25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAflT 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA,*-»«« IŞDC KANSU Eritilen kanıtlar kulisi CHP istanbui MilleVekili Algan Hacaloğlu vearkadaşları, TBMM'ye verdikleri b<r Meclis araştırması önercesınde, Ocak 1994- Haziran 1995~donemınde İstanbui AdliTıp Kurumu'na ulaştınlan 290 ölüm olayından yalnızca 16'sının kimliğinin saptanabıldığıni, 274'ünün ise kimlik belirlemesi yapılamadan istanbui Kimsestzler Mezarlığı'na defnedilerek, dosyalannın karan/ığa terk edildiğini vurguladılar. Örjerge sahibi Hacaloğlu'na, 'Ailelerince kayıp olduğu bildirilen bırçok kişi Kimsesizler Mezarlığı'nda yatıyor olabilir mi" dıye soTiuk. insan haklanndan sooımlu Devlet Bakanlığı da yapan Hacaloğlu, "Kesin" diye yanrtladı ve çarpıcı açıklamalarda bulundu: "Kaybolan Hasan Ocak'ın cesedi, iki ay sonra bir ihbar üzerine bulununca, Devlet Bakanı olarak son 1.5 yılın dosyalarını incelettim. Elimde raporiarı var. Bir 5 yıl geriye dönük olarak baktığımız zaman Adli Tıp'ta hiçbir dosyanın olmadığını gördük. Çünkü, hepsi SEKA'ya verilmiş. Yani, adli alanda en yüksek bilirkişi konumunda olan kurumun arşivsel olarak ıleride bazı gerçeklerin bulunması açısından; kıl, kan gibi teşhis ve failleri yakalayabilmek için saklanması gereken delil niteliğindeki geçmiş 5 yılın bütün belgeleri SEKA'da eritilmiş. Bilmediğimiz bir sürü cinayet var. KayıpJann incetenmesini sağlamak için Adli Tıp kunımunu çağdaş bir yapıya kavuşturmak gerekiyor. Yapılması gereken düzenlemeler var, çünkü hiç kimse kendiliğinden işin üstüne gitmiyor. Hepsi birbirine bırakıyor. Emniyet de böyle bir açık kapı yakalamış ve orada unutulmasını sağlıyor bir anlamda. Dosya 15 gün raflarda kalıyor, kişi gömüldükten sonra da bütün kanıtlar ortadan kalkıyor." Hacaloğlu, insanlık açısından ürkütücü gerçekler açıklıyor. 5-6 yıl önce ışlenmiş bir cinayet konusunda yeniden bir soruşturma açılsa, Adli Tıp'ta dosya bulunamayacak. Çünkü, eritilmiş... Araştırma önergesi konusunda TBMM'nın alacağı karan merakla bekliyoruz. ANAYOL'un işi zorDSP'den Ankara Milletvekili Uluç Gürfcan, CHPden de İstanbui Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, yeni kabineye ilişkin ilk izlenimlerıni köşemize değerlendirdiler. Uluç Gürkan'ın aklına epeyce soru^akılmış. Örneğin, eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın sorumluluğundaki Adalet Bakanlığı'nın işlevinin, yalnızca bır cezaevleri güvenliğine mi indirgeneceği? Maliye Bakanlığı 'ndaki tarikatçı kadrolaşmanın kınlıp kırılmayacağı? Gürkan, ANAYOL bakanlanna şu önerilerde bulundu: "Her bakan, partisindeki veya koalisyondaki dengelere göre hareket etmek zorunda olmamalı. Öncelikle bizi, yani DSP'yi rahatsız etmemeli. Biz muhalefet ederken, bizi hoş tutmak zorundalar. Hoş tutunca muhalefetten vazgeçmeyecegiz. İktidan sürdürebilmeleri açısından Meclis'in kritik bir dengesi olduğunu unutmamalılar. Bazı önergeleri TBMM'ye bizim getirmemiz, iktidara rahatsızlık verebilir. Sonuç olarak, DSP açısından ryî, bizim yol verişimize çok duyarlı bir kabine degil." Ahmet Güryüz Ketenci 'ye göre, ANAYOL koalisyonu, sermaye sınıfından aldığı destekle kuruldu ve önümüzdeki süreçte ülkeye daha çok sömürü, daha çok gözyaşı ve acı getirmeye aday bir iktidar. Ketenci'yi dinleyelim: "Devletin Emekli Sandığı, Bağ-Kur, SSK gibi sosyal güvenlik kurumlannı çökertmeyi öngören, eğitimi daha çok paralı hale getirmeyi özendiren, ne kadar para o kadar eğitim diyebilen bir anlayışı benimseyen, gelir dağılımındaki dengesizlikleri ortadan kaldıracak, üretimi arttıracak, 20 milyona yaklaşan işsizliği azaltacak bir yapıyı ve üretim politikalannı erteleyen, ancak daha çok rantçı, spekülatif ekonomik modeli öne çıkaran anlayışlan hayata geçirmeye aday bir iktidardır bu. Güneydoğu, Kürt sorunu ve insan haklan konusunda ise, yığınlan umutsuzluğa sevk eden, askeri çözüm ve şiddetin giderek artabilecegini, demokrasi ve insan haklan konusundaki beklentilerin ise bu süreçte rafa kaldınlacağının işaretini veren bir iktidar görüntüsü sergiliyor. Liberal olduğu iddiası ile kurulan, ancak aksine radikallerin ağıriıkta olduğu bir yapı ortaya çıkmıştır." ANAYOL iktidan, RP'yı de hesaba katarsak, güçlü bir muhalefet ile karşı karşıya kalacak. Herkes öyle diyor. Özelleştirmeye yanıt! (Fotoğraf: SABİT ÖZKESER) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti grubu toplantısında, CHP olarak hükümetteki son 4 aylık uygulamalannı anlatırken bir de öykü aktardı: "Rizeli'ye sormuşlar, 'Rıze niye küçük?' diye. Rizeli, 'Ütüleyelim de görün. Konya'dan bile büyük çıkar' karşılığını vermiş." Anlaşıldı. CHP yönetimi, muhalefet yaparken, son 4 aylık ıcraatlan üzerine kafa ütüleyecek. Sinema şenliği Ankara'da 15 martta "gong" vuracak. Koltuklara gömülecek, pırptr eden ışığı ensenizde duyumsayacak, perdede başka boyutlara uzanacaksınız. 8. Ankara Uluslararası Film Festivali, 24 marta değin sürecek. Programa şöyle bir gözattığınızda, içten içe kabaran bir heyecana kapılmamak elde değil. Yıllar öncesinde unutulmuş sanşın sevgili, "Cherbourg Şemsiyeleri"nin alacalı yağmurunda ıslanacak. Catherina Deneuve'un gülüşuyle kırışan dudak kenarlanna aşkın düş kınklığı asılacak. "101 Gece"de, bugunün ustalan Robert Oe Niro, Gerard Depardieu, Harrison Ford ile eskı dostlar Gina Lollobrigida, Jeanne Moreau bir araya gelecekler. Ozbek, Kırgız, Kazak, Türkmen filmleri uzak tanışıklıklar açısından çekici. Cemal Gözütok un Sekiztnci Saat'ı, Tülay Eratalay'ın Özlem...Düne... Bugüne... Yarına ve Düş... Gerçek... Birde Sinema'sı, Ûmit Elçi'nin Böcek'i, Yavuz Özkan'ın Bir Kadının Anatomisi, Biket llhan'ın Sokaktaki Adam'ı, Kadir Sözen'in Soğuk Geceler'i, Tomris Giritiioğlu'nun 80. Adım'ı, Yücel Çakmaklı nın Kanayan Yara Bosna'sı, Mustafa Altıoklar'ın İstanbui Kanatlarımın Altında'sı ve Osman Sınav'ın Genlla'sı, bu yıl "Ulusal Uzun Film Yanşmasrna katılacak yapıtîar. Ankara 10 gün boyunca makara, başkentliler de zevkten dört köşe olacaklar. Yerinizi şimdiden ayırtın. İki seçenekANAYOL koalisyonunun, protokol ve programına bakıldığı zaman, önümüzdeki günlerde devasa bir neoliberal dalgayla karşı karşıya kalacağımız kesin. Gerçi Başbakan Mesırt Yılmaz, DSP'nin karşı çıkışı üzerine, hükümet programında yer alan sosyal güvenlik kuruluşlannın tasfiye edilerek, yerine özel sigorta şirketlerini devreye sokmaya ilişkin hedefleri Şimdilik dışladı, ama ANAYOL'un bu ilkesi hükümet protokolünde aynen kaldı. Protokoldeki, ifadeler şöyle: "Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur zaman içerisinde tasfiye edilecek ve tüm çalışanlann emeklilik işlemleri ve tasarruflan özel sigorta şirketleri ve özel emeklilik fonlan aracılığı ile yürütülecektir." Bu tutum, biraz Fransa'daki gelışmelere benzıyor. Fransa Başbakanı Alain Juppe, sosyal güvenlik konusunda bir dizi yeni sağ uygulamalan gündeme getirmişti. Işçiler, Juppe planına büyük tepki göstermişler, bunun üzerine Fransız hükümeti, bazı geri adımlar atmış, ancak emekçilerin zararlı çıkacağı<1 reform"lanndan tam anlamıyia vazgeçmemişti. Türkiye'deki sosyal güvenlik kuruluşlannın tasfiyesi hedefınin, programdan çıkanlıp, protokolde kalması, konuyu "şimdilik" ertejeme anlamına geliyor. Üç işçi konfederasyonu, Türk-lş, Hak- Iş ve DİSK, bu hafta ortasında sosyal güvenlik alanmdaki gelişmeleri irdelemek üzere bir araya gelecek. Türk-iş Genel Başkanı Bayram Meral, köşemize, ortak sorunları olan kuruluşlann birlikte hareket etmesinden yana olduğunu açıklarken, şu anısından söz etti: "Asgari ücreti yeniden belirleyen komisyon toplantısından çıkıp, nüfus dairesine gitmiştim. Dairenin kapanmasına 20 dakika vardı. Memuıiar, asgari ücretin yükseltildiğini benden öğrenip, maaşlan yükseleceği için sevindiler. 2 dakika içinde işlemierim tamamlandı. Ertesi gün bir çorbacıya gittim, lokanta sahibi, bir yandan küfrediyor, bir yandan da, 'Asgari ücreti arttırdılar, ben üç kişi çalıştırıyordum, şimdi birini çıkaracağım' diye dert yanıyordu. Birisi böyle diyor, birisi öyle. Türk-İş'in toplusözleşmeleri düşük imzafadığı yolunda açıklamalar yapmış olan diğer konfederasyon yöneticilerine, bunlan anlatip, ortak sorunlarda birbirimizi eleştirirken dikkatli olmamızı hatıriattım. Onlar da hak verdiler. Birlikten zarar gelmez." Toplantıda üç konfederasyonun önünde iki seçenek var: Ya nüfus dairesindekileri sevindirmeye devam etmek ya da çorbacıyı. KATKIDA BULUNAN: TÜREY KÖSE. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK HARBİ SEMİHPOROY GADDAR DAVUT MRIKVRTCEBE y£PfPÜVE 3/ZOEA/ BULUT BEBEK NVRAYçtrrçt MIRMIRLAR VĞVRDVRAK UJJİPEM W\q. MABERl TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN İHALEİLANI AKSANTAŞ AKDENİZ SANAYÜ VE TİCARET İŞLETMELERİ ANONİM ŞİRKETİ ADANA 1 - Şirketimizden çıkacak olan telef-ûstübü ile her türlü parça bez-hurda ve muhtelif üretim ar- hğı metrelik mallar, ihtiyaç fazlası malzemeler, açık arttırma usulü ile ihale edilecektir. 2- Ihaleye ait şartname ve listeler, mesai saatleri dahilinde, şirketimiz satış müdürlüğünden te- min edilebilir. 3- Ihale konusu mallann, mesai saatleri dahilinde görülmesi mümkündür. 4- thale, 27.03.1996 tarihinde saat 09.00'da şirketimiz merkezinde yapılacaktır. 5- thaleye konulan mallann geçici teminatlan, ihale başlangıcından evvel şirketimiz genel mü- dürlük veznesine nakit olarak yatınlacaktır. Söz konusu miktar 20 milyon TLÜir. 6- Şirketimiz 2886 sayılı ihale kanununa tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta dilediğine vermekte serbesttir. 7- 20 milyon TL geçici teminatı yatırmayanlar, vergi mükellefi olmayan ve ticari unvanı bu- lunmayanlar, ihaleye iştirak edemeyeceklerdir. 8- Ihaleye katılacak şahıslann vergi levhası fotokopılerinı getirmeleri gerekmektedir. Basın: 73875 İLAN T.C FATİH 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995/953 Mahkememizin 1995/953 esas, 1996/94 ka- rar sayılı 14.2.1996 tarihli ilamı ile hasta Günseli Ül- gün'e (Talip ve Kibriya kı- zı, Jst. 8.11.1934 doğumlu) kısıtlanarak, Niyazi oğlu 1964 dogumlu Tayfun Kay- naş'ın vasi olarak tayinine karar verilmiş olup, işbu ka- rar ilan olunur. 29.2.1996 Basın: 74018 11 Mart HÛSREIS PAŞA'NIN KELLESİ 16S2'P£ 8fjeuN, f LESİ, TOKAT'TAN G£TİRİLEIi£K PACİÇAHJS- MUKAT'A 6ÖSreRİLDİ!. 162.6 'DA SAOAB£rMA/CAMtAM ATAA/- Mtf OCAN HÜSflEVPAŞA, ABAZA AYAKLANAAASI'MI GN'A }ef BAZI AZPIŞAMLARDA8Ş, f ÇŞ SAfAfif SAĞLAMtprt. AMCAK, RAĞPAT'lUGB/S'l AUNMASI fÇİN İRAN'lA YAPtLAN SAVAÇLAIZDA BEL Lİ 8İR !LEJtl£ME GÖgÛLMEPİĞİNCeM AZLEDİL-' toiçrr. Bu PU/SUAA* KAGÇI ÇIKAM yeNiçsniLBi?, İsrA/JeUL'OA ArA/O-ANMIŞ, PAPffAH/ PA AYAIC D/VAAJ/'üA ZOKLAMIÇTf. O StRADA YEAJr SAPGA- ZAM PA ÖU>ÛeÛWA/C£, IS-MUBAT, BÛTÎIM BUN- LAGDAN TVKAT'm BUUJNAN MÛSSev PAÇA 'Y( SO- /ZüMLU TUrMLtf \/E /PAM/Mf£M£6TMİfr/. İDAM EDİLEH PAŞAMU BAŞt,İSTAN8UL'A İi OSMANİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1992/827 Karar No: 1995,663 Davacı S.S. Gn. Md. vekili Av. Nuray Yılmaz tarafından davalılar Salih Kocagı! vs. aleyhıne açılan R. tazminat davasının yapılan yargı- laması sonunda; I - Davalı Genel Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın atiye terk olunmasına 2- Fazlaya ilişkin, davacının talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 62.821.514. -TL tazminatın onay ve ödeme tarihinden itıbaren yasal faizi ile birlikte davalılar Salih Kocagil. Alı Gültektn ve Mağdeburger Sigorta şirketinden (sigorta şırketının sorumluluğu polıçe ile sınırlı olma- sı kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsılı ile davacıya verilmesine 7.7.1995 tanhinde karar verilmiş, venlen bu karar davalılardan Ali Gûltekin'e Gaziâlemşah Mahallesi, Ayine Sokak, Hatipoğlu Apt. No: 1/1 Konya adresine teblığe gönderilmış, muhatap adreste bulunmadı- ğı gibi tanıyan \e bilen de olmadığından bılatebliğ mahkememize iade edıldiğınden ilanen teblığıne karar venlmıştır. Keza verilen bu ka- rar, davacı vekili ile davalılardan Mağdeburger Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı Ali Gültekın; mahkememizce verilen yukanda numarası belirtilen karara bir ıtirazmız varsa ilan tarihinden itibaren 15 günlük sü- re içerisinde bir dilekçe ile mahkememize başvurmanız, aksi takdirde temyiz hakkınızdan vazgeçmış sayılacağınız karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. • Basm: 65120
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle