23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20ŞUBAT1996SALI 4 HABERLER Esentep'de protesto • Istanbul Haber Servisi - Esenler'de Sıvasta köy bosaJtma olaylannı protesto etmek isteyen yaklaşık 30 kişiden 20'sı gözaltına alındı. Esenler Yukanbayır Mahallesi'nde kendilerini 'Emeğin Kurtuluşu Kurultayı' olarak tanımlayan grup. "Sıvas'ta devlet terörüne son" yazilı bir pankartı astıktan sonra yaklaşık yanm saat sloganlar atarak yüriidü. Bildirilerdağıtan grubun daha sonra bir basın açıkJaması okumak istemesi üzerine polis müdahale etti. Olayda, 20 kişi dövülerek Esenler Karakolu'na götürüldü. Yıkıma karşı eytem • tZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-İzmir Cennetçeşme'de oturan iki aile, evlerinin mart ayında yıkılacağını haber alınca Varyant Fatih Camisi'nı işgal etti. Halil Şenyüz, Fethıye Şenyüz, çocuklan Alican, Ferit. Neşe, Ümit, Güler, Cihan ile Cihangir Üstemur, Aysel Üstemur ve çocuklan Bahar, Özlem. Sinan, Fırat'ın işgal eylemlen yaklaşik 5 saat sürerken ola> yenne gelen Izmir Valisı Kutlu Aktaş, yıkımdan ötürü protestoculann mağdur olmayacaklannı söyleyince eylem sona erdı. ATO'dan Fransa'ya tepkî • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkani Ahmet Çavuşoğlu, Türkiye'nin Avrupa Konseyi nezdindeki Daimi Temsilicisi Büyükelçi Ismet Birsel'in Fransız polisi tarafından tartaklanmasmdan dolayı Fransa'yı protesto etti. Çavuşoğlu, Fransa'nın Türkiye Büyükelçısi'ne dûn gönderdığı mektupta, Birsel'in 8 Şubat I994'te Strasbourg'ta kimlığini açıklamasına karşın polis tarafından itilip- kakılmasının son derece üzücü olduğunu bildirdi. ATO olarak kayıtlı 65 üye adına Türkiye Cumhunyeti'ni temsil eden bir büyükelçiye Fransız polisinin kaba davranmasını kınadıkJannı kaydeden Çavuşoğlu, "Durumun, şahsınız kanalıyla Fransa Dışişleri Bakanlığı'na iletilmesini ve söz konusu polisler hakkında gereklı soruşrurmanınyapılmasını bekleriz" dedı. SSK'mn yüzsüztert • SAMSUN (Cumhuriyet) - Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Samsun'da prim borcunu ödemeyen özel ve resmi kurumlann listesinı bölge müdürlüğü binasına astı. Kurumun açıkladığı ve 100 işverenın bulunduğu listenin ilk on sırasında ORÜS, Tekkeköy Belediyesi, Havza Belediyesi, Emirhan Kaynak Suyu, TURBAN Oteli, An Kauçuk. 19 Mayıs Belediyesi, Akgün Pazarlama. I. Vasfi Bayram ve Çalışır Pazarlama yer aldı. Güreli: Hediye çek kabul edilemez • fstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, DYP yönetimi tarafından DYP'yı izleyen gazetecilere "Bayram armağanı" olarak verilen 10 milyon liralık çeklerin kabul edilemeyecegini söyledi. Nail Güreli, haber ilişkisi içinde bulunduİdan gazetecilere, hediyenin incelikli anlamı arkasına sığınarak çek vermenin, "gazetecilik mesleğine ve kamuoyuna karşı bir saygısızlık" olduğunu belirtti Güreli, DYP'nin hediye çeki ile ilgili olarak "Bunun hediye olarak kabul edilebilir tarafını ben görmüyorum" dedı. ANAP Şiran İlçe • ŞtRAN (AA) - Anavatan Partısi Şiran İlçe Başkanı Ahmet Yeniçen, geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde, 8 yıldır ANAP ilçe başkanlığını yürüten 61 yaşındaki Ahmet Yeniçeri, dün öğle kılınan cenaze namazından sonra, ilçe merkezindeki aile kabristanına defnedildi. DYP lı'deri Çiller, partisinin Refah ve ANAP'a çengel attığını inkâr etti 'RP'ye tekBfyapmachk'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Tansu Çiller, partisinin yönetıcilennin temas kurdukJan RP'ye "ortak secim hükümeti kurma"öne- risi ile kendısının ANAP'a yaptığı çağnla- n inkâr ederek "DYPolarak şu aşamada bi- zûn hiçbirpartive teklif ğötiirdüğümüz doğ- ru değildir. Her iki parti de DYP'yi kullana- rak bir diğerinden taviz alabilir miyiz yak- laşınıına girdi" dedi. Çiller, "başından be- ri halka verdikieri sözier doğrultusunda dav- randıklanıu,en ufak bir kınk çizgileri olma- djğuıTöne sürdü ve "Durduğumuzyerdeay- nen durmaya devam ediyoruz. Hiç kimse kamuoyundan gelen tepkiyi azaltmak için bizi kuİlanmasuTdıye konuştu. DYP Grup Başkanvekili Yahm Erez de kendisinin ANAP ve RP'ye hükümet kur- ma önerileri götürdüğu haberlerini yalan- ladı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Av- ni Akyol ise hükümet kurma çalışmalan sı- rasında DYP'den sürekli öneriler aldıklan- nı vurguiayarak Çiller ve Erez'i doğrulama- dı. • DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, "başından beri halka verdikleri sözler doğrultusunda davrandıklannı, en ufak bir kınk çizgileri olmadığım" öne sürdü ve "Durduğumuz yerde aynen durmaya devam ediyoruz. Hiç kimse kamuoyundan gelen tepkiyi azaltmak için bizi kullanmasın" diye konuştu. RP- ANAP uzlaşması için pazarhklaryü- rütülürken başkent kulıslerinde Başbakan Tansu Çiller'ineşiOzerUçuranÇüler'in RP ile seçim hükürneti için devreye girdiğı ha- berleri yayıldı. Özer Çiller bu haberleri ya- lanladı, ancak DYP Genel Başkan Yardım- cısı Haluk Müftüler, 17 şubat cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında par- risi adına yaptığı resmi açıklamada. "RPile ortak seçim hükümeti kurabileceklerini" bildirdi. RP \e ANAP lıderlerinin öncekı gün TBMM'deki randevusu ertelenirken aynı saatlerde RP Grup Başkanvekili ıNecati Çe- Kk, DYP Grup Başkanvekiilen Yahm Erez ve Nevzat Ercan ile görüştü. DYP kurmay- lannın; RP-ANAP uzlaşmasını bozmak için RP ile temaslarda bulunurken ANAP'a da " RP ile anlaşnğınız koşuilarda sizinle anlaş- mayahazınz" haberlen yolladıklan öne sü- rüldü. Başbakan Tansu Çiller, RP ve ANAP lı- derlerinin buluşması öncesinde dün sabah BaşbakanlıkKonutu'ndabıraçıklamayap- tı. Saat 10.30'daaçıklamayapılacağıduyu- rulnıasına karşın. Çiller 20 dakika gecıkme- den sonra konutun önüne çıktı ve gazetecı- lerin soru sormalanna izin vermedi. Çiller, RP-ANAP koalısyonuna ilişkın DYP'nin tutumunu açıklamak ıstediğinı belirterek şunlan söyledi. "Olay şudur: Bugün bir ko- alisyon hükümeti kurulması gündemde. ANAP ile RP arasında. REFAHANA hü- kümeti Yılmaz açısından vahim bir hatadır. Aynızamanda ülkeyi karanhğa götürecek bir karanür. Birkezdaha çağnda buhınuyorunı,- birkaç aylık başbakanhk için kendini, ülke- yi karanhğa göınme. Bu çok vahimdir. Ku- rulacak hükümet modeli de Türkiye'de çok kötü gelenekler ortaya çıkarır. Birer, ikişer aytık hükümetle. başbakanla Türkiye önü- müzdeki dönenılerde idare edilemez hale getirilir. Dönüşümlü modelde kısa süreli ül- keyi idare etme kabiliyeti yoktur. DYP ola- rak bizim rutumumuz şudur: DYP olarak hiçbir partiye şu aşamada hiçbir teklif gö- türdüğümüzdoğnı değiidir. Bizbaşından be- ri halka \erdiğimiz sözler doğrultusunda davrandık. En ufak bir kınk çizgimiz olma- mıştır. Her iki parti de DYP'yi kullanarak bir diğerinden taviz alabilir miyiz yaklaşı- mına girdi." DYP Grup Başkanvekili Yahm Erez de dün bir yazılı açıklama yaparak ANAP yet- kılilerine dayanarak yayımlanan. kendisinin ~ANAP ve RP'ye baa öneriler götürdüğu" yolundaki haberlerin yalan olduğunu öne sür- dü. Erez, "Türkbasuuyoluylahalkımızya- nıltılmak istenmektedir" dedi. 15 şubatta kaçınlan Avcı, ÎHD'de açıklama yaptı 'Polis ajanı ol yoksa ölürsün' • Orhan Avcı, kendisini kaçıran 7 kişinin HADEP'e gelip gidenler hakkında polise rapor vermesini istediğini ve ölümle tehdit eaildiğini söyledi. • Avcı, telsizlerinden ve konuşmalanndan sivil polis olduğunu anladığı şahıslann, kendisine işkence yaptıkıannı öne sürdü. tstanbul Haber Servisi götürüldüğünü belirtti. - Sangazı'de 15 şubat günü polis olduklannı iddıa eden kışıler tarafından kaçınlan Orhan Avcı, polisin kendisinden "ajanhk yapmasııu" ıstediğinı. aksı takdırde ölümle tehdit edildiğini söyledi. Insan Haklan Derneği Istanbul Şubesi'nde dün açıklama yapan Orhan Avcı, 15 şubat akşamı saat 19.00 sıralannda işinden evine dönerken Renault ve Şahin marka iki ayn arabadan hızla inen sivil giyimli yedi kişinin kendisini kaçırdığını anlattı. Telsizlerinden ve konuşmalanndan sivil polis olduğunu anladığı şahıslann. kendisine işkence yaptıklannı öne süren Orhan Avcı, Beykoz çevresinde, bilmediği bir yere Avcı, sivil şahıslann kendisinden, HADEP'e gelip gidenler hakkında polise rapor vermesini istediğini belirterekşunlan söyledi: "Bana, geçmiş siyasi davamla ilgili sorular sordular. Bir şey bilmedigimi söyleyince kafama naylon torba geçirdiler. Bana son bir şans verip bırakacaklanm, sah gfinfi (bugün) Laleti'de bfr'tatbcıda kendileriyle buluşup kararunı bildirmemi istediler. Gitmezsem öklürüleceğimi söylediler." Gece 24.00 sıralannda Sangazi'de serbest bırakılan Avcı, gördüğü işkence nedeniyle evine güçlükle gidebildiğini kaydetti. Yümaz'aRefahpmtestosuİstanbul Haber Servisi - ANAP yöneticilerinin RP ile koalisyon görüşmeleri yapmasını protesto eden bir grup ANAP'lı, partilerinden istifa etti. ANAP'lılar, istifalannı Bakırköy Postanesi'nden ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a telgraf çekerek bildirdiler. DYP'nin, 5 bin ANAP üyesinın istifa edeceğini bildirmesıne karşın Bakırköy Postanesi'nin önünde yaklaşık 150 dolayında kişinin biraraya gelebildiği dikkati çekti. Ellerinde, "Biz oyumuzu RP'ye degil, ANAP'a verdik", u Bütün gayretiniz RP ile koalisyon için miydi?", 44 Bizi satması için ANAP'a oy vermedik" şeklinde dövizler taşıyan grup, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı ve diğer parti yöneticilerini eleştirdiler. DYP Ardahan Milletvekili Saffet Kaya ve DYP İstanbul ll Başkanı Celal Adan da gösteriye katılarak birer konuşma yaptı. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Alevi dernekleri ve demokratik kitle örgütlerinden oluşan heyetin Sıvas raporu 'Alevîlere dinsel taciz var'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alevi derneklennin Sıvas'ın bivriği, Zara, Im- ranlı ve Ulaş ilçelerinde yaptıklan incele- menin sonuçlanna yer verilenraporda,ye- rel basının güdümünde olduğu savlanan Sı- vas Valisi'nin görevden alınması istendi. Güvenlik güçlerinin Aleviliği suç unsuru ola- rak değerlendirdiği öne sürülen raporda, bölgede "gayriresmi olağanüstü hal" uy- gulandığı kaydedildi. Raporda, bölgede "di- ni kimlik tacizj" yapıldığı vurgulanarak. Alevi yurttaşlara baskı uygulandığına işa- retedildi. Aralannda Alevi dernekleri temsilcileri ile bazı demokratik kitle örgütleri temsilci- lerinin bulunduğu heyetin, Sıvas'ta, PKK'ye karşı sürdürülen operasyonlar sırasında ba- zı ilçelerdeki Alevi yurttaşlann baskılara ve antidemokratik uygularnalara hedef olduk- lan savlannın yerinde incelenmesi amacıy- la düzenlenen gezide elde ettiği bulgular ra- por halıne getirildi. Yöre halkının en önemli geçim kaynağı durumundaki hayvancılığın geçim kayna- ğı olmaktan çıktığı anlatılan raporda, "Böl- gede tarun ve hayvancılık desteklenmedi- ğinden bölge halkının, kenditoprağında kal- ma şartları /oriaşmış, me\cut dununa son olaylann da ekienmesiyie birlikte bölgeden kaçış yoğunlaş.mıştır" dendi. Raporda, ulaşım altyapısı olmadıgı için kent bağlantılannın kurulamadığı kayde- dilirken, diğer tespitler de şöyie sıralandı: - Yasal olmayan "olağanüstü hal" bölge- de fıilen uygulanmaktadır. - Özellikle köy muhtarlan periyodik ola- rak toplanarak korkutulup sindirilmekte. ihbara zorlanmakta, gözdağı vermek ama- cıyla güvenlik güçleri tarafından alınarak sor- gulanmakta, gözaltında bırakılmakta \ e iş- kence görmektedirler. - Bölge halkı, çeşitli taleplerle köye ge- len yabancılann, hangi çevreden geldikle- rini bilmemektedir. Yiyecek, giyecek ve ba- nnma talebinde bulunan gruplann çeşitli kı- Iık-kıyafetlere girerek "görev" yapma an- layışlan halkın güvensizliğine, kuşkuculu- ğuna neden olmaktadır. - Bölge halkının köylerarası ziyaretleri en- gellenmekte. 20.00 ile 07.00 saatleri arasın- da dışan çıkma yasağı uygulanmaktadır - Bölge halkı, güvenlik güçlerince ve özel tim tarafından. dini kimlikleri nedeniyle ta- ciz edilmektedir. Bölge halkının Aleviliği güvenlik güçlerince suç unsuru olarak de- ğerlendirilmektedir. - Güvensizlik, korku ve kuşku had saf- hadadır. Yöre halkı kime güveneceğini sa- şınnış dururndadır. Yanı her türlü iyi niye- tıne karşın "Isa'ya da Musa'ya da yarana- mamanın" sıkıntısını yaşamaktadır. - Kargaşayı fırsat bilen birçok insan özel sorunlannı, karşıtlannı bertaraf etmek arıa- cıyla ihbar mekanizmasının aracı haline ge- tirmiştir. Ilgısız insanlann "'teröre destek verdiği*' savıyla sorgulanmalarına, baskı görmelerine ve psikolojık bunalıma girme- Ierine neden olunmaktadır. - Önemli oranda ekonomik sorunu olan bölge halkı arasında yaygınlaştınlmaya ça- lışılan ihbarcılık, ajanlık gibi toplum dışı ör- gütlenme çabalan, insanlar arasında sosyal ilişkilerin bırmesine neden olmuştur. - Ovacik, Hıdırlık, Erikli ormanlan ya- kılarak doğal zenginliğın yok edilmesine ne- den olunmuştur. 'Teröristtere istediklerini verin' Yörede görev yapan kamu görevlilerinin ve belediye başkanlannın anlatımlanna yer verilen raporda, Divriği Kaymakamı Ce- maletin Lekesiz'ın heyete şunlan söylediği bildirildı: "Biz, vatandaşlara, 'Terönstler gelince ne ısterlerse verin, gerektiğinde verdikleri- nizi ıade ederiz. Teröristlere karşı çıkmayın. Onlar gıttiğinde haber verin yeter' diyoruz. Köylülerin yatınma ilişkin talepleri vardır ve doğrudur. Ancak bu konuda benim ya- pacağım çok fazla şey yoktur. Bölge milîet- vekiB ve bürokradannın bu konuda çaba sar- fetmeieri gerekmektedir." GUNDUZ GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Dil Köşesi Üstüne Bu sütunda, bir ara, 'Dil Köşesi' diye bir yer açı- yordum; yanlış kullanıldığını gördüğüm sözler, söz- cükler üzennde duruyordum o köşede. Başa çıkama- dığım için vazgeçtim sonra. Okurumuz Erden Türkmence'nin o köşeye sahip çıkması benı sevindirdi. Sayın Türkmence'nin mek- tubunu aşağıya alıyorum. • "Sayın Melih Cevdet Anday, Yazılannızı öteden beri ilgiyle, öğrenerekizlerim. Her yazınızı okuyup bitırişte, keşke Melih Cevdet gibi da- ha birkaç yazanmız olsa, diye düşünürüm, Bakın sev- gili Uğur Mumcu, örneği az bulunur, araştırmacı bir köşe yazanydı. O'nu aramızdan erkence çekip aldı- lar. Türk basın dünyası, Türk gazeteciliğı O'nun ye- rine bir ikincisini koyamadı. Basınımızda, düşünala- nımızda bu kısırtık varken, sizin için Tann gecinden versin demekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Sayın Anday, birkaç ay önceki yazılannızın sonun- da dil konusuna değinıyor, yanlış yazım ve yanlış kul- lanımlann doğrulannı veriyordunuz. O tutumunuzun sürmesini dilemiş, sürecek diye sevinmiştim. Fakat sürdürmedinız. Sanıyorum benim gibi, birçok Cum- huriyet okuru buna üzülmüştür. Burada okursözcü- ğünün altını özellikle çizdim. Bıliyorsunuz, o sözcü- ğü eskinin kari sözcüğüne karşılık tutuyoruz. Ama ço- ğuyazarımız muganni/muganniye sözcüklennin kar- şılığı olan 'okuyucu'yu yeğliyor. Başka sözcüklerde var. örneğin sayın tlhan Selçuk, mekân yerine uzam sözcüğünü yeğliyor. Oysa uzam sözcüğü aynı zaman- da bir felsefe terımi olarak vüsat karşılığıdır. Mekân yerine, Türkçe: Otlak, yaylak, kumluk, buzluk, kııiık, eğlek vb. yeradlanndan turetilen yerieksözcüğü var. Gene çoğu yazarlanmızın yanlış kullandıklan sözcük izlek sözcüğü. Türkçe lek-lak-luk-lik ekleri, yukanda- ki örneklerde görüldüğü gibi, yerbildiren eklerdir. Bu- nun için halk, izlek sözcüğünü patika/cılga yerine kullanıyor. Yazın metinlerinde konu-tem-tema karşı- lığının izdem olması gerekiyor. Eski Türk Dil Kurumu da tem/tema karşılığı olarak ızdem'/ önermiş. Bu- günlerde sık kullanılan bir başka sözcük var, azınlık sözcüğü. Arapça akalliyet (bir toplumda çoğunlukoluş- turmayan etnik kesim)e karşılık olarak özellikle ulus- lar ve toplumlar arası siyasal ve tarihsel belgelerde kullanılan bir terim. Şimdi ülkemizde hükümet kur- ma çalışmalan var ya. Aynı sözcüğü, sayısal olarak Meclis'te çoğunluğu sağlayamayan kesimler için de kullanıyoriar. Azınlık partısi diyorlar, azınlık hüküme- ti diyoriar, hükümet azınlığa düştü diyorlar. Oysa bu- rada söz konusu olan durum azınlık değil, az\\k'tır. Az- lık partısıdir, azlık hükümetidir, ya da hükümet azlık- ta kalmıştır. Sayın Anday, Başınızı ağnttım, yordum sizi. Ben, sade bir Cum- huriyet okuruyum. Ama söz konusu dil, güzel Tün\- çemizolunca dayanamıyorum. Yazılannız aksayınca, rahatsızlığınız haberi gelince yüreğim cızediyor. Gö- nül, Uğur Mumcu yokluğu gibi, bir yokluğa daha düşmek istemiyor. Ben yetmiş yaşındayım. Benim ba- bam seksen beşyaşında göçtü. Babam, ölürseniz be- deniniz toprak olur, otlaria, çiçeklerie, ağaçlarta ye- niden doğarsınız. Fakat bılip de başkalanna söyle- mediğiniz, düşünüp de başkalanna öğretmedikleri- nizgübre bile olmaz. En iyisi, bildiklerinizi ya bir ye- re yazın ya da bihlerine söyleyin, derdi. Esenlikler, sağlıklardilerim. Saygılarsunanm." DYP'li iki ilçe başkamna sorusturma 750 milyarlık krediye el konuldu ÇANAKKALE (Cumhu- riyet) - Çanakkale Tanm ll Müdürlüğü'nden sahte ev- rak düzenleyerek 750 mil- yar liralık hayvancılık kre- disi çekmek isteyen DYP Ezıne İlçe Başkanı ŞerefSe- zer ve Gelibolu İlçe Başka- nı Servet Yamk'la ilgili Va- lilik tarafından açılan so- ruşturma sürerken, tl Yö- netimi Kurulu heriki başka- nın istifasını istedi. Bir süre önce Tanm Ba- kanhğf ndan 4 bin 300 sığır için 750 milyar tutannda hayvancılık kredisi çekmek isteyen DYP Ezıne İlçe Baş- kanı Şeref Sezer ile Geli- bolu tlçe Başkanı Servet Ya- nık'ın evraklannın sahte ol- duğunun anlaşılması üzeri- ne olayla ilgili Çanakkale Valiliği tarafından soruştur- ma başlatıldı. Soruşturma sırasında iki ilçe başkanı- nın projelerinde önemli öl- çüde eksiklik bulunduğu ve bazı evraklardaki imzalann da taklit olduğu saptandı. Tanm Bakanhğı Kaynak Kullanımı Destekleme Fo- nu'ndan dağı-taşı "arsa", yıkık-dökük ağıllan da "ye- ni tesis"gibi göstererek ya- rarlanmak isteyen iki ilçe başkanının dosyalan üze- rinde Tanm Bakanhğı mü- fetişlerinin incelemesi de sürüyor. Müfetişler, Tanm tl Müdürlüğü'nde görevli iki üst düzey yetkilinin de ifa- delerine başv r urdu. Valilik tarafından sürdürülen idari soruşturma tamamlandığın- da, Şerif Sezer ile Servet Yanık hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıl- ması bekleniyor. IstifaJan istendi DYP Çanakkale il yöne- timi ıse "sahte evraklaıia devieti 750 milyar lira do- landu-maya T> çalışan iki ilçe başkanının istifasını istedi. İl Yönetimi Kurulu'nun üye- si, "Kredi kullanmak her vatandaşın hakkı ama bun- dan yasadışı yoilaıia siyasi güç kulanarak fay dalanmak doğnı değil. İlçe başkanlan istifa etmezlerse görev lerin- den alınacakiar" dedi. Divriği Belediye Başkanı Muharrem Yağbasan'ın Cumhuriyet'te yaptığı açıklama nedeniyle TCK'nin 159. maddesine göre savunması istendi MİYASE tLKNUR lğdelı Köyü'nden sonra yolumuzun üzerindeki Zara'ya bağlı Kırkgöz Kö- yü'ne uğruyoruz. Kırkgöz Köyü'ne 4 Kasım 1995 tarihinde birgrup terörist gelerek Zafer Kaya adlı köylüden teh- ditle yiyecek alıyor. Bir gün sonra da köye gelen güvenlik güçleri, Zafer Ka- ya ile MuhtarÜyasOvacık'ı gözaltına Doğru söyleyene soruşturma Divriği Belediye Başkanı Yağbasan alıyor. Gözaltı iki gün sürüyor. Köyde minibüs şoförlüğü yapan tsmail Kaya, olaylar basına yansıyıncaya kadar özel timin sürekli köye gelip insanları PKK'ye yardım yapmakla suçladığı- nı ve keyfî gözaltılann olduğunu açık- lıyor. Muhtar, konuşan köylülen azar- layarak ~Birdaha size muhtarhk yapan namerttir''diyerek tepki gösteriyor. 'Yağbasan'a soruşturma' Hava kararmak üzereyken istika- met, Divriği ilçe merkezi olarak belir- leniyor. Divriği 'ye varmadan önce Sin- can nahiyesi sınırlanna vardığımızda ardı arkası kesilmeyen askeri konvoy- la karşılaşıyonız. Tanklar, obüsler. ka- riyerler ve asker yüklü kamyonlarla ambulanslar katar katar geçiyor. Heyeti, belediye binası önünde kar- şılayan Belediye Başkanı Muharrem Yağbasan, bizi makam odasına davet ediyor. Oturur oturmaz önümüze üç sayfalık resmi birevrak koyuyor. "Hay- rola Başkan nedir bu"diye soruyoruz. Gülerek yanıt \ enyor- "'Size daha ön- ce yaptığim açıklamanın faturası." fçişleri Bakanhğı Mülkiye Müfettiş- liğı'nce gönderilen yazıda, Cumhuri- yefe yaptığı açıklamalarda "güvenlik güçlerine alenen suç isnadında bulun- duğu" gerekçesiyle Türk Ceza Kanu- nu'nun 159. maddesine göre suç işle- diği belirtilerek Yağbasan'dan savun- ması ısteniyor. Yağbasan hakkında açılan soruştur- ma, konuşmasına engel değil. Çünkü o. 16 yıldan ben konuşmayı sürdürü- yor. Sendıkal mücadeleden gelen Mu- harrem Yağbasan, Divnği Demır Işlet- meleri'nde sol platformda örgütlenme çalışmalannda bulunduğu ıçın Isken- denın'a göndenlerek susturulmak is- tendi Ancak o istifa ederek mücade- leye devam etti. 1983 yılında SO- DEP'ten belediye başkanlığına aday oldu ve kazandı. Yerel yönetımlerde üç seçim dönemi geçirdi. Her seçimden galip çıktı. Iktidarlann Divriği'ye ma- den işletmelerinde çalışmalan için Ma- raş. Yozgat ve Elazığ'dan getirip yer- leştirdiğı sağ görüşlü seçmenler de bir işe yaramadı. Yağbasan, yme konuşu- yor: "Bu bölgede olanlan ilk söyledi- ğim zaman benim konuyu abartnğum öne sürüyorlanh. En ryisi siz köyieri tek tek dolaşıp insanlarîa yüz yüze gö- rüşün. İnsanlar zaten ekonomik ne- denlerie kövlerini boşaltmış durumda. Bu süreci bir de terör bahanesiyle ya- pılan haskılar hızlandırdı. Bir konuyu vurgulamak istiyorum; burada bir Ale- vi-Sünni çatışması varmış gibi gösteri- liyor. Böyle bir çarışmanın en küçük bir emaresini bile halk arasında görmü- yoruz. Sorun ezen-ezilen sorunu. Ale- vi köylerine baskı yapılması Alevinin solcu olmasından kaynaklanıyor. Sol gelenekten gelmeyen Aleviyi ezmeleri için bir neden yok." Belediye çıkîşında köy temsılcileriy- le toplantı yapıhyor. Ağılcık Köyü tem- sılcisinin yanında bulunan ürkek bir köylü sorununu dinlememizi istiyor. 35- 40 yaşındaki Muharrem Abancak, an- lattıkça dudaklan ve ellen titriyor hâ- lâ. Ağılcık Köyü'ne bağlı Dazlâk mez- rasındanmış. Mezrada diğer haneler ekonomik sıkıntılar nedeniyle tek tek gurbetin yolunu tutarken bir kendisi bir de amcası olmak üzere iki hane kalmışlar. Terörist gruplar iki kez ge- ceyansı kapılannı çalıp ekmek almış- lar. Üçüncüde ekmek yerine kendisi- ni ve amcası Yusuf Aİsancak ile am- caoğlu Kazun Aİsancak ı alıp gitmış- ler. PKK'li sandıklan bu kişilerözel tim görev lisı çıkınca soluğu Sıvas Jandar- ma AlayKomutanlığı'ndaalmışlar. iş- kence yapılan mekân yine aynı yer. Sı- vas Jandarma Alay Komutanlığı'nın bodrumu. Bodrumda geçirdiği 17 gün süresince işkenceye maruz kalıyor. Kendi ifadesine göre cereyan verili- yor, tazyikli su sıkılıyor, aç bırakılıyor ve sopa ile dövülüyor. Aİsancak şöy- le devam ediyor "Betonun üzerindeya- tıp kalktık. Kürt olup olmadığımı sor- dular. Olmadığımı söyledim. Ardın- dan da 'Alevi misin' diye sordular. 'Evet'deyincetekrarvurmaj-a ve 'Ne- den hep siz karşımıza çıkıyorsunuz' di- ye bagjrmaya başladjlar." Albayrak ailesi 17 günlük bu mace- radan sonra Kayseri DGM'ye sevk edi- liyor ve 33 gün de Kayseri Cezaevi 'nde kalıyor. 50 günlük tutukluluktan son- ra yargılaması sürmek üzere serbest bırakılıyor. Divriği Kaymakamı M.Ce- lalettin Lekesiz kendisini ziyaret eden Alevi örgütlennin yöneticilerine, "Biz vatandaşa teröristter kapuııza gece ge- ürse itiraz etmeyip ekmek verin yoksa sizi kaüederterdryoruz" demesine kar- şın insanlar gözaltına alınıyor. Köy temsilcilennin ifadesine göre gözaltı sayısı 300'ü aşıyor. Ancak kaymaka- mın ifadesine göre ise resmi kayıtlar- da tutuklanan sayısı 25 kadar. Bu du- rum da köylülenn söylediği keyfi ve haksız gözaltılann olduğu iddiasını haklı kılıyor. Yarın: Cüvenkaya Köyü ve Zara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle