30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10MART1996PA2AR CUMHURJYET SAYFA 13 VAZIYEThteraef: http://www^opeUo«.fr/Xn Eldtfronft posto: [email protected] Tefc 0-212.512 05 05 M u : 0.2)2.512 44 97 KIM KİME DUM DUMA BEHIÇAK Deniz SOM Türkiye'den bir 'dünya' kesiti B u dünyada ve fakat farklı "dün- ya"!arda yaşıyoruz... Uzaydan bakılınca bir nokta gibi görü- ı ' nen yerkürenin her bir köşe- sınde başka bir "dünya" var... Her bir köşede ise bambaşka "dünya"lar oluş- muş... Insanlann dünyası kararmış ol- sa da dünyalar kanşmış... IşteTürk/ye... Ve Türkiye'den bir "dünya" kesiti: Televizyon spikeri Şeyda Elçi, saçla- nnı kızıldan kestane rengine çevirerek ve doktor Erdal Ultay'a özel porselen diş yaptırarak yeni yüzüyle haberiere yeni bir renk kattı. Sabah kuşağının sevilen sunucusu Fulya Ergüneş, programın içeriğinin değişmesi üzerine imajını değiştirdi. Ergüneş "Ben de yenilik yapayım de- dim ve saç şeklimi değiştirdim" dedi. Ana haber bültenlerinden izlediğimiz en başarılı spiker Yasemin Özdemir, "Ben spiker değilim, haberciyim" de- di. Özdemir, haberi sunarken izleyici- ye ciddi görünmek zorunda olduğu- nun bilincini taşıdığını söyledi. Mankenlik, fotomodellik ve sinema oyunculuğu derken bir televizyon su- nucufuğunun da üstesinden başarıyla gelen Ozlem Savaş, izleyicilere yeni sürprizler hazjriadığını açıkladı. Milyarfık transfer yapan spiker Gül- gün Feyman'ın transfer olduğu tele- vizyon kanalını överken, kendisini ye- tiştiren kanalın adın: anmaması büyük vefasızlık olarak nitelendirildi. Güzel sunucu Pervin Yapar, 1996'yı kendisi için atılım yılı ilan etti. Yapar, renkli bir program yapmaya çalıştıkla- rını söyledi. ingiliz kızı Sarah ile Kahramanma- raşlı Musa'nın aşkrnı konu alan süper televizyon dizisinin çekimi için çalış- malara başlandı. Yasemin Yalçın'ın kanal değiştir- mesi üzerine aynidığı kanal, Yalçın'ın yeni kanalda başarılı olamadığına iliş- kin yoğun propaganda başlattı. Yase- min Yalçın, "Ben işime bakanm" dedi. Büyük transfer tekliflerini elinin ter- siyle geri çeviren Şansal Büyüka. kad- rosundaki Gültekin Onay ve Akın Sel'e çengel atılması nedeniyle ekibi- ni genç ve yetenekli isimlerle takviye etti. Belgesel konusundaki başarılı ça/ış- malarıyla dikkatleri üzerinde toplayan Sadettin Teksoy. Mısır pirarnftlerinın gızemini çözdüğü araştırması sırasın- da deveye bindi. SESSÎZSEDASIZ NVRİKURTCEBE Kutlama E mekfi jandarma binbaşı Erol Soysever, bazı hatıriatmalar yaparak yeni hükümeti kutluyor "1983te ilk ANAP iktidannda Mesut Yılmaz, 'Biz halkı depolitize etmek için çalışacağız' demişti. 1994 te Özelleştirme Yasası Meclis'ten geçince Tansu Çiller, 'Son sosyalist devleti de yıktık' buyurmuştu. 37 kişinin yakılarak öldürüldüğü Sıvas katJiamından sonra Çiller, 'Çok şükür halka bir şey olmadı', Yılmaz 'Ne yani bir futbol maçında da bu kadar kişi ölüyor' şeklinde değerlendirme yapmıştı. Oemokrasi bilgisinden ve insanlık anlayışından bir damla su kadar nasibini almamış ve aynı zihniyeti paylaşan bu iki mümtaz kişinin, ülkeyi yönetmeye başlaması necip Türkiye halkına kutlu olsun!" Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Türkiye 'de kültür de yastık altında. Rkpet Otyam'ın sesinden, Fikret Otyam'ın röpoıtajları B ir yerden kalkıp da bir yere gi- derken, her dairn omzundan aşağıya sarkıttığı çantasında, fotoğraf makinesf ile teyp ha- zır ve nazırdır Fikret Otyam'ın... Gazetecilik adına, yazarlık namına, ressamlık hatrına yaşadığını başkala- nnın da görmesi, duyması, okumasıdır isteği; Fikret Baba'nın amacı, yaşadı- ğını geçmişe değil, geleceğe bırak- maktır. L Cihan Demirci'den j ^ A F O R İ Z M A L A R Tarihi neden hep temize çekeriz? Kırli oldugu için mi? Çoğumuzun teyp dediğı alete ses alma makinesi der... Basar tuşuna kay- da geçer sesleri... Basar deklanşöre kayda aiır görüntüleri... . ... . Yazdıklannı okumak, fotoğraflannı ve resımlerini ızlemek ne denli keyıfliyse, anlattıklannı dinlemek, sohbetine katıl- mak daha da keyif verir insana... Soh- betin bir anında bir fotoğraf çıkartıp ko- yar ortaya, görüntüyü tamamlar veya yıllar öncesinaen bir ses bandını din- letir, içinde konuşma ya da otantik bir müzik olan... Kalkar Fikret Baba'yla birlikte taa oralara gidersiniz... Gide gide bitmez Fikret Baba'yla sohbet... Yüz yüze tanışlığınız yoksa bile bu sohbetlere katılmak bir "merhaba"ya bakar... Fikret Baba, gide gide yaptığı röpor- tajlan "Gide Gide" başlığı altında 45 kitapta topiamışt/... Şimdilerde, aftı röportajını kitapların içinden alıp okumuş ve Güvercin Mü- zik de bunlan kasetin içine koymuş... Kendi sesinden müzikli röportajlar çıkmış ortaya: Gide Gide I - Uy Babo. Kimi röportajlar otantik müziklerle bezenmiş, kimilerine orkestra şefi ve besteci Nedim Otyam'ın senfonik eserleri eklenmiş... Ses alma makinesi ses verme maki- nesi olmuş, kasette Fikret Baba konu- şuyor... Ister gide gide, ister dura kalka buy- run sohbete... Amasya Valisi ayıp etmiş; hükümet gereğini yapacaktır! şyerine gelen gazeteleri okurken Türkiye gazetesinde bir haber dikkatinı çekmiş Özlem Kızıltan'ın... Habere "Ayıp oluyor vali bey" başlığı atılmış... Amasya Valisi Hayrullah Yıldız, Taşova ilçesine bağlı Özbaraklı beldesine gitmış. Belediyeyi ziyareti sırasında belediye başkanının makam odasının hemen yanında bulunan Kuran kursunu görünce içeri girmiş. fçerde 15'ı kız toplam 19 çocuk vaımış. Sonrasını Türkiye gazetesi şöyle aktarıyor: "Vali Yıldız, bu çocuklann ortaokula değil de Kuran kursuna devam etmelerini ağır bir dille eleştirdi. Yıldız, talebelere 'Çağdaşlaşma yolunda iddialı olduğumuz dönemde sizin bu yaptığınız ilkelleşmedir' diye konuşunca herkes saşırdı. Özbaraklı beldesinde geçtiğimiz yıl bir ortaokul yaptırıldığını hatırlatan Vali Yıldız, 'Ortaokula gitmeyenler beni üzmüştür. Biz bu okulu boşuna mı yaptırdık. Bir daha buraya geldiğimde sizleri ortaokulda görmek istiyorum' dedi. Hızını alamayarak Kuran kursuna devam edenlerin gözlerinin karartıldığını ileri süren Vali Yıldız, Kuran kursundan çıktıktan sonra belde sakinlerinin bir kısmını kahvede toplayarak aynı meyanda konuşma yaptı. Vali Yıldız'ı şaşk/nlıkla dinleyen vatandaşlar, 'Bu çocuklar Kuran kursuna değil de biçkı-dikiş kursuna devam etseydi Vali'nin tepkisi ne olurdu acaba' demekten kendilerini alamadılar. Bu arada makamında ziyaret ettiği Özbaraklı beldesinin RP'li belediye başkanı Şükrü Aktar'a da bazı tavsiyelerde bulunan Vali Yı/dız, belediye başkanlığı ile Kuran kursunun aynı binada olmasından duyduğu üzüntüyü ifade etti. Vali Hayrullah Yıldız, Başkan Aktar'ın makam odasında asılı duran tebareke suresinin kaldınlmasını da istedi." Haber böyle... Aynı "haber" dincilerin bir başka gazetesinde "Valiye bak" başlığıyla yer almış. Vali tebareke suresini görünce "indir onu oradan" diye