komünist par-
ti çizgisini belli ölçülerde reddedenler-
den oluşuyor. SBKP yasaklanmadan ön-
ce, onu ve sosyalist ideolojiyi özellikle
de sosyalist ekonomiyi "reforme*' etme
hedefini benimseyen Ozgür Rusya Par-
tisi bunlardan biri ve önemlisi.
Birlik: Nerede ve nasıl?
Rusya'da komünist hareketin siyasal
temsilcisi olmak iddiasıyla siyaset sah-
nesinde yer alan irili ufaklı partiler, ara-
lanndaki ideolojik, politik, ekonomik
uçurumlara rağmen tek bir parti çatısı
altında birleşme çabalannı sürdürüyorlar
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Bu Kaçıncı Oyun...
DGM, büyük yazar Yaşar Kemal'i 20 ay hapse
mahkûm ederken Başbakan Mesut Yılmaz da Mec-
lis'te hükümet programını okuyordu.
Var mıydı düşünce özgürlüğü?
Yıllardır varlığından söz edilirdi.
Yaşar Kemal de bu savaşçılardan biriydi.
Her kesimden savaşçılar özgürlük istediklerini söy-
lerdi. 12 Mart askeri darbesinin olduğu günlerdeydi.
Necmettin Erbakan la Konya'da bir geziye çıkmış-
tık.
"Hocam, düşünce özgürlüğü için ne diyorsunuz"
diye sormuştum.
"Zaten düşünen insanımız az, bir de özgürlük kı-
sılır An/?" demişti.
Oysa MC hükümetlerine ortaklık eden Necmettin
Hocamız değil miydi? Nedense bu siyasetçiler mu-
halifken başka, muktedirken başka oluyorlar... Tür-
keş bile muhalifken Nâzım Hikmet şiirleri okumu-
yor mu?
Fikir özgürlüğü!..
Ayaktayken başka, otururken başka...
Yaşar Kemal, fikirierini söyledi.
Ne oldu?
Içerde de dışarda da yer yerinden oynadı mı?
Yaşar Kemal 55 yılı aşkın bir süredir arkadaşımdır;
türküler derlediği, söylediği; masailar topladığı, an-
lattığı günlerden beri dostuz, sevişiriz, söyleşıriz. Sı-
cak Adana'dan göç ettiği yıllarda, ben de Is-
kenderun, Islâhiye, Dörtyol dolaylannda askerdim.
Şiir yazardı. Nedense şiirlerini gizli bir sıtma gibi sak-
lardı. Takılırdım:
"Göğceli der ki deliyiz
Buluttan intikam alalım."
Asıl adı Göğceli'ydi: Kemal Sadık Göğceli...
Dostlukların üstü örtülmez, sıcaktır, durduğu yer-
de ısınır, çoğalır, gelişir; üstüne güzellik sıvanır.
Babıâli böyle öksüz, garip, yalnız değilken rastlar-
dım. Kendi gürültüsü, kendi neşesiyle ya yukarıdan
aşağıya doğru ya da aşağıdan yukarı doğru inerken
sık sık rastlardım. Şimdi Babıâli'de bir Cumhuriyet
kaldı. Hem öksüzdür hem yetim.
Yaşar Kemal bir neşe çığlığıdır.
Bırakın Babıâli'den aşağı gürül gürül aksın.
Bu neşe çığlığından korkulmaz, çekinilmez, sakı-
nılmaz, gocunulmaz, gırilır koluna yukandan aşağı i-
ni-lir... Sirkeci, Haydarpaşa, Eskişehir, Ankara, Ulu-
kışla Niğde, Kayseri, Toroslar'dan Adana'ya inilir. Bu
topraklar neler yetiştirmiştir, ortak olunur.
Yaşar Kemal, dalgalanır. Röportaj dalında pariak bir
geleceğe doğmuşken bunu bırakıp edebiyata geçti.
Edebiyatın şiir dalında da kalmayarak öykü ve roma-
na atladı. Artık romandan başka bir şey düşünmü-
yordu. llk romanı "Ince Memed" her bir cildi 600 say-
fayı aşkın 4 cilttir. Roman ve öykü dalında yazdıkla-
nnın toplamı ilkokula gıden bir çocuğun boyunu aşar.
Adam Yayınları bütün kitaplarını toplamıştır. Eski dil-
de buna "külliyat" denir. Yaşar Kemal külliyatı.
Yaşar Kemal'in talihsizliğidir. Başbakan, değerli
yazara arka çıkarken, yazar da DGM'de 20 aya mah-
kûm oluyordu. Bunu kınayanlann başında Mesut Yıl-
maz geliyor. Bu hükümet Başbakan'ın sözleriyle öz-
gürlüğe sahip çıkarken kimi bakanlarşaşacaktır. Öğ-
retmenler coplanırken. özgürlük bu coplann aasıyla
gelecektir. Coplananlar hem anne hem öğretmen.
Fikir özgürlüğü bu coplann gölgesinde gelecektir.
Bu kaçıncı senaryodur...
Özürler dönemindeyiz.
Mesut Yılmaz, Yaşar Kemal'den özür diler; Devlet
Bakanı akşamcılardan...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAK
SOLDlAN SAĞA:
1/Birsorunuyada
konuyu ele alıp en
ince noktalanna
değın bütün aynn-
tılanyla gözden
geçirme. 2/ Boru
sesi... Panltısını
arttırmak ıçın el-
mas taşlannın alt-
lanna konan ınce 6
metal yaprak. 3/
Rus imparatorlan-
na verilen san...
Birinin ardından
gelip onun maka- °
mına geçen kımse. 4/ Göste-
rildıkçe ödenmesı gereken
polıçelere yazılan ve "göriin-
ce" anlamına gelen tenm...
Radyıımun simgesi. 5/ Bir
nota... Bır haber ajansının
simgesi... Bazı bitkilerde sa-
pı kucaklayan yaprak dibı. 6/
Havaya fırlatılan birplakanın
vurulması ılkesıne dayalı atı-
cılık dalı... Istanbul'un bir
semti. 7/Yumak halındeki ip-
liği çile yapmada kullanılan
iki kollu tahta araç. 8/Bıleşimmde feldıspat bulunan tortul
kayaç... Asker. 9/ Mesafe... lina şeker ya da tatlı yemiş ka-
tılarak yapılan yıyecek.
YUKARIDAIS/AŞAĞIY\:
1/Küçük düşürme, horgörme. 2/Eski birTürk boyu. 3/"Bü-
yük—-'yeeskilerderler Bizimözmusikımızınpıri" (Yah-
ya Kemal)... Tac Mahal'ın bulunduğu kent. 4/Bırnota... Alf-
red Hitchcock'un tanınmış bir filmı. 5/ Soyundan gelınen
kimse... Ticaretmallannı saklamak ıçın nhtunda yapılan bü-
yük depo. 6/Kıvırcık bır saç bıçımı... Razı olma. 7/Bır grup
ven içinde en sık görülen değere ıstatıstikte venlen ad... Bir
yağış şeklı. 8/Nitelikdeğişikliğini anlama... Kenar süsü. 9/
Çarçabuk, anmda.
Gennady Ziganov: Yeltsin'i indirebilecek mi?
Yarın: Macaristan,
sosyalizmin "sorunlu çocuğu'
TUNCELİKADASTRO MAHKEMESt'NDEN
EsasNo: 1989 30-KararNo: 1992 30
Davacılar: Hasan Gültekin, Mehmet Öztürk, Hüseyin
Yücel. Hıdır Kaya, Ali Balıkcı, Hıdır Mahmutağaoglu,
Hıdır Çelikdemir, Mehmet Çelikdemır, Beledıye Başkan-
lıgı, Ferit Tan mırasçılan; Şeyma Tan ve Tıraje Tan. Ha-
tun Samut (ölü) mırasçılan; Bakıl. Sakine, Hüseyin. Emi-
ne, Fatrna Samut ve Kibar, Güneş, lpek, Hüseyin, Ayse
Alptekin, Mustafa Samut.
Davahlar: Mehmet Tan. Özcan Özdüven, Nurcan Yıl-
dırım, Fent Tan mırasçılan Şeyma Tan ve Tıraje Tan. Da-
va: Kadastro tespitine itiraz. DavaTarihi: 26.06.1986, Ka-
rar Tarihi: 31.12.1992 Nızalı Parsel: Atatürk Mahallesi,
107 ada, 30 nolu parsel. Davacı Hasan Gültekin ve arka-
daşlan tarafından, davalılar Mehmet Tan ve müşterekleri
aleyhıne mahkememizde ıkame edilen kadastro tespitine
itiraz davasmın yapılan açık yargılaması sonunda; Mah-
kememizce verilen 31.12 1992 tarih ve 1989/30 es.
1992/30 ka. sayılı karan müdahil Hıdır Mahmutağaoglu
ve davalı Nurcan Yıldınm tarafından temyiz edıldiğmden,
Yargıtay 7. Hukuk Dairesı Başkanlığı'na göndenlmıştir.
Mahkememizce verilen hüküm, Yaıgıtay 7. Hukuk Daire-
si Başkanhğı'nın 26.12.1995 tarih ve 1995/8371 es.
1995 14905 ka. sayılı ilamı ile onanarak gelmiştir. Bütün
aramalara rağmen adresleri tespit edılemeyen Hatun Sa-
mut mırasçılan Tunceli ili Mazgırt ilçesi Dazkaya Köyü
nüfusuna kayıtlı Bakıl, Emıne, Hüseyin, Fatma Samut ile
Tunceli ıli, Mazgırt ilçesi, Kale köyü nüfusuna kayıtlı Kı-
bar, Güneş, Hüseyin. Haskar, Ayşe Alptekin'e Yargıtay
onama ilamı adı geçen şahıslara ilan tanhınden ıtıbaren 15
gün içinde ıtırazlanm bıldırmedıklen takdirde kesinleşmış
olacağı hususu ılanen teblığ olunur Basın' 74037