05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Oğretmenlerden, 'ilk icraatı cop' olan ANAYOL koalisyon hükümetine sert uyan 'Coplanıı hesabı sorıılacak'ANKARA /ADANA (Cum- huriyet) - Eğıtin-Sen tarafin- dan öncekı gün ülke genelin- de başlatılan ve 13 mart günü Ankara'da orurma eyiemi iie sona erecek "Sendikal Hakla- n Kullanma Yürüyüşü". pol i- sin. 34 kışının gözaltına alın- ması ve 30 kişinin de yaralan- masıyla sonuçlanan coplu müdahalesine karşın dün de genış bir katılımla sürdü. Ön- ceki gün gözaltına alınan 34 kışi dün çıkanldıklan nöbetçi mahkeme tarafmdan serbest bırakılırken, Eğitim-Sen Ge- nel Başkanı Kemal BaL olay- lann sorumlusunun Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu, Içişleri Bakanı ÜlküGüney ve ANAYOL hükümetı olduğu- nu belirttı. Eğitim-Sen Genel Merkezi önünde dün saat 10.30'da top- lanan yaklaşık 500 eğitim emekçısı, Güvenpark'a kadar yürüyerekeylemlerini sürdür- düler. Öğretmenler, "Öğret- mene kalkan eller kınhr". "Coplaruı hesabı verilecek", "Paralı eğitim hayır". "Emek- çiyiz, haklıyız, kazanacağız". "Devlet terörüne son", "Zafer direnen etnekçinin olacak". "Yaşasuı örgütlü mü- caddemiz". "Yılgınlık vok, direniş var". "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Eği- tim-Sen kapablamaz" bloganlan atarak türküler eşlığinde halay çektiler. Eğıtim- Sen Merkez Yönetim Kurulu adına açık- lama yapan Genel Başkan Kemal Bal, uluslararasi sözleşmeler ve anayasa deği- şikliği ile kamu emekçilerinin sendika ve üst kuruluşlar kurabilmelerine ilişkın hü- küm getinlmesine karşın, sendikanın An- kara Valisi Erdogan Şahınoğlu'nun "hu- Oğrencinin isteği özgür eğitim lstanbul Haber Servisi- Ünıversite ögrencileri dün lstiklal Caddesi'nde düzenledikJeri protesto gösterisinde üniversitelerin ticarethaneye dönüştüğünü belırterek sembolik üniversıte dıploması sattılar. Çoğunluğunu Işçi Partili gençlerin oluşturduğu topluluk Mis Sokak'ın tstildal Caddesi'ne çıkışında toplanarak "Parasa, polişsiz, özgür eğram'" sloganlanyla yürümeye başladılar. Üzerinde lstanbul Cniversitesi amblemi çizili ve "ÜiMverSA" yazılı pankart taşıyan gençlerin önü Taksim çıkışında çevik kuvvet tarafindan kesildi. Fransız Konsolosluğu önünde yapılan basın açıklamasında eğitimin kamu hizmetı olmaktan çıkanhp parası olmayana üniversıte kapılannın kapatıldığı belirtildi. Üniversitelerde oluşturulan "Miffi Komiteler Cst KuruhTna ve "Öğretim ve Araştıncı Yetiştirme KuruhTna dikkat çekilen açıklamada "Toplam 30 üyeden oluşan bu kurullar sermayenin üniversitekre dayarrığı MGK modelidir. L'zun vadede kurullann üniversitelerin mes.ru yönetim organlanyla kurduklan ilişki MGK-hükümet ilişktsine benzeyecek" denıldı.Gençler daha sonra "Gel vatandaş gel, batan geminin üniversitekri bunlar" diye bağırarak sembolik Boğaziçi Cniversitesi dıplomalan sattılar İsmafl H. Karadayı (MGK), Halis Komili (TÜSİAD). James D. \VoHensohn (I.MF). Kemâl Güryüz (YÖK), AtiOa Özmen (ÖSYM), Üstûn Ergûder(rektör) isimlennin yazılı olduğu sembolik Boğaziçi Üniversitesi diplomalannda şu ifadeye yer verildi: "1995-96 öğrenim v/ıluta kadar btze dayanabildiğini/den dolayı IMF, MGK, TÜSİAD, YÖK, OSYM ve üniversite yönetimi olarak aldığımız ortak karara göre size 'anı' obıın diye bu dipiomayı vermeyi uygun gördük. İşsizlik gûnlerinizde bizi haürlamaniz dileğiyle_r (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) kuk bilmez ve tanımaz tavuian" ile kapa- tılmak istendiğini vurguladı. Bal, eylem takviminin günler öncesinden Başba- kan'a, Içişleri Bakam'na ve emniyet yet- kililerine duyurulduğuna dikkat çekerek, polisın coplu müdahalesinın "böincü ve is- terik bir niyede" yapıldığını kaydettı. Va- li Şahinoğlu ve Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı SaduliahAkan ile gerilimli gö- rüşmeler yaparak sorunu aşrna uğraşısı içındeyken, saldın emirleri verilerek çok sayıda katılımcjnıi dövüldüğünü ve 34 ki- şinm gözaltına alındığını anımsatan Bal, -Gözaltindaki tüm arkadaşlanmız,emni- yete götürülürken de polis araçlan içinde keyfi «' kindar bir şekilde dö\ iilmüşriir. Baa arkadaşlanmızın kişiseleşya ve para- sına araçlarda, /anlılan bilinmeyecek şe- kildeel konulmuştur. Güvenpark'taçadır- lanmıza ve eşyalarunıza da el konulmuş- tur" dedi. Bal, olaylann açık sorumlulannın An- kara Valisi Şahinoğlu ve Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Akan. siyasi sorumlu- lannın da Içişleri Bakanı ve ANAYOL hü- kümeti olduğunu v urgulayarak, ANA- YOL'a olumlu ya da çekimser oyla güve- noyu veren partıleri de -sorumlunun or- taJdan" ılan edileceğıni bildirdi. Eğitim-Sen Genel Sekreteri Nurettin Aldemir de, eğitim emekçilerine yapılan açık saldın karşısında yetkililer sussa bi- le saldınlann karşılıksız kalmayacağını belirterek, eğitimciye kalkan ellerin kın- lacağını kaydetti. Konuşmalann ardından gözaltına alınan 34 kişinin ifadelerinin alı- nacağı Adliye Sarayı'na yürüyen öğret- menler. burada da sloganlar atarak türkü- ler eşlığinde halay çektiler. Serbest bıra- kılan öğretmenleri karşıla- dıktan sonra tekrar Güven- park'a gelen katılımcılar, burada bir süre daha ey- lemlerini sürdürdüler. Katı- lımcılar, hava koşullannın agırolması nedeniyle olay- sız dağıldılar. 13 mart günü Ankara'da yapılacak oturma eyiemi için Trabzon'dan Anka- ra'ya doğru hareket eden ve içlerinde Eğitim-Sen'in Artvin, Rize. Trabzon, Or- du, Samsun, Sinop, Kasta- monu, Amasya, Tokat, Çankın, Sıvas, Çorum, Ar- dahan, Erzincan, Kars, Iğ- dır, Yozgat şube başkanla- n ile yöneticileri olmak üzere 30 sendika yönerici- sinin bulunduğu otobüs en- gellemelerle karşılaştı. tki günde 160 kilometre yol katedebilen otobüs, Trab- zon'un Vakfıkebir ve Or- du'nun Perşembe ilcesin- de saatlerce bekletildi. Ka- fileyi Trabzon'dan beri gö- riintüleyen Eğitim-Sen'in kasetlerine güvenlik güç- leri el koyarken sendikacı- lann Perşembe Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadeleri alındı. Diyarbakır ve Tarsus'tan da yola çıkan eğitim emekçilerinin Ada- na'dan geçişlerine güvenlik kuvvetlerin- ce izin verilmedi. Oğretınenler, yollanna E-5 karayolu üzerinden gecikmeli olarak devam