Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ
HABERLERIN DEVAM
Erbakan'ı ziyaret etti
Pazarlıkta
Türkeş devrede
HAZALATEŞ
ANKARA - MHP Genel
Başkanı Alparslan Türkeş'in,
önceki gece yansı RP lideri
Necmettin Erbakan'ı sûrpriz
bir şekılde ziyaret etmesi "hü-
kümet arayışlannda devreye
girdiği" yorumlanna neden
oldu. Türkeş, gelişmeleri de-
ğerlendirirken erken seçim
görünmedığini söyledi.
20 Ekim 1991 genel seçim-
leri için Millet Partisi ile bir-
likteoluşturdukları "kutsalit-
tifak"tan sonra kapılanru bir-
birine kapatan ve karşılıklı
olarak ağır eleştiriler dile ge-
tiren RP ve MHP üderlerinin
önceki gece bir araya gelme-
leri, seçim koşullu DYP-RP
hükümeti için bir girişim ola-
rak yorumlandı. DYP yöneti-
minin. ANAP'la anlaşma sağ-
lananamaması durumunda
RP ile hükümet kurulabilece-
ğini açıklaması ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'a kar-
şı Erbakan'ın pazarlık kozla-
nnı güçlendirme girişimi ola-
rak yorumlanırken, Türkeş'in
RP'yi ziyaretı "Çüler'den me-
saj getirdi'' iddialanna da ne-
den oldu.
Ancak, Türkeş'in, ANAP -
RP anlaşması önerdiği de ku-
lislerde dile getirilen bir baş-
ka sav oldu. Önceki gece saat
00.35 'te sürpriz bir ziyaret ya-
parak RP Başkanlık Divanı
toplantısına katılan Türkeş,
"Ramazan zivaretine getdhn"
diyerek gazetecilerin sorulan-
nı yanıtlamadı. Türkeş, yakla-
şık yanm saat süren görüşme-
den aynlırken sorulan bir so-
ru üzerine. erken seçim gö-
rünmediğini söyledi. Erbakan
da görüşmenin içeriği konu-
sunda bilgi vermekten kaçı-
nırken "Ramazan tebrikine
geldiler. Çok eski bir arkada-
şıınızdır Sayın Türkeş. Gün-
düz vakti olinadığı için bu sa-
atte geldi" demekle yetindi.
AdJannın açıklanmasmı iste-
meyen MHP yöneticileri, Is-
tanbul'da katıldığı iftar yeme-
ğinden sonra ani bir kararla
Ankara'ya dönen Türkeş'in,
Başbakan Tansu ÇiDer'ın iste-
ği üzerine Erbakan'la görüş-
tüğünü öne sürdüler. MHP
yetkilileri, Türkeş-Erbakan
buluşması için Cumhuriyet'e
şunlan söylediler:
"Türkeş, RP'nin nabnnı
yoklamaya gitmiş olabilir.
ANAP'ı da küstürmek isteme-
yen Türkeş, DYP aduıa gitti-
ğini açıklamaktan kaçındı.
RP-ANAP hükümeti kurul-
ması durumunda 4 yıl seçime
gidilnıeyecektir. Bu da MHP
için sonun başlangıcı olur. Bu
durumda RP'nin puan ka-
zanması, MHP'nin alternatif-
lerini yok etmesi anlanuna ge-
lir. ANAP'ın anıacı. sağı ken-
di çabşı arasında birleştirmek.
Bonun bir başka kanadı da
BBP'lilerin ilk günden bu ya-
na RP ile ittifak konusunda B-
rar etmderi. Böyle olunca RP
ve ANAP'h bir hükümette al-
ternatiflerimizi kaybetmiş ola-
cagiiDYTik RP arasında >»-
püacak bir seçim hükümeti bi-
zim işimize gelir. Tansu Ha-
nım'ı bitirme hareketi içinde
otan Yılmaz'ın bir erken seçi-
me grtmeye niyeti yok. MHP
lideri Türkeş'in de yası gereği
4-5 yd bekleıneye hâli yok."
Cumhurbaskanı Demirel
* 12 Eylül,
halkı parçaladı'
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA -Cumhurbaska-
nı Sülevman Demirel hükü-
metin uzun süredir kurulama-
masını halkın ve parlamento-
nun "parçab" yapısına bağ-
ladı. Demirel, halkın, siyasal
partileri kapatan 12 Eylül as-
keri yönetimı sırasında "dev-
lettaranndanparçalaiKhğınr
söyledi.
Siyasetçılerde "manşet «rf-
ma ve ber gûn ekrana çıkma
hastahğı olduğunu" kaydeden
Demirel, "Her gûn manşete
çıkmak kolay değüdir. Man-
şeteçıkacak söz bulamazsanız
gûlünç duruma düşersiniz"
dedı.
Cumhurbaskanı Demırel,
Radyo ve Televizyon Gazete-
cileri Derneğı'nin (RTGD)
göreve başlayan yeni yönetim
kurulu üyelerini Çankaya
Köşkü'nde kabul etti.
'Uç görüş var'
Kabuîde yaptığı konuşma-
da, Türkiye'nin iki turlu bir
seçim sistemine hazır olma-
dığına işaret eden Demirel,
henüz bir hükümet kurulma-
masını parlamento ile halkın
parçalı olmasma
bağlayarak şun-
lan söyledi:
"TBMM'de i-
ki ana görûş ile
fiçûncü bir görüş
var. Eski CHP;
ştaıdi,CHP»eD-
SP olarak iki par-
ça. Eski Adatet
Partisi de; DYP
De ANAP olarak
Dd parça. Halkı
parçalavan dev-
lettir. 12 Eylül
sonrasında sivasi
partiler kapanl-
masaydı, bu du-
nım ortaya çık-
mazdı."
Yayuıcıhk ala-
nında "tekefleşme" oluşumu-
nu tehlikeli bir durum olarak
nitelendiren Demirel, yasanın
bu oluşumu önleyecek yapıda
olmasına karşm "arkasında
ne var?" kuşkusuyla hareket
edilmesini ve sermaye oranla-
nnm ciddi biçimde denetlen-
mesini önerdi.
Kendisinin başbakanlığın-
da kurulan DYP-SHP koalis-
yonu döneminde özel televiz-
yon ve radyolann yayında bu-
lunduklannı anımsatan De-
mirel, bu alanda bir yasa ol-
mamasına karşın fiili bir du-
rum nedeniyle yayın kuruluş-
lannı kapatmadıklanm söyle-
di. Yerel ve bölgesel ölçekte
televizyon ve radyo yayını ya-
pan kuruluşlartn ulusal yayın-
cılar kadar "dikkat çekici"
programlar hazırladıklannı
vurgulayan Demirel, "Yayın-
larla ilgili karar ve denetim
yurttaşlann iradesine bırakı-
lamaz mı" sorusuna, "Hiçbir
devVet dibini oydunnaz. Dün-
yada 3-4 konuda denetim var-
dır. Genel ahlakı, genel sağiığı
ve kamu düzenini koruyacak-
sınız. Bunun için de bir üst
merci olacak" yanıtını verdi.
Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu (RTÜK) ü>elerinin
Meclis tarafindan seçilmesi-
nin "yanhş" olduğunu anla-
tan Demirel. doğru tutumu,
"Anayasa Mahkemesi üyele-
rinin seciminc benzerbir yön-
tem" olarak gösterdi. Yasadan
kaynaklanan bazı aksaklıkla-
nn zaman içinde giderilece-
gini kaydeden Demirel,
RTÜK'e değinirken "Deneti-
mi yaparken havuç ve sopayı
elinizde tutacaksımz; bazen
havucu sopa gibi kullanacak-
sınız. tcraat yapmazsamz ol-
maz. Zaman içinde giderile-
cektir bu sonınlar" diye ko-
nuştu.
'Yasemince sanat"
Düzenli bir televizyon iz-
leyicisi ohnadığını belirten
Demirel, "Yasemince" dizisi-
nin "bir sanat ota\ı
r
olduğu-
nu söyledi. Özel TV'lerin ya-
rattıklan rekabet ortamı saye-
sinde bu alanda çok sayıda de-
ğerli yazar, senarist ve oyun-
cu yetiştiğini vurgulayan De-
mirel, bu insanlann başanlı
programlara katkılannın gö-
zardı edilemeyeceğini bildir-
di.
Siyasetçilerde
manşet olma ve
her gün ekrana
çıkma hastahğı
oldugunu belir-
ten Cumhurbas-
kanı, "Her gûn
manşete çıkmak
kolay değUdir.
Basın günlük ve
taze haber peşin-
dedir. Manşete
çıkacak söz bul-
mak her zaman
mümmkün ol-
maz. O zaman
söylediklerinizin
değeri düşer ve
gülünç olursu-
mız" dedi. Dene-
yimli siyasetçile-
rin bu durumdan
sakındığını anımsatan Demi-
rel, "Tecrübeli siyasetçi ola-
rak siz bir uyan yapamaz mı-
suuz" sorusuna
u
Her gün ek-
rana çıkmayın. yüzünüzü es-
kitmevin deseniz, beni dinle-
mezter ki" yanıtını verdi.
Propagandanın temelinin
yinelemeye dayandığını behr-
ten Demirel, "Bir Çinünin ba-
şına 40 damla su akıtmak gi-
bi. Siyasetçiye sen bunu daha
önce söyledin, hep aynı şeyi
söylüyorsun derler. Ben söyle-
dim fakat sen duydun. diğeri
duymamışür yanıtını >«rir o
da" görüşünü dile getirdi.
İstanbul'a geldi
Demirel, bayram tatilini
geçirmek üzere dün 'GAP'
adh özel uçakla lstanbul'a
geldi. Eşi Nazmiye Demirel
ile tstanbul'a gelen Cumhur-
baskanı Demirel'i Yeşilköy
Havaalanı'nda tstanbul Vali
Vekili Rıdvan Yenişen, 3. Ko-
lordu Komutanı ve Batı Gar-
nizonu Komutam Korgeneral
Edip Başer ve lstanbul Emni-
yet Müdürü Orhan Taşanlar
karşıladı.
• BunaJımın
temetiiKİe 12
Eyliö'ün
parçalaması
var" diyen
Cumhurbaskanı
Süleyman
Demirel,
hükümet
bımalımmı şöyle
yorumladı
"Partiler
kapatılmasa,
bunlar olmazdı.
Siyasetçilerde
manşet ve ekran
hastahğı vardır."
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
gören Çiller, atağa geçip RP'ye sesle-
niyon
"Onu alma beni al."
Doğal olarak RP'liler de gevrek gev-
rek gülüyor:
"Biz, hepsi ayağımıza gelecek deme-
miş miydik..."
DYP Muğla Milletvekili Yalım Erez'le
RP Kocaeli Milletvekili Necati Çelik
TBMM'de kapalı kapılar arkasında bir
araya geldiler. Erez'in önceki görevi Tür-
kiye Odalar ve Borsalar Biriiği Başkan-
hğı'ydı. Demek ki şimdi de "Türkiye Si-
yaset Odalan ve Hükümet Borsalan Bir-
iiği" başkanlığını götürüyor.
RP'nin içi de sakin değil. RP'de ge-
nellikle kol kınlır cübbe içinde kalır ama,
Hoca'nın Yılmaz'a hem başbakanlığı
hem önceliği vermesine parti kadrolan
pek sıcak bakmıyor.
Bugünkü buluşmadan da net bir so-
nuç çıkmazsa şaşırmamak gerekir.
Hükümet kurma çalışmalarına bu ka-
dar dokunmakla yetinip bu gürültü ara-
sında ders verici gelişmelerin yaşandı-
ğı Çukurova Elektrik Anonim Şirke-
ti'ndeki (ÇEAŞ) gelişmelere değinelim...
Arşive baktım, yılbaşından bu yana
ÇEAŞ olayıyla ilgili beş yazı yazmışım.
Konuyla ilgili gelişme, "her bakımdan"
önemli olduğu için bunu da tıpkı Shell
gibi "dosya" olarak degerlendirmek ge-
rekiyor. Bugünden sonra ÇEAŞ yazıla-
n "numaralı" olacak.
Son olarak konuya 12 şubatta degin-
miştim. Yargının ÇEAŞ'ı Uzanlar'dan
alıp yeniden SPK'ye vermesini irdele-
Dikkat... Devlet Aranıyor...
miştik. O günden bu yana meydana ge-
len gelişmeleri aktaralım.
Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakanı Şinasi
Uzaner ile Sanayiciyle Tıcaret Bakanı
Fuat Çeaş'ın paslaşmalan sonucu 24
Ocak 1996'da ÇEAŞ'ın yönetimini ye-
niden ele geçiren Uzanlar'ın usulsüz
olarak kendi iştiraklerine aktardıklan 7.6
trilyon lirayı geri ödemek bir yana, yö-
netimde kaldıklan 12 gün içinde ÇEAŞ
kasasında biriken paranın 1.2 trilyon li-
ralık bölümünü de yine daha önce uy-
guladıklan yöntemlerle kendi bankala-
rına aktardıklan ortaya çıktı.
Böylece Uzanlar'ın ÇEAŞ'ın kasasına
koymaları gereken para 8.8 trilyon lira-
ya çıktı.
Bunun yanında Enerjide Tatlı Kıyak-
lar Bakanlığı'na ödemeleri gereken 1
trilyon lirayı da ödemedikleri saptandı.
Bu, işin bilinen yanı. Uzanlar'dan baş-
ka bir şey beklenemezdi.
6 şubatta Ankara 10. Idare Mahke-
mesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma
karanndan sonra yürütmenin durduğu
anlaşılıyor ama, işin asıl heyecanlı yanı
bu aşamadan sonra başlıyor.
SPK, ÇEAŞ'a bir yönetim kurulu atı-
yor. Yeni yönetim ÇEAŞ'a geldiğinde
görüyor ki bütün bilgi ve belgeler orta-
dan kaldınlmış. Bilgisayarlar bozuk. Bu-
nun üzerine SPK yönetimi Maliye Ba-
kanlığı'na başvuruyor:
"Kurulumuz tarafindan atanan yeni
yönetim ve denetim kurulu üyelerinin
görevlerine başlamasına müteakiben
yapılan ilk incelemede şirketin yasal
defteherinin bulunmadığı, bilgisayar
sisteminin işlemez hale sokulduğu da
göz önüne alınarak bakanlığınızın He-
sap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı'nca
görevlendirilecek olan hesap uzman-
lan mahfetiyle şirketteki yasal bilgi bel-
ge, kayıt düzeni ve işlemlerin yasal ver-
gi usul yasası hükümleri çerçevesinde
incelenmesi ve değerlendirilmesi hu-
susunda müsadelerinizi arz ederim."
Malı-ye Bakanlığı...
SPK, bu başvurusuna günlerdir
olumlu ya da olumsuz bir yanıt alama-
dı.
Yeni yönetim, ayrıca ÇEAŞ'a girebil-
mek için Adana Valiliği'nden ve Emni-
yet Müdürlüğü'nden de yardım istedi.
SPK, Uzanlar'ın seçtiği yönetimi devre-
ye sokabilmek için devletin güvenlik gü-
cüne gereksinim duyuyori
Bu arada, Ankara'nın yüksek rakımlı
tepelerinden "seçkin" ve "öz"lü kişiler,
Uzanlar lehine Adana Valiliği'ne sürek-
li emirier yağdırdı. Konunun bu yanına
sonra değinelim.
SPK yönetimi, Maliye Bakanlığı'nın
yanı sıra Sanayiciyle Ticaret Bakanlı-
ğı'na (STB) da bir yazı yazarak ÇEAŞ'a
müfettiş istedi.
SPK yöneticileri ilerde herhangi bir
suçlamayla karşı karşıya kalmamak için
devletin diğer organiannın da devrede
olmasını istiyoriar.
Ancak STB'den hiç ses çıkmıyor. ÇE-
AŞ yönetiminin Uzaniar'a devri için ge-
nel kurul hazırlamak üzere özel denet-
çi atama işine balıklama atlayan STB,
şimdi ıskalamayı tercih ediyor.
Bütün bu gelişmelerin ardından, arka-
sında devlet desteği bulamayan bir
devlet kurumu (SPK), çareyi ÇEAŞ yö-
netiminden çekilmekte buluyor. ÇE-
AŞ'ın atadığı yönetim, bu koşullarda
göreve devam edemeyeceğini vurgula-
yıp istifa ediyor.
Konunun böylesine dallanıp budak-
lanmasında anahtar rolü oynayan Fuat
Çeaş ise suskun. CHP'deki parti içi de-
mokrasi, her şeye karşın diğer partiler-
den dahafarklı olduğu için birgrup Par-
ti Meclisi üyesi, yönetime yazılı bir baş-
vuru yaptı. PM üyeleri, kamuoyunda
günlerdir tartışılan ÇEAŞ konusuna
CHP'nin bulaştığı yolunda iddialar oldu-
gunu belirterek bunun aydınlatılmasını
istediler.
PM üyelerinin bu başvurusuna henüz
yanıt verilmedi.
Ortada boyutları pek çok bakanlığın
bütçesini aşan bir aşırma var.
SPK yöneticileri, nesli tükenmiş ke-
laynaklargibi, hertürlü medyatik saldı-
nya göğüs gerip arkasında devleti an-
yor...
Sanayiciyle Ticaret Bakanlığı sus-
kun...
Enerjide Tatlı Kıyaklar Bakanlığı sus-
kun...
Maliye Bakanlığı suskun...
Eğer Maliye Bakanlığı diğer iki ba-
kanlık gibi davranırsa bu kurumun adı-
nı da değiştirmek zorunda kalacağız:
Malı-ye Bakanlığı...
OLAYLAR1N
ARDEVDAKÎ
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
nağı sağlamasaydı, bu-
gün Türkiye'nin siyasa:
tablosu çok değişik olabi-
lirdi. Ne var ki bu anlaşma,
CHP'ye de bir yarar sağ-
lamamıştır.
Sonuçta DYP Genel
Başkan Yardımcısı'nın
açıklaması, DYP liderinin
ANAP'a karşı suçlamalan-
nı boşa çıkaracak bir içerik
taşıyor.
Demek ki Doğruyolcular
da Refah ortaklığını içlerine
sindirebileceklerdir, hatta
bu yolda heveslidirter.
Ancak bu da önemli de-
ğildir. Çünkü politika yaşa-
mında her şey birbirine ka-
nşmış, hiçbir ölçüye ve de-
ğere saygı kalmamıştır;
söylenen sözün ağırtığı
yoktur.
Bakarsınız dönüşümlü
başbakanlıkta ilk vardiyayi
Erbakan Sayın Çiller'e bı-
rakırsa, DYP-RP ortaklığı
gerçekleşiverir.
Doğrusu "tesettür"e uy-
mayan ve saçı başı açık ge-
zen bir hanım başbakanın
önderiiğinde gerçekleşe-
cek bir koalisyonun, laiklik
konusunda "zevahir"\ kur-
tarmak bakımından daha
yarariı olduğu da düşünü-
lebilir. • • •
ABD'deki 'Islam Ulusu' adh örgütün lideri Farrakhan, Erbakan'la görüştü; DYP lideri Çiller ise görüşmeyi reddetti
Farrakhan: ABD'de
6
adil düzeni
9
uygnlayacağız
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ABD'deki 'Islam Ulusu' adlı hareketin si-
yah Müslüman lideri Louis Farrakhan, dün
Türkiye'ye geldi. Başbakan Tansu Çil-
ler'in, Farrakhan ile görüşmeyi kabul et-
mediği bıldirilirken RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan ile iftar yemeğinde bir
araya gelen Farrakhan, ileride Erbakan'ın
cumhurbaskanı olabileceğini ve bu vesi-
leyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaska-
nı ile de görüşebilecegini kaydetti.
ABD'de. RP'nin ideolojisini temsil eden
"adüdûzen"i uygulayacaklannı öne süren
Farrakhan, Çiller'i "harika kız kardeş" ola-
rak betimlerken Türkiye'nin, yûzünü Av-
rupa'ya mı, yoksa Islam dünyasına mı dö-
neceğine Türk halkımn karar vereceğini
söyledi.
Toplam 18 ülkeyi kapsayan gezisinin
son durağı olarak Türkiye'ye gelen Farrak-
han, dün Ankara'da RP lideri Erbakan ile
iftar yemeği yemeden önce bir basın top-
lantısı yaptı. Iran, Irak ve Suriye devlet baş-
kanlan ile ğörüştükten sonra Aftkara"'ya
geldiğini anımsatan Farrakhan, Erbakan'ın
cumhurbaskanı olması durumunda Türki-
ye Cumhuriyeti Cumhurbaskanı ile de gö-
rüşebilecegini bildirdi.
Atatürk'e dfl uzatü
lran, Irak ve Sunye devlet başkanlan-
nın "diktatör" olmadıklannı kaydeden
Farrakhan, "Ben özgiir bir siyah adamım.
tstediğim her yere gkkr, istediğim herkes-
le görüşürüm; Allah hariç hiç künseye ce-
vap vennek durumunda değüim" dedi.
Necrnettin Erbakan'ın verdiği iftar yemeğine katılan İslam hareketi lideri Far-
rakhan, ABD'deadil düzeni kuracaklannı ifade etti. (Fotograf RJZA EZER)
kmdaki görüşterini sortnast<iraerine, lâik-
liğin devlet ve din arasında ayrım getirdi-
ğini belirterek "tslamda, devlet dinin için-
de akar. Eğitim, ekonomi, toplum hep İs-
lanıın içinde akar" dedi. Dünyadakı bütün
Müslümanlann Islamı yeniden keşfetme
açlığındaolduklannı; RP'nin köktendinci
bir parti olmadığını belirten Farrakhan, şu
görüşleri dile getirdi: "ABD'de kullanılan
'korkutma taktıkleri' burada da kullanüı-
yor. Türk halkının, RP ve Jslamcı düşün-
celerden korkması tsteniyor. RP, şimdi
Farraktıan, Osmanlı lmparatorluğu'nun,
zamanında büyük bir tslam devleti oldu-
gunu belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
"lslanun kendisi bir dümadır. 1923 yt-
lında Kemal Atatürk, başka bir fikir getir-
dL Bu tarihten itibaren Türkiye, İslam dün-
yasından uzaklaşarak. Avmpa'ya yakın-
laştı. Şimdi Türk halkı. kendisi hangi yönü
seçeceğine karar verecektir. Belki de her i-
ki dünyanın en i>i yanlannı alıp bir sentez
yaraür."
Farrakhan, bir gazetecinin "kaikük" hak-
• ABD'deki 'İslam Ulusu' adlı
hareketin siyah Müslüman lideri
Louis Farrakhan. 18 ülkeyi
kapsayan gezisinin son
durağında dün Türkiye'ye geldi.
DYP lideri Tansu Çiller,
Farrakhan ile görüşmeyi kabul
etmedi. RP lideri Necmettin
Erbakan ile iftar yemeğinde bir
araya gelen Farrakhan, ileride
Erbakan'ın Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaskanı olabileceğini
söyledi.
• ABD'de, 'adil düzen'i
uygulayacaklannı öne süren
Farrakhan, Çiller'i "harika kız
kardeş" olarak tanımladı.
ANAPflebir rrâkümet kurmak istiyor. İki
parti de ortak bir zemin anyorlar."
Başbakan Çiller'i "harika laz kardeş"
olarak tanımlayan Farrakhan, "Türkiye'yi
yöneten harika kız kardeşimiz Tansu Çfl-
ler'e, bir nezaket ziyartti için nıektup gön-
derdik. Türkiye'vi yöneten bavan Çilier,
görüşme isteğimizi kabul etmese de biz
kendisine olan sevgi ve sayguma konıyo-
ruz" diye konuştu. Basın toplantısına ka-
tılan RP Genel Başkan Yardımcısı Abdul-
lah Giil de Çiller adına üzgün olduklannı
belirterek, şu görüşlerini dile getirdi:
"ABD'den en önemsiz (dşilere bile valdt
ajınyorlar. ABD'de 2 miryon kişinin yürü-
mesi olayinın lideri. bu kadar önemli bir in-
sana \akit a\ ırmamalan üzüntü vericL"
Erbakan'la iftar
Erbakan'ın verdiği iftar yemeğine katı-
lan Islam hareketi lideri Farrakhan,
ABD'de adil düzeni kuracaklannı ifade et-
ti. Türkıye'de tslami parti lafının kullanıl-
mamasından üzüntü duyduğunu belirten
Farrakhan. şunlan söyledi: "Bubizeaa ve-
riyor, inşaüah degişir. Türkiye'nin bayragı
ile bizim ba> rağımız birbirine benziyor. Si-
hn hilaliniz a\ ın sonunu, bizimki de başını
gösteri\or. Bu da Türkiye'deki Müslüman-
lar ile ABD'deki Müslümanlar arasında
kutsal bir bağ oldugunu gösteriyor."
Farrakhan'ın ziyaretini tarihi bir o l ^
olarak nıtelendiren Erbakan da yemekten
sonra yaptığı konuşmada, "Insanlık adü
düzen araytşındadır. Bazı çe\reler bizi ABD
karşın göstermeye çalışb. O> sa biz ABDTi-
leri kardeşimiz savacak kadar seviyoruz.
Mücahit kardeşlerimizi tebrik ediyorum"
diye konuştu. tki lider arasındaki konuşma-
lan Türkish Daily News gazetesi Genel Ya-
yın Yönetmenı Unur Çevflc'in tercüme et-
mesi dikkat çekti. ABD'deki Müslüman
hareketin lideri olarak bilinen ve ABD yö-
netimince sakıncalı bulunan Farrakhan,
kendısini, "Islam devleti ve Elijah Muham-
med'in ulusal temsilcisi bakan Louis Far-
rakhan'' olarak nitelendiriyor.
PORTREI LOUİS FARRAKHAN KÎMDtR?
ABD'de en büyük eylemi gerçekleştirdi
WASHINGTON (Cumhuriyet) - Siyah
Müslümanlan bünyesinde toplayan 'İslam Ulnsu'
(The Nation of İslam) adlı örgütün lideri olan
Louis T. FarrakhaiL 62 yaşmda. Şikago'da altın
kaplama dekorlara sahip 'saray gibi' diye
tanımianan bir evde onlarca korumanın eşliğinde
yaşayan Farrakhan, 'İslam Liusu' örgütünün
kurucusu Elijah Muhammed ın en yakın
müritlerindendi. Elijah Muhammed'in 1975
yıhnda ölümünün ardından örgüt iki ayn gruba
aynldı. Farrakhan, ıniKtaBhğryk' dıkkatı çeken
grubun başına geçti. Farrakhan, beyaz
düşmanlığından vazgeçip banşçıl mesajlar
verdiği için, ılımlı grubun başını çeken Makohn
X'e karşı harekete geçti. Kısa süre sonra
Malcolm X öldürüldü. Her ne kadar cinayetin
perde arkasındaki isim yolunda kesin deliller
elde edilemediyse de Malcotm X'in ailesi,
saldında Farrakhan'ın parmağı bulundugunu ileri
sürdü. Malcolm X'in kizı geçen yıl Farrakhan'ı
öldürtmeye çalışmıştı. 'tslam UlusıTnun lideri
Farrakhan. 16 Ekim 1995'te Washington'da ABD
tarihinin en büyük eylemi sayılan ve 'ödeşme
gûnü' olarak tanımianan •MÛyon erkeğin
yûrûyöşü'(Million Man March) gösterisini
organizc etti. Gösteriye katılanlara 'Ülkenindört
bir yanından crkekler ka&tın. Kadınlar evde
oturun' çağnsını yapan Farrakhan, dev
gösteriden sonra ABD'deki Afrika asılh toplum
içerisinde etkıli bir konuma geldi.
ZİYARETLERÎ ABD YÖNETÎMİNİ K1ZDIRDI
Louis Farrakhan hakkında soruşturma
FUATKOZLUKLIJ
WASH1NGTON - Libya, lran, Irak, Sudan ve
Suriye'ye yaptığı ziyaretler, verdiği demeçler ve
bu ûikelerin liderleriyle görüşmesinden dolayı
ABD yönetimi tarafindan sert bir dille eleştirilen
Louis T. Farrakhan hakkında ABD'de Adalet.
Hazine ve Dışişleri bakanlıklan soruşturma
başlattı. Ziyaretleri. Clinton yönetimini ve birçok
kongre üyesini öfkelendiren Farrakhan,
Washington'un gözünde, "ülkesme ihaoet eden,
yasalan çiğnejçn ve ABD hükümeti aleyhine karşı
yıkıa ve kışkırtıa faaliyetkrie iç içe bir kişilik"
"Isianı Llusu" adlı örgütün lideri, ABD'nin "can
dûşmanlan" ile yaptığı görüşmelerin
ardından, "'kanleskrrvie bulustuğunu" söylemış
ve Iran'da "Tann Anürika'yı MiistÖBianlanB
eh'nde yok edececek" diyerek Washington'un
politikalanna karşı birlikte mücadele çağnsında
bulunınuştu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Nknofa» Burns, Farrakhan'ın gezileri için
"Diktatörfcrie flört ediyor. Utaaç verid" derken
Amerikan bastnı. zenci liderin ABD yasalarma ve
Irak ile Sudan'a karşı uygulanan ambargo
kararlanna aykın hareket ettiğini iddia ediyor.
Bazı Müslüman kuruluşlan taTafmdan
"savumhığu düşûnceter ve örgütledigi kMie
harekederi" nedeniyle "tar&şmalı kişilik'' olarak
tanımianan Farrakhan, hem CIA, hem de FBI'ın
yakın takibi altmda.
D Y P , A N A P v e R P M d e r l e r i n i n s e ç i m ö n c e s i s ö y l e d i k l e r i
ESUT YILMAZ:
Adil düzen
karanlık düzendir
- Yılmaz, ANAP DYP'yı
ilhak edecek.
- "Beni koalisyona muh-
taç etmeyin."
- "Adil düzen karanlık dü-
zendir. Din herkesin ortak
değeridir."
- "RP gelirse DYP'yi de
ararsınız. Yannmız bugünü-
nüzden daha kötü olur."
- "Bacıdan kaçıp hocaya
tutulma"
- Yılmaz, Erbakan'ı din
bezirgânlığı ve bölücülükle
suçlarken yurttaşlan, "köşe-
de bekleyen hoca var. Yağ-
murdan kaçarken doluya tu-
tulmayın" sözleriyle uyar-
dı.
- "Erbakan din düşmanı,
bölücü, kâfırdir. 1970'liyıl-
larda faiz kararnamelerinde
imzası bulunuyor."
- ANAP ilanlannda, Bos-
nalı Müslüman kardeşleri-
mize yardım ediyoruz, söz-
lerinin yer aldığı gazete ku-
pürlerini kullanarak, 'Yuttu-
rabileceğini Sandı", "Do-
landırabileceğini Sandı.Ya-
landan Usandık", "Adil Dü-
zen Maceracılannı Süpür
Gitsin" sloganlannı kullan-
dı.
- Mesut Yılmaz, "Çil-
ler'in başansızlığı bize yük-
lendi. Erbakan'm tutumu ar-
kadaşlanma ve bana güven
vermiyor.
Tabanımız RP'den çok Er-
bakan'ı ciddi bir ortak ola-
rak görmüyor" dedi.
- Çiller'i hükümeti kurma
görevi almayı beklemeden
ve başbakanlık dahil hiçbir
önkoşul getirmeden ANAP'-
la görüşmeye çağırdı.
- "Başanlı olacağımız bir
modele göre koalisyona gi-
reriz. Önyargımız yok."
- "Çiller, başbakanlık ko-
şuluyla gelecekse hiç gelme-
sin"
- "RP, şu veyabu nedenle
sürecin dışına itilmemeii"
- Çiller için, "Yalı çetesi
RP'den tehlikeli"
- Erbakan için, "tran dev-
riminı örnek alan, ona övgü-
de bulunan anlayışla uzlaş-
ma sağlamamız mümkün
değildir."
TANSU ÇILLER:
Yılmaz'a verilen
oylar RP'yc gider
- Cami'yi Batı'ya götür-
menin mücadelesini biz ya-
pıyoruz." '• Erbakan bana oy
vermeyenler Müslüman de-
ğildir" diyor. "Asıl kendisi
Müslüman değil."
- ANAP'ın içinde Erba-
kancılan, bölücüler ve güç
odaklannı bulunduran truva
atma benzerti.
- Tam Sayfa tlan: DYP-
ANAP farkı laikliktir.
- "Yılmaz'a verilen oylar
RP'ye gider."
- "Yılmaz Apo ile masa-
ya otururuz diyor."
- "Ben laik cumhuriyetin
ürünüyüm. Erbakan bölücü-
lük yapıyor. Dahası var
Kanlı da olsa kansız da olsa
cumhuriyet kadrolannı yok
edeceğiz, diyor. Yok edece-
ğiz dediğı biziz. Bizi mi yok
edecek?"
- "RP ile ortaklık yapma-
yız. Ancak ANAP ile RP'nin
kadrolannda bazı yakınlık-
lar var. Böyle bir koalisyon
mümkündür."
- "llanlarda: Yılmaz. orta-
ğı BBP'nin parti programı
sayfa 10'da 'Türkiye'detica-
ri olan laiklik anlayışını red-
dediyoruz' diyen zihniyetle
işbirliği yapıyor.
- RP kesinlikle iktidara
gelmemeli.
- Mesut Yılmaz'a "ANA-
YOL hükümeti kurulmalt"
yönünde haber gönderen
DYP Genel Başkanı ve
Başbakan Tansu Çiller, RP
lideri Erbakan'ı kendini teh-
dit etmekle suçladı. "Böyle
bir tehdidi dikkate aunam"
diyen Çiller, "RP ile koalis-
yonyapmak Türkiye'ye iha-
nettir" dedi.
- "Mesut Yılmaz, mille-
tin öniinde verdiği RP karşı-
tı sözlerini tutmalı."
- Çiller, "Erbakan ile ara-
mızda derin görüş aynhkla-
n var"
- Çiller, Mesut Yılmaz'a
"önerilerimize 'Hayır' de-
necekse, gidilecek yol belli-
dir. RP ile koalisyon yapıla-
caksa oyalanmadan yapıl-
malıdır. Hiç kimseyi oyala-
masınlar, bizi de oyalama-
sınlar."
NECMETTIN ERBAKAN:
ANAP din düşmanı
Çiller geri çekilmeli
- Erbakan "8 yıllık
ANAP, 4 yıllık koalisyon-
dan kurtaracağız."
- DYP'ye verilecek oy-
lar CHP'ye, ANAP'a veri-
lecek oylar DSP'ye gider.
- Bizi Batı'ya şikâyet e-
den Çiller Müslümanlık
nedir bilmiyor.
- MHP'ye bak, ezanı
Türkçe okutacak. DYP'ye
bak, milleti iyice perişan
edecek, talan artacak.
ANAP'a bak, din düşma-
nı. Oyu sağdan emip, sola
götürüyorlar.
- Tayyip Erdoğan, bir
muhabirin Yılmaz'ın ma-
sonluğuyla ilgili sorusuna
" Aa Mesut Yılmaz mason-
muymuş. Vatandaş bunu
biliyor. Yılmaz Müslüman
mahallesinde salyangoz
satıyor."
- "RP'siz hükümet en
tazla iki ay dayanır"
- Tansu Çiller'in bazı
işadamlan aracılığıyla Yıl-
maz'ın 'boğazını sıktınp'
Anayol'a zorladığmı öne
sürdü. "Türkiye bu hanı-
mefendinin kaprisi yüzün-
den zaman kaybediyor"
- ANAYOL formülünü
ucubeye benzeten Erba-
kan, "Çiller hanımefendi.
benden sonra tufan diyor.
Bu hanımefendi ne başba-
kan olarak ne de kabinede
etkili bir rol almamalı, ge-
ri çekilmeli." dedi.
- Çiller'e "Gel bizimle
hükümet kur."
- Yılmaz'a "Bu işlerde
hafiflik olmaz. Demokra-
sıde kurallar vardır. Ağır
başlı olmak gerekir."
- Çiller ve Yılmaz'a
"Abesle iştigali birakın.
Makul olsun. Boş şeylerle
uğraşmayın."
- Yılmaz'a, "Kiminle
görüşürse etkisinde kalan
lider."
- Çiller için, "Sözünün
eri. DYP ile yapacağımız
bir koalisyonu daha rahat
sürdürürüz."
CHFLİYETENÇ
'ANAREFAH
Yılmaz
f
m
sonu olacak
9
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHP Genel Sekreter
Yardımcısı Erdoğan Yetenç,
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yümaz'ın 10 ayhğına başba-
kanlık karşılığında laik cum-
huriyet karşıtlannı ve Atatürk
düşmanlannı başbakanlık kol-
ruğuna taşıma çabası içinde
oldugunu öne sürdü. Yetenç,
"Bu gayretler gerçekJeşirse
Yümaz'ın ve ANAP'ın siyasi
sonu olacaknr, ANAP ve lide-
ri, tarihin karanlıklanna gö-
mulüp gidecektir" görüşünü
savundu.
Erdoğan Yetenç, partisinin
genel merkezinde dün düzen-
lediği basın toplantısında,
GHP olarak ANAP üderi Me-
sut Yılmaz'ın davranışlanm
"havT^tieizkdikfcrini'' bildir-
di. Yetenç, ANAP liderinin
şimdi RP ile koalisyon için
"çu-puMhğuu" ileri sürdü. Ye-
tenç, şunlan söyledi:
"Nekarşıhğında? lOay bas-
bakanhk karşıuğmda. ' 10 ay
başbakanlık yapacağım' diye
laikTürldyeCumhuriyeti kar-
şıttaruu, Atatürk düşmanlan-
nı başbakanhk koltuğuna ta-
şıma gayreti içinde. Bu gayret-
ler gerçekleşirse bu, Sayın Yıl-
maz'ın ve ANAP'm siyasisonu
olacakür."