Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10MART1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
24 ülkeden 356 filmin gösterileceği 8. Ankara Uluslararası Film Festivali 15 martta başhyor
4
Beyaz Geceler'de sabaha dek fibn
ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) - 8.
Ankara Uluslararası Film Festivali'nde
24 ülkeden 356 film gösterilecek.
Dokuz ayn kategoride
gerçekleştirilecek festival sırasında
sergi ve paneller de düzenlenecek. Ilk
kez bu yıl gerçekleştrilecek
" Yeşilçaın'ın 5 Ustasına GüzeUeme"
adh
bölümde
Muhterem
Nur, Erol
Taş, Hayati
Hamzaoğlu,
Aliye Rona,
Kadir
Savuniçin
bir gece
yapılacak.
Festival
kapsamında, sabaha dek "beyazgece"
adıyla altı gösterim gerçekleştirilecek.
Yedi bölümün yer aldığı "Asya-Avnıpa
Buluşması" da bu yıl düzenlenen
festivalin yenilikleri arasmda yer
alıyor.
8. Ankara Uluslararası Film Festivali,
bu yıl dokuz bölümlük bir programla
15-24 mart günleri arasında
gerçekleştirilecek. Vakıf
yöneticilerinden yazanmız Mahmut
Tali Öngören ile İbrahim DemireL,
düzenledikleri basın toplantısında
festival konusunda bilgi verdiler.
Megapol, Kavaklıdere sinemalannda
ücretli olarak izlenebilecek olan
filmlerin yanı sıra festivalin ücretsiz
gösterimleri, Alman, Ingiliz, Fransız
kültür merkezlerinde ve Vakıfbank
konferans salonunda yapılacak.
Festivalin yanşma bölûmûnde,
uluslararası canlandırma filmleri,
ulusal uzun metrajlı, kısa metrajlı
filmler ve belgesel filmler yanşacak.
Yanşma dışı bölümde "Türk Sinema
Tarihindcn. Bir Başka Bakış, Dünyaya
Kısa Bir Bakış, l lusal Kısa Film
Gösterimi, Asya-Avrupa Buluşmast"
başlıklan altında çeşitlı filmler
gösterilecek. "Asya-Avrupa
Buluşmasr bölümünde, 19 ülkeden 56
film yer alacak. Buluşmada, "Türk
Dünyası Sinemasu Macar Panoraması,
İlk Âdımlar, Operadan Beyazperdeye,
Sinemanın Ustalan, Senaryonun S'si
Carriere, Sinemanın 100. YdT
başlıklanyla Asya ve Avrupa
Giovanni ScognamiUo
A nkara Uluslararası Film Festivali'nde,
/ l "Asya-Avrupa Buluşması",
.xA"Yeşilçam'ın 5 Ustasına Güzelleme",
bölümleri de yer alacak. 24 ülkeden 356
filmin gösteriîeceği festivalde, bu yıl sabaha
dek film gösteriminin sürdüğü 6 "beyaz
gece" gerçekleştirilecek.
9
ayn kategoride film gösterimi yapılacak
festival sırasında sergi ve paneller de
dûzenlenecek. İlk kez bu yıl
gerçekleştirilecek "Yeşilçam'ın 5 Ustasına
Güzelleme" adlı bölümde Muhterem Nur,
Erol Taş, Hayati Hamzaoğiu, Aliye Rona,
Kadir Savun için bir gece dûzenlenecek.
filmlerinden seçkin örnekler
sunulacak.
Festival kapsamında gerçekleştirilecek
olan Ulusal Film Yanşması'nda, 12
film yanşacak. Yanşmamn sonuçlan
21 martta açıklanacak. Sonuçlan 17
martta açıklanacak olan Uluslararası
Canlandırma Filmi Yanşması'nda 37
film yer alırken, Ulusal Kısa Film
Yanşması'nda 55 film yanşacak ve
sonuçlar 19 martta duyurulacak.
Ulusal Belgesel Film Yanşması'nda ön
elemeyi geçen ve tartışmalara neden
olması beklenen 13 film arasında
ödüle değer bulunanlar, 19 martta
belirlenecek.
Festivalin özel bölümü olarak belirtilen
-Yeşilçam'ın 5 Ustasına GüzeUeme"
adlı gösterimi tiyatro ve sinema
sanatçısı Gfilsen Tuncer hazırladı. Bu
program çerçevesinde Aliye Rona,
Hayati Hamzaoğiu, Erol Taş, Kadir
Savun ve Muhterem Nur için plaket
hazuiandı. Plaketler Rona,
Hamzaoğiu, Nur ve Taş ile geçen yıl
yaşamını yitiren Kadir Savun'un
yakınlanna verilecek. 16 martta
dûzenlenecek gecede, bir dia gösterisi
ve "Türk Sineması'nda Oyunculuk"
başlıklı bir söyleşi gerçekleştirilecek.
Festival kapsamında, fotoğraf Sanatçısı
İbrahim DemireTin fotoğraflanndan
oluşan bir sergi de yer alacak. Sinema
yazarlan Nijat Özön ve Giovanni
ScognamiDo'yu günlük yaşamlannda
fotoğraflayan Demirel'in yapıtlan, 15-
24 mart günleri arasında Galeri Sanat
Yapım'da izlenebilecek.
Filmlerin yanısıra düzenecek olan açık
oturumlar, 19-22 mart günleri arasında
gerçekleştirilecek.
19 mart günü saat 13.30'da, Vakııbank
konferans salonunda dûzenlenecek
olan "Belgesel Fılm Nedir, Ne
Değfldir?" başlıklı oturumdan
sonra, 20 mart, saat 13.30'da,
"Canlandırma Sineması Nedir, Ne
DeğUdir?" konulu söyleşi yapılacak.
Türk Ingiliz Kültür Derneği'nde, 20
martta, saat 17.30'da dûzenlenecek
olan açık oturumun konusu da ''Asya-
Avrupa Buluşmasına Doğru" olarak
belirlendi. Alman Kültür Merkezi'nde
dûzenlenecek son açık oturum da, 22
martta, saat 18.00'de
gerçekleştirilecek. Oturumda Türk
sineması tartışılacak.
Festival kapsamında hazırlanan ve
üniversite öğrencilerinin katılacağı afiş
yanşmasında da, gelecek yıl yapılacak
festivalin afişi seçilecek. Yanşmada
dereceye giren afişler, Galeri Sanat
Yapım'da sergilenecek.
Festivale bu yıl; Kültür Bakanlığı,
Çankaya Belediyesi, Türki
Cumhuriyetler Kalkınma ve lşbirliği
Ajansı (TtKA), Bayındır Holding,
Dünya Ticaret Merkezi, Milli Piyango,
Ziraat Bankası, Sheraton Oteli, TRT,
Piyale Makarnalan, Varan Turizm,
Aras Kargo, Cıne-5, Türkiye Iş
Bankası, Halk Bankası, Toshiba, Flash
TV, British Council ve Fransız Kültür
Merkezi'nin parasal destek
sağladıklan açıklandı.
Kısa filme, belgesele ve canlandırma sinemasına önem veren festivalin kurucusu ve yöneticisi Mahmut T. Öngören:
Festivale 55 bin seyirci beldiyoruz
CUMHURCANBAZOĞLU
8. Uluslararası Ankara Fılm Festiva-
li'nin dokuz günlük maratonu 15 Mart
cuma günü başhyor. 1988'den bu yana
öğrencileriyle ve biravuç gönüllüyle fes-
tivalin yükünü çeken MahmutTali Öngö-
ren, türlü olanaksızlıklara karşın her yıl
ne yapıp yapıp festivali ayakta tutmayı
başanyor. Sekiz yaşına basan Ankara
Film Festivali'nin tabii ki birçok eksiği
var, ancak kısa filme, belgesele ve can-
landırma sinemasına verdiği önemle bu
dallann Türkiye'de en güçlü merkezi du-
rumundalar . Aynca yerli uzunmetrajlı
filmlere bir yanşma düzenleyerek katkı-
yı sürdürüyorlar. Maddi yönden sabit
kaynak bulamadıklan halde festivali
'amatör ruh'la yaşatabildiklerini anlatan
Mahmut Tali Öngören bu yıl salonlara 55
bin izleyici bekliyor...
- Festivalin aşağı yukan seyirci kapasi-
tesi nedir? Bilet fiyatlan ne kadar bu yıl
1
MAHMUT TALt ÖNGÖREN- Ka-
vaklıdere saionu 650, Megapol kırmızı
salon 367, Megapol yeşil salon yüz seyir-
ci kapasitesıne sahip. Amerikan filmleri
bu yıl daha geniş salonlar buhnamızı en-
gelledi, ancak buralan da Ankara'nın en
iyi salonlan arasında yer alıyor. Festival-
de bu üç salona gelenler bilet alarak film
izleyecekler. Tam bilet ikiyüz bin, Beyaz
Geceler üçyüz bin, öğrenci bileti yüz bin
lira olacak. Bunun dışında Alman Kültür
Merkezi, Fransız Kültür Merkezi, Türk-
Ingiliz Kültür Demeği ve Vakıfbank kon-
ferans salonunda kısa film, belgesel film
ve çizgi filmi ücretsiz izlenebilecek.
Maddi yönden sabit
bulamadıklan halde
festivali 'amatör ruh'la
yaşatabildiklerini
vurgujayan Mahmut
Tali Öngören, bu vıJ
yetişkin seyirci sayısını
artnrmavı
amaçladıklannı
behrtijor. 8-Ankara
Uluslararası Film
Festivah'nde bu yıl
Ulusal Kısa Fıûn
Yanşması'nda 55 film
yanşacak. Öngören,
birinci festjvalden bu
yana kısa metrajda
merkez olmayı
istediklerini de
anımsatarak,
"Yanşmamız Avrupa
ve Asya'da bitiniyor
arük" diyor.
- Kaç seyirci bekiiyorsunuz ?
ÖNGÖREN- Ankara'da sinemayla bi-
rinci derecede gençler ilgileniyor. Yetiş-
kinler tstanbul'daki kadar festivalle ilgi-
lenmiyorlar. Amacımız bu yıl yetişkinle-
rin sayısını arttırmak. Biletli ve ücretsiz
toplam 55 bin izleyici bekliyoruz.
- Her yabana fîünde elektronik aftyaa
otecakmı?
ÖNGÖREN- Iki salonda elektronik
altyazı uygulanacak. Zaten uzunmetrajlı
filmlerin yandan fazlası Türkçe altyazı-
lı. Yaklaşık yirmi beş filmde elektronik
altyazı bulunacak
- Filmleri bangi yoUarla elde ediyorsu-
nuz?
ÖNGÖREN- Bu yıl 356 film var, bun-
lann altı, yedi tanesi Türk cumhuriyetle-
rinden geliyor. Bu bölüm için Türk lşbir-
liği ve Kalkınma Ajansı'ndan yardım
gördük. Filmleri şirketlennden ve Türki-
ye temsilciliklerinden doğrudan doğruya
aldık ve Ankara'daki kültür merkezleri de
katkıda bulundu.
- Türkiye'deyabancı film tüketen festi-
vallerin sayısının artmasıyla birlikte bir-
birlerinin yolunu kesme girişimlerinin
başladığı konuşuluyor. Bunlar ne derece
dogru?
ÖNGÖREN- Benim de kulağıma gel-
di. Daha işin başında olduğumuz için bu-
nun bize ne kadar zarar verdiğini bilemi-
yorum, ama zamanla etkilenebiliriz.
- Ankara'nın yüzünü kısametraja çe-
virmesinde kalheii uzun metrajlı fılm bu-
lamamaşının etkisi var mı?
ÖNGÖREN- Daha birinci festivalden
ben kısa metrajda merkez olmak istiyor-
duk. Sonra bunu geliştirdik, filmcileri
festivale çekmek için daha gelişmiş yö-
netmelikler getirdik. O sırada diğer fes-
tivaller kısa metraja ve belgesele bizim
kadar ilgi göstermiyorlardı. Sanıyorum
şu andaki ilgilerinde de çok büyük rolü-
müz var. Yanşmamız Avrupa ve Asya'da
biliniyor artık.