bağırmış... Sonrasında, yerel gazeteler Vali Yıldız'ın bu ziyaretinin çarpıtıldığını yazınca Türkiye gazetesi bir düzeltme yayımlamış... Bundan sonrası için görev Mesut Yılmaz'ın başbakanlığındaki milliyetçi-muhafazakâr-reformcu hükümete düşüyor... Bir kararname ile Amasya Valisi Hayrullah Yıldız merkeze alınarak ilk "reform" gerçekleştirilebilir! İ. Melih, Ankara'da şehr-i emin mi, şerh emiri mi? atandaş Vedat Değerli Ki- lis'te oturuyor, Ankara'da bir arsası var... Arsanın eni boyu çarpıldığında hepsi 310 met- rekare... Yenimahalle 1. Tapu Sicil Mu- hafızlığı'nda kaydı kuydu duruyor... Vakti zamanında tarla iken 1994'te imara açılmış... Imara açılınca da va- tandaş arsasını satmak istemiş... Satmak istemiş, ama satamıyor. Çünkü Ankara Büyükşehir Belediye- si, tapuda arsanın üzerine satılamaz şerhi koydurmuş... Vatandaş, Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanlığı'na bir dilekçe yazarak 25 Ağustos 1995'te iadeli taahhütlü mektupla göndermiş... Dilekçenin özü, belediyenin neden satılamaz şerhi koyduğunun açıklan- ması ve şerhin kaldınlarak tapuya bil- dirilmesi... Belediye dilekçeyi almış, fakat yanrt vermemiş... Vatandaş, 16 Ekim 1995'te ve 21 Ekim 1995'te birer dilekçe daha yaz- mış; yine yanrt alamamış... 7 Mart 1996'da dördüncü dilekçeyi vermiş... Ama ne hikmetse Ankara Büyükşe- hir Belediye Başkanlığı yine yanıt ver- memiş... Vatandaş arsasını satsa satamıyor, atsaatamıyor... Ankara'da I.Melih nam bir "emin" şehri idare eyleyüp , kullannın mülkü- ne şerh koyuyor! Maddi birikimi kül olan bir sanatçıyı ayakta tutabîlmek Y azar Necef Uğurlu anlatıyor ve soruyor: "Konservatuvar- daki görevinden Serdar Gü- reş olayı ile istifa eden Ah- met Levendoğlu. Tiyatro Stüdyosu ile topluma ciddi bir tiyatro kazandırmış- tı. Zühal Olcay ve Haluk Bilginer ile kurduğu tiyatroda oynanan her oyun sanatsal değeri tartışılmaz oyunlardı. Geçen yıl Turgay Nar'ın yazdığı Işıl Kasapoğlu'nun yönettiği 'Çöplük' ad- lı oyun pek çok ödülün yanı sıra Ahmet Uğurlu ve Haluk Bilginer'e ismet Küntay ödüllerini kazandırdı. Ahmet Levendoğlu, Üsküdar'da al- dığı Odeon Sineması'nı binbir olanak- sızlığa karşın restore ederek yeni oyu- nu ile tiyatronun perdesini açmak üze- reydi ki tiyatronun teknik donanımı yandı; Levendoğlu'nun dört yıllık biri- kimi kül oldu. Şimdi tarihi bir saptama için fırsat... Tiyatro Stüdyosu'nun 8-10 milyar li- ra gibi bazılanna gülünç sayılabilecek bu zararını kapatabilmek, bütün mad- di birikimi sıfıra inmiş bir sanatçıyı ayakta tutabilmek için kimler çaba sarf edecek?" 106.gün Hıncal Uluç, görmek istediği Sabah gazetesinin kaçak binasının belgelerine 106 gündür yanıt veremiyor. Çİ2GİLİK KÂMlLMASARACl H A R B İ SEMİH POROY GADDAR DAVUT /vt/«/ KVRTCEBE *i/Af GAZCA SSVM/ME/. PESİMOEKJ MU /aajv tcuJGTOLua *CUBTÛUHAZAtOOcOU f/£/H£EJZf#t BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇI Zızmaytn, valia bu ben o o MIRMIRLAR UĞURDLRAK TARİHTE BUGUN MÜMTAZARIKAU 10 Mart GAL4PAGOS ADAIAR/.. 1S3S 'TE SU6ÜM, /• SARLAN6A, Atfşrf. SüruK . LJZUV Ü A&ALAR, ÖZ£UJ*:L£ 13 ÖMBMI, UNLU SILG'M 'IN TlteLEKlN KOKEH/" YA/=/rwOAK( POSAL AY/KLAMMA SAVI- BÜYÜK ÇAPTA BU AEAŞT~t£Aa4£rt&4 BOGÇLUYDO'. ACA - rAŞArAN 8/eçoA: HArv#N ve B/mt rzj/eû, HBMÜZ DUN- E/ei£e/HDEie/ G/B/ SEUÇMESINI TXAA4MCAMAMrÇT, BrRÇOK Ki/f rveü, /£t/AMALAG(£CU.a'\) Vt OEr /ZAPLUMgAĞAL/te <Ş/g/,.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle