Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 1996 CUMARTESİ
HABERLER
Kakkârrde
açıkta kimse
yok'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Içişleri Bakanı
Teoman Ünüsan,
Hakkâri'de yaşayan
insanlann çöplere üşüştûğû,
buradaki sefaletin büyük
boyutlara ulaştığı yolundaki
savlann, gerçeklerden uzak
ve çarpıtılmış bilgilere
dayandığını öne sûrdü.
Ünüsan, dûn bir basın
açıklaması yaparak, terör
örgütünün baskı, tehdit ve
kanlı eylemleri nedeniyle
Hakkâri'ye göç eden
insanlara, 1996 yılı
itibanyla 74 milyar lira
yardım yapıldığını belirtti.
Ünüsan, "Hakkâri'de aç ve
açıkta olan hiçbir
vatandaşımız
bulunmamaktadır" dedi.
ÖOPgörev
dağılımı yaptı
• İstanbul Haber Servisi-
Özgürlük ve Dayanışma
Partisi (ÖDP), Merkez
Yürütme Kurulu'nda görev
dağılımı yapıldı. Genel
Saymanlıga Savaş Türk
getirildi. ODP Merkez
Yürütme Kurulu ikinci
toplantısinı lstanbul'da
gerçekleştirdi. Genel
Başkan Uflık Uras
başkanlığında toplanan
MYK'de sekretarya olarak
çalışma yürütecek olan
Başkanlık Kurulu'nda şu ,
kişilenn görev almasına
karar verildi: Genel
Sayman: Savaş Türk,
Koordinasyon lşleri: Atilla
Aytemür, Orgütlenme ve
Seçim lşleri: Yıldınrn
Kaya, Basın ve Halkla
llişkiler: Saruhan Oluç,
Propaganda lşleri, Erdal
Karahah, Demokratik Kitle
Örgütleri ve Sendikalarla
İlişkiler: Vicdan Baykara.
btantaırdan
Dinar'a yardım
• Istanbul Haber Servisi -
Dinar'da deprem felaketine
uğrayanlara Iş Bankası
çalışanlan giysi yardımında
bulundular. Iş Bankası Yeni
Camii Şubesi'de çalışan
Hulisı Soydan ve Mahmut
Çolokoglu'nun 13 şubatta
başlattığı kampanyaya
bankanın lstanbul'daki 15
şubesi destek verdi.
Toplanan 16 büyük çuval ve
9 aidet büyük kolideki
giysiler dün küçük bir
TIR'la Dinar'a gönderildi.
RTÜK'ten uyan
• ANKARA (ANKA)-
Radyo Televizyon Üst
Kurulu, radyo ve
televizyonlara uyan cezası
yağdırdı. RTÜK; lnterstar,
Denizli As TV-Radyo,
Ankara Radyo Umut,
Erzurum Kanal 25 TV,
Izmir Balçova Demokrat
Radyo, Diyarbakır Bağ FM
ve Jstanbul Radyo Umut'a
uyan cezası verdi.
RTÜK'ten yapılan yazılı
açıklamaya göre, Interstar'a
"kişi haklanna", tstanbul
Radyo Umut ile Denizli As
TV Radyo'ya "yasalara
saygılı olma ilkesine"
aykın yayın yaptığı
gerekçesiyle uyan cezası
verildi. Erzurum Kanal 25
TV ile Diyarbakır Bağ
FM'i Seçim Kanunu'na
aykın yayınlan, Ankara
Umut Radyo kısa ve
kuruluşlan küçük düşürücü
yayınlan ile Izmir Balçova
Demokrat Radyo da nefret
duygulan uyandıracak
nitelikteki yayınlan
gerekçesiyle uyan cezasına
çarptınldı.
Öğpenci kredileri
• ANKARA (AA)-
Yükseköğrenim ve Kredi
Yurtlar Kurumu (Yurtkur),
1995-96 öğretim yılmda
öğrenim kredisi almaya hak
kazanan öğrencilerin belge
verme sürelerini, 4 Mart
1996 gününe kadar uzattı.
Yurtkur'dan yapılan
açıklamada. gerekli
belgelerin son teslim
tarihinin bayram tatiline
gelmesi sebebiyle, sörenin
4 Mart 1996 gününe kadar
uzatıldığı bildirildi.
Civan'a yeni dava
• tstanbul Haber Servisi -
Emlakbank Genel Müdürü
olduğu sırada işadamı
Selim Edes'ten 'rüşvet'
aldığı gerekçesiyle
mahkûm edilen Engin
Civan hakkında, "haksız
mal edindiği" gerekçesiyle
yeni bir dava açıldı.
Istanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca hazırlanan
iddianamede, Engin
Civan'ın tsviçre'deki
Banque Indosuez'in Zürich
Şubesi'nde 'Merol' şifresi
adı altında hcsabının
bulunmasının suç olduğu
kaydedildi ve 3 yıldan 5
yıla kadar hapis cezası
istendi.
CHP'li Ergül, Başbakanlık girişine Türkiye'de işkence vardır' yazılı bir dosya astı
Işkence Başbakanbk kapısında• Manisa'da liseli öğrencilere
yapılan işkence parlamentoda
kınandı. CHP Izmir Milletvekili
Sabri Ergül, Başbakan Tansu
Çiller'in duyarhlık göstermediğini
söyleyerek "Avrupa Insan Haklan
Mahkemesi'ne başvuracağım" dedi.
ANKARA (Cumhunyet Bûrosu)-CHP Iz-
mir Milletvekili Sabri Ergül. Manisa'da gö-
zaltına alınan lise öğrencilerine işkence ya-
pıldığına iliskin belgeleri sunmasına karşın
Başbakan Tansu Çilfcrve Içişleri Bakanlı-
ğı'nın konuya duyarsız kalmasını protesto
ederek, "Türkiye'de işkence vardır" yazılı
dosyayı Başbakanlık binası girişine astı. Er-
gül, "Önümüzdeki hafta Cumhurbaşka-
nı'nın kapısında olacağım. İç hukuk yolla-
nyla sonuç alamazsam, Avrupa İnsan Hak-
lan Mahkemesi'nebaşvuracağım" dedi. İn-
san haklanndan sorumlu Dev let Bakanı Ad-
nan Ekmen de, işkence gören çocuklan tn-
san Haklan Vakfi Hastanesı'nde muayene et-
tirmek istediklerini, ancak Adalet Bakanlı-
ğı'ndan "ret" yanıtı aldıklannı belirterek,
"Durum böyle ohınca, sessiz kalmak zorun-
da kaldık" dedi
Ergül, düzenlediği basın toplantıstnda.
gözaltına işkence gören çocuklann terör ey-
lemlerine bulaştıklanna ilişkin yeterlı delil-
lerin bulunmadığını vurgulayarak, şunlan
söyledi:
"Terör de insanhk suçudur, işkence de.
14-20 yaş arasındaki çoğu lise ögrencisi olan
çocuklara işkence yapıkİL Isnatedflen suç du-
varlara 'Paralı eğıtıme hayır' türündeslogan-
laryazmak. Bunian yanp yazmadıklan yar-
güama sonucunda ortaya çıkar. Eğer bu >as-
U çoculdar, bu gerekçelerle rutuklanabiB-
yorsa hukuksistemimizçökmüşdemektir. Ce-
zaevi koşuUan bu çocuklan dahada mflhan-
laştınr. Makatianna cop sokulan, eiektrik
verilen bu çocuklar devlete düşman hak ge-
orilir."
Sorumlulann süratle yargı önüne çıkanl-
ması gerektiğini vurgulayan Ergül. "Cum-
huriyetin savcılan işkence olaylannın üzeri-
ne gftmeye hcm moral açtsından hazır değil-
ler, hem de mevzuat açısından. Başta Başba-
kan ohnak üzere, tçişleri Bakanhğı da bu
konuda gerekli duyarİılıgı göstermedi" de-
di. Tutuklanan gençlerden MahirGöktaş'ın
babasının da gözaltına alındığını belirten
Ergül, "Çocuklannın halini gören aUelerdi-
ledfler, ama ben dilemiyorum. Çiller'in mah-
dumu Men'in başuıa dilerim böyle şeyler
gdmez" dıye konuştu.
Ergül aynca Manisa Emniyet Müdürü'nün
daha önce Bingöl'de görev yaptığını ve ora-
dan bazı kişileri de yanmda getirdiğıne dik-
kat çektı. Ergül, sözlerini "Menzir döne-
minde bakanüstü emniyet müdûrleri orta-
ya çıkü, kadrolannı da gotürüyorlar. Birçok
CHP İzmir MiUetvekili Sabri Ergürün Başbakanhk kapısına astıgı işkence dosvasu
korumagörevlieri tarafindan indirilerekiigililereteslim edildi. (Fotograt: AA)
ünrversiternezunugörevli buiunmasına kar-
şın, terörle mücadele bölümünün başında
ortaokul mezunu görevli var. 'Hcr mcktcplı
terönsttır. katlı vacıptır' anlavışıvla hareket
edilryor. Baa doktorlarişkenceyi saptayan ra-
porlar veriyor, ama bazüan, 'Bızım de can
güvenliğimiz yck' dhor. Televizyonlann il-
gisi üzerine, 'İCürşat' kod adb bir güvenlik
göreviisi evteri dolaşıp çocuklann aüekrine
gözdağı veriyormuş" dedi.
Başbakanlığa işkence yaası
CHP izmır Milletvekili Ergül, basın top-
lantısından sonra, Manisa'da gözaltına alı-
nan ve çoğu lise oğrencısi olan 16 kişiye iş-
kence yapıldığı savlannı protesto etmek için,
Başbakanlık bınasının girişine "Türkiye'de
işkence vardır"yazılı bir dosya astı. Başba-
kanlık binası önünde de bır açıklama yapan
Ergül, şunlan söyledi:
"Şimdi bu kapıdayım. haftaya Cumhur-
başkanlığı kapısına gideceğim. Elimde so-
mut belgeler var. Vaptıgım tespitlere göre,
'Türkıve'de kötü muamele. işkence vardır'
diyorum. Bunu kendilerine ulaştırdım. ilgi-
lenmediler. Dosvadaki belgeleri hastane ka-
yıdannı. işkence vapıldıgına dair belgeleri
ulaştırdım. Gözetim amndayken hastanele-
re sevkedilmişler. O hastane raporian gizle-
niyor."
Ergül. bu açıklamasının ardından kapağın-
da "Türkiye'de işkence vardır" yazılı bir
dos>a> ı Başbakanlık girişının önündeki ay-
dınlatmadıreğineastı. Ergül'ünbugirişimi-
ni şaşkınlıkla izleyen koruma görevlileri,
kısa bir süre sonra dosyayı direkten indire-
rek yetkililere götürdüler.
Insan haklanndan sorumlu Devlet Baka-
nı Adnan Ekmen de, dün düzenlediği basın
toplantısında, olaylann kendı bakanlıklan-
na iletılmesı üzenne araştırmalarda buiun-
mak üzere Manısa'ya ıki danışman gönder-
diğıni söyledi.
Ekmen. çocuklann, elektnklı işkence ya-
pılıp vapılmadığının anlaşılması için Insan
Haklan Vakfı Hastanesı'nde muayene edil-
mesi isteklerinin Adalet Bakanlığı'nca red-
dedildiğini belirterek. "Sessiz kalmak zo-
nında kaldık" dedi.
Ekmen. şunlan söyledi: "Doktor rapo-
runda. birisinin sırtında 9 santimetreiik bir
darp u\ olduğu yuiunda bilgi var. Bu darp izi-
nin ne zaman olduğu betti degJL İşkence va-
pılmış olsa bîle doktora ghtigi tarihc kadar
bu işkence i/i kalmamıştır. Darp i/Jeri süreç
icindc kav boluvor. Elektrikli işkence. içte tah-
rip hıraknğından kavbolmavabiliyor. Bunlar
devlet hastanesine havale edilmiş. Fakat bu-
radaki aletler ile içteki tahribatı tespit etmek
mümkün degil. Biz Adak-t Bakanlıgı'namü-
racaatederek bunian İnsan Haklan Vakfi has-
tanesindt' muavene etrirebilir miviz? diye
sorduk. Adaiet Bakanhğı bunun mümkün ot-
madığuıı soylevince sessiz kaldık."
İşkenceye büyük tepki
Tabip odası
komisyon
oluşturuyor
İZ.MİR(Cumhuri>«tEge Bürosu)-Ma-
nisa Emniyet Müdürlügü'nde gözaltına alı-
nan liseli öğrencilere işkence yapıldığı
savlan geniş yankı buluyor. İnsan Hakla-
nndan Sorumlu Devlet Bakanhğı görev-
lileri, gözaltında işkence gördükkrini be-
lirten öğrencilerle cezaevinde görüştüler.
İzmır Tabip Odası, öğrencilerin cezaevin-
de bağımsız hekimlerce muayene edil-
mesi gerektiğini belirtirken. Manisa Ta-
bip Odası olayın izlenmesi için bir komis-
yon oluşturuyor.
Manisa'da 26 aralıkta başlayan DHKP-
C operasyonunda aralannda çoğunluğu li-
se öğrencisı 20 kişı gözaltına alınmıştı.
DGM'ye sevkedilen 16kişiden 12'situ-
tuklanırken, yaşlan 14 ile 18 arasında de-
fişen öğrencıler gözaltında işkence gör-
düklerinı belirtmişlerdi. Suyla ıslatıldık-
lannı, cınsel organlanna ve ellerine elekt-
nk verildiğinı, psıkolojik tehdıtlere uğra-
dıklannı belirten öğrencilerle ilgili CHP
Izmir milletvekili Sabri Ergül daha son-
ra yaptığı açıklamada işkencenın sorum-
lulannın cezalandınlmasını istemışti.
Manisa Tabip Odasf ndan bır yetkili, bu
tür olaylarda psikolojık işkencenın öne
çıktığmı savunarak. "Olay açığa çıkügın-
da bi/ psikolojık kontrole gönderilmeteri-
ni önermiştik. Kullanılan psikolojik et-
kenkr kişüik yıkunına neden oluyor" de-
di.
Tabip odası yetkilisi, olayın polis aşa-
masında kendilerine raporlar konusunda
herhangi bir baskı yapılmadığını vurgu-
layarak şu bilgileri verdi:
"İşkence savlan karşısında biz muaye-
neierin usuiune uvgun vapdması için ge-
rekli uyanmız! yapbk. Yani muayenede
pofis olmayacak.gerekirse rapor kurve ile
gönderilecek gibi. Bu tür olaylarda darp
izüıe rasdamavabUirsiııiz. Psikolojik et-
kenler kuUanıyoriar. Örneğin, 'tuvalete
gidersenızdışkınızı yedınnz' gübiduyuro-
lar alındL Kişilik vıkımına vöneiikyöntem-
ler bunlar. Burada ortaya çıkan profesyv-
nel işkence varsa darp izi bırakmadan y«-
pürvor. Bu vahim bir şey. Avnca bu konu-
da eğitihniş eleman oiduğunun dehlidir."
Bu arada işkence savlan üzenne ınsan
haklanndan sorumlu Devlet Bakanhğı 'nın
harekete geçtiği öğrenildi.
Banş
İçin
Bir
.\raya
Çahşma
Grubu'mın
hafta
başında
Güçlükonak'a
gerçekleştirdiği
gezinin
sonuçian
açıklandı.
Geziye
Alman
YeşiUer
Partisi
MiDetvekili
Cem
Ozdemirde
kablmısü.
(Fotoğraf:
NlZAMETTtN
KAPLAN)
Güçlükonak katliamının devlet güçlerince gerçekleştirildiği ileri sürüldü
Güçlükonak
9
ta devlet suçlandıIstanbul Haber Servisi - Korucu ve eski ko-
rucu olan 11 kişinin Şırnak'ın Güçlükonak il-
çesi Taşkonak ve Koçyurdu köyleri arasında
öldürülüp yakılması eyleminin devlet güçleri ta-
rafindan gerçekleştinldiği ileri sürüldü. Banş
için Bir Araya Çalışma Gnıbu'nun raporunda,
bir karakol, birtaburun ve korucu köylerinin bu-
lunduğu bölgede güvenlik güçlerinden haber-
siz kuş bile uçamayacağı vurgulandı. Raporda,
katliamın. yurtdışında bazı gazetelerde yayım-
lanan "kesik baş fotoğraflannın" doğurduğu
tepkiyi yanıtlamak ve "PKK ilan ettiği ateşke-
se uymadı" denilmesi için gerçekleştirilmiş ola-
bileceğine dikkat çekildi.
Aralannda sanatçı Şanar Yurdatapan, Türk
asıllı Ahnan milletvekili Cem Ozdemir. tHD Ge-
nel Başkanı Akın BirdaL sendıkacı MünirCey-
lan. K£SK Genel Başkanı Siyami Erdem ve
gazeteciler Celal Başlangıc, Mehmet Metiner'in
de bulunduğu Banş İçin Bir Araya Çalışma
Grubu. Güçlükonak'a yaptıklan geziyle ilgili
raporunu, düzenlediği basuı toplantısında açık-
ladı. Gazeteci Celal Başlangıç tarafından oku-
nan raporda, çoğu korucu 11 kişinin 15 ocakta
kurşuna dizilerek yakıldığı, katliamın PKK ta-
rafından gerçekleştirildiğinin açıklandığı be-
lirtildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın ilk kez farklı
bir uygulama yaparak olay yerine seçtiği gaze-
tecileri götürdüğüne işaret edilen raporda, Ge-
nelkurmay'ın 3 albayı da görevlendirdiği bu
geziden sonra gazetelerde PKK'nin gerçekleş-
tirdiği bu katliamla ateşkesi bozduğu haberle-
rinin yer aldığına dikkat çekildi. Raporda, ço-
ğu korucu ya da eski korucu olan öldürülenle-
rin yakmlannın ise bu iddialann tersine, olayı
devlet güçlerinin yaptığını ileri sürdükleri kay-
dedilerek özetle şu görüşlere yer verildi:
layın meydana geldiği bölgede
güvenlik güçlerinden habersiz kuş
uçamayacağını belirten girişim
üyeleri, köylülerin katliam sırasında
havada helikopter uçtuğunu
gördüklerini söylediklerini, bunun
da iddialannı doğruladığını
savundular.
"1. Öldürülen vıırttaşlar, Genelkurmay yet-
kililerinin iddia ettiği gibi Taşkonak Köyü'nden
Koçyatağı Kövü'ne giden köylüler ve korucu-
lar değildir.
2.Öldürülenlerden6'sı, lOve 12ocaktarihin-
de gözaltına aiınmış ve olav gününe kadar gö-
/amnda tutulmuş eski korucuiardır.
3. Diğer 5 kişi ise olay sabahı, Koçyurdu Kö-
yü'nden askerlerce ahnan, 'göreve' götürülen
4 korucu ve minibüs şoförüdür.
4. Genelkurmay, olayı 'ilk anda minibüs şo-
förünün ölmesi ve minibüsün durması' biçi-
minde açıklamıştır. Ancak olay yerinde yapılan
inceiemede, minibüs şoförünün cesedi, minibü-
sün dtşında vç yanmamış halde bulunmuştur. Na-
sıl oluyor da İk vurulan minibüs şoförü olduğu
halde cesedi yanmıyor ve araç dışında bulunu-
yor?
5. Olayla ilgili Genelkurmay açıklaması ve
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin açıklaması
arasında ciddi çelişkiler vardır.
6. Genelkurmay kaynaklarına göre olaya,
PKK telsi/inden duvulunca müdahale edilmiş-
tir. Oysa minibüsün yakıldığı yer, Taşkonak Ta-
buru'na 43 km, Kozvurdu Karakolu'na ise 2
km uzakhktadır ve telsize ihtivaç voktur.
7. Silah sesleri duyulduğunda olay yerine gjt-
mekisteven konıcularve kövlüler.askeriercedur-
durulmuşlardır. Nehrin karşı vakasuıdaki te-
pede bulunan mev/ilerinden olayı görerek mü-
dahale etmek isteyen koruculara da ian veril-
memiştir.
8. Yolun bir ucunda tabur, diğer ucunda ka-
rakol vardır. Yolun bir yanı Dicle Nehri ile diğer
yanı ise sarp kayahklarla çev rilidir. PKK, böy-
İe bir coğrafyada nasıl eylem yapıp da kaçabil-
miştir?
9. Ölen 11 kişinin kimJikleri askerlerce ailde-
rine dağıtılmıştır. \anan bu kişilenn kimlikleri
nedenzarargörmemistir? Olav günü"göreve çağ-
n İan' 5 kişinin kimlikleri askerierde ne aramak-
tadır?
Çahşma grubumuzun yaptığı ilk araşürma-
da. katîiamı, bu koşullar ve olav ın mevdana gel-
mesi açısından PKK'nin gerçekleştirmesinin
imkânsız olduğu kanaatine vanlmışOr. Güçlü-
konak katliamını PKK gerçekleştirmemiştir.
Yapılan inceleme ve araştırma sonucunda kat-
liamın devlet güçleri tarafindan gerçekleştiril-
diği açıkça ortaya çıkmışar. Güvenlik güçlerinin
hangi kademesine çıkarsa çıksın, bu katliamın
sorumlulan bulunmalı ve yargılanmaİKhr."
Olay venndeki köylüierle yapılan görüşme-
lerin vıdeodan görüntülerinin de izletildiği ba-
sın toplantısında, olay anında bölgede bir heli-
koptenn gezdiğı ve bunun da iddialan destek-
lediği belırtildi. Bölgeyi çevreleyen köylerin
hepsinin korucu köyleri olduğu ve devletle ça-
tışmalannınbulunmadığma dikkat çekilentop-
lantıda, katliamın. yurtdışında bazı gazeteier-
de yayımlanan "kesik baş fotoğraflannm" do-
ğurduğu tepkiyi yanıtlamak ve "PKK, ilan et-
tiği ateşkeseırymadı" denilmesi içingerçekleş-
tınlmiş olabileceğine dikkat çekildi.
İslam lideri
Louis
Farrakhan
Türkiye'ye
geliyor
FUAT KOZLUKLU
VVASHINGTON - Siyah
Müslümanlan bünyesınde top-
layan ve CIA ile FBI'ın yakın
takıbe aldığı Amerikalı zenci
lider Louis T. Farrakhan bu-
gün Ortadoğu ve Afrika gezi-
si kapsamında Türkiye'ye
uğrayacak. İslam Ulusu (The
Natıon of islam) adlı örgütün
62 yaşmdaki liderinin. 27 gün-
lük gezisınin son durağı Tür-
kiye'de, diğer ülkelerde oldu-
ğu gibi. Amerikan istihbarat
örgütü CIA ve ABD'lı diplo-
matlar tarafindan yakın taki-
be alınacağı bıldınldı.
ABD'nin "uluslararası te-
rorizme destekveren ülkeier"
listesınde bulunan Lıbya, lran,
lrak, Sudan ve Sunye'ye yap-
tığı ziyaretler nedeniyle Clin-
tonyönetimınin "diktatörler-
le fİÖrt ediyor; utanç verici"
şeklinde sert bir ifadeyle eleş-
tirdıği Farrakhan'ın, lstan-
bul'da aralannda Refah Parti-
sı'nin önde gelen bazı ısımle-
n ile de bulusacağından söz
edıliyor.
Bazı Müslüman kuruluşlar
tarafindan "savunduğu düşün-
celerveörgütiediği kitle hare-
ketteri" nedeniyle -tarüşma-
b kişiük" olarak tanınan Lo-
uis T. Farrakhan'ın beraberin-
de 45 kişi bulunuduğu açıklan-
dı. Zencı lider. özel uçağı ve
korumalanyla bırlikte seya-
hat ediyor.
Bazı tarikat liderleriyle de
görüşeceği bildırilen 'İslam
Ulusu' liden, lstanbul'da bır
gün kaldıktan sonra ABD'ye
dönecek.
Cumhuriyet'ın edindığı bil-
giye göre, Arnenkalı zenci li-
der, Istanbul'u ziyaret etmek
istediğini geçen ay sonunda
Türkiye'nın Washington Bü-
yükelçiliği'ne yazılı olarak
bildirdi. Ancak, temaslan hak-
kında harhangı bir aynntı ver-
medi.'tslam Ulusu' örgütü yet-
kililen, özellikle Yahudiler ile
Orta Asyalılara karşı "ırkçı
düşünceîere" sahıp zenci li-
denn Türkıye gezisiyle ilgili
bilgı vermekten kaçınıyorlar.
Libya, lran. Irak, Sudan ve
Suriye'ye yaptığı ziyaretler,
verdiği demeçler ve bu ülke-
lerin liderlenylegörüşmesin-
den dolayı ABD yönetimı ta-
rafindan sert bir dılle eleştın-
len Farrakhan, Washıngton'un
gözünde. "ülkesine ihanet
eden,yasalan çiğııeyen ve ABD
hükümeti aleyhine karşı yılo-
a vc kışkjrncı faaliyetlerte iç içe
bir kişilik".
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Terörle Mücadele
9 şubat cuma günü Istanbul Bahçelievler'de bir
apartman dairesine güvenlik güçlerince yapılan bas-
kın sonucunda ikisi kız üç genç öldürüldü. Ertesi gün
"Milliyet" gazetesinde yer alan aşağıdaki haber, ya-
zılı ve görsel medyanın çoğunda yaklaşık olarak ay-
nıydı:
"Sabancı suikastının faillerini yakalayabilmek için
operasyonlannı aralıksız sürdüren polis, dün örgüte
ağır bir darbe daha indirdi. Soğanlı Ordu Cadde-
si'nde DHKC'ye ait hücre evinin belirienmesinden son-
ra Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, çevrede önlem
aldı. Sabancı suikastının faillerinin evde olduğu söy-
lentisi heyecanı artırdı. Saat 12.30'da polis 16 nu-
maralı dairenin kapısını çaldı. Kapıyı açan kadın mi-
litanlardan biri, karşısındakinin polis olduğunu anlar
anlamaz kapattı. Polislerin kapıyı zoriaması üzerine
ateş açılınca çatışma çıktı. Çatışmada, ikisi kadın üç
terörist ölü ele geçirildi. Ölenlerin üzerinden Ayten
Korkulu (21), Meral Akpınar (22), Fuat Perk (25) adı-
na düzenlenmış kımlıkler çıktı..." Öldürülen gençler
ertesi gün toprağa verildi. Aileleri ve yakınlan düzen-
ledikleri basın toplantısında, morgda gördükleri ce-
setlerin üzerinde onlarca kurşun yarası saptadıklan-
nı; bunun bir çatışma degıl, çelik yelekli, ağır silahlı
infazcılar tarafindan gerçekleştirilen bir kurşuna diz-
me eylemi olduğunu söylediler...
Şimdiye kadar yalanlanmayan bu iddia kadar şu so-
rular da yanıtsız kaldı: Öldürülen gençler gerçekten
söz konusu örgütün üyesi miydiler? Eğer öyteyse, na-
sıl oluyor da üzerlerinde gerçek kimliklerini taşıyor-
lardı? Kapıyı açan "kadın militan" kapıyı çalanın po-
lis olduğunu nasıl anladı ve polis onun kapıyı kapat-
masına nasıl engel olamadı? Yoksa engel olmak mı
istemedi?
Polisler herhangi bir teslim ol çağrısında bulunup
sonucu beklediler mi? Ateşe hangi tarafın başladığı-
nı gören, duyan var mı? Terörist olduklan bildirilen üç
gencin öldürülmesinden sonra Sabancı cinayetinin
çözümünde bir arpa boyu yol alınabildi mi? Eğer bu
üç kişi gerçekten yasadışı bir örgütün üyesi ve Sa-
bancı cinayetinin aydınlatılmasında ipucu sağlayabi-
lecek Kimseler idiyseter, ölü olarak değil de diri ola-
rak ele geçirilmeleri daha yararlı olmaz mıydı? Ben-
zer sorular çoğaltılabilir ve bunlar ilk defa da sorul-
muyor.
Ister acemi bir muhabirin elinden çıkmış, ister po-
lisçe hazırlanmış olsun, bu senaryonun inandıncı bir
yanı yok. Fakat ne yazık ki insanlanmız, büyük ço-
gunlukla, akşam yemeklen ya da sabah kahvaltılan
sırasında, haberi üstünkörü okuyup izlediler üzerle-
ri çarşafla örtülmüş ve her nedense çıplak ya da ya-
n çıplak cesetlerin görüntü ya da fotoğraflanna göz
ucuyla baktılar; kimileri "Oh olsun" dedi, çoğu kim-
se hiçbir şey düşünmedi, pek çok kişinin aklında her-
hangi bir soru ya da kuşku uyanmadı ve bir süre son-
ra her şey, her zamanki gibi, unutulup gitti...
•••
Bu satırian, bugün (15 şubat perşembe) geldiğim
Paris'te, Vıllette Parkı yakınlanndaki bir otel odasın-
da yazıyorum... Bu akşam, az ötedeki 'Grand Hal-
te'de, kısaca 'Expolangues' diye adlandınlan, Diller,
Kültürler ve Seyahatler Fuarı'nın 14'üncüsü açıldı...
15-19 şubat tarihlen arasında açık kalacak olan ulus-
lararası fuann bu yıl onur konuğu Türkçe ve Türkiye...
Yann Nedim Gürsel, Azerbaycanlı yazar Anar Re-
suloğlu, Kazakistanlı şair Oljas Süleymenov ve he-
pimizin yakından tanıdığı Kırgızistanlı büyük yazar
Cengiz Aytmatov'la birlikte "Fransa'da Tün^Edebi-
yatlan" konulu panelde konuşacağım... Fakat son
ana kadar yurtdışına çıkabilmem ve dolayısryla bu pa-
nele katılabilmem olasıhğı kuşkuluydu... Çünkü kötü
bir rastlantıyla birkaç gün önce kaybettiğim pasapor-
tumun yerine yenisini almak için başvurduğumda,
Terörte Mücadele Şubesi'nden bir yazı bekleneceği,
bürokratik işlemin uzayabileceği söylendi... Ne oldu-
ğunu bilmediğim, geçen yıl DGM'ye verdiğimiz "Bi-
zi de düşünce suçlusu sayın" diye özetlenebilecek
dilekçe ve sonucundaki davayla ilgili olduğunu tah-
min ettiğim 'bürokratik" sorun. bugün Paris'e aynı uçak-
la geldığimiz Kültür Bakanı Sağlar'ın katkısı ve ilgili
kurumdaki iyi niyetli aydın kişilenn çabuklaştırma ça-
bası olmasa, belki de kısa sürede çözümlenemeye-
cekti...
• • •
Gazeteterimizin, birind sayfalannda ve TV haber prog-
ramlannda flaş haber olmaya değer görülmemiş ve
görülmeyecek de olsa, 14. "Expolangues"da Türk-
çenin ve Türkiye'nin onur konuğu olarak yer alması,
Kültür ve Dışişleri bakanlıklanmızın bugünkü kadro-
lannın, Türk ve Fransız birçok aydının yoğun çabala-
nyla gerçekleşebilmiş büyük bir olaydır... "Terörle
mücadele" adı altında hukuk dışı eylemlerin inatla sür-
dürüldüğü, düşünce özgürlüğünü savunmanın terör
suçu sayıldığı, insanımızın bunca duyarsızlaştırıldığı
bir ortamda, bütün bu olumsuz koşullarda dilimizin
ve kültürümüzün böyle bir başan kazanabılmiş olma-
sını özellikle önemsemek ve bir umut ışığı saymak ge-
rekiyor..
CHD Cenel BaşkanıSaruhan
'Faili meçhul
cinayetler sürüyor!
ANIC-VRA (Cumhurivet
Bürosu)-Cağdaş Hukukçu-
lar Derneğı Genel Başkanı
(CHD) Şanal Saruhan, faılı
meçhul cınayetlenn sürdü-
ğünü vurgulayarak "13 Şu-
bat 19%'da kâybolan, KOS-
AŞ'ta işçi olarak çalışan Ke-
mal Yoltav, ölü olarak bu-
lundu. Yottay, arkadaşlanna
uzun süre polislerce iziendi-
ğini söytemiş" dedi. Halkın
Demokrası Partisi (HADEP)
Ankara tl Başkanlığı Genel
Sekreterı Babür Pınar da
"Faili meçhul cinayetiere bir
yenisi daha eklendi. Si\asi ve
iktisadi bunaumlann fatura-
sı, işçi ve emekçilerden çıka-
rüıyor" dedi.
CHD ve İnsan Haklan
Derneğı (İHD) tarafindan
dün düzenlenen ortak basın
toplantısında, Kemal Yol-
tay'ın Çubuk'ta ölü olarak
bulunduğu belırtildi. CHD
Genel Başkanı Şanal Saru-
han. yapılan otopsı sonucun-
da, Yoltay" ın başına 6 el ateş
edildığınin belirlendiğıni söy-
ledi. I Mayıs 1994'te bır kez
gözaltına alındığı saptanan
Yoltay'm, çevresinde demok-
rat görüşlü bir kişı olarak ta-
nındığını belirten Saruhan,
" Yoltay, bir gün önce davcfJi
olduğu vemekte arkadaşlan-
na iki poüs tarafindan izten-
diğini söv lemiş" dıye konuş-
tu. Saruhan, her yeni cınaye-
tm bütün ınsanlann yaşam
hakkına yöneltilmiş bir sal-
dın olduğunu beluierek yet-
kilileri olayın aydmlatılma-
sı ıçın uyardı.
HADEP Ankara II Baş-
kanlığı Genel Sekreteri Ba-
bür Fınar da, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada, 13 Şubat
1996 tanhinde işyenne gi-
derken kâybolan Yoltay'ın
cesedının bir gün sonra Cu-
buk ılçesınde bulunduğunu
ve kimliğinin aynı gün saat
17.00'de tespit edildiğinı be-
lırttı. Pınar, "Faili meçhul ci-
nayetiere bir yenisi daha ek-
lendL Srv-asiveekonomik kri-
zuı faturası, işçilere veemek-
çilere çıkanlrvor. Kürt ille-
rinde boşaKmalar yapıhyor.
Ogrenciler,demokratikhak-
lannı kullanırken dövülüyor.
DevrimcUer.işkencehaneler-
de sustunılmak isteniyor"
görüşünü dıle getirdi.