- Uluslararası sinema camiasında An-
kara festitalinin yeri ne şu anda ?
ÖNGÖREN- Uluslararası platformda
adınızdan çok ağırlıklı söz ettirebilmek
için uluslararası düzeyde uzun metrajlı
bir yanşmaya sahip olmak gerekiyor.
Böyle bir çalışmamız yok şu anda. Ancak
Avrupa filmlerini festivalde göstermek
için birçok girişimimizdevam ediyor. Bu
açıdan Avrupa'da tanınıyoruz. Bu yıl il-
ginç gelişmeleroldu. Avrupa'da düzenle-
nen Türk haftalanna bizden yardım iste-
niyor. Aynca Avrupa'da yaşayan Türkle-
rin ikinci, üçüncü kuşak çocuklan bize
film gönderdi göstermemiz için. Ekim
ayında Köln'de Türkiye Filmleri Festiva-
li dûzenlenecek. Bizim kısa film yanşma-
sına, belgesel Fılm yanşmasına ve Türk
Kısafilm Tarihinden bölümüne katılan
filmleri istiyorlar. Daha sonra belki aynı
program Nurnberg'de yapılacak. Yani Av-
rupa'da düzenlenen Türk festivallerini
katkıda bulunmaya başladık. Bunun dı-
şında uluslararası festivallerden yardım
alabilmek için oralara gidip bağlanhlar
kunmak gerekiyor. Parasızlıktan gidemi-
yoruz.
- Avrupa-Asya Buluşması adıyla dû-
zenlenecekbölüm ileride ülkelerarasında
mini bir pazar oluşturabilir mi ?
ÖNGÖREN- Üçüncü festivalde pazar
oluşturmayı denedik ama tutmadı. Çün-
kü film alıcılannın çogu Istanbul'da. An-
cak bir daha deneyeceğiz. Önümüzdeki
yıl küçük çapta bir pazar başlatabiliriz.
Kısa film yanşmasına
katılım süresi uzatıldı
Kültür Servisi - Cumhuriyet Vakfi ve
TÜRSAK (Türkiye Sinema ve
Audiovisuel Kültür Vakfi)
işbirliğiyle, üniversitelerin iletişim ve
sinema bölümJerinde öğrenim gören
gençlere ve tüm amatör sinemacılara
yönelik düzenlenen 'Bir Dakikahk
Kısa Fılm Yanşması'na başvuru
süresi, Cumhuriyet Vakfi 'na gelen
yoğun talep üzerine 15 nisan
pazartesi günu akşamına dek
uzatıldı.
Başvurular 15 nisana kadar».
Bir yandan sinema öğrencilerini ve
amatör sinemacılan desteklemek ve
tecimsel şansı olmayan kısa film
yapımını özendirmek, diğer yandan
3-14 Haziran 1996 tarihlerinde
Istanbul'da gerçekleştirilecek
HAB1TAT II Insan Yerleşimleri
Konferansı çerçevesinde gündeme
gelecek olan insan yerleşimleri ve
kentleşme sorunlanna farklı bakış
açılan getirebilecek sinematografik
çahşmalara gösterim olanağı
yaratmak amacıyla düzenlenen
yanşmamn konusu 'insan
yerleşimleri ve kentleşme sorunJarT
Yanşmaya kurmaca, belgesel,
canlandırma ve deneysel gibi farklı
türlerde olan, süresi 1 dakikayı
aşmayan (jenerik hariç), daha önce
ödül almamış ve 1 Ocak 1994
tarihinden itibaren yapılmış, video ya
da sinema (16mm/35mm)
formatındaki tüm kısa filmler
kahlabilir. Başvuru için filmlerin bir
adet VHS ve 1 adet Betacam SP
bandına aktanlmış kopyalan ile
birlikte teslim edilmeleri gerekiyor.
Süha Ann, Mehmet Açar, Derviş
Pasin, Oktay EkincL Rekin Teksoy,
Vecdi Sayar, Oktay Kurtböke ve
Hilmi Etikan'dan oluşan seçici kurul,
yanşma sonucunda birinciliğe değer
bulduğu filme 75 milyon lira, ikinci
filme 50 milyon lira, üçüncü filme
ise 25 milyon lira ödül verecek.
Yanşmaya katılmak isteyenlenn en
geç 15 nisan pazartesi akşamına
kadar TÜRSAK Vakfi'nın Gazeteci
Erol Dernek Sokak Hanif Han No:
11/2 adresine başvurmalan
gerekiyor. Aynntılı bilgi içintel: 251
67 70-244 52 51.
Ankara'da karikatür sempozyumu
Külrür Servisi - Türk ve Alman
karikatür ustalan Franziska Becker,
Ioan Cozacu, Nezih DanyaL Rudi
Hurzlmeier, Piyale Madra, Marie
Marcs, Tan Oral, Eray Özbek, Atfla
Özer, Erich Rauschenbach 15-18
mart tarihleri arasında Goethe
Institut ve Karikatür Vakfı'nın
birlikte düzenledikleri etkinliklerde
buluşmak üzere Ankara'da bir
araya geliyorlar.
Türk-Alman Karikatür Buluşması
etkinlikleri, 15 mart cuma günü
Kültür Bakanlığı Güzel sanatlar
Galerisi'nde karikatürcülerin
karma karikatûr sergisinin
açılışıyla başlayacak, 16 mart
cumartesı günü Alman Kültür
Merkezi'nde karikatürcülerin ve
katılımcılann birlikte yapacaklan
"2000 Vılında Dünya" konulu
uygulamalı seminerle sürecek.
17 mart pazar ve 18 mart pazartesi
günleri Alman Kültür Merkezi'nde
yapılacak sempozyumda
karikatürcüler, karikarür sanatı üzerine
hazırladıklan bildirileri sunacaklar.
Sempozyumda Franziska Becker
"Jiarikatürde Kadının Rolü ", Eray
Özbek "Karikatür ve Mesaj", Piyale
Madra "Kadın Karikatürcüler ", Rudi
Hurzlmeier "Karikatür Bir Sanat
mıdır? ", Erich Rauschenbach
"Karikatürcünün Toplumdaki Yeri",
Ioan Cozacu "Karikatür Güldürürve
Yart Etkisi Yoktur", Tan Oral "Çağdaş
Karikatür ve Politika tlişkileri ", Marie
Marcks "Marie Marcks'ın
KarikatürierindekiBiçim ve Dil
Unsurlan", Atila Ozer "Gazete
Karikatürcülüğü ve Geleneği", Nezih
Danyal "Evrensel Karikatürün
Tekdüzelik Sonınlan " konulannda
hazırladıklan bildirileri sunacaklar.
Türk / Alman Karikatür Buluşması, 18
mart pazartesi günü yine aynı yerde,
uygulamalı seminerde çizilen
"2000 Vılında Dünya" konulu
karikatürlerden oluşan serginin
açılışıyla etkinlikler sona erecek.
Türk / Alman Karikatür Buluşması
kapsamında, bir de Türk / Alman
Gençlerarası Karikatür Yanşması
dûzenlenecek.
Yanşmamn konusu, yaşamımızda
önemli bir yeri olan, her gûn
kimbilir kaç kez açıp kapadığımız,
girip çıktığımız kapılar.
Yanşmaya, 25 yaş ve daha
altındaki Türk, Alman genç
karikatürcüler her türlü teknikle
çizilmiş, en çok üç karikatürle
katılabilirler. 30x40 cm boyutlanndan
büyük olmaması gereken karikatürler,
bir fotoğraf ve kısa özgeçmiş ile
katıhmcının isim ve adresinin yazılı
olduğu bir zarfla en geç 25 nisan
tarihine kadar "Alman Kültür Merkezi,
Atatürk Bulvan, No: 131, Kızılay,
Ankara" adresine postalanması
gerekiyor.
Yanşmada bir adet bir aylık dil kursu
ödülü, iki adet 200 DM tutannda para
ödülü ve ödül kazanan bütün
yanşmacılara Türk / Alman Genç
Karikatürcüler Yanşması Plaketi
verilecek.
PENALTI
MEMET BAYDUR
Iş, Güç
Cumhuriyet'te yazmaya 1993 eylülünde başlamı-
şım. Aradan iki buçuk yıl geçmiş. Yüzyirmiden fazla
yazı. Oyunları, çevirileri, hikâyeleri, denemeleri de
işin ıçine katarsak iki buçuk yılda bin sayfa kadar ya-
zı yazmışım. Gün başına bir sayfa düşüyor. Ortaya
çıkmayan sayfaları da eklersek iki bin sayfa eder
hepsı. Günde iki sayfa yazabiliyorum en çok. Onun
da yarısı işe yaramıyor. Bir de çok verimli bir yazar
olduğumu, "üretken" olduğumu söylerler, hep şaşı-
nrım. Banagöre ben "şaşkının" biriyimdirzaten, ama
en çok buna şaşanm. Günde iki sayfa verimlilik! Na-
sıl oluyorsa!.
•
Biroyunu sahnelenmiş bıroyun yazan, televizyon-
da bir açık oturumda rTürk tiyatrosu üstüne konuşu-
luyordu) benim için "İyi yazıyor ama onun başka işi
yok" anlamına gelen bir şey şöyledi epey oluyor. Bel-
ki bu yüzden verimliydim. Öyle ya iş güç yoksa iyi
yazmaya yükümlüsünüz bu düşünceye göre. Ben iyi
yazdığımı düşünmüyorum ama yazı yazmanın bir iş
olduğunu düşündüm hep. Bu daçoğu insanı gülüm-
setır.
Sayın Melih Cevdet Anday, bir yazısında, nüfus
sayım memuru mesleğını sorduğum zaman "şairim"
yerine "gazetecıyım" yanıtını verdiğini anlatır. Sait
Faik'e de meslek hanesinde "yazar" olduğunu bil-
diren pasaportunu vermeyi yadsımıştı güvenlik gö-
reviileri yıllarca önce. Büyük yazanmız iş hanesinde
"işsiz" yazan bir pasaport alabilmişti ancak. Yazmak,
çoğumuz için iş değildir. Üretken olduğumuz söylen-
se bile değildir. Kaç para kazandığınız önemlidir yal-
nızca. Bununsa bence bir anlamı yoktur.
•
Hayatta ise anlam birdenbire, durup dururken çık-
maz ortaya, John Berger'ın dediği gibi: Anlam, bağ-
lantılan anlamakla keşfedilir ancak. Gelişim yoksa an-
lam da yoktur. Ortada bir "hikâye", bir açılım yoksa
anlam da yoktur. Bilgilertoplamı, "enformasyon" de-
dikleri şey de kendi içınde bir anlam içermez. Bilgi-
yi bir bilgisayara
yükleriz ve anında
bir hesabın faktör-
lerine dönüşür bü-
tün bilgiler. Oysa
bu işlemin tersini
gerçekleştirmek
mümkün değildir.
Kimsenin bilgısa-
yardan bir "an-
/am"çıkartması
mümkün değildir.
Çünkü anlam,
bir yanıttır. Yalnız-
ca bilinene değıl,
bilinmeyene de
verilmiş bir yanıttır
anlam. Belki biraz
da bu nedenden John Berger
ötürü, anlam ile gız
aynlmazlar birbirlerinden. Ikisidevaroluşlarını, zama-
nın geçmesıne borçludurlar. Kesinlik, anlık olabilir.
Kuşku, bir süreci ya da süreyi gerektirebilir. Anlam ise,
bu iki kavramın bileşiminden doğacaktır.
•
T. S. Eliot mu söylemişti anımsamıyorum, geçerli
tek eleştiri yöntemi akıllı olmaktır diye. Güzel söz
doğrusu! Yalnız ne var ki bundan bir "tez" çıkarmak
biraz zor olur gibime geliyor. "Yazar öldü" diyen Ro-
land Barthes'ın kışkırtıcı bildirisi geliyor aklıma. Ya
da "yazıda yazann kaçınılmaz boşluğu /yokluğu " üs-
tüne ısrarla döktürmüş Jacques Derrida'nın yapıtı.
Yazmak yok olmak değildir ama "yok haline" gelmek-
tir deniyor. Önce birisi olmak, sonra iz (izler) bıraka-
rak yitip gitmektir deniyor. Geriye ne kalıyor peki?
•
Geriye yazı kalıyor diyeceğim ama dilim varmıyor
doğrusu. Dilim varmadığı gibi, lisanım da müsait de-
ğil derdimi anlatmaya. Nedir, kimdir bir yazar? Ölüm,
aşk, acı, zaman, bellek, siyasa üstüne döktüren; cin-
sellik, tad ve haz, yalan ve dolan, tutku ve bıkkınlık
üstüne kafa yoran; gitmeleri gelmeleri, geriye - ileri-
ye dönüşleri, sesleri, kokuları, dokulan, görüntüleri,
düşleri, oluşumlan ve yok oluşlan okurdan daha iyi
anlatan ya da çözen ve bütün bunları yazmayı iş
edinmiş bir manyak mı? Kendini beğenmişin biri mi?
Bizler (okurlar) neden hem zamanımızı, hem de pa-
ramızı harcayıp kimi kişilerin "hayat" üstüne yazdık-
lannı okuyup ciddiye âiırız? Okuduğumuz yetmiyor-
muş gibi, bir de o kitaplar üstüne yazılmış başka ki-
taplan da alıp okuyoruz. Üstelik hepımizin işi gücü
var, doktoruz, hukukçuyuz, öğretmeniz, işçiyiz, me-
muruz. Sait Faik gibi işsiz güçsüzün yazdıklarını oku-
yoruz yine de durmadan. Yoksa Sait Faik çalışkan
mıydı? Üretken, işi gücü olan, ölünceye kadar çalı-
şarak üretmiş bir insan mıydı? Bence olumludur bu
soaılann yanıtı.
•
Kesinlik ile kuşkunun bileşiminden çıkar anlam.
Burada kuşku ile kuruntuyu birbirinden ayırmak ge-
rekir. Kuşku, aklın işlemesine yardımcı olur. Kuruntu
ise boğar aklı. Ikisiyle de yazı yazılabilir elbette. Iki-
sinin de okuru vardır. Anlam, kesinlikle kuşkunun bi-
leşiminden çıksa bile kısrtlayıcı değildir. Her şeyden
bir tek anlam çıkaran insanlann akıl erdiremedikleri
de bundarr ibarettir aslında.
Pamukkale Festivali 20 hazjranda
Kültür Servisi- 2. Uluslararası Pamukkale Müzik ve
Kültür Festivali bu yıl 20-26 haziran tarihlerinde
düzenleniyor. 1992 yılında UNESCO tarafından
koruma altına alınan Pamukkale'ye müzik yoluyla
dünyanın dikkatini çekmek amacıyla yapılan festival
ulusal şarkı yanşması, yerli-yabancı pop yıldızlannın
katılacağı konser, uluslararası şarkıcı yanşması
bölümlerinden oluşuyor.
Selmi Andak, Melih Kibar. Yanusz Sprotz, Nükhet
Duru, Garo Mafyan, Figen Çakmak, Süheyla Özgûr,
Izzet Öz, Yıldız Ibrahimova Dinçer, Aydın Ceylan,
Nazmi Bilgin'den oluşan jurinin görev yapacağı ulusal
şarkı yanşması bölümünde birinci olan yapıt Türkiye
adına Pamukkale festivalinin uluslararası bölümünde
yanşacak. Bu bölümün büyük ödülü 200 milyon. On
yedi ülkenin katılacağı uluslararası şarkıcı
yanşmasında şarkıcılar kendi bestelerinin dışında bir
de Türk bestesini seslendirecekler. Bu bölümün büyük
ödülüyse 5000 dolar.
FİKRET
KIZILOK
BAHAR KONSERLERİ...
Bağlantı için:
MUTLU ÖDEMİS 0 532 245 36 37