edebildiler. DYP Genel Başkan Yardımcısı Meh- met Gölhan protestocu öğretmenlerin, polis tarafindan dövülmesi konusunda, "Cop kullanmak doğru değiidir. L tnanm polisüniz zaman içinde bundan vazgeçer" dedi. Kura ile değişecek RTÜK'ü seçim heyecanı sardı HÜLYA KARABAĞLI ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) 9 üyesinden 3'ü, ya- nn noter önünde çekilecek kura sonucun- da değişecek. Kurada adının çıkması du- rumunda iki yıllık görev süresi sona ere- cek olan RTÜK Başkanı Ali Baransel, "Kalmam ya da kalmamam benlm için önemli değil, ben görev adamıyım" dedi. Üst kurul. son iki yıl içinde, uymakla yükümlü olduğu Özel Radyo ve Televiz- yon Yasası'nın amir hükümlerinden "Özel radyo ve televizyon kunıluşlaruıa kanaltahsisi'" işlemini yaşama geçıreme- di. Yurt genelinde örgütlenme ağını ku- ramayan üst kurul, kuruluşunda 85 kişi olan kadrosunu 200'ün üstüne çıkardı. Yayıncılık konusunda düzenlenen toplan- tılar için yapılan 18 yurtdışı çıkışının 16'sına üst kurul üyesi Prof. Esin Konanç katıldı, RTÜK'ün 9 üyesinden 3 'ünün yenilen- mesi için üyeler yann saat 14.00'te kura çekecek. Kurada adı çıkan 3 kişinin üye- liği 12 May ıs 1996 tarihinde sona erecek. 3984 sayılı Özel Radyo ve Televizyon Ya- sası uyannca. TBMM, bu tarihe kadar kurada ismi çıkan- lann yerine yeni isimler belirleyecek ya da eskilerini ye- niden aday göstere- cek. Muhalefet par- tüerinin kontenja- nından boşalan üyelerin yerine mu- halefet partileri, ik- tıdarpartisi konten- janından boşalan üyelerin yerine ikti- y çimler, Meclis'te gizli oyla yapılacak. Kura çekecek üst kurul üyelerinin isim- leri ve seçildikleri partiler şöyle: Ali Ba- ransel (DYP), Ercan San (ANAP), Ne- etim Tekin (DYP), Emin Başer (ANAP), Esin Konanç (DYP), tbrahim Agâh Çu- bukçu (DYP). Orhan Oğuz (DYP), Kut- lu Savaş (ANAP) ve Fatih Karaca (mu- halefet kontenjanından seçilen RP'li üye). RTÜK Başkanı AJi Baransel, Cumhuri- yrt'e. kurulun iki yıllık çalışmasını değeT- lendirirken aldıklan kararlar yüzünden zaman zaman acımasızca eleştirildiklen- ni söyledi. TBMM'nin belirleyeceği üç ismin ku- rula yenı bir soluk kazandıracağını ifade eden Baransel. seçilip seçilmeme duru- munu, "Kalmam ya da kalmamam hiç önemlideğfl. Ben görev adamıyım, sorum- luluk üstlendiğimde bilgim, becerim ve yetenekierim ölçfisOnde yarariı olmaya ça- ba gösteririın'' diye konuştu. 20 Nisan 1994 tarihinde yasal olarak kurulan RTÜK yıl sonuna kadar A\Tupa Konseyi nezdinde yayıncılık konusunda yapılan 7,1995 yılında da 11 uluslararası toplan- tıda temsil edildi. Bu toplantılann 16'sı- na üst kurul adına Prof. Esin Konanç ve eski DYP Aydın Milletvekili Tiınç Bil- get'ın eşi uzman Şebnem BUget katıldı. Ust kurulun daha önceki üyelerınden Cıunhur Ersümer ve Biltekin Ozdemir de yurtdışına görevli olarak çıktılar. Kura çekecek olan üyelerden Nedim Tekin, Or- han Oğuz, Fatih Karaca yurtdışında üst kurulu temsil ederken Ali Baransel, Er- can San ve Ibrahim Agâh Çubukçu görev- li olarak yurtdışına çıkmadılar. ÖĞRENCtLERE GÖRE GERÇEK PROVOKATÖRLER, HARÇLARA ZAM YAPANLAR 'Devletkendianayasasuıa uysun'fstanbul Haber Servisi - Üniversıte öğ- rencilerinin yüksekögretim harçlanna ya- pılan zammı protesto eylemleri sırasında gerçekleştirdikleri lstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ışgalinın tartışmalan sü- rüyor. Yetkıliler. bir avuç bozguncunun bueylemlen tertiplediği açıkJamasını ya- parken, işgal eyiemi sırasında güvenlik güçleri ve üniversite yöneticileriyle gö- rüşmelere katılan öğrenci komitesı tem- silcilerinden YakupAnkut gerçek provo- katörlerin harçlara yüzde 300'lük zammı yapanlar olduğunu söyledi. TBMM'ye 350 bin imzalı dilekçe ver- diklerini, açlık grevi yaptıklannı, miting düzenlediklerini, banşçı tüm yollan de- nediklerini belırten Ankut, "Tümyetkili ve ilgüiler, istemkrimize kulaklannı tıka- dL Sesimizi duyurmak için yapılacak baş- ka bir şey yoktu. Farklı bir eylem bicimi denememiz gerekiyordu. Biz, anayasal u eyleme başlarken sonuçlannın böyle olacağını düşündük. Amacımız sesimizi biraz duyurabilmekti. lleride, başımıza gelecek felaketlerin önünü kesmek gibi bir düşüncemiz de vardı. Hem de örgütlü güçle neler yapılabileceğini, konuya duyarsız kalan insanlara göstermek istedik." haklanmızı istiyonız. Cç may mun örneği "duymadık, gömnedık. bılmıyoruz' tav- nyla karşı karşıya kaldık. İşgalden başka yol göremedik" dedi. Fenbot kaçıranlan bıle 'terörist' ola- rak nitelendirmeyen bir anlayışın, öğren- cilen 'eşkıyalıkla' suçladığını söyleyen Ankut. şöyle konuştu: "Oğrencilersürek- li suçlanıyor. Kimse 'Bu ınsanlar ne isti- >or' diye sormuyor. Asgari ücretk geçi- nen bir aiknin. bp fakühesinde okuyan bir çocuğunun okul harcını vermesi için 6 ay yemeden içmeden para biriktirmesi ge- rektiğini kimse diişünmüyor. Bu, bir riir öğrenim hakkı gaspıdır. Banşçı eylemkr- le kendimi/i ifade etmeye çalıştık, olmadı. İşgaJ ey leminde bile yakıp yıkma amacın- da degildik. Öyk dc davranmadık. Ancak komitc temsilcileri olarak dekan ve polis- k yaptığımız görüşmekrde, polisin içeri- yegireceği söy lendi bize. Önlem olarak da masa ve sandaryeleri kapılara dayadık. Zarar \ermek istesek sabaha kadar oku- lu yakıp yıkardık. Biz, 'Halkın ünıversıtelen' diyoruz, "Üniversiteler bizimdir' diyoruz. Niye kendi üniversitemize zarar veretim kL" Ankut, öğrencilenn arasına provoka- törlerin sızdıgı yönündeki iddialan da şöyle yanıtladı: "Bizdeyıllardırbuulke- deyaşıyoru/. INeyin ne olacağını az çok bi- liyoruA Bu eykme başlarken sonuçlan- nın böyk olacağını düşündük. Amacımız sesimizi biraz duyurabilmekti. İlcridc, ba- şımıza gek-cek felaketlerin önünü kesmek gibi bir düşüncemiz de vardı. Hem de ör- gütlü güçk neler yapılabileceğini, konuya duyarsız kalan insanlara göstermek iste- dik." 'Barış Mitingi'ne valilik engeliİstanbul Haber Servisi - Banş İçin Çalışma Grubu. Kadıköy'de dün yapılması planlanan "Banş MküıgTnin, valiliğin "keyfi" tutumu yüzünden ertelendiğini savundu. İHD lstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, "Demokratik haklanmızı kullanmamızı engelleyenleri tnsan Haklan Komisyonu'nda dava edeceğiz'' dedi. Aralannda Münir Ceyian. Ferhat Tunç, Altan Tan. Ercan Kanar'ın da bulunduğu bir grup, lstanbul Valiliği"nin ertelediği "Banş Mitingj" için basın açıklaması yaptı. Banş Mitingi Tertip Heyeti adına açıklama yapan Avukat Ercan Kanar, İstanbul Valiliği'nin mitingin ertelenmestne gerekçe göstermediğini vurguladı. Yazar Yaşar Kemal'c veza veren egemen zihniyetin on binlerin, halklann kardeşliğinı haykırmasından korktuğunu sav unan Kanar. "Gozaltında kay ıplann, yargısız infazlann. işkencelerin sorumlulannı yargj önüne çıkarmayanlar. banş isteyenlere barikat koymuşlardır" dedi. Banş İçin Çalışma Grubu'nun savaş politikalanna karşı herkese "Banş, hemen şimdi" çağnsı yaptığını da söyleyen Kanar, usanmadan banş için çalışacaklannı belirtti. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU) 36. ölüm yıldönümü Üniversite hocaları, Said Nıırsi'yi anlatacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nur- culuğun kurucu.su Said Nursi'nin ölümii- nün 36. yıldönümü nedeniyle, Yeni Asya gazetesi tarafindan "2000'li Yıllarda Bedi- uzzaman'dan Mesajlar" koııulu bir toplan- n düzenleneceği bıldırildi. Yeni Asya ga- zetesinden yapılan açıklamada, 16 mart cumartesı günü gerçekleştirilecek oian top- lantı. "Yeni Asya Cemaati" lideri ve gaze- te sahibi Mehmet Kuduların açış konuş- masıyla başlayacak. Toplantıda, eski TB- MM Millı Eğitim Komısyonu Başkanı Nu- rettin Tokdemir, "Bediüzzaman'uı Eğitim Görüşû", Bilecık ÜnKersıtesi lktisadi. lda- ri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ah- met Akgündûz de "Bediüzzanıan ve Mflb- yetçüik'" konulu bırer bildın sunacaklar. Kocatepe Camii Konferans Salonu'nda saat_12.30'da başlayacak toplantıda, Har- ran Üniversitesi llahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Musa Kâzım Yılmaz, "Risak-i Nurda Tefsir Metodu", Bilecik Üniversi- tesi tktisadi, Idari Bilimler Fakültesi öğre- tim üyesı Doç. Dr. Bünyamin Duran. "Sos- yal Değişme Dûşüncesi ve Bediüzzaman", Doç. Dr. Hikmet Özdemir de "Rivale-i Nurda Cumhuriyet Kavramı" konulu bıl- dirilerini sunacaklar. Karaciğer hastahkları yılda 30 bin can alıyor İstanbul Haber Servisi - Türkıye'de her yıl karaciğer hastalıklanndan yakla- şık 30 bin kişi ölüyor. Türkıye'de en çok görülen karaciğ^r hastalığı. halk dilinde 'sanük' olarak bi- linen virüslerden meydana geliyor. Uz- manlar hepatit olarak adlandınlan bu vi- rüslerin yaklaşık 60 milyon nüfuslu ülke- mizde her 100 insandan ortalama 10 kişi olmak üzere toplam olarak 6 milyon ki- şiyi etkilediğini belirtiyor. B hepatiti ül- kemizde en sık rastlanan virüsler arasın- da başı çekiyor. Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. MuzafferGürakar. tıpbilimininenazta- nıdıgı, en az koruduğu ve en az tedavi edebildiği organın karaciğer olmasına karşın dünyada 120 çeşit karaciğer hasta- lığı olduğuna dikkati çekiyor. Gürakar,"Tedavi ücreti 150-200 milyon arasındadır. Bu pahalı tedavi de ancak hastalaruı yansında etkili olabiliyor. En rvi çare hasta ve hekim işbiıüğidir" diyor. Bir süre öncesine kadar ülkemizde ka- • Türk Karaciğer Vakfı Başkanı Prof. Muzaffer Gürakar, tıp biliminin en az tanıdığı, en az koruduğu ve en az tedavi edebildiği organın karaciğer olmasına karşın dünyada 120 çeşit karaciğer hastalığı olduğuna dikkati çekiyor. raciğer hastalıklannı tanı yöntemlerinin yüzde yüz gelişmemesinden dolayı bu hastalıklann tanınamadığına dikkat çe- ken Muzaffer Gürakar. sözlenni şöyle sürdürüyor: "Günümüzde üni\ r ersiteler ile büyükşehir devlet hastanelerijıde kara- ciğer hastahklan çok iyi tahlil edikbiliyor. Türkiye'de en çok görülen karaciğer has- talığı halk dilinde 'sanlık' olarak bilinen virüslerden meydana gelen hepatitler. Ba- ü'da ise içkiye bağlı karaciğer hastatakla- n ve sirozlar ön sırada bulunuyor. Prof. Gürakar, B virüsü taşıyan insan- lann iyi takip edilmezse siroz hatta az da olsa karaciğer kanserine yakalanabilece- ğine dikkati çekerek şöyle konuşuyor: "B taşıyıcıtağı çocukyaşta başlamışsa kanser olasılığı artıyor. C virüsünün bulaşma şartian ise daha ziyade kan naklryle ger- çekieşiyor. Bu yiizden de Türkiye'de ve dünyada bu virüs daha az görülüyor. En çok görülen virüs çcşitlerini ise A, B ve C virüsleri olarak sıralıyabiliriz. En az rast- lananlar D, E ve G' din" Prof. Muzaffer Gürakar, hepatit A, B, C v ırüslerinin belirtilerinı şöyle sıralıyor: "A, B, C virüslerinin belirtileri birbirine benzer. Kuluçka devrinde bulantı, haflf ateş, iştahsızlık, eklem ağnlan, deride ve boyunda bazı kırmızı kkeier görülür. İd- rar rengi çok koyulaşır. Bu idrar hastanın iç çamaşınnı boyar." Gürakar. sıroz başlangıcında yorgunlu- ğun en önemli belirti olduğunu vurgula- yarak, özelliklerini şöyle özetlıyor: "Ka- nnda önce gaza bağlı şişkinlik ve hazun- sızlık oiur. Sonra kannda su toplanması başlar. Ayaklar şişer, hastanın avuçlan kı- zû bir renk alır. CNş eti ve burun kanama- lan görülebih'r. Y üzündevealnında örüm- ceğe benzeyen kırmızı lekeler görülür. Adaklerde eriıne, hastada genel bir zay ıf- lama başlar." A, B, C virüslerinin tedavi ve şikâyet- lerinin birbirine benzemesine karşın so- nuçlannın farklı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gürakar, A virüsüyle meydana gelen hastalığın yüzde 99 şifa bulacağını belirterek, A virüsünün siroz yapmayaca- ğını özellikJe belirtiyor. Prof. Dr. Muzaf- fer Gürakar, A, B, C virüsleriyle meyda- na gelen karaciğer hastalıklannın tedavi yöntemı konusunda şunlan söylüyor: ~Vlriiskrk meydana gelen karaciğer has- talıklannda henüz etkili olacak bir ilaç bu- lunamamıştır. \ncak hastalık uzadığı za- man, hastalığın Ueıiemesinl durdurmak için, interferon, acyelovir ve bunun gibi maalesef çok pahalı ilaçlan kullanmak gerekü-." CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Artık Bip Hükümetimiz Var Haldun Taner ustanın "Keşanlı Ali Destanı", sah- nelendiği dönemde ülkemizı en yaygın biçimde etki- leyen bir başyapıttı. O kadar ki sevgilı foto muhabıri arkadaşımız Selçuk Aybatar, istihbarat servisinde çözümlenmesi gereken bir durum ortaya çıksa destandan aldığı bir dizeyi uyarlamayı alışkanlık halıne getirmişti: "Artık bir şefımiz var, her belayı def eder." 1960'lardan geldik 1996'ya. Benzer bir durumla kar- şı karşıyayız. Ancak Aybatar'ın şaka yollu takılmasını bu kez medyamızda ciddi bir görüş olarak izliyoruz. ANAYOL'un kuruluşunu özetleyen dize, şimdi şöyle kullanılıyor: "Artık bir hükümetimiz var. Her belayı def eder." Dileriz öyle olur. Ancak hükümetin kuruluşuna iliş- kin gelişmeler, böyle bir dileğin gerçekleşmesi umu- duna gölge düşürüyor. Bakanlan henüz atanmamış, dolayısıyla Sayın Yılmaz'ın henüz "başbakan" sıfatı- nı almamış olduğu saatlerde "hükümetprogramı" ki- tapçığı TBMM uyelerine dağrtılıyor. Atanan bakanlar- dan, program hazırlığına katılmamış pek çoğu da ken- di adlanna yapılmış olan vaatlerı sade milletvekilleri ile birlikte okuyorlar. Geçmışte de benzer uygulamalann yaşanmış olmasının geçerli mazeret olarak ileri sürül- mesi de insana pek tutarlı gelmiyor. Biz, "demokrasi- de 1980'den bu yana her yıl biraz daha ileri gittiği- m/z"gibi gerçek olmasa da kulağa hoş gelen sözlerle avunmaktan duyduğumuz mutlulukla yetinen bir ço- ğunluğa sahibiz. Ama bu durumu, yıllar öncesi uygu- ladıklarımızla savunmak gibi bir çelişkiyi benimseye- cek insanlarımızın azaldığını ve kimsenin de yurttaş- lara "Sen bunu da yutarsın" demeye hakkı olmadığı- na inanıyoruz. 53'üncü hükümetin kımi hedefleri ve bakanlarının kimlikleri tartışılıyor. Bunları yinelemek istemıyoruz. A- ma biri var ki değinmemek elde değil. Adalet Bakanı olarak atanan Sayın Mehmet Ağar, "Biz yakalıyoruz, mahkemeler serbest bırakıyor"g\bi yargının ve ya'gıçlann bağımsızlığına bir anlamda kar- şı çıkan, giderek de aşağılayan bir güvenlik görevlisi olarak tanınıyor. Şimdi her halde Savcılar ve Yargıçlar Yüksek Kurulu Başkanı olarak bunu önlemeye gelmiş- tir. "Cezaevleriniıslah edeceği" ıddialanna değer ver- mek de tutarsızdır. Sayın Çilingiroğlu, bakanl.ğa ve- da ederken TBMM'de yaptığı konuşmada her şeyi bu- tün çıplaklığı ile anlatmıştır. Ve görülmüştür ki sorunun çözümü, DPT'den başlayarak devletin birçok kurumu- nun anlayışında değişıklik sağlanmasına bağlıdır. Bu gözardı edildiğı takdirde ulaşılacak nokta çözüm de- ğil, polis-jandarma sürtüşmesı gibi onaylanmayacak bir yanlışın körüklenmesine yol açılması olabilecektir. 53'üncü hükümetin kuruluşunun gerçekleştınldiği geçen haftanın polıtık gelişmelerini, sosyal güvence- ler ve demokratikleşme konusunda somut çözümler getirmeyen hükümet programının hazırlanma aşama- larını Türey Köse, Dürdane Kocaoğlu, Osman Ay- doğan, Ergün Aksoy ve Bülent Sanoglu aktardılar. • Maliye Bakanlığı ile Devlet Ptanlama Teşkilatı'nın bütçe hedefleri, Hazıne'nin IMF için hazırladığı ve içe- riğini; çalışanlara ücret artışı verilmemesi, sosyal gü- venlik kuruluşlannın mali durumlannın düzeltilmesi için alınması gereken önlemler, dzelleştirmenin hızlandırıl- ması gibi önemli konular oluşturan yeni paketı Esra Yener yazdı. • Başta SSK olmak üzere özelleştirilmesi hedeflenen sosyal güvenlik kuruluşlannın bu yeni yapıda bile dev- let desteği olmadan emekli aylığı ödeyemeyeceği Dünya Bankası'nın Uluslararası Çalışma Orgütü'ne (I- LO) hazırlattığı raporda ortaya çıkarıldı. Esra Yener ta- rafindan haberieştırilen raporda, emeklılik yaş sınınnın 10 yıllık bir süreçte kadınlar için 58, erkekler için de 60 yaş düzeyine yükseltilmesi öngörülüyordu. • Manisa'da liseli öğrencilere işkence yapıldığı iddi- alannı ve eldekı belgeleri Izmir Büromuzun çalışmala- n sonunda kamuoyuna ilk kez Cumhuriyet duyurmuş- tu. Geçen hafta da konuya ilişkin gelişmeleri aktardık. Gözaltındakılere sağlam raporu veren kimi hekimlerın adli tabip listesine göre o sırada görevli olmadıklanm da büromuz ortaya çıkardı. Haberimız üzerine Mani- sa Tabip Odası, nöbetçi olmadıkları halde emniyetin çağnsıyla sorgu odalannda muayene yapan iki hekim hakkında soruşturma açtı. Işkence görenlerin aılelen- ne yönelık polis baskısı ıddialarını da Necati Aygın gündeme getirdi. • Beyazeşya satıcılannın, promosyon çılgınhğını sür- düren gazeteler hakkında dava açtıklannı Merih Ak haberleştirdi. izmir Beyazeşya Satıcılan Derneği'nin, Maliye Bakanlığı'nın promosyon mallannın sağlanma- sı sırasında ödenen KDV'nın mahsup edilememesi ha- linde gider yazılmasına olanak sağlayan genel tebliğı- nin iptali için Danıştay'a başvurduğunu yansrtan ha- ber de Merih Ak'ındı. • Kıdem tazminatı tavanmı, memur aylık katsayısının yıl başında arttırılmasına paralel olarak yükseltmesı- nin parasal etkisinden kurtulmak için yıl sonunda işçi çıkaran ışverenlerin mahkemelerce "_kötü niyet tazmi- natı " ödeme cezasına çarptınldığını Ümit Otan haber- leştirdi. • Diyarbakır'ın Merkez Yolaltı Köyü'ne Zeytinbumu Belediye Başkanlığı'nca götürülen yardımı izleyen Fi- gen Atalay ile Diyarbakır Büromuzdan Nizamettin Kaplan, bölgedekı yoksulluğun boyutlarını bir kez da- ha gözler önüne serdi. • Ünlü yazarımız Yaşar Kemal'in fikirteri yüzünden mahkûm edilmesinin içte ve dışta yarattığı tepkileri geniş biçimde yansıttık. 8 Mart Kadınlar Günü'ne iliş- kin etkinlikleri yansıtırken cinsiyet ayrımında yaşanan çarpıklıklan da çeşitli araştırma ve incelemelerle gün- deme getirdik. • Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir haf- ta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla. KlSA KISA • Fminönü'ndeki bir döviz bürüsonda çalışan bir temizlik görevlisi, büroya gelen kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin bıçaklı saldırısı sonucu öldii. H Ankara'dan gelen yakınlanyla birlikte önceki gece Ataköy Marina Regata adlı gece kulübüne giden Necdet Topaloğlu(30). burada tartıştığı üç kişi tarafindan öldürüldü. • Malarya'nın Arguvan ilçesi Alasuaşağı mevkjinde, PKK militanlarıyla girdiği çatışmada öldürülen jandarma er Mehmet Açlan. dün tstanbul'da toprağa verildi. • Bediüzzaman Said-ı Nursi, ölümünün 36. yılında çeşitli etkinliklerle anılmaya başlandı. • Iraklı Türkler Kültür ve Dayanışma Derneği ve İstanbul Ülkü Ocağı üyeleri dün Taksim Meydanf nda bir gösteri yaparak Türkiye"nin, Iraklı Türkmenlere sınır dışı uygulamasına son vermesini istediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle