Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 0 MART 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, DYP lideri Tansu Çiller'le 2.5 saat görüştü I POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
Hükümet w
ild başh'
Başbakan Mesut Yılmaz. DYP lideri TatiNU ÇUkr.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dönüşümlü Başbakanlık modeliyle
Türkiye'de ilk kez kurulan
"ANAYOL" hükümeti, çalışmalannı
"çok başli" sürdürüyor. "4'İü
kararname" nedeniyle atamalarda
yetki sahibi olan DYP'li Başbakan
Yardımcısı Nahit Menteşe ile
Başbakan Mesut Yıbnaz, DYP
Genel Başkanı Tansu Çiüer'i
bilgilendiriyor. Başbakan
Yardımcısı Nahit Menteşe'nin.
önemli atama kararnamelerini
imzalamadan önce Tansu Çiller'in
onayını aldığı ve genel başkanını
gelişmeler konusunda
bilgilendirdiği belirtildi. Başbakan
Mesut Yılmaz da dün Çiller'i
7İyaret ederek 2.5 saat görüştü.
<, ıller'in henüz taşınmaması
nedeniyle Başbakanlık Konutu'nda
gerçekleştirilen görüşme konusunda
açıklama yapılmadı.
Çiller-Yılmaz görüşmesi sürerken
Çiller ailesinin Bilkent'teki yeni
evlerine taşmma hazırhklan da
sürdürüldü. Başbakan Mesut
Yılmaz'ın, "002" kırmızı plakalı
makam aracı ile koruma
araçlanndaki Başbakanlık Forsu"nu
kaldırmasina karşın, Başbakanlık
Konutu'ndaki girişte bulunan 2
forsun yerini koruması dikkat çekti.
Güvenoyu salı günü
ANAYOL azınlık hükümetinın
programı üzerindeki görüşmeler
bugün yapılacak. TBMM'deki
görüşmelerin tamamlanmasından 1
tam gün sonra, 12 mart salı günü 53.
hükümet için güvenoylamasına
gidilecek TBMM Genel Kurulu,
hükümet programı görüşmeleri için
bugün saat 13.00'te toplanacak.
TRT ve bazı özel televizyonlann
canlı olarak yayımlayacağı
görüşmeler sırasmda, siyasi parti
gruplan temsilcilen birer saat
süreyle program üzerindeki
görüşlerini açıklayacaklar. 3
milletvekiline de 20'şer dakika
kişisel konuşma için söz verilecek.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal.
RP'den Grup Başkanvekıü
Abdüllatif Şener ile tstanbul
Milletvekili Aydın Menderes,
DYP'den Grup Başkanvekili Saffet
Ankan Bedük vc Isparta
Milletvekili Aykon Doğan,
ANAP'tan lstanbul milletvekileri
Ahat Andkan, Yılraaz Karakoyunlu,
gruplannın hükümet programı
üzerindeki görüşlerini
açıklayacaklar. Konuşmalann
tamamlanmasından sonra programa
ilişkin eleştirileri Başbakan Mesut
Yılmaz'ın yanıtlaması bekleniyor.
Anayasaya göre görüşmelerin
tamamlanmasından I tam gün
geçtikten sonra, 12 mart salı günü
ANAP-DYP azınlık hükümeti için
güven oylamasina gidilecek.
Yılmaz'ın, Fransa gezisi nedeniyle,
Genel Kurul'un 15.00'tekı toplantı
saati 11.00'e alındı. Güvenoyu
verenlerin sayısınm, güvensizlik oyu
verenlerden fazla olması durumunda
53. hükümet güvenoyu almış olacak.
Anayasaya göre ancak güvensizlik
oylannm TBMM'nin 550 olan üye
tamsayısınm salt çoğunluğuna denk
düşen 276'ya ulaşması durumunda
hükümet güvenoyu alamıjor.
Hükümeti oluşturan partilerden
ANAP'm 126, DYP'nm 135,
çekimser kalarak hükümete
dışandan dolaylı destek vereceğini
açıklayan DSP'nin 75 milletvekili
bulunuyor Hükümete güvenoyu
vermeyeceğini belırten RP'nin 158,
CHP'ninde 49 milletvekili
bulunuyor. Güvenoyu ile ilgıli
tavnnı bugün netleştirmesi beklenen
BBP'nin de parlamentodaki
sandalyesavısı 7.
PSAD genel kurulu
Ateşoğullan:
3. milliyetçi
cephe
kuruldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Pir Sultan Abdal Derneği Genel
Kurul Divan Başkanı Kemal
Ateşoğullan, ANAP-DYP
koalisyon hükümetini '3. milliyetçi
cephe' koalisyon hükümeti olarak
nitelendirdi. Pir Sultan Abdal
Derneği Genel Başkanı Murtaza
Demir. "Alevi partisi' kurulmasına
karşı olduklannı, ancak 'AJevi
enstitüsü' kurulmasını istediklerini
söyledı. Pir Sultan Abdal Demeği
4. Olağan Genel Kurulu dün
Ankara'da başladı. Genel kurulun
dünkü oturumunda divan
başkanlığı seçimi gerçekleştirildi.
Yapılan oylama sonucu divan
başkanlığina Kemal Ateşoğullan
seçildı Ateşoğullan. seçimin
ardında yaptığı konuşmada, yeni
koalisyon hükümetinin milliyetçi-
muhafazakâr yapısına işaret
ederek, "3. MC kuruldu.
Demokrasi mücadelesi daha da
kıaşacak" dedı. Qaha sonra söz'
alan Pir Sultan Abdal Derneği
Genel Başkanı Murtaza Demir,
Türkiye'yi din, dil. ırk aynmı
yapılmayan ve kimliklere saygı
gösterilen bir "mozaik" olarak
görmek ıstediklerini belirtti.
Ulkenin sivil yaşamdan giderek
uzaklaştıgını vurgulayan Demir,
devletin bütçesinin polis
karakollanna ve silaha
harcandığını söyledi. Demir, eğitim
sisteminın dinsel ağırlıklı oldugunu
ve asker kafalı kişilerce
yürütüldüğünü ifade ederek
"Teröristlerin eylemleri de, polisin
uyguladığı naskıcı rutum da bizim
demokrasi anlayişımıza ters* dedı.
Genel kurulun öğleden sonra
gerçekleştirilen oturumunda söz
alan halk ozanı ve Pir Sultan Abdal
Derneği Onur Kurulu Başkanı
Âşık Mahsuni Şerifde delegelere,
Pir Sultan Abdal'ın demokrasi ve
devrimcilik anlayışını anlattı. Pir
Sultan kültürünün, Anadolu
kültürünün omurgasını oluşturan
Alevilik ve Bektaşiliğe dayandıgını
savunan Serif. "Aleviük,
haksızlıklara karşı başkaldın
kültûrüdür" dedi. Şerif,
delegefere. Alevilerin siyasi
yelpazede yer araması durumunda,
bu partinin "faşist, ırkçı ve şeriatçı
bir parti olamayacağı" uyansında
bulundu. Genel kurulda bugün
yapılacak seçimlerde 504
delegenin oy kullanması ve Genel
Başkan Murtaza Demir ile yazar
AJi Ballaz'ın listelerinin yanşması
beklenivor.
Tansu Çiller'e karşı hareket başlatan küskünler ve kurucular bugün bir araya geliyor
DYP'li muhalifler güvenoyunu bekliyorANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DYP Genel'
Başkanı Tansu Çiller'e
karşı il ve ilçe
örgütlerini dolaşarak
muhalif hareket başlatan
kurucular ile "küskünler" bugün bir
araya gelecek. "ANAYOLT hükümetinin
güvenoyu almasından sonra yönetime
yönelik eleştirilerinı ağırlaştırmayı
planlayan muhaliflerin toplantısına eski
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'un da katılacaği belirtildi.
DYP'-yı olağanüstü kongreye
çağırmak için 1100 delegeden
300'den fazlasından imza topladıklannı
belırten "liste küskünleri" bugün
Eyüboğiu Otel'dc yapmayı planladıklan
topiantıya, gazetelere verdikleri
ilanlarla örgütü mücadeleye
çağıran DYP kuruculannı da davet ettiler.
24 Aralık seçimleri öncesinde listeye
giremeyen ve aynı zamanda parti
kurucusu olan eski Ankara Milletvekili,
Genel Idare Kurulu üyesi Baki Tuğ'un
önderliğinde düzenlenen topiantıya,
kuruculardan Mehmet Dülger, Sezar
Aygen, Mehmet Muhsinoğlu'nun da
katılacağı bildirildi. Küskünler ve
kuruculann, DYP grubundaki bazı
mılletvekıllerinin de desteğini sağlamak
için eleştirilerin dozunu güvenoyunun
ardından arttırmayı planladıklan
öğrenildi.
Yönetimde değişiklik
Haziran ayında kongre yapmayı
planlayan DYP Genel Merkczf nrn de, 13
mart çarşamba günü delege tespiti
yapacağı ve bırçok ildeki delegeleri
kongrelerle yenilemeye çalışacağı
vurgulandı.
Kabıneye gırmeyeceği lOaylık
dönemde tüm illeri dolaşarak kongrelere
katılmayı planlayan Çiller'in,
parti yönetimini de kongreye yönelik
olarak ycnileyeceğine dikkat çekildi.
Çiller'in, Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhanı Tcşkilat
Başkanlığı"nda bırakacağı. Siyasi tşler
Başkanlığı'na Hasan Ekinci'yi. genel
başkan yardımcılıklanndan birine de
Necmettin Cevheri'vi getirebileceği
kaydedildi. Çiller'in, kadın ve
gençlikten sorumlu Genel Başkan
Yardımcılığı'nada lstanbul Milletvekili
Meral Akşener'i getirmesı
bekleniyor. DYP Genel Sekreteri Tevfik
Diker. dün düzenlediği basın
toplantısında, ANAP-DYP ortaklığının,
uzun süreli bir beraberliği hedeflediğine
dikkat çekti. Diker. "Başanya
mahkûmu/. Shasette, bazen en
olma/Jann olabileceği, cn olurlann ise
olamayacağı açıkça görülmiişrür.
Burada. kimlerin kazandığı değiL,
demokrasinin ne kazandığı
öncmlidir" görüşünü dıle
getirdi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
OTLAR I ATAOL BEHRAMOĞLl
Bir yasa maddesi ve onım yorumu
Y
aşar Kemal, Terörle
Mücadele Yasasfnın 8,
Türk Ceza Kanunu'nun
312. maddeleri uygulanarak
1 yıl 8 ay hapis cezasına
mahkûm edildi. Suçlama konusu,
yazann ''Türkiye Üzerinde Kara
Gökjüzû'" başlıklı bir yazısı idi.
Yazının ver aldığı kitap hakkında da
toplaüna karan bulunduğu için, yazıyı
okuyup bir görüş edinme şansımız yok.
fstanbul 2. Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nin mahkûmiyet karannda
söz konusu yazıya ilişkin olarak "_
bürünih le incelendiğinde Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi'nin 10/2. maddesi
dışına çıkılarak halkj ırk ve bölge
farklıuğı gözeterek kin ve düşmanüğa
açıkça tahrik suçunun unsuriannı
içeniiği anlaşümıştır™'' deniyor...
Mahkûmiyet karanna neden olan yasa
maddelerinin anayasaya aykınlığı
iddiasını kabul etmeyen Devlet Güvenlik
Mahkemesi, Avrupa İnsan Haklan
Sözleşmesi'nin 10/2. maddesini. karann
"adalefMiğine gerekçe olarak
gösrenvor. Türkiye'nin de taraf olduğu
bu »zlejmenin söz konusu maddesinde,
anlatım ve açıklama hak ve
özgüriüklerinin, ulusal güvenlik, toprak
bütünlüğü, toplumsal güven vb.
nedenlerle yasal olarak sınırlanabileceği
ve bunlara yaptınm uygulanabileceği
belirtiliyor... Herhangi bir yasa
maddesinin uygulanışında, sanıyonım ki
iki temel sorun söz konusudur.
Bunlardan biri, yasa maddesinin doğm
olarak yorumianıp yorumlanmadığı,
öteki ise söz konusu yasanm "adalefe
uygun olup olmadığıdır. Yaşar Kemal'e
verilen mahkûmiyetle ilgili olarak birinci
sorunun tartışılması, uygulamadaki
hukukun alanı içindedir. "Ahlaki* ve
"febefi" yönleri olan ikinci sorun
konusunda ise bir şeyler söyleme hakkmı
kendimde görüyorum. Çok kısa bir
ansiklopedik özetle. başta Montesqoieu
olmak üzere, hukuk kavramıyla ilgili
aydmlanmacı düşünürler. kendilennden
öncekı kimi düşünürlerin (Robbes vb.)
görüşlerinc karşıt olarak "doğal hukuk"
kavrammı geliştirdiler. Bu anlayışa göre,
yine özetle hukuksal (adil) olan. siyasal
ve ekonomik olandan üstündür...
Marksıst kurama göre ise adalet, bir
sınıfın öteki sınıf üzerinde egemenliğini
hukuk düzeyinde sağlayan bir üstyapı
öğesınden başka bir şey değildir... Hangi
kuram açısından bakılırsa bakılsın.
ulusal ya da uluslararası yasa ve
sözleşmeleri değişmez kurallar olarak
görmek, insanlığın bugün ulaştığı
düşünce düzeyinin bilgi birikimlerinin
gerisindedir. Var olan yasa maddelerinin
yorumunda da değişmez, katı ölçüler söz
konusu olmamalıdır. Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi'ndeki (doğru
yorumianıp yorumlanmadığı
tartışılabilir) sınırlayıcı maddeye
rağmen, bugün Avrupa ülkelerinde
düşüncelerinden ötürü hapis cezasına
mahkûm edilen, bırakınız ünlü bir yazar
ya da düşünür olmayı, acaba tek bir
sıradan yurttaş var mıdır? Çağdaş
Türkiye edebiyatının anıtsal bir yazan,
günümüz dünya edebiyatının en önemli
yazarlanndan Yaşar Kemal'ın, 7 Mart
1996 tarihindeki bir duruşmada,
düşüncelerini açıklamış olmaktan ötürü
hapis cezasına çarptınlması.
Türkiye'deki hukukun, adaletin, çağdaş
Türkiye toplumunun silinemez bir ayıbı,
akıl almaz bir öngörüsüzlüğü olmuştur.
Bir başka deyişle, eğer bugün Türkiye'de
uygulanmakta olan hukuk, ülkenin
gelmiş geçmiş en büyük yazarlanndan
birini düşüncelerinden ötürü mahkûm
ediyorsa, ya uygulamada bir hata ve kasıt
ya da bu hukukun adalete uygun
olmayışı söz konusudur... Bir yasa
maddesi ve onun yorumu, Yaşar Kemal
düzeyinde bir yazann düşüncelerinden
ötürü mahkûm edilmesine yol açıyorsa,
aydınlar olarak tepkilerimiz dağınık ve
yetersizse, bütün uyanlara ve çabalara
rağmen ülkemizde demokratikleşme
yönünde ciddi adımlar atılamıyorsa
"kara bir gökyüzü" altında
olduğumuzun başka bir kanıtına gerek
yoktur. Sistem, kendi "adalet" anlayışını
dayatırken hiçbir evrensel, insanı ölçü
tanımıyor. Yeteneğe, yaratıcılığa. gerçek
anlamda ulusal değerlere saygı
duymuyor. Bir ülkenin diline ve
kültürüne en büyük ölçülerde katkıda
bulunmuş bir yazann kimi sözlerinden o
ülkenin insanlan arasında "Idn ve
düşmanlık tahriki" sayacak kadar mantık
ve duygu ölçülerini kaybehniş (ya da
bunlara zaten hiç sahip olmamış) bir
sistemin. o ülkeye yapabileceği
kötülüklerin sının yoktur...
Adnan Keskin
aile
şirketi'
• CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin ANAYOL
hükümetini de suçlayarak,
"Bu hükümet, sabıkası
kalabalık bir kadrodan;
içinde otcl aslanı, pazar
kabadayısı, Türkiye'nin
kamu maliyesini iflas
ettiren bürokratlar ve
birbirini yolsuzlukla
suçlayan temsilcilerden
oluşmuştur" dedi.
A\K.\RA
(Cumhurij'et
Bürosu)-
CHPGenct
Sekreteri
Adnan Keskin, DYP-ANAP
koalisyonunun, açıkladığı
programı ve kadrosuyla
Türkiye'nin sorunlannı
çözemeyeceğinı söyledi.
Keskin, "sırüna iktidar
forması" geçireccklenni
vurguladığı DSP'nın, "kişiye
endeksli aile şirketi" olduğûnu
öne sürdü. Keskin, dün
düzenlediği basın
toplantısında, yeni hükümet ve
DSP'ye sert eleştirilcr yönelttı.
Keskin. "Bu hükümet, sabıkası
kalabalık bir kadrodan, içinde
otel aslanu pa/^r kabadav ısı,
Türkiye'nin kamu maliyesini
iflas ettiren bürokratlar ve
birbirini yolsuzlukla suçlayan
temsilcilerden oluşmuştur"
dedi. Hükümet programına.
demokratikleşme konusunun
bir yasak savma,
özelleştirmenin de her şeyi
satma anlayışıyla alındığını
belirten Keskin, programda.
KlT'lerin satışının ardından
çahşanlann durumunun ne
olacağı yönünde hiçbir
düzenleme yapılmadığını
söyledi. Keskin, "Bu hükümet,
varlıklılan daha da
vaıiıklandırma, yoksulian da
daha yoksullaştırmayı
hedefiemiştir" dedi.
Keskin şöyle konuştu:
"Sağın sağa alternatif olduğu
bir siyasi ortamda, bu
yakiaşunlar aslında şaşırtıcı
değildir. Şaşırtıcı olan, bu
tabJoda kendisini sos>al
demokrat olarak nitcle>en bir
partinin yer aunasıdır. Aslında
DSP'nin bu oluşunıa destek
vermesi, bizim açımızdan
şaşırtıcı değüdir."
DSP'nin "kişiye endeksli bir
aile şirketi" olduğûnu savunan
Keskin, şöyle devam etti:
"Solu parçalama işlevini
sürdüren DSP'nin bu tabloda
yer alması. CHP'nin bu parti
hakkındaki tez ve iddialannı
doğrulanuştır. Bizi şaşırtan tek
şey, DSP'nin hangi formayla
oyuna devam edeceğidir. Her
maçta avn forma giyerek hem
hakemi hem de scyirciyi
şaşırtan DSP, bazen iktidar,
bazen muhaiefet forması
giyerek herkesi şaşırtmaktadır.
Iktidan destekleyen bir
partinin muhaiefet \apma>a
hakkı >oktur. CHP olaraki
DSP'nin hak ettiği bu iktidar
formasını sırtlanna
geçireceğiz.' Keskin. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Ali
Tcq»uz'un RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan ile yemek
yemesının CHP-RP ışbirliği
olarak değerlendirildıği
yönündeki sorular üzerine dc
tt
Bu yemek tamamen birevsel
bir oîa>dır. CHP Genel
Merkc/fnin bu konınla hiçbir
alakası yoktur" dedı.
HİKMET ÇETİNKAYA
Çözülme...
Bir kıyıda bılinmeyen mevsimleri bekler gibi soluk-
suz duruyor. Saçlannı rüzgâra veriyor. Belki yağmur olu-
yor o anda. Kurak toprakları ıslatıyor, yüreğinde yıldız-
ları saklıyor...
Sokuldukça sokuluyor...
Bir yıldız kayıyor anıden. Duşlennde büyüttüğü hü-
zün, karanlığın tam orta yerinde belırıyor Çocukluğu-
nun o 'büyumemiş sevdası' sahte gülüşlere yenik duş-
müyor. Bir taşra kentının sokakfarını boyluyor. Kıs-
kançlığın değii sahıplenmenin içinde gelışıyor.
Kartı ve soğuk birgünde yürümüşlerdi haki renkli par-
kalan, postallarıyla. Kızılay'da mı, Taksım'de mi, yok-
sa Konak'ta mû Sonra bırden ortalık karışmıştı. Uç bı-
yıklı adam Elif'i götürmüştü. Hüseyin, Kamil ve Meh-
met kaybolmuştu. Orhan ve Yusufda yeıierde sürük-
lenmişti.
O gece nezarethanede. otuz mumluk lambanın al-
tında 'ilk sevgili'yi anımsadı. Sabaha dek üşüdü. Tek
başınaydı orada. Diğer arkadaşlan bir başka yere gö-
türülmuştü. İlk yumruğu vuran, hayalarına tekme atan
bıyıklı, ıri yarı 'memur'u aradan otuz yıl geçse bile
anımsardı.
Gözlenni kapadı, uyumaya çalıştı. Neden anımsa-
mıştı 28 yıl önceyi. Bir masalın içinden bir başka ma-
sal çıkardı. Kınk umutlar, yüreğinde gün gün çoğalır-
dı. Anlatılması güç tutkular onun yaşammı çalardı.
Bebek yüzlü insanlar bir kentın varoşlarında saba-
hı bekliyordu. İlk vardiya seferi az sonra başlıyordu. Mo-
tor sesleri gelıyordu kıyıdan. Beykoz'da bir kadın ışı-
ğı yakıyordu. Bir çocuk ağl/yordu sabahın ayazında...
Yürudü ıslık çalarak şafağa doğru...
Bir kez daha baktı yorgun sulara...
Zaman çok eskilerden 'çalınmış bir sevda' mıydı?
ilk çocukluk aşkı Semra'ydı. O gün çamlıkta buluş-
tuklarında, ağabeyi Ufuk'a yakalanmıştı. Bir gün Ki-
tapsaray'da okuduğu bir şıirden esınlenmış ve ilk mek-
tubu çizgilı bir kâğıda yazmıştı...
Yıllar ne çabuk geçıyordu..
Gözaltıfar, işkencelerve hapısler... Önce 12 Mart, ar-
dından 72 Eylül!.. Acılarla yüklü, kaçışlarla dolu yıliar.
İlk evlenişi, kızlan Ayşe ve Gülay Sonra ayrılışlar. ikin-
cı evliliğı, yurtdışına gidışı..
Gençlık aşkı Türkân'la yirmibeş yıl sonra Paris Met-
rosu'nda karşılaşmıştı. Türkân yine eskisi gibı ıpince-
ciktı. Onun ise saçları dökülmüş, gobeği tyıce buyü-
muştü. Elinı uzatıp onu öperken "Ne hal böyle" de-
mişti. O da "Sen kendıne bak. saçlann bembeyaz" ya-
nıtını vermışti...
Bir kıyıda bılinmeyen mevsimleri bekler gıbı soluk-
suz dururken birden irkıldi...
O saatlerde öğrencıler yurüyordu Taksim'de, Kızı-
lay'da. Uğultular, çığhklar onu yıllar öncesıyle kucak-
laştınyordu. İlk kez Fahri Erdinç'ten dınlemışti Geo Mi-
lev'i. Birden 197û"lı yıllara döndü. O da bu meydan-
larda az yurumemişti...
Yaşamı toprak yarmalar ve sarp geçıtler olmuştu
Milev'in dizelerinde olduğu gıbi. Bozbulanık arklar.
çayırlar, çıçekler. Öfkeyle kudurmuş adamlargörmüş-
tü hep, çalışmaktan bir deri bir kemık kalmış kadın-
lar...
Geriye saymak: sıfıra donmek...
Peter Karaangov mu söylemışti, yoksa Orlin Or-
linov mu?
Şimdı her şey çok genlerde kalmıştı. Ortaköy'de do-
laşırken nedense o günler gelmıştı aklına.
Sahı 'Kadınlar Gunu' de gerıde kaimıştı. Onlar ıçın
bir şeyler söylemesi gerekırdi. Aslında hep kadınlar-
dan çekmıştı bugünedek. Kadınları bir süre sever son-
ra daçekıpgiderdi...
Birden annesıni anımsadı. Mavi gözlü, san saçlı an-
nesı artık yurüyemiyordu. Karar verdı annesıne gıtme-
ye, gitti. Kapıyı yeğenı açtı. Annesı yataktaydı.
Göz göze geldiler... Sarılıp yanaklarından öptü an-
nesinin...
Pencereden baktı bir süre. Nikola Vaptsarov dan
okudu: "Bana sevmeyı öğrettın anacığım/Senı sevdı-
ğımce tüm insanlan.../Herkesi sevmeye hazınm/Ama
ekmeğim ve özgürlüğum de olmalı..."
• • •
O gün annesinden ayrılıp kıyıda bekleyip durdu,
martılarla haberleşıp şöyle dedi:
Geriye saymak: çozuluyor yıllar...
O genç günlerin kırlarına yol alıyor...
Geçtiğımız yollar boyunca geriye gidiyorlar, başlan-
gıcına çağımızın...
Ağlıyordum bir Moskova otelinde, acıdan kıvrana-
rak ölümüne annemın. Yaşamı ve türküleri ondan al-
mıştım...
Esirgemiştim, ama en güzel sözcükleri!..
Saklama, saklama sakın gözyaşlannı; böyle gelip ge-
çicidirtümanneler...
Bir kıyıda bilınmeyen mevsimleri bekleyenler, umu-
du yaşama katkı yapanlardır...
Düşünce özgürluğu, demokrasi, insan haklan, ba-
nş kimilerine göre masaldı. O masalın içindeki bir şi-
ırin dizesi de onun yalnızlığını perçinlerdi...
Soyluların kurduğu şatolar, katedraller saman çopü
gıbi gevnyor; genç kızlar, erkekler dağ doruklarında,
meydanlarda çoğalıyordu...
Bir çay bahçesi bir eski gramofon...
Tekrar edip duran aynı ezgi...
Şu ırmağın ustunden geçenler ise çocukluk arkadaş-
lanm...
Dudaklannda kuru bir gülüş ve kır düşmüş 6açlany-
iabırhaylı yorgun...
Fakat bir düşte gibi yakışıklı...
Acaba dağ doruklarındakı, meydanlardaki çığlığı ve
çoğalmayı görebiliyorlar mıydı? Yoksa onlar da diğer-
leri gibi bir 'çözülme' içinde miydi?
j Internet http: // www.planet.com.tr/Xn
I E mail: Hikmet Cetinkaya <<ı Planet.com. TR
Şeriatçı Basının
Önlenemeyen
. Yükselışı, Mılli
Eğıtımde Ideolojık
Örgutlenmeler. Suudı
Sermayesı. S'vas
Katlıamının Ardında
Yatan Gercek
HİIIET ( n i ı ı m
'İMBAK
SANADA
BULAŞTf
Çag Pazarlama A.Ş.
Vefebaîar Caddes; Satkmscgu» Son^ No 9 B Cağalogiu Istantü
Te) 614 01 %,«)&