Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 ŞUBAT1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Seyitömer Santralı'nın lastik ihalesini Good-Year firmasının almasına Petlas bayileri tepki gösterdi
Hıalelerde KTT'ler devredısıHACERGEJVDCİ
Kamu ihalelerinde özel sek-
töre tanınan ayncahk ayakta
kalma mücadelesi veren KTne-
ri arkadan vuruyor. Son olarak
Tûrkıye Elektrik Üretim Ileti-
şım AŞ'ye (TEAŞ) bağlı Se-
yitömer Termik Santralı'nın
"lastik ihalesinde" belirsiz bir
nedenle "Good- Year" tercih
edilmesi Petlas bayilerini aya-
ğa kaldırdı. Ihaleye katılan Pet-
las bayilerinden Abdulcemal
Taşçılar "lastik ihalesi mi, Go-
od-Year için açılmış özel bir iha-
le mi anlayamadık" derken Pet-
las Genel Müdürü Aşır Iman
da "Bu bir marka tercihidir ve
neden tercih edildiği açıklan-
mabdır" dedı.
Aralık 95'te Seyitömer Ter-
mik Santraı'nın isteği üzerine
TEAŞ tarafından açılan lastik
ihalesinde başlangıçtan itiba-
ren şaşırtıcı gelişmelerolduğu
gözlendi. llk ihalede "Lastik-
lerin Good-Year marka ohna-
sı tercihimizdir" ibaresi dikkat
çekti. llk ihaleye sadece Petlas
• Türkiye Elektrik Üretim Iletişim AŞ'ye (TEAŞ) bağlı Seyit Ömer
Termik Santralı'nın 'lastik ihalesinde' belirsiz bir nedenle
'Good-Year'ın tercih edilmesi özelleştirilme pazannda yer alan
Petlas'ı arkadan vurdu.
katılınca "en az iiç firma katıl-
malı" gerekçesi ile ihale iptal
edildi. Ardından 6 şubat 96 ta-
rihinde açılan ikinci ihalede ise
Good-Year ibaresi biraz yumu-
şatıldı. "Lastiklerin Good-Ye-
ar veya eşdeğer kalitede başka
bir marka oünası tercihimiz-
dir" şeklinde değiştirilirken bu
teklif isteme şartnamesıne 5
şirketten yanıt geldi.
En düşük teklif ile arasında
yaklaşık 500 milyon lira yük-
sek olmasına karşın Seyitömer
Termik Santrali yöneticilerinin
isteği yine de Good-Year'dan
yana oldu.
Konuyla ilgili olarak görüş-
tüğümüz TEAŞ yetkilileri he-
nüz ihalenin sonuçlanmadıği-
nı belirterek "Seyitömer Ter-
mik Santraliı'nın 500 milyonli-
ra yüksek olmasına karşın Go-
od-Year istemesinin nedeni öğ-
renmek istiyoruz. Aynı kalitede
Ud üriin arasmdaki lercihimiz
tabii ki daha ucuz olandan va-
na olacakür" diyorlar.
Bu arada Seyitömer Termik
Santralı lşletme Müdürü oldu-
ğunu ileri süren ancak adını
açıklamak istemeyen bir yet-
kili de ihalede "Good-Year ter-
cihini" olayın büyümesi üzeri-
ne değiştirmiş görünüyor.
"Genel Müdürliik'teki ko-
misyondan ne çıkarsa biz onu
kabul ederiz" diyen sonradan
adının Mehmet Beyaz oldu-
ğunu öğrendimizyetkili nin da-
ha önce neden Good-Year'da
ısrarlı oldugu ise bilinmiyor.
Seyitömer Termik Santra-
lı'ndâki yetkililerinin ihaleye
gelen 5 teklifî gördükten son-
ra dahi Good-Year'da ısrar et-
tiğini belirten TEAŞ'tan biryet-
kili. "En ucuz teklifle arada
400-500 milyon liraük fark var.
Komisyonu toplayıp inceleye-
ceğiz. İhale> i iptal de edebiiiriz.
İşletmenlni istediği bizi bağla-
maz" diyor.
Petlas Genel Müdürü Ömer
Aşır da Seyit Ömer Termik
Santrali'nin "Good-Year ter-
cih etmesinin nedenini anla-
madıklarını" belirterek ~İha-
lenin bağlanmadan bu duru-
mun öğrenihnesinden memnun-
luk duyuyoruz. Hiçbir kuruluş
Petlasaimak zorunda degiL An-
cak bir ihale açılıyor ve sadece
bir arka teşvik edilnor. Bizi ra-
hatsı/ eden durum bu. Eğer bir
kuruluş 400-500 miryon farka
rağmen Good-Year'ı tercih edi-
yorsa üstünlüğünü de savun-
mak zorundadır. dedi.
