25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20ŞUBAT1996 SALI EKONOMI/PARA RAPORU Türkiyeyaklaşık 6 aydır bir hükümet buna- hmıyaşıyor. lçerideh bunahmın boyutlan, dış sorunlann da kuşatmasında çığgibi büyüyor. Türkiye, hükümetarayışlannın hayhuyu için- de geçici bir hükümetin kalıcı kamrlanyla Ka- mu Iktisadi Teşekkülleri 'ni (KİT'ler), tersane- lerinden telefon şebekelerinekadarelden çıkar- maktadır. Servetindeh karanlıknoktalarbelge- lerleortaya konmuşBaşbakanTansuÇUier, TO- FAŞ'taki kamu hisselerinin satışı için danış- manhkyapacakfırma ihalesinde usulsüzlükle suçlanmıştır. Türkiye 'nin 1993yılında 3 bin 4 dolar olan kişi başına ulusalgeliri, Çiller hükümetinin iş- başında olduğu 1994 yılında Devlet htatistik Enstitüsü (DİE) mkamlanna göre 2 bin 193 do- lara düşmüştür. Boğaziçi Üniversitesi ögretim üyelerinden Prof.Dr. Süleyman Özmucur 'un 1995yılında tamamladığı "gelir dağıhmı" araştırmasına göre ücretlilerin ulusalgelirden 1993 'te aldığı yüzde 32.8 oranındakı pay 1994 'teyüzde 25.1 düzeyine gerilemiştir. Aynı dönemde kâr vefa- izgelirleri sahiplerininpayı iseyüzde 50.1 den yüzde 57.6 'yayükselmiştir. Çiller hükümeti, ülkede bugüne kadarki en büyük grev dalgastnın altına da imza atmıştır. 1994 'te cumhuriyet tarihinin rekorunu hra- rak toptan eşyafîyatlannda yüzde 149.6 gibi mizahi boyutlarafirlayan enflasyon 1995 vıhn- da toptan eşyada yüzde 64.9, tüketici fîyatla- nnda dayüzde 78.9düzeyindegerçekleşmiştir. 1994 yılında yine bir rekorla yüzde 6.1 kü- çülen ekonomi, geçenyılyüzde 7dolaymda bü- yümeyle dalgalanmaktadır. Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanı ŞinasiAy- dtn ın "Türkiye'de Kayttdışı Ekonomi " adıy- la yeni yayımlanan amştırması, ülkede vergi- lendirilmeyen ekonominin 1994 rakamlarıyla I katrilyon 995 trityon lira düzeyine ulaştığını belirlemektedir. Türkiye nin 1994 bütçesinin 899trilyon 375 milyar lira, toplam vergigelir- lerinin de 588 trilyon 91 müyar lira olduğudik- kate alındığında, bu rakamlan neredeyse dör- de katlayan kayıtdışı ekonominin boyutlan da- ha net ortaya çıkar. Içborçstoku, Hazine Müsteşarlıgı 'nin 1995 sonu rakamlanna göre 1 katrilyon 346 trilyon linıyaulaşmıştır.Dış borçstoku, 1995'inrnkam- lan kesinleşen ilk 6 ayında 73 mifyon dolar dû- zeyindedir. Devletbütçesinden 1994 'teiçborç- lara 233 trilyon 167 müyar lira, dış borçlam 65 trilyon 117 milyar lira, toplam 298 trilyon 284 müyar lirafaizgideri ödemesi yapıhrken, aynı yıl yatırımlara ayrılan toplam kaynak 80 trilyon lira düzeyinde kalmıştır. Sosyal güvenliksistemi çöküşün eşiğindedir. Başbakanlığm kendi hakh olduğunu iddia eden Sayın Çiller 'in sadece ekonomide ortaya koyduğu tablo budur! Türkiyefakirieşmiştir! Türkiye 'nin temel ekonomik sorunlanm, h- sır siyasal tartışmalara girmeden, olası hükü- metlerde ekonomi yönetim'ındesöz sahibi ola- cak "teknisyen " kökenli siyasetçiler üe DPT Müsteşan Necad Chfirat'a sorduk. Bu dizide, milletvekülerinden (ANAPlzmir) RüşdüSara- coğlu. (DYP Içel) Ayfer Yılmaz, (ANAP tstan- bul) llhan Kesici, (CHP Kocaeli) Prvf. Dr. OruırKumbaracıbaşı, (DSP tstanbul) Zekeri- ya Temizelve TürkSanavici vetşadamları Der- neği (TÜSİAD) Başkanı Halis Komili'ye yazılı olarak yönelttiğimiz 6 sorunun yanıtlanm bulacaksınız. DOĞANAKIN D O Ğ A N A K I N / ESRA YENER RÜŞDÜ SARACOĞLU (ANAP İzmir MiJ- letvekili, Merkez Bankası eski Başkanı): Ül- kemizde kronıkleşen enflasyonun arkasında yatan yapısal sorunlardan önce, sıstematik so- runlann ele ahnması ve bir çözûme kavuştu- rulması gerekir. Türkiye'de enflasyon olgusu- nu yaratan iiç unsur bulunmaktadır: (1) Yük- sek boyutlu kamu açıklan; (2) bu kamu açık- lannın kolaylıkla para basılarak fînanse edıl- mesine olanak sağlayan parasal hukukumuz ve kültürümüz; (3) para basılarak yapılan bu fi- nansmanrn, finansal sektörün ülkemizde kü- çük olması nedeniyle, yarattığı aşırı hızlı no- minal parasal genışleme. Dolayısıyla enflas- yonla kararlı ve kalıcı bir şekilde mücadele ede- bılmek ıçin yukanda değinilen bu üç unsuru değıştirmek gerekmektedır. Her şeyden önce kamu açıklannın indinl- mesi ve bunun kalıcı ve piyasalan inandıncı bir şekilde yapılması gerekmektedır. Siyası kadrolara güven duyulmayan bugünkü gibi bir ortamda kamu açıklannın finansmanını zor- laştıran uygulamalar kamu maliyesı üzerine ge- tinlecek olan dısıplınin kalıcı olacağına dair pıyasalara güven verecektır. tkincı olarak ka- mu açıklannın kolaylıkla para basılarak finan- se edilmesıne imkân veren pa- rasal hukukumuza getirilecek yeni düzenlemelerle Merkez Bankası 'nm Hazine'ye ve tüm dığer kamu kurum ve kunıluş- lanna, doğrudan veya dolaylı, herhangı bir şekilde kredi ver- mesi tamamen yasaklanmalı- dır. Sonuçta bu prensip kendi- sıyle gümrûk birliğıne girdiğı- miz ve tam üye olmayı arzu et- tiğimiz AB'nin de kabul ettiği bir prensıptir. Son olarak ülkemizde finan- sal sektör, ekonominin boyut- lanna kıyasla, son derecede kü- çüktür. Finansal sektörün bu sığ yapısı ülkemizde çeşitli sorun- lara yol açmakta ve en önetnli- si, ekonomik büyümeyi sağla- yacak olan yatınmlar için ihti- yaç duyulan kaynakiann oluş- masını engellemektedir. Finan- sal sektörün nomınal olarak bü- yütülmesi kolay, buna karşılık reel olarak büyütülmesi zordur. Bu bağlamda sosyal güvenlik sisteminın ne- sillerarası aktanma dayalı olmaktan çıkanlıp kişilenn ve ışverenlerin bu amaçla yapacak- lan birikimlere dayandınlması, finansal siste- min de reel olarak büyümesine yol açacak ve ekonominin ihtiyacı olan kaynakiann yaratıl- ması sonucunu doğuracaktır. AYFER YILMAZ (DYP Içd Müktvekffi, Ha- zineeski Müsteşan): Türkiye'de yaşanan yük- sek enflasyonun temel nedeni kamu açıklan- nın boyutlandır. Kamu açıkJannın 19801i yıl- lann ortalanndan ıtibaren sürekli artması, enf- lasyonun kronikleşmesindeki önemlı etken- lerden biri olmuştur. Ülke ekonomisinde mevcut bulunan finans- man kaynaklannın çok önemli bırbölümünün giderek büyüyen kamu açıklannın finansma- nmda kullanılması, özel sektör finansman kay- nakJannın azalmasına ve finansman maliyet- lerinın artmasına neden olmuştur. Kısıtlı fınans kaynakJan karşısında artan talep, özellüde son yıllarda faız oranlannı arttıncı etki yapmıştır. Artan faiz oranlan ıle artan maliyetler, hem fi- yatlar üzerinde dogrudan baskı oiuşturmuş hem de özel sektörün yatınm ve üretim karar- lannı olumsuz yönde etkileyerek toplam arz üzerinde bir kısıt oluşturma yoluyla enflasyo- nıst etkide bulunmuştur. özel sektöre çoğun- lukla hâkım bulunan oligopolistık yapının da bu etkileri çogaltarak yansıttığını belirtmek Kamu finansman açığı ve bunu körükleyen siyasi yaklaşımlann fiyat artış hızını yükselttiği görüşü hâkim Enflasyonun kaynağı, devletgerekir. Gevnuşte. kısa dönemde makro büyük- lüklenn dengede olduğu dönemlerde bıle enf- lasyonist beklentilerin kınlamaması yüzün- den enflasyonun arttığı dönemler olmuştur. Aynca, kamu açıklannın finansmanında Mer- kez Bankası kaynaklannın kullanılması ise za- man zaman parasal genişlemeye neden olarak enfjasyonist etki yaratmıştır. Olkede kronikleşen yüksek enflasyon, orta vadede kamunun piyasalardakı ağırlıgimn azal- tılması ile gıdenlebilır. Bu amaçla 5 Nisan Ka- rarlan çerçevesinde, gerek KlT'lerin özelles.- tirilmesı, gerekse sosyal güvenlik kuruluşla- nnın açıklannuı azaltılmasına yönelik reform- lar getırilmesı önemli bir gelişme olmakla be- raber, bu reformlann uygulanmasında isteni- len etkinlik sağlanamamıştır. Öte yandan ıh- racatçı ve yatınmcılara sağlanan teşvik im- kânlannın azaltılması ve etkinleştinlmesi des- tekJeme-alım sısteminin yeniden gözden ge- çirilerek düzenlenmesi, İcamuda çalışanlara yönelik düzenlemeler, vergi sisteminın yeni- den gözden geçirilmesı ve vergi toplamaya yönelik olarak vergi idaresinin yeniden yapı- lanması kamu açıklannın orta vadede azalma- sını saglayacak unsurlardır. SORU: Kronikleşen yüksek enflasyonun arkasında yatan yapısal sorunlar sizce nasıl sıralanabilir? Enflasyonu aşağı çekmek için, Türkiye koşullannda uygulanabilir gerçekçi politika önerileri neler olabilir? ma ıhtiyacının milli gelire oranının azaltılma- sı. Burada olması gereken 3 yıllık orta vadeli yapısal değişim ağırlıklı güven veren, kamu- nun borçlanma gereğini asamalı olarak düşü- ren program yapılması. Kamu gelirlerinin mil- li gelire oranı her yıl 1 puan antınlabilir. Ka- mu harcamalannın milli gelire oranı da her yıl 2 puan düşürülür. Kamu gelirlerinin, yani ver- gi gelirlerinin milli gelire oranının her yıl 1 pu- an arttınlması ekonomiyi bozmaz. Bu program kamunun borçlanma gereğınin milli gelire oranının her yıl 3 puan düşmesini sağlar. 3 yıl bu programı uygularsanız, kamu sektörünün borçlanma gereksinimini yaklaşık 10 puan in- direrek yüzde 3-yüzde 4 düzeyine çekersinız. Vergi gelirlerinizi nasıl arttıracağınız, kamu harcamalannı nasıl kısacağınızı hedeflerle be- lirleyeceksiniz. O zaman tüm ekonomik bı- rimler görürier ki lyi bir siyasi istikrar oturdu. lyi kamu ekonomi bürokrasisi oturdu. tlan et- sı, denetim işlevini yerıne getirememesidir. Ikınci neden sanayileşme stratejilerinde ya- pılan hatalarve sanayileşmenin yatrnm aşama- sından ıtıbaren malıyet enflasyonuna neden olacak şekilde yürütülmesidir. Sanayileşmenin kent rantlannın oluştuğu alanlarda ve birinci sınıf tanm arazilerinde kurulması uygulama- lannın degiştirilememesi, bir yandan yatınm malıyetlerini arttırırken bir yandan da tanrn- sal üretımin düşmesıne neden olmakta, sana- yicılerin yatınm amacıyla kent rantlanna ta- lebi kentlerdeki fıyatlan daha da arttırmakta- dır. Bu durumun yol açtığı iç göç, kırsal ke- sımdeki üretimı düşürûrken kentlerdeki ya- şam maliyetini arttırmaktadır. Üretim bölgeleri ile tüketım bölgeleri ara- sındakı ulaşımın karayolu ulaşımına dayandı- nlması, taşıma maliyetlenni üreticiye ödenen tutann bırkaç kat üzerine çıkarmakta, petrole dayalı bu maliyet düşürülmediği sürece üre- lannın nedenleri ise; yetersiz vergi gelirleri, ve- rimsiz ve hantal kamu idaresi, yüksek maliyet- le ve verimsiz olarak çalışan KİT'ler, aktüer- yal dengeleri bozulmuş sosyal güvenlik kuru- luşlan, rasyonel olmayan teşvik, sübvansiyon ve tanmsal destekleme politikalandır. Yük- sek kamu açıklannın kısa vadeli iç borçlanma ile karşılanması da, bunlara ek olarak kamuya ciddi bir iç borç servis yükü getirerek faiz oranlannın yükselmesine ve enflasyonist bek- leyişlenn kınlamamasına yol açmıştır. Başka etkenlerin de bu süreçte önemli payı bulunmaktadır. Kamu kesıminin gerçekleştir- diği açık, ekonomideki finansal yapıya ve de- rinleşmeye, ekonomik bırimlerin bekJeyişle- nne bağlı olarak farklı sonuçlar doğurabil- mektedir. Kullanılabilir fonlann rekabetçi bir ortamda fıyatlandınlması, otomatik olarak bu fonlann maliyetini düşürmekte ve kamu kesi- mi en azından borcun vade yapısı üzerinde kritik kararalabilmektedir. Ancak, malı denn- leşmenin yetersiz olduğu ülkemizde, kamu borç stokunun idaresi zaman zaman istikrar- sızlık kaynağı olabilmektedir. Kamu kesımi- nin mali sistem üzerindeki baskısının giderek artması, faiz oranlannın yükselmesi ile bir- Eski ekonomi kurmajlan, yeni miDetvekilkri ekonominin açmazlannı tartişü. (Rüşdü Saracoğlu, Ayfer Yılmaz, tlhan Kesici, Zekeriya Temizel, Necati Ozfirat, Halis Komili -tşadanu-, Onur Kumbaracıbaşı) Enflasyonun belırlı bir düzeyın altına indi- rilmesi, sürdürülfc^ilır bir kamu açığına ulaşıl- ması ile mümkündür. Sürdürülebiiir kamu açı- ğı ise az önce anlatılan ve açığı azaltıcı reform nitehğindeki önlemlerin yanında, iç ve dış borç stokunun finanse edilebilir bir düzeyde artmasının sağlanmasuıa dayanmaktadır. Borç stokunun kontrollü artışının sağlanması ise kı- sa dönemde enflasyonun hedeflenen düzeyde seyretmesıni saglayacak unsurlaıdan biri olmak- tadır. Makro hedeflenn gerçekçi olması ve re- formlarda gelişme sağlanması uygulanan po- litikalann kredıbılıtesini, dolayısıyla da başa- rı şansını arttıracaktır. ILHAN KESÎCt (ANAP tstanbul \Iillet\e- küi, Devlet PlanlamaTeşkilatı eski Müsteşan): Türkiye'deki enflasyondaki kamu sektörünün performansına bakıldıgında, kamu finansma- nı öne çıkıyor. Kamu fınansmanından kastı- mız kamunun harcamalan ile gelirleri arasın- daki farkdır. Fark burada iç ve dış borçlanma- yı ortaya çıkanyor. Enflasyonu asıl ortaya çı- karan kamunun borçlanma ihtiyacı. Normal ekonomik koşullarda istıkrardakı ekonomiler- de kamu sektörünün borçlanma gereksınimı- nin milli gelire oranı yüzde 5'ı geçmez. Tür- kiye'de bu rakam yüzde 12-13 'lere kadar çık- tı. Bu yüksek bir orandır ve sürdürülemez. Asıl burada ahnması gereken önlem, sürdü- rülebiiir bir şekilde kamu sektörünün borçlan- tiğiniz tüm hedefleri, tüm ekonomik çevreler- ce makul olarak adlandınlan bu program1a, enflasyonist beklentileraşağıya inmiş olacak. Burada önemli olan çiftçiler, çalışanlar, finans dünyası. sanayi dünyası birliktetartışılması. Bu- rada toplumsal mutabakat önplana çıkıyor. Bu da ekonomik ve sosyal konsey ile gündeme gel- meli. Bununia sorunlann çözümü kolaşlaşır. Burada siyasi otoritenin yalnız ben vanm de- mesı ya da finans ve sanayi kesimıni kendisi- ne katması, sorunlann çözümünü zorlaştınr, beklentilerin kınlmasını önler. Burada en önemli unsur kamu gelirlerinin arttınlması ıçin alınacak kaynaklaan, hangı kesimden neoranda alınacağı. Burada demok- rası de\'reye gırer. ZEKERİYA TEMİZEL (DSP İsfenbul M0- letvc-kili,eski Gdiricr G«nel Müdürü, lstanbul Defterdan): Kronikleşen yüksek enflasyonun arkasında yatan yapısal sorunlann bu mülaka- tın sınırlanna sığdınlmasını olası bulmuyo- rum. Kaldı ki Türkiye ekonomisinin makro ekonomik göstergelerinden sadece enflasyon göstergesi degıl diğer bırçok göstergesi de bo- zulmakta, tüm bu unsurlar bir kısır döngü ya- ratmaktadır. Türkiye'deki kronık enflasyonun birinci nedeni, kamu yönetimınin toplumsal uz- laşmayı sağlayıcı ve sürdürücü, ekonomik ve sosyal alanda kendisinden beklenilen işlevle- n yenne getiricı bir yapıya kavuşturulmama- tim arttınlsa bile maliy^etlerin düşürülmesi ola- sı görülmemektedir. Uçüncü neden kamu fi- nansman dengesinin sağlanamaması, kamunun finansman gereksinimini borçlanma suretiy- le sağlama çabası sonucunda yatınma gidecek fonlann devlet tarafindan toplanılması, bunun sonucunda faız oranlannın yükselmesi, böy- lece de yatınmcılann üretken yatınmlar yen- ne rant ekonomisine yönelmesidır. Nedenler bu şekilde sıralanınca çözüm öne- rileri de, bu olumsuzluklann giderilmesi ola- caktır. Yani kamu yönetimi kendisinden bek- lenilen ışlevlen yerıne getirecek ve güven uyandıracak şekilde yeniden yapılandınldı- ğında, sanayileşme stratejileri belirtılen olum- suzluklan giderecek şekilde belirlendığinde, kamu fır.ansmanının da sağlıklı ve sürdürü- lebiiir kaynaklara dayandınlması halınde enf- lasyon dâ düsürülecektir. NECATt OZFTRAT (Devlet Planlama Teş- kilatı Müsteşan): Türkiye'de yaşanmakta olan enflasyonun kamu açıklan ve bu açıklann fi- nansmanından kaynaklanan talep yönlü; ücret, faız ve kurlardaki gelişmeler sonucunda olu- şan maliyet yönlü nedenleri dışmda, hızlı nü- fus artışı, kentleşme ve piyasalann yapısından kaynaklanan nedenleri de bulunmaktadır. Ancak, Türkiye'de son yıllarda yaşanan enf- lasyonun en önemli kaynağını yüksek kamu açıklan oluşturmaktadır. Yüksek kamu açık- lıkte vade yapısının ktsalmasına ve enflasyo- nist bekleyişlerin süreklilik kazanmasına yol açmaktadır. Böyle bir ortamda mal ve faktör piyasalannda fiyatlargeçmiş döneme endeks- lenmekte ve enflasyonist süreç kendi kendini beşjeyen bir yapıya dönüsmektedir. Ülkemizde enflasyonun kalıcı bir biçimde düşürülmesi, enflasyonla mücadelede yapısal reformlann gerçekleştirilmesine öncelik veren orta vadeli bir programın uygulamaya konul- ması ile mümkündür. VII. Beş Yıllık Kalkın- ma Planı böyle bir programın temel unsurla- nnı ıçermektedir. Orta vadede, özelleştirme, sosyal güvenlik reformu, vergi gelirlerinin arttınlması, teşviklerin daraltılması, tanmsal desteklemenin rasyonel hale getirilmesi yo- luyla kamu açıklannın azaltılması gerekmek- tedır Kamu açıklannda sağianacak daralmaya, venmlilik aröşı ile uyumlu gelirler politikası, kamunun Merkez Bankası ve mali piyasalar üzerindeki baskısının hafiflemesi sonucunda para politikasının etkinliğinin artması ve ya- pısal reformlarda sağianacak gelişmelere bağ- lı olarak enflasyonun tedricen düşmesi beklen- mektedir. Kamu kesimi borçlanma gereğınin GSMH'ye oranının azalması kamunun mali pi- yasalardaki kullanılabilir fon talebını azalta- cak, bu da reel faiz oranlannda düşmeye ne- den olacaktır. Aynca, özel kesimin kullandığı fonlann maliyeti mali tasarrüflann arttınlma- sı ve mali sistemin etkinleştirilmesi suretiyle düşecektir. Böylece, enflasyonun aşağı çekil- mesinde artan üretim kapasitesınin de katkı- sıyla üretim genişlemesı önemli ölçüde katkı- da bulunacaktır. AT ile gümrük birliğinin getireceği rekabet ortamının özellikle imalat sanayiinde gözlenen ve rekabetçi yapıdan uzak endüstriyel organi- zasyonun belirlediği subjektif fiyatlandınna uy- gulamalannı engellemesı beklenmektedir. Dı- şa açılma ve koruma oranlanndaki önemli öl- çüde düşüş ve devletın gerek rekabet ortamı- nı sağlamak, gerekse kendi içinde etkınliği arttırma yönünde yeniden yapılandınlması, piyasaya ginş-çıkış engellerinin azalmasına yol acarak enflasyonun düşmesine, kaynak tah- sislerinin etkinliğine ve tüketici refahmın ar- tışına neden olacaktır. Özelleştirmede sağia- nacak gelişmeyle kaynak tahsisi etkinleşecek, işletmelerin rekabet ortammda faaliyetgöster- meleri temin edilerek venmlilik artışı ve fıyat- lann uluslararası düzeyde oluştnası sağlana- caktır. HALİS KOMtLİ (TÜSİAD Yöneöm Ku- rulu Başkanı, Işadanıı): Türkiye"deki yüksek enflasyonun arkasında kamu açıklan yatmaktadır. Kamu açıklan, son yıllarda, büyük öl- çüde popülist politıkalann et- kisiyle büyümüştür. Bu tutu- mun kaçınılmaz sonucu, yük- sek enflasyonun, yaşamımı- zın aynlmaz bir parçası hali- ne gelmesi olmuştur. Burada ikı faktörü daha he- saba katmak lazım: Birincisi, kamu açıklannın finansman bıçımı... Bugün, hükümetlerin borçlanmasına ve para bas- masına sınır getirecek hiçbir yasal kayıt mevcut değıl. Hü- kümetleri yalnızca krizler dur- durabiliyor. tkincisi, Türki- ye'nin mali sisteminın boyut- lan... Türkiye'nın malı siste- mı, milli gelirine oranla küçük olduğu için, kamunun, açıkla- nnı finanse etmek için sistem- den talep ettiği kaynağın bü- yüklügü, arz-talep dengesini ve faızleri sürekli yukarrya çe- kıyor. Her şeyden önce, kapsamlı bir vergi ve vergi idaresi reformu ile kamu gelirleri arttınl- malı, kapsamlı bir özelleştirme ve kamu ida- resi reformu ile can giderler kontrol altına alınmalıdır. Kamu malıyesi ciddi bir reforma tabi tutularak, ıç borçlarla ılgili olarak yuka- nda sıraladığımız somut önerileri kapsayan bir mali disiplin programı uygulanmalıdır. Mali sisteme derinlik kazandıracak önlem- ler hızla devreye sokulmalıdır. ömeğin, sos- yal güvenlik reformu kapsamında dile getir- digımiz, özel sigortacılığın Türk sosyal gü- venlik sistemı ıçine dahil edilmesi ve sosyal güvenlik fonlannın malı sistem içinde değer- lendirilmesı bu önlemlerin en önemlilennden biridir. ONUR KUMBARACIBAŞI (CHP Kocaeli Mületvekili): Enflasyonun ana faktörü kamu açıklandır. Kamunun borçlanma talebidir. Ka- mu borçlanma gereğidir. Bunu sürdürürseniz enflasyonu dızginleyemezsiniz. 1994'te yaşanan bûyük bunalım temelde ıç borçlanmanın ağırlığından gelmıştir. İç borç stokunun eritilmesi şart. Bunu yıllar içinde azaltarak, hacmini daraltarak kesmek gereki- yor. Bu faiz oranlannın da düşmesini berabe- rinde getirir. Bu enflasyona karşı da en önem- li mücadeledır. Sürecek MERKEZ BANKASI KURLARI 20ŞUBAT1996 DÖVtZ EFEKTİF CİNSİ AUŞ SATTŞ AUŞ SAT1Ş 1ABDDo)an 1 Alman Markı 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Belçika Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fın Markkası 1 Franaz Frangı 1 Hollanda Rorini 1 ispanyol Pezetası 11sveç Kronu 11svtçre Frangı 100 rtaiyan üreti 1 JaponYerti IKaıada Dolan 1 KuveytDinan 1 Nofveç Kronu 11ngıliz Sterlını 1 S. Arabtstan Rıyalı 64.107 43.726 48.464 6.218 2.125 11.299 13.972 12.684 39.049 513 9.234 53.664 4.034 604 46.498 214.691 10.002 98.686 17.095 64.429 43.946 48.708 6.249 2.136 11.356 14.042 12.748 39.245 521 9.280 53.934 4.054 610 46.732 215.770 10.G52 99.182 17.181 63.915 43.595 47.737 6.187 2.114 11.243 13.832 12.646 38.659 500 9.188 53.503 3.994 590 46.033 210.397 9.952 98.390 16.839 64.622 44.078 48.854 6.268 2.142 11.390 14.084 12.786 39.363 530 9.308 54.096 4.066 619 46.872 216.417 10.082 99.480 17.233 SERBEST DÖVİZ CİNSİ 1 ABDDdan Alman Marta Isvıçre Frangı Fransız Frangı 64850 44900 54750 12925 Hollanda Ftorini 39750 Ingiliz Sterlini SAab.Riyali Avusturya ŞMni 100 Ital. üreti 101000 17125 6325 4060 SATTŞ 65400 45500 55750 13125 40500 101500 17500 6450 4175 ALTIN CİNSİ ALIŞ SATIŞ Cumhunyet 5700000 5800000 Reşat 5800000 6050000 24ayaraltın 850000 855000 22ayar brieak767400 845000 ÇAPRAZ KURLAR 1 1.4661 1.3228 10.3095 30.1600 5.6735 4.5884 5.0541 1.6417 123.72 6.9430 1.1946 1589.25 105.70 1.3787 6.4094 3.7500 1 Steriin: 1ECU: 1SDR: 1S0R: ABD Dolan Alman Markı Avustııralya Doları Avuflurya Şilini Belçika Frangı Danimarka Kronu Fin Markkası Fransız Frangı Hollanda Florini Ispanyol Pezelası Isveç Kronu Isviçrs Frangı hah/an Lireti Japon Yeni Kanada Dolan Norveç Kronu S. Arabistan Riyali 1.5394 ABD Dolan 1.2495 ABD Dolan 1.4660 ABD Dolan 94.453 TL. TMI ının Kaülma belgesi adı A TİPİ FONLAR İş Yat'nm 2 Iş Yatınm 3 Iş Yatınm 7 Iktısat Yat.4 Garant Yat.4 Garant Yat.5 Esbank Fon 3 Vakrf Hisse Halk Fon 3 Emlak Fon 2 Emlak Fon 5 Ege Fon-2 Demır Fon-1 Tûrfcbank Fon-1 Akbank A Tipı Tekstıl Fon-3 Körfez Fon-1 Tebınfon Attematıf F-1 Oyakfon-1 Ekspres Fon-1 B TİPİ FONLAR iş Yatınm 1 Iş Yatınm 4 iş Yatınm 5 Iş Yatınm 6 Interfon 4 Interfon 5 Ikttsat Yat.3 Ikt Atlım F. GarantYat.1 Garant Yat.2 Garantı Yat 3 Yonca Fon-1 Esbank Fon 1 Esbank Fon 2 YKB Fon-1 YKB Fon-2 DUNYA n r\j nı is Bugünkü Değ. Kaülma 569630 369498 57523 443264 141609 315729 153730 251692 230054 270295 26087 67120 176282 107864 36984 53357 70864 57147 27334 23266 14044 1015367 156279 111477 337377 331174 85730 428764 500513 1236548 443000 284019 32945 901378 292630 1010147 810859 BORSALARI Attınm onsu' % belgesi adı YKB Fon-3 -0 05 YKB Fon-4 0 38 YKB Fon-5 0.39 YKB Fon-6 0 66 YKB Fon-7 -0.43 YKB Fon-8 -0.21 YKB Fon-9 0.30 Vakıf Fon 2 -0.25 Vakıf Fon 3 -0.46 Vakıf Dunya 1.18 Vakıf Fon 6 -0.07 Ziraat Fon 1 0.03 Ziraat Fon 2 0 58 Ziraat Basak F 0.92 Ziraat Fon 4 0.34 Halk Fon 1 019 Halk Fon 2 0.10 Pamuk Fon-1 0 70 Pamuk Fon-2 -0.53 Emlak Fon 1 0.03 Emlak Fon-3 0 75 Emlak Fon-4 Sumer Fon 0.78 Ege Fon-1 0 79 Demır Fon-2 1.11 Turkbank Fon-2 0.76 Akfon-1 0.82 Ak Karma Fon 0.79 Tekstıl Fon-1 0 78 Tekstıl Fon-2 0.77 Kocbank Fon-2 0.50 Körfez Fon-2 0 73 Tebtnfon-2 0.50 Altematrf F-2 1.17 EkınFon ) ŞUBAT 1996 Bugünkü Değ. 883690 890422 625592 795682 480341 349209 270514 1738822 346430 295032 163941 49215/ 374225 408685 374650 442476 268566 365232 265550 357843 130058 390054 211731 227280 150037 13985 106195 50350 66212 51357 71981 25845 16710 17677 13778 0 46 AA FON ENO€KSL£Rİ 0.45 AA BİLEŞIK 0 70 AA (A) TİPİ 0.90 A A (B) TİP! 406.10$ Oolar-Mark Paritesi: 1.4490 Dolar-Yen Paritesi: 105.10 Sterlin-Dolar Paritesi: 1.5490 Ham Petrol (vanl) 17.13$ 39.99 109.37 71.58 MERKEZ BANKASI Emsyon: 304.934 mılyar TL Interbank faızter:%104-105 % 1.38 0.84 0.70 0.85 0.84 0.73 -0.15 0.70 0.67 1.90 0.73 0.87 0.91 0 88 0.86 0.48 009 0.72 0.66 0.47 0.78 0.71 0.80 0.91 0.69 0.47 0.83 1.24 0.61 0.66 1.17 0.75 0.95 0.74 0 71 18 77 22.67 16.26 Işlem Hacrr». 62.693.2 mılyar Haftal*repo:%101 Aylık repo: % 96.00 İSTANBUL ALTIN BORSASI Toplam Işlem Hacmı Toplam Işlem Sayısı Toplam işlem Mik. (Kg.) Kapanış Fiyatı I.Seans 1.883 8 145 19 ŞUBAT 1996 2. Seans 403.85 0.261 1 20 $/ons 405.70 $/ons Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ökten 'ÇEAŞ'tald işlem yasal değil'ADANA (Cumbııriyet) - Çukurova Elektrik AŞ'nin (ÇEAŞ) Sermaye Pi- >asası Kurulu (SPK.) tarafindan atanan yönetım kurulunca göreve getirilen ge- nel müdür yardımcısı Mustafa Ökten, "Uzan grubuna ait haramUer" diye ni- telendirdiği şu anki üst düzey yönetici- lerin yaptı^ı işlemlerin yasal olmadığı- nı ve konunun vilayet makamının so- rumluluğunda bulunduğunu belirtti. ÇEAŞ Muhasebe ve Ticaret Müdür Yardımcısı Öner Sûmbül ile birlikte DSP Adana milletvekilleri Mehmet Bû- yükyıtanaz ve Yavuz Bikük'ın de ızledi- ği bir basın toplantısı düzenleyen Mus- tafa Ökten, SPK'nin atadığı Hüzeyin Ozbekbaşkanlığındaki yönetim kurulu- nun infaz memuru eşliğinde şirkete ge- lip göreve başladıktan hemen sonra is- tifaettiğini anımsatarak şunlan söyledi: "Biz görevimiziıı Ivaşmdavdık. Vaü Ve- Idfi Sami Durukan telefon edip 'Yönetim kurulu gitti siz niye oradasınız' diye sor- du. Emniyet müdür- lüğfine gelmemizi is- tedi. Emniyet nıüdü- rünfln odasında bizegörnimizin sona er- diğini şirkete gitmememiz gerektiğini söyledi. Bizi yasal yönetim kurulunun atadığını söyledim, ama durum değiş- medi. Bunun üzerine şirkete bir daha gitmedik. Bu sırada, Uzan grubuna ait haranıilcrin şirketi işgal ettiğiniöğrendik. Bizim ÇFA-Ş'a sokulmadığımıztarihten sonraki işlemler yasal değildir ve vilayet makamının sorumluluğundandır. Şir- ketin yasal temsilcisi biziz. Bunun vfla- \et tarafindan da tanınması gerekir. Ak- si takdirde yasal wllara başvuracağız." Mustafa Ökten. pazartesi günü mah- kemeye başvurup infaz memuru ile bir- likte ÇEAŞ'a görevi almak üzere gide- cekJerini bildirdi. Çukurova Gazeteciler Çemiyeti'ndeki basın toplantısmda kü- çük ortaklar adına konuşan Avukat Za- fer Saka. ÇEAŞ 'ta yasananlardan Ener- ji Bakanlıgı'nın birinci, Ticaret Bakan- lığı'nin ikinci, SPK'nin de üçüncü de- recede sorumlu olduğunu kaydederek şöylededi: "SPK'ninyetkisidevanıedi- yorken yönetim kurulunun istifasını ve SPK Başkanı Ali thsan Karacan'uı 'ye- ni atama yapmayacağız' demesini anla- mak mürnkün değfl. Bu kavga. küçük or- taklaruı. işçilerin kavgası değiL devletin vehalkın kavgasL Devletin üstdüze\ tem- sifcileri bu işin üzerine gkmiyor. Devle- tin başbakanu bakanlan niye sessiz ka- byor. SPK'nin geri adım atina nedenini anlamakmümkün değiL SPK'ye müda- haleyetidsi veren 558sajılı KHK'nin yü- rûrlûk süresi 24 martta sona criyor. Set- ki yasasmın bir an önce çıkanlması ge- rekir. ÇE AŞ'ın görev sözleşnıesinin de fes- hi gerekü-." Cari açık 958 milyon dolar Dövizin dengesi kaçtı Halka arza SPK kolaybğı .\NKARA(ANKA)-Tür- kiye, geçen yılın ük on bir ay- lık döneminde 958 milyon dolar cari işlemler açığı ver- di. Kasımda 1.4 milyar do- lara yakJaşan dış ticaret açı- ğının etkisiyle cari işlemler- de 879 milyon dolarlık bir açık oluştu. Böylece, cari iş- lemler açığı ocak-kasım dö- nemi itibanyla 958 milyon dolara ulaştı. 1994yılınınay- m döneminde 2 milyar 502 milyon dolar cari işlemler fazlası verilmişti. Ocak-ka- sım döneminde verilen cari açıkta, dış ticaret açıgının büyümesi etkili oldu. On bir ayda 11.5 milyar dolarlık dış ticaret açığı verildi. Diğer ve mal ve hizmet hizmet gelir- giderlerinden elde edilen 6 milyar 245 milyon dolarlık fazla ve bu dönemde sağla- nan 4 milyar 297 milyon do- larlık karşılıksız transfer gi- rişi sonucunda cari işlemler açığı 958 milyonda kaldı. Ocak-kasım döneminde 3 milyar 472 milyon dolariık dış borç kullanımına karşılık, 5 milyar 161 milyon dolar- lık ödeme gerçekleştirildi. Kredi mektuplu döviz tevdi- at hesaplan da 1 milyar 371 milyon dolar arttı. ANKARA (CumhuriyetBü- rosu)-Sermaye Piyasası Kuru- lu, şirketlerin halka açılmala- nnı kolaylaştıran yeni düzen- lemelere gitti. Yatınm fonlan ve ortaklıkJannın talep topla- ma yöntemiyle yapılan halka arzlarda, halkaarz tutannın en fazla yüzde 20'sini satn alabileceği koşula bağ- landı. SPK, ortakJıkJa- nn sermaye arttınmlan ve mevcut hisse senet- lerinin halka arzı işlemlerinde prosedürü kısaltmak amacıyla 'hisse senetJerinin kurul kay- dına ahnmasına ilişkin esasla- n' düzenleyen tebiığ ı ie 'hisse- darianneündebulunan hissese- netkrini halka arz etmelerine üişkin esaslar' teblıgını tek bir tebliğde toplayarak bazı yeni- liklergetirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğe göre halka açık olmayan şirketlerin his- sedarlannın elindeki hisse se- netlerini halka arz etmeleri ko- laylaştınlırken, halka açık or- takJıkJann hissedarlan tarafından yapılacak halka arzlarda istenen bilgi vebelgeler deazai- tıldı. Sermaye arttınmı yoluyla yapılacak halka açılmalar için halka arz edilecek hisse senet- lerinin nominal sermaye oranı- nın en az yüzde 15'i veya tu- tar olarak en az 5 milyar lira ol- ması zorunlu hale getirildi. Dolann bayram fiyatı 65 bin 400 Ekonomi Servisi - Döviz piyasalan dün yanm gün işlem olmasına karşın oldukça hareketli bir seyir izledi. Bankalann 23 şubat cuma günü döviz fıyatlannı yüksek açıklamasının da etkisi ile dolar bayrama 65 bin 400 liradan girerken, mark da 45 bin 500 liraya ulaştı. Dün öğlen saat 12'ye kadar açık olan bankalar- arası piyasada efektif işlemler yapılmadı. Cuma günü ödemeli olarak dolar için 65 bin 350 lira fiyat açıklanırken gecelik faizlerin de yüzde 65'Iere kadar indiği gözlendi. Serbest piyasada ise döviz ve altın Fîyatlannda çıkış gözlendi. Genelde alıcılı olan piyasalarda cuma günü bankalardan çekilemeyen TL'nin dün piyasaya girdiği ve bunun hareketlilik yarattığı ileri sürülüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle