Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20ŞUBAT1996 SALI
EKONOMI/PARA RAPORU
Türkiyeyaklaşık 6 aydır bir hükümet buna-
hmıyaşıyor. lçerideh bunahmın boyutlan, dış
sorunlann da kuşatmasında çığgibi büyüyor.
Türkiye, hükümetarayışlannın hayhuyu için-
de geçici bir hükümetin kalıcı kamrlanyla Ka-
mu Iktisadi Teşekkülleri 'ni (KİT'ler), tersane-
lerinden telefon şebekelerinekadarelden çıkar-
maktadır. Servetindeh karanlıknoktalarbelge-
lerleortaya konmuşBaşbakanTansuÇUier, TO-
FAŞ'taki kamu hisselerinin satışı için danış-
manhkyapacakfırma ihalesinde usulsüzlükle
suçlanmıştır.
Türkiye 'nin 1993yılında 3 bin 4 dolar olan
kişi başına ulusalgeliri, Çiller hükümetinin iş-
başında olduğu 1994 yılında Devlet htatistik
Enstitüsü (DİE) mkamlanna göre 2 bin 193 do-
lara düşmüştür.
Boğaziçi Üniversitesi ögretim üyelerinden
Prof.Dr. Süleyman Özmucur 'un 1995yılında
tamamladığı "gelir dağıhmı" araştırmasına
göre ücretlilerin ulusalgelirden 1993 'te aldığı
yüzde 32.8 oranındakı pay 1994 'teyüzde 25.1
düzeyine gerilemiştir. Aynı dönemde kâr vefa-
izgelirleri sahiplerininpayı iseyüzde 50.1 den
yüzde 57.6 'yayükselmiştir.
Çiller hükümeti, ülkede bugüne kadarki en
büyük grev dalgastnın altına da imza atmıştır.
1994 'te cumhuriyet tarihinin rekorunu hra-
rak toptan eşyafîyatlannda yüzde 149.6 gibi
mizahi boyutlarafirlayan enflasyon 1995 vıhn-
da toptan eşyada yüzde 64.9, tüketici fîyatla-
nnda dayüzde 78.9düzeyindegerçekleşmiştir.
1994 yılında yine bir rekorla yüzde 6.1 kü-
çülen ekonomi, geçenyılyüzde 7dolaymda bü-
yümeyle dalgalanmaktadır.
Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanı ŞinasiAy-
dtn ın "Türkiye'de Kayttdışı Ekonomi " adıy-
la yeni yayımlanan amştırması, ülkede vergi-
lendirilmeyen ekonominin 1994 rakamlarıyla
I katrilyon 995 trityon lira düzeyine ulaştığını
belirlemektedir. Türkiye nin 1994 bütçesinin
899trilyon 375 milyar lira, toplam vergigelir-
lerinin de 588 trilyon 91 müyar lira olduğudik-
kate alındığında, bu rakamlan neredeyse dör-
de katlayan kayıtdışı ekonominin boyutlan da-
ha net ortaya çıkar.
Içborçstoku, Hazine Müsteşarlıgı 'nin 1995
sonu rakamlanna göre 1 katrilyon 346 trilyon
linıyaulaşmıştır.Dış borçstoku, 1995'inrnkam-
lan kesinleşen ilk 6 ayında 73 mifyon dolar dû-
zeyindedir. Devletbütçesinden 1994 'teiçborç-
lara 233 trilyon 167 müyar lira, dış borçlam
65 trilyon 117 milyar lira, toplam 298 trilyon
284 müyar lirafaizgideri ödemesi yapıhrken,
aynı yıl yatırımlara ayrılan toplam kaynak 80
trilyon lira düzeyinde kalmıştır.
Sosyal güvenliksistemi çöküşün eşiğindedir.
Başbakanlığm kendi hakh olduğunu iddia
eden Sayın Çiller 'in sadece ekonomide ortaya
koyduğu tablo budur!
Türkiyefakirieşmiştir!
Türkiye 'nin temel ekonomik sorunlanm, h-
sır siyasal tartışmalara girmeden, olası hükü-
metlerde ekonomi yönetim'ındesöz sahibi ola-
cak "teknisyen " kökenli siyasetçiler üe DPT
Müsteşan Necad Chfirat'a sorduk. Bu dizide,
milletvekülerinden (ANAPlzmir) RüşdüSara-
coğlu. (DYP Içel) Ayfer Yılmaz, (ANAP tstan-
bul) llhan Kesici, (CHP Kocaeli) Prvf. Dr.
OruırKumbaracıbaşı, (DSP tstanbul) Zekeri-
ya Temizelve TürkSanavici vetşadamları Der-
neği (TÜSİAD) Başkanı Halis Komili'ye yazılı
olarak yönelttiğimiz 6 sorunun yanıtlanm
bulacaksınız.
DOĞANAKIN
D O Ğ A N A K I N / ESRA YENER
RÜŞDÜ SARACOĞLU (ANAP İzmir MiJ-
letvekili, Merkez Bankası eski Başkanı): Ül-
kemizde kronıkleşen enflasyonun arkasında
yatan yapısal sorunlardan önce, sıstematik so-
runlann ele ahnması ve bir çözûme kavuştu-
rulması gerekir. Türkiye'de enflasyon olgusu-
nu yaratan iiç unsur bulunmaktadır: (1) Yük-
sek boyutlu kamu açıklan; (2) bu kamu açık-
lannın kolaylıkla para basılarak fînanse edıl-
mesine olanak sağlayan parasal hukukumuz ve
kültürümüz; (3) para basılarak yapılan bu fi-
nansmanrn, finansal sektörün ülkemizde kü-
çük olması nedeniyle, yarattığı aşırı hızlı no-
minal parasal genışleme. Dolayısıyla enflas-
yonla kararlı ve kalıcı bir şekilde mücadele ede-
bılmek ıçin yukanda değinilen bu üç unsuru
değıştirmek gerekmektedır.
Her şeyden önce kamu açıklannın indinl-
mesi ve bunun kalıcı ve piyasalan inandıncı
bir şekilde yapılması gerekmektedır. Siyası
kadrolara güven duyulmayan bugünkü gibi bir
ortamda kamu açıklannın finansmanını zor-
laştıran uygulamalar kamu maliyesı üzerine ge-
tinlecek olan dısıplınin kalıcı olacağına dair
pıyasalara güven verecektır. tkincı olarak ka-
mu açıklannın kolaylıkla para basılarak finan-
se edilmesıne imkân veren pa-
rasal hukukumuza getirilecek
yeni düzenlemelerle Merkez
Bankası 'nm Hazine'ye ve tüm
dığer kamu kurum ve kunıluş-
lanna, doğrudan veya dolaylı,
herhangı bir şekilde kredi ver-
mesi tamamen yasaklanmalı-
dır. Sonuçta bu prensip kendi-
sıyle gümrûk birliğıne girdiğı-
miz ve tam üye olmayı arzu et-
tiğimiz AB'nin de kabul ettiği
bir prensıptir.
Son olarak ülkemizde finan-
sal sektör, ekonominin boyut-
lanna kıyasla, son derecede kü-
çüktür. Finansal sektörün bu sığ
yapısı ülkemizde çeşitli sorun-
lara yol açmakta ve en önetnli-
si, ekonomik büyümeyi sağla-
yacak olan yatınmlar için ihti-
yaç duyulan kaynakiann oluş-
masını engellemektedir. Finan-
sal sektörün nomınal olarak bü-
yütülmesi kolay, buna karşılık
reel olarak büyütülmesi zordur.
Bu bağlamda sosyal güvenlik sisteminın ne-
sillerarası aktanma dayalı olmaktan çıkanlıp
kişilenn ve ışverenlerin bu amaçla yapacak-
lan birikimlere dayandınlması, finansal siste-
min de reel olarak büyümesine yol açacak ve
ekonominin ihtiyacı olan kaynakiann yaratıl-
ması sonucunu doğuracaktır.
AYFER YILMAZ (DYP Içd Müktvekffi, Ha-
zineeski Müsteşan): Türkiye'de yaşanan yük-
sek enflasyonun temel nedeni kamu açıklan-
nın boyutlandır. Kamu açıkJannın 19801i yıl-
lann ortalanndan ıtibaren sürekli artması, enf-
lasyonun kronikleşmesindeki önemlı etken-
lerden biri olmuştur.
Ülke ekonomisinde mevcut bulunan finans-
man kaynaklannın çok önemli bırbölümünün
giderek büyüyen kamu açıklannın finansma-
nmda kullanılması, özel sektör finansman kay-
nakJannın azalmasına ve finansman maliyet-
lerinın artmasına neden olmuştur. Kısıtlı fınans
kaynakJan karşısında artan talep, özellüde son
yıllarda faız oranlannı arttıncı etki yapmıştır.
Artan faiz oranlan ıle artan maliyetler, hem fi-
yatlar üzerinde dogrudan baskı oiuşturmuş
hem de özel sektörün yatınm ve üretim karar-
lannı olumsuz yönde etkileyerek toplam arz
üzerinde bir kısıt oluşturma yoluyla enflasyo-
nıst etkide bulunmuştur. özel sektöre çoğun-
lukla hâkım bulunan oligopolistık yapının da
bu etkileri çogaltarak yansıttığını belirtmek
Kamu finansman açığı ve bunu körükleyen siyasi yaklaşımlann fiyat artış hızını yükselttiği görüşü hâkim
Enflasyonun kaynağı, devletgerekir. Gevnuşte. kısa dönemde makro büyük-
lüklenn dengede olduğu dönemlerde bıle enf-
lasyonist beklentilerin kınlamaması yüzün-
den enflasyonun arttığı dönemler olmuştur.
Aynca, kamu açıklannın finansmanında Mer-
kez Bankası kaynaklannın kullanılması ise za-
man zaman parasal genişlemeye neden olarak
enfjasyonist etki yaratmıştır.
Olkede kronikleşen yüksek enflasyon, orta
vadede kamunun piyasalardakı ağırlıgimn azal-
tılması ile gıdenlebilır. Bu amaçla 5 Nisan Ka-
rarlan çerçevesinde, gerek KlT'lerin özelles.-
tirilmesı, gerekse sosyal güvenlik kuruluşla-
nnın açıklannuı azaltılmasına yönelik reform-
lar getırilmesı önemli bir gelişme olmakla be-
raber, bu reformlann uygulanmasında isteni-
len etkinlik sağlanamamıştır. Öte yandan ıh-
racatçı ve yatınmcılara sağlanan teşvik im-
kânlannın azaltılması ve etkinleştinlmesi des-
tekJeme-alım sısteminin yeniden gözden ge-
çirilerek düzenlenmesi, İcamuda çalışanlara
yönelik düzenlemeler, vergi sisteminın yeni-
den gözden geçirilmesı ve vergi toplamaya
yönelik olarak vergi idaresinin yeniden yapı-
lanması kamu açıklannın orta vadede azalma-
sını saglayacak unsurlardır.
SORU: Kronikleşen yüksek enflasyonun arkasında yatan yapısal
sorunlar sizce nasıl sıralanabilir?
Enflasyonu aşağı çekmek için, Türkiye koşullannda uygulanabilir
gerçekçi politika önerileri neler olabilir?
ma ıhtiyacının milli gelire oranının azaltılma-
sı. Burada olması gereken 3 yıllık orta vadeli
yapısal değişim ağırlıklı güven veren, kamu-
nun borçlanma gereğini asamalı olarak düşü-
ren program yapılması. Kamu gelirlerinin mil-
li gelire oranı her yıl 1 puan antınlabilir. Ka-
mu harcamalannın milli gelire oranı da her yıl
2 puan düşürülür. Kamu gelirlerinin, yani ver-
gi gelirlerinin milli gelire oranının her yıl 1 pu-
an arttınlması ekonomiyi bozmaz. Bu program
kamunun borçlanma gereğınin milli gelire
oranının her yıl 3 puan düşmesini sağlar. 3 yıl
bu programı uygularsanız, kamu sektörünün
borçlanma gereksinimini yaklaşık 10 puan in-
direrek yüzde 3-yüzde 4 düzeyine çekersinız.
Vergi gelirlerinizi nasıl arttıracağınız, kamu
harcamalannı nasıl kısacağınızı hedeflerle be-
lirleyeceksiniz. O zaman tüm ekonomik bı-
rimler görürier ki lyi bir siyasi istikrar oturdu.
lyi kamu ekonomi bürokrasisi oturdu. tlan et-
sı, denetim işlevini yerıne getirememesidir.
Ikınci neden sanayileşme stratejilerinde ya-
pılan hatalarve sanayileşmenin yatrnm aşama-
sından ıtıbaren malıyet enflasyonuna neden
olacak şekilde yürütülmesidir. Sanayileşmenin
kent rantlannın oluştuğu alanlarda ve birinci
sınıf tanm arazilerinde kurulması uygulama-
lannın degiştirilememesi, bir yandan yatınm
malıyetlerini arttırırken bir yandan da tanrn-
sal üretımin düşmesıne neden olmakta, sana-
yicılerin yatınm amacıyla kent rantlanna ta-
lebi kentlerdeki fıyatlan daha da arttırmakta-
dır. Bu durumun yol açtığı iç göç, kırsal ke-
sımdeki üretimı düşürûrken kentlerdeki ya-
şam maliyetini arttırmaktadır.
Üretim bölgeleri ile tüketım bölgeleri ara-
sındakı ulaşımın karayolu ulaşımına dayandı-
nlması, taşıma maliyetlenni üreticiye ödenen
tutann bırkaç kat üzerine çıkarmakta, petrole
dayalı bu maliyet düşürülmediği sürece üre-
lannın nedenleri ise; yetersiz vergi gelirleri, ve-
rimsiz ve hantal kamu idaresi, yüksek maliyet-
le ve verimsiz olarak çalışan KİT'ler, aktüer-
yal dengeleri bozulmuş sosyal güvenlik kuru-
luşlan, rasyonel olmayan teşvik, sübvansiyon
ve tanmsal destekleme politikalandır. Yük-
sek kamu açıklannın kısa vadeli iç borçlanma
ile karşılanması da, bunlara ek olarak kamuya
ciddi bir iç borç servis yükü getirerek faiz
oranlannın yükselmesine ve enflasyonist bek-
leyişlenn kınlamamasına yol açmıştır.
Başka etkenlerin de bu süreçte önemli payı
bulunmaktadır. Kamu kesıminin gerçekleştir-
diği açık, ekonomideki finansal yapıya ve de-
rinleşmeye, ekonomik bırimlerin bekJeyişle-
nne bağlı olarak farklı sonuçlar doğurabil-
mektedir. Kullanılabilir fonlann rekabetçi bir
ortamda fıyatlandınlması, otomatik olarak bu
fonlann maliyetini düşürmekte ve kamu kesi-
mi en azından borcun vade yapısı üzerinde
kritik kararalabilmektedir. Ancak, malı denn-
leşmenin yetersiz olduğu ülkemizde, kamu
borç stokunun idaresi zaman zaman istikrar-
sızlık kaynağı olabilmektedir. Kamu kesımi-
nin mali sistem üzerindeki baskısının giderek
artması, faiz oranlannın yükselmesi ile bir-
Eski ekonomi kurmajlan, yeni miDetvekilkri ekonominin açmazlannı tartişü. (Rüşdü Saracoğlu, Ayfer Yılmaz, tlhan Kesici, Zekeriya Temizel, Necati Ozfirat, Halis Komili -tşadanu-, Onur Kumbaracıbaşı)
Enflasyonun belırlı bir düzeyın altına indi-
rilmesi, sürdürülfc^ilır bir kamu açığına ulaşıl-
ması ile mümkündür. Sürdürülebiiir kamu açı-
ğı ise az önce anlatılan ve açığı azaltıcı reform
nitehğindeki önlemlerin yanında, iç ve dış
borç stokunun finanse edilebilir bir düzeyde
artmasının sağlanmasuıa dayanmaktadır. Borç
stokunun kontrollü artışının sağlanması ise kı-
sa dönemde enflasyonun hedeflenen düzeyde
seyretmesıni saglayacak unsurlaıdan biri olmak-
tadır. Makro hedeflenn gerçekçi olması ve re-
formlarda gelişme sağlanması uygulanan po-
litikalann kredıbılıtesini, dolayısıyla da başa-
rı şansını arttıracaktır.
ILHAN KESÎCt (ANAP tstanbul \Iillet\e-
küi, Devlet PlanlamaTeşkilatı eski Müsteşan):
Türkiye'deki enflasyondaki kamu sektörünün
performansına bakıldıgında, kamu finansma-
nı öne çıkıyor. Kamu fınansmanından kastı-
mız kamunun harcamalan ile gelirleri arasın-
daki farkdır. Fark burada iç ve dış borçlanma-
yı ortaya çıkanyor. Enflasyonu asıl ortaya çı-
karan kamunun borçlanma ihtiyacı. Normal
ekonomik koşullarda istıkrardakı ekonomiler-
de kamu sektörünün borçlanma gereksınimı-
nin milli gelire oranı yüzde 5'ı geçmez. Tür-
kiye'de bu rakam yüzde 12-13 'lere kadar çık-
tı. Bu yüksek bir orandır ve sürdürülemez.
Asıl burada ahnması gereken önlem, sürdü-
rülebiiir bir şekilde kamu sektörünün borçlan-
tiğiniz tüm hedefleri, tüm ekonomik çevreler-
ce makul olarak adlandınlan bu program1a,
enflasyonist beklentileraşağıya inmiş olacak.
Burada önemli olan çiftçiler, çalışanlar, finans
dünyası. sanayi dünyası birliktetartışılması. Bu-
rada toplumsal mutabakat önplana çıkıyor. Bu
da ekonomik ve sosyal konsey ile gündeme gel-
meli. Bununia sorunlann çözümü kolaşlaşır.
Burada siyasi otoritenin yalnız ben vanm de-
mesı ya da finans ve sanayi kesimıni kendisi-
ne katması, sorunlann çözümünü zorlaştınr,
beklentilerin kınlmasını önler.
Burada en önemli unsur kamu gelirlerinin
arttınlması ıçin alınacak kaynaklaan, hangı
kesimden neoranda alınacağı. Burada demok-
rası de\'reye gırer.
ZEKERİYA TEMİZEL (DSP İsfenbul M0-
letvc-kili,eski Gdiricr G«nel Müdürü, lstanbul
Defterdan): Kronikleşen yüksek enflasyonun
arkasında yatan yapısal sorunlann bu mülaka-
tın sınırlanna sığdınlmasını olası bulmuyo-
rum. Kaldı ki Türkiye ekonomisinin makro
ekonomik göstergelerinden sadece enflasyon
göstergesi degıl diğer bırçok göstergesi de bo-
zulmakta, tüm bu unsurlar bir kısır döngü ya-
ratmaktadır. Türkiye'deki kronık enflasyonun
birinci nedeni, kamu yönetimınin toplumsal uz-
laşmayı sağlayıcı ve sürdürücü, ekonomik ve
sosyal alanda kendisinden beklenilen işlevle-
n yenne getiricı bir yapıya kavuşturulmama-
tim arttınlsa bile maliy^etlerin düşürülmesi ola-
sı görülmemektedir. Uçüncü neden kamu fi-
nansman dengesinin sağlanamaması, kamunun
finansman gereksinimini borçlanma suretiy-
le sağlama çabası sonucunda yatınma gidecek
fonlann devlet tarafindan toplanılması, bunun
sonucunda faız oranlannın yükselmesi, böy-
lece de yatınmcılann üretken yatınmlar yen-
ne rant ekonomisine yönelmesidır.
Nedenler bu şekilde sıralanınca çözüm öne-
rileri de, bu olumsuzluklann giderilmesi ola-
caktır. Yani kamu yönetimi kendisinden bek-
lenilen ışlevlen yerıne getirecek ve güven
uyandıracak şekilde yeniden yapılandınldı-
ğında, sanayileşme stratejileri belirtılen olum-
suzluklan giderecek şekilde belirlendığinde,
kamu fır.ansmanının da sağlıklı ve sürdürü-
lebiiir kaynaklara dayandınlması halınde enf-
lasyon dâ düsürülecektir.
NECATt OZFTRAT (Devlet Planlama Teş-
kilatı Müsteşan): Türkiye'de yaşanmakta olan
enflasyonun kamu açıklan ve bu açıklann fi-
nansmanından kaynaklanan talep yönlü; ücret,
faız ve kurlardaki gelişmeler sonucunda olu-
şan maliyet yönlü nedenleri dışmda, hızlı nü-
fus artışı, kentleşme ve piyasalann yapısından
kaynaklanan nedenleri de bulunmaktadır.
Ancak, Türkiye'de son yıllarda yaşanan enf-
lasyonun en önemli kaynağını yüksek kamu
açıklan oluşturmaktadır. Yüksek kamu açık-
lıkte vade yapısının ktsalmasına ve enflasyo-
nist bekleyişlerin süreklilik kazanmasına yol
açmaktadır. Böyle bir ortamda mal ve faktör
piyasalannda fiyatlargeçmiş döneme endeks-
lenmekte ve enflasyonist süreç kendi kendini
beşjeyen bir yapıya dönüsmektedir.
Ülkemizde enflasyonun kalıcı bir biçimde
düşürülmesi, enflasyonla mücadelede yapısal
reformlann gerçekleştirilmesine öncelik veren
orta vadeli bir programın uygulamaya konul-
ması ile mümkündür. VII. Beş Yıllık Kalkın-
ma Planı böyle bir programın temel unsurla-
nnı ıçermektedir. Orta vadede, özelleştirme,
sosyal güvenlik reformu, vergi gelirlerinin
arttınlması, teşviklerin daraltılması, tanmsal
desteklemenin rasyonel hale getirilmesi yo-
luyla kamu açıklannın azaltılması gerekmek-
tedır
Kamu açıklannda sağianacak daralmaya,
venmlilik aröşı ile uyumlu gelirler politikası,
kamunun Merkez Bankası ve mali piyasalar
üzerindeki baskısının hafiflemesi sonucunda
para politikasının etkinliğinin artması ve ya-
pısal reformlarda sağianacak gelişmelere bağ-
lı olarak enflasyonun tedricen düşmesi beklen-
mektedir. Kamu kesimi borçlanma gereğınin
GSMH'ye oranının azalması kamunun mali pi-
yasalardaki kullanılabilir fon talebını azalta-
cak, bu da reel faiz oranlannda düşmeye ne-
den olacaktır. Aynca, özel kesimin kullandığı
fonlann maliyeti mali tasarrüflann arttınlma-
sı ve mali sistemin etkinleştirilmesi suretiyle
düşecektir. Böylece, enflasyonun aşağı çekil-
mesinde artan üretim kapasitesınin de katkı-
sıyla üretim genişlemesı önemli ölçüde katkı-
da bulunacaktır.
AT ile gümrük birliğinin getireceği rekabet
ortamının özellikle imalat sanayiinde gözlenen
ve rekabetçi yapıdan uzak endüstriyel organi-
zasyonun belirlediği subjektif fiyatlandınna uy-
gulamalannı engellemesı beklenmektedir. Dı-
şa açılma ve koruma oranlanndaki önemli öl-
çüde düşüş ve devletın gerek rekabet ortamı-
nı sağlamak, gerekse kendi içinde etkınliği
arttırma yönünde yeniden yapılandınlması,
piyasaya ginş-çıkış engellerinin azalmasına
yol acarak enflasyonun düşmesine, kaynak tah-
sislerinin etkinliğine ve tüketici refahmın ar-
tışına neden olacaktır. Özelleştirmede sağia-
nacak gelişmeyle kaynak tahsisi etkinleşecek,
işletmelerin rekabet ortammda faaliyetgöster-
meleri temin edilerek venmlilik artışı ve fıyat-
lann uluslararası düzeyde oluştnası sağlana-
caktır.
HALİS KOMtLİ (TÜSİAD Yöneöm Ku-
rulu Başkanı, Işadanıı): Türkiye"deki yüksek
enflasyonun arkasında kamu
açıklan yatmaktadır. Kamu
açıklan, son yıllarda, büyük öl-
çüde popülist politıkalann et-
kisiyle büyümüştür. Bu tutu-
mun kaçınılmaz sonucu, yük-
sek enflasyonun, yaşamımı-
zın aynlmaz bir parçası hali-
ne gelmesi olmuştur.
Burada ikı faktörü daha he-
saba katmak lazım: Birincisi,
kamu açıklannın finansman
bıçımı... Bugün, hükümetlerin
borçlanmasına ve para bas-
masına sınır getirecek hiçbir
yasal kayıt mevcut değıl. Hü-
kümetleri yalnızca krizler dur-
durabiliyor. tkincisi, Türki-
ye'nin mali sisteminın boyut-
lan... Türkiye'nın malı siste-
mı, milli gelirine oranla küçük
olduğu için, kamunun, açıkla-
nnı finanse etmek için sistem-
den talep ettiği kaynağın bü-
yüklügü, arz-talep dengesini
ve faızleri sürekli yukarrya çe-
kıyor. Her şeyden önce, kapsamlı bir vergi ve
vergi idaresi reformu ile kamu gelirleri arttınl-
malı, kapsamlı bir özelleştirme ve kamu ida-
resi reformu ile can giderler kontrol altına
alınmalıdır. Kamu malıyesi ciddi bir reforma
tabi tutularak, ıç borçlarla ılgili olarak yuka-
nda sıraladığımız somut önerileri kapsayan
bir mali disiplin programı uygulanmalıdır.
Mali sisteme derinlik kazandıracak önlem-
ler hızla devreye sokulmalıdır. ömeğin, sos-
yal güvenlik reformu kapsamında dile getir-
digımiz, özel sigortacılığın Türk sosyal gü-
venlik sistemı ıçine dahil edilmesi ve sosyal
güvenlik fonlannın malı sistem içinde değer-
lendirilmesı bu önlemlerin en önemlilennden
biridir.
ONUR KUMBARACIBAŞI (CHP Kocaeli
Mületvekili): Enflasyonun ana faktörü kamu
açıklandır. Kamunun borçlanma talebidir. Ka-
mu borçlanma gereğidir. Bunu sürdürürseniz
enflasyonu dızginleyemezsiniz.
1994'te yaşanan bûyük bunalım temelde ıç
borçlanmanın ağırlığından gelmıştir. İç borç
stokunun eritilmesi şart. Bunu yıllar içinde
azaltarak, hacmini daraltarak kesmek gereki-
yor. Bu faiz oranlannın da düşmesini berabe-
rinde getirir. Bu enflasyona karşı da en önem-
li mücadeledır.
Sürecek
MERKEZ BANKASI
KURLARI 20ŞUBAT1996
DÖVtZ EFEKTİF
CİNSİ AUŞ SATTŞ AUŞ SAT1Ş
1ABDDo)an
1 Alman Markı
1 Avustralya Dolan
1 Avusturya Şilini
1 Belçika Frangı
1 Danımarka Kronu
1 Fın Markkası
1 Franaz Frangı
1 Hollanda Rorini
1 ispanyol Pezetası
11sveç Kronu
11svtçre Frangı
100 rtaiyan üreti
1 JaponYerti
IKaıada Dolan
1 KuveytDinan
1 Nofveç Kronu
11ngıliz Sterlını
1 S. Arabtstan Rıyalı
64.107
43.726
48.464
6.218
2.125
11.299
13.972
12.684
39.049
513
9.234
53.664
4.034
604
46.498
214.691
10.002
98.686
17.095
64.429
43.946
48.708
6.249
2.136
11.356
14.042
12.748
39.245
521
9.280
53.934
4.054
610
46.732
215.770
10.G52
99.182
17.181
63.915
43.595
47.737
6.187
2.114
11.243
13.832
12.646
38.659
500
9.188
53.503
3.994
590
46.033
210.397
9.952
98.390
16.839
64.622
44.078
48.854
6.268
2.142
11.390
14.084
12.786
39.363
530
9.308
54.096
4.066
619
46.872
216.417
10.082
99.480
17.233
SERBEST
DÖVİZ
CİNSİ 1
ABDDdan
Alman Marta
Isvıçre Frangı
Fransız Frangı
64850
44900
54750
12925
Hollanda Ftorini 39750
Ingiliz Sterlini
SAab.Riyali
Avusturya ŞMni
100 Ital. üreti
101000
17125
6325
4060
SATTŞ
65400
45500
55750
13125
40500
101500
17500
6450
4175
ALTIN
CİNSİ ALIŞ SATIŞ
Cumhunyet 5700000 5800000
Reşat 5800000 6050000
24ayaraltın 850000 855000
22ayar brieak767400 845000
ÇAPRAZ
KURLAR
1
1.4661
1.3228
10.3095
30.1600
5.6735
4.5884
5.0541
1.6417
123.72
6.9430
1.1946
1589.25
105.70
1.3787
6.4094
3.7500
1 Steriin:
1ECU:
1SDR:
1S0R:
ABD Dolan
Alman Markı
Avustııralya Doları
Avuflurya Şilini
Belçika Frangı
Danimarka Kronu
Fin Markkası
Fransız Frangı
Hollanda Florini
Ispanyol Pezelası
Isveç Kronu
Isviçrs Frangı
hah/an Lireti
Japon Yeni
Kanada Dolan
Norveç Kronu
S. Arabistan Riyali
1.5394 ABD Dolan
1.2495 ABD Dolan
1.4660 ABD Dolan
94.453 TL.
TMI ının
Kaülma
belgesi adı
A TİPİ FONLAR
İş Yat'nm 2
Iş Yatınm 3
Iş Yatınm 7
Iktısat Yat.4
Garant Yat.4
Garant Yat.5
Esbank Fon 3
Vakrf Hisse
Halk Fon 3
Emlak Fon 2
Emlak Fon 5
Ege Fon-2
Demır Fon-1
Tûrfcbank Fon-1
Akbank A Tipı
Tekstıl Fon-3
Körfez Fon-1
Tebınfon
Attematıf F-1
Oyakfon-1
Ekspres Fon-1
B TİPİ FONLAR
iş Yatınm 1
Iş Yatınm 4
iş Yatınm 5
Iş Yatınm 6
Interfon 4
Interfon 5
Ikttsat Yat.3
Ikt Atlım F.
GarantYat.1
Garant Yat.2
Garantı Yat 3
Yonca Fon-1
Esbank Fon 1
Esbank Fon 2
YKB Fon-1
YKB Fon-2
DUNYA
n r\j nı is
Bugünkü Değ. Kaülma
569630
369498
57523
443264
141609
315729
153730
251692
230054
270295
26087
67120
176282
107864
36984
53357
70864
57147
27334
23266
14044
1015367
156279
111477
337377
331174
85730
428764
500513
1236548
443000
284019
32945
901378
292630
1010147
810859
BORSALARI
Attınm onsu'
% belgesi adı
YKB Fon-3
-0 05 YKB Fon-4
0 38 YKB Fon-5
0.39 YKB Fon-6
0 66 YKB Fon-7
-0.43 YKB Fon-8
-0.21 YKB Fon-9
0.30 Vakıf Fon 2
-0.25 Vakıf Fon 3
-0.46 Vakıf Dunya
1.18 Vakıf Fon 6
-0.07 Ziraat Fon 1
0.03 Ziraat Fon 2
0 58 Ziraat Basak F
0.92 Ziraat Fon 4
0.34 Halk Fon 1
019 Halk Fon 2
0.10 Pamuk Fon-1
0 70 Pamuk Fon-2
-0.53 Emlak Fon 1
0.03 Emlak Fon-3
0 75 Emlak Fon-4
Sumer Fon
0.78 Ege Fon-1
0 79 Demır Fon-2
1.11 Turkbank Fon-2
0.76 Akfon-1
0.82 Ak Karma Fon
0.79 Tekstıl Fon-1
0 78 Tekstıl Fon-2
0.77 Kocbank Fon-2
0.50 Körfez Fon-2
0 73 Tebtnfon-2
0.50 Altematrf F-2
1.17 EkınFon
) ŞUBAT 1996
Bugünkü Değ.
883690
890422
625592
795682
480341
349209
270514
1738822
346430
295032
163941
49215/
374225
408685
374650
442476
268566
365232
265550
357843
130058
390054
211731
227280
150037
13985
106195
50350
66212
51357
71981
25845
16710
17677
13778
0 46 AA FON ENO€KSL£Rİ
0.45 AA BİLEŞIK
0 70 AA (A) TİPİ
0.90 A A (B) TİP!
406.10$
Oolar-Mark Paritesi: 1.4490
Dolar-Yen Paritesi: 105.10
Sterlin-Dolar Paritesi: 1.5490
Ham Petrol (vanl) 17.13$
39.99
109.37
71.58
MERKEZ
BANKASI
Emsyon: 304.934 mılyar TL
Interbank faızter:%104-105
%
1.38
0.84
0.70
0.85
0.84
0.73
-0.15
0.70
0.67
1.90
0.73
0.87
0.91
0 88
0.86
0.48
009
0.72
0.66
0.47
0.78
0.71
0.80
0.91
0.69
0.47
0.83
1.24
0.61
0.66
1.17
0.75
0.95
0.74
0 71
18 77
22.67
16.26
Işlem Hacrr». 62.693.2 mılyar
Haftal*repo:%101
Aylık repo: % 96.00
İSTANBUL ALTIN BORSASI
Toplam Işlem Hacmı
Toplam Işlem Sayısı
Toplam işlem Mik. (Kg.)
Kapanış Fiyatı
I.Seans
1.883
8
145
19 ŞUBAT 1996
2. Seans
403.85
0.261
1
20
$/ons
405.70 $/ons
Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Ökten
'ÇEAŞ'tald işlem yasal değil'ADANA (Cumbııriyet) - Çukurova
Elektrik AŞ'nin (ÇEAŞ) Sermaye Pi-
>asası Kurulu (SPK.) tarafindan atanan
yönetım kurulunca göreve getirilen ge-
nel müdür yardımcısı Mustafa Ökten,
"Uzan grubuna ait haramUer" diye ni-
telendirdiği şu anki üst düzey yönetici-
lerin yaptı^ı işlemlerin yasal olmadığı-
nı ve konunun vilayet makamının so-
rumluluğunda bulunduğunu belirtti.
ÇEAŞ Muhasebe ve Ticaret Müdür
Yardımcısı Öner Sûmbül ile birlikte
DSP Adana milletvekilleri Mehmet Bû-
yükyıtanaz ve Yavuz Bikük'ın de ızledi-
ği bir basın toplantısı düzenleyen Mus-
tafa Ökten, SPK'nin atadığı Hüzeyin
Ozbekbaşkanlığındaki yönetim kurulu-
nun infaz memuru eşliğinde şirkete ge-
lip göreve başladıktan hemen sonra is-
tifaettiğini anımsatarak şunlan söyledi:
"Biz görevimiziıı Ivaşmdavdık. Vaü Ve-
Idfi Sami Durukan telefon edip 'Yönetim
kurulu gitti siz niye
oradasınız' diye sor-
du. Emniyet müdür-
lüğfine gelmemizi is-
tedi. Emniyet nıüdü-
rünfln odasında bizegörnimizin sona er-
diğini şirkete gitmememiz gerektiğini
söyledi. Bizi yasal yönetim kurulunun
atadığını söyledim, ama durum değiş-
medi. Bunun üzerine şirkete bir daha
gitmedik. Bu sırada, Uzan grubuna ait
haranıilcrin şirketi işgal ettiğiniöğrendik.
Bizim ÇFA-Ş'a sokulmadığımıztarihten
sonraki işlemler yasal değildir ve vilayet
makamının sorumluluğundandır. Şir-
ketin yasal temsilcisi biziz. Bunun vfla-
\et tarafindan da tanınması gerekir. Ak-
si takdirde yasal wllara başvuracağız."
Mustafa Ökten. pazartesi günü mah-
kemeye başvurup infaz memuru ile bir-
likte ÇEAŞ'a görevi almak üzere gide-
cekJerini bildirdi. Çukurova Gazeteciler
Çemiyeti'ndeki basın toplantısmda kü-
çük ortaklar adına konuşan Avukat Za-
fer Saka. ÇEAŞ 'ta yasananlardan Ener-
ji Bakanlıgı'nın birinci, Ticaret Bakan-
lığı'nin ikinci, SPK'nin de üçüncü de-
recede sorumlu olduğunu kaydederek
şöylededi: "SPK'ninyetkisidevanıedi-
yorken yönetim kurulunun istifasını ve
SPK Başkanı Ali thsan Karacan'uı 'ye-
ni atama yapmayacağız' demesini anla-
mak mürnkün değfl. Bu kavga. küçük or-
taklaruı. işçilerin kavgası değiL devletin
vehalkın kavgasL Devletin üstdüze\ tem-
sifcileri bu işin üzerine gkmiyor. Devle-
tin başbakanu bakanlan niye sessiz ka-
byor. SPK'nin geri adım atina nedenini
anlamakmümkün değiL SPK'ye müda-
haleyetidsi veren 558sajılı KHK'nin yü-
rûrlûk süresi 24 martta sona criyor. Set-
ki yasasmın bir an önce çıkanlması ge-
rekir. ÇE AŞ'ın görev sözleşnıesinin de fes-
hi gerekü-."
Cari açık 958 milyon dolar
Dövizin dengesi kaçtı
Halka arza SPK kolaybğı
.\NKARA(ANKA)-Tür-
kiye, geçen yılın ük on bir ay-
lık döneminde 958 milyon
dolar cari işlemler açığı ver-
di. Kasımda 1.4 milyar do-
lara yakJaşan dış ticaret açı-
ğının etkisiyle cari işlemler-
de 879 milyon dolarlık bir
açık oluştu. Böylece, cari iş-
lemler açığı ocak-kasım dö-
nemi itibanyla 958 milyon
dolara ulaştı. 1994yılınınay-
m döneminde 2 milyar 502
milyon dolar cari işlemler
fazlası verilmişti. Ocak-ka-
sım döneminde verilen cari
açıkta, dış ticaret açıgının
büyümesi etkili oldu. On bir
ayda 11.5 milyar dolarlık dış
ticaret açığı verildi. Diğer ve
mal ve hizmet hizmet gelir-
giderlerinden elde edilen 6
milyar 245 milyon dolarlık
fazla ve bu dönemde sağla-
nan 4 milyar 297 milyon do-
larlık karşılıksız transfer gi-
rişi sonucunda cari işlemler
açığı 958 milyonda kaldı.
Ocak-kasım döneminde 3
milyar 472 milyon dolariık
dış borç kullanımına karşılık,
5 milyar 161 milyon dolar-
lık ödeme gerçekleştirildi.
Kredi mektuplu döviz tevdi-
at hesaplan da 1 milyar 371
milyon dolar arttı.
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)-Sermaye Piyasası Kuru-
lu, şirketlerin halka açılmala-
nnı kolaylaştıran yeni düzen-
lemelere gitti. Yatınm fonlan
ve ortaklıkJannın talep topla-
ma yöntemiyle yapılan halka
arzlarda, halkaarz tutannın en
fazla yüzde 20'sini satn
alabileceği koşula bağ-
landı. SPK, ortakJıkJa-
nn sermaye arttınmlan
ve mevcut hisse senet-
lerinin halka arzı işlemlerinde
prosedürü kısaltmak amacıyla
'hisse senetJerinin kurul kay-
dına ahnmasına ilişkin esasla-
n' düzenleyen tebiığ ı ie 'hisse-
darianneündebulunan hissese-
netkrini halka arz etmelerine
üişkin esaslar' teblıgını tek bir
tebliğde toplayarak bazı yeni-
liklergetirdi. Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğe göre halka
açık olmayan şirketlerin his-
sedarlannın elindeki hisse se-
netlerini halka arz etmeleri ko-
laylaştınlırken, halka açık or-
takJıkJann hissedarlan
tarafından yapılacak
halka arzlarda istenen
bilgi vebelgeler deazai-
tıldı.
Sermaye arttınmı yoluyla
yapılacak halka açılmalar için
halka arz edilecek hisse senet-
lerinin nominal sermaye oranı-
nın en az yüzde 15'i veya tu-
tar olarak en az 5 milyar lira ol-
ması zorunlu hale getirildi.
Dolann
bayram
fiyatı 65
bin 400
Ekonomi Servisi -
Döviz piyasalan dün
yanm gün işlem
olmasına karşın oldukça
hareketli bir seyir izledi.
Bankalann 23 şubat
cuma günü döviz
fıyatlannı yüksek
açıklamasının da etkisi
ile dolar bayrama 65 bin
400 liradan girerken,
mark da 45 bin 500
liraya ulaştı.
Dün öğlen
saat 12'ye
kadar açık
olan
bankalar-
arası
piyasada
efektif işlemler
yapılmadı. Cuma günü
ödemeli olarak dolar için
65 bin 350 lira fiyat
açıklanırken gecelik
faizlerin de yüzde 65'Iere
kadar indiği gözlendi.
Serbest piyasada ise
döviz ve altın
Fîyatlannda çıkış
gözlendi.
Genelde alıcılı olan
piyasalarda cuma günü
bankalardan çekilemeyen
TL'nin dün piyasaya
girdiği ve bunun
hareketlilik yarattığı ileri
sürülüyor.