IVamuînaiesmOtOOOG-lear UlterCUıeuilluesi M ıervınımı«ıır luaıesı ulM^in ıuı»oiuııiiuıı mıı j«vııııı_™ıır gcıtıı j ıcıum guıuıuutıı juır JVIM usıuıuuguuu uc » t ı u r sunr
Petias bayiierini ayağa kaidırdı. çekti. llk ihaleye sadece Petlas ra yüksek olmasına karşın Go- ra dahi Good-Year'da ısrar et- mak zorundadır. dedi. nunı
ÇEAŞ'ı Sanayi Bakanlığı'na devrederek yönetimden çekilen Sermaye Piyasası Kurulu, skandala i
T T 1 ^ 1 1 1 1 •
Petlasbayilerinden Abdulce-
mal Taşçılar da kamunun yi-
ne kamu kuruluşlanna öncelik
tanıması gerektiğini ifade ede-
rek şunlan söyledi:
"Bu uygulamadan gına gel-
dL Kamu kunıluşlan açtıklan
ihalelerde Petlas lastiklerini al-
mıyorlar. Son olarak Seyitömer
Termik Santraliı için 500 mil-
yon farka rağmen terih edilme-
diğjmizi öğrendik. A\ nı ebat ay-
nı kat aynı desenleri muadili
olan bir lastik ihalesinde yük-
sek fryat ve ktsa ömüriü bir mar-
ka>7 tercih edilmesi Petlas'ı baJ-
taiamak amaına yönetiktir. Dev-
leti göz göre göre zarara sokan
bi kişilerin önüne geçilmelidir."
Konuyla ilgili görüştüğümüz
KİGEM Genel Sekreteri İlter
Ertuğrul özelleştirme pazan-
na çıkan kuruluşlann önünü bi-
lerek tıkandığını ifade ederek
"Petlas'ı da bitirmek istiyor-
lar. Daha önce Petlas'ın aske-
ri zırhlı araçları ilcihalesini
kazandığı halde 5 Nisan' dan
sonra iptal edilmesi de bu-
nun en güzel örneğidir" dedi.
ısyan ettı:
Uzanlar'a karşı yalıuz bırakıldıkESRA YENER
ANKARA - Sermaye Pi-
yasası Kurulu (SPK), atadı-
ğı yönetim kurulu üyelerinin
Uzanlar'ın "Çukurova Elekt-
rik AŞ'nin (ÇEAS)içini tama-
men bosaltması; hiçbir defter,
bügisavar ka> dı ve kayıtlı bel-
genin bulunamaması"nede-
niyle istifa etmesi üzerine.
şirketi Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığYnadevrettı. SPKBaş-
kanı Ali İhsan Karacan, ÇE-
AŞ olayının sermaye piyasa-
sı hukukunun sorunu olmak-
tan çıktığını ve bir "devlet so-
runu" durumuna geldigini
belirterek, "Enerjive Sanayi
bakanlıklanm sorumluluk-
tannı yerine getirmeye davet
ediyoruz" dedi.
SPK yetkilileri de Maliye
ve Sanayi bakanlıkJartndan
istedikleri müfettişlerin gön-
derilmediğini, kurulun ata-
dığı yönetıme birçok zorluk
çıkanldığını belirterek, ''Dev-
let bizi yalnız bıraktı. Ortada
şirket yok, Sanayi Bakanüğı
ne yaparsa yapsın" dcdılcr.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı.
Türk Ticaret Yasası çerçeve-
sinde ÇEAŞ'ı ya fesh ede-
cek ya da yargıya başvurup
bir kayyum atayarak yeniden
genel kurul toplatacak.
SPK, ÇEAŞ'ta küçük tasar-
rufçuyu Uzanlar'a karşı ko-
rurnak için verdiği mücade-
lede hükümetin kendisini yal-
nız bırakmasına isyan etti.
Ankara 10. Idare Mahke-
mesi'nin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın
ÇEAŞ yönetimini Uzanlar'ın ele geçir-
mesine olanak veren özel denetçi atama
işlerrü için yürütmeyi durdurma karan
vermesinin ardından, önceki gece ÇEAŞ
yönetimini infaz memuru aracılığıyla
devralan SPK'nin atadığı yeni yönetim
Uzan-Baykal görüşmesi dedikodusu
CHP'de ÇEAŞ
kavgası büyüyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Aralannda Hasan
Fehmi Güneş. Halil Çulha-
oğlu'nun da bulunduğu 8
CHP Parti Meclısi (PM) üye-
si. Sanayi Bakanı FuatÇay'ın
Çukurova Elektrik AŞ'ye
(ÇEAŞ) ilişkin Uzan ailesi
yanlısı uygulamalannınyar-
gı tarafından durdurulduğu-
nu, Sermaye Piyasası Kuru-
lu (SPK) tarafından da des-
teklenmediğinı vur-
gulayarak, partiye
karşı kuşkulann art-
tığına dikkat çektiler.
Çulhaoğlu, CHP Ge-
nel Başkanı Deniz
Baykal'ın da Rumcli
Holding'in Yönetim Kurulu
üyesi Cem Uzan'la görüstü-
ğü dedikodu'an olduğunu
vurgulayarak, konuya açıklık
getirilmesıni istedi.
Sanayi Bakanı Çay'ın,
L'zanfar'ın, ÇEAŞ yönetimi-
ne yeniden ele geçirmelerine
olanak veren ısrarlı uyguia-
maları CHP'yi kanştırdı.
CHP Samsun Milletvekıli
Murat Kara>alçın ile Sana-
yi ve Ticaret eski Bakanı,
CHP kökenlı DSP Istanbul
Milletvekili Tahir Köse'nin
ardından PM üyeleri de açık-
lama istediler. CHP PM üye-
leri, Hasan Fehmi Güneş, Ha-
lil Çulhaoğlu, Rıza Yılmaz.
Kenan Çoşar, Mustafa Ga-
zalcı, Ziya Halis, Şahap İnce
ve Bedri Baykam dün CHP
Genel Baskanlığı'na bir ya-
zı yazarak ÇEAŞ'a açıklık
getirilmesıni istediler.
Baykal ve Sanayi Bakanı
Çay'ın Uzanlar'ın televizyo-
nu tnterstar'dan ya-
rarlandıklan, bunun
ÇEAŞ konusundaki
uygulamalann sonu-
cundakı *ka>ırmanın
gizli bedeli" oldugu
yönünde ıddaların
bulunduğu belirtilen yazıda,
şöyledevam edildi: "Hemen
her gün yazüıp yayımlanan
bu eleştirilere verilen janıt-
lar \ icdan rahatlatacak açık-
hktan, inandıncılıktan \ç iç-
tenh'kten \oksundur. Kaldı ki
Sana>i Bakanlıği'nın bu ko-
nudaki tasamıflannın yargı
karan ik durdurulmu^ obna-
sı, yapılan rüm açıklamala-
nn da bir kamu kunıluşu otan
SPK'cedoğrulanmaması par-
tide ve kamuoyunda oluşan
kuşkuyu arttırmaktadır."
SPK'nin yönetımi, devir teslimden sonra istifa etti
ÇEAŞ yönetimsîz kaldı
AOANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bü-
rosu) - ÇEAŞ'ta son üç gündür yaşanan ikı
baslı yönetim, yerini yönetimsizliğe bırak-
tı. Infaz memuru eliyle görevi Uzan yanlısı
yönericilerden devxalan SPK'nin atadığı yö-
netim kurulu, devır-teslimın hemen ardından
istifa etti. Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin
Ozbek, "Devlet kendi maluıa kendisi sahip
çıksın" dedi.
Adana Aslıye Ticaret Mahkemesı'nin ka-
ran uyannca ÇEAŞ yönetimini SPK tarafın-
dan atanan kışılere devretmek üzere aynı
mahkemenin ınfaz memuru olarak atadığı
Adaha 1. lcra Daıresı Müdürü Hüseyin As-
lan, dün sabah SPK avukatlan ile bırlikte şır-
kete gıttı. Uzan yanlısı yönetıcı ve avukat-
larla yapılan yaklaşık ıkı saatlık görüşme ve
tartışmanın ardından görev devri yapıldı.
Şirket yönetımi, Av HüseyinÖzbek,Serdar
Kurt Osman Ali Yılmaz, Gürhan Kalaycı-
lar, Muzaffer Terlikstz, Ali Polat ve Nihat
Dursun'a teslim edilirken Uzan yönetimi
ÇEAŞ merkez tesislennden ayrıldılar.
De\ ır teslıminden sonra yönetim kurulu
üyelenyle bırtoplantı yapan Başkan özbek,
3 kasımda atanmalanndan bu yana sürekli
sabote edıldiklennibelirterek istifa ettikle-
rini açıkladı. lsrifanın tek taraflı bir işlem ol-
duğunu ve geri dönmeyeceklenni bildiren Öz-
bek. tesıslerden aynlmadan önce şunlan söy-
ledi :"Lzanlar,eDerinde bulundurduklan te-
le\izyon kanalı ile haysijet ve şerefimizJe oy-
nadL Şu anda tüm yönetim kurulu üyeieri ola-
rak görevimizden istifa errik. Dilekçelerimi-
zi SPK'jegönderdik. Şu andan itibaren dev-
let kendi malına kendisi sahip çıksın."
kurulu üyelerinin bütün bilgisayarlann si-
lindiğini, defter ve resmi belgelerin yok
edildiğini ve şirketin tüm nakit varlığı-
nın boşaltıldığını gördükleri bildirildi.
Yeni atanan yönetimin, şirketin bosaldı-
ğını görmesi üzerine istifa karan aldığı-
nı bildiren yetkililer. "Sanayi ve Ticaret
Bakan hgı ile Maliye Bakanlığı'ndan mü-
feftiş istedik. Göndermediler. Yönetimi 3
gündür devrahnaya çalışı>oruz, engelle-
niyor. Sonuçta L'zanJar biz de>ralana ka-
dar tüm şirketi boşalttılar" açıklamasını
yaptılar. Artık kurulun yapabileceği bir
şey kalmadığını, ÇEAŞ'ın Uzanlartâra-
fından "bosaltılnıış. ortada olmayan bir
şirket" konumuna getinldiğini anlatan
SPKyetkililen,
u
Devlet bizi >amız bırak-
tı. Arftk ÇEAŞ'tan çekiliyonız. Sanayi
Bakanlığı'na devrediyoruz" dedıler.
SPK'nin Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı'na bir yazı göndererek, ÇEAŞ'ın ar-
tık yasal olarak yetkili bir
yönetimi ve denetim kuru-
lu kalmadığını bildırdi. Ba-
kanlıktan Türk Ticaret Ya-
sası 'nın hükümleri çerçeve-
sinde yasal yetkilerini kul-
lanması ıstenen yazıda. "Bo
çercevedeyaflgüişirketin in-
fisahı (feshi) için gerekli pro-
sedür söz konusu bakan-
hkça başjaülmalı ya da yar-
gıdan şirkete bir kayyum
atanması istenmelidir" de-
nıldı.
SPK Başkanı Ali İhsan
Karacan, Anayasa Mahke-
mesı'nin, SPK'nin görev-
lennı ve yetkilerini düzen-
leyen kararnameyi iptal et-
tığini anımsatarak, ÇE-
AŞ'tan istifa eden yönetim
kuruluna karşı yeni bir yö-
netim atayamadıklannı be-
lirtti. Artık şirketin Sanayn
ve Ticaret Bakanlığı'na
devredildiğinı belirten Ka-
racan, "Bizim için yeni bir
sa>fa açıkn. ÇEAŞ, kurulu-
muz üyesi bir şirket otduğu
için pesini bırakmayız" de-
di. DYP-CHPkoalısyonu-
nun, başlangıçta SPK yö-
netimini destekleyen tav-
nndan vazgeçmesi sırasın-
da, Uzan ailesine ait Inters-
tar televizyonundaki Baş-
bakan Tansu Çiller karşıtı
yayınlara son verilmesi ve
CHPIideri Deniz Baykal'a
programlarda geniş yeray-
nlmaya başlanması dikkat
çekri.hususi murakıp(öze!
denetçi) atayarak genel ku-
rul toplatacağı bildinldi. SPK, ÇEAŞ'ta
küçük tasarufçuyu Uzanlar'a karşı koru-
mak için verdiği mücadelede hükümetin
kendisini yalnız bırakmasına isyan etti.
SPK yetkilileri, devletin hiçbir organın-
dan destek alamadıklannt. aksine büyük
engellemelerle karşılaştıklannı belirttiler.
ÖİB'ye ödeme yapılmıyor, şirket parçalanıyor, yönetim ve çalışanlann işine son veriliyor
Havaş'ta îşler arapsaçıııa döndüAHMETÇELÎK
Özelleştirme bedelinin ödenmemesi
"danışıklı dövüş" olarak yorumlanan Ha-
vaş'ta işler arapsaçına döndü. TH Y'ye ait
yer hizmeti lisansını bahane ederek özel-
leştirme tutannı ödememekte direnen Ha-
vaş'ın yeni patronu Yazeks firması,
THY'den transfer edilen yöneticilerin işi-
ne son verdi. Yazeks, çalışanlan da kapı
dışan ederek otobüs işletmesi ve yertesi-
sat bakım atölyesini diğer şirketlerine dev-
retti. Otobüs işletmesini Cinerler Ulaşun
AŞ'ye ve yer tesisat bakım atölyesini de
Honda'ya veren Havaş'taki bu operasyon.
yaklaşık 150 kişiyi işinden ederken yöne-
ticilerin kendi isteklenyle değil yönetim
kurulu karanyla görevden uzaklaştınldı-
ğı iddia ediliyor. Sivil havacılıkla ilgisı ol-
mayan Yazeks'in, Havaş'ı satın almasın-
dan itibaren geçen süreyi geçış dönemi
olarak kabul ettiği ve yeterli deneyime sa-
hip olduktan sonra da farklı bir yönetim
yapılanmasına gittiği ileri sürülüyor.
Yazeks, Ulaştırma Bakanlığı 'nın THY'ye
yer hizmeti lisansı vermesini bahane ede-
rek taksitlerini ödemiyor. Özelleştirme
Idaresi, ödemelerin yapılmasıru ıstıyor:
THYise"BenzatenyıllardanberiyerhE-
meti verijorum. ,\ld^un lisansı iki yıl kul-
lanma>acağıma dair vazılı garanti de ver-
dnD" dıyerek aradan sıynlmaya çalışıyor.
Ödemediği taksitler ve teminatına ihti-
yati tedbir karan aldıran Yazeks, satış an-
laşmasının 15. maddesine aykın davTan-
dığı için ÖtB alevhine: ihtiyati tedbir ka-
ran olduğundan teminat mektuplanna el
koyamamaktan yakınan ÖlB'nin de ala-
caklann tahsili amacıyla Yazeks aleyhine
açtığı da\ alar sürüyor.
Havaş satıldıktan hemen sonra sözleş-
mede yer alan "Hiçbiı kamu kuruluşu-
nun2yıl yerhizmeti vermeyeceği" taahhü-
dûnerağmen.Ulaştırma Bakanlığı "mn ge-
Havaş'ın yeni patronu \azeks firması, THY'den transfer edilen yöneticilerin işine son verdi.
Kargaşa nasıl başladı?
THY, Havaş"taki grev nedeniyle
yer hizmetlerinin aksamaması
amacıyla geçici ruhsatını 16
Mart 1995'te aldı. Havaş'ın satışı
için Yazeks ile ÖfB arasındakı
anlaşma ise 17 Nisan 1995
tarihinde imzalandı. Sözleşmede,
17 Nisan 1995 "ten
itibaren iki yıl boyunca
herhangı bir kamu
kunıluşunun yabancı ^
uçaklara yer hizmeti ""
vermemesı şarta bağlandı. Ancak
Ulaştırma Bakanlığı, 25 Mayıs
1995"te THY'ye verilen geçici
ruhsatı lisansa dönüştürerek
sürekli hale getirdi. Her ne kadar
THY tarafından söz konusu
hizmetlenn iki yıl verilmeyeceği
konusunda yazılı taahhüt verilse
de bu Yazeks'in taksitlen
ödememe gerekçesinı ortadan
kaldırmadı. 14 milyon peşin,
kalanı 4 taksıtte olmak üzere
Havas'ı 36 milyon dolara alan
Yazeks, 17 ekimde ödemesi
•"%», gereken ılk taksidını
ödemedi. Borç taksitleri
için verdiği teminat
mektuplanna ihtiyati
"" tedbir karan aldıran
Yazeks. lisansın iptali ve satış
bedelinin üçte bir oraıunda
düşürülmesi için iki ayn dava
açarken ÖfB de alacaklannın
tahsili için mahkemeye
başvurdu.
çici ruhsatı lisansa dönüstürmesini danı-
şıklı dövüş olarak nitelendiren kaynaklar,
THY'nin yer hizmetleri lisansını kullan-
mayacağım yazılı olarak taahhüt etmesi-
ne rağmen, iptaline yanaşmamasını çeliş-
ki olarak nitelendiriyor. THY'nin yuzde
98'inin ÖlB'ye ait olduğunu da hatırlatan
ay-nı kaynaklar, ÖJB'yi gelışmelere seyir-
ci kalmakla suçluyor.
ÖİB yetkilileri, Ulaştırma Bakanlığı ta-
rafindan verilen yer hizmetleri lisansına
THY'nin gelirini arttıncı ve Havaş'ın ge-
lirinı azaltıcı etkisi bulunmadığı için ses
çıkarmadıklannı, Yazeks yetkilileri ise li-
sansın ÖlB'nin haberi olmadan verildiği-
ni ve idarenin itirazına rağmen kaldınlma-
dığını belirtiyorlar. Lisansın verilmesi sı-
rasında müdahale edemediği belirtilen
ÖtB'nin, kontrolün kendilerinde olduğu-
nu iddiası ise Yazeks tarafından "Madem
kontrol eDerinde,ikiyılsonrageçerli otanak
üzere lisansı iptal etsinler, biz de ödemde-
re başlayahm" şeklinde yanıtlanıyor.
Karşı'hklı olarak açılan davalarda mah-
kemenin Yazeks lehine karar vermesi şir-
ketin ödeyeceği bedelin 1/3 oranında azal-
ması anlamına gelirken aleyhte sonuçlan-
ması ise döviz kurlannın sürekli baskı al-
tında tutulduğu Türkiye'de ödemenin top-
lu yapılması dışında Yazeks için pek bir
anlam ifade etmiyor.
Genel müdürün son açıklaması
THY'nin Havaş grevdeyken hizmet ıh-
tıyacının giderilmesi için geçici olarak gö-
re\ lendırildiğıni belirten Havaş Genel Mü-
dürü MuratOztürk, görevden aynlmadan
önce Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada
"Ancak gre\in bitmesi} le görevi olusruran
şartlar bittiği için ortadan kalkması gere-
kjyordu. Ancak THY'ye bu llsansın nıuh-
temel bir kısun kişisel ilişkiler vasıtasıyla
tahsis edildiğini öğrendik Bu tahsis edilis.
bizi iki yıldan sonra da rahatsız eder. An-
cak iki vtldan önce bu lisansın verümeme-
si konusundaelimizde hukuksal bir hak var
ve biz bunu kuuanıyoruz" dedi.
Bu sorunun çözümünün çok basit oldu-
ğunu belirten Öztürk, "THY'nin kasasın-
da tuttuğu ve 'Ben bunu ikı yıl kuîlanma-
yacağım' dediğj belge iptal edilsin biz de
taksitleri ödeyeKm" dıye konuştu.
THY 'nin şu anda yabancı uçaklara hiz-
met vermedığinı belirten Öztürk. şöyle
devam etti: "Anlasmava görebu üsans be\-
gesi onlara verilemez. Ama Liastırma Ba-
kaniığı vermiş. Biz hirazunızı vaptık. Son-
ra da mahkemeye haşvurduk. THY'nin
kasasında duran bu kâğıt parçası bizi ra-
hatsız edrvor. Bu lisansui 17 Nisan 1997'de
geçerli olâcak şekilde iptal etmelerine da-
hi razıyız,"
THY'ye lisansın Ulaştırma Bakanlı-
ğı'na ıNafizKurt'un üç günJük vekaleri sı-
rasında verildiğini kaydeden Öztürk, "Bu
bakanın kardeşi de TTfY Yönetim Kuru-
lu üyesi. 5 yıl ulaştırma bakanlığı raflann-
da tozlanmış bir lisans isteği bir gün için-
deimzalandı"dedi. Yapılanların Havaş'ın
özelleştirilmesinegösterilen reaksiyon ol-
duğunu belirten Öztürk, şöyle konuştu:
"Şimdi ise tstanbul HavayoOan pazara
giriyor. 5 yıldır beklenilen lisans basvuru-
su,3 hafta önce kabul cdildL Havaş'ı 36 mü-
yona okuttuktan sonra Türkiye'de 5 yıldır
askıda tutulan bir ruhsatı geçici Liaşarma
Bakanı Oğuz Tezmen verdi. Bizim 36 mil-
yon dolara akhğunızı. onlar 78 bin dolara
aldı. Şu anda TH V de STFA-Ogden ortak-
hğı vediğer havaavolu görüntüsündeki or-
ganizasyonlar da İstanbul Havayollan'na
bu hak verfldikten sonra hak sahibidirler
ve yer hizmetleri lisansını almak zoru nda-
dırian"
IŞÇEMNEVREMNDEN
ŞÜKRAN SONER
Beyin Özürlü
8 mart yaklaşıyor ya. Son günlerde aldığım telefon-
lar, kadın hakları ile bağlantılı etkinlik çağnlan ağırlıklı.
Siyasi partiler, belediyeler, çeşitlı sivil toplum örgütle-
ri, kadın sorununu ele alan toplantıları haftaya yayıyor-
lar.
Eskiden haftaya akıştınlmış olsa da ülke çapında
çok sayıda sivil toplum örgütünün kadın sorununa eğil-
melerini, soruna ilginin artması, hakJar bilincinin geliş-
mesi anlamında çok olumlu, sevinçli yorumlardım. Elim-
den geldiğince de katkıda bulunmak üzere, bazen ay-
nı günde iki ayn kentte yapılacak toplantılara dahi
"evet" yanıtını verir, dilim bir kanş dışarda, oradan ora-
ya hevesle koştururdum.
Bu yıl da elimden gelen çabayı göstermeye çalışmak-
la birlikte, yeni bir çağrıya yönelik telefon aldığımda içi-
min giderek daha fazla daraldığını gözlüyorum. Sorun,
çağnların çoğunluğuna "hayır" demek zorunda kal-
makla ilgili degil. Bir kısırdöngünün içinde saplanıp kal-
dığımızın giderek daha fazla bilincine varmakla ilişkili.
Sadece kadın sorunu örneğinden yıllar içinde olup
bitene şöyle bir göz atalım: 1980'li yılların ikinci yansın-
dan bu yana çok yaygın bir biçimde her 8 martlan ya
da seçilme hakkını kazanma günü ile bağlantılı aralık
ayının ilk haftalannı, kadın sorunlannın tartışıldığı sayı-
sız etkinlikle geçiriyoruz. Her yeni yılda gerçekleştiri-
len etkinliklerde sorunlann çözümünde kımı adımlar
atılmış olarak gündem degiştırebilmiş olsak, bu çok
onemli bir başarı sayılabilırdi.
Ama biz bilincine varsak da varmasak da hiçbir çö-
züm üretemeden, aynı sorunlan, aşağı yukan aynı ör-
güt çatılan altında ve aynı gündemler, belkı de aynı ki-
şiler olmasa da aynı dünya görüşleri etrafında toplan-
mış dinleyicilere yönelik ve yine aşağı yukan aynı tar-
tışmacıların yer degiştirmesi ile konuşup duruyoruz.
Ama 8 mart denince, şartlı bir refleks gibı siyasi par-
tilerden başlayarak, sivil toplum örgütleri birer açık otu-
rum düzenlayerek. kadın sorununa sahip çıktıklarını
kanıtlama gereğini duyuyorlar. Biz de kadın haklan sa-
vunuculan, orada burada konuşup, yapılan etkinlikle-
re dinleyici olarak katılıp, görevımızı yapmış olmanın,
vicdanımızı aklamanın rahatlığını yaşıyoruz.
Aynı kısır döngüyü, yaşamın her alanındakı sorun-
larla ilintili de gözlemleyebilinz. Kimilerı sadece ilgili
meslek dalının örgütleri çerçevestnde kalmış olarak, çe-
şrtli konular, belirti tanhlere hapsedilmiş olarak, yol alın-
madan, sorun çözümünde ciddı adımlar atılmadan,
kaçınılmız aynı çerçevelerde ele alınıp duruyor. Sağlık,
orman, egıtım, gençlik, çevre...
Bir de sivil toplum örgütlenmızin çoğunluğu için, yi-
ne kimı tarihlerle bağlantılı vazgeçilemez, yaşamsal
gündem maddeleri var: Insan haklan, demokrası, cum-
huriyet, laiklik, şeriat tehdidi, Atatürk ve devrimler, te-
rör.. sorunlannın çözümünde bir arpa boyu yol alınma-
dan, birçoğunda daha da boyutlanmış olmasının ka-
ramsarlığı içinde, aynı kısır çerçeveler içinde tartışılıp
duruyor.
Gazeteci kimliğiniz giderek kaybolup, gezginci vaiz
kimliğiniz öne çıktığında, benzer kuruluşlann toplantı-
lanna gide gele, hem sizin çağnldığınız konulann baş-
lıklan klişeleşiyor, hem de kuruluşlann programındaki
etkinlik konulan. Çoğunluk sivil toplum örgütleri, belir-
li tarihlerde, belirlı konularda etkinlik yaparak, sivil top-
lum örgütü olma işlevlenni tamamlamış oluyorfar.
Bir de konulann parsellenmışliği var ki çok daha iç-
ler acısı. Işçi sendikalan, Türk-lş sadece kamu ışçile-
rinın toplusözleşme uyuşmazhğı olduğunda ortada.
Kamu sendikalan, kamu çalışanlannın sendıkalaşma hak-
larının verilmemesi ile düşük ucret zammı takvimine;
Alevi derneklerı, göçmen demekleri, meslek odaları
tek maddelik gundeme, tek soruna endekslenmiş ko-
numdalar.
Şu halimize bir bakın. Türk/ye'nin Meksika'dan çok
daha ağır bir krize sürüklendiği haberieri ekonomık ve-
rilerle gündemde. CIA'nın Türkiye'nın iki yıl sonrasını
bugünkünden çok daha karanlık gördüğü ve Yunanis-
tan'a Türkiye'ye yönelik dayatmalannda ıkı yıl sabret-
mesinın önenldiği ortaya çıkıyor. Siyasi çözümsüzlüğe
bulunmaya çalışılan çözümler ürkütücü.
Sivil toplum örgütlen, bırakınız çözüm üretmeyi, çö-
züm üretme yolunda etkıli, baskı gücü oluşturmayı, ey-
leme geçmeyi. herkesin yaşamsal güncel sorunlan
üzerinde tarhşmayı bile düşünemiyor.
Elimızde bir şablon var. O şabloma göre bellediği-
miz işleri yaptığımızda, üzerimize düşenı yaptığımıza
inanıyoruz. O çok karşısında olduğumuzu sandiğımız
sandık demokrasisinde üzerimize düşen rolü sonuç
olarak başan ile yerine getirmış oluyoruz. Oy verdiği-
rniz parti, oy verme nedenimiz ile yüzde yüz çelişen uy-
gulamanın ıçine giriyor. Verdiğimiz oya lanetlemekle
yetiniyoruz.
Bir düşünün Mesut Yılmaz'ın Refah'a karşı güven-
ce olacaklan vaadi ile ANAP'a oy vermiş milyonlarla seç-
men, en pasif direniş yöntemlerinden bırini dahi seç-
miş olsalardı, partiye aynı çerçevede üye olanlar, yö-
netiminde görev alanlar, parlamentoya gırenler, yine
en pasif eylemlerden biri olan ıstifayı gündeme getir-
selerdi; Yılmaz, bırakınız anlaşma noktasına gelmeyi,
Refah'la iktidar ortaklığı pazarlığını yapabilir miydi?
Ya günübirlik yaratılan kısır gündem içine kendimizi
hapsetmemize ne demeli? Tabii katılımcı değil, seyir-
ci olarak. Olup biteni bize dikte edilen boyutlarda gö-
rüp yorumlamakla yetinerek.
Hepimiz okullardaki ezberci sistemden, çocuklann
akıllarını kullanmadan test ezberleyerek sınav kazan-
maya koşullandırılmalarından, çarpık egıtim sistemın-
den yakınıp duruyoruz. Yaşamın her afanında, hele de
sivil toplum örgütlerinin, işlevlerinin, demokrâsinin iş-
letilmesinde, beyin özürlü bir toplum haline geldiğimizin
bilincine varamadan...
TÜRK-JAPON İŞ KONSEYt^NDE
Demirel, Japonlan
yatınma çağırdı
ANK4RA
(Cumhuriyet
Bürosu) -Cum-
hurbaskanı Sü-
leyman Demi-
rel,Türkive"nin
dünyanın
önemlibireko-
nomik güç
merkezi olan
Pasifik bölge-
sinde. başta Ja-
ponya olmak
üzere bölge ülkeleri ile iliş-
kilenni ve ışbirliğini, müm-
kün olan her aIanda geliş-
rirmeyi hedeflediğini belirt-
ti. Demirel. hükümet buna-
lımı sürerken, Japon işadam-
lanna "Türkije'dedemokra-
si işlemeye devam edecek-
tir" sözleriyle güven verme-
ye çalışarak yatınm yapma
çağnsı yaptı.
Cumhurbaşkanı Demirel,
Dış Ekonomik llışkiler Ku-
rulu (DEİK) bünyesinde fa-
aliyet gösteren Türk-Japon
lş Konseyi'nın. önceki gün
Sheraton Oteli'nde başla-
>ıp. dün sona
cren 9. Ortak
Toplantısj'nda
"Bölgesel İşbû--
liği PotansiyeH"
konusunda bir
konuşma vaptı.
Demireî. "Sa-
na>ı çağının, ye-
rini iletişim ve
bilgi çağma bı-
raktığı «ünü-
rnüzdf, büyük
veya küçük hiçbir ülkenin
küreselleşme oigusunun dı-
şuıda kalması nıümkün de-
ğildir. Bunun dışında kal-
maktaısrar edenler. gerçek-
leri göreme>enler, çağın ge-
risinde kalma\a mahkûm-
durlar. Bütün bu süreçte, ül-
kelerin dikkatetmesi gereken
nokta. bölgesel işbiriiği olu-
şumlannın.derinle^mesinin
de etkisrv le, dışa kapalı mo-
delkre, yeni bloklara dönüş-
memeleri, aksine içiçegeçen
halkalar halinde küreselleş-
me> e, küresel işbirliğine kat-
kıda bulunmalandır" dedi.