Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ŞUBAT1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ANAP-RP koalisyonuna, DYP-CHP hükümetinden kısa vade-yüksek faiz yükü kalacak
Yeni hükümete borç ıııirasıESRA VE.NER
A.NKARA -Hükümet kur-
m a cahjmalarm yürüten
.ANAP ve RP'yı, borç yük-
l ü bir ekonomi nirası bekli-
yor.
Yeii hükümer, yüzde 80
oranlanna ulasan enflasyon,
1 .5 katrilyon Iira»a ulaşan iç,
. 7 3 milyar dolan tşan dış borç
. sioku, 958 milyon dolar açık
, veren cari işlemierdengesi,
1 2 milyar dolarlık dış ticaret
açiğı ve geçen yıl tehlikeli bir
yükselişle yüzde 7 düzeyin-
d e büyıiyen gayri safi ulusal
" hasıla (GSMH) ıle zorlu bır
L ekonomik gündeme girecek.
Yeni hükümet, aynca, 1 ma-
yıstan itibaren geçerli ola-
^'cak 1996 yılı bütçesinin ha-
-,zırlıklannı da 2 ay içinde ta-
., mamJamak zorunda kalacak.
. Yeni kunılacak ANAP-RP
nhükümetini bekJeyen sorun-
L lann başında 1996 yılı büt-
- çesi geiiyor. 24 aralıkta ya-
^pıîan genel seçim nedeniyle
i'bu yılın bütçesi ertelenmiş,
'ocak-nisan aylanndaki har-
" camalann karşılanması için
de geçici bütçe çıkanlmıştı.
~ Yeni hükümetin en geç 2
'r ay içinde, 1 mayıstan itiba-
, ren geçerli olmak üzere 1996
" yılı bütçesini hazırlaması ve
yasalaştırması gerekiyor.
DYP-CHP hükümetinin
geçen yıl ekım ayında hazır-
ladığı. ancak seçım nedeniy-
le çıkanlamayan 1996 bütçe
yasa tasansında 2 katrilyon
780 trilyon harcama, 2 kat-
rilyon 400 trilyon lira da ge-
lir hedefi yer alıyordu.
Tasanda, 2 katrilyon 780
trilyon liralık gider hedefınin
yaklaşık yüzde 56'sını olus.-
turan 1 katrilyon 482 trilyon
liralık böliimünün de iç-dış
borç faiz ödemeleri için kul-
lanılması öngöriildü.
Bütçeye 'borç' ipoteği
DYP-CHP hükümetinin
seçim yatınmlanndan dogan
130 trilyon liralık ek harca-
Çiller-Baykal hükümetinin 19% bütçe yasa tasansında
2 katrilyon 780 trilyon harcama, 2 katrilyon 400 trilyon
lira da gelir hedefi yer alıyordu.
maJan karşılamak için ka-
sım ve aralık aylannda yürüt-
rüğü, ocak ve şubat aylann-
da da sürdürdüğü kısa vade-
li yüksek faizli iç borçlan-
ma nedeniyle, bütçeden kar-
şılanması programlanan iç
borç faiz ödemelerinin mik-
tan dev boyutlara ulaştı.
Hazine, geçen yılın son
aylannda yürüttüğü yüksek
faizli, lcısa vadeli iç borçlan-
ma nedeniyle bu yılın ilk 4
ayında yaklaşık 1.1 katril-
yon liralık iç borç geri öde-
me yükümlülüğüne girdi. Bu
geri ödemelerin faizleri ge-
çici bütçeden karşılandı.
Hazine'nin ocak ve şubat
aylannda yine kısa vadeli ve
yüksek faizli yaptığı yakla-
şık 678 trilyon liralık iç borç-
lanmanın. mayıs ve haziran-
• Hükümet
kurma
hazırlıklannı
yürüten
ANAP ve
RP'yi iktidara
geçtikten
sonra, "borç"
ağırlıklı bir
ekonomi mirası
bekliyor.
• Yeni hükümet, yüzde
80 oranlannda
enflasyon. 1.5 katrilyon
lirayı aşan iç, 73
milyon dolara ulaşan
dış borç stoku,
958 milyon
dolar açık veren
cari işlemler
dengesi, 12
milyar dolara
ulaşan dış
ticaret açığı ve
geçen yıl yüzde
7 büyüyen bir
GSMH ile zor bir
ekonomik gündeme
girecek.
1993,1994 ve 1995 yılı temel ekonomik göstergeleri
BÜYÜME
ENFLASYON
Toptan eşya
Tüketici mallan
İÇ BORÇ
DIŞ BORÇ
ÜRETİM ARTIŞI
YATIRIM ARTIŞI
İHRACAT
İTHALAT
DIŞ TİC. AÇIĞI
(Ocak-kasım)
BÜTÇE AÇIĞI
1993
yüzde 7.6
yüzde 60.3
yüzde 71.3
356.5 trilyon TL
67.3 milyar dolar
yüzde 14.4
yüzde 4.9
15.3 milyar dolar
29.7 milyar dolar
133.8 trilyon TL
1994
(-) yüzde 6.1
yüzde 149.6
yüzde 125.5
799 trilyon TL
65.6 milyar dolar
(-) yüzde 11.5
(-) yüzde 38.8
18.1 milyar dolar
22.6 milyar dolar
4.7 milyar dolar
145.9 trilyon TL.
1995
yüzde 7
yüzde 64.9
yüzde 78.9
1.5 katnlyon TL
73 milyar dolar
yüzde 14.2
19.2 milyar dolar
31.3 milyar dolar
12 milyar dolar
316.4 trilyon TL.
da yapılacak gen ödemele-
rinin faiz yükü de yeni hazır-
lanacak 1996 yılı bütçesine
sarktı.
Kurulma hazırlıklan sü-
ren ANAP-RP hükümetini
bekleyen ekonomik tablo,
Devlet Istatistik Enstitüsü.
Hazine Müsteşarlığı ve Dev-
let PlanlamaTeşkilatı verile-
Hiikümet kurma çalışmalarını yürüten Yılmaz ve
ErbakaıTı borç yüklü bir ekonomi mirası bekliyor.
sonu itibanyla yüzde 64.9
düzeyiyle yine yüksek oran-
larda gerçekleşti. Toptan eş-
>a fiyatlan ocak sonu itiba-
nyla bir önceki aya göre yüz-
de 9.8 düzeyinde arttı.
1994 yıl sonunda yüzde
125.5 oranında yükselen tü-
ketici fiyatlan. geçen yılso-
nu itibanyla yüzde 78.9 dü-
zeyinde arttı. Tüketici fiyat-
lannda ocak ayında 1 önce-
ki aya göre gerçekleşen ar-
tış yüzde 8.3 düzeyine ulaş-
BÜYÜME: I994yılında
yüzde 6.1 ile son 50 yılın en
yüksek oranlı küçülmesini
yaşayan ekonomi, geçen yı-
lın ilk 6 aylık döneminde teh-
likeli oranda sıçrayarak yüz-
de 12.4 düzeyinde büyüdü.
Büyüme 1995 sonu itibany-
rine s>öre şöyle:
ENFLASYON: Toptan
eşya fiyatlannda 1994 yıh
sonunda yüzde 149.6 ora-
nında yaşanan artış geçen yıl
la yine yüksek bir oranda
yüzde 7.1 düzeyinde tutula-
bildi.
İÇ BORÇ: 1994 sonun-
da 799 trilyon lira olan iç
borç stoku, geçen yıl boyun-
ca sürdürülen yüksek faizli-
kısa vadeli borçlanma poli-
tikası sonucunda 1995 so-
nunda 1 katrilyon 445 trilyon
liraya yükseldi.
DIŞ BORÇ STOKU:
DYP-CHP hükümetinin ge-
çen yıl döviz kurlanndaki ar-
tışı baskı altına alması, bu-
na karşılık Türk Lirası'na
verilen faiz oranlarının iç
borçlanma doğrultusunda
yüksek düzeyde gerçekleş-
mesi kısa vadeli dış borçlan-
mayı arttırdı. 1994 sonunda
67 milyar dolar olan dış borç
stoku. 1995'in ilk 6 aylık dö-
neminde 73 milyar dolara
çıktı.
BÜTÇE: 1994 yılında 145
trilyon lira olarak gerçekle-
şen bütçe açığı. hükümetin
özellikle 24 aralık seçimleri
öncesinde tüm harcamalan
açmasıyla 1995 sonu itibany-
la 316 trilyon liraya yüksel-
di. 1994 yılında 899 trilyon li-
ra olan bütçe harcamalan,
1995 yılında 1 katrilyon 720
milyar liraya ulaşırken, bu
yıl için 2 katrilyon 780 tril-
yon liralık harcama hedefi
öngöriildü.
DIŞ TİCARET: 1994 yı-
lı ocak-kasım döneminde so-
nunda 18.1 milyar dolar olan
ihracat miktan, geçen yıl ay-
nı dönemde 19.2 milyar do-
lar düzeyinde gerçekleşti.
1994'ün aynı dönemlerinde
22.6 milyar dolar ithalat mik-
tan da geçen yıl aynı dönem-
ler itibanyla 31.3 milyar do-
lara ulaştı. 1994'te 4.2 mil-
yar dolar düzeyinde gerçek-
leşen dış ticaret açığı, geçen
yıl 12.3 milyar dolara ulaş-
tı. 1994 yılında 2 milyar do-
lar fazla veren can işlemler
dengesi. bu yılın ilk 11 ay-
lık döneminde 958 milyar
dolar açık verdi.
Kapsam dısı olması engellemiyor
Tekel'de *
yabancılara
satış pazarfağı
MERtHAK
IZMİR - Tekei. yurtiçinde-
ki sigara fabrikalannı yaban-
cılara satma çabalannı sürdü-
, rürken, diğer yandan Azer-
baycan ve Kazakistan'da ya-
bancı ortaklı iki sigara fabri-
kası kurdu. Tekel'in ürettiği
bazı sigara markalannın ad-
lannı satışa çıkarması. diğer
yandan da iştiraklerini özel-
lestirmeye çalışması, Türk rü-
tüncülüğünün "ölünıü" olarak
nitelendiriliyor.
Bu arada Akhisar ve Sam-
sun'daki fabrikalann da iki
yabancı sıgara tekeline satıl-
ması gündemde. Tekel 2001,
Maltepe, Yeni Harman ile
Samsun sigaralannın adlan
da sigara tekelleri tarafindan
satın alınmak isteniyor. Te-
kel'den sorumlu Devlet Ba-
kanı Nafiz Kurt Ballıca için
Fransız SEITA, Akhisar için
de British American Tobaco
ilegörüştüklerini söyledi. SE-
ITA ile görüşmelerin sürdügü-
nü, BAT'la ise yüzde 80 ora-
'nında anlaşmanın sağlandı-
' ğını belirten Kurt, "TekeL,bu
ikisigara fabrikamızıihaleyo
hı>1asatşa grtti. TekHfleri bek-
liyonız. fşimize gelirse ortak-
laşa yapacağK" diye konuştu.
Kurt. British American Ta-
baco'nun Maltepe ve Sam-
sun markalannı. SEITA'nın
' ida Tekel 200 l'i istediğini be-
• lirtti. Kurt, "2000\c2001Te ya-
bancı tekellerie rekabet edi-
yoruz. Onlann tüm korkula-
Tibu" dedi. Kurt, Tekel'in Ka-
'•zakistan ve Azerbaycan'da bi-
'rer fabrikasının bulunduğu-
nudadiie getirdı.
Bakan Nafız Kurt: Yabancı
tekeüerle rekabet edhoruz.
Peki, bu gelişmeler Türk
tütüncülüğünü nasıl etkiler?
Tütüncülükte önemli bir iş-
leve sahip Tütün Eksperleri
Dernegi'nin bu konuda ha-
zırladığı bir rapor. oldukça
dikkatçekici. Raporda. Türk
tütüncülüğünün önümüzdeki
dönemîerde ağır bir süreçten
geçeceği belirtilerek. bu aşa-
mada Akhisarve Samsun Bal-
lıca sigara fabrikalannın özel-
leştirilmesinin yanlış olduğu
vurgulanıyor. Türkiye Ziraat-
çılar Derneği Genel Başkanı
Ibrahim Yetkm. yapılan çalış-
malann "Yabanasermayenm
Türkije pazanna tam yerleş-
mesinej önetikbir haretet" ol-
duğunu söyledi. Sigara tekel-
lerinin gümrük birliğine gi-
rilmesinin ardmdan tütün it-
halatında uygulanan fonun
düşürülmesi için baskı yapma-
ya başladığını da \ urgulayan
Yetkin, "Bu olavlara polrtik
bakmamak lazım. Stratejik
ürünkre devlet dikkatle yak-
laşmalı*" diye konuştu.
Ç I K I ' Ç I D O S T U / SADULLAH USLTMİ
Tütünde çıkar birliğiAtasözlerimız arasında öyle güzellen vardır ki
uzun yıllar sonra bile değer kazanmıştır. Örne-
ğın, "Dağdan gelip bağdakinikovuyor" benzet-
mesı, sanki iki bınli yıllara doğru Türkıye'de yer-
leşme çabasına gınşecek yabancı tütün ve si-
gara sanayii ıçin söylenmış... 1980 yılından son-
ra Türk sigara sanayiinde yaşanan gelişmeler,
atalanmızın sözüne tıpa tıp uygun düşüyor!..
Yabancı sigara sanayiinin Türkiye'ye nasıl gir-
diğini, ne maksatla geldiğini kısa bir süre önce
Cumhuriyet gazetesınde yayımlanan dizi yazı-
mızla anlatmaya çalışmıştık...
12 Eylül darbecileri, devletı ele geçırdikten son-
ra, Türk tütün piyasasını yabancı sanayıcilere peş-
keş çekebilmek için herjurlü zemini hazırladı-
lar. Daha sonra, Turgut Özal başbakan olunca
da, bir gece yarısı muhalefeti oyuna getirerek
Meclis'ten geçirttığı yasa ile yabancı sigara sa-
nayiine Türkiye'nin kapılannı ardına kadar aç-
tı!.. Özal, Türk tütun piyasasını yabancılara tes-
Yım edecek yasa Meclis'ten geçtiğı zaman çok
sevinmışti. Ellerini çırparak çocuklar gibı çev-
resindekilerle şakalaşıyor ve esprili sataşmalar
yapıyordu... Muhalefeti "oldubittiye" getirme-
nin keyfıni çıkanyordu. Birara kendisini tutama-
yarak "Muhalefete nasıl da golü attık..." de-
mişti. Bu arada bır milletvekilinin "...Tam da
doksandan'' sözüne dakikalarca gülmüştü!...
Aslında golü Türk halkı yemişti
Turgut Özal o zaman çokgülmüştü, ama şim-
di milyonlarca tütün üreticimiz ağlıyor... Hem
de içi dışı kan ağlıyor... Çünkü sonuçta, golü yı-
yen, Türk milleti oldu. Tütün bolgelerindeki kah-
velerde Turgut Özal ıçin söylenenleri gizli bir ku-
lak dinleyebilse... Facianın önemi biraz daha iyi
anlaşılabilir... Ama, ne yazık ki artık atı alan Üs-
küdar'ı çoktan geçti... Üstelik, kendilerine öy-
lesine yerli yandaşlar buldular ki, bizi bıze kır-
dıracak kadar güçlendiler... Nitekim, geçenler-
de bir yabancı tütün firmasının Türk yöneticisi,
milyonlarca tütün üreticimizin ve halkımızın umut
bağladığı Tekel'ı suçladı ve gözden düşürebil-
mek için gerçek dışı iddialarda bulundu...
Kendi halkına gol atabilen Özal'lar, yabancı
ülkelerde mal müik edindiği için övünen Çil-
ler'ler gibi başbakanlan gördükten sonra, ya-
bancı bir firma yöneticisınin sözlerini pek fazla
yadırgayacak değiliz... Zaten, Türkiye'nin çıkar-
lan son 16 yıl içinde yabancı ülkelere öylesine
peşkeş çekildi ki sonuçta hıçbir şeyi yadırga-
maz halegeldik...
Tekel'ı karalama kampanyası içinde, ne ya-
zık ki devlet bile var... 1995 yılında Maliye Ba-
kanlığı, Tekel'ı vergi yüzsüzlerinin başında ilan
etti. Televizyonlar, radyolar günlerce Tekel'i 20
trilyon lira vergi borcunu ödememekle suçladı.
Gazeteler, boy boy yaptıkları yüzsüzler listesi-
nin başına Tekel'i oturttular.
KlT'leri ve Tekel'i gözden düşürmek isteyen-
ler böyle bir fırsatı kaçırmak istemezlerdi. Elle-
rinden geldiğınce vergi borcunu malzeme ola-
rak kullandılar. Gerçek öğrenılene kadar, Türk
halkı, Tekel'i, bütçeyi sömüren bir asalak ola-
rak tanıdı. Aslında amaç da bu sonucu sağla-
maktı...
Tekel'in gerçekten 20 trilyon lira vergi borcu
vardı. Ama, devletin Tekel'e borcu daha fazlay-
dı. Tam 31 trilyon lira... Devlet borcunu ödeme-
diği için Tekel de vergisini veremiyordu... Aslın-
da, Tekel, vergisini ödedikten sonra bile devlet-
ten 11 trilyon liraalacaklı kalıyordu...
Maliye'nin Tekel'i vergi yüzsüzü ilan etmesi en
çok ünlü işadamlarımızdan Sakıp Sabancı'yı
sevindirmiş olacak ki olayı hemen televızyon
ekranlarına taşıdı. Fırsat bu fırsattır diye Tekel'i
ve KİT'leri suçladı... Daha neler dedi neler...
Sakıp Sabancı'nın yabancı bir sigara şirketi-
nin ortağı olduğunu bilenler bıyık altından gü-
lüp geçtiler. Ama. ya bılmeyenler... Belkı Sa-
bancı'ya inandılar.
Tekel'in başına gelenler Sakıp Sabancı'nın
başına gelseydi yeryerindenoynardı... Sakıp Ağa
küplere binerdi... Televızyon ekranlanndan suç-
lamadığı makam bırakmazdı. Bütün bunlan ya-
parken haklı da olurdu. Tabii başbakanlardan
maliye bakanlanna ve diğer siyasilere kadar
hepsi özür dileme kuyruğuna girerdi. Ama, ifti-
raya uğrayan Tekel olunca ış değişiyordu. Çün-
kü, Tekei bir devlet kuruluşuydu ve halkın ma-
lıydı. Gözden düşse de önemi yoktu... Nitekim,
ne Başbakan ne Maliye Bakanı ne de Saban-
cı, Tekel'den özür dilemek gereğini duydular...
1980 yılından sonra devletin ve milletın mal-
larına verilen değerın ölçüsü bu kadardı...
Bilmediklerini sanmıyoruz, ama bir daha ha-
tırlatmakta yarar var... Tekel, 3 milyondan fazla
tütün üreticisinin, on bınlerce memur ve işçisi-
nın geçim kaynağı ve umut kapısıdır. Tekel, si-
yasal iktidarlann ve ünlü işadamlannın kunduk-
lan tuzaklara rağmen ayakta kalabilmiş bir dev-
let kuruluşumuzdur. Bu beceriyi de her şeye
göğüs gerebilen üç beş cesur yöneticinin sa-
yesinde gösterebilmiştir... Böyle bir kuruluş yı-
kılırsa yerli ve yabancı tüccar çok para kazanır,
ama milyonlarca insanımız işsiz ve aç kalır!..
Anlaşılıyor ki yabancı firmalarla yerli yandaş-
ları, Tekel'in başındakı genel müdüre göz dik-
miştir. Onu yemeye veya sindirmeye karar ver-
miştir. Birdenbire Tekel'e saldıımanın nedenide
budur... Çünkü, Genel Müdür Mehmet Abay,
Tekel'in ve tütün üreticilerimizin haklannı ya-
bancılara karşı korumayaçalışmıştır. Türk tütün
üreticilerinin ve Tekel'in zaranna olacak bazı is-
teklere karşı çıkmıştır.
Yabancı sigara sanayii, yerli tütün tüccarımı-
zı güçlü sermayesi ile sindirdi. Şimdi sırası ge-
len Tekel ile çarpışmaya başladı. Eğer, Tekel'i
de devre dışı bırakabilirse Türk sigara sanayii
de tütün piyasası da tamamen ellerine geçmiş
olacaktır!.. Bu çetin savaşta Çiller ve hüküme-
ti her zaman yabancı firmalann yanında yer al-
dı... Onlann isteklerini yerine getinneye çalıştı...
Tekel ise üvey evlat muamelesi gördü...
Bütün bu acı gelişmeteri yakından izleyen Te-
kel Genel Müdürü Mehmet Abay'ın, yabancı fir-
ma yöneticisıninrftiralannatcpkisi elbette sert
olacaktı: "Ülkemizin en büyûk kurvluşlanndan
birisi olan Tekel; mesnetsız, çarpıtılmış bilgiler-
le haksız, yerslz ve insafdışı birşekilde karalan-
maya çalışılrnıştır... Tekel'in ekonomik ve sos-
yal işlevini tam olarak anlayamayan kimi çevre-
lerce yapılan, rakiplerinin faaliyetlenni, ticari iş-
lerini yanıltıcı veya lüzumsuz yere incitici be-
yanlaha kötülemek veya mali iktidan hakkında
hakikate aykın malumat verme eylemlen, Türk
TicaretKanunu 'nun 57. ve 64. maddelerine gö-
re açıkça haksız rekabet suçunu oluşturmakta
ve bu eylemlenn teknan halinde, yasalyollara baş-
vunılması düşünüımektedir..."
Sigara ve tütün savaşının önümüzdeki gün-
lerde daha da kızışacağı anlaşılıyor... Bakalım sa-
vaşı dağdan getenter mi, yoksa bağdakiler mi ka-
zanacak? •
MERKEZ
KURLARI
CİNSİ
1 ABD Dolan
1 Alman Markı
1 Avustralya Dolan
1 Avusturya Şılini
1 Belçika Frangı
1 Danımarka Krortu
1 Fin Markkası
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Ftonnı
11spanyol Pezetası
11sveç Kronu
11sviçre Frangı
100ltaJyarılJreti
1 Japon Yeni
1 Kanada Dolan
1 Kuveyt Dinan
1 Norveç Kronu
11ngiliz Sterlinı
1 S. Arabistan Riyalı
BANKASI
DÖVİ2
AUŞ
64.107
43.726
48.464
6.218
2.125
11.299
13.972
12.684
39.049
513
9.234
53.664
4.034
604
46.498
214.691
10.002
98.686
17.095
22 ŞUBAT 1996
EFEKTİF
SATIŞ
64.429
43.946
48.708
6.249
2.136
11.356
14.042
12.748
39.245
521
9.280
53.934
4.054
610
46.732
215.770
10.052
99.182
17181
ALIŞ
63.915
43.595
47.737
6.187
2.114
11.243
13.832
12.646
38.659
500
9.188
53.503
3.994
590
46.033
210.397
9.952
98.390
16.839
SATIŞ
64.622
44.078
48.854
6.268
2.142
11.390
14.084
12.786
39.363
530
9.308
54.096
4.066
619
46.872
216.417
10.082
99.480
17.233
ÇAPRAZ
KURLAR
1
1.4661
1.3228
10.3095
30.1600
5.6735
4.5884
5.0541
1.6417
123.72
6.9430
1.1946
1589.25
105.70
1.3787
6.4094
3.7500
1 Stertin:
1ECU:
1 SDR.
1SDR:
ABD Dolan
Alman Markı
Avusturalya Dolan
Avusturya Şilini
Belçika Frangı
Danimarka Kronu
Fin Markkası
Fransız Frangı
Hollanda Florini
Ispanyol Pezetası
Isveç Kronu
Isviçre Frangı
italyan Lireti
Japon Yeni
Kanada Doları
Norveç Kronu
S. Arabistan Riyali
1.5394 ABD Dolan
1.2495 ABD Dolan
1 4660 ABD Dolan
94.453 TL.
BORSA'yı En Yeni Teknolojiyle
Real-Tîme İzleyin...
MKBhisse
senedi
piyasası
takibinde
data hattı
ve modeme
SONtstantai:
Ccmhunyel Cad Üftatte Sk No 1
E n Han Kal 2-3 8l»30 Etradag
Tel (0212)248 24 94-23162 11-2317960
Faks (0212)232 80 77
Mn
BogazSk.No 7/2
06700 Gazıcsnafpaşa
Tel 10312) « 7 1913 (3 hat)
FaW ,'CÎI-' « 7 14 63
Bir TV anteni ve bilgisayar kartı ile hisse senetlerinin
fiyat ve işlem adetlerini anında (real-time) izleyebilecek,
portföy yönetimi ve teknik analiz yapabileceksiniz.
• Seans içinde alış/satış teklifi, endüşük/en yüksek ve son işlem
fiyatı ile hisse bazında işlem adedi ve sözleşme sayısı,
• Seans sonunda ağırlıklı ortalama fiyatlar,
• Seans içi ve tarihsel grafik,
• Portfoy yönetimi/on-line kâr-zarar hesabı,
• Teknik analiz (en vaygın 9 adet gosterge),
• DDE olanağı ile Excel'e veri aktarma,
• Meta Stocka/Meta Stock'dan veri transferi,
• Hisse senetlerinin geçmışe dönük bilgileri.
FOREKS Bilgi İletişim Hizmetleri A.Ş.
IŞÇEMNEVREMINDEN
ŞÜKRAN SONER
Bayram ve Kadmlar
İstanbul'da yaşayıp İstanbul'u yaşayamayanlar,
istanbul'un ucu bucağı ofmayan varoşlannda kay-
bolanlar, dizginlerinden boşalmışçasına kent mer-
kezlerine doğru akıyorlar. Aileler daha çok bayram
ziyareti yapabilmenin, gençler kent nimetlerinden ya-
rarlanmanın derdinde. Bilinen merkezlerde trafik de
kaldırımlar da araç ve insan kalabalığı ile kilitlenmiş.
insanlargruplar halinde hareket ediyor. Sakallı, sa-
rıklı, şalvarlı bey tek başına önde, mağrur, arkasına
bakmadan giderken çarşaflı kadınlar ellerinde kol-,
larında her yaştan çocuk ve torbalar, yetişmeye ça-
lışıyorlar. Minibüslere, otobüslere, akıl almaz kala-
balıklar barikatını yarıp itiş-kakış inip binmelerde bu
tablolarda değişen bir şey olmuyor. Arada çocuk-
lar ağladığında "sustur şunu" türünden sert uyarı-
lar geiiyor. Çocuğunu kucağına alan, arkasında de-
ğil, yanında bir kadın ve fazia sayıda olmayan ço-
cukla dolaşanlann genellikle üstleri başları daha
çağdaş, eşleri de çarşaflı değil, geleneksel eşarplı.
istanbul'u yaşamaya kararlı delikanlılar, erkeksiz
bir kadın ya da grubu gördüler mi hemen üzerleri-
ne gidiyorlar. Yaşları, konumları hiç fark etmiyor..
Havanın güzelliğine dayanamayıp sahilde biraz yü-
rümeye, temiz hava almaya heveslenen kadının pe-
şinde, çocuklarmdan daha küçük delikanlılar. Akla
gelmeyecek, göğsüne, kalçalarına yönelik laflaratı-
yorlar. Keyfini bozmak istemeyen ve çocuk yaşta-
ki gençlere sevecen, anlayışJı yaklaşmaya çalışan
kadın, "Çocuklar ben sizin annenizden daha yaşlı-
yım. Biraz saygılı olamaz mısınız?" demeye çalışı-
yor.
Gençler edepsizlikte kararlı "idare edersin. Her
yerin meydanda, çağrıyor. Çok da güzel giyinmiş-
sin" türünden sözlerle saldırganlıklarını arttırıyorlar.
Kadın daha da şaşkın, üstünü başını gözden geçi-
riyor. Sıcak nedeni ile paltosunu eline almış, ancak
pantolonu kot değil kumaş olduğu için dar bile de-
ğil, üstü zaten kış giysileri ve kapalı. Olacak ış de-
ğil. Sonunda sesinin çıktığı kadar bağırarak önünü
arkasını saran gençlerden kurtulabiliyor. Sahilde
dolaşma özgürlüğü olmadığını kavrayarak bir tak-
siye atlayıp kaçıyor.
Bu sırada birkaç otobüslük kuyruğun oluştuğu du-
rakta, genç kızlara elle sarkıntılık yapan bir erkek-
ler grubu ile kızları kollayan baba ve kardeşler ara-
sında kıyasıya bir kavga çıkıyor.
Kim demiş "Istanbul bayramda boşaldı" diye.
Yoksullar otobüs kuyruklannda, varsıllar trafik sıkı-
şıklığında söylenedursun, her yaştan ve her kültür-
den kadınlar ve erkekler, uzun zaman birbirlerini
gönmeyenler, bayram ziyaretleri, tatili bahane bir
araya geliyorlar. Günlük hay-huy içinde dikkat çek-
meyen özel yaşamlar daha bir göze batıyor.
Kültürfü, eğitim görmüş, varsıl kadınların hep di-
ğerleri kadar sömürülmediğini, geleneksel, erkek-
lerin poligami yaşamına karşı durduklarını sanınz?
Ne gezer? Bayramda karşılaştığım özel yaşamları
gözlemlediğimde, birden çok farklı bir tablo ortaya
çıkıyor..
Belli rahatlıklar, çocuklar adına evlilik kurumunu,
bir şeyleri, güzellikleri paylaşmadan yürütenler ne
kadar çok? Bayram nedeni ile genç sevgililerden
uzakta kalmış, eş ve çocuklan ile kapı kapı dolaş-
mak zorunda olmanın sinirliliği içinde, her şeye,
özellikle kansına kızıp duran kocalar. Özgüriüğün be-
delini yalnızlık olarak ödeyenler. ikincı-üçüncü ev-
liliğinde, kendinin yan yaşından, çocuğundan kü-
çük genç eşe ancak sevecen ve özverili olabilen-
ler.
Uzun zaman görüşülmeyen dostlar ve akrabalar-
la sohbetler koyulaştıkça, sağlıklı sevgıye, güvene
dayalı insan ilişkilerinin, ne kadar zor ve az kurula-
bildiği çarpıcı bir biçimde ortaya çıkıyor. Kadının ro-
lünün ve kimliğinin diplomalarla, ekonomik özgür-
lüğünü kazanması ile birden değişmediği anlaşılı-
yor.
Kendilerini çağdaş sayan, ancak şeriatın kadını
ikinci sınıf gören kültüründen, poligami yaşamından
vazgeçemeyen erkeklerimiz ne yazık ki çoğunluk-
ta. Kadınlarını peşine takmış. kasılarak önden yü-
rüyen şeriatçı erkeğımiz ile, çağdaş geçinip kadına
"mal" olarak bakış açısını değıştirememiş erkekle-
rimiz arasındaki fark, biçimde, görüntüde. Bayram
sohbetlerinden, gözlemlerimden edindiğim izlenim-
lerde onları nedense, şeriata kucak açmış çağdaş
giysili Çiller-Yılmaz ikilisine, ANAP ve DYP'nin iki-
yüzlülüklerine benzettim.
Çarşaflı kadınlarını arkasına takmış erkekle, sev-
gilisini bayram günü ancak gizlice görüp, evde ak-
raba ziyaretinde karısında suç arayan erkek arasın-
daki fark; olsa olsa Refah ile DYP ve ANAP, Erba-
kan ile Çiller ve Yılmaz arasındaki kadardır.
ŞİRKETLERDEIV HABERLER
• TAKSİM OTELCİLİK 1995 yılını 581 milyar TL
faaliyet kânyla kapatırken. 1996'daki hedeflediği
kânnı 1.2 trilyon TL olarak açıkladı.
• VESTEL bünyesinde bulunan şirketlerin yönetici
kadrosu için Manisa'daki tesislerinde Time Manager
Semineri düzenledi.
• HEVV'LETT-PACKARD DesignJet teknolojisine
geçmek isteyen kalemli çizici kullanıcılanna 700
dolara varan idirimler sunarken, eski çıziciyi de
sahibine bırakıyor.
• MERCEDES-BENZ C sensinde "T
modeli" olarak tanımlanan "'station
wagon" tipini 1996 ilkbahannda
piyasaya sunacak.
• TADELLE Marketing Türkiye
Dergisı tarafindan bu yıl beşincisi
düzenlenen "Marketing Türkiye Ödülleri"
çerçevesinde yılın reklam kampanyası ödülünü aldı.
• ADİDAS Card 15-29 Şubat tarihleri arasında bir
seferde 6 milyon TL üzerinde alışveriş yapan
müşterileri için düzenlediği çekilişle 30 kişiye özel
deri kayışlı Adidas saat hediye edecek.
• ARDEM çok uluslu Barlow Group'un beyaz eşya
sektöriindeki Barlows şirketi ile teknik ve ticari alanda
işbirliğine başladı.
• IBM satış kanallanyla ilgili olarak
yeni stratejilerini açıkladığı IBM
Çözüm Ortaklan Bildirisi'ni duyurdu.
• GEDİK MENKCL DEĞERLER
1995 yılını 135 milyar lira vergi öncesi kârla
kapatırken. ödenmiş sermayesini de 62.5 milyardan
100 milyara çıkardı.
• TURKCELL 1995 yılı sonunda Türkiye'nin
hemen her yöresine yaydığı 200 milyon dolan aşan
yatınmlanna bu yıl 60 milyon dolar daha ekliyor.
• ŞİŞECAM Topluluğu uluslararası bankalardan 50
milyon dolarlık kredı aldı.