Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 1996 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Voltaire Olmak. ERAY KAREVCA Hukukçu K ımılevın ulkerrazdekı ba- zı goruntuler bundan ıkı vuzyıl oncesının Fransa- sı ıJe çağınşımlar yap- maktadır Napolyon'un unlu polıs muduru Con- te R. Fouche'nın sozlenntn bır bez afış- le Istanbul Valılığı bahçesının demır par- maklıklanna asılması ılgmç bırornek Ne demış Fouche "Fahişeyi ve zina suçlarau affcderim. Korkunç bir cinaye- tin darağacına çıkanlan failini bile affe- denm Hatta imparatoruma silah çekeni bıle bağışlanm Sadece polıse karşı gele- nı affetmem Çunku polise çevrili namlu- nun ağzından fuiayan kurşun hedefini bulduğu an arük de\ let vıkılmava başla- mış demektır. Işte bunu aflfetmem." Bu sözlerdek) kısas mantığının -şıddet ıçersın ıçermesın- Istanbul'dakı toplum- sal ve sıyasal olaylardakı uygulanışını kaç kez görduk (Meün Göktepe olayın- dan sonra telsızle mudurlenne kufreden, ışkence mağduru olduğunu soyleyen po- lıslen okudukça ruzgareken fırtına bıçer mı dıyelım9 Neyse konumuz bu değıl) Bır başka crnek Sıyasal yaşamımız- da günden güne ağırlığını arttıran 'boca efendi'ler Maşallah devnm oncesı Fran- sası'ndakı kılısenın ve ruhbanın ağırlığı- nı aratmamaktalar Bız hâlâ lslamlıkta ruhban sınıfyok dıye tesellı bulalım Ce- maatıyle, vakıflanyla okullanyla par- lamenterlenyle \s ne yapıyor bu adam(lar) (Godot'yubeklemedıklenke- sın ne yaptıkJannı lyı bılıyorlar) O donemın Fransası nda bır de yaşa- dığı yuzyılı adıyla çağnştıran bır duşu- nur var Büyuk Friedrich'ın "Kalemi- nin. kendi hukümdarlık âsasından daha değerli olduğunu" belırtıp "Bana geün- ce,avunu\orum, çunku Voltaıre'ın (Vol- ter) donemınde vaşadım veyetiyor ba- na bu!" dedığı Voltaire' Çoğumuzun, Jean Jacques Rousse- au'ya yazdığı mektubundakı "Soyledik- lerinizin hıçbirinde sizinle aynı duşunce- de değilım; ancak onlan sovleme hakkf- nızı olunceye değin savunacağun" soyle- nyle ve unlu yapıtı 'Kandid'ı ıle anım- sadığı Voltaire, yaşamının amacını bılım ve sanatta ılerleyerek butun ınsanlığın mutluluğunu sağlamak olarak ortaya ko- yar Fransız toplumunun ılahjyatçı veHı- nstıyan temellenne karşı, dunyasal mut- luluğun ınsansı ve laık anlayışını onenr Aklı, hoşgöru ve kardeşlıktedır Ancak karanlıkçılığa ve bağnazlığa karşı sava- şımında tam bır kavga adamıdır ve "Bir kavga adamu nefret etmesini bilmiyorsa iyi savaşamaz" der Hoca efendılerden hoşgoru odulu alan- lar ıçın "laik yaklaşımın" bır de bu açı- dan değerlendınlmesınde yarar var "Nefret etmesini biliyonını, çunku sev- meyibüiyorum"dıyen Voltaıre bırdava- ya bağlı aydın tıpının ılk orneğıdır Slo- ganı açık ve keskındır "Alçağı eriniz!" Alçak derken anladığı genel olarak dın değıl, "boş inancı ve safsatalan yayarak eğitiıni denetleven, her turtu goruş ay rdı- ğmın karşısına sansurle ve zulumie çıkan kurumlaşmış din"dır Doğuştan (yaratılıştan) kuşkucu olan Voltaire "biliral aklın bağınısızlıga ka- vuşmasuıın bu- aracı" olarak gormuş \e bu bağımsızlığı eide ederetmez şııre, tı- yatroya ve felsefeye geçerek, evrenın te- mel sorunlan karşısında bır humanıst olarak ta\ıralmıştır Surgune gondenldığı lngıltere'de yaz- dığı Felsefe Mektuplan (ya da İngiliz Mektuplan) sıyasal ozgurluk tutkusunu dıle getınr ve Ingılız sıstemındekı yurt- taşlann ozgürluğunu sağlayan dengeyı över Bu mektuplann sonuncusunda Ras- caJ'a yonelttıgı eleştınler \e karşı çıkış noktalan, Voltaıre"ı Voltaire yapan temel nıtelıklen gostenr Pascal ıçın "eylem", uğraşmamız ge- reken temel sorunlan düşunmekten bızı alıkoyan bır şeydır, sefaletımızın en bu- yuğudur Asıl olan kendımızı dınlemek ve nedamet yoluyla cennete ulaşmaktır Pascal ın *selaınetmetafiziği''ne karşı çı- kan Voltaire'e gore ıse "insan eylem için doğmuştur". Tıpkıbıralevınparlavışı,bırtaşınduş- mesı gıbı "L'ğraşmamak''la''varolma- mak" aynı şeydır Yalnızca duşunmek, hıçbır şey duşunmemekle aynı şey- dır Voltaire, Pascal'ın, ınsanı kendı doğa- sına gore yaşamaktan alıkoyan kotum- serlığıne de karşı çıkar Ona gore teknık bır uygarlığın ıçıne yerleştınlecek huma- nızmanın değerlen eylem, akıl, eleştın ve >aşamazevkıdır Altmış yıllık yazın ve duşun yaşamı- nın hemen tamamına yakınını surgünde geçıren, kıtaplan sık sık yakılan, ıkı kez hapse gıren Voltaire zulme uğrayanlar ıçın gerektığınde tek başına da olsa sa- vaşım vermekten kaçınmamıştır Çunku o yalnızca "duşuncede kalmayıp eyleme geçen bır fîlozoPtur Jean CaJas'ın bağnazlarca ışkence edı- lerek olume mahkûm edılmesı uzenne muthış bır savaş başlatarak krallık kon- seyının bu karan bozmasını sağlamış, ay- nı bıçımde Katolıklığı kabul eden kızla- nnı oldurduklen gereçesıyle, kuşkulu bır tanıklığa dayanılarak ıdamlanna hukme- dılen (Protestan) Sırven aılesıne ılışkın karann bozulmasını uzun savaşımlarso- nucunda sağlamıştır Olumunden dört ay once Pans'e donen Voltaıre'ın, bu kentte gorulmesıne kılıse ızın vermemıştır Duşunsel olarak hazır- layıcısı olduğu buyuk devnmden sonra, kemıkJen gorkemlı bırtorenle Pans e ge- tınlerek gomulur Restorasyon hareketı sırasında bağ- nazlar, Voltaire ve Rousseau'nun kemık- lennı, gömuldüklen Pantheon'dan alıp torbaya koyarak Pans yakınlanndakı bır bataklığa atarlar Amane çıkar PaulVa- lery'nın dedığı gıbı "Voltaire vaşıvor ve alabildiğine gunceldir o!" Aydınlanma surecının yaşandığı ulke- mızde Aziz Nesin, Uğur Mumcu, Bahri- ye Uçok, Muammer Akso>, Turan Dur- sun (Pakıstan'da Teslime Nesnn) ve en son gazetecı Metin Goktepe gıbı tanınan ya da adlan saydıklanm kadar tanınma- yan karanlığı savunan guçlerce olduru- len ya da oldürülmek ıstenen tüm aydın- lar hepsı bırer Voltaire değıl mıydı7 Bu oldurmelenn son bulması, karanlığın yır- tılması, Voltaıre olmayı. Uğur Mumcu olmayı başarabılenlenn çoğalmasıyla olanaklıdır ARADABIR NAZMİYE HALVAŞİ Batıkent ART-DER Başkanı Okullar Boşalınca... Ulkemızde ve dunyamızda yaşanan karmaşa (ka- os) bızlerı sarmış, sarmaJamış, bır karanlık bılınme- ze suruklemektedır Butun değerlerımızı yıtırdık Ulke olarak geleceğe ılışkın hıçbır yatınmımız yok Insana yatırım yapmı- yoruz Çevreye yatınm yapmıyoruz, sosyoekonomık ve kulturel gelışım ıçın yatırımımız yok Mıllı Eğıtım Bakanlığı SOS venyor Ne acıdır kı yıl- lardır yanlış eğıtım polıtıkalarına kulaklarını tıkayan- lar, bugun istanbul, Ankara'da da (Doğu'da zaten ne koy kaldı ne okul ne de ogretmen) okullar boşalın- ca, oğretmenlerduzene uyup başlarının çaresıne ba- kınca (bence de haklılar) "Nerede hata yaptık?" dı- ye duşunmeye başladılar EĞlT-DER'e de Kultur Bakanlığı'na da ne kadar teşekkur etsek az, Koy Enstıtulen albumu çıkarmış- lar Koy Enstıtusu mezunu bır ogretmen çocuğu ola- rak babamın anılannda dınledığım bu buyuk projeyı resımlerle anlatmışlar Tum emeğı geçenlere teşek- kur etmek ıstıyoaım Bır de rıcam var Bu albumden devletın her kademesındekı yonetıcılere, polıtıkacı- lara bırer adet gonderın Nelen yok ettıklennı gor- sunler Ögrencıler "Okumak ıstıyoruz" dıye haykırıyorlar Bu eylemın daha açık bır dıle getmlışı yoktur Pekı kım bu gençlerın haklı davasını kundaklayanlar? Kım bu gençlerı coplayanlar 9 Bu gençlerın aslında onlann çocuklarının da okuma haklannı savunduklannı an- layamıyorlar mı? Bu karmaşanın bır yuzunu, sız Cumhunyet okur- ları ıle paylaşmak ıstedım Bır şeylenn parmaklanmı- zın arasından kayıp gıttığını goruyorum, hıssedıyo- rum Ama toplum olarak uyuyoruz oysa uyumak olume eş • • • Ben Karadenız'ın çok şırın bır ılı olan Artvınlıyım Yanı yeşılı, yanı mavıyı, yanı bembeyaz kopuk kopuk akan derelerı ve kopukler arasında dans eden ala- balıklan iyi bılınm Bu nedenle TEMA Vakfı Başkanı Hayrettın Karaca'nın haykırışlannı yureğımde du- yuyorum Karadenız'den ılk kez Anadolu'ya gelışımı anımsıyorum Otobusumuz Karadenız kıyılarının kıv- rımlı, ağaçlı, kasabalı, denızlı yollarını bıtırmış ve Samsun'dan sonra Iç Anadolu'ya doğru yola koyul- muş Lıseyı henuz bıtırmış bır gençkızdım ve Anka- ra'ya ılk kez gıdıyordum Bır sure daha orman, ağaç yol boyunca uzandı gıttı Sonra sonra her şey bıttı Uçsuz bucaksız boşluklarda ıleriıyorduk Işte o za- man panığe kapıldığımı anımsıyorum Sankı bır şey, buralan yakıp yıkmış, yok etmıştı Ormansız bır yer- lenn olabıleceğını hıç duşunmemıştım Orada yaşa- mak bana gore olanaksızdı ben yaşayamazdım Uzun yıllar gezılenmde hep bu duygulan yaşadım Ul- kemın ormanlannın boylesıne bılınçsızce yok edılme- sı, yetışen kuşakların bılınçlendınlmemesı ve huku- metlerın bu konuda yeterlı onlemler almaması ger- çekten duşundurucudur "Turkıye çol olmasın" dıyor TEMA Vakfı Heyhat ne duyan var ne yardtm elını uzatan En acısı da çev- re konusunu cıddıye alan ve uzun vadelı planlar ya- pan bır anlayış yok Gelın erozyonla mucadeleye destek verelım, he- nuz vakıt varken daha geç olmadan Yeşıl bır doku çocuklarımıza bırakabılecegımız en guzel kalıttır (mırastır) Bulmak ısteğımız gıbı bırakalım dunyayı GELİBOLU AŞLİYE HUKUK HÂKİ,MLİĞİ'NDEN Es 1993 34 Da\acı Ramazan Aykut tarafından davalılar Irfan ve müştereklen aleyhıne mahkememızde açılan men'ı mü- dahale \e kal davasının yapılan duruşmasında \enlen ara karar gereğınce Davalılardan Gulümser Gunel Cemal Vuruk Şûkran Vuruk, Dudu Vuruk, Yaşar Vuruk Necla Çenm. Fatma Akduman ve Neşet Vuruk'un adreslen tespıt edılemedı- gınden da\a dılekçesı ve duruşma gunûnun ılanen teblı- ğıne karar venlmış olmakla adı geçen davalılann duruş- manın bırakıldığı 6 3 1996 günü saat 09 00'da Gelıbolu Aslı\e Hukuk Mahkemesfnde hazır bulunmalan ve\a kendılennı bır vekılle temsıl ettırmelen, aksı takdırde du- ruşmanın gıyaplannda yapılıp karar venleceğı teblığ ye- nne kaım olmak uzere ılan olunur 2 2 1996Basm 71453 AKÇAKENT ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No 1995 78 Karar \o 1996 9 Yukanda esas ve karar numarası yazılı dosva Kırşehır ılı Akçakent ılçesı Tepefakılı koyü cılt 071 01 sayfa 71 kutük sırano 20'de nufusa kayıtlı Durmuş ve Safıye'den olma 22 5 1958 d lu Celal Erjem'ın kayden Erjem olan soyadının Ercan oiarak tashıhen tescılıne ışbu soyadı de- ğışıklığının eşı Fadıme ıle çocuklan Zelıha Zekenya ve Safıye Erjem'e teşmılıne 30 1 1996 tanhınde karar ve- nlmış olduğu ılan olunur 2 2 196 Basin 71459 Müzeciliğimiz Ne Durumda? ERDEM YUCEL B utun dunya müzecılen yenı yuz- yılda (21 yy) ne yapacaklannı planlarken bızım muzecıler çağ- daş muzecılık kavramını tartışıp bu konuda hangı duzeyde olduğu- muzu araştınyorlar Turk muzecılığı gerçekte çağdaş duzeye enştı mı yoksa kulturpolıtıkamızın çarpıklığı ıçensın- de durumu mu kurtanyor'' Belkı de devekuşu or- neğı başımızı kuma gomerek bazı gerçeklen bır yana ıterek kavram karmaşası yaşıyoruz Butun buna karşılık belkı de Turk muzecılığı kuruluşun- dan bu yana boylesıne guncel olmamıştır Gör- sel yayın ve basınımıza baktığımızda gun geçmı- yor kı muzeden, kultur varlıklanndan, eskı eser kaçakçılığından soz edılmesın Yurtdışına çeşıt- lı bıçımlerde kaçınlmış ve sonra büyuk maddı yü- kümluluklerle gen alınan kultur varlıklanmızı kahramanlık destanlan ıçensınde yenıdcn nasıl kazandığımızı bazı kışılenn gostenlennden (shovv'lanndan) oğrenıyoruz Oysa kultur varlık- lannın korunarak sergılendığı kuruluşlar olan Turk muzelennın çözum bekleyen pek çok soru- nu vardır Kultur polıtıkasını yurutmeye çabala- yanlar bu ışın uzenne gerçeİcçı bır yaklaşımla eğılmedıkçe, durumu ıdare ederek reklama onem verdıklen surece de çağdaş muzecılık duzeyıne enşebılmemız çok guç olacaktır Tanh surecı ıçensınde geçmışe baktığımızda da Turk muzecılığının Avrupa ve Amenka'dan daha sonra baş.ladığını, buna karşılık Ahmet Fet- hi Paşa, Osman Hamdi Be>, Halil Ethem Be> gı- bı kışılenn çabalanyla önemlı adımlar atıldığı da bılınen gerçeklerdendır Onlardan sonra büyuk Atatürk'un muzeciliğe verdiği onem w sağladığı destek hıçbır zaman unutulmamalıdır Çağdaş müzecüik kavramı Çağdaş muzecılık kavTamında amaç, muzele- nn etkınlıklennı toplumun farklı kesımlennı dık- kate alarak yapmasıdır Bunu ıçın de sureklı ya da geçıcı sergıler, rehberlı gezıler dıa-fılm gös- tenlen çeşıtlı kulturel konuşmalarve semınerler- le eğıtımın oncelıkie ele almması kararlaştınl- mıştır Çağdaş muzecılık kavramı tum dunyada gelı- şıp yepyenı boyutlara ulaşırken Turk muzecılen de bundan gen kalamazdı Nıtekım son yıllarda Bodrum Sualtı Arkeolojı, Efes, Antalya, Anado- lu Medenıyetlen, Istanbul Arkeolojı Istanbul Turk ve Islam Eserlen muzelennde çağdaş mu- zecılık kavramını benımseyen çalışmalan sevıne- rek ızlıyoruz Ancak burada uzennde durulacak nokta, bu muzelerdekı başanlı çalışmalar yone- tıcı ve uzmanlann kışısel çabalanndan kaynak- lanmaktadır Aynca her yıl duzenlenen Muze Kurtarma Kazılan Sempozyumlan'nda da Ana- dolu ya yayılmış muzelerdekı uzmanlann ozve- nyle yaptıklan çalışmalar ızlenmektedır Turk muzelennın gerçek anlamda çağdaş du- zeye ulaşabılmesı bazı sorunlann çozumune bağ- lıdır Oncelıkie muzelerdekı çalışmalar Kultur Bakanlığı'nca programlanıp desteklenmelıdır Muzecılenn kışısel çabalanyla yaptıklan herhan- gı bır kulturel etkınlığın açılışını gerçekleştıımek uzere ust duzey yetkılının elıne venlen bılgılen topluma yansıtması kendı kendımızı aldatmaktan başka bır şey değıldır Bakanlık yetkılılennın muze sempozyumlan- nı, konferanslannı baştan sona kadar ızlemelen- nın onlann da gönış ufuklannı açacağına kuşku yoktur Ote yandan Turk muze uzmanlannın ye- terlı olup olmadıklan gerçekçı bır goruşle tartı- şılmalıdır Oncelıkie ne verdığımız ve ne ıstedı- ğımızı duşunmelıyız Unıversıtelenmızın klasık arkeolojı, Onasya arkeolojısı, prehıstorya, k filolojı, sanat tanhı ve tanh bolümlennden seçme sınavı ıle alınan uz- manlar, hızmet ıçı eğıtımden geçınlmeden mu- zelerde gorevlendmlmışlerdır Ancak 1988'den bu yana da seçme sınavı bakanlıkça açılmadığın- dan hıçbır uzman gorev alamamış, ılgılı bolum- len bıtırenlenn ne ış yaptıklan da bılınmemekte- dır Muze uzmanlannın en buyuk sorunu ıse bır kısmının teknık eleman statusunde olup aynı go- revı yaptıklan halde başka muze uzmanlanndan farklı ucret ve yan ödeme almalandır Yıllardır suregelen bu farklılık, yonetıme gelenlerce de her zaman "bekleyin duzelecek" sozlenne karşı- lık hıçbır şey değışmemıştır Ote yandan yaban- cı dılın buyuk onem taşıdığı Kultur Bakanlığı ku- rumlannda bugune kadar bu konuda hıçbır gın- şumde bulunulmamıştır Müze müdurluklenne atananlann bılımsel ya da ıdan ozellıklen, bece- nlen dıkkate hıçbır zaman alınmamış, yalnızca sıyasal ya da ust düzeydekı kışılere olan yakın- lıklan göz onunde turulmuştur Yurtdışı gezılen, sergılen, başta genel mudur olmak uzere belırlı müzecılenn tekelınde kalarak obürlennın bılım- sel gorgulennın arttınlması hıçbır şekıldeonem- senmemıştır Kultur Bakanlığı, genel butçeden yetennce odenek alamadığından Anıtlarve Muzeler Genel Mudurluğu yonetımındekı muzeler maddı yon- den yoksun bırakılmışlardır Bu boşluk muze der- neklennce doldurulmaya çalışılmış, onanmdan personel alımına kadar genel mudurluğun yapa- madıklan derneklenn yardımıyla çozumlenme- ye çalışılmıştır Muzecılenn başına bu kez daha başka bır so- ninçıkmış,demekleryasasıhükumlenneveMa- lıye Bakanlığı'na sorumlu olmalanna karşı ım- zalı ya da ımzasız her turlu ıhban değerlendıren bakanlık müfettışlennce denetlenmışlerdır Bu mufettışlenn dernek denetımıne yetkılı olup ol- madıklan ayn bır tartışma konusudur Aynca ço- ğu hukuk, malıye ve muze eğıtımı gormeyen Kul- tur Bakanlığı mufettışlennın verdıklen teftış ra- porlannın sağlıklı olmadıklan damûzecjlenn bıl- dığı gerçeklerdendır ,^ Kultur Bakanlığı yurtdışına daha oncekı yıllar- da kaçınlmış ve buyuk paralar karşılığı tekrar ul- kemıze kazandınlan arkeolojık eserlen yazılı ve gorsel basının katkısıyla kamuoyuna sunarken son üç yıl ıçensınde yetersız personelden dolayı kırk muze ve oren yen soyulmuşrur Kuşkusuz Kultur Bakanı, dunyanın heryenn- de sıyasal kışıdır Ancak bakanlıklar arasında en çokdanışmant olan Kultur Bakanlığı ndabırmu- zecı olmayişı, ust yonetıme muzelen bılen kışı- ler dışında atama yapılmış oluşu bu sorunlann dıle getınlemeyışının gerçek nedenıdır 1NGILIZCE-ALMANCA 1996'da 1995 Ücreti Kış döneminde kurslarımıza yeni öğrenciler alınacaktır. Kontenjanlarımız dolmadan zamsız ücretlerimizden yararlanın " ' ^ Kursların Başlama Tarihleri: Gündüz, Akşam ve Gece :19, 26 Şubat - 4,11 Mart Cumartesi-Pazar : 17, 24 Şubat - 2, 9 Mart TAKSİM ; LALELİ BAKIRKÖY-1 BAKIRKÖY-2 KADIKÖY-1 KADIKÖY-2 FOREIGN LAXGUAGE CE\TRE Taksim Cad. No : 71 ( Zlraat Bank Taksim Şubesl Tel: 250 47 47 - 237 66 81 - 253 00 03 Kurultay Sk. No : 10 (Antik Merlt Otel Sırası) ^ Tel: 52011 41 - 52011 42 - 527 62 14 İstanbul Cad. Oantelacı Sk. No: 7 (Çarşt Caml Karşısı) Tel: 571 27 83 - 583 68 40 - 583 48 29 i Hatboyu Cad. No : 36 Tel: 543 83 97 - 570 18 49 < Kuşdlli Cad. Dilek Han No : 67 Tel: 338 03 47 - 345 18 96 Erenköy, Şemsettln Gflnaltay Cad. Feritbey Sk. No : 2 Tel: 386 76 78 - 411 71 52 - 411 71 53 (Mlnlbös Cad.) JASMLNE CAFE-BAR Bağlama ustadlanndan hergun canlı halk muzığı her perşembe Latife Geçkin ve grubundan çağdaş halk müziği Yap, Kmi tdJha Motra Arias. AluraSnk N, 10 Qdmasaray Rcr Td. 252 72 66 252 89 74 Nufus cuzdanımı kaybettım Hukümsuzdur HASAN İLHA\ Nufus Cuzdanımı kaybettım Hukümsuzdur SVRMELİ EKI\ Nufus cuzdanımı kaybettım Hukümsuzdur BİRSE\ \A\tR Nüfus cuzdanımı kaybettım Hukümsuzdur \URSEW \4YİR SAHİBİ1NDEN SATILIK Bağcılar'da sahıbınden lOOm 3 oda 1 salon saten boya + yerler kalebodur + telefonuyla 1 000 000 000 Tel 511 70 19 ÇORUM AŞLİYE ÜÇÜNCÜ HUKUK HAKTMLİĞİ'NDEN 1995 422 Bayram Çağlak Ibış oğlu 1950 doğumlu Çorum Yenı- ce kayıtlı Davacı Hatıce Çağlak tarafından davalı Bavram Çağlak aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda Tum aramalara rağmen adresın de tespıt edılemedığınden ılanen teblığat yapılmasma ka- rar venlmıştır Mahkememızm25 1 1996 tanh, 1995 422 esas 1996/21 karar sayılı ılamı ıle taraflann MY'nm 134 1 maddesı uyannca boşanmalanna, musterek çocuklan 1976 doğum- lu Serdar ıle 1981 doğumlu EmelÇağlak'mvelavetının da- vacı annelen Hatıce Çağlak'a venlmesıne davalının ku- çuk çocuklan ıle şahsı ılışkılennın duzenlenmesıne, var- gılama gıdennın davacı üzennde bırakılmasına karar ve- nlmıştır Ilan tanhınden ıtıbaren 22 gun ıçensınde temvız edıl- medığı takdırde karann kesınleşeceğı davalıva teblığ ve- nne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur 7 2 1996 Basın 71907 PENCERE tLAN T.C. SELÇUK ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN 1994 105 Davacı M Hanıfı Demıryurek tarafından davalı Ufak Ateş vs aleyhlenrte açılan taz- mınat davasının yapılan açık duruşması sırasında, Yapılan tum aramalara rağmen davalı Ufuk Ateş'ın teblıgata yarar adresi tespıt edıle- medığınden adına ılanen dava dılekçesı ve duruşma gunu teblığıne karar venlmıştır Davalı Ufuk Ateş'ın duruşmanın yapılacağı 3 4 1996 gunü saat 09 15'te mahkememız duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısırti kanunı bır\ekılle temsıl ettırmesı, gelmedığı veya kendısını vekılle temsıl ettırrnedığı takdırde vokluğunda duruşmanın ya- pılıp karar venleceğı hususu dava dılekçesı ve duruşma gunu teblığı yenne geçmek uze- re ılan olunur Basın 72387 ELAZIĞ 1. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1995 1302 Davacı Tahır Köçer vekılı tarafından davalı Gülbahar Koçer aleyhıne mahkememıze ıkame edılen boşanma da- vasındân dolayı davalı Gülbahar Köçer'ın adresi tum ara- malara rağmen bulunamadıf ından dava dılekçesı kendı- sıne teblığ edılemedığınden adı geçen davalı Gulbahar Koçer'ın duruşma gunu olan 26 3 1996 gûnu saat 09 00'da hâkımlığımızde hazır bulunması veya kendısını bır ve- kille temsıl ettırmesı HUMK'nın213 maddesı gereğın- ce duruşmalara gelmedığınden duruşmanın yokluğunda yapılacağı ve karar venleceğı dava dılekçesı yerıne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 71897 Estetiksiz Yaşam?.. O yıllarda Istanbul'un "kıbarsemf/"sayılan Şışlı'de otunjyorduk 43'uncu llkokul'un beşıncı sınıfınday- dım Bızım sokakta uç beş kapı otede, pek alımlı bır kadın vardı, yururken herkesın gozu ustunde kalırdı Bır gun evde tartışma açıldı Içımızde kımılerı, kadı- nı guzel bulmuyorlardı Ben de lafa karışmak ıstedım Çok genç yaşta olen buyuk ağabeyım dedı kı - Sen daha kuçuksun, estetık olçulenn yetennce gelışmemıştır Dondum kaldım Ne demek ıstemıştı? 12 yaşımın bellegıne ışlenen bu sozlerı unutamadım • Lıse son sınıfta felsefe ve mantık derslerının yanı sıra elımıze beyaz kaplı bır kıtap tutuşturdular, kapa- ğının ustunde bır sozcuk yazılıydı "Estetık* " Merakla okumaya başladım, algılanması zordu, guzelın doğasını ve guzellığın kurallarını ınceleyen bır felsefe dalıydı estetık, ama, ınsan bır kez daldı mı, çıkamıyordu Konu sanatla o denh ıç ıçeydı kı, yalnız okumayla sınırlanan estetık bılıncı, sınırlı kalıyordu • Estetıkten yoksun bır yaşamla omrunu noktala- yan ınsan hıç yaşamamış sayılabılır, ancak bu este- tık bızde bazı hanımların doktoriara "yaptırdıklan es- tetık" değıldır Estetığı en çarpıcı yontemle nasıl ozetlemelı9 Okula gıtmış herkes Joconde'u bılır, tarıh kıtabın- da bu hanımın resmını gormuştur Ronesans'ın un- lu ressamlarından Leonardo da Vînci'nın Jocon- de'un yuzune ışledığı gulumseyış dıllere destandır Çocukluğumda hep kendı kendıme sordum - Pekı Joconde kadın olarak guzel mû Sonra ıkıncı soru - Bu guzellık, sınemada seyrettığımız kadın yıldız- lann guzellığıne nıçın benzemıyor? Unlu ressamların tablolarındakı kadınlar canlan- salar, ortalıkta nasıl dolaşabılırler^ Sanatın estetı- ğıyle sıradan ınsanın kafasındakı guzellık kavramı kesışmez Sokaktakı adamın guzellık olçulerı başka- dır Bugun bızım televızyonlardan guzel adına toplu- ma yansıyan bayağılığa estetık bılıncı gelışmış bın nasıl katlanabılır^ • Estetık, 'guzellık' ıle 'ç/rt</nW('arasındakıçelışkının urettığı duygudur, ama, bu konudakı bılıncın derın- leşerek felsefedekı ıçenğını kazanması bır kultur ışı- dır beyın ten dokmeden, estetığe ulaşmak olanak- sız Bır de yuzyıllann kuşaktan kuşağa aktardığı mıras var kı, bu kalıtımın ne demek olduğu Avrupa'da do- laşırken goze çarpar Kent estetığını oluşturan ve ko- ruyan ortak bılınç Batı'nın yerleşım bırımlerınde ya- pılardan, sokaklardan, meydanlardan, heykellerden, bahçe duvarlanndan damlardan ağaçlardan, vrtnn- lerden, şehrı susleyen afışlerden, dukkân ve mağa- za tabelalanndan yansır Bırleşık estetık duygusunun ortak bılıncınde yaşar Avrupa'nın kentlısı Bızım ortak hayatımız ve kentlerımız ıse çoğunluk- la çırkınlıkler sergılıyorlar • Teror kan dokuyor Geçım derdı, yoksulluğun cenderesınde ınsan ru- hunu boğup kurutuyor Estetıkten soz açmanın sırası mı? Sırası' Çunku estetık, bır kocaman beton yapının yuzunu kaplayan reklam panosunda yoktur da, tahtaları ka- rarmış bır ahşap evın balkonundakı sardunya saksı- sında vardır Yazıyı bır soruyla noktalıyorum Yoksa gun geçtık- çe estetıkten uzaklaşıyor muyuz 7 ÇAĞDAŞ YAYINLARI TOKTAMIŞ ATEŞ DÜŞÜNCE PARLAMENTOSU 1Iokt;unıs Ates DÜŞÜNCE FttRLAMBfTOSU ToktamışAteş bu kıtabmda 1995'lerın Turhıe'sını bırkaçfirça darbesıvle resmetmeğe çalışıyor Fıyatı 100 000TL(KDV ıçınde) Cumhunyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/41 (34334) Cağaİoğlu-İstanbul Tel':512 05 05 TEKİRDAĞ 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1994 61 Karar No 1995 95 Davacı Malıye Hazınesı tarafından davalı Halıl oğlu Şeho ve Halıl eşı Asıye \e 7 çocuğu alevhıne açılan tes- pıte ıtıraz davasının mahkememızde vapılan duruşması sonunda, Davacı Hazıne tarafından açılan ıtıraz davası- nın reddıne davaya konu Tekırdağ merkez Semetlı koyü Akbuğday (Karaçalı patıkası) mevkıındekı 14 900 m2 yüzolçumlü 1044 parsel sav ılı aşınmazın tespıt gıbı 9 pay sayılıp 1 er payının davalılar Halıl oğlu Şeho Halıl eşı Asiye Şeho çocuklan Sabn Urıye Fende Kemo Ha- cer Hasan Ayşe adlannatescılıne karar venlmış, ışbu ka- rar davacı Hazıne vekılıne teblığ edılmışolup davacı ve- kılı tarafından 6 2 1996 tanhınde venlen dılekçe ıle hu- kum temvı? edıldığınden yapılan tum aramalara rağmen adreslen tespıt edılemejen davalılar adına karar ve tem- yız dılekçesının, ılanın neşrınden 15 gun sonra adı geçen- lere teblığ edılmış sayılacağı ılan olunur Basın 72185