27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 6 ŞUBAT1996SAL 4 HABERLER Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, cinayet için araştırma açılmasını istedi Göklepe için MecKs'e başvuru• Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, TBMM Başkanlığı ve siyasi parti liderlerine başvurarak Metın Göktepe'nin öldürülmesiyle ilgili olarak Meclis araştırması açılmasını istedi. • Çağdaş Hukukçular Derneği üyeleri ise Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak zanlı polislerin tutuklanması talebinde bulundular. İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazetecıler Cemiyeti (TGC) Başkanı Nafl Güreli ve Genel Sekreter Leyla Tavşanoğlu, parti başkanlanna başvurarak gazeteci Metin Göktepe'nin öldürülmesiyle ilgili Meclis araştırması önergesi verilmesini ve buna destek olunmasını istediler. Çağdaş Hukukçular Derneği istanbul Şubesi üyesi avukatlar da Eyüp Cumhuriyet BaşsavcılığVna başvurarak cinayet zanlısı polislerin tutuklanması isteminde bulundular. Meclis araştırması istendi TGC Başkanı Güreli ve Genel Sekreter Tavşanoğlu, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Başbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer. Başbakan Yardımcısı ve CHP Genel Başkanı DenizBaykal. ANAP GeneJ Başkanı 91 avukat Eyüp Cumhuriyet Başsavcılıgı'na verdikleri dilekçede Metin Göktepe'nin katillerinin rutuklanmasını istediler. Mesut Vilma/ ve DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit'e yaptıklan başvuruda Göktepe'nin öldüriilmesinin aydınlığa ka\ uşturulması için Meclis araştırma önergesi verilmesini istediler. Hukuk devletinin üstünlüğü anlayışının yerleştirilmesi için gerekli duyarlılığın gösterilmesi isteminin dile getirildiği başvuruda, bu konuda TBMM Başkanlığı'na \erilen önergeye destek olunması da istendi. Aralannda ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı LeventTüzeTin de bulundugu 91 avukat ise Metin Göktepe'nin ailesi ve ÇHD istanbul Şubesi adına Eyüp Cumhuriyet Başsavcıhğı'na dilekçe vererek cinayet zanlısı polislerin tutuklanmasını istediler. Göktepe'nin öldürülmesi ve zanlı polislerin saptanması olaylanna yer verilen dilekçede, adli soruşturmayı yürüten Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan'ın, olay yerine gider gitmez orada bulunan görevlilerin ifadelerini almayarak "görevini yapmadığı*" ileri sünildü. Göktepe'nin öldürülmesiyle ilgili olarak kamovunu >anıltıcı "Çay bahçesüıde bulundu". "Darp izi yok" gibi açıklamalann yine Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapıUiıgına dikkat çekilen dilekçede, şu görüşlere yer verildi: 'Metin Göktepe'nin öküirülmesi, polisin "ıdari'değil 'adli' görevi kapsamında işlenmiş bir suçtur. Bu nedenie soruşturaıa dosyasının İl İdare Kunılu'na gönderilerek 'yargılamanın gereklilıği' karan alınmasına gerek bulunmamaktadır. Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı, yanlış olan yolu izteyerek olayın küllenmesini tercih elmiştir. Savalık, tüm saıııklan, tutukiama istemiy le mahkemeye sev k ermclidir." 'Elim yakalarmda' Dilekçenin verilmesi sırasında Eyüp Adliyesi'ne gelen Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, oğlunun görevi sırasında gözaltına alındığını ve öldürüldügünü söyledi. Metin Göktepe'nin katillerinin cezalandınlmasına kadar hiç kimseyi affetmeyeceğini dile getiren anne Göktepe, "Yoksa iki elim yakalannda oiacak" dedi. Balıkesir DYP örgütünde gerginlik COŞKUN VAMAN ~ BALIKESİR - Görevden alınmalaryüzünden DYP Ba- lıkesir örgütünde dehuzursuz- luk yaşanıyor. Merkez ilçe ile birlikte Bandırma, Manyas, Savaştepe ve Kepsut yönetim- lerinij; görevden alınmalanna partililer büyük tepki gösterı- yorlar. '24 Arahk seçimJerinde ca- bşmadıklan' gerekçesıyle gö- revden alınan Merkez İlçe Baş- kanı HaydarAtbntaş ve yöne- tim kurulu üyeleri, genel mer- kez karannın henüz kend/le- rine ulaşmadığını açıklama- lanna karşın, 20 kişilik yeni yö- netimin ataması da gerçekleş- tirildi. Başkan Haydar Altın- taş, siyasi partilerin kurum- laşması gereği üzerinde du- rurken "Görevden almak ar- bk demode oldu. Bu, demok- rasûniz için hiç de hoş olma- van bir durum. Zira secilmiş- terin verine atannuşlar geüyor. Üsteiik bunu da doğnı dürüst yapmıyortar. Şu saate kadar benûn görevden almnıamla ü- gili biigi bize ulaşmadL Genei merkezdeki yöneticiler bile olaydan haberleri olmadığını söylüyor. Böyle particilik oi- maz" diye konuştu. Türkiye, konuyu Avrupa Konseyi'ne taşıyor MED-TV'yi şikâyet • Çözüm arayışlarını Avrupa Konseyi nezdinde sürdürme karan alan Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden sorunun çözümünde uluslararası bir hakem kurulu isteminde bulunacağı bildirildi. TV de sunuian "Din ve Llus* programında İslam'ın küfü- re karşı cihad öngördüğü vurgulanarak "Kemalizme karşı sa*aşmayan ı\lüsiüman sayılmaz" dendı Ingıltere'nin, kapatılması için daha önce yapılan üst dü- "WBf gınşımİcre "MEO TV'nin İngilizyayın ilketeri- ıtf itılaletnıedigi" görüşünü ilen sürmesi, Türkiye'yi ha- rekete geçirdi. Türkiye, 14 Ekim 1994 tarihinde Ingıliz Yayın Standartları Konse- yi'nden (ITC) lOyıllık bir İısaııs ıznı alarak Londra'dan siyasi ve ıdeolojik yayın ya- pan MED TV'nin kapatıl- ması konusunda rotasını In- giltere'den Avrupa Konse- yi'ne (AK) çevirmeye ha- zırlanıyor. Çözüm arayışla- nnı AK nezdinde sürdürme karan alan Türkiye, ingilte- re'nin daha önce Avrupa In- san Haklan Mahkemesı'nde benzerdunımlarda kullandı- ğı "savunma metinlerini" MED TV sorununun çözü- münde yardımcı olabilecek belgeler olarak dosyaladı. HÜLVA KARABAĞLİ ANKARA - Türkiye, Londra'dan yayın yapan PKK yanhsı MED TV'nin kapatılması ginşımlenne ka- yıtsız kalan Jngiltere hükü- metini kendi silahıyla vurma- ya hazırianıyor. Çözüm ara- yışlarını Avrupa Konseyi nezdinde sürdürme karan alan Türkiye, Ingiltere'nin daha önce Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde benzerdunımlarda kullandı- ğı "savunma "metinlerini MED TV sorununun çözü- münde yardımcı olabilecek belgeler olarak dosyaladı. PKKIideriAbdulİahÖca- lan, geçen arahk av ında da MED TV'deki konuşma tur- lannı sürdürdü. Çeşitli prog- ramlara telefon aracılığıyla katılan Öcalan, metropoller ve turizm merkezlerini te- rör hedefi olarak gösterdi. Öcalan'ın "*Bizdahaiyior- ganizeohırsak sermaye met- ropoUerde raiıat ulabiiir mi? Turizm de banş olabüir mi" sözleri dikkat çekti. MED Türkiye. gerekli görmesi du- rumunda AK'den uluslarara- sı bir hakem kurulu oluştu- rulması isteminde buluna- bilecek. Mektuplara yanıt yok RTÜK Başkanı Ali Ba- ransel. 30 Kasım 1995 tari- hinde Ingılizcekalemealdı- ğı bir mektubu ITC Başka- nı George RusseU'a gönder- di. Baransel. MED TV'nin PKK'yi desteklediğme ffiş- kin ıddmlara kanKofcırak MED TV yayın bantlanndan bazı örnekler gösterdi. Ba- ransel'den iki gün önce Tür- kiye'nin Londra Büyükel- çisi Özdem Sanberk de Rus- seîl'a bir mektup gönderdi. Sanberk, İngiltere'nin MED TV'nin ya\ın iikelerini ih- lal etmediği görüşünün doğ- ru olmadığını belirterek PKK'ninMEDTV'denver- diği mesajlarla, Türk turiz- mini hedef aldığını bildirdi- ğine işaret etti. Sanberk, mektubunda, İngiltere li- sanslı MED TV'de terörün "methinin" yapılmasının Türkiye'de hayal kınklığı yarattığına dikkat çekti. İTC'ye gönderilen mektup- lara yanıt aiınamadı Özgürlük ve Dayan/şma Partisi amblemini seçti: Kızıla yükselen beyaz güneş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Prog- ram ve hedeflerini 4 ay sürecek bir İcampan- yayla halka anlatma karan alan Özgürlük ve Dayanışma Partısı (ÖDP), amblemini. "ma- vidalgalar üzerinde kıolayükselen beyaz gü- neş" olarak belırledi. ÖDP Parti Meclisı'nın (PM)sonuç bıldirgesinde, şenat vegüvenlık güçlerinin ayn ayn gerekçelerle yurttaşlan teh- dit ettiği vurgulandı. Bildinde, yargısız ınfaz, işkence v e gözaltında ölümlcrin arttıgı belır- tilerek Dogu vc Güneydoğu Anadolu Bölge- si'nde süren terör olaylannın sona ermesı için iki taraflı ateşkes ilan edılmesi istendi. ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, dün dü- zenledıği basın loplantısında, parti amblemı- nın "mavi dalgalar üıerinde kızıla yükselen beyaz güBeş" olarak belirlendiğim kaydede- rek bu renklerin özgürlük ve dayanışmayı simgeledigini söyledi. Düzenpartileri ile hiç-^ birilgileri bulunmadığını ifadeeden Uras,yüz- lerini diğer sol partilere degıl. topluma çevir- diklerini bel irterek "'Düzene muhalifolan bü- tün kesûnleri poütika vapmaya çağınynnız* dedi. Amaçlarının, temel sorunlara temel çö- zümlerüretmekoldugunuanlatan Uras, 1996 yılının.özellıkleemeğinınkarşılığınıalama- yan insanlar ıçm bir "hesaptaşma yılı" ola- cağını belirttı. PM bUdirisi PM sonuç bıldırsinde, şeriatın emekçilerı. kadınlan. aydınlan ve farklı inanç sahipleri- ni, güvenlik güçlennin de halkı ve muhalif kanadın yaşam hakkını tehdit ettiği vurgulan- dı. ÖDP'nin sosyalizme açılan bir ülke kur- mak amacıyja yola çıktığına dikkat çekilen bildinde, "ÖDP. tüm toplumsal muhalefet güçleri ile birlikte yüriimek üıere vola çıkb. ODP, politik faaJivetini. haJkın kendi kendi- sini yönetnıeve giriştiği bir toplumsal etkin- lik süreci içinde sünJürvcektir" denıldi. Bıl- ODP Genel Başkanı Lfuk L ras. diride.Olağanüstü Hal Bölgesı'nde(OHAL) milyonlarca insanı göçe zorlayan bir savaşın sûrdüğü belirtilerek terörolaylannın sona er- mesi için iki taraflı ateşkes ilan edilmesı ge- rektiğı savlandı. Türkiye'deki son sıyasal gelişmelerin ül- keyı bunalımagötürdüğüne dikkat çekılerek "Ulkedeki sorunlar. ne bir fcribota, ne bir ka- yahğa sığabilir. ne de temsili zaferler ile çözü- lebilir. Dü/en polhikacılan iceride düştükle- ri açmazdan çıkabilmek için Türkiye'yi da- ha da felakedi dış maceralara sürüklüyor. Ya- pay sorunlar üreterek gündemi çarpıtıyor- lar" denildi. Başkanlık Divanı'nın 6 kışiden oluşmasma karar verilen PM toplantısında, kadınlar için de yüzde 30 kota uyguiaması ön- görüldü. MYK üyelennden 7'sini kadınlann oluşturduğu ÖDP'nin ikinci PM toplantısı 16-17 mart tarihinde yapılacak. GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Polonyalı Bir Şair Üstiine lyi Şeyler Yayıncılık, çeviri şiir dizisine 1991 yılında başladı, 1992'de sürdürdü diziyi, (kitaplığımdaki ürün- lere bakarak söylüyorum) 1995 Aralık tarihini taşıyan son üç kitapla bu dizi 17 sayısına ulaşmış durumda. lyi Şeyler Yayıncılık'a bu güzel işinde sürekli başan diliyonjm. Ben bu yazımda okurlarıma, dizinin son üç kitabın- dan birini oluşturan Polonyalı şair Zbigniew Her- bert'in "Bozkırda BirKatedral" adli şiir kitabından söz etmek istiyorum. Verilen bilgiye göre Zbignievv Herbert 1924'te Lwow'da doğmuş, İkinci Dünya Savaşı sırasında Po- lonya Direniş Hareketi'ne katılarak Naziler'e karşı sa- vaşmış, Krakovv ve Varşova üniversitelerinde hukuk, ekonomi ve felsefe öğrenimi görmüş. Elimdeki kitaptan ancak iki ya da üç örnek vermek- le yetineceğim. Çakıl Taşı Çakıl taşı kusursuz bir varlıktır kendine eşit smırlannı bilen çakılsı anlamla dopdolu kokusu başka bir şey hatııiatmaz kimseyi korkutup kaçırmaz arzu uyandırmaz ateşliliği ve soğukluğu eksıksiz tepeden tırnağa soyludur elime alınca onu büyük pişmanlık duyanm sahte bir sıcaklık yayılır soylu gövdesine - Çakıl taşlan evcilleştirilemez sonsuza dek bize bakıp duruıiar sakın ve zeki bakışlarla Bir de düzyazı şiir: NESNELER "Cansız nesneler her zaman doğrudurlar, işe ba- kın, hiçbir zaman kınayamaz onları. Bir iskemle gör- medım ki ayak değiştirsin, bir yatak görmedim kişa- ha kalksın, masalar, yorulduklannda bile, dizüstü çök- meye kalkışmazlar. Yoksa nesneler pedagojik ne- denlerden ötürü mü yapıyorlar bunları, sebatsızlığı- mızı durmadan vurmak için yüzümüze." Apollon ile Marsyas Apollon'un Marsyas ile gerçek düellosu (mutlak kulak engin genişliğe karşı) ....... .... buakşamyapılıyor '"' rr "' ; '" ' " '• ' " ' " şımdiden bilsek de yargıçlann tannyı galıp saydığını ağaca sıkıca bağlanmış derısı ınceden inceye soyulmuş Marsyas çığlık atıyor çığlığı varmadan uzun kulaklanna dinleniyor onun gölgesinde bir nefret ürpertisiyle titreyen Apollon lirini temizliyor Duyulan sadece Marsyas'ın sesi tekdüze ve bir ünlüden ibaret Aaa Bu kitaptaki şiirlerin çevirmeni Erdal AJova'dır Cumhuriyet'in haberi, yüksek yargıda tartışma yarattı TMY'ye muhalefet tarbşması ÖRÜŞI FİKRET İLKİZ 'Barika-i Hakikaf Nasıl Doğar?•• EVİNGÖKTAŞ • Gazetemizde 25 Ekim 1993 günü yayımlanan "PKK'den Hürriyet'e tehdit" başlıklı haber, yüksek yargıda başkan ve üyeler arasında geniş bir hukuk tartışmasına neden oldu. Terörle Mücadele Yasası'na muhalefet edildiği gerekçesiyle istanbul DGM Cumhuriyet Savcılığı'nca gazetemiz imtiyaz sahibi Berin Nadi ile eski yazıişleri müdürümüz Aydın Engin aleyhine açılan dava, İstanbul 1 No'lu DĞM'ce reddedildi. görüşülürken başkan ve üyeler arasında yogun bir tartışma yaşandı. Çoğunluğun görüşünekarş^ı çıkan 8. Ceza Dairesi Baş- kanı M.NaciLnver. 6. Ceza Dairesi Baş- kanı Necdet Vfutiş. 6. Ceza Dairesi üye- leri CavitGençkaya ile Teoman Üneri. 3. Ceza Dairesi üyesi Casim Yılmaz. 4. Ce- za Dairesi üyesi Hulusi Öğütçü ve 1. Ce- za Dairesi üyesi Osman Şirin, dava ko- nusu haber incelendiğinde, gazetemizin PKK'nin eylemlerini desteklediği ya da sıcak baktığına ilişkin birbulguyarastlan- madığını v urguladılar. Gazetemizin. cum- huriyetın temel ilkelerine bağlılığı ile ta- nınmış biryayın organı olduğunu anlatan başkan ve üyeler. davada yerel mahkeme- nin doğru karar verdiğini söyledi ler. Çoğunluk görüşüne karşı oy kullanan başkan ve üyeler. gerekçelennde şu gö- rüşleri dile getirdiler: "Cumhuriyet ga- zetesûıin teröne ve örgütlerine karşı oldu- ğu ve Atatürkçülük çizgisinde süre0den yayınlanvla. üikenin bölünmez bütünlü- ğıinevebayrak biıiiğine sahipçıkngu PKK örgütü ve eylemlerini kınayıp suçladığı, fakat terörle mücadele sürecinde kişilerin veö/eüikJe mücadeienin yoğunluk ka/an- dıgı yöre halkının anayasal hak ve özgür- lükierinin devlet güçîerince zedelenme- mesine özen gösteriunesini öneregeldiğL, böyledav ranıldığında halkın örgüte kar- şı devletin yanında yer alarak mücadele- yikotavlaştıracağına işareteyleroiduğu her- kesçe bilinmektedir. Gazete, PKK örgıitünün Hürriyet ga- zetesi'ni tehdit ediş biçimini. kendine öz- gii haber anlay ışı ölçüsü içinde vermiştir. Bu habere bakarak ga/etenin PKK örgü- tiinün eylemlerini desteklediği ya da sı- cak baktıgı söyienemeyeceği gibi gazete- ANKARA-Gazetemizde 25 Ekim 1993 günü yayımlanan "PKK'den Hürriyet'e tehdit" başlıkJı haber. yüksek yargıda yo- ğun bir hukuk tartışmasına yol açtı. Gazetemizde yayımlanan haberde, Kurd-Ha tarafından Hürriyet'e fakslanan mesajda: "Hürriyet ve Hürriyet gibi her türlü densizligi yapanlara karşı asia mü- samahagösterilmeyeceği''belirtilerek Bo- tan 1. Bölge Komutanı ile yapılan söyle- şiye yer verilmişti. İstanbul 1. Nolu Devlet Güvenlik Mah- kemesi (DGM) Savcılığı. haberde. silah- lı çete niteliğindeki terör örgütünün açık- lamalanna yer verilmek suretiyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasasf nın (TMY) 6. maddesine muhalefet edildiğini öne sürerek, gazetemiz imtiyaz sahibi Berin Nadi ile eskı yazıişleri müdürümüz Ay- dın Engin aleyhinde dava açtı. TMY'nin 62. maddesinde "Terör ör- gütlerinin bildiri veaçıklamalannı basan- lara ve yayanlara 5 miKon lîradan 10 mil- yon liraya kadar ağır para cezası verilir" hükmüyeralıyor. İstanbul 1 No'lu DGM'deyargılanan Be- rin Nadi ve Aydın Engin 6 Ekim 199'te yapılan duruşmada beraat ertiler. Savcılığın itirazı üzerine dava dosyası, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ne gönderildi. Ce- za Dairesi, dava konusu haberde, yönel- tilen suçun unsurlannın oluştuğunu öne sürerek DGM'nin karannı bozdu. Ancak DGM, kararında direnince. dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu nda incele- meye alındı. Genel kurulda DGM'nin ka- ran, oy çoklugu ile bozuldu. Dava, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda • Yerel mahkeme ilk karannda direnince, dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda incelemeye alındı. Genel kurula katılan Yargıtay Ceza Dairesi başkanlan ile üyeler arasında yoğun bir tartışmaya neden olan davada, yerel mahİcemenin karan oy çokluğu ile bozuldu. Dava, 28 Mart 1996 günü DGM'de yeniden görüşülecek. DGM, genel kurulun karanna uymak zorunda. nin teröne karşı bilinen tutumu göz önü- ne alındığında. böyle bir yaklaşım içinde oiduğu da söy lenemez. Suca konu edilen haberin hemen amn- da 'Cumhuriyet'e plaket'başuğmı taşı- yan resimli haber bile bunun degişik bir kanrtıdır. Çünkü haberde, Cumhuriyet gazetesinin, kunıluşundan bu yana laik- lik ve demokrasiy i sav unmada gösterdiği kararlılık nedeniyle 1 ürk Kadınlar Birü- ği tarafından bir plakede ödüllendirildi- ği biklirilmektedir.' 'Suçun unsurian oluşrnamıştır' Dava konusu habenn yayımlanmasıy- la TMY'nin 6/2. maddesinde belirtilen su- çun unsurlannın oluşmadığını öne süren başkan ve üyeler, gerekçede şunlan kay- dettiler: "Terörle mücadele, örgütün ger- çek yiizünü topluma teşhir etmek ve hal- kın destek ve sempatisinden yoksun bırak- makla merhale kazanır. Eğer bildiri veya beyanın yay unlanma.su o terör örgütünün tehdit, baskı ve zora dayalı faaliyetini ser- gileyebiliyor, doğrudan ya da dolaylı ola- rak halkın dayamşmasına ve örgüte kar- şı kenetlenip devlet güçleri yanında yer almasına yarayabiliyorsa, bu amaca yöne- lik yayının terörle mücadeleyi zaaflyete uğratmayacağı, aksine başanlı kılacağı kabul edilecektir. Ö\le>se, terörle müca- deleyi amaç edinen bir yasanın, bu ama- ca hizmet eden bir yayımı cezalandırma- yı hedeflemediğinden kuşkusu ounama- lıdır. Suçlanan yaymıın yer aldığı sayfada. 'PKK Iğdır'a saldırdı'başlıklı biryazı ile örgütün halkasaMınsı açıklanırken' Her- kes işinı vapsın' başlıklı bir başka haber- le de mücadeleyi yürüten yetkililerin be- van ve yorumlarına yer verilmektedir. l çüncü bir haberde iseBölge YaJisi veyö- re milletvekillerinin açıklama ve araştır- malanna yer verilerek farklı bakış açıla- n okuyucuya sunulmaktadır. Böylece' Mü- sademe-i efkârdan banka-i hakikat do- ğar' özdeyişine uyan bir sıralanımla. ger- çeğin gün ışığına çıkanlması kolaylaştı- nlmaktadır." Suçlanan yayının teröre hizmet amacı gütmediği vurgulanan gerekçede, daha sonra şöyle denildi: "Yayun, aksineoku- yucuy u bügilendirmek. mücadelede daha da etkili olmaya yönettildiğini göstermek- tedir. Terörörgütünün tek yanlı propagan- dasını dış ülkelere taşıyarak kat ettiği nıe- safenin önemine zihinleri vöneltmekte, karşı önlemlerin gerekliliğini düşündür- mektedir. Gazetenin okuyucu kitlesinin, biiinen kiiltür düzeyi itibanyla bu yayım, belirti- len amaçdoğrultusundaytırunıladığında ve basına yönefttiği bu tehdidi nedeniyle terörörgütünün dahasuctandığından kuş- ku yoktur. Tartişmasız bir gerçektir ki "Bilenin kavgası. bılgis/zın kavgasından güçlüdür' Yerel mahkemenin direnme karan yerindedir. Zikrtdflen suc, biçimsdyayımlaoluşmaz. Yayım mutlaka amacıyla sorgulanmaİL gazetenin yayım karekteri gözetilip diğer yazılar içindekiyeri itibany la verilmek is- tenen mesaj belirlenmeli, teröre ve örgü- tüne yarar sağlamak hedefleniyorsa, su- çun oluştuğu kabul edilervk ceza yaptın- mına yönelinmeli. Aksine bu yayımda oi- duğu gibi halkın bilgilenerek örgüte kar- şı bilenip direnmesinekarşı öniemlen?y ö- nelmesine yanyorsa. suç öğesi içermediği kabul edilmeiidir." B ilmiyofdum. Öğren- dim. Yargrtayt. Ce- za Dairesi üyesi, Sayın Yargıç Os- man Şirin'eteşek- kürediyorum. Evin Göktaş'ın haberine konu olan Cumhu- riyet gazetesi hakkındaki Ce- za Genel Kurulu kararında Yargıç Şirin, diyor ki: "Müsademe-i efkârdan ba- rika-i hakikat doğar." Konu, Cumhuriyet gazetesi'nde ya- yımlanan "PKK'den Hürriyet'e Tehdit" başlıklı haber. Bu ha- ber nedeniyle İstanbul 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi beraat karan vermişti. Yargı- tay 9. Ceza Dairesi karan boz- du, ama mahkeme beraat ka- rannda direndi. Yeniden veri- len beraat karannda istanbul 1 No'lu DGM, haberle kamu- oyunun bilgilendirildiğine dik- kat çekerek şu soruyu sor- muştu: "Sanıklann yazıyıyaz- maktaki asıl amaçlan örgüt açıklamasını yayımlamak mı- dır, yoksa bir silahlı terör ör- gütünün basının bağımsızlığı- na karşıyönelttiği tehdit ve hür yayın hakkını engellemek is- tediğini kamuoyuna duyur- mak mıdır?" Mahkeme, bu soruya ken- disi yanıt verdi: "Cumhuriyet gazetesinin ülkemizde geç- mişe dayalı ve eski biryayın organı oiduğu, büyük bir oku- yucu potansiyelini haiz oidu- ğu, Atatürkçü bir çizgisi bu- lunduğu, PKK adli silahlı te- rör örgütünün eylemlerine karşı çıkan bir yayın organı oiduğu dikkate alındığında sanıklann yazıyı sadece ka- muoyunu bilgilendirmeye yö- nelikolarakyayımladıklan, ha- bercilik ilkesıni önplanda tut- tuklan, haber verme hakkını kullandıklan kanaatine vanl- mıştır." Israr kararı sonucun- da verilen beraat hükmü, İs- tanbul DGM Savcısı tarafın- dan beğenilmedi ve karar tem- yiz edildi. Ceza Genel Kuru- lu'nda tartışıldı. Ceza Genel Kurulu oyçokluğuyla beraat karannı bozdu, ama karş/oy- lar bozma kararından daha önemli, daha gerçekçi ve da- ha bir gerekçeli karar... Yargıç Osman Şirin, karşı- oy yazısında "Gazetenin oku- yucu kitlesinin, bilinen kültür düzeyi itibanyla bu yayımı be- lirtilen amaç doğrultusunda yorumladığında ve basına yö- nelttiği bu tehdidi nedeniyle terör örgütünü daha da suç- ladığında kuşku yoktur. Tartış- masız bir gerçektir ki, bilenin kavgası bilgisizin kavgasın- dan güçlüdür" dedi. Gerekçeleriyle beraat ka- rannın doğru olduğunu anlat- maya çalıştı. Anlaşılan Ceza Genel Kurulu'ndaki çoğun- luk, bu görüşe katılmıyor. Yar- gıtay 8. Ceza Dairesi Başka- nı Naci Ünver ise karşıoy ya- zısında "Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlılığıyla tanınmış yayın organı Cumhuriyet ga- zetesinin ülke bütünlüğüne özen göstermediği de düşü- nü/emez" derken haklıydı. Ad-, lannı teker teker saymadığım muhalefet şerhi sahibi üye yargıçlar da haklıydılar. Ama Ceza Genel Kurulu'nda 'azın- lık'ta kaldılar. 'Azınlık'ta ka- lanlara ve gerekçelerine katı- lıyorum. Bu yargıçlar, toplu- mun gerçeklenne, haber alma, bilgi edinme özgürlüğüne uy- gun gerekçe yazdılar. Yasala- ra ve maddelere can kattılar, ruh verdiler Genel kültürieri- ni, verdikleri kararayansıttılar. Sadece 'Terörle Mücadele Kanunu'nun 6. maddesini bil- mek yetmez. Sadece bu mad- deyi okuyup bir bilgisayar gi- bi karar vermek, ne adalettir ne de gerekçedir. Gazete oku- mayı bilmek gerekir. Haber denilince ne anlaşılması ge- rektiğini öğrenmek ve yargıç olarak bunu bilmek, yasalan bilmekten önce gelir. Cum- huriyet gazetesi kupon ver- miyor. Mahkûm edilmesi isteni- len haberin yayımlandığı say- fada kesilecek kupon da yok. 'Çoğunluk' belki de bu ne- denle 'okumuyor', okuma- dı.lstanbuM No'lu Devlet Gü- venlik Mahkemesi'nin verdi- ği beraat karannın elini kolu- nu bağladınız. Mahkûmiyet karan verilecek. Para cezası- nı ödeyeceğiz. Savunucu olarak, hukukçu olarak söz veriyorum, dosya- yı Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu'na taşıyacağım. Bu Ce- za Genel Kurulu karanndaki cansız, ruhsuz, Türkiye ger- çeklerinden uzak, bilgi edin- me hak ve özgürlüğünü yok sayan görüşü, komisyonda mahkûm ettirmek için elim- den gelen çabayı gösterece- ğim. Çünkü, "Bilenin kavgası, bilgisizin kavgasından güçlü- dür. " Ben avukat olarak 'mu- halefet şerhleri' ile azınlıkta kalmaya, yargıçlarla karşıoy yazısı okumaya alışkınım. Çoğunluğa alışamadım. Say- gılanmla!..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle