Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5~_ 20 ŞUBAT1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
En kısa aydaki fiyat artışlannın ocak ayını aşıp yüzde 10'un üzerine çıkması bekleniyor
Zamlar bayram tatili yapımyor• Şubatta tüketici fiyatlanndaki artışın yüzde
12-14, toptan eşya fiyatlanndaki artışın ise 10-12
arasmda gerçekleşmesi bekleniyor.
• Yetkililer, özellikle akaryakıt zammmdan
sonra raflardaki birçok temel tüketim maddesine
zam geldiğini belirtirken ocak ayındaki tüketici
ve toptan eşya fiyatlan arasında oluşan yüzde
1.5'lik farkın kapanabilmesi için şubat ayında
tüketici fiyatlannın en az yüzde 3 artış
göstereceğini ifade ettiler.
tüketici fiyatlanndaki
artışın toptan eşyaya oranla
daha yüksek olacağını
kaydetti. Orhan Yayla, bu
yükselışte akaryakıt
zammının ve bu zamdan
sonra piyasada yapılan
diğer zamlann büyük
etkisinin bulunduğunu
söyledi. Yayla, aynca
özellikle şekerle ilgiii
olarak şu anda piyasadaki
toptancılann stok
yapmasının mümkün
olamayacağını vurguladı.
Kovan Gıda A.Ş. Yönetim
Kurulu Baskanı tbrahim
Bingül ıse ocak ayındaki
fîyat artışlannın Devlet
lstatistik Enstitüsü
tarafindan açıklanan
enflasyon oranına tam
olarak yansıtılmadığını
ifade etti. Bingül, ocak
ayında deterjana yüzde 25,
yağa yüzde 15, bakliyat
ürünlerine yüzde 10,
temizlik ürünlerine yüzde
17, peynir ve süt ürünlerine
yüzde 25, makarnaya
yüzde 15 ve kozmetik
maddelerine de yüzde 2
zam geldiğini söyledi.
Ibrahim Bingül, şubat
ayındaki fiyat artışlannın
daha yüksek oranda
gerçekleşebıleceğıni de
belirterek toptan eşya fiyat
CAıNAN SOYSAL
Ocak ayında yüzde 10'a
yaklaşan enflasyonun yılın
en kısa ayında da hız
kesmeyeceği şimdiden
belli oldu.
Piyasa yetkililennin
verdiği bilgilere göre şubat
ayında tüketici
fiyatlanndaki artışın yüzde
12-14, toptan eşya
fiyatlanndaki artışın ise
10-12 arasında
gerçekleşmesi bekleniyor.
Yetkililer, özellikle
akaryakıt zammından
sonra raflardaki birçok
temel tüketim maddesine
zam geldiğini belirtirken,
ocak ayındaki tüketici ve
toptan eşya fiyatlan
arasında oluşan yüzde
1.5'lik farkın
kapanabilmesi için şubat
ayında tüketici fiyatlannın
en az yüzde 3 oranında
artış göstereceğini ifade
ettiler.
Istanbul Ticaret Odası
Bakkaliye Komitesi
Başkanı Örhan Yayla,
piyasada herhangi bir talep
sıkıntısı yaşanmadığını
vurgulayarak, alım
satımlann geçen yıldan
daha iyi olduğunu belirtti.
Yayla, şubat ayı
enflasyonunun ocak ayına
oranla daha yüksek
çıkmasının beklendiğinı
belirterek, özellikle
Fiyat artışlannın piyasaya etkisinin sürmesi beklenirken durgunluk işportacıların bayram aüşverişini etkikmedi.
artışının yüzde 12, tüketici
fiyat artışının ise yüzde 10
olarak gerçekleşmesinin
beklendığini vurguladı.
Ucuz fiyata yargı desteğiANKARA (ANKA) - Yargıtay, yaşamı
bıraz da olsa ucuzlatmayı
ödüllendirirken ekmek mafyasına
gözdağı verdı. Yargıtay Dördüncü
Hukuk Dairesi, Esnaf Ödalan
tarafindan belirlenen rayicin altındaki
fiyatlarla satış yapılmasının suç
olmadığına karar verdi. Daire,
Lokantacılar Odası tarafindan
belirlenen rayicin altında fiyatlarla
yemek satan lokantacının bu
davranışının haksız rekabet
olmadığını belirleyerek haksız
rekabetin önlenmesı yolunda hüküm
kuran asliye hukuk mahkemesi
karannı bozdu. Karann, ucuz ekmek
satmalan "ekmek mafyasT tarafindan
önlenmek istenen fınncılara da
destek nıtelığınde emsal oluşturacagı
bildınldi. Elazığ Lokantacılar Odası,
bazı üyelennın belırlenen rayicin
altında fiyatlarla yemek satışı
yapiıklan gerekçesıyle 'haksız
rekabetin önlenmesi' karan \enlmesı
ıçın asliye hukuk mahkemesine
başvurdu. Oda, ucuz satış yapan
lokantacılann bu suçtan
cezalandınlmalan için asliye ceza
mahkemesinde ayn bir dava açtı
Ucuz satış yapan lokantacılar. ceza
mahkemesinde beraat ederken asliye
hukuk mahkemesi, belirlenen rayicin
altında satış yapmanın haksız rekabet
olduğunu belirterek bunun
önlenmesine yönelik karar oluşturdu.
Bunun üzerine ucuz satışta direnen
lokantacılar, aleyhlerine olan karann
bozulması için Yargıtay'a
başvurdular. Davayı 4. hukuk dairesi
görüştü. Daire, ucuz satışı özendıren
bozma karannı oybirliğiyle aldı.
Kararda. şu belirlemelere yer \erildi:
"507 sayılı Esnaf ve Küçük Ksnaflar
Kanunu'nun 125. maddesinde bu
kanuna tabi esnafca üretilen mal ve
hi/nıctlerin ücret tariflcri. bağlı
bulunduklan dernekçe hazırlanır ve
mcnsubu olduklan birtik başkanlan
meclisincc. onandıktan sonra
yürürlûğe girer ve (ücret tarifekrinin
düzenlenme esaslan yönetmelikie
belirtenir) düzenlemesi vardır. Ancak
tarifede yer alan fıyatlan azami
hadieri gösterir >önetmelikte
vurgulanan vc isyerinde asılması
zorunlu olan tarife, levha veya
panolann fiyatiannın azami hadkri
gösterdiğine Uişldn açıklayicı kaydı da
içermesi öngörüunüştür. O halde.
belirlenen rayicin altında bir
fiyatla yemek satişında bir engel ve
sakınca yoktur. Yeter ki kalite,
temizlik ve gramaj gibi hususlara
riayet edilsin. Nitekim, bazı
lokantacılar aleyhlerine haksız
rekabet yaptıkları nedeniyle açılan
kamu davasında sanıklar beraat
etmişlerdir. Davalıların rayiç fiyat
altında satış yaptıklan sabitse de
olayda haksız rekabetin öğe ve
koşulları gerçekleşmediğinden,
davanın reddedilmesi gerekir."
Sanayiciye
göre
pahalılık
kaçınılmaz
ANKARA (ANKA)- Eko-
nomideki sıkmtılar ve siyasi
belirsizlik, sanayi kesiminde
zam beklentisini arttınyor.
Sanayıcilerin yüzde 68.5'i yı-
lın ilk çeyreğinde fiyatlan-
nın artacağını belirtirken zam
beklentisi özellikle metal eş-
ya ve kereste sanayiinde yo-
ğunlaşıyor. Üretim değeri
ağırlıklı ortalamalan dikkate
alındığında ımalat sanayıin-
dekı işyerlennın yüzde 68.5'ı
yılın ilk üç ayında satış fiyat-
lannın artacağını tahmin edi-
yor. Işyerlerinin yalnızca bın-
de 6'sı fiyatlann düşeceğını
belirtiyor. Zam beklentisi
özellikle özel sektörde yo-
ğünlaşıyor. Kamu işyerleri-
nin yüzde 49. l'i fiyatlarda
artış olacağını belirtirken bu
oran özel sektörde yüzde
77.5"e kadar çıkıyor
Sanayının ürünlerine zam
yapacağı tahmmıni, hammad-
de fiyatlannda hızlı bir artış
olacağı beklentisi de doğru-
luyor. İşyerlennm yüzde
74.3'ü yılın ilk çeyreğinde
hammadde fiyatlannda artış
beklediklerini ifade ediyor-
lar. Hammadde fıyatlannın
gerileyeceğini düşünenlerin
oranı ise yalnızca yüzde 3'te
kalıyor. Hammadde fiyatla-
nnda artış bekleyenlerin ora-
nı özel sektörde yüzde 80'le-
re kadar ulaşıyor. Fiyatlarda
anış beklentisi özellikle me-
tal ana sanayiı. metal eşya ve
kereste sektörlerinde artıyor.
Bu sektörlerdekılenn yüzde
90'ının fazlası hammadde fi-
yatlannda artış bekledikleri-
ni ifade ediyor
Belirsizliğin neden olduğu durgunluk, otomotiv sektörüyle eşzamanlı olarak bilişim sektörünü de vurdu
Piyasaııııı görüntüsü bilgisayar ekranında
• Yılın son iki ayında yıllık
cirolannın yansından fazlasını
gerçekleştiren bilgisayar
firmalan, 1995'in sonunda
yaşanan durgunluğu 1996'nın ilk
iki ayında da aşamadı. Sektör
yetkilileri, şirketlerin, ekonomik'
ve siyasi bir bunalım sürecinde
ilk olarak bilgisayar yatınmlannı
durdurduklannı vurguluyorlar.
NURTENYALÇIN
Piyasalardaki belirsizlik ve güvensiz-
liğin artık tek göstergesi otomobil satış-
lanndaki düşüş ile stoklardaki artış de-
ğil. Aylardır yaşanan siyasi bunalım ve
çözümsüzlükle sonuçlanan hükümet ara-
yışlan bilgisayar sektörünü de vurdu.
Her yılın son iki ayında yıllık cirolannın
yansından fazlasını gerçekleştirdıkleri-
ni söyleyen bilgisayar firmalan yetkili-
leri, 1995'in sonunda yaşanan durgunlu-
ğun 1996'nın ilk iki ayında da aşılama-
masından şikâyet ediyor. Şirketlerden
bazılan yaptıklan indırimleri "gümrük
birfiğinin nimeüerinden" gibı gösterir-
ken, dığer fırmalar gümrük birliğinin bil-
gisayar fıyatlannı etkilemediğini, bu tür
ilanlann tüketiciyı ve piyasayı aldattığı-
nı \Tirguluyorlar.
Bilgisayar şirketlen yetkilileri bir ül-
kedeki ekonomik ve siyasal bunalımdan
ilk etkilenen sektörün otomotiv sektörü
olduğu düşüncesinin de yanlış olduğunu,
dünyada ve Türkiye'de yaşananlann bil-
gisayar sektörünün lokomotif sektör ol-
duğunu doğruladığma dikkat çekiyorlar.
Sektör yetkilileri, şirketlerin, ekonomik
ve siyasi bir bunalım sürecinde ilk ola-
rak bilgisayar yatınmlannı durdurdukla-
nnı söylerken, 1995 yılının sonunda ve
Firmaiar piyasadakidurgunluğu ilanlaria asmava çalışırken bilgisavariaryalnızca seyirci bulabiliyor.
1996 yılının ilk aylannda bilgisayar sek-
töründe yaşanan durgunluğun nedeni ola-
rak da firmalann genel olarak yatınm
planlannı ertelemelerini göstenyorlar
"Türkiye'de ekonomik bunalım yoktur"
diyenlerin bilgisayar satış rakamlanna
baktıklannda gerçeği göreceklerini belir-
ten firma yetkilileri. GB'nin fiyatlara
hiçbir etkisinin olmadığına da dikkat çek-
tiler.
Akyer Genel Müdürü Mehmet Akyer-
li bilgisayarda bunalımın ocak ve şubat
aylanna sıçradığını söyledi. Akyerli, nor-
mal şartlarda bilgisayar sektörünün yılın
son iki ayında bütün yıl yaptığı cironun
yansını yaptığını, bunun da iki temel se-
bebinin olduğunu vurguladı. Bu yıl için
Reklama GB aldatmacası
Son haftalarda gazetelere boy boy ilanlar veren bazı bilgısa-
yar şirketlerinin yaptıklan ındirimi gümrük bırliğiyle gelen bir
indirim gibi göstermeleri dikkat çekiyor. Oysa bilgisayarlar za-
ten ithalatı teşv ik edılen mallardan olduğımdan GB öncesi fiyat-
lannda çok büyük bir değışiklik olmadı. GB öncesi AB'den ve
EFTA ülkelennden alınan bilgisayarlar hem vergiden hem de ko-
nut fonundan muaftı. Bu ülkelerdışındaki ülkelerden yapılan it-
halat için ödenen gümrük vergisi ise yüzde 4.4'tü. Ancak AB ve
EFTA'dan alınan bılgisayarlann modem cihazlan için yüzde
1.5'lik gümrük \ergisi vecifbedel üzennden de yüzde 8'lik ko-
nut fonu ödeniyor-
du. Modem ciha-
zındadiğerülkeler
için ödenen güm-
rük vergisi ise vüz-
de 8.4'tü. GB'yle
birlikte üye ülke-
lerden alınan mo-
demlerde gümrük
vergisi kaldınlır-
ken. toplu konut fo-
nu da yüzde 6'ya
düşürüldü.
ise böyle bıryükselişin yaşanmadığını be-
lirten Akyerli şöyle devam etti: "Satişla-
nn son iki aya >ığıunasının birinci sebe-
bi, firmalann son iki a\da bilançolarını
büyük ölçüde çıkardıklan için bilgisayar
donanımındaki eksiklikJerini bu a> larda
tamamlamalandır. Bövlece amortisman-
dan yararlanıp vergiden düşebiHrler. İkin-
ci olarak da kamu sektöründe bütçe dev-
rettiğinde bir sonraki yıl kullanılamadı-
ğı için kalan parayla bilgisayar ahyorlar.
95'te seçim yılı olmasuıa rağmen piyasa-
larda bir durgunluk yasandı. Bu da Tür-
kiye'de ekonomik bir bunalımın olduğu-
nu gösterir"
Servus Bilgisayar Genel Müdürü Agâh
Şahin de Türkiye'ye giren bılgisayarla-
nn yüzde 90'ının Amerika ya da Uzak-
doğu'dan geldiğini, bırbilgisayara Avru-
pa'nın katkısının yüzde 6O'ı geçmedi-
ğinden Türk bilgısayarpiyasasının güm-
rük birliğinden direkt olarak etkilenme-
diğini belirtti.
Yeni ithalat rejimiyle birlikte yüzde
3.9 olarak ödenen gümrük vergisinin 1
puan düşerek yüzde 2.9 olduğunu, güm-
rük birliğini kabulle birlikte Avnıpa'dan
gelen bilgisayarlar için bu oranın da kalk-
tığını belırten Şahın, yılbaşına kadar yüz-
de 13 olan ithalat harcamalannın GB ve
yeni ithalat rejiminin etkisiyle yüzde 10'a
düşrüğünü söyledi.
Agâh Şahin piyasadaki durgunluğu aş-
maya çalışan bazı şirketlerin gümrük bir-
liği adı altında dikkat çekmeye çalışük-
lannı vurguladı.
IBM Planlama ve Fiyatlandırma Mü-
dürü Zafer Pmarcık da bilgisayann da-
ha önce de ithalatı teşvik edilen ürünler-
den olduğunu, bu nedenle gümrük birli-
ğinin bilgisayar sektöründe hıssedilır bir
fiyat ındirimi yaratmadığmı söyledi. Bil-
gisayarda AB ve EFTA ülkelerinden ya-
pılan ithalatın vergiden muaf tutulduğu-
nu, ancak modem cihazlanna ödenen
vergınin ve konut fonunun kalktığını be-
lirtti. Piyasanın içindeki dunımu "dur-
gun" olarak nitelendiren Pınarcık "Fir-
malann piyasada etkin olmak için giun-
riik büiiğine sığınmalan tamamen yanıl-
öcıdır" dedi.
Rekoltedeki düsüs, ekmek sıkıntısı endisesi yarattı
Buğday ithali zorunlu
MERtHAK
İZMİR - Buğdayda savaş stoklan bile tü-
kenirken yaşanan sıkıntıyı ithalatla aşan hü-
kümet, Türkiye'yi buğdayda da dışa bağım-
lı halegetirdi. Bu|day, etgibi stratejik ürün-
lerde hükümetm politika yapmamasını iste-
yen uzmanlar. "Clkemizin güvenüği için buğ-
day stok etmek gerekiyor. Ancak şu anda sa-
vaş stoklan bile tükendi. Türidye tarım ül-
kesi olmaktan çıkü. yurtdışuıa bağunlı hale
geldi. Buğdavı ihraç değil. ithal etmeye bas-
ladık" dedıler. Kurulduğundan bu yanda
özellikle tanmda kendi kendine yetebilen
sayılı ülkelerden bırisi olan Türkiye. şimdi
bu özelliğini tümüyle yitirdi. Bunun en so-
mut örneğı de buğdayda yaşanıyor. Yıllar-
ca ihraç ürünlen arasında yer alan buğday,
artık ithal ürünü oldu.
1991 -1993 yıllannda gerçekleştirilen buğ-
day ihracatı ve ithalatı karşılaştınldığında
bu olay somut olarak gözler önüne seriîiyor.
1991'de204bin270ton, 1992'de34Obin853
ton, 1993'te 75 bın 494 ton buğday ihraç
eden Türkiye; 1991'de22 bin 151. 1992'de
13bin913. 1993'tede 178 bin 894 ton buğ-
day ithal etti. Bu yılsa TMO'nun yaşanan kn-
zi aşmak için 400 bin ton buğday ithal etti-
ği belirtiliyor. Türkiye'de üretim geriliyor.
1989 yıhnda 20 milyon 900 bin, 1990'da 16
milyon 200 bin, 199 l'de 20 milyon, 1992 'de
20 milyon 400, 1993'te 16 milyon 500.
1994'te 17 milyon 500 bın ton buğday üre-
tildi. 1995'te üretimin 16 milyon ton dola-
yında olacağı belirtiliyor.
Dünyanın en büyük buğday üretici Çin'de
üretim. 1993'te 105 milyon t'ondan 1994'te
101 milyon tona düştü. Aynı dönemde
ABD'de üretim 65 milyon tondan, 63 tona;
Pakistan'da 16 milyon tondan. 15 mih/on to-
na, Avusturalya'da 18 milyon tondan, 8 mil-
yon tona geriledi.
Izmir Ticaret Borsası Hububat ve Mamul-
leri Komıte Başkanı Hürriyet Doğan, Tür-
kiye'nin buğday üretiminde büyük kriz ya-
şandığını söyledi. TMO'nun zamanında buğ-
day ithal etmememesini büyük bir yanlışlık
olarak değerlendıren Doğan. "Enpahalıdö-
neminde ithalata giriştiler. TMO'nun son it-
hal cttiği buğday, pahak Eğer Kardak kri-
zinde savaş çıksay dı, Türkiye stoksuz sa\I
aşa
gjrecekti" diye konuştu.
Türkiye ZiraatçılarDerneğı Genel Başka-
nı tbrahim Yetkin Türkiye'de buğday üreti-
minin tıkandığı görüşünde. 1979da 17.5
milyon tona yükselen rekoltenin. İ994'te
aynı miktarda olduğunu \Tirgulayan Yetkin,
"Sorun buğday ürctiminin nkanmasında de-
ğü. Esas olarak buğda\ ın kalitesinde de so-
run var. Ekmeklik ve makamalık kaliteli
buğday ekilen alanlar artdnlmadığı zaman,
rekotevi arttjrmanın fazte birönemi \ok" dedi.
Para Kredi ve Koordinasyon Yüksek Kurulu karan yayımlandı
Tarun ürüııleri ihracatına teşvîk
• Karara göre, elma
ihracatında ton
başına 50 dolar,
turunçgil ihracatında
ton başına 35 dolar,
soğan ihracatında da
ton başına 22 dolar
ihracat iadesi
ödenecek.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Gümrük birliği kap-
sammda tutulmayan yaş ta-
nm ürünlen için teş\ikler
başladı. Elma ihracatında ton
başına 50 dolar, turunçgil ih-
racatında ton başına 35 do-
lar. soğan ihracatında da ton
başjna 22 dolar ihracat iade-
si ödenecek.
Ödemeler ABD Doları
karşılığı Türk Lirası olarak
yapılacak.
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan Para-
Kredı ve Koordinasyon Ku-
rulu Karanna göre, bazı ta-
Yaş tanm ürünleri gümrük birliği kapsamında olmadıgından ihracatınateşvik vcrUiyor.
nm üriinleri ihracatında "ih-
racat iadesi" ödenecek.
Karara göre, elma ihraca-
tında ton başına 50 dolar. tu-
runçgil ihracatında ton ba-
şına 35 dolar. soğan ihraca-
tında da ton başına 22 dolar
ihracat iadesi teşviği ödene-
cek. Tebliğ ile, patates ıhra-
catının yüzde 35 için yüzde
20 oranında, domates ihraca-
tının yüzde 99'una yüzde 15
oranında ihracat iadesi ven-
lecek. Karara göre, teşvik-
ten yararlanılabilmesi için
ihracatçılar, ihracat yaptıkla-
n tarihten sonra en geç bır yı1
içinde belgeleriyle birlikte
Merkez Bankası'na başvura-
caklar.
Teşvik, ödemenin yapıl-
dığı günkü Merkez Bankası
kuru üzerinden Türk Lirası
cinsinden yapılacak.
Ödemeler Destekleme Fi-
yat Istikrar Fonu'ndan kar-
şılanacak.
IŞÇHMNEVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Bugün Bayram
Erbakan ve Yılmaz eksik olmasınlar, gündüz-ge-
ce demeyip saatlerce görüşerek, bayrama 'anlaş-
ft/c/a/r'müjdesini(!) vererek girmemizi sağladılar.
Bu kadar gün görüşüp "Oldu, olacak" diye yüre-
ğimizi ağzımıza getirdikten sonra, arife günü "olma-
dı" diye karşımıza çıkacak halleri yoktu ya.
Şimdi parası olan tatilcileryurtdışında, kayak mer-
kezlerinde, hükümet krizinin aşılmış olması rahatlı-
ğında (!) kadeh tokuşturarak tatil keyfini çıkaracak-
lar. Gıdemeyenler, bayramlıklannı giymiş, akraba
dost ziyaretlerinde, "Hükümet nasıl kurvlacak" so-
rusuna yanrt aramaktan kurtulmuş, başka güzel(0 şey-
lerden konuşacaklar.
İki partinin kurmaylan da bayramın üç gününü
"tatlıyiyip tatlı konuşma" geleneğimize uygun ola-
rak, bir arada, bakanlar kurulunu oluşturmak, ikti-
darı paylaşmak üzere pazariık yaparak geçirecek-
ler. Bayramın banş havasında tatlı tatlı anlaşıp, bay-
ramın bittiği gün, gelecek cuma günü, bakanlar ku-
rulu paylaşımının da anlaşmayla bittiği müjdesini
verecekler.
Erbakan'ın deyimi ile "Mübarek Ramazan ve bay-
ramda ve Allah'ın yardımlarıyla" hükümet kurma işi
tamamlanmış olup, sıra programın hazırianmasına
gelecek. Önümüzdekj hafta içinde ülkeyi "huzura"
çıkaracak bir hükümetimiz olacak.
Aklıma, çocukluğumda anneannemden tatlı tatlı
kaç kez dinlediğimi anımsayamadığım bir genç kı-
zın öyküsü geldi:
Genç kızlann maharet ve hamaratlıklan ile "yete-
nek ve çalışkanlıklanyla" değeriendirildikleri yıllarda,
tembel mi tembel, yeteneksiz mi yeteneksiz bir genç
kız varmış. Kısmetıni, hayıriı bir koca beklediği yılla-
rı bütün genç kızlar gibi, sandığına çeyiz doldur-
makla geçinmiş. Gelin görün ki kızımız hem bece-
riksız, hem de çok tembel olduğu için, annesinin eli-
ne iğne ipliği verdiği yıllardan, hayırlı bir kısmeti çık-
tığı yıla kadar, bir şalvann iki yan dikişini yaparak ge-
çirmiş. (O tarihlerde hazır giyimi unutun, dikiş maki-
nesi bile olmadıgından kumaşlar elde, ışlenerek di-
kiliyormuş.) Kocaya gidecek genç kızın çeyizıni gör-
meye gelenler, iki yan dikişi ancak tamamlanmış
şalvan görüp, şaşkınlıkla, telaşla çıkışmışlar. Kız ken-
disini eleştiren saygıdeğer yaşlı kadınlara, cevabını
pişkinlikle yapıştınyormuş:
"Daha ne olacak? İki uzun bağı (yan dikişleri) ta-
mam. Geriye ağcıkla bağcık (şalvann asıl uzun işi
olan ağ bölümü ile büzgü ile toplanan geniş belbö-
lümü) kaldı. Onu da gelin arabasında giden\en ta-
mamlanm."
Ankara'dan gelen haberlere göre ANARP hükü-
metinin kurulmasında asıl sorun iktidann, bir boyu-
tu ile bakanlıklann paylaşılmasında. Çünkü bakan-
lıklann bölüşümü Refah'ın gerçek iktidar yolunu ken-
disıne açmadan düzene uyum sağlamaya mı, yok-
sa ANAP'ın, sonuç olarak, liberal-laik düzenin işini
bir an önce bitirme eğiliminde mi olduğunu ortaya
koyacak.
Refah kimi bakanlıklarda, kadayıfın altının tuttu-
ğu, bu işin tatlılıkla olabilecegi inancı ile ödün de ve-
rebilir. ANAP içinden ideolojide Refah kökenlilerin ba-
kan olması koşulu ile yetinebilir. Erbakan ile Yıl-
maz'ın iktidan, başbakanlığı paylaşmalannın henüz
tam bilmediğimiz uzlaşmasında olduğu üzere, bay-
ram sonunda bakanlar kurulunda da anlaşılabilir.
Sonra şimdilikanlamsızmış gibi davranılan, hükü-
met program ve protokolüne sıra gelir. "LJberal-sos-
yal demokratlar yıllarca kolaylıkla ortak program
yaptılar. Nasılsa kâğıtta kalıyor. O iş çok kolay" de-
meyin. DYP-SHP-CHP hükümet program ve proto-
kollerinde gereğıni yerine getirmeden demokratik-
leşme ve sosyal devlet ilkelerinde uzlaşmak çok ko-
laydı. Globalleşmeyi, liberal ekonomiyi, gümrük bir-
liğini ılke almış ANAP'ın ekonomik ilkeleri, Refah'ın
ters yöndeki adil düzeni nasıl bir araya gelecek? Fa-
iz düzeni, borsa, banka sistemi, vergi, özelleştirme..
neler, neler? Aklın bir araya getiremeyeceğı ölçüler,
en yuvarlak, kâğıtta kalacak sözcüklerfe de olsa na-
sıl birteştirilecek.
Şaka değil bu, uluslararası sermaye düzeninın çı-
karlan ile feodal-teokratik-ağalık düzeninin çıkarlan
çatışacak.
Erbakan ve Yılmaz, kendi çıkarlan, bireysel iktidar-
lan açısından "var olmak, ya da olmamak" gibi bir
sıkışıklık içinde, gelin adayı kızımızın arsızlığında "Şu-
nun şurasında anlaşacak ne kaldı. Biz ikimiz başba-
kanlığı nasıl payalaşacağımtzı anlaştık ya" diyoriar.
Siz yılın üçte birinden fazlasında olduğu üzere, ke-
yifli bir tatil gününün tembelliğinde, bayram gününün
tadını çıkarrnanın hazırlığında iken, ortaya "Bunlar na-
sıl anlaşacak?" diye bir bilmece atmak istedim. Olur
a, "eğlence, değişiklik olsun "anlamında "Hükümet
hangi partiler arasında, nasıl kurulacak?" sorusuna
yanıt aramak yerine, "ANARP hükümetinin bakan-
lıklan nasılpaylaşılacak, programında hangi model,
ilkeleryer alacak? Refah mı düzene uyum sağlaya-
cak? ANAP mı liberalizmi, şeriat düzenine satacak?"
bilmecesi ile oyalanırsınız.
Ne de olsa bugün bayram. Bayramınız kutlu olsun.
İzmir Ticaret Borsası'nın raporu
Çiftçinin gümrük
birliği sancısı
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Gümrük birliği ça-
lışmalannda, tanmın gözar-
dı edilmesi eleştiriliyor. Sa-
nayi ürünlerine, gümrük bır-
liğıne geçilmeden önce ve-
rilen desteğe karşın. tanm
sektörünün bunun dışında
uıtulması sektörû zor duru-
ma soktu. AB Ortak Tanm
Politikalan'na uyum sağla-
yam^an Türkiye'nin 15 mil-
yar dolarlık desteği de ala-
madığı belirtiliyor.
Gümrük birliğine gınşin
ardından en çok tartışılan
konu tanm oldu. Tanmın
gümrük biriiğinde, ikinci pla-
na atıldığını sürekli dile ge-
tiren uzmanlar, hükümetm
"Tarun anlaşmanındışında'"
açıklamasını da eleştinyor.
İzmir Ticaret Borsası
Araştırma Grubu tarafindan
hazırlanan "Gümriik Birli-
ği ve Tanm" konulu rapor-
da, "Tanm üriinlerinin günı-
rük birliği dışında tutulma-
$ı, ekonomik bütünleşnıcyi
suuriandınnaktadır" denil-
di. 1996"nın tanm sektörün-
de ve tanmsal politikalarda
yeniden yapılanma yılı ola-
rak eie alınması gerektıği ra-
porda vıırgulanarak şöyle de-
nıldı: "Mevcut yapısryla en
korumacı ve en y üksek oran-
h destekleme yapısma sahip
olan AB Ortak Tanm Politi-
kaJan (OTP), üretici lehine
yapılan düzenlemelerin yo-
ğun olduğu bir politikalar
bütününü icennektedir. Her
yıl AB bütçesinin yaklaşık
yüzde 6O'ı tanmsal destekle-
meye aynlmaktadır. Türki-
ye, tanm politikalanm
OTP'ye uyumlu hale getire-
rek bugün tam üye olsaydı,
AB bütçesindcn alacağı des-
tek 15 miryar dolan aşacak-
ü. Ancak, 1973 yıhnda imza-
lanan Katma Protokol'den
bugüne, OTP'ye uyum için
hiçbir düzenleme yapılma-
nuşnr. Böylece sanayi üriin-
lerinde gümrük birliğinin
gerçekJeştirilmesi için hiçbir
desteği esirgemeyen devlet,
tanm için gerekli desteği ver-
memiş >e gümrük birliği ek-
sik ayaklı. topal ounuştur."
Raporda, tanmsal üretim-
deki artış oranının nüfus ar-
tış hızının bile gerisinde kal-
dığı, tanm ürünlerinde net
ihracatçı olan Türkiye'nin
giderek net ithalatçı konu-
ma geçtiği. tanm sektörün-
de çalışanlann giderek daha
fazla yoksullaşmaya başladı-
ğına dikkat çekildi.