Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6ŞUBAT1996SAU
OLAYLAR VE GORUŞLER
İlköğretimdbn Temel Eğitime
RIFAT OKÇABOL Boğazıçı Ümversıtesı
K
ımı >abancı sozcukJenn
Turkçe karşılıklannı de-
ğışık bıçımlerde kullan-
dığımız oluyor Eğıtım
alanındakı kullanımdan
çarpıcı bır ıkı örnek he-
men \enlebılır Nedense îngılızce'dekı
primarv (ılk) (education (eğıtım) kavra-
mına ilkeğm'm yenne tngılızce'dekı te-
achingsozcuğunun karşılığı olan oğretim
sozcuğunu kullanarak ilkoğretim dıvo-
ruz Ozgun kullanımda eğıtım sözcuğu
bulunan başka kavramlara da ortaöğre-
tim, yuksekoğretim, ikili oğretim dı yoruz
Apprenticeship (çırak. çıraklık) training
(yetıştırme) yenne de bu kez çıraklık eği-
timikullanılıyor Ingılızce'deayn ıçenk-
lı kavramlar olan in-service (hızmetıçı)
education ıle in-service training kav ram-
lanna da tek karşılık vermışız Hizmeti-
çi eğitim. Oysa eğıtım ıle yetıştırme ara-
sında önemlı aynm vardır ve UNESCO
bu aynmı şoyle belırtmektedır
Eğrtim. her meslek için gerekli bilgile-
ri, ahlaki-manevı değerlen ve anlav ışı ge-
ttştirme ereğını guden etkınlıkler olarak
yorumlanır. Eğitimin amacı, gençlere ve
yetişkinlere, içinde yaşadıklan toplumu
etkileyen gelenekler ve duşunceler, kendi
kültürleri ve başkalannm kuhurieri, do-
ğa yasalan uzerinde bir anlayış geliştir-
mek ve Uetişimde temel sayüan veöbur be-
cerileri kazandırmak için zorunlu olan
koşullan sağlamaktır.
Yetiştirme isebir kimsenin beiirli bir işi
gereğince yapabümesi için koşul olan tu-
tumlann, bilgüerin ve becen kalıplarının
gettştirilmesi demektir (UNESCO, Yetiş-
kin Eğitimi Terimkri, Çev. A.F. Oğuzkan,
Ankara, 1985,17).
Sozluk anlamıyla oğretim bellı bır
amaç ıçın gereken bılgılen verme ışıdır
GenellıkJe Arapça kokenlı tedrts, tedri-
sat ve talim sozcukJen yenne kullanıl-
maktadır ve eğıtım sozcüğunden çok
Tûrkçedekj kullanım bıçımıyle yetıştır-
me (training) sözcuğune daha yakındır
UNESCO'nun, ılköğretımden yetenn-
ce yararlanamamış yetışkınlenn yaşam-
lannda gerekJı olacak eğıtıme basicedu-
carion-temeleğirimdemesınden sonra bu
kavram gıderek çocuk eğıtımınde de kul-
lanılır olmuştur Bızde bu bağlamda te-
mel eğıtım kullanımı, alışılmış beş yıllık
oğretımın ötesınde bır anlamla. 1971-
1972 öğretım jılında Mıllı Eğıtım Ba-
kanlığı'nın 18 okulda Teme! Eğıtım Ya-
tılı Bolge Okulu denemesıyle başlamış-
tır Sonra bu kavram, uçuncu beş yıliık
plana ve 1973 yılında kabul edılen 1739
sayılı Mıllı Eğıtım Temel Kanunu'nagır-
mış, 24 Hazıran - 4 Temmuz 1974 tan-
hınde yapılan IX Mıllı Eğıtım Şûrası'nın
gundemını oluşturmuştur Nedense,
1983 yılında 1739 sayılı yasada yapılan
bır değışıklıkle temel eğitim kavramından
iiköğretim kavramına gen donulmuştur
Yunus Emre, bır bakıma bugünun te-
mel eğıtım anlayışını yuzyıllar oncesın-
den ıkı satıra sığdınvermış "Uim iBm bil-
mekrjr, ilinı kendini bilmektir/sen kendi-
ni bilmedin ya nice okumaktor" demıştır
Kendını bılmenın bırboyutu "haddini
bilmek" ve alçakgonüllu olmaksa obur
bovutu kışının kendı yeteneklennm ay-
nmına vanp kendını olabıldığmce gelış-
tırmesı değıl mıdır9
Ancak, toplumlann
bu anlayışa gelmelen kolay olmamış
yuzyıllar sürmuştür Geçmışte eğıtım de-
ğıl oğretim vardır Temel oğe bırey değıl
toplumdur Oğretımde amaç bıreyın eğı-
tılmesı değıl toplumsal oğretının çocuğa
aktanlmasıdtr, bıreyın kendısını tanıma-
sı -bılmesı değıl, toplumu bılmesı toplu-
mun bır kopyası olmasıdır Bu oğretım-
de toplum (topluma egemen olanlar) ıçın
ne onemlıyse ve yeterlıyse oğretim onun-
la sınırlı kalmıştır Uzun bır sure, toplu-
mun ıçınde bulunduğu ınanç sıstemı bu
oğretımde en buyuk payı almıştır Top-
lum gelıştıkçe dın oğretısı, gereksınım-
len karşılayamaz olmuş, okuma-yazma
ve hesap konulan da oğretıme eklenmış-
tır Gun gelmış, orneğın Almanya'da
1763 ve Fransa'da 1793 yıllannda top-
lumsal gereksınım ılkoğretımın zorunlu
olmasını gerektırmış, gıderek tanh ve
coğrafya gıbı pek çok değışık konu oğ-
retim programına katılmıştır
tlkoğretımdekı bu gelışmeler, Batı
dunyasındakj başka gelışmelerde gorul-
duğu gıbı, gecıkerek de olsa Osmanlıyı
da etkılemıştır Osmanlılaraskerbırulus
olduklanndan, yenılık gereksınımlen de
once askersel alanda duyulmuştur Batı-
dakı benzer okullar nıtelığınde olan ılk
eğitim kurumu 1773 yüında askeri deniz
okulu olarak (Muhendıshane-ı Bahn-ı
Humayun) açılmıştır Ilkoğretımın zo-
runlu olması duşuncesı II. Mahmut za-
manında 1824 yılında gundeme gelmış,
1839 yılından sonra 4 yıllık zorunlu ıl-
koğretımın uygulanmasına ve yaygınlaş-
tınlmasına çalışılmıştır Vakıflara bağlı
ve dın oğretımı ağırlıklı mahalle mek-
tepleri'nde değışım ve gelışım guç ola-
cağından, Batı ülkelenndekı konulan da
ıçerecek ılkokullar (mektebı ıptıdaıler)
Eğıtım Bakanlığı (Maanf Vekâletı) tara-
fından 1800'lu yıllarda açılmaya başlan-
mıştır İlkokul sonrası eğıtım veren Ruş-
tıyelenn ılk programındakı dersler
(Arapça Sarf ve Nahıv, Nuhbe-ı Vehbı,
Farsça ve Tuhfe-ı Vehbı Turkçe tnşa,
Hat, Lugat, Ahlak) bu okullardakı oğre-
tımın nıtelığının bır göstergesıdır Hen-
dese (geometn), coğrarya ve tanh gıbı
dersJer daha sonralan Ruşdıye program-
lanna gınnıştır
1913 yılında çıkan geçıcı iiköğretim
yasası, ilkokul ıle ortaokulu (ıptıdaı ıle
Ruşdıye) bırleştırerek ılkokulun otesın-
de oğrenımı ıçeren iiköğretim kav ramını
getırmış, bu oğretımın zorunlu ve para-
sız olacağını vurgulamıştır Bırkaçı dı-
şında bugunun gelışmış ülkelen daha
İ 900'lenn başmda beş yıllık zorunlu eğı-
tımı hemen butun çağ çocuklanna yay-
gınlaştırmışken, Osmanlılann nmrası ola-
rak, 1923 yılında ılkokulda okuyan ço-
cuk sayımız ancak 342 bıne ulaşabılmış-
tır
Batı heryenjhkte bılımsei ıçenklı ders-
lenn sayısını arttırmış, eğıtımdekj bılım-
sel ağırlık toplumdakı gelışmeyı, değış-
meyı hızlandırmıştır Bu süreçte iiköğre-
tim kavramına çocuğun toplum ıçın ye-
tıştınlmesı yanında çocuğun bır ust oku-
la hazırlanması boyutu da eklenmıştır
J J. Rousseau'dan başlayarak özellıkle ın-
sancıl (humanıst) duşünurlenn katkıla-
nyla öğretmen odaklı (dolayısıyla top-
lum odaklı) oğretim gıderek yennı ço-
cuk odaklı-öğrenen odaklı eğitime bırak-
mıştır Boylece Batı'da eğıtım oğretımı
aşmış, çocuğa bır şeyler oğretılmesının
yanında kışılığını gelıştırmesı, kendını
tanıması ve kendısını gerçekleştırmesı,
ulaşabıleceğı en ust duzeye çıkması,
onem kazanmıştır
Hemen butun devletlenn demokrası,
ınsan haldan ve eğıtım hakkı gıbı evren-
sel değerlen benımsemesıyle temel eğı-
tım, çocuklann kendılennı çevrelennı
doğayı ve dûnyayı tanımalan, kışılıkle-
nnı gelıştırmelen, yaşama hazırlanmala-
n ve ınsanca yaşayabılmelen ıçın gerek-
li gorulen eğıtım anlamında kullanılma-
ya, toplumlann gelışmışlık duzeyıne
bağlı olarak da en az 8 yıl olarak uygu-
lanmaya başlanmıştır
Gunluk kullanımda eğıtımle ılgılı kav-
ramlar, Uetişim kurmakla yeterlı olmak-
tadır Ancak, kımı duyarlı durumlarda
eğitim ıle oğretim sozcuklennı seçıp kul-
lanırken ozen gostermekte yarar vardır
ARADABİR
ERTUĞRUL KAZANCI
Eğıtımcı-Hukukçu
Yüz Binlerce Gönülde...
Gazetecı-yazar ve hukuk adamı Uğur Mum-
cu'nun, artık yerteşmış bır deyım olan "faılı meçhul"
denılen bıçımde katlınden bu yana uç yıl aktı, gıttı Bu
akan sureçte ıse aydınlatılması yonunde hıçbır sonuç
alınamadı Verılen "onur" sozlen, "namus temınatla-
n" gerçekleşmedı Tertıpçıler, bılınmez keyıfler ıçın-
de ellerını kollarını sallayıp gezmelennı surdurduler
Bu durum, krımınal tanh ıçın ayıp Mumcu'nun ılke-
lerını ve savunduklannı benımseyenler ıçın de buyuk
bır acıdır
Uğur Mumcu, cumhurıyetçı, ılerıcı, laık, demokrat
ve Ataturkçu bır bılım adamıydı Tum omru, yurekten
saygın olduğu ve sevdalısı bulunduğu halkının ve ul-
kesının çağdaş bır zemınde, dırlık, esenlık ve mutlu-
luk dolu yaşamsal savaşımı ıçın geçmıştı Sosyo-
ekonomık ve sıyasal olayîar, Mumcu'nun kalemınde
toplumcu bır dennlık ve guç kazanarak halk yaranna
yıllarca ırdelenmıştır
Uğur Mumcu, cumhunyetçıydı Hanedanlığa daya-
lı, eşıtlığı reddeden bır saltanat rejımı, elbette toplum-
cu bır anlayışa sığmazdı
Uğur Mumcu, ılerıcıydı Çunku o, "her tuıiu mela-
netın genlıkten doğduguna" ınanmıştı Genış halk krt-
lelennın, çagcıl ve bılımsei yaklaşımlara saygılı bırya-
pıda bulunmalarını vazgeçılmez bır gerek olarak sa-
vunmaktaydı
Uğur Mumcu, laıktı Çunku o, yuzyıllar boyunca
teokratık nıtelıklı bır devlet yapısının topluma ancak
dogmatık kurallar getıreceğıne ve ınsanları ozgur ter-
cıhlerı bakımından kısıtlayıp engelleyeceğıne ınan-
maktaydı Mumcu, dınsel ve mezhepsel kavga ve
mudahalelerın ınsanlığın felaketıne neden olduğunu
saptamıştı Bunun ıçın de, devletın manevı ınançlar-
da yansız olması gerektığını ongoren laık duşunce-
ye sıkı sıkıya bağlrydı
Uğur Mumcu, demokrattı Çunku o, ınsanlığın dü-
şunce ufkunu daraltan her turlu engele karşıydı Ya-
şanılan çağın bılıncıne ulaşmayan, ınsanlık dunyası-
nı genye ıtmeye çalışan bağnaz eğılımler, elbette Uğur
Mumcu'nun mucadele ettığı oğelerdı
Uğur Mumcu, hukukun ustunluğune ınanan ve bu-
nu savunan kışıydı Çunku "hukuk devletı olmayı,
yasa devletı olmaktan ayıran" ınce ve yuksek çızgı-
yı bılen ınsandı Sıyasal ıktıdar olma erkını ele geçır-
dıkten sonra, meclıslerden geJışıguzel yasalar geçır-
meyı ış sanan ve fakat hukukun ustunluğunu zede-
leyen uygulamalara tavır alan bır duşunurdu Uğur
Mumcu
Uğur Mumcu, araştırmacı bıryazardı Çunku o, ka-
muoyuna sunduğu her yazısının, gerçekçı bır denn-
lıkten geçtıkten sonra oluşması yanlısıydı Yılmaz bır
durustluğun sımgesı, karanlık ışlenn teşhırcısı ve ce-
saretın kudretlı bır kalemı olarak tanınmıştı Bu tanın-
ma ıse gerçekten çok haklı nedenlere dayalıydı
Uğur Mumcu, Kemalıst aydıntık devnmıne ıçtenlık-
le bağlıydı Çunku o, "ıstıklal-ı tam" ılkesıne ınanan,
ekonomık yonden ayakları uzerınde durabılen, gele-
ceğı başka ulkelerın çıkarlanna peşkeş çekılmeyen,
kışılıklı ve uluslararası duzeyde saygın bır polıtıkanın
adı olan Kemaiızmı cıddıyetle savunuyordu
Uğur Mumcu'ya saygı gostererek değerını kabul-
lenmek de bellı bır anlam ve sorumluluk taşır Bu so-
rumluluk, antıemperyalıstçızgıdeyeralmaktır Faşıst
ve teokratık dogmalara karşı çıkmaktır Bu sorumlu-
luk, Mustafa Kemal'ın ılke ve devnmlenne ozen gos-
termek demektir Nıhayet bu sorumluluk kısaca, ın-
san olma bılınç ve onuruna çağcıl duzeyde sahıp ol-
mak demektir
Uğur Mumcu'yu saygılaria anıyoruz Toplumsal bır
ozgorevın bu yığıt ınsanına, ortak bır dunya goruşu
paylaşmanın yaklaşımıyla sevgıler sunuyoruz Uğur
Mumcu geldı geçtı, ama ılke ve ınançlan yuz binler-
ce gonulde yaşayıp duruyor
ILAN
TC ARHAVİ ASLİYE HIJKUK
MAHKEMESİ
Sayı 1992 43
Davacı Hamdı Akgumuş vekılı tarafindan davalılar
Nazım Gumüş Orhan Gumuş Yalçın Gumuş, Ilmıye
Ozdemır, Fıkrrye Turna Nadıa Şenoğlu, Fıknye Akgu-
muş, Sanıye Ozkılıç ve Ayşe Gursel aleyhıne ıkame
olunan tapu ıptalı \e tescıl davasının yapılan açık du-
ruşması sonunda venlen ara karan uyannca
Kıbledağ ko>u Guney^u Rıze de mukım Muhıttın eşı
Rabıa Akgumuş ıle yıne aynı yerde mukım Ahmet kı-
zı Akıf eşı Fıknye Akgumuş adreslenne çıkanlan da-
vetıyeler, davalılara teblığ edılemedığınden ılanen teb-
lıgat ıcrasına karar venlmıştır
Duruşmanın bırakıldığı 27 2 1996gunu saat 09 30'da
davalılann mahkememızın duruşma salonunda hazır
bulunması veya kendılennı bır vekılle temsıl ettırme-
len, duruşmaya gelmedıklen takdırde duruşmanın
gununun ve dava dılekçesının teblıgat kanunlan
hukumlennce teblığ edılmışsayılacağı ılanen teblığ ol-
unur 1 12 1995
Basın 62238
Önce İçimizde Hoşgörü...
ERTAN UN\'ER£5A/ Torbalı Beledıye Başkanı
A
slında uzun süreden gelen bır bun konuya duyarlı bır yaklaşımla katıldığı da
tartışma, yenı bır ıvme kazandı gozlenmekte
O arada bır yenı bıçemı de (us- 3 grup
4
KonuyuyenidenvealtyapBmdaııeleal-
lubu da) bırlıkte getırdı tvme, makgerekir'derkenhangı amacı güduyor
17
Ake-
surece gore hızı belırlendı Bı- sımı ıçınde ulaşmak ıstedığı erek nedır
9
Neden
çem de yenı bır yapıyı böy le bır yontemı gerekli ve daha da otesı, zorun-
tartışma, yenı bır ıvme kazandı
O arada bır yenı bıçemı de (us-
lubu da) bırlıkte getırdı tvme,
surece gore hızı belırlendı Bı-
çem de yenı bır yapıyı
Tartışma, dının ınsanlığı en zayıf noktasından
somurmede kuilanılması, somürmeyı en temel ve
evTensel boyutlardan. en dar feodal grup v e bırey
boyutlarına dek surme ışlev ı olgusu ıle bunun kar-
şitlan arasında Ivme bu karşıtlıkta
Bıçemdekı yenı yapı, bu karşıtlığın olçutlenn-
dekı aynlıklann ortaya çıkmasıyla belırdı (Ivme,
aslında evrensel düzeylı Onlann ıçenk gınntıle-
nne ılende uğranacak. Bıçem ıse sanınm en ba-
şat olçekte ülkemızde yenı bır yapı sergılıyor Ana
konu da o)
Ancak, önce ıvmenın sûreç-hızı ılışkısını tır-
mandıran oluşumun asal kesımlenne bır bakalım
Başlıca 4'e aynlıyorlar, kımı başat ayırtlarla ve
uyuşumlarla
A) Cumhunyetçı, laık, çağdaş, demokrat, akıl-
cı, bılımcı kesım
B) Çağgensı, çarpık ınakçı sıyasal ve şenatçı,
ıçtenlıksız, duzmecı, dıncı kesım
ı;ııC) Karmaşadakı, postmodernıst, metaforacı,
iıtopyacılığı zedeleyecek duzeysızlığe'bıle ınen
J^esım
D) Dını, geçmışte de, gûnumuzde de yennde
değerlendıren dındar kesım
rvmedekı tırmanış A ıle B arasında, C bır ana-
forun ıçınde savruluyor, savrulurken de A'ya vur-
madan gecemıyor, çunkü aslında genel sosyoeko-
nomi pofitiği ıle bağlı olduğu yenı dunya duzenı
de anaforda bır o yana, bır bu yana savrulmakta
C ıse gelışmelen şımdılık ızlıyor Ancak, kesın
olan şu kı buyuk çoğunluğu ıle B'ye karşı tavır-
da ve A'ya karşı da ıkırcıklı
Böyle bır duzlemde gelışıyor bıçemın koşulla-
n'
Bıçemdekı yenı yapı, daha öncelen pek su yu-
zûnden olmayan bır yenı tavır onerme noktasına
odakJanıyor Dın olgusu ıle ılgılı olarak, karşıt
kesımler A ıle B arasında hoşgörü ortamına yö-
nelme ve bunun gereksızlıği Burada C'ye çoğun-
lukla gulunup şoyle bır dokunduruluyor C ıse
konunun dışında saygıyla karşılanıyor Bu yenı ta-
vır onerme A'yı başlıca 3 gruba ayırdı (B ıse hoş-
görü konusunda ya suskun, ya uyuşmacı, ya lyı-
ce karnından konuşuyor ya da "bilinen o sözcû-
ğü" tum duzeysız gereklennı uygulamakta1
)
A'nın, B'ye karşı bıçem tavnnda avnşan gnıp-
lan şöyle
1 - 'Hoşgörulfi olmalıyız, bu zorunlu, en azın-
dan gerekİidir diven' grup
2 - 'Hoşgonılu nlmamabvız, bu düşkünlüğü ge-
tirir, eski tavnmız surmelidir' dıyen grup
3- 'Konu bu denli valın ve sıradan değildir. ye-
niden ve altvapısından ele alınmalı' dıyen grup
A'nın ıçındekı bıçem tartışması. 1 ve 2 grup
arasında suruyor Hem yenı oğe gıbı bır ızlenım
vererek, hem de ıyıce karmaşarak O arada 3 gru-
lu goruyor
17
Öncelıkle avnı yolun yolculannın "kendi ara-
lanndaki hoşgörüyü" bıle, bu bıçemın boyle tar-
tışılmasıyla sağlama olanağını elde edemeyecek-
lennı ve altyapısal yaklaşıma vanlmadan da elde
etmelennın söz konusu olamayacağını kanıtla-
mayı amaçlıyor
3 grubun, A kesımı ıçındekı ereğı ıse artık bır
yenı düzlemın, kesım ıçınde kesın olarak oluştu-
rulmasını sağlamaktır Bu duzlemı, -düzmece ve
yapay olarak yaratılan- A'yı, B ve C karşısında ge-
nye duşme, tutuculaşma ızlenımı veren olumsuz
görünümden kurtanp çağdaş bır yaklaşıma ulaş-
tırarak gerçekleştırmektır
Böyle bır yöntemın gerekli ya da zorunlu gö-
rulmesının nedenıne gelınce, konunun bızı ıçı-
mızdeyoğaltan, tuketenyönu bır yana, ınsanlığın
geleceğı ıle çok yakın ılıntısı vardır da ondan
Once kendı aramızda bır bılımsei paydada buluş-
mak başat koşuldur da ondan
Konunun bılımsei paydasının nesnel gerçekle-
n doğrultusundakı bu yöntemın, ozen ıle uygır-
lanmasıyla, görûlecektır kı, B ve C karşısında bu-
yuk bır ustûnluk sağlanırken Ç ıle de bır başka nı-
celıksel ve nıtehksel ustunluğe de ulaşılmaktadır
Bu paydanın nesnel gerçeklen doğrultusunda
ılerlerken en onemlı kaynaklanmız, aslında dun-
yanın (doğanın) dıyalektığı ıçınde durup durmak-
tadır, daha dunkû gıbı yenı yepyenı Konumuzun
özelınde eğılınmesı gereken oğeler, sorulara, so-
rulann bılımsei yanıtlanna bırakılmalıdır Bırdu-
zen ıçınde orneİdenebılu"
Once yalnızca sorular
Dın nedır
9
Dın nasıl doğmuştur
9
Dının amacı
nedır, ne olmuştur' Insanlık dınden neler kazan-
mış, neler yıtırmıştır
9
Sonra da kımı sorular ve kısa kısa yanıtlan
Özellıkle son zamanlarda dın uzennde ve yıne
özellıkle Islam dını uzennde neler uygulanmak-
tadır
9
Savrulan ve dağılan dünya düzenının en önem-
lı oğesı ınsana oynanan sınsı oyunun başat alanı
dındır Kımlık bunalımınaduşen ınsanın çıkış ara-
yışfan, YDD (yenı dünya duzenı) tarafindan, dın
uzenne, çarpıtılarak yoğunlaştınlıp, kapıtalızme
bır ek soluğun daha sağlanması amaçlanmakta-
dır O arada, uç onemlı dınden, bu yonde kuila-
nılması en çok gözetılen dın de tslamdır tslamın
sıyasallaşması, ılımlı şenat gıbı oyunlar, bunu an-
latıyor (Daha kapsamlı yorumlar ıçın. dunyanın
yenı sosyo ekonomı polıtığıne donuk genel çalış-
mamın bınncı bolumü 21 Yuzyıl Teknokıtlesel
Sosyal Demokrası Çağı-Umıt Yaymcılık-Sayfa
186-212)
Islam uzenndekı oyunun, ulkemızdekı "özgün
konumu" nedır
9
Ülkemız, YDD'nın avucuna almaya çabaladı-
ğı dunyada, lslama ılışkın olasıhklann duzenlen-
melennde bıleşke alanını oluşturmaktadır Ceza-
yır, Mısır, Suudı Arabıstan ve Korfez ulkelen, Fı-
lıstın, Iran, Sudan, Pakıstan, Afganıstan, Tacıkıs-
tan onumüzdekı kısa gelecekte bır bıleşkeye doğ-
ru yaklaştınlmak ıstenıyor Işte o bıleşkenın ola-
silıklan ulkemız uzennde denenıyor Bır bakın
tüm otekılere, 21 yüzyıla doğru gıdışte hıçbın
"ömekmodel-bOeşke''olusturma ozellığı taşıyor-
lar mı
9
Sorular ve yanıtlar çoğaltılabılır Yazı yen ıle
ırdeleme amacı bu olçutte ortuştu sanınm O ne-
denle son bır soru ve yanıtla toparlamalıyım As-
lında konunun en canahcı noktası da burası Bu
gerçeklenn ışığında A ne yapmalıdır
9
Öncelık,
1400 yıllık geçmışıyle gunumuz arasındakı Is-
lam konusunda Ç ıle (dındar kesımle. dınıne bağ-
lı-laık, dınsel gostenden uzak) uzlaşma noktala-
n oluşturmaya venlmelı, Islamı sıyasallaştırarak,
-kışısel ozgurlükler konumunda-, B'nın (şeıratçı
kesımın) yaratmak ıstedığı demokrası karşıtı ya-
p_ı uzennde ıvedı bırleşme odağı kurulmalıdır
Oylece -toplumsaldan önce- bıreylere dönük de-
mokrası bırlıktelığı odağı yaratılmalıdır Buodak-
ta, islamın, aslında bıreysel anlamda özgur ınsan
kutsallığını oluşturduğuna ılışkın kesın gerçek
uzennde uzlaşma saglanmalıdır Insanın, gerçek-
ten tum ozellıklenyle 'insan vüceligi birey öz-
gürluğü"duzeyıne, ancak tslamın bıre>sellığı ıle
vanlabılıneceğı konusundakı kesın gerçeğın uze-
nnde bütunleşılmelıdır Bunlann hıçbın zorluk-
la karşılaşmaz Çünku hoşgorunun gerçeğı, taşı-
nabılır karşıtlıklar arasında kolayca kurulabılır
Taşınamaz karşıtlıklar, olsa olsa yapay ve duzme-
ce hoşgörü gostenlen sergılmeye yarar
Bu demokrasıdüzlemli nylaşma,daha bırçok et-
menle guçlendınlmelıdır Gerçekten de bu konu-
da, bızı destekleyıcı çok önemlı ıkı deney, hemen
kısa bır sure once yaşandı Islam dunyasında, 1995
sonunda Cezayır'de FlS'a, 1996 başında da Fılıs-
tm 'de H AMAS 'a karşın ınsan, -kınk dökuk de ol-
sa- demokrasıden yana bır yapı taşıdığını ortaya
koyup sandık başına gıttı, demokrasıye uzandı
Aslında tum evrensel gelışımler de ınsanlığı o yö-
ne doğru taşımıyor mu
9
Oluşturulacak o demokrası duzlemı ıçınde, B
ıle tum tartışma ve uzlaşma çabalan, hoşgoru gı-
nşımlen sona erdınbnelı, o kesım yalıtılmalıdır
B ve C kendı aralannda soyleşıp dursunlar
1
Kendı ıçınde "boşgörûyü", bılımsei temelde
elde etmış olan A, bır de dındar kesımle uzlaşıya
vannca, dın kavramı ve Islam yerlı yenne konun-
ca artık erek, gerçek ınançlı ve ıçtenlıklı, çıkar-
sız, yalnızca ınancalar yuzünden dıncı kesım ara-
sında bulunanlarla. ıçtenlıksız, düzmece (sahte-
kâr), çarpık ve sapkın sıyasal ve şenatçı dıncılık
ayırdını(farkını)ortayakoymakolmalıdır Inanın,
bu aşamada, dıncı kesım ıçındekı bırçok ınsan,
dındar kesıme doğru akacaktır Oylece dın, Islam
ıçınde de yenıden yenne taşınmış olacak ve şen-
atçı, dıncı çarpıklıklar ve çarpıtmalar, yaratılacak
o akılcı ve gerçek hoşgörülu bırlıktelığın gucu ıle
yenılecektır
Ancak "önce içimizde hoşgörü"
1
PENCERE
TARTIŞMA
Polis Haklı mı?
~^^^^^« vrensel
I * gazetesı
^ L ^ ^ muhabın
• 1 Metin
• j Göktepe'nın
ı^^^^riv gozetım altına
alındıktan sonra olu
bulunması, polısın
vatandaşa karşı tavnnı bır
kez daha gundeme getırdı
Gerçı bu konu gundemden
hıç duşmuş değıldı Ancak
bu kez bır medya
mensubuna karşı ışlenen
cınayet varortada Henuz
daha geçen yıl yaşanan Gazı
Mahallesı \e Umranıye
olaylan unutulmuş değıl
Yırmı ldşının olduğu
yuzlerce kışının yaralandığı
olaylarla ılgılı polısler
hakkında başlatılan
soruşturmalar Trabzon Ağır
Ceza Vfahkemesı'nın
salonlannda surunuyor
Şımdı yenıden bu son olayda
polıs hakkında yapılacak
soruşturmadan medet
umuluyor Bılındığı gıbı
gorevlı polısler hakkında
yapılacak araştırma ve
yurutulecek dısıplın
soruşturması savcılıkça
değıl, Içışlen Bakanlığı
mufettışlennce
yapılmaktadır Polıs Vazıfe
ve Salahıvetlen Kanunu'nun
Ek 9 maddesı, bu konudakı
soruşturma yetkısını
savcıdan alarak ıdan
makamlara vermıştır Bu
madde gereğince, Memunn
Muhakematı Hakkındakı
Kanun uyannca yapılacak
ıdan soruşturma nıtehğı
gereğı adlı soruşturmadan
farklı olarak dar kapsamlı
kalacak ve adlı soruşturma
usullen kullanılmadığı ıçın
tanık dınleme ve dığer
delıllerden yararlanma
olanağı da olmayacaktır
Soruşturma, mufettışlerce
lstanbul polısı bünyesınde
kapalıdevre olarak
yurutülecektır Daha da
onemlısı, soruşturma
sonucunda venlecek karara,
olaydan zarar goren
mağdurlar, son olayda
Göktepe'nın yakmlan
olayın asıl muhataplan ıtıraz
da edemeveceklerdır Oysa
doğrudan Cumhunyet
Savcılığf nca hazırlık
soruşturması yurutulebılmış
olsaydı, sonuçta venlecek
karara taraflann ıtıraz hakkı
da bulunacaktı Kaldı kı
mufettışlerce hazırlanan
rapor, polıslen suçlu gorerek
haklannda yargılamanın
gereklıhgı İcaran alsa dahı,
bu karar lstanbul ll 1dan
Kurulu'nca uvgun
bulunması halınde ancak
konu yargıva ıntıkal
edebılecektır Şayet tespıt
edılebılırse, olaya kanşan
polıslenn soruşturmada
kendılennı Polıs Vazıfe ve
Salahıyetlen Kanunu'na
dayanarak savunmalan gayet
kolaydır Gerçekten de bu
kanun metnı polıse aşın
ınısıvatıftanıyan
"oiağanüstü dönem"dc
çıkanlmı^tır Sozgelımı sılah
kullanma yetkısını
duzenleyen 16 madde son
derece muğlak hukumlerie
dolu "Devletin nüfuz ve
icraatına karşı gebne, polisin
vazifesini yapmasına yalnız
ve toplu olarak mukavemette
bulunma" gıbı her turlu
yoruma açık hükumler,
özellıkle toplumsal
olaylarda polısın kolayca
kendısını savunabıleceğı
gerekçelerdır Orneğın bır
foto muhabın, gazetesıne
net ve yakın haber
fotoğraflan çekmek ıçın
olayı ıçınden goruntulemek
ısterken "polisin vazifesini
yapmasına engei olmuş"
sayılabılır Dolayısı ıle bu
yasalar uyannca yurutulecek
soruşturmalar sonucunda
kamu vıcdanının
rahatlayacağını söylemek
saflık olur Gerçekten de
daha once benzer olaylarda
açılan soruşturmalar ne
cıddı bır sonuca ulaşmış ve
ne de polısın keyfi
uygulama ve yetkı
kullanmasını
engelleyebılmıştır
PVSK'nın bu bakış açısı
değışmeden,
soruşturmalardan beklenen
amaç sağlanamaz Çunku
yasa bu halı ıle kotu nıyetlı
gorevlılen dahı korumaya
elvenşlıdır Ölumle
sonuçlanan ve toplumda
ınfıal uyandıran bu tıp
olaylarda polısın
eğıtımsızlığı de gene
yonetıcıler tarafindan adeta
mazur gosterme olarak ıfade
edılmektedır Bılındığı gıbı
polıs eğıtımı, yasa uyannca
polıs okulu kolejı ve polıs
akademısı tarafindan
yurutülmektedır Bu
kurumlarda uygulanacak
eğıtımın sıstemı ve ıçenğı
Polıs Yüksekoğretim
Kanunu'nun 6 maddesınde
duzenlenmıştır Genel olarak
bu okullarda venlen eğıtım-
oğretım, şımdılerde çok
tartışılan "vatandaşın polisi-
devletin poüsi" ıkılemıne de
açıklık kazandıracak
nıtehktedır Bu yasada polıs
eğıtımı alacak kışılenn
şovenıst bır mıllıyetçıhkle
yetıştınlmesı
amaçlanmaktadır Sonuçta
polıs, Türk devletım "kutsal
devfet" goren ve vatandaşı
devletın kulu olarak kabul
eden bır anlayışla
eğıtılmektedır Şımdı
"Efendım polisimiz
eğitimsizdir, eğitime önem
verümeMdir'' dıyenler,
öncelıkle, bu yasalan
gozden geçırmelıdırler
Yıllardır bu zıhnıyetle
eğıtım gormüş polısın, bır
anda vatandaşın polısı
olmasını beklemek
hayaldır Polısın
davranışının tartışıldığı her
olay bıze, guvenlık
kuvvetlennın eğıtımının,
gorev ve yetkılennı
duzenleyen yasalann
(ozelhkle PVSK'nın) hukuk
dışı hukümler taşıdığını bır
kez daha göstermıştır Bu
kurallar bütunu değışmedığı
surece açılan
soruşturmalardan ınandıncı
sonuçlar çıkmayacak ve
onemlı olçüde zedelenmış
olan kamu vıcdanı tatmın
olmayacaktır
Hasan Ürel, Avukat
Sol Pantîlerin
İkirciklenmesi...
24 Aralık seçımlerınde sol partılerın toplam oy ora-
nı yuzde25! CHP az kalsın ulke barajının altında ka-
lıyordu, yuzde 10'u guçlukle aştı DSP'nın de yuzde
14'le ovunmesı yakışıksız kaçar Seçımden sonra da
her ıkı partı aşağı yukan aynı şeylen soyluyorlar
- Yenı hukümetı merkez sağ kursun' Refah'ı ık-
tıdardan uzak tutmanın çaresı ANAYOL'dur
Yazık'
Sol, ulkeyı şerıatçılıktan koruyacak gucu kendı dı-
şında arıyor, çunku ıktıdara donuk sozu kalmadı Is-
lamcı partı buyuyunce Turkıye'nın çok partılı yaşa-
mında koşelenen uçgenın en dar açısı, solun buluş-
tuğu yer değıl mı?
Oysa Avrupa'da ve dağılan Sovyetler Bırlığı'nde sol
varlığını koruyor, kımı ulkelerde yukselıyor, Turkı-
ye'de nıçın genlıyor7
•
Sol, her şeyden once kapıtalızmın dunya ölçeğin-
de gelışmesıne sağlıklı bır tanı koymalı!.
Gerçekçılık solun ozudur
Amerıka'dan kaynaklanan goruş neyı savunuyor
Sanayı devnmı aşıldı, bılgı toplumu kuruldu, kol gu-
cu tanhe kanştı, sosyalızm sızlere omur, serbestph
yasa sorunlan çozecek tek yoldur, emperyalızm dı-
ye bır şey yoktur, küreselleşme vardır.
Pekı, kapıtalızmın eşıtsızlığı ureten bır ıçenğı yok
mu9
Yoksul ulkelen somuren duzeneğın adı emper-
yalızm değıl mıydı9
Eğer pıyasa ekonomısı her şe-
yı çozumlüyorsa, ne sola gerek var, ne sosyalızme
•
önyargısızyaklaşım, bılımsellığın zorunlu kuralıdır
Küreselleşme dun de vardı, bugun de var Kristof
Kolomb'un Amenka'yı keşfetmesı, kureselleşmenın
buyuk atılımıdır Ingılız, Hındıstan'ı ele geçırınce de-
mıryollan doşedı, telgraf tellerı çektı, uygariığı bu ge-
n Asya ulkesıyle paylaşıp kureselleşmede onemlı bır
adım attı Amenkalı petrolcu ışadamı, Çın'egaz lam-
basını soktu
Uygarlık yayilmasının bır yuzu bu1
Ötekı yuzu de Çın'ın ve Hındıstan'ın emperyalıst-
lenn elınde somurulmesıdır Madalyonun ıkı yuzu bır-
bınnı tamamlar Bugun ABD, Suudı Arabıstan'dadır,
Kuveyt'tedır, Bırleşık Arap Emıriıklen'ndedır
Nıçın"?
Yanıtını sol vermelı
1
Emperyalızm gûnumuzde ge-
çeriıyse, solun goruşu buna gore ayarianacak' Yok,
kapıtalızmın ıçenğı değışmışse, emperyalızm ve so-
muru bılgı toplumu sermayecılığınde yoksa, sosya-
lıstlenn dunya goruşlennden vazgeçmelen gerekır
Turk.ye'dekı sol partıler, halkı yenıden kazanmak
ıstıyorlarsa, once bu konularda açık seçık bır karara
varmalıdırlar, kafası ıkırcıklenen, ne dedığını bılme-
yen onculerle hıçbır yere ulaşamazlar
•
Solun "emperyalızm've "küreselleşme" kavram-
lannda saydamlaşmasının bır zorunluğu dahd var
Bugun ortalık kan revan ıçındedır, Turkle Kurt, Sırp-
la Boşnak, Arapla Yahudı, Ermenıyle Azen, Rusla
Çeçen, Turkle Yunan boğaz boğazadır.
Nıçın?
Etnık kavgalar ıle kurtuluş savaşlannı hangı ölçü-
ye vuracağız"? Ikısı de "super guç "un duzeneğın-
de yaşayan ıkı yoksul halk bırbırını neden kınyor'?
Bu sorunun yanıtını btlımsel yontemle açıklamak zo-
rundadır sol
1
Sol partı bu konuda halkın karşısına
açık seçık bır çozumle çtkamazsa, sağdan farkı kal-
maz
•
Emperyalızm sozcuğunu ıcat eden, "Şarklı kafa-
sı" değıl, Avrupalı' Emperyalızme karşı olmak, Ba-
tı'ya karşı olmak değıl, uygarlığı savunmaktır
Ancak gûnumuzde emperyalızm ve somuru dun-
yada kalmadıysa, ne guzel haber
1
Pıyasa ekonomı-
sı, eşıtlığı, sosyal adaletı, sosyal guvenceyı sağlıyor-
sa, ınsanlık yaşadı demektir Oyleyse bırakahm sol-
culuğu
"Yaşasın sağcıhk" dıyelım!
Sol partılenmızın bır an once bu konularda say-
damlığa kavuşmalannı dılıyoruz
DEMOKRASI İÇİN KARİKATÜR ÖDÜLÜ
ÖDÜLTÖRENİ
Karaca Tıyatrosu, Tünel, lstanbul
6 Şubat 1996 Salı, Saat 19 00
PROGRAM
Açılış / Canol Kocagöz
Ferda Ereren Muzık Dınletısı
Dıa Gostensı
Odul Dağıtımı / Musa Kart, Leman
Panel "Demokrasi ve Karikatür"
KATILANLAR*
Canol. Kocagöz, Eflatun Nuri, Ertan Aydın,
Ferit Öngören, llhan Selçuk, Necati Abacı,
Semih Balcıoğlu, Tuncay Akgün, Turhan
Selçuk
* Isımler alfabetık sırayla yazılmıştır.
KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ
Yerebatan Samıcı Çıkışı Sultanahmet
Tel 513 60 61 Faks 5272618
VEFAT
NURYAY'ımı, şınnlık muskamı, şınnemı Layık
olduğu yere kaybettım '
Çok ısterdı, tut derdı ama tutamadım
Hakkı olan mutluluğu buldu
HAYKAN
AKYAKA KADASTRO
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1994/94 Esas 1995/42 Karar
Davacılar Nebı Akyol Sureyya Akyol, Enver Akyol,
Yaşar Akyol, Bınnet Akyol, tskender Akvol tarafindan
davalılar Rıza Bulut, Cengız Bulut, Cafer Bulut, Senem
Bulut, Sakıne Bulut. Gulenaz Bulut, Yurda Bulut, Bestı
Bulut aleyhıne açılan men ı mudahale davasının mahke-
memızUe yapılan açık vargılaması sonucunda,
Mahkememızce venlen 21 12 1995 tanh, 1994/94
esas, 1995/42 sayılı karar gereğince
Davacılann subuta ermeyen davalannın reddıne dava
konusu 163 ve 127 no'lu parsellenn davalı Cengız Bulut
adına tapuya tescılıne karar venlmıştır
tşbu ılanın neşnnı muteakıp davalılar Cafer, Senem,
Sakıne, Gulenaz, Yurda, Bestı Bulut tarafından 15 gûn
yasal süre ıçensınde temyızedılmedığı takdırde ışbu ka-
rann kesmleşeceğı ılanen teblığ olunur 19 01 1996
Basın